Mehmet Özdoğru
Ana Sözleşme - Nace Kodu ve Nakdi Sermaye Artırımı ( ÖZELGE)
* Şirket Ana Sözleşmesinde ödeme hizmeti ve elektronik para hizmeti sağlama faaliyeti eklenmiştir. Ödeme hizmeti ve elektronik para hizmeti sağlama faaliyet izni onaylanmadığı için faaliyet henüz başlamamıştır.
* Şirketin Nace Kodu faaliyeti ile iştigal ettiği konuyla ilgilidir.
* Faaliyet izni henüz onaylanmadığı için finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar kapsamında değerlendirilemez ve nakit sermaye indiriminden yararlanır.
ANA SÖZLEŞMENİN DEĞİL- FİİLİ FAALİYETİN ÖNEMLİ OLDUĞU ANLAŞILMAKTADIR. BU DURUMDA FAALİYET ALANI KAPSAMINDA NACE KODUNA DİKKAT EDİLMESİ GEREKTİĞİ BİR DAHA ORTAYA ÇIKMAKTADIR.
Nakdi Sermaye Artışının Kurumlar Vergisi Matrahından İndirim Konusu Yapılıp Yapılmayacağı (ÖZELGE)
NACE: "Nomenclature des Activités Économiques dans la Communauté Européenne”
Ersan KARACA
Yeminli Mali Müşavir
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.
Torbada Emekliye Kök Maaş Düzenlemesi Yok!
Hükümetin özellikle vergi düzenlemeleriyle birlikte Meclis'e sunacağı torba yasa taslağına emeklilerle ilgili kök maaş düzenlemesi girmedi. ekonomim.com'un ulaştığı bilgilere göre; 10 bin TL altında maaş alan milyonlarca emekli, temmuzda 'sıfır' zam alacak.
Maaşı 10 bin liranın altında kalan ve yaklaşık 3,6 milyon emekliyi doğrudan ilgilendiren kök maaş düzenlemesi, hükümetin temmuz ayında Meclis'e sunulmasu beklenen torba yasa taslağına girmedi. ekonomim.com'un ulaştığı bilgilere göre, torbaya yasaya taslağına Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından 5 madde eklenirken, kamuoyunda kök maaş düzenlemesi yapılmaması halinde 10 bin TL altında maaş alan emeklilerin temmuz zammından yararlanamayacağı yönündeki eleştirilere rağmen, bu madde girmedi.
Kök maaşa zam hesaplaması nasıl yapılıyor?
Eğer kök maaşınız 8 bin TL ise ve tahmini 6 aylık enflasyon farkı yüzde 25 olarak açıklanırsa, en düşük emekli maaşı olan 10 bin TL rakamı hiç artırılmazsa siz oransal zamdan faydalanamayacaksınız demektir. Çünkü sizin maaşınız 10 bin TL’ye tamamlanıyor. Bu durumda da 'sıfır' maaş zammı almış olacaksınız.
Maliye 50 madde ekledi
Haftalardır kamuoyunda tartışılan vergi maddelerinden yaklaşık 50 tanesi ise torba yasa taslağında yer aldı. Zombi şirketler üzerinden KDV vurgununu engellemeye yönelik madde, yurtiçi ve yurtdışı şirketlere asgari kurumlar vergisi, YİD ve KÖİ projelerini üstlenen şirketlerin kurumlar vergisini yüzde 25'den yüzde 30'a çıkaran madde, kayıt dışı çalışan moto kuryelerin vergilendirilmesi, yurt dışı çıkış harcının 10 kat artırılması gibi birçok madde ise Maliye tarafından torba yasa taslağına eklendi.
Hangi maddeler torba yasa taslağından çıkarıldı?
SERVET VERGİSİ
Gelirler İdaresi Başkanlığı, beyana tabi geliri ile yapılan harcamalar arasında yüzde 20'nin üzerinde uyumsuzluk olan mükelleflerden özel gider bildirimi istenmesini, izah edilemeyen fark tutarlarından ise servet vergisi alınmasını talep etti. Bu madde taslaktan çıkarıldı.
BORSADA KAZANÇ VERGİSİ
Borsa İstanbul’da (BIST) işlem gören ve 3 yıldan kısa süreyle elde tutulan hisse senetlerinin alım satımından elde edilen kazançlardan vergi alınmak üzere hazırlanan maddeye göre; borsa kazancından kesilecek vergi, hisse senetlerinin elde tutulma süresine göre, 3 aya kadar yüzde 10, 6 aya kadar yüzde 7.5, 1 yıla kadar yüzde 5, 3 yıla kadar yüzde 2.5, 3 yıl üstü için yüzde 0 olması planlandı. Ancak taslaktaki bu madde geri çekildi.
YEME %10 GÜBREYE %20 KDV
Gelir İdaresi Başkanlığı, Türkiye’de daha önce uygulandığı gibi yem satışında yüzde 10, gübre satışında ise yüzde 20 KDV alınmasını önerdi. Her iki üründe de hâlen yüzde 1 KDV uygulanıyor. KDV’nin artırılması halinde çiftçilere Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesinden doğrudan destek ödemesi yapılması önerildi. Bu kapsamda 2023 yılı satışlarına göre, yemde 15 milyar lira, gübrede ise yaklaşık 19 milyar lira yıllık gelir etkisi bekleniyordu. Ayrıca yatırım teşvik belgesi kapsamında olmayan Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde bulunanlara uygulanan KDV istisnasının kaldırılması da talep edildi. Bu kritik madde de taslaktan çıkarıldı.
TAPUDA GERÇEK BEDELLE SATIŞ
Taslağa eklenen maddelerden biri de emlak vergileri ve tapu harçlarının gayrimenkullerin emlak vergisine esas değeri (belediye rayici) değil bölgesel rayiç bedeli üzerinden tahsil edilmesiydi. Ekspertizler aracılığıyla belirlenen bölgesel rayiç bedeli fiyatları üzerinden tapu harcı ödemeleri ve emlak vergisi ödemelerini tahsil edilmesi üzerinde çalışılırken, söz konusu maddenin taslaktan çıkarılmasına karar verildi.
KİRAYA %20 STOPAJ VE BİRDEN FAZLA EVE VERGİ
Gelirler İdaresi Başkanlığı'nın önerdiği maddeye göre; kiracı kirasını her ay bankaya yatıracak. Banka, hesaba düşen kira parasının yüzde 20’sini vergi olarak kesip Maliye’ye gönderecek, geriye kalanı ev sahibinin hesabında bırakacak. Kirada stopaj uygulamasına geçilmesiyle devletin ev sahiplerinden 40 milyar liralık kira vergisi tahsil edeceği hesaplandı. Ayrıca 1'den fazla evi olanlardan da yine fazladan vergi alınması talep edildi. Ancak her iki madde de taslaktan çıkarıldı. Öte yandan kira kontratlarının e-devlet üzerinden yapılması konusunda görüşbirliğine varılsa da taslakta bu konuda herhangi bir adım atılmadı.
KİTAPTA VERGİ İSTİSNASININ KALDIRILMASI
3065 sayılı Kanun uyarınca basılı kitap ve süreli yayınların teslimi KDV’den istisna tutuluyor. Uygulamada, istisna kapsamında olmayan yayınlar ve kırtasiye ürünlerine de istisna uygulandığının tespit edildiği, mükelleflerin istisna nedeniyle genel giderleri ve ATİK yüklenimlerini de iade alabildiklerinin belirlendiği gerekçeleriyle bu istisnanın yürürlükten kaldırılması önerildi. Söz konusu istisnanın kaldırılmasıyla toplam 2,3 milyar TL gelir hedeflendi. Bu madde de kabul edilmedi.
