Mehmet Özdoğru
Vergi Dairesi Tarafından Resen Kapatılan Şirketlere Tarhiyat Nasıl Yapılabilir?
Vergi daireleri tarafından resen kapatılan şirketlere son zamanlarda e-beyanla ilgili pek çok tarhiyat yapılmaktadır. Bazen, tüzel kişiliği sonlanan veya tasfiyesi biten şirketlere de geçmiş dönemlerle ilgili cezalı tarhiyatların yapıldığı sıklıkla görülmektedir. Böyle bir durum karşısında şirketin dava ehliyeti açısından uygulamada çeşitli problemlerle karşılaşılmaktadır. Bir Danıştay kararında ise şirketin gayrifaal durumda olması bu şirketin çıkarlarının korunması açısından vergi yasaları uyarınca adına tesis edilen işlemlere karşı “dava açma” ehliyeti bulunduğu hakkında karar verilmiştir.[1]
Tüzel kişiliği sona eren bir şirketin hukuk aleminde mevcudiyetinden söz edilemez. Tüzel kişiliğin tasfiyesinin tamamlanmış olması, bir başka şirket ile birleşmiş olması veya mahkeme kararı ile kapatılmış olması halinde kapatıldığı veya ticaret sicilinden silindiği tarih artık bu tüzel kişilik açısından ölüm tarihidir. Ölüm tarihinden evvel tahakkuk etmiş olan vergiler açısından bir sorun bulunmamakta yasalarımız[2]bu konuda açık düzenlemeler içermektedir. Ancak ölüm tarihinden evvelki bir dönem için sonradan tarhiyat yapmak gerekirse bu defa tarhiyat kime yapılacaktır? Çünkü tarhiyat bugün yapılacaktır, zamanaşımı hükümleri gereğince 5 yıl geriye dönük tarhiyat yapılabilir.[3] VUK’nun tarhiyata ilişkin tüm düzenlemeleri yükümlü veya vergi sorumlusuna ilişkin olup kapanan tüzel kişiler açısından nasıl bir yol izleneceği açık bırakılmıştır. Vergi idaresinin uygulamasında kapanan yükümlü veya vergi sorumlusu adına tarhiyat yapılması, tahakkuk eden ve ödenmeyen vergiler açısından da yasal yetkililere gidilmesi öngörülmüş, bugüne kadar yıllardır da bu yol izlenmiştir.
Ancak yerleşik hale gelen yargı kararları bu yolu kapatmıştır. Çünkü durum yargıya intikal ettiğinde bu kez ilk bakılan yer Ticaret Kanunu olmuştur. Yargı, ticaret sicilinden kaydı silinen tüzel kişiliği artık “ölü” olarak görmekte, onu, olmayan, yok hükmünde değerlendirmektedir. TTK’nuna göre şirketlerin tüzel kişilikleri ticaret sicilinden silinmeleri ile son bulur. Nitekim Danıştay’da kararlarında hep bu dayanaktan yola çıkmıştır.
Vergi daireleri, kapanan şirketler adına tarhiyatlar yapmakta ve yapılan tarhiyatları muhatap bulamadıklarından ilanen tebliğ ederek vergi ve cezaları tahakkuk etmekteydiler. Kapanan şirketin yetkililerine veya ortaklarına (Limited şirket) ödeme emirleri yine şirket adına tebliğ edildiğinde bu kez açılan davalarda mahkemeler ehliyet yönünden davanın reddine karar vermeye başladılar. Çünkü davalarda ilgili öncelikli olarak 2577 sayılı İYUK’nun 2. maddesi uyarınca ehliyetsiz kişiler tarafından açılması halinde davanın reddine karar verilmesi öngörülmüştür. Mahkemelerde; kapanmakla tüzel kişiliği sona eren şirketin temsilinin söz konusu olamayacağından eski ortak, eski yetkili veya tasfiye memuru tarafından olmayan şirketi temsilen açılan davanın ehliyetsizlik nedeniyle görülemeyeceği sonucuna varmıştır. Danıştay ise kapanan şirketin; haklara sahip olması, borçlu kılınması mümkün olmadığından kapanan şirket adına tarh ve ceza kesme işlemleri tesis edilemeyeceğinden düzenlenen ödeme emirlerinin de hukuka uyarlık göstermediğini belirtip, işin esası incelenerek karar verilmesi gerekirken davayı sırf ehliyet yönünden reddeden mahkeme kararını bozmuştur.[4] Yine bir başka kararda, dava konusu ihbarnamelerin iptaline karar verilmesi gerekirken davayı ehliyet yönünden reddeden mahkeme kararında isabet görülmediği karar bağlanmıştır.[5]
Konuyla ilgili bir yargı kararında aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilerek tüzel kişiliği sonlanan şirkete tarhiyat yapılamayacağına karar verilmiştir.
Kararın hüküm fıkrası kısaca şöyledir:
“……..
Dava dosyasının incelenmesinden; …. Ltd. Şti.nin tasfiyesinin sona erdiği dönem olan 2004 yılına ait Ba-Bs formlarının ilgili dönem tasfiye memuru olan davacı tarafından davalı idareye verilmediğinin tespitinden bahisle salınan özel usulsüzlük cezasına karşı görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklanan kanun metninde de anlaşılacağı üzere, mük. 355. inci madde hükmüne göre yükümlüler adına ceza uygulanabilmesi için, Maliye Bakanlığınca mükerrer 257. madde uyarınca getirilen zorunluluklara uyulmaması ya da süresi içinde bilginin verilmemesi veya eksik ve yanlış bilgi verilmesi halinde cezaya muhatap olacaklarının yazı ile ilgililere bildirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, yazılı bildirim şartı yerine getirilmeksizin kesilen cezada yasal isabet bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, özel usulsüzlük cezasının terkinine, ……..” şeklinde karar verilmiştir.[6]Nazlı Gaye Alpaslan
[1] Dnş. 4. D.nin, 27.10.2009 gün ve E:2009/6044-K2009/5180 sayılı karar. Bu karar için bkz. Lebib Yalkın Mevzuat Dergisi, Eylül 2011, Sayı:93, s. 303-305.
[2] 213 sayılı VUK ve 6183 sayılı AATUHK ve KVK md.17, hükmünde 5904 sayılı kanunun 6. maddesi ile eklenen fıkra. Yürürlük tarihi için bkz. 3.7.2009
[3] 213 sayılı VUK md.114.
[4] Dnş. 4. D.nin, 07.04.2005 tarih ve E:2004/639-K:2005/578 sayılı kararı.
[5] Dnş. 9. D.nin, 03.11.2010 tarih ve E:2008/6803-K:2010/5846 sayılı kararı.
[6] İzmir 2. Vergi Mahkemesinin, 30.09.2011 gün ve E:2011/346-K:2011/1622 sayılı kararı.
Bağımsız Denetim, Muhasebe ve Kalite Kontrol Standartlarına Yapılan Güncellemeler
06 Haziran 2018 tarihli ve 30443 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu düzenlemeleri aşağıdaki gibidir;
- Finansal Tabloların Bağımsız Denetim Ve Sınırlı Bağımsız Denetimleri İle Diğer Güvence Denetimleri Ve İlgili Hizmetleri Yürüten Bağımsız Denetim Kuruluşları Ve Bağımsız Denetçiler İçin Kalite Kontrol Standardı 1 (Kks 1) Hakkında Tebliğ;
2/10/2013 tarihli ve 28783 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Finansal Tabloların Bağımsız Denetim ve Sınırlı Bağımsız Denetimleri ile Diğer Güvence Denetimleri ve İlgili Hizmetleri Yürüten Bağımsız Denetim Kuruluşları ve Bağımsız Denetçiler İçin Kalite Kontrol Standardı 1 (KKS 1) Hakkında Tebliğ Türkiye Denetim Standartları Tebliği No:1 yürürlükten kaldırılmıştır.
660 sayılı KHK’nın 9’uncu maddesi uyarınca; uluslararası standartlarla uyum sağlamak üzere, Uluslararası Bağımsız Denetim ve Güvence Denetimi Standartları Kurulu tarafından “ISQC 1 Quality Control for Firms that Perform Audits and Reviews of Financial Statements and Other Assurance and Related Services Engagements” başlığıyla yayımlanan Standardın mevzuata kazandırılması amacıyla KKS 1 Finansal Tabloların Bağımsız Denetim ve Sınırlı Bağımsız Denetimleri ile Diğer Güvence Denetimleri ve İlgili Hizmetleri Yürüten Bağımsız Denetim Kuruluşları ve Bağımsız Denetçiler İçin Kalite Kontrol’ün yayımlanmasına karar verilmiştir.
İlgili tebliğe ilişkin karara ve standart detaylarına ulaşmak için tıklayınız.
- Türkiye Denetim Standartları Tebliği No: 74;
9/3/2017 tarihli ve 30002 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türkiye Denetim Standartları Tebliği No: 47 (Bağımsız Denetim Sözleşmesinin Şartları Üzerinde Anlaşmaya Varılması Hakkında Bağımsız Denetim Standardı 210) yürürlükten kaldırılmıştır.
İlgili tebliğe ilişkin karara ve standart detaylarına ulaşmak için tıklayınız.
- Türkiye Denetim Standartları Tebliği No: 75;
7/12/2017 tarihli ve 30263 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türkiye Denetim Standartları Tebliği No: 56 (Finansal Tabloların Bağımsız Denetiminde Kalite Kontrol Hakkında Bağımsız Denetim Standardı 220) yürürlükten kaldırılmıştır.
İlgili tebliğe ilişkin karara ve standart detaylarına ulaşmak için tıklayınız.
- Türkiye Denetim Standartları Tebliği No: 76;
16/12/2017 tarihli ve 30272 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türkiye Denetim Standartları Tebliği No: 58 (Finansal Tabloların Bağımsız Denetiminde Bağımsız Denetçinin Hileye İlişkin Sorumlulukları Hakkında Bağımsız Denetim Standardı 240) yürürlükten kaldırılmıştır.
İlgili tebliğe ilişkin karara ve standart detaylarına ulaşmak için tıklayınız.
- Türkiye Denetim Standartları Tebliği No: 77;
10/12/2013 tarihli ve 28847 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Finansal Tabloların Bağımsız Denetiminde İlgili Mevzuatın Dikkate Alınması (BDS 250) Hakkında Tebliğ Türkiye Denetim Standartları Tebliği No:7 yürürlükten kaldırılmıştır.
İlgili tebliğe ilişkin karara ve standart detaylarına ulaşmak için tıklayınız.
- Türkiye Denetim Standartları Tebliği No: 78;
9/3/2017 tarihli ve 30002 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türkiye Denetim Standartları Tebliği No: 48 (Üst Yönetimden Sorumlu Olanlarla Kurulacak İletişim Hakkında Bağımsız Denetim Standardı 260) yürürlükten kaldırılmıştır.
İlgili tebliğe ilişkin karara ve standart detaylarına ulaşmak için tıklayınız.
- Türkiye Denetim Standartları Tebliği No: 79;
13/12/2017 tarihli ve 30269 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türkiye Denetim Standartları Tebliği No: 66 (Bağımsız Denetimin Yürütülmesi Sırasında Belirlenen Yanlışlıkların Değerlendirilmesi Hakkında Bağımsız Denetim Standardı 450) yürürlükten kaldırılmıştır.
İlgili tebliğe ilişkin karara ve standart detaylarına ulaşmak için tıklayınız.
- Türkiye Denetim Standartları Tebliği No: 80;
13/12/2017 tarihli ve 30269 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türkiye Denetim Standartları Tebliği No: 67 (Bağımsız Denetim Kanıtları Hakkında Bağımsız Denetim Standardı 500) yürürlükten kaldırılmıştır.
İlgili tebliğe ilişkin karara ve standart detaylarına ulaşmak için tıklayınız.
- Türkiye Muhasebe Standartları Tebliği No: 124;
18/1/2005 tarihli ve 25704 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Nakit Akış Tablolarına İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı (TMS 7) Hakkında Tebliğ Sıra No: 4 yürürlükten kaldırılmıştır.
İlgili tebliğe ilişkin karara ve standart detaylarına ulaşmak için tıklayınız.
- Türkiye Muhasebe Standartları Tebliği No: 125;
20/10/2005 tarihli ve 25972 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Raporlama Döneminden (Bilanço Tarihinden) Sonraki Olaylara İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı (TMS 10) Hakkında Tebliğ Sıra No:6 yürürlükten kaldırılmıştır.
İlgili tebliğe ilişkin karara ve standart detaylarına ulaşmak için tıklayınız.
Bir Özelgenin Düşündürdükleri
Bir alışveriş merkezinin işletilmesi ile iştigal eden bir mükellef; Alışveriş merkezinin çatısında bulunan metal bir kaplama malzemesinin şiddetli bir fırtınanın etkisiyle çatıdan koparak alışveriş merkezinin önünde bulunan kişinin kafasına isabet etmesiyle bir yaralanmaya sebebiyet verildiğini, kazazede tarafından şirket aleyhine açılmış olan davanın sonuçlanmasından önce kazazede ve şirket arasında mutabakata varılarak protokol imzalandığını, protokol uyarınca şirketin kazazedenin maddi ve manevi hasarlarını karşılamak amacı ile 210 bin TL tutarında tazminat ödendiğini, ilgili tazminat tutarına ilişkin olarak 85 bin TL'lik tutarın ise sigorta şirketince karşılanacağı belirtilerek özelge talep etmiş ve idareye soru olarak “kazazedeye ödenen tazminat tutarının gider olarak dikkate alınıp alınmayacağı ile sigorta şirketince Şirketinize ödeneceği taahhüt edilen tutarın da gelir olarak dikkate alınıp alınmayacağı” hususlarını sormuştur.
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı 29.1.2018 tarih ve 62030549-125[6-2016/28]-93754 sayılı Özelgesi ile bu talebi, Gelir Vergisi Kanunu'nun 40. maddesinin (3) numaralı bendi ile Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 11. maddesinin (g) bendini aktardıktan sonra aşağıdaki gibi yanıtlamıştır.
“Kazazede tarafından Şirket aleyhine açılmış olan davanın sonuçlanmasından önce kazazede ve Şirket arasında imzalanan protokol neticesinde kazazedeye ödediğiniz 210 bin TL tazminat tutarının kurum kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmamakta olup sigorta şirketince şirketinize ödeneceği taahhüt edilen 85 bin TL'lik tutarın ise kurum kazancınıza dahil edilmesi gerekmektedir.”
Ne güzel iş değil mi? Ödediğin tazminatı gider yazdırma, kanunen kabul edilmeyen gider kabul et, sigortadan aldığın tazminatı da gelir yazdır. Havadan matrah yarat.
Ey özelgeyi yazan veya imzalayan, bari sigorta tazminatını gelir yazdırma ki biraz tutarlı olsun.
