Mehmet Özdoğru

Mehmet Özdoğru

Email: This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

1. Meslek Hastalığı Nedeniyle Tazminat Davası

Tarih: 03.07.2002
Esas No: 2002/10-583
Karar No: 2002/571
Konu: Bir fabrikada çalışırken sol bacağına düşen bir çalışan, daha sonra tümör nedeniyle bacağını kaybetmiştir. Yargıtay, iş kazası ile tümör arasındaki illiyet bağının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınması gerektiğine karar vermiştir.

2. İzolasyon İşçisinin Ölümü

Tarih: 24.05.2021
Esas No: 2020/3933
Karar No: 2021/4178
Konu: İnşaatta çalışan bir işçi, ayağının izolasyon malzemesine takılarak 12 metre yükseklikten düşmüştür. Yargıtay, taşeron firmanın çalışanının ölümünden asıl işverenin sorumlu tutulamayacağına ve bu nedenle sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine karar vermiştir.

3. Meslek Hastalığından Doğan Maddi ve Manevi Tazminat

Tarih: 23.01.2020
Esas No: 2020/1
Konu: Meslek hastalığından doğan maddi ve manevi tazminat davalarının Yargıtay 10. ve 21. Hukuk Daireleri tarafından incelenmesine karar verilmiştir.

4. Solunum Yolu Hastalıkları

Tarih: 15.09.2020
Esas No: 2019/5682
Karar No: 2020/8547
Konu: Bir fabrikada çalışan işçinin solunum yolu hastalıkları geliştirmesi üzerine açılan davada, işverenin iş güvenliği tedbirlerini almadığı tespit edilmiştir. Yargıtay, işverenin kusurlu olduğuna ve tazminat ödemesi gerektiğine hükmetmiştir.

5. Kimyasal Maddelerle Çalışma

Tarih: 10.03.2019
Esas No: 2018/4023
Karar No: 2019/6325
Konu: Kimyasal maddelerle çalışan bir işçi, cilt kanseri geliştirmiştir. Yargıtay, işçinin hastalığının meslek hastalığı olarak kabul edilmesi gerektiğine ve işverenin tazminat ödemesi gerektiğine karar vermiştir.

6. Gürültüye Bağlı İşitme Kaybı

Tarih: 05.05.2022
Esas No: 2021/9876
Karar No: 2022/14523
Konu: Yüksek gürültüde çalışan bir işçi işitme kaybı yaşamıştır. Yargıtay, işverenin gerekli koruyucu önlemleri almaması nedeniyle sorumlu tutulması gerektiğine ve tazminat ödemesi gerektiğine karar vermiştir.

Bu kararlar, meslek hastalıklarının tespitinde ve işverenlerin sorumluluğunda önemli emsal teşkil etmektedir. Yargıtay, genellikle iş güvenliği tedbirlerinin yetersizliğini vurgulamakta ve işverenlerin sorumluluğunu belirlemektedir.

Linkedin paylaşımından alıntı yapılmıştır

 

hashtagİsteminÖzeti: Vergi incelemesi sonucu Kasa fazlasının ortağa kullandırıldığından bahisle davacı adına tarh edilen KV, GV Stopaj, Geçici Vergiler ile bunlara ilişkin kesilen vergi cezaları ile özel usulsüzlük cezanın kaldırılması.

hashtagİlkDereceKararÖzeti: "... şirketin tahsilat ve ödemelerinin tetkiki ile ticari teamüllere uygun davranmayarak kasadaki parayı değerlendirmemek suretiyle elde edebileceği faiz gelirinden yoksun bırakıldığına ve kazancın dağıtıldığına dair somut tespitlere yer verilmeden, davacı şirketin nakit ihtiyacından daha fazla miktardaki kasa mevcudunun, ortaklara örtülü olarak dağıtıldığı hususu açıkça ve hukuken geçerli şekilde tespit edilmeden eksik inceleme ve varsayıma dayalı olarak hesaplanan faiz gelirinin kurum kazancına dahil edilmesinde ve bu sebeple vergi ziyaı cezalı KV, GV (stopaj) tarh edilmesinde, KV geçici vergilerine ilişkin vergi ziyaı cezaları ile özel usulsüzlük cezası kesilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı... "

hashtagBİMKararÖzeti: "... kasada en fazla 7.000,00-TL bulundurduğunun ikrar edildiği, adat hesabın TCMB reeskont faiz oranı üzerinden hesaplanması gerekirken Avans faiz oranı kullanıldığı, adat hesabının reeskont faiz oranı üzerinden hesaplanarak bulunan matrah farkı üzerinden tarh edilen vergi ve kesilen cezalarda hukuka aykırılık, aşan kısma isabet eden vergi ve cezalar ile kanunda belirlenen şartları taşımadığından kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.... "

hashtagTemyizKararÖzeti: ... "... Bölge İdare Mahkemesi kararının, geçici vergi aslı ile özel usulsüzlük cezasına yönelik hüküm fıkrasına karşı davalı idarece ileri sürülen iddialar temyize konu kararın bu hususa ilişkin kısmının bozulmasını gerektirir nitelikte bulunmamıştır.

