Mehmet Özdoğru

Mehmet Özdoğru

Email: This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

Değerli okurlar gün geçmiyor ki ka­yıt dışı ekonomi ile mücadele kap­samında Hazine ve Maliye Bakanlığı ta­rafından sektörel denetimler yapılmasın veya denetim yapılacak sektörlerle ilgili olarak veriler paylaşılmasın. Bu hafta ba­şında Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından enflasyon düzeltme­lerine ilişkin olarak; “Bazı mükelleflerin sermaye artışını ticaret siciline tescil et­medikleri halde bilançolarında sermaye­lerini artırdıklarını görüyoruz.

Mükellef­lerin bir kısmı da gerçekte bir satış olma­masına rağmen aktiflerinde yer alan taşıt, arsa, bina gibi kıymetleri aktiflerinden çı­karmışlar. Bazı mükellefler enflasyon dü­zeltmesinin vergisel etkisinden kaçına­bilmek adına bilançolarında gerçeği yan­sıtmayan işlemler yapmışlar ancak bu işlemler bizim risk parametrelerimize ta­kılıyor.” şeklinde açıklama yaptı. Mükel­leflerin risk analizi verilerine göre vergi incelemesine alınma gerekçelerine kısa­ca değinelim.

Enflasyon düzeltmelerine vergi incelemesi

Öz kaynakları güçlü olan kurumlarda enflasyon düzeltmesi, dönem kârını ve kurumlar vergisi matrahını azaltıcı etkisi olmuş, daha çok yabancı kaynakla finanse edilen öz kaynakları zayıf olan kurumlar­da ise kârı ve kurumlar vergisi matrahını artırıcı etkisi olmuştur.

Bu bilgi ile Meh­met Şimşek’in açıklamalarını birlikte de­ğerlendirdiğimizde enflasyon düzeltme­si neticesinde vergi matrahlarında artış olan bazı mükelleflerin öz kaynaklarını artırmış göstererek, ya da sabit kıymet­lerini elden çıkarmış gibi göstererek ver­gi matrahlarının aşındırıldığının tespit edildiği anlaşılmaktadır. Tespit yapılan bu mükellefler izaha davet edilerek be­yanların düzeltilmesi istenecek, beyanla­rını düzeltmeyen mükellefler ise incele­meye sevk edilecektir.

Risk analizi incelemeleri

Mükellefler çok sayıda gerekçe ile vergi incelemesine alınabilmektedir. Risk Ana­liz İncelemeleri ile, farklı kurum ve kuru­luşlardan gelen bilgiler Hazine ve Maliye Bakanlığı Risk Analiz Genel Müdürlüğü ile Vergi Denetim Kurulu bünyesinde Risk Analiz Sistemi tarafından analiz edilmek­te ve riskli bulunan mükellefler inceleme­ye sevk edilmektedir. Risk analiz paramet­releri şunlardır:

-Enflasyon düzeltmesine tabi tutul­muş bilançonun düzeltme öncesi bilanço ile uyumsuz olması,

-Kasa hesabında işletmenin günlük ih­tiyacından daha fazla tutarda nakit bulun­ması,

-Banka hesaplarındaki kayıtlı tutarlar ile fiili banka hesapları arasında fark bu­lunması, ortaklardan alacaklar hesabının bakiye vermesine rağmen faiz gelirleri he­sabının bulunmaması,

-Kasa ve banka hesaplarında bakiye­ler olmasına rağmen yüksek tutarlı banka kredisi kullanımı,

-Kârlılık oranının sektörel ortalamaya göre sapma göstermesi,

-Pazarlama satış ve dağıtım gideri, ge­nel yönetim gideri, finansman gideri gibi giderlerin yüksekliği,

-Gelir tablosunda yer alan toplam sa­tışlara oranla cari yıl kârının düşük ol­ması,

-Bilanço ve Gelir Tablosu kalemlerinde yapılan yatay ve dikey analizler neticesin­de sapmalar, uyumsuzluklar tespiti,

-İşletmelerin sürekli zarar beyan et­mesi,

-Şirket ortağına sermayenin üç katın­dan fazla borçlanılması,

-Finansman gider kısıtlamasına tabi olmasına rağmen beyannamede K.K.E.G. yer almaması,

-Beyanname ve ekleri ile bilanço ve ge­lir tablosu dipnotlarındaki tutarsızlıklar bulunması,

-Sürekli olarak Devreden KDV bulun­ması, Ödenecek KDV çıkmaması,

-POS Satışlarının banka bilgileri ve be­yanname bilgileri arasında uyumsuzluk ol­ması,

-Sahte fatura kullanma, sahte fatura düzenleme tespiti bulunması.

Mahmut Bülent YILDIRIM

This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

https://www.dunya.com/kose-yazisi/enflasyon-duzeltmelerine-vergi-incelemesi-geliyor/750880

Gelir Vergisi Kanunu 94/19,  Kurumlar Vergisi Kanunu 15/1-ı. Ve 30/1-e.  Bendine Göre 01.01.2025’den İtibaren:

> Aracı Hizmet Sağlayıcılarının Ve
> Elektronik Ticaret Aracı Hizmet Sağlayıcılarının,

Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Kapsamındaki Faaliyetleri Dolayısıyla

-       Hizmet Sağlayıcılarına,

-       Dar Mükellef Kurum Açısından Türkiye’de İş Yeri Veya Daimi Temsilcisi Bulunan Hizmet Sağlayıcılarına Ve

-       Elektronik Ticaret Hizmet Sağlayıcılarına Yaptıkları Ödemelerden Cumhurbaşkanı’nca Belirlenen Sektör Ve Faaliyet Konuları Dikkate Alınarak Gelir / Kurumlar Vergisi Tevkifatı Yapılabilecektir.

Ersan KARACA
Yeminli Mali Müşavir
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

Çarşamba, 23 Ekim 2024 16:46

TRANSİT TİCARET

Transit ticaret: Yurt dışında veya serbest bölgede yerleşik bir firmadan ya da antrepodan satın alınan malın, ülkemiz üzerinden transit olarak veya doğrudan doğruya yurt dışında veya serbest bölgede yerleşik bir firmaya ya da antrepoya satılmasına denir. Diğer bir ifade ile Yurtdışı kaynaklı bir ürünün satın alınıp yurtiçi  gümrük sahasına ve gümrük vergilerine girmeden bir başka ülkeye satılması olayına transit ticaret adı verilmektedir.

Tanımından anlaşılacağı üzere transit ticaret, milli olmayan malın satın alınması ve bu malın millileştirilmeksizin satılması işlemidir. Söz konusu işlem sırasında malların Türkiye’den geçip geçmemesi işlemin vasfını değiştirmemektedir

Transit rejimine tabi eşyanın Türkiye Gümrük Bölgesinde taşınması;

a) Transit rejimi beyanı kapsamında,

b) TIR karnesi kapsamında,

c) Transit belgesi olarak kullanılan ATA karnesi kapsamında,

d) Kuvvetlerin Statüsüne Dair Kuzey Atlantik Anlaşmasına Taraf Devletler Arasındaki Sözleşme ile öngörülen form 302 kapsamında,

e) Posta kolileri dâhil olmak üzere posta yoluyla,

f) Yönetmelik ile belirlenecek hallerde, demiryolu ile taşımada CIM Taşıma Belgesi, büyük konteynerler ile taşımada TR Transfer Notu, havayolu ve denizyolu ile taşımada eşya manifestosu,

Kapsamında yapılır.

Gümrük idareleri, transit rejimine tabi tutulan eşyanın Türkiye Gümrük Bölgesi içinde;

- Yabancı bir ülkeden yabancı bir ülkeye,

- Yabancı bir ülkeden Türkiye’ye,

- Türkiye’den yabancı bir ülkeye,

- Bir iç gümrük idaresinden diğer bir iç gümrük idaresine,

Taşınmasına izin verir.

T1, T2, TR ve IR Rejim Kodları

T1 rejimi Kodu: Topluluk dışı eşyanın ortak transit hükümleri çerçevesinde eşyanın taşınmasına uygulanan rejimdir.

T2 rejimi Kodu: Topluluk eşyasının ortak transit hükümleri çerçevesinde taşındığı rejim türüdür.

TR rejim kodu: “Ulusal transit rejimi ” Türkiye gümrük bölgesi içerisinde başlayıp biten transit işlemleri için kullanılan rejimdir. Diğer bir ifade ile hareket ve varış gümrük idareleri Türkiye gümrük bölgesi içerisinde ise rejim ulusal transit rejimidir.

IR rejim kodu: İhracat ile ilgili gümrük işlemleri tamamlanmış eşyanın karayoluyla Türkiye Gümrük Bölgesi içerisinde ulusal transit rejimi içerisinde taşınmasında kullanılır.

Ortak Transit Sözleşmesi’ne (OTS) taraf olan ülkeler

Avrupa Birliği ülkeleri, EFTA ülkeleri ve EFTA ülkesi olarak kabul edilen İzlanda,

Norveç, İsviçre, Lihtenştayn ve Türkiye.

Transit rejiminde akaryakıt

Ham petrol ve akaryakıt ürünleri ile asfalt ve sıvılaştınlmış petrol gazlarının (LPG) Türkiye'den yabancı bir ülkeye, yabancı bir ülkeden Türkiye'ye veya Türkiye üzerinden üçüncü bir ülkeye karayolu veya demiryolu ile transitine izin verilmiştir.

Serbest dolaşımda bulunmayan akaryakıtın Türkiye üzerinden karayolu ve demiryolu ile transiti için gerekli koşullar

2011/2033 sayılı “Ham Petrol ve Bazı Petrol Ürünlerinin Karayolu veya Demiryolu ile İthali, İhracı ve Transitine İlişkin Karar” ve Gümrük Genel Tebliği (Transit Rejimi) (Seri No: 3) hükümleri kapsamında alınan izin ile Türkiye üzerinden Karara konu ürünlerin sevkiyatı yapılabilmektedir.

Karar kapsamındaki ürünün transitini yapacak izin sahibi ve veya taşıyıcı, ticarete konu eşya türüne uygun, ilgili kurumlardan mevzuatları gereğince alınmış izin, ruhsat, lisans ve veya yetki belgesi sahibi olması gerekmektedir.

Teminat aranması

Transit rejimine konu eşyaya ilişkin doğabilecek gümrük vergileri ve diğer yükler toplamının, eşyanın herhangi bir şekilde ülke sınırları içerisinde bırakılması ihtimaline karşın garanti olarak teminat alınmasıdır.

Ancak; havayoluyla, boru hattıyla, demiryoluyla, denizyoluyla yapılan taşımalar için, yönetmelikle belirlenen haller dışında teminat aranmaz.

Transit Ticaret ile ilgili işlemler vergi, resim ve harç istisnası

Transit Ticaret ile ilgili işlemler vergi, resim , harç ve bu işlemler nedeniyle düzenlenen kâğıtlar damga vergisinden istisna edilmiştir.

Kullandırılan kredilerin, vergi, resim ve harç istisnası

1/1/2020 tarihinden itibaren Transit ticarete konu malın satın alınması ve satılması ile transit ticaretin finansmanında kullandırılan kredilerin, vergi, resim ve harç istisnasından yararlanma süresi transit ticaret alış bedelinin transfer tarihinden itibaren 18 (on sekiz) aydır. Ancak transit ticaret alış bedelinin vadeli akreditif vasıtasıyla ödendiği işlemlerde vergi, resim ve harç istisnasından yararlanma süresi, transit ticaret işlemlerinin başlangıcından itibaren 18 (on sekiz) aydır.

Transit Ticaret Fatura Tanzimi

Transit ticaret yaparken e-Fatura mükellefleri e-Arşiv Fatura kesebilirler. Diğer mükelleflerce kağıt fatura düzenlenecektir.

Faturaların İngilizce veya farklı bir dilde düzenlenmesi mümkündür. İstenmesi halinde e-Faturalarda yabancı dil ve Türkçe bir arada da kullanılabilmektedir. İngilizce olarak hazırlanan fatura alıcı firmaya doğrudan gönderilir.

