Mehmet Özdoğru

Mehmet Özdoğru

Email: This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

7061 sayılı Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Torba Kanunu'yla Vergi Usul Kanunu'nun (VUK) tebligatla maddelerinde bazı değişiklikler yapılmıştır.

Mükellef veya vergi sorumlularına yahut diğer ilgililere vergilendirme işlemleri ile ilgili olarak yapılacak tebligatlarda;

1. Mükellef tarafından işe başlamada veya adres değişikliğinde bildirilen işyeri adresleri,
2. Yoklama fişinde veya ilgilinin imzası bulunmak şartıyla yetkili memurlar tarafından bir tutanakla tespit edilen işyeri adresleri,
3. Nüfus Hizmetleri Kanunu'na göre oluşturulan Adres Kayıt Sistemi'nde bulunan yerleşim yeri adresi,
“bilinen adres” olarak kabul edilecektir.

Mükellef tarafından bildirilmiş veya idarece tutanakla tespit edilmiş adreslerden tarih itibarıyla tebligat yapacak makama en son olarak bildirilmiş veya bu makamca tespit edilmiş olanı dikkate alınacaktır.

7061 sayılı Kanun'la, Nüfus Hizmetleri Kanunu'na göre oluşturulan Adres Kayıt Sistemi'nde bulunan yerleşim yeri (ikametgah) adresi bilinen adresler arasına dâhil edilmiştir. Buna göre bilinen yerleşim yeri adresi olarak sadece Nüfus Hizmetleri Kanunu'na göre oluşturulan adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi kabul edilecektir. Mükellef tarafından vergi idaresine yerleşim yeri adresi olarak bir adres bildirilse dahi tebligatlarda bu adres dikkate alınmayacaktır.

Aslında Danıştay, pek çok Kararı ile MERNİS adrese dayalı nüfus kayıt sistemini bilinen adresler arasına almış ve bu adrese de tebliğ yapılmayan hallerde, mükellefin bilinen adreslerin tümünden aranmadığını kabul etmekteydi. Bu değişiklik ile genellikle içtihatları berteraf edici düzenlemeler yapılırken, bu defa içtihat yasaya aktarılmıştır.

Vergilendirme işleminin tebliğ edileceği kişinin geçici veya daimi ayrılma gibi nedenlerle işyeri adresinde bulunamaması veya işini bırakmış olması yahut işini bırakmış kabul edildiği (re’sen terk) hallerde hallerinde tebliğ, gerçek kişilerde kendisinin, tüzel kişilerde bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerinden birinin, tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde ise bunları idare edenler veya varsa temsilcilerinden herhangi birinin adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinde yapılacaktır. Bilinen işyeri adresi olmayanlara tebliğ ise doğrudan adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinde yapılacaktır.

Bu değişiklikle beyannamelerde gösterilen adresler veya vergi dava dilekçelerinde belirtilen adresler, “bilinen adres” olmaktan çıkartılmıştır.

Tebliğ işlemi, tebliğ olunacak evrakı içeren zarfın posta idaresince muhatabına verilmesi ve bu durumun muhatap ile posta memuru tarafından tebliğ alındısına tarih ve imza konulmak suretiyle tespiti suretiyle yapılacaktır. Zarfın, muhatabına verildiği tarih tebliğ tarihi kabul edilecektir.

İlgilinin bilinen işyeri adresinde bulunamaması veya doğrudan MERNİS adresinde tebliğ yapılamaması yahut kişinin bilinen iş yeri adresinin olmaması dolayısıyla MERNİS adresinde tebliğ yapılamaması hallerinde tebliği çıkaran idare münasip bir süre sonra yeniden tebliğe çıkacaktır. İkinci defa çıkarılan tebliğ evrakına, adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresine ikinci defa çıkıldığına ilişkin ibare konulacaktır. İkinci defa çıkarılan tebliğ evrakı da aynı sebeplerle tebliğ edilemezse, tebliğ evrakının gönderildiği idareden alınabileceği şerhini içeren ve bu tebliğ ekinde yer alan tebligat pusulası kapıya yapıştırılacaktır. Bu durum, posta memuru tarafından tebliğ alındısı üzerine şerh düşülerek evrak idareye iade edilecektir. Tebliğ evrakının pusulanın yapıştırıldığı tarihten itibaren on beş gün içerisinde muhatabı tarafından alınması hâlinde alındığı günde, bu süre içerisinde alınmaması hâlinde ise pusulanın kapıya yapıştırıldığı tarihi izleyen on beşinci günde tebliğ yapılmış sayılacaktır.

Tebliğlerin posta idaresinin aracılığı yerine memur vasıtasıyla yaptırılması durumunda da bu aktardığımız esaslar yine uygulama alanı bulacaktır.

Öte yandan muhatapların tebliğe elverişli elektronik adresi bulunması halinde tebligatlar elektronik ortamda da yapılabilecektir.

Yukarıda aktardığımız yeni tebliğ usulü 1.1.2018 tarihinde yürürlüğe girecektir. Bu tarihe kadar, eski usulde tebliğe devam edilecektir.

Yeni getirilen yöntemin pek çok soruna ve hak kaybına yol açacağı açıktır. En azından sadece posta memurunun veya tebliğe çıkan idarenin memurunu imzası ile yetinilmesi, her şeyin bir basit pusulaya indirgenmesi, pek yerinde olmamıştır. Öte yandan muhatapların idareye tebliğ yapılması için bildireceği adresinin kabul edilmeyecek olması, başlı başına bir sorundur. Örneğin yazlığına giden bir kişinin vergi idaresine, üç ay bu adreste bulunacağını bildirmesinin kabul edilmeyip, yine de bulunmadığı adrese tebliğin yapılacağını kabul etmek, anlaşılır nitelikte değildir.