BASİT USUL ESNAF VERGİSİ MUAFININ KALDIRILMASI
Gelirler İdaresi Başkanlığı'nın talep ettiği en kritik maddelerden biri de yaklaşık 850 bin esnafı ilgilendiren basit usul vergi muafiyetinin büyükşehirlerde kaldırılarak, söz konusu esnaf için gerçek vergilendirmeye geçilmesiydi. Taksici, berber, marangoz, tesisatçı, tuhafiyeci, terzi gibi işlerle uğraşanları doğrudan etkileyecek olan madde, taslağa eklenmedi.
YURT DIŞI ÇIKIŞ HARCI 1500 TL OLARAK TASLAKTA
Kamuoyuna ekonomim.com'un duyurduğu yurt dışı çıkış harcıyla ilgili artış oranı 10 kat olarak belirlenerek, 150 TL'den 1500 TL'ye yükseltilmek üzere taslaktaki yerini aldı. Maddenin kritik ayrıntısı ise yurt dışı çıkış harcının her yıl değerleme oranında artırılacak olması. Bu da harcın yıllar içinde katlanarak artacağı anlamını taşıyor.
ENGELLİLERE ÖTV İSTİSNASI YERİNE NAKİT DESTEK VERİLMESİ
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı engellilere uygulanan ÖTV istisnalarının kaldırılarak nakit destekte bulunulması konusunda öneride bulundu. Ancak söz konusu öneri taslağa girmedi. Engellilerle ilgili ÖTV istisnası araçlar için devam edecek olsa da mevcut durumda beş yılda bir yararlanılan bu sürenin 10 yıla çıkarılması öngörülüyor. Madde taslağa bu şekilde geçirildi.
İDARİ PARA CEZALARINA GECİKME ZAMMI
Kabahatler Kanunu’nda düzenleme yapılarak İcra ve İflas Kanunu’na göre takip edilen idari para cezalarını kapsayacak şekilde tüm idari para cezalarına gecikme zammı uygulanması talep edildi. Ancak söz konusu madde taslağa eklenmedi.
BAĞ-KUR ve SSK PRİM GÜN SAYISI EŞİTLENMESİ
EYT düzenlemesinin ardından Bağ-Kur'lu küçük esnafın prim gün sayısının, SSK'lı çalışanlarla eşitlenmesine yönelik herhangi bir madde vergi paketinde yer almadı. EYT'den gelen maddi yükü taşımakta zorlanan hükümet, yaklaşık 1 milyon Bağ-Kur'lunun 5 yıl erken emekli olmasının yolunu açacak olan düzenlemeye sıcak bakmıyor.
https://www.ekonomim.com/gundem/torbada-emekliye-kok-maas-duzenlemesi-yok-s1-haberi-751605
Asgari Gelir Vergisi Ödemeye Hazır Mısınız?
Yapılacak olan yeni vergi düzenlemelerinde hemen hemen herkesi yakından ilgilendiriyor.
Oldukça kapsamlı olan bu düzenlemelerde, gelir vergisi mükellefi olan, şahıs işletmeleri, doktorlar, avukatlar, diş hekimleri vb. serbest meslek faaliyetlerinde bulunanlar için son derece önemli bir konu var, ASGARİ GELİR VERGİSİ!
Asgari Gelir Vergisi Ne?
Ticari, zirai ve serbest meslek faaliyetleri nedeniyle yıllık gelir vergisi beyannamesi veren mükelleflerin; Yıllık beyannamelerinde beyan ettikleri vergiye tabi kazançlarının (zarar beyan edenler dahil), gayrisafi hasılat/net satış tutarlarının yüzde onundan az olması durumunda mükelleflerin vergiye tabi kazançları; gayrisafi hasılatlarının/net satış tutarlarının %10’u kabul edilecek ve oluşan kazanç farkı üzerinden gelir vergisi tarifesine göre vergi hesaplanması anlamına geliyor.
Yani, gelir vergisi mükellefleri zarar beyan etse dahi, vergi ödeyecekler!
Kimler Asgari Gelir Vergisi Ödeyecek?
Asgari gelir vergisinin kapsamına, Ticari, zirai ve serbest meslek faaliyetinde bulunan gelir vergisi mükellefleri girecek.
- Ticari Kazanç Elde Eden Şahıs şirketleri,
- Avukatlar,
- Doktorlar,
- Diş hekimleri,
- Serbest meslek faaliyetinde bulunan mimar, mühendisler vb. örnekleri çoğaltabiliriz.
Asgari Gelir Vergisi Nasıl Hesaplanacak?
Asgari gelir vergisinde, beyan edilen gelir vergisi matrahı ile şirket veya işletmenin cirosu arasında bir kıyas yapılacak.
Cirosu veya hasılatı bulunan işletmeler, zarar beyan etse dahi gelir vergisi ödeyecekler.
Peki, ama nasıl?
Sürecin, daha net anlaşılması için örneklerle anlatmaya çalışacağız.
Örneğin, X Şahıs İşletmesinin Gelir Vergisi Beyannamesinde Yer Alan Gelir Vergisi Matrahı 50.000 TL, Hasılat ise 5.000.000 TL
Bu işletmenin, Asgari Gelir Vergisi Matrahı 5.000.000 * 0,10 = 500.000 TL kabul edilecek.
500.000 TL üzerinden değişen oranlı olarak gelir vergisi ödenecek. 2024 yılındaki gelir vergisi dilimlerine göre bu rakamı hesapladığımız da, 113.400 TL vergi ödeneceği sonucuna ulaşıyoruz!
Ancak, yapılacak olan bu değişikliklerin 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren geçerli olacağı ve bu nedenle de gelir vergisi dilimlerinin değişeceğini unutmamak gerekli.
Peki, Zarar Beyan Gelir Vergisi Mükellefleri Nasıl Vergi Ödeyecek?
Asgari gelir vergisinde, en önemli kıstasın hasılat olduğu unutulmamalı.
Yani, önemli olan düzenlediğiniz fatura ve karşılığında elde ettiğiniz ciro veya hasılat olacak.
En temel kıstas, elde edilen hasılat olacak.
Dolayısıyla, hasılatınız elde ediyor, ancak zarar beyan ediyorsanız yine vergi ödeyeceksiniz.
Örneğin, X Şahıs İşletmesinin Gelir Vergisi Beyannamesinde Yer Alan Gelir Vergisi Matrahı 0,0 TL, Hasılat ise 1.000.000 TL’dir.
Bu işletmenin, Asgari Gelir Vergisi Matrahı 1.000.000 * 0,10 = 100.000 TL kabul edilecek.
100.000 TL üzerinden değişen oranlı olarak gelir vergisi ödenecek!
Asgari Gelir Vergisinde Özellikler Durumlar Neler?
Asgari gelir vergisi;
Gelir Vergisi Mükellefleri tarafından takip eden 5 hesap dönemi boyunca asgari vergi üzerinde ödenmesi gereken gelir vergisinden mahsup edilebilecek.
Yeni işe başlayan gelir vergisi mükellefleri için işe başlanılan dönem dahil 3 vergilendirme dönemi asgari vergi uygulanmayacak.
