Mehmet Özdoğru

Mehmet Özdoğru

Email: This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.
Pazartesi, 26 Ağustos 2024 08:41

Maliye İhtiyati Haciz Silahını Çekti

Vergi kanunlarında yapılan sıkça değişikliklerden çoğu meslek mensubumuz yakınır. Kanunlarımız adeta yamalı bohçaya dönmüştür. Özellikle son yıllarda iş öyle hale geldi ki ibare değişiklikleri bile yapılır hale geldi. Bu da çoğu zaman işleri çıkılmaz hale getirebiliyor.

Ancak, vergi mevzuatımızda yer alan iki usul kanunundan birisi olan, amme alacaklarının ne şekilde tahsil edileceğine dair usul kanunu öyle değil. Bu kanun diğerlerinin aksine, ülkede bunca değişikliğe rağmen, çok fazla değişmeden 70 yılı aşkın bir süredir ayakta kalmayı başardı.

O yüzden bu kanunda kullanılan dil günümüz Türkçesine bir hayli uzak, adeta Osmanlıca yazılmış gibi geliyor. Vergi kanunlarını anlamak zaten zordur, bir de 70 yıl önce kullanılan dille yazılmış olması anlaşılmasını iyice zorlaştırıyor. İster istemez yaptığımız açıklamalarda bu terminolojiyi kullanmak zorunda kalıyoruz.

İHTİYATİ HACİZ UYGULAMASI MÜKELLEFİ KÖŞEYE SIKIŞTIRIR

Bilindiği üzere, idarece ikmalen ve re'sen yapılan tarhiyatlarda, mükellefin dava açması durumunda tahsilata ilişkin tüm işlemler durur. Mükellef, idarenin vergi borcu iddiasına yönelik olarak ödeme yapma zorunluluğundan, dava açması durumunda kurtulur. Davayı kazanması durumunda zaten ödeme yapmaz, ancak davayı kaybederse ödeme yapmak zorunda kalır.

Fakat, bu durumun bir istisnası vardır: Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 13. maddesinde düzenlenmiş olan İhtiyati Haciz. Bu maddede 7 bent halinde sayılmış bulunan, kamu alacağının tahsilini tehlikeye düşürecek durumlar varsa, mükellefin mal varlığında ihtiyaten hacze gidilebilmektedir. Bu uygulama mükellefin ticari hayatını son derece zorlayan, hatta bazen faaliyetini bitirmesine yol açan bir uygulama olduğu için çok nadiren başvurulur.

MALİYE UYGULAMAYI YENİDEN CANLANDIRIYOR

Yukarıda bahsettiğimiz meşhur 13. maddenin 1. bendi uyarınca ihtiyati haciz uygulanabilmesi için, vergi incelemesine yetkili memurların, ilgili Kanunun 9. maddesinde belirtilen durumlar çerçevesinde bir kamu alacağının tespiti amacıyla gerekli işlemlere başlaması ve belirlenen tutar üzerinden teminat talep etmesi gerekir. Ancak, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu’nun 27/05/2022 tarihli kararı uyarınca, vergi incelemesi tamamlandıktan ve inceleme raporu vergi dairesine iletildikten sonra bu bende dayanarak ihtiyati haciz kararı alınamıyor.

13 Ağustos 2024 Tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği’nde yapılan değişiklikle; Maliye bu defa 13. maddenin 1. bendi haricinde kalan 2'den 7'ye kadar olan diğer bentlerindeki gerekçelerden herhangi birinin bulunması halinde ihtiyati haciz uygulanabileceği konusunda adım attı.

Diğer bir ifadeyle, 13. maddede ihtiyati haciz uygulayabilmek için 7 kapı vardı, Danıştay bunlardan birisini kapatmıştı, şimdi maliye 6 kapı daha var, onlardan girer ihtiyaç duyduğum durumlarda ihtiyati haczi uygularım diyor.

Biz buradan tüm ilgililere duyurmuş olalım, herkes hesabını ona göre yapsın.

Bülent Ak

Yeminli Mali Müşavir - Konsey | Vergi | Denetim | Danışmanlık

This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), bu yılın ikinci çeyreğine ait gelir ve kurum geçici vergi beyannamelerinin verilme ve ödeme sürelerinin 6 Eylül Cuma günü sonuna kadar uzatıldığını bildirdi. Uygulamadaki zorluklar nedeniyle beyanname düzenlemede yaşanan sıkışıklığın ertelemeye gerekçe oluşturması yanında, iş dünyasının enflasyon muhasebesinde karşı çıktığı konularda düzeltme yapılabileceği yorumlarına da yol açtı. Bu gelişmeler yaşanırken, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in üzerinde de büyük bir baskı oluşmuş durumda.

Mükelleflerin neredeyse tamamını etkileyen enflasyon düzeltmesi ve bir süre önce TBMM’de kabul edilerek yasalaşan seyreltilmiş vergi paketi ile ilgili, toplumun her kesimi kendi açısından bir eleştiri yöneltiyor.

İş dünyası enflasyon düzeltmesine ödeyeceği vergi miktarını artıracağının geç farkına vardığı için, gecikmeli de olsa itirazlarını yüksek sesle dile getirmeye başladı. Üstelik bunun dozunu her geçen gün artırmaya başladı.

Nitekim ikinci geçici vergi döneminde beyanname verme süreleri önce 27 Ağustos’a ardından da 6 Eylül tarihine ertelendi. Bu erteleme döneminde özellikle yatırımda kullanılan dış kaynakların vergi matrahını artırması ve gayrifaal işletmelere vergi tahakkuku ile ilgili hükümlerin enflasyon düzeltmesinde kapsam dışı bırakılması büyük olasılık olarak görünüyor. Kuşkusuz bu gelişmeler yaşanırken, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in üzerinde de büyük bir baskı oluşmuş durumda. Hatta bu baskılar o kadar arttı ki geride bıraktığımız haftada Bakan Şimşek’in istifa ettiğine ilişkin haberler sosyal medya ahalisini ciddi şekilde meşgul etti. İstifa iddialarının ikincisinde herhangi bir gerekçe gösterilmezken, ilk iddiada zenginlerden vergi alınmasına ilişkin hükümlerin paketten çıkarılmasına itiraz ettiği için istifa ettiği öne sürüldü. Her ne kadar enflasyon düzeltmesi, Bakan Şimşek’in ‘çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alacağız’ şeklinde özetlediği yeni dönem politikasıyla çelişse de Şimşek’in özellikle gayrimenkul değer artışlarıyla ilgili vergilendirmede ısrarcı olunduğu biliniyor. Doğal olarak da bu durum bazı kesimlerin işine gelmiyor.

“İstifa etmedi ancak seyreltmeden rahatsız”

Bizim edindiğimiz bilgilere göre Mehmet Şimşek, herhangi bir şekilde istifa ifadesini kullanmadı. Ancak vergi gelirinin artırılmasına yönelik hayata geçirmek istediği düzenlemeler tırpanlandıkça bundan rahatsız oldu ve rahatsızlığını açık açık dile getirdi. Ancak şunun da altını çizmek gerekir ki herhangi bir sivil toplum örgütüne bağlı olmayan ancak şu ana kadar hayata geçirilen ve Şimşek’in önümüzdeki dönemde hayata geçirileceğini duyurduğu vergi yükünü artıracak düzenlemelerden olumsuz etkilenecek kesimler çok güçlü lobi faaliyetleri yürütüyorlar.

Bu arada Mehmet Şimşek istifa iddialarına karşılık farklı iletişim tercihleri kullandı. İlk olarak ‘yalanlama’ başlığıyla bir basın açıklaması yapan Şimşek, ikinci iddianın üzerine sosyal medya üzerinden geniş bir açıklama yaptı. Mehmet Şimşek bu açıklamasında da programın başarıyla uygulandığını ifade etti.