Olayda, davacı şirketin nakit ihtiyacından fazla miktardaki kasa mevcudunun, ortaklara örtülü olarak dağıtıldığı hususunun açıkça ve hukuken geçerli şekilde tespit edilmediği, inceleme döneminde bakiyelerin yüksek seyrettiğine ilişkin yapılan tespitin tek başına transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımında bulunulduğunu göstermeyeceği hususları karşısında eksik inceleme ve varsayıma dayalı olarak yapılan tarhiyatta hukuka uygunluk bulunmadığından, ...tamamen kaldırılmasına... "

Linkedin Paylaşımından Alıntı Yapılmıştır

(PİŞMANLIK BEYANNAMESİ VEREN ALICI VEYA SATICI SADECE BİNDE 20 ORANINDA KENDİSİNE DÜŞEN TAPU HARCINI ÖDER. DİĞER TARAFIN BİNDE 20 ORANINDA TAPU HARCINI BEYAN EDEMEZ, ÖDEYEMEZ)

* Gayrimenkul Alım-Satımında, Alıcı Ve Satıcı, Ayrı Ayrı Olmak Üzere Binde 20 Oranında  Tapu Harcı Ödemektedirler.

* Gayrimenkul Devir Ve İktisaplarında Tapu Harcı, Emlak Vergisi Değerinden Az Olmamak Üzere, Beyan Edilen Devir Ve İktisap Bedeli Üzerinden Hesaplanır.

* Tapuda Yapılan İşlemden Sonra,
>Emlak Vergisi Değerinden Daha Düşük Bir Bedel Üzerinden Harç Ödendiğinin Veya
> Beyan Edilen Devir Ve İktisap Bedelinin Gerçek Durumu Yansıtmadığının Tespit Edilmesi Halinde, Aradaki Farka İsabet Eden Harç İkmalen Veya Re'sen Tarh Edilir.
> Bu Suretle Tarh Edilecek Tapu Harcı İçin, % 25 Vergi Ziyaı Cezası Kesilir.

* 1989/7 Sıra Nolu VUK İç Genelgesine Göre Zamanında Tarh Ve Tahakkuk Ettirilmemek Suretiyle Zıyaa Uğratılan Harcı Kendiliklerinden İlgili Vergi Dairesine Bildiren Ve Zamanında Ödenmeyen Tapu Harcı İle Tahakkuk Ettirilecek Pişmanlık Zammını Haber Verme Tarihinden Başlayarak 15 Gün İçinde Ödeyen Mükellefler Hakkında, Vergi Usul Kanunu’nda Yer Alan Pişmanlık Hükümlerinin Uygulanması Gerekmektedir.

* Danıştay 3. Dairesinin 1990/2057 Esas Sayılı Dosyada
> Gayrimenkul Satış Bedelinin, Vergi Hukuku Yönünden Tapuda Gösterilen Bedel Olarak Kabulü Her Zaman Zorunlu Olmadığından, Düşük Harç Ödeme Amacıyla, Alım Bedelinin Gerçek Değerinden Daha Az Gösterilmiş Olması Gerçek İktisap Bedelinin Araştırılmasına Engel Teşkil Etmeyip, Olayda Da Davacı Gayrimenkulün Satın Alma Bedelinin Tapuda Gösterilen Değerden Daha Yüksek Olduğunu İddia Ettiğinden Gerçek Değer Artışı Gelirini Saptamak İçin İktisap Değerinin Araştırılması Gerektiği Kararını Vermiştir.

Ersan KARACA
Yeminli Mali Müşavir
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

Cumartesi, 15 Haziran 2024 23:14

Kurban Bayramınız Mübarek Olsun

Bayramın, Herkesinde Bayramı olması dileği ile Kurban Bayramınız Mübarek Olsun.

?5604 sayılı Mali Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanun: Her yıl temmuz ayının 1-20 (yirmisi dahil) arasında mali tatil uygulanır.
?Mali tatile rastlayan kanuni ve idari süreler, mali tatilin son gününü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamaktadır.

ÖRNEĞİN,

? X Ltd. Şti.’ne ait defter kayıt ve belgeler Sosyal Güvenlik Denetmeni tarafından incelenmek üzere istenmiş ve talep, 03/07/2018 tarihinde işyerine tebliğ edilmiştir. Bu belgeler, mali tatilin son gününü izleyen tarihten itibaren yedi gün sonrası, yani 27/07/2018 tarihine kadar teslim edilirse, yasal süre içinde teslim edilmiş kabul edilir. Ancak mali tatilin sona erdiği günü izleyen beş gün içinde biten kanuni ve idari süreler, tatilin son gününü izleyen tarihten itibaren beşinci günün mesai bitiminde sona erer.
?Özetle son günün Mali Tatile rastlaması halinde (1-20 Temmuz ) son gün 27 Temmuz, 21-25 Temmuz arasına rastlaması halinde ise son gün 25 Temmuzdur.

MALİ TATİL KAPSAMINA GİRMEYEN HUSUSLAR İSE,

?İş kazası ve meslek hastalığı olaylarının Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirimi
?5510 sayılı Kanuna tabi işverenlerin ve 4-b kapsamındaki sigortalıların 6736 ve 7020 sayılı Kanunlar ve çeşitli tarihlerde çıkarılmış olan yeniden yapılandırma kanunlarından kaynaklanan ödeme ve diğer yükümlülükleri,
?E-bildirge uygulaması kapsamında işverenlere internet ortamında Sosyal Güvenlik Kurumuna gönderilen sigortalı hesap fişi,
?4857 sayılı İş Kanunu ile işverenlerin toplu işçi çıkarma ile ilgili olarak yapmaları gereken bildirim,
?5510, 6356, 4447, 4857, 6183, 6736 ve 7020 sayılı Kanunlar gereğince ilgili kurumlara gönderilecek tebligatlar ile sigortalılar veya işverenler tarafından açılacak davalarda dava açma süreleri.

Not: Tabloda her ne kadar Aylık Prim ve Hizmet Belgesi için Temmuz ayının 25. günü olarak belirtilmiş olsa da 01//08/2020 tarihi itibari ile Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi uygulamasına geçilmesiyle MPHB verilmesinin son günü 26 Temmuzdur.