Sonuç Olarak;
Yapılacak olan yeni düzenlemelerin, ticari hayatın birçok alanını etkileyeceği aşikar.
Elbette bunların başında, gelir vergisi mükellefleri geliyor.
Artık, hasılatı yüksek olan buna rağmen az vergi beyan eden işletmeler için süreç değişiyor.
Kısaca, hasılat elde ederken dikkatli olmakta fayda var!
28.06.2024
Berkay Özgüven
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.
Ticaret Bakanlığı Kooperatiflerin Desteklenmesi Programına (KOOP-DES) Yönelik Başvuru Duyurusu Yayımladı
Kooperatif ve üst kuruluşlarının üretim ve istihdama katkısı olacak yatırım projelerinin desteklenmesi, faaliyetlerinde etkinlik ve verimliliğin sağlanması, teknoloji ve yeni üretim tekniklerinden yararlanmalarına katkıda bulunulması ve bireysel tasarrufların uygun kooperatif girişimcilik modelleri ile ekonomiye kazandırılması amacıyla Bakanlığımızca hazırlanan Kooperatifçilik Proje Destek Yönetmeliği 30.07.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş, 06.03.2020 tarihli Resmi Gazetede de Yönetmelikte bazı değişiklikler yapılmıştır.
Kooperatiflerin Desteklenmesi Programı kapsamında kooperatiflere finansman desteği sağlanacaktır. Bu kapsamda söz konusu programa ilişkin gerekli açıklamalara aşağıda yer verilmiştir.
KOOP-DES Kılavuz Ekleri ve Taahhütnameler için Tıklayınız |
Kimler Başvurabilir?
Programa, kuruluş, işleyiş ve denetimleri Ticaret Bakanlığınca gerçekleştirilen kooperatifler ve üst kuruluşları başvurabilecektir. Ancak, ortaklarının çoğunluğunu kadınların oluşturduğu ve kadın emeğini değerlendirme amacı güden kooperatifler, ortaklarının çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu kooperatifler, ortaklarının çoğunluğunu engellilerin oluşturduğu kooperatifler, üretim ve pazarlama faaliyetinde bulunan kooperatifler, tarım satış kooperatifleri, sanat kooperatifleri ve yenilikçilik alanında faaliyet gösteren kooperatifler ile bunların üst kuruluşlarının başvuruları öncelikli olarak desteklenecektir.
Başvuru sahibi kooperatif ve üst kuruluşlarının; ilgili mevzuattan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmeleri ve aynı proje konusunda başka bir kamusal kaynaktan destek almamış olmaları ile projelerinin; üretim ve istihdama katkısının bulunması, sürdürülebilirliği, piyasa araştırmasına dayandırılması ve kooperatifin faaliyet konularına uygunluğu aranacaktır.
Başvuru Tarihleri
Başvurular 1 Temmuz 2024 – 31 Temmuz 2024 tarihleri arasında Ticaret İl Müdürlüklerine yapılacaktır. Son başvuru tarihinden sonra ulaşan başvurular değerlendirmeye alınmayacaktır.
Desteklenecek Proje Konuları
Program kapsamında kooperatiflerin, üretim ve istihdama katkısı olacak projelerine ilişkin olarak;
- Makine ve/veya ekipman ile ilgili mal alımlarına,
- Ortaklarının en az % 90’ını kadınların oluşturduğu kooperatiflerin işletecekleri yaşlı ve engelli bakım merkezleri ile çocuk kulüpleri, kreş ve gündüz bakımevlerinin demirbaş eşya niteliğindeki yatırım malı alımlarına,
- Ürettikleri ürünlerin tanıtımı ve pazarlanmasına ilişkin sergi ve fuar katılımlarına yönelik hizmet alımlarına,
- Projelerine ilişkin nitelikli personel istihdamlarına,
destek verilecektir.
Destek Miktarı
Kooperatif ve üst kuruluşlarının sunacakları proje başvurularında hibeye esas proje tutarı azami sınırı;
- Mal alımlarında 400.000 Türk Lirasını,
- Hizmet alımlarında 60.000 Türk Lirasını,
- Nitelikli personel istihdamında yıllık bir personel için 204.000 TL’yi, iki personel için toplam 408.000 TL’yi
geçemeyecektir.
Destek Oranı
Üst sınırlar içerisinde proje tutarlarının;
- Kalkınmada öncelikli yörelerde % 75’i, diğer bölgelerde % 50’si,
- Kalkınmada öncelikli yöre şartı aranmaksızın ortaklarının en az % 90’ını kadınların oluşturduğu kooperatiflerde %75’i,
Ticaret Bakanlığınca karşılanabilecektir. Proje tutarlarının kalan kısmı ise proje yürütücüsü kooperatif tarafından karşılanacaktır.
Başvuru Yöntemi ve İstenilecek Belgeler
Kooperatifler tarafından proje konularına göre eksiksiz olarak doldurulan Proje Başvuru Formu, proje konusuna göre belirtilen belgeler ile birlikte kooperatif merkezinin bulunduğu Ticaret İl Müdürlüğüne teslim edilecektir.
1. Kooperatiflerin makine ve/veya ekipman ile ilgili mal alımı başvurularında aşağıdaki belgeler aranacaktır:
- Makine ve/veya ekipman alımı başvurusu için Proje Başvuru Formu (Ek 1),
- Kooperatifin makine ve/veya ekipman alımı başvurusu için aldığı yetkili organ kararı,
- İmzaya yetkili yönetim kurulu üyelerinin imza sirküleri,
- Kooperatif yönetim ve denetim kurulu üyeleri hakkında adli sicil belgesi,
- Kooperatifin en son yaptığı genel kurula sunduğu bilanço,
- Başvuru tarihi itibariyle son yapılan genel kurulda kullanılan ve en az iki yönetim kurulu üyesi tarafından imzalanmış hazirun listesi,
- Satın alınacak makine ve/veya ekipmana ait Teknik Şartname ve gerekli ise İdari Şartname,
- Piyasa fiyat araştırması sonucu alınan fiyat teklifleri veya proforma fatura,
- Kooperatifin ve teklif alınan yüklenicilerin vergi ve SGK borçlarının olmadığına ilişkin belge, (Doğrudan alım yöntemi ile alımlarda daha sonraki aşama olan ödeme talep formu ekinde sunulacaktır.)
- Ortaklarının cinsiyet dağılımı ile ilgili taahhütname, (Taahhütname 1)
- Başvurulan proje konusunda kooperatifin diğer kamusal desteklerden yararlanmadığına ilişkin taahhütname (Taahhütname 2)
DİKKAT:
- Makine ve/veya ekipman ile yatırım malı desteğine ilişkin satın alma yöntemi:
Mal alımlarının 300.000 TL ve altında olduğu durumlarda, kooperatifler doğrudan temin usulü izleyerek yüklenicilerden teklifler alır ve Proje Başvuru Formunu doldurur. Kooperatifler, hibe sözleşmesi imzalandıktan sonra teklif aldıkları yüklenicilerden uygun olanı ile alım sözleşmesi imzalar.
Mal alımlarının 300.000 TL’nin üstünde olduğu durumlarda; pazarlık usulü izlenerek alımlar yapılır.
