Mehmet Özdoğru

Mehmet Özdoğru

Email: This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.
Pazartesi, 04 Kasım 2024 22:39

Avans Kar Payı Dağıtacaklar Dikkat!

Kar Payı Avansı Dağıtımı Hakkında Tebliğ'de ara dönem finansal tablolardaki karın belli şartlar altında dağıtıma konu edilebileceği açıklanmıştır.

Bu doğrultuda her çeyrek bazında mükellefler bilanço karını yıl sonunda yapacağı kar dağıtımından mahsup etmek üzere dağıtma hakkına haizdir. Dağıtılacak karın enflasyon düzeltmesine tabi tutulmuş mali tablolar üzerinden hesaplanacağı ve her halükarda VUK'a göre oluşturulan bilanço karını aşamayacağı tabidir.

Fakat 563 sıra nolu VUK genel tebliği ile bir önceki yıl brüt satış toplamı 50 milyon TL'nin altına olan mükelleflerin enflasyon düzeltmesi yıl sonuna kadar ertelenmiştir.

Bu doğrultuda ara dönemde dağıtılabilir karı olan firmaların avans kar payı dağıtımı yapmadan önce enflasyon projeksiyonu yaparak, yıl sonunda enflasyon nedeniyle dağıtılabilir karını kaybetmediğini kontrol etmesi, yıl sonunda karşılaşılabilecek tatsız sürprizlerin önüne geçecektir.

İşyerinde çalışanın  üst düzey yönetici olabilmesi için işyeri organizasyon şemasında daha üst seviyede görev yapması, kendisine talimat ve emir veren daha üst yönetici olmaması gerekir. Ancak bu durum da tek başına yeterli olmayıp aldığı ücret düzeyinin de üst düzey yönetici vasfına uygun seviyede olması gerekmektedir.

Üst düzey yöneticinin belirlenmesi ve fazla çalışma hakkı olup olmadığı hakkında örnek Yargıtay kararı aşağıda sunulmuştur.

“Fazla çalışma ücretine hak kazanma noktasında ifade edilmesi gereken bir diğer husus ise, işyerinde en üst düzey konumda çalışan işçinin görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanamayacağıdır. Bununla birlikte üst düzey yönetici konumunda olan işçiye aynı yerde görev ve talimat veren bir yönetici ya da şirket ortağı bulunması durumunda, işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğinden söz edilemeyeceğinden, yasal sınırlamaları aşan çalışmalar için fazla çalışma talep hakkı doğar. O halde üst düzey yönetici bakımından şirketin yöneticisi veya yönetim kurulu üyesi tarafından fazla çalışma yapması yönünde bir talimatın verilip verilmediğinin de araştırılması gerekir. Davacının üst düzey yönetici olmadığı kanaatine varıldığı takdirde ise, tarafların yapılan işin niteliği, günlük çalışma süresinin başlangıcı ve bitişi, işin fazla çalışma yapılmasını gerektirip gerektirmediği, davacının çalışma süresi içinde şehir dışına çıkıp çıkmadığı, davacının ofis dışında geçirdiği süre gibi fazla çalışmaya yönelik tüm iddia ve savunmaları, iki ayrı işyeri yönünden ayrı ayrı ele alınarak değerlendirme yapılmalıdır. Bu kapsamda değerlendirme yapılırken, tanık anlatımlarına, tanıkların davacı ile birlikte görev yaptıkları süre ile sınırlı olarak itibar edilebileceği göz ardı edilmemelidir.”

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, 2017/13931 Esas 2018/15865 Karar 26.06.2018 Tarih

31.12.2023 tarihli bilançoların düzeltilmesi ile başlayan süreçte tekrar hayatımıza giren enflasyon düzeltmesi uygulaması gerek sürekli güncellenen mevzuatı gerekse uygulamada ortaya çıkan zorluklar nedeniyle gündemi meşgul etmeye devam etmektedir.

Enflasyon düzeltmesi uygulamasında, firmaların dönem sonu mizanlarında yer alan ve parasal olmayan kıymet niteliğindeki hesapların bakiye tutarları düzeltme veya taşıma katsayıları uygulanarak düzeltmeye tabi tutulmakta, eski değer ve yeni değer arasındaki fark ise enflasyon düzeltme farkları olarak kayıtlara alınmaktadır. Dolayısıyla parasal olmayan kıymet olarak belirlenen hesaplarda herhangi bir bakiye tutar bulunmaması durumunda bu hesaba enflasyon düzeltmesi uygulanmamaktadır.