Bu resim için alternatif metin açıklaması yok

Linkedin Paylaşımından Alıntı yapılmıştır

1. Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, Esas No: 2023/987, Karar No: 2023/1987, Tarih: 06.03.2023
• Özet: Bu davada, işçinin, toplantıdan dönerken şahsi aracıyla kaza yapması iş kazası olarak kabul edilmiştir. Ancak, işçinin şahsi araç kullanımı ve güvenlik tedbirlerinin ihmal edilmesi gibi nedenlerle kusurlu bulunduğu anlaşılmaktadır .

2. Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, Esas No: 2021/10336, Karar No: 2022/15850, Tarih: 13.12.2022
• Özet: Bu kararda, iş kazasında makinede sıkışan malzemeye müdahale eden işçi uygun kıyafet ve ekipman kullanmadığı için kusurlu bulunmuştur. İşverenin de eğitim ve güvenlik tedbirlerini tam olarak yerine getirmediği tespit edilmiştir .

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Esas No: 2019/21-389, Karar No: 2020/489, Tarih: 17.06.2020
• Özet: İşçinin iş yerinde dikkatsiz davranışı ve güvenlik talimatlarına uymaması nedeniyle meydana gelen iş kazasında işçi haksız bulunmuştur. İşverenin gerekli güvenlik eğitimlerini vermiş olmasına rağmen, işçinin ihmalinin kazaya sebep olduğu belirlenmiştir .

4. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, Esas No: 2016/19544, Karar No: 2017/16667, Tarih: 18.12.2017
• Özet: İşçinin iş güvenliği kurallarına uymadığı ve dikkatsizlik sonucu kazaya sebebiyet verdiği olayda, işçinin kusurlu olduğu kararına varılmıştır. İşverenin ise gerekli güvenlik önlemlerini almış olması göz önünde bulundurulmuştur .

5. Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, Esas No: 2019/9890, Karar No: 2020/1571, Tarih: 14.04.2020
• Özet: İşçinin iş yeri dışında, işverenin bilgisi ve izni olmadan gerçekleştirdiği tehlikeli bir davranış sonucu meydana gelen kazada işçi haksız bulunmuştur. İşçinin kişisel sorumluluk ve dikkat eksikliği kazanın ana nedeni olarak kabul edilmiştir .

Bu kararlar, iş kazalarında işçilerin güvenlik kurallarına uymamaları ve dikkatsizlikleri nedeniyle kusurlu bulunabildiklerini göstermektedir. İşverenin ise gerekli güvenlik önlemlerini almış olması ve eğitimleri vermiş olması durumunda sorumluluğu azalabilmektedir.

Linkedin paylaşımından alıntı yapılmıştır.

Aktif Toplamı 400 Milyon TL Üstü ( ESKİ: 200)
Net Satış Hasılatı  800 Milyon TL Üstü( ESKİ: 400)

SPK, BDDK Ve Hazine Ve Maliye Bakanlığı Düzenlemelerine Tabi İşletmeler: Halka Açık Şirketler - Bankalar - Faktoring Şirketleri - Finansman Şirketleri - Finansal Kiralama Şirketleri - Sigorta Şirketleri V.B. Toplam 2162 İşletme Kamu Yararını İlgilendiren Kuruluşlar (KAYİK’ler) Olarak Bağımız Denetime Tabidir Ve TFRS Kısaltmasıyla Türkiye Finansal Raporlama Standartlarına Tabidir. KAYİK’ler Dışındaki Mükellefler Türkiye Finansal Raporlama Standartlarına Tabi Olmayıp, Uygulayacağı Standart Aşağıda Gösterilmiştir.

KÜMİ FRS Alt Sınırı: Vergi Usul Kanunu 177-178. Maddesine İstinaden Bilanço Esasına Göre Defter Tutma Hadlerini Geçenler- Kısaca İşletme Hesabı Esasına Göre Defter Tutma Sınırı Üstünde Olanlar KÜMİ FRS’ ye Tabidir. (Alış Tutarı: 1.400.000,00 TL - Satış Tutarı: 2.000.000,00 TL) İşletme Hesabı Esasına Göre Defter Tutma Sınırı Altında Olanlara İse Standart Uygulama Bulunmamaktadır.

Bağımsız Denetime Tabi İşletmeler (3 Şarttan İkisi)

Bağımsız Denetime Tabi Olmayan işletmeler

Büyük İşletmeler

Orta Boy İşletmeler

Küçük İşletmeler

Mikro İşletmeler

Aktif Toplamı

400 Milyon TL Üstü

150 Milyon TL Üstü

3,5 Milyon TL Üstü

3,5 Milyon TL Altı

Net Satış Hasılatı

800 Milyon TL Üstü

300 Milyon TL Üstü

7 Milyon TL Üstü

7 Milyon TL Altı

Çalışan Sayısı

250 Üstü

150 Üstü

10 Üstü

1-9 Çalışan

Uygulanan Standart

BOBİ FRS

KÜMİ FRS

FİNANSAL TABLOLARINI MUHASEBE STANDARTLARINA UYGUN HAZIRLAMAK ZORUNDA OLMAYAN ŞİRKETLERİN DİKKATE ALACAĞI FİNANSAL TABLOLAR

ENFLASYON DÜZELTMESİ YAPILMAMIŞ BİLANÇONUN DİKKATE ALINMASI
· Kanun / Şirket Sözleşmesine Göre Genel Kurulca Alınacak Kararla Net Dönem Kar Payı Dağıtılmasında
· Yedek Akçe Ayrılmasında
· İntifa Senedi Sahiplerine Ödeme Yapılması Halinde
· Dönem İçinde Dağıtılmış Olan Kar Payı Avansı Hesaplamalarında

ENFLASYON DÜZELTMESİ YAPILMIŞ BİLANÇONUN DİKKATE ALINMASI
· Serbest Yedek Akçelerden Ve Dağıtılabilir Diğer Kaynaklardan Zarar Mahsubundan Sonra Kalan Kar Payının Dağıtılmasında
· Sermaya Artırımı/ Azaltımı İşlemlerinde
· Birleşme/ Bölünme/ Tür Değişikliği İşlemlerinde
· Sermaye Kaybı/  Borca Batık Olma Durumu Tespitinde

Dağıtılması Öngörülen Kar Payı Tutarı, Vergi Usul Kanunu Hükümlerine Göre Enflasyon Düzeltmesi Uygulanmış Finansal Tablolarda Bulunan Kar Dağıtımına Konu Kaynakların Toplamını Aşamaz.