2. Ortaklarının en az % 90’ını kadınların oluşturduğu kooperatiflerin işletecekleri yaşlı ve engelli bakım merkezleri ile çocuk kulüpleri, kreş ve gündüz bakımevlerinin demirbaş eşya niteliğindeki yatırım malı alımı başvurularında aşağıdaki belgeler aranacaktır:
- Yatırım malları alımı başvurusu için Proje Başvuru Formu (Ek 2),
- Kooperatifin yatırım malları alımı başvurusu için aldığı yetkili organ kararı,
- İmzaya yetkili yönetim kurulu üyelerinin imza sirküleri,
- Kooperatif yönetim ve denetim kurulu üyeleri hakkında adli sicil belgesi,
- Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl/İlçe Müdürlüğüne Özel Kreş, Gündüz Bakımevi, Özel Çocuk Kulübü, Yaşlı ve Engelli Bakım Merkezleri açma izni başvurulduğuna ilişkin belge,
- Kooperatifin en son yaptığı genel kurula sunduğu bilanço,
- Başvuru tarihi itibariyle son yapılan genel kurulda kullanılan ve en az iki yönetim kurulu üyesi tarafından imzalanmış hazirun listesi,
- Satın alınacak yatırım mallarına ait Teknik Şartname ve gerekli ise İdari Şartname,
- Piyasa fiyat araştırması sonucu alınan fiyat teklifleri veya proforma fatura,
- Kooperatifin ve teklif alınan yüklenicilerin vergi ve SGK borçlarının olmadığına ilişkin belge, (Doğrudan alım yöntemi ile alımlarda daha sonraki aşama olan ödeme talep formu ekinde sunulacaktır.)
- Ortaklarının cinsiyet dağılımı ile ilgili taahhütname (Taahhütname 1).
- Başvurulan proje konusunda kooperatifin diğer kamusal desteklerden yararlanmadığına ilişkin taahhütname (Taahhütname 2).
3. Kooperatiflerin ürettikleri ürünlerin tanıtımı ve pazarlanmasına ilişkin sergi ve fuar katılımlarına yönelik hizmet alımları başvurularında aşağıdaki belgeler aranacaktır:
- Hizmet alımları başvurusu için Proje Başvuru Formu (Ek 3),
- Kooperatifin hizmet desteği başvuru için aldığı yetkili organ kararı,
- İmzaya yetkili yönetim kurulu üyelerinin imza sirküleri,
- Kooperatif yönetim ve denetim kurulu üyeleri hakkında adli sicil belgesi,
- Kooperatifin en son yaptığı genel kurula sunduğu bilanço,
- Başvuru tarihi itibariyle son yapılan genel kurulda kullanılan ve en az iki yönetim kurulu üyesi tarafından imzalanmış hazirun listesi,
- Gerekli ise satın alınacak hizmete ait Teknik Şartname ve İdari Şartname,
- Piyasa fiyat araştırması sonucu alınan fiyat teklifleri veya proforma fatura,
- Ortaklarının cinsiyet dağılımı ile ilgili taahhütname (Taahhütname 1)
- Başvurulan proje konusunda kooperatifin diğer kamusal desteklerden yararlanmadığına ilişkin taahhütname (Taahhütname 2).
4. Kooperatiflerin makine ve/veya ekipman ile ilgili mal alımları ile ortaklarının en az % 90’ını kadınların oluşturduğu kooperatiflerin işletecekleri yaşlı ve engelli bakım merkezleri ile çocuk kulüpleri, kreş ve gündüz bakımevlerinin demirbaş eşya niteliğindeki yatırım malı alımı konularında Program kapsamında destek alan kooperatiflerin bu projelerine ilişkin nitelikli personel istihdam desteği başvurularında aşağıdaki belgeler aranacaktır:
- Nitelikli personel istihdam desteği başvurusu için Proje Başvuru Formu (Ek 4),
- Kooperatifin nitelikli personel istihdam desteği almasına yönelik yetkili organ kararı,
- İmzaya yetkili yönetim kurulu üyelerinin imza sirküleri,
- İstihdam edilecek kişilerin eğitim durumlarını gösterir, diploma veya çıkış belgesinin aslı veya noter onaylı örneği,
- Makine ve/veya ekipmanın kullanımı konusunda kooperatifin destek alarak istihdam edeceği personelin niteliklerine uygun çalışanı olmadığına dair taahhütname (Taahhütname 3)
- Başvurulan proje konusunda kooperatifin diğer kamusal desteklerden yararlanmadığına ilişkin taahhütname (Taahhütname 2)
- Kooperatife ait son 4 aylık SGK Sigortalı Hizmet Listesi (Yeni kurulmuş işletmelerden istenmez),
- İstihdam edilecek personele ait adli sicil belgesi.
DİKKAT:
- Nitelikli personel istihdam desteği;
- Makine ve/veya ekipman ile ilgili mal alımları ve
- Ortaklarının en az % 90’ını kadınların oluşturduğu kooperatiflerin işletecekleri yaşlı ve engelli bakım merkezleri ile çocuk kulüpleri, kreş ve gündüz bakımevlerinin demirbaş eşya niteliğindeki yatırım malı alımları
konularında Program kapsamında destek alan kooperatiflere verilir.
- Son iki yıl içerisinde mal ve/veya yatırım malı alımı proje konularından hibe desteği alan kooperatifler de nitelikli personel istihdam desteği için başvuruda bulunabilirler.
Başvuruların Değerlendirilmesi
KOOP-DES Uygulama ve Değerlendirme Kılavuzunda belirtilen puanlama cetveline tabi tutulan proje başvuruları, İl Proje Yürütme Biriminin teklifi, İl Proje Komisyonunun olumlu görüşü üzerine Merkez Proje Komisyonunca değerlendirilerek karara bağlanacaktır.
Proje başvuruları ilgili mevzuat hükümlerine göre değerlendirilecektir. Eksik ve hatalı belge içeren başvurular, eksikliklerin ve hataların giderilmesi amacıyla Kılavuzda belirtilen esaslara göre İl Müdürlüğünce kooperatiflere iade edilecektir.
Bütçe imkânları nedeniyle desteklenmesine ilişkin karar alınamayan projeler hariç olmak üzere, Merkez Proje Komisyonunca kabul edilmeyen projeler tekrar değerlendirmeye alınmayacaktır.
Başvuru Sonuçları
Hibe desteği verilmesi kabul edilen projeler, Bakanlık internet sayfasından (www.ticaret.gov.tr, www.esnafkoop.ticaret.gov.tr) duyurulacak ve kooperatifler, kararlar hakkında Ticaret İl Müdürlükleri aracılığıyla bilgilendirilecektir.
Kaynak: T.C. Ticaret Bakanlığı
Bankalarca Ticari Müşterilerden Alınabilecek Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ (Sayı: 2020/4)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sayı: 2024/16)
28 Haziran 2024 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 32586
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından:
MADDE 1- 10/2/2020 tarihli ve 31035 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Bankalarca Ticari Müşterilerden Alınabilecek Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ (Sayı: 2020/4)’in 11 inci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddenin dördüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
“(3) Ticari müşterinin kredinin tamamı için erken ödeme talebinde bulunması halinde banka bu talebi kabul etmek zorundadır. Bu müşteriden gerekli faiz ve diğer maliyet unsurlarına ilişkin indirimler yapılarak hesaplanan ve müşteri tarafından bankaya erken ödenen tutar üzerinden; sabit faizli Türk lirası krediler için kredi faiz oranı ve kalan ağırlıklı ortalama vadeyi, sabit faizli döviz cinsi veya dövize endeksli kredilerde ise sabit bir oran ile kalan ağırlıklı ortalama vadeyi esas alan ve Merkez Bankasınca Talimatla belirlenen formül ile hesaplanan oranı aşmayacak şekilde erken ödeme ücreti alınabilir. Değişken faizli kredilerde erken ödenen tutarın yüzde ikisine kadar erken ödeme ücreti alınabilir.”
