Mehmet Özdoğru

Mehmet Özdoğru

Email: This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

İş Kanunu’na göre, ülkenin genel yararları yahut işin niteliği veya üretimin artırılması gibi nedenlerle fazla çalışma yapılabilir. Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık 45 saati aşan çalışmalar fazla çalışmadır. Fazla çalışmak için işçinin onayının alınması gerekir.

İlgili Yönetmeliğe göre, işveren fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma yaptırdığı işçilerin bu çalışma saatlerini gösteren bir belge düzenlemek ve imzalı bir nüshasını işçinin özlük dosyasında saklamak zorundadır. İşçilerin işlemiş olan fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma ücretleri normal çalışmalarına ait ücretlerle birlikte, İş Kanunu’nun ilgili maddeleri uyarınca ödenir. Bu ödemeler, ücret bordrolarında ve İş Kanunu uyarınca işçiye verilmesi gereken ücret hesap pusulasında açıkça gösterilir. Lebib Yalkın Yayımları

01.06.2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Tebliğ ile Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın Uygulanmasına İlişkin 2012/1 sayılı Tebliğde bazı değişiklikler yapılmıştır.

Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Yapılan değişiklikler aşağıda özetlenmiştir.

1. Yatırımların Bütün Olarak Devrinde Belgede Unvan Değişikliği

İşletmeye geçiş tarihinden itibaren beş yıllık süreyi doldurmamış yatırımların bütün olarak devrine, teşvik belgesi üzerinde unvan değişikliği yapılarak uygun görülebileceğine ilişkin düzenlemedeki ihtiyarilik, zorunluluk haline getirilmiştir.

Düzenlemenin eski ve yeni hali aşağıda tablodadır.

Değişiklik öncesi metin

Değişiklik sonrası metin

Devir, satış, ihraç ve kiralama

MADDE 21 –

(5) Tamamlama vizesi yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın işletmeye geçiş tarihinden itibaren beş yıllık süreyi doldurmamış yatırımların bütün olarak devri, teşvik belgesi üzerinde unvan değişikliği yapılmak suretiyle uygun görülebilir.

Devir, satış, ihraç ve kiralama

MADDE 21 –

(5) Tamamlama vizesi yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın işletmeye geçiş tarihinden itibaren beş yıllık süreyi doldurmamış yatırımların bütün olarak devri, teşvik belgesi üzerinde unvan değişikliği yapılmak suretiyle uygun görülür.

2. Organize Sanayi Bölgesinde Yapılacak Yatırımlarda Bölgeden Alınacak Tahsis Belgesi

Teşvik belgesi başvurularında, yatırımın organize sanayi bölgesinde olması durumunda, bölgeden alınması gereken tahsis yazısının sadece alt bölge desteklerinden yararlanmak için organize sanayi bölgelerinde yapılacak yatırımlarla sınırlandırılmıştır. Bunun dışındaki yatırımlar için tahsis yazısı alınmasına gerek kalmamıştır.

Düzenleme Tebliğin (1) no.lu Eki’nin (A) no.lu formunun II-8 bölümünün (c) no.lu sırası değiştirilerek yapılmış olup, ilgili bölümün eski ve yeni hali aşağıda tablodadır.

Değişiklik öncesi metin

Değişiklik sonrası metin

c) Organize sanayi bölgesinde olması halinde bölgenin adı:

(Tahsis yazısı aranır.)

c) Organize sanayi bölgesinde olması halinde bölgenin adı:

(Kararın 18 inci maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları kapsamındaki yatırımlar için tahsis yazısı aranır.)

 

3. Yatırım Tamamlama Vizesi İçin İstenecek Belgeler

Yatırım Tamamlama Vizesi İçin İstenecek Belgeler listesine, talep edilmesi durumunda, hazırlanan “yatırım Teşvik Belgesi Kapsamı Harcamaların tespitine İlişkin Yeminli Mali Müşavir Raporu” eklenmiştir.

Rapor örneği Tebliğde yer almakta olup, bu Raporun verilmesi durumunda, Tebliğin (5) no.lu ekinde yer alan şu belgeler ayrıca aranmayacaktır:

- Yatırımın gerçekleşme durumunu gösteren yatırım takip formu

- Makine ve teçhizat ile ilgili fatura veya gümrük beyanname fotokopileri

- Varsa teşvik belgesindeki özel şartların yerine getirildiğine ilişkin bilgi ve belgeler

- Teşvik belgesi kapsamı yatırımla ilgili varsa, vergi indirimine konu kur farkı ve faiz giderlerine ilişkin YMM onaylı liste ya da rapor.

- Gerçekleşen ithal, yerli, bina-inşaat ve diğer harcamalar listeleri

- Yatırım kapsamında kredi kullanılıp kullanılmadığına dair şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilerce imzalı taahhütname

İlgili Tebliğ metnine aşağıdaki bağlantılar yardımıyla ulaşabilirsiniz.

Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın Uygulanmasına İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2012/1)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Tebliğ No: 2018/1)

Giriş

Ülkemizdeki şirketlerin bilançoları incelendiğinde, bu şirketlerin büyük bir çoğunluğunun sermayeden ziyade kredi ağırlıklı bir bilançoya sahip olduğu görülmektedir. Özellikle şirketlerin ödeme kapasitelerinin üzerinde borçlanmaları, ortakların geri alamama endişesiyle, ortak oldukları şirketlere sermaye koymaması veya nakitlerini daha çok vadeli mevduat ile gayrimenkul yatırımlarında değerlendirmesi ve şirketlerce bankalardan alınan kredilere ilişkin faizlerin gider yazılabilmesi gibi çeşitli sebepler, direkt ya da dolaylı yollarla şirketlerin net çalışma sermayesini yetersiz hale getirmekte ve bu durum da şirketleri daha fazla borçlanmaya itmektedir.

07.04.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6637 sayılı “Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 8’inci maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun kurumlar vergisi matrahının tespitinde kurum kazancından yapılacak diğer indirimlerin sayıldığı 10’uncu maddesine (ı) bendi eklenerek nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden, Merkez Bankası tarafından ilgili yıl için en son açıklanan bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı dikkate alınmak suretiyle hesaplanacak tutarın %50’sinin, kurumlar vergisi matrahından indirimine olanak sağlanmıştır.

Bununla birlikte, 30.06.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2015/7910 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Kanun’la belirlenmiş olan genel oranın (%50) farklılaştırılmasına gidilmiştir. 04.03.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No:9) ile nakit sermaye artırımlarına teşvik getiren uygulamaya yön vermek adına çeşitli düzenlemeler yapılmış ve son olarak, 05.08.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğ’inde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No:10) ile de sermaye avanslarının teşvik uygulamasından faydalanma şartlarına ilişkin açıklamalarda bulunulmuştur.

Kanun ve buna ilişkin ikincil düzenlemelerin uygulamada bir takım tereddütlere yol açtığı görülmekte olup, konuyla ilgili tereddüt edilen bazı önemli hususlara aşağıda yer verilmiştir:

1. Bilanço içi kalemlerin birbiri içinde mahsubu şeklinde gerçekleştirilen sermaye artırımları

Bilindiği üzere, 9 Seri No’lu Tebliğ’in “10.6.1 İndirimin Kapsamı” başlıklı bölümünde yapılan açıklama ile bilanço içi kalemlerin birbiri içinde mahsubu şeklinde gerçekleştirilen sermaye artışları, nakdi artış olarak kabul edilmemektedir. Hatırlanacağı üzere kamuoyuna sunulan Tebliğ taslağında ortaklara olan borçların sermayeye eklenmesi halinde faiz indiriminden faydalanamayacağı açıklanmış ve buna ilişkin bir örnek verilmiş fakat söz konusu açıklama ile örneğe yayımlanan Tebliğ’de yer verilmemiştir. Bu durum, ortaklara olan borcun sermayeye ilave edilmesiyle yapılacak sermaye artırımının uygulamadan yararlanması konusunda mükellefler nezdinde tereddütlere yol açmıştır.

Konuya ilişkin Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen 12.01.2018 tarih ve 50426076-125[10-2017/20-318]-2836 sayılı mukteza ile mükellefin yatırım teşvik belgesi kapsamında gerçekleştirilen yatırımların finansmanı amacıyla sermayeye eklenmek üzere ortaklar tarafından şirket banka hesabına nakden yatırılan tutarın ortaklar cari hesabında izlenerek sonrasında sermayeye eklenmesi durumunda nakit sermaye indiriminden yararlanıp yararlanamayacağı hakkındaki sorusuna “Bilanço içi kalemlerin birbiri içinde mahsubu şeklinde gerçekleşen sermaye artışları dolayısıyla Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10’uncu maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde düzenlenen indirim uygulamasından faydalanılması mümkün bulunmamakta olup ortaklar cari hesabında izlenen tutarlar kullanılmak suretiyle gerçekleştirmiş olduğunuz söz konusu sermaye artırımı işlemi nedeniyle anılan indirim uygulamasından yararlanmanız mümkün değildir.” cevabı verilmiştir.

