Mehmet Özdoğru
TRANSİT TİCARET
Transit ticaret: Yurt dışında veya serbest bölgede yerleşik bir firmadan ya da antrepodan satın alınan malın, ülkemiz üzerinden transit olarak veya doğrudan doğruya yurt dışında veya serbest bölgede yerleşik bir firmaya ya da antrepoya satılmasına denir. Diğer bir ifade ile Yurtdışı kaynaklı bir ürünün satın alınıp yurtiçi gümrük sahasına ve gümrük vergilerine girmeden bir başka ülkeye satılması olayına transit ticaret adı verilmektedir.
Tanımından anlaşılacağı üzere transit ticaret, milli olmayan malın satın alınması ve bu malın millileştirilmeksizin satılması işlemidir. Söz konusu işlem sırasında malların Türkiye’den geçip geçmemesi işlemin vasfını değiştirmemektedir
Transit rejimine tabi eşyanın Türkiye Gümrük Bölgesinde taşınması;
a) Transit rejimi beyanı kapsamında,
b) TIR karnesi kapsamında,
c) Transit belgesi olarak kullanılan ATA karnesi kapsamında,
d) Kuvvetlerin Statüsüne Dair Kuzey Atlantik Anlaşmasına Taraf Devletler Arasındaki Sözleşme ile öngörülen form 302 kapsamında,
e) Posta kolileri dâhil olmak üzere posta yoluyla,
f) Yönetmelik ile belirlenecek hallerde, demiryolu ile taşımada CIM Taşıma Belgesi, büyük konteynerler ile taşımada TR Transfer Notu, havayolu ve denizyolu ile taşımada eşya manifestosu,
Kapsamında yapılır.
Gümrük idareleri, transit rejimine tabi tutulan eşyanın Türkiye Gümrük Bölgesi içinde;
- Yabancı bir ülkeden yabancı bir ülkeye,
- Yabancı bir ülkeden Türkiye’ye,
- Türkiye’den yabancı bir ülkeye,
- Bir iç gümrük idaresinden diğer bir iç gümrük idaresine,
Taşınmasına izin verir.
T1, T2, TR ve IR Rejim Kodları
T1 rejimi Kodu: Topluluk dışı eşyanın ortak transit hükümleri çerçevesinde eşyanın taşınmasına uygulanan rejimdir.
T2 rejimi Kodu: Topluluk eşyasının ortak transit hükümleri çerçevesinde taşındığı rejim türüdür.
TR rejim kodu: “Ulusal transit rejimi ” Türkiye gümrük bölgesi içerisinde başlayıp biten transit işlemleri için kullanılan rejimdir. Diğer bir ifade ile hareket ve varış gümrük idareleri Türkiye gümrük bölgesi içerisinde ise rejim ulusal transit rejimidir.
IR rejim kodu: İhracat ile ilgili gümrük işlemleri tamamlanmış eşyanın karayoluyla Türkiye Gümrük Bölgesi içerisinde ulusal transit rejimi içerisinde taşınmasında kullanılır.
Ortak Transit Sözleşmesi’ne (OTS) taraf olan ülkeler
Avrupa Birliği ülkeleri, EFTA ülkeleri ve EFTA ülkesi olarak kabul edilen İzlanda,
Norveç, İsviçre, Lihtenştayn ve Türkiye.
Transit rejiminde akaryakıt
Ham petrol ve akaryakıt ürünleri ile asfalt ve sıvılaştınlmış petrol gazlarının (LPG) Türkiye'den yabancı bir ülkeye, yabancı bir ülkeden Türkiye'ye veya Türkiye üzerinden üçüncü bir ülkeye karayolu veya demiryolu ile transitine izin verilmiştir.
Serbest dolaşımda bulunmayan akaryakıtın Türkiye üzerinden karayolu ve demiryolu ile transiti için gerekli koşullar
2011/2033 sayılı “Ham Petrol ve Bazı Petrol Ürünlerinin Karayolu veya Demiryolu ile İthali, İhracı ve Transitine İlişkin Karar” ve Gümrük Genel Tebliği (Transit Rejimi) (Seri No: 3) hükümleri kapsamında alınan izin ile Türkiye üzerinden Karara konu ürünlerin sevkiyatı yapılabilmektedir.
Karar kapsamındaki ürünün transitini yapacak izin sahibi ve veya taşıyıcı, ticarete konu eşya türüne uygun, ilgili kurumlardan mevzuatları gereğince alınmış izin, ruhsat, lisans ve veya yetki belgesi sahibi olması gerekmektedir.
Teminat aranması
Transit rejimine konu eşyaya ilişkin doğabilecek gümrük vergileri ve diğer yükler toplamının, eşyanın herhangi bir şekilde ülke sınırları içerisinde bırakılması ihtimaline karşın garanti olarak teminat alınmasıdır.
Ancak; havayoluyla, boru hattıyla, demiryoluyla, denizyoluyla yapılan taşımalar için, yönetmelikle belirlenen haller dışında teminat aranmaz.
Transit Ticaret ile ilgili işlemler vergi, resim ve harç istisnası
Transit Ticaret ile ilgili işlemler vergi, resim , harç ve bu işlemler nedeniyle düzenlenen kâğıtlar damga vergisinden istisna edilmiştir.
Kullandırılan kredilerin, vergi, resim ve harç istisnası
1/1/2020 tarihinden itibaren Transit ticarete konu malın satın alınması ve satılması ile transit ticaretin finansmanında kullandırılan kredilerin, vergi, resim ve harç istisnasından yararlanma süresi transit ticaret alış bedelinin transfer tarihinden itibaren 18 (on sekiz) aydır. Ancak transit ticaret alış bedelinin vadeli akreditif vasıtasıyla ödendiği işlemlerde vergi, resim ve harç istisnasından yararlanma süresi, transit ticaret işlemlerinin başlangıcından itibaren 18 (on sekiz) aydır.
Transit Ticaret Fatura Tanzimi
Transit ticaret yaparken e-Fatura mükellefleri e-Arşiv Fatura kesebilirler. Diğer mükelleflerce kağıt fatura düzenlenecektir.
Faturaların İngilizce veya farklı bir dilde düzenlenmesi mümkündür. İstenmesi halinde e-Faturalarda yabancı dil ve Türkçe bir arada da kullanılabilmektedir. İngilizce olarak hazırlanan fatura alıcı firmaya doğrudan gönderilir.
Gelir İdaresi Başkanlığınca (GİB) içerisinde oluşturulan faturalarda KDV’siz fatura tipi de bulunmaktadır. Bu fatura tipi istisna faturadır.
Transit Ticaret KDV
Transit ticaret kapsamındaki teslimler, gerek yurt dışında olduğu için KDV kapsamına girmemek, gerekse teslim yurt içinde olmakla beraber malın gayri milli olması nedeniyle KDV’den istisna edilmek suretiyle KDV hesaplamasına konu olmamaktadır. Transit ticarete konu malın temini nedeniyle Türk KDV’si yüklenilmesi ihtimal dışı olmakla beraber bu ticaretin yapılması ile ilgili bazı KDV yüklenimlerinin ortaya çıkması mümkündür. KDV Kanunu 30/1 inci maddesi uyarınca bu KDV yüklenimlerinin indirilmesi yasaktır. Söz konusu KDV yüklenimleri maliyet veya gider olarak dikkate alınır. Mesela Türkiye’deki bir serbest bölgeden satın alınan malın yine Türkiye’de başka bir serbest bölgedeki alıcıya satılması da transit ticaret tanımına giren bir işlemdir. Bu alım- satıma konu malın bir serbest bölgeden diğerine taşınması yurt içi taşıma olduğundan KDV’ye tabidir. Alım satımı yapan yüklendiği bu nakliye KDV’sini indiremez, gider kaydedebilir. Bu uygulamalarda KDV Beyannamesi söz konusu değildir. Ancak bu işlemin yapıldığını gösterecek bir ibare olarak, KDV Beyannamesinde “Kısmi İstisna Kapsamına Giren İşlemler” kısmında 235 koda sahip satır kullanılır.
Transit Ticarette BS-BA
Transit ticaret, ülke içi mal sirkülasyonuna dahil olmadığı için, transit ticarete konu edilen malların teminin (Ba), tesliminin ise (Bs) formlarına intikal ettirilmesi gerekmemektedir.
Transit Ticaret Muhasebe
Transit ticarette ürünler, işletmenizin stoklarına fiilen girmez.
Stokların için 153.03 Transit Ticaret Malları hesabında izlenmesi,
Satışlar için 601.03 Transit Ticaret Satış hesabında izlenmesi,
Giderler için 760.03 Dışardan Sağlanan Fayda ve Hizmetler hesabında izlenmesi,
Uygun bulunmaktadır.
Transit Ticarete ilişkin alışlarla ilgili malın tasarrufu tarafımıza geçene kadar olan kısmı maliyete ilave edilir. (lehe olanlar maliyetten düşülmeli ya da gelir kaydedilmeli), geçtikten sonraki kısımları ise 646/656 hesaplarda takip edilir.
Transit Ticarete ilişkin satışla ilgili dönemde gerçekleşen kur farkları 601/612 numaralı hesaplarda, sonraki döneme ilişkin olanları ise 646/656 numaralı hesaplarda takip edilir.
Transit ticaret kapsamındaki mal alımının maliyet, mal satışının ise hasılat olarak kaydedilmesi gerekmektedir. Bu işlemden elde edilen kazanç gelir/kurumlar vergisine tabidir. Bu vergilendirmede binde beş götürü gider uygulama hakkı yoktur. Çünkü transit ticaret ihracat sayılmaz.
YMM/BD HASAN SANCAK
Kaynakça:
- YMM Mehmet Maç
- Ticaret Bakanlığı Bildirisi
- KDV-VUK–GV-KVK
Mal Ve Hizmet Alışlarıyla İlgili Kur Farklarının KDV İadesine Etkisi
Tam istisna kapsamındaki (örneğin; ihracat) teslim ve hizmetlerle ilgili olarak yüklenilen ve indirimle giderilemeyen KDV tutarı, talebi halinde mükellefe nakden veya (vergi ve SGK borçlarına) mahsuben iade edilebilmektedir.
25 Ekim 2022 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 43 No’lu tebliğ ile KDV Genel Uygulama Tebliğinde bazı değişiklikler yapılmıştır. Bunlardan bir tanesi de “İstisna İşlemlerle İlgili Alışlardaki Kur Farklarının KDV İadesi Tutarına Etkisi” başlıklı bölümdür.
Bilindiği üzere, yurt içinde gerçekleşen döviz cinsinden veya dövize endeksli mal teslimi veya hizmet ifalarında ödeme sırasında oluşan kur farkı (malın veya hizmetin tabi olduğu oranda) KDV ne tabi bulunmaktadır. (*) Fatura tarihindeki kura göre ödeme esnasında kur artmışsa satıcı firma, kur düşmüşse alıcı firma kur farkı için KDV li fatura düzenlemek zorundadır.
(*) Yurtdışından alınan ve Türkiye’de faydalanılan hizmetler KDV ye tabi olduğu gibi, bunlara ait borçların ödenmesi sırasında kur artmışsa oluşan kur farkı da aynı şekilde KDV ye tabi bulunmaktadır. Bunlara ait KDV sorumlu sıfatıyla yurtiçindeki alıcı tarafından beyan edilerek ödenmektedir.
Tam istisna kapsamındaki işlemlerde, istisna teslim veya hizmetin bünyesine giren yüklenilen girdilerle ilgili kur farklarının durumu bu açıdan özellik arz etmektedir. Aşağıda konu, en yaygın tam istisna işlemi olan doğrudan ihracatlar açısından değerlendirilmiştir.
İhracat edilen malın bünyesine giren girdilerin (mal ve hizmetler) KDV si yüklenilen KDV olup, indirimle giderilemeyen kısmı iade tutarını oluşturmaktadır. (İstenilirse; tebliğdeki açıklamalar doğrultusunda genel giderler ve amortismana tabi iktisadi kıymetlerin alımındaki KDV den de pay verilebilir) Sözkonusu girdilerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak temin edilmesi durumu varsa, bunlara ilişkin olarak ödeme esnasında çıkan kur farkları iade edilecek KDV tutarını etkilemektedir.