Bu hukuk değildir. Çünkü adil değildir. Çünkü içinde adalet olmayan, hukuk olamaz.
Şimdi gelelim özelgenin tahliline.
Sigorta tazminatının gelir yazdırılması doğrudur. Ancak sorun, protokole dayalı tazminatın gider yazdırılmamasındadır.
Şirket, basiretli bir tacir olarak, hem yaralananı üzmemiş ve mahkemelerde süründürmemiş, hem de anlaşma yolu ile belki de daha az tazminat ödemiş. Üstelik, ileride basına da konu olabilecek ve AVM’nin belki ismini zedeleyebilecek bir olayı, aleyhine hüküm kurulmadan kapatmış.
Ticaretin içerisinde çeşitli riskler her zaman vardır. Tacir bu riskleri bazen bedel ödeyerek karşılamak durumunda kalabilir. Bu ödemeler ticari faaliyetin sürdürülebilmesi için yapılan ödemelerdir. Dolayısıyla Gelir Vergisi Kanunu'nun 40. maddesinin (3) numaralı bendi ile Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 11. maddesinin (g) bendine girmese bile “genel gider” niteliğindedir.
Aslında Şirket hülle yapmayı bilmiyormuş. Mademki yaralanan davacıyla anlaştın, davacı gidip mahkemede fazlaya ilişkin tabinden vaz geçerdi, şirket de davayı kabul ederdi. Tazminatı da mahkeme kararı uyarınca öderdi. Şirket de gider yazıp mutlu olurdu, idare de mahkeme kararı var diye tazminatı gider kabul ederdi ve herkes mutlu olurdu. Bir sonraki afta da matrah artırımı yapılırdı olur biterdi.
İdareyi de aslında anlıyorum. Bu şekilde protokole dayalı tazminatlar gider kabul edilirse, muvazaalı işlemlerin artacağı endişesi, idari düşüncenin özünü oluşturmaktadır.
Ancak bu tip endişeler, mükelleflerin haklı işlemlerinin önüne geçmemesi gerekir. Elbetteki bu yolla muvazaalı işlemler yapan olacaktır. Olması gereken ise, mükelleflerin haklı istemlerinin önünü kesmek değil, denetimi yoğunlaştırmaktır. Elbetteki her olayın kendine özgü özellikleri olacaktır. Bunları değerlendirmek ise vergi müfettişlerinin işidir.
Denetim konusunda da bir iki cümle yazayım.
İki yılda bir matrah artırımının çıkartılması, af kanunlarının sıklaşması, mükellefleri de rahat davranmaya iten bir önemli unsurdur. Benim gözlemim, çok sayıda mükellefin kendine göre vergi uygulaması yoluna gittiği ve kayıtlarını matrah artırımları ile meşrulaştırdığı yolunda. Bu arada iki matrah artırımı arasında denetime yakalanma oranının düşüklüğü de mükellefleri bu yola itmektedir. Bu yolun kapanması ise gelir idaresinin değil, Vergi Denetim Kurulu'nun görev alanına girmektedir. Bumin Doğrusöz
https://www.dunya.com/kose-yazisi/bir-ozelgenin-dusundurdukleri/418445
Yeniden Stok Affı
7143 sayılı Kanun 18 Mayıs 2018 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Anılan kanun düzenlemeleri arasında yer alan “Matrah ve Vergi Artırımı” önceki haftaki, “Varlık Barışı” geçen haftaki yazımızda ele alınmış olup, bu haftaki yazımızda ise anılan Yasanın 6. maddesinde “İşletme Kayıtlarının Düzeltilmesi” başlığı altında düzenlenen “Stok Affı” ele alınacaktır.
A- İşletmede mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan emtia makine teçhizat ve demirbaşlar
Kanun hükümleri ile gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine (adi, kollektif ve adi komandit şirketler dahil) işletmelerinde mevcut olduğu halde kayıtlarında yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşları rayiç bedel ile yasal kayıtlarına intikal ettirmek suretiyle, kayıtlarını fiili duruma uygun hale getirmelerine imkan sağlanmaktadır.
Faturasız emtia, makine, teçhizat ve demirbaşların kayıtlara intikal ettirilmesine imkan veren düzenleme, bütün gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerini kapsamaktadır. Uygulama kapsamına, serbest meslek erbabı, ferdi ticari işletmeler, adi ortaklıklar, kollektif şirketler, adi komandit şirketler ile sermaye şirketleri, kooperatifler, iktisadi kamu müesseseleri, dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler ve iş ortaklıkları dahil bulunmaktadır.
Uygulama kapsamında olan mükellefler, işletmelerinde mevcut olduğu halde kayıtlarında yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlarını 31 Ağustos 2018 gününe (bugün dahil) kadar ayrı bir beyanname ve ekinde bir envanter listesi ile bağlı oldukları vergi dairelerine bildireceklerdir.
Bu kıymetler, bildirim tarihindeki rayiç bedelle değerlenmek suretiyle envanter listesinde gösterilecektir. Rayiç bedel, o kıymetin değerleme günü itibarıyla normal alım satım bedelidir.
Dolayısıyla bu bedel, mükellefin kendisi tarafından bizzat tespit edebileceği gibi bağlı olduğu meslek kuruluşuna da tespit ettirilebilecektir. Bildirilen kıymetler yasal kayıt süresi içerisinde kayıtlara intikal ettirilecektir.
Yasaya göre, kayıtsız stok bildiren mükellefler bu mallarını satmaları halinde, defterlere kaydedilecek satış bedeli kayıtlı değerinden düşük olamayacaktır. Gerçek satış bedelinin kayda alınan bedelden düşük olması halinde, kazancın tespitinde kayıtlı bedel dikkate alınacaktır.
Yasa uyarınca beyan edilerek kayıtlara intikal ettirilen genel orana (%18) tabi makine, teçhizat ve demirbaşlar ile emtianın bedeli üzerinden %10 oranı, indirimli orana (%1 veya %8) tabi diğer makine, teçhizat, demirbaş ve emtiaların bedeli üzerinden tabi olduğu oranların yarısı esas alınmak suretiyle katma değer vergisi hesaplanarak, ayrı bir beyanname ile sorumlu sıfatıyla beyan edilecek ve hesaplanan vergi 31 Ağustos 2018 gününe (bugün dahil) kadar ödenecektir.
(Beyananme 31 Ağustos tarihinden önce verilmiş olsa bile ödeme 31 Ağustos günü akaşmna kadar yapılabilecektir.)
Teslimleri KDV’den müstesna olan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlarla ilgili olarak bu uygulamadan yararlanılması mümkün değildir.
Beyan edilen “emtia” üzerinden hesaplanan katma değer vergisi, 1 no.lu beyannamede genel esaslar çerçevesinde mal ve hizmet teslimleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden indirilecektir. Ancak, kayıtlarda yer almayan “makine, teçhizat ve demirbaşlar”ın bedeli üzerinden hesaplanarak ödenen katma değer vergisinin indirimi mümkün olmayıp, ödenen bu tutar, verginin ödendiği yılın gelir ve kurumlar vergisi matrahlarının belirlenmesinde gider olarak dikkate alınacaktır.
Yasaya göre, kanun hükümlerinden faydalanan mükellefler hakkında; KDV Kanunu’nun 9. maddesinin 2 numaralı bendinde yer alan “fiili ya da kaydî envanter sırasında belgesiz mal bulundurulduğunun tespiti halinde, bu alışlar nedeniyle, ziyaa uğratılan katma değer vergisinin, belgesiz mal bulunduran mükelleften aranacağı” hükmü uygulanmayacaktır. Dolayısıyla, anılan mükellefler hakkında belgesiz mal bulundurduğu gerekçesiyle malın emsal bedeli üzerinden cezalı olarak re'sen tarhiyat yapılmayacaktır.
Bildirime dahil edilen makine, teçhizat ve demirbaşlar için amortisman ayrılamayacaktır.
Özel tüketim vergisi konusuna giren malları bu kapsamda beyan eden ve alış belgelerini ibraz edemeyen mükelleflerin bu malların beyan tarihindeki miktarı ve emsal bedeli üzerinden geçerli olan özel tüketim vergisini 31 Ağustos 2018 tarihine (bu tarih dahil) kadar ayrı bir beyanname ile beyan ederek aynı süre içinde ödemeleri hâlinde bu mallar bakımından 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 4'üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası hükmü uygulanmayacaktır.
Bu şekilde beyan edilerek ödenen özel tüketim vergisi için vergi cezası kesilmeyecektir.
Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin, aktiflerine intikal ettirdikleri emtia için ayrı, makine, teçhizat ve demirbaşlar için ayrı olmak üzere pasifte karşılık hesabı açılacaktır. Emtia için ayrılan karşılık, ortaklara dağıtılması veya işletmenin tasfiye edilmesi halinde, sermayenin unsuru sayılacak ve vergilendirilmeyecektir. Makine, teçhizat ve demirbaşlar için ayrılan karşılıklar ise birikmiş amortisman olarak kabul edilecektir.
İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ise beyan ettikleri emtiayı defterlerinin gider kısmına satın alınan mal olarak kaydedeceklerdir.
Ba formu vermek zorunda olan mükellefler, beyan ettikleri kıymetleri rayiç bedelleriyle,
Ba formunun “Soyadı/Adı Unvanı” bölümüne “Muhtelif Satıcılar (7143 sayılı Kanun
Madde 6/1)”, “Vergi Kimlik Numarası” bölümüne (3333 333 333) yazmak suretiyle bildireceklerdir.
B- Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede mevcut olmayan mallar
Anılan yasa ile gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine (adi, kollektif ve adi komandit şirketler dahil) kayıtlarında yer aldığı halde işletmelerinde mevcut olmayan emtialarını, 31 Ağustos 2018 gününe (bu gün dahil) kadar fatura düzenlemeleri ve her türlü vergisel yükümlülüklerini yerine getirmek suretiyle kayıt ve beyanlarına intikal ettirmeleri ve böylece kayıtlarını fiili duruma uygun hale getirmeleri imkanı verilmektedir.
Bu hüküm, bütün gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerini kapsamaktadır. Uygulama kapsamına; ferdi işletmeler, adi ortaklıklar, kollektif şirketler, adi komandit şirketler ile sermaye şirketleri, kooperatifler, iktisadi kamu müesseseleri, dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler ve iş ortaklıkları dahil bulunmaktadır.
Bu kapsamda düzenlenecek faturada yer alacak bedel, söz konusu malla aynı neviden olan malların gayri safi kar oranı dikkate alınarak tespit edilecektir. Gayri safi kâr oranının yasal kayıtlardan tespit edilemediği hallerde, mükellefin bağlı olduğu meslek odalarının belirleyeceği oranlar esas alınacaktır.
Yukarıda açıklanan şekilde faturalanan ve yasal defterlere kaydedilen emtialarla ilgili işlemler, normal satış işlemlerinden bir farklılık arz etmemektedir. Faturada malın tabi olduğu oranda katma değer vergisi hesaplanacak ve ilgili dönem KDV beyannamesine dahil edilerek beyan edilecek, anılan dönemde ödenecek KDV çıkarsa, ödenecek KDV tutarının bu emtia beyanından kaynaklanan tutara kadar olan kısmı ilk taksiti beyanname verme süresi içinde, izleyen taksitler beyanname verme süresini takip eden ikinci ve dördüncü ayda olmak üzere üç eşit taksitte ödenecektir. Taksitlendirmeden yararlanarak ödeme yapmak isteyenler ek bir beyanname vereceklerdir. İlgili dönemde ödenecek KDV çıkmaması halinde ya da ödenecek kdv tutarının emtiadan kaynaklanan kısmını taksitle ödemeyip bir seferde ödemeyi tercih edenlerce başka bir işlem yapmaya ve ek beyanname vermeye gerek olmayacaktır. Düzenlenen faturada yer alan satış hasılatı ve bu malların kayıtlarda yer alan maliyet bedelleri yıllık gelir veya kurumlar vergisi matrahının hesaplanmasında da dikkate alınacaktır.
Kayıtlarda yer aldığı hâlde işletmede mevcut olmayan emtianın ÖTV’ye tabi olması hâlinde, ilgili mevzuatına göre hesaplanacak ÖTV’ye faturada yer verilecek ve bu emtianın tabi olduğu genel beyan usul ve esasları dahilinde ilgili dönemde beyan edilip ödenecektir.
Eczaneler, stoklarında kaydi olarak yer aldığı hâlde fiilen bulunmayan ilaçları, 31 Ağustos 2018 tarihine (bu tarih dahil) kadar “maliyet bedeli” üzerinden fatura düzenlemek suretiyle kayıtlarından çıkarabileceklerdir. Bu suretle kayıtlardan çıkarılan ilaçların maliyet bedeli üzerinden %4 oranında hesaplanan katma değer vergisi ayrı bir beyanname ile beyan edilerek aynı süre içinde ödenecektir. Ödenen bu vergi, hesaplanan katma değer vergisinden indirilemeyecek, gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınamayacaktır. Dolayısıyla, anılan vergi kanunen kabul edilmeyen gider olarak kaydedilecektir.
Bilanço esasına göre defter tutanlarda, kayıtlarda yer aldığı hâlde işletmede mevcut olmayan emtia nedeniyle düzenlenen faturadaki bedel karşılığında, nakit para, banka, alacak senedi, çek ve benzeri değerler varsa bunlar kayıtlara alınabilir. Aktif hesaplarda meydana gelen artışın herhangi bir şekilde tespit edilememesi hâlinde “689 Diğer Olağan Dışı Gider ve Zararlar” hesabına borç kaydı yapılacak ve bu tutar, gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin düzenlenmesi sırasında kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınacaktır.
Bu şekilde düzenlenen faturalar, Bs formu vermek zorunda olan mükelleflerce, Bs formunun “Soyadı/Adı Unvanı” bölümüne “Muhtelif Alıcılar (7143 sayılı Kanun madde 6/2)”, “Vergi Kimlik Numarası” bölümüne (4444 444 444) yazılmak suretiyle bildirilecektir. Akif Akarca/Dr. Mehmet Şafak
https://www.dunya.com/kose-yazisi/yine-yeniden-stok-affi/418441
Engelli Maaşı Neden Düşük Bağlandı
Bu köşede belki de ne çok sorulan soruların başında düşük bağlanan engelli maaşları da yer almaktadır.
Her ne kadar Aylık Bağlama Oranı(ABO) dediğimiz sayısal değerlerde normal emeklilere göre avantajlı olsalar bile engelli aylığı belirleyen esasların başında sigorta primine esas kazançların yüksekliği de önem taşıyor.
Okurum 16 yıl sigortalılık süresi 3760 gün sayısı ile %40 engelli ile Mayıs sonu emekliliği hak etmiştir.
Sigorta primine esas kazançları da asgari tutardan yatmış,2008/10 sonra çoğunluk çalışma olduğundan emekli aylığı düşük bağlanmıştır.