2. Teşvik/kar dağıtımı ilişkisi

9 Seri No’lu Tebliğ’de yapılan açıklama ile iç kaynakların sermayeye eklenmesi teşvik kapsamı dışında bırakılmıştır. İdare tarafından verilen bir muktezada, ortaklara yapılan kar dağıtımı sonrası, dağıtılan tutarın tekrar şirkete nakit sermaye artırımı kapsamında verilmesi halinde faiz indiriminden yararlanılmasının mümkün olup olmayacağı hakkında görüş bildirilmiştir.

Kocaeli Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen 09.05.2017 tarih ve 93767041-125[10-2016/1]-15256 sayılı bahsi geçen muktezada; mükellefin ortaklarına kar dağıtımı yapmasından sonra akabinde yapılacak nakit sermaye artırımının indirimden yararlanıp yararlanamayacağı hakkındaki sorusuna “Bilançoda yer alan öz sermaye kalemlerinin sermayeye eklenmesi suretiyle gerçekleştirilen nakdi sermaye artırımları dolayısıyla Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10’uncu maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde düzenlenen indirim uygulamasından faydalanılması mümkün olmadığından, şirket kârının önce ortaklara dağıtılıp daha sonra tekrar şirkete sermaye olarak konulması işlemi dolayısıyla ve dağıtılan bu kâr payı tutarıyla sınırlı olmak üzere indirim uygulamasından yararlanılması mümkün değildir.” cevabı verilmiştir.

Bu noktada tereddüt edilen hususlardan birisi, daha önceden kar dağıtımı yapan bir firmanın faiz indiriminden yararlanabilmesi için belli bir sürenin mi geçmesi gerektiğidir. Eğer böyle ise söz konusu belli süre ne olacaktır? Bununla birlikte olaya tersinden bakıldığında, faiz indirimi uygulamasından yararlanan şirketlerin indirim hakları, ileride ortaklara yapılacak kar dağıtımlarından etkilenecek mi?

3. Ortaklarca veya ortaklarla ilişkili olan kişilerce kredi kullanılmak veya borç alınmak suretiyle gerçekleştirilen sermaye artırımları

Yapılan düzenlemeye göre ortaklar tarafından kredi kullanılmak veya borç alınmak suretiyle gerçekleştirilen sermaye artırımları indirim hesaplamasında dikkate alınmamaktadır. Buna göre sermaye artıran şirketlerin, artırımda bulunan ortağın veya ortakla ilişkili kişilerin sermaye paylarını hangi kaynaktan karşıladığını tespit etmesi gerekmektedir. Ancak, Kanun’da ve ikincil düzenlemelerde bu tespitin nasıl yapılacağı ve nasıl belgelendirileceğine ilişkin herhangi bir açıklamanın yer almaması mükellefleri tereddütte bırakmaktadır.

Özellikle ortakların, ortak oldukları şirketlerde katılacağı nakdi sermaye artırımını hangi kaynaktan karşıladığının takip, tevsik ve dokümantasyonu oldukça zor ve bazı durumlarda imkânsızdır. Ortakların yurt dışında mukim olması durumunda bu zorluklar daha da artmaktadır. Bu ve benzer durumlarda, sermayenin kaynağı konusunda şirketlerin, ortaklarından alacakları yazılı bir beyanat ile (taahhütname) durumu tevsik etmeleri yeterli olacak mıdır? Kendi mali durumlarını veya bilgilerini sunmak istemeyen ortaklar için artırımda bulunan şirketler ne yapacaktır? Özellikle halka açık şirketlerde halka açık kısımdan kaynaklanan sermaye ödemelerinde bu tespit nasıl ve neye göre yapılacaktır?

Şirketlerin, ortakları veya ortaklarla ilişkili kişilerin hangi kaynaktan sermaye artırımı yaptıklarını nasıl tespit ve tevsik edeceklerine ilişkin herhangi bir açıklamaya yer verilmemesi bu ve buna benzer birçok soruyu cevapsız bırakmaktadır. İdare tarafından konu hakkında yapılacak genel bir açıklamanın faydalı olacağı düşünülmektedir.

4. Yatırım teşvik belgeli üretim ve sanayi tesisleri yatırımlarında bulunan şirketlerde nakdi sermaye artırımları

Hatırlanacağı üzere, 2015/7910 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile faiz indiriminde kullanılan %50 genel oranın farklılaştırılmasına gidilmiş ve nakdi olarak artırılan sermayenin teşvik belgeli yatırımlarda kullanılması durumunda, yatırım teşvik belgesinde yer alan sabit yatırım tutarı ile sınırlı olmak üzere 25 puan ilave edilmek suretiyle indirimin uygulanacağı belirtilmiştir. Bununla birlikte, 9 Seri No’lu Tebliğ’de söz konusu duruma ilişkin sadece bir örneğe yer verilmiş olması ve bunun dışında ilave bir açıklama yapılmaması, uygulamanın farklı yorumlanmasına sebep olmakta bu da tereddüt edilen hususları ortaya çıkarmaktadır.

Bu kapsamda, özellikle, artırılan sermaye tutarının teşvik belgeli yatırımlarda kullanıldığının tespit ve tevsikinin nasıl yapılacağı hususu ile artırılan sermaye tutarının teşvik belgeli yatırım tutarından fazla olması ve yatırımın peyderpey yapılması durumunda ilave puanın (% 25) dönemler itibariyle fiili harcamaya isabet eden tutara mı yoksa teşvik belgesindeki sabit yatırım tutarına mı uygulanması gerektiği hususunda tereddüt yaşanmaktadır.

Konuyla alakalı tereddütlü hususlar genişletilebilir. Bu tereddütleri ortadan kaldırmak ve uygulamaya yön vermek adına konuya ilişkin ayrıntılı açıklama yapılmasının faydalı olacağı düşünülmektedir.

5. Faiz, kâr payı, kira, lisans ücreti, menkul kıymet satış geliri gibi pasif nitelikli gelirlerin durumu

Bilindiği üzere, yapılan düzenleme ile yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı indirimden yararlanabilmektedir. Ancak, 2015/7910 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’na göre gelirlerinin %25 veya fazlası pasif nitelikli gelirlerden oluşan sermaye şirketleri için indirim oranı %0 olarak uygulanacaktır. Bununla birlikte konuyla alakalı, ne 9 Seri No’lu Tebliğ’de ne de Bakanlar Kurulu Kararı’nda yeni kurulmuş veya henüz yatırım döneminde olması dolayısıyla faaliyet geliri elde etmeye başlamamış şirketlerin durumuna ilişkin bir açıklama yapılmamıştır. Bu durumda, yeni kurulan sermaye şirketlerinde nakit olarak artırılan sermayenin henüz yatırımda kullanılmayan kısmının vadeli mevduat hesaplarında izlenmesi ve şirketlerin yatırım aşamasında olmalarından dolayı henüz faaliyet gelirlerinin olmaması veya düşük olması durumunda artırılan sermaye üzerinden indirim hesaplanıp hesaplanmayacağı tereddütlere yol açmaktadır.

Kanaatimizce yapılacak idari bir düzenleme ile yatırım döneminde olması nedeniyle henüz faaliyet geliri elde etmeyen ve bu nedenle pasif nitelikteki gelirleri Kanun’da belirtilen oranın üzerinde olan firmaların indirim uygulamasından faydalanabilmesine imkân sağlanmalı ve konuya açıklık getirilmelidir.

6. Arsa ve arazi yatırımının teşvik dışı bırakılması

Yapılan düzenlemeye göre arsa ve arazi yatırımı yapan sermaye şirketlerinde arsa ve arazi yatırımına tekabül eden tutarla sınırlı olmak üzere indirilebilecek tutarın hesaplanmasında indirim oranı %0 olarak belirlenmiş, ancak konuya ilişkin ilgili Tebliğ’de sadece bir örnek verilmiş ve detaylı açıklamalar yapılmamıştır.

Konuya ilişkin İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen 30.01.2018 tarih ve 62030549-125[10-2016/486]-98638 sayılı muktezada, konut ve işyeri yapıp satan mükellef, üzerine inşaat yapmak için arsa satın aldığını, arsanın finansmanı için kredi kullandığını ve daha sonrasında nakdi olarak sermaye artırımına gitmek suretiyle kredi borcunu kapattığını belirtip, söz konusu sermaye artışı nedeniyle faiz indiriminden yararlanıp yararlanamayacağı hakkındaki sorusuna;

“Sermaye artırımında bulunduktan sonra arsa alınması ve arsa bedelinin artırılan sermaye kullanılarak ödenmesi ile sermaye artırımından önce kredi kullanılarak alınan arsaya ilişkin kredi borçlarının arttırılan sermaye tutarı ile karşılanması, nakdi sermaye artırımında indirim uygulamasındaki arsa ve arazi yatırımlarına ilişkin sınırlama açısından farklılık arz etmemektedir.

…gerçekleştirdiğiniz nakdi sermaye artırımı dolayısıyla Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10’uncu maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi hükümleri ve 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde yer alan açıklamalar dikkate alınmak suretiyle indirim uygulamasından faydalanmanız mümkündür. Öte yandan, şirketiniz tarafından geliştirilen inşaat projeleri için banka kredisi kullanılarak arsa satın alınmasından daha sonraki bir tarihte nakdi sermaye artırımında bulunulması halinde nakden artırılan sermayenin bu kredinin kapatılmasında kullanılan kısmına tekabül eden tutarla sınırlı olmak üzere anılan Kanun’un 10’uncu maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinin uygulanmasında indirim oranının %0 olarak uygulanması gerekmektedir.” cevabı verilmiştir.