1. Girdilere ilişkin olarak ödeme esnasına kur artmışsa:
KDV Genel Uygulama Tebliğindeki konuya ilişkin ifadeler aşağıya alınmıştır:
“Mükellef aleyhine ortaya çıkan kur farkı üzerinden ödenen KDV’lerin tam istisna kapsamındaki işlemin gerçekleştiği vergilendirme dönemine ilişkin yüklenilen KDV hesabına dahil edilerek iadesinin talep edilmesi mümkündür. Ancak, kur farkına ilişkin faturanın iade işlemleri sonuçlandırıldıktan sonra gelmesi halinde, işlemle ilgili mal ve hizmet alımlarına ait kur farkı üzerinden ödenen ve yüklenilen KDV hesabına dahil edilmesi gereken KDV, indirim hesaplarına dahil edildiği vergilendirme dönemine ilişkin iade hesabında dikkate alınabilir.”
İhracatçı firmanın, ihraç konusu mal için yüklendiği girdilerle ilgili dövizli borçların ödenmesi sırasında kur artmışsa bu girdileri satan satıcı firma, alıcı ihracatçı firma adına KDV li fatura düzenleyecektir. Tebliğin yukarıdaki bölümüne göre, bu kur farkı KDV nin iade tutarına eklenmesi mümkündür. İade işlemi sonuçlanmamışsa ihracatın gerçekleştiği döneme ait iade tutarına ilave edilebilecektir. Ancak, iade işlemi sonuçlanmışsa kur farkı faturasının düzenlendiği ay hesaplarına indirim olarak dahil edilerek, anılan dönemdeki iade tutarlarına dahil edilebilecektir.
2.Girdilere ilişkin olarak ödeme esnasına kur düşmüşse:
Yukarıdaki bölüm öteden beri tebliğde mevcuttur. Ancak, 43 No’lu tebliğle KDV Genel Uygulama Tebliğine 25 Ekim 2022 tarihinde yürürlüğe girmek üzere aşağıdaki bölüm yeni olarak eklenmiştir:
“Tam istisna kapsamındaki işlemi yapan mükellefin mal ve hizmet alımlarına ilişkin olarak lehine oluşan kur farkı nedeniyle KDV hesaplanması ve kur farkının ortaya çıktığı dönem beyannamesinde beyan edilmesi gerekmektedir. Tam istisna kapsamındaki işlemi yapan mükellefin lehine oluşan kur farkının iade işlemleri sonuçlandırılmadan önce ortaya çıkması halinde bu tutarın iade hesabından düşülmesi gerekmektedir. İadeye konu edilemeyen bu tutarın ise kur farkının ortaya çıktığı dönem indirim hesaplarına alınması mümkündür. Söz konusu kur farkının iade işlemleri sonuçlandırıldıktan sonra ortaya çıkması halinde ise iade hesabında herhangi bir düzeltme yapılmasına gerek bulunmamaktadır.”
İhracatçı firmanın, ihraç konusu malın bünyesine giren girdilerle ilgili dövizli borçların ödenmesi sırasında kur düşmüşse alıcı ihracatçı firma bir girdileri satan satıcı firma adına KDV li fatura düzenleyecektir. Kur farkı faturası KDV si düzenlendiği ay beyannamesinde alıcı ihracatçı firma tarafından hesaplanan KDV olarak beyan edilecektir. Ancak, olay bununla bitmemektedir. Bu faturayla beraber ihracatçının sözkonusu ihracatla ilgili KDV iade tutarının da kur farkı faturası KDV si kadar düzeltilmesi (azaltılması ) gerekecektir.
Nakden veya mahsuben İade talebinin yerine getirilebilmesi için; istisna işlemlerin KDV beyannamesinde gösterilmesi yeterli olmayıp, gerekli bilgi ve belgelerin de vergi dairesine verilmesi gerekmektedir. (Örneğin; ihracat istisnasında gümrük beyanname bilgileri, yüklenilen KDV listesi , indirilecek KDV listesi vs) Belli tutarı aşan nakden iade taleplerinde ise bu bilgilerin verilmesinin yanında teminat mektubu veya sigorta kefalet senedi karşılığı mükellefe ödeme yapılmaktadır. Teminat mektubu veya sigorta kefalet senedi YMM raporunun ibrazı ve raporun idarece kontrol edilerek kabulü sonrasında (yada vergi müfettişlerinin inceleme raporları sonrasında) mükellefe geri verilmektedir. Mahsuben iade işlemleri de aynı şekilde vergi dairesinin kontrolleri sonucunda bir olumsuzluk görülmediği taktirde yapılmaktadır.
Mükellefler, iade taleplerinin hangi aşamada olduğunu İnternet Vergi Dairesindeki “iadem nerede” bölümünden görebilmektedir. Sözkonusu bölümde; son iade aşaması olarak “iade tamamlandı” yazısının çıktığı tarihin iade işlemiyle ilgili idare kontrollerinin tamamlanarak iadenin onaylandığı tarih olduğu açıktır.
Tebliğdeki iade işlemlerinin sonuçlandırılmasından; vergi idaresinin inceleme ve kontrolleri yapılarak “iade tamamlandı” diye sistemde belirtilen aşamadaki tarihi anlıyoruz. Zira, iade talep dilekçelerinin verilmesi ile sadece mahsup talebinde bulunulmakta veya teminat mektubunun da verilmesiyle nakit iade alınmaktadır ama iade henüz vergi idaresince incelenip sonuçlandırılmamıştır.
Bu hususta bir fikir vermesi açısından tebliğdeki ihraç kayıtlı teslimlerin kur farkı bölümündeki açıklamalara değinmekte fayda olabilir. İhraç kayıtlı teslimlerde (KDV Kanunu 11/1-c Maddesi) malı ihracatçıya tecil/terkin kapsamında teslim eden imalatçı aleyhine oluşan kur farkları ile ilgili olarak KDV Genel Uygulama Tebliğinde;
“İmalatçılara ihraç kayıtlı teslim nedeniyle iade edilecek KDV hesabında, imalatçı aleyhine
ortaya çıkan kur farklarından doğanlar da dahil olmak üzere, imalatçı aleyhine matrahta meydana gelen değişikliğe ilişkin verginin (imalatçı aleyhine matrahta meydana gelen değişikliğe ihraç kayıtlı teslim edilen malın tabi olduğu oran uygulanmak suretiyle bulunan tutar) ihraç kayıtlı teslim bedeli üzerinden hesaplanan vergiden düşüleceği tabiidir. Ancak, iade talep dilekçesinin verildiği tarihten sonra imalatçı aleyhine ortaya çıkan kur farklarına ilişkin olarak iade hesabında herhangi bir düzeltme yapılmaz.”
Görüldüğü gibi; ihraç kayıtlı mal teslim eden imalatçılar bu işlemleri ile ilgili olarak iade talep dilekçelerini verinceye kadar oluşan aleyhlerine kur farkının KDV ni iade tutarlarından düşecekler ancak iade talep dilekçesi verildikten sonra ortaya çıkan kur farklarının KDV nedeniyle iade tutarını düzeltmeyeceklerdir. KDV Genel Uygulama Tebliğindeki bu bölüm 25 No’lu değişiklik tebliği ile 2019 yılında getirilmiştir. İade işleminin sonuçlandırılıncaya kadar oluşan kur farkları nedeniyle KDV iade tutarını düşürme uygulaması mükelleflerce çok zordur. İdare de bu nedenle bu bölümü mükellefçe uygulanabilir hale getirmiştir. (İhraç kayıtlı teslim ile doğrudan ihracattaki kur farklarının bir ilgisi yok ama olayın daha iyi anlaşılabilmesi için bu hususa yer verilmiştir.)
İhraç kayıtlı teslimlerdeki uygulama böyle iken, tam istisna kapsamındaki işlemlerde (örneğin; doğrudan mal ihracatında) idarenin aynı mantıkla olaya yaklaşmayıp ihraç edilen malın bünyesine giren girdilerle ilgili olarak iade işlemi sonuçlanıncaya kadar oluşan eksi kur farklarının KDV nin iade tutarından düşülmesi yönünde yaptığı düzenleme mükellefleri zor duruma düşürebilir.
Örnek :
Mükellef 2022 yılının Mayıs ayında doğrudan ihracat yapmış ve bu ihracatla ilgili yüklendiği ve indirimli gideremediği 1.000.000 TL KDV yi iade talep etmiştir. İhraç edilen malın bünyesine giren girdilerin bir bölümü yurtiçinden döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak temin edilmiştir. Mayıs ayı KDV beyannamesinin verilmesini takiben, iade için gerekli bilgi ve belgeler sisteme girilmiş ve iade alacağının vergi borçlarının mahsup edilmesi yönündeki dilekçe Haziran ayı sonunda verilmiştir.
İade dilekçesi ve iade ile ilgili bilgi ve belgeler vergi dairesince incelenmiş ve bu inceleme 15 Eylül 2022 tarihinde tamamlanmış, iade onaylanmıştır.
Buna göre; mükellefin Mayıs ayında ihraç edilen malın bünyesine giren girdilerle ilgili olarak 15 Eylül 2022 tarihine kadar takipte bulunması, bu tarihe kadar bu girdilerle ilgili ödemelerde kur düşmüş ve bu nedenle satıcı firmaya kur farkını KDV li fatura etmiş ise bunu iade tutarından düşmesi gerekmektedir.
NOT: İade tutarından düşülen tutar, kur farkı faturasının düzenlendiği ay beyannamesinde indirim konusu yapılacaktır.
43 No’lu tebliğle yapılan bu değişiklik, yayımı tarihinde yani 25 Ekim 2022 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu durumda; bu tarihten önce talep edilen nakden ve mahsuben iade işlemleri ne olacaktır? 25 Ekim 2022 tarihi öncesinde iadesi talep edilmiş ama henüz sonuçlanmamış iade işlemlerine bu değişikliğin uygulanmaması gerektiği görüşündeyiz. Zira; bu tarihten önceki iade talepleri bu değişiklik öncesi düzenlemelere göre yapılmıştır. Mükelleflerin talep tarihinde yürürlükte olmayan kısıtlamalardan dolayı sorumlu tutulmaması gerekir. Dolayısıyla; sözkonusu yeni düzenlemenin 25 Ekim 2022 tarihinden itibaren yapılacak nakden veya mahsuben iade talepleri için geçerli olması gerektiği kanaatindeyiz. Ancak; vergi idaresinin bu tarihte henüz sonuçlanmamış iadeler için de bu düzenlemelere göre uygulama yapması ihtimal dahilindedir.
43 No’lu tebliğle yapılan bu düzenlemeyi, vergi idaresinin mükellef lehine olarak “iade işlemlerinin sonuçlandırılması” ndan iade talep dilekçelerinin verilmesinin anlaşılması gerektiği şeklinde bir yorum yapması yada en doğrusu olarak tebliğdeki bu bölümü “ iade talep dilekçelerinin verildiği tarihe kadar” şeklinde değiştirmesi halinde sorunun çözüleceğini düşünüyoruz.
Verginin Vergisi Olur-Mu?
Vergi sistemimize yönelik eleştiriler ve direnç son yıllarda ciddi bir şekilde artmış durumda. Sistemin bir tarafında devlet diğer tarafında ise gerçek ve tüzel kişiler bulunuyor. Devlet memnun değil ki vergi üstüne vergi getiriyor. Vergi verenler memnun değil ki vergi üstüne vergi ödüyor.
Vergi sistemimiz adil değil
Devletlerin en önemli gelir kaynağı vergidir. Vergi sistemi, tüm devletler tarafından günümüze kadar çeşitli ad ve sistemlerle uygulanarak bugüne gelmiş. Günümüzde, kimi ülkelerde en önemli vatandaşlık görevi iken, kimi ülkelerde ise son vatandaşlık görevi olarak direnç gösterilmekte. Ülkemizde ise vergi, hep son vatandaşlık görevi olarak görüldü ve direnç gösterildi, kaçınıldı, kaçırıldı. Bunun bir nedeni ise uygulamanın çok adil olmadığıdır.
Bırakınız vergi verenlerin tepkisini, devlet ya da iktidara gelen hükümetler tarafından yıllardır söylenen; “vergide reform yapılacak, az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınacak, kayıt dışılıkla mücadele edilecek, adil bir vergi sistemi hayata geçirilecek” söylemleri bile verginin adil uygulanmadığını ortaya koymaktadır. Ancak, günümüzde gelinen noktada bu söylemlerin çözümsüz kaldığı ve sorunun devam ettiği bir gerçek.