Gelir İdaresi Başkanlığınca (GİB) içerisinde oluşturulan faturalarda KDV’siz fatura tipi de bulunmaktadır. Bu fatura tipi istisna faturadır.

Transit Ticaret KDV

Transit ticaret kapsamındaki teslimler, gerek yurt dışında olduğu için KDV kapsamına girmemek, gerekse teslim yurt içinde olmakla beraber malın gayri milli olması nedeniyle KDV’den istisna edilmek suretiyle KDV hesaplamasına konu olmamaktadır. Transit ticarete konu malın temini nedeniyle Türk KDV’si yüklenilmesi ihtimal dışı olmakla beraber bu ticaretin yapılması ile ilgili bazı KDV yüklenimlerinin ortaya çıkması mümkündür. KDV Kanunu 30/1 inci maddesi uyarınca bu KDV yüklenimlerinin indirilmesi yasaktır. Söz konusu KDV yüklenimleri maliyet veya gider olarak dikkate alınır. Mesela Türkiye’deki bir serbest bölgeden satın alınan malın yine Türkiye’de başka bir serbest bölgedeki alıcıya satılması da transit ticaret tanımına giren bir işlemdir. Bu alım- satıma konu malın bir serbest bölgeden diğerine taşınması yurt içi taşıma olduğundan KDV’ye tabidir. Alım satımı yapan yüklendiği bu nakliye KDV’sini indiremez, gider kaydedebilir. Bu uygulamalarda KDV Beyannamesi söz konusu değildir. Ancak bu işlemin yapıldığını gösterecek bir ibare olarak, KDV Beyannamesinde “Kısmi İstisna Kapsamına Giren İşlemler” kısmında 235 koda sahip satır kullanılır.

Transit Ticarette BS-BA

Transit ticaret, ülke içi mal sirkülasyonuna dahil olmadığı için, transit ticarete konu edilen malların teminin (Ba), tesliminin ise (Bs) formlarına intikal ettirilmesi gerekmemektedir.

Transit Ticaret Muhasebe

Transit ticarette ürünler, işletmenizin stoklarına fiilen girmez.

Stokların için 153.03 Transit Ticaret Malları hesabında izlenmesi,

Satışlar için 601.03 Transit Ticaret Satış hesabında izlenmesi,

Giderler için 760.03 Dışardan Sağlanan Fayda ve Hizmetler hesabında izlenmesi,

Uygun bulunmaktadır.

Transit Ticarete ilişkin alışlarla ilgili malın tasarrufu tarafımıza geçene kadar olan kısmı maliyete ilave edilir. (lehe olanlar maliyetten düşülmeli ya da gelir kaydedilmeli), geçtikten sonraki kısımları ise 646/656 hesaplarda takip edilir.

Transit Ticarete ilişkin satışla ilgili dönemde gerçekleşen kur farkları 601/612 numaralı hesaplarda, sonraki döneme ilişkin olanları ise 646/656 numaralı hesaplarda takip edilir.

Transit ticaret kapsamındaki mal alımının maliyet, mal satışının ise hasılat olarak kaydedilmesi gerekmektedir. Bu işlemden elde edilen kazanç gelir/kurumlar vergisine tabidir. Bu vergilendirmede binde beş götürü gider uygulama hakkı yoktur. Çünkü transit ticaret ihracat sayılmaz.

YMM/BD HASAN SANCAK

Kaynakça:

  • YMM Mehmet Maç
  • Ticaret Bakanlığı Bildirisi
  • KDV-VUK–GV-KVK

Tam istisna kapsamındaki (örneğin; ihracat) teslim ve hizmetlerle ilgili olarak yüklenilen ve indirimle giderilemeyen KDV tutarı, talebi halinde mükellefe nakden veya  (vergi ve SGK borçlarına) mahsuben iade edilebilmektedir.

25 Ekim 2022 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 43 No’lu tebliğ ile KDV Genel Uygulama Tebliğinde bazı değişiklikler yapılmıştır. Bunlardan bir tanesi de “İstisna İşlemlerle İlgili Alışlardaki Kur Farklarının KDV İadesi Tutarına Etkisi” başlıklı bölümdür.

Bilindiği üzere, yurt içinde gerçekleşen döviz cinsinden veya dövize endeksli mal teslimi veya hizmet ifalarında ödeme sırasında oluşan kur farkı (malın veya hizmetin tabi olduğu oranda) KDV ne tabi bulunmaktadır.  (*) Fatura tarihindeki kura göre ödeme esnasında kur artmışsa satıcı firma, kur düşmüşse alıcı firma kur farkı için KDV li fatura düzenlemek zorundadır.

(*) Yurtdışından alınan ve Türkiye’de faydalanılan hizmetler KDV ye tabi olduğu gibi, bunlara ait borçların ödenmesi sırasında kur artmışsa oluşan kur farkı da aynı şekilde KDV ye tabi bulunmaktadır.  Bunlara ait KDV sorumlu sıfatıyla yurtiçindeki alıcı tarafından beyan edilerek ödenmektedir.

Tam istisna kapsamındaki işlemlerde, istisna teslim veya hizmetin bünyesine giren yüklenilen girdilerle ilgili kur farklarının durumu bu açıdan özellik arz etmektedir. Aşağıda konu, en yaygın tam istisna işlemi olan doğrudan ihracatlar açısından değerlendirilmiştir.

İhracat edilen malın bünyesine giren girdilerin (mal ve hizmetler) KDV si yüklenilen KDV olup, indirimle giderilemeyen kısmı iade tutarını oluşturmaktadır. (İstenilirse; tebliğdeki açıklamalar doğrultusunda genel giderler ve amortismana tabi iktisadi kıymetlerin alımındaki KDV den de pay verilebilir) Sözkonusu girdilerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak temin edilmesi durumu varsa, bunlara ilişkin olarak ödeme esnasında çıkan kur farkları iade edilecek KDV tutarını etkilemektedir.

1. Girdilere ilişkin olarak ödeme esnasına kur artmışsa:

KDV Genel Uygulama Tebliğindeki konuya ilişkin ifadeler aşağıya alınmıştır:

“Mükellef aleyhine ortaya çıkan kur farkı üzerinden ödenen KDV’lerin tam istisna kapsamındaki işlemin gerçekleştiği vergilendirme dönemine ilişkin yüklenilen KDV hesabına dahil edilerek iadesinin talep edilmesi mümkündür. Ancak, kur farkına ilişkin faturanın iade işlemleri sonuçlandırıldıktan sonra gelmesi halinde, işlemle ilgili mal ve hizmet alımlarına ait kur farkı üzerinden ödenen ve yüklenilen KDV hesabına dahil edilmesi gereken KDV, indirim hesaplarına dahil edildiği vergilendirme dönemine ilişkin iade hesabında dikkate alınabilir.”

İhracatçı firmanın, ihraç konusu mal için yüklendiği girdilerle ilgili dövizli borçların ödenmesi sırasında kur artmışsa bu girdileri satan satıcı firma, alıcı ihracatçı firma adına KDV li fatura düzenleyecektir. Tebliğin yukarıdaki bölümüne göre, bu kur farkı KDV nin iade tutarına eklenmesi mümkündür. İade işlemi sonuçlanmamışsa ihracatın gerçekleştiği döneme ait iade tutarına ilave edilebilecektir. Ancak, iade işlemi sonuçlanmışsa kur farkı faturasının düzenlendiği ay hesaplarına indirim olarak dahil edilerek, anılan dönemdeki iade tutarlarına dahil edilebilecektir.

2.Girdilere ilişkin olarak ödeme esnasına kur düşmüşse:

Yukarıdaki bölüm öteden beri tebliğde mevcuttur. Ancak, 43 No’lu tebliğle KDV Genel Uygulama Tebliğine 25 Ekim 2022 tarihinde yürürlüğe girmek üzere aşağıdaki bölüm yeni olarak eklenmiştir:

“Tam istisna kapsamındaki işlemi yapan mükellefin mal ve hizmet alımlarına ilişkin olarak lehine oluşan kur farkı nedeniyle KDV hesaplanması ve kur farkının ortaya çıktığı dönem beyannamesinde beyan edilmesi gerekmektedir. Tam istisna kapsamındaki işlemi yapan mükellefin lehine oluşan kur farkının iade işlemleri sonuçlandırılmadan önce ortaya çıkması halinde bu tutarın iade hesabından düşülmesi gerekmektedir. İadeye konu edilemeyen bu tutarın ise kur farkının ortaya çıktığı dönem indirim hesaplarına alınması mümkündür. Söz konusu kur farkının iade işlemleri sonuçlandırıldıktan sonra ortaya çıkması halinde ise iade hesabında herhangi bir düzeltme yapılmasına gerek bulunmamaktadır.”

İhracatçı firmanın, ihraç konusu malın bünyesine giren girdilerle ilgili dövizli borçların ödenmesi sırasında kur düşmüşse alıcı ihracatçı firma bir girdileri satan satıcı firma adına KDV li fatura düzenleyecektir. Kur farkı faturası KDV si düzenlendiği ay beyannamesinde alıcı ihracatçı firma tarafından hesaplanan KDV olarak beyan edilecektir.  Ancak, olay bununla bitmemektedir. Bu faturayla beraber ihracatçının sözkonusu ihracatla ilgili KDV iade tutarının da kur farkı faturası KDV si kadar düzeltilmesi (azaltılması ) gerekecektir.

Nakden veya mahsuben İade talebinin yerine getirilebilmesi için; istisna işlemlerin KDV beyannamesinde gösterilmesi yeterli olmayıp, gerekli bilgi ve belgelerin de vergi dairesine verilmesi gerekmektedir. (Örneğin; ihracat istisnasında gümrük beyanname bilgileri, yüklenilen KDV listesi , indirilecek KDV listesi vs) Belli tutarı aşan nakden iade taleplerinde  ise  bu bilgilerin verilmesinin yanında  teminat mektubu veya sigorta kefalet senedi karşılığı mükellefe ödeme yapılmaktadır. Teminat mektubu veya sigorta kefalet senedi YMM raporunun ibrazı ve raporun idarece kontrol edilerek kabulü sonrasında (yada vergi müfettişlerinin inceleme raporları sonrasında) mükellefe geri verilmektedir. Mahsuben iade işlemleri de aynı şekilde vergi dairesinin kontrolleri sonucunda bir olumsuzluk görülmediği taktirde yapılmaktadır.

Mükellefler, iade taleplerinin hangi aşamada olduğunu İnternet Vergi Dairesindeki “iadem nerede”  bölümünden görebilmektedir.  Sözkonusu bölümde; son iade aşaması olarak “iade tamamlandı” yazısının çıktığı tarihin iade işlemiyle ilgili idare kontrollerinin tamamlanarak iadenin onaylandığı tarih olduğu açıktır.

Tebliğdeki iade işlemlerinin sonuçlandırılmasından; vergi idaresinin inceleme ve kontrolleri yapılarak “iade tamamlandı” diye sistemde belirtilen aşamadaki tarihi anlıyoruz. Zira, iade talep dilekçelerinin verilmesi ile sadece mahsup talebinde bulunulmakta veya teminat mektubunun da verilmesiyle nakit iade alınmaktadır ama iade henüz vergi idaresince incelenip sonuçlandırılmamıştır.

Bu hususta bir fikir vermesi açısından tebliğdeki ihraç kayıtlı teslimlerin kur farkı bölümündeki açıklamalara değinmekte fayda olabilir. İhraç kayıtlı teslimlerde (KDV Kanunu 11/1-c Maddesi) malı ihracatçıya tecil/terkin kapsamında teslim eden imalatçı aleyhine oluşan kur farkları ile ilgili olarak KDV Genel Uygulama Tebliğinde; 

“İmalatçılara ihraç kayıtlı teslim nedeniyle iade edilecek KDV hesabında, imalatçı aleyhine
ortaya çıkan kur farklarından doğanlar da dahil olmak üzere, imalatçı aleyhine matrahta meydana gelen değişikliğe ilişkin verginin (imalatçı aleyhine matrahta meydana gelen değişikliğe ihraç kayıtlı teslim edilen malın tabi olduğu oran uygulanmak suretiyle bulunan tutar) ihraç kayıtlı teslim bedeli üzerinden hesaplanan vergiden düşüleceği tabiidir. Ancak, iade talep dilekçesinin verildiği tarihten sonra imalatçı aleyhine ortaya çıkan kur farklarına ilişkin olarak iade hesabında herhangi bir düzeltme yapılmaz.”

