Mehmet Özdoğru

Mehmet Özdoğru

Email: This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

7440 Sayılı yapılandırma kanununun 6/1. maddesi, gelir ve kurumlar vergisi mü­kelleflerine işletmede mevcut olduğu hâlde kayıtlarda yer almayan emtia, makine, teçhi­zat ve demirbaşlar için işlet­me kayıtlarının düzeltilerek fiili duruma uyguna hale ge­tirilmesine imkân vermiştir.

Stok beyanı olarak adlandırı­lan düzenlemenin gelir ver­gisi ve kurumlar vergisi mükel­leflerince 3 Temmuz 2023 tari­hine kadar işletme kayıtlarının düzeltilerek fiili duruma uygun hale getirilmesine imkân veren bir düzenleme olduğunu hatır­latmış olalım.

7440 sayılı kanu­na göre stok beyanında bulunan mükellefler, aktiflerine intikal ettirdikleri emtia için 525 Kay­da Alınan Emtia Özel Karşılık­lar Hesabı kullanarak pasifte karşılık hesabı açarlar, ayrılan karşılık, ortaklara dağıtılması veya işletmenin tasfiye edilme­si hâlinde sermayenin unsuru sayılır ve vergilendirilmez. Söz konusu hesabın Enflasyon dü­zeltmesi ve sonrasında ortakla­ra dağıtılması karşısındaki ver­gisel etkisini ele alalım.

Karşılık hesabı enflasyon düzeltmesine tabidir

Enflasyon düzeltmesine tabi tutulacak mali tablolar ile Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre yapılacak düzeltme işlemleri­nin usul ve esasları 30/12/2023 tarihli Resmi Gazete’de yayım­lanan 555 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile be­lirlenmiştir.

555 Nolu Vergi Usul Kanunu Tebliğinde yapı­lan açıklamalar çerçevesinde, işletmede mevcut olduğu hal­de kayıtlarda yer almayan em­tianın kayda alınmasına ilişkin olarak pasifte oluşturulması gereken “525” Nolu karşılık he­sabının, parasal olmayan kıy­met olarak kabul edilerek enf­lasyon düzeltmesine tabi tutul­ması ve düzeltilmiş bilançoda düzeltilmiş değerleriyle yer al­ması gerekmektedir.

Karşılık hesabının ortaklara dağıtımı

7440 sayılı Kanuna göre ka­yıtlarda yer almayan emtia için ayrılan ve 525 Nolu Hesapta iz­lenen karşılığın, ortaklara dağı­tılması veya işletmenin tasfiye edilmesi hâlinde vergilendiril­mez. Ayrıca söz konusu hesabın enflasyon düzeltmesine tabi tu­tulması ve düzeltilmiş bilanço­da düzeltilmiş değerleriyle yer alması gerekmektedir.

Enflas­yon düzeltmesine tabi tutulan karşılığın ortaklara dağıtılıp da­ğıtılmayacağı, dağıtılması ha­linde vergisel etkisine dikkat etmek gerekir. 555 Nolu Ver­gi Usul Kanunu Tebliğinde yer alınan açıklamalara göre pa­sif kalemlere ait enflasyon fark hesapları, herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği tak­dirde, bu işlemlerin yapıldığı dönemlerin kazancı ile ilişki­lendirilmeksizin, bu dönem­de vergiye tâbi tutulur. An­cak öz sermaye kalemlerine ait enflasyon farkları düzelt­me sonucu oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilebi­lir veya kurumlar vergisi mü­kelleflerince sermayeye ilave edilebilir; bu işlemler kâr dağı­tımı sayılmaz.

Karşılık hesabının düzeltme öncesi tutarı ortaklara dağıtılabilir

İşletme kayıtlarında yer al­mayan emtia için ayrılan ve 525 Nolu Hesapta izlenen karşılı­ğın, 31.12.2023 tarihli düzelt­me öncesi bilançolarda yer alan tutarın ortaklara vergisiz dağı­tımı mümkün olup, enflasyon düzeltmesi neticesinde oluşan farkların ortaklara dağıtımı ha­linde dönem kazancı ile ilişki­lendirilmeksizin kâr payı dağı­tımı olarak vergiye tabi tutula­cağını belirtelim.

