Mehmet Özdoğru

Mehmet Özdoğru

Email: This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.
Cumartesi, 03 Şubat 2018 22:12

3 No.lu KDV Beyannamesi Uygulaması

ÖZET: Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yapılan değişiklikle Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmayıp, aynı zamanda katma değer vergisi (KDV) mükellefi olmayan gerçek kişilere bir bedel karşılığında elektronik ortamda hizmet sunanların, bu hizmetlere ilişkin hesapladıkları katma değer vergisini, “Elektronik Hizmet Sunucularına Özel KDV Mükellefiyeti” tesis ettirmek suretiyle beyan etmeleri öngörülmüştür.

Elektronik hizmet sunucuları, müşteriden bedel talep etme, söz konusu hizmete ilişkin genel şartları belirleme yetkisi veya hizmeti ifa etme yükümlülüğü bulunanlardır.

Elektronik hizmet sunucuları, yaptıkları işlemlerine ilişkin KDV’yi, 3 No.lu KDV beyannamesi ile elektronik ortamda beyan edeceklerdir.

Bu kapsamdaki hizmet sunucularının, ilk kez verecekleri 3 No.lu KDV beyannamesini vermeden önce, Gelir İdaresi Başkanlığının www.digitalservice.gib.gov.tr adresinde yer alan formu doldurmaları gerekmektedir.

Elektronik Hizmet Sunucularına Özel KDV Mükellefiyeti tesis ettirenlerin, herhangi bir had ile sınırlı olmaksızın beyannamelerini meslek mensuplarına imzalatma zorunluluğu kapsamı dışında bırakılmışlardır.

Bu kapsamda örneğin İngiltere’de yerleşik olup Türkiye’de mükellef olmayan bir kişiye elektronik ortamda hizmet sunan kişi, İngiltere’den internet ortamında vereceği 3 No’lu KDV Beyannamesini meslek mensuplarına imzalatma zorunluluğu kapsamı dışındadır.

Bir döneme ilişkin KDV, vergilendirme dönemini takip eden ayın yirmidördüncü günü akşamına kadar, internet vergi dairesi aracılığıyla ve 3 No.lu KDV Beyannamesi ile Türk Lirası cinsinden beyan edilecekler ve 26’ncı günü akşamına kadar ödeyeceklerdir.

Uygulama 1 Ocak 2018 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir. Ancak Elektronik hizmet sunucuları, 2018 yılının Ocak, Şubat, Mart dönemlerinde yaptıkları işlemleri için 3 No.lu KDV beyannamelerini 1-24 Nisan tarihleri arasında vereceklerdir.

Mükellefler, beyanı gereken herhangi bir işlemleri olmaması halinde, ilgili döneme ilişkin beyanname vermeyeceklerdir.

Mal teslimlerinin bu Tebliğ kapsamında olmadığına dikkat edilmelidir.

Tebliğ ile ayrıca farklı konularda bazı değişiklikler de yapılmıştır.

31 Ocak 2018 tarihli ve 30318 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (SERİ NO: 17) ile Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde bazı değişiklikler ve düzenlemeler yapılmıştır.

Yapılan değişiklikler ve düzenlemeler özetle aşağıdaki gibidir.

I- 3 No.lu KDV beyannamesinin ihdas edilmesi

Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmayıp, Türkiye’de KDV mükellefi olmayan gerçek kişilere bir bedel karşılığında elektronik ortamda hizmet sunanların, bu hizmetlere ilişkin KDV’yi Elektronik Hizmet Sunucularına Özel KDV Mükellefiyeti” tesis ettirmek suretiyle beyan etmeleri öngörülmüştür.

Söz konusu hizmet sunucuları bu işlemlere ilişkin KDV’yi, 3 No.lu KDV beyannamesi ile elektronik ortamda beyan edeceklerdir.

3 No’lu KDV Beyannamesi uygulamasına ilişkin düzenlemeler aşağıdaki gibidir.

  • • Elektronik ortamda sunulan hizmetlerin bir işyeri oluşturacak şekilde verilmesi durumunda (Türkiye’de bir işyerinin oluşup oluşmadığı 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenecektir), bu hizmetlere ilişkin verginin genel esaslar çerçevesinde (1 No.lu KDV beyannamesi ile) beyan edilip ödenmesi gerekir. Bu kapsamdaki hizmet sunucularının, ilk kez verecekleri 3 No.lu KDV beyannamesini vermeden önce, Gelir İdaresi Başkanlığının http://www.digitalservice.gib.gov.tr adresinde yer alan formu doldurmaları gerekir.
  • • Formun elektronik ortamda doldurulup onaylanması üzerine, Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı nezdinde, hizmet sunucusu adına “Elektronik Hizmet Sunucularına Özel KDV Mükellefiyeti” tesis ettirilir.
  • • Bu kapsamdaki mükelleflerden ayrıca ise başlama bildirimi aranmaz. Mükellefiyet tesisi üzerine internet vergi dairesinde işlem yapılabilmesi için mükellefe kullanıcı kodu, parola ve şifre verilir.
  • • Elektronik Hizmet Sunucularına Özel KDV Mükellefiyeti tesis ettirenlerin, herhangi bir had ile sınırlı olmaksızın beyannamelerini 213 sayılı Kanunun mükerrer 227 nci maddesi uyarınca meslek mensuplarına imzalatma zorunluluğu bulunmamaktadır.
  • • Elektronik hizmet sunucusunun açıkça belirtilmediği ve bu durumun taraflar arasındaki sözleşmeye yansıtılmadığı, düzenlenen fatura ve benzeri belgelerde hizmete ve elektronik hizmet sunucusuna ilişkin bilgilere açıkça yer verilmediği hallerde, elektronik ortamda sunulan hizmetlere ilişkin KDV, elektronik hizmet sunumuna aracılık edenler tarafından beyan edilip ödenir.

Öte yandan, müşteriden bedel talep etme, söz konusu hizmete ilişkin genel şartları belirleme yetkisi veya hizmeti ifa etme yükümlülüğü bulunanlar, elektronik hizmet sunucusu olarak kabul edilir.

  • • Elektronik Hizmet Sunucularına Özel KDV Mükellefiyeti kapsamında bulunanlar, Türkiye’de KDV mükellefi olmayan gerçek kişilere elektronik ortamda sundukları hizmetler için, bu hizmetlerin tabi olduğu oranda KDV hesaplarlar.
  • • Elektronik Hizmet Sunucularına Özel KDV Mükellefiyeti bulunanların 213 sayılı Kanun uyarınca defter tutma zorunluluğu bulunmamaktadır.
  • • Elektronik Hizmet Sunucularına Özel KDV Mükellefiyeti kapsamında beyan edilen hizmetlere ilişkin olması şartıyla, Türkiye’de KDV mükellefiyeti bulunanlardan temin edilen mal ve hizmetler nedeniyle düzenlenen fatura ve benzeri belgelerde gösterilen KDV’nin, bu kapsamda beyan edilen işlemlere isabet eden kısmının 3065 sayılı Kanunun (29/1) inci maddesi kapsamında indirim konusu yapılması mümkündür.

Bu fatura ve benzeri belgeler, 213 sayılı Kanunun muhafaza ve ibraz hükümleri gereğince muhafaza edilir.

Elektronik Hizmet Sunucularına Özel KDV Mükellefiyeti kapsamında bulunanlar, Türkiye’de KDV mükellefi olmayan gerçek kişilere elektronik ortamda sundukları hizmetler nedeniyle hesapladıkları KDV’yi, takvim yılının aylık vergilendirme dönemleri itibariyle, vergilendirme dönemini takip eden ayın yirmidördüncü günü akşamına kadar, internet vergi dairesi aracılığıyla ve 3 No.lu KDV Beyannamesi ile Türk Lirası cinsinden beyan ederler. Ancak elektronik hizmet sunucularına özel KDV mükellefiyetine ilişkin hükmün yürürlüğe girdiği 1/1/2018 tarihinden itibaren, Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmayıp, Türkiye’de KDV mükellefi olmayan gerçek kişilere bir bedel karşılığında elektronik ortamda hizmet sunanların, 2018 yılının Ocak, Şubat, Mart dönemlerinde yaptıkları işlemleri 2018 yılının Nisan ayının başından itibaren yirmidördüncü günü akşamına kadar verecekleri 3 No.lu KDV beyannamesi ile beyan etmeleri uygun görülmüştür.