Verilen muktezaya göre, dolaylı yoldan da olsa artırılan sermayenin arsaya ilişkin daha önce alınan kredinin kapatılmasında kullanılan kısmına tekabül eden tutarla sınırlı olmak üzere indirim oranının %0 olacağı görülmektedir.

Öte yandan, artırılan sermaye tutarının ne kadar süreyle takip edileceği mevzuattan net bir biçimde anlaşılamamaktadır. Örneğin 2016 yılında nakit sermaye artırımında bulunan bir mükellef, sonraki yıllarda arsa edinmesi durumunda bu arsaya tekabül eden artırım tutarı için teşvikten faydalanamayacak mıdır? Veya nakit sermaye artırımında bulunan mükellef almış olduğu arsayı ileri bir tarihte satması halinde arsanın satıldığı dönemden itibaren teşvikten faydalanmaya başlayabilecek midir? Bu ve buna benzer soruların yapılacak idari düzenlemeyle açıklığa kavuşturulmasında fayda görülmektedir.

Sonuç

Yazımızda, kurumların öz kaynaklarının güçlendirilmesi amacıyla şirketlerin arttırdıkları sermaye üzerinden hesaplayacakları tutarın kurum kazancından indirilmesine yönelik getirilen uygulama ele alınmış ve konuyla ilgili tereddüt edilen bazı önemli konular dile getirilmiştir.

Kanun ve ikincil düzenlemelerdeki açıklamaların, bazı konularda mükellefleri tereddütte bıraktığı ve bu nedenle birçok mükellefin de faiz indirimiyle ilgili çeşitli konularda mukteza talepleri olduğu görülmektedir. Özellikle mevzuata getirilen sınırlamalar uygulamayı zorlaştırmakta, belirsizleştirmekte ve indirim uygulamasından faydalanan firmaları ileride vergisel risklerle karşı karşıya bırakma olasılığı yaratmaktadır.

Kanaatimizce, uygulamanın sadeleştirilmesi ve sınırlamaların azaltılması, indirim uygulamasının kanun koyucu tarafından getiriliş amacına daha uygun olacaktır. Ali Çakmak E&Y

Kaynakça

  • 6637 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
  • 26.06.2015 tarih ve 2015/7910 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı
  • 1 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No:9)
  • 1 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No:10)
  • 12.01.2018 tarih ve 50426076-125[10-2017/20-318]-2836 sayılı mukteza
  • 09.05.2017 tarih ve 93767041-125[10-2016/1]-15256 sayılı mukteza
  • 30.01.2018 tarih ve 62030549-125[10-2016/486]-98638 sayılı mukteza

Katma Değer Vergisi Kanunu’nda çok sayıda değişiklik yapan 7104 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlar İle 178 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 06.04.2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

05.06.2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair 18 seri no.lu Tebliğde, 7104 sayılı Kanun’la yapılan düzenlemelerle ilgili açıklamalara yer verilmiştir.

Tebliğde yer alan açıklamalardan bir kısmı aşağıda özetlenmiştir.

1. Arsa Karşılığı İnşaat İşlerinde Vergileme

7104 sayılı Kanun’la;

- KDV uygulamasında, arsa karşılığı inşaat işlerinde, arsa sahibi tarafından konut veya iş yerine karşılık müteahhide arsa payı teslimi, müteahhit tarafından arsa payına karşılık arsa sahibine konut veya iş yeri teslimi yapılmış sayılması,

- Arsa karşılığı inşaat işlerine ilişkin bedelin tespitinde, arsa sahibine verilen konut ve iş yerinin, Vergi Usul Kanunu’nun 267. maddesinde yer alan maliyet bedeli esasına göre belirlenen tutarın esas alınması,

öngörülmüştür.

Yapılan düzenlemeyle, arsa karşılığı inşaat işleri, işin yapış şekline ve arsanın veya arsa payının ne zaman müteahhide devredildiğine bakılmaksızın iki ayrı teslim olarak tanımlanmış, emsal bedel tespit sorunu çözüme kavuşturulmuştur.

Emsal bedelin tespitinde maliyet bedeline % 5’mi yoksa % 10’mu ilave edileceği konusu Kanun’da açıkça hükme bağlanmamıştır. Tebliğde de bu konuda açık bir ifadeye yer verilmemiştir. Tebliğde konuya ilgili olarak iki örneğe yer verilmiş olup;

- Birinci örnekte KDV mükellefi kişinin iktisadi işletmesine dahil olan arsa karşılığı verilen taşınmazlar için vergi toptan satış kabulüyle,

- İkinci örnekte ise KDV mükellefi olan kişinin iktisadi işletmesine dahil olmayan arsa karşılığı verilen taşınmazlar için vergi perakende satış kabulüyle,

emsal bedel hesaplanmıştır.

Bir teslimin toptan olup olmadığı, öteden beri alıcının durumuna göre belirlenmektedir. Bu çerçevede perakende teslim esas olarak, teslimi yapılan ürünlerin aynen veya işlendikten sonra satışını yapanlar ile işletmelerinde kullanacak olanlar dışındakilere satış olarak tanımlanmaktadır. Yeni tebliğde verilen örneklerle bu tanımdan biraz uzaklaşılmış olduğu görülmektedir.

2. Ar-Ge, Yenilik ve Tasarım Faaliyetlerinde Kullanılan Makine ve Teçhizat Alımlarında KDV İstisnası

a) Düzenleme Özeti

7103 sayılı Kanun’la Katma Değer Vergisi Kanunu’na eklenen geçici 39. madde ve 7104 sayılı Kanun’la Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 13. maddesinde yapılan değişiklikle;

- 4691 sayılı Kanun kapsamındaki teknoloji geliştirme bölgesi ve ihtisas teknoloji geliştirme bölgesinde,

- 5746 sayılı Kanun kapsamındaki Ar-Ge ve tasarım merkezlerinde,

- 6550 sayılı Kanun kapsamındaki araştırma laboratuvarlarında,

Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde bulunanlara, münhasıran bu faaliyetlerinde kullanılmak üzere yapılan yeni makine ve teçhizat teslimleri katma değer vergisinden müstesna tutulmuştur.

Yayımlanan Tebliğde, bu istisna uygulamasına ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.

b) İstisnanın Kapsamı

Tebliğde yapılan açıklamaya göre;

- İstisna, münhasıran Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde kullanmak üzere, yeni makina ve teçhizat alımlarında uygulanacaktır.

- İstisna “yeni” makina ve teçhizat teslimlerine tanındığından, istisna kapsamında teslime konu edilecek makina ve teçhizatın kullanılmamış olması gerekmektedir.

- Makina ve teçhizatın aksam, parça, aksesuar ve teferruatları istisna kapsamında değerlendirilmeyecektir.

c) İstisnanın Uygulaması

Tebliğde istisnanın aşağıdaki şekilde uygulanması öngörülmüştür:

- Alıcılar, teknoloji geliştirme bölgesi ile ihtisas teknoloji geliştirme bölgesinde, Ar-Ge ve tasarım merkezlerinde ve araştırma laboratuvarlarında faaliyette bulunduklarına ve satın alacakları makina ve teçhizatı Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde kullanacaklarına dair ilgili birimlerden belge alacaklardır.

- Alınacak belge ile KDV yönünden bağlı olunan vergi dairesine istisna belgesi almak için başvurulacaktır.

- İstisna kapsamında alınacak makina ve teçhizat listesi elektronik ortamda sisteme girilecektir.

- İlgili vergi dairesi tarafından gerekli kontroller yapıldıktan sonra şartları sağlayanlara elektronik olarak sisteme girilen makina ve teçhizatla sınırlı olmak üzere istisna belgesi verilecektir.

- İstisna belgesinin alıcı tarafından onaylanmış bir örneği satıcılara verilecektir. Bu belge satıcılar tarafından istendiğinde ibraz edilmek üzere saklanacaktır.

- İstisna belgesi kapsamında makina ve teçhizat satan mükellef, istisna belgesi ekinin ilgili bölümünü fatura tarihi, numarası, mal miktarı ve tutarını belirtmek suretiyle onaylayacak ve bir örneğini alacaktır. Teslim gerçekleştikçe alıcı ve satıcı alım/satım bilgilerini elektronik ortamda sisteme gireceklerdir.

- İstisna kapsamındaki makine ve teçhizatın ithal edilmesi halinde söz konusu belge, ilgili gümrük idaresine ibraz edilecek.

- Satıcının iade talebi istisna belgesi ve elektronik sisteme yapılan alış ve satış girişleri esas alınmak suretiyle, iade için gerekli diğer belgeler de aranarak sonuçlandırılacaktır.

d) İade

İstisna tam istisnadır. İstisna kapsamında yapılan teslimler nedeniyle yüklenilen vergi, indirilememesi halinde iade edilecektir.

Tebliğe göre, istisnadan kaynaklanan iade taleplerinde aşağıdaki belgeler aranacaktır:

– Standart iade talep dilekçesi

– İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek KDV listesi

– İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi

– İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu

– Satış faturaları listesi

– Vergi dairesinden alınan istisna belgesinin örneği ile kendisi tarafından ilgili mala ilişkin olarak istisna uygulanarak alınacak makina ve teçhizat listesinin örneği.