İşletmelerin söz konusu hesabı alt hesaplar­da ayrı ayrı takip etmeleri enf­lasyon düzeltme farklarının or­taklara dağıtılmasında vergi et­kisinin gözden kaçırılmasının önüne geçilecektir. Ayrıca söz konusu hesaba ilişkin enflasyon düzeltmesi neticesinde oluşan farkların geçmiş yıl zararları­na mahsup edilebileceğini veya kurumlar vergisi mükelleflerin­ce sermayeye ilave edilebilece­ğini bu işlemlerin kâr dağıtımı sayılmayacağını da belirtmiş olalım.

Mahmut Bülent YILDIRIM

This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

https://www.dunya.com/kose-yazisi/stok-beyanini-ortaklara-dagitirken-vergiye-dikkat/742625

Çarşamba, 21 Ağustos 2024 12:33

ENFLASYON DÜZELTMESİNDE ÇARŞI KARIŞTI

İş dünyası, meslek örgütleri, meslek mensuplarının açıklamaları derken Gelir İdaresi Başkanlığının da yaptığı son açıklamayla, ortalık iyice karıştı, açıklamalar havada uçuşuyor, ortalık tozdan dumandan görünmüyor.

Bildiğiniz üzere, mali müşavirlerin uzun süredir bir beklentisi vardı. Geçici vergi dönemlerinde bilanço çıkarmak ve beyana eklemek imkansız, bu nedenle geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yapılmasın. Yani enflasyon düzeltmesi sadece yıl sonunda tek seferde yapılsın talebi bulunuyordu. I. Geçici vergi döneminde bu talep karşılanmıştı, ancak II. geçici vergi döneminde bu talep karşılanmadı, sadece uzatma kararı çıktı. Bu karardan sonra ortalık karıştı, şimdi ağır çekimde olanları analiz etmeye çalışalım.

*** İŞ DÜNYASI NASIL OFSAYTA DÜŞTÜ ***
Daha bir kaç ay önce enflasyon düzeltmesi şart diyen iş dünyasının temsilcileri, son günlerde bu uygulamanın servet vergisine dönüştüğünden yakınmaya başladılar. Uygulamanın vergisel sonuç doğurmaması, sadece mali tabloların düzeltilmesine yönelik olması gerektiğini dile getirmeye başladılar.

Aslında vergi mevzuatımızda enflasyonun işletmelere etkisi konusunda bir paradigma değişikliği yaşandı ve iş dünyası bu değişikliğin farkına çok geç vardı. Şöyle ki, vergi mevzuatımızda eskiden beri uygulanan yeniden değerleme vb. uygulamalar işletmeleri enflasyonun etkilerinden koruyan uygulamalardı. Oysa şimdi getirilen enflasyon düzeltmesi uygulaması daha yansız bir düzenleme. İşletme enflasyon nedeniyle bir kar sağlamış ise bunu da ortaya çıkarıp vergilendirmeye çalışıyor, yok işletme enflasyon nedeniyle zarara uğramışsa bunu dikkate alıyor.

Oysa iş dünyası uygulamanın şu şekilde olacağını hayal etmişti. Sattığım malı yerine koyamıyorum, işletme sermayem eriyor, bu uygulama beni koruyacak. Halbuki düzenleme bunu içermiyor. Öz sermayesi düşük, borçluluğu fazla olan şirketler, enflasyon borçluluklarını da azalttığı için, yani özetle enflasyon nedeniyle de elde ettikleri karın da vergisini ödemek zorunda kalacaklar.

*** MESLEKTAŞLAR ARASINDA TARTIŞMALAR DEVAM EDİYOR ***
Şu ara meslektaşlarımız arasında enflasyon düzeltmesinde uygulamada ortaya çıkan sorunlar tartışılıyor. En popüler konu da amortisman enflasyon düzeltmesinden sonra mı ayrılacak yoksa önce mi ayrılacak?

Ben de son ana kadar, vergiciliğine güvendiğim bazı arkadaşların etkisiyle, ED'nin mali tabloların düzeltmesi işlemi olduğu, bir önceki yılın düzeltilmiş değerinden amortisman ayrılıp, mali tablolar oluşturulacağı ve ortaya çıkan mali tabloların ED’ne tabi tutulacağını düşünüyordum.

