Vergi sistemimize yönelik eleştiriler ve direnç son yıllarda ciddi bir şekilde art­mış durumda. Sistemin bir tarafında devlet diğer tarafında ise gerçek ve tüzel kişiler bu­lunuyor. Devlet memnun değil ki vergi üstüne vergi getiriyor. Vergi verenler memnun değil ki vergi üstüne vergi ödüyor.

Vergi sistemimiz adil değil

Devletlerin en önemli gelir kaynağı ver­gidir. Vergi sistemi, tüm devletler tarafın­dan günümüze kadar çeşitli ad ve sistemler­le uygulanarak bugüne gelmiş. Günümüzde, kimi ülkelerde en önemli vatandaşlık görevi iken, kimi ülkelerde ise son vatandaşlık gö­revi olarak direnç gösterilmekte. Ülkemizde ise vergi, hep son vatandaşlık görevi olarak görüldü ve direnç gösterildi, kaçınıldı, kaçı­rıldı. Bunun bir nedeni ise uygulamanın çok adil olmadığıdır.

Bırakınız vergi verenlerin tepkisini, dev­let ya da iktidara gelen hükümetler tarafın­dan yıllardır söylenen; “vergide reform ya­pılacak, az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınacak, kayıt dışılıkla mücade­le edilecek, adil bir vergi sistemi hayata ge­çirilecek” söylemleri bile verginin adil uy­gulanmadığını ortaya koymaktadır. Ancak, günümüzde gelinen noktada bu söylemle­rin çözümsüz kaldığı ve sorunun devam et­tiği bir gerçek.

Dolaylı vergi-dolaysız vergi dengesizliği

Devlet tarafı soruna kalıcı ve sürdürüle­bilir bir çözüm bulamayınca, dolaylı vergi dediğimiz harcama (tüketim) üzerinden alı­nan vergilere ağırlık vermiş, gelir (kazanç) üzerinden alınan dolaysız vergiler ise çok geride bırakılmış. Hazine ve Maliye Bakan­lığı’nın verilerine bakıldığında vergi gelirle­rinin; yüzde 67’si harcama üzerinden alınan (KDV, ÖTV), yüzde 33’ünün ise gelir üzerin­den alınan (GV, KV) vergilerden oluştuğu görülüyor.

Bu dengesizliğin en önemli nedeni; kayıt dışılıkla yeterince mücadele edilemediğin­den, birçok gerçek ve tüzel kişinin gelirleri vergilendirilemediğinden, kolay vergi siste­mi olan harcama üzerinden alınan vergilere ağırlık verilmiş. Bu durumda, geliri olan ol­mayan herkes yaptığı her harcamada vergi ödemektedir. Buradaki, önemli çelişki veya eleştiri, hiç vergi vermiyor diye eleştirilen tüketici de (dolaylı da) olsa vergi veriyor. Bu­rada en çok mağdur olan ise, acil (yeme-iç­me-giyinme) ihtiyaçlarını karşılayan hiç ge­liri olmayan (çocuklar-öğrenciler) veya dar gelirli vatandaşlardır.

Verginin vergisi tartışması devam ediyor

Yıllardır tüm tarafların eleştirdiği, dolay­lı vergilerin dolaysız vergilere göre yüksek oranda uygulandığı ve sistemin adil olma­dığı yanı sıra, son yıllarda “verginin vergi­si” olur-mu? tartışması ise gündemdeki ye­rini koruyor. Burada yine, harcama üzerin­den alınan vergilerin muhatabı tüketicilerin haklı tepkisi söz konusu. Özellikle, KDV ve ÖTV sisteminin uygulanmaya başlandığı günden günümüze kadar birçok ürünün sa­tın alınmasında, verginin vergisi ödenmek­tedir. Durumu, aşağıdaki örneklerle çoğalt­mak mümkün.

Örnek-1. Bedeli 1 milyon lira olan bir araç satın alındığında, önce ÖTV sonra bunun üzerinden KDV hesaplandığında ilgili ara­cın satış bedeli 2 milyon liranın üzerine çı­kabiliyor. ÖTV oranının yüzde 100 olduğu varsayılan bir otomobilin KDV matrahı 2 milyon lira olup, buna yüzde 20 KDV ilave edildiğinden otomobilin satış fiyatı 2.4 mil­yon liraya çıkabiliyor.

Örnek-2. Bedeli 50 bin lira olan bir cep te­lefonu satın alındığında, önce TRT bandrolü ve ÖTV, sonra bunun üzerinden KDV hesap­landığında ilgili telefonun satış bedeli 100 bin liranın üzerine çıkabiliyor. TRT band­rol payının 12, ÖTV oranının yüzde 50 oldu­ğu varsayılan bir cep telefonun KDV matrahı yaklaşık 80 bin lirayı geçtiği, buna yüzde 20 KDV ilave edildiğinden telefonun satış fiyatı 100 bin liraya çıkabiliyor.

Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Burada­ki eleştiri veya sorun ise, ÖTV sonrası çıkan rakama KDV eklenmesiyle verginin de vergi­si ödenmiş oluyor.

Sonuç olarak; Devlet, ihtiyaç duyduğunda çeşitli vergiler koyabilir. Ancak, verginin ver­gisini koyması adil olmadığı gibi tartışma­lıdır. Verginin vergisi dediğimiz ve harcama üzerinden alınan dolaylı vergilerin olumlu yanı zengin de ödüyor fakir de ödüyor. Olum­suz yanı ise, zengin de aynı oranda ödüyor fa­kir de aynı oranda ödüyor. Talha APAK

https://www.dunya.com/kose-yazisi/verginin-vergisi-olur-mu/750714

Leave a comment

Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • GİB, e-Fatura ve e-İrsaliye Yeni Merkez Uygulama Geçişi Hakkında Duyuru Yayımladı Başkanlığımız https://ebelge.gib.gov.tr/anasayfa.html internet adresinde 29.5.2024 tarihinde yapılan duyuruda, e-Fatura ve e-İrsaliye belgelerinde…
  • Sermaye Taahhüdünün Süresinde Ödenmemesi Halinde Payın Başkasına Satışı Yapılabilir Türk Ticaret Kanununun 332. Maddesi Uyarınca Anonim Şirketler Asgari 250.000,00…
  • ÖZ SERMAYE UNSURLARININ ENFLASYON DÜZELTME FARKLARI A) SERMAYEYE İLAVESİ / B) DÜZELTME SONRASI GEÇMİŞ YIL ZARARINA…
Top