Bir parantez de lobisi olmayan emekçiler için açmak gerekiyor. Türkiye’de sendikalılık oranı yüzde 15’lerde ve bu kadar düşük oranla zaten işçi kesiminin sesinin ne kadar güçlü çıkabileceği tartışılır. Enflasyonun sabit gelirlilerin ücretlerinde büyük tahribat yaptığı dönemde asgari ücrete yıl ortası artış yapılmaması tahribatın boyutu artırdı. Ayrıca gelir vergisi dilimleri de değişmediği için çalışanların çok büyük bölümü yılın ilk çeyreğinden sonra daha fazla vergi vermek zorunda kaldı. Özel sektörün bir kısmı işvereniyle net gelir üzerinden anlaşsa da bu durumda işveren çalışanı için ödediği vergi arttığı için, maaşa yapacağı zam oranını belirlerken daha dikkatli davranıyor.

Sendikaların emekçilerin haklarını savunmak için eylem yapmaları kadar doğal olan bir şey yok. Ancak bu eylemin iş işten geçtikten sonra yapılması, çalışan kesim üzerinde büyük rahatsızlık yaratıyor.

https://www.ekonomim.com/ekonomi/beyan-suresine-erteleme-duzeltme-umudunu-artirdi-haberi-762792

Dünyadaki konsolidasyon gibi Türki­ye’de de servet dağılımı ve gelir da­ğılımı çok konsantre hale geldi.

Vergilendirilmiş gelirlerin tasarru­fu serveti oluşturuyorsa, bu servet gru­bu en az uğraşılması gereken ya da ver­gileme gündemine en son gelecek grubu oluşturmalı.

Tamamen vergi dışı gelirler, vergi dı­şı biriktirilmiş servetler ilk hedef olmalı.

Yolsuzluk, kara para gelirleri de suçla mücadele kapsamında ele alınması gere­ken, vergiden ziyade polisin alanına gi­ren ve müsadere ile bitmesi gereken bir alan.

Kamu bankalarından verilen özellikle büyük ölçekli -ucuz kredilerin peşine ne kadar ciddi düşülüyor? Devlet alacakla­rının peşine ne ölçüde ciddi düşülüyor? Belediyeler, her türlü oda, birlik dahil kamu harcamalarında ne derece ciddi kı­sıntı yapılıyor?

Bu üç grup içindeki oyuncular diğer gruplamalar kapsamında da faaliyet gös­terebilmektedir. Velhasıl saf, sadece bir grup içinde tanımlanabilecek şekilde fa­aliyet gösteren mükellef çok olmayabilir.

Önceki yazımda vergi idaresindeki ka­yıtlardan ziyade dış göstergelerden hare­ketle incelemeler yapılmalı demiştim.

Vergi incelemesine başlamak için dış göstergeler neler olabilir?

1- İhbar ikramiyeleri artırılmalı ve ih­barcılara tam koruma sağlanmalıdır.

2- Borsadaki büyük-profesyonel-spekü­latif-sürekli-hacimli oyuncular vergi veriyor mu?

3-Çapraz kontrol sistemleri kurulmalı. Tüm kamu kurum ve kuruluşlarında­ki işlemlerde, mahkemelerde, her türlü davanın mali yönü Mali İdareye bildiril­meli, vergisel değerlendirme yapılmalı.

4-Bütün büyük ölçekli anlaşmalar, bir­leşme ve satın almaların mali yönü gözden geçirilmeli.

5-Uluslararası grupların muhasebe po­litikaları gereği audit raporlarında ayırdığı karşılıklar sorgulanmalı. Vergi incelemeleri sırasında denetim raporla­rı (bireysel-konsolide-transfer fiyatla­ması: Yerel-merkezi) da gözden geçiril­meli, şirketin denetçisi ve müşaviri ile de görüşülmeli.

6-Mali konulardaki arabuluculuk söz­leşmeleri de tarafların vergi dairele­rine gönderilmesi hususu irdelenebilir.

7- Birçok ülkede olduğu gibi avukat ve müşavirlere vergi yapılanması ko­nusunda verdikleri görüşleri Mali İdare ile paylaşmaları zorunluluğu getirilme­si hususu en azından masaya yatırılmalı.

8-Türkiye’nin gayrimenkul, menkul kıymet(hisse) zenginleri ve zengin­liklerin kaynağı araştırılmalı.

9-Uçak-helikopter-büyük yat sahipleri; özel uçak-helikopter-yat kiralayan­lar.

10- Lüks-ultra lüks site veya mekan­ları kiralayanlar/satın alanlar, ya­lı vb pahalı ikametgah alan veya kirala­yanlar.

11-Her türlü para, kıymetli maden, kıymetli kağıt, kripto işlemler, ba­his işlemleri yakından izlenmelidir.

12- Beş yıldızlı otellerin-tatil köyleri­nin müdavimleri.

13-Büyük ölçekli restoran, otel, eğ­lence yeri faturaları.

14- Büyük tazminat-nafaka talepli bo­şanma işlemleri.

15- Tartışmalı, büyük ölçekli veraset işlemleri.

16-Ortaklar arası davaların-iddiala­rın mali yönü.

17-Kovuşturmaya yer olmadığı kara­rı verilse bile mali yönü olan ön so­ruşturma ve kovuşturmalar.

18-Sosyal medya ve basın sadece ma­gazin yönüyle değil, seslendirilen mali iddialar yönüyle de izlenmeli ve in­celenmelidir.

19-Türk Şirketlerinin ve vatandaş­larının yurt dışı iştirakleri, işleri, ortak olduğu şirketler, diğer ülkelerdeki gayrimenkulleri, menkulleri.

20-Kredi kartı harcamaları-harcama limitleri belli tutarı aşanlar.

Zeki GÜNDÜZ

This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

https://www.dunya.com/kose-yazisi/maliye-buyuk-bosanma-miras-davalarini-izlemeli-mi-2/743210

Maliye vergi gelirlerimizi riske atacak gelişmeleri doğru değerlendirmeli, enflasyon düzeltmesinin vergi ile bağlantısını koparmalıdır. Vergi gelirleri azalırsa bunun izahını yapamazlar. 2026 ve sonraki yıllarda süreç tersine dönebilir, ancak o zaman da geç kalınmış olabilir

Değerli okurlar, son dönemlerin en tartışmalı konusu enflasyon düzeltmesi ile ilgili yeni bir uzatma geldi. Tartışmalar bitmiyor!

Bu konuda mükelleflerin ve meslek mensuplarının dile getirdiği iki talep var. Birincisi, geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yaptırılmaması; ikincisi ise enflasyon düzeltmesinin haksız vergilemeye sebebiyet vermesi nedeniyle vergisel etkisinin kaldırılması.

Birinci talebin muhatabı Maliye, çünkü geçici vergide enflasyon düzeltmesi yaptırmamaya Maliye yetkili. İkinci talebin muhatabı ise Meclis, çünkü bunun için yasal düzenleme gerekiyor. Her ne kadar ikinci talebin muhatabı Meclis olsa da kanunlaşma sürecinde Maliyenin etkisini göz ardı edemeyiz. Yani bu talebin de karşılanması Maliyenin ikna edilmesine bağlı.

Maliye enflasyon düzeltmesinden ciddi vergi tahsilatı beklediği için bu iki talebe de sıcak bakmıyor.

Nitekim geçici vergi dönmelerinde enflasyon düzeltmesi yapılmaması yönündeki yoğun talep ve baskıya rağmen geri adım atmadı. Sadece kinci dönem geçici vergi beyannamelerinin verilme süresini uzattı.

19 Ağustos 2024 Pazartesi günü sona erecek olan 2024 yılı ikinci geçici vergi dönemine ilişkin beyanname verme süresini, 7 Ağustos 2024 tarihli 171 sayılı Vergi Usul Kanunu (VUK) Sirküleriyle 27 Ağustos 2024 Salı günü sonuna kadar uzatmıştı.

Aynı gün yaptığı basın açıklamasında, bu uzatmanın gerekçesi olarak, ikinci geçici vergi dönemine ilişkin bilançoların enflasyon düzeltmesine tabi tutulacak olması nedeniyle mükellefler ve meslek kuruluşlarından gelen talepleri göstermişti.

Daha önceki uzatmalarda hiç basın açıklaması yapmayan Maliye, bu basın açıklamasında uzun uzun gelişmeleri aktarmış ve 2024 yılı ikinci geçici vergi dönemi ve izleyen geçici vergi dönemleri için geçici vergide enflasyon düzeltmesi yapılmaması yönünde yetki kullanmayacağını ima etmişti.