Ancak, daha sonra genç meslektaşlarımın etkisiyle, yaka paça görüşümü değiştirmeye ikna edildim. ? "Sabit kıymetler önce ED’ne tabi tutulacak, sonra amortisman ayrılacak". Görüşümü bu şekilde düzeltmeye tabi tutmuş oldum. (Genç ve yakışıklı meslektaşım E.S. önerisi üzerine ? )

Tüm meslektaşlarıma kolaylıklar diliyorum. ? ? 14.08.2024

Bülent Ak

Yeminli Mali Müşavir - Konsey | Vergi | Denetim | Danışmanlık

This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

Efendim malumunuz, bu konuyu daha önce de “Enflasyon Düzeltmesinde Çarşı Karıştı” diye yazmıştık. https://www.ozdogrular.com.tr/v1/tr/component/k2/item/13183-enflasyon-d%C3%BCzeltmesinde-%C3%A7ar%C5%9Fi-kari%C5%9Fti

Çarşı karışmakla kalmadı, ortalık toz duman, göz gözü görmüyor. İş dünyası ayağa kalktı, her gün bir ilimizin sanayi ve ticaret odası başkanı, basına yanarız biteriz diye demeç veriyor. Gazetelerde vergi uzmanlarının, 12 sütuna manşet, haksız vergi geliyor, şeklinde yakınmaları ve açıklamaları yer alıyor. Meslek mensupları ise eyleme geçti, kimi ruhsatını yakıyor, kimisi bakanlık önünde bilgisayarlarını kırıyor.

Daha önce de yazdığımız üzere, 2024 yılı ikinci geçici vergi dönemi beyannameleri üzerinde enflasyon düzeltmesinin ertelenmesi talepleri karşılanmayarak, beyan ve ödeme süresi Ağustos ayının 27. gününe kadar uzatılmıştı. Hatta bakanlık tarafından yapılan açıklamada, tüm taraflara bu son uzatmadır, lütfen daha fazla ısrar etmeyiniz denilmişti.

Ancak, iş dünyası, mesleki kuruluşlar ve meslek mensupları tarafından, geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yapılmaması ve beyanlara bilanço eklenmemesi konusunda yoğun talep ve ısrarlar sürmeye devam ediyor. Bu konuda tüm çevreler idare üzerinde tam saha baskı uyguluyor.

*** ÖNERİLER HAVADA UÇUŞUYOR

İş dünyasının bir kısmı, bu uygulamanın servet vergisine dönüştüğünden yakınıp, uygulamanın sadece mali tabloları düzeltmekle sınırlı kalmasını ve vergisel sonuç doğurmamasını istiyor.

Bir kısım vergi uzmanı ise, enflasyon düzeltmesinin vergi adaletine uygun ve gerekli olmakla birlikte, ekonomideki sıkılaşmanın olumsuz etkileri ve meslek mensuplarının iş yüküne boğulmasını öne sürerek, enflasyon düzeltmesinin geçici vergi dönemlerinde yapılmaması, sadece yıl sonlarında yapılmasını istiyor.

Bazı vergi uzmanları ise, kurumsal çalışan ve özsermayesi kuvvetli bir çok büyük işletmenin beyanlarını çoktan verdiği, bu nedenle enflasyon düzeltmesinin geçici vergi dönemlerinde yapılmasının ihtiyari olmasını yani mükellefin tercihine bırakılmasını istiyor.

Ancak, bu durumda enflasyon düzeltmesinden yararlanan işletmelerin düzeltme yaparak matrahlarını aşındıracağı, özsermayesi zayıf şirketlerin ise ertelemeden yararlanarak daha düşük beyanlarda bulunacağı ve bütçe gelirlerinin azalacağı yönünde itirazlar geliyor.

Yazımızın konusu olmadığı için, ben bu önermelerin doğruluğuna veya yerindeliğine ilişkin herhangi bir değerlendirme yapmayacağım.

*** BURASI TÜRKİYE, NE OLACAĞI BELLİ OLMAZ

Evet, beyanların son verilme tarihine, yani uzatma süresinin bitimine, bugünü saymazsak altı gün kaldı. Açıkçası ben kamuoyunun bu kadar yoğun baskısı üzerine ne olacağını kestiremiyorum. Bakanlık yaptığı açıklamada direnç gösterebilir.