Öteden beri savunduğumuz gibi, bu konuda bence asıl çözüm, vergilendirme işlemlerine özgü tebliğ yönteminden vaz geçilerek, bu konunun tamamiyle Tebligat Kanunu'na bırakılmasıdır. Bumin Doğrusöz

https://www.dunya.com/kose-yazisi/yeni-teblig-usulu/395243

Perşembe, 21 Aralık 2017 09:37

Torba Kanun Tasarısı Yasalaştı

27 Eylül 2017 tarihine Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) sunulan ve 18.10.2017 ve 25.10.2017 tarihinde DÜNYA gazetesinde yayımlanan yazılarımızda açıklanan ”Bazı Vergi Kanunları ile Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” yasalaşmış olup, 7061 sayılı Kanun olarak 05/12/2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Anılan Yasanın Kurumlar Vergisi Kanunu'nda yapılan önemli değişiklikler aşağıda özet olarak yer almaktadır:

- Tüm kurumlar vergisi mükelleflerine uygulanmak üzere, 2018, 2019 ve 2020 yılı vergilendirme dönemlerine (özel hesap dönemi tayin edilen kurumlar için ilgili yıl içinde başlayan hesap dönemlerine) ait kurum kazançları için kurumlar vergisi oranı %22’ye çıkartılmıştır. Ayrıca, anılan maddede Bakanlar Kurulu'na bu %22 oranını %20 oranına kadar indirmeye yetki verilmiştir.

- Taşınmazların (gayrimenkuller) satışından sağlanan kazanca uygulanan %75’lik istisna oranı %50’ye düşürülmüştür. Bu hüküm kanunun yayım tarihi olan 5 Aralık 2017 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Dolayısıyla, söz konusu değişikliğin yürürlüğe girdiği 5 Aralık 2017 tarihinden itibaren (bu tarih dahil) yapılan taşınmaz satışlarından elde edilen kazancın %50’lik kısmına istisna uygulanacak; bu tarihten önce yapılan taşınmaz satışlarından elde edilen kazancın ise %75’lik kısmı istisna uygulamasına konu edilebilecektir. (İştirak hisseleri ile maddedeki diğer varlıkların satış kazancındaki istisna oranında (% 75) ise herhangi bir değişiklik söz konusu değildir.)

- Anılan kanun ile; sadece bankalara olan borçlar için uygulanmakta olan KVK’nın 5. maddesinin 1 numaralı fıkrasının (f) bendinde yer alan “borçlu durumda olan kurumlar ile bunların kefillerinin ve ipotek verenlerin sahip oldukları taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının, bu borçlara karşılık bankalara verilmesi halinde bankalara devrinden sağlanan hasılatın bu borçların tasfiyesinde kullanılan kısmına isabet eden kazançların tamamı ile bankaların bu şekilde elde ettikleri söz konusu kıymetlerin satışından doğan kazançların %75'lik kısmının vergiden istisna edilmesi”ne ilişkin hükmünün kapsamı, finansal kiralama ve finansman şirketlerine olan borçları da kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Bu genişletme hükmü 1 Ocak 2018 tarihinde yürürlüğe girecektir.

Ayrıca gayrimenkul satış kazancına ilişkin istisna oranında olduğu gibi bu bent kapsamında söz konusu kurumlar (Banka, finansal kiralama ve finansman şirketleri) tarafından gerçekleştirilen taşınmaz satışlarında uygulanan %75’lik istisna oranı %50’ye düşürülmüştür.

Bankaların bu kapsamda yapılacak taşınmaz satışları için %50 oranı yasanın yayımlandığı 5 Aralık 2017 tarihinde, diğer finansal kurumların yapacağı taşınmaz satışları (6361 sayılı Kanun kapsamında yapılan finansal kiralama işlemlerinde kiracının temerrüdü sebebiyle kanuni takipteki finansal kiralama alacakları karşılığında tarafların karşılıklı mutabakatıyla kiralayanın her türlü tasarruf hakkını devraldığı finansal kiralama konusu taşınmazlar dâhil) için ise 1 Ocak 2018 tarihinde yürürlüğe girecektir.

(Not: Borçlu durumda olan kurumlar ile bunların kefillerinin ve ipotek verenlerin sahip oldukları taşınmazların veya iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının bu borçlar karşılığında banka, finansal kiralama ve finansman şirketlerine devrinden doğan kazançlarının ise tamamı vergiden istisna olacaktır.)

- Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 32/A maddesi hükmü uyarınca, Ekonomi Bakanlığı tarafından teşvik belgesine bağlanan yatırımlardan elde edilen kazançlar, yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine başlanılan hesap döneminden itibaren yatırıma katkı tutarına ulaşıncaya kadar indirimli oranlar üzerinden kurumlar vergisine tabi tutulmaktadır. Keza, yatırım döneminde kurumun diğer faaliyetlerinden elde edilen kazançlarına da yatırıma katkı tutarına mahsuben, toplam yatırıma katkı tutarının %50'sini ve gerçekleştirilen yatırım harcaması tutarını geçmemek üzere; indirimli kurumlar vergisi oranı uygulanabilmektedir. Bakanlar Kurulu bu %50 oranını, belli bölgeler itibarıyla %55'i, yatırım tutarı 50 milyon Türk Lirası'nı aşan büyük ölçekli yatırımlarda ise %65'i geçmemek üzere belirlemeye ve kurumlar vergisi oranını %90'a kadar indirimli uygulatmaya yetkiliydi. Bu oranlar, KVK’ya eklenen geçici 9. maddeyle mükelleflerin 2017 takvim yılında gerçekleştirdikleri imalat sanayiine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yatırım harcamaları için, sırasıyla "%70", "%80" ve "%100" şeklinde ve yatırım döneminde kurumun diğer faaliyetlerinden elde edilen kazançlarına uygulanan yatırıma katkı tutarıyla ilgili "%50" şeklinde yer alan kanuni oran ise "%100" şeklinde uygulanmaktaydı.