MADDE 2- Aynı Tebliğe aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 5- (1) 1/3/2021 tarihinden önce kullandırılan kredilerde, ticari müşterinin kredinin tamamı için erken ödeme talebinde bulunması halinde banka bu talebi kabul etmek zorundadır. Bu müşteriden Türk lirası krediler için alınabilecek erken ödeme ücreti, gerekli faiz ve diğer maliyet unsurlarına ilişkin indirimler yapılarak hesaplanan ve müşteri tarafından bankaya erken ödenen tutarın, kalan vadesi yirmi dört ayı aşmayan kredilerde yüzde birini, kalan vadesi yirmi dört ayı aşan kredilerde ise yüzde ikisini geçemez. Döviz cinsi veya dövize endeksli kredilerde söz konusu azami ücretler bir puan artırımlı olarak uygulanır.
(2) 1/3/2021 tarihinden 30/6/2024 (dahil) tarihine kadar kullandırılan kredilerde, ticari müşterinin kredinin tamamı için erken ödeme talebinde bulunması halinde banka bu talebi kabul etmek zorundadır. Bu müşteriden Türk lirası krediler için gerekli faiz ve diğer maliyet unsurlarına ilişkin indirimler yapılarak hesaplanan ve müşteri tarafından bankaya erken ödenen tutarın, kalan vadesi yirmi dört ayı aşmayan kredilerde yüzde ikisine, kalan vadesi yirmi dört ayı aşan kredilerde ise yüzde ikinin üzerine kalan vadenin yirmi dört ayı aşan kısmındaki her bir yıl için yüzde bir eklenerek hesaplanan tutara kadar erken ödeme ücreti alınabilir. Söz konusu hesaplamada kalan vadenin yirmi dört ayı aşan kısmındaki süreler yıla tamamlanır. Döviz cinsi veya dövize endeksli kredilerde ise Türk lirası krediler için uygulanacak azami ücretin bir puan artırımlı hali uygulanabilir.”
MADDE 3- Bu Tebliğ 1/7/2024 tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 4- Bu Tebliğ hükümlerini Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı yürütür.
Postalar Halinde İşçi Çalıştırılarak Yürütülen İşlerde Çalışmalara İlişkin Özel Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Resmi Gazetede Yayımlandı
29 Haziran 2024 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 32587
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:
MADDE 1- 7/4/2004 tarihli ve 25426 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Postalar Halinde İşçi Çalıştırılarak Yürütülen İşlerde Çalışmalara İlişkin Özel Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin ikinci cümlesinde yer alan “ve sağlık hizmeti” ibaresi “, sağlık hizmeti ve petrol araştırma, arama ve sondaj faaliyetleri kapsamında” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 2- Aynı Yönetmeliğin 7 nci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “ve sağlık hizmeti” ibaresi “, sağlık hizmeti ve petrol araştırma, arama ve sondaj faaliyetleri kapsamında” şeklinde, (a) bendinde yer alan “Turizm hizmet yürütülen işler” ibaresi “Turizm hizmeti kapsamında yürütülen işler” şeklinde, (b) bendinde yer alan “Özel güvenlik hizmeti yürütülen işler” ibaresi “Özel güvenlik hizmeti kapsamında yürütülen işler” şeklinde, (c) bendinde yer alan “Sağlık hizmet yürütülen işler” ibaresi “Sağlık hizmeti kapsamında yürütülen işler” şeklinde değiştirilmiş, aynı fıkraya aşağıdaki bent eklenmiştir.
“ç) Petrol araştırma, arama ve sondaj faaliyetleri kapsamında yürütülen işler; 30/5/2013 tarihli ve 6491 sayılı Türk Petrol Kanunu uyarınca petrol araştırma, arama ve sondaj faaliyetleri yürütülen işyerlerinde,”
MADDE 3- Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 4- Bu Yönetmelik hükümlerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür.
Abdullah Tolu: Zombi Şirketler Üzerinden KDV Vurgunu Bitecek!
Vergi uzmanı Abdullah Tolu, Ekonomi Masası’nda torba yasayı değerlendirdi. Vergi mükelleflerinin devletten 1,2 trilyon TL devreden KDV alacağı olduğunu belirten Tolu, “Bunun büyük kısmını zombi şirketlerin fiktif devreden KDV’leri oluşturuyor. İlk defa torba yasaya bunu önleyecek bir hüküm eklendi” dedi.
Vergi uzmanı ve EKONOMİ gazetesi yazarı Abdullah Tolu, Nasıl Bir Ekonomi TV’nin Ekonomi Masası programında hazırlıkları süren, vergide torba yasayı değerlendirdi. EKONOMİ Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ, Yayın Kurulu Başkanı Şeref Oğuz ve gazeteci Barış Esen’in sorularını yanıtlayan Tolu, devreden KDV sorununa işaret ederek, “Şu anda vergi mükelleflerinin devletten 1,2 trilyon TL devreden KDV alacağı var. 3 milyon 605 bin KDV mükellefi bulunuyor. Devreden KDV’si olan mükellef sayısı 2 milyon 616 bin. KDV mükelleflerinin yüzde 72’si devreden KDV beyan ediyor, yüzde 20’si KDV ödüyor. İade alanlar var. Bunlara rağmen devreden KDV tutarı 1,2 trilyon TL. 1985’ten beri devreden KDV’si olan mükellefler var” dedi.
Devreden KDV alacaklarının büyük bir kısmının zombi şirketlerden oluştuğunu belirten Tolu, “Zombi şirketlerin hiçbir şekilde faaliyeti yok. Kapatılması lazım. Ama sırf bu devreden KDV’ler nedeniyle kapatılmıyor. Bu şirketler satılıyor. Bu şirketleri de devlete KDV ödemesi çıkan diğer şirketler alıyor. Bu şirketlerle birleşerek KDV’sini ayarlıyorlar ve devlete KDV ödemiyorlar. Bununla ilgili ciddi bir sektör var. Ve devreden KDV’lerin büyük bir bölümü de fiktif” dedi. Bunun ayıklanması gerektiğini belirten Tolu, bu torba yasaya konuyla ilgili ilk defa bir hüküm eklendiğinin altını çizdi. Tolu, “Bu zombi şirketler, diğer şirketlerle birleştiği zaman KDV’leri indirebilmeleri için Maliye’ye başvuracaklar. Maliye bir vergi incelemesi yapacak. Zombi şirketlerin, devreden KDV’lerin doğruluğunu kanıtlaması gerekecek. Bu yolla ciddi bir adım atılmış olacak. Artık zombi şirketlerin alım satımı da iyice zorlaştırılacak. Bu fiktif devreden KDV’lerden aslında bütün iş dünyası da devlet de kurtulmuş olacak” diye konuştu.