Yahut yoğun kamuoyu baskısı üzerine konu yeniden değerlendirilerek, ikinci geçici vergi döneminde de enflasyon düzeltmesine erteleme kararı gelebilir. Belki de geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesinin tümden ertelenmesi kararı çıkabilir. Diğer bir olasılık, ihtiyari hale getirilip, enflasyon düzeltmesini geçici vergi dönemlerinde isteyen yapsın, istemeyen yapmasın denilebilir.

*** DEVLET BİR HAK VERDİYSE FAYDALANMAK LAZIM

Rahmetli babam bana, oğlum devlet bir hak verdiyse, hemen yararlanmak lazım, sonra harb olur, darb olur, hakkın güme der, diye nasihat ederdi.

O nedenle, özsermayeniz kuvvetli mi, çıkan enflasyon zararı nedeniyle geçici vergi ödemeniz çıkmıyor veya daha mı az çıkıyor, ben sizin yerinizde olsam, uzatmayı beklemem, bir an önce ikinci dönem geçici vergi beyannamemi hemen veririm, ne olur ne olmaz.

Bülent Ak

Yeminli Mali Müşavir - Konsey | Vergi | Denetim | Danışmanlık
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

Enflasyon Düzeltme işleminde bilançoda yer alan parasal olmayan 500 Sermaye Hesabı Enflasyon Düzeltmesine göre:

» Nakit Olarak Ödenmiş Sermaye Tahsil Tarihi

» Ayni Sermaye Olarak Konulan Kıymetler Mülkiyetin İntikal Ettiği Tarih Düzeltmeye Esas Tarih olarak dikkate alınır.

Bu durumda ödenmeyen sermaye enflasyon düzeltmesine tabi tutulmaz. Ödenmiş sermayenin enflasyon düzeltmesi sonucu ortaya çıkan olumlu/olumsuz farkları “500-Sermaye Hesabında değil:

*“502- Sermaye Düzeltmesi Olumlu Farkları Hesabı” veya

*“503- Sermaye Düzeltmesi Olumsuz Farkları Hesabında (-)” takip edilir.

2003 Hesap Dönemine İlişkin 502- Sermaye Düzeltmesi Olumlu Farkları Hesabı ve 503- Sermaye Düzeltmesi Olumsuz Farkları Hesabında yer alan tutarlarda düzeltmeye tabidir.

Ersan KARACA
Yeminli Mali Müşavir
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

Özel İnşaatlarda Geçici Vergi Dönemi itibariyle enflasyon düzeltmesi yapmak gerekir.

Bir mamul üretimi olarak görülmesi gereken özel inşaat üretiminde, üretim maliyetinin bir unsuru niteliğine dönüşen ARSA PAYININ, inşaat maliyetine yüklenmesi gerekmektedir. İnşaat yapmak üzere satın alınan arazilerin maddi duran varlık olarak “250 Arazi ve Arsalar Hesabında” kayıtlara alınması ancak, giderlerin yansıtma hesapları aracılığıyla üretim hesaplarına aktarma işleminde “250 Arazi ve Arsalar ” hesabından “151 Yarı Mamuller- Üretim” hesabına aktarılması gerekmektedir. Arsa için inşaat yapı ruhsatı alınması tek başına “150 İlk Madde ve Malzeme” hesabında izlenmesini gerektirmez. “150 İlk Madde ve Malzeme” ve “250 Arazi ve Arsalar” hesapları farklı şekillerde enflasyon düzeltmesine tabidir. (20.04.2005 – 017665 Sayılı Özelge)

Toplulaştırılmış yöntemler kullanılarak düzeltilebilecek parasal olmayan kıymetler, stoklarla sınırlıdır. Bu durumda 250 Arazi ve Arsalar Hesabı stok mahiyetinde olmadığından Toplulaştırmış Yöntem Uygulanamaz ve gerçek yöntemle enflasyon düzeltmesi yapılması gerekir. Bu durumda geçmiş yıllardan gelen arsalar için taşıma katsayısı kullanımı gerekir. Boş arsa ve araziler amortismana tabi değildir.