Görüldüğü gibi; ihraç kayıtlı mal teslim eden imalatçılar bu işlemleri ile ilgili olarak iade talep dilekçelerini verinceye kadar oluşan aleyhlerine kur farkının KDV ni iade tutarlarından düşecekler ancak iade talep dilekçesi verildikten sonra ortaya çıkan kur farklarının KDV nedeniyle iade tutarını düzeltmeyeceklerdir. KDV Genel Uygulama Tebliğindeki bu bölüm 25 No’lu değişiklik tebliği ile 2019 yılında getirilmiştir.  İade işleminin sonuçlandırılıncaya kadar oluşan kur farkları nedeniyle KDV iade tutarını düşürme uygulaması mükelleflerce çok zordur.  İdare de bu nedenle bu bölümü mükellefçe uygulanabilir hale getirmiştir.  (İhraç kayıtlı teslim ile doğrudan ihracattaki kur farklarının bir ilgisi yok ama olayın daha iyi anlaşılabilmesi için bu hususa yer verilmiştir.)

İhraç kayıtlı teslimlerdeki uygulama böyle iken,   tam istisna kapsamındaki işlemlerde  (örneğin; doğrudan mal ihracatında) idarenin aynı mantıkla olaya yaklaşmayıp ihraç edilen malın bünyesine giren girdilerle ilgili olarak iade işlemi sonuçlanıncaya kadar oluşan eksi kur farklarının KDV nin  iade tutarından düşülmesi yönünde yaptığı düzenleme mükellefleri zor duruma düşürebilir.

Örnek :

Mükellef 2022 yılının Mayıs ayında doğrudan ihracat yapmış ve bu ihracatla ilgili yüklendiği ve indirimli gideremediği 1.000.000 TL KDV yi iade talep etmiştir.  İhraç edilen malın bünyesine giren girdilerin bir bölümü yurtiçinden döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak temin edilmiştir.  Mayıs ayı KDV beyannamesinin verilmesini takiben, iade için gerekli bilgi ve belgeler sisteme girilmiş ve iade alacağının vergi borçlarının mahsup edilmesi yönündeki dilekçe Haziran ayı sonunda verilmiştir.

İade dilekçesi ve iade ile ilgili bilgi ve belgeler vergi dairesince incelenmiş ve bu inceleme 15 Eylül 2022 tarihinde tamamlanmış, iade onaylanmıştır.

Buna göre; mükellefin Mayıs ayında ihraç edilen malın bünyesine giren girdilerle ilgili olarak 15 Eylül 2022 tarihine kadar takipte bulunması, bu tarihe kadar bu girdilerle ilgili ödemelerde kur düşmüş ve bu nedenle satıcı firmaya kur farkını KDV li fatura etmiş ise bunu iade tutarından düşmesi gerekmektedir.

NOT: İade tutarından düşülen tutar, kur farkı faturasının düzenlendiği ay beyannamesinde indirim konusu yapılacaktır.

43 No’lu tebliğle yapılan bu değişiklik, yayımı tarihinde yani 25 Ekim 2022 tarihinde yürürlüğe girmiştir.  Bu durumda; bu tarihten önce talep edilen nakden ve mahsuben iade işlemleri ne olacaktır?  25 Ekim 2022 tarihi öncesinde iadesi talep edilmiş ama henüz sonuçlanmamış iade işlemlerine bu değişikliğin uygulanmaması gerektiği görüşündeyiz. Zira; bu tarihten önceki iade talepleri bu değişiklik öncesi düzenlemelere göre yapılmıştır. Mükelleflerin talep tarihinde yürürlükte olmayan kısıtlamalardan dolayı sorumlu tutulmaması gerekir. Dolayısıyla; sözkonusu yeni düzenlemenin 25 Ekim 2022 tarihinden itibaren yapılacak nakden veya mahsuben iade talepleri için geçerli olması gerektiği kanaatindeyiz. Ancak; vergi idaresinin bu tarihte henüz sonuçlanmamış iadeler için de bu düzenlemelere göre uygulama yapması ihtimal dahilindedir.

43 No’lu tebliğle yapılan bu düzenlemeyi, vergi idaresinin mükellef lehine olarak  “iade işlemlerinin sonuçlandırılması” ndan iade talep dilekçelerinin verilmesinin anlaşılması gerektiği şeklinde bir yorum yapması yada  en doğrusu olarak tebliğdeki bu bölümü “ iade talep dilekçelerinin verildiği tarihe kadar” şeklinde  değiştirmesi  halinde sorunun çözüleceğini düşünüyoruz.

https://nexiaturkey.com.tr/tr/gundem/2022/mal-ve-hizmet-alislariyla-ilgili-kur-farklarinin-kdv-iadesine-etkisi#:

Çarşamba, 23 Ekim 2024 07:35

Verginin Vergisi Olur-Mu?

Vergi sistemimize yönelik eleştiriler ve direnç son yıllarda ciddi bir şekilde art­mış durumda. Sistemin bir tarafında devlet diğer tarafında ise gerçek ve tüzel kişiler bu­lunuyor. Devlet memnun değil ki vergi üstüne vergi getiriyor. Vergi verenler memnun değil ki vergi üstüne vergi ödüyor.

Vergi sistemimiz adil değil

Devletlerin en önemli gelir kaynağı ver­gidir. Vergi sistemi, tüm devletler tarafın­dan günümüze kadar çeşitli ad ve sistemler­le uygulanarak bugüne gelmiş. Günümüzde, kimi ülkelerde en önemli vatandaşlık görevi iken, kimi ülkelerde ise son vatandaşlık gö­revi olarak direnç gösterilmekte. Ülkemizde ise vergi, hep son vatandaşlık görevi olarak görüldü ve direnç gösterildi, kaçınıldı, kaçı­rıldı. Bunun bir nedeni ise uygulamanın çok adil olmadığıdır.

Bırakınız vergi verenlerin tepkisini, dev­let ya da iktidara gelen hükümetler tarafın­dan yıllardır söylenen; “vergide reform ya­pılacak, az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınacak, kayıt dışılıkla mücade­le edilecek, adil bir vergi sistemi hayata ge­çirilecek” söylemleri bile verginin adil uy­gulanmadığını ortaya koymaktadır. Ancak, günümüzde gelinen noktada bu söylemle­rin çözümsüz kaldığı ve sorunun devam et­tiği bir gerçek.

Dolaylı vergi-dolaysız vergi dengesizliği

Devlet tarafı soruna kalıcı ve sürdürüle­bilir bir çözüm bulamayınca, dolaylı vergi dediğimiz harcama (tüketim) üzerinden alı­nan vergilere ağırlık vermiş, gelir (kazanç) üzerinden alınan dolaysız vergiler ise çok geride bırakılmış. Hazine ve Maliye Bakan­lığı’nın verilerine bakıldığında vergi gelirle­rinin; yüzde 67’si harcama üzerinden alınan (KDV, ÖTV), yüzde 33’ünün ise gelir üzerin­den alınan (GV, KV) vergilerden oluştuğu görülüyor.

Bu dengesizliğin en önemli nedeni; kayıt dışılıkla yeterince mücadele edilemediğin­den, birçok gerçek ve tüzel kişinin gelirleri vergilendirilemediğinden, kolay vergi siste­mi olan harcama üzerinden alınan vergilere ağırlık verilmiş. Bu durumda, geliri olan ol­mayan herkes yaptığı her harcamada vergi ödemektedir. Buradaki, önemli çelişki veya eleştiri, hiç vergi vermiyor diye eleştirilen tüketici de (dolaylı da) olsa vergi veriyor. Bu­rada en çok mağdur olan ise, acil (yeme-iç­me-giyinme) ihtiyaçlarını karşılayan hiç ge­liri olmayan (çocuklar-öğrenciler) veya dar gelirli vatandaşlardır.

Verginin vergisi tartışması devam ediyor

Yıllardır tüm tarafların eleştirdiği, dolay­lı vergilerin dolaysız vergilere göre yüksek oranda uygulandığı ve sistemin adil olma­dığı yanı sıra, son yıllarda “verginin vergi­si” olur-mu? tartışması ise gündemdeki ye­rini koruyor. Burada yine, harcama üzerin­den alınan vergilerin muhatabı tüketicilerin haklı tepkisi söz konusu. Özellikle, KDV ve ÖTV sisteminin uygulanmaya başlandığı günden günümüze kadar birçok ürünün sa­tın alınmasında, verginin vergisi ödenmek­tedir. Durumu, aşağıdaki örneklerle çoğalt­mak mümkün.

Örnek-1. Bedeli 1 milyon lira olan bir araç satın alındığında, önce ÖTV sonra bunun üzerinden KDV hesaplandığında ilgili ara­cın satış bedeli 2 milyon liranın üzerine çı­kabiliyor. ÖTV oranının yüzde 100 olduğu varsayılan bir otomobilin KDV matrahı 2 milyon lira olup, buna yüzde 20 KDV ilave edildiğinden otomobilin satış fiyatı 2.4 mil­yon liraya çıkabiliyor.

Örnek-2. Bedeli 50 bin lira olan bir cep te­lefonu satın alındığında, önce TRT bandrolü ve ÖTV, sonra bunun üzerinden KDV hesap­landığında ilgili telefonun satış bedeli 100 bin liranın üzerine çıkabiliyor. TRT band­rol payının 12, ÖTV oranının yüzde 50 oldu­ğu varsayılan bir cep telefonun KDV matrahı yaklaşık 80 bin lirayı geçtiği, buna yüzde 20 KDV ilave edildiğinden telefonun satış fiyatı 100 bin liraya çıkabiliyor.

Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Burada­ki eleştiri veya sorun ise, ÖTV sonrası çıkan rakama KDV eklenmesiyle verginin de vergi­si ödenmiş oluyor.

Sonuç olarak; Devlet, ihtiyaç duyduğunda çeşitli vergiler koyabilir. Ancak, verginin ver­gisini koyması adil olmadığı gibi tartışma­lıdır. Verginin vergisi dediğimiz ve harcama üzerinden alınan dolaylı vergilerin olumlu yanı zengin de ödüyor fakir de ödüyor. Olum­suz yanı ise, zengin de aynı oranda ödüyor fa­kir de aynı oranda ödüyor. Talha APAK

https://www.dunya.com/kose-yazisi/verginin-vergisi-olur-mu/750714

Nakit sermaye artırımında faiz indirimiyle ilgili ihtilaf yaratan çok konu var. Bunlardan birisi de sermaye avansının, aynı yılsonuna kadar sermayeye eklenmemesi durumunda, indirimden yararlanılıp yararlanılamayacağı.

Konuyla ilgili kişisel düşüncemi 8 Haziran 2022 tarihli makalede yazmıştım. Söz konusu makalede, konuyla ilgili kanunda bir sınırlama olmadığını, tebliğ ile böyle bir sınırlama yapılamayacağını, sınırlamanın özellikle yılsonuna yakın zamanda sermaye artıracak şirketler için makul olmadığını ifade etmiştim.

Konuyla ilgili 2022 ve 2024 tarihli iki Danıştay kararı çıktı. Belki başka kararlar da vardır. Benim görebildiğim kararlar bunlar. Aynı yönde olmayan kararları aşağıda özetleyip kısaca kişisel değerlendirmemi yapacağım. Önce İdarenin görüşünü hatırlatayım.

Mali İdare’nin görüşü

Gelir İdaresi’nin görüşü 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nde yer alıyor. Tebliğde diğer koşullar yanında, sermaye avans tutarının banka hesabına yatırıldığı tarihten itibaren bilançonun özsermaye kalemleri arasında yer alan “Diğer Sermaye Yedekleri” hesabında izlenmesi ve banka hesabına yatırıldığı tarihin içinde bulunduğu hesap döneminin sonuna kadar, bu tutarlarla ilgili sermaye artırımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil ettirilmesi koşuluyla, faiz indirimi yapılabileceği açıklanmış.

