Mehmet Özdoğru

Mehmet Özdoğru

Email: This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.
Salı, 26 Eylül 2017 14:58

Nasıl Emekli Olurum?

Emeklilik; çalışanların statülerine göre, yani SSK’lı (4-a), Bağ  Kur’lu (4-b) veya devlet memuru (4-c) olmalarına