Anılan yasadaki düzenlemeyle, 2017 yılında uygulanan yukarıdaki oranların 2018 yılında da uygulanmasına imkan sağlanmıştır.

- Kooperatiflerin kurumlar vergisi muafiyetinde ortak dışı işlemlerden ne anlaşılması gerektiği yeniden düzenlenmiş ve ortak dışı işlem kabul edilmeyen işlemler sıralanmıştır. Bu değişiklik çerçevesinde kooperatif risturn istisnasına ilişkin hüküm de yeniden düzenlenmiştir. İlgili hükümler 1 Ocak 2018 tarihinde yürürlüğe girecektir. Keza bu değişikliğe paralel olarak, KVK’nın 5. maddesinde yer alan “risturn istisnası” hükmünde de değişiklik yapılmıştır.

- Öte yandan anılan kanun ile 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Kanunu'nun 16. maddesinde yapılan değişiklikle; finans sektöründe faaliyette bulunan finansal kiralama ve finansman şirketlerinin de bankalarda olduğu gibi, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu tarafından belirlenen usul ve esaslara göre ayırdıkları özel karşılıkların tamamının, kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması sağlanmaktadır. Bu düzenleme 01.01.2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girecektir. Akif Akarca/Dr. Mehmet Şafak

https://www.dunya.com/kose-yazisi/torba-kanun-tasarisi-7061-sayili-kanun-olarak-yasalasti/395245

Kamuda çalışan taşeron işçiye kadro verilirken asıl iş, yardımcı iş ayrımı olmayacak. Güvenlik soruşturmasını geçen ve sınavda başarılı olanlar kadroya geçirilecek. Düzenlemenin Meclis’e gelmesiyle detaylar netleşecek.

5 SORU CEVAP

1- Soru: Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nda yemekhane personeli olarak çalışıyorum. Asıl işi yapan insanlara gelmesi gereken kadro düzenlemesinden yemekhane görevlisi faydalanabilecek mi?
sınavda başarılı olmalı

Cevap: Gündemdeki taşeron düzenlemesiyle kamuda çalışan taşeron işçilere kadro verilirken asıl iş, yardımcı iş ayrımı yapılmayacak. Bu kapsamda güvenlik soruşturmasından geçen, sınavda başarılı olanlar kadroya geçirilecek. Şu anda çalıştığınız kamu kurumuda söz konusu kadro geçişlerinin yapılacağı kurumlar içerisinde yer alıyor. Dolayısıyla sizin için de kamu işçisi kadrosu imkanı söz konusu olacak.

2- Düzenlemede KİT’ler de var haklar kesintiye uğramayacak

Soru: Şu anda yaşadığım ilçenin Özel İdare Müdürlüğü’nde İçme Suyu Birliği’ne bağlı kamyon şoförüyüm. 24 Eylül 2015’ten bu yana çalışıyorum. Taşeron bir şirket üzerinden çalıştırılıyoruz. 5 ay 29 gün üzerinden işlem yapılıyor ve bu süre sonunda 1-2 günlük boşluğun ardından yeniden işe başlatılıyoruz. Bu şartlar dahilinde kadrodan yararlanmam söz konusu mu?

Cevap: Yapılacak düzenleme çerçevesinde İl Özel Müdürlüğü’nün kuracağı Kamu İktisadi Teşekkülü’nün (KİT) işçisi olacaksınız. Bu sayede hem iş güvencesine kavuşmuş olacaksınız hem de kıdem tazminatı ve yıllık izin gibi haklarınız kesintiye uğramayacak. Düzenlemenin Meclis’e gelmesiyle konunun detayları netleşecek.

3- Sözleşme feshedilecek

Soru: Babam hastanelere temizlik işleri yapan firmanın ortağı. Yapılan anlaşmalar var. Sizce devlet tazminatları ödeyip ihaleleri fesh mi edecek? Yoksa iş devam mı edecek? Taşeron şirketlerin geleceği hakkında bilginiz var mı? (Mert Özata)koşullar devreye girecek

Cevap: Taşeron işçilerin kadroya geçirilmesinin ardından taşeron şirketlerin kamuyla olan sözleşmeleri feshedilecektir. Sözleşmedeki fesih koşulları devreye girecektir. Bu noktada önemli olan taşeron şirketlerle imzalanmış sözleşmeler olacak. Taşeron şirketler kamu dışında iş almamışlarsa zor durumda kalacaklardır.

4- Düşük prime düşük emekli maaşı

Soru: 1970 doğumluyum. 1984’te sigortalı oldum. 8060 gün primim var. 2018’de SSK’dan emekli olacağım hep asgari ücretten prim ödendi ne kadar maaş bağlanır? (Reşat E)

Cevap: Çalışma hayatınız boyunca asgari ücretten SGK’ya bildirilmişseniz bu durumda emekli maaşınız da en düşük düzeyden bağlanacaktır. 2017 itibarıyla en düşük SSK aylığı 1495 TL. Prim gün sayınız yüksek olduğu için aylığınız bu miktarın üzerinde olacaktır. 2018 zammıyla aylığınız 1700 TL civarında olacaktır.