Özetle, şartların sağlandığı dönemlerde geçici vergide enflasyon düzeltmesi yapılması yönünde sağlam durmuştu.

Bu açıklamada dikkatimizi çeken önemli bir ifade yer almaktaydı. Maliye, mükelleflere kolaylık sağlanması amacıyla “son kez” geçici vergi beyanname verme sürelerinin 27 Ağustos 2024 Salı günü sonuna kadar uzatıldığını belirtmekteydi.

Son kez” ifadesinin, 2024 yılı ikinci geçici vergi dönemi beyannameleri ile sınırlı olduğunu yorumlamıştık. Çünkü bundan sonraki geçici vergi beyannamelerinin hiç uzatılmaması düşünülemez. Özellikle bayram, Ramazan, mücbir sebep gibi durumlarda uzatma kaçınılmaz bir şekilde gündeme geliyor.

Ancak geçici vergide uzatma süresinin, Temmuz/2024 ayına ilişkin KDV ve muhtasar beyannameler gibi beyannamelerin bir gün sonrasına denk gelmesi bu defa yine iki uzatma taleplerini gündeme getirdi.

Bazı mükellef ve meslek mensupları KDV ve muhtasar gibi yükümlülüklerin uzatılmasını isterken, bazıları ise enflasyon düzeltmesi nedeniyle geçici vergi beyannamelerinin bir kez daha uzatılmasını istedi. Bu iki uzatmayı da isteyenler oldu tabii ki…

Hatta bu vesileyle enflasyon düzeltmesi ile ilgili, yazının girişinde ifade etmeye çalıştığım düzeltmenin vergisel sonuç yaratmaması yönündeki talepler bir kez daha gündeme getirildi. Bunda iş insanlarının enflasyon düzeltmesini geç de olsa idrak etmelerinin rolü var sanırım.

Maliyeyi bu konuda fazla suçlayamıyorum, çünkü enflasyon düzeltmesini neredeyse tüm işveren örgütleri son birkaç aya kadar şiddetli bir şekilde desteklediler. Basiretli bir tüccardan beklenen davranışın aksine. Son birkaç haftada basına yansıyan açıklamalar konuyu nihayet anladıklarını gösteriyor!

Meslek mensuplarını da müşterilerini yeterince bilgilendirmemeleri nedeniyle eleştiriyorum. Kişisel görüşleri ne olursa olsun meslek mensuplarının profesyonel yaklaşımı, uygulamadan müşterilerinin nasıl etkileneceği konusunda kendilerini uyarmalarıdır.

Açıkça görüyoruz ki, enflasyon düzeltmesi konusunda hepimiz sınıfta kaldık!

Neyse, konumuza geri dönelim.

İşte bu tartışmalar yaşanırken Maliye geçici vergiyi bir kez daha uzattı.  23 Ağustos 2024 tarihli VUK Sirküleri ile ikinci dönem Geçici Vergi Beyannamelerinin verilme süreleri ile bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödeme sürelerini 6 Eylül 2024 Cuma günü sonuna kadar uzattığını duyurdu.

Söz konusu uzatma, ilgili geçici vergi dönemi itibarıyla beyanname verme tarihi 27 Ağustos 2024 günü sonu olan özel hesap dönemine tabi mükellefleri de kapsayacak.

Uzatmayı nasıl okumak gerekir?

* Öncelikle Maliye de Türkiye de olduğunu görmüş oldu. Maliye gibi deneyimli kadrolar “son kez” gibi iddialı ifadeleri sanırım bundan sonra kullanmazlar. Çünkü yaşanan gelişmeler geri adım atmaları ile sonuçlanabilir.

* Bu uzatma, geçici vergide düzeltme yapılmaması ve enflasyon düzeltmesini vergisel açıdan kaldırma yönündeki görüş sahiplerini çok umutlandırdı.

* KDV ve muhtasar beyannameler gibi periyodik beyannameler yerine geçici vergi beyanname verme ve ödeme sürelerinin uzatılması, Maliyenin de enflasyon düzeltmesi nedeniyle geçici vergide önemli bir tahsilat artışı beklentisinin zayıfladığını gösteriyor. Demek ki Maliye de KDV ve stopajların geç ödenmesini göze alamadı. Belirsiz bir tahsilat artışı

* Kişisel görüşüm, enflasyon düzeltmesi ile 2024 yılı kurum kazançlarının artacağı yönünde, ancak bunun 2024 yılı vergi tahsilatına aynı oranda yansımayacağını düşünüyorum. Bunu açalım, ülkemizde yatırımlarını borçla finanse edenlerin yüksek ve özkaynakların düşük olmasını dikkate alarak, enflasyon düzeltmesinin genel olarak vergi mükelleflerini olumsuz etkilemesi beklenmelidir. Yani borçlu ve zararlı ve hatta hiçbir faaliyeti olmayan mükelleflerde enflasyon kazancı çıkması enflasyon düzeltmesi tekniğinin/matematiğinin doğal bir sonucudur. 

Ancak, birkaç nedenle bunun 2024 vergi tahsilatında önemli bir artış yaratması beklenmemelidir. Çünkü, borçlu ve özkaynakları düşük şirketlerin ciddi geçmiş yıl ve cari dönem ticari zararları vardır. Bu durumdaki şirketlerin yatırımları nedeniyle devreden ciddi katkı payı tutarları söz konusudur. Başka vergi kalkanlarını belirtmeme gerek yok sanırım. Dolayısıyla bu mükelleflerde 2024 yılında hesaplanan enflasyon kazançları ödenecek vergiye dönüşmeyebilir.

Oysa özkaynakları yüksek ve vergiye uyumlu mükelleflerde uygulama çok ciddi miktarlarda enflasyon zararı yaratacaktır. Bu mükelleflerde ödenecek verginin kesinlikle azalacağını söylemek için kâhin olmaya gerek yok.

Üstelik enflasyon kazancı çıkan mükelleflerde vergiye uyum düşük olduğu için bunların hesaplanan enflasyon kazançlarını çeşitli yollarla beyan konu etmemeleri de yüksek bir olasılıktır.

Bu yazı için son sözlerim…

Maliye vergi gelirlerimizi riske atacak gelişmeleri doğru değerlendirmeli, enflasyon düzeltmesinin vergi ile bağlantısını koparmalıdır. Vergi gelirleri azalırsa bunun izahını yapamazlar.

2026 ve sonraki yıllarda süreç tersine dönebilir, ancak o zaman da geç kalınmış olabilir.  Erdoğan Sağlam YMM

https://t24.com.tr/yazarlar/erdogan-saglam/enflasyon-duzeltmesi-ile-ilgili-tartismalar-bitmiyor,46129

 

 

1- Endekslemeden Yararlanmak İçin Tamamlama Vizesi İçin Başvuru Şart:

Tamamlama vizesi yapılması için ilgili bakanlığa yapılan başvurunun yapıldığı yılı izleyen yıldan itibaren yatırım teşvik belgeli yatırımlar kapsamında hesaplanan ancak yatırımın tamamlandığı hesap dönemine kadar (bu dönem dahil) kazanç yetersizliği nedeniyle yararlanılamayan ve sonraki döneme devreden yatırıma katkı tutarlarının endekslenebilecektir.

2- Geçici Vergi Dönemleri İçinde Yatırıma Katkı Tutarları Yeniden Değerlemeye Tabi Tutulabilir:
Geçici vergi dönemlerinde yatırımın tamamlandığı (tamamlama vizesi için başvurunun yapıldığı) hesap dönemini takip eden hesap dönemleri için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenecek yeniden değerleme oranlarının dikkate alınarak endeksleme mümkündür. Örneğin, 2023 yılında tamamlama vizesi için başvuruda bulunulmuşsa 2024 yılının ilk geçici vergi döneminde 2023 yılından devreden yatırıma katkı tutarı 2024 yılı geçici vergi dönemleri için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak indirimli kurumlar vergisinin hesabında dikkate alınabilecektir.