Bu kapsamda bulunan mükelleflerin, beyanı gereken herhangi bir işlemin olmaması halinde, ilgili döneme ilişkin beyanname vermelerine gerek yoktur.

Bedelin döviz olarak hesaplanması halinde döviz, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği günkü Resmî Gazete’de yayımlanan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kuru üzerinden Türk parasına çevrilir. Merkez Bankasınca Resmî Gazete’de ilan edilmeyen dövizlerin Türk parasına çevrilmesinde ise cari döviz kuru esas alınır.

Bu kapsamda beyan edilen KDV’nin, beyannamenin verilmesi gereken ayın yirmialtıncı günü akşamına kadar ödenmesi gerekir.

3065 sayılı Kanunun (9/1) inci maddesinde yer alan elektronik ortamda sunulan hizmetlere yönelik beyan yükümlüğüne ilişkin düzenlemelere uymayanlar hakkında, 213 sayılı Kanunun vergi cezalarına dair hükümlerinin uygulanacaktır.

II- Türkiye Varlık Fonu ile alt fonlara devredilen kuruluşların kısmi tevkifat uygulaması

Türkiye Varlık Fonu ile alt fonlara devredilen kuruluşlar Kısmi tevkifat uygulaması kapsamında KDV tevkifatı yapmak üzere sorumlu tutulabilecek belirlenmiş alıcılar kapsamına alınmıştır.

III- İmalat sanayiine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamında gerçekleştirilen inşaat işleri nedeniyle 2018 yılında yüklenilen ve indirim yolu ile telafi edilemeyen katma değer verilerinin iadesi

7061 sayılı Kanun ile KDV Kanunu’nun geçici 37’nci maddesinde yapılan değişikliğe uygun olarak İmalat sanayiine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamında gerçekleştirilen inşaat işleri nedeniyle 2018 yılında yüklenilen ve indirim yolu ile telafi edilemeyen katma değer verilerinin iadesine ilişkin usul ve esaslar Tebliğin ilgili bölümlerine işlenmiştir.

IV- Taşınmaz ve iştirak hisselerinin devrinde KDV İstisnası

7061 sayılı Kanun ile Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17/4-r maddesinde yapılan değişikliğe yönelik olarak Tebliğde bazı açıklamalarda ve değişikliklerde bulunulmuştur.

Buna göre; bankalara, finansal kiralama ve finansman şirketlerine borçlu olanlar ile kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara, finansal kiralama ve finansman şirketlerine devir ve teslimleri ile bu taşınmaz ve iştirak hisselerinin finansal kiralama ve finansman şirketleri tarafından devir ve teslimi KDV’den istisnadır. Bu istisnanın uygulanabilmesi için iştirak hisseleri ile taşınmazların iki yıl aktifte bulundurulması gerekmez. İstisna sadece bankalara, finansal kiralama ve finansman şirketlerine olan borca karşılık, banka, finansal kiralama ve finansman şirketlerine yapılacak devir ve teslimler ile bu taşınmaz ve iştirak hisselerinin finansal kiralama ve finansman şirketleri tarafından devir ve tesliminde uygulanır. Borca karşılık banka, finansal kiralama ve finansman şirketleri dışında üçüncü kişilere yapılan satışlar, istisna kapsamında değerlendirilmez.

Finansal kiralama ve finansman şirketlerinin 1/1/2018 tarihinden önce, borçlarına karşılık borçlu ve kefillerden aldıkları taşınmaz ve iştirak hisselerinin 1/1/2018 tarihinden sonraki devir ve teslimleri de istisna kapsamındadır.

İstisna uygulanabilmesi için, devir ve teslime konu taşınmaz ve iştirak hisselerinin bankaya, finansal kiralama ve finansman şirketlerine borçlu olanlara veya bu borca kefil olanlara ait olması gerekir.

İstisna, satış yoluyla gerçekleştirilen devir ve teslimlere uygulanır. Bağış, hibe şeklindeki devir ve teslimler istisna kapsamı dışındadır.

Öte yandan, söz konusu istisna uygulamasında, borçlu olanlar, kefiller ile finansal kiralama ve finansman şirketlerinin, taşınmaz ve iştirak hisselerini ticaretini yapmak amacıyla aktiflerinde bulundurup bulundurmadıkları dikkate alınmaz.

V- Yurt dışındaki GSM operatörleri tarafından Türkiye’de yerleşik GSM operatörüne verilen roaming hizmetleri

1/1/2018 tarihinden itibaren yurt dışında mobil telefon kullanımlarına ilişkin olarak yurt dışındaki GSM operatörleri tarafından Türkiye’de yerleşik GSM operatörüne verilen roaming hizmetleri KDV’den istisna olup, bu hizmetler nedeniyle Türkiye’de yerleşik GSM operatörü sorumlu sıfatıyla KDV beyanında bulunmayacaktır.

Ayrıca, bu hizmetlerin GSM operatörleri tarafından müşterilerine yansıtılması da KDV’den istisna olduğundan, GSM operatörleri tarafından müşterilerine düzenlenecek faturalarda yurt dışındaki kullanımlara ilişkin yansıtılan roaming bedelleri KDV matrahına dahil edilmez.

VI- Özel hesap dönemine tabi olan KDV mükelleflerinin yüklendikleri KDV’nin İndirimi

Gelir veya kurumlar vergisi bakımından özel hesap dönemine tabi olan KDV mükelleflerinin yüklendikleri KDV’yi özel hesap dönemini aşmamak kaydıyla belgelerin kanuni defterlere kaydedildiği dönemde indirmelerinin mümkün olduğuna ilişkin açıklamada bulunulmuştur.

VII- Düzenlemelerin Yürürlük Tarihleri

Tebliğin Elektronik Hizmet Sunucularına Özel KDV Mükellefiyeti ve 3 No.lu KDV Beyannamesine yönelik düzenlemeleri ile taşınmaz ve iştirak hisselerinin bankalara, finansal kiralama ve finansman şirketlerine devir ve teslimlerinin KDV’den istisna olduğuna yönelik düzenlemeleri ve yurt dışındaki GSM operatörleri tarafından Türkiye’de yerleşik GSM operatörüne verilen roaming hizmetlerinin KDV’den istisna olduğuna yönelik düzenlemeleri 1/1/2018 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde, diğer düzenlemeleri ise yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.

VIII- Değişiklerin Karşılaştırmalı Tablosu

Tebliğ değişikliği aşağıda karşılaştırmalı tablo halinde verilmiştir. TIKLAYINIZ

Katma Değer Vergisi (KDV) Kanunu’nun 29/3 maddesinde, indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği hükmü yer almaktadır.

İndirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı içerisinde kullanılabileceği esası, gelir veya kurumlar vergisi bakımından özel hesap dönemine tabi olan KDV mükellefleri için birtakım zorluklara sebep olabiliyordu.

Zira özel hesap dönemine tabi olan KDV mükellefleri indirim hakkını kendi özel hesap dönemlerine bağlı olarak değil, takvim yılı esasına göre (1 Ocak – 31 Aralık) kullanabiliyorlardı. Dolayısıyla vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşıldıktan sonra yaptıkları giderlere ilişkin yüklendikleri KDV’yi, söz konusu giderleri gelir veya kurumlar vergisi açısından gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alabilmelerine rağmen, indirim konusu yapamıyorlardı.

Bu sorun 31 Ocak 2018 tarihli Resmi Gazete’ de yayımlanan 17 seri numaralı KDV Genel Tebliği’nin 10. maddesi ile aşağıdaki paragrafın KDV Genel Uygulama Tebliği’nin (III/C-5.6.) kısmına eklenmesiyle çözülmüştür:

“Vergi Usul Kanunu’nun 174. maddesinde ‘Hesap dönemi normal olarak takvim yılıdır. Şu kadar ki, takvim yılı dönemi faaliyet ve muamelelerinin mahiyetine uygun bulunmayanlar için, bunların müracaatı üzerine Maliye Bakanlığı 12'şer aylık özel hesap dönemleri belli edebilir.’ hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, gelir veya kurumlar vergisi bakımından özel hesap dönemine tabi olan KDV mükelleflerinin yüklendikleri KDV’yi özel hesap dönemini aşmamak kaydıyla belgelerin kanuni defterlere kaydedildiği dönemde indirmeleri mümkündür.”