SSK şartlarından emekli olacak engelliler vergi indirim belgesi alarak, daha az prim öder, yaşı sınırına takılmadan emekli olur, Bağ-Kur şartlarından emekli olacak engellilerin vergi indirim belgesi alma zorunluluğu yoktur.
2000 yılı öncesi aylık bağlama oranı ABO1, sadece engelliler için değil tüm sigortalılar için alt sınır uygulamasına tabidir ve ABO1, göstergeden yani düşükten prim ödeyenler için 9475 x 12000 x % 70’den az, üst göstergeden yani yüksekten prim ödeyenler için 10175 x 12000 x ABO1 gerçek değeri üzerinden az olamamaktadır.Alt sınır aylık uygulaması az prim ödeyen engelli sigortalıları aylık miktarı açısından koruyucu etkiye sahiptir.
1 Ocak 2000 ila 30 Eylül 2008 tarihleri arası prim ödemesine karşılık gelen aylık bağlama oranı ABO2 % 60’dır.
1 Ekim 2008 tarihinden sonra da prim ödemesi olan vergi indirim belgesi sahibi engelli sigortalı için aylık bağlama oranı ABO3 % 30’dan az olamaz. (5510, geçici md. 10/IV)
Her yıl için 82. maddeye göre tespit edilen prime esas günlük kazanç alt sınırları dikkate alınarak, talep veya ölüm yılına ait Ocak ayı itibariyle 29. maddenin ikinci fıkrasına göre belirlenen ortalama aylık kazancın % 35’inden, sigortalının bakmakla yükümlü olduğu eşi veya çocuğu varsa % 40’ından az olamaz.
Engelli sigortalılar yaşlılık aylığı miktarı açısından da sağlıklı bireylere göre ayrıcalıklı tutularak özel koruma altına alındığından engelli sigortalılara bağlanacak yaşlılık aylığı yüksek olmaktadır.
YIL |
GÜN |
ABO |
KAZANÇ |
1999 |
600 |
70% |
9475 gösterge |
2008/09 |
600 |
60% |
22,17 OAK |
2008/10 |
2560 |
30% |
Alt Sınır Aylığı |
3760 |
Ek ödeme dahil:901,09 TL emekli aylığı bağlanmıştır. Vedat İlki
Faturanın Müşteri Bilgileri Bölümüne Müşterinin Kendi Kaşesini Basmasında Bir Sakınca Var mıdır?
Vergi Usul Kanunu’nun 230. maddesinde faturada, faturanın düzenleme tarihi, seri ve sıra numarasının; faturayı düzenleyenin adı, varsa ticaret unvanı, iş adresi, bağlı olduğu vergi dairesi ve hesap numarasının; müşterinin adı, ticaret unvanı, adresi, varsa vergi dairesi ve hesap numarasına ilişkin bilgilerinin bulunmasının zorunlu olduğu belirtilmiştir.
Anılan Kanunun 231. maddesinde ise faturanın düzenine ilişkin ayrıntılı açıklamalara yer verilmiştir. Buna göre, faturalar mürekkeple, makine ile veya kopya kurşun kalemi ile doldurulur. Sıra numarası dâhilinde teselsül ettirilir. En az bir asıl ve bir örnek olarak düzenlenir. Birden fazla örnek düzenlendiği takdirde her birine kaçıncı örnek olduğu işaret edilir. Baş tarafında iş sahibinin veya namına imzaya mezun olanların imzası bulunur.
Bu hükümlere göre, faturada bulunması gereken asgari bilgilerin yer alması zorunluluğuna ve düzenine dair hükümlere uyulması şartıyla, faturada müşteri bilgilerinin yer aldığı bölüme müşterinin kendi kaşesinin basılmasında bir mahzur bulunmamaktadır. Lebib Yalkın Yayımları
Limited Şirketin Pay Devri
limited şirket ortaklık pay devirlerinde mutlak surette pay devrinin noter huzurunda ortakların alacakları karar ile ve daha sonra “Hisse Devri Sözleşmesi” düzenlenmesi ile pay devri gerçekleşmektedir. Bu işlemin hemen sonrasında yeni ortaklar tarafından pay devir sözleşmesinin ve kararın yerel ticaret sicil müdürlüğünde önce tescili ve daha sonrada gazete ilanı zorunludur.[1]
Ancak uygulamada şirket ortaklarının pay devirlerinde noter huzurunda 2 nüsha karar alıp, pay devri yapıp bu durumu tescil ve ilan ettirmedikleri sıklıkla görülmektedir.
Özellikle vergi dairesi uygulamalarında limited şirketlerin pay devir sözleşmelerinin tescil ve ilanı aranmaktadır. Maliye Bakanlığı son yıllarda yayınladığı genel tebliğleri ile olayı kısmen yumuşatmıştır. Limited şirketlerde ki pay devirleri vergi daireleri yönünden özellikle sicil yoklama servislerinde eski ve yeni ortakların dönemlerinin tespiti açısından ve daha sonra ödenmeyen amme borcunun şirket ortakları yönünden takibi açısından önem taşımaktadır. Vergi daireleri, limited şirket pay devirlerinde önce şirketin “pay defteri” ‘ne bu durumun işlenmesini zorunlu görmektedir.[2]Daha sonra tescil ve ilanı istemektedir. Özellikle vergi daireleri yeni ortaklar açısından vergi dairesi sicil kayıtlarında yeni ortakları işleyebilmesi için sicil defterine / bilgisayar kayıtlarına limited şirket pay defteri suretini veya tescil ve ilan edilmiş gazete nüshasını istemektedir. Böylece yeni ortak vergi dairesi cephesinde gözükebilecektir.
Yaşanan bir olayda, limited şirketten (20) yıl önce ayrılan eski ortak ile ilgili tebliğ edilen ödeme emirleri nedeni ile vergi dairesi eski ortaktan pay devrine ilişkin tescil ve ilan edilmiş gazete, limited şirket pay defteri sureti veya ticaret sicilden alınacak son ortaklık kompozisyonunu gösterir belge istemektedir.
Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanan Seri A, Sıra 5 no.lu Tahsilat Genel Tebliğinde limited şirketten ayrılan ortak açısından bazı kolaylıklar getirilmiştir. Buna göre;
- Özellikle limited şirketlerde pay devirlerinin mutlak surette 2 nüsha kararı alınarak bu durumun noter huzurunda “Limited Şirket Pay Devir” sözleşmesi ile tamamlanması aranmıştır. Daha sonra bu durum yeni ortaklar tarafından Ticaret Sicil ‘inde (15) gün içerisinde tescil ve ilan edilecektir.
- Tescil ve ilan yapılmamış ve fakat karar alınarak daha sonra “Pay Devir Sözleşmesi” ‘nin düzenlenmesi halinde, bu durum tescil ve ilan edilmese dahi, limited şirket pay defterine işlenmesi gerekmektedir.
3) Yukarıda yer verilen maddelerde limited şirket pay devirleri açısından tescil ve ilan yapılmamış ise ve hatta limited şirket pay defterine “Pay Devir İrade Beyanı” kayıtlandırılmamış ise, durum ne olacaktır? Bu durumda, Seri A Sıra 5 no.lu tebliğ konuya açıklık getirmiştir.[3]
a) Ortaklık payının devri; tescil ve ilan edilmese de noter tasdikli devir sözleşmesi, şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse ortaklar genel kurulunun onayı bu onayın bulunmadığı halde üç aylık sürenin geçmesi ile hüküm ifade etmektedir. Bu durumda ortaklık payının devredildiği tarih olarak noter tasdikli devir sözleşmesi tarihinin esas alınması gerekmektedir.
b) Ortaklık payının noter tasdikli devir sözleşmesi ile devredilmesine rağmen devrin genel kurul tarafından reddedilmesi halinde, ortaklık payı devredilmemiş sayılacak ve ortağın ortaklık sıfatı devam edecektir.
c) Amme alacağının ödenmesinden 6183 sayılı Kanun’un 35. maddesi çerçevesinde sorumluluğu bulunan ortakların tespitinde amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği tarihte yürürlükte bulunan ilgili Kanun hükümleri dikkate alınacaktır. Aynı şekilde ortaklık payının devri ile ilgili olarak da payın devredildiği tarihte yürürlükte olan Kanun hükümleri uygulanacaktır.
d) Limited şirket ortakları hakkında 6183 sayılı Kanun uyarınca yapılacak takip; 35. madde hükümlerine göre sermaye hisseleri oranında, 6102 sayılı Kanun hükümlerine göre tespit edilen kanuni temsilcileri hakkındaki takip ise 6183 sayılı Kanun’un mükerrer 35. maddesine göre amme alacağının tamamından, müşterek ve müteselsil sorumluluk esasına göre yürütülecektir.
4) Sonuç olarak, vergi dairelerine sunulacak belgeler arasında; limited şirket pay devirlerinde şirketin ortaklık pay defterinin olmaması halinde, tek çare Sıra No. 5 Tahsilat Tebliği gereğince şirketin pay devir sözleşmesi yeterli olacaktır. Bazı durumlarda, mümkünse Ticaret Sicil Memurluğundan ortaklık son pay durumu gösterir belge alınması da, işimizi kolaylaştırabilecektir. Nazlı Gaye Alpaslan
http://www.hurses.com.tr/av-nazli-gaye-alpaslan/limited-sirketin-pay-devri/haber-19351
------------
[1]Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanan Seri A, Sıra No 5 no.lu Tahsilat Genel Tebliğinde sadece noter tesdikli devir sözleşmesi yeterli görülmektedir. Çünkü, bu tebliğde ortaklık payının noterde devir sözleşmesi ile devir edilmesi halinde genel kurul tarafından bu irade beyanı reddedilmediği takdirde bu durum geçerli olacaktır. Böylece, ortaklık devir sözleşmesinin noter tarafından da vergi dairesine posta ile taahhütlü olarak yollandığı dikkate alındığında pay devrinin gerçekleştiği görülecektir. Ortaklar genel kurulunun bu pay devrini (3) ay içerisinde reddetmemesi halinde pay devri muteber olur.
[2]Türkiye çapında bütün vergi dairelerine 2007 yılında yollanan bir genel yazıda (Ayşe DİLBAY imzalı yazı) limited şirket pay devirlerinde vergi dairelerinin bu pay devir hususun işlendiği “Limited Şirket Ortaklık Pay Defteri” ‘nin ilgili sayfasının bir sureti istenilmektedir. Ancak, uygulamada limited şirketler ortaklık pay defterini genellikle tasdik ettirmedikleri ve kullanmadıkları görülmektedir.
[3]Söz konusu genel tebliğ için bkz. Resmi Gazete, 11.09.2013 gün ve 28762 sayılı.
Pay devir sözleşmesinin vergi dairesine bir dilekçe ekinde sunulması bize göre yeterlidir. Bazı vergi daireleri devir sözleşmesinin yanı sıra limited şirket pay defterinden de bu devir ile ilgili bir suret talep etmektedir. Bize göre bu görüş hatalıdır. Pay defterinin tasdiklettirilmemesi durumunda ise, defterden suret çıkarılamayacaktır. Bu durumda sadece, karar ve pay devir sözleşmesinin birer nüshasının vergi dairesine sunulması yeterlidir. Nitekim Yargı ‘ya intikal ettirilen bir hadise hakkında İzmir 2. Vergi Mahkemesi tarafından verilen 27.04.2012 gün ve E:2011/2069 – K:2012/389 sayılı kararda :
“ Dava konusu olayda; davalı idare tarafından İzmir Ticaret Sicil Memurluğu’na yazılan …… tarihli yazıya verilen 02.12.2008 tarihli cevap ve eki belgelerden davacının amme borçlusu firmadan 30.06.1993 tarihli ortaklar kurulu kararı ve 01.07.1993 tarihli limited şirket hisse devir sözleşmesi ile hisselerini devrederek ayrıldığı ve sözkonusu kararların 29.07.1993 tarihinde ticaret siciline tescil edildiği anlaşılmaktadır.”
“Bu durumda; davacının amme borçlusu firmada mevcut hisselerinin tamamını devretmek suretiyle ayrıldığı hususunun 29.07.1993 tarihinde ticaret siciline tescil edildiği ayrıca davalı idare tarafından yukarıda bahsedildiği üzere dava konusu ödeme emri tanziminden önce öğrenildiği açıktır. … Açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, dava konusu ödeme emrinin iptaline,….”
Bağımsız Denetim Tebliğleri ve KGK Kararları
06 Haziran 2018 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 30443 (Mükerrer)
Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumundan:
TEBLİĞLER
KURUL KARARLARI
7103 Sayılı Kanun Geçici 1. Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Tebliğ (TASLAK)
Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Baskanlığı)’ndan:
7103 sayılı Vergi Kanunları İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 1 inci Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Genel Tebliği
(Taslak)
1. AMAÇ
Bu Tebliğin amacı, 21/3/2018 tarihli ve 7103 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun geçici 1 inci maddesinde düzenlenen 16 ve daha büyük yaştaki bazı araçların ihraç edilmesi ya da hurdaya çıkartılmasına bağlı olarak yeni araç alımında özel tüketim vergisi (ÖTV) uygulamasına ilişkin usul ve esasların belirlenmesidir.
2. YASAL DÜZENLEME
7103 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinde;
“(1) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten 31/12/2019 tarihine kadar, 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (II) sayılı listenin 8701.20, 87.02,
87.03, 87.04 G.T.İ.P. numaralarında yer alan, kayıt ve tescile tabi 16 ve daha büyük yaştaki araçların adına kayıtlı gerçek veya tüzel kişiler tarafından, ilgili mevzuat gereğince kayıt ve tescili silinerek, doğrudan veya ihracatçılar vasıtasıyla ihraç edilmesi ya da bir daha kullanılmamak üzere hurdaya çıkartılması halinde, her bir araç için aynı cins (87.03 G.T.İ.P. numarasında yer alan araçlardan sadece motor silindir hacmi 1600 cm3 ’ü geçmeyen) yeni bir aracın ilk iktisabında tahakkuk eden özel tüketim vergisinin 10.000 Türk lirasını aşmamak üzere araçların cinsleri ve özelliklerine (motor silindir hacmi, sınıfı, özel tüketim vergisi oranına esas matrahı gibi) göre Bakanlar Kurulunca tespit edilecek kısmı, terkin edilir.
(2) Birinci fıkra kapsamında yeni aracın ilk iktisabında tahakkuk eden özel tüketim vergisinin, Bakanlar Kurulunca söz konusu araç için tespit edilen tutarın altında olması halinde özel tüketim vergisi tahsil edilmez, tahakkuk eden özel tüketim vergisini aşan tutar iade edilmez ve başka bir araç alımında kullanılmaz.
(3) 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa tabi kamu idareleri ile kamu tüzel kişiliğini haiz diğer kurum ve kuruluşlar (meslekî kuruluşlar ve vakıf yükseköğretim kurumları hariç) bu madde hükümlerinden faydalanamaz.