3- Endeksleme suretiyle hesaplanan yatırıma katkı tutarları, teşvik belgelerinde kayıtlı yatırıma katkı tutarını aşmanıza neden olabilecektir. Diğer değişle, yararlanacağınız yatırıma katkı tutarı yatırım teşvik belgesinde yer alan yatırıma katkı tutarına yatırıma katkı oranının uygulanması suretiyle bulunacak tutarla sınırlı değildir. Endekslemeyle yararlanabileceğiniz yatırıma katkı tutarı artabilir, hatta yatırıma katkı tutarından fazla endekslemeden kaynaklı yatırıma katkı tutarı hakkı elde edebilirsiniz. Örneğin yatırım teşvik belgenize istinaden hak kazandığımız yatırıma katkı tutarı 50.000.000,00 TL olabilir. Ancak endeksleme dolasıyla bu yatırıma katkı tutarı 75.000.000,00 TL'ye ulaşabilir. Hatta endekslemeden kaynaklı hak kazandığınız yatırama katkı tutarları, yatırım teşvik belgesinde yer alan yatırıma katkı tutarını fazlasıyla da aşabilir. Endişelenmeyin! Matematik bu nereye varacağı belli olmaz.

4- Yatırım teşvik belgesine konu yatırım dönemi tamamlandıktan sonra, o teşvik belgesi ile ilgili yatırım döneminde kullanılmayan yatırıma katkı tutarları sadece bu yatırımdan elde edilen kazançlara uygulanabilir. İşletme döneminde yatırım tamamlandıktan sonra diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlar için indirimli kurumlar vergisi uygulanması söz konusu olmaz. Örneğin işletme döneminde yatırımdan kazanç elde etmemiş olabilirsiniz ancak diğer faaliyetleriniz nedeniyle KV matrahınız olabilir. Bu durumda işletme döneminde yararlanmanız gereken yatırıma katkı tutarından sadece bu yatırımla ilgili kazancınıza indirimli kurumlar vergisinden faydalanabilirsiniz. Kazanç yoksa diğer faaliyetlere gidemezsiniz. Bu açıkladığımız husus sadece işletme dönemi için geçerlidir. Yatırım döneminde diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlara indirimli kurumlar vergisinden faydalanmanıza engel bir durum yoktur.

Linkedin paylaşımından alıntı yapılmıştır.

2 Ağustos 2024 tarih 32620 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “7524 sayılı Vergi Kanunları İle Bazı Kanunlarda Ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile, 2 Ağustos 2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere; vergi ziyaı cezası, usulsüzlük cezası ve özel usulsüzlük cezalarında yapılan değişiklikler ile değişiklik öncesi tutar ve oranları aşağıda tablolar halinde ayrı ayrı hazırlanmıştır.

VUK’NUN 341, 343 ve 344. MADDELERİNE GÖRE KESİLECEK VERGİ ZİYAI CEZASI

Vergi Ziyaı Cezasının Şekli

Oranı

Uzlaşma Kapsamında Olup Olmadığı

1- Vergi Ziyaı Cezası (Genel)

1 Kat

Kapsamda

2- Vergi İncelemesine Başlanılmasından Veya Takdir Komisyonuna Sevk Edilmesinden Sonra Verilenler Hariç Olmak Üzere,  Kanuni  Süresi  Geçtikten  Sonra  Verilen  Vergi

Beyannameleri Üzerine Kesilen Vergi Ziyaı Cezaları

1/2 Kat (%50)

Kapsamda

3- Vergi Ziyaına 359 uncu Maddede Yazılı Fiillerle Sebebiyet Verilmesi Halinde

3 Kat

Kapsamda Değil

4- Vergi Ziayına 359 uncu Maddede Yazılı Fiillerle Sebebiyet Verenlere İştirak Edilmesi Durumunda

1 Kat

Kapsamda

2.8.2024 Tarihinden İtibaren Geçerli Olmak Üzere; Vergi Kanunlarına Göre Mükellefiyet Tesis Ettirilmesi Gerektiği Halde Bu Zorunluluğa Uyulmaksızın Vergi Dairesinin Ittılaı Dışında Ticari, Zirai Veya Mesleki Faaliyette Bulunmak Suretiyle Vergi Ziyaına Sebebiyet Verilmesi Durumunda, Kesilecek Vergi

Ziyaı Cezası Yukarıda Yer Verilen Oranlar %50 Artırılarak Uygulanır.

En Az Vergi Ziyaı Cezası: Damga vergisi ve damga resmi dolayısı ile kesilecek vergi cezaları, vergi ve resme tabi her varaka, senet ve ilan için 1.1.2024'den itibaren 87 TL liradan az olmaz. Diğer vergilerde her vergi için 1.1.2024'den itibaren 170 TL liraya baliğ olmayan cezalar kesilmez.

VUK’NUN 352. MADDESİNE GÖRE KESİLECEK USULSÜZLÜK CEZALARI

 

 

MÜKELLEF GRUPLARI

Birinci Derece Usulsüzlük

İkinci Derece Usulsüzlük

1.1.2024-

1.8.2024

Tarihleri Arası (TL)

2.8.2024

Tarihinden İtibaren (TL)

1.1.2024-1.8.2024

Tarihleri Arası (TL)

2.8.2024

Tarihinden İtibaren (TL)

1- Sermaye Şirketleri

1.100.-

20.000.-

580.-

10.000.-

2- Sermaye Şirketleri Dışında Kalan Birinci Sınıf Tüccarlar ve

Serbest Meslek Erbabı

 

660.-

 

10.000.-

 

330.-

 

5.000.-

3- İkinci Sınıf Tüccarlar

330.-

5.000.-

150.-

3.500.-

4- Yukarıdakiler Dışında Kalıp Beyanname     Usulüyle      Gelir

Vergisine Tabi Olanlar

 

150.-

 

3.500.-

 

87.-

 

2.250.-

5- Kazancı Basit Usulde Tespit

Edilenler

87.-

2.250.-

40.-

1.500.-

6- Gelir Vergisinden Muaf Esnaf

40.-

1.500.-

23.-

1.000.-

VUK'NUN 353. MADDESİNE GÖRE KESİLECEK ÖZEL USULSÜZLÜK CEZALARI

 

 Madde

 

 Özel Usulsüzlük Gerektiren Fiil Türü

1.1.2024 - 1.8.2024

Tarihleri Arası

2.8.2024 Tarihinden İtibaren

 

 

 

 

 

 

 

 

 

353/1                                      

 

 

 

Fatura, Gider Pusulası, Müstahsil Makbuzu, Serbest Meslek Makbuzu Verilmemesi / Alınmaması

 

 

3.400.-TL

1.Tespit - 10.000.-TL

2.Tespit - 20.000.- TL

3.Tespit - 30.000.- TL

4.Tespit - 40.000.- TL

5.Tespit - 50.000.- TL

6. Ve Sonraki Tespitler İçin - 100.000.- TL

Bir Takvim Yılı İçinde Her Bir Belge Nev'ine İlişkin Olarak Kesilecek Toplam Ceza Tutarı

1.700.000.-TL

10.000.000.-TL

 

Yukarıdaki belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların her birine, her bir belge için (7524 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle değişen ibare Yürürlük; 02.08.2024) bir takvim yılı içinde ilk tespitte 10.000 Türk lirasından, sonraki tespitlerde yukarıda belirtilen tutarlardan az olmamak üzere bu belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının %10'u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilir.