Tebliğde yapılan düzenlemeye göre;

- İstisna işlemlerden kaynaklanan mahsuben iade talepleri sayılan belgelerin ibraz edilmiş olması halinde tutarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilecektir.

- İstisna işlemlerden kaynaklanan ve 5.000 TL’yi aşmayan nakden iade talepleri vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan, iade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde ise aşan kısmın iadesi, vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine getirilecektir.

e) Diğer Konular

Tebliğde yukarıda özetlenen konular dışında;

- Makina ve teçhizatın üç yıl içinde belirlenen faaliyetler dışında kullanımı veya elden çıkarılması halinde yapılacak uygulamaya,

- İstisnanın beyanına,

- İstisna belgesi olmaksızın istisna uygulanması durumunda, satıcının sorumluluğuna,

ilişkin açıklamalar yapılmıştır.

3. İmalat Sanayiinde Kullanılan Makine ve Teçhizat Alımlarında KDV İstisnası

a) Düzenleme Özeti

7103 sayılı Kanun’la Katma Değer Vergisi Kanunu’na eklenen geçici 39. maddeyle, sanayi sicil belgesine sahip mükelleflere münhasıran imalat sanayiinde kullanılmak üzere yapılan, Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen yeni makine ve teçhizat teslimleri 31.12.2019 tarihine kadar katma değer vergisinden müstesna tutulmuştur.

Yayımlanan Tebliğde, bu istisna uygulamasına ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.

b) İstisnanın Kapsamı

Tebliğde yapılan açıklamaya göre;

- İstisna 30.04.2018 tarihli ve 2018/11674 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki listede yer alan makina ve teçhizat için uygulanacaktır.

- İstisna, Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen yeni makina ve teçhizatın, sanayi sicil belgesini haiz KDV mükelleflerine, münhasıran imalat sanayiinde kullanmak üzere 31.12.2019 tarihine kadar tesliminde uygulanacaktır.

- İstisna “yeni” makina ve teçhizat teslimlerine tanındığından, istisna kapsamında teslime konu edilecek makina ve teçhizatın kullanılmamış olması gerekmektedir. Diğer taraftan, makina ve teçhizatın aksam, parça, aksesuar ve teferruatları istisna kapsamında değerlendirilmez.

c) İstisnanın Uygulaması

Tebliğde istisnanın aşağıdaki şekilde uygulanması öngörülmüştür:

- İstisna kapsamında makina ve teçhizat satın almak isteyen mükellefler, sanayi sicil belgelerini ibraz ederek alacakları makina ve teçhizatı imalat sanayiinde kullanacaklarına dair beyanlarıyla birlikte KDV yönünden bağlı oldukları vergi dairesine başvuracaklardır.

- İstisna kapsamında alınacak makina ve teçhizat listesi elektronik ortamda sisteme girilecektir.

- İlgili vergi dairesi tarafından gerekli kontroller yapıldıktan sonra şartları sağlayanlara elektronik olarak sisteme girilen makina ve teçhizatla sınırlı olmak üzere istisna belgesi verilecektir.

- Vergi dairesinden alınan istisna belgesinin alıcı tarafından onaylanmış bir örneği alıcılar tarafından satıcılara verilecek, bu belge satıcılar tarafından istendiğinde ibraz edilmek üzere saklanacaktır.

- İstisna belgesi kapsamında satış yapan mükellef düzenlediği faturada makina ve teçhizatın cinsi ile birlikte GTİP numarasını da belirtecek, istisna belgesi ekinin ilgili bölümünü fatura tarihi, numarası, mal miktarı ve tutarını belirtmek suretiyle onaylayacak ve bir örneğini alacaktır.

- Teslim gerçekleştikçe alıcı ve satıcı alım/satım bilgilerini elektronik ortamda sisteme girecektir.

- Makine ve teçhizatın ithal edilmesi halinde söz konusu belge, ilgili gümrük idaresine ibraz edilecektir.

d) İade

İstisna tam istisnadır. İstisna kapsamında yapılan teslimler nedeniyle yüklenilen vergi, indirilememesi halinde iade edilecektir.

Tebliğe göre, istisnadan kaynaklanan iade taleplerinde aşağıdaki belgeler aranacaktır:

– Standart iade talep dilekçesi

– İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek KDV listesi

– İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi

– İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu

– Satış faturaları listesi

– Vergi dairesinden alınan istisna belgesinin örneği ile kendisi tarafından ilgili mala ilişkin olarak istisna uygulanarak alınacak makina ve teçhizat listesinin örneği.

Tebliğde yapılan düzenlemeye göre;

- İstisna işlemlerden kaynaklanan mahsuben iade talepleri sayılan belgelerin ibraz edilmiş olması halinde tutarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilecektir.

- İstisna işlemlerden kaynaklanan ve 5.000 TL’yi aşmayan nakden iade talepleri vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilecektir. İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın iadesi, vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine getirilecektir.

e) Diğer Konular

Tebliğde yukarıda özetlenen konular dışında;

- Makina ve teçhizatın üç yıl içinde belirlenen faaliyetler dışında kullanımı veya elden çıkarılması halinde yapılacak uygulamaya,

- İstisnanın beyanına,

- İstisna belgesi olmaksızın istisna uygulanması durumunda, satıcının sorumluluğuna,

ilişkin açıklamalar yapılmıştır.

4. Organize Sanayi Bölgeleri İle Küçük Sanayi Sitelerinin İnşasına İlişkin İstisna

a) Düzenleme Özeti

7103 sayılı Kanun’la Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 13. maddesinde yapılan değişiklikle, organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin su, kanalizasyon, arıtma, doğalgaz, elektrik, haberleşme tesisleri ile yol yapımına ve küçük sanayi sitelerindeki işyerlerinin inşasına ilişkin, bunlara veya bunlar tarafından oluşturulan iktisadi işletmelere yapılan mal teslimleri ile hizmet ifaları KDV’den istisna edilmiştir.

Yayımlanan Tebliğde, bu istisna uygulamasına ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.

b) İstisnanın Kapsamı

Tebliğde yapılan açıklamaya göre istisna kapsamına;

- Organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin içme ve kullanma suyu, kanalizasyon ve yağmur suyu şebekesi, içme, kullanma ve atık su arıtma tesisi, doğalgaz, elektrik ve haberleşme tesislerine ilişkin altyapı işleri ile yolların yapımına ilişkin organize sanayi bölgeleri ile bunlar tarafından oluşturulan iktisadi işletmeler ve küçük sanayi sitesi yapı kooperatiflerine yapılan teslim ve hizmetler ile

– Küçük sanayi sitelerindeki işyerlerinin inşasına ilişkin küçük sanayi sitesi yapı kooperatiflerine yapılan teslim ve hizmetler

girmektedir.

c) İstisnanın Uygulanması

Tebliğde istisnanın aşağıdaki şekilde uygulanması öngörülmüştür:

- Hazırlanan proje kapsamında istisna uygulanarak alınacak mal ve hizmetlere ilişkin bir liste hazırlanır.

- Proje ve bu proje kapsamındaki mal ve hizmetlere ilişkin liste elektronik ortamda sisteme girilir.

- Liste elektronik ortamda sisteme girdikten sonra KDV yönünden bağlı olunan vergi dairesine istisna belgesi almak için başvuruda bulunulur.

- Vergi dairesi istisna belgesini düzenleyerek mükellefe verir.

- Vergi dairesinden alınan istisna belgesinin bir örneği mal ve hizmetin alımı sırasında satıcılara verilir ve istisna kapsamında işlem yapılması talep edilir.

- Bu belge satıcılar tarafından istendiğinde ibraz edilmek üzere saklanır.

- İstisna belgesinin ekinde, istisnalı olarak alınacak mal ve hizmet miktarı ve tutarı yer alır.

- İstisna belgesi kapsamında teslim veya hizmette bulunan satıcı, istisna belgesinin ilgili mal veya hizmete ilişkin bölümünü fatura tarihi, numarası, mal veya hizmet miktarı ve tutarını belirtmek suretiyle onaylar ve bir örneğini alır.

- Mal/hizmet teslimi gerçekleştikçe alıcı ve satıcı alım/satım bilgilerini projeye uygun olarak sisteme girerler.

- Satıcı mükellefin iade talebi istisna belgesi esas alınmak suretiyle, iade için gerekli diğer belgeler de aranarak sonuçlandırılır.

d) İade

İstisna tam istisnadır. İstisna kapsamında yapılan teslimler nedeniyle yüklenilen vergi, indirilememesi halinde iade edilecektir.

Tebliğe göre, istisnadan kaynaklanan iade taleplerinde aşağıdaki belgeler aranacaktır:

- Standart iade talep dilekçesi

- İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek KDV listesi

- İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi

- İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu

- Satış faturaları listesi

- Vergi dairesinden alınan istisna belgesinin örneği ile kendisi tarafından ilgili mal ve hizmete ilişkin olarak proje kapsamında istisna uygulanarak alınacak mal ve hizmet listesinin örneği

Tebliğde yapılan düzenlemeye göre;

- İstisnadan kaynaklanan mahsuben iade talepleri istenen belgelerin ibraz edilmiş olması halinde tutarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.

