Mehmet Özdoğru
Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Kararda Değişiklik Yapılması ve Aynı Kararın 2024 Yılında da Uygulanmasına Dair Karar (Karar Sayısı: 8702) Resmi Gazetede Yayımlandı
02 Temmuz 2024 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 32590
Cumhurbaşkanı Kararı
Karar Sayısı: 8702
Ekli “Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Kararda Değişiklik Yapılması ve Aynı Kararın 2024 Yılında da Uygulanmasına Dair Karar”ın yürürlüğe konulmasına, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 152 nci maddesi gereğince karar verilmiştir.
1 Temmuz 2024
Recep Tayyip ERDOĞAN
CUMHURBAŞKANI
DEVLET MEMURLARINA ÖDENECEK ZAM VE TAZMİNATLARA İLİŞKİN KARARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI VE AYNI KARARIN 2024 YILINDA DA
UYGULANMASINA DAİR KARAR
MADDE 1– 17/4/2006 tarihli ve 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Karar ve eki cetvellerin, bu Kararda yer alan değişikliklerle birlikte uygulanmasına 2024 yılında da devam olunur.
MADDE 2– Aynı Kararın eki (II) sayılı “Özel Hizmet Tazminatı” Cetvelinin “(A) Üst Yönetim ve Genel İdare Hizmetleri” bölümünün;
a) 10 uncu Grubunun 5 inci, 12 nci Grubunun 1 inci, 13 üncü Grubunun 1 inci ve 15 inci Grubunun 1 inci sıralarında yer alan “Sayman,” ibareleri “Sayman, Ayniyat Saymanı ve Diğer Saymanlar,” şeklinde değiştirilmiştir.
b) 13 üncü Grubunun 4 üncü sırasında yer alan “Enstitü Sekreteri,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Yüksekokul Sekreteri,” ibaresi eklenmiştir.
c) 16 ncı Grubunun 4 üncü sırasında yer alan “Sayman (Muhasip ve Muhasebeci kadrosunda olanlar dâhil),” ibaresi “Sayman, Ayniyat Saymam ve Diğer Saymanlar (Muhasip ve Muhasebeci kadrosunda olanlar dâhil),” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 3– Aynı Kararın eki (III) sayılı “Diğer Tazminatlar” Cetvelinin “A. Eğitim Öğretim Tazminatı” bölümünün (II) numaralı sırasının;
a) (a) bendinde yer alan “Makine Teknolojisi,” ibaresi “Makine ve Tasarım Teknolojisi,” şeklinde değiştirilmiş, “Tasarım Teknolojileri,” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.
b) (b) bendinde yer alan “Kimya/Kimya Teknolojisi” ibaresinden sonra gelmek üzere “(Kimya Teknolojisi alan derslerini okutanlar)” ibaresi eklenmiş, “Matbaa, Meteoroloji,” ibaresi “Maden, Matbaa Teknolojisi,” şeklinde ve “Tarım Teknolojileri,” ibaresi “Tarım,” şeklinde değiştirilmiştir.
c) (c) bendinde yer alan “Hayvan Sağlığı, Hayvan Yetiştiriciliği,” ibaresi “Hayvan Yetiştiriciliği ve Sağlığı,” şeklinde, “Sağlık;” ibaresi “Sağlık Hizmetleri;” şeklinde değiştirilmiştir.
ç) (d) bendinde yer alan “Bahçecilik, El Sanatları Teknolojisi, Giyim Üretim Teknolojisi, Grafik ve Fotoğraf, Güzellik ve Saç Bakım Hizmetleri, Hasta ve Yaşlı Hizmetleri, Sanat ve Tasarım;” ibaresi “El Sanatları Teknolojisi, Geleneksel Türk Sanatları, Grafik ve Fotoğraf, Güzellik Hizmetleri, Hasta ve Yaşlı Hizmetleri, Moda Tasarım Teknolojileri, Plastik Sanatlar;” şeklinde değiştirilmiştir.
d) (e) bendinde yer alan “Büro Yönetimi,” ibaresi “Büro Yönetimi ve Yönetici Asistanlığı,” şeklinde ve “Halkla İlişkiler ve Organizasyon Hizmetleri,” ibaresi “Halkla İlişkiler,” şeklinde değiştirilmiş, “Eğlence Hizmetleri,” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 4– Aynı Kararın eki (III) sayılı “Diğer Tazminatlar” Cetvelinin “B. Din Hizmetleri Tazminatı” bölümünün (b) bendinin başına “Diyanet Akademisi” ibaresi eklenmiş, (c) bendinde yer alan “Diyanet İşleri Başkanlığı” ibaresi “Diyanet Akademisi” şeklinde değiştirilmiş, (e) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bentler eklenmiştir.
“f ) Diyanet İşleri Başkanlığı merkez teşkilatında Diyanet Akademisine tahsisli eğitim görevlisi kadrolarında bulunanlardan;
-1 inci dereceden aylık alanlar :115
-2 nci dereceden aylık alanlar : 111
-3 üncü dereceden aylık alanlar : 109
-4 üncü dereceden aylık alanlar : 105
-Diğer derecelerden aylık alanlar :90
g) (c) bendinde sayılanlardan Diyanet Akademisi Dini İhtisas Merkezi Müdürlüklerinin eğitim görevlisi kadrolarında bulunanlara ayrıca :10”
MADDE 5– Aynı Kararın eki (III) sayılı “Diğer Tazminatlar” Cetvelinin “F. Adalet Hizmetleri Tazminatı” bölümünün 1 inci sırasının (b) bendinde yer alan “Müdür ve Sayman” ibaresi “Müdür, Sayman, Ayniyat Saymanı ve Diğer Sayman” şeklinde,
MADDE 6– Aynı Kararın eki (III) sayılı “Diğer Tazminatlar” Cetvelinin “G” bölümünün (b) bendinin (1) numaralı alt bendinde yer alan “Sayman,” ibaresi “Sayman, Ayniyat Saymanı ve Diğer Saymanlar,” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 7- Aynı Kararın eki (V) sayılı Cetvele aşağıdaki sıralar eklenmiştir.