Dolaylı vergi-dolaysız vergi dengesizliği
Devlet tarafı soruna kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm bulamayınca, dolaylı vergi dediğimiz harcama (tüketim) üzerinden alınan vergilere ağırlık vermiş, gelir (kazanç) üzerinden alınan dolaysız vergiler ise çok geride bırakılmış. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın verilerine bakıldığında vergi gelirlerinin; yüzde 67’si harcama üzerinden alınan (KDV, ÖTV), yüzde 33’ünün ise gelir üzerinden alınan (GV, KV) vergilerden oluştuğu görülüyor.
Bu dengesizliğin en önemli nedeni; kayıt dışılıkla yeterince mücadele edilemediğinden, birçok gerçek ve tüzel kişinin gelirleri vergilendirilemediğinden, kolay vergi sistemi olan harcama üzerinden alınan vergilere ağırlık verilmiş. Bu durumda, geliri olan olmayan herkes yaptığı her harcamada vergi ödemektedir. Buradaki, önemli çelişki veya eleştiri, hiç vergi vermiyor diye eleştirilen tüketici de (dolaylı da) olsa vergi veriyor. Burada en çok mağdur olan ise, acil (yeme-içme-giyinme) ihtiyaçlarını karşılayan hiç geliri olmayan (çocuklar-öğrenciler) veya dar gelirli vatandaşlardır.
Verginin vergisi tartışması devam ediyor
Yıllardır tüm tarafların eleştirdiği, dolaylı vergilerin dolaysız vergilere göre yüksek oranda uygulandığı ve sistemin adil olmadığı yanı sıra, son yıllarda “verginin vergisi” olur-mu? tartışması ise gündemdeki yerini koruyor. Burada yine, harcama üzerinden alınan vergilerin muhatabı tüketicilerin haklı tepkisi söz konusu. Özellikle, KDV ve ÖTV sisteminin uygulanmaya başlandığı günden günümüze kadar birçok ürünün satın alınmasında, verginin vergisi ödenmektedir. Durumu, aşağıdaki örneklerle çoğaltmak mümkün.
Örnek-1. Bedeli 1 milyon lira olan bir araç satın alındığında, önce ÖTV sonra bunun üzerinden KDV hesaplandığında ilgili aracın satış bedeli 2 milyon liranın üzerine çıkabiliyor. ÖTV oranının yüzde 100 olduğu varsayılan bir otomobilin KDV matrahı 2 milyon lira olup, buna yüzde 20 KDV ilave edildiğinden otomobilin satış fiyatı 2.4 milyon liraya çıkabiliyor.
Örnek-2. Bedeli 50 bin lira olan bir cep telefonu satın alındığında, önce TRT bandrolü ve ÖTV, sonra bunun üzerinden KDV hesaplandığında ilgili telefonun satış bedeli 100 bin liranın üzerine çıkabiliyor. TRT bandrol payının 12, ÖTV oranının yüzde 50 olduğu varsayılan bir cep telefonun KDV matrahı yaklaşık 80 bin lirayı geçtiği, buna yüzde 20 KDV ilave edildiğinden telefonun satış fiyatı 100 bin liraya çıkabiliyor.
Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Buradaki eleştiri veya sorun ise, ÖTV sonrası çıkan rakama KDV eklenmesiyle verginin de vergisi ödenmiş oluyor.
Sonuç olarak; Devlet, ihtiyaç duyduğunda çeşitli vergiler koyabilir. Ancak, verginin vergisini koyması adil olmadığı gibi tartışmalıdır. Verginin vergisi dediğimiz ve harcama üzerinden alınan dolaylı vergilerin olumlu yanı zengin de ödüyor fakir de ödüyor. Olumsuz yanı ise, zengin de aynı oranda ödüyor fakir de aynı oranda ödüyor. Talha APAK
https://www.dunya.com/kose-yazisi/verginin-vergisi-olur-mu/750714
Sermaye Avansı Aynı Yıl Sermayeye Eklenmezse Faiz İndirimi
Nakit sermaye artırımında faiz indirimiyle ilgili ihtilaf yaratan çok konu var. Bunlardan birisi de sermaye avansının, aynı yılsonuna kadar sermayeye eklenmemesi durumunda, indirimden yararlanılıp yararlanılamayacağı.
Konuyla ilgili kişisel düşüncemi 8 Haziran 2022 tarihli makalede yazmıştım. Söz konusu makalede, konuyla ilgili kanunda bir sınırlama olmadığını, tebliğ ile böyle bir sınırlama yapılamayacağını, sınırlamanın özellikle yılsonuna yakın zamanda sermaye artıracak şirketler için makul olmadığını ifade etmiştim.
Konuyla ilgili 2022 ve 2024 tarihli iki Danıştay kararı çıktı. Belki başka kararlar da vardır. Benim görebildiğim kararlar bunlar. Aynı yönde olmayan kararları aşağıda özetleyip kısaca kişisel değerlendirmemi yapacağım. Önce İdarenin görüşünü hatırlatayım.
Mali İdare’nin görüşü
Gelir İdaresi’nin görüşü 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nde yer alıyor. Tebliğde diğer koşullar yanında, sermaye avans tutarının banka hesabına yatırıldığı tarihten itibaren bilançonun özsermaye kalemleri arasında yer alan “Diğer Sermaye Yedekleri” hesabında izlenmesi ve banka hesabına yatırıldığı tarihin içinde bulunduğu hesap döneminin sonuna kadar, bu tutarlarla ilgili sermaye artırımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil ettirilmesi koşuluyla, faiz indirimi yapılabileceği açıklanmış.
26 Mayıs 2022 tarihli Danıştay Dördüncü Daire kararı
- Dava konusu: 2014 ve 2015 hesap dönemlerinde şirket ortakları tarafından nakit olarak gönderilen sermaye avansları, 2016 hesap dönemi içerisinde sermayeye eklenmiş. Söz konusu tutarlar için 2016 hesap döneminde faiz indiriminden yararlanılması gerektiği ihtirazi kaydıyla beyanname verilmiş. İhtirazi kaydın kabul edilmemesine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmış.
- Vergi Mahkemesi kararı: Vergi Mahkemesi, kanunla getirilen bir hakkın kullanımının kanunda öngörülmeyen şekilde tebliğ ile kısıtlanmasının mümkün bulunmadığı, dolayısıyla 2016 yılında sermayeye eklenen tutar için faiz indiriminden yararlanılabileceği gerekçesiyle, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulmamış ve davanın kabulüne karar vermiş.
- Bölge İdare Mahkemesi kararı: Bölge İdare Mahkemesi; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararını usul ve hukuka uygun bulmuş ve istinaf başvurusunu reddetmiş.
- Danıştay kararı: Temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi, her ne kadar Mahkeme gerekçesinde kanunla getirilen bir hakkın kullanımının kanunda öngörülmeyen şekilde tebliğ ile getirilen bir düzenleme ile kısıtlanması mümkün bulunmadığı gerekçesiyle kabul kararı verilmişse de, anılan tebliğin konuyla ilgili düzenlemelerinin iptali istemiyle açılan davanın Danıştay Dördüncü Dairesinin 27.12.2021 tarih ve E: 2018/3367, K:2021/11010 sayılı kararıyla reddedildiği, nakit olarak gönderilen sermaye avanslarının şirketin banka hesabına yatırıldığı tarihin içinde bulunduğu hesap döneminde sermaye artırımına konu edilmeyen avans tutarının indirim uygulamasında dikkate alınmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulmamış ve temyiz istemini kabul ederek Vergi Dava Dairesi kararını bozmuş. (Danıştay Dördüncü Dairesi’nin 25.05.2022 tarih ve E:2019/4865 K:2022/3309 sayılı kararı.)
15 Şubat 2024 tarihli Danıştay 9. Daire kararı
- Dava konusu: 2019 yılında şirket ortakları tarafından nakit olarak gönderilen sermaye avansları, 2020 yılında sermayeye eklenmiş ve söz konusu tutarlar için 2020 hesap döneminde faiz indiriminden yararlanılması gerektiği ihtirazi kaydıyla beyanname verilmiş. İhtirazi kaydın kabul edilmemesine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmış.
Vergi Mahkemesi kararı: Vergi Mahkemesi, Kanun’da ticaret siciline tescil edilmiş nakdi sermaye artışları üzerinden indirim hakkından yararlanılabileceğinin hüküm altına alındığı, ödemenin sermaye artırımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil ettirildiği hesap döneminde gerçekleşmiş olması şartı aranmadığı, kanun altı normlarla indirimden yararlanma konusunda yeni şartların getirilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğu, tebliğ hükmünün dava konusu işleme yasal dayanak teşkil etmesinin mümkün olmadığı, yasa koyucunun amacının, şirketlerin mali yapılarının güçlendirilmesi, faaliyet döngüsü içerisinde dış borçlanmalara nazaran öz varlık niteliğinde ilave nakit kaynağından yararlanmalarını sağlamak suretiyle nakit sermaye artışlarının teşvik edilmesi olduğu dikkate alındığında, dava konusu işlemde indirimden yararlanılmaksızın ihtirazi kayıtla verilen 2020 yılı kurumlar vergisi beyannamesi üzerine tahakkuk ettirilen kurumlar vergisinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davayı kabul etmiş, nakdi sermaye artışından doğan faiz indiriminden yararlandırılmaksızın yapılan tahakkuk işleminin iptaline karar vermiş.
- Bölge İdare Mahkemesi kararı: Bölge İdare Mahkemesi; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararını usul ve hukuka uygun bulmuş ve istinaf başvurusunu reddetmiş.
- Danıştay kararı: Temyiz istemini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi, temyiz istemini reddetmiş ve aynı gerekçelerle Vergi Dava Dairesi kararını onamış. (Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 15.02.2024 tarih ve E:2022/4325 K:2024/608 sayılı kararı.)
Kişisel değerlendirmem
Öncelikle, yukarıda özetlediğim Vergi Mahkemesi kararlarına ve 2024 tarihli Danıştay Dokuzuncu Daire kararına aynı gerekçelerle katıldığımı ifade etmek isterim. Görüşümü yukarıda giriş bölümünde de özetlemiştim. Tekrar etmeye gerek yok diye düşünüyorum.
Burada sadece yukarıda özetlediğim 2022 tarihli Danıştay Dördüncü Daire Kararı’yla ilgili birkaç noktaya kısaca değinmek isterim.
- Danıştay Dördüncü Dairesi’nin 25.05.2022 tarih ve E:2019/4865 K:2022/3309 sayılı kararında, tebliğde yer alan konuya ilişkin düzenlemenin Danıştay Dördüncü Dairesinin 27.12.2021 tarih ve E: 2018/3367, K:2021/11010 sayılı kararıyla reddedildiği belirtiliyor. Oysa tebliğ iptal davasının konusu biraz farklı. Kararda yer alan bilgiye göre, iptal davasına konu Tebliğde yer alan açıklama, sermaye avansının bilançonun öz sermaye kalemleri arasında yer alan "Diğer Sermaye Yedekleri" hesabında izlenmesi gerektiğine ilişkin koşula ilişkin açıklama. Tebliğin, sermaye avans tutarının banka hesabına yatırıldığı tarihin içinde bulunduğu hesap döneminin sonuna kadar bu tutarlarla ilgili sermaye artırımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil ettirilmesi koşuluyla ilgili bölüm iptal davasına konu olmamış. Zaten dava konusu işlemde, ihtilaf yaratan konu, avans tutarının “Diğer Sermaye Yedekleri” hesabı yerine “320 Satıcılar” hesabına kaydedilmiş olması. Söz konusu işlemde, sermaye avansı aynı yıl sermayeye eklenmiş, bununla ilgili bir ihtilaf da yok. (Konuyu 11 Kasım 2022 tarihinde yayınlanan makalede ayrıntılı olarak incelemiştim. İlgilenenler bu makaleye bakabilir.)
- Tebliğ iptal davasıyla ilgili kararda “düzenleme” ibaresi kullanılıyor ama kararda özetlenen İdarenin savunmasında, konuyla ilgili düzenleme yapılmadığı, uygulama birliği sağlamak üzere açıklama yapıldığı belirtiliyor. Dolayısıyla düzenlemenin değil açıklamanın kanuna uygun olup olmadığı tartışma konusu. Düzenlemenin yasaya uygunluğu ile açıklamanın yasaya uygunluğu farklı tartışma konusu.
- Yapılan düzenleme veya açıklama, bence kanuna uygun değil. Özellikle yılsonuna doğru yapılan işlemlerde uyulabilir de değil. Kanunla getirilen olanak, tamamen ortadan kalkıyor. Bu durumun kanuna uygun olduğunu söylemek olanaklı değil.