“2023’te 37 bin kişi vergi mükellefi olmadan iş yer açmış”
Kayıt dışılıkla mücadele kapsamında sahada yapılan yaygın ve yoğun denetimlerde 2023 yılında 37 bin kişinin hiç vergi mükellefiyeti kaydı açtırmadan iş yeri açıp işlettiği ve gelir elde ettiğinin tespit edildiğini aktaran Abdullah Tolu, “Yani buradaki sorun aslında uzun yıllardır yapılmayan yaygın ve yoğun vergi denetimleri. Halen insanlar büyükşehirlerde vergi mükellefiyeti açtırmadan faaliyette bulunuyorsa, kazanç elde ediyorsa buna bir dikkat etmek lazım” dedi.
İnsanlardaki vergi algısının da değiştirilmesi gerektiğini dile getiren Tolu, şöyle devam etti: Meclise verilecek torba yasada öne çıkan tartışmalar; motokuryeler, garsonların bahşişleri ve yurtrdışına çıkış harcıyla ilgili oldu. Motokuryelerle ilgili olayın boyutu çok değişti. Özellikle pandemi sonrası motokurye büyük bir sektör haline geldi. Özellikle büyükşehirlerde bir malzemenin alınıp bir yere götürülmesi getirilmesi ücretlerini kendileri belirlemeye başladı. İşverenin verdiği maaşı kabul etmeyen bir kişi onun yerine motosiklet alıp motokuryelik yapmaya başladı. Bu özellikle pandemi sebebiyle yaşam şekli haline geldi ve şu anda 140 bin civarında motokurye var. Bunların aylık gelirinin 90-100 bin TL civarında olduğu ifade ediliyor. Çok önemli bir rakam değil aslında şu yaşadığımız ortamda. Ama emekli maaşlarının 10.000 TL falan olduğu yerde bunlar yüksek gibi gözüküyor. Fakat kayıtdışılıkta 1 TL de 1.000 TL de 1 milyon TL de aynı. Herkesin elbette kazanca göre bir vergi ödemesi lazım.”
2023’te 2,2 trilyon TL’den vazgeçildi
Bununla birlikte asıl odaklanılması gereken noktanın Orta Vadeli Program’da belirlenen hedefler olduğunu söyleyen Tolu, “Bu tasarı tamamen 2 hedef çerçevesinde oluşturulmuştu. Birincisi kayıt dışı ekonomiyle mücadele. İkincisi de vergi istisna, muafiyet ve indirimlerinin gözden geçirilerek büyük bir bölümünün kaldırılması, kapsamının daraltılması veya uygulama tarzının değiştirilmesi” dedi.
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 2023 yılına yönelik olarak ilk defa Vergi Harcama Raporu adı altında bir rapor yayımladığını hatırlatan Abdullah Tolu, “Burada vergi istisna, muafiyet ve indirimleri nedeniyle alınmasından vazgeçilen vergi 2,2 trilyon TL. Burada en büyük pay Gelir Vergisi Kanunu’nda. Bu kanundaki en büyük pay da asgari ücret istisnası. Gelir vergisindeki istisna 1,1 milyar TL’lik paya sahip. Gelir vergisi içindeki asgari ücret istisnası da 680 milyar TL’lik payı oluşturuyor. Şimdi asgari ücret istisnasını tekrar kaldırabilir misiniz? Teknik ve teorik olarak mümkün değil. O zaman diğer taraflara bakmak gerekiyor” dedi. Kurumlar Vergisi Kanunu’na bakıldığında birinci sırada yatırım ortaklıklarının ve fonlarının kazançlarına ilişkin istisna olduğunu kaydeden Tolu, “İkinci sırada yatırım teşvik belgeli yatırımlardaki indirimli kurumlar vergisi uygulaması. KDV’ye bakıyorsunuz. Birinci sırada yem gübre teslimlerine ilişkin KDV istisnası nedeniyle vazgeçilen miktar var. ÖTV’ye bakıyorsunuz. En büyük kayıp engelli araçlarında uygulanan istisna. Bu da tasarıda var” bilgisini verdi.
“İstisna ve muafiyetlerin etki analizi yapılmalı”
Bütün kanunlara bakıldığında çok sayıda istisna ve muafiyet olduğunu aktaran Tolu, şun açıklamayı yaptı: “Özellikle son dönemlerde çok arttı. Öyle ki mesela KDV kanununda 17. madde var. Bu maddede alfabedeki bütün harfler kullanıldı, bitti. O zaman ikinci tarafa geçmek lazım. Z-A, Z-B diye gitmek lazım. O 13. maddeye aktarıldı. Şimdi 13. Madde de dolmak üzere o kadar çok istisna talebi geliyor ki… Fakat burada vergi adaleti için; getirilen, getirilecek olan ya da talep edilen bu istisna ve muafiyetlerinin etki analizinin daha baştan yapılması lazım. Ezbere, istisna ve muafiyet hükmü eklenmemesi gerekiyor. Çünkü eklendiği zaman o alandan vergi almıyorsunuz, almaktan vazgeçiyorsunuz. Bunu bütün toplum ödüyor. Bütün toplumun da kabul edebileceği bir düzenleme olması lazım.”
“Tapu devirlerinde ciddi haksız rekabet var
Torba yasanın gayrimenkul sektörünü ilgilendiren tarafına da değinen Abdullah Tolu, “Sektörün rahatsız olduğu, uzun süredir hükümetten düzenleme yapmasını beklediği bir konu var. Türkiye'de kayıt dışının aslında en yoğun olarak yaşandığı alan gayrimenkullerin tapu devirleri. Gayrimenkullerin tapu devirleri düşük bedeller üzerinden emlak vergisi değeri yani belediye rayici üzerinden yapıldığı için orada ciddi haksız rekabet oluşuyor. Birinci elde pek yaşanmıyor. Ama özellikle ikinci ve sonraki el değiştirmelerde tapu devirlerinin satışlarının, gerçek fiyatlardan değil emlak endeksi değerleri üzerinden yapılması nedeniyle Hazine’nin de çok büyük bir vergi kaybı var” dedi.
Bununla ilgili çalışmaların başladığını söyleyen Tolu, “Hatta Hazine ve Maliye Bakanı da Gelir İdaresi Başkanı da bu konuda açıklama yaptılar. Ama sonra ilerleme olmadı. Çünkü ‘Yeterli sayıda değerleme uzmanı olacak mı?’ sorusu var. Bunun bir ekspertiz raporuna, veriye dayanması lazım ya da devletin belirlemesi gerekir. Fakat devletin belirleyemeyeceğini çok yakın bir zaman içerisinde yaşadığımız değerli konut vergisinde gördük. Değerli konut vergisinde afaki rakamlar ortaya çıktı. Türkiye genelinde şimdi bu konuda 70 civarında mükellef var. Uygulanabilirliğini kaybetti” dedi. Tapudaki gerçek bedelle ilgili çalışmanın tamamının devlete bırakılmaması gerektiğini ifade eden Tolu, “Dışarıdan da destek almak gerekiyor fakat onunla ilgili hazırlık yapılamadığı için tapuda gerçek satış bedeliyle devir konusundaki düzenleme başka bir bahara kaldı. Sonbaharda da benzer bir torba yasa çalışması olabilir. Çalışma bitirilebilirse o zaman gündeme gelebilir” diye konuştu.