Ersan KARACA
Yeminli Mali Müşavir
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

15 Haziran 2024 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 32577

Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumundan:

MADDE 1- 26/12/2012 tarihli ve 28509 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Bağımsız Denetim Yönetmeliğinin 2 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Kararname” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve ilgili mevzuat” ibaresi ve “çerçevesinde” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya ihtiyari olarak” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 2- Aynı Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan “bağımsız denetçilerden” ibaresi “bağımsız denetçiler ile denetim prosedürlerini uygulayan diğer kişilerden” şeklinde, (e) bendinde yer alan “kalite kontrol” ibaresi “kalite yönetim” şeklinde, (j) bendinde yer alan “kontrol” ibaresi “yönetim” şeklinde ve aynı bentte yer alan “oluşturacakları” ibaresi “tasarlayacakları, uygulayacakları ve işletecekleri” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 3- Aynı Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan “uyarınca” ibarelerinden sonra gelmek üzere “veya ihtiyari olarak” ibareleri eklenmiştir.

MADDE 4- Aynı Yönetmeliğin 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde yer alan “ya da tüzel kişilikte ortak, kilit yönetici veya denetçi” ibaresi “denetçi, ortak ya da kilit yönetici” şeklinde ve aynı fıkranın (j) bendinde yer alan “kontrol” ibaresi “yönetim” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 5- Aynı Yönetmeliğin 14 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiş, aynı maddenin ikinci fıkrasında yer alan “bilgi” ibaresinden önce gelmek üzere “beyan,” ibaresi eklenmiş ve aynı maddenin üçüncü fıkrasının (f) bendinde yer alan “kontrol” ibaresi “yönetim” şeklinde değiştirilmiştir.

“h) Terör örgütleriyle iltisaklı veya irtibatlı olmaması,”

MADDE 6- Aynı Yönetmeliğin 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, aynı maddenin dördüncü fıkrasına “ “sigortacılık ve özel emeklilik” ” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve “sürdürülebilirlik” ” ibaresi eklenmiş, aynı maddenin beşinci fıkrasının ilk cümlesinde yer alan “(ç) bendinde” ibaresi “(ç), (d), (e) bentlerinde belirtilen konulardan, sürdürülebilirlik alanından yetkilendirilmek isteyenler (f) ve (g) bentlerinde” şeklinde değiştirilmiş ve aynı fıkranın ikinci cümlesinde yer alan “fıkranın (ç) bendinde” ibaresi “fıkrada” şeklinde değiştirilmiştir.

“(3) Denetçilik sınavı, aşağıdaki ana konuları kapsar;

a) Türkiye Muhasebe Standartları,

b) Türkiye Denetim Standartları,

c) Kurumsal Yönetim İlkeleri ve Finansal Yönetim,

ç) Sermaye Piyasası Mevzuatı,

d) Bankacılık Mevzuatı,

e) Sigortacılık ve Özel Emeklilik Mevzuatı,

f) Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlaması,

g) Sürdürülebilirlik Denetimi.”

MADDE 7- Aynı Yönetmeliğin 17 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “uyarı, idari para cezası, faaliyet izninin askıya alınması, iptali” ibaresi “ikaz, uyarı, faaliyetin kısıtlanması, faaliyet izninin askıya alınması, faaliyet izninin iptali, idari para cezası” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 8- Aynı Yönetmeliğin 19 uncu maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “kontrol” ibaresi “yönetim” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 9- Aynı Yönetmeliğin 20 nci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Kalite yönetim sisteminin tasarlanması, uygulanması ve işletilmesi

MADDE 20- (1) Denetim kuruluşları ve denetim üstlenen bağımsız denetçiler faaliyetlerini, asgari şartları Kurumca belirlenen bir kalite yönetim sistemi çerçevesinde yürütmek zorundadır. Bu sistemin uygulanmasında ve etkin bir şekilde işletilmesinde, Kurum düzenlemelerine göre tasarlanarak Kuruma bildirilen kalite yönetim sistemine ilişkin yazılı politika ve süreçlere uyulur. Söz konusu politika ve süreçler Kurum düzenlemelerine paralel bir şekilde güncellenerek uygulanır ve etkin bir şekilde işletilir.

(2) Denetim kuruluşunun ve denetim üstlenen bağımsız denetçinin kalite yönetim sistemine ilişkin yazılı politika ve süreçleri ile bunların tasarlanmasında esas alınan Kurum düzenlemesi arasında farklılık olması durumunda veya içinde bulunulan koşullara özgü sebeplerle, denetim kuruluşunun ve denetim üstlenen bağımsız denetçinin yazılı politika ve süreçleri dışındaki bir uygulamanın Kurum düzenlemesine uyum bakımından daha uygun görüldüğü hallerde, söz konusu yazılı politika ve süreçlerin dışına çıkılabilir. Bu durumun ve nedeninin denetçi tarafından yazılı olarak denetim kuruluşuna veya denetim üstlenen bağımsız denetçiye sunulması ve saklanması gerekir.”