 

 

 

 

 

 

 

353/2

 

Perakende Satış Fişi, ÖKC Fişi, Giriş ve Yolcu Taşıma Bileti, Sevk İrsaliyesi, Taşıma İrsaliyesi, Yolcu Listesi, Günlük Müşteri Listesi ile Maliye Bakanlığınca Düzenleme Zorunluluğu             Getirilen Belgelerin Düzenlenmemesi, Kullanılmaması Veya Bulundurulmaması

 

3.400.-TL

1.Tespit - 10.000.-TL

2.Tespit - 20.000.- TL

3.Tespit - 30.000.- TL

4.Tespit - 40.000.- TL

5.Tespit - 50.000.- TL

6. Ve Sonraki Tespitler İçin - 100.000.- TL

Her Bir Belge Nev'ine İlişkin Olarak Her Bir Tespit İçin Azami Ceza Tutarı

170.000.-TL

1.000.000.-TL

Her Bir Belge Nev'ine İlişkin Bir Takvim Yılı İçinde Kesilebilecek Azami Ceza Tutarı

1.700.000.-TL

10.000.000.-TL

 

 

 

 

 353/3

 

232 nci Maddenin Birinci Fıkrasının 1 ila 5 Numaralı Bentlerinde Sayılanlar Dışında Kalan Kişilerin Fatura, Gider Pusulası, Müstahsil Makbuzu, Serbest Meslek Makbuzu, Perakende Satış Fişi, Ödeme Kaydedici Cihaz Fişi ve Giriş ve Yolcu Taşıma Biletlerini

Almadıklarının Tespit Edilmesi Halinde

680.-TL (Bu maddenin 2 numaralı bendinde belirtilencezanın beşte biri )

 

 

 

5.000.-TL

Bir Takvim Yılı İçinde Kesilebilecek Azami Ceza Tutarı

 

50.000.-TL

İdarenin bilgisine girmeden önce belgenin düzenlenmesi gereken tarihi takip eden beş iş

günü içerisinde belgenin düzenlenmediğinin idareye bildirilmesi durumunda, bunlar adına özel usulsüzlük cezası kesilmez.

353/4                                                              

Günlük Kasa Kefteri, Günlük Perakende Satış ve Hasılat Defteri ile Maliye Bakanlığınca Tutulma ve Günü Gününe Kayıt Edilme Mecburiyeti Getirilen Defterlerin; İşyerinde Bulundurulmaması, Bu Defterlere Yazılması Gereken İşlemlerin Günü Gününe Deftere Kayıt Edilmemesi Veya Yoklama ve İncelemeye Yetkili Olanlara İstendiğinde İbraz Edilmemesi Halleri ile Vergi Kanunlarının Uygulanması Bakımından Levha Bulundurma Veya Asma Zorunluluğu Bulunan Mükelleflerin Bu Zorunluluğa Uymamaları

Halinde Her Tespit İçin

1.700.-TL

1.700.-TL

353/6                                           

Bu Kanuna göre belirlenen muhasebe standartlarına, tek düzen hesap planına ve mali tablolara ilişkin usul ve esaslar ile muhasebeye yönelik bilgisayar programlarının üretilmesine ve kullanılmasına ilişkin kural ve standartlara uymayanlara

40.000.-TL

65.000.-TL

 

 

353/7

 

Kamu Kurum ve Kuruluşları İle Gerçek Ve Tüzel Kişilerce Yapılacak İşlemlerde Kullanılma Zorunluluğu Getirilen Vergi Numarasını Kullanmaksızın İşlem Yapanlara

Her Bir İşlem İçin

 

 

2.000.-TL

 

 

2.000.-TL

 

 

 

 

 

 

 

 

 

353/8

 

Belge Basımı İle İlgili Bildirim Görevimi Belirlenen Sürede Yapmayan Veya Eksik Ya Da

Hatalı Yapan Matbaa İşletmelerine

 

6.600.-TL

 

6.600.-TL

 

Getirilen Bildirim Görevinin Belirlenen Sürede Yerine Getirilmemesi Durumu ile Bildirimin Eksik Veya Hatalı Yapılması Durumunda Kesilmesi Gereken Özel Usulsüzlük Cezası, Bildirimin Belirlenen Sürenin Sonundan Başlayarak 30 Gün İçinde Yapılması Ya da Eksik Veya Hatalı Yapılan Bildirimin Aynı Süre İçerisinde Tamamlanması Veya Düzeltilmesi  Durumunda  1/2  Oranında Uygulanır

3.300.-TL

3.300.-TL

 Bir Takvim Yılı İçinde Kesilebilecek Azami Ceza Tutarı

 

1.300.000.-TL

 

1.300.000.-TL

353/9

4358 sayılı Kanun uyarınca işlemlerinde vergi kimlik numarası kullanma zorunluluğu getirilen kurum ve kuruluşlardan yaptıkları işlemlere ilişkin bildirimleri Maliye Bakanlığının belirleyeceği standartlarda, araçlarla (yazı, manyetik ortam, disket, mikrofilm, mikro fiş gibi) ve zamanlarda yerine getirmeyenlere

8.700.-TL

8.700.-TL

 

353/10                  

VUK'nun 127 nci maddesinin (d) bendi uyarınca Maliye Bakanlığının özel işaretli görevlisinin ikazına rağmen durmayan aracın sahibi adına

 6.600.-TL

 15.000.-

 

 

 

 

 

 

353/11

 

VUK'nun Mükerrer 227 nci Maddesi Uyarınca Tasdik Kapsamına Alınan Konularda Yeminli Mali Müşavir Tasdik Raporunun Aynı Maddenin Üçüncü Fıkrasının Birinci Cümlesinde Belirtilen Sürede İbraz Edilmemesi Durumunda,  Tasdik  Raporu  İbraz  Şartı

Getirilen Mükellef Adına

230.000.-TL

230.000.-TL

Üst Sınır

2.300.000.-TL

2.300.000.-TL

Yararlanılması YMM Tasdik Raporunun İbrazı Şartına Bağlanan İstisna Tutarın %5'i Nispetinde (yukarıda belirlenen tutardan az olmamak ve üst sınırı aşmamak şartıyla) Özel Usulsüzlük Cezası Kesilir.

VUK’NUN MÜK. 355. MADDESİNE GÖRE KESİLECEK ÖZEL USULSÜZLÜK CEZALARI

Sıra                  

Özel Usulsüzlük Cezası Gerektiren Filler

1/1/2024-1/8/2024

Arası

2/8/2024 Tarihinden İtibaren

 

VUK'nun 86, 148, 149, 150, Mükerrer 242, 256 ve 257 nci Maddelerinde Yer Alan

 

Zorunluluklar ile Mükerrer 257 nci Maddesi ve Gelir Vergisi Kanununun 98/A Maddesi

 

Uyarınca Getirilen (Bilgi vermekten çekinenler) Zorunluluklara Uymayan (Kamu idare ve

 

müesseselerinde bilgi verme görevini yerine getirmeyen yöneticiler dahil);

 

1.Birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı hakkında

11.800.-TL

20.000.-TL

 1

2. İkinci sınıf tüccarlar, defter tutan çiftçiler ile kazancı basit usulde tespit edilenler hakkında

5.800.-TL

10.000.-TL

 

3. Yukarıdaki bentlerde yazılı bulunanlar dışında kalanlar hakkında

3.000.-TL

5.000.-TL

 

Elektronik ortamda beyanname verilmesi mecburiyetine uyulmaması halinde kesilmesi

 

gereken özel usûlsüzlük cezası, beyannamenin kanuni süresinin sonundan başlayarak

 

elektronik ortamda 30 gün içinde verilmesi halinde 1/10 oranında, bu sürenin dolmasını

 

takip eden 30 gün içinde verilmesi halinde ise 1/5 oranında uygulanır.

 

Elektronik ortamda bildirim veya form verilmesi mecburiyetine uyulmaması hâlinde kesilmesi gereken özel usulsüzlük cezası, bildirim veya formların belirlenen sürelerin sonundan başlayarak elektronik ortamda 3 gün içinde verilmesi halinde 1/10 oranında

uygulanır

Elektronik ortamda verilme zorunluluğu getirilen bildirim veya formlara ilişkin olarak süresinden sonra düzeltme amacıyla verilen bildirim ve formların, belirlenen sürelerin sonundan itibaren 10 gün içinde verilmesi halinde özel usulsüzlük cezası kesilmez, takip eden 15 gün içinde verilmesi halinde ise kesilmesi gereken özel usulsüzlük cezası 1/5 oranında uygulanır.