Son olarak şunu söylemek isterim. Bence gerek yok ama bir süre sınırı koyma ihtiyacı olduğu düşünülüyorsa, bunun kanunla yapılması gerekirdi. Mevcut düzenleme çerçevesinde, yorumla, sermaye avansının süreli olması gerektiği düşüncesinden hareketle bir sınırlama getirilmek istenmişse de bu sürenin avansın alındığı yılla değil, normal koşullar altında, sermaye artırım prosedürünün tamamlanmasına yetecek kadar bir süre öngörülmesi daha doğru olurdu. Recep BIYIK
Ücret Gelirinin Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesinde Beyanı
• Tek işverenden tevkif yoluyla vergilendirilmiş ücret geliri elde eden ve brüt ücreti 3.000.000,00 TL aşan ücretliler,
• Birden fazla işverenden tevkif yoluyla vergilendirilmiş ücret geliri elde eden ücretlilerden, birden sonraki işverenden aldıkları brüt ücretlerin toplamı 230.000,00 TL aşan ücretliler,
• Birden fazla işverenden tevkif yoluyla vergilendirilmiş ücret geliri elde eden ücretlilerden, birinci işverenden aldıkları ücret geliri dahil olmak üzere aldıkları ücretlerin toplamı 3.000.000,00 TL aşan ücretliler,
• Tevkifata tabi olan ücret geliri toplamı, vergi tarifesinin dördüncü diliminde yer alan tutarı 3.000.000,00 TL aşan sporcular,
• Tevkifata tabi ücret gelirleri vergi tarifesinin dördüncü diliminde yer alan tutarı 3.000.000 TL aşan veya birden fazla işverenden ücret alan ve birden sonraki işverenden aldıkları ücretlerin toplamı 230.000,00 TL aşan profesyonel spor yarışmaları ile basketbol ve voleybol spor dallarının en üst liglerindeki yarışmaları yöneten spor hakemleri,
• Ücretlerini yabancı bir memleketteki işverenden doğrudan doğruya alan hizmet erbabı (istisna kapsamında olanlar hariç),
• İstisnadan faydalanmayan yabancı elçilik ve konsolosluk memur ve hizmetlileri,• Hazine ve Maliye Bakanlığınca yıllık beyanname ile bildirilmesi gerekli görülen ücret ödemesi yapılanlar Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesinde beyan edilir.
Ersan KARACA
Yeminli Mali Müşavir
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.
ENFLASYON DÜZELTMESİ RİSK UNSURLARI
Aşağıdaki Hesaplara İlişkin Düzeltme Farkları 2023 Hesap Dönemindeki Düzeltmeden Kaynaklanıyorsa, Gider Olarak Dikkate Alınmaz / Vergiye Tabi Tutulmaz. Bu Husus Tüm Mükellefler İçin Geçerlidir. Bu Hesaplardaki Tutarların Kapanmış Olması Halinde Buna Yönelik Önlem Alınması Gerekir.
Hesap No |
Hesap Adı |
Enf. Düz. |
Düzeltme Tarihi |
Hesabın Kapanmasında 2023 Enflasyon Düzeltmesinden Kaynaklanan Tutar |
126 |
Verilen Depozito Ve Teminatlar Hesabı |
Tabi |
Ödeme Tarihi |
Gider Olarak Dikkate Alınmaz. |
180 |
Gelecek Aylara Ait Giderler Hesabı |
Tabi |
Defter Kayıt Tarihi |
Gider Olarak Dikkate Alınmaz. |
226 |
Verilen Depozito Ve Teminatlar |
Tabi |
Ödeme Tarihi |
Gider Olarak Dikkate Alınmaz. |
280 |
Gelecek Yıllara Ait Giderler Hesabı |
Tabi |
Defter Kayıt Tarihi |
Gider Olarak Dikkate Alınmaz. |
326 |
Alınan Depozito Ve Teminatlar |
Tabi |
Tahsil Tarihi |
Vergiye Tabi Tutulmaz. |
380 |
Gelecek Aylara Ait Gelirler Hesabı |
Tabi |
Defter Kayıt Tarihi |
Vergiye Tabi Tutulmaz. |
426 |
Alınan Depozito Ve Teminatlar |
Tabi |
Tahsil Tarihi |
Vergiye Tabi Tutulmaz |
480 |
Gelecek Yıllara Ait Gelirler Hesabı |
Tabi |
Defter Kayıt Tarihi |
Vergiye Tabi Tutulmaz. |
- Basit Ortalama Yöntemi: Mali Tabloların Ait Olduğu Aya İlişkin Y.İ. ÜFE / (Mali Tabloların Ait Olduğu Aya İlişkin Y.İ. ÜFE + Bir Önceki Döneme İlişkin Y.İ. ÜFE / 2) = 2024/2. Dönem: 1,08881- 2024/3. Dönem: 1,02472
- 2024/2. Dönem= Haziran 2024 Yİ ÜFE / (Haziran 2024 Yİ ÜFE + Aralık 2023 Yİ ÜFE) / 2) Değeri Dikkate Alınır.
- 2024/3. Dönem= Eylül 2024 Yİ ÜFE / (Eylül 2024 Yİ ÜFE + Haziran 2024 Yİ ÜFE) / 2) Değeri Dikkate Alınır.
- 2024 İçin
2023 Yılı 50 Milyon Üstü Ciro: Aralık 2024 Yİ ÜFE / (Aralık 2024 Yİ ÜFE + Eylül 2024 Yİ ÜFE) / 2) Değeri Dikkate Alınır.
2023 Yılı 50 Milyon Altı Ciro: Aralık 2024 Yİ ÜFE / (Aralık 2024 Yİ ÜFE + Aralık 2023 Yİ ÜFE) / 2) Değeri Dikkate Alınır.
- 178 Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı ve 358 Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı Enflasyon Düzeltmesine Tabi Tutulmaz.
- 263 Araştırma Ve Geliştirme Giderleri Hesabı Ve İndirimli Kurumlar Vergisi Uygulaması Kapsamında Enflasyon Düzeltme Farkları Dikkate Alınmaz.
- Kazancı Vergiden İstisna Edilen Faaliyetlerinin Yanında, Vergiye Tabi Kazanca İlişkin Faaliyetleri De Bulunan Bu Mükellefler, Uygun Bir Dağıtım Anahtarı Kullanarak Enflasyon Düzeltmesi Sonucunda Oluşan Kar Ya Da Zararların İstisna Kazançlara Tekabül Eden Kısmını Tespit Edilir.
- Sermayeye Eklenmiş Olan Öz Sermaye Kalemlerine Ait Enflasyon Fark Hesaplarının, Tasfiye Sebebiyle Ortaklara Dağılması Halinde İse Söz Konusu Tutarlar İşletmeden Çekilmiş Sayılacak Ve Çekilen Bu Tutarların Vergilendirilmesinde Kurumlar Vergisi Kanununun 32/B Maddesinde Yer Alan Sermaye Azaltımında Vergileme Hükmü Dikkate Alınır.
- 1.1.2024 Tarihinden İtibaren Geçici Vergi Dönemleri Dâhil Hesap Dönemleri Sonlarında Finansman Gider Kısıtlaması Uygulamasında, Enflasyon Düzeltmesine Tabi Tutulmuş Bilançolardaki Yabancı Kaynak Ve Öz Kaynak Tutarları Üzerinden Söz Konusu Hesaplamaların Yapılması Gerekir.
- 501 Ödenmemiş Sermaye Hesabı Enflasyon Düzeltmesi: Ödenmeyen Sermaye Enflasyon Düzeltmesine Tabi Tutulmaz. Bu Hesapla Birlikte 500 Sermaye Hesabını Enflasyon Düzeltmesine Tabi Tutanlar İşlemleri Yeniden Değerlendirmesi Gerekir.
- Yeniden Değerleme Fonların Sermayeye İlavesi Nedeniyle Oluşan Sermaye Artışları, Artış Olarak Dikkate Alınmaz Ve Bunlar Enflasyon Düzeltmesine Tabi Tutulmaz. Sermayenin, Düzeltmeye Esas Tutarına Ulaşılırken (Sermayeye İlave Edilmiş Olan) Bu Nevi Fonlar Düzeltmeye Tabi Tutulmadan Sermayeden Düşülür. Bu Durumda Nakdi / Ayni Sermaye Artışlarının Enflasyon Düzeltmesi Yapılması Sonrasında Sermayede Olumsuz Fark Oluşabilir. Bu Durumda Olumsuz Fark 503 Sermaye Düzeltmesi Olumsuz Farkları Hesabına Kaydedilir.
- 503 Sermaye Düzeltmesi Olumsuz Farkları Hesabı: Ödenmiş Sermaye Tutarının İlk Kez Enflasyon Düzeltilmesine Tabi Tutulması Sonucu Ödenmiş Sermaye Tutarında Azalış Meydana Gelmesi Durumunda 503 Sermaye Düzeltmesi Olumsuz Farkları Hesabının Borcuna, 698 Enflasyon Düzeltme Hesabının Alacağına Kaydedilir. İzleyen Dönemlerde Düzeltme Sonucunda Ortaya Çıkan Olumlu
- Farklar Önce 503 Sermaye Düzeltmesi Olumsuz Farkları Hesabındaki Tutardan Mahsup Edilir, Varsa Kalanı 502 Sermaye Düzeltmesi Olumlu Farklar Hesabına Alacak Yazılır.
- 500 Sermaye Hesabı Enflasyon Düzeltmesi: Nakit Olarak Ödenmiş Sermaye, Hisse Senetleri İhraç Primleri, Hisse Senedi İptal Kârları İçin Tahsil Tarihi İtibariyle Enflasyon Düzeltmesine Tabi Tutulur. Kâr Yedekleri, Geçmiş Yıl Kârları Ve Net Dönem Kârının Sermayeye İlave Edilmesi Dolayısıyla Artırılan Sermaye İçin; Tescil Tarihi Önemlidir. Bu Durumda Tahsil – Tescil Tarihi Olmadan Sermayenin Enflasyon Düzeltmesine Tabi Tutulması Mümkün Değildir.
- 296 Geçici Hesabı Enflasyon Düzeltmesine Tabi Değildir.
- 697 Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı: Yıllara Sâri İnşaat İşlerine İlişkin Maliyetlerin Ve Hakediş Bedellerinin Düzeltmesinden Ortaya Çıkan Farklar Bu Hesapta İzlenir.
- Şüpheli Alacak Karşılığı, Kıdem Tazminatı Karşılığı, Garanti Gider Karşılığı Enflasyon Düzeltmesine Tabi Tutulmaz.
- 580 Geçmiş Yıllar Zararı Hesabı ile 502 Sermaye Düzeltme Olumlu Farkları Hesabı Mahsubu: Öz Sermaye Kalemlerine Ait Enflasyon Farkları ( 502, 549) Düzeltme Sonucu Oluşan Geçmiş Yıl Zararlarına Mahsup Edilebilir. Ancak Burada Düzeltme Sonucu Oluşan Geçmiş Yıl Zararına Göre Mahsup Yapılması Gerekir.
- 180-181 Ve 280-281 Nolu Hesaplar: Peşin Ödenen Ve Cari Dönem İçinde İlgili Gider Hesaplarına Kaydedilmemesi Gereken180 Ve 280 Nolu Hesaplarda İzlenen Gelecek Aylara – Yıllara Ait Giderler Parasal Olmayan Kıymetlerden Sayıldığı İçin Defterlere Kayıt Tarihi İtibariyle Enflasyon Düzeltmesine Tabi Tutulur. 181-281 Gelir Tahakkuk Hesapları Enflasyon Düzeltmesine Tabi Değildir.
- Enflasyon Düzeltmesi Sonrası Stokların – Arsaların / Maddi Duran Varlıkların Zararına Satışı: Enflasyon Düzeltme İşlemine Tabi Tutulmuş Olan 2023 Hesap Dönemi Sonuna Ait Bilançoda Yer Alan Parasal Olmayan Kıymetlerden Amortismana Tabi Olmayan Kıymetlerin, Düzeltilmiş Değerlerinin Altında Bir Bedelle Satılması Halinde, Düzeltme Sonrası Değerle, Düzeltme Öncesi Değer Arasındaki Farka İsabet Eden Zarar, Gelir Veya Kurumlar Vergisi Matrahının Tespitinde Dikkate Alınmayacaktır. Bu Durumda 2024 Hesap Döneminde Parasal Olmayan Kıymetlerden Olan Stokların -Arsaların Amortismana Tabi Olmaması Nedeniyle Zararına Satışı
Gelir Veya Kurumlar Vergisi Matrahının Tespitinde Dikkate Alınmayacaktır. ( BURADA İTİRAZİ KAYITLI BEYANNAME TERCİH EDİLEBİLİRDİ.) Amortismana Tabi Olan Maddi Duran Varlıkların Zararına Satışı Gelir Veya Kurumlar Vergisi Matrahının Tespitinde Dikkate Alınabilir. Ancak Burada Satışın Tescile Tabi Bir İktisadi Kıymet İse Tescil İle Belgelendirilmesi Gerekir.