(4) İhraç edilen veya hurdaya çıkartılan araçların yaşı, tescil işleminin yapıldığı yıl dikkate alınmaksızın, tescil belgesinde yazılı model yılında aracın bir yaşında olduğu kabul edilmek suretiyle tespit olunur.
(5) Bu madde kapsamında ihraç edilen aracın, 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanununun 168 inci, 169 uncu ve 170 inci maddelerinde belirtildiği şekilde geri gelmesi halinde, yeni aracın ilk iktisabında terkin edilen özel tüketim vergisi tutarı, terkin tarihinden tahsil tarihine kadar geçen süre için 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre hesaplanan tecil faizi ile birlikte ilk iktisapla ilgili işlemleri yapan vergi dairesine ödenmeden araç ithal edilemez.
(6) Bu madde hükümlerinden haksız olarak faydalanılması halinde, zamanında ödenmeyen özel tüketim vergisi faydalanandan, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir.
(7) Bakanlar Kurulu, birinci fıkrada yer alan tutarı; sıfıra kadar indirmeye, aracın hurdaya çıkarılması veya ihraç edilmesi durumuna göre farklılaştırmaya, hurdaya ayrılacak veya ihraç edilecek araçların teslim edilmesi gereken yerleri veya kişileri ve bunlarda aranılacak nitelikleri belirlemeye yetkilidir.
(8) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Ekonomi Bakanlığı ve Maliye Bakanlığınca müştereken belirlenir.”
hükmü yer almaktadır.
3. KAPSAM
7103 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi kapsamına, aşağıda belirtilen araçların, adına kayıt ve tescilli olduğu yine aşağıda belirtilen gerçek veya tüzel kişiler tarafından doğrudan veya ihracatçılar vasıtasıyla ihraç edilmesi ya da hurdaya çıkartılmasına bağlı olarak ilk iktisap edilecek aynı cins araçlar girmektedir.
3.1. Madde Hükmünden Yararlanılabilecek Araçlar
7103 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrasına göre, düzenlemenin kapsamına 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (II) sayılı listenin;
-8701.20 G.T.İ.P. numarasında yer alan yarı römorkler için çekiciler,
-87.02 G.T.İ.P. numarasında yer alan sürücü dâhil on veya daha fazla kişi taşımaya mahsus minibüs, midibüs ve otobüsler,
-87.03 G.T.İ.P. numarasında yer alan binek otomobil, panelvan, pick-up, arazi taşıtı, ATV, steyşın vagon vb. araçlar,
-87.04 G.T.İ.P. numarasında yer alan eşya taşımaya mahsus van, panelvan, pick-up, kamyonet, kamyon vb. araçlar
girmektedir.
Bu araçlardan, 16 ve daha büyük yaşta olanların, doğrudan veya ihracatçılar vasıtasıyla ihraç edilmesi ya da hurdaya çıkartılması halinde, aynı cins yeni bir aracın ilk iktisabında düzenlemeden yararlanılabilir. Dolayısıyla, Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (II) sayılı liste kapsamında yer almayan araçlar için düzenlemeden yararlanılamayacağı gibi, söz konusu liste kapsamında yer almakla birlikte kayıt ve tescile tabi olmayan veya maddede belirtilen G.T.İ.P. numaraları dışında kalan araçlar (87.05 G.T.İ.P. numaralı özel amaçlı motorlu taşıtlar, 87.09 G.T.İ.P. numaralı araçlar, 87.11 G.T.İ.P. numaralı motosikletler ve mopedler, 88.02 G.T.İ.P. numaralı hava taşıtları, 8901.10.10.00.11, 8901.10.90.00.11 ve 89.03 G.T.İ.P. numaralı deniz taşıtları, traktörler, iş makinaları vb.) için de düzenlemeden yararlanılması mümkün değildir.
Öte yandan, madde hükmünden yararlanılabilmesi için kapsama dâhil kayıt ve tescile tabi 16 ve daha büyük yaştaki araçların doğrudan veya Bakanlar Kurulunca nitelikleri belirlenen ihracatçılar vasıtasıyla ihraç edilmesi ya da yine Bakanlar Kurulunca belirlenen hurda teslim yerlerine fiilen teslim edilmesi şart olduğundan, mevcut bulunmayan (kayıp, çalıntı gibi) veya motorlu araç vasfını kaybetmiş araçlar için düzenlemeden yararlanılması mümkün değildir. Buna göre, ihraç edilecek veya hurdaya çıkartılacak aracın araç bütünlüğünün korunuyor olması, motor ve şanzıman gibi önemli aksamlarının mevcut bulunması gerekir.
Kayıt ve tescili silinerek ihraç edilecek veya hurdaya çıkartılacak araçların yaşı, tescil işleminin yapıldığı yıl dikkate alınmaksızın, tescil belgesinde yazılı model yılında aracın bir yaşında olduğu kabul edilmek suretiyle tespit olunur. Örneğin, tescil belgesinde 1994 model olduğu belirtilen bir aracın 2018 yılındaki yaşı, 1994 yılında bir yaşında kabul edilmek suretiyle 25 olarak hesaplanır. Bu durumda 2018 yılında 2003 model ve daha eski model araçların, 2019 yılında ise 2004 model ve daha eski model araçların ihraç edilmesi veya hurdaya çıkartılması halinde düzenlemeden yararlanılabilir.
Diğer taraftan, trafiğe çıktıkları yıldan daha sonraki yılın model yılını haiz olan araçların yaşının hesaplanmasında da tescil belgesinde yazılı model yılı dikkate alınır. Örneğin, 2004 model aracın tescil işlemi 2003 yılında yapılmış olsa dahi bu araç 2018 yılında 15 yaşında kabul edilir ve bu yıl ihraç edilmesi veya hurdaya çıkartılması halinde, bu araç için düzenlemeden yararlanılamaz. Ancak, söz konusu araç için 2019 yılında düzenlemeden yararlanılabileceği tabiidir.
Madde kapsamında yeni alınacak aracın, ihraç edilen veya hurdaya çıkartılan araçla aynı cins olması gerekir. Aynı cinsten kasıt, esas itibarıyla ÖTV Kanununa ekli (II) sayılı listenin aynı tarife pozisyonu sırasında yer alan ve trafik tescil kuruluşlarınca (Türkiye Noterler Birliği veya noterliklerce) aynı cinste kayıt ve tescil edilen araçlardır. Örneğin, ihraç edilen veya hurdaya çıkartılan aracın kamyonet cinsi bir araç olması halinde, düzenlemeden sadece kamyonet cinsi yeni bir aracın ilk iktisabında yararlanılabilir; başka cins bir aracın, örneğin otomobilin ilk iktisabında düzenlemeden yararlanılamaz.
İhraç edilen veya hurdaya çıkartılan aracın, ÖTV Kanununa ekli (II) sayılı listedeki 87.03 G.T.İ.P. numarasında yer alan bir araç olması halinde, yeni alınacak aracın motor silindir hacminin 1600 cm3 ve altında olması gerekir. Ancak, madde kapsamında yeni alınacak aynı cins aracın sadece elektrik motorlu olması durumunda, motor gücü sınırlaması olmaksızın düzenlemeden yararlanılabilir.
İhraç edilen veya hurdaya çıkartılan araçta herhangi bir motor silindir hacmi sınırlaması bulunmamaktadır. Örneğin, 87.03 G.T.İ.P. numarasındaki 2000 model, motor silindir hacmi 1900 cm3 olan otomobilin ihraç edilmesi veya hurdaya çıkartılması halinde, motor silindir hacmi 1600 cm3 ve altında olan otomobilin ilk iktisabında, madde hükmünden yararlanılabilir.
Ayrıca, madde kapsamındaki 8701.20, 87.02 ve 87.04 G.T.İ.P. numarasındaki araçların ihraç edilmesi veya hurdaya çıkartılması halinde, aynı cins yeni bir aracın ilk iktisabında motor silindir hacmine bakılmaksızın madde hükmünden yararlanılabilir.
3.2. Madde Hükmünden Yararlanabilecek Kişiler
Madde hükmünden, ilgili trafik sicilinde adlarına kayıtlı bu Tebliğin (3.1.) bölümünde belirtilen araçlarını bu Tebliğde belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde, doğrudan veya ihracatçılar vasıtasıyla ihraç eden ya da hurdaya çıkartan gerçek ve tüzel kişiler ile bunların mirası reddetmemiş mirasçıları yararlanabilir.
Düzenlemeden yararlanma hakkı, trafik sicilinde adlarına araç kayıtlı olan kişilere ait olup, bir başkasına devredilemez.
İhraç edilen veya hurdaya çıkartılan aracın birden fazla gerçek veya tüzel kişi adına tescilli olması halinde, sadece tek bir aracın ilk iktisabında düzenlemeden yararlanılabilir. Bu kapsamda yeni araç, ihraç edilen veya hurdaya çıkartılan aracın tüm malikleri tarafından adlarına müştereken kayıt ve tescil edilmek üzere iktisap edilebileceği gibi diğer maliklerin, araç üzerindeki mülkiyet hakkından bir kişi lehine feragat etmesi suretiyle, maliklerden biri tarafından da bu malik adına kayıt ve tescil edilmek üzere iktisap edilebilir.
5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa tabi kamu idareleri ile kamu tüzel kişiliğini haiz diğer kurum ve kuruluşlar (meslekî kuruluşlar ve vakıf yükseköğretim kuruluşları hariç) madde hükümlerinden yararlanamaz.
3.3. Yeni Araç Alımında Terkin Edilecek ÖTV Tutarı
18/5/2018 tarihli 30425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 14/5/2018 tarihli ve 2018/11750 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi eki Kararın 5 inci maddesinin birinci fıkrasında, madde kapsamında ihraç edilecek veya hurdaya çıkartılacak araçla aynı cins yeni bir aracın ilk iktisabında tahakkuk eden özel tüketim vergisinin terkin edilecek kısmı,
a) Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (II) sayılı listenin 87.03 G.T.İ.P. numarasında yer alan otomobil ve arazi taşıtı cinsi araçlar için özel tüketim vergisi matrahı esas alınarak aşağıdaki tablodaki gibi,
Yeni Aracın ÖTV Matrahı (TL) |
Terkin Edilecek ÖTV Tutarı (TL) |
Matrahı 46.000 TL’yi aşmayanlar için |
10.000 |
Matrahı 46.000 TL’yi aşıp 80.000 TL’yi aşmayanlar için |
8.000 |
Matrahı 80.000 TL’yi aşanlar için |
3.000 |
b) Diğer araç cinsleri için 10.000 TL olarak,
tespit edilmiştir.
Buna göre, yeni araç alımında tahakkuk eden özel tüketim vergisinden; otomobil ve arazi taşıtı cinsi araçlar için özel tüketim vergisi matrahı esas alınarak anılan Kararnamede belirlenen tutarlar, bunların dışında kalan kamyon, kamyonet, tır çekicileri, van, panelvan, minibüs, otobüs gibi araçlar için ise özel tüketim vergisi matrahına bakılmaksızın 10.000 TL, terkin edilir.
Yeni aracın ilk iktisabında tahakkuk eden özel tüketim vergisinin, araç cinsleri itibarıyla yukarıda belirtilen tutarın altında olması halinde özel tüketim vergisi tahsil edilmez. Tahakkuk eden özel tüketim vergisini aşan tutar iade edilmez ve başka bir araç alımında kullanılamaz.
3.4. Madde Hükmünden Yararlanma Süresi
Bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği 27/3/2018 tarihinden 31/12/2019 tarihine (bu tarihler dâhil) kadar kayıt ve tescili silinerek doğrudan veya ihracatçılar vasıtasıyla ihraç edilen veya hurdaya çıkartılan araçlar yerine 31/12/2019 tarihine kadar (bu tarih dâhil) ilk iktisabı yapılacak araçlar için tahakkuk eden özel tüketim vergisinin Bakanlar Kurulunca belirlenen kısmı terkin edilir.
27/3/2018 tarihinden önce tescil kaydı silinen, ihraç edilen veya hurdaya çıkartılan araçlar yerine ilk iktisap edilen araçlar için düzenlemeden yararlanılamayacağı gibi, 31/12/2019 tarihinden sonra tescil kaydı silinen, ihraç edilen veya hurdaya çıkartılan araçlar yerine ilk iktisap edilen araçlar için de düzenlemeden yararlanılamaz.
27/3/2018 ilâ 31/12/2019 tarihleri (bu tarihler dâhil) arasında eski araç ihraç edilmek veya hurdaya çıkarılmakla birlikte, 31/12/2019 tarihine kadar düzenleme kapsamında yeni araç alınmamış olması halinde, bu tarihten sonra alınacak yeni araçlar için düzenlemeden yararlanılamaz.
4. MADDENİN UYGULAMASI
7103 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi hükümlerinden yararlanılabilmesi için aşağıda belirtildiği şekilde işlem yapılması gerekir.
Bu uygulamada “tescil kuruluşu” tâbiri, ilgili mevzuatına göre, trafik tescil kuruluşlarını ve tescile yetkili birimleri ifade eder.
4.1. Araçların Doğrudan veya İhracatçılar Vasıtasıyla İhraç Edilmesi
Tebliğin (3.1.) bölümünde belirtilen araçların (3.2.) bölümünde belirtilen gerçek veya tüzel kişiler tarafından, doğrudan veya 2018/11750 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi eki
Kararın 5 inci maddesinin beşinci fıkrasında nitelikleri belirlenen ihracatçılar vasıtasıyla ihraç edilmesi halinde, aynı cins (87.03 G.T.İ.P. numarasında yer alan araçlardan sadece motor silindir hacmi 1600 cm3’ü geçmeyen) yeni bir aracın ilk iktisabında tahakkuk eden özel tüketim vergisinin, söz konusu araç için aynı Kararın aynı maddesinin birinci fıkrasında tespit edilen kısmı terkin edilir.
Bu düzenlemeden yararlanabilmesi için eski aracın yurt dışındaki müşteriye teslim edilmek üzere T.C. Gümrük Bölgesinden çıkmış olması şarttır. Yurt dışındaki müşteri tabiri, ikametgâhı, işyeri, kanuni ve iş merkezleri yurt dışında olan alıcılar ile yurt içindeki bir işletmenin, yurt dışında faaliyet gösteren şubelerini ifade eder. Aracın ihraç edilmeden önce yurt dışındaki alıcı adına hareket edenlere veya bizzat alıcıya yurt içinde teslimi, ihracat sayılmaz. Düzenlemeden yararlanılabilmesi için ihracatın gerçekleştirildiğinin gümrük beyannamesi ile tevsik edilmesi zorunludur.
Ayrıca, düzenleme kapsamında ihraç edilmek istenen aracın geçerli muayenesinin bulunması şarttır.