Sermaye hesabı, parasal olmayan kıymet niteliğinde bir hesap olup düzeltme veya taşıma katsayıları uygulanarak enflasyon düzeltmesi tabi tutulmakta, hesabın değerlemesinde kaynaklı artışlar 502-Sermaye Düzeltmesi Olumlu Farkları hesabına alacak olarak kaydedilmektedir. Sermaye hesabının yeniden değerlenmesi neticesinde ortaya çıkan artışlar bilindiği üzere firmaların matrahlarını azaltıcı bir etki ortaya çıkarmaktadır.

Öte yandan sermaye artışlarında; kar yedekleri, geçmiş yıl karları ve dönem net karının sermayeye ilavesinde artırılan sermaye için tescil tarihi düzeltme işleminde esas alınacak tarih olarak belirlenmiştir.

Sermaye düzeltmesi olumlu farkları da sermayeye ilavesi mümkün olan ve özkaynak içerisinde yer alan bir hesaptır. Burada dikkat edilmesi gereken husus, düzeltme yapılan dönemde, sermaye düzeltmesi farklarından karşılanmak suretiyle sermaye artışı yapılmış ise tescil tarihine kadar, sermayeye ilave edilen tutarın değerlenmesinin unutulmamasıdır.

Örneğin, XYZ A.Ş. 30.06.2024 tarihli değerleme sonrası bilançosunda sermaye hesabında yer alan tutarlar aşağıdaki gibidir:
500-Sermaye : 25.000.000-TL
502-Sermaye Düzeltmesi Olumlu Farkları. : 20.000.000-TL

Şirket tarafından 01.08.2024 tarihinde 502-Sermaye Düzeltmesi Olumlu Farkları hesabında yer alan tutarın tamamının sermayeye ilavesine karar verilmiş, bahsi geçen karar 05.08.2024 tarihinde tescil edilmiş ve şirketin yeni sermayesi 45.000.000-TL’ye yükseltilmiştir.

30.09.2024 tarihinde yapılacak olan Enflasyon Düzeltmesinde Sermaye Düzeltmesi Olumlu Farkları hesabında bakiye bulunmadığından bahisle düzeltme yapılmaması, Sermaye hesabındaki 20.000.000,00-TL’lik sermaye artışına tescil tarihinden itibaren düzeltme yapılması firmanın düzeltme nedeniyle zarar yazma imkânı bulunan tutarı eksik hesaplamasına neden olacaktır.

Özetle; şirketlerin düzeltmeye tabi olan öz sermaye hesaplarını, sermaye artışında dikkate alması durumunda enflasyon düzeltmesi açısından ekstra dikkatli olmaları, firmaların herhangi bir kayıp yaşamaması açısından önem arz etmektedir.

Bilindiği üzere, 555 SıraNo.luVergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde vergiden istisna edilen kazançların enflasyon düzeltmesine tabi tutulan bilançolara göre tespit edileceği ve enflasyon düzeltmesine tabi tutulmuş kazanç tutarlarının beyannamede istisna olarak dikkate alınabileceği belirtilmişti.

Ancak istisna faaliyet ile istisna dışı faaliyetlerin birlikte bulunması durumunda ortaya çıkan düzeltme karının veya zararının akıbeti konusunda bir açıklama yapılmamıştı.

176 VUK Sirküleri ile konuya açıklık getirilmiştir. Buna göre kazancı vergiden istisna edilen faaliyetlerinin yanında, vergiye tabi kazanca ilişkin faaliyetleri de bulunan bu mükellefler, uygun bir dağıtım anahtarı kullanarak enflasyon düzeltmesi sonucunda oluşan kar ya da zararların istisna kazançlara tekabül eden kısmını tespit edeceklerdir. Bu tespit sonrası istisna kazançlara isabet eden enflasyon düzeltmesi karları vergiye tabi matrahın tespitinde beyanname üzerinde indirim olarak dikkate alınacaktır. Böylelikle sadece istisna dışı kazançlara isabet eden enflasyon düzeltme karları vergilenmiş olacaktır. Öte yandan, düzeltme işlemi sonucunda enflasyon düzeltme zararı ortaya çıkması durumunda istisna dışı faaliyetlere isabet eden zarar tutarı kurum kazancından indirimi konusu yapılabilecekken, istisna kazançlara isabet eden enflasyon düzeltme zararları Kurumlar Vergisi Kanununun 5/3 maddesi uyarınca Kanunen Kabul Edilmeyen Gider olarak dikkate alınacaktır.