“28 Çok Programlı Anadolu Lisesi (mesleki ve teknik eğitim programları)
29 Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
30 Mesleki ve Teknik Özel Eğitim Okul ve Kurumlan”
MADDE 8– Bu Kararın;
a) 2 nci maddesinin (b) bendi ile 4 üncü maddesi 15/7/2024 tarihinde,
b) Diğer hükümleri 1/1/2024 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde, yürürlüğe girer.
MADDE 9- Bu Karar hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.
e-İRSALİYE KAPSAMINA GEÇMEK ZORUNDA OLAN MÜKELLEFLER TABLOSU
SIRA |
E-İRSALİYE UYGULAMASINA GEÇİŞ ZORUNLULUĞU |
E-İRSALİYE UYGULAMASINA BAŞLAMA TARİHİ |
1 |
Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (I) sayılı listedeki malların imali, ithali, teslimi vb. faaliyetleri nedeniyle EPDK'dan lisans (bayilik lisansı dahil) alan mükellefler |
Şartın Sağlandığı Ayı Takip Eden 4. Ayın Başından İtibaren |
2 |
Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı listedeki malların imal, inşa, ithalini ve ana bayi/distribütör şeklinde pazarlamasını gerçekleştiren mükellefler |
Faaliyete Başladıkları Ayı Takip Eden 4. Ayın Başından İtibaren |
3 |
4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanunu kapsamında düzenlenen işletme ruhsatı/sertifikası sahipleri ve işletme ruhsatı/sertifikası sahipleri ile yaptıkları sözleşmeye istinaden maden üretim faaliyetinde bulunan gerçek ve tüzel kişi mükellefler. |
Şartın Sağlandığı Ayı Takip Eden 4. Ayın Başından İtibaren |
4 |
4/4/2001 tarihli ve 4634 sayılı Şeker Kanununun 2 nci maddesinin (e) bendinde tanımına yer verilen şekerin (Beyaz şeker (standart, rafine küp ve kristal şeker), yarı beyaz şeker, rafine şeker, ham şeker ve kahverengi şeker olarak sınıflandırılan, pancar veya kamıştan üretilen kristallendirilmiş sakaroz ile nişasta kökenli izoglukoz, likid ya da kurutulmuş halde glukoz şurubu, sakaroz veya invert şeker veya her ikisinin karışımının suda çözünmesinden meydana gelen şeker çözeltisi ve invert şeker şurubu ile inülin şurubu) imalini gerçekleştiren mükellefler. |
Faaliyete Başladıkları Ayı Takip Eden 4. Ayın Başından İtibaren |
5 |
- (Değişik ibare:RG-22/1/2022-31727) Demir ve çelik (GTİP 72) ile demir veya çelikten eşyaların (GTİP 73) imali, ithali veya ihracı faaliyetinde bulunan (Değişik ibare:RG-22/1/2022-31727) mükellefler (ticari kazançları basit usulde tespit edilenler hariç). |
Faaliyete Başladıkları Ayı Takip Eden 4. Ayın Başından İtibaren |
6 |
Tarım ve Orman Bakanlığınca gübre üretim ve tüketiminin kayıt altına alınmasına yönelik oluşturulan Gübre Takip Sistemi’ne kayıtlı kullanıcılar. |
Şartın Sağlandığı Ayı Takip Eden 4. Ayın Başından İtibaren |
7 |
(Değişik:RG-22/1/2022-31727) e-Fatura uygulamasına kayıtlı olan ve brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı); 10 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler. |
Takip Eden Hesap Döneminin Yedinci Ayı Başından İtibaren |
8 |
11/3/2010 tarihli ve 5957 sayılı Hal Kayıt Sistemi Kapsamında Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre komisyoncu veya tüccar olarak toptan sebze ve meyve ticaretiyle iştigal eden mükellefler. |
Faaliyete Başladıkları Ayı Takip Eden 4. Ayın Başından İtibaren |
9 |
Başkanlık, yapılan analiz veya inceleme çalışmaları neticesinde riskli ya da vergiye uyum düzeyi düşük olduğu tespit edilen mükellefleri veya mükellef gruplarını, faaliyet, sektör ve ciro tutarına bağlı olmaksızın, yazılı bildirim yapmak ve geçiş hazırlıkları için en az 3 ay süre vermek suretiyle e-İrsaliye uygulamasına geçme zorunluluğu getirmeye yetkilidir. Kendisine yazılı bildirim yapılan mükelleflerin, yazılı bildirimde belirtilen süreler içinde e-İrsaliye uygulamasına dâhil olması gerekmektedir. Yazılı bildirim yapılan mükelleflerin, yazıda belirtilen süreler içinde e-İrsaliye uygulamasına dahil olması ve tüm müşterilerine e-İrsaliye düzenlemeleri gerekmektedir. Bu zorunluluğa uymayan mükellefler hakkında Kanunda öngörülen hükümler uygulanır. |
Yazılı Bildirim Yapılan Mükelleflerin Yazıda Verilen Süre İçinde |
www.bbdas.com.tr
BELİRLENEN CİRO LİMİTLERİNİN AŞILMASI HALİNDE E-FATURA VE E-DEFTER KAPSAMINA GİRECEK MÜKELLEFLER