4.1.1. Araçların Doğrudan İhraç Edilmesine İlişkin Usul ve Esaslar
Düzenleme kapsamında, adına kayıtlı aracını doğrudan ihraç edecek kişi, aracın 16 ve daha büyük yaşta ancak 1997 modelden yeni olması halinde bir örneği Tebliğ ekinde (EK: 1A) yer alan dilekçeyle, aracın 1997 model veya daha eski olması halinde ise bir örneği Tebliğ ekinde (EK:1B) yer alan dilekçeyle herhangi bir tescil kuruluşuna başvurarak aracın ihraç edilmesinde bir sakınca olmadığına dair yazı verilmesini talep eder.
Başvuru üzerine, tescil kuruluşunca aracın düzenleme kapsamındaki araç cinslerinden olup olmadığı ve geçerli muayenesinin bulunup bulunmadığı kontrol edilir ve tescil kaydında yazılı model yılında aracın bir yaşında olduğu kabul edilmek suretiyle başvuruya konu aracın yaşı tespit edilir. Aracın, düzenleme kapsamındaki araç cinslerinden olmaması veya geçerli muayenesinin bulunmaması ya da 16 yaşından daha küçük yaşta olduğunun tespiti halinde, söz konusu başvuru, işlem yapılmaksızın reddolunur.
İhraç edilmek istenen aracın 16 ve daha büyük yaşta ancak 1997 modelden yeni olması halinde, bu araçlar için 18/5/2017 tarihli ve 7020 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun geçici 1 inci maddesinden yararlanma imkanı bulunmadığı dikkate alınarak, tescil kaydında mülkiyeti muhafaza, rehin, haciz ve benzeri şerhler ile mükellefin motorlu taşıtlar vergisi, bu vergiye bağlı gecikme faizi, gecikme zammı, vergi cezası ve tescil plakasına kesilen idari para cezası bulunmaması kaydıyla, tescil kuruluşunca 7103 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi kapsamında ihraç edilmesinde sakınca bulunmadığına dair bir örneği Tebliğ ekinde (EK:2A) yer alan yazı verilir. 16 ve daha büyük yaşta ancak 1997 modelden yeni araçların üzerinde ihraç edilmesine engel belirtilen şekilde herhangi bir takyidatın veya borcun bulunması halinde, takyidat kaldırılmadıkça ve borçlar ödenmedikçe söz konusu yazının verilmeyeceği tabiidir.
Model yılı 1997 veya daha eski olan araçlar için aynı zamanda 7020 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrası hükmünden yararlanılması da mümkün olduğundan, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tatbik edilmiş olan hacizler dışında, üçüncü şahıslar tarafından konulmuş mülkiyeti muhafaza, rehin, haciz ve benzeri şerhlerin bulunmaması kaydıyla, tescil kuruluşunca 7020 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi ile 7103 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi kapsamında ihraç edilmesinde sakınca bulunmadığına dair bir örneği Tebliğ ekinde (EK:2B) yer alan yazı verilir.
Tescil kuruluşunca verilen yazı, araca ilişkin Motorlu Araç Tescil Belgesinin noter onaylı bir örneğiyle birlikte aracın ihracında gümrük idaresine ibraz edilir. Aracın ihracatına ilişkin gümrük beyannamesinde, madde hükmünden yararlanmak üzere ihraç edilen aracın marka, model, şasi ve motor numarası ile en son tescil plakasının yazılması zorunludur.
İlgili gümrük idaresince araç, araca ilişkin belgeler ile beyanname kontrol edilir ve uyumlu olması halinde aracın ihracına izin verilir.
Aracın ihracatının gerçekleştirilmesi halinde, aracını doğrudan ihraç eden kişi tarafından ilgisine göre Tebliğ ekinde (EK:3A) veya (EK:3B) yer alan dilekçe ve gümrük beyannamesinin aslı ya da gümrük idaresi veya noter onaylı bir örneği ile aracın ihraç edilmesinde sakınca bulunmadığına dair yazıyı veren tescil kuruluşuna başvurularak, aracın tescil kaydının silinmesi talep edilir. Bunun üzerine, tescil kuruluşunca aracın tescil kaydı silinir ve “İhraç Nedeniyle Kayıt ve Tescili Silinmiştir” şerhi düşülen “Motorlu Araç Tescil Belgesi” araç malikine verilir.
4.1.2. Araçların İhracatçılar Vasıtasıyla İhraç Edilmesine İlişkin Usul ve Esaslar
Düzenleme kapsamında adlarına kayıtlı 16 ve daha büyük yaştaki araçlarını, ihracatçılar vasıtasıyla ihraç etmek isteyen gerçek veya tüzel kişilerin, bu araçlarını 2018/11750 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi eki Kararın 5 inci maddesinin beşinci fıkrasında belirlenen ihracatçılara teslim etmeleri ve bu kişiler tarafından araçların fiilen ihraç edilmesi halinde, düzenlemeden yararlanmaları mümkündür.
Araçların ihracatına, anılan Karara göre, İhracatçı Birliğine üye, vergi kimlik numarasına sahip gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişilik statüsüne sahip olmamakla birlikte yürürlükteki mevzuat hükümlerine istinaden hukuki tasarruf yapma yetkisi tanınan ortaklıklar aracılık edebilir.
İhracatçılara yapılan teslimin, aracın adına kayıtlı olduğu kişi ile ihracatçı arasında düzenlenen ve karşılıklı yükümlülükleri içeren, imzaları noterce onaylanmış bir “İhracat Amacıyla Araç Teslim Sözleşmesi” ile tevsik edilmesi gerekir.
Bu uygulamada, adına araç kayıtlı olan kişi, aracın zilyetliğini devretmek ve aracın ihraç edilmesinde sakınca bulunmadığına dair yazıyı ihracatçıya teslim etmekle, ihracatçı da teslim aldığı aracı ihraç etmek ve ihracata ilişkin tevsik edici belgeleri, aracın adına kayıtlı olduğu kişiye teslim etmekle yükümlüdür.
Bu kapsamda, söz konusu sözleşmede asgari;
-Adına araç kayıtlı olan kişi tarafından, ihraç edilmek üzere ihracatçıya aracın, araca ilişkin Motorlu Araç Tescil Belgesinin noter onaylı bir örneğinin ve aracın ihraç edilmesinde sakınca bulunmadığına dair yazının teslim edileceğinin,
-İhracatçı tarafından, teslim alınan aracın, aracın ihraç edilmesinde sakınca bulunmadığına dair yazının düzenlendiği tarihten itibaren üç ay içinde ihraç edileceğinin ve buna ilişkin gümrük beyannamesinin gümrük idaresince veya noter onaylı örneğinin araç malikine teslim edileceğinin,
-Araç malikinin kusurundan kaynaklı durumlar hariç olmak üzere, ihracatın belirlenen sürede gerçekleşmemesi veya buna ilişkin gümrük beyannamesi örneğinin araç malikine teslim edilmemesi halinde, ihracatçının, araç malikinin bu sürede oluşabilecek devlete karşı mükellefiyetleri ve 7103 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi kapsamındaki ÖTV düzenlemesine yönelik hak kayıplarından araç malikine karşı özel hukuk hükümleri çerçevesinde sorumlu olacağının karşılıklı olarak beyan ve taahhüt edilmesi gerekir.
Düzenleme kapsamında, adına kayıtlı aracını ihracatçı vasıtasıyla ihraç edecek kişi, aracın 16 ve daha büyük yaşta ancak 1997 modelden yeni olması halinde bir örneği Tebliğ ekinde (EK:1A) yer alan dilekçe ile; 1997 model veya daha eski olması halinde ise bir örneği Tebliğ ekinde (EK:1B) yer alan dilekçe ile herhangi bir tescil kuruluşuna başvurarak aracın ihraç edilmesinde bir sakınca olmadığına dair bir yazı verilmesini talep eder.
Başvuru üzerine, tescil kuruluşunca, aracın yaşına göre 7020 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinden yararlanıp yararlanamayacağı hususu da dikkate alınmak suretiyle, bu Tebliğin (4.1.1.) bölümünde belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde, aracın; cins, yaş, geçerli muayene, borç ve takyidat bakımından gerekli kontrolleri yapılarak, ihraç edilmesinde sakınca bulunmadığına dair ilgisine göre birer örneği Tebliğ ekinde yer alan (EK:2A) veya (EK:2B) yazı verilir.
Tescil kuruluşunca verilen yazı, araca ilişkin Motorlu Araç Tescil Belgesinin noter onaylı bir örneğiyle birlikte ihracatçı tarafından aracın ihracında gümrük idaresine ibraz edilir. İhracatçı tarafından, aracın ihracatına ilişkin gümrük beyannamesinde, madde hükmünden yararlanmak üzere ihraç edilen aracın marka, model, şasi ve motor numarası ile en son tescil plakası ve adına kayıtlı kişinin adı-soyadı/unvanı ile gerçek kişilerin T.C. kimlik numarası/tüzel kişilerin vergi kimlik numarasının yazılması zorunludur.
İlgili gümrük idaresince araç, araca ilişkin belgeler ile beyanname kontrol edilir ve uyumlu olması halinde aracın ihracına izin verilir.
Aracın ihracatının gerçekleştirilmesi halinde, aracını ihracatçı vasıtasıyla ihraç eden kişi tarafından ilgisine göre Tebliğ ekinde (EK:3A) veya (EK:3B) yer alan dilekçe ve gümrük beyannamesinin aslı ya da gümrük idaresi veya noter onaylı bir örneği ile aracın ihraç edilmesinde sakınca bulunmadığına dair yazıyı veren tescil kuruluşuna başvurularak, aracın tescil kaydının silinmesi talep edilir. Bunun üzerine, tescil kuruluşunca aracın tescil kaydı silinir ve “İhraç Nedeniyle Kayıt ve Tescili Silinmiştir” şerhi düşülen “Motorlu Araç Tescil Belgesi” araç malikine verilir.
4.1.3. İhraç Edilen Araç Yerine Yeni Araç Alımına İlişkin Usul ve Esaslar
Aracını doğrudan veya ihracatçılar vasıtasıyla ihraç ederek ihraç ettiği araçla aynı cins bir aracı madde hükmünden yararlanmak suretiyle ilk iktisap etmek isteyen kişi, “İhraç Nedeniyle Kayıt ve Tescili Silinmiştir” şerhi düşülen “Motorlu Araç Tescil Belgesi”nin aslı ya da ilgili tescil kuruluşu veya noter onaylı bir örneği ile ihracata ilişkin gümrük beyannamesinin aslı ya da gümrük idaresi veya noter onaylı bir örneğini motorlu araç ticareti yapan ÖTV mükellefine ibraz ederek ilk iktisap edeceği yeni araç için tahakkuk edecek olan ÖTV’nin, Bakanlar Kurulunca belirlenen kısmının, kendisinden tahsil edilmemesini ister. Aracını ihracatçılar vasıtasıyla ihraç ederek düzenlemeden yararlanmak isteyen kişilerce, söz konusu belgelere ek olarak ihracatçı ile yapılan sözleşme de ÖTV mükellefine ibraz edilir.
İhraç edilen aracın birden fazla gerçek veya tüzel kişi adına tescilli olması ve diğer maliklerin yeni araç alımında doğacak terkin hakkından tek bir kişi lehine feragat etmesi durumunda, buna ilişkin noter nezdinde düzenlenmiş feragat beyanının da ÖTV mükellefine ibrazı gerekir. Aksi halde, düzenlemeden yararlanılabilmesi için ilk iktisap edilecek yeni aracın tüm malikler tarafından müştereken iktisap edilmesi gerekir.
ÖTV mükelleflerince, düzenleme kapsamında araç tesliminde hesaplanan ÖTV tutarının faturada tam olarak (terkine konu edilecek kısım dâhil) gösterilmesi ve katma değer vergisi ile diğer fatura bilgilerinin buna göre hesaplanması/düzenlenmesi gerekir. Ancak tahakkuk edecek özel tüketim vergisinin, iktisap edilecek araç için bu Tebliğin (3.3.) bölümünde belirtilen terkin edilecek kısmı alıcıdan tahsil edilmez ve bu tutar faturada “……………. model, ………………..cinsi, …………………….şasi numaralı ve …………………plakalı aracınızı ihraç etmeniz nedeniyle, 7103 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi kapsamında, fatura toplamına dahil edilmekle birlikte, …………….TL ÖTV tarafınızdan tahsil edilmeyecektir/edilmemiştir. Bu tutar, anılan madde gereği, araca ilişkin tahakkuk eden ÖTV’den terkin edilecek ve Hazine tarafından tahsil edilmeyecektir.” şerhi ile gösterilir.
ÖTV mükelleflerince, ilk iktisap edilen araç için hesaplanan ÖTV, (2A) numaralı ÖTV Beyannamesinde tam olarak beyan edilir. Beyannamedeki “7103 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinden yararlanma talebi vardır.” kutucuğu işaretlenir ve beyannamenin ilgili kısmında ihraç edilen araca ait bilgilere yer verilir. Beyannamenin verildiği günü takip eden günün mesai saati bitimine kadar bir dilekçe ekinde;
-Aracın ihracatçılar vasıtasıyla ihraç edilmesi halinde, ihracatçı ile yapılan sözleşme,
-İhraç edilen araca ait “İhraç Nedeniyle Kayıt ve Tescili Silinmiştir” şerhli “Motorlu Araç Tescil Belgesi”nin aslı ya da ilgili tescil kuruluşu veya noter onaylı bir örneği,
-İhraç edilen araca ait gümrük beyannamesinin aslı ya da gümrük idaresi veya noter onaylı bir örneği,
-Gerektiği takdirde Feragat Beyanı Belgesi,
-Alıcının/Alıcıların Nüfus Cüzdanı fotokopisi,
-Satış faturasının, aslının aynı olduğu işletme yetkililerince imzalanarak ve kaşe tatbik edilerek onaylanmış fotokopisi
ÖTV mükellefi tarafından, beyannamenin verildiği vergi dairesine verilir. Aksi halde, ÖTV mükellefi adına 213 sayılı Vergi Usul Kanununun ilgili hükümleri gereği ikinci derece usulsüzlük cezası kesilir ve gerekli belgeler ibraz edilmediği müddetçe ÖTV Ödeme Belgesi düzenlenmez.
Vergi dairesince, beyanname ve söz konusu belgeler incelenerek tahakkuk eden özel tüketim vergisinin Bakanlar Kurulunca belirlenen kısmının terkin edildiğini de gösteren “ÖTV Ödeme Belgesi” mükellefe verilir.
Vergi dairelerince, aylık dönemler itibarıyla toplu olarak takip eden ayın beşine kadar, ihraç edilen araçlara istinaden düzenleme kapsamında yeni araç iktisap edildiği hususu ilgili gümrük idarelerine yazıyla bildirilir ve eski araçların ihracatının gerçekleştirildiğinin doğrulanması istenir.