26 Mayıs 2022 tarihli Danıştay Dördüncü Daire kararı

- Dava konusu: 2014 ve 2015 hesap dönemlerinde şirket ortakları tarafından nakit olarak gönderilen sermaye avansları, 2016 hesap dönemi içerisinde sermayeye eklenmiş. Söz konusu tutarlar için 2016 hesap döneminde faiz indiriminden yararlanılması gerektiği ihtirazi kaydıyla beyanname verilmiş. İhtirazi kaydın kabul edilmemesine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmış.

- Vergi Mahkemesi kararı: Vergi Mahkemesi, kanunla getirilen bir hakkın kullanımının kanunda öngörülmeyen şekilde tebliğ ile kısıtlanmasının mümkün bulunmadığı, dolayısıyla 2016 yılında sermayeye eklenen tutar için faiz indiriminden yararlanılabileceği gerekçesiyle, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulmamış ve davanın kabulüne karar vermiş.

- Bölge İdare Mahkemesi kararı: Bölge İdare Mahkemesi; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararını usul ve hukuka uygun bulmuş ve istinaf başvurusunu reddetmiş.

- Danıştay kararı: Temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi, her ne kadar Mahkeme gerekçesinde kanunla getirilen bir hakkın kullanımının kanunda öngörülmeyen şekilde tebliğ ile getirilen bir düzenleme ile kısıtlanması mümkün bulunmadığı gerekçesiyle kabul kararı verilmişse de, anılan tebliğin konuyla ilgili düzenlemelerinin iptali istemiyle açılan davanın Danıştay Dördüncü Dairesinin 27.12.2021 tarih ve E: 2018/3367, K:2021/11010 sayılı kararıyla reddedildiği, nakit olarak gönderilen sermaye avanslarının şirketin banka hesabına yatırıldığı tarihin içinde bulunduğu hesap döneminde sermaye artırımına konu edilmeyen avans tutarının indirim uygulamasında dikkate alınmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulmamış ve temyiz istemini kabul ederek Vergi Dava Dairesi kararını bozmuş. (Danıştay Dördüncü Dairesi’nin 25.05.2022 tarih ve E:2019/4865 K:2022/3309 sayılı kararı.)

15 Şubat 2024 tarihli Danıştay 9. Daire kararı

- Dava konusu: 2019 yılında şirket ortakları tarafından nakit olarak gönderilen sermaye avansları, 2020 yılında sermayeye eklenmiş ve söz konusu tutarlar için 2020 hesap döneminde faiz indiriminden yararlanılması gerektiği ihtirazi kaydıyla beyanname verilmiş. İhtirazi kaydın kabul edilmemesine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmış.

Vergi Mahkemesi kararı: Vergi Mahkemesi, Kanun’da ticaret siciline tescil edilmiş nakdi sermaye artışları üzerinden indirim hakkından yararlanılabileceğinin hüküm altına alındığı, ödemenin sermaye artırımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil ettirildiği hesap döneminde gerçekleşmiş olması şartı aranmadığı, kanun altı normlarla indirimden yararlanma konusunda yeni şartların getirilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğu, tebliğ hükmünün dava konusu işleme yasal dayanak teşkil etmesinin mümkün olmadığı, yasa koyucunun amacının, şirketlerin mali yapılarının güçlendirilmesi, faaliyet döngüsü içerisinde dış borçlanmalara nazaran öz varlık niteliğinde ilave nakit kaynağından yararlanmalarını sağlamak suretiyle nakit sermaye artışlarının teşvik edilmesi olduğu dikkate alındığında, dava konusu işlemde indirimden yararlanılmaksızın ihtirazi kayıtla verilen 2020 yılı kurumlar vergisi beyannamesi üzerine tahakkuk ettirilen kurumlar vergisinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davayı kabul etmiş, nakdi sermaye artışından doğan faiz indiriminden yararlandırılmaksızın yapılan tahakkuk işleminin iptaline karar vermiş.

- Bölge İdare Mahkemesi kararı: Bölge İdare Mahkemesi; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararını usul ve hukuka uygun bulmuş ve istinaf başvurusunu reddetmiş.

- Danıştay kararı: Temyiz istemini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi, temyiz istemini reddetmiş ve aynı gerekçelerle Vergi Dava Dairesi kararını onamış. (Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 15.02.2024 tarih ve E:2022/4325 K:2024/608 sayılı kararı.)

Kişisel değerlendirmem

Öncelikle, yukarıda özetlediğim Vergi Mahkemesi kararlarına ve 2024 tarihli Danıştay Dokuzuncu Daire kararına aynı gerekçelerle katıldığımı ifade etmek isterim. Görüşümü yukarıda giriş bölümünde de özetlemiştim. Tekrar etmeye gerek yok diye düşünüyorum.

Burada sadece yukarıda özetlediğim 2022 tarihli Danıştay Dördüncü Daire Kararı’yla ilgili birkaç noktaya kısaca değinmek isterim.

- Danıştay Dördüncü Dairesi’nin 25.05.2022 tarih ve E:2019/4865 K:2022/3309 sayılı kararında, tebliğde yer alan konuya ilişkin düzenlemenin Danıştay Dördüncü Dairesinin 27.12.2021 tarih ve E: 2018/3367, K:2021/11010 sayılı kararıyla reddedildiği belirtiliyor. Oysa tebliğ iptal davasının konusu biraz farklı. Kararda yer alan bilgiye göre, iptal davasına konu Tebliğde yer alan açıklama, sermaye avansının bilançonun öz sermaye kalemleri arasında yer alan "Diğer Sermaye Yedekleri" hesabında izlenmesi gerektiğine ilişkin koşula ilişkin açıklama. Tebliğin, sermaye avans tutarının banka hesabına yatırıldığı tarihin içinde bulunduğu hesap döneminin sonuna kadar bu tutarlarla ilgili sermaye artırımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil ettirilmesi koşuluyla ilgili bölüm iptal davasına konu olmamış. Zaten dava konusu işlemde, ihtilaf yaratan konu, avans tutarının “Diğer Sermaye Yedekleri” hesabı yerine “320 Satıcılar” hesabına kaydedilmiş olması. Söz konusu işlemde, sermaye avansı aynı yıl sermayeye eklenmiş, bununla ilgili bir ihtilaf da yok. (Konuyu 11 Kasım 2022 tarihinde yayınlanan makalede ayrıntılı olarak incelemiştim. İlgilenenler bu makaleye bakabilir.)

- Tebliğ iptal davasıyla ilgili kararda “düzenleme” ibaresi kullanılıyor ama kararda özetlenen İdarenin savunmasında, konuyla ilgili düzenleme yapılmadığı, uygulama birliği sağlamak üzere açıklama yapıldığı belirtiliyor. Dolayısıyla düzenlemenin değil açıklamanın kanuna uygun olup olmadığı tartışma konusu. Düzenlemenin yasaya uygunluğu ile açıklamanın yasaya uygunluğu farklı tartışma konusu.

- Yapılan düzenleme veya açıklama, bence kanuna uygun değil. Özellikle yılsonuna doğru yapılan işlemlerde uyulabilir de değil. Kanunla getirilen olanak, tamamen ortadan kalkıyor. Bu durumun kanuna uygun olduğunu söylemek olanaklı değil.

Son olarak şunu söylemek isterim. Bence gerek yok ama bir süre sınırı koyma ihtiyacı olduğu düşünülüyorsa, bunun kanunla yapılması gerekirdi. Mevcut düzenleme çerçevesinde, yorumla, sermaye avansının süreli olması gerektiği düşüncesinden hareketle bir sınırlama getirilmek istenmişse de bu sürenin avansın alındığı yılla değil, normal koşullar altında, sermaye artırım prosedürünün tamamlanmasına yetecek kadar bir süre öngörülmesi daha doğru olurdu. Recep BIYIK

https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/sermaye-avansi-ayni-yil-sermayeye-eklenmenmezse-faiz-indirimi/775147

• Tek işverenden tevkif yoluyla vergilendirilmiş ücret geliri elde eden ve brüt ücreti 3.000.000,00 TL aşan ücretliler,

• Birden fazla işverenden tevkif yoluyla vergilendirilmiş ücret geliri elde eden ücretlilerden, birden sonraki işverenden aldıkları brüt ücretlerin toplamı 230.000,00 TL aşan ücretliler,

• Birden fazla işverenden tevkif yoluyla vergilendirilmiş ücret geliri elde eden ücretlilerden, birinci işverenden aldıkları ücret geliri dahil olmak üzere aldıkları ücretlerin toplamı 3.000.000,00 TL aşan ücretliler,

• Tevkifata tabi olan ücret geliri toplamı, vergi tarifesinin dördüncü diliminde yer alan tutarı 3.000.000,00 TL aşan sporcular,

• Tevkifata tabi ücret gelirleri vergi tarifesinin dördüncü diliminde yer alan tutarı  3.000.000 TL aşan veya birden fazla işverenden ücret alan ve birden sonraki işverenden aldıkları ücretlerin toplamı 230.000,00 TL aşan profesyonel spor yarışmaları ile basketbol ve voleybol spor dallarının en üst liglerindeki yarışmaları yöneten spor hakemleri,

• Ücretlerini yabancı bir memleketteki işverenden doğrudan doğruya alan hizmet erbabı (istisna kapsamında olanlar hariç),

• İstisnadan faydalanmayan yabancı elçilik ve konsolosluk memur ve hizmetlileri,• Hazine ve Maliye Bakanlığınca yıllık beyanname ile bildirilmesi gerekli görülen ücret ödemesi yapılanlar Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesinde beyan edilir.

Ersan KARACA
Yeminli Mali Müşavir
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

Aşağıdaki Hesaplara İlişkin Düzeltme Farkları 2023 Hesap Dönemindeki Düzeltmeden Kaynaklanıyorsa, Gider Olarak Dikkate Alınmaz / Vergiye Tabi Tutulmaz. Bu Husus Tüm Mükellefler İçin Geçerlidir. Bu Hesaplardaki Tutarların Kapanmış Olması Halinde Buna Yönelik Önlem Alınması Gerekir.

 

 

Hesap No

Hesap Adı

Enf. Düz.

Düzeltme Tarihi

Hesabın Kapanmasında 2023 Enflasyon 

Düzeltmesinden Kaynaklanan Tutar

126

Verilen Depozito Ve Teminatlar Hesabı

Tabi

Ödeme Tarihi

Gider Olarak Dikkate Alınmaz.

180

Gelecek Aylara Ait Giderler Hesabı

Tabi

Defter Kayıt Tarihi

Gider Olarak Dikkate Alınmaz.

226

Verilen Depozito Ve Teminatlar

Tabi

Ödeme Tarihi

Gider Olarak Dikkate Alınmaz.

280

Gelecek Yıllara Ait Giderler Hesabı

Tabi

Defter Kayıt Tarihi

Gider Olarak Dikkate Alınmaz.

326

Alınan Depozito Ve Teminatlar

Tabi

Tahsil Tarihi

Vergiye Tabi Tutulmaz.

380

Gelecek Aylara Ait Gelirler Hesabı

Tabi

Defter Kayıt Tarihi

Vergiye Tabi Tutulmaz.

426

Alınan Depozito Ve Teminatlar

Tabi

Tahsil Tarihi

Vergiye Tabi Tutulmaz

480

Gelecek Yıllara Ait Gelirler Hesabı

Tabi

Defter Kayıt Tarihi

Vergiye Tabi Tutulmaz.

  • Basit Ortalama Yöntemi: Mali Tabloların Ait Olduğu Aya İlişkin Y.İ. ÜFE / (Mali Tabloların Ait Olduğu Aya İlişkin Y.İ. ÜFE + Bir Önceki Döneme İlişkin Y.İ. ÜFE / 2) = 2024/2. Dönem: 1,08881- 2024/3. Dönem: 1,02472

- 2024/2. Dönem= Haziran 2024 Yİ ÜFE / (Haziran 2024 Yİ ÜFE + Aralık 2023 Yİ ÜFE) / 2) Değeri Dikkate Alınır.