Dr. Soner Ülgen

Tax partner at Northwest Yeminli Mali Müşavirlik A.Ş.

Prime Esas Kazanç ve önemi

Çalışma hayatında önemli bir yere sahip olan prime esas kazanç, işçilerin ve işverenlerin sosyal güvenlik hakları ile ilgili hesaplamalarda temel alınan bir kavram. 

Prime esas kazanç;  sigorta primlerinin, aylık veya gelir haklarının, iş göremezlik ödeneklerinin, işsizlik ödeneklerinin ve diğer sosyal güvenlik yararlarının belirlenmesinde kullanılan bir değer.

Prime esas kazanç; çalışanların brüt maaşı, ikramiyesi, ek mesai ücretleri, primleri ve buna benzeri ödemelerden oluşan kazancı ifade eder.

Çalışanların motivasyonunu artırmak için yapılan birçok ödeme türü bu kazanca dahildir.

Prime esas kazanç üzerinden hem işçi hem de işveren tarafından belirli oranlarda sosyal güvenlik kurumuna prim ödenir.

Prime esas kazançlar hesaplanırken yapılan hatalar sigortalıların gelecekte hak kayıplarına, işverenler için ise cezalar ile karşı karşıya kalmasına neden olabilir.


Prime esas kazanca dahil olan ve olmayan ödemeler hangileri?

5510 sayılı Kanuna göre; 

Hak edilen ücretler, prim, ikramiye vb. istihkaklar prime esas kazanca dahildir. 

Ayni yardımlar, ölüm, doğum ve evlenme yardımları ve kanunda istisna olarak sayılmış çeşitli tazminatlar ise tamamen veya kısmen prime esas kazanca tabi tutulmazlar. 

Kanunda belirtilen istisnalar dışında her ne adla yapılırsa yapılsın tüm ödemeler ile ayni yardım yerine geçmek üzere yapılan nakdi ödemeler prime esas kazanca tabi tutulacağı hükme bağlanmıştır.


Çalışana altın verilmesi ve prime esas kazanç

Çalışanlara sağlanan yan haklar, işverenlerin çalışan memnuniyetini artırmak ve motivasyonu sağlamak amacıyla sunduğu önemli unsurlardır.

Bunlar arasında ücret, prim, ikramiyeler, sosyal yardımlar gibi nakdi ve nakdi olmayan ödemeler bulunur.

Ancak, çalışanlara verilen bazı ödemelerin, prime esas kazanca dahil edilip edilmeyeceği hususunda uygulamada tereddütler yer alır.

Bu belirsizliklerden biri de çalışanlara altın verilmesidir. 

1 Haziran 2016 tarihinden önce; işverenlerce sosyal amaçlı olarak belirli gün veya dönemlerde, örneğin bayram günlerinde veya "şirketin 25'inci yılına özel" ya da "30'uncu hizmet yılına özel" gibi çalışanlarının maddi durumlarını iyileştirmek ve sosyal dayanışmayı güçlendirmek amacıyla verilen altın bedellerinin sigorta primine esas kazanç tutarına dahil edilip edilmeyeceği konusunda farklı görüşler bulunmaktaydı. 

Sosyal amaçlı verilen bu yardımlar için altının ödeme aracı olarak kullanılmadığı, parasal karşılığı olmasına karşılık altın ile yapılan bir ödemenin nakdi ödeme olarak kabul edilemeyeceği, gördükleri işin karşılığı olmaksızın işverenler tarafından sosyal amaçlı olarak belirli gün veya dönemlerde (bayram, yılbaşı, 25'inci, 30'uncu veya 50'inci hizmet yılı vs.) sigortalılara verilen altının ücret ya da ücret niteliğinde kazanç kavramı içinde yer almadığı, ayni yardım olarak nitelendirilebileceği ve bunların prime esas kazanç kapsamında değerlendirilemeyeceği görüşünün yanında, 
altının günlük değerinin belli olması ve her an piyasasında kolayca nakde dönüştürülebileceği ve bu sayede satın alma alternatifi sağlayacağı göz önüne alındığında; altın olarak yapılan ödemeler nakit yardım olarak değerlendirilmesi sonucu doğuracağından hatıra altının bir ödeme aracı olarak kullanılabilmesi nedeniyle sigorta primine esas kazanç tutarına dahil edilmesi gerektiği görüşü de savunuluyordu.