Böylelikle gelir veya kurumlar vergisi bakımından özel hesap dönemine tabi olan KDV mükelleflerinin yüklendikleri KDV’yi özel hesap dönemini aşmamak kaydıyla belgelerin kanuni defterlere kaydedildiği dönemde indirmeleri mümkün kılınmıştır.

Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair 17 Seri Numaralı Tebliğ’in bu hükmü 31 Ocak 2018 tarihinde yürürlüğe girmiştir. E&Y

31 Ocak 2018 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 30318

Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

MADDE 1 – 26/4/2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (I/C) kısmında yer alan “2.1.2.1. İkametgâhı, İşyeri, Kanuni Merkezi ve İş Merkezi Türkiye’de Bulunmayanlar Tarafından Yapılan İşlemler” bölüm başlığından sonra gelmek üzere “2.1.2.1.1. Genel Olarak” bölüm başlığı eklenmiş ve bu bölümden sonra gelmek üzere aşağıdaki bölüm eklenmiştir.

“2.1.2.1.2. Katma Değer Vergisi Mükellefi Olmayan Gerçek Kişilere Elektronik Ortamda Sunulan Hizmetler

28/11/2017 tarihli ve 7061 sayılı Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 41 inci maddesiyle 3065 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin (1) numaralı fıkrasında yapılan değişiklik ile Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmayanlar tarafından katma değer vergisi mükellefi olmayan gerçek kişilere elektronik ortamda sunulan hizmetlere ilişkin katma değer vergisinin, bu hizmeti sunanlar tarafından beyan edilip ödeneceği, Maliye Bakanlığının elektronik ortamda sunulan hizmetlerin kapsamı ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu hüküm altına alınmıştır.

Buna göre Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmayanlar tarafından Türkiye’de KDV mükellefi olmayan gerçek kişilere bir bedel karşılığında elektronik ortamda sunulan hizmetler KDV’ye tabi olup, bu hizmetlere ilişkin KDV’nin beyanı ve ödemesi bu bölümde yer alan usul ve esaslara tabidir.

Elektronik ortamda sunulan hizmetlerin bir işyeri oluşturacak şekilde verilmesi durumunda (Türkiye’de bir işyerinin oluşup oluşmadığı 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenir.), bu hizmetlere ilişkin verginin genel esaslar çerçevesinde (1 No.lu KDV beyannamesi ile) beyan edilip ödenmesi gerekmektedir.

2.1.2.1.2.1. Elektronik Hizmet Sunucularının KDV Mükellefiyeti

213 sayılı Kanunun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendinde; beyanname ve bildirimlerin, şifre, elektronik imza veya diğer güvenlik araçları kullanılmak suretiyle internet de dâhil olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında verilmesine, bunların aktarımında uyulacak format ve standartlar ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları tespit etmeye, bu zorunluluk veya standartları mükellef grupları ve faaliyet konuları itibarıyla ayrı ayrı uygulatmaya ya da belirlemeye, beyannameler üzerine düzenlenen tahakkuk fişi ve/veya ihbarnameleri elektronik ortamda tebliğ etmeye Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır.

Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmayıp, Türkiye’de KDV mükellefi olmayan gerçek kişilere bir bedel karşılığında elektronik ortamda hizmet sunanlar, bu hizmetlere ilişkin KDV’yi, “Elektronik Hizmet Sunucularına Özel KDV Mükellefiyeti” tesis ettirmek suretiyle beyan ederler.

Söz konusu hizmet sunucuları bu işlemlere ilişkin KDV’yi, 3 No.lu KDV beyannamesi ile elektronik ortamda beyan ederler.

Bu kapsamdaki hizmet sunucularının, ilk kez verecekleri 3 No.lu KDV beyannamesini vermeden önce, Gelir İdaresi Başkanlığının www.digitalservice.gib.gov.tr adresinde yer alan formu doldurmaları gerekir.

Söz konusu formun elektronik ortamda doldurulup onaylanması üzerine, Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı nezdinde, hizmet sunucusu adına “Elektronik Hizmet Sunucularına Özel KDV Mükellefiyeti” tesis ettirilir.

Bu kapsamdaki mükelleflerden ayrıca işe başlama bildirimi aranmaz. Mükellefiyet tesisi üzerine internet vergi dairesinde işlem yapılabilmesi için mükellefe kullanıcı kodu, parola ve şifre verilir.

Elektronik Hizmet Sunucularına Özel KDV Mükellefiyeti tesis ettirenlerin, herhangi bir had ile sınırlı olmaksızın beyannamelerini 213 sayılı Kanunun mükerrer 227 nci maddesi uyarınca meslek mensuplarına imzalatma zorunluluğu kapsamında olmamaları uygun görülmüştür.

Elektronik hizmet sunucusunun açıkça belirtilmediği ve bu durumun taraflar arasındaki sözleşmeye yansıtılmadığı, düzenlenen fatura ve benzeri belgelerde hizmete ve elektronik hizmet sunucusuna ilişkin bilgilere açıkça yer verilmediği hallerde, elektronik ortamda sunulan hizmetlere ilişkin KDV, elektronik hizmet sunumuna aracılık edenler tarafından beyan edilip ödenir.

Öte yandan, müşteriden bedel talep etme, söz konusu hizmete ilişkin genel şartları belirleme yetkisi veya hizmeti ifa etme yükümlülüğü bulunanlar, elektronik hizmet sunucusu olarak kabul edilir.

2.1.2.1.2.2. Verginin Hesaplanması

Elektronik Hizmet Sunucularına Özel KDV Mükellefiyeti kapsamında bulunanlar, Türkiye’de KDV mükellefi olmayan gerçek kişilere elektronik ortamda sundukları hizmetler için, bu hizmetlerin tabi olduğu oranda KDV hesaplarlar.

Elektronik Hizmet Sunucularına Özel KDV Mükellefiyeti bulunanların 213 sayılı Kanun uyarınca defter tutma zorunluluğu bulunmamaktadır.

Elektronik Hizmet Sunucularına Özel KDV Mükellefiyeti kapsamında beyan edilen hizmetlere ilişkin olması şartıyla, Türkiye’de KDV mükellefiyeti bulunanlardan temin edilen mal ve hizmetler nedeniyle düzenlenen fatura ve benzeri belgelerde gösterilen KDV’nin, bu kapsamda beyan edilen işlemlere isabet eden kısmının 3065 sayılı Kanunun (29/1) inci maddesi kapsamında indirim konusu yapılması mümkündür.

Bu fatura ve benzeri belgeler, 213 sayılı Kanunun muhafaza ve ibraz hükümleri gereğince muhafaza edilir.

2.1.2.1.2.3. Beyan ve Ödeme

Elektronik Hizmet Sunucularına Özel KDV Mükellefiyeti kapsamında bulunanlar, Türkiye’de KDV mükellefi olmayan gerçek kişilere elektronik ortamda sundukları hizmetler nedeniyle hesapladıkları KDV’yi, takvim yılının aylık vergilendirme dönemleri itibariyle, vergilendirme dönemini takip eden ayın yirmidördüncü günü akşamına kadar, internet vergi dairesi aracılığıyla ve 3 No.lu KDV Beyannamesi ile Türk Lirası cinsinden beyan ederler. Ancak elektronik hizmet sunucularına özel KDV mükellefiyetine ilişkin hükmün yürürlüğe girdiği 1/1/2018 tarihinden itibaren, Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmayıp, Türkiye’de KDV mükellefi olmayan gerçek kişilere bir bedel karşılığında elektronik ortamda hizmet sunanların, 2018 yılının Ocak, Şubat, Mart dönemlerinde yaptıkları işlemleri 2018 yılının Nisan ayının başından itibaren yirmidördüncü günü akşamına kadar verecekleri 3 No.lu KDV beyannamesi ile beyan etmeleri uygun görülmüştür.

Bu kapsamda bulunan mükelleflerin, beyanı gereken herhangi bir işlemin olmaması halinde, ilgili döneme ilişkin beyanname vermelerine gerek yoktur.

Bedelin döviz olarak hesaplanması halinde döviz, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği günkü Resmî Gazete’de yayımlanan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kuru üzerinden Türk parasına çevrilir. Merkez Bankasınca Resmî Gazete’de ilan edilmeyen dövizlerin Türk parasına çevrilmesinde ise cari döviz kuru esas alınır.