4.1.4. İhraç Edilen Araçların Geri Gelmesi Halinde Yapılacak İşlemler
Düzenleme kapsamında ihraç edilen aracın, 4458 sayılı Kanunun 168, 169 ve 170 inci maddelerinde belirtildiği şekilde geri gelmesi halinde, yeni aracın ilk iktisabında terkin edilen özel tüketim vergisi tutarı, terkin tarihinden tahsil tarihine kadar geçen süre için 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre hesaplanan tecil faizi ile birlikte, ilk iktisapla ilgili işlemleri yapan vergi dairesine ödenmeden araç ithal edilemez.
Doğrudan veya ihracatçılar vasıtasıyla ihraç edilen aracın geri gelmesi halinde, ilgili gümrük idaresince, ihraç edilen aracın yerine düzenleme kapsamında yeni bir aracın iktisap edilip edilmediği, gümrük idaresinin bulunduğu yerdeki motorlu taşıtlar vergisi ile görevli vergi dairesinden yazı ile sorulur. Sorgulama sonucunda, henüz düzenlemeden yararlanılmamış olması halinde, ilgili gümrük idaresince, durum iki iş günü içinde Gelir İdaresi Başkanlığı (Uygulama ve Veri Yönetimi Daire Başkanlığı)’na bildirilir. İhraç edilen aracın yerine yeni bir aracın ilk iktisap edilmiş olması halinde ise aracın ilk iktisabında terkin edilen özel tüketim vergisi tutarı ve tecil faizi, ihracatçı tarafından ödenmeden ithalat işlemleri yapılmaz.
4.2. Araçların Hurdaya Çıkartılması Halinde Maddenin Uygulaması
Tebliğin (3.1.) bölümünde belirtilen araçların (3.2.) bölümünde belirtilen gerçek veya tüzel kişiler tarafından, 2018/11750 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi eki Kararın 5 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirlenen yerlere teslim edilmek suretiyle bu Tebliğde belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bir daha kullanılmamak üzere hurdaya çıkartılması halinde, aynı cins (87.03 G.T.İ.P. numarasında yer alan araçlardan sadece motor silindir hacmi 1600 cm3’ü geçmeyen) yeni bir aracın ilk iktisabında tahakkuk eden özel tüketim vergisinin, söz konusu araç için aynı Kararın aynı maddesinin birinci fıkrasında tespit edilen kısmı terkin edilir.
Anılan Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca, düzenleme kapsamında adlarına kayıt ve tescil edilmiş 16 ve daha büyük yaştaki araçlarını, hurdaya çıkartmak isteyen gerçek veya tüzel kişiler, bu araçlarını il özel idarelerine, büyükşehir belediyelerine veya Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) Hurda İşletmesi Müdürlüğüne ait hurda müdürlüklerinden herhangi birine ya da 30/12/2009 tarihli ve 27448 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Ömrünü Tamamlamış Araçların Kontrolü Hakkında Yönetmelik kapsamında faaliyette bulunan ömrünü tamamlamış araç (ÖTA) teslim yerlerine veya geçici depolama alanlarına teslim edebilir.
İl özel idarelerine, büyükşehir belediyelerine veya MKEK Hurda İşletmesi Müdürlüğüne ait hurda müdürlüklerine madde kapsamındaki tüm araç cinslerinin teslimi mümkündür.
ÖTA teslim yerlerine veya geçici depolama alanlarına ise sadece Ömrünü Tamamlamış Araçların Kontrolü Hakkında Yönetmelik kapsamına giren araçların teslimi mümkündür. Buna göre, anılan Yönetmeliğin 2 nci maddesi uyarınca, ÖTA teslim yerlerine veya geçici depolama alanlarına, 7103 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi kapsamındaki araçlardan, 18/7/1997 tarihli ve 23053 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin 2.1 ve
3.1. numaralı alt bentlerinde belirtilen M1 ve N1 kategorisindeki araçlar, diğer bir ifade ile yolcu taşımasında kullanılan ve sürücü dâhil en fazla dokuz oturma yeri olan motorlu araçlar ile yük taşımasında kullanılan ve azami ağırlığı 3,5 tonu aşmayan motorlu araçlar teslim edilebilir. Dolayısıyla bu araçlar dışında kalan minibüs, otobüs, kamyon ve tır çekicileri gibi araçların ÖTA teslim yerlerine veya geçici depolama alanlarına teslim edilmesi mümkün değildir.
Teslim yerleri, motorlu araç vasfını kaybetmiş, bütünlüğünü korumayan araçları bu düzenleme kapsamında teslim alamaz.
2018/11750 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi eki Kararın 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasında belirtildiği üzere, 7103 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi kapsamındaki araçlardan model yılı 1997 veya daha eski olanlar için bu madde hükümlerinin yanı sıra 7020 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinde düzenlenen hükümlerden de faydalanılmak istenmesi halinde, hurdaya çıkartılacak aracın 7020 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen yerlere teslim edilmesi şarttır. Dolayısıyla, 1997 veya daha eski model araçların MKEK Hurda İşletmesi Müdürlüğüne ait hurda müdürlükleri dışındaki ÖTA teslim yerleri veya geçici depolama alanlarına teslim edilmesi halinde, yeni araç alımında Bakanlar Kurulunca araç cinsleri itibarıyla belirlenen ÖTV terkini uygulamasından faydalanılmaya hak kazanılmakla birlikte, 7020 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi hükümlerinden faydalanılamaz.
Aracın 1997 model veya daha eski olması ve 7020 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrasından yararlanılmak istenmesi halinde, hurdaya çıkartılacak aracın 7103 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi kapsamında olup olmadığına bakılmaksızın bu Tebliğin; (4.2.1) bölümünde belirtilen ve ekinde yer alan dilekçe, yazı, başvuru ve tutanak örnekleri kullanılır. Ancak, bu durumun, 7103 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi kapsamında bulunmayan araçlar için yeni araç alımında ÖTV terkini uygulamasından faydalanma hakkı doğurmayacağı tabiidir.
4.2.1. Araçların Hurdaya Çıkartılmasına İlişkin Usul ve Esaslar
Düzenleme kapsamında, adına kayıtlı aracını hurdaya çıkartmak isteyen kişi, aracın teslim edileceği yere göre, aracın 16 ve daha büyük yaşta ancak 1997 modelden yeni olması halinde birer örneği Tebliğ ekinde (EK:4A), (EK:4C) ya da (EK:4D) yer alan dilekçe ile, aracın 1997 model veya daha eski olması halinde ise birer örneği Tebliğ ekinde (EK:4B), (EK:4Ç) ya da (EK:4D) yer alan dilekçe ile herhangi bir tescil kuruluşuna başvurarak aracın hurdaya çıkartılmasında sakınca bulunmadığına dair yazı verilmesini talep eder.
Başvuru üzerine, tescil kuruluşunca aracın düzenleme kapsamındaki araç cinslerinden olup olmadığı kontrol edilir ve tescil kaydında yazılı model yılında aracın bir yaşında olduğu kabul edilmek suretiyle başvuruya konu aracın yaşı tespit edilir. Aracın, düzenleme kapsamındaki araç cinslerinden olmaması veya 16 yaşından daha küçük yaşta olduğunun tespiti halinde, söz konusu başvuru, işlem yapılmaksızın reddolunur.
Hurdaya çıkartılmak istenen aracın 16 ve daha büyük yaşta ancak 1997 modelden yeni olması halinde, bu araçlar için 7020 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinden yararlanma imkânı bulunmadığı da dikkate alınarak, tescil kaydında mülkiyeti muhafaza, rehin, haciz ve benzeri şerhler ile mükellefin motorlu taşıtlar vergisi, bu vergiye bağlı gecikme faizi, gecikme zammı, vergi cezası ve tescil plakasına kesilen idari para cezası bulunmaması kaydıyla, tescil kuruluşunca, 7103 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi kapsamında hurdaya çıkartılmasında sakınca bulunmadığına dair teslim yerine göre bir örneği Tebliğ ekinde (EK:5A) veya (EK:5C) yer alan yazı verilir. 16 ve daha büyük yaşta ancak 1997 modelden yeni araçların üzerinde hurdaya çıkartılmasına engel, herhangi bir takyidatın veya borcun bulunması halinde, takyidat kaldırılmadıkça ve borçlar ödenmedikçe söz konusu yazının verilmeyeceği tabiidir.
Model yılı 1997 veya daha eski olmakla birlikte MKEK Hurda İşletmesi Müdürlüğüne ait hurda müdürlükleri dışındaki ÖTA teslim yerleri veya geçici depolama alanlarına teslim edilerek hurdaya çıkartılacak araçlar için de 7020 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinden yararlanma imkânı bulunmadığı dikkate alınarak, tescil kaydında mülkiyeti muhafaza, rehin, haciz ve benzeri şerhler ile mükellefin motorlu taşıtlar vergisi, bu vergiye bağlı gecikme faizi, gecikme zammı, vergi cezası ve tescil plakasına kesilen idari para cezası bulunmaması kaydıyla, 7103 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi kapsamında hurdaya çıkartılmasında sakınca bulunmadığına dair bir örneği Tebliğ ekinde (EK:5C) yer alan yazı verilir.
Model yılı 1997 veya daha eski olup, il özel idareleri veya büyükşehir belediyelerine ya da MKEK Hurda İşletmesi Müdürlüğüne ait hurda müdürlüklerine teslim edilmek suretiyle hurdaya çıkartılacak araçlar için aynı zamanda 7020 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi hükmünden yararlanılması da mümkün olduğundan, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tatbik edilmiş olan hacizler dışında, üçüncü şahıslar tarafından konulmuş bulunan mülkiyeti muhafaza, rehin, haciz ve benzeri şerhlerin bulunmaması kaydıyla, 7020 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi ile 7103 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi kapsamında hurdaya çıkartılmasında sakınca bulunmadığına dair bir örneği Tebliğ ekinde (EK:5B) yer alan yazı verilir.
Tescil kuruluşundan aracın hurdaya çıkartılmasında sakınca bulunmadığına dair yazıyı alan başvuru sahibi, söz konusu yazı ve Motorlu Araç Tescil Belgesiyle birlikte, teslim yerlerine ve araçların yaşlarına göre, birer örneği Tebliğ ekinde (EK:6A), (EK:6B), (EK:6C), (EK:6Ç) ya da (EK:6D) yer alan bir dilekçe ile ilgisine göre il özel idaresine, büyükşehir belediyesine veya MKEK hurda müdürlüğüne ya da ÖTA teslim yerleri veya geçici depolama alanlarına aracını fiilen teslim eder.
Aracın, il özel idaresine, büyükşehir belediyesine veya MKEK hurda müdürlüklerine teslim edilmesi halinde, anılan Kurum yetkililerince Gelir İdaresi Başkanlığının internet vergi dairesi üzerinden aracın yaşına göre birer örneği Tebliğ ekinde yer alan (EK:7A) veya (EK:7B) “Taşıt Teslim Tutanağı” hazırlanır ve sistemden onaylanarak dört nüsha olarak üretilir. Daha sonra adına araç kayıtlı olan kişi ile aracı teslim alan il özel idaresi, büyükşehir belediyesi veya MKEK hurda müdürlüğü yetkililerince imzalanır. Tutanağın üç nüshası araç sahibine verilir, kalan nüsha aracı teslim alan il özel idaresi, büyükşehir belediyesi veya MKEK hurda müdürlüğünde muhafaza edilir. İnternet vergi dairesi üzerinden oluşturulmayan tutanaklara istinaden bu uygulama kapsamında işlem tesis edilmez.
İl özel idareleri ve büyükşehir belediyeleri düzenleme kapsamında teslim aldıkları araçları 19/3/2001 tarihli ve 2001/15 sayılı Başbakanlık Genelgesi uyarınca yalnızca MKEK hurda müdürlüklerine satacaklardır.
Hurdaya çıkartılmak istenen aracın ÖTA teslim yeri veya geçici depolama alanlarına teslim edilmesi halinde bu merkezler tarafından Ömrünü Tamamlamış Araçların Kontrolü Hakkında Yönetmeliğe uygun olarak, teslim alınan araca ilişkin “Araç Kayıttan Düşme ve Bertaraf Formu” düzenlenir.
İlgili mevzuatına göre M1 ve N1 kategorisindeki araçlar için Araç Kayıttan Düşme ve Bertaraf Formu düzenleme zorunluluğu saklı kalmak kaydıyla, MKEK hurda müdürlüklerine teslim edilen araçlar için bu uygulamada Taşıt Teslim Tutanağına göre işlem tesis edilir.
Adına tescilli aracını düzenleme kapsamında belirlenen yerlere teslim eden kişi, bu teslime ilişkin ilgisine göre Taşıt Teslim Tutanağı veya Araç Kayıttan Düşme ve Bertaraf Formunu, Tebliğ ekinde (EK:8A), (EK:8B) veya (EK:8C) yer alan dilekçeye eklemek suretiyle hurdaya çıkarma işleminin tamamlanmasını teminen, aracın hurdaya çıkartılmasında sakınca bulunmadığına dair yazıyı veren tescil kuruluşuna başvurur.
Yapılan başvuru üzerine ilgili tescil kuruluşunca gerekli kontroller yapılmak suretiyle, söz konusu araç, bir daha tescil edilmemek üzere hurdaya çıkarılır ve araca ait “Motorlu Araç Tescil Belgesi”ne “Hurdaya Çıkarılmıştır” şerhi düşülerek araç sahibine verilir, tescil plakaları geri alınarak iptal edilir.
Hurdaya çıkarma işleminin tamamlanmasından sonra, aracın kayıt ve tescilinin silindiği hususu elektronik ortamda Gelir İdaresi Başkanlığına, bunun mümkün olmaması halinde üç iş günü içerisinde aracın motorlu taşıtlar vergisi bakımından kayıtlı bulunduğu vergi dairesine yazılı olarak bildirilir.
4.2.2. Hurdaya Çıkartılan Araç Yerine Yeni Araç Alımına ilişkin Usul ve Esaslar
Aracını, Tebliğin (4.2.1.) bölümünde belirlenen şekilde hurdaya çıkartarak, hurdaya çıkartılan araçla aynı cins bir aracı madde hükmünden yararlanmak suretiyle ilk iktisap etmek isteyen kişi, aracın teslim edildiği yere göre düzenlenen “Taşıt Teslim Tutanağı” veya “Araç Kayıttan Düşme ve Bertaraf Formu” ile “Hurdaya Çıkarılmıştır” şerhi düşülmüş “Motorlu Araç Tescil Belgesi”nin aslı veya onaylı birer örneğini ÖTV mükellefine ibraz ederek ilk iktisap edeceği yeni araç için tahakkuk edecek olan ÖTV’nin, Bakanlar Kurulunca belirlenen kısmının, kendisinden tahsil edilmemesini ister.