İktisaptan sonra 1 gün de geçse 50 yıl da geçse satıştan vergi alınacak
Garimenkul sektörüyle ilgili torba yasada olan bir çalışma daha olduğunu belirten Tolu, “Gayrimenkullerin iktisap edildiği tarihten itibaren 5 yıl içerisinde satılması halinde elde edilen kazançtan, maliyet endekslenmesi gibi kalemler düştükten sonra kalan tutar, değer artış kazancı olarak gelir vergisine tabi oluyor. Ama gayrimenkulü iktisap etmenizden itibaren 5 yıl geçtikten sonra satarsanız tutara bakılmaksızın bu gelir vergisine tabi olmuyor. 10 milyon liraya da satılsa 50 milyon liraya da satılsa 1 TL gelir vergisi ödenmiyor. Burada bir gri alan vardı. Bu torba yasayla o 5 yıllık düzenleme kaldırılıyor. Artık bir gün de geçse 5 yıl da geçse 50 yıl da geçse sattığınızda eğer bir kazancınız varsa o kazancınız üzerinden gelir vergisi ödemek durumunda kalacaksınız” dedi. Burada en önemli konunun müktesep hakların korunmasıyla ilgili olduğunu dile getiren Tolu, “Bu düzenleme yasalaşırsa, yasanın Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihten itibaren satın alınacak gayrimenkulleri kapsayacak. Geriye dönük uygulanmayacak. Böyle bir düzenleme yapılmazsa müktesep haklar korunmaz ise bunun Anayasa’ya aykırılık iddiasıyla Anayasa Mahkemesi'ne götürülmesi ve iptal edilmesi çok yüksek olasılık.
Gayrimenkulle ilgili üçüncü düzenlemenin ise gayrimenkul yatırım ortaklıkları (GYO) ve gayrimenkul yatırım fonlarıyla (GYF) ilgili olduğunu belirten Abdullah Tolu, “Onların kazançları kurumlar vergisinden istisnaydı. Burada Hazine ve Maliye Bakanlığı, istisna ve muafiyetlerin kaldırılması kapsamının genişletilmesi çalışmaları kapsamında buradan da bir kurumlar vergisi almak istiyor. “İstisnayı tamamen kaldıralım” şeklinde bir düzenleme gündeme geldi. Sektör de ciddi şekilde buna tepki gösterdi. Sektörün talebi, “Temettü dağıtım şartına bağlayalım, devam etsin” yönünde oldu. Çünkü Türkiye bir deprem kuşağı. Kentsel dönüşümlerin yapılması lazım. Finans kaynağı belli. Banka kredileri yok. Bunu nasıl sağlayacaksınız? Halka açılmayla gerek GYO’larla ya da nitelikli yatırımcıların birleştiği GYF’lerle bir finansman sağlamak, bunların ülkeye katkıda bulunmasını sağlamak isteniyor. Zaten bunların getiriliş amaçları da bu. Hazine ve Maliye Bakanlığı torba yasaya aynı sektörün talep ettiği şekilde öneriyi koydu. Sektör yüzde 25 temettü dağıtım önerisinde bulunmuştu ama Hazine ve Maliye Bakanlığı yüzde 50’sini dağıtması koşulunu getirdi. Sonuçta bir uzlaşıyla böyle bir düzenleme yaptılar” bilgisini verdi.
Asgari kurumlar vergisi, şirket zararda da olsa ödenecek
Öte yandan yurtiçindeki şirketlere yönelik asgari kurumlar vergisi ve asgari gelir vergisinin gündemde olduğunu belirten Tolu, şöyle devam etti: “Bunun çıkış noktası küresel askeri kurumlar vergisi. Uluslararası bir taahhüdümüz var. O taahhüdü yerine getirmememiz gerekiyordu. Ama o süreç içerisinde Sayın Bakan Mehmet Şimşek, 2023 yılına ilişkin olarak mart ayında verilen gelir vergisi ve nisan ayında verilen kurumlar vergisi beyannamelerini bir analize tabi tuttu. O analiz sonucunda gerek gelir vergisi mükelleflerinin gerekse kurumlar vergisi mükelleflerinin yarısından biraz fazlasının zarar beyan ettiğini, ya vergi çıkmayacak şekilde matrahsız beyan ettiğini ya da çok az vergi çıkacak şekilde beyannameler verdiğini tespit etti. Şimdi devletin de vergi gelirine ihtiyacı var. Vergi adaletinin sağlanması açısından da bunlardan asgari bir vergi alınması konusu gündeme geldi.
Gelir vergisi mükelleflerine asgari gelir vergisi, kurumlar vergisi mükelleflerine de asgari kurumlar vergisi getiriliyor. Asgari kurumlar vergisinde hesaplama 3 kritere göre yapılacak. Birinci kriter normal mevzuata göre şirketler, kurumlar vergisini hesaplayacaklar, bir kenara yazacaklar. İkinci kriter net satışlarının yüzde 2’sinin yüzde 10’u olarak hesaplanacak. Üçüncüsü de Kurumlar Vergisi Kanunu’nda yer alan istisna, muafiyet ve indirim tutarları düşülmeden önceki kurum kazancının yüzde 10’unu. hesaplayıp yazacak. Bu 3 şekilde hesaplanan kurumlar vergisinde en yüksek olanı neyse onu ödeyecek. Zarar etsen de ödeyeceksin, ‘Kazancım yok’ desende ödeyeceksin.
Asgari gelir vergisi de bütün vergi mükellefleri değil, bilanço ve işletme hesabı esasına göre defter tutan ticari kazanç sahipleri, zirai kazanç sahipleri ve serbest meslek kazancı elde edenleri kapsıyor. Bunlar da zarar da beyanı etseler, düşük vergi de beyan etseler. gayrisafi kazançlarının yüzde 10’u hesaplanıyor. O hesaplanan yüzde 10’a gelir vergisi tarifesi uygulanıyor. Bir vergi hesaplanıyor ordan. Yüzde 40’a kadar çıkıyor tarife. O gelir vergisi mükelleflerinin ödeyeceği vergi de bu şekilde hesaplanan gelir vergisinden düşük olanı.”
Uzlaşma, vergi aslında yok, cezada var
Son günlerde tartışma konusu olan “vergide uzlaşma” konusunda da bir önerinin torba yasada yer aldığını aktaran Tolu, “Halihazırda yasayla düzenlenen uyguma ile cezada ve vergi aslında gerekçeler sunarak kendini savunuyor mükellef. Eğer vergi inceleme raporunda ya da ceza kesilmesini gerektiren idari işlemde bir hata varsa komisyondaki uzmanlar değerlendiriyor, ‘Haklısın. Sen vergi mahkemesine gitme. Vergi aslından şu kadar indirim yapalım, cezadan bu kadar indirim yapalım. Kabul edersen imzalayalım. Bunları öde’ diyor. Bu uygulamanın kaldırılması gündemde. Fakat yasa yürürlükteyken, idari bir kararla “Uzlaşmada hiçbir şekilde vergi aslında da cezada da indirim yapmayın” diye bir talimat gelmişti. Bu hukuki değildi. Torba yasada vergi aslında uzlaşma yapılmaması, sadece vergi cezasında uzlaşma yapılması yönünde bir kanun teklifi olacak galiba” açıklamasını yaptı.
Torba yasa taslağı yasalaşırsa 400 milyar liralık bir ek vergi geliri olacağının öngörüldüğünü söyleyen Tolu, bunun 140-150 milyar TL’sinin yerel asgari kurumlar vergisinden geleceğini belirtti. Tolu, “Onun dışında küresel asgari kurumlar vergisi, asgari gelir vergisi ve diğer vergilerden toplamda 250 milyar TL ek gelir öngörülüyor” dedi.
https://www.ekonomim.com/gundem/zombi-sirketler-uzerinden-kdv-vurgunu-bitecek-haberi-751524
ŞİRKET ORTAKLARININ YURTDIŞINDA OKUYAN AKRABALARINA İLİŞKİN EĞİTİM ÜCRETİ BURS OLARAK KABUL EDİLEBİLİR Mİ- ORTAKLARA AİT BEYANNAMELER ÜZERİNDE EĞİTİM HARCAMASI KAPSAMINDA % 10 İNDİRİM YAPILIR MI?