SIRA |
CİRO AŞIMINA GÖRE e-DEFTER / e- FATURA UYGULAMASINA GEÇMEK ZORUNDA OLAN MÜKELLEF GRUPLARI |
e-FATURAYA GEÇME SÜRESİ |
e-DEFTERE GEÇME SÜRESİ |
1 |
2023 Yılında Brüt Satış Hasılatı (Veya Satışları İle Gayrisafi İş Hasılatı) Tutarı 3 Milyon TL Ve Üzerinde Olan Mükellefler |
01.07.2024 |
01.01.2025 |
2 |
2023 Yılında Brüt Satış Hasılatı (Veya Satışları ile Gayrisafi İş Hasılatı) 500 Bin TL’yi Geçen Gayrimenkul ve/veya Motorlu Taşıt, İnşa, İmal, Alım, Satım veya Kiralama İşlemlerini Yapanlar İle Bu İşlemlere Aracılık Faaliyetinde Bulunan Mükellefler (Ek:RG-22/1/2022-31727) |
01.07.2024 |
01.01.2025 |
3 |
İnternet Üzerinden 2023 Yılında 500 Bin TL ve üzeri brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) olanlar. (Mal veya hizmetlerin alınması, satılması, kiralanması veya dağıtımı işlemlerinin gerçekleştirilmesine aracılık etmek üzere internet ortamında başkalarına ait iktisadi ve ticari faaliyetlerin yapılmasına elektronik ticaret ortamını sağlayan gerçek ya da tüzel kişi aracı hizmet sağlayıcıları, internet ortamında gerçek ve tüzel kişilere ait gayrimenkul, motorlu araç vasıtalarının satılmasına veya kiralanmasına ilişkin ilanları yayınlayan internet sitelerinin sahipleri veya işleticileri ile internet ortamında reklamların yayınlanmasına aracılık faaliyetinde bulunan internet reklamcılığı hizmet (Değişik ibare:RG-22/1/2022-31727) aracıları ile kendilerine veya aracı hizmet sağlayıcılarına ait internet sitelerinde veya diğer her türlü elektronik ortamda mal veya hizmet satışını gerçekleştiren mükellefler.) |
01.07.2024 |
01.01.2025 |
www.bbdas.com.tr
CİRO LİMİTİNE BAKILMAKSIZIN “FAALİYET TÜRÜNE GÖRE” E-FATURA VE E-DEFTER KAPSAMINA GİRECEK MÜKELLEFLER
SIRA |
CİRO LİMİTİNE BAKILMAKSIZIN FAALİYET TÜRÜNE GÖRE E-FATURA VE E-DEFTER UYGULAMASINA GEÇMEK ZORUNDA OLAN MÜKELLEF GRUPLARI |
e-FATURAYA GEÇME SÜRESİ |
e-DEFTERE GEÇME SÜRESİ |
1 |
6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli I sayılı listedeki malların imali, ithali, teslimi vb. faaliyetleri nedeniyle Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)'ndan lisans alan (bayilik lisansı dâhil) mükellefler |
Lisans Alma Tarihini İzleyen 4. Ayın Başından İtibaren |
E-Faturaya Geçilen Yılı İzleyen Yılın Başından İtibaren |
2 |
Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı listedeki malları imal, inşa ve/veya ithal edenler
|
Faaliyete Başladıkları 4. Ayın Başından İtibaren |
E-Faturaya Geçilen Yılı İzleyen Yılın Başından İtibaren |
3 |
11/3/2010 tarihli ve 5957 sayılı Hal Kayıt Sistemi Kapsamında Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre komisyoncu veya tüccar olarak sebze ve meyve ticaretiyle iştigal eden mükellefler |
Faaliyete Başladıkları Tarihten İtibaren 3 Ay İçinde |
E-Faturaya Geçilen Yılı İzleyen Yılın Başından İtibaren |
4 |
(Ek:RG-9/2/2021-31390) Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşme imzalayan sağlık hizmeti sunucuları ile medikal malzeme ve ilaç/etken madde temin eden tüm mükellefler (hastane, tıp merkezleri, dal merkezleri, diyaliz merkezleri, Sağlık Bakanlığından ruhsatlı diğer özelleşmiş tedavi merkezleri, tanı, tetkik ve görüntüleme merkezleri, laboratuvarlar, eczaneler, tıbbi cihaz ve malzeme tedarikçileri, optisyenlik müesseseleri, işitme merkezi, kaplıcalar, beşeri tıbbi ürün/ürün sunan ve/veya üreten özel hukuk tüzel kişileri ve bunların tüzel kişiliği olmayan şubeleri, ecza depoları vb.) |
Faaliyete Başlayanların SGK’ya Fatura Düzenlemeye Başlamadan Önce |
E-Faturaya Geçilen Yılı İzleyen Yılın Başından İtibaren |
5 |
(Ek:RG-22/1/2022-31727) Kültür ve Turizm Bakanlığı ile belediyelerden yatırım ve/veya işletme belgesi almak suretiyle konaklama hizmeti veren otel işletmeleri |
Faaliyete Başladıkları Ayı İzleyen 4. Ayın Başından İtibaren |
E-Faturaya Geçilen Yılı İzleyen Yılın Başından İtibaren |
6 |
(Ek:RG-7/10/2023-32332) 2/4/2022 tarihli ve 31797 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Şarj Hizmeti Yönetmeliği kapsamında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan şarjağı işletmeci lisansı alan mükellefler ile bu mükellefler tarafından sertifika verilen şarj istasyonu işletmecileri. (Yeni faaliyete başlayanlar faaliyete başladıkları tarihten itibaren) |