Ersan KARACA
Yeminli Mali Müşavir
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

İnovasyon, yeni fikirleri (ürün, metot veya hizmet gibi) değer yaratan çıktılara dönüştürme sürecidir. Bu sürecin ilk basamağı, kıvılcımın ilk ayağı inovasyon sürecini başlatması bakımından yeni ve yaratıcı fikirlerin ortaya çıktığı safhadır.  

Çevrenizin desteği bu fikirlerin ortaya çıkmasında o kadar önemli rol oynar ki sizin motivasyonunuzun kaynağı olabilir. Yorulsanız da uykusuz kalsanız da umursamazsınız. Çünkü bilirsiniz ki bu destek hep devam edecek. Ama bir de bunun aksi vardır. Kendi kendinizi motive etmiş, gecenin bir yarısı olsa da fikrinizi hayata geçirmek için masa başında çalışıyorsunuz. Arkadan bir ses: “Gece gece icat çıkarma yat uyu” diyerek homurdanıyor. Sessizlik bozulmuş, bütün hevesiniz kaçmıştır artık. Enflasyon muhasebesinin “Devam Eden” Ar-Ge/Tasarım projelerine yaptığı da işte bunun gibidir.

Teşbihde hata olmasın, bu makalemizde de enflasyon muhasebesinin devam eden Ar-Ge/Tasarım projeleri üzerindeki hevesi kaçıran, motivasyonu düşüren o homurtusunu ele alacağız.

Ar-Ge/Tasarım Projelerine İlişkin Harcama Türleri Nelerdir?

5746 Sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun’a baktığımızda, Ar-Ge/Tasarım projelerinin harcama kalemleri;

*İlk Madde Malzemeden,

*Amortismanlardan,

*Personel Ücret Giderlerinden

*Dışarıdan Sağlanan Fayda Ve Hizmetlerden,

*Genel Giderler

*Vergi, Resim ve Harçlardan oluşmaktadır.

Ar-Ge/Tasarım Projelerine Kanun Hangi Destekleri Sağlıyor?

İnovatif fikirlerin ortaya çıkması için sosyal ortamın buna uygun olması gerektiği gibi inovasyona yönelik faaliyetlerin de mali boyutlarıyla desteklenmesi büyük bir öneme sahiptir. Bu çerçevede, bu faaliyetleri yürütenlere 5746 sayılı Kanun, Ar-Ge/Tasarım indirimi, Gelir Vergisi Stopajı desteği, Damga Vergisi muafiyeti, SGK İşveren Hissesi desteği gibi hatrı sayılır destek ve teşvikler sunmaktadır. Tabi bu destekler ister istemez bu faaliyetleri yürütenler için çok önemli hale gelmekte ve inovasyonu sürdürülebilir kılmaktadır.

Bu destek unsurlarından Ar-Ge/Tasarım indirimi başlı başına önemli bir teşvik. 10 Milyon TL’lik fiilen indirilebilir harcama yaptınız. Yapmış olduğunuz harcamanın %100’ünü vergi matrahından indirim konusu yapabiliyorsunuz. Bu haliyle inovasyonun üzerindeki vergi yükünü hafiflettiği için önemli bir indirim mekanizması diyebiliriz.

Destek Unsurlarından Ar-Ge/Tasarım İndirimine Bir Bakalım mı?

5746 sayılı Kanun’un 3’ü maddesinde “…gerçekleştirilen Ar-Ge ve yenilik harcamalarının tamamı ile … gerçekleştirilen münhasıran tasarım harcamalarının tamamı …indirim konusu yapılır.” ibaresi yer almaktadır. Dolayısıyla, Ar-Ge/Tasarım indirimine konu harcamalar fiilen yapılan harcamaları kapsamaktadır. Fiilen yapılan harcamalar gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde “İNDİRİM” olarak dikkate alınır.  

Devam Eden Ar-Ge/Tasarım Projelerinin Enflasyon Muhasebesi Karşısındaki Özellikli Durumu Nedir?