Hurdaya çıkartılan aracın birden fazla gerçek veya tüzel kişi adına tescilli olması ve diğer maliklerin araç üzerindeki mülkiyet hakkından tek bir kişi lehine feragat etmesi durumunda, buna ilişkin noter nezdinde düzenlenmiş feragat beyanının da ÖTV mükellefine ibrazı gerekir. Aksi halde, düzenlemeden yararlanılabilmesi için ilk iktisap edilecek yeni aracın tüm malikler tarafından müştereken iktisap edilmesi gerekir.
ÖTV mükelleflerince, düzenleme kapsamında araç tesliminde hesaplanan ÖTV tutarının faturada tam olarak (terkine konu edilecek kısım dâhil) gösterilmesi ve katma değer vergisi ile diğer fatura bilgilerinin buna göre hesaplanması/düzenlenmesi gerekir. Ancak tahakkuk edecek özel tüketim vergisinin, iktisap edilecek araç için Tebliğin (3.3.) bölümünde belirtilen terkin edilecek kısmı alıcıdan tahsil edilmez ve bu tutar faturada “……………. model, ……………………cinsi, …………………….şasi numaralı ve ………………….plakalı aracınızı hurdaya çıkartmanız nedeniyle, 7103 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi kapsamında, fatura toplamına dahil edilmekle birlikte, ………………… TL ÖTV tarafınızdan tahsil edilmeyecektir/edilmemiştir. Bu tutar, anılan
madde gereği, araca ilişkin tahakkuk eden ÖTV’den terkin edilecek ve Hazine tarafından tahsil edilmeyecektir.” şerhi ile gösterilir.
ÖTV mükelleflerince, ilk iktisap edilen araç için hesaplanan ÖTV, (2A) numaralı ÖTV Beyannamesinde tam olarak beyan edilir. Beyannamedeki “7103 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinden yararlanma talebi vardır.” kutucuğu işaretlenir ve beyannamenin ilgili kısmında hurdaya çıkartılan araca ait bilgilere yer verilir. Beyannamenin verildiği günü takip eden günün mesai saati bitimine kadar bir dilekçe ekinde;
-Teslim Tutanağı veya Araç Kayıttan Düşme ve Bertaraf Formunun aslı veya noter onaylı örneği,
-Araca ait “Hurdaya Çıkarılmıştır” şerhli “Motorlu Araç Tescil Belgesi”nin aslı ya da ilgili tescil kuruluşu veya noter onaylı bir örneği,
-Gerektirdiği takdirde Feragat Beyanı Belgesi,
-Alıcının/Alıcıların Nüfus Cüzdanı fotokopisi,
-Satış faturasının, aslının aynı olduğu işletme yetkililerince imzalanarak ve kaşe tatbik edilerek onaylanmış fotokopisi
ÖTV mükellefi tarafından, beyannamenin verildiği vergi dairesine verilir. Aksi halde, ÖTV mükellefi adına 213 sayılı Vergi Usul Kanununun ilgili hükümleri gereği ikinci derece usulsüzlük cezası kesilir ve gerekli belgeler ibraz edilmediği müddetçe ÖTV Ödeme Belgesi düzenlenmez.
Vergi dairesince, beyanname ve söz konusu belgeler incelenerek tahakkuk eden özel tüketim vergisinin Bakanlar Kurulunca belirlenen kısmının terkin edildiğini de gösteren “ÖTV Ödeme Belgesi” mükellefe verilir.
4.3. Yeni Araçla İlgili Düzeltme İşlemleri
Doğrudan veya ihracatçılar vasıtasıyla ihraç edilen ya da hurdaya çıkartılan araçlar yerine ilk iktisap edilen aynı cins araçlarla ilgili fazla veya yersiz vergi hesaplanması, satıştan vazgeçilmesi, işlemin gerçekleşmemesi, aracın iade edilmesi gibi hallerde düzeltme işlemleri, 18/4/2015 tarihli ve 29330 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özel Tüketim Vergisi (II) Sayılı Liste Uygulama Genel Tebliğinin (IV/F) bölümünde belirlenen usul ve esaslara göre yapılır.
4.4. Sorumluluk
Bu madde hükümlerinden haksız olarak faydalanılması halinde, zamanında ödenmeyen özel tüketim vergisi, faydalanandan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir.
İhracatçılar vasıtasıyla ihraç edilen araçlar için ihracatın gerçekleştiğinin ilgili gümrük idaresince teyit edilmemesi halinde, zamanında ödenmeyen özel tüketim vergisi, vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte ihracatçıdan tahsil edilir.
Bu uygulamada, belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde işlem tesis edilmemesi suretiyle ilk iktisap kapsamında araç teslim edilmesi halinde, zamanında ödenmeyen özel tüketim vergisi, vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte, düzenlemeden faydalananın ve ihracatçının sorumlu tutulduğu yukarıdaki haller dışında, motorlu araç ticareti yapanlardan aranır.
5. DİĞER HÜKÜMLER
İl özel idareleri, büyükşehir belediyeleri ve MKEK hurda müdürlükleri, 7103 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi kapsamında teslim aldıkları araçlara ilişkin olarak Gelir İdaresi Başkanlığının internet vergi dairesi üzerinden “Taşıt Teslim Tutanağı” düzenleyebilmek için bulundukları ildeki motorlu taşıtlar vergisi ile görevli vergi dairesinden yazıyla kullanıcı kodu, parola ve şifre talep ederler. Söz konusu yazıda ayrıca kullanıcı kodu, parola ve şifrenin tahsis edileceği görevlinin T.C. kimlik numarası ve adı-soyadını belirtirler. Müracaat anında sistemden üretilecek kullanıcı kodu, parola ve şifreyi ihtiva eden kapalı bir zarf anılan kurumların temsilcisine imza ve mühür karşılığı teslim edilir ve talep yazısında belirtilen kişinin işlem yapabilmesi için sisteme tanımlanması sağlanır. Anılan kurumların talebi üzerine, işlem hacmi ile mütenasip olmak ve başka görevlilere tahsis edilmek üzere birden fazla kullanıcı kodu, parola ve şifre verilebilir.
Kendisine kullanıcı kodu, parola ve şifre tahsis edilen görevliler söz konusu kullanıcı kodu, parola ve şifrenin kullanımından sorumludur. Bu nedenle kullanıcı kodu, parola ve şifrelerini başka amaçlarla kullanamazlar, herhangi bir üçüncü kişiye açıklayamazlar ve kullanımına izin veremezler. Anılan kurumların veya görevlilerinin, kullanıcı kodu, parola ve şifrelerin yetkisiz kişilerce kullanıldığını öğrenmeleri halinde (kullanıcı kodu, parola ve şifrenin kaybedilmesi, çalınması vb. durumlar dâhil) Gelir İdaresi Başkanlığının 444 0 435 telefon numarasından Çağrı Merkezine veya ilgili vergi dairesine derhal bilgi verilmesi zorunludur.
7103 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin yürürlüğe girdiği 27/3/2018 tarihinden bu Tebliğin yayımlandığı tarihe kadar, adına kayıt ve tescilli kişiler tarafından bu Tebliğ hükümlerine uygun olarak doğrudan ihraç edilen araçlar ile hurdaya çıkartılan araçlar için de işlemin bu Tebliğin ilgili bölümlerinde belirtilen belgelerle tevsikine ve vergi dairesince teyidine bağlı olarak, 2018/11750 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi eki Kararın Resmi Gazete’de yayımlandığı 18/5/2018 tarihinden itibaren iktisap edilen/edilecek araçlar bakımından mezkur madde hükmünden faydalanılması mümkündür.
Gelir İdaresi Başkanlığı, Tebliğ ekinde yer alan dilekçe, yazı, başvuru ve tutanak örneklerinde değişiklik yapmaya yetkilidir.
6. YÜRÜRLÜK
Bu Tebliğ, yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
7. YÜRÜTME
Bu Tebliğ hükümlerini ilgisine göre Maliye Bakanı ve Ekonomi Bakanı yürütür.
Motorlu Taşıtlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 50) (TASLAK)
Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:
1. Amaç
21/3/2018 tarihli ve 7103 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 88 inci maddesiyle 18/5/2017 tarihli ve 7020 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun Geçici 1 inci maddesinde yapılan süre uzatımı ve 1997 model veya daha eski taşıtların ihraç edilmesi halinde de madde hükümlerinden yararlanılacağına dair yapılan düzenlemelere ilişkin usul ve esasların belirlenmesidir.
2. Yasal Düzenleme
7103 sayılı Kanunun 88 inci maddesiyle 7020 sayılı Kanunun Geçici 1 inci maddesinde yapılan düzenlemeyle;
– 7020 sayılı Kanunun Geçici 1 inci maddesinin birinci, ikinci ve dördüncü fıkralarında yer alan “31/12/2018” ibareleri “31/12/2019” şeklinde değiştirilerek taşıtların hurdaya çıkarılmasına ilişkin düzenlemenin uygulama süresinin bir yıl daha uzatılacağı,
– 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (II) sayılı listenin 8701.20, 87.02, 87.03, 87.04 G.T.İ.P. numaralarında yer alan ve 1997 model veya daha eski taşıtların doğrudan ya da ihracatçılar vasıtasıyla ihraç edilmesi halinde de madde ile düzenlenen hükümlerden yararlanılacağı
hüküm altına alınmış bulunmaktadır.
3.7020 sayılı Kanunun Geçici 1 inci Maddesinin Uygulamasında Kullanılacak Belgeler
7020 sayılı Kanunun Geçici 1 inci maddesiyle getirilen düzenlemelerin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar 48 Seri No.lu Motorlu Taşıtlar Vergisi Genel Tebliğinde açıklanmıştı.
Bu Tebliğ kapsamında, 4760 sayılı Kanununa ekli (II) sayılı listenin 8701.20, 87.02, 87.03, 87.04 G.T.İ.P. numaralarındaki 1997 model veya daha eski olan taşıtların ihracında yapılacak müracaatlarda, 1 Seri No.lu 7103 Sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 1 inci Maddesinin Uygulamasına İlişkin Genel Tebliği ekinde yer alan “EK:1B, EK:2B, EK:3B” belgeler,
İl özel idarelerine, büyükşehir belediyelerine ve Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) Hurda İşletmesi Müdürlüğüne ait hurda müdürlüklerinden herhangi birine teslim edilerek hurdaya ayrılacak 1997 model veya daha eski taşıtlara ilişkin müracaatlarda ise 48 Seri No.lu Motorlu Taşıtlar Vergisi Genel Tebliği ekinde yer alan “EK:1a/1b, EK:2, EK:3a/3b, EK:4, EK:5” belgeler yerine, hurdaya ayrılacak taşıtın 7103 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi kapsamında olup olmadığına bakılmaksızın 1 Seri No.lu 7103 Sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 1 inci Maddesinin Uygulamasına İlişkin Genel Tebliği ekinde yer alan “EK:4B, EK:4Ç, EK:5B, EK:6B, EK:6Ç, EK:7B, EK:8B” belgeler
düzenlenecektir.
Ancak, motorlu taşıtını noter satış senediyle veya kamu kurum ve kuruluşlarından satın aldığını gösteren belgeyle iktisap eden ve ilgili trafik tescil kuruluşunda (Türkiye Noterler Birliği veya noterliklerde) adlarına kayıt ve tescil ettirmemiş olan mükellefler tarafından yapılacak başvurularda; noter satış senetlerinin veya kamu kurum ve kuruluşundan satın aldığını gösterir belgenin bir örneği mükellef dilekçelerine eklenecektir.
7020 sayılı Kanunun Geçici 1 nci maddesi kapsamında il özel idaresine, büyükşehir belediyesine veya MKEK hurda müdürlüklerine taşıtların teslim edilmesi üzerine anılan Kurum yetkililerince Gelir İdaresi Başkanlığının internet vergi dairesi üzerinden “Taşıt Teslim Tutanağı” (EK:7B) hazırlanır ve sistemden onaylanarak dört nüsha olarak üretilir. Daha sonra adına taşıt kayıtlı olan gerçek ve tüzel kişiler ile taşıtı teslim alan il özel idaresi, büyükşehir belediyesi veya MKEK hurda müdürlüğü yetkililerince imzalanır. Tutanağın üç nüshası mükellefe verilir, kalan nüsha taşıtı teslim alan il özel idaresi, büyükşehir belediyesi veya MKEK hurda müdürlüğünde muhafaza edilir. İnternet vergi dairesi üzerinden oluşturulmayan tutanaklara istinaden bu uygulama kapsamında işlem tesis edilmez.
Bu Tebliğde geçen “tescil kuruluşu” tâbiri, ilgili mevzuatına göre, trafik tescil kuruluşlarını ve tescile yetkili birimleri ifade eder.
4. 7020 sayılı Kanunun Geçici 1 inci Maddesine ilişkin Süre Uzatımı
4.1. 1997 Model veya Daha Eski Olan Taşıtların Hurdaya Ayrılmasına İlişkin Süre Uzatımı
7020 sayılı Kanunun Geçici 1 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında, 1997 model veya daha eski taşıtların 31/12/2018 tarihine kadar il özel idarelerine, büyükşehir belediyelerine ve MKEK hurda müdürlüklerine teslim edilmesi halinde, 31/12/2018’e kadar tahakkuk etmiş ve ödenmemiş olan motorlu taşıtlar vergisi ile gecikme zammı, gecikme faizi, vergi cezaları ve 31/12/2016 tarihine kadar tescil plakasına kesilen idari para cezalarının terkin edileceği düzenlenmişti.
7103 sayılı Kanunun 88 inci maddesiyle yapılan değişiklikle anılan madde düzenlenmesinden faydalanma süresi ve terkin edilecek motorlu taşıtlar vergisi ile gecikme zammı, gecikme faizi ve vergi cezalarının kapsamı 31/12/2019 tarihine kadar uzatılmıştır.
İlgili trafik sicilinde adlarına 1997 model veya daha eski taşıt kayıt ve tescilli bulunan gerçek ve tüzel kişilerin, 48 Seri No.lu Motorlu Taşıtlar Vergisi Genel Tebliğinde yapılan açıklamalar doğrultusunda, taşıtlarını en geç 31/12/2019 tarihine kadar il özel idarelerine, büyükşehir belediyelerine veya Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu Hurda İşletmesi Müdürlüğü hurda müdürlüklerine teslim ederek Araçların Satış, Devir ve Tescil Hizmetlerinin Yürütülmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak taşıtlarını hurdaya çıkarmak suretiyle kayıt ve tescillerini sildirmeleri halinde, tescil kayıtları silinen taşıtlarına ilişkin olarak 31/12/2019 tarihine kadar tahakkuk etmiş ve ödenmemiş olan motorlu taşıtlar vergisi ile gecikme zammı, gecikme faizi, vergi cezaları ve 31/12/2016 tarihine kadar tescil plakasına kesilen idari para cezaları terkin edilir.