- 7440 Sayılı Kanun 525 Kayda Alınan Emtia Özel Karşılık Hesabı Defter Kayıt Tarihi İtibariyle Enflasyon Düzeltmesine Tabidir. Bu Hesaba Yönelik 2024 Sonrasında Ortaklara Dağıtımı Halinde: 7440 Sayılı Kanuna Göre Emtia İçin Ayrılan Karşılık, Ortaklara Dağıtılması Veya İşletmenin Tasfiye Edilmesi Hâlinde, Sermayenin Unsuru Sayılır Ve Vergilendirilmez. 555 Seri Nolu Vergi Usul Genel Tebliğine Göre Enflasyon Düzeltme Farkı Ortaklara Dağıtılırsa, Bu İşlemlerin Yapıldığı Dönemlerin Kazancı İle İlişkilendirilmeksizin, Bu Dönemde Vergiye Tâbi Tutulur Ve Kar Dağıtımı Tabi Tutulur.
- Yabancı Para Cinsinden Olan 340 Alınan Sipariş Avansları Hesabı, 159 Verilen Sipariş Avansları Hesabı, 259 Verilen Avanslar Hesabı, 110 Hisse Senetleri Hesabı, 240 Bağlı Menkul Kıymetler Hesabı, 242 İştirakler Hesabı, 245 Bağlı Ortaklıklar Hesabı, 260 Haklar Hesabı (Finansal Kiralama İşlemleri Dahil - Reel Olmayan Finansman Maliyeti Hesaplanmaz.) Düzeltme Tarihindeki Döviz Kuru İle Düzeltilir.
ENFLASYON DÜZELTME 2024 TOPLU ŞEKİLDE
Enflasyon Düzeltmesi Öncesi Normal Koşullarda Bilanço Tanzimi Sonrası Aşağıdaki Sıraya Uygun Şekilde Enflasyon Düzeltmesi Yapılır Ve Düzeltilmiş Bilanço Tanzim Edilir.
A. PARASAL OLMAYAN KIYMET TESPİTİ
Hesap No |
Hesap Adı |
Enf. Düz. |
Reel Olm. Fin. Mal. |
Düzeltme Tarihi |
Toplulaştırmış Yöntem |
110 |
Hisse Senetleri Hesabı |
Tabi |
Satın Alma Tarihi |
||
126 |
Verilen Depozito ve Teminatlar |
Tabi |
Ödeme Tarihi |
||
150 |
İlk Madde ve Malzeme Hesabı |
Tabi |
Reel Olm. Fin. Mal. |
Defter Kayıt Tarihi |
Kullanılabilir |
151 |
Yarı Mamuller - Üretim Hesabı |
Tabi |
Reel Olm. Fin. Mal. |
Defter Kayıt Tarihi |
Kullanılabilir |
152 |
Mamuller Hesabı |
Tabi |
Reel Olm. Fin. Mal. |
Defter Kayıt Tarihi |
Kullanılabilir |
153 |
Ticari Mallar Hesabı |
Tabi |
Reel Olm. Fin. Mal. |
Defter Kayıt Tarihi |
Kullanılabilir |
157 |
Diğer Stoklar Hesabı |
Tabi |
Reel Olm. Fin. Mal. |
Defter Kayıt Tarihi |
Kullanılabilir |
159 |
Verilen Sipariş Avansları Hesabı |
Tabi |
Ödeme Tarihi |
||
170 |
Yıllara Yay.İnş.ve On.Maliyetleri Hesabı |
Tabi |
Defter Kayıt Tarihi |
||
178 |
Yıllara Yay.İnş.Enf.Düzeltme Hes. |
Tabi |
Yıllara Sari İnş. Enflasyon Neti. Buraya Kaydedilir. |
||
179 |
Taşeronlara Verilen Avanslar |
Tabi |
Ödeme Tarihi |
||
180 |
Gelecek Aylara Ait Giderler Hesabı |
Tabi |
Defter Kayıt Tarihi |
||
226 |
Verilen Depozito ve Teminatlar |
Tabi |
Ödeme Tarihi |
||
240 |
Bağlı Menkul Kıymetler Hesabı |
Tabi |
Reel Olm. Fin. Mal. |
Defter Kayıt Tarihi |
|
242 |
İştirakler Hesabı |
Tabi |
Reel Olm. Fin. Mal. |
Defter Kayıt Tarihi |
|
245 |
Bağlı Ortaklıklar Hesabı |
Tabi |
Reel Olm. Fin. Mal. |
Defter Kayıt Tarihi |
|
250 |
Arazi ve Arsalar Hesabı |
Tabi |
Reel Olm. Fin. Mal. |
Defter Kayıt Tarihi |
|
251 |
Yeraltı ve Yerüstü Düzenleri Hesabı |
Tabi |
Reel Olm. Fin. Mal. |
Defter Kayıt Tarihi |
|
252 |
Binalar Hesabı |
Tabi |
Reel Olm. Fin. Mal. |
Defter Kayıt Tarihi |
|
253 |
Tesis,Makina ve Cihazlar Hesabı |
Tabi |
Reel Olm. Fin. Mal. |
Defter Kayıt Tarihi |
|
254 |
Taşıtlar Hesabı |
Tabi |
Reel Olm. Fin. Mal. |
Defter Kayıt Tarihi |
|
255 |
Demirbaşlar Hesabı |
Tabi |
Reel Olm. Fin. Mal. |
Defter Kayıt Tarihi |
|
257 |
Birikmiş Amortismanlar(-) Hesabı |
Tabi |
İlgili Hesapla Birlikte |
||
258 |
Yapılmakta Olan Yatırımlar Hesabı |
Tabi |
Reel Olm. Fin. Mal. |
Kesinleşmiş Harcama Tutarı |
259 |
Verilen Avanslar Hesabı |
Tabi |
Ödeme Tarihi |
||
260 |
Haklar Hesabı |
Tabi |
Defter Kayıt Tarihi |
||
261 |
Şerefiye Hesabı |
Tabi |
Defter Kayıt Tarihi |
||
262 |
Kuruluş ve Örgütlenme Giderleri Hesabı |
Tabi |
Defter Kayıt Tarihi |
||
263 |
Araştırma ve Geliştirme Giderleri Hesabı |
Tabi |
Defter Kayıt Tarihi |
||
264 |
Özel Maliyetler Hesabı |
Tabi |
Defter Kayıt Tarihi |
||
268 |
Birikmiş Amortismanlar(-) Hesabı |
Tabi |
İlgili Hesapla Birlikte |
||
269 |
Verilen Avanslar |
Tabi |
Ödeme Tarihi |
||
271 |
Arama Giderleri Hesabı |
Tabi |
Reel Olm. Fin. Mal. |
Defter Kayıt Tarihi |
|
272 |
Hazırlık ve Geliştirme Giderleri Hesabı |
Tabi |
Reel Olm. Fin. Mal. |
Defter Kayıt Tarihi |
|
278 |
Birikmiş Tükenme Payları(-) Hesabı |
Tabi |
İlgili Hesapla Birlikte |
||
279 |
Verilen Avanslar |
Tabi |
Ödeme Tarihi |
||
280 |
Gelecek Yıllara Ait Giderler Hesabı |
Tabi |
Defter Kayıt Tarihi |
||
293 |
Gelecek Yıllar İhtiyacı Stoklar Hesabı |
Tabi |
Defter Kayıt Tarihi |
||
294 |
Elden Çık.Stok. Ve Maddi Dur.Var. Hesabı |
Tabi |
Defter Kayıt Tarihi |
||
326 |
Alınan Depozito ve Teminatlar |
Tabi |
Tahsil Tarihi |
||
340 |
Alınan Sipariş Avansları Hesabı |
Tabi |
Tahsil Tarihi |
||
349 |
Alınan Diğer Avanslar |
Tabi |
Tahsil Tarihi |
||
350 |
Yıl.Yay.İnş.ve Onr.Hakediş Bed. Hesabı |
Tabi |
Defter Kayıt Tarihi |
||
358 |
Yıl.Yay.İnş.Enflasyon Düzeltme Hes. |
Tabi |
Yıllara Sari İnş. Enflasyon Neti. Buraya Kaydedilir. |
||
380 |
Gelecek Aylara Ait Gelirler Hesabı |
Tabi |
Defter Kayıt Tarihi |
||
426 |
Alınan Depozito ve Teminatlar |
Tabi |
Tahsil Tarihi |
||
440 |
Alınan Sipariş Avansları Hesabı |
Tabi |
Tahsil Tarihi |
||
449 |
Alınan Diğer Avanslar |
Tabi |
Tahsil Tarihi |
||
480 |
Gelecek Yıllara Ait Gelirler Hesabı |
Tabi |
Defter Kayıt Tarihi |
||
500 |
Sermaye |
Tabi |
Nakdi Tahsil Tarihi, Ayni Mülkiyet Tarihi |
||
502 |
Sermaye Düz.Olumlu Farkları |
Tabi |
Defter Kayıt Tarihi |
||
503 |
Sermaye Düz.Olumsuz Farkları (-) |
Tabi |
Defter Kayıt Tarihi |
||
520 |
Hisse Senedi İhraç Primleri |
Tabi |
Defter Kayıt Tarihi |
||
521 |
Hisse Senedi İptal Karları |
Tabi |
Defter Kayıt Tarihi |
||
522 |
M.D.V.Yeniden Değerleme Artışları |
Tabi |
Düzeltme Yok, Sıfırlanır. |
523 |
İştirakler Yeniden Değerleme Artışları |
Tabi |
Düzeltme Yok, Sıfırlanır. |
||
525 |
Kayda Alınan Emtia Özel Karşılık Hesabı |
Tabi |
Defter Kayıt Tarihi |
||
529 |
Diğer Sermaye Yedekleri |
Tabi |
Defter Kayıt Tarihi |
||
540 |
Yasal Yedekler |
Tabi |
Defter Kayıt Tarihi |
||
541 |
Statü Yedekleri |
Tabi |
Defter Kayıt Tarihi |
||
542 |
Olağanüstü Yedekler |
Tabi |
Defter Kayıt Tarihi |
||
548 |
Diğer Kar Yedekleri |
Tabi |
Tescil Tarihi |
||
549 |
Özel Fonlar |
Tabi |
Defter Kayıt Tarihi |
||
570 |
Geçmiş Yıllar Karları |
Tabi |
2023 Enf. Düz. Neti. Buraya Kaydedilir. 2024 Yılında Düzeltmeye Tabi Tutulur. |
||
580 |
Geçmiş Yıllar Zararları (-) |
Tabi |
2023 Enf. Düz. Neti. Buraya Kaydedilir. 2024 Yılında Düzeltmeye Tabi Tutulur. |
||
697 |
Yıllara Sâri İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı |
Tabi |
Yıllara Sâri İnş. Enflasyon Düzeltme Hesabı |
||
698 |
Enflasyon Düzeltme Hesabı |
Tabi |
Enflasyon Düzeltme Hesabı |
İ) ENFLASYON DÜZELTMESİ TABİİ HESAPLAR ÖRNEK
- 180 / 280 Gelecek Aylara / Yıllara Ait Giderler Hesabı: Peşin Ödenen Ve Cari Dönem İçinde İlgili Gider Hesaplarına Kaydedilmemesi Gereken180 Ve 280 Nolu Hesaplarda İzlenen Gelecek Aylara – Yıllara Ait Giderler Parasal Olmayan Kıymetlerden Sayıldığı İçin Defterlere Kayıt Tarihi İtibariyle Enflasyon Düzeltmesine Tabi Tutulur. Bunlara Mahsuben Verilen Veya Alınan Parasal Olmayan Avanslar, Ödeme Veya Tahsil Tarihinden Mahsup Tarihine Kadar Düzeltilir. Bunlara Örnek Olarak Peşin Ödenen İşyeri Kira Gideri – İşyerine İlişkin Sigorta Gideri – Güvenlik İçin Bina Kamera Bedelleri Verilebilir. Bu Tutarlarda Enflasyon Düzeltmesine Tabi Tutulur. 180- 280 Nolu Gider Hesapları Enflasyon Düzeltmesine Tabi İken 181-281 GELİR TAHAKKUK HESAPLARI Enflasyon Düzeltmesine Tabi Değildir.