- İstisna işlemlerden kaynaklanan ve 5.000 TL’yi aşmayan nakden iade talepleri vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir. İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın iadesi, vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM raporu sonucuna göre çözülür

e) Diğer Konular

Tebliğde yukarıda özetlenen konular dışında;

- İstisnanın beyanına,

- İstisna belgesi olmaksızın istisna uygulanması durumunda, satıcının sorumluluğuna,

ilişkin açıklamalar yapılmıştır.

5. Organize Sanayi Bölgeleri İle Küçük Sanayi Sitelerindeki Arsa ve İşyeri Teslimleri

KDV Kanunu’nun (17/4-k) maddesi ile organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin kurulması amacıyla oluşturulan iktisadi işletmelerin arsa ve işyeri teslimleri KDV’den istisna edilmiştir.

Bu istisna uygulamasına ilişkin olarak KDV Genel Uygulama Tebliğinin (II/F-4.23.) bölümünde açıklamalar yapılmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair 18 Seri No.lu Tebliğle, bu bölümün üçüncü paragrafının “Ayrıca bunlara yapılan mal ve hizmet satışlarında genel hükümler çerçevesinde vergi uygulanacağı tabiidir.” şeklindeki son cümlesi yürürlükten kaldırılmış, aynı bölümün sonuna:

“3065 sayılı Kanunun (17/4-k) maddesinde yer alan istisna kapsamındaki arsa teslimine, söz konusu arsa için organize sanayi bölgeleri tarafından yapılan ve parsel birim maliyeti içinde yer alan harcamalar da dahil edilir.”

şeklindeki paragraf eklenmiştir.

6. Fazla ve Yersiz Olarak Hesaplanan Verginin İadesi

7104 sayılı Kanun’la Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 8. maddesinde yapılan düzenlemeyle, fazla ve yersiz olarak hesaplanan verginin iadesinin, alıcı ve satıcının beyanlarını düzeltmeleri, fazla ve yersiz olarak hesaplanan verginin satıcı tarafından alıcıya ödenmesi şartıyla yapılacağı yasaya açık hüküm konularak yeniden belirlenmiştir.

Tebliğde bu düzenleme ilgili yerlere işlenmiştir.

6. Zayi Olan Sabit Kıymetlerde KDV Düzeltmesi

7104 sayılı Kanun’la yapılan düzenlemeyle;

- Faydalı ömrünü tamamladıktan sonra zayi olan veya istisna kapsamında teslim edilen amortismana tabi iktisadi kıymetlere ilişkin yüklenilen KDV’nin tamamının,

- Faydalı ömrünü tamamlamadan zayi olan veya istisna kapsamında teslim edilen amortismana tabi iktisadi kıymetlere ilişkin yüklenilen KDV’nin ise kullanılan süreye isabet eden kısmının,

indirim konusu yapılabileceği hükme bağlanmıştır.

Böylece, zayi olan veya istisna kapsamında teslim edilen amortismana tabi sabit kıymetler nedeniyle yüklenilen verginin indiriminin düzeltilip düzeltilmeyeceğine ilişkin sorun giderilmeye çalışılmıştır.

Tebliğde bu düzenlemeye ilişkin açıklamalara yer verilmiştir. Tebliğde genel açıklamalara yer verildikten sonra;

- İktisadi kıymetin faydalı ömrünü tamamlamadan zayi olması veya istisna kapsamında teslim edilmesi durumunda, bu kıymetin alımında yüklenilen KDV’nin, faydalı ömrünün işletmede kullanılan süresine isabet eden kısmı için herhangi bir düzeltme işlemi yapılmayacağı,

- Kıymetin zayi olduğu veya istisna kapsamında teslim edildiği tarih itibarıyla faydalı ömrünün kalan kısmına (faydalı ömrünün işletmede kullanılmayan süresine) isabet eden yüklenilen KDV’nin ise indirim konusu yapılmasının mümkün olmadığı,

- Daha önce indirim konusu yapılan KDV’nin sabit kıymetin zayi olduğu veya istisna kapsamında teslim edildiği dönem beyannamesinde “Daha Önce İndirim Konusu Yapılan KDV’nin İlavesi” satırında beyan edilmek suretiyle indirim hesaplarından çıkarılması gerektiği,

- Sabit kıymetin işletmede kullanım süresinin tespitinde kıymetin işletmede kullanıldığı her 12 ay ile 12 aydan kısa olan sürelerin bir yıl olarak kabul edileceği,

açıklanmıştır. Tebliğde bu hesaplamaya ilişkin bir de örnek verilmiştir.

7. Transfer Fiyatlandırması Nedeniyle Örtülü Kazanç Dağıtımında İndirilen KDV’nin Düzeltilmemesi

7104 sayılı Kanun’la KDV Kanunu’nun 30. maddesinde yapılan değişiklikle, transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazançlara ilişkin olarak, Türkiye’deki işlemler nedeniyle satıcıya ödenen ve satıcı tarafından da ilgili vergilendirme döneminde beyan edilerek ödenen KDV’nin alıcı tarafından indirim konusu yapılmasına olanak sağlanmıştır.

Tebliğde bu düzenleme ilgili bölüme işlenmiş, ayrıca transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazançlara ilişkin yüklenilen KDV tutarının, bu kapsamda mal teslimi veya hizmet ifasında bulunan mükellefin ilgili vergilendirme döneminde beyan ederek ödediği KDV tutarlarıyla sınırlı olmak üzere, indirim konusu yapılabileceği belirtilmiştir.

8. İndirimli Orana Tabi İşlemin Gerçekleşmesinden Sonra Yapılan Alımlar ve İskontolar

7104 sayılı Kanun’la KDV Kanunu’nun 29. maddesinin (2) numaralı fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. Böylece indirimli orana tabi teslim veya hizmetin yapılmasından sonra bu teslim ve hizmetlere ilişkin olarak yüklenilen vergilerin, teslim veya hizmetin yapıldığı dönemde değil, yüklenilen dönemde iade konusu yapılmasına olanak sağlanmıştır.

Tebliğde bu düzenlemeye paralel değişiklikler ve ek açıklamalar yapılmıştır.

Tebliğde;

- İndirimli orana tabi işlemin gerçekleşmesinden sonra, işlem ile ilgili olarak garanti, reklam, royalty, know-how, isim hakkı, ciro primi gibi harcamalar üzerinden KDV ödenebildiği, ayrıca indirimli orana tabi işlemin gerçekleşmesinden sonra, satıcı tarafından yapılan iskontolar nedeniyle, alıcılar tarafından iskontoya dair düzenlenen faturada KDV hesaplanması gerektiği,

- İndirimli orana tabi işlemin gerçekleşmesinden sonra, işlemle ilgili olarak yapılan garanti, reklam, royalty, know-how, isim hakkı, ciro primi gibi harcamalar ve iskontolar nedeniyle satıcılar tarafından yüklenilen KDV’nin, indirim hesaplarına dahil edildiği vergilendirme dönemine ilişkin iade hesabında dikkate alınmasının uygun görüldüğü,

belirtilmiştir.

9. Diğer Düzenlemeler

Yukarıda özetlenen düzenleme ve açıklamalar yanında Tebliğde;

- Müzayede mahallinde yapılan satışlarda mükellef tanımına ilişkin 7104 sayılı Kanun’la yapılan düzenleme ilgili bölüme işlenmiş,

- KDV iadelerinde özel esas uygulanmasının kaldırılması amacıyla işlemlerin gerçekliğinin ispatına ilişkin açıklamaya yer verilmiştir.

Tebliğ ekinde, istisna uygulamalarında kullanılacak istisna belgesi örnekleri de yayımlanmıştır. pwc

İlgili Kanun metnine aşağıdaki bağlantı yardımıyla ulaşabilirsiniz.

Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 18)

193 sayılı GVK ‘nun md. 94 hükmüne istinaden işverenlerin çalıştırdıkları personel sayısının (10) kişiyi geçmesi durumunda, muhtasar beyannameler aylık olarak verilmesi gerekecektir. Burada dikkat edilecek husus şudur; istihdam edilen personel sayısı (10) ve daha az olanlar muhtasar beyannamelerini aylık dönem yerine, 3’er aylık olarak verebilirler.

Muhtasar beyannameler işverenler tarafından GVK md. 98 hükmüne göre çalıştırdıkları işçi sayısı (9)’u geçmeyen işverenler açısından, yılda (3) kez yani; birinci dönem, Ocak ila Mart; ikinci dönem, Nisan ila Haziran; üçüncü dönem, Temmuz ila Eylül; dördüncü dönem, Ekim ila Aralık aylarının beyannameleri dönemin bitimini izleyen ayın 23’üncü gününün akşamına kadar muhtasar beyanname ile bağlı olunan vergi dairesine verilir. Ve ödemeleri de, 26’ıncı günü akşamına kadar yapılacaktır.[1]

Beyannameler mutlak surette, “e-beyan” şeklinde meslek mensupları tarafından verilecektir. E-beyan şifresini alan işverenler, kendileri de muhtasar beyannamesini verebilirler. Ancak, 3568 sayılı yasaya göre Malî Müşavir, YMM veya SMMM’ler ile sözleşme yapma zorunluluğunda olan işverenler, muhtasar beyannamelerini meslek mensupları kanalı ile vermek zorundadırlar. Muhtasar beyannamelerini vermeyen işverenler hakkında, özel usulsüzlük cezası kesilir. (213 sayılı VUK md. mük. 355/1-1)

3 aylık muhtasar beyan sistemine tabi olmasına karşın, dönem ortasında 3 aylık mükellefiyet koşullarını kaybeden işverenler, tekrar bağlı bulundukları vergi dairesine müracaat ederek mükellefiyet şeklinin değiştirilmesini isteme olanağına sahiptirler. Vergi dairesi, mükellefin dilekçesine göre beyanname verme periyodunu değiştirerek ilgili aydan itibaren mükellefin aylık beyanname vermesine olanak sağlayacaktır.