- 2024/3. Dönem= Eylül 2024 Yİ ÜFE / (Eylül 2024 Yİ ÜFE + Haziran 2024 Yİ ÜFE) / 2) Değeri Dikkate Alınır.

- 2024 İçin

2023 Yılı 50 Milyon Üstü Ciro: Aralık 2024 Yİ ÜFE / (Aralık 2024 Yİ ÜFE + Eylül 2024 Yİ ÜFE) / 2) Değeri Dikkate Alınır.

2023 Yılı 50 Milyon Altı Ciro: Aralık 2024 Yİ ÜFE / (Aralık 2024 Yİ ÜFE + Aralık 2023 Yİ ÜFE) / 2) Değeri Dikkate Alınır.

  • 178 Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı ve 358 Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı Enflasyon Düzeltmesine Tabi Tutulmaz.
  • 263 Araştırma Ve Geliştirme Giderleri Hesabı Ve İndirimli Kurumlar Vergisi Uygulaması Kapsamında Enflasyon Düzeltme Farkları Dikkate Alınmaz.
  • Kazancı Vergiden İstisna Edilen Faaliyetlerinin Yanında, Vergiye Tabi Kazanca İlişkin Faaliyetleri De Bulunan Bu Mükellefler, Uygun Bir Dağıtım Anahtarı Kullanarak Enflasyon Düzeltmesi Sonucunda Oluşan Kar Ya Da Zararların İstisna Kazançlara Tekabül Eden Kısmını Tespit Edilir.
  • Sermayeye Eklenmiş Olan Öz Sermaye Kalemlerine Ait Enflasyon Fark Hesaplarının, Tasfiye Sebebiyle Ortaklara Dağılması Halinde İse Söz Konusu Tutarlar İşletmeden Çekilmiş Sayılacak Ve Çekilen Bu Tutarların Vergilendirilmesinde Kurumlar Vergisi Kanununun 32/B Maddesinde Yer Alan Sermaye Azaltımında Vergileme Hükmü Dikkate Alınır.
  • 1.1.2024 Tarihinden İtibaren Geçici Vergi Dönemleri Dâhil Hesap Dönemleri Sonlarında Finansman Gider Kısıtlaması Uygulamasında, Enflasyon Düzeltmesine Tabi Tutulmuş Bilançolardaki Yabancı Kaynak Ve Öz Kaynak Tutarları Üzerinden Söz Konusu Hesaplamaların Yapılması Gerekir.
  • 501 Ödenmemiş Sermaye Hesabı Enflasyon Düzeltmesi: Ödenmeyen Sermaye Enflasyon Düzeltmesine Tabi Tutulmaz. Bu Hesapla Birlikte 500 Sermaye Hesabını Enflasyon Düzeltmesine Tabi Tutanlar İşlemleri Yeniden Değerlendirmesi Gerekir.
  • Yeniden Değerleme Fonların Sermayeye İlavesi Nedeniyle Oluşan Sermaye Artışları, Artış Olarak Dikkate Alınmaz Ve Bunlar Enflasyon Düzeltmesine Tabi Tutulmaz. Sermayenin, Düzeltmeye Esas Tutarına Ulaşılırken (Sermayeye İlave Edilmiş Olan) Bu Nevi Fonlar Düzeltmeye Tabi Tutulmadan Sermayeden Düşülür. Bu Durumda Nakdi / Ayni Sermaye Artışlarının Enflasyon Düzeltmesi Yapılması Sonrasında Sermayede Olumsuz Fark Oluşabilir. Bu Durumda Olumsuz Fark 503 Sermaye Düzeltmesi Olumsuz Farkları Hesabına Kaydedilir.
  • 503 Sermaye Düzeltmesi Olumsuz Farkları Hesabı: Ödenmiş Sermaye Tutarının İlk Kez Enflasyon Düzeltilmesine Tabi Tutulması Sonucu Ödenmiş Sermaye Tutarında Azalış Meydana Gelmesi Durumunda 503 Sermaye Düzeltmesi Olumsuz Farkları Hesabının Borcuna, 698 Enflasyon Düzeltme Hesabının Alacağına Kaydedilir. İzleyen Dönemlerde Düzeltme Sonucunda Ortaya Çıkan Olumlu

- Farklar Önce 503 Sermaye Düzeltmesi Olumsuz Farkları Hesabındaki Tutardan Mahsup Edilir, Varsa Kalanı 502 Sermaye Düzeltmesi Olumlu Farklar Hesabına Alacak Yazılır.

  • 500 Sermaye Hesabı Enflasyon Düzeltmesi: Nakit Olarak Ödenmiş Sermaye, Hisse Senetleri İhraç Primleri, Hisse Senedi İptal Kârları İçin Tahsil Tarihi İtibariyle Enflasyon Düzeltmesine Tabi Tutulur. Kâr Yedekleri, Geçmiş Yıl Kârları Ve Net Dönem Kârının Sermayeye İlave Edilmesi Dolayısıyla Artırılan Sermaye İçin; Tescil Tarihi Önemlidir. Bu Durumda Tahsil – Tescil Tarihi Olmadan Sermayenin Enflasyon Düzeltmesine Tabi Tutulması Mümkün Değildir.
  • 296 Geçici Hesabı Enflasyon Düzeltmesine Tabi Değildir.
  • 697 Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı: Yıllara Sâri İnşaat İşlerine İlişkin Maliyetlerin Ve Hakediş Bedellerinin Düzeltmesinden Ortaya Çıkan Farklar Bu Hesapta İzlenir.
  • Şüpheli Alacak Karşılığı, Kıdem Tazminatı Karşılığı, Garanti Gider Karşılığı Enflasyon Düzeltmesine Tabi Tutulmaz.
  • 580 Geçmiş Yıllar Zararı Hesabı ile 502 Sermaye Düzeltme Olumlu Farkları Hesabı Mahsubu: Öz Sermaye Kalemlerine Ait Enflasyon Farkları ( 502, 549) Düzeltme Sonucu Oluşan Geçmiş Yıl Zararlarına Mahsup Edilebilir. Ancak Burada Düzeltme Sonucu Oluşan Geçmiş Yıl Zararına Göre Mahsup Yapılması Gerekir.
  • 180-181 Ve 280-281 Nolu Hesaplar: Peşin Ödenen Ve Cari Dönem İçinde İlgili Gider Hesaplarına Kaydedilmemesi Gereken180 Ve 280 Nolu Hesaplarda İzlenen Gelecek Aylara – Yıllara Ait Giderler Parasal Olmayan Kıymetlerden Sayıldığı İçin Defterlere Kayıt Tarihi İtibariyle Enflasyon Düzeltmesine Tabi Tutulur. 181-281 Gelir Tahakkuk Hesapları Enflasyon Düzeltmesine Tabi Değildir.
  • Enflasyon Düzeltmesi Sonrası Stokların – Arsaların / Maddi Duran Varlıkların Zararına Satışı: Enflasyon Düzeltme İşlemine Tabi Tutulmuş Olan 2023 Hesap Dönemi Sonuna Ait Bilançoda Yer Alan Parasal Olmayan Kıymetlerden Amortismana Tabi Olmayan Kıymetlerin, Düzeltilmiş Değerlerinin Altında Bir Bedelle Satılması Halinde, Düzeltme Sonrası Değerle, Düzeltme Öncesi Değer Arasındaki Farka İsabet Eden Zarar, Gelir Veya Kurumlar Vergisi Matrahının Tespitinde Dikkate Alınmayacaktır. Bu Durumda 2024 Hesap Döneminde Parasal Olmayan Kıymetlerden Olan Stokların -Arsaların Amortismana Tabi Olmaması Nedeniyle Zararına Satışı

Gelir Veya Kurumlar Vergisi Matrahının Tespitinde Dikkate Alınmayacaktır. ( BURADA İTİRAZİ KAYITLI BEYANNAME TERCİH EDİLEBİLİRDİ.) Amortismana Tabi Olan Maddi Duran Varlıkların Zararına Satışı Gelir Veya Kurumlar Vergisi Matrahının Tespitinde Dikkate Alınabilir. Ancak Burada Satışın Tescile Tabi Bir İktisadi Kıymet İse Tescil İle Belgelendirilmesi Gerekir.

  • 7440 Sayılı Kanun 525 Kayda Alınan Emtia Özel Karşılık Hesabı Defter Kayıt Tarihi İtibariyle Enflasyon Düzeltmesine Tabidir. Bu Hesaba Yönelik 2024 Sonrasında Ortaklara Dağıtımı Halinde: 7440 Sayılı Kanuna Göre Emtia İçin Ayrılan Karşılık, Ortaklara Dağıtılması Veya İşletmenin Tasfiye Edilmesi Hâlinde, Sermayenin Unsuru Sayılır Ve Vergilendirilmez. 555 Seri Nolu Vergi Usul Genel Tebliğine Göre Enflasyon Düzeltme Farkı Ortaklara Dağıtılırsa, Bu İşlemlerin Yapıldığı Dönemlerin Kazancı İle İlişkilendirilmeksizin, Bu Dönemde Vergiye Tâbi Tutulur Ve Kar Dağıtımı Tabi Tutulur.
  • Yabancı Para Cinsinden Olan 340 Alınan Sipariş Avansları Hesabı, 159 Verilen Sipariş Avansları Hesabı, 259 Verilen Avanslar Hesabı, 110 Hisse Senetleri Hesabı, 240 Bağlı Menkul Kıymetler Hesabı, 242 İştirakler Hesabı, 245 Bağlı Ortaklıklar Hesabı, 260 Haklar Hesabı (Finansal Kiralama İşlemleri Dahil - Reel Olmayan Finansman Maliyeti Hesaplanmaz.) Düzeltme Tarihindeki Döviz Kuru İle Düzeltilir.

ENFLASYON DÜZELTME 2024 TOPLU ŞEKİLDE

Enflasyon Düzeltmesi Öncesi Normal Koşullarda Bilanço Tanzimi Sonrası Aşağıdaki Sıraya Uygun Şekilde Enflasyon Düzeltmesi Yapılır Ve Düzeltilmiş Bilanço Tanzim Edilir.

A. PARASAL OLMAYAN KIYMET TESPİTİ

Hesap No

Hesap Adı

Enf. Düz.

Reel Olm. Fin. Mal.

Düzeltme Tarihi

Toplulaştırmış Yöntem

110

Hisse Senetleri Hesabı

Tabi

Satın Alma Tarihi

126

Verilen Depozito ve Teminatlar

Tabi

Ödeme Tarihi

150

İlk Madde ve Malzeme Hesabı

Tabi

Reel Olm. Fin. Mal.

Defter Kayıt Tarihi

Kullanılabilir

151

Yarı Mamuller - Üretim Hesabı

Tabi

Reel Olm. Fin. Mal.

Defter Kayıt Tarihi

Kullanılabilir

152

Mamuller Hesabı

Tabi

Reel Olm. Fin. Mal.

Defter Kayıt Tarihi

Kullanılabilir

153

Ticari Mallar Hesabı

Tabi

Reel Olm. Fin. Mal.

Defter Kayıt Tarihi

Kullanılabilir

157

Diğer Stoklar Hesabı

Tabi

Reel Olm. Fin. Mal.

Defter Kayıt Tarihi

Kullanılabilir

159

Verilen Sipariş Avansları Hesabı

Tabi

Ödeme Tarihi

170

Yıllara Yay.İnş.ve On.Maliyetleri Hesabı

Tabi

Defter Kayıt Tarihi

178

Yıllara Yay.İnş.Enf.Düzeltme Hes.

Tabi

Yıllara Sari İnş. Enflasyon Neti. Buraya Kaydedilir.

179

Taşeronlara Verilen Avanslar

Tabi

Ödeme Tarihi

180

Gelecek Aylara Ait Giderler Hesabı

Tabi

Defter Kayıt Tarihi

226

Verilen Depozito ve Teminatlar

Tabi

Ödeme Tarihi

240

Bağlı Menkul Kıymetler Hesabı

Tabi

Reel Olm. Fin. Mal.