Öteden beri faaliyeti olanlar 02.01.2024 tarihinde, yeni işe başlayanlar, işe başladıkları tarihten itibaren |
E-Faturaya Geçilen Yılı İzleyen Yılın Başından İtibaren |
7 |
2023 Yılında 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 397'inci Maddesinin 4'üncü Fıkrası Uyarınca, Bağımsız Denetime Tabi Olma Şartlarını Sağlayan Mükellefler |
İzleyen Yılın Başından İtibaren |
İzleyen Yılın Başından İtibaren |
8 |
5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli cetvellerde yer alan idare, kurum ve kuruluşlarla iktisadi kamu kuruluşlarının e-Defter uygulamasına geçiş zorunluluğu yoktur ancak isteğe bağlı olarak e-Defter uygulamasına geçiş yapabilirler. Bunlar ile, isteğe bağlı olarak geçen diğer mükellefler. |
www.bbdas.com.tr
E-Faturada Düzenleme ve Gönderme Tarihi Arasındaki Farklılık İçin Kesilen Özel Usulsüzlük Cezası Yasal Mı?
e-fatura uygulamasında, fatura önce sistemde düzenlenip sonra gönderilmektedir.
e-Fatura düzenlenmesi bir protokol kaydıdır. Dolayısıyla her an geri çekilebilecek, iptal edilebilecek veya askıda bırakıp gönderilmeyecek bir prototip söz konusudur. Bu fatura, yasal unsurları ile düzenlenmiş, üzerine düzenleyen tarafından tarih yazılmış bir belgedir.
Ancak, hukuken geçerli olan e-fatura, XML formatında üretilen imzalı ve zaman damgalı bir dosyadır. (XML , “Extensible Markup Language” ifadesinin baş harfleri alınarak tanımlanan, dataların muhafaza edildiği, aktarıldığı ve üzerinde gerekli düzeltmelerin yapılabildiği bir kayıt formatıdır. XML dosyası, yüklenen dataların ve dokümanların, insanların ve makinelerin okuyabileceği şekilde kodlanmasında kullanılmaktadır.)
XML dosyası içerisinde iki ayrı tarih bilgisi bulunur: fatura tarihi ve imzalanma zamanı.
Fatura tarihi, faturayı düzenleyen kişi tarafından elle girilmektedir.
Esas fatura tarihi ise faturanın gönderildiği anda sistem tarafından oluşturulan imzalanma zamanıdır . Bu sistem imzasına zaman damgası denilmektedir.
Bu zaman damgası e-faturanın hukuken geçerlik kazandığı, faturanın gönderildiği, verildiği ya da işlem gördüğü tarihi ifade etmektedir..
Elle girilen tarih, PDF veya HTML formatında üretilen fatura görüntüsünde yer alır. Düzenleyici kendi girdiği tarihi fatura görüntüsü üzerinde görür. Ancak, sistemin oluşturduğu zaman damgası yani e-faturanın imzalanma zamanı bu formatlarda yer almaz.
Maliyenin sistemi, kendi belirlediği zaman damgası (gönderme tarihi) ile mal veya hizmet satışına ilişkin olarak düzenlenen e-faturadaki elle yazılan tarihi karşılaştırma olanağına sahiptir. Böylece, hangi faturanın ne zaman düzenlendiği ve ne zaman GERÇEK Fatura olarak gönderildiği tespit edilebilmektedir.
Bu sıralarda, XML dosyası içerisinde bulunan bu iki tarih bilgisi karşılaştırılarak, söz konusu tarihler arasında 7 günden fazla fark bulunan faturalar için mükelleflere “izaha davet yazıları” ile “Özel usulsüzlük Cezası İhbarnameleri” gönderilmektedir.
Mükelleflere gönderilen izaha davet yazılarında, cezanın nedeni açıklanmaktadır. İhbarnamelerde ise sadece “faturanın geç düzenlendiği” ibaresi yer almaktadır.
MALİYENİN YAPTIĞI UYANIKLIK MI? İHTİLAF KAYNAĞI MI?
Yukarıda açıkladığımız gibi, e-faturanın düzenlendiği tarih ile gönderilme/imzalanma tarihi arasında 7 günden fazla fark bulunması nedeniyle, doğrudan ihbarnameye bağlanarak özel usulsüzlük cezası kesilmesinin ne kadar doğru bir uygulama olduğuna şöyle bir bakalım:
- VUK 231. Maddesine göre, Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre/ süreler içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.
- Burada önemli olan husus, faturanın düzenlenmesini gerektiren bir mal veya hizmet tesliminin olmasıdır.
- Dolayısıyla, ortada bir mal ya da hizmet arzı niteliği taşımayan veya daha önce düzenlenmiş bir fatura ile ilgili düzeltme, iade, iptal, iskonto, vade farkı, fiyat farkı, kur farkı vs. gibi aslen mal ve hizmetin teslimi ile doğrudan ilişkili olmayan durumlar için düzenlenen faturalar 7 günlük süreye tabi tutulamaz.