Örneğin, mükellef (A), işyerinde 2017 Ocak ayında istihdam ettiği personel sayısı 9 olsun; 10 Şubat’ta ise +5 işçi daha alarak toplam işçi sayısı 14 olmuştur. Bu durumda muhtasar beyanname açısından mükellef Şubat ayında 3 aylık dönemden aylık döneme geçmiştir. Çalışan sayısı 2017 Ocak ayında 9 iken, 2017 Şubat ayında ise toplam 14 olmuştur. Bu durumda mükellef vergi dairesine dilekçe vererek Şubat ayından başlamak üzere, mükellefiyet tipini aylık döneme dönüştürecektir. Verilecek olan muhtasar beyannamede aşağıdaki işlemler yapılacaktır:

  1. Şubat 2017 dönemine ait 23 Mart 2017 tarihinde verilecek muhtasar beyanname, yalnızca Şubat 2017 bilgilerini kapsayacak şekilde düzenlenip verilecektir.
  2. Ocak 2017 dönemine ait bilgiler bu beyannameye dahil edilmeyecektir.
  3. Ocak 2017 dönemine ait muhtasar beyanname ise 3 aylık dönem tercih edilerek 23 Nisan 2017 tarihine kadar verilecektir.
  4. Böylece, Nisan ayına ait 2 ayrı beyanname verilecektir. Bunlardan biri Mart 2017 dönemine ait beyanname olup diğeri Ocak 2017 dönemine ait 3 aylık sisteme tabi muhtasar beyanname verilecektir.

Sonuç olarak Ocak 2017 dönemi için beyanname verilmediği şeklinde vergi dairesinden mükellefe beyana çağrı mektubu yollanmayacaktır. Nazlı Gaye Alpaslan

http://www.hurses.com.tr/av-nazli-gaye-alpaslan/3-aylik-muhtasar-beyanname-veren-mukellefler/haber-19408

-----------

[1] Bkz. GVK md. 98 ve ilgili G.T. 22, 77, 138, 146, 159

Teşvik belgeleriyle ilgili her türlü işlemin elektronik ortamda yapılmasını sağlayan uygulama 2 Temmuz’da başlıyor.

Ekonomi Bakanlığının "Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın Uygulanmasına İlişkin Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliği" Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, teşvik belgesi müracaatları Bakanlık internet sayfası vasıtasıyla elektronik ortamda yapılabilecek.

Teşvik belgesiyle ilgili her türlü iş ve işlem için kullanıcılar tarafından Elektronik Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Bilgi Sistemi (E-TUYS) aracılığıyla Bakanlığa başvurulacak.

Teşvik belgesi düzenlenebilmesi için kullanıcılar tarafından E-TUYS uygulamasında yer alan tanımlı alanların doldurulması ve gerekli belgelerin sistem üzerinden elektronik ortamda yüklenmesi gerekecek. E-TUYS üzerinden yüklenen evrakların Bakanlığa ayrıca ibrazı aranmayacak. Sisteme yüklenen her türlü belge veya evrakın eksiksiz bir şekilde muhafaza yükümlülüğü ve denetime karşı sorumluluğu, müracaat tarihinden itibaren 10 yıl boyunca yatırımcıya ait olacak.

İthal ve yerli makine alımları

Yatırım teşvik belgesi kapsamında gerçekleştirilecek ithal ve yerli makine ve teçhizat teminlerinde, alımı gerçekleştirilecek her bir makine ve teçhizat için alım yapılmadan önce kullanıcı tarafından E-TUYS üzerinden kullanım kılavuzunda belirtilen şekilde işlem başlatılması gerekecek.

İthal ve yerli makine ve teçhizat listelerine ilişkin değişiklik talepleri için Bakanlığa müracaat edilecek. Ancak, her bir makine ve teçhizat için belirtilen miktarın aşılmaması kaydıyla, listede belirtilen tutarın üzerinde veya altında kalan alımlarda liste tadilatı yapılmaksızın doğrudan işlem yapılabilecek.

Söz konusu alımlar dışında kalan her türlü yatırım harcamasının (bina-inşaat, arsa-arazi, yardımcı makine ve teçhizat vb.) gerçekleşmesini müteakip, kullanıcılar tarafından E-TUYS üzerinden kullanım kılavuzunda belirtilen şekilde kaydı gerçekleştirilecek.

Yatırımcı bilgilerinde değişiklik yapılması durumunda Bakanlığa müracaat olmaksızın kullanıcı yatırımcı adına söz konusu değişiklikleri E-TUYS’ta güncelleyecek.

Kullanıcı tarafından, öngörülen süre veya ek süre bitimini müteakip 6 ay içinde, yatırımın tamamlama vizesinin yapılması için E-TUYS uygulamasında yer alan tanımlı alanların doldurulması ve EK-5 de belirtilen bilgi ve belgelerin sistem üzerinden elektronik ortamda yüklenmesi suretiyle Bakanlığa başvurulacak.

Söz konusu tebliği değişiklikleri 2 Temmuz 2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek. Daha önce yapılan müracaatlara istinaden düzenlenen teşvik belgeleri için önceki tebliğ hükümleri uygulanacak.

Kaynak: AA

10 Haziran 2018 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 30447

Ekonomi Bakanlığından:

MADDE 1 – 20/6/2012 tarihli ve 28329 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın Uygulanmasına İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2012/1)’in 2 nci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bentler eklenmiştir.

“h) Elektronik Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Bilgi Sistemi (E-TUYS): Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü tarafından yönetilen web tabanlı uygulamayı,

ı) Genel Müdürlük: Ekonomi Bakanlığı Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğünü,

i) Kullanıcı: Yatırım teşvik belgesine ilişkin iş ve işlemler için bu Tebliğ kapsamındaki yatırımcıdan istenecek bilgileri, E-TUYS aracılığıyla yatırımcı adına Genel Müdürlüğe bildirmek üzere yetkilendirilmiş kişileri,

j) Kullanım kılavuzu: E-TUYS üzerinden yatırım teşvik belgesine ilişkin her türlü iş ve işlemin kullanıcılar tarafından nasıl gerçekleştirileceğini tanımlayan ve Bakanlık internet sayfasında yer alan dokümanı,”

MADDE 2 – Aynı Tebliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasına “şubeleri” ibaresinden sonra gelmek üzere “kullanıcı aracılığıyla Bakanlık internet sayfası vasıtasıyla elektronik ortamda” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 3 – Aynı Tebliğin 5 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

MADDE 5 – (1) Teşvik belgesi ile ilgili her türlü iş ve işlem için kullanıcılar tarafından E-TUYS aracılığıyla Bakanlığa müracaat edilir.”

MADDE 4 – Aynı Tebliğin 6 ncı maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Teşvik belgesi müracaat şekli ve müracaatta aranacak belgeler

MADDE 6 – (1) Teşvik belgesi düzenlenebilmesi için kullanıcılar tarafından E-TUYS uygulamasında yer alan tanımlı alanların doldurulması ve aşağıda belirtilen belgelerin E-TUYS üzerinden elektronik ortamda yüklenmesi gerekir.

a)DörtyüzTürk Lirası tutarındaki meblağın Bakanlık Döner Sermaye İşletmesine ait EK-9’da belirtilen hesaba yatırıldığına dair belge.

b) Kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılacak müracaatlar hariç olmak üzere,31/5/2006tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu uyarınca Türkiye genelinde Sosyal Güvenlik Kurumuna muaccel olmuş prim ve idari para cezası borçlarının bulunmadığına veya tecil ve/veya taksitlendirildiğine ya da yapılandırıldığına ve yapılandırmanın bozulmadığına dair Sosyal Güvenlik Kurumunun ilgili birimlerinden alınacak yazı veya Kurumun elektronik bilgi iletişim ortamından alınacak barkodlu çıktı.

c)25/11/2014tarihli ve 29186 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği hükümlerine göre “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı” veya “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı” şartı aranması gereken yatırım konuları için Çevre ve Şehircilik Bakanlığından alınan Karar ve/veya Karara ilişkin yazı.

ç) Teşvik belgesi talebinde bulunulmadan önce yatırımın karakteristiğine bağlı olarak ilgili mevzuatı gereği diğer kamu kurum ve kuruluşlarından alınması gereken ve EK-2’de belirtilen bilgi ve belgeler.

d) Stratejik yatırımlar için ayrıca, yatırım konusu ile ilgili olaraksektörel, mali ve teknik analizlerin yanında 10 uncu maddede belirtilenkriterlerin her birinin yerine getirildiğini tevsik eden bilgi, belge, hesap ve tabloları içeren fizibilite raporu.

e) Yatırımın sektörüne, büyüklüğüne veya teşvik uygulamalarına bağlı olarak Genel Müdürlükçe talep edilebilecek diğer bilgi ve belgeler.