A) BURS KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ
Gelir Vergisi Kanunu 61. Maddesine Göre Gelecekte Yapılacak Hizmetler Karşılığında Verilen Para Ve Ayınlarla Sağlanan Diğer Menfaatler De Ücret Sayılır.
128 Seri Nolu Gelir Vergisi Tebliğine Göre Gelir Vergisi Kanununun 28/1-2. Bentleri Uyarınca, Bu Bentlerde Yazılı Şartla Vergiden Müstesna Tutulan Tahsil Ve Tatbikat Ödemeleri Ve Bu Meyanda Burslar; Gelecekte Yapılacak Hizmetler Karşılığını Teşkil Eden Ücret Ödemesi Sayılmakla Birlikte, Söz Konusu İstisna Hükmü Gereğince Gelir Vergisine Tabi Tutulmayacaktır.
Buna Göre Bursların Gider Sayılması Ve Gelir Vergisi İstisnasına Tabi Tutulma Şartları Aşağıdaki Gibidir.
A) Burs Verilen Kişinin Okulu Bitirdikten Sonra İşletmede Çalışacağına İlişkin Bir Sözleşme Düzenlenmesi,
B) Burs Verilecek Kişilerin Herkese Açık Bir Sınav Sonucuna Göre Belirlenmiş Olması (Örneğin: Öğrencinin Üniversite Giriş Sınavında Dereceye Girmiş Olması),
C) Verilen Burs Tutarının Makul Olması
Bu Durumda Şirket Ortaklarının Akrabalarına Bu Nevi Eğitim Ödemeleri Ücret Kapsamında Tahsil- Burs Gideri Olarak Gider Kabul Edilmesi Pek Mümkün Değildir.
B) EĞİTİM HARCAMASI OLARAK ORTAKLARIN BEYANNAMESİNDEN İNDİRİLİR Mİ?
Mükellefin Kendisi, Eşi Ve Küçük Çocuklarına İlişkin Olarak Yapılan Eğitim Ve Sağlık Harcamaları,
· Beyan Edilen Gelirin % 10’ununu Aşmaması,
· Türkiye’de Yapılması Ve
· Gelir Veya Kurumlar Vergisi Mükellefiyeti Bulunan Gerçek Veya Tüzel Kişilerden Alınacak Belgelerle Tevsik Edilmesi Şartıyla İndirim Konusu Yapılabilir.
Bu Durumda Türkiye’de Yapılmaması Nedeniyle Şirket Ortaklarının Akrabalarına Ait Bu Nevi Eğitim Ödemeleri Eğitim Harcaması Olarak Ortakların Beyannamesinden İndirilemez.
Ersan KARACA
Yeminli Mali Müşavir
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.
BAYRAMDA PERSONELE ÖDENEN YARDIMLARIN BORDROLAŞTIRILMASI
✅ Nakdi yardımlar; işçinin aylık çalışma ücretine ek olarak işçiye menfaat sağlamak amacıyla nakit olarak ödenen tutarlardır.
İşçiye bu tutar banka hesabı üzerinden yatırılmalı ve bordroda yatırılan tutar gösterilmelidir.
✔️Nakdi yardımlar hiçbir istisnaya tabi değildir. Sosyal güvenlik primi, gelir vergisi ve damga vergisi kesintilerine tabidir.
✅ Ayni yardımlar ise, işçiye menfaat sağlamak amacı ile yapılacak yardım işçiye nakit olarak değil de hediye çeki, çikolata, market çeki, gıda paketi gibi verilen işçinin nakite dönüştüremeyeceği şekilde olan yardım türleridir.
✔️İşçiye bayram amacı ile yapılan ayni yardımlar işçiye menfaat sağladığı için bordroda gösterilmesi gerekmektedir.
✔️Ayni yardımlar bordrolaştırıldığında birtakım SGK primi istisnaları bulunmaktadır.
✔️Buna göre işçi için ödenen bu tutar bordroya eklendiğinde 5510 Saylı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Madde 80/b bendinde belirtildiği üzere;
“b) Ayni yardımlar ve ölüm, doğum ve evlenme yardımları, görev yollukları, seyyar görev tazminatı, kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti, ihbar ve kasa tazminatları ile Kurumca tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamları, işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin %30’unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarları, prime esas kazanca tabi tutulmaz. “
Linkedin paylaşımından alıntı yapılmıştır
NACE KODU E FATURA E DEFTER SINIRI
Nace kodunda;
* Gayrimenkul inşa, imal, alım, satım veya kiralama işlemleri
* Motorlu taşıt, inşa, imal, alım, satım veya kiralama işlemlerini bulunan ancak faaliyet olarak iştigal etmeyen mükelleflerin 2022 veya müteakip hesap dönemleri için 500 Bin TL
ve üzeri olan mükellefler 1 Temmuz 2023- 2024 itibariyle e fatura, 1 Ocak 2024- 2025 yılında e deftere geçiş yapmak zorunda olduğu yönünde Vergi Dairesi tarafından mükellefe bildirilmiş, konu hakkında Özel Usulsüzlük Cezası kesilmiştir.
(NACE KODUNDA BU İBARELER VARSA FAALİYETTE BULUNULMASA DA 3 MİLYON SINIRI DİKKATE ALINMAMAKTA, 500 BİN TL SINIRI DİKKATE ALINMAKTADIR)
NACE KODLARININ FİİLEN FAALİYETTE BULUNAN İŞ KONUSU ARASINDA YER ALMAMASI:
Vergi idaresi sistemlerinde yer alan NACE KODLARININ mükellefin sicil bilgilerinden araştırılması (Dijital Vergi Dairesi Uygulamasından kontrol edilebilir), bu NACE kodları arasında kendilerine e-Belge uygulamalarına geçiş zorunluluğu getirilen faaliyet türlerinin (Ek-1 deki tabloda detaylı belirtilmektedir) yer alıp almadığı tetkik edilerek, fiilen bu NACE kodlarından faaliyette bulunmadığı tespit edilen mükelleflere ilişkin olarak, bağlı oldukları vergi dairelerine tevsik edici bilgi ve belgeleri ile başvurarak NACE kodlarının güncellenmesi ve yazılı bildirimlerin ( veya cezai işlemlerin) dayanağı fiilen faaliyette bulunulmayan NACE
kodundaki faaliyetten kaynaklanıyorsa; konuya ilişkin yazılı itirazlarının vergi dairelerine yapılarak cezai işlemlerin düzeltilmesinin talep edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir. https://www.turmob.org.tr/arsiv/mbs/resmigazete/-Duyuru-Tablo-Duyurusu.pdf
buna yönelik çözüm alınamazsa dava açılması önerilmektedir. 23.000,00 TL altı olduğu için cezalar Cezada İndirim % 75 olarak dikkate alınır. Ama asıl sıkıntı e defter tutmama kapsamında KDV İndirim reddiyatı olabilir.
Ersan KARACA
Yeminli Mali Müşavir
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.