- 380 / 480 Gelecek Aylara / Yıllara Ait Gelirler Hesabı: 380- 480 Nolu Hesaplar Enflasyon Düzeltmesine Tabi İken 381-481 Gider Tahakkuk Hesapları Enflasyon Düzeltmesine Tabi Değildir.
- Yabancı Para Cinsinden Olan Aşağıdaki Hesaplar Düzeltme Tarihindeki Döviz Kuru ile düzeltilir.
- 340 Alınan Sipariş Avansları Hesabı
- 159 Verilen Sipariş Avansları Hesabı
- 259 Verilen Avanslar Hesabı
- 110 Hisse Senetleri Hesabı
- 240 Bağlı Menkul Kıymetler Hesabı
- 242 İştirakler Hesabı
- 245 Bağlı Ortaklıklar Hesabı
- 260 Haklar Hesabı: Finansal kiralama işlemleri dahil. Reel Olmayan Finansman Maliyeti hesaplanmaz.
- Genel olarak Öz Kaynak hesapları enflasyon düzeltmesine tabiidir. (522 - 523- 524- 570- 580- 590- 591 Nolu Hesaplar 2023 Dönem Enflasyon Düzeltmesinde 698 Hesaba gönderilerek kapatılmış olması gerekir. 2023 Enflasyon Düzeltme sonrası kar zarar 570/580 Nolu Hesaplarda gösterilir. Bu hesaplar da 2024 Hesap Döneminde enflasyon düzeltmesine tabiidir. Vergi Matrahı tespitinde 2023 ve önceki dönem kar zarar mukayyet değer ile gösterilir.) 1.1.2024 Tarihinden Önce 213 Sayılı Kanunun Geçici 31-32. Maddesi Ve/Veya Mükerrer 298. Maddesinin (Ç) Fıkrası Kapsamında Fonda Bekletilen Ve Sermayeye İlave Edilmiş Olan Yeniden Değerleme Fonların Sermayeye İlavesi Nedeniyle Oluşan Sermaye Artışları, Artış Olarak Dikkate Alınmaz Ve Bunlar Enflasyon Düzeltmesine Tabi Tutulmaz. Sermayenin, Düzeltmeye Esas Tutarına Ulaşılırken (Sermayeye İlave Edilmiş Olan) Bu Nevi Fonlar Düzeltmeye Tabi Tutulmadan Sermayeden Düşülür. Bu Durumda Nakdi / Ayni Sermaye Artışlarının Enflasyon Düzeltmesi Yapılması Sonrasında Sermayede Olumsuz Fark Oluşabilir. Bu Durumda Olumsuz Fark 503 Sermaye Düzeltmesi Olumsuz Farkları Hesabına Kaydedilir.
- 525 Kayda Alınan Emtia Özel Karşılık Hesabı; Pasif kalemlere ait enflasyon farkı ortaklara dağıtılırsa, bu işlemlerin yapıldığı dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin vergiye ve kar dağıtımına tabi tutulur. 7440 sayılı Kanun 525 KAYDA ALINAN EMTİA ÖZEL KARŞILIK HESABINA yönelik 2024 sonrasında ortaklara dağıtımı halinde:
- 7440 sayılı Kanuna göre emtia için ayrılan karşılık, ortaklara dağıtılması veya işletmenin tasfiye edilmesi hâlinde, sermayenin unsuru sayılır ve vergilendirilmez.
- 555 Seri No.lu Vergi Usul Genel Tebliğine göre enflasyon düzeltme farkı ortaklara dağıtılırsa, bu işlemlerin yapıldığı dönemlerin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye tâbi tutulur ve kar dağıtımı tabi tutulur.
- Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon Düzeltmesi Muhasebe Kayıtları: Geçici Vergi Verilmediği İçin 2024 Hesap Döneminde Biten İşler İçin Yapılması Gereken Muhasebe Kayıtları Aşağıda Gösterilmiştir. 2024 Hesap Döneminde Biten İşler İçin 2023 Enflasyon Düzeltme Kar/ Zararı Dönem Vergi Matrahında Dikkate Alınmaz. Enflasyon Düzeltmesinde Defter Kayıt Tarihi Dikkate Alınır. Reel Olmayan Finansman Maliyeti Hesaplaması Yapılmaz. Yabancı Para Cinsinden İşlemler Düzeltme Tarihindeki Döviz Kuru İle Düzeltilir, Ayrıca Enflasyon Düzeltmesine Tabi Tutulmaz.
- 2023 Dönemi Enflasyon Düzeltmesi
- Maliyetler Enflasyon Düzeltmesi
---------------------------------------------/--------------------------------------
170-177 Yıllara Yaygın İnşaat Ve Onarım Maliyetleri
697 Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı
--------------------------------------------/----------------------------------------
- Hakediş Enflasyon Düzeltmesi
--------------------------------------------/-----------------------------------------
697 Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı
350-357 Yıllara Yaygın İnşaat Ve Onarım Hakediş Bedelleri Hesabı
--------------------------------------------/-----------------------------------------
- 178- 358'e Virman
--------------------------------------------/-----------------------------------------
178 Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı
697 Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı( Borç Kalanı Varsa)
---------------------------------------------/-----------------------------------------
697 Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı( Alacak Kalanı Varsa)
358 Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı
----------------------------------------------/-----------------------------------------
- 2024 Dönemi Geçici Kabul Veya İş Bitiminde Enflasyon Düzeltmesi Kar Zarar Tespiti
2023 Hesap Dönemi Sonu İtibarıyla Düzeltme Sonucu Oluşan Düzeltme Farkları 2024 Hesap Döneminde İşin Bitiminde Mali Kâr/Zarar Tutarının Tespitinde Dikkate Alınmaz.
-----------------------------------------------/----------------------------------------
358 Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı
658 Enflasyon Düzeltme Zararları Hesabı
648 Enflasyon Düzeltme Karları Hesabı
178 Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı
------------------------------------------------/--------------------------------------------
- 256 Diğer Maddi Duran Varlıklar Hesabı: Enflasyon Düzeltmesi Uygulamasında Doğrudan Parasal Olmayan Kıymet Olarak Kabul Edilerek Düzeltmeye Tabi Tutulması Mümkün Bulunmamakta Olup, Öncelikle Bu Hesapta İzlenen Kıymetlerin Mahiyetinin Belirlenmesi, Diğer Bir İfade İle Parasal Ya Da Parasal Olmayan Ayrımına Tabi Tutularak Gerekli İşlemin Yapılması İcap Etmektedir. Tablo Ve Maşrapa, Çeşme Musluğu, Kazan, İbrik, Bakraç Vb. Eski Eşyaların Enflasyon Düzeltmesi Uygulamasında Parasal Olmayan Kıymet Olarak Dikkate Alınabilir.
İİ) ENFLASYON DÜZELTMESİ TABİİ OLMAYAN HESAPLAR ÖRNEK
- 181 / 281 Gelir Tahakkukları Hesabı
- 381 / 481 Gider Tahakkukları Hesabı
- 120 / 220 Alıcılar Hesabı: Finansal Kiralama Dâhil
- 121 / 221 Alacak Senetleri Hesabı: Finansal Kiralama Dâhil
- 129 Şüpheli Ticari Alacaklar Karşılığı Hesabı: Düzeltme İşlemine Tabi Olacak Karşılıklar Vergi Usul Kanun Hükümlerine Göre Ayrılması Mümkün Olan Karşılıklardır. Vergi Usul Kanununda Yer Alan Şüpheli Alacak Karşılığı Parasal Mahiyet Taşıdığından Enflasyon Düzeltmesine Tabi Tutulmayacaktır. Vergi Usul Kanununda Yer Almayan Kıdem Tazminatı Karşılığı - Garanti Gider Karşılığı Gibi Karşılıklar Enflasyon Düzeltmesinde De Dikkate Alınmaz.
- 124 / 224 Kazanılmamış Finansal Kiralama Faiz Gelirleri Hesabı
- 301 / 401 Finansal Kiralama İşlemlerinden Borçlar Hesabı
- 302/ 402 Ertelenmiş Finansal Kiralama Borçlanma Maliyeti Hesabı
- 331 / 431 Ortaklara Borçlar Hesabı
- 501 Ödenmemiş Sermaye Hesabı
- 296 Geçici Hesap
B) DÜZELTMEYE ESAS TUTARLARI
- Stoklar Özelinde Gerçek Yöntemin Zorluğu Nedeniyle Toplulaştırmış Yöntem Tercih Edilebilir. Stokların düzeltilmesinde gerçek yöntemi kullanan mükellefler mümkün olduğunca inebildikleri kadar alt ayrıma giderek düzeltme işlemini gerçekleştireceklerdir. Toplulaştırılmış yöntemleri seçenler ise her bir mal grubu ve mümkün olduğunca inebildikleri her bir alt ayrım itibarıyla diledikleri toplulaştırılmış yöntemi kullanmakta serbesttirler. Bu durumda enflasyon düzeltmesi sırasında gerçek yöntem- toplulaştırmış yöntem uygulamasına mamul- yarı mamul- ham madde bazında alt ayrıma göre karar vermek, her bir alt ayrımlar için yöntem seçimi gerekir. 2024 hesap dönemi ilk geçici vergi dönemi itibarıyla yapılan toplulaştırılmış yöntem tercihi sonraki dönemlerde değiştirilemediği gibi, toplulaştırılmış yöntem tercihinde bulunanların her bir mal grubu ve alt ayrım itibarıyla seçtikleri toplulaştırılmış yöntemden 3 hesap dönemi boyunca vazgeçmeleri mümkün değildir. Ancak, 2024 hesap dönemi ilk geçici vergi dönemi itibarıyla yapılan gerçek yöntem tercihi sonraki hesap döneminde değiştirilebilecektir.