Enflasyon muhasebesi parasal olmayan kıymetlerin düzeltmesini esas almakta olup bu kapsamda değerlendirilen kıymetler düzeltmeye tabi tutulmaktadır. Devam eden projelere ilişkin yapılan ve proje tamamlanıncaya kadar aktifleştirilen harcamalar da enflasyon muhasebesi uygulamasında parasal olmayan aktif bilanço değeridir. Bu nedenle aktifleştirilen harcamalar, enflasyon düzeltmesi uygulamasında gelir doğuran bir etki yaratır. Ancak, devam eden projelerin harcamaları aktifleştirilse de tamamlanmadıkları için amortisman yoluyla itfa edilemezler. İtfa edilemedikleri için de amortisman gideri oluşturmazlar.

Diğer taraftan, VUK Mük. 298/A’da ve alt düzenlemelerde matrahın tespitinde “İNDİRİM” unsurlarının düzeltilmiş değerle dikkate alınacağına dair herhangi bir düzenleme ya da açıklama bulunmamaktadır. Dolayısıyla, harcamaları aktifleştirilen devam eden projelerin düzeltmesinden doğan enflasyon farkı diğer tabirle geliri, gelir veya kurumlar vergisi yükü yaratırken Ar-Ge/Tasarım harcamasının indirime konu edilebilecek tutarında herhangi bir değişim olmamaktadır.

Sonuç olarak, 5746 sayılı Kanun, şirketlerin inovasyon iştahını sürdürülebilir kılmak ve bu haliyle teşvik etmeyi amaçlarken enflasyon muhasebesi devam eden projelerde indirime konu edilecek tutarın bir kısmını erozyona uğratır. Gelin bu durumu bir de örnekle açıklamaya çalışalım.

Örnek: Çınar A.Ş., 2024 yılı başında itibaren yeni bir Ar-Ge projesi başlatmış ve projeyi 2025 yılında bitirmeyi planlamaktadır. Aylık olarak yapılan Ar-Ge indirimine konu harcama tutarları, bu tutarların düzeltilmiş değeri ve enflasyon farkı/geliri aşağıdaki gibidir.

Aylar

Aktifleştirilen Ar-Ge Harcaması

Düzeltme Katsayısı

Düzeltilmiş Harcama Tutarı

Enflasyon Farkı/Geliri

Oca.24

                     2.000.000

 1,14747

        2.294.940

     294.940

Şub.24

                     2.000.000

 1,10613

        2.212.260

     212.260

Mar.24

                     2.000.000

 1,07085

        2.141.700

     141.700

Nis.24

                     2.000.000

 1,03361

        2.067.220

       67.220

May.24

                     2.000.000

 1,01376

        2.027.520

       27.520

Haz.24

                     2.000.000

            1

        2.000.000

              -  

TOPLAM

                   12.000.000

 

      12.743.640

     743.640

Yukarıdaki tablodan görüleceği üzere; Çınar A.Ş. Ocak-Haziran/2024 döneminde fiilen 12 Milyon TL Ar-Ge harcaması yapmıştır. Söz konusu Ar-Ge harcamaları enflasyon düzelmesi sonucunda 12.743.640-TL’ye ulaşsa da Ar-Ge indirimine konu edilebilecek tutar gerçekleşen harcamalarla sınırlı olup 12 Milyon TL’dir. Enflasyon düzeltmesinden kaynaklı ortaya çıkan 743.640-TL Ar-Ge indirimine konu edilemez. Söz konusu tutar Ar-Ge indirimine konu edilemediği gibi fiilen yararlanılan Ar-Ge indirimi tutarını da esasen (12.000.000-743.640=) 11.256.360-TL’ye düşürür.

Ez cümle, enflasyon bütün toplumsal hayatı ve iktisadi aktiviteleri olumsuz yönde etkilediği gibi inovasyon motivasyonunu da erozyona uğratmaktadır. Bu olumsuz durumun da ortadan kaldırılması büyük bir önem arz etmektedir.   

Şaban Atuçuran
Direktör
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

https://kpmgvergi.com/

- Tamamlama vizesi yapılmış olan yatırım teşvik belgeli yatırım dolayısıyla hesaplanan ancak yatırımın tamamlandığı hesap dönemine kadar (bu dönem dahil) kazanç yetersizliği nedeniyle yararlanılamayan ve sonraki döneme devreden yatırıma katkı tutarlarının endekslenmesinde, söz konusu yatırımın TAMAMLANDIĞI HESAP DÖNEMİNİ takip eden hesap dönemleri için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenecek YENİDEN DEĞERLEME ORANLARININ dikkate alınması gerekmektedir.