- Bunun nedeni VUK 353. Maddesinde düzenlenen hususun “mal ve/veya hizmet teslimine ilişkin olmasıdır.
- VUK.232. maddesine göre tüccarlar, “Sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek zorundadırlar “ Ortada bir mal veya hizmet teslimi yoksa, e-fatura sistemindeki güvenlik tedbirleri nedeniyle iptal işlemi kolay yapılamadığı için baş vurulan düzeltme, iade ve benzeri nedenlerle düzenlenen, faturalar için bu madde hükmü uygulanamaz. Zira ortada bir-mal teslimi -hizmet ifası yoktur.
- Öte yandan, düzeltme ve iade işlemlerinde, malların, cinsine, miktarına ya da hizmetin niteliğine, bedeline ilişkin ihtilaflı hallerde, mal teslimi-hizmet ifası için daha önce bir fatura düzenlenip düzenlenmediğine bakılır. Düzenlenmiş ise satış iptali, düzeltme, fiyat farkı, kur farkı, fatura iadesi gibi işlemler için mutlaka fatura düzenlenmesi VUK 232. Maddede yer almaz. Bu durum, KDV ve muhasebe işlemleri için zorunluluk yarattığı ve tüzel kişiliğin her türlü gelir-giderinin kayıtlanması gerektiği için faturaya bağlanır. Ancak, bunlar için fatura düzenlenmesi VUK 353. Maddede yer alan “Fatura Düzenlenmemesi- Ceza uygulanması” ile ilgili hususlar değildir.
- VUK 353. Maddesi, fatura düzenlenmemesi, verilmemesi ve alınmaması ile ilgilidir. Halbuki e-fatura Gelir İdaresinin kendi sistemi üzerinde hazırlanmaktadır. E-Fatura üzerindeki elle girilen düzenleme tarihi İdare tarafından görülebilmektedir. Bakanlığın, fatura düzenlenme tarihi ile zaman damgası vurulan tarihi karşılaştırabilmesi, bu iki tarihi de görebilmesi sayesindedir.
- VUK 353. Maddesinde faturanın GÖNDERİLMESİNDEN değil, DÜZENLENMESİNDEN söz edilmektedir. Süresinde düzenlenen faturanın muhatabına hangi tarihte gönderileceği usul hukukunda yer almamaktadır. Düzenlenen fatura, bir iade işlemine ait olabileceği gibi iptal konusu da olabilir. Bu haller VUK 353. Madde uyarınca ceza nedeni olamaz.
- Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 07.05.2010 tarihli, E. 2009 / 271 K. 2010/218 sayılı Kararında; özel usulsüzlük cezalarının DÖNEMSELLİK özelliği taşıdığı, uygulamanın amacının vergi kaybına yol açacak eylemlerin önlenmesine yönelik olduğu, hesap dönemi kapandıktan sonra özel usulsüzlük cezası kesilmesinin yasal olmadığına karar verilmiştir.
- Özellikle fatura nizamı ile ilgili olan bu kararda şöyle denilmektedir;
“ Fatura ve benzeri evrak verilmemesi ve alınmaması ile diğer şekil ve usul hükümlerine uyulmamasının yaptırıma bağlandığı 353. maddede; bu yaptırımın uygulanmasını gerektiren eylemin, yapıldığı vergilendirme döneminden sonraki zaman diliminde ve özellikle eylemin vergi kaybı yaratmasından sonra da uygulanıp uygulanmayacağı konusunda bir açıklık bulunmamaktadır. “
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun bu emsal kararı değişmemiştir.
- Vergi Usul Kanununun (VUK) 231 inci maddesinin beşinci fıkrasında “Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.” hükmüne yer verilmiştir. “Fatura tarihi ile imzalanma zamanı arasında 7 günden fazla fark bulunan e-faturalar HİÇ DÜZENLENMEMİŞ sayılmaktadır” ifadesi ceza uygulaması açısından anlam ifade etse dahi bu e-faturalar hukuki geçerliliklerini korurlar.
- E-Fatura alıcısı, bu belgeyi gider ve maliyet unsuru olarak kullanır ve faturada yazılı KDV indirim konusu yapar. Faturayı düzenleyen ise bu belgeleri, gelir olarak muhasebe kayıtlarına almaktadır. Yani “gecikmiş” denilen fatura hukuksal olarak muteber bir vesikadır. Bakanlığın, vergi ziyaı olup olmadığı konusunu ihmal ederek, üstelik nedenleri göz ardı edilmek suretiyle ve birkaç yıl da geriye giderek mükellefi cezalandırmaya çalışması doğru değildir.
- Vergi İdaresinde, Başkanlıktan/Merkezden, denetim biriminden gelen bir uyarı, liste veya görev formu gibi şeyler üzerinden vergi dairelerinin karar merci olmasını beklemeyelim. VUK’un izaha davet düzenlemesi, iyi niyetle yapılmış ancak ölü doğmuş bir SENARYODUR. Bunu, SMİYB konusundaki izaha davet işlemlerinden görüyoruz. İzahatı kabul gören bir mükellef varsa, bildirsin; buradan hem vergi dairesini hem mükellefi tebrik ve teşekkür edeceğim.