STOKLAR ( Bilançoda Sadece Stok Kalemleri İçin Gerçek Yöntem Haricinde Toplulaştırmış Yöntemi Seçilebilir.) |
||
Gerçek Yöntem |
Toplulaştırılmış Yöntem ( Reel Olmayan Finansman Maliyeti Düşülmesi İhtiyaridir) |
|
2024 ( Bu Yöntem Seçilirse 3. hesap dönemi Bu Yöntemi Kullanmak Gerekir.) |
||
Basit Ortalama Yöntem |
Hareketli Ağırlıklı Ortalama Yöntem |
|
Mali Tabloların Ait Olduğu Aya İlişkin Yİ ÜFE / |
Hareketli Ağırlıklı Düzeltme Katsayısı = |
|
Düzeltmeye Esas Alınan Tarihi İçeren Aya Ait Yİ ÜFE= |
Basit Ortalama Düzeltme Katsayısı = 1,03421 |
(2024 Enflasyon Düzeltmesine Tabi Tutulmuş |
Düzeltme Katsayısı Kullanılır. |
FORMÜL: Eylül 2024 Yİ ÜFE / ((Eylül 2024 Yİ |
Dönem Başı Stoğunun İlgili Dönem Sonuna |
(Stokların Alımı Sırasında Alınan Finansman Gideri İçeren |
ÜFE+ Haziran 2024 Yİ ÜFE) / 2) |
Taşınmış Değeri + 2024 Dönem İçi Alış ve |
Borcun Kullanıldığı Döneme Ait TEFE Artış Oranının |
HAZİRAN 2024 Yİ ÜFE= 3.483,25 |
Giderlerin Enflasyon Düzeltmesine Tabi Tutulmuş |
Uygulanması Suretiyle Hesaplanan Reel Olmayan Finansman |
Eylül 2024 Yİ ÜFE 3.659,84 |
Değeri) / (2024 Dönem Başı Stok + 2024 Dönem |
Maliyeti Düşülür.) |
İçi Alış ve Giderleri) |
- Reel Olmayan Finansman Maliyet Hesabı
Enflasyon Düzeltmesinde Reel Olmayan Finansman Maliyetinin Varlık Maliyetlerinden İndirilmesi Uygulaması |
|||
Zorunlu Uygulama |
İhtiyari Uygulama |
Uygulanmayacak Durumlar |
2024 Uygulaması |
Stoklara İlişkin Gerçek Yöntem Kullanılması |
Stoklara İlişkin Toplulaştırılmış Yöntem Kullanılması Halinde |
Yıllara Sâri İnşaat ve Onarma Maliyetlerinin Enflasyon |
2023 Hesap Dönemi Sonuna Ait Bilançoya Ait Düzeltme İle Sınırlı Olmak Üzere, Amortisman |
Halinde |
Düzeltmesinde |
Süresi Bitmemiş Olan Kıymetlere İlişkin Maliyet Veya Alış Bedelinden Düşülen Reel Olmayan Finansman Maliyetinden Amortisman Ayrılmamış Tutar, 2024 Ve Sonraki Hesap Dönemlerinde 5 Yılda Ve Eşit Taksitler Halinde Dönem Kazancının Tespitinde Gider Olarak Dikkate Alınabilecektir. |
|
Maddi Duran Varlıkların Enflasyon Düzeltmesinde |
Geçici 31, Geçici 32. ve/veya mükerrer 298. Maddesine Göre Yeniden Değerlemeye Tabi Tutulmuş İktisadi Kıymetlerin Değerinin Düzeltilmesinde, Düzeltmeye Esas Değer Olan Yeniden Değerleme Sonrası Değerler İçin ROFM Hesabı Yapılmaz. |
||
Mali Duran Varlıkların Enflasyon Düzeltmesinde |
|||
Özel Tükenmeye Tabi Varlıkların Enflasyon Düzeltmesinde |
|||
Yapılmakta Olan Yatırımların Enflasyon Düzeltmesinde |
C) DÜZELTMEYE ESAS TARİH VE DÜZELTME/ TAŞIMA KATSAYILARI
213 Sayılı Kanunun Mükerrer 298 İnci Maddesinin (A) Fıkrasındaki Taşıma Katsayısına İlişkin Tanımda Yer Alan, “Bir Önceki Dönemin Sonundaki Yİ-ÜFE” İfadesindeki “Bir Önceki Dönem” Kavramından; Enflasyon Düzeltmesi Hesap Dönemi Olarak Yapılıyorsa Enflasyon Düzeltmesi Yapılmış Bir Önceki Hesap Dönemi, Geçici Vergi Dönemlerine İlişkin Olarak Yapılıyor İse Enflasyon Düzeltmesi Yapılmış Bir Önceki Geçici Vergi Dönemi (Birinci Geçici Vergi Dönemine İlişkin Yapılıyorsa Bir Önceki Hesap Dönemi) Anlaşılmalıdır.
Yİ ÜFE |
Aralık 2023 |
Oca.24 |
Şub.24 |
Mar.24 |
Nis.24 |
May.24 |
Haz.24 |
Tem.24 |
Ağu.24 |
Eyl.24 |
||||||||||||||||||
2.915,02 |
3.035,59 |
3.149,03 |
3.252,79 |
3.369,98 |
3.435,96 |
3.483,25 |
3.550,88 |
3.610,51 |
3.659,84 |
|||||||||||||||||||
* DÜZELTME KATSAYISI: Mali Tabloların Ait Olduğu Aya İlişkin Y.İ. ÜFE / Düzeltmeye Esas Alınan Tarihi İçeren Aya İlişkin Y.İ. ÜFE (01.07.2024 Tarihinden Sonra Bilançoya Dâhil Olan İktisadi Kıymetler İçin) * TAŞIMA KATSAYISI: Mali Tabloların Ait Olduğu Aya İlişkin Y.İ. ÜFE / Bir Önceki Döneme İlişkin Y.İ. ÜFE = (01.07.2024 Tarihinden Önce Bilançoya Dâhil Olan İktisadi Kıymetler İçin) |
||||||||||||||||||||||||||||
Aralık 2023 |
Oca.24 |
Şub.24 |
Mar.24 |
Nis.24 |
May.24 |
Haz.24 |
Tem.24 |
Ağu.24 |
Eyl.24 |
|||||||||||||||||||
2024 / 3. Dönem |
2024/3. Dönem Taşıma Katsayısı: 1,05070 |
1,03069 |
1,01366 |
1,00000 |
||||||||||||||||||||||||
2024 / 2. Dönem |
2024/2. Dönem Taşıma Katsayısı: 1,19493 |
1,14747 |
1,10613 |
1,07085 |
1,03361 |
1,01376 |
1,00000 |
|||||||||||||||||||||
ORTALAMA DÜZELTME KATSAYISI: Mali Tabloların Ait Olduğu Aya İlişkin Y.İ. ÜFE / (Mali Tabloların Ait Olduğu Aya İlişkin Y.İ. ÜFE + Bir Önceki Döneme İlişkin Y.İ. ÜFE / 2) = 2024/2. Dönem: 1,03421 - 2024/3. Dönem: 1,02472 |
||||||||||||||||||||||||||||
REEL OLMAYAN FİNANSMAN MALİYETİ: A) Borç Tutarı Esasına Göre: Borç Tutarı X ((Borcun Kapatıldığı Aya Ait Y.İ. ÜFE) - (Borcun Alındığı Aya Ait Y.İ. ÜFE)) / Borcun Alındığı Aya Ait Y.İ. ÜFE |
||||||||||||||||||||||||||||
B)Finansman Maliyeti Esasına Göre: Toplam Finansman Maliyeti X (İlgili Hesap Dönemine Y.İ. ÜFE / İlgili Hesap Dönemine Ait Ortalama Ticari Kredi Faiz Oranı) |
||||||||||||||||||||||||||||
Oca.24 |
Şub.24 |
Mar.24 |
Nis.24 |
May.24 |
Haz.24 |
Tem.24 |
Ağu.24 |
Eyl.24 |
||||||||||||||||||||
Ortalama Ticari Kredi Faiz Oranı |
% 54,82 |
%55,24 |
%60,97 |
%68,46 |
%66,68 |
%64,27 |
%64,06 |
%62,67 |
%62,02 |
|||||||||||||||||||
STOK TOPLULAŞTIRILMIŞ YÖNTEM 1)Basit Ortalama Yöntemi: Mali Tabloların Ait Olduğu Aya İlişkin Y.İ. ÜFE / (Mali Tabloların Ait Olduğu Aya İlişkin Y.İ. ÜFE + Bir Önceki Döneme İlişkin Y.İ. ÜFE / 2) 2024/2. Dönem: 1,03421 - 2024/3. Dönem: 1,02472 |
||||||||||||||||||||||||||||
2) Hareketli Ağırlıklı Ortalama Yöntemi: (2024 Enflasyon Düzeltmesine Tabi Tutulmuş Dönem Başı Stoğunun İlgili Dönem Sonuna Taşınmış Değeri + 2024 Dönem İçi Alış ve Giderlerin Enflasyon Düzeltmesine Tabi Tutulmuş Değeri) / (2024 Dönem Başı Stok + 2024 Dönem İçi Alış ve Giderleri) |
||||||||||||||||||||||||||||
alınır.
Ç) Düzeltmeye esas tutarlar düzeltme/taşıma katsayılarıyla çarpılarak, düzeltilmiş tutarlar hesaplanır ve enflasyon farkları kayıtlara
D) Yapılan Hesaplamalar sonucunda düzeltilmiş BİLANÇO tanzim edilir.
Makaleyi PDF olarak indirmek için Tıklayınız
Ersan KARACA
Yeminli Mali Müşavir
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.
Danıştay: Ödenmeyen SGK Primi Gider Yazılamaz!
Vergi mevzuatında çok açık ve net düzenleme olmasına rağmen bazı konular uzun yıllardan bu yana hala tartışılmaya devam ediyor. Bunlardan birisi de, ödenmeyen SGK primlerinin gider yazılıp yazılamayacağı ile ilgili.
İlgili düzenlemelere ve Maliye’ye göre, ödenmeyen SGK primleri gider yazılamaz! Buna rağmen, işletmeler ödemedikleri SGK primlerini gider yazıyorlar ancak KKEG olarak dikkate almıyorlar, herhangi bir vergi incelemesinde bu giderlerin reddedilmesi üzerine de dava açıyorlar. Burada vergi yargısının kararları son derece önemli. Ancak, bu konuda açılan dava sayısı oldukça az, bu nedenle de, literatürde bu kararlara pek rastlanmıyor. Ancak, yaptığımız araştırmada Danıştay’ın bu konuda verdiği birkaç kararının olduğunu tespit ettik!
Peki, bu konuyu neden gündeme getirdik?
Son dönemlerde ekonomik sıkıntı yaşayan birçok işletme, vergi ve SGK primlerini ödeyememe durumu ile karşılaştı ve karşılaşıyor. İşletmeler, ilgili düzenlemeler son derece açık olmasına rağmen, SGK primlerini ödemeseler bile, bu primlerin ticari kazançlar için geçerli olan tahakkuk ilkesinden hareketle gelir ve kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde indirilecek gider olarak dikkate alınmasını istiyorlar. Bu konuda herhangi bir olumsuz durumla karşılaşmaları halinde de, dava yoluna gitmeyi düşünüyorlar.
Biz de, Danıştay tarafından verilen emsal kararlara yer vererek, dava açmak isteyen işletmeleri bilgilendirmek istedik.
5510 sayılı Kanunda yer alan düzenleme nasıl?
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 88. Maddesinin onbirinci fıkrasında, Kuruma fiilen ödenmeyen prim tutarlarının Gelir ve Kurumlar Vergisi uygulamasında gider yazılamayacağı özel olarak hükme bağlanmış bulunuyor.
Bu yeni bir düzenleme değil, uzun yıllardan bu yana var!
Maliye bu konuda ne diyor?
Gelir Vergisi Kanunu’nun 40/2. Maddesinde göre, işverenlerce hizmet erbabı için ödenen sigorta primleri safi kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabiliyor. Dolayısıyla, ödenmeyen sigorta primlerinin safi kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınması kanunen mümkün bulunmuyor. Aynı husus, kurumlar vergisi için de geçerli bulunuyor.
Nitekim, konu ile ilgili olarak yayınlanan 174 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin "SSK Primlerinin Gelir ve Kurumlar Vergisi Yönünden Gider Yazılması" başlıklı (C) bölümünde; "… SSK priminin gider olarak dikkate alınabilmesi için, bu primlerin Sosyal Sigortalar Kurumuna fiilen ödenmiş olması gerekmektedir. Bu nedenle, sigorta primleri, dönemine ve ait olduğu yıla bakılmaksızın fiilen ödendiği tarihte gider yazılacaktır. Ancak, 506 sayılı Kanunun 80. maddesi gereğince bir aya ait sigorta primleri ertesi ayın sonuna kadar ödenebileceğinden, Aralık ayına ait olan sigorta primlerinin ertesi yılın Ocak ayı içinde ödenmesi durumunda bu primler Aralık ayının gideri olarak dikkate alınabilecektir." şeklinde açıklama yapılmış bulunuyor. Ayrıca, Maliye’nin aynı doğrultuda verdiği çok sayıda özelgesi de bulunuyor.
İlgili düzenlemeler net: Ödenmeyen SGK primi gider yazılamaz!
Yukarıda yer alan düzenlemelere göre, sosyal güvenlik primlerinin GVK ve KVK matrahlarının tespitinde indirilecek gider olarak dikkate alınabilmesi için, bu primlerin mutlak suretle Sosyal Güvenlik Kurumuna fiilen ödenmiş olması gerekiyor. Bu bir yorum değil, kanuni düzenlemede yer alan bir zorunluluk. Dolayısıyla, ödenmeyen SGK primlerinin gelir ve kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde indirilecek gider olarak dikkate alınması kanunen mümkün bulunmuyor. Sosyal güvenlik priminden kasıt, işçi ve işveren payları olup, bu hususa özellikle dikkat edilmesinde fayda var. Yani, ödenmeyen işçi ve işveren payları gider olarak dikkate alınamıyor.
Öte yandan, sadece fiilen ödenen sigorta primleri gider yazılabildiğinden, sigorta primleri, dönemine ve ait olduğu yıla bakılmaksızın fiilen ödendiği tarihte gider yazılabiliyor.
Ayrıca, ödenmeyen sigorta primlerinin gider olarak dikkate alınması halinde, aynı tutarın gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde KKEG olarak dikkate alınması gerekiyor. KKEG olarak dikkate alınan prim tutarının ödendiği yılın gelir ve kurumlar vergisi beyannamesinde “Zarar Olsa Dahi İndirilecek İstisna ve İndirimler” satırında beyan edilmek suretiyle vergi matrahından düşülmesi gerekiyor.