 

VUK'nun 107/A Maddesi İle Getirilen E-Tebligat Hükümlerine Uyulmaması

 

1.Birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı hakkında

6.900.-TL

6.900.-TL

2                                                                       

2. İkinci sınıf tüccarlar, defter tutan çiftçiler ile

3.400.-TL

3.400.-TL

 

kazancı basıt usulde tespit edilenler hakkında

   
 

3.  Yukarıdaki  bentlerde  yazılı  bulunanlar

1.800.-TL

1.800.-TL

 

dışında kalanlar hakkında

   
 

Mükerrer 257 nci maddenin birinci fıkrasının (7) numaralı bendi ile (Aracı hizmet

 

sağlayıcılarına)       getirilen zorunluluklara uymayanlar ile aynı bent kapsamında

 

bildirilmesi gereken alım, satım, kiralama, ilan ve reklama ilişkin bilgileri bildirmeyen,

 

eksik veya yanıltıcı bildirimde bulunanlara, bildirilmeyen, eksik veya yanıltıcı bildirilen

 

her bir alım, satım, kiralama, ilan ve reklama konu mal ve hizmete ilişkin bilgi ve diğer

 

yükümlülükler için

 

1.Birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı hakkında

59.000.-TL

20.000.-TL

 

 

2. İkinci sınıf tüccarlar, defter tutan çiftçiler ile

 

29.000.-TL

 

10.000.-TL

3

kazancı basıt usulde tespit edilenler hakkında

   
 

3.  Yukarıdaki  bentlerde  yazılı  bulunanlar

6.000.-TL

5.000.-TL

 

dışında kalanlar hakkında

   
 

 

Her Bir Bildirim İçin Kesilecek Ceza Üst Sınırı

 

10.000.000.-TL

 

1/1/2024-1/8/2024 Tarihleri Arasında, Mükerrer 257 nci maddenin birinci fıkrasının (7)

 

numaralı bendi ile getirilen zorunluluklara uymayanlara, (1) ve (2) numaralı bentlerde

 

yer alan özel usulsüzlük cezasının 5 katı, (3) numaralı bentte yer alan özel usulsüzlük

 

cezasının 2 katı uygulanmaktaydı. 2/8/2024 Tarihinden İtibaren Uygulanmak Üzere

 

Yukarıdaki Tutarlar Belirlenmiştir.

 

 

 

 

 

 

4                                                             

Mükerrer 257 nci Maddenin Birinci Fıkrasının(8) ve (10) Numaralı Bentleri Uyarınca Getirilen Zorunluluklara Uymayanlara,(Petrol, LPG ve Araç Ticaretine İlişkin Teminat Verme Hükümlerine Uymama)

Alt Sınır

118.000.-TL

200.000.-TL

Üst Sınır

4.400.000.-TL

10.000.000.-TL

Bir Önceki Hesap Dönemine İlişkin Brüt Satışlar Toplamına Uygulanacak Orana Göre (Yukarıda Belirtilen Alt Sınırın Altında, Üst Sınırı Aşmamak Üzere)

Binde 3

Binde 3

 

 

 

 

5

VUK'nun 152/A Maddesine Göre Uluslararası Anlaşmalar Gereğince Bilgi Değişimi Kapsamında İstenilen Bilgiler İle Mükerrer 257 nci Maddenin Birinci Fıkrasının (9) Numaralı Bendi ile Getirilen (Gerçek Faydalanıcı Bilgisine ilişkin) Zorunluluklara Uymayanlara

(1) Numaralı Bentte Yer Alan Özel Usulsüzlük Cezasının 3 Katı

 35.400.-TL (11.800X3)

 60.000.-TL (20.000X3)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

6                                       

Tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etme zorunluluğuna uymayanların her birine;

Her bir işlem için bu maddeye göre uygulanan ve aşağıda yer verilen cezalardan az olmamak üzere işleme konu tutarın

 

%.5'i

 

%.10'u

1.Birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı hakkında uygulanacak en az ceza tutarı

 

11.800.-TL

 

20.000.-TL

2. İkinci sınıf tüccarlar, defter tutan çiftçiler ile kazancı basıt usulde tespit edilenler hakkında uygulanacak en az ceza tutarı

 

5.800.-TL

 

10.000.-TL

3. Yukarıdaki bentlerde yazılı bulunanlar dışında kalanlar hakkında kesilecek en az ceza tutarı

 

3.000.-TL

 

5.000.-TL

Bir Takvim Yılı İçinde Kesilebilecek Azami Ceza Tutarı

8.700.000.-TL

20.000.000.-TL

Tevsik zorunluluğuna aykırı bir şekilde ödeme yapanların, durumu ödemeyi takip eden beş iş günü içerisinde kendiliğinden idareye bildirmesi halinde, ödemede bulunan adına bu fıkra uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilmez.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

7                                                                                        

Mal teslimi veya hizmet ifalarına ilişkin tahsilatların, banka ve benzeri finans kurumları, ödeme kuruluşları veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi aracılığıyla başkalarının adı ve/veya hesabı kullanılarak yapılması durumunda

Her bir işlem için bu maddeye göre uygulanan ve aşağıda yer verilen cezalardan az olmamak

üzere işleme konu tutarın

 

 

%.10'u

1.Birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı hakkında uygulanacak en az ceza tutarı

 

20.000.-TL

2. İkinci sınıf tüccarlar, defter tutan çiftçiler ile kazancı basit usulde tespit edilenler hakkında

uygulanacak en az ceza tutarı

 

 

10.000.-TL

3. Yukarıdaki bentlerde yazılı bulunanlar dışında kalanlar hakkında kesilecek en az ceza tutarı

 

 

5.000.-TL

Bir Takvim Yılı İçinde Kesilebilecek Azami Ceza Tutarı

 

20.000.000.-TL

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

8

5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu uyarınca izin verilen durumlar hariç olmak üzere kredi kartı, banka kartı, ön ödemeli kart, karekod, elektronik cüzdan ve benzeri ödeme araçları kullanılmak suretiyle gerçekleştirilen tahsilatların, kendi mükellefiyeti adına kayıtlı olmayan ödeme sistemleri veya cihazları aracılığıyla yapılması durumunda, tahsilatı yapan mükelleflere ve kendi adına kayıtlı olan bu sistemleri veya cihazları kullandıranlara ayrı ayrı her bir işlem için;

 

1.Birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı hakkında uygulanacak en az ceza tutarı

 

60.000.000.- TL (20.000.000X3)

 

2. İkinci sınıf tüccarlar, defter tutan çiftçiler ile

kazancı basit usulde tespit edilenler hakkında uygulanacak en az ceza tutarı

 

 

30.000.000.-TL (10.000.000X3)

3.  Yukarıdaki  bentlerde  yazılı  bulunanlar

dışında kalanlar hakkında kesilecek en az ceza tutarı

 

5.000.000.-TL

(5.000.000X3)

Bir Takvim Yılı İçinde Kesilebilecek Azami Ceza Tutarı

 

20.000.000.-TL

 

 

 

 

 

 

9                                                                             

153/A maddesinin üçüncü ve müteakip fıkraları uyarınca istenilen teminatın süresinde verilmemesi veya tamamlanmaması halinde mezkûr fıkralar kapsamında verilmesi veya tamamlanması gereken teminat tutarı kadar, teminatı vermeyenler veya tamamlamayanlar adına (Teminat tutarı, aşağıda yer verilen asgari tutardan az olmamak üzere düzenlenmiş olan sahte belge tutarının %10'u kadar olup, yine aşağıda

belirtilen azami teminat tutarını geçemez)

Asgari Teminat Tutarı

690.000.-TL

690.000.-TL

Azami Teminat Tutarı

 

10.000.000.-TL

Bu ceza hakkında, Kanunun 376 ncı maddesi ile uzlaşma hükümleri uygulanmaz.