Vergi Ziyaına yol açabilecek eylemlerin hesap dönemi içinde önlenebilmesi amacıyla getirilen bir usulsüzlük cezasının, yıllar sonra “ keşfedilerek” mükelleflere -üstelik geriye dönük olarak- özel usulsüzlük cezası kesilmesinin, hazineye sağlayacağı düşünülen “üç otuz” para hasılat yerine yüzlerce davaya yol açacağı göz önünde tutulmalıdır.
Vergi İdaresi bu keşfini “cari yıl için” kullanırsa daha yasal bir uygulama olacaktır.
10.06.2024
Ertuğrul Tuncer
Yeminli Mali Müşavir
Köker YMM Bağımsız Denetim A.Ş.
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.
İhracatçıya Dahilde İşleme Rejimi’nde Kötü Haber
Gelir İdaresi tarafından Cumhurbaşkanlığına yapılan mevzuat düzenlemelerine yönelik sunum, vergi dünyasının olduğu gibi gümrük dünyasının da gündeminde. Sunum, 2024-2026 yılları için hazırlanan Orta Vadeli Programda (OVP) yer alan hedeflere ulaşmak için yapılması planlanan bir takım vergi düzenlenmelerini içeriyor.
Çalışma genel olarak teknik düzenlemeleri kapsıyor, çünkü çalışmada; potansiyel yeni vergilere, vergi uygulamalarında yer alan istisnaların/muafiyetlerin kaldırılmasına ve bunların ekonomik olarak bütçeye olan katkılarına işaret ediliyor. Diğer taraftan çalışmada; istisnaların kaldırılmasının ekonomik analizine ve bu düzenlemelerin sektörlere, ihracata, istihdama yansımaları gibi makro ekonomik etkilerine yönelik detaylı bir çalışmaya yer verilmediği görülüyor. Bunun, söz konusu sunum içinden seçilecek önerilere göre daha sonra yapılacağı anlaşılıyor.
Aynı zamanda sunumda, dış ticareti yakından ilgilendiren mevzuat düzenlemelerine de yer veriliyor. Serbest bölgeler ile ilgili Asgari Kurumlar Vergisi istinasına yer verilmemesi veya serbest bölgedeki kurumlar vergisinin sadece ihracat gelirleriyle sınırlı tutulması gibi durumlar da göze çarpıyor. Ayrıca bu yazıda detaylı inceleyeceğimiz Dahilde İşleme Rejimi’ne (DİR) yönelik Katma Değer Vergisi (KDV) düzenlemesi de çalışmada bulunuyor.
Dahilde İşleme Rejimi (DİR) nedir?
Her ülkede olduğu gibi ülkemizde de ihracatı teşvik etmek için birtakım düzenlemeler yapılıyor ve bunun bir iz düşümü olarak Dahilde İşleme Rejimi (DİR) ülkemizde uygulanıyor. Bu rejim kapsamını özetle şöyle özetleyebiliriz: İhracat yapmak için ithal edilen girdi veya hammaddenin ithalat vergileri hesaplanıyor (KDV dahil), ancak tahsil edilmeyip teminata bağlanıyor. İhracat gerçekleştikten sonra teminatların çözümü gerçekleşiyor. Bir anlamda ihracat şartıyla ihraç edilecek ürünlerin üretimi için gerekli hammaddeyi yurt dışından ithalat vergisi ödemeden ithal etme hakkı ediniliyor. Bu rejimde vergi ödeyerek de işlem yapmak mümkün, ama mevcut ekonomik koşullarda bu yöntem tercih edilmiyor.
Büyüme modelimiz ithalata dayalı olduğu ve üretimde ithal hammadde ve girdiye ihtiyaç duyduğumuz için diğer ülkelere (Avrupa Birliği ülkelerine) mukayesen daha çok kullanılan bir rejim olarak karşımıza çıkıyor. Bu nedenle “En yaygın kullanılan ihracat teşviki Dahilde İşleme Rejimi’dir” söylemi doğru bir yorum oluyor. İhracatımızın yaklaşık %50’sini de bu rejim ile gerçekleştirdiğimiz tahmin ediliyor.
Sektörel bazda baktığımızda ise; otomotiv, beyaz eşya, tekstil, kimya gibi ülke ihracatında başta olan sektörlerde bu belgenin yaygın olarak kullanıldığı ve bu sektörlerde ihracat pazarında karşılaşılan ciddi fiyat rekabetine karşı bu belgenin bir avantaj olduğu görülüyor. Örneğin, araç üretiminde bu rejimin kullanımının oldukça yaygın olduğu söylenebilir. Yeterli kalitede ve miktarda yerli girdi bulunamadığı için ithalat bir zorunluluk gibi duruyor. Bu noktada küresel rekabette kaybetmemek için bu belge hayati önem taşıyor.
Düzenleme ne getiriyor?
Dahilde İşleme Rejimi’nin yaygın kullanılması, birçok zaman ithalatı teşvik ettiği düşüncesiyle tartışmaları da beraberinde getirdi. Zaman zaman bu rejimin uygulanmasına müdahale edildiğine şahit olduk. Bazen belgenin özel şartlarına ekleme yapılarak bazı ürün gruplarının bu teşvikten yararlanması engellendi, bazen de rejimin bazı haklarından sektörel bazlı olarak yararlanılmasına izin verilmedi.