5- Tazminat alabilirsiniz

Soru: 2014’te doğum yaptım ve izin sonrası işe geri döndüm. Şirkette kreş yok ve 150’den fazla kadın isçisi var. Talepte bulunan bir arkadaşıma ‘Öyle bir uygulamamız yok’ denildi. Arkadaşım ihtarname çekip fesih talebinde bulunacak. Bireysel olarak da kreş talebinde bulunmalı mıyım? (Selda Y)

Cevap: 150 ve daha fazla kadın çalışanı bulunan işverenler kreş açmak zorunda. Kreşten yararlanma hakkı olan bir çocuğunuz varsa ve işyerinde kreş bulunmuyorsa iş sözleşmenizi haklı nedenle feshedip tazminatlarınızı alabilirsiniz. Kendiniz için işverene yazılı olarak talep iletip, talebinize cevap almanız ve sonrasında kreş hakkından faydalanamadığınız için iş sözleşmenizi feshedeceğinize dair ihtarname çekmeniz doğru olacaktır. Okan Güray Bülbül

http://www.aksam.com.tr/yazarlar/okan-guray-bulbul/taserona-kadroda-c2-asilyardimci-is-ayrimi-yok/haber-690587

21 Aralık 2017 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 30276

Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

MADDE 1 – 30/9/2017 tarihli ve 30196 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 483)nin 3 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

MADDE 3 – (1) Bu Tebliğin 1 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer verilen esaslara göre YN ÖKC kullanma mecburiyeti getirilen mükellefler (3100 sayılı Kanun ve ilgili mevzuatına göre ÖKC kullanmak zorunda olan mükelleflerden, faaliyetlerinde seyyar EFT-POS cihazı kullananlar ile yol kenarı otopark hizmeti verenlerin seyyar EFT-POS cihazı yerine EFT-POS özellikli yeni nesil ÖKC kullanması gereken mükellefler hariç) 3100 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat hükümlerine tâbi mevcut eski nesil ödeme kaydedici cihazlarını, mali hafızaları doluncaya veya mali hafıza değişimini gerektiren durum oluşuncaya kadar kullanmaları mümkün bulunmaktadır. Dileyen mükellefler bu tarihten önce de Bakanlıkça onaylanmış yeni nesil ödeme kaydedici cihazları alarak kullanabileceklerdir.

(2) Bu maddenin birinci fıkrası uyarınca, işletmelerinde mevcut eski nesil ÖKC’leri kullanma imkanı getirilen mükellefler, söz konusu cihazların mali hafızalarının dolması veya mali hafıza değişimini gerektiren durumun oluşması halinde, anılan cihazları mali hafıza değişimine tabi tutmaksızın 15/5/2004 tarihli ve 25463 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 60 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanunla İlgili Genel Tebliğde belirlenen esaslara göre hurdaya ayırmak ve yerlerine YN ÖKC satın alarak kullanmaya başlamak mecburiyetindedirler.

(3) Mevcut eski nesil ÖKC’lerini mali hafızaları doluncaya kadar kullanabilecek mükellefler; mevcut eski ve yeni nesil ÖKC’lerini mali hafızaları doluncaya veya mali hafıza değişimini gerektiren durum oluşuncaya kadar, ÖKC fişlerinin veya bilgi fişlerinin (fatura, e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-Bilet vb. bilgi fişleri) düzenlenmesi işleminde kullanmaya devam edebileceklerdir. Düzenlenen bilgi fişlerinde müşteri adına düzenlenen ve elektronik ortamda iletilen e-Arşiv Fatura, e-Bilet vb. elektronik belgelerin hangi ortamdan ve nasıl temin edilebileceğine, erişilip görüntülenebileceğine ilişkin bilgilere yer verilmesi gerekmektedir.

(4) Bu Tebliğin Resmî Gazete’de yayımlandığı tarihten itibaren, 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 18 ve 19 uncu maddelerinde belirtilen birleşme, devir, bölünme, hisse değişimi ile 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca işletmelerin nevi değişikliği halleri ve 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu kapsamında ferdi bir işletmenin aktif ve pasifi ile kül halinde devri ile ferdi bir işletmenin sahibinin ölümü halinde, kanuni mirasçıları tarafından işletmenin faaliyetine devam olunması halleri haricinde, eski nesil ÖKC’lerin devri mümkün değildir.”

MADDE 2 – Aynı Tebliğin 4 üncü maddesinin başlığı “ÖKC’lerden gerçekleştirilen satışlara ait mali bilgilerin GİB’e bildirilmesi” olarak değiştirilmiş, aynı maddenin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve üçüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.

“(1) Bu Tebliğin 3 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren mükellefler (3100 sayılı Kanun ve ilgili mevzuatına göre ÖKC kullanmak zorunda olan mükelleflerden, faaliyetlerinde seyyar EFT-POS cihazı kullananlar ile yol kenarı otopark hizmeti verenlerin seyyar EFT-POS cihazı yerine EFT-POS özellikli yeni nesil ÖKC kullanması gereken mükellefler hariç) mali hafızaları doluncaya veya mali hafıza değişimini gerektiren durum oluşuncaya kadar kullanabilecekleri 3100 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat hükümlerine tâbi mevcut eski nesil ödeme kaydedici cihazları ile yeni nesil ödeme kaydedici cihazlarından düzenlenen ÖKC günlük kapanış (Z) raporlarına ait mali bilgileri; 1/7/2018 tarihinden itibaren,

a) ÖKC TSM Merkezleri üzerinden,

b) Başkanlıktan e-Arşiv hizmetleri konusunda izin alan özel entegratörlerin bilgi işlem sistemleri aracılığıyla e-Arşiv uygulaması üzerinden bu Tebliğin 5 inci maddesinde belirtilen “Perakende Mal Satışları ile Hizmet İfalarına İlişkin Mali Rapor Bildirim Kılavuzu”ndaki esaslara göre,

c) Başkanlık tarafından internet vergi dairesi üzerinden oluşturulan elektronik bildirim portalleri üzerinden,

olmak üzere üç yöntemden birini seçerek GİB’e elektronik ortamda bildirilmesi gerekmektedir. Yöntem tercihi ve bildirime ilişkin usul ve esaslar www.efatura.gov.tr internet adresinde Başkanlık tarafından ayrıca duyurulacaktır.”