 

 

10

ÖKC ve POS Cihazları İle İlgili Bakanlık Tarafından           Yapılan           Düzenlemelere Uymayanlara

 

200.000.-TL (20.000X10)

Bir Takvim Yılı İçinde Kesilebilecek Azami Ceza Tutarı

 

20.000.000.-TL

VUK'NUN 355. MADDESİNE GÖRE DAMGA VERGİSİNDE KESİLECEK ÖZEL USULSÜZLÜK CEZASI

 

Damga Vergisinde Özel Usulsüzlük Cezası

1.1.2024-1.8.2024

Arası

2.8.2024 Tarihinden İtibaren

Damga Vergisi ödenmemiş veya noksan ödenmiş kâğıtları, vergi ve cezası tahsil edilmeden tasdik eden veya örneklerini çıkarıp veren noterler adına her kâğıt için tahsil edilmeyen Damga Vergisi üzerinden;

Maktu Vergilerde

%.50

%.50

Nispi Vergilerde

%.10

%.10

Bu madde kapsamında kesilecek özel usulsüzlük cezaları her bir kâğıt için 40 Türk lirasından az olamaz.

https://www.bbdas.com.tr/bbdas-2024-124-7524-sayili-kanunla-vergi-ziyai-usulsuzluk-ve-ozel-usulsuzluk-cezalarinda-yapilan-degisiklikler-g-2527

25 Ağustos 2024 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 32643

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından:

MADDE 1- 20/6/2012 tarihli ve 28329 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın Uygulanmasına İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2012/1)’in 8 inci maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“e) Güneş enerjisine dayalı elektrik üretimi yatırımları kapsamında yurt dışından temin edilecek güneş paneli ve güneş paneli taşıyıcı konstrüksiyon sistemleri ile üretim süreci ingot dilimleme aşamasından veya öncesindeki bir aşamadan başlayarak yurt içinde üretilmiş güneş hücreleri kullanılmadan üretilen güneş panelleri,”

MADDE 2- Bu Tebliğ 24/8/2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3- Bu Tebliğ hükümlerini Sanayi ve Teknoloji Bakanı yürütür.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan "Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın Uygulanmasına İlişkin Tebliğ'de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ", Resmi Gazete'de yayımlandı.

Buna göre, "teşvik belgesi kapsamında değerlendirilmeyen harcamalar" kapsamına, güneş enerjisine dayalı elektrik üretimi yatırımları kapsamında yurt dışından temin edilecek güneş paneli ve güneş paneli taşıyıcı konstrüksiyon sistemlerinin yanı sıra üretim süreci ingot dilimleme aşamasından veya öncesindeki bir aşamadan başlayarak yurt içinde üretilmiş güneş hücreleri kullanılmadan yapılan güneş panelleri de alındı.

24 Ağustos 2024 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 32642

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından:

MADDE 1- 20/6/2012 tarihli ve 28329 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın Uygulanmasına İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2012/1)’in 2 nci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.

“m) İlave sigorta primi işveren hissesi desteği (İSPİH): Kararın 12 nci maddesinin on birinci fıkrası kapsamında uygulanan kadın ve/veya genç istihdamına yönelik sigorta primi işveren hissesi desteğini,”

MADDE 2- Aynı Tebliğin 8 inci maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş (f) bendinde yer alan “yurt dışından temin edilecek kanat, jeneratör ve türbinler” ibaresi “yurt dışında üretilen kanat ve kuleler” şeklinde değiştirilmiş ve aynı fıkraya aşağıdaki bent eklenmiştir.

“e) Güneş enerjisine dayalı elektrik üretimi yatırımları kapsamında yurt dışından temin edilecek güneş paneli ve güneş paneli taşıyıcı konstrüksiyon sistemleri ile üretim süreci ingot dilimleme aşamasından veya öncesindeki bir aşamadan başlamadan yurt içinde üretilen güneş hücreleri kullanılarak üretilen güneş panelleri,”

“g) Lisanssız faaliyet kapsamında ve bağlantı anlaşmasındaki sözleşme gücü ile sınırlı olmak kaydıyla rüzgâr enerjisine dayalı elektrik üretimi yatırımları kapsamında yurt dışında üretilen jeneratörler ile jeneratörü yurt dışında üretilerek temin edilen naseller.”

MADDE 3- Aynı Tebliğin 14 üncü maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“(11) İSPİH desteği yalnızca 29/6/2021 tarihi ve sonrasındaki müracaatlara istinaden düzenlenen teşvik belgeleri kapsamında uygulanır. İSPİH desteğinin uygulanabilmesi için yatırımcıların yatırım teşvik belgesinde kayıtlı sigorta primi işveren hissesi desteği uygulamasının bittiği dönemi takip eden 3 ay içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına başvurması gerekmektedir. Teşvik belgesi üzerinde Bakanlıkça ilave bir değişiklik yapılmaksızın, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından İSPİH desteği başvuru tarihindeki aya ilişkin bildirim ile birlikte destek uygulamasına başlanır; ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına yapılan başvurunun tarihi, başvuru yapılan ayın biri ile yirmisi arasında ise; söz konusu başvuru kapsamında başvuru tarihinden bir önceki aya ilişkin bildirimlerden dolayı da İSPİH desteğinden yararlanılabilir. Yatırımcılar teşvik belgelerinde belirtilen sigorta primi işveren hissesi desteği süresinin her bir yılına karşılık bir ay için, İSPİH desteğinden yararlandırıldıktan sonra uygulamaya son verilir.

(12) Teşvik belgelerinde kayıtlı sigorta primi işveren hissesi desteğinden kısmi süreli çalışma, sigortalıya ilişkin rapor, ücretsiz izin gibi eksik günler hariç olmak üzere toplam 360 gün prim ödeme süresinde faydalanmış kadın ve/veya genç (18 yaşını doldurmuş ve 26 yaşından gün almamış kişi) İSPİH desteğine konu çalışan sayısı hesaplamasında dikkate alınır. İSPİH desteğine konu çalışan sayısı belirlenirken, istihdam edilen genç için sigorta primi işveren hissesi desteğinden faydalanılan her bir ayın ilk günü 18 yaşını doldurmuş ve 26 yaşından gün almamış olması şartı aranır.

(13) İSPİH desteği, istihdam edilecek kadın ve/veya genç sigortalılar için uygulanır. İSPİH desteğinden faydalanılacak kişi sayısının hesaplanmasında esas çalışanlar ile destekten faydalanılan çalışanların aynı kişiler olması gerekmemektedir. İSPİH desteğinden faydalanılacak genç için destekten faydalanılan her bir ayın ilk günü 18 yaşını doldurmuş ve 26 yaşından gün almamış olması şartı aranmaktadır. Teşvik belgesi üzerinde kayıtlı mevcut istihdam sayısı dikkate alınmaksızın ilgili ay için İSPİH desteği uygulanır.

(14) Yararlanılan İSPİH desteği tutarı, yatırımcının faydalandığı sigorta primi işveren hissesi desteği tutarı da dahil olmak üzere teşvik belgesinde kayıtlı azami destek tutarını geçemez ve hesaplanan çalışan sayısı teşvik belgesinde kayıtlı olan ilave istihdam sayısını aşamaz. Aynı işyeri sicil numarasında birden fazla teşvik belgesi kapsamında İSPİH desteği uygulanması halinde destek uygulamasında birleştirilen belgelerdeki azami prim tutarları toplamı dikkate alınır.

(15) Aynı işyeri sicil numarasında tamamı İSPİH desteğinden yararlanabilecek belgeler olması kaydı ile uygulaması birleştirilen birden fazla teşvik belgesi kapsamında, teşvik belgelerinde belirtilen sigorta primi işveren hissesi desteği sürelerinin toplamı ve birleştirme sonucu sağlanan ilave istihdam ile hesaplanan çalışan sayısı dikkate alınarak, İSPİH desteği uygulanır. Diğer taraftan, yatırımcılar aynı işyeri sicil numarasında birleştirilen sigorta primi işveren hissesi desteği uygulamasının sona ermesini müteakip İSPİH desteğinin uygulanabilmesi için başvuruda bulunabilir.

(16) İSPİH desteğinden yararlanabilecek yatırımcılara ilişkin olarak firma adı, teşvik belgesi sayısı, işyeri sicil numarası, istihdam sayısı, vergi   dairesi, vergi   numarası, destek başlangıç dönemi ve destekten yararlanma süresine dair bilgiler Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından Bakanlığa ayda bir defa olmak üzere bildirilir.

(17) İSPİH desteği, 17/10/2016 tarihli ve 2016/9495 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Yatırımlara Proje Bazlı Devlet Yardımı Verilmesine İlişkin Karar kapsamındaki yatırımlarda uygulanmaz.”

MADDE 4- Aynı Tebliğin 15 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“(2) Sigorta primi desteği içeren teşvik belgelerinde, 14 üncü maddenin İSPİH desteğine ilişkin hükümleri sigorta primi desteği için de uygulanır.”