İşverenlerce sigortalılara verilen altın bedellerinin prime esas kazanca dahil edilip edilmeyeceği ile ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu'nca 1 Haziran 2016 tarihinde düzenleme yapıldı.

Yapılan düzenleme ile işverenlerce sosyal amaçlı olarak sigortalılara belirli gün veya dönemlerde (bayram, yılbaşı, 25'inci, 30'uncu veya 50'inci hizmet yılı vs.) verilen altın bedellerinin sigorta primine esas kazanç olarak kabul edilerek sigorta primine tabi tutulması gerektiği benimsendi.


Ne zaman prime esas kazanca dahil edilecek?

Sigortalılara hatıra altın verildiğinin tespit edildiği, ancak ödeme bordrosunda gösterilmediği durumlarda altının verildiği ayın son günündeki merkez bankası satış fiyatı üzerinden hesaplanacak miktarının sigorta primine esas kazanç tutarına dahil edilmesi gerekir. 


Çalışana evlenme, doğum nedeniyle altın verilmesi

Kanunda prime esas kazanca tabi olmayan ödemeler tek tek belirlenmiş, bunların haricinde her ne adla yapılırsa yapılsın tüm ödemeler ile ayni yardım yerine geçmek üzere yapılan nakdi ödemelerin de prime esas kazanca tabi tutulacağı vurgulanmıştır. 

5510 sayılı Kanun'da açıkça doğum ve evlenme yardımları prime esas kazanca tabi tutulmayacağı hüküm altına alınmıştır.

Altın, istisnalar arasında açıkça sayılmamakla birlikte, istisnalar arasında sayılan evlenme ve doğum için sigortalıya verilen paraların prime esas kazanca dahil edilmeyeceği hüküm altına alınmış olması sebebiyle aynı maksat ile verilen altının, sigortalının sosyal veya kişisel bir ihtiyacını karşılanması için verildiği ve sürekli bir ödeme arz etmediği neticesinde istisnalar kapsamında değerlendirilerek prime esas kazanca dahil edilmemesi gerekir.


Ayın elemanına altın verilmesi

Yine uygulamada çalışanın verimliliğini arttırmak, başarıyı ödüllendirmek maksadıyla belirli bir başarı skalasını yakalayan personele altın verildiği uygulamada görülür.

Hizmet ilişkisine bağlı olarak verilen bu altının günlük değerinin belli olması ve her an piyasasında kolayca nakde dönüştürülebileceği ve bu sayede satın alma alternatifi sağlayacağı göz önüne alındığında altın olarak yapılan bu uygulamaların nakit yardım olarak değerlendirilmesi sonucu doğuracağından sigorta primine esas kazanç tutarına dahil edilmesi gerekir. 


Sonuç;

Sigortalılara verilen altın yardımının prime esas kazanca dahil edilip edilmeyeceği, sosyal güvenlik sisteminin işleyişi açısından kritik bir konu.

Bu durum, hem çalışanların maddi güvenliğini hem de işverenlerin yasal yükümlülüklerini doğrudan etkileyen bir unsur. 


Sigortalıların gelecekte herhangi bir hak kaybına uğramaması, 

İşverenlerimizin herhangi bir ceza ile karşı karşıya kalmamaları için, sigortalılara verilen hatıra altınların ne amaçla verildiği, kanun maddesinde sayılan istisnalardan olup olmadığına çok dikkat edilmeli.

Okan Karagülle 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişi, eski SGK Denetmeni 

This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it. 

https://www.indyturk.com/node/748181/t%C3%BCrki%CC%87yeden-sesler/i%CC%87%C5%9F%C3%A7iye-verilen-alt%C4%B1n-prime-esas-kazanca-dahil-edilir-mi

Geçmişte bu konuya kaleme almıştım esasında. 176 VUK sirküleri ile bu konudaki vergi idaresi net görüşünü yansıtmıştır.