Bu kuralın tek istisnası Ocak ayında ödenen Aralık ayı SGK primleri!
Ödenmeyen sigorta priminin gider yazılamayacağına ilişkin bu kuralın tek istisnası, Aralık ayı SGK primlerinin izleyen yıl Ocak ayında ödenmesine rağmen Aralık döneminde gider yazılabilmesidir. 174 No.lu Tebliğde de açıklandığı üzere, Aralık ayına ait olan sigorta primlerinin izleyen yılın Ocak ayı içinde ödenmesi durumunda, bu primler Aralık ayının gideri olarak dikkate alınabilecek. Aralık ayına ait olan sigorta primlerinin izleyen yılın Ocak ayı içerisinde ödenmemesi halinde ise, söz konusu primlerin Aralık ayında gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmuyor.
Ödenmeyen sigorta primine ilişkin ceza, gecikme zammı ve faizleri de gider yazılamıyor!
Süresinde ödenmeyen sigorta primleri için ödenen ceza, gecikme zammı ve faizleri gelir ve kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider olarak dikkate alınamıyor (GVK. Mad. 90, KVK. Mad. 11/d).
Peki, Danıştay’ın bu konudaki görüşü ne?
Hemen belirtelim, Danıştay’da SGK primlerinin gider yazılabilmesi için Sosyal Güvenlik Kurumuna bilfiil ödenmesi gerektiği görüşünde.
Konu ile ilgili olarak verilen bazı kararların özeti ise;
“Sosyal güvenlik primlerinin indirime konu edilebilmesi için bu primlerin Sosyal Güvenlik Kurumuna bilfiil ödenmiş olması gerekir. Ödenmemiş olan sigorta primlerinin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün değildir.”
şeklinde (Danıştay 3. Dairesi’nin 13.12.2021 tarihli ve E.2018/1081, K.2021/6042; aynı tarihli ve E.2018/5789, K.2021/6041 sayılı Kararları).
Sonuç olarak;
Sosyal güvenlik primlerinin GVK ve KVK matrahlarının tespitinde indirilecek gider olarak dikkate alınabilmesi için, bu primlerin mutlak suretle Sosyal Güvenlik Kurumuna fiilen ödenmiş olması gerekiyor. Dolayısıyla, ödenmeyen SGK primlerinin gelir ve kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde indirilecek gider olarak dikkate alınması kanunen mümkün bulunmuyor. Bu konuda Danıştay ve Maliye aynı görüşte!
https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/danistay-odenmeyen-sgk-primi-gider-yazilamaz/774884
Analık İzni Bitiminden Sonra Kısmi Çalışma İsteğinde Bulunan İşçinin Talebi Karşılanmak Zorundadır. Ancak Bazı Durumlarda İşveren Onayı Aranır
Analık izni bitiminden itibaren kadın işçinin önünde 3 izin hakkı bulunur.
✅ Doğum sonrası ücretsiz izin
✅ Doğum sonrası yarım çalışma
✅ Kısmi çalışma hakkı
Kadın işçiye yasa ile verilmiş bu hakları işveren vermek zorundadır. Doğum sonrası kısmi çalışmada işveren talebi karşılamak zorunda olmakla birlikte;
Özel sağlık kuruluşlarında ilgili mevzuat uyarınca mesul müdür, sorumlu hekim, laboratuvar sorumlusu ve sağlık hizmetinden sayılan işlerde tam zamanlı çalışması öngörülenler tarafından yerine getirilen işlerde,
Nitelikleri dolayısıyla sürekli çalıştıkları için durmaksızın birbiri ardına postalar hâlinde işçi çalıştırılarak yürütülen sanayiden sayılan işlerde
Nitelikleri dolayısıyla bir yıldan az süren mevsimlik, kampanya veya taahhüt işlerinde,
İş süresinin haftanın çalışma günlerine bölünmesi suretiyle yürütülmesine nitelikleri bakımından uygun olmayan işlerde işverenin uygun bulması hâlinde yapılabilir.
bu durumlarda işverenin uygun bulması aranır. Bunun dışında işveren işçinin talebini dikkate almak zorundadır.
Süreç Nasıl İşler;
➡ İşçi kısmi çalışma talebini en az 30 gün öncesinden yazılı olarak işverene sunar.
➡Çalışma talebinde (kısmi süreli çalışmaya başlayacağı tarih, tüm iş günlerinde çalışmak istiyorsa başlama ve bitiş saatleri, haftanın belirli günlerinde çalışacak ise çalışmak istediği günleri belirtir)
➡İşveren talebi bir ay içinde cevaplar ve yazılı olarak işçiye bildirir.
➡Yukarıda belirtilen durumlarda işveren uygun bulması gerekir. Bunun dışında işveren cevap vermez ise; İşçi dilekçede belirttiği tarihte veya bu tarihi takip eden ilk iş gününde işçinin talebi geçerlilik kazanır. İşveren bu durumda geçerli nedenle fesih yoluna gidemez.
37. HAFTAYA KADAR ÇALIŞABİLİR RAPORU OLAN KADIN İŞÇİ ÇALIŞMAKTAN VAZGEÇİP DOĞUM ÖNCESİ İZNE AYRILABİLİR Mİ?
Kadın işçinin hamilelik sürecince birtakım hakları bulunur bu haklardan biri de doğum öncesi ve sonrası toplamda 16 haftalık, çoğul gebelikte 18 haftalık iznidir.
Hamilelik süreci 40 haftalık bir periyotta tamamlanır (normal şartlarda) bu sürede işçinin çalışıp çalışmayacağı kanunla düzenlenmiş ve işverenin bu kurallara uyması zorunlu tutulmuştur.
37 . HAFTAYA KADAR ÇALIŞABİLİR RAPORU ALAN KADIN İÇİN BU SÜRE İÇİNDE VAZGEÇEBİLİR Mİ?
Kadın işçi doktor raporu ile 37. haftaya kadar çalışabilir. Çalışılan bu süreler daha sonra doğum sonrası iznine eklenir. Ancak kadın işçi hayatın olağan akışı içerisinde 37. haftaya kadar çalışamayabilir veya çalışmak istemeyebilir.
Böyle bir durumda;
✅Kadın işçi çalışabilir raporu olan süre içinde çalışmadığı süreler doğum sonrasına aktarılır.
✅Çalışamaz raporu (doğum öncesi istirahat raporunu) başlattığı tarihten itibaren doğum öncesi izni başlar.
✅Bu süreden sonra işveren işçiyi artık çalıştıramaz.
Sonuç olarak kadın işçi çalışabilir raporunu alması demek 37. haftaya kadar çalışması zorunlu olacağı anlamına gelmez. İşçi isterse doğum öncesi istirahat raporunu başlatabilir.
Maliye Enflasyon Düzeltmesine Yönelik Geniş Kapsamlı Denetim Başlattı
Bakan Şimşek, enflasyon düzeltmesi yapan mükelleflerin, bilançoları üzerinde yapılan analizlerde riskli olduğu değerlendirilenlerin izaha davet edileceğini bildirdi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, AA muhabirine, enflasyon düzeltmesi uygulamasına yönelik çalışmaya ilişkin değerlendirmede bulundu.
Vergide adalet ve etkinlik ilkesi kapsamında yeni adımlar atmaya devam ettiklerini belirten Şimşek, Bakanlık birimlerinin bu yöndeki çalışmalarını aralıksız sürdürdüğünü, bu kapsamda ülke genelinde enflasyon düzeltmesine yönelik denetim çalışmalarına başlandığını söyledi.
Mehmet Şimşek, enflasyon düzeltmesi yapan mükelleflere yönelik tarama gerçekleştirdikleri bilgisini vererek, "Enflasyon düzeltmesi yapan mükelleflerin bilançoları üzerinde yapılan analizlerde riskli olduğu değerlendirilenler izaha davet edilecek, izah vermeyenler ile verdikleri izahları yeterli görülmeyenler ise vergi incelemesine sevk edilecek." dedi.
"Mükelleflerimiz vergi ödemeden 31,5 trilyon lira aktif artışı sağladı"
Genel olarak enflasyon düzeltmesinin, "mali tabloların gerçek durumu ifade eder hale gelmelerini sağlamak üzere düzeltme işlemine tabi tutulması" olduğunu anlatan Şimşek, şöyle devam etti:
"Yaklaşık 1,7 milyon gelir ve kurumlar vergisi mükellefi, 2023 yılı sonunda bilançolarını vergisiz şekilde düzeltme imkanı buldu. Bu sayede, 2023 yılı itibarıyla düzeltme öncesi tüm mükelleflerin bilançolarında yer alan aktiflerinin toplamı 17,4 trilyon lira iken düzeltme sonrası 48,9 trilyon liraya çıktı. Böylece, mükelleflerimiz herhangi bir vergi ödemeden 31,5 trilyon lira aktif artışı sağladı. Aktif varlıkların değerlerinde meydana gelen artış, bu yılın başından itibaren maliyet ve amortisman yönünden mükelleflerimize önemli avantajlar sağladı, sağlamaya da devam ediyor."
Şimşek, bu yıl ise geçici vergi dönemleri dahil vergi etkisi olacak şekilde yapılması gereken enflasyon düzeltmesi uygulamasını, birinci geçici vergi döneminde tüm mükellefler için, ikinci ve üçüncü geçici vergi dönemlerinde ise yıllık cirosu 50 milyon liranın altında olanlar için ertelediklerini anımsatarak, yıllık cirosu 50 milyon lira üzeri olan büyük mükelleflerin ikinci geçici vergi döneminden itibaren enflasyon düzeltmesi yapmalarını uygun bulduklarını dile getirdi.
"Hatalı uygulayan mükellefler var"
Uygulama sonuçlarına ilişki analiz çalışmalarında, çok sayıda hatalı uygulamaya ve risk olarak değerlendirilen bulguya rastlandığına dikkati çeken Şimşek, "Enflasyon düzeltmesiyle dönem sonunda öz kaynakları güçlü olan mükellefler uygulama nedeniyle vergisel yönden avantaj elde ederken, varlıklarını sermayeden ziyade yabancı kaynakla yani borçla elde eden mükelleflerde düzeltme sonrası ilave vergi çıkabiliyor. Bu da esas itibarıyla uygulamanın temel felsefesini yansıtıyor. Bu kapsamda bilançolarını enflasyon düzeltmesi uygulayarak veren mükelleflerimizin gerek 2023 gerekse 2024 yılının ikinci geçici vergi dönemi beyannameleri analize tabi tutuluyor." ifadesini kullandı.
Şimşek, enflasyon düzeltmesini hatalı uygulayan mükellefler bulunduğuna işaret ederek, bunlara ilişkin şu örnekleri verdi:
"Bazı mükelleflerin sermaye artışını ticaret siciline tescil etmedikleri halde bilançolarında sermayelerini artırdıklarını görüyoruz. Mükelleflerin bir kısmı da gerçekte bir satış olmamasına rağmen aktiflerinde yer alan taşıt, arsa, bina gibi kıymetleri aktiflerinden çıkarmışlar. Bazı mükellefler enflasyon düzeltmesinin vergisel etkisinden kaçınabilmek adına bilançolarında gerçeği yansıtmayan işlemler yapmışlar ancak bu işlemler bizim risk parametrelerimize takılıyor."
"İzahı yeterli görülene işlem yapılmayacak"
İzaha davet sonucu, bu mükelleflerin bilançolarının gerçek duruma getirilmesinin sağlanacağını vurgulayan Şimşek, izahları yeterli görülen mükellefler hakkında herhangi bir işlem yapılmayacağını aktardı.
Bakan Şimşek, izah vermeyenler ile verdikleri izahları yeterli görülmeyenlerin vergi incelemesine sevk edileceğini belirterek, şunları kaydetti:
"Bu mükellefler bizim davetimizi beklemeden hatalarını düzeltebilirler, böylece herhangi bir ceza ödemezler. Enflasyon düzeltmesinin hatalı uygulanması, Bakanlığımız açısından ciddi bir vergi kaybına neden oluyor. Vergide adalet ve etkinlik ilkemiz çerçevesinde, enflasyon düzeltmesini hatalı uygulayarak vergi kaybına sebebiyet verenleri de takibe aldık. Tüm sektörlerde, tüm vergisel uygulamalarda denetimlerimiz artarak devam edecek. Vergide adalet ve etkinlik ilkemiz çerçevesinde sahada çalışmalarımızı kesintisiz sürdüreceğiz."