MADDE 5- Aynı Tebliğin EK-11’i ekteki şekilde değiştirilmiştir.

MADDE 6- Bu Tebliğin;

a) 2 nci maddesi ile 8 inci maddenin ikinci fıkrasına eklenen (g) bendi 1/1/2026 tarihinde,

b) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,

yürürlüğe girer.

MADDE 7- Bu Tebliğ hükümlerini Sanayi ve Teknoloji Bakanı yürütür.

Ekleri için tıklayınız

24 Ağustos 2024 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 32642

Adalet Bakanlığından:

Amaç ve kapsam

MADDE 1- (1) Bu Tarife, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu gereğince konkordato talep edilirken mahkeme veznesine yatırılacak olan avansın miktarı ile ödenmesine ilişkin usul ve esasları belirler.

Dayanak

MADDE 2- (1) Bu Tarife, 2004 sayılı Kanunun 285 inci maddesinin dördüncü fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.

Konkordato gider avansı

MADDE 3- (1) Talep eden, bu Tarifede gösterilen gider avansını konkordato talebinde bulunurken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Konkordato gider avansı her türlü tebligat ve posta ücretleri, bilirkişi ve konkordato komiseri ücretleri, ilan ücreti, iflas gideri ile dosyanın bölge adliye mahkemesi ve Yargıtaya gidiş dönüş ücretleri gibi giderleri kapsar.

Konkordato gider avansı miktarı

MADDE 4- (1) Talep eden;

a) Konkordato talep edilirken bildirilen alacaklı sayısının üç katı tutarında tebligat gideri,

b) Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanacak yedi adet ilan bedelinin asgari tutarı olan 1.500,00 Türk Lirası,

c) Resmî İlan Fiyat Tarifesinde belirlenen Basın-İlan Kurumu resmî ilan portalında yapılacak yedi adet ilan bedelinin asgari tutarı,

ç) İlgili kurum ve kuruluşlara yapılacak bildirim için elli adet iadeli taahhütlü posta ücreti,

d) Bir bilirkişi için Bilirkişilik Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen ücretin üç katı tutarı,

e) Mahkemece belirlenecek ücreti sonradan tamamlanmak üzere konkordato komiseri olarak görevlendirilecek kişi için asgari 2.000,00 Türk Lirası üzerinden hesaplanan, geçici mühlet süresini kapsayacak şekilde, beş aylık ücret tutarı,

f) Diğer iş ve işlemler için 1.000,00 Türk Lirası,

g) İflasa tabi olanlar yönünden 40.000,00 Türk Lirası iflas gideri,

toplamını avans olarak öder.

(2) İflasa tabi olmayan borçlular yönünden yukarıda sayılan gider avansı miktarından indirim yapılmasına mahkemece karar verilebilir.

Konkordato gider avansının iadesi

MADDE 5- (1) Gider avansının kullanılmayan kısmı hükmün kesinleşmesinden sonra talep edene iade edilir. Talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle yapılır. Hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilir.

Gider avansının ikmal ettirilmesi

MADDE 6- (1) Tarifeye göre yatırılmış gider avansının yeterli olmadığı yargılama sırasında anlaşılır ise eksik kalan kısım, 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 120 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre ikmal ettirilir.

Zaman bakımından uygulama

MADDE 7- (1) Bu Tarifedeki gider avansı, 15/3/2018 tarihinden sonra yapılan konkordato taleplerinde uygulanır ve Tarifeye göre alınması gereken gider avansının eksik olduğunun anlaşılması halinde 2004 sayılı Kanunun 285 inci maddesi yollamasıyla 6100 sayılı Kanunun 114 üncü ve 115 inci maddelerine göre işlem yapılır.

Yürürlükten kaldırılan tarife

MADDE 8- (1) 11/8/2023 tarihli ve 32276 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Konkordato Gider Avansı Tarifesi yürürlükten kaldırılmıştır.

Yürürlük

MADDE 9- (1) Bu Tarife yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

İş dünyasının tepkisine neden olan enflasyon muhasebesinde, “Orta yol” arayışı sürüyor. İki tarafı da rahatlatacak alternatifler masaya yatırılırken, iş dünyası, uygulamanın hayata geçmesi halinde iflaslar ve işten çıkarmaların yaşanabileceğine dikkat çekiyor. Konuya ilişkin etki analizleri yapılıp, alternatifler hazırlanırken, hem devlet hem de iş dünyasını rahatlatacak bir formülün gündeme gelmesi durumunda ise formülün hızla hayata geçirileceği belirtiliyor.

Vergi yasaları gereğince bu yıl uygulanması zorunlu olan, ancak iş dünyası temsilcilerinin bazı sıkıntılara neden olabileceği endişesiyle itiraz ettiği enflasyon muhasebesi tekrar masaya yatırıldı. Yapılacak çalışmalarla bu konuda orta yol bulunması hedefleniyor. Bilanço üzerinde matematiksel işlemlerle yapılan düzeltmeler ile enflasyon etkisinin ortadan kaldırılmasını amaçlayan enflasyon muhasebesi, Vergi Usul Kanunu kapsamında yasal zorunluluk haline geldi.

Sabah gazetesinde yer alan habere göre Türkiye'de en son 2002-2004 yılları arasında uygulanan enflasyon muhasebesi, 2021 yılında koşullar oluşmasına karşın yapılan bir düzenleme ile 2024 yılına ertelenmişti. Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), 2024 yılı ikinci geçici vergi döneminde enflasyon düzeltmesi yapılması gerektiği ve mükelleflere kolaylık sağlanması amacıyla son kez geçici vergi beyanname verme sürelerini 6 Eylül Cuma gün sonuna kadar uzatıldığını bildirdi.

İş dünyası karşı çıkıyor

Uygulamanın hayata geçmesi halinde özellikle ekonominin bel kemiği konumundaki KOBİ'lerin sıkıntı yaşayabileceğini düşünen iş dünyası buna karşı çıkıyor. Gerekçeler ise şu şekilde sıralanıyor: "Uygulama hayata geçerse iflaslar ve işten çıkarmalar yaşanabilir. Faaliyetten doğmayan birtakım ticari işlemlerden vergi alınacak. Stoklarınızda mal var, onları satmışsınız gibi kazanç gösterip vergi ödeyeceksiniz. Yatırım yapıyorsunuz, yatırımınız bitmemiş olsa dahi yapılan yatırım 2023 sonu itibarı ile aktifte görünüyor ve sanki o yatırımdan kazanç elde ediyormuşsunuz gibi bunun vergisini vermek zorundasınız."

Karar verilirse hızla hayata geçirilecek

Cumhurbaşkanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile AK Parti, bu konuda bir orta yol bulmak için çalışmaya başladı. Konuya ilişkin etki analizleri yapılıyor ve alternatifler hazırlanıyor. Sonuçta hem devlet hem de iş dünyasını rahatlatacak bir formülün gündeme gelmesi bekleniyor. Bu yönde bir düzenleme yapılmasına karar verilirse hızla hayata geçirilecek.

İhtiyaç olması halinde konu meclise gelecek

Yapılacak düzenleme mevcut yasa ve mevzuat çerçevesinde gerçekleşecek. Yasal bir düzenlemeye gerek olmayacak. İhtiyaç olması halinde konu meclis gündemine taşınacak.

https://www.dunya.com/ekonomi/enflasyon-muhasebesi-uygulamasi-icin-yeni-hazirlik-orta-yolu-bulmak-icin-alternatifler-masada-haberi-743141

Page 70 of 1348

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • 1 TL için 532.000 TL Fazla Vergi Ödeme Riski Sosyal içerik üreticilerinden ile Appstore, Google Play üzerinden gelir elde…
  • BORSAYA AÇILAN ŞİRKETLER AÇISINDAN EMİSYON PRİMLİ PAYLARA YÖNELİK ÖRNEK UYGULAMA EMİSYON PRİMİ TİCARİ KARA DÂHİL DEĞİLDİR. ÖZKAYNAKLAR ARASINDA 520 PAY…
  • Yatırım Teşvik Belge Kapsamında KDV İstisnası Yatırım Teşvik Belgesi Sahibi Mükellefe Belge Kapsamındaki:· Makine Ve Teçhizat İthal…
Top