MADDE 3 – Aynı Tebliğin 5 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve üçüncü fıkrasının son cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.

“(1) Bu Tebliğin 3 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren mükellefler (3100 sayılı Kanun ve ilgili mevzuatına göre ÖKC kullanmak zorunda olan mükelleflerden, faaliyetlerinde seyyar EFT-POS cihazı kullananlar ile yol kenarı otopark hizmeti verenlerin seyyar EFT-POS cihazı yerine EFT-POS özellikli yeni nesil ÖKC kullanması gereken mükellefler hariç) mali hafızaları doluncaya veya mali hafıza değişimini gerektiren durum oluşuncaya kadar kullanabilecekleri 3100 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat hükümlerine tâbi mevcut eski nesil ödeme kaydedici cihazları ile yeni nesil ödeme kaydedici cihazlarından düzenlenen ve 1/7/2018 tarihinden sonra GİB’e elektronik ortamda bildirilmesi gereken ÖKC günlük kapanış (Z) raporlarına ait mali bilgileri; bu Tebliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirtilen üç yöntemden birini tercih ederek elektronik ortamda GİB’e bildireceklerdir.”

MADDE 4 – Aynı Tebliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının ilk cümlesinde yer alan “2016 yılı” ibaresi “2016 veya müteakip yıllar” olarak değiştirilmiş ve aynı maddenin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(2) Bu maddenin birinci fıkrası kapsamına girmekle beraber, işletmelerinde kısmen YN ÖKC kullanmaya başlamış olan mükellefler, mevcut eski ve yeni nesil ÖKC’lerini mali hafızaları doluncaya veya mali hafıza değişimini gerektiren durum oluşuncaya kadar, müşteriye düzenlenerek elektronik ve/veya kağıt ortamda iletilen/verilen e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-Bilet vb. elektronik belgelere ait tahsilat ve ÖKC Bilgi Fişlerinin düzenlenmesi işlemlerinde kullanmaya devam edebileceklerdir. Düzenlenen bilgi fişlerinde müşteri adına düzenlenen ve elektronik ortamda iletilen e-Arşiv Fatura, e-Bilet vb. elektronik belgelerin hangi ortamdan ve nasıl temin edilebileceğine, erişilip görüntülenebileceğine ilişkin bilgilere yer verilmesi gerekmektedir.”

MADDE 5 – Aynı Tebliğin 13 üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(1) Bu Tebliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca, perakende mal satışları ve hizmet ifalarına ilişkin olarak ÖKC’lerden düzenlenen ÖKC günlük kapanış (Z) raporlarına ait elektronik ortamda hazırlanıp belirtilen yöntemlerden biri ile GİB’e iletilme zorunluluğu getirilen mükellefler, mali raporların içeriğinde yer verdikleri mali bilgilerin doğruluğundan sorumludurlar. İstenilen mali bilgileri bu Tebliğin 5 inci maddesine dayanılarak hazırlanan kılavuzda belirlenen format, standart ve iletim yöntemine uygun olarak ve belirlenen süreler içinde elektronik ortamda GİB bilgi sistemlerine iletilmediğinin veya yapılacak denetimler neticesinde söz konusu rapor ile bildirilmiş olan mali bilgilerin eksik veya yanlış bildirildiğinin tespiti hallerinde mükelleflere, her bir tespite ilişkin olarak 213 sayılı Kanunun mükerrer 355 inci maddesinde yazılı özel usulsüzlük cezası tatbik edilecektir.”

MADDE 6 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 7 – Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.

426 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile belirlenen Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazlar uygulamasına geçiş takvimi;
Yeni düzenleme ile kullanılmakta olan eski nesil yazarkasaların mali hafızalarının ömrü dikkate alınmış olup, buna göre mükelleflerimizin yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanım mecburiyeti, eski nesil yazarkasalarının mali hafızalarının dolmasından itibaren 30 gün (kalkınmada öncelikli yörelerde 60 gün) içinde başlayacaktır. Bu değişiklik sonrasında işletme büyüklüğü ve kullanılan sistemin mahiyetinin bir ayrımı yapılmaksızın, tüm mükelleflerimiz açısından mali hafızalarının dolmamış olması nedeniyle hali hazırda kullanılabilecek durumda olan olup eski nesil yazarkasaların mali hafızaları doluncaya kadar kullanılabilmesi imkanı getirilmiştir.