(2) Teşvik belgesi ile ilgili iş ve işlemler için kullanıcılar tarafından e-imza uygulaması çerçevesinde E-TUYS üzerinden yüklenen evrakların Bakanlığa ayrıca ibrazı aranmaz. Kullanıcılar tarafından e-imza uygulaması kapsamında E-TUYS’a yüklenen her türlü belge ve/veya evrakın eksiksiz bir şekilde muhafaza yükümlülüğü ve denetime karşı sorumluluğu, müracaat tarihinden itibaren 10 yıl boyunca yatırımcıya aittir.

(3) E-TUYS’ta kayıtlı teşvik belgesi Bakanlık tarafından ilgili kurum ve kuruluşlarla elektronik ortamda paylaşılabilir.”

MADDE 5 – Aynı Tebliğin 7 nci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları yürürlükten kaldırılmış ve dördüncü fıkrasında yer alan “yatırım bilgi formunda yer alan ve” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 6 – Aynı Tebliğin 16 ncı maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

İthal ve yerli makine ve teçhizat listesine ilişkin işlemler ile diğer harcamaların E-TUYS’a girilmesi

MADDE 16 – (1) Yatırım teşvik belgesi kapsamında gerçekleştirilecek ithal ve yerli makine ve teçhizat teminlerinde, alımı gerçekleştirilecek her bir makine ve teçhizat için alım yapılmadan önce kullanıcı tarafından E-TUYS üzerinden kullanım kılavuzunda belirtilen şekilde işlem başlatılması gerekir.

(2) Teşvik belgesi kapsamı ithal ve yerli makine ve teçhizat listelerine ilişkin değişiklik talepleri için Bakanlığa müracaat edilir. Ancak, ithal ve yerli makine ve teçhizat listelerinde her bir makine ve teçhizat için belirtilen miktarın aşılmaması kaydıyla, listede belirtilen tutarın üzerinde veya altında kalan alımlarda liste tadilatı yapılmaksızın doğrudan işlem yapılabilir.

(3) İthal ve yerli makine ve teçhizat alımları dışında kalan yatırım dönemine ait her türlü yatırım harcamasının (bina-inşaat, arsa-arazi, yardımcı makine ve teçhizat vb.), gerçekleşmesini müteakip kullanıcılar tarafından E-TUYS üzerinden kullanım kılavuzunda belirtilen şekilde kaydı gerçekleştirilir.”

MADDE 7 – Aynı Tebliğin 17 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “teşvik belgesini düzenleyen merci” ibaresi “Genel Müdürlük” şeklinde, ikinci fıkrasında yer alan “teşvik belgesini düzenleyen mercie” ibaresi “Bakanlığa” şeklinde ve “İlgili mercii” ibaresi “Genel Müdürlük” şeklinde değiştirilmiş, aynı maddeye ikinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve diğer fıkra buna göre teselsül ettirilmiştir.

“(3) Yatırımcı bilgilerinde (unvan, vergi dairesi, iletişim bilgileri ile diğer bilgiler) değişiklik yapılması durumunda Bakanlığa müracaat olmaksızın yatırımcı adına kullanıcı söz konusu değişiklikleri E-TUYS’ta günceller.”

MADDE 8 – Aynı Tebliğin 18 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “teşvik belgesinin düzenlendiği mercie” ibaresi “Bakanlığa” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 9 – Aynı Tebliğin 19 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “teşvik belgesi müracaatını değerlendiren mercie” ibaresi “Bakanlığa” şeklinde değiştirilmiş, ikinci fıkrasında yer alan “yatırım bilgi formuna” ibaresi “bilgilere” şeklinde değiştirilmiş ve aynı fıkrada yer alan “Değişikliğin ilgili yerel birim tarafından yapılabilmesi için Genel Müdürlüğün uygun görüşünün alınması gerekir.” cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 10 – Aynı Tebliğin 20 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “teşvik belgesini düzenleyen ilgili merci” ibaresi “Genel Müdürlük” şeklinde değiştirilmiş, dokuzuncu fıkrasında yer alan “ilgili mercie” ibaresi “Bakanlığa” şeklinde değiştirilmiş ve onbirinci fıkrasında yer alan “veya ilgili mercie” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 11 – Aynı Tebliğin 23 üncü maddesinin birinci, ikinci, üçüncü ve beşinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddenin dördüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.

“(1) Kullanıcı tarafından, öngörülen süre veya ek süre bitimini müteakip altı ay içinde, yatırımın tamamlama vizesinin yapılması için E-TUYS uygulamasında yer alan tanımlı alanların doldurulması ve EK-5’de belirtilen bilgi ve belgelerin E-TUYS üzerinden elektronik ortamda yüklenmesi suretiyle Bakanlığa müracaat edilir.

(2) Genel Müdürlük, yatırımların tamamlama ekspertizi için Kalkınma Ajanslarını, odaları veya yatırımın bulunduğu il valiliğini görevlendirebilir. Ayrıca, Genel Müdürlükçe uygun görülmesi halinde, daha önceki kararlara istinaden düzenlenen teşvik belgeleri de dahil olmak üzere tamamlama vizesi işlemleri, EK-5’de yer alan bilgi ve belgelere ilave olarak yeminli mali müşavirlerce düzenlenecek tamamlama ekspertiz raporuna istinaden de yapılabilir. Ancak, Genel Müdürlük gerekli görülen hallerde yatırım yerinde tespit yapmaya yetkilidir.

(3) Ekspertiz işlemlerinin Genel Müdürlükçe yapılacak olması halinde, yatırım mahallinde ekspertiz yapmak üzere Genel Müdürlükten en az iki, en fazla üç personel görevlendirilir. Genel Müdürlük tarafından Kalkınma Ajansları, odalar veya yatırımın bulunduğu il valiliğinin görevlendirilmesi halinde; tamamlama ekspertizi, görevlendirilen mercinin kadrolu iki personeli ile yatırımcı tarafından tayin edilecek yeminli mali müşavir tarafından yapılır ve EK-7’de yer alan yatırım tamamlama ekspertiz raporu müştereken hazırlanarak bir ay içerisinde Genel Müdürlüğe gönderilir. Genel Müdürlükçe sonuçlandırılan tamamlama vizesi işlemleri ile ilgili olarak yatırımcıya ve ekspertiz işlemini yapan mercie bilgi verilir.”

“(5) Daha önceki Kararlara istinaden düzenlenen teşvik belgeleri de dahil olmak üzere, ekspertiz işlemleri için görevlendirilecek personelin her birine ödenecek ekspertiz ücreti yüz Türk Lirasıdır. Bu görevlendirmelerde ekspertizücreti, yol ve konaklama giderleri yatırımcı tarafından karşılanır. Tamamlama ekspertizi için görevlendirilen merciler tarafından yatırımcılardan, başka hiçbir ad altında ilave ücret talep edilemez.”

MADDE 12 – Aynı Tebliğin 24 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Yerel birimler” ibaresi “Kalkınma Ajansları” şeklinde değiştirilmiş ve “bankalar” ibaresi yürürlükten kaldırılmış, üçüncü fıkrasında yer alan “yerel birimler ile görev verilen diğer kuruluşların” ibaresi “görev verilen kuruluşların” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 13 – Aynı Tebliğe aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

E-TUYS uygulaması kapsamı

GEÇİCİ MADDE 4 – (1) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan müracaatlara istinaden düzenlenen teşvik belgelerine, bu maddeyi ihdas eden Tebliğden önceki tebliğ hükümleri uygulanır.”

MADDE 14 – Aynı Tebliğin EK-1, EK-3, EK-4 ve EK-6 numaralı ekleri yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 15 – Aynı Tebliğin EK-5’inin (1), (2), (3), (4), (7), (12) ve (14) numaralı sıraları yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 16 – Bu Tebliğ 2/7/2018 tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 17 – Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür.

Tebliğin Yayımlandığı Resmî Gazete’nin

Tarihi Sayısı
20/6/2012 28329

Tebliğde Değişiklik Yapan Tebliğlerin Yayımlandığı Resmî Gazete’nin

Tarihi Sayısı
1- 10/4/2014 28968
2- 8/5/2014 28994
3- 25/9/2014 29130
4- 28/4/2016 29697
5- 25/6/2016 29753
6- 27/8/2016 29814
7- 26/7/2017 30135
8- 1/6/2018 30438

 

İşçi,Memur,İşveren  öğrenmek istediği konular genel başlıklarıyla aşağıda sıralanmıştır ;

a.)Ne zaman emekli olurum?

b.)Ne kadar emekli maaşı alırım?

c.)Eksik günlerimi borçlanma haklarım nedir?

d.)Geriye dönük prim ödeme hakkım var mı?

e.)Emekli  Maaşım Nedir?

f.)İş Kazası/Meslek Hastalığından Gelir Nedir?

g.)Vazife Malullüğü

h.)Şehit ve Gazi Yakını

Sosyal Güvenlik Dünyası sadece primli ödemelerden değil,Primsiz ödemelerde dahil olmak üzere geniş yelpazeden oluşmaktadır.

Sosyal Yardım niteliğinde evde bakım paraları,harçlıklar.

Vakıfların Sosyal Yardımları.

İşsizlik ödemeleri.

Bireysel Emeklilik,Hayat Sigortaları,Genel Sağlık ve Özel Sağlık Sigortaları.