Bilindiği üzere, yatırım teşvik belgesi kapsamında yapılan harcamalar gelir etkisi yaratarak düzeltme karını artırıcı veya düzeltme zararını azaltıcı etki yaratan hesaplarda izlenmekte ve yatırım teşvik belgesi kapsamında yapılan makina ve teçhizat alımları söz konusu kıymetlerin defterlere kayıt edildiği tarih, yatırım teşvik belgesinde kapsamında yapılan bina harcamaları ise her ay harcamanın gerçekleştiği ay sonu dikkate alınmak suretiyle enflasyon düzeltmesine tabi tutulmaktadır.

Yatırım teşvik belgesinden devam eden yatırımlardan kaynaklı enflasyon farklarının gelir etkisinin 7529 sayılı Kanunda getirilen düzenleme uyarınca 549 Özel Fonlar hesabında izleneceğinin altını çizelim.

Sonuç olarak indirimli kurumlar vergisi uygulaması kapsamında enflasyon düzeltmesi sonrası bilançonun aktifinde izlenen harcamalara ilişkin düzeltme farkları yatırıma katkı tutarının hesabında dikkate alınmayacak ve bu farklar indirimli kurumlar vergisi uygulamasına konu edilmeyecektir.

Pazartesi, 04 Kasım 2024 14:28

ARTIRIMLI TEMİNAT UYGULAMASI( ATU)

Hazine Ve Maliye Bakanlığınca Belirlenen 50.000,00 TL ( 2024/10 Ve Önceki Dönemler İçin 10.000,00 TL) Sınırını Aşan Ve İşlem Türü İtibariyle YMM KDV İadesi Tasdik Raporu İle Talep Edilebilen Nakden İade Talepleri;

-       İade Talep Dilekçesi İle

-       Tebliğin İlgili Bölümlerinde İade Taleplerine İlişkin Aranan Belgelerin Tamamlanması Sonrasında, Nakden İadesi Talep Edilen Tutarın %120’si Oranında (İndirimli Teminat Uygulama Sertifikası Sahibi Mükellefler İçin %60’ı Oranında)

·      Banka Teminat Mektubu Veya

·      Sigorta Şirketi Kefalet Senedi Verilmesi Halinde, İade İşlemi 5 İş Günü İçinde Gerçekleştirilir. İadeye İlişkin YMM Raporunun İadenin Yapıldığı Tarihten İtibaren Altı Ay İçinde Verilmemesi Halinde, İade Talebi Sürenin Sonunda İvedilikle İncelemeye Sevk Edilir.

İadeye İlişkin YMM Raporunun İbraz Edilmesi Halinde, KDVİRA, YMM Raporuna İlişkin Kontroller İle Vergi Dairesince Yapılması Gereken Diğer Kontroller 2 Ay İçerisinde Tamamlanır. İade Hakkı Doğuran İşlem Bazında Yapılan Bu Kontroller Sonucunda Herhangi Bir Eksiklik/Olumsuzluk Tespit Edilmemesi Halinde, YMM Raporunun İbraz Edildiği Tarihten İtibaren En Geç 2 Ay İçinde Teminat Mektubu / Sigorta Şirketi Kefalet Senedi Mükellefe İade Edilir.

Ersan KARACA
Yeminli Mali Müşavir
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

Dişhekimlerinin Ödeme Kaydedici Cihaz (Yazar Kasa) ya da Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihaz (Yazar Kasa Pos) kullanma zorunluluğu yoktur. 

• Şirket ya da ortaklık yapısı olan ağız ve diş sağlığı kuruluşlarında çalışan dişhekimleri, verdikleri hizmet karşılığında e-fatura/e-arşiv fatura ya da perakende satış fişi,

• Muayenehanelerde serbest meslek erbabı şeklinde çalışan dişhekimleri ise verdikleri hizmet karşılığı e-serbest meslek makbuzu* düzenlemek zorundadır

ADSM, ADSP ve Muayenehanelerde çalışan dişhekimlerinin hali hazırda kullandıkları EFT-POS cihazlarını kullanmaya devam etmek istemeleri halinde;  cihazlarını aldıkları banka kuruluşuna hitaben hazırlanmış GİB muafiyet belgesini sunmaları gerekmektedir.