21 Aralık 2017 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 30276

Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

MADDE 1 – 15/6/2013 tarihli ve 28678 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 426)’nin “4. Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanma Mecburiyetinin Başlama Tarihleri” başlıklı bölümünün ikinci paragrafının (c), (d) ve (e) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“c) (a) ve (b) bentleri dışında kalan mükelleflerin yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanım mecburiyeti, 3100 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat hükümlerine tâbi mevcut eski nesil ödeme kaydedici cihazların mali hafızalarının dolduğu veya mali hafıza değişimini gerektiren durumun oluştuğu tarihten itibaren 30 gün (kalkınmada öncelikli yörelerde 60 gün) içinde başlayacak olup dileyen mükellefler bu tarihten önce de Bakanlıkça onaylanmış yeni nesil ödeme kaydedici cihazları alarak kullanabileceklerdir.

d) Mükellefler, 3100 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat hükümlerine tâbi mevcut eski nesil ödeme kaydedici cihazlarını mali hafızaları doluncaya veya mali hafıza değişimini gerektiren durumun oluştuğu tarihe kadar kullanabilecek olup, mali hafızaları dolan veya mali hafıza değişimini gerektiren bir halin ortaya çıkması halinde bu cihazlara yeni malî hafıza takılmaz ve cihaz Bakanlıkça yayımlanan Genel Tebliğlerde belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde hurdaya ayrılır. Cihazı hurdaya ayrılan mükellefler yeni nesil ödeme kaydedici cihazları almak suretiyle yükümlülüklerini yerine getireceklerdir.

e) 1/1/2015 ila 31/12/2015 tarihleri arasında işe başlayan mükelleflerin 3100 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat hükümlerine tâbi mevcut eski nesil ödeme kaydedici cihazlarının yeni nesil ödeme kaydedici cihaz ile değişim mecburiyeti, söz konusu cihazların mali hafızalarının dolduğu veya mali hafıza değişimini gerektiren durumun oluştuğu tarihten itibaren 30 gün (kalkınmada öncelikli yörelerde 60 gün) içinde başlayacak olup dileyen mükellefler bu tarihten önce de Bakanlıkça onaylanmış yeni nesil ödeme kaydedici cihazları alarak kullanabileceklerdir.”

MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.

21 Aralık 2017 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 30276

Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

MADDE 1 – 18/2/2017 tarihli ve 29983 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi Genel Tebliği (Sıra No:1)’nin 4 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 2 – Aynı Tebliğin geçici 2 nci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 3 – Aynı Tebliğe geçici 3 üncü maddeden sonra gelmek üzere başlığıyla birlikte aşağıdaki madde eklenmiştir.

Uygulamaya geçişin yaygınlaştırılması

GEÇİCİ MADDE 4 – (1) Uygulamaya geçişin yaygınlaştırılması kapsamında; Kırşehir ilindeki mükellefler/işverenler için 1/6/2017 tarihinden itibaren başlamış olan bu Tebliğin uygulanmasına Amasya, Bartın ve Çankırı illeri merkez ve ilçelerinde bulunan mükellefler/işverenler (281 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde belirtilen bankalar hariç) için 1/1/2018 tarihinden itibaren başlanacaktır.

(2) Birinci fıkra kapsamına giren mükelleflerce/işverenlerce Amasya, Bartın, Çankırı ve Kırşehir illeri dışındaki başka bir ilde istihdam edilmekle birlikte ücret ödemeleri veya tahakkuku bu illerde yapılan çalışanların ücret ödemeleri üzerinden tevkif edilen vergiler ile sigortalıların prime esas kazanç ve hizmet bilgilerini içeren Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi Amasya, Bartın, Çankırı veya Kırşehir illerindeki yetkili vergi dairelerine elektronik ortamda gönderilecektir.

(3) Amasya, Bartın, Çankırı veya Kırşehir illerinde istihdam edilmekle birlikte ücret ödemesi veya tahakkuku bu iller dışında bir ilde yapılan çalışanların ücret ödemeleri üzerinden tevkif edilen vergilere ait muhtasar beyanname, ücret ödemesi veya tahakkukun yapıldığı yer vergi dairesine verilecektir. Ayrıca bu sigortalılara ait aylık prim ve hizmet belgeleri ise elektronik ortamda (e-bildirge) Kuruma verilmeye devam edilecektir.”

MADDE 4 – Aynı Tebliğin 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve (c) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiştir.

“c) Geçici 4 üncü maddesi 1/1/2018 tarihinde,”

“ç) Diğer maddeleri 1/7/2018 tarihinde”

MADDE 5 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 6 – Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı müştereken yürütür.

2017 Yılı kasım Ayına İlişkin Sigorta primleri İle Ertelenen 2017 Yılı Şubat Ayına İlişkin Sigorta Primlerinin Ödenmesine İlişkin Duyuru

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğine, 5 Aralık 2017 tarihli ve 30261 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren yönetmelikle  “2017 yılı Kasım ayına ilişkin bazı primlerin ödenme süresi” başlıklı geçici 34 üncü madde ile “Ayın 1’i ile 30’u arasındaki çalışmaları karşılığı ücret alan sigortalıların, 2017 yılı Kasım ayına ilişkin sigorta primleri ile ertelenen 2017 yılı Şubat ayına ilişkin sigorta primleri en geç 26/12/2017 tarihinde Kuruma ödenir.” hükmü getirilmiştir.

Kamuoyundan gelen talepler üzerine yapılan değerlendirme sonucunda, Ayın 1’i ile 30’u arasındaki çalışmaları karşılığı ücret alan sigortalıların, 2017 yılı Kasım ayına ilişkin sigorta primleri ile ertelenen 2017 yılı Şubat ayına ilişkin sigorta primlerinin daha önceden olduğu gibi takip eden ayın sonunda ödenmesine ilişkin düzenleme Yönetim Kuruluna sunulmuştur.

Buna göre, Ayın 1’i ile 30’u arasındaki çalışmaları karşılığı ücret alan sigortalıların, 2017 yılı Kasım ayına ilişkin sigorta primleri ile ertelenen 2017 yılı Şubat ayına ilişkin sigorta primlerini 02.01.2018 tarihi sonuna kadar (31.12.2017 tarihinin Pazar gününe, 1 Ocak resmi tatile denk gelmesi) ödemeleri mümkün olacaktır.