Defter Kayıt Tarihi

242

İştirakler Hesabı

Tabi

Reel Olm. Fin. Mal.

Defter Kayıt Tarihi

245

Bağlı Ortaklıklar Hesabı

Tabi

Reel Olm. Fin. Mal.

Defter Kayıt Tarihi

250

Arazi ve Arsalar Hesabı

Tabi

Reel Olm. Fin. Mal.

Defter Kayıt Tarihi

251

Yeraltı ve Yerüstü Düzenleri Hesabı

Tabi

Reel Olm. Fin. Mal.

Defter Kayıt Tarihi

252

Binalar Hesabı

Tabi

Reel Olm. Fin. Mal.

Defter Kayıt Tarihi

253

Tesis,Makina ve Cihazlar Hesabı

Tabi

Reel Olm. Fin. Mal.

Defter Kayıt Tarihi

254

Taşıtlar Hesabı

Tabi

Reel Olm. Fin. Mal.

Defter Kayıt Tarihi

255

Demirbaşlar Hesabı

Tabi

Reel Olm. Fin. Mal.

Defter Kayıt Tarihi

257

Birikmiş Amortismanlar(-) Hesabı

Tabi

İlgili Hesapla Birlikte

258

Yapılmakta Olan Yatırımlar Hesabı

Tabi

Reel Olm. Fin. Mal.

Kesinleşmiş Harcama Tutarı

259

Verilen Avanslar Hesabı

Tabi

Ödeme Tarihi

260

Haklar Hesabı

Tabi

Defter Kayıt Tarihi

261

Şerefiye Hesabı

Tabi

Defter Kayıt Tarihi

262

Kuruluş ve Örgütlenme Giderleri Hesabı

Tabi

Defter Kayıt Tarihi

263

Araştırma ve Geliştirme Giderleri Hesabı

Tabi

Defter Kayıt Tarihi

264

Özel Maliyetler Hesabı

Tabi

Defter Kayıt Tarihi

268

Birikmiş Amortismanlar(-) Hesabı

Tabi

İlgili Hesapla Birlikte

269

Verilen Avanslar

Tabi

Ödeme Tarihi

271

Arama Giderleri Hesabı

Tabi

Reel Olm. Fin. Mal.

Defter Kayıt Tarihi

272

Hazırlık ve Geliştirme Giderleri Hesabı

Tabi

Reel Olm. Fin. Mal.

Defter Kayıt Tarihi

278

Birikmiş Tükenme Payları(-) Hesabı

Tabi

İlgili Hesapla Birlikte

279

Verilen Avanslar

Tabi

Ödeme Tarihi

280

Gelecek Yıllara Ait Giderler Hesabı

Tabi

Defter Kayıt Tarihi

293

Gelecek Yıllar İhtiyacı Stoklar Hesabı

Tabi

Defter Kayıt Tarihi

294

Elden Çık.Stok. Ve Maddi Dur.Var. Hesabı

Tabi

Defter Kayıt Tarihi

326

Alınan Depozito ve Teminatlar

Tabi

Tahsil Tarihi

340

Alınan Sipariş Avansları Hesabı

Tabi

Tahsil Tarihi

349

Alınan Diğer Avanslar

Tabi

Tahsil Tarihi

350

Yıl.Yay.İnş.ve Onr.Hakediş Bed. Hesabı

Tabi

Defter Kayıt Tarihi

358

Yıl.Yay.İnş.Enflasyon Düzeltme Hes.

Tabi

Yıllara Sari İnş. Enflasyon Neti. Buraya Kaydedilir.

380

Gelecek Aylara Ait Gelirler Hesabı

Tabi

Defter Kayıt Tarihi

426

Alınan Depozito ve Teminatlar

Tabi

Tahsil Tarihi

440

Alınan Sipariş Avansları Hesabı

Tabi

Tahsil Tarihi

449

Alınan Diğer Avanslar

Tabi

Tahsil Tarihi

480

Gelecek Yıllara Ait Gelirler Hesabı

Tabi

Defter Kayıt Tarihi

500

Sermaye

Tabi

Nakdi Tahsil Tarihi, Ayni Mülkiyet Tarihi

502

Sermaye Düz.Olumlu Farkları

Tabi

Defter Kayıt Tarihi

503

Sermaye Düz.Olumsuz Farkları (-)

Tabi

Defter Kayıt Tarihi

520

Hisse Senedi İhraç Primleri

Tabi

Defter Kayıt Tarihi

521

Hisse Senedi İptal Karları

Tabi

Defter Kayıt Tarihi

522

M.D.V.Yeniden Değerleme Artışları

Tabi

Düzeltme Yok, Sıfırlanır.

523

İştirakler Yeniden Değerleme Artışları

Tabi

Düzeltme Yok, Sıfırlanır.

525

Kayda Alınan Emtia Özel Karşılık Hesabı

Tabi

Defter Kayıt Tarihi

529

Diğer Sermaye Yedekleri

Tabi

Defter Kayıt Tarihi

540

Yasal Yedekler

Tabi

Defter Kayıt Tarihi

541

Statü Yedekleri

Tabi

Defter Kayıt Tarihi

542

Olağanüstü Yedekler

Tabi

Defter Kayıt Tarihi

548

Diğer Kar Yedekleri

Tabi

Tescil Tarihi

549

Özel Fonlar

Tabi

Defter Kayıt Tarihi

570

Geçmiş Yıllar Karları

Tabi

2023 Enf. Düz. Neti. Buraya Kaydedilir.

2024 Yılında Düzeltmeye Tabi Tutulur.

580

Geçmiş Yıllar Zararları (-)

Tabi

2023 Enf. Düz. Neti. Buraya Kaydedilir.

2024 Yılında Düzeltmeye Tabi Tutulur.

697

Yıllara Sâri İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı

Tabi

Yıllara Sâri İnş. Enflasyon Düzeltme Hesabı

698

Enflasyon Düzeltme Hesabı

Tabi

Enflasyon Düzeltme Hesabı

İ) ENFLASYON DÜZELTMESİ TABİİ HESAPLAR ÖRNEK

  • 180 / 280 Gelecek Aylara / Yıllara Ait Giderler Hesabı: Peşin Ödenen Ve Cari Dönem İçinde İlgili Gider Hesaplarına Kaydedilmemesi Gereken180 Ve 280 Nolu Hesaplarda İzlenen Gelecek Aylara – Yıllara Ait Giderler Parasal Olmayan Kıymetlerden Sayıldığı İçin Defterlere Kayıt Tarihi İtibariyle Enflasyon Düzeltmesine Tabi Tutulur. Bunlara Mahsuben Verilen Veya Alınan Parasal Olmayan Avanslar, Ödeme Veya Tahsil Tarihinden Mahsup Tarihine Kadar Düzeltilir. Bunlara Örnek Olarak Peşin Ödenen İşyeri Kira Gideri – İşyerine İlişkin Sigorta Gideri – Güvenlik İçin Bina Kamera Bedelleri Verilebilir. Bu Tutarlarda Enflasyon Düzeltmesine Tabi Tutulur. 180- 280 Nolu Gider Hesapları Enflasyon Düzeltmesine Tabi İken 181-281 GELİR TAHAKKUK HESAPLARI Enflasyon Düzeltmesine Tabi Değildir.
  • 380 / 480 Gelecek Aylara / Yıllara Ait Gelirler Hesabı: 380- 480 Nolu Hesaplar Enflasyon Düzeltmesine Tabi İken 381-481 Gider Tahakkuk Hesapları Enflasyon Düzeltmesine Tabi Değildir.
  • Yabancı Para Cinsinden Olan Aşağıdaki Hesaplar Düzeltme Tarihindeki Döviz Kuru ile düzeltilir.
  • 340 Alınan Sipariş Avansları Hesabı
  • 159 Verilen Sipariş Avansları Hesabı
  • 259 Verilen Avanslar Hesabı
  • 110 Hisse Senetleri Hesabı
  • 240 Bağlı Menkul Kıymetler Hesabı
  • 242 İştirakler Hesabı
  • 245 Bağlı Ortaklıklar Hesabı
    • 260 Haklar Hesabı: Finansal kiralama işlemleri dahil. Reel Olmayan Finansman Maliyeti hesaplanmaz.
  • Genel olarak Öz Kaynak hesapları enflasyon düzeltmesine tabiidir. (522 - 523- 524- 570- 580- 590- 591 Nolu Hesaplar 2023 Dönem Enflasyon Düzeltmesinde 698 Hesaba gönderilerek kapatılmış olması gerekir. 2023 Enflasyon Düzeltme sonrası kar zarar 570/580 Nolu Hesaplarda gösterilir. Bu hesaplar da 2024 Hesap Döneminde enflasyon düzeltmesine tabiidir. Vergi Matrahı tespitinde 2023 ve önceki dönem kar zarar mukayyet değer ile gösterilir.) 1.1.2024 Tarihinden Önce 213 Sayılı Kanunun Geçici 31-32. Maddesi Ve/Veya Mükerrer 298. Maddesinin (Ç) Fıkrası Kapsamında Fonda Bekletilen Ve Sermayeye İlave Edilmiş Olan Yeniden Değerleme Fonların Sermayeye İlavesi Nedeniyle Oluşan Sermaye Artışları, Artış Olarak Dikkate Alınmaz Ve Bunlar Enflasyon Düzeltmesine Tabi Tutulmaz. Sermayenin, Düzeltmeye Esas Tutarına Ulaşılırken (Sermayeye İlave Edilmiş Olan) Bu Nevi Fonlar Düzeltmeye Tabi Tutulmadan Sermayeden Düşülür. Bu Durumda Nakdi / Ayni Sermaye Artışlarının Enflasyon Düzeltmesi Yapılması Sonrasında Sermayede Olumsuz Fark Oluşabilir. Bu Durumda Olumsuz Fark 503 Sermaye Düzeltmesi Olumsuz Farkları Hesabına Kaydedilir.
  • 525 Kayda Alınan Emtia Özel Karşılık Hesabı; Pasif kalemlere ait enflasyon farkı ortaklara dağıtılırsa, bu işlemlerin yapıldığı dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin vergiye ve kar dağıtımına tabi tutulur. 7440 sayılı Kanun 525 KAYDA ALINAN EMTİA ÖZEL KARŞILIK HESABINA yönelik 2024 sonrasında ortaklara dağıtımı halinde:
  • 7440 sayılı Kanuna göre emtia için ayrılan karşılık, ortaklara dağıtılması veya işletmenin tasfiye edilmesi hâlinde, sermayenin unsuru sayılır ve vergilendirilmez.
  • 555 Seri No.lu Vergi Usul Genel Tebliğine göre enflasyon düzeltme farkı ortaklara dağıtılırsa, bu işlemlerin yapıldığı dönemlerin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye tâbi tutulur ve kar dağıtımı tabi tutulur.
  • Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon Düzeltmesi Muhasebe Kayıtları: Geçici Vergi Verilmediği İçin 2024 Hesap Döneminde Biten İşler İçin Yapılması Gereken Muhasebe Kayıtları Aşağıda Gösterilmiştir. 2024 Hesap Döneminde Biten İşler İçin 2023 Enflasyon Düzeltme Kar/ Zararı Dönem Vergi Matrahında Dikkate Alınmaz. Enflasyon Düzeltmesinde Defter Kayıt Tarihi Dikkate Alınır. Reel Olmayan Finansman Maliyeti Hesaplaması Yapılmaz. Yabancı Para Cinsinden İşlemler Düzeltme Tarihindeki Döviz Kuru İle Düzeltilir, Ayrıca Enflasyon Düzeltmesine Tabi Tutulmaz.
  1. 2023 Dönemi Enflasyon Düzeltmesi
    • Maliyetler Enflasyon Düzeltmesi

---------------------------------------------/--------------------------------------

170-177 Yıllara Yaygın İnşaat Ve Onarım Maliyetleri

                         697 Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı

--------------------------------------------/----------------------------------------

  • Hakediş Enflasyon Düzeltmesi

--------------------------------------------/-----------------------------------------

697 Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı

                         350-357 Yıllara Yaygın İnşaat Ve Onarım Hakediş Bedelleri Hesabı

--------------------------------------------/-----------------------------------------

- 178- 358'e Virman

--------------------------------------------/-----------------------------------------

178 Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı

                          697 Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı( Borç Kalanı Varsa)

---------------------------------------------/-----------------------------------------

697 Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı( Alacak Kalanı Varsa)

                         358 Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı

----------------------------------------------/-----------------------------------------

  • 2024 Dönemi Geçici Kabul Veya İş Bitiminde Enflasyon Düzeltmesi Kar Zarar Tespiti

2023 Hesap Dönemi Sonu İtibarıyla Düzeltme Sonucu Oluşan Düzeltme Farkları 2024 Hesap Döneminde İşin Bitiminde Mali Kâr/Zarar Tutarının Tespitinde Dikkate Alınmaz.