MADDE 10- Aynı Yönetmeliğin 35 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “kontrol” ibaresi “yönetim” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 11- Aynı Yönetmeliğin 36 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.

“i) Kalite yönetim sisteminin tanıtımı ve bu sistemin etkin olarak işlediğine dair denetim kuruluşu yönetiminin beyanı ile sistemde önceki yıla göre bir değişiklik yapıldıysa değişikliğin mahiyeti,”

MADDE 12- Aynı Yönetmeliğin 39 uncu maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(1) İnceleme ve denetimler, ihbar ve şikâyetler ya da diğer kurum ve kuruluşların bildirimleri sonucunda, yaptıkları denetim çalışmaları ve faaliyetleriyle, 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye, Türk Ticaret Kanununda yer alan denetime ilişkin hükümlere ve Kurum düzenlemelerine aykırı hareket ettikleri tespit edilenlere, aykırılıkların mahiyetine bağlı olarak Kurul kararıyla ikaz, uyarı, faaliyetin kısıtlanması, faaliyet izninin askıya alınması ve faaliyet izninin iptali yaptırımları uygulanır. Yaptırımların içeriği aşağıda belirtilen şekildedir:

a) İkaz, mevzuata aykırılıkları nedeniyle faaliyetlerinde daha dikkatli davranması gerektiği hususunun denetim kuruluşları ve denetçilere bildirilmesidir.

b) Uyarı, faaliyetlerinde düzeltilmesi gereken mevzuata aykırılıkların bulunduğu hususunun denetim kuruluşları ve denetçilere bildirilmesidir.

c) Faaliyetin kısıtlanması, denetim kuruluşlarının yetkili oldukları alanların, denetim üstlenenlerin üstlenebilecekleri denetimlerin, sorumlu denetçilerin sorumlu denetçilik görevlerinin belirlenen süreyle sınırlandırılmasıdır.

ç) Faaliyet izninin askıya alınması, denetim kuruluşlarının ve denetçilerin faaliyet izinlerinin belirlenen süreyle askıya alınmasıdır.

d) Faaliyet izninin iptali, denetim kuruluşlarının ve denetçilerin faaliyet izinlerinin süresiz olarak iptal edilmesidir.”

MADDE 13- Aynı Yönetmeliğe 39 uncu maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.

“İkaz

MADDE 39/A- (1) Aşağıda belirtilen aykırılıklarda bulunulduğunun tespit edilmesi halinde, denetim kuruluşlarına veya denetçilere ikaz yaptırımı uygulanır:

a) Denetimlerde uyarı yaptırımı gerektirmeyecek biçimde TDS’ye aykırı hareket edilmesi.

b) 21 inci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen yazılı taahhüdün alınmamış olması.

c) Bu maddede yer almamakla birlikte diğer ilgili mevzuatta ikaz yaptırımını gerektiren benzer durumların tespit edilmesi.”

MADDE 14- Aynı Yönetmeliğin 40 ıncı maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(1) Aşağıda belirtilen aykırılıklarda bulunulduğunun tespit edilmesi halinde, denetim kuruluşlarına veya denetçilere uyarı yaptırımı uygulanır:

a) Denetim faaliyetinin, fiilin ağırlığına göre daha ağır bir yaptırım gerektirmeyen şekilde, TDS’ye aykırı olarak yürütülmesi.

b) Bağımsızlığı tehdit eden hususlara ilişkin gerekli önlemlerin alınmaması ve bunlara ilişkin değerlendirmelerin kayda geçirilmemesi.

c) 20 nci maddede belirtilen kalite yönetim sisteminin tasarlanmaması, uygulanmaması veya etkin bir şekilde işletilmemesi.

ç) 25 inci maddede öngörülen sürekli eğitim programlarını tamamlamayanların denetçi olarak faaliyet göstermesi veya denetim ekiplerinde görevlendirilmesi.

d) 29 uncu madde hükümlerine aykırı hareket edilmesi.

e) 33 üncü maddede belirtilen mesleki sorumluluk sigortasının yaptırılmaması.

f) 35 inci maddede belirtilen saklama hükümlerine aykırı hareket edilmesi veya mezkur maddede belirtilen ibraz yükümlülüklerinin süresinde yerine getirilmemesi.

g) 36 ncı maddede belirtilen şekilde şeffaflık raporunun hazırlanmaması, zamanında Kuruma bildirilmemesi veya yayımlanmaması.

ğ) 37 nci madde hükümlerine aykırı hareket edilmesi.

h) Kuruma yapılacak bildirimlerin zamanında, tam ve doğru olarak yerine getirilmemesi.

ı) Kurumca belirlenen ücret tarifesine uyulmaması.

i) Denetim raporlarının süresi içerisinde tamamlanarak ilgili yerlere teslim edilmemesi.

j) Bu maddede yer almamakla birlikte diğer ilgili mevzuatta uyarı yaptırımını gerektiren benzer durumların tespit edilmesi.”

MADDE 15- Aynı Yönetmeliğe 40 ıncı maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.

“Faaliyetin kısıtlanması

MADDE 40/A- (1) Aşağıda belirtilen aykırılıklarda bulunulduğunun tespit edilmesi halinde, denetim kuruluşlarına ve denetçilere fiilin ağırlığı dikkate alınarak, iki yılı geçmemek üzere Kurul kararıyla belirlenen süreyle faaliyetin kısıtlanması yaptırımı uygulanır:

a) Denetim faaliyetinin, fiilin ağırlığına göre faaliyet izninin askıya alınmasını gerektirmeyen şekilde, TDS’ye aykırı olarak yürütülmesi.

b) 23 üncü maddede belirtilen reklam yasağına uyulmaması.

c) 24 üncü madde hükümlerine aykırı hareket edilmesi.