Kamuoyuna Saygıyla Duyurulur

Çarşamba, 20 Aralık 2017 20:22

İşe Giriş Bildirim Süreleri

İşverenler, işe giriş – çıkış işlemlerini Sosyal Güvenlik Kurumuna e-sigorta kanalıyla elektronik ortamda göndermekle yükümlüdür. İşe girişler en geç personelin işe giriş tarihinden 1 gün öncesinde Kuruma elektronik ortamda bildirilmekte olup, işe girişi yasal süresinde bildirilmeyenler hakkında cezai işlem uygulanmaktadır. Bu durum, 5510 sayılı Kanun’un 8. maddesi 4/a kapsamı 7. maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde “işverenler sigortalı sayılan kişileri belirtilen sigortalılık başlangıç tarihinden önce, sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirmekle yükümlüdür.” şeklinde açıkça ifade edilmektedir. İfade edilen uygulama ile birlikte uygulamada görülen istinai durumlar şu şekilde uygulanmaktadır.

Yeni Açılan İşyerlerinde İşe Giriş Bildirimleri

İşe giriş işlemlerinde yeni işyeri açan işverenlere kolaylık sağlanmıştır. Mevcutta çalışmaya devam eden işyerlerinde işe giriş bildirgeleri işe giriş tarihinden 1 gün öncesinde yapılabiliyorken, yeni açılan işyerleri için Kurum tarafından esneklik imkanı tanınmıştır. İşverenlerin ilk defa işyeri bildirgesi vereceği işyerleri için, (işyeri açılışında en az 1 personel bildirmek kaydı ile) ilk işe girecek sigortalıları, ilk bir ay içerisinde bildirme olanağı mümkündür. Örneğin, ilk defa işyeri bildirgesi verilecek 1 Eylül tarihinde açılan bir işyerinde, 1 Eylül’de işe başlayacak personelin işe giriş işlemi 30 Eylül’e kadar yapılabilecektir.

Aynı işverene Ait İşyerlerine Geçişte İşe Giriş Bildirimleri

Aynı işverene bağlı işyerlerinde nakil işlemleri içerisinde giriş yapılacak personellerin en geç ilk bir ay içerisinde bildirilmesi mümkündür. Personelin mevcutta çalıştığı işyerinden, aynı işverene bağlı bir başka işyerine nakil yoluyla geçişinde de işe giriş bildirimi yapılması gerekmektedir. Bu geçiş aynı işverene bağlı işyerleri arasında olacağından, işe giriş işleminin Kuruma bildirimi için 1 aylık süre tanınmıştır. Örneğin, 1 Eylül tarihinde aynı işverenin diğer işyerine nakil olan çalışanın yeni işyerinde işe giriş bildirimi Kuruma en geç 30 Eylül tarihinde bildirilmelidir. Bu işlemde dikkat edilmesi gereken, işe giriş işleminin yapıldığı E-SGK ekranı İşe Giriş Bildirimi sayfasında, istisnalar bölümünden nakil yoluyla işe girişin yapıldığını belirten seçeneğin işaretlenmiş olması gerekmektedir.

İşe Giriş Bildirimlerinde Pazartesi Günü İstisnası 

İşbaşı tarihi pazartesi günü olan sigortalının hafta sonu resmi tatil olması nedeniyle Pazartesi günü (işe başladığı gün) işe giriş bildirgesi iletilmesi mümkündür. Genel kural olarak işe giriş tarihinden bir gün öncesinde yapılması gereken işe giriş bildiriminin pazar günü yapılamayacağına istinaden, yalnızca pazartesi günleri için geçerli olmak üzere, işe giriş bildirimi pazartesi günü işe giren bir kişi için aynı gün Kuruma bildirilebilmektedir.

İşe Giriş Bildirimlerinde Pazar Günü İstinası

İşbaşı tarihi Pazar gününe (Hafta Tatili) denk gelen işe girişlerde, işe girişi Kuruma Pazartesi günü bildirilebilmektedir. Bu durum, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası’nın 9. maddesinde 25.08.1999 tarih ve 4447 sayılı Yasa ile yapılan ve 08.09.1999 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik ile Pazar günü çalışmaya başlayan sigortalıya ilişkin sigortalı işe giriş bildirgesinin Pazartesi günü Kuruma verilmesi halinde, bildirge süresi içinde verildiği şeklinde yorumlanmaktadır.

Resmi Tatil Günlerinde İşe Giriş Bildirimleri

İşe başlama tarihinin, son gününün resmî tatil gününe rastlaması hâlinde, süre tatili takip eden ilk iş günü işe giriş işlemi yapılması mümkündür.

İnşaat, Balıkçılık ve Tarım İşyerlerinde İşe Giriş Bildirimleri

İnşaat, Balıkçılık ve Tarım İşyerlerinde işe başlatılacakların sigortalı işe giriş bildirgesinin işverenleri tarafından en geç sigortalıların çalışmaya başladığı gün Kurum’a verilmesi gerekmektedir.