Stajyer öğrenciler.

Yurtdışı borçlanma ve emekli aylıkları.

Engelli aylıkları ve yan haklar gibi….

Sigortalıların  ilk işe giriş tarihi,staj sigortası,işlenmeyen günler,hizmet tespitleri,ödenmeyen ücret ve maaş,sigorta primleri,hizmet birleştirme,ihya ,silinen hizmetler ,banka ve borsa sandık çalışanları,fiili hizmet süresi,itibari hizmet süreleri,yer altı çalışanlarının maaşları,intibak esas maaş hesaplamaları,Güncellenen kazançlar gibi…

Soru soran sigortalıların,hak sahiplerinin  her birinin hikayesi kendine özgü,çözümleri de kendi durumlarına göre olmaktadır.

SGK tarafından 1 güne indireceğiz denilen emekli maaşı bağlama sistemi,hizmet birleştirme ve uzayan zamanlar..

Hizmet standart esasları gibi..

Son yıllarda yazılı ve görsel medya da bu konular işlenmeye başladıkça;

Çalışanlar sigortalılık süresine göre ,ne zaman emekli olacağını ileri de ne kadar emekli maaşı bağlanacağını ,iş kazası halinde ödenecek gelirleri,hastalık ,analık halinde iş göremezlik gelirlerini planlamasını,asgari ücret ve gerçek ücret arasındaki farkları öğrenmesi gerekir.

Sigortalılar için ileride kazanca bağlı aylık,gelir,iş göremezlik ödenekleri gerçek ücretlerden beyan esasına göre SPEK belirliyor.

Çalışma hayatı 08/09/1999 sonra  uzun koşulu maraton olmuştur,bu yarışta  altın madalya bekleyen sigortalılar,teneke madalya'ya razı olmuş, emeklilik yaşamının geri kalan kısmını açlık ve tokluk sınırı çizgisin de geçirmeye başlamıştır.

Bundan dolayı  ölüm ve emeklilik aylığında zamanlama ,kazanç planlaması ihmale gelmemelidir.

Türkiye'de emeklilik sistemi 4A/SSK, 4B/BAĞ-KUR, 4C/KAMU için farklı uygulamalara tabidir.

Bu uygulamada sigortalıların işe giriş tarihler ve bu tarihlere uygun emekli aylık bağlama  oranları,alt sınır aylıkları gibi.

Sigortalıların  işe giriş tarihleri,kademeli emeklilik geçiş süreleri.

Sigortalılık süreleri,prim günleri ve emeklilikte aranan yaş.

Sigorta prim matrahlarının taban yada tavan olması yanında,statülere göre ödenen basamaklandırılmış primler,Devlet memurlarına göre Prime esas kesenekler .

Hizmet birleştirme,ihya önemli.

Bu işin inceliklerini bilenler ,uzun vadeli planlama yaparak 1.800 Lira emekli aylığı yanında 5.000  Lira Emekli aylıkları bağlanmaktadır.

4/C dediğimiz 5434 tabi sigortalıların aylıkları da makam,temsil ve görev tazminatları,sınıfları(GİH,Teknik,Sağlık,Emniyet,TSK) gibi.

Bu işin sırrı her çalışan için farklılıklar arz eder.

SGK ve diğer kurumlarda yardımcı olurlar.

Uzmanlık isteyen alanlarda yetişmiş olan kişilerde bilgilerini aktarır.

Tüm bu aşamalar da falcıdan sübjektif öneriler alarak rahatlayan kişiler,işin uzmanı olan Sosyal Güvenlik Müşavirden gerçekleri öğrenme adına bedelini ödeyerek hizmet almaları da gerekir.

Rekabet etme adına meslek mensupları da eksik bilgi ve donanımla bu sahada faaliyet göstermesi mesleğin yok olmasına neden olur.

Mesleğine sahip çıkanlar , devamlı takip edenler ileri de bu sahada prestij sahibi olurlar. VEDAT İLKİ 

https://alitezel.com.tr/index.php?sid=yazi&id=9131

ÖZET: Yapı ruhsatına istinaden otomatik işyeri tescil edilen özel nitelikteki inşaat işlerinden dolayı SGK’ ya ilişiksizlik belgesi müracaatları yapılmadan ve bu belgeyi temin etmeden yapı kullanma izin belgesi alabilmeleri imkânı getirildi

UYGULAMANIN USUL VE ESASLARI

Yapı ruhsatına istinaden otomatik tescil edilmiş özel nitelikteki inşaat işyerlerinde ilişiksiz belgesinin alınma süreci aşağıda belirtilmiştir:

1) İşveren öncelikle ruhsat vermeye yetkili makama müracaat edecektir.

2) Müracaat edilen makam, SGK’ ya yapı ile ilgili araştırma işleminde gerekli olan bilgileri elektronik ortamda online olarak iletecektir.

3) SGK ünitesi, ilişiksiz belgesi için müracaat edilen makamdan gelen bilgiler doğrultusunda araştırma işlemini tamamlayacaktır.

4) SGK ünitesi araştırma işlemini yaparak, elektronik olarak oluşturduğu inşaat işyerine ait ilişiksizlik belgesini ilgili makama online olarak gönderilecektir.

Yukarıda açıklanan süreçler, yapı ruhsatına istinaden tescili otomatik yapılan işyerleri için uygulanacak olup, manuel tescil edilmiş özel nitelikteki inşaat işyerlerini kapsamamaktadır.

İnşaat işyeri işverenlerimiz ile meslek mensuplarımız, bu düzenleme ile ilişiksiz belgesini, yapı kullanma izin belgesi için başvurduğu makamdan almış olacaktır.

SGK Genelgesi 2018/18 – Otomatik Tescil Edilen İnşaat İşyerlerinde Araştırma İşlemi

Kaynak: TÜRMOB

Risk Yönetimi ve Kontrol Genel Müdürlüğünün  2017/3 sayılı Konteyner ve Liman Takip Sistemi konulu Genelgesinin, İkinci Bölüm - Beyanname ve Muayene/X-Ray İşlemleri 1 nci kısmı Şöyledir:

 "Liman sahasına girişi yapılmayan eşyaya ilişkin ihracat beyannamesi onaylanmaz. Yönetmeliğin 182 nci maddesinde belirtilen durumlar da dahil olmak üzere eşyanın niteliğinden kaynaklanan durumlarda gümrük idaresince liman sahasına girişi yapılmayan eşyaya ilişkin ihracat beyannamesinin onaylanmasına izin verilebilir. Onay aşamasında uygulanacak olan bu hükümler tescil ve onay işleminin birleştiği gümrük idarelerinde tescil aşamasında uygulanır." 

Gümrük Yönetmeliği'nin 417 nci maddesinin 3 üncü fıkrası şöyledir :

"Geçici depolama yerlerine konulmaksızın ihraç edilecek eşyanın beyanname kapatma süresi iki aydır. Bu süre gümrük müdürlüklerince makul sebeplerle en çok iki ay uzatılabilir. Bu süreler içinde işlemleri tamamlanmayan beyannameler iptal edilir." 

Peki, bu iki hüküm birbiri ile çelişiyor mu ?

Risk Yönetimi Ve Kontrol Genel Müdürlüğü  bu hususu  Gümrükler Genel Müdürlüğüne intikal ettirmiş , alınan cevabi yazıda ;

‘’Gümrük Yönetmeliğinin 417 nci maddesinin üçüncü fıkrası , ihracat eşyasının her durumda geçici depolama yerlerine konulmadan beyan edilebilmesine imkan sağlamadığı , söz konusu 2017/3 sayılı Genelge ile Genelgeyle ihdas edilen uygulamanın,

 1) Gümrük idaresince tayin edilen veya uygun görülen herhangi bir yere getirilen,

2) Gümrük Yönetmeliği'nin 182 nci maddesinin beşinci fıkrasında nitelikleri sayılan ve deniz ve kara taşıtlarına yüklenirken muayene edilebileceği belirtilen,

3) Gümrük idaresinin fiziki altyapı yetersizlikleri başta olmak üzere fiili imkansızlıklar nedeniyle gümrüğe sunulamayan ihracat eşyasına ilişkin Olduğu ,

ve dolayısıyla Gümrük Yönetmeliğinin 417 nci maddesinin üçüncü fıkrasının 2017/3 sayılı  Genelgeyle çelişen bir yönünün bulunmadığı,  gümrüğe sunulamayan bu durumlardaki  ihracat eşyasına ilişkin "10XX" rejim kodlu gümrük beyannamelerinin tesciline engel teşkil etmemesi kaydıyla yeni bir düzenleme yapılmasına da ihtiyaç bulunmadığının değerlendirildiği belirtilmiştir. Gürcan AKKOÇ

http://www.redklaus.com/index.php/mevzuat-yorumlari/item/646-liman-sahasina-girisi-yapilmayan-hangi-esyalara-iliskin-ihracat-beyannamesi-tescil-edilebilir

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • Enflasyon Düzeltmesi Uygulayan Şirketlerde Kar Dağıtımı Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan “Enflasyon Düzeltmesi Uygulayan Şirketlerde Esas Alınacak…
  • 1 TL için 532.000 TL Fazla Vergi Ödeme Riski Sosyal içerik üreticilerinden ile Appstore, Google Play üzerinden gelir elde…
Top