ç) Bu maddede yer almamakla birlikte diğer ilgili mevzuatta faaliyetin kısıtlanması yaptırımını gerektiren benzer durumların tespit edilmesi.

(2) Faaliyetin kısıtlanması yaptırımı; denetim ekiplerinde sorumlu denetçi olarak görev alınmasının, denetim faaliyetinde bulunulabilecek denetim alanı yetkisinin veya belirlenen ölçütleri haiz işletmelerin denetimlerinin üstlenilmesinin kısıtlanması şeklinde uygulanır. Denetimi üstlenilemeyecek işletmelerin belirlenmesi, işletmelerin; faaliyet alanları, büyüklükleri, uyguladıkları finansal raporlama çerçeveleri ölçütlerinden bir veya birden fazlası esas alınarak yapılır.”

MADDE 16- Aynı Yönetmeliğin 41 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi yürürlükten kaldırılmış, (f) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bentler eklenmiş ve diğer bent buna göre teselsül ettirilmiştir.

“g) 28 inci madde uyarınca görevlendirilmesi uygun görülenler dışında sorumlu denetçi görevlendirilmesi,

ğ) 35 inci maddede belirtilen ibraz yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi,”

MADDE 17- Aynı Yönetmeliğin 42 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan (d) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiş ve diğer bent buna göre teselsül ettirilmiştir.

“e) 43 üncü maddenin sekizinci fıkrasına aykırı hareket edilmesi.”

MADDE 18- Aynı Yönetmeliğin 43 üncü maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, sekizinci fıkrasına birinci cümleden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiş, dokuzuncu fıkrası aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiş ve aynı maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“(3) Kurul fiilin ağırlığını dikkate alarak, gerekçesini belirtmek suretiyle daha hafif bir yaptırım uygulamaya yetkilidir.”

“Faaliyet izni kısıtlananlar ise kısıtlama kararına aykırı hareket edemezler.”

“(9) Aşağıdaki hallerde Kurul tarafından denetim kuruluşu veya denetçinin denetim faaliyeti en fazla bir yıl süreyle durdurulabilir:

a) 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu uyarınca gaiplik, temyiz kudretinin kaybedilmesi, kısıtlılık ve benzeri haller ile denetçinin fiil ehliyetini kaybetmesi veya denetim kuruluşunun faaliyetinin fiilen veya kayden sona ermesi veya hakkında mahkeme tarafından bir tedbir kararı verilmiş olması sonucu, denetim faaliyetinin yürütülmesinin sonradan imkânsız hale gelmesi.

b) Kurumca yapılan gözetim faaliyetleri çerçevesinde veya ihbar, şikayetler ve diğer kurumlardan gelen bildirimlerle ilgili olarak yapılan ilk değerlendirmeler sonucunda, faaliyet izninin askıya alınmasını veya iptal edilmesini gerektiren durum nedeniyle, denetim kuruluşunun veya denetçinin faaliyete devam etmesinin telafisi zor ve imkansız zararlara yol açacağı ihtimalinin bulunması.”

“(10) Durdurma süresi içerisinde gerekli idari işlemin tesisi veya faaliyetin durdurulmasına sebep olan halin sona ermesi durumunda sürenin dolması beklenilmeksizin durdurma kararı kaldırılır.

(11) Faaliyet izninin iptali hali hariç olmak üzere, idari yaptırım uygulanmasına karar verilen durumlarda aykırılığı gerçekleştirenlere sürekli eğitim yükümlülüğüne ilave eğitim yükümlülüğü getirilebilir.”

MADDE 19- Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 20- Bu Yönetmelik hükümlerini Kurum Başkanı yürütür.

15/6/2024 tarihli ve 32577 sayılı Resmi Gazete’de “Enflasyon Düzeltmesi Uygulayan Şirketlerde Esas Alınacak Finansal Tablolara İlişkin Tebliğ” yayımlandı.

Bu Tebliğ ile yapılan açıklamalar özetle aşağıdaki gibidir:

1) Esas Alınacak Finansal Tablolar

1.1) KGK kapsamında olan şirketler

Finansal tablolarını Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından belirlenen muhasebe standartlarına uygun hazırlamak zorunda olan şirketler tarafından Türk Ticaret Kanununun “Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun yetkisi” başlıklı 88 inci maddesine göre hazırlanan enflasyon düzeltmesi uygulanmış finansal tablolar esas alınacaktır.

1.2) KGK kapsamı dışında kalan şirketler

KGK kapsamı dışında kalan şirketlerde, 2023 yılı hesap dönemine ilişkin olarak Vergi Usul Kanununun enflasyon düzeltmesine ilişkin geçici 33 üncü maddesi ile 555 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği hükümleri uyarınca enflasyon düzeltmesi uygulanmış finansal tablolar ile enflasyon düzeltmesi uygulanmamış finansal tablolar birlikte dikkate alınacaktır. Bu kapsamda;

a) Serbest yedek akçelerden ve dağıtılabilir diğer kaynaklardan zarar mahsubu sonrasında kalan değerlerden kâr payı dağıtımı yapılması, sermaye artırımı ve azaltımı, birleşme, bölünme, tür değişikliği işlemleri ile sermaye kaybı ve borca batık olma durumlarının tespitindeenflasyon düzeltmesi uygulanmış finansal tablolar,

b) Kanun veya şirket sözleşmesine göre net dönem kârının esas alındığı;kâr ve kazanç payı dağıtımlarında, yedek akçe ayrılmasında, intifa senedi sahiplerine ödeme yapılması ile dönem içerisinde dağıtılmış olan kâr payı avansına ilişkin hesaplamalardaenflasyon düzeltmesi uygulanmamış finansal tablolar,

esas alınacaktır.