Dahilde İşleme Rejimi’ne yönelik bazı değişikliklerin yapılacağı Orta Vadeli Program’da yer alıyor. OVP’de bu rejime yönelik “İhracatta yurt içi katma değerin ve çıktı ürününün teknolojik seviyesini artırmak üzere Dahilde İşleme Rejimi’nin öncelikli hedef ürün ve sektör kapsamına ilişkin düzenleme yapılacaktır” ibaresi yer alıyor. Bunun üzerine hem Ticaret Bakanlığı hem de Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından bir çalışma yapıldığı da biliniyor.
Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan çalışmada, DİR’den yararlanmak için ürünlerin programdaki hedeflere yönelik seçilmesi, rejime ilişkin verilen sürelerin kısaltılması, ticaret politikası önlemlerinin bu rejimdeki avantaj kapsamından çıkartılması gibi konular öne çıkıyor. Resmi bir açıklama olmadığı için çalışmaların içeriği hakkında detaylı bir bilgiye henüz ulaşılamıyor, ancak bazı düzenlemelerde bir kanun değişikliğine ihtiyaç duyulduğu da aşikâr.
Diğer taraftan bu rejime yönelik en somut adım, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yapılan sunumda yer alıyor. Öneriye göre; ihracat yapmak için ithal edilen girdi veya ham maddeden ithalat vergileri arasında yer alan KDV hesaplanacak ve teminata bağlanmayıp tahsil edilecek. Böylece ithalatta KDV hariç, diğer ithalat vergileriyle sınırlı olacak şekilde DİR kullanılacak. Etki analizine göre, bu değişiklik ile sadece 2023 yılı içinde 328,4 milyar TL matrah üzerinden ödenmeyen KDV'nin yaklaşık 65,7 milyar TL olduğu tahmin ediliyor.
Burada iki gerekçeye yer veriliyor: İlk gerekçe olarak, aynı girdi yurt içinden KDV’li alınırken bu rejim sayesinde ithal girdiden KDV alınmamasının yerli üreticileri olumsuz yönde etkilediği gösteriliyor (İthalatı KDV’siz, yurt içi alımı KDV’li). Diğer gerekçede ise bu rejim kapsamındaki işlemlerin, cari açığı artırdığına ve bu rejimin ağırlığının toplam ithalatın %14’üne, toplam ihracatın %43’üne tekabül ettiğine işaret ediliyor. Bu şekilde ithal edilen malların Türkiye içinde üretim sürecinin takibinin güçlüğü ve rejim uygulamalarının kendi içindeki çeşitliliğinin, ödenmeyen KDV’nin takibini güçleştirdiğine ve haksız iadelere sebebiyet verdiğine de yer veriliyor.
Ne yapılmalı?
Dahilde İşleme Rejimi, ihracatçılar için oldukça önemli. Ciddi bir rekabet avantajı sağladığından ihracatçılarımızın yaklaşık yarısı bu rejimi kullanıyor. Bu noktada rejime ilişkin bir değişiklik yapılırken sadece KDV açısından bakılması çok doğru olmuyor. Ana neden ise ithalat ihtiyacının yerli olarak karşılanıp karşılanamaması. Yeterli kalite ve miktarda yerli girdi olmadığı sürece rejime yönelik düzenlemeler ithalatta maliyet artışına ve ihracatçının rekabet avantajını kaybetmesine neden olacaktır. Bu nedenle, etki analizinin sektörel bazda ve girdi tedariğini de içerecek şekilde yapılması büyük önem arz ediyor. Yerli üretim ile ihracat yapılmasına kimse itiraz etmeyecektir. Ancak yerli üretimde girdi arzına yönelik bir yeterlilik sağlanamadığı sürece bu rejime ilişkin tasarruflar maalesef ihracatçı için olumsuz sonuçlar doğuracaktır.
KDV’nin gerçek bir maliyet olmaması ve ithalatta ödenen KDV’nin zaten indirim konusu olması sebebiyle, bunun ihracatçı üzerinde yük oluşturmayacağı iddia edilebilir. Ancak, yüklenilen KDV ihracat gerçekleştiğinde ihracat istisnası nedeniyle devletten geri alınıyor ve ithalatta ödenen KDV ile ihracatın gerçekleşmesi arasında ortalama 3-5 aylık bir süre geçebiliyor. Bu durumda ihracatçının karşısına ilk etapta ödenen KDV’nin finansmanı çıkıyor. Öneriden hareketle, 2023 yılı için 65 milyar TL’nin finansmanını ihracatçıların sağlaması gerekiyor. Öte yandan, devren KDV var ise bu süreç devletten alacak KDV’yi daha da artırıyor. Sonuç olarak, KDV tekniği açısından da bu uygulama ihracatçıyı zorlayacak gibi duruyor. Sercan BAHADIR
https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/ihracatciya-dahilde-isleme-rejiminde-kotu-haber/751239
SİGORTALININ İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI NEDENİYLE ÖLÜMÜ HALİNDE ANA/BABAYA ÖLÜM GELİRİ BAĞLANMASININ ŞARTLARI VE ORANI
1-Sigortalının iş kazası ve meslek hastalığı nedeniyle ölümü hâlinde ana ve/veya babaya ölüm geliri bağlanabilmesi için 5510 sayılı Kanunun 34/d maddesindeki koşulların gerçekleşmiş olması gerekir.
2-Bu maddeye göre; “Hak sahibi eş ve çocuklardan artan hisse bulunması halinde her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması ve diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması şartıyla ana ve babaya toplam % 25'i oranında; ana ve babanın 65 yaşın üstünde olması halinde ise artan hisseye bakılmaksızın yukarıdaki şartlarla toplam % 25'i, oranında aylık bağlanır”.
YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2020/6402
Karar Numarası: 2021/1664
Karar Tarihi: 16.02.2021
Linkedin paylaşımından Alıntı yapılmıştır.
İŞ ARAMA İZNİ İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI
1. Tatil Günleri İçin İş Arama İzni
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/4142
Karar No: 2021/433
Özet: İşçi, ihbar öneli içinde çalıştırıldığı günler için iş arama izni kullanabilir. Hafta tatili, bayram ve genel tatil günlerinde iş arama izni verilmesi zorunlu değildir. Kısmi süreli çalışanlar için iş arama izni oranlanarak hesaplanmalıdır.
2. İhbar Öneli Verilmeden Yapılan Fesihlerde İş Arama İzni
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/32958
Karar No: 2014/21253
Özet: İhbar öneli verilmeden yapılan fesihlerde, işçi iş arama izni ücreti talep edemez. İhbar öneli verilmeden fesih yapıldığında iş arama izni ücreti hükmedilmesi hatalı bulunmuştur.
3. İş Arama İzni Ücretinin Hesaplanması
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/7616
Karar No: 2011/7531
Özet: İş arama izni ücreti, işçinin çıplak brüt ücreti üzerinden hesaplanmalıdır. Giydirilmiş ücret dikkate alınmamalıdır.
4. Kısmi Süreli Çalışanların İş Arama İzni
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/4142
Karar No: 2021/433
Özet: Kısmi süreli çalışanlar için de iş arama izni oranlanarak hesaplanmalıdır. Tatil günleri için iş arama izni hesaplanmaz.
5. İş Arama İzni Kullandırılmaması Halinde Hesabı
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/20028
Karar No: 2013/8193
Özet: İşveren, işçiye iş arama izni kullandırmazsa, işçiye izin süresine ait ücreti yüzde yüz zamlı olarak ödemelidir. İşçinin iş arama iznini kullandığını ispat yükümlülüğü işverendedir.
Linkedin paylaşımından Alıntı yapılmıştır.
FATURA ALMAMA/VERMEME KAPSAMINDA KESİLEN ÖZEL USULSÜZLÜK CEZASI YÖNÜNDEN DAVA AŞAMASINDA KULLANILACAK İDDİALAR
20.12.2021 Tarihli Vergi Denetim Kurulu Danışma Komisyonu Kararı Uyarınca:
* Sahte Belgenin Bilmeden Kullanıldığı Yönünde Yapılan Değerlendirme Sonrası, Vergi Usul Kanununun 35/1. Fıkrası Kapsamında Özel Usulsüzlük Cezası Kesilmez.
* Belge Konusu Mal Ve/Veya Hizmetin Gerçekte Alındığı Ve Sahte Belgenin BİLEREK Kullanıldığı ( KISACA MAL/ HİZMETİ VEREN KENDİ BELGESİNİ VERMEMİŞSE) Yönünde Yapılan Değerlendirme Durumunda 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun Vergi Usul Kanununun 35/1. Fıkrası Kapsamında Özel Usulsüzlük Cezasının Kesilmesi Gerekmektedir.
Vergi Usul Kanununun Vergi Usul Kanununun 35/1. Fıkrası Kapsamında Verilmesi Ve Alınması İcabeden Fatura, Gider Pusulası İle Serbest Meslek Makbuzlarının Verilmemesi, Alınmaması, Düzenlenen Bu Belgelerde Gerçek Meblağdan Farklı Meblağlara Yer Verilmesi Nedeniyle Kesilen Özel Usulsüzlük Cezalarına Yönelik Aşağıdaki İddialar Öne Sürülebilir.
- İlgili yılın kapanmasından sonra takip eden yıllarda Özel Usulsüzlük Cezası kesilmesi,
- Sahte belge düzenlediği iddia edilen şirketler hakkındaki işlemlerin/ tarhiyatların kesinleşme durumu dikkate alınmadan sadece Vergi Tekniği Raporunun düzenlenmesinin yeterli görünerek Özel Usulsüzlük Cezası kesilmesi,
- Belgesiz alışlar açısından somut bir tespite dayanmadan varsayıma dayalı olarak Özel Usulsüzlük Cezası kesilmesi,
Ersan KARACA
Yeminli Mali Müşavir
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.
KISMİ KDV TEKFİKATI KAPSAMINDA ALINAN PAMUĞUN BİR KISMININ İADESİ
Pamuk Teslimi % 10 KDV'ye Tabidir. Belirlenmiş Alıcı Ve KDV Mükelleflerine Pamuk Teslimlerinde Fatura Bedeli 6.900,00 TL Geçmesi Halinde (9/10) Oranında KDV Tevkifatı Uygulanır.
Alınan Pamuk İade Edilmesi Halinde KDV’nin Sadece Tevkifata Tabi Tutulmayan Kısmı İçin Düzeltme İşlemi Yapılacak, Tevkifata Tabi Tutularak Sorumlu Sıfatıyla Beyan Edilip Ödenmiş Ve İndirim Konusu Yapılmış Olan Tutar İçin Düzeltme İşlemi Yapılmayacaktır.
Kısmi KDV Tekfikatı Kapsamında Alınan Pamuğun Bir Kısmının İadesi Tabloyu pdf olarak indirmek için Tıklayınız
Ersan KARACA
Yeminli Mali Müşavir
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.