-----------------------------------------------/----------------------------------------

358 Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı

658 Enflasyon Düzeltme Zararları Hesabı

648 Enflasyon Düzeltme Karları Hesabı

                                         178 Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı

------------------------------------------------/--------------------------------------------

  • 256 Diğer Maddi Duran Varlıklar Hesabı: Enflasyon Düzeltmesi Uygulamasında Doğrudan Parasal Olmayan Kıymet Olarak Kabul Edilerek Düzeltmeye Tabi Tutulması Mümkün Bulunmamakta Olup, Öncelikle Bu Hesapta İzlenen Kıymetlerin Mahiyetinin Belirlenmesi, Diğer Bir İfade İle Parasal Ya Da Parasal Olmayan Ayrımına Tabi Tutularak Gerekli İşlemin Yapılması İcap Etmektedir. Tablo Ve Maşrapa, Çeşme Musluğu, Kazan, İbrik, Bakraç Vb. Eski Eşyaların Enflasyon Düzeltmesi Uygulamasında Parasal Olmayan Kıymet Olarak Dikkate Alınabilir.

İİ) ENFLASYON DÜZELTMESİ TABİİ OLMAYAN HESAPLAR ÖRNEK

  • 181 / 281 Gelir Tahakkukları Hesabı
  • 381 / 481 Gider Tahakkukları Hesabı
  • 120 / 220 Alıcılar Hesabı: Finansal Kiralama Dâhil
  • 121 / 221 Alacak Senetleri Hesabı: Finansal Kiralama Dâhil
  • 129 Şüpheli Ticari Alacaklar Karşılığı Hesabı: Düzeltme İşlemine Tabi Olacak Karşılıklar Vergi Usul Kanun Hükümlerine Göre Ayrılması Mümkün Olan Karşılıklardır. Vergi Usul Kanununda Yer Alan Şüpheli Alacak Karşılığı Parasal Mahiyet Taşıdığından Enflasyon Düzeltmesine Tabi Tutulmayacaktır. Vergi Usul Kanununda Yer Almayan Kıdem Tazminatı Karşılığı - Garanti Gider Karşılığı Gibi Karşılıklar Enflasyon Düzeltmesinde De Dikkate Alınmaz.
  • 124 / 224 Kazanılmamış Finansal Kiralama Faiz Gelirleri Hesabı
  • 301 / 401 Finansal Kiralama İşlemlerinden Borçlar Hesabı
  • 302/ 402 Ertelenmiş Finansal Kiralama Borçlanma Maliyeti Hesabı
  • 331 / 431 Ortaklara Borçlar Hesabı
  • 501 Ödenmemiş Sermaye Hesabı
  • 296 Geçici Hesap

B) DÜZELTMEYE ESAS TUTARLARI

- Stoklar Özelinde Gerçek Yöntemin Zorluğu Nedeniyle Toplulaştırmış Yöntem Tercih Edilebilir. Stokların düzeltilmesinde gerçek yöntemi kullanan mükellefler mümkün olduğunca inebildikleri kadar alt ayrıma giderek düzeltme işlemini gerçekleştireceklerdir. Toplulaştırılmış yöntemleri seçenler ise her bir mal grubu ve mümkün olduğunca inebildikleri her bir alt ayrım itibarıyla diledikleri toplulaştırılmış yöntemi kullanmakta serbesttirler. Bu durumda enflasyon düzeltmesi sırasında gerçek yöntem- toplulaştırmış yöntem uygulamasına mamul- yarı mamul- ham madde bazında alt ayrıma göre karar vermek, her bir alt ayrımlar için yöntem seçimi gerekir. 2024 hesap dönemi ilk geçici vergi dönemi itibarıyla yapılan toplulaştırılmış yöntem tercihi sonraki dönemlerde değiştirilemediği gibi, toplulaştırılmış yöntem tercihinde bulunanların her bir mal grubu ve alt ayrım itibarıyla seçtikleri toplulaştırılmış yöntemden 3 hesap dönemi boyunca vazgeçmeleri mümkün değildir. Ancak, 2024 hesap dönemi ilk geçici vergi dönemi itibarıyla yapılan gerçek yöntem tercihi sonraki hesap döneminde değiştirilebilecektir.

STOKLAR ( Bilançoda Sadece Stok Kalemleri İçin Gerçek Yöntem Haricinde Toplulaştırmış Yöntemi Seçilebilir.)

Gerçek Yöntem

Toplulaştırılmış Yöntem ( Reel Olmayan Finansman Maliyeti Düşülmesi İhtiyaridir)

2024 ( Bu Yöntem Seçilirse 3. hesap dönemi Bu Yöntemi Kullanmak Gerekir.)

Basit Ortalama Yöntem

Hareketli Ağırlıklı Ortalama Yöntem

Mali Tabloların Ait Olduğu Aya İlişkin Yİ ÜFE /

Hareketli Ağırlıklı Düzeltme Katsayısı =

Düzeltmeye Esas Alınan Tarihi İçeren Aya Ait Yİ ÜFE=

Basit Ortalama Düzeltme Katsayısı = 1,03421

(2024 Enflasyon Düzeltmesine Tabi Tutulmuş

Düzeltme Katsayısı Kullanılır.

FORMÜL: Eylül 2024 Yİ ÜFE / ((Eylül 2024 Yİ

Dönem Başı Stoğunun İlgili Dönem Sonuna

(Stokların Alımı Sırasında Alınan Finansman Gideri İçeren

ÜFE+ Haziran 2024 Yİ ÜFE) / 2)

Taşınmış Değeri + 2024 Dönem İçi Alış ve

Borcun Kullanıldığı Döneme Ait TEFE Artış Oranının

HAZİRAN 2024 Yİ ÜFE= 3.483,25

Giderlerin Enflasyon Düzeltmesine Tabi Tutulmuş

Uygulanması Suretiyle Hesaplanan Reel Olmayan Finansman

Eylül 2024 Yİ ÜFE 3.659,84

Değeri) / (2024 Dönem Başı Stok + 2024 Dönem

Maliyeti Düşülür.)

İçi Alış ve Giderleri)

- Reel Olmayan Finansman Maliyet Hesabı

Enflasyon Düzeltmesinde Reel Olmayan Finansman Maliyetinin Varlık Maliyetlerinden İndirilmesi Uygulaması

Zorunlu Uygulama

İhtiyari Uygulama

Uygulanmayacak Durumlar

2024 Uygulaması

Stoklara İlişkin Gerçek

Yöntem Kullanılması

Stoklara İlişkin Toplulaştırılmış Yöntem

Kullanılması Halinde

Yıllara Sâri İnşaat ve Onarma

Maliyetlerinin Enflasyon

2023 Hesap Dönemi Sonuna Ait Bilançoya Ait

Düzeltme İle Sınırlı Olmak Üzere, Amortisman

Halinde

Düzeltmesinde

Süresi Bitmemiş Olan Kıymetlere İlişkin Maliyet Veya Alış Bedelinden Düşülen Reel Olmayan Finansman Maliyetinden Amortisman Ayrılmamış Tutar, 2024 Ve Sonraki Hesap Dönemlerinde 5 Yılda Ve Eşit Taksitler Halinde Dönem Kazancının Tespitinde Gider Olarak Dikkate Alınabilecektir.

Maddi Duran Varlıkların Enflasyon Düzeltmesinde

Geçici 31, Geçici 32. ve/veya

mükerrer 298. Maddesine Göre Yeniden Değerlemeye Tabi Tutulmuş İktisadi Kıymetlerin Değerinin Düzeltilmesinde, Düzeltmeye Esas Değer Olan Yeniden Değerleme Sonrası Değerler

İçin ROFM Hesabı Yapılmaz.

Mali Duran Varlıkların

Enflasyon Düzeltmesinde

Özel Tükenmeye Tabi Varlıkların Enflasyon

Düzeltmesinde

Yapılmakta Olan Yatırımların Enflasyon

Düzeltmesinde

C) DÜZELTMEYE ESAS TARİH VE DÜZELTME/ TAŞIMA KATSAYILARI

213 Sayılı Kanunun Mükerrer 298 İnci Maddesinin (A) Fıkrasındaki Taşıma Katsayısına İlişkin Tanımda Yer Alan, “Bir Önceki Dönemin Sonundaki Yİ-ÜFE” İfadesindeki “Bir Önceki Dönem” Kavramından; Enflasyon Düzeltmesi Hesap Dönemi Olarak Yapılıyorsa Enflasyon Düzeltmesi Yapılmış Bir Önceki Hesap Dönemi, Geçici Vergi Dönemlerine İlişkin Olarak Yapılıyor İse Enflasyon Düzeltmesi Yapılmış Bir Önceki Geçici Vergi Dönemi (Birinci Geçici Vergi Dönemine İlişkin Yapılıyorsa Bir Önceki Hesap Dönemi) Anlaşılmalıdır.

Yİ ÜFE

Aralık 2023

Oca.24

Şub.24

Mar.24

Nis.24

May.24

Haz.24

Tem.24

Ağu.24

Eyl.24

2.915,02

3.035,59

3.149,03

3.252,79

3.369,98

3.435,96

3.483,25

3.550,88

3.610,51

3.659,84

DÜZELTME KATSAYISI: Mali Tabloların Ait Olduğu Aya İlişkin Y.İ. ÜFE / Düzeltmeye Esas Alınan Tarihi İçeren Aya İlişkin Y.İ. ÜFE (01.07.2024 Tarihinden Sonra Bilançoya Dâhil Olan İktisadi Kıymetler İçin)

TAŞIMA KATSAYISI: Mali Tabloların Ait Olduğu Aya İlişkin Y.İ. ÜFE / Bir Önceki Döneme İlişkin Y.İ. ÜFE =

(01.07.2024 Tarihinden Önce Bilançoya Dâhil Olan İktisadi Kıymetler İçin)

Aralık 2023

Oca.24

Şub.24

Mar.24

Nis.24

May.24

Haz.24

Tem.24

Ağu.24

Eyl.24

2024 / 3. Dönem

2024/3. Dönem Taşıma Katsayısı: 1,05070

1,03069

1,01366

1,00000

2024 / 2. Dönem

2024/2. Dönem Taşıma Katsayısı: 1,19493

1,14747

1,10613

1,07085

1,03361

1,01376

1,00000

ORTALAMA DÜZELTME KATSAYISI: Mali Tabloların Ait Olduğu Aya İlişkin Y.İ. ÜFE / (Mali Tabloların Ait Olduğu Aya İlişkin Y.İ. ÜFE + Bir Önceki Döneme İlişkin Y.İ. ÜFE / 2) = 2024/2. Dönem: 1,03421 - 2024/3. Dönem: 1,02472

REEL OLMAYAN FİNANSMAN MALİYETİ:

A) Borç Tutarı Esasına Göre: Borç Tutarı X ((Borcun Kapatıldığı Aya Ait Y.İ. ÜFE) - (Borcun Alındığı Aya Ait Y.İ. ÜFE)) / Borcun Alındığı Aya Ait Y.İ. ÜFE

B)Finansman Maliyeti Esasına Göre: Toplam Finansman Maliyeti X (İlgili Hesap Dönemine Y.İ. ÜFE / İlgili Hesap Dönemine Ait Ortalama Ticari Kredi Faiz Oranı)

Oca.24

Şub.24

Mar.24

Nis.24

May.24

Haz.24

Tem.24

Ağu.24

Eyl.24

Ortalama Ticari Kredi Faiz Oranı

% 54,82

%55,24

%60,97

%68,46

%66,68

%64,27

%64,06

%62,67

%62,02

STOK TOPLULAŞTIRILMIŞ YÖNTEM

1)Basit Ortalama Yöntemi: Mali Tabloların Ait Olduğu Aya İlişkin Y.İ. ÜFE / (Mali Tabloların Ait Olduğu Aya İlişkin Y.İ. ÜFE + Bir Önceki Döneme İlişkin Y.İ. ÜFE / 2)

2024/2. Dönem: 1,03421 - 2024/3. Dönem: 1,02472

2) Hareketli Ağırlıklı Ortalama Yöntemi: (2024 Enflasyon Düzeltmesine Tabi Tutulmuş Dönem Başı Stoğunun İlgili Dönem Sonuna Taşınmış Değeri + 2024 Dönem İçi Alış ve Giderlerin Enflasyon Düzeltmesine Tabi Tutulmuş Değeri) / (2024 Dönem Başı Stok + 2024 Dönem İçi Alış ve Giderleri)

alınır.