4.2. Mevcut Olmayan veya Motorlu Taşıt Vasfını Kaybetmiş Olan Taşıtlara ilişkin Süre Uzatımı
7020 sayılı Kanunun Geçici 1 inci maddesinin dördüncü fıkrasında Maliye ve İçişleri Bakanlıkları tarafından belirlenen esaslar çerçevesinde mevcut olmadığı veya motorlu taşıt olma vasfını kaybettiği kabul edilen 2005 model ve daha eski taşıtların motorlu taşıtlar vergilerinin 1/4’ünün 31/12/2018 tarihine kadar ödenmesi şartıyla, kalan vergi aslı, gecikme zammı, gecikme faizi, vergi cezaları ve tescil plakasına kesilen idari para cezaları terkin edileceği düzenlenmişti.
7103 sayılı Kanunun 88 inci maddesiyle yapılan değişiklikle anılan madde düzenlenmesinden faydalanma süresi 31/12/2019 olarak yeniden belirlenmiştir.
Tescil kuruluşlarında adlarına kayıt ve tescilli model yılı 2005 veya daha eski taşıtı olup, bu taşıtı 27/5/2017 tarihi itibarıyla mevcut olmayan veya herhangi bir nedenle motorlu taşıt vasfını kaybetmiş bulunan gerçek ve tüzel kişilerin; 48 Seri No.lu Motorlu Taşıtlar Vergisi Genel Tebliğinde yapılan açıklamalar doğrultusunda, bu durumlarını kanaat verici belgelerle tevsik etmeleri veya tescil kuruluşları tarafından taşıtın mevcut olmadığının kabulü ve bu taşıtlara ait motorlu taşıtlar vergisi asıllarının 1/4’ünü 31/12/2019 tarihine kadar ödemeleri şartıyla, kalan vergi aslı, gecikme zammı, gecikme faizi, vergi cezaları ve 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 116 ncı maddesine istinaden tescil plakasına kesilen trafik idari para cezalarının tamamının tahsilinden vazgeçilir ve ödemeyi müteakip trafik tescil kayıtları silinir.
5. 1997 Model veya Daha Eski Olan Taşıtların İhraç Edilmesi
4760 sayılı Kanununa ekli (II) sayılı listenin 8701.20, 87.02, 87.03, 87.04 G.T.İ.P. numaralarında yer alan 1997 model veya daha eski olan taşıtları adına kayıt ve tescilli olan gerçek ve tüzel kişiler bu taşıtlarını doğrudan ihraç etmeleri veya ihracatçılara üç ay içerisinde ihraç edilmek üzere teslim etmeleri halinde bu madde hükmünden faydalanabilecektir.
5.1. Madde Hükmünden Yararlanılabilecek Taşıtlar
7103 sayılı Kanunla değişik 7020 sayılı Kanunun Geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrasına göre, düzenlemenin kapsamına 4760 sayılı Kanuna ekli (II) sayılı listenin;
-8701.20 G.T.İ.P. numarasında yer alan yarı römorkler için çekiciler,
-87.02 G.T.İ.P. numarasında yer alan sürücü dahil on veya daha fazla kişi taşımaya mahsus minibüs, midibüs ve otobüsler,
-87.03 G.T.İ.P. numarasında yer alan binek otomobil, panelvan, pick-up, arazi taşıtı, ATV, steyşın vagon vb. taşıtlar,
-87.04 G.T.İ.P. numarasında yer alan eşya taşımaya mahsus van, panelvan, pick-up, kamyonet, kamyon vb. taşıtlar
girmektedir.
Bu taşıtlardan, 1997 model veya daha eski olan taşıtların doğrudan veya ihracatçılar vasıtasıyla ihraç edilmesi halinde düzenlemeden yararlanılabilir.
5.2. Mükellefler Tarafından Yapılacak İşlemler
Mükelleflerin 7103 sayılı Kanunla değişik 7020 sayılı Kanunun Geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan 1997 model veya daha eski olan taşıtlarını doğrudan veya ihracatçılar vasıtasıyla ihraç ederek söz konusu düzenlemeden yararlanabilmeleri için, tescil kuruluşuna 1 Seri No.lu 7103 Sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 1 inci Maddesinin Uygulamasına İlişkin Genel Tebliği ekinde yer alan dilekçeyle (EK:1B) müracaat ederler.
Trafik sicilinde adlarına kayıt ve tescilli bulunan 4760 sayılı Kanununa ekli (II) sayılı listenin 8701.20, 87.02, 87.03, 87.04 G.T.İ.P. numaralarındaki 1997 model veya daha eski olan taşıtların üzerinde 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tatbik edilmiş hacizler dışında, üçüncü şahıslar tarafından konulmuş bulunan mülkiyeti muhafaza, rehin, haciz ve benzeri şerhlerin bulunmadığına ve taşıtın ihraç edilmesinde herhangi bir sakınca olmadığına dair tescil kuruluşundan belge (EK:2B) almaları gerekmektedir.
Taşıtını doğrudan ihraç etmek isteyen mükellef tarafından taşıtların en geç 31/12/2019 tarihe kadar ihraç edilmesi gerekmektedir.
1 Seri No.lu 7103 Sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 1 inci Maddesinin Uygulamasına İlişkin Genel Tebliğinde yapılan açıklamalar doğrultusunda taşıt ihracatının gerçekleştirilmesi halinde, gümrük beyannamesinin aslı ya da gümrük idaresi veya noter onaylı bir örneği ile taşıtın ihraç edilmesinde sakınca bulunmadığına dair yazıyı veren tescil kuruluşuna dilekçeyle (EK:3B) başvurularak, 31/12/2019 tarihine kadar Araçların Satış, Devir ve Tescil Hizmetlerinin Yürütülmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak taşıtlarının kayıt ve tescillerini sildirmeleri gerekmektedir.
Motorlu taşıtını noter satış senedi ile iktisap eden veya kamu kurum ve kuruluşlarından satın alan ancak, adlarına kayıt ve tescil ettirmemiş olan mükellefler ise, noter satış senetlerinin veya kamu kurum ve kuruluşundan satın aldığını gösterir belgenin bir örneğini tescil kuruluşlarına yapacakları müracaatta ibraz edeceklerdir.
5.3. İhracatçılar Tarafından Yapılacak İşlemler
Taşıtını ihracatçılar vasıtasıyla ihraç etmek isteyen mükellef ile 2018/11750 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi eki Kararın 5 inci maddesinin beşinci fıkrasında tanımı yapılan ihracatçı arasında noter nezdinde karşılıklı yükümlülükleri düzenleyen imzaları noterce onaylanmış bir “İhracat Amacıyla Araç Teslim Sözleşmesi” düzenlenmesi gerekmektedir.
İhracatçılar, “İhracat Amacıyla Araç Teslim Sözleşmesi” ile teslim aldıkları taşıtları 1 Seri No.lu 7103 Sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 1 inci Maddesinin Uygulamasına İlişkin Genel Tebliğinde açıklanan esaslar çerçevesinde üç ay içerisinde taşıtın maliki adına vekaleten ihraç edecektir.
Bu düzenlemeden yararlanılabilmesi için ihraç edilecek taşıtların yurt dışındaki müşteriye teslim edilmek üzere T.C. Gümrük Bölgesinden çıkmış olması şarttır. Yurt dışındaki müşteri tabiri, ikametgâhı, işyeri, kanuni ve iş merkezleri yurt dışında olan alıcılar ile yurt içindeki bir işletmenin, yurt dışında faaliyet gösteren şubelerini ifade eder. Taşıtın ihraç edilmeden önce yurt dışındaki alıcı adına hareket edenlere veya bizzat alıcıya yurt içinde teslimi ihracat sayılmaz. Düzenlemeden yararlanılabilmesi için ihracatın gerçekleştirildiğinin gümrük beyannamesi ile tevsik edilmesi zorunludur.
İhracatçı tarafından, taşıtın ihracatına ilişkin gümrük beyannamesinde madde hükmünden yararlanmak üzere ihraç edilen taşıtın marka, model, şasi ve motor numarası ile en son tescil plakası ve adına kayıtlı kişinin adı, soyadı/unvanı ile gerçek kişilerin T.C. kimlik numarası/tüzel kişilerin vergi kimlik numarasının yazılması zorunludur.
İhracatın, her halükarda 31/12/2019 tarihine kadar gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
İhracatçı, ihracata ilişkin gümrük idaresinden aldığı onaylı gümrük beyannamesinin aslı ya da gümrük idaresi veya noter onaylı bir örneğini, taşıtı adına kayıt ve tescilli olan gerçek veya tüzel kişiye teslim etmekle yükümlüdür.
Mükellef, taşıt ihracatının gerçekleştirilmesi halinde, ihracatçı tarafından teslim edilen gümrük beyannamesinin aslı ya da gümrük idaresi veya noter onaylı bir örneği ile taşıtın ihraç edilmesinde sakınca bulunmadığına dair yazıyı veren tescil kuruluşuna dilekçeyle (EK:3B) başvurarak, 31/12/2019 tarihine kadar (bu tarih dahil) Araçların Satış, Devir ve Tescil Hizmetlerinin Yürütülmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak taşıtının kayıt ve tescillini sildirecektir. “İhracat Amacıyla Araç Teslim Sözleşmesi”nin bir örneği de dilekçe ekinde ilgili tescil kuruluşuna ibraz edilir.
5.4. Tescil Kuruluşları Tarafından Yapılacak İşlemler
7103 sayılı Kanunla değişik 7020 sayılı Kanunun Geçici 1 inci maddesinin birinci fıkra hükmünden yararlanmak üzere, taşıtların ihraç edilmesi kaydıyla herhangi bir tescil kuruluşuna yapılan mükellef başvuruları üzerine, ihraç edilecek olan taşıtlar üzerinde 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tatbik edilmiş hacizler dışında, üçüncü şahıslar tarafından konulmuş mülkiyeti muhafaza, rehin veya haciz gibi şerhlerin bulunmadığına ve taşıtın ihraç edilmesinde herhangi bir sakınca olmadığına dair bu hususta düzenlenecek belge (EK:2B) ilgiliye verilecek, aksi halde belge düzenlenmeyecektir.
Mükellefler tarafından dilekçeyle (EK:3B) ve ihracata ilişkin belgelerle taşıtın ihraç edilmesinde sakınca bulunmadığına dair yazıyı veren tescil kuruluşuna yapılan başvuru üzerine ihraç edilen taşıtın tescil kaydı, tescil kuruluşunca silinecektir. Taşıta ait “Motorlu Araç Tescil Belgesi”ne “İhraç Nedeniyle Kayıt ve Tescili Silinmiştir” şerhi konularak taşıt sahiplerine geri verilecektir.
Tescil kuruluşlarınca madde hükmüne göre yapılacak kayıt ve tescil işlemleri sırasında taşıta ait motorlu taşıtlar vergisi ilişiğinin kesildiğine dair belge aranılmayacaktır.
Trafik tescil kaydının silinmesi işleminin yapılmasından sonra, taşıtın kayıt ve tescilinin silindiği hususu elektronik ortamda Gelir İdaresi Başkanlığına, bunun mümkün olmaması halinde üç iş günü içerisinde kayıtlı bulunduğu vergi dairesine bildirilecektir.
Bu madde hükmü uyarınca, tescil kaydı silinecek taşıtın trafik tescil kaydında, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre konulmuş hacizler varsa, tescil kuruluşları haczi koyan idarelerden bildirim beklemeksizin bu hacizleri kaldıracak ve hacizlerin kaldırıldığı hususu haczi koyan ilgili tahsil dairelerine ayrıca bildirilecektir.
5.5. Vergi Daireleri Tarafından Yapılacak İşlemler
Başvuruda bulunan mükellefin motorlu taşıtlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi daireleri tarafından, tescil kuruluşlarından gelen, taşıtın ihraç edilmek suretiyle kayıt ve tescilinin silindiğini belirten yazı ve ekinde yer alan belgelerdeki bilgiler ile vergi dairesi kayıtları karşılaştırılarak bilgilerin doğruluğu kontrol edilecektir. Bilgilerin doğruluğu tespit edildikten sonra ilgili taşıttan dolayı motorlu taşıtlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerin motorlu taşıtlar vergisi mükellefiyetleri sona erdirilecektir. Bu düzenleme kapsamında, ihraç edilen taşıtlara ilişkin olarak 31/12/2019 tarihine kadar tahakkuk etmiş ve ödenmemiş olan motorlu taşıtlar vergisi ile gecikme zammı, gecikme faizi, vergi cezaları ve 31/12/2016 tarihine kadar tescil plakasına kesilen idari para cezaları terkin edilecek, bu alacaklar nedeniyle 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre mükellefin sair mal varlığına tatbik edilmiş olan hacizler kaldırılacak ve yapılan işlem sonucundan mükellefe bilgi verilecektir.
6. İhraç Edilen Taşıtın Geri Gelmesi Halinde Yapılacak İşlemler
7103 sayılı Kanunla değişik 7020 sayılı Kanunun Geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamında ihraç edilmesi nedeniyle trafik tescil kayıtları silinen motorlu taşıtların 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanununun 168, 169 ve 170 inci maddelerinde belirtildiği şekilde geri gelmesi halinde, tescil kuruluşları tarafından terkin tarihinde adına kayıt ve tescilli olan kişi için tescil kaydının silindiği tarih itibarıyla trafik tescil kaydı yapılarak, durum elektronik ortamda Gelir İdaresi Başkanlığına, bunun mümkün olmaması halinde ilgili vergi dairesine üç iş günü içerisinde bildirilir.
Bu bildirim üzerine vergi dairesince mükellef adına motorlu taşıtlar vergisi mükellefiyeti tesis edilerek daha önce yapılan terkin işlemi iptal edilir.
7. Diğer Hususlar
48 Seri No.lu Motorlu Taşıtlar Vergisi Genel Tebliğinde yer alan “31/12/2018” ibareleri “31/12/2019” şeklinde ve anılan Tebliğin ekinde yer alan “EK:6, EK:7” belgelerdeki “Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne/Büro Amirliğine” ibareleri “Tescil Kuruluşuna” şeklinde; “EK:8, EK:9” belgelerdeki “Valiliği Emniyet Müdürlüğü” ibareleri “Tescil Kuruluşu”, “Şubemizde/Büromuzda” ibareleri “Kurumumuzda”, “Trafik Tescil Şb. Md./Büro A.” ibareleri “Kurum Yetkilisi” şeklinde; “EK:11” belgesindeki “Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne” ibaresi “Tescil Kuruluşuna” şeklinde değiştirilmiştir.
48 Seri No.lu Motorlu Taşıtlar Vergisi Genel Tebliği ekinde yer alan “EK:1a/1b, EK:2, EK:3a/3b, EK:4, EK:5” belgeler yürürlükten kaldırılmıştır.
8. Yürürlük
Bu Tebliğ hükümleri, yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
9. Yürütme
Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.