1.2.1) 2023 yılı hesap döneminden sonraki hesap dönemlerinde uygulama

KGK kapsamı dışında kalan şirketlerde, 2023 yılı hesap döneminden sonraki hesap dönemlerinde, enflasyon düzeltmesi uygulanmış finansal tablolar esas alınacaktır; ancak şirketlerde, dağıtılması öngörülen kâr payı tutarı, enflasyon düzeltmesi uygulanmış finansal tablolarda bulunan kâr dağıtımına konu kaynakların toplamını aşamayacaktır.

2) Sermaye

Tebliğde, şirketlerin sermayesine ilişkin yapılan değerlendirmelerde dikkate alınacak tutar, enflasyon düzeltmeleri sonrası olumlu ve olumsuz farkların uygulaması ve sermaye artırımı yapılırken hangi kaynakların kullanılabileceği konularına açıklama getirmektedir.

Buna göre;

2.1) Sermaye değerlendirmesi

Şirketin sermayesine ilişkin yapılacak değerlendirmelerde, ticaret siciline tescil edilmiş olan sermaye tutarı esas alınacaktır.

2.2) Olumlu farkların sermayeye ilavesi

Enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan sermaye düzeltmesi olumlu farkları, diğer öz sermaye kalemlerine ilişkin olumlu farklar ile bunların dışında kalan iç kaynakların, enflasyon düzeltmesinden kaynaklı zararlar dâhil zararlar ve olumsuz farkları aşan kısmı sermayeye ilave edilebilecektir.

2.3) Olumsuz farkların mahsubu

Enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan sermaye düzeltmesi olumsuz farkları ile enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan diğer olumsuz farklar ise genel kurulda alınacak karara istinaden, sermaye azaltımı yoluyla veya olumlu farklar yahut diğer iç kaynaklarla mahsup edilebilir.

2.4) Sermaye artırımı

Finansal tablolarını KGK tarafından belirlenen muhasebe standartlarına uygun hazırlamak zorunda olan şirketlerde gerçekleştirilecek sermaye artırımlarında, enflasyon düzeltmesi uygulanmış finansal tablolar esas alınmakla birlikte, sermayeye eklenecek iç kaynak tutarı, Vergi Usul Kanununun hükümlerine göre enflasyon düzeltmesi uygulanmış finansal tablolarda bulunan sermayeye eklenebilecek iç kaynakların toplamını aşamayacaktır.

3) Vergisel yükümlülükler

Yukarıda açıklanan hususlara ilişkin olarak alınacak kararlarda, şirketin ve kârdan pay alacakların vergisel yükümlülüklerine ilişkin ilgili mevzuat hükümleri saklıdır. verginet.net

 

15 Haziran 2024 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 32577

Ticaret Bakanlığından:

Amaç ve kapsam

MADDE 1- (1) Bu Tebliğin amacı; 2023 yılı ve sonrasındaki hesap dönemlerinde uygulanacak enflasyon düzeltmesine ilişkin olarak genel kurul ve yönetim organınca esas alınacak finansal tabloların belirlenmesidir.

(2) Bu Tebliğ, 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununa, 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanununa, 21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanununa, 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa ve 20/6/2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanuna tabi şirketler bakımından öngörülen özel düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla, finansal tabloları enflasyon düzeltmesine tabi olan 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda düzenlenen ticaret şirketlerini kapsar.

Dayanak

MADDE 2- (1) Bu Tebliğ; 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 210 uncu maddesinin birinci fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 3- (1) Bu Tebliğde geçen;

a) Genel kurul: Anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler ile kooperatiflerdeki genel kurulu, şahıs şirketlerindeki ortaklar kurulunu ve gereğinde ortakların tümünü,

b) Kanun: 13/1/2011tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununu,

c) Kâr payı: Net dönem kârı veya serbest yedek akçeler üzerinden ortaklara ve kâra katılan diğer kimselere genel kurulca dağıtılmasına karar verilen tutarı,

ç) Serbest yedek akçe: Kanuni yedek akçelerin sermayenin veya çıkarılmış sermayenin yarısını aşan kısmı ile kanun ve sözleşme gereği ayrılanlar dışında genel kurulca ayrılmasına karar verilen yedek akçeleri,

d) Şirket: 6102 sayılı Kanunda düzenlenen ticaret şirketlerini,

e) Yönetim organı: Anonim şirketler ve kooperatiflerde yönetim kurulunu, limited şirketlerde müdürü veya müdürleri, şahıs şirketleriyle sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde yöneticiyi,

ifade eder.

Esas alınacak finansal tablolar

MADDE 4- (1) Finansal tablolarını Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından belirlenen muhasebe standartlarına uygun hazırlamak zorunda olan şirketler tarafından Kanunun 88 inci maddesine göre hazırlanan enflasyon düzeltmesi uygulanmış finansal tablolar esas alınır.

(2) Birinci fıkra kapsamı dışında kalan şirketlerde, 2023 yılı hesap dönemine ilişkin olarak 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun geçici 33 üncü maddesi ile 30/12/2023 tarihli ve 32415 ikinci mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 555) hükümleri uyarınca enflasyon düzeltmesi uygulanmış finansal tablolar ile enflasyon düzeltmesi uygulanmamış finansal tablolar birlikte dikkate alınır. Bu kapsamda;

a) Serbest yedek akçelerden ve dağıtılabilir diğer kaynaklardan zarar mahsubu sonrasında kalan değerlerden kâr payı dağıtımı yapılması, sermaye artırımı ve azaltımı, birleşme, bölünme, tür değişikliği işlemleri ile sermaye kaybı ve borca batık olma durumlarının tespitinde enflasyon düzeltmesi uygulanmış finansal tablolar,

b) Üçüncü fıkra hükümleri saklı kalmak kaydıyla Kanun veya şirket sözleşmesine göre net dönem kârının esas alındığı; kâr ve kazanç payı dağıtımlarında, yedek akçe ayrılmasında, intifa senedi sahiplerine ödeme yapılması ile dönem içerisinde dağıtılmış olan kâr payı avansına ilişkin hesaplamalarda enflasyon düzeltmesi uygulanmamış finansal tablolar,

esas alınır.