Ç) Düzeltmeye esas tutarlar düzeltme/taşıma katsayılarıyla çarpılarak, düzeltilmiş tutarlar hesaplanır ve enflasyon farkları kayıtlara

D) Yapılan Hesaplamalar sonucunda düzeltilmiş BİLANÇO tanzim edilir.

Makaleyi PDF olarak indirmek için Tıklayınız

Ersan KARACA
Yeminli Mali Müşavir
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

Vergi mevzuatında çok açık ve net düzenleme olmasına rağmen bazı konular uzun yıllardan bu yana hala tartışılmaya devam ediyor. Bunlardan birisi de, ödenmeyen SGK primlerinin gider yazılıp yazılamayacağı ile ilgili.

İlgili düzenlemelere ve Maliye’ye göre, ödenmeyen SGK primleri gider yazılamaz! Buna rağmen, işletmeler ödemedikleri SGK primlerini gider yazıyorlar ancak KKEG olarak dikkate almıyorlar, herhangi bir vergi incelemesinde bu giderlerin reddedilmesi üzerine de dava açıyorlar. Burada vergi yargısının kararları son derece önemli. Ancak, bu konuda açılan dava sayısı oldukça az, bu nedenle de, literatürde bu kararlara pek rastlanmıyor. Ancak, yaptığımız araştırmada Danıştay’ın bu konuda verdiği birkaç kararının olduğunu tespit ettik!

Peki, bu konuyu neden gündeme getirdik?

Son dönemlerde ekonomik sıkıntı yaşayan birçok işletme, vergi ve SGK primlerini ödeyememe durumu ile karşılaştı ve karşılaşıyor. İşletmeler, ilgili düzenlemeler son derece açık olmasına rağmen, SGK primlerini ödemeseler bile, bu primlerin ticari kazançlar için geçerli olan tahakkuk ilkesinden hareketle gelir ve kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde indirilecek gider olarak dikkate alınmasını istiyorlar. Bu konuda herhangi bir olumsuz durumla karşılaşmaları halinde de, dava yoluna gitmeyi düşünüyorlar.

Biz de, Danıştay tarafından verilen emsal kararlara yer vererek, dava açmak isteyen işletmeleri bilgilendirmek istedik.

5510 sayılı Kanunda yer alan düzenleme nasıl?

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 88. Maddesinin onbirinci fıkrasında, Kuruma fiilen ödenmeyen prim tutarlarının Gelir ve Kurumlar Vergisi uygulamasında gider yazılamayacağı özel olarak hükme bağlanmış bulunuyor. 

Bu yeni bir düzenleme değil, uzun yıllardan bu yana var!

Maliye bu konuda ne diyor?

Gelir Vergisi Kanunu’nun 40/2. Maddesinde göre, işverenlerce hizmet erbabı için ödenen sigorta primleri safi kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabiliyor. Dolayısıyla, ödenmeyen sigorta primlerinin safi kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınması kanunen mümkün bulunmuyor. Aynı husus, kurumlar vergisi için de geçerli bulunuyor.

Nitekim, konu ile ilgili olarak yayınlanan 174 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin "SSK Primlerinin Gelir ve Kurumlar Vergisi Yönünden Gider Yazılması" başlıklı (C) bölümünde; "… SSK priminin gider olarak dikkate alınabilmesi için, bu primlerin Sosyal Sigortalar Kurumuna fiilen ödenmiş olması gerekmektedir. Bu nedenle, sigorta primleri, dönemine ve ait olduğu yıla bakılmaksızın fiilen ödendiği tarihte gider yazılacaktır. Ancak, 506 sayılı Kanunun 80. maddesi gereğince bir aya ait sigorta primleri ertesi ayın sonuna kadar ödenebileceğinden, Aralık ayına ait olan sigorta primlerinin ertesi yılın Ocak ayı içinde ödenmesi durumunda bu primler Aralık ayının gideri olarak dikkate alınabilecektir." şeklinde açıklama yapılmış bulunuyor. Ayrıca, Maliye’nin aynı doğrultuda verdiği çok sayıda özelgesi de bulunuyor.

İlgili düzenlemeler net: Ödenmeyen SGK primi gider yazılamaz!

Yukarıda yer alan düzenlemelere göre, sosyal güvenlik primlerinin GVK ve KVK matrahlarının tespitinde indirilecek gider olarak dikkate alınabilmesi için, bu primlerin mutlak suretle Sosyal Güvenlik Kurumuna fiilen ödenmiş olması gerekiyor. Bu bir yorum değil, kanuni düzenlemede yer alan bir zorunluluk. Dolayısıyla, ödenmeyen SGK primlerinin gelir ve kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde indirilecek gider olarak dikkate alınması kanunen mümkün bulunmuyor. Sosyal güvenlik priminden kasıt, işçi ve işveren payları olup, bu hususa özellikle dikkat edilmesinde fayda var. Yani, ödenmeyen işçi ve işveren payları gider olarak dikkate alınamıyor.

Öte yandan, sadece fiilen ödenen sigorta primleri gider yazılabildiğinden, sigorta primleri, dönemine ve ait olduğu yıla bakılmaksızın fiilen ödendiği tarihte gider yazılabiliyor.

Ayrıca, ödenmeyen sigorta primlerinin gider olarak dikkate alınması halinde, aynı tutarın gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde KKEG olarak dikkate alınması gerekiyor. KKEG olarak dikkate alınan prim tutarının ödendiği yılın gelir ve kurumlar vergisi beyannamesinde “Zarar Olsa Dahi İndirilecek İstisna ve İndirimler” satırında beyan edilmek suretiyle vergi matrahından düşülmesi gerekiyor.

Bu kuralın tek istisnası Ocak ayında ödenen Aralık ayı SGK primleri!

Ödenmeyen sigorta priminin gider yazılamayacağına ilişkin bu kuralın tek istisnası, Aralık ayı SGK primlerinin izleyen yıl Ocak ayında ödenmesine rağmen Aralık döneminde gider yazılabilmesidir. 174 No.lu Tebliğde de açıklandığı üzere, Aralık ayına ait olan sigorta primlerinin izleyen yılın Ocak ayı içinde ödenmesi durumunda, bu primler Aralık ayının gideri olarak dikkate alınabilecek. Aralık ayına ait olan sigorta primlerinin izleyen yılın Ocak ayı içerisinde ödenmemesi halinde ise, söz konusu primlerin Aralık ayında gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmuyor.

Ödenmeyen sigorta primine ilişkin ceza, gecikme zammı ve faizleri de gider yazılamıyor!

Süresinde ödenmeyen sigorta primleri için ödenen ceza, gecikme zammı ve faizleri gelir ve kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider olarak dikkate alınamıyor (GVK. Mad. 90, KVK. Mad. 11/d).

Peki, Danıştay’ın bu konudaki görüşü ne?

Hemen belirtelim, Danıştay’da SGK primlerinin gider yazılabilmesi için Sosyal Güvenlik Kurumuna bilfiil ödenmesi gerektiği görüşünde.

Konu ile ilgili olarak verilen bazı kararların özeti ise;

“Sosyal güvenlik primlerinin indirime konu edilebilmesi için bu primlerin Sosyal Güvenlik Kurumuna bilfiil ödenmiş olması gerekir. Ödenmemiş olan sigorta primlerinin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün değildir.”

şeklinde (Danıştay 3. Dairesi’nin 13.12.2021 tarihli ve E.2018/1081, K.2021/6042; aynı tarihli ve E.2018/5789, K.2021/6041 sayılı Kararları).

Sonuç olarak;

Sosyal güvenlik primlerinin GVK ve KVK matrahlarının tespitinde indirilecek gider olarak dikkate alınabilmesi için, bu primlerin mutlak suretle Sosyal Güvenlik Kurumuna fiilen ödenmiş olması gerekiyor. Dolayısıyla, ödenmeyen SGK primlerinin gelir ve kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde indirilecek gider olarak dikkate alınması kanunen mümkün bulunmuyor. Bu konuda Danıştay ve Maliye aynı görüşte!

Abdullah TOLU

Abdullah TOLU
Vergi Kurdu

https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/danistay-odenmeyen-sgk-primi-gider-yazilamaz/774884

Analık izni bitiminden itibaren kadın işçinin önünde 3 izin hakkı bulunur.
✅ Doğum sonrası ücretsiz izin
✅ Doğum sonrası yarım çalışma
✅ Kısmi çalışma hakkı

Kadın işçiye yasa ile verilmiş bu hakları işveren vermek zorundadır. Doğum sonrası kısmi çalışmada işveren talebi karşılamak zorunda olmakla birlikte;

Özel sağlık kuruluşlarında ilgili mevzuat uyarınca mesul müdür, sorumlu hekim, laboratuvar sorumlusu ve sağlık hizmetinden sayılan işlerde tam zamanlı çalışması öngörülenler tarafından yerine getirilen işlerde,
Nitelikleri dolayısıyla sürekli çalıştıkları için durmaksızın birbiri ardına postalar hâlinde işçi çalıştırılarak yürütülen sanayiden sayılan işlerde
Nitelikleri dolayısıyla bir yıldan az süren mevsimlik, kampanya veya taahhüt işlerinde,
İş süresinin haftanın çalışma günlerine bölünmesi suretiyle yürütülmesine nitelikleri bakımından uygun olmayan işlerde işverenin uygun bulması hâlinde yapılabilir.

bu durumlarda işverenin uygun bulması aranır. Bunun dışında işveren işçinin talebini dikkate almak zorundadır.

Süreç Nasıl İşler;
➡ İşçi kısmi çalışma talebini en az 30 gün öncesinden yazılı olarak işverene sunar.
➡Çalışma talebinde (kısmi süreli çalışmaya başlayacağı tarih, tüm iş günlerinde çalışmak istiyorsa başlama ve bitiş saatleri, haftanın belirli günlerinde çalışacak ise çalışmak istediği günleri belirtir)
➡İşveren talebi bir ay içinde cevaplar ve yazılı olarak işçiye bildirir.

➡Yukarıda belirtilen durumlarda işveren uygun bulması gerekir. Bunun dışında işveren cevap vermez ise; İşçi dilekçede belirttiği tarihte veya bu tarihi takip eden ilk iş gününde işçinin talebi geçerlilik kazanır. İşveren bu durumda geçerli nedenle fesih yoluna gidemez.

Page 28 of 1349

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • Forward İşlemleriyle İlgili KDV Tarhiyatları Forward sözleş­melerinde, ta­raflar belirli mik­tardaki dövizi ge­lecekte, şimdiden belirlenen bir…
  • Vergi İncelemesindeki Mükelleflerin Vergi Asıllarında Uzlaşması Halen Mümkün! Bilindiği üzere; 02.08.2024 tarih ve 32620 sayılı Resmi Gazete’ de…
  • SGK CEZALARINDA İNDİRİM YÖNTEMLERİ Sigortalı İşe Giriş Bildirgesi Verme Yükümlülüğü 5510 sayılı Sosyal Sigortalar…
Top