Bu kapsamda beyan edilen KDV’nin, beyannamenin verilmesi gereken ayın yirmialtıncı günü akşamına kadar ödenmesi gerekir.

Ödeme; vergi dairelerine ve tahsile yetkili bankalara yapılabileceği gibi, Gelir İdaresi Başkanlığının internet adresi (www.gib.gov.tr) üzerinden tahsile yetkili bankaların banka kartı veya kredi kartı ile de yapılabilir.

2.1.2.1.2.4. Yükümlülüklerin Yerine Getirilmemesi

3065 sayılı Kanunun (9/1) inci maddesinde yer alan elektronik ortamda sunulan hizmetlere yönelik beyan yükümlüğüne ilişkin düzenlemelere uymayanlar hakkında, 213 sayılı Kanunun vergi cezalarına dair hükümlerinin uygulanacağı tabiidir.”

MADDE 2 – Aynı Tebliğin (I/C-2.1.3.1.) bölümünün üçüncü paragrafının (b) bendinde yer alan “-Özelleştirme kapsamındaki kuruluşlar,” satırından sonra gelmek üzere “- Türkiye Varlık Fonu ile alt fonlara devredilen kuruluşlar,” satırı eklenmiştir.

MADDE 3 – Aynı Tebliğin (II/E-7.) bölümünde yer alan “3065 sayılı Kanuna 18/01/2017 tarihli ve 6770 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile eklenen geçici 37 nci maddede” ibaresi “3065 sayılı Kanunun geçici 37 nci maddesinde” olarak değiştirilmiş,  “2017 yılında yüklenilen ve 2017 yılının” ibaresi “2017 ve 2018 yıllarında yüklenilen ve 2017 ve 2018 yıllarının” olarak değiştirilmiş ve “2017 yılında yüklenilen ve 2017 yılı” ibaresi “2017 ve 2018 yıllarında yüklenilen ve 2017 ve 2018 yılları” olarak değiştirilmiştir.

MADDE 4 – Aynı Tebliğin (II/E-7.1.) bölümünün birinci paragrafının üçüncü alt çizgili satırından sonra gelmek üzere aşağıdaki satırlar eklenmiştir.

“- Asgari 50 milyon Türk Lirası tutarında sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle 2018 yılının ilk altı aylık döneminde (1/1/2018-30/6/2018) söz konusu yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere düzenlenen faturalarda yer alan ve bu süre içinde indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV’nin izleyen bir yıl içinde (1/7/2018-30/6/2019),

– Asgari 50 milyon Türk Lirası tutarında sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle 2018 yılının ikinci altı aylık döneminde (1/7/2018-31/12/2018) söz konusu yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere düzenlenen faturalarda yer alan ve bu süre içinde indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV’nin izleyen bir yıl içinde (1/1/2019-31/12/2019),

– 50 milyon Türk Lirası tutarına kadar sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle 2018 yılında söz konusu yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere düzenlenen faturalarda yer alan ve 2018 yılı sonuna kadar indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV’nin izleyen yıl içinde (1/1/2019-31/12/2019)”

MADDE 5 – Aynı Tebliğin (II/E-7.3.) bölümünün birinci paragrafının üçüncü alt çizgili satırından sonra gelmek üzere aşağıdaki satırlar eklenmiştir.

“- Asgari 50 milyon Türk Lirası tutarında sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işlerinde 2018 yılının ilk altı aylık döneminde (1/1/2018-30/6/2018) yüklenilen ve bu süre içinde indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV için en erken Temmuz/2018, en geç Mayıs/2019 dönemine ait KDV beyannamesine,

– Asgari 50 milyon Türk Lirası tutarında sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işlerinde 2018 yılının ikinci altı aylık döneminde (1/7/2018-31/12/2018) yüklenilen ve bu süre içinde indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV için en erken Ocak/2019, en geç Kasım/2019 dönemine ait KDV beyannamesine,

– 50 milyon Türk Lirası tutarına kadar sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işlerinde 2018 yılında yüklenilen ve 2018 yılı sonuna kadar indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV için en erken Ocak/2019, en geç Kasım/2019 dönemine ait KDV beyannamesine”

MADDE 6 – Aynı Tebliğin (II/F-4.16.) bölümünün birinci paragrafındaki “ile bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dâhil) bankalara devir ve teslimleri” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 7 – Aynı Tebliğin (II/F-4.16.3.) bölümü başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“4.16.3. Bankalara, Finansal Kiralama ve Finansman Şirketlerine Borçlu Olanların ve Kefillerinin Borçlarına Karşılık Yapılan Teslimlere İlişkin İstisna Uygulaması

Bankalara, finansal kiralama ve finansman şirketlerine borçlu olanlar ile kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara, finansal kiralama ve finansman şirketlerine devir ve teslimleri ile bu taşınmaz ve iştirak hisselerinin finansal kiralama ve finansman şirketleri tarafından devir ve teslimi KDV’den istisnadır. Bu istisnanın uygulanabilmesi için iştirak hisseleri ile taşınmazların iki yıl aktifte bulundurulması gerekmez.

İstisna sadece bankalara, finansal kiralama ve finansman şirketlerine olan borca karşılık, banka, finansal kiralama ve finansman şirketlerine yapılacak devir ve teslimler ile bu taşınmaz ve iştirak hisselerinin finansal kiralama ve finansman şirketleri tarafından devir ve tesliminde uygulanır. Borca karşılık banka,  finansal kiralama ve finansman şirketleri dışında üçüncü kişilere yapılan satışlar, istisna kapsamında değerlendirilmez.

Finansal kiralama ve finansman şirketlerinin 1/1/2018 tarihinden önce, borçlarına karşılık borçlu ve kefillerden aldıkları taşınmaz ve iştirak hisselerinin 1/1/2018 tarihinden sonraki devir ve teslimleri de istisna kapsamındadır.

İstisna uygulanabilmesi için, devir ve teslime konu taşınmaz ve iştirak hisselerinin bankaya, finansal kiralama ve finansman şirketlerine borçlu olanlara veya bu borca kefil olanlara ait olması gerekir.

İstisna, satış yoluyla gerçekleştirilen devir ve teslimlere uygulanır. Bağış, hibe şeklindeki devir ve teslimler istisna kapsamı dışındadır.

Öte yandan, söz konusu istisna uygulamasında, borçlu olanlar, kefiller ile finansal kiralama ve finansman şirketlerinin, taşınmaz ve iştirak hisselerini ticaretini yapmak amacıyla aktiflerinde bulundurup bulundurmadıkları dikkate alınmaz.

Örnek: (F) Bankasının borçlusuna ait gayrimenkulün borcuna karşılık İcra Müdürlüğü tarafından bankaya satışı, 3065 sayılı Kanunun (17/4-r) maddesi kapsamında KDV’den istisnadır.”

MADDE 8 – Aynı Tebliğin (II/F) kısmının (4.24.) bölümünden sonra gelmek üzere başlığıyla birlikte aşağıdaki bölüm eklenmiştir.

“4.25. Yurt Dışından Alınan Roaming Hizmetlerinde İstisna

3065 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin 4 numaralı fıkrasına 1/1/2018 tarihinde yürürlüğe girmek üzere eklenen (ç) bendi ile uluslararası roaming anlaşmaları çerçevesinde yurt dışından alınan roaming hizmetleri ile bu hizmetlerin Türkiye’deki müşterilere yansıtılması KDV’den istisna tutulmuştur.

Buna göre, 1/1/2018 tarihinden itibaren yurt dışında mobil telefon kullanımlarına ilişkin olarak yurt dışındaki GSM operatörleri tarafından Türkiye’de yerleşik GSM operatörüne verilen roaming hizmetleri KDV’den istisna olup, bu hizmetler nedeniyle Türkiye’de yerleşik GSM operatörü sorumlu sıfatıyla KDV beyanında bulunmayacaktır.

Ayrıca, bu hizmetlerin GSM operatörleri tarafından müşterilerine yansıtılması da KDV’den istisna olduğundan, GSM operatörleri tarafından müşterilerine düzenlenecek faturalarda yurt dışındaki kullanımlara ilişkin yansıtılan roaming bedelleri KDV matrahına dahil edilmez.”

MADDE 9 – Aynı Tebliğin (III/B-3.6.) bölümünde yer alan Tablo 3’ün (8) no.lu “İADE EDİLEBİLİR KDV TUTARI” sütununun son satırında yer alan “10.200” ibaresi “25.200” olarak, bu bölümün son paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Bu tutardan ilgili yıl için belirlenen alt sınır düşülmek suretiyle iade tutarı, [41.000-15.800]= 25.200 TL olarak hesaplanacaktır. Temmuz ve Ağustos vergilendirme döneminde devreden KDV tutarı “0” olduğundan ve bu dönemlerden sonra iadeye esas KDV hesaplamasına yeniden başlanıldığından, mükellefe Şubat ve Haziran vergilendirme dönemlerinde mahsuben iade edilen tutarlar Aralık vergilendirme dönemindeki kümülatif iadeye esas KDV tutarından düşülmeyecektir. Bu tutar, Ocak/2013 ve Şubat/2013 vergilendirme dönemlerindeki devreden KDV tutarlarından düşük olduğundan iadesi talep edilen tutarın tamamı, talebi doğrultusunda mükellefe nakden iade edilecektir.”

MADDE 10 – Aynı Tebliğin (III/C-5.6.) bölümünün sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“213 sayılı Vergi Usul Kanununun 174 üncü maddesinde “Hesap dönemi normal olarak takvim yılıdır. Şu kadar ki, takvim yılı dönemi faaliyet ve muamelelerinin mahiyetine uygun bulunmayanlar için, bunların müracaatı üzerine Maliye Bakanlığı 12’şer aylık özel hesap dönemleri belli edebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, gelir veya kurumlar vergisi bakımından özel hesap dönemine tabi olan KDV mükelleflerinin yüklendikleri KDV’yi özel hesap dönemini aşmamak kaydıyla belgelerin kanuni defterlere kaydedildiği dönemde indirmeleri mümkündür.”

MADDE 11 – Aynı Tebliğin (V/B-4.) bölümünde yer alan “-Vergi sorumluları tarafından verilmek üzere 2 no.lu,” satırından sonra gelmek üzere “-Elektronik Hizmet Sunucularına Özel KDV Mükelleflerince verilmek üzere 3 no.lu,” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 12 – Bu Tebliğin;

  1. a) 1 inci, 7 nci, 8 inci ve 11 inci maddeleri 1/1/2018tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
  2. b) Diğer maddeleri ise yayımı tarihinde,

yürürlüğe girer.

MADDE 13 – Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.

Gelir İdaresi Başkanlığınca yayımlanan KVK-47/2018-1 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu Sirküleri ile nakit sermaye artırımları üzerinden hesaplanan faiz indirimine 2017 hesap dönemine ilişkin olarak %17,06 oranının uygulanacağı açıklanmıştır. 

Söz konusu Sirkülere aşağıda yer verilmiştir.

T.C.

MALİYE BAKANLIĞI

Gelir İdaresi Başkanlığı

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu Sirküleri / 47

Konusu: Sermaye artırımında indirim uygulamasında dikkate alınacak faiz oranı 

Tarihi: 30/01/2018

Sayısı: KVK-47/2018-1

İlgili olduğu maddeler: Kurumlar Vergisi Kanunu Madde 10

İlgili olduğu kazanç türleri: Kurum Kazancı

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Diğer indirimler” başlıklı 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde; sermaye şirketlerinin ilgili hesap dönemi içinde, ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan "Bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı" dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın %50'sinin kurum kazancından indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.

04/03/2016 tarih ve 29643 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 9 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğiyle 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğine eklenen “10.6. Sermaye artırımında indirim” başlıklı bölümde, indirim uygulamasında TCMB tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan “Bankalarca Açılan Kredilere Uygulanan Ağırlıklı Ortalama Faiz Oranları”ndan “Ticari Krediler (TL Üzerinden Açılan) (Tüzel Kişi KMH ve Kurumsal Kredi Kartları Hariç)” faiz oranının dikkate alınacağı belirtilmiştir. 

Buna göre, 2017 hesap dönemine ilişkin olarak indirim uygulamasında TCMB tarafından en son açıklanan %17,06 (yüzde onyedi virgül sıfıraltı) oranı dikkate alınacaktır. 

Duyurulur.

Adnan ERTÜRK

Gelir İdaresi Başkanı

25 Ocak 2018 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 30312 

Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, borsada rayici olmayan yabancı paraların, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu gereğince 2017 yılı için yapılacak değerlemelerine esas oluşturacak kurların tespit edilmesidir.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, Vergi Usul Kanununun 280 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarına dayanılarak hazırlanmıştır.

Esas alınacak kurlar

MADDE 3 – (1) Borsada rayici olmayan yabancı paraların ve bu paralarla olan senetli ve senetsiz alacak ve borçların değerlemesinde 2017 yılı sonu itibarıyla bu Tebliğ ekinde yer alan listede gösterilen kurlar uygulanır.

Değerleme günü itibarıyla kurların ilan edilmemesi

MADDE 4 – (1) 20/4/1976 tarihli ve 15565 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 130 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde ve 27/12/1998 tarihli ve 23566 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 217 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliğinde belirtilen hükümler gereğince, değerleme günü itibarıyla Maliye Bakanlığınca kurların ilan edilmediği durumlarda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca ilan edilen kurlar esas alınır.

(2) Bu şekilde yapılacak değerlemelerde efektif cinsinden yabancı paralar için efektif alış kuru (efektif alış kurunun bulunmaması halinde döviz alış kuru), döviz cinsinden yabancı paralar içinse döviz alış kuru uygulanır.

(3) Vergi uygulamaları açısından bankaların, 31/12/2017 tarihi itibarıyla yapacakları değerleme sırasında bu Tebliğ ile belirlenen kurlar yerine, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca belirlenen esaslara uygun olarak tespit ettikleri ve fiilen uyguladıkları alış kurlarını esas almaları gerekir.

Yürürlük

MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 6 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.

25 Ocak 2018 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 30312 

Gümrük ve Ticaret Bakanlığından:

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca ve Bakanlığın görev alanı kapsamında olan il ve ilçe tüketici hakem heyetlerince düzenlenen ve muhataplarına 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliği gereken evrakın elektronik ortamda tebliğ edilmesi ile ilgili usul ve esasları belirlemektir.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanununun 10 uncu maddesi, 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 20 ve 26 ncı maddeleri, 3/6/2011 tarihli ve 640 sayılı Gümrük ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 40/A maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 3 – (1) Bu Tebliğde geçen;

  1. a) Bakanlık: Gümrük ve Ticaret Bakanlığını,
  2. b) Başkanlık: Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığını,
  3. c) Elektronik imza: 15/1/2004 tarihli ve 5070 sayılı Elektronik İmza Kanununun 4 üncü maddesinde tanımlanan güvenli elektronik imzayı,

ç) Elektronik tebligat: 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca, Gümrük ve Ticaret Bakanlığının görev ve yetkileri kapsamında tebliği gereken evrakın 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 107/A maddesi hükümlerine göre Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından kurulan teknik altyapısı üzerinden muhatapların elektronik adreslerine tebliğ edilmesini,

  1. d) Elektronik tebligat adresi: Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ve Bakanlığın görev alanı kapsamında olan il ve ilçe tüketici hakem heyetlerinin işlemlerinde kullanılmak üzere Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığınca gerçek ve tüzel kişilere verilen tebliğe elverişli elektronik ortamı,
  2. e) Elektronik Tebligat Talep Bildirimi: 27/8/2015 tarihli ve 29458 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 456)’nin Ek 1 ve Ek 2’sinde yer alan başvuru formunu,
  3. f) Elektronik Tebligat Sistemi: Bilişim sistemleri vasıtasıyla muhatabın elektronik tebligat adresine iletilmek üzere, tebliğ evrakının gönderildiği ve elektronik ortamda delillendirilerek tesliminin sağlandığı sistemi,
  4. g) Elektronik Tebligat Portalı: Bakanlıkça gerekli görülen tebligat işlemlerinin yapıldığı elektronik ortamı,

ğ) İdare: Muhataplara 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilecek evrakı düzenleyen birimi,

  1. h) İşlem zaman bilgisi: Bir elektronik verinin, üretildiği, değiştirildiği, gönderildiği, alındığı ve/veya kaydedildiği zaman bilgisini,

ı) Muhatap: Elektronik ortamda tebligat yapılacak olanları,

  1. i) Olay kaydı: Elektronik tebligat hizmetinin verilmesi esnasında meydana gelen tüm bilişim sistemi işlem kayıtlarını,

ifade eder.

Elektronik tebligat yapılacak kişiler

MADDE 4 – (1) 4458 sayılı Kanuna göre gümrük yükümlülüğünü yerine getirmekle sorumlu bütün kişiler dâhil olmak üzere, Maliye Bakanlığınca kendilerine tebliğe elverişli elektronik adres kullanma zorunluluğu getirilenler ve isteğe bağlı olarak elektronik tebligat yapılmasını talep edenler, bu Tebliğ kapsamında Elektronik Tebligat Sisteminden yararlanabilirler.

(2) Tüzel kişilik bünyesinde faaliyet gösteren veya göstermeyen bütün gümrük müşavirleri ve yetkilendirilmiş gümrük müşavirleri Elektronik Tebligat Sistemini kullanmak zorundadır.

(3) Birinci ve ikinci fıkrada belirtilen kendisine elektronik ortamda tebliğ yapılabilecek olanlar, elektronik tebligat adresi almak ve Elektronik Tebligat Sistemini kullanmak zorundadır.

(4) Elektronik tebligat adresinin edinimine ilişkin usul ve esaslar Başkanlıkça belirlenir.

Elektronik tebligatın gönderilmesi ve muhatabına iletilmesi

MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ kapsamında tebliği gereken evrak, elektronik imza ile imzalanır ve Bakanlık tarafından Başkanlık teknik alt yapısı kullanılarak tebliğ yapılacak muhatabın elektronik tebligat adresine iletilir.

(2) Kullanıcı kodu, parola ve şifre Başkanlık teknik altyapısı üzerinde üretilir ve muhatabına verilir. Kullanıcı kodu, parola ve şifresi olmayan gerçek kişiler ise Elektronik Tebligat Sistemine her girişte yapılan kimlik doğrulaması ile elektronik tebligat adreslerine erişebilirler.

(3) Elektronik imzalı tebligat, muhatabın elektronik ortamdaki adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır.

(4) Olay kayıtları, işlem zaman bilgisi eklenerek, erişilebilir şekilde arşivlerde otuz yıl süreyle Başkanlık tarafından saklanır. Hesaba erişim bilgilerinin iletimi ile Elektronik Tebligat Sistemine erişimin güvenli bir şekilde yapılması için gerekli tedbirler Başkanlık tarafından alınır ve talep halinde elektronik tebligata ilişkin delil kayıtları ilgilisine veya yetkili mercilere sunulur.

Elektronik Tebligat Sisteminden çıkış

MADDE 6 – (1) Zorunlu veya isteğe bağlı Elektronik Tebligat Sistemine dâhil olanların aşağıdaki durumlar dışında Elektronik Tebligat Sisteminden çıkmaları mümkün değildir. İlgilinin elektronik tebligat adresi;

  1. a) Tüzel kişilerde ticaret sicil kaydının silindiği (nevi değişikliği ve birleşme halleri dâhil) tarih itibarıyla,
  2. b) Gerçek kişilerde ise ilgilinin ölümü veya gaipliğine karar verildiğinin idare tarafından tespit edildiği durumlarda ölüm/karar tarihi itibarıyla re’sen,

Başkanlıkça kapatılır.

(2) Mirasçıların bağlı olunan vergi dairesine başvurması halinde de vefat eden kişinin elektronik tebligat adresi, birinci fıkrada belirtilen tarihler esas alınarak kullanıma kapatılır.

Muhatabın sorumluluğu

MADDE 7 – (1) Muhatap;

  1. a) Elektronik Tebligat Talep Bildirimini süresinde tam ve doğru olarak Başkanlığa beyan etmekle,
  2. b) Beyan edilen bilgilerde meydana gelecek değişiklikleri öncesinde veya en geç değişiklik tarihinde Başkanlığa bildirmekle,
  3. c) Elektronik Tebligat Talep Bildiriminde belirtilen tüm şartlara riayet etmekle,

ç) Elektronik Tebligat Sisteminin kullanımına ilişkin olarak kendisine verilmiş olan kullanıcı kodu, parola ve şifre gibi bilgilerini korumakla, üçüncü kişilerle paylaşmamakla ve başkasına kullandırmamakla,

  1. d) Elektronik Tebligat Sisteminin kullanımına ilişkin olarak kendisine verilmiş olan kullanıcı kodu, parola ve şifre gibi bilgilerin istenmeyen şekilde üçüncü kişilerin eline geçtiğini tespit ettiğinde derhal Başkanlığa bilgi vermekle,

yükümlüdür.

(2) Birinci fıkrada yer verilen sorumlulukların yerine getirilmemesinden doğacak hukuki sonuçlar muhatabın sorumluluğunda olup tüm bildirimler ilgili mercilere ulaştığı anda sonuç doğurur.

Cezai hüküm

MADDE 8 – (1) Maliye Bakanlığı tarafından Elektronik Tebligat Sistemini kullanma zorunluluğu getirilenler hariç olmak üzere, bu Tebliğ ile kendilerine Elektronik Tebligat Sistemi kullanma zorunluluğu getirilenler, Tebliğ hükümlerine uymamaları halinde 4458 sayılı Kanunun 241 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılır.

Diğer hususlar

MADDE 9 – (1) Bu Tebliğ hükümlerine göre tebliği gereken evrak muhataplara Elektronik Tebligat Sistemi ile tebliğ edilebileceği gibi 7201 sayılı Tebligat Kanununda yer verilen diğer tebligat hükümlerine göre de tebliğ edilebilir.

(2) Elektronik tebligat yapılması amacıyla Bakanlık tarafından Elektronik Tebligat Sistemi üzerinden tebliğ edilmek üzere Başkanlığa gönderilen belgeler için muhatabına ayrıca kâğıt ortamında tebliğ yapılmaz.

(3) 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 20 nci maddesi kapsamında zamanaşımı süresi dolmuş veya dolmasına 10 günden az süre kalan belgeler için Elektronik Tebligat Sistemi kullanılmaz ve Başkanlığa gönderilmez.

(4) Bu Tebliğ kapsamında Başkanlıkça yapılması gereken tahsilat işlemleri, Başkanlığın ödeme kanalları üzerinden yapılır.

Yetki

MADDE 10 – (1) Bu Tebliğin uygulanmasını temin etmek amacıyla gerekli göreceği her türlü tedbiri almaya, özel, istisnai ve zorunlu durumlar ile bu Tebliğde yer almayan hususları inceleyip sonuçlandırmaya Bakanlık yetkilidir.

Yürürlük

MADDE 11 – (1) Bu Tebliğ 1/2/2018 tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 12 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Gümrük ve Ticaret Bakanı yürütür.

20 Ocak 2018 tarihli ve 30307 sayılı Resmi Gazete’de 2017/11133 sayılı Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararda Değişik Yapılmasına Dair Karar yayımlandı.

Söz konusu Karar ile yapılan düzenlemeler özetle aşağıdaki gibidir:

  • Havayolu ile yük ve/veya yolcu taşımacılığına yönelik yatırımlar öncelikli yatırım konularına dahil edilmiştir.
  • Cazibe Merkezleri Programı kapsamında yer alan 4 üncü ve 5 inci bölge illerindeki organize sanayi bölgeleri ile Kilis ilinde yer alan organize sanayi bölgelerinde gerçekleştirilecek yatırımlar, bölgesel, büyük ölçekli ve stratejik yatırım şartı aranmaksızın, 6 ncı bölge şartlarında 6 ncı bölgede uygulanan desteklerden aynı oran, miktar, süre ve şartlarda yararlanacaktır.
  • Hava taşıtları ve motorlarının bakım ve onarımına ilişkin yatırımlara, İstanbul’da yapılması durumunda da bölgesel destekler sağlanacaktır.
  • Bazı kağıt ürünlerinin üretimi konusundaki yatırımların desteklenmesinde değişikliğe gidilmiştir.
  • Makarna, makarna ile entegre irmik yatırımları, ev hayvanları için hazır yem, balık unu, balık yağı, balık yemi, kuruyemiş, turşu yatırımları bölgesel desteklerden yararlanabilecektir.
  • Asgari 5 Milyon TL tutarındaki havalimanı ve havalimanı yer hizmetleri yatırımları bulunduğu bölgede uygulanan bölgesel desteklerden yararlanabilecektir.
  • Asgari 200 Milyon TL asgari sabit yatırım tutarındaki havalimanı ve havalimanı yer hizmetleri yatırımları büyük ölçekli yatırımlara dahil edilmiştir.

Yapılan düzenlemelerin detayına sirkülerin devamında yer verilmiştir.

1) Havayolu ile yük ve/veya yolcu taşımacılığına yönelik yatırımlar öncelikli yatırım konularına dahil edilmiştir. 

Bu Kararın 1 inci maddesi ile 2012/3305 sayılı Karar’ın “Öncelikli yatırım konuları” başlıklı 17 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Eski düzenleme:

Yeni düzenleme:

a) Denizyolu ile yük ve/veya yolcu taşımacılığına yönelik yatırımlar.

a) Denizyolu veya havayolu ile yük ve/veya yolcu taşımacılığına yönelik yatırımlar.

2) Cazibe Merkezleri Programı kapsamında yer alan 4 üncü ve 5 inci bölge illerindeki organize sanayi bölgeleri ile Kilis ilinde yer alan organize sanayi bölgelerinde gerçekleştirilecek yatırımlar, 6 nci bölge şartlarında 6 ncı bölgede uygulanan desteklerden aynı oran, miktar, süre ve şartlarda yararlanacaktır.

Bu Kararın 2 nci maddesi ile 2012/3305 sayılı Karar’ın “Alt bölge desteğinden yararlanacak yatırımlar” başlıklı 18 inci maddesinin dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Eski düzenleme:

Yeni düzenleme:

(4) Cazibe Merkezleri Programı kapsamında yer alan 4 üncü ve 5 inci bölge illerindeki organize sanayi bölgeleri ile Kilis ilinde yer alan organize sanayi bölgelerinde gerçekleştirilecek bölgesel, büyük ölçekli ve stratejik teşvik uygulamaları kapsamındaki yatırımlar, tabi olunan uygulama kapsamında 6 ncı bölgede uygulanan desteklerden aynı oran, miktar, süre ve şartlarda yararlanır.

(4) Cazibe Merkezleri Programı kapsamında yer alan 4 üncü ve 5 inci bölge illerindeki organize sanayi bölgeleri ile Kilis ilinde yer alan organize sanayi bölgelerinde gerçekleştirilecek yatırımlar, 6 ncı bölge şartlarında 6 ncı bölgede uygulanan desteklerden aynı oran, miktar, süre ve şartlarda yararlanır.

3) Hava taşıtları ve motorlarının bakım ve onarımına ilişkin yatırımlara, İstanbul’da yapılması durumunda da bölgesel destekler sağlanacaktır.

Aynı Kararın 3 üncü maddesi ile 2012/3305 sayılı Karar’ın EK-2 B sayılı ve “İLLERİN BÖLGESEL DESTEKLERDEN YARARLANABİLECEK SEKTÖRLERİNE İLİŞKİN SEKTÖR NUMARALARI” başlıklı tablosunda İstanbul ilinin yer aldığı satıra “37” sektör numarası ilave edilmiştir.

37 sektör numarası:

Hava taşıtları ve motorlarının bakım ve onarımı

4) Havayolu ile yük ve/veya yolcu taşımacılığına yönelik yatırımların 1 inci bölgede uygulanan desteklerden yararlanacağına ve havayolu taksi işletmeciliği yatırımlarının teşvik edilmeyeceğine yönelik dipnot yürürlükten kaldırılmıştır. 

Yine bu Kararın 3 maddesi ile yukarıda anılan tablonun 2 numaralı dipnotu yürürlükten kaldırılmıştır.

Yürürlükten kaldırılan dipnot:

2- Havayolu ile yük ve/veya yolcu taşımacılığına yönelik yatırımlar 1 inci bölgede uygulanan desteklerden yararlanır. Havayolu taksi işletmeciliği yatırımları teşvik edilmez

5) Bazı kağıt ürünlerinin üretimi konusundaki yatırımların desteklenmesinde değişikliğe gidilmiştir. 

Yine bu Kararın 3 maddesi ile yukarıda anılan tablonun 4 numaralı dipnotu aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Eski düzenleme:

Yeni düzenleme:

4- 6 ncı bölge hariç olmak üzere, sadece kağıt hamurundan başlayan entegre kağıt ve kağıt ürünleri üretimi konusundaki yatırımlar bölgesel desteklerden yararlanabilir

4- 6 ncı bölgede gerçekleştirilecekler ve US-97 Kodu 2102, 2109.1.02, 2109.3, 2109.4 olan üretim konularına yönelik yatırmlar hariç olmak üzere, sadece kağıt hamurundan başlayan entegre kağıt ve kağıt ürünleri üretimi konusundaki yatırımlar bölgesel desteklerden yararlanabilir

US-97 Kodu 2102, 2109.1.02, 2109.3, 2109.4 olan üretim konuları:

  • 2102 - OLUKLU KARTON VE MUKAVVA İLE KAĞIT VE MUKAVVADAN YAPILAN AMBALAJLARIN İMALATI
  • 2109.1.02 Kağıt, kağıt hamuru, selüloz vatka ve selüloz elyaf tabakalarından sıhhi malzemeler, hastane malzemeleri, giyim eşyaları ve aksesuarları
  • 2109.3 DUVAR KAĞIDI İMALATI
  • 2109.4 B.Y.S. DİĞER KAĞIT VE KARTON ÜRÜNLERİ İMALATI

6) Makarna, makarna ile entegre irmik yatırımları, ev hayvanları için hazır yem, balık unu, balık yağı, balık yemi, kuruyemiş, turşu yatırımları bölgesel desteklerden yararlanabilecektir.

Yine bu Kararın 3 maddesi ile yukarıda anılan tablonun 6 numaralı dipnotu aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 

Eski düzenleme:

Yeni düzenleme:

6- 6 ncı bölge hariç olmak üzere, gıda ürünleri ve içecek imalatı yatırımlarından "makarna, makarna ile entegre irmik yatırımları, şehriye, kuskus, yufka, kadayıf, pirinç, ev hayvanları için hazır yem, balık unu, balık yağı, balık yemi, ekmek, rakı, bira, kuruyemiş, turşu, linter pamuğu, çay, fındık kırma/kavurma, hazır çorba ve et suları ve müstahzarları üretimleri ile tahıl ve baklagil tasnif ve ambalajlanması" yatırımları bölgesel desteklerden yararlanamaz.

6- 6 ncı bölge hariç olmak üzere, gıda ürünleri ve içecek imalatı yatırımlarından şehriye, kuskus, yufka, kadayıf, ekmek (donuk ekmek ve donuk ekmek hamuru hariç), pirinç, rakı, bira, linter pamuğu, çay, fındık kırma/kavurma, hazır çorba ve et suları ve müstahzarları üretimleri ile tahıl ve baklagil tasnif ve ambalajlanması" yatırımları bölgesel desteklerden yararlanamaz.

7) Asgari 5 Milyon TL tutarındaki havalimanı ve havalimanı yer hizmetleri yatırımları bulunduğu bölgede uygulanan bölgesel desteklerden yararlanabilecektir.

Yine bu Kararın 3 maddesi ile yukarıda anılan tablonun 10 numaralı dipnotunun (ç) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 

Eski düzenleme:

Yeni düzenleme:

ç) Asgari 5 Milyon TL tutarındaki liman ve liman hizmetleri yatırımları (yat limanı ve marina dahil).

ç) Asgari 5 Milyon TL tutarındaki havalimanı ve havalimanı yer hizmetleri yatırımları ile liman ve liman hizmetleri yatırımları (yat limanı ve marina dahil).

8) Asgari 200 Milyon TL asgari sabit yatırım tutarındaki havalimanı ve havalimanı yer hizmetleri yatırımları büyük ölçekli yatırımlara dahil edilmiştir.

Bu Kararın 4 üncü maddesi ile 2012/3305 sayılı Kararın “Büyük Ölçekli Yatırımlar” başlıklı EK-3 sayılı ekinin 3 numaralı sırası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Eski düzenleme:

Yeni düzenleme:

Yatırım Konuları

Asgari Sabit Yatırım Tutarları (Milyon TL)

Liman ve Liman Hizmetleri Yatırımları ile Havaalanı Yatırımları

200 TL

Yatırım Konuları

Asgari Sabit Yatırım Tutarları (Milyon TL)

Liman ve Liman Hizmetleri Yatırımları ile Havalimanı ve Havalimanı Yer Hizmetleri Yatırımları

200 TL

Bu Karar 20 Ocak 2018 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir. Denetimnet.net

Söz konusu Karara aşağıdaki bağlantı yoluyla ulaşabilirsiniz.

27/08/2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 456 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 107/A maddesinin verdiği yetkiye istinaden söz konusu Kanun hükümlerine göre tebliği gereken evrakın, Gelir İdaresi Başkanlığı aracılığıyla elektronik ortamda tebliğ edilmesi ile ilgili usul ve esaslar düzenlenmiştir.

Söz konusu Tebliğ ile a) kurumlar vergisi mükellefleri, b) ticari, zirai, mesleki faaliyeti yönünden gelir vergisi mükellefiyeti bulunanlar ve c) isteğe bağlı olarak kendilerine elektronik tebligat yapılmasını talep edenlere elektronik adres kullanma zorunluluğu getirilmiştir. Tebliğin 9 uncu maddesi ile de elektronik tebligat sistemine dahil olması zorunlu olanlardan bu Tebliğ ile getirilen yükümlülüklere uymayanlar için Vergi Usul Kanununun 148, 149 ve mükerrer 257 nci maddeleri uyarınca, Kanunun mükerrer 355 inci maddesindeki cezai müeyyidenin uygulanacağı düzenlenmiştir. 

456 sıra sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin yürürlüğünün durdurulması ve iptali istemli açılmış olan davada; Danıştay 4. Dairesi davayı reddetmiş ancak temyizen inceleyen Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu, 08/11/2017 günlü E:2017/618 K:2017/521 sayılı kararı ile  dava konusu tebliğin  "ceza hükümleri" başlıklı 9 uncu maddesinin suç ve cezada kanunilik ilkesine aykırı olduğuna hükmetmiş ve 9 uncu madde yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına karar vermiştir. 

Kararın tam metnine aşağıdaki dosyadan ulaşabilirsiniz.

Pazartesi, 15 Ocak 2018 21:51

2018 Asgari Ücrete Bağlı Parametreler

01/01/2018 Tarihinden İtibaren Uygulanan Yeni Asgari Ücrete Bağlı Olarak Değişen Parametreler

01.01.2018 tarihinden itibaren uygulamaya başlanılan ve brüt 2.029,50 TL, net 1603,12.-TL olarak açıklanan asgari ücrete bağlı olarak değişen ve alınan primler ile verilen gelir, aylık ve ödeneklere esas olan rakamlar yeniden belirlenmiştir.

ASGARİ ÜCRETE BAĞLI PARAMETLER

1/1/2018 ila 31/12/2018 tarihleri arasında uygulanmak üzere sigortalılar için sigorta primine esas günlük ve aylık kazançların alt ve üst sınırlarında, yurtdışında geçen süreler ile hizmet borçlanmalarında, isteğe bağlı sigortalılar ve genel sağlık sigortalılarının ödeyecekleri primler de dikkate alınacak tutarlar ile idari para cezalarında, geçici iş göremezlik, cenaze ve emzirme ödeneklerinde dikkate alınacak tutarlar aşağıda gösterilmiştir.

4-a bendine tabi sigortalıların Sigorta primlerine esas günlük ve aylık kazançlarının alt ve üst sınırları;

  1. a) Özel sektörde:
  • Günlük kazanç alt sınırı: 67,65 TL Aylık kazanç alt sınırı: 2.029,50 TL
  • Günlük kazanç üst sınırı: 507,38 TL Aylık kazanç üst sınırı: 15.221,40 TL
  1. b) Kamu sektöründe:

15/12/2017- 14/1/2018 döneminde sigorta primine esas kazanç alt sınırı;

  • 15.12.2017- 31.12.2017 dönemi için: 59,25 TL x 16 gün = 948,00 TL
  • 01.01.2018- 14.01.2018 dönemi için: 67,65 TL x 14 gün = 947,10 TL
  • 15/12/2017-14/1/2018 dönemi için: 948,00 TL + 947,10 TL = 1.895,10 TL

15/12/2017- 14/1/2018 döneminde sigorta primine esas kazanç üst sınırı;

  • 15.12.2017- 31.12.2017 dönemi için: 444,38 TL x 16 gün = 7.110,08 TL
  • 01.01.2018- 14.01.2018 dönemi için: 507,38 TL x 14 gün = 7.103,32 TL
  • 15/12/2017-14/1/2018 dönemi için: 7.110,08 TL + 7.103,32 TL = 14.213,40 TL

15/1/ 2018 ila 14/12/2018 tarihleri arasında ve diğer dönemlerde Sigorta Primine Esas Kazanç Tutarları;

  • Aylık kazanç alt sınırı: 2.029,50 TL
  • Aylık kazanç üst sınırı: 15.221,40 TL

Çırak ve öğrenciler için;

  1. a) Özel ve Kamu sektörü için:
  • Günlük kazanç tutarı: 33,83 TL
  • Aylık kazanç tutarı: 1.014,90 TL

15/12/2017- 14/1/2018 dönemi için hesaplama ayın ilk yarısı için 2017 yılı asgari ücretine göre, ikinci yarısı için 2018 yılı asgari ücretine göre hesaplandığından farklılık arz etmektedir.

15/12/2017- 14/1/2018 dönemi için;

  • 15.12.2017- 31.12.2017 dönemi için: 29,63 TL x 16 gün= 474,08 TL
  • 01.01.2018- 14.01.2018 dönemi için: 33,83 TL x 14 gün= 473,62 TL
  • 15/12/2017-14/1/2018 devresi için: 474,08 TL + 473,62 TL= 947,70 TL

Tamamı İçin Tıklayınız

Kaynak: TÜRMOB

Cumartesi, 13 Ocak 2018 21:32

Kanuni Faiz ve Temerrüt Faiz Oranları

Muhasebat Genel Müdürlüğü Genel Tebliği (Sıra No: 57) Parasal Sınırlar ve Oranlar

13 Ocak 2018 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 30300 

TABLO VI- KANUNİ FAİZ VE TEMERRÜT FAİZ ORANI.ARI

3095 Sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanuna göre, yıllar itibarıyla uygulanmayı gereken kanuni faiz ve temerrüt faizi oranları:

(Temerrüt faizi miktarının sözleşme ile kararlaştırılmamış olduğu hallerde, akdi faiz miktarı aşağıda belirtilen oranların üstünde ise temerrüt faizi, akdi faiz miktarından az olamaz.)

Yıllık Oran (%)

1.1/1/2017 tarihinden itibaren:

1.1. Kanuni faiz oranı sözleşme ile tespit edilmemişse.

9

1.2. Temerrüt faiz oranı

1.2.1, Sözleşme ile tespit edilmemişse

9

1.2.2. Ticari işlerde (31/12/2016 tarihli Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Tebliği ile)

9.75

2. 1/1/2015 – 31/12/2016 dönemi için:

2.1. Kanuni faiz oranı sözleşme ile tespit edilmemişse.

9

2.2. Temerrüt faiz oranı

2.2.1. Sözleşme ile tespit edilmemişse

9

2.2.2. Ticari işlerde (14/12/2014 tarihli Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Tebliği ile)

10.5

3.1/1/2014- 31/12/2014 dönemi için

3.1. Kanuni faiz oranı sözleşme ile tespit edilmemişse.

9

3.2. Temerrüt faiz oranı

3.2.1. Sözleşme ile tespit edilmemişse

9

3.2.2. Ticari işlerde (27/12/2013 tarihli Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Tebliği ile)

11.75

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • 2025 HESAP DÖNEMİ ÖDENECEK KURUMLAR VERGİSİ A) Asgari Kurumlar Vergisi Hesabı* Asgari Kurumlar Vergisi Matrahı= Ticari…
  • Elektronik Belge Sistemlerinde Yapılacak Planlı Bakım Çalışması Hakkında GİB Duyurusu ELEKTRONİK BELGE SİSTEMLERİNDE YAPILACAK PLANLI BAKIM ÇALIŞMASI HAKKINDA DUYURU 19.09.2024…
  • GİB, Vergi Cezalarında İndirim Uygulaması Broşürü Yayımlandı Vergi cezalarında indirim; mükellefler veya vergi sorumluları adına kesilen cezalar…
Top