(3) Birinci fıkra kapsamı dışında kalan şirketlerde, 2023 yılı hesap döneminden sonraki hesap dönemlerinde, 213 sayılı Kanunun geçici 33 üncü maddesi ile Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 555) hükümleri uyarınca enflasyon düzeltmesi uygulanmış finansal tablolar esas alınır.

(4) Bu madde kapsamındaki şirketlerde, dağıtılması öngörülen kâr payı tutarı, 213 sayılı Kanun hükümlerine göre enflasyon düzeltmesi uygulanmış finansal tablolarda bulunan kâr dağıtımına konu kaynakların toplamını aşamaz.

Sermaye

MADDE 5- (1) Şirketin sermayesine ilişkin yapılacak değerlendirmelerde, ticaret siciline tescil edilmiş olan sermaye tutarı esas alınır.

(2) Enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan sermaye düzeltmesi olumlu farkları, diğer öz sermaye kalemlerine ilişkin olumlu farklar ile bunların dışında kalan iç kaynakların, enflasyon düzeltmesinden kaynaklı zararlar dâhil zararlar ve olumsuz farkları aşan kısmı Kanunun 462 nci maddesi kapsamında sermayeye ilave edilebilir.

(3) Enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan sermaye düzeltmesi olumsuz farkları ile enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan diğer olumsuz farklar ise genel kurulda alınacak karara istinaden, sermaye azaltımı yoluyla veya olumlu farklar yahut diğer iç kaynaklarla mahsup edilebilir.

(4) 4 üncü maddenin birinci fıkrası kapsamında bulunan şirketlerde gerçekleştirilecek sermaye artırımlarında, Kanunun 88 inci maddesine göre hazırlanan enflasyon düzeltmesi uygulanmış finansal tablolar esas alınmakla birlikte, sermayeye eklenecek iç kaynak tutarı, 213 sayılı Kanun hükümlerine göre enflasyon düzeltmesi uygulanmış finansal tablolarda bulunan sermayeye eklenebilecek iç kaynakların toplamını aşamaz.

Vergisel yükümlülükler

MADDE 6- (1) Bu Tebliğ hükümleri uyarınca alınacak kararlarda, şirketin ve kârdan pay alacakların vergisel yükümlülüklerine ilişkin ilgili mevzuat hükümleri saklıdır.

Yürürlük

MADDE 7- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 8- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Ticaret Bakanı yürütür

Yapım işlerinde KDV tevkifat uygulaması ile ilgili bir noktanın altını tekrar çizmek istiyorum. Uygulamada kafa karışıklığı yaratan duruma değinmeden önce hukuki durumu ortaya koyalım.

Bilindiği üzere, yapım işlerinin gerek belirlenmiş alıcılara gerekse gerçek usulde KDV mükelleflerine karşı ifa edilmiş olması ve işin bedelinin KDV dahil 5 milyon TL üzerinde olması durumlarında tevkifat gündeme geliyor. Burada yüklenicilerin işverene düzenlendiği faturalar 4/10 tevkifatlı düzenleniyor. Benzer şekilde işi alan yükleniciler tarafından yapım işlerinin tamamen veya kısmen alt yüklenicilere (taşeronlara) veya daha alt yüklenicilere devredilmesi halinde, işi devreden her yüklenici tarafından ilgili aşamada bedelin 5 milyon TL'lik sınırı aşıp aşmadığına bakılmaksızın tevkifat yapılması gerekiyor. Diğer değişle alt yüklenicilerin ana yükleniciye düzenleyeceği faturaların tevkifatlı düzenlenmesi gerekiyor.

Öte yandan, KDV mükellefleri tarafından yapım işlerinin kendileri tarafından yapılması durumunda olayın niteliği bir parça değişiyor. KDV mükellefleri yapım işlerini tamamen veya kısmen alt yüklenicilere yaptırmaları durumunda iş bedeli 5 milyon TL'yi aşmadığı sürece KDV tevkifatı gündeme gelmiyor. Örneğin (X) A.Ş. idare merkez olarak kullanmak üzere kendisi bir bina inşaatı yaptırıyor. Bina inşaatının maliyetinin 50 milyon TL olduğunu varsayalım. İş herhangi bir şekilde alt yükleniciye verilmiyor, mükellef parça parça işi yaptırıyor. Burada parça parça yaptırılan işin bedeli KDV dahil 5 milyonu geçmediği sürece tevkifat söz konusu olmayacaktır. Ancak anılan iş bir yükleniciye ihale edilmiş olsa idi, yüklenici söz konusu işi parça parça kısmen veya tamamen alt yüklenicilere yaptırmış olsaydı, bedelin 5 milyon TL'lik sınırı aşıp aşmadığına bakılmaksızın her aşamada tevkifat yapılması gerekiyordu.

Linkedin paylaşımından alıntı yapılmıştır

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • Enflasyon Düzeltmesi Uygulayan Şirketlerde Kar Dağıtımı Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan “Enflasyon Düzeltmesi Uygulayan Şirketlerde Esas Alınacak…
  • 1 TL için 532.000 TL Fazla Vergi Ödeme Riski Sosyal içerik üreticilerinden ile Appstore, Google Play üzerinden gelir elde…
Top