GİB Muafiyet Belgesi Nasıl Alınır?

1. Mali müşavirinizle irtibata geçerek interaktif vergi dairesinden muafiyetlikle** ilgili dilekçe doldurmasını talep etmelisiniz.

2. Birden fazla bankaya ait POS cihazınız varsa her banka için ayrı ayrı dilekçe doldurulması gerekmektedir.

3. Bu belgeyi sunmayan klinik ve muayenehanelerin POS cihazları bankalar tarafından 15 Kasım 2024’te kullanıma kapatılacaktır.

*01.07.2020 tarihinden önce SMM olan dişhekimlerinin EFT-POS fiziki makinelerinden çıkan slipler serbest meslek makbuzu olarak kabul ediliyordu. Bu tarihten itibaren söz konusu uygulama kaldırılmış, her slip için ayrıca e-serbest meslek makbuzu düzenlemesi zorunluluğu getirilmiştir.

**Daha önce Ödeme Kaydedici Cihaz- Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihaz almış olanlar GİB muafiyetinden yararlanamaz.

https://www.ido.org.tr/haber_goster.php?Id=2741

Kasım kira artış oranı TÜİK TÜFE’nin 12 aylık ortalamaları üzerinden belli oluyor. TÜİK'in ekim ayı enflasyon oranını yıllık yüzde  olurken, 12 aylık ortalama da yüzde 62,02 oranında oldu.

TÜİK tarafından açıklanan enflasyon oranlarına göre kira artış oranı da belli oldu. İşte TÜİK’in enflasyon oranına göre kira zammı hesaplama oranları ve örnek hesaplaması.

Kira zam hesaplaması

Temmuz ayında sona eren yüzde 25 zam sınırından sonra iş yeri ve konut kira hesaplamaları şu şekilde:

Kira bedeli: 100 bin TL

Mevcut Kira Bedeli: 100.000,00 TL
Kira Artışı Yapılacak Ay: Kasım 2024
TÜFE Kira Artış Oranı: %62,02 (Kasım 2024 döneminde yapılacak kira artışı için TÜİK'in Ekim 2024 TÜFE verisi kullanılmaktadır.)
Kira Artış Tutarı: 62.020,00 TL
Aylık Yeni Kira Tutarı: 162.020,00 TL
Yıllık Yeni Kira Tutarı: 1.944.240,00 TL
ÖNEMLİ BİLGİ: Kira artışı hesaplamalarında yasaya uygun olarak TÜİK'in açıkladığı TÜFE ve Yİ-ÜFE verilerinin 12 aylık ortalamalara göre değişim oranı kullanılmaktadır. Halk arasında sıklıkla karşılaşılan, aylık veya yıllık değişim oranları kullanılarak yapılan hesaplamalar kanuna aykırıdır.

2025’te yeniden değerleme oranı yüzde 43,93 oldu.

Türkiye İstatistik Kurumu, 2025 yılı vergi, harç ve cezalara uygulanmak üzere 2024 yılına ilişkin yeniden değerleme oranına esas olan veriyi açıkladı.

Ekim ayında Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) 12 aylık ortalamalara göre yüzde 43.93 oranında artış gösterdi.

Cumhurbaşkanı, Vergi Usul Kanunu kaynaklı artırma veya azaltma yetkisini kullanmazsa 2025 harç ve cezalar yüzde 43.93 olarak artacak.

Page 17 of 1347

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • ÇOCUK VE GENÇ İŞÇİLER RESMİ TATİLLERDE ÇALIŞTIRILABİLİR Mİ? İşçinin resmi, genel ve bayram tatillerinde çalışma yapabilmesi için işverenin…
  • VAKIFLAR VE VERGİLENDİRİLMESİ 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 102. Maddesi gereğince; resmî senetle…
  • GİB, e-Fatura ve e-İrsaliye Yeni Merkez Uygulama Geçişi Hakkında Duyuru Yayımladı Başkanlığımız https://ebelge.gib.gov.tr/anasayfa.html internet adresinde 29.5.2024 tarihinde yapılan duyuruda, e-Fatura ve e-İrsaliye belgelerinde…
Top