Yabancı Ülkelere Sefer Yapan Ulaştırma Araçlarında İşe Girişlerin Bildirimleri

Yabancı ülkelere sefer yapan ulaştırma araçlarına sefer esnasında alınarak çalıştırılan personellerin çalışmaya başladıkları tarihten itibaren en geç söz konusu bir aylık sürenin dolduğu tarihe kadar işe giriş işlemi gerçekleştirilebilmektedir. http://iskanunu.com

Çarşamba, 20 Aralık 2017 16:58

BA-BS Bildirimi Vermekle Yükümlü Mükellefler

Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler bir kişi veya kurumdan (KDV hariç) 5.000 TL’sı ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışlarını (Form Ba) ile mal ve/veya hizmet satışlarını (Form Bs) ile aylık dönemler halinde bildirmekle yükümlüdür.

Bilanço esasına göre defter tutmakta iken, işletme hesabı esasına geçen mükellefler, işletme hesabına geçtikleri hesap döneminden itibaren bildirimde bulunmayacaklardır. Buna karşın, işletme hesabına göre defter tutmakta iken, bilanço esasına geçen mükelleflerin, bilanço esasına geçtikleri hesap döneminden itibaren bildirim formu verme zorunlulukları bulunmaktadır.

Kurumlar vergisinden muaf olan mükellefler, muafiyetten yararlandıkları hesap döneminden itibaren Ba- Bs bildirim formu vermeyeceklerdir.

Serbest bölgelerde faaliyet gösteren mükelleflerin de Ba-
Bs bildirimi verme yükümlülüğü bulunmaktadır. Söz konusu bildirimler, bu mükelleflerin kanuni merkezleri tarafından, merkez ve şube bilgileri birleştirilerek verilecektir. Ancak, kanuni ve iş merkezi yurt dışında olup, münhasıran serbest bölgede şubesi veya temsilciliği bulunan mükellefler, bildirim formlarında merkez bilgilerini dikkate almaksızın yalnızca serbest bölgede faaliyette bulunan şubelerinin mal ve/veya hizmet alış/satışlarını bildireceklerdir.

Kollektif şirketler ve bilanço esasına göre defter tutan adi ortaklıkların Ba-Bs bildirim formları ortaklık veya şirket adına bunların vergi kimlik numaraları kullanılarak verilecektir. Ortaklık veya şirket adına verilmesi gereken bildirimlerin ortaklardan herhangi birinin vergi kimlik numarası kullanılarak verilmesi halinde bildirim formları hiç verilmemiş kabul edilecektir.

Birden fazla şubesi bulunan mükelleflerin bildirim formlarının merkez tarafından şube ve merkez bilgileri birleştirmek suretiyle verilmesi gerekmektedir.

Çarşamba, 20 Aralık 2017 18:33

2018 Defter Tutma ve Sınıf Değiştirme Hadleri

ÖZET : Mükelleflerin 2018 yılında Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre işletme hesabı esası ve bilanço esasına göre sınıf değiştirmede dikkate almaları gereken hadler.

213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’ nun 176’ncı maddesinde tüccarlar defter tutma bakımından ikiye ayrılmış; I’nci Sınıf Tüccarların Bilanço Esasına göre, II’nci Sınıf Tüccarların ise İşletme Hesabı

Esasına göre defter tutacakları belirtilmiştir.

Hangi mükelleflerin I’inci Sınıf Tüccar ya da II’nci Sınıf Tüccar sayılacağı, sınıfların tespitine ilişkin hadler ve sınıflar arasındaki geçişe ilişkin düzenlemelere, VUK’nun 177-181’inci maddeleri arasında yer verilmiştir.

İşletme hesabı esası ve bilanço esasına göre defter tutma ayrımına ilişkin hadler, Vergi Usul Kanunu Tebliğleri ile yayımlanmaktadır. 20151 ve 20162 ve 20173 yılları için belirlenmiş olan bu hadler aşağıdaki gibidir.

(1) 30.12.2014 tarihli ve 29221 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 442 Sıra No’lu VUK Genel Tebliği‘nde belirlenen tutarlar

(2) 25.12.2015 tarihli ve 29573 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 460 Sıra No’lu VUK Genel Tebliği‘nde belirlenen tutarlar

(3) 27.12.2016 tarihli ve 29931 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 476 Sıra No’lu VUK Genel Tebliği‘ nde belirlenen tutarlar

Madde No

Konusu

2015 Yılında Uygulanan Miktar (TL)

2016 Yılında Uygulanan Miktar (TL)

2017 Yılında Uygulanan Miktar (TL)

MADDE 177- Bilanço esasına göre defter tutma hadleri
Alış tutarı 160.000 168.000 170.000
Satış tutarı 220.000 230.000 230.000
2- Yıllık gayrisafi iş hasılatı 88.000 90.000 90.000
3- İş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı 160.000 168.000 170.000

Vergi Usul Kanunu’nun düzenlemeleri ve ilgili Tebliğlerde açıklanan tutarlar dikkate alınmak suretiyle 2017 yılında I’nci ve Il’nci sınıf tüccarların sınıf değiştirmede dikkate almaları gereken hadlere ilişkin olarak aşağıdaki tablolar düzenlenmiştir.

Tamamı İçin Tıklayınız

Kaynak: TÜRMOB

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • 2025 HESAP DÖNEMİ ÖDENECEK KURUMLAR VERGİSİ A) Asgari Kurumlar Vergisi Hesabı* Asgari Kurumlar Vergisi Matrahı= Ticari…
  • Elektronik Belge Sistemlerinde Yapılacak Planlı Bakım Çalışması Hakkında GİB Duyurusu ELEKTRONİK BELGE SİSTEMLERİNDE YAPILACAK PLANLI BAKIM ÇALIŞMASI HAKKINDA DUYURU 19.09.2024…
  • GİB, Vergi Cezalarında İndirim Uygulaması Broşürü Yayımlandı Vergi cezalarında indirim; mükellefler veya vergi sorumluları adına kesilen cezalar…
Top