Geçici vergi dönemleri itibariyle de endekslenme mümkün olup, her bir geçici vergi dönemi için belirlenen yeniden değerleme oranları kullanılarak endeksleme yapılacaktır.

- Endeksleme suretiyle hesaplanan yatırıma katkı tutarlarının, teşvik belgelerinde kayıtlı yatırıma katkı tutarını aşabileceği tabiidir.

- Yatırım teşvik belgesine konu yatırım dönemi tamamlandıktan sonra, diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlar için indirimli kurumlar vergisi uygulanmayacaktır.(ÖZELGE)

Ersan KARACA
Yeminli Mali Müşavir
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

Çarşamba, 21 Ağustos 2024 08:09

Huzur Hakkı Gider Olarak Kabulü

Yönetim Kurulu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi olan ortağa yapılan huzur hakkı ödemeleri ile yemek bedeli ödemelerinin ücret olarak değerlendirilmesi ve

* Huzur hakkı ödemeleri üzerinden Gelir Vergisi tevkifatı yapılması ve kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkündür.

* Yemek kartı/çeki verilmek suretiyle sağlanan menfaatin ise yemek bedelinin çalışılan günler için verilmesi ve 170 TL artı KDV aşılmaması kaydıyla, Gelir Vergisi istisnasına konu edilmesi mümkündür. ( ÖZELGE)

Ersan KARACA
Yeminli Mali Müşavir
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

Yatırım teşvik belgesinin revize edilerek vergi indirim oranı ve yatırıma katkı oranı artırılmış olduğundan, bu tarihinden sonraki dönemlere ilişkin (bu tarihin içinde bulunduğu geçici vergilendirme dönemi dahil) olmak üzere verilecek Geçici ve Kurumlar Vergisi Beyannamesinde, teşvik belgesi kapsamındaki revize öncesi yapılmış olan yatırımlar için (Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca uygun görülmesi şartıyla), REVİZE EDİLMİŞ yatırıma katkı oranı esas alınarak indirimli kurumlar vergisi uygulanması mümkün bulunmaktadır. (ÖZELGE)

Ersan KARACA
Yeminli Mali Müşavir
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

7440 sayılı Kanunun 6/1 maddesi kapsamında mükellefler stoklarında bulunan ancak kayıtlarında yer almayan emtialara ilişkin yapılan bildirim sonucunda bildirilen stok tutarı Stoklar hesabına karşılık 525 KAYDA ALINAN EMTİA ÖZEL KARŞILIK HESABINA kaydedilir.

- SERMAYEYE İLAVESİ: Karşılık hesabına kaydedilen bu tutarlar sermayenin unsuru sayıldığından, söz konusu tutarların sermayeye ilave edilmesinde vergi mevzuatı yönünden bir sakınca bulunmamaktadır. ( ÖZELGE)

- ORTAKLARA DAĞITILMASI;

* 7440 sayılı Kanuna göre emtia için ayrılan karşılık, ortaklara dağıtılması veya işletmenin tasfiye edilmesi hâlinde, sermayenin unsuru sayılır ve vergilendirilmez.

* 555 Seri Nolu Vergi Usul Genel Tebliğine göre enflasyon düzeltme farkı ortaklara dağıtılırsa, bu işlemlerin yapıldığı dönemlerin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye tâbi tutulur ve kar dağıtımı tabi tutulur.

Ersan KARACA
Yeminli Mali Müşavir
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

Page 73 of 1348

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • 1 TL için 532.000 TL Fazla Vergi Ödeme Riski Sosyal içerik üreticilerinden ile Appstore, Google Play üzerinden gelir elde…
  • BORSAYA AÇILAN ŞİRKETLER AÇISINDAN EMİSYON PRİMLİ PAYLARA YÖNELİK ÖRNEK UYGULAMA EMİSYON PRİMİ TİCARİ KARA DÂHİL DEĞİLDİR. ÖZKAYNAKLAR ARASINDA 520 PAY…
  • Yatırım Teşvik Belge Kapsamında KDV İstisnası Yatırım Teşvik Belgesi Sahibi Mükellefe Belge Kapsamındaki:· Makine Ve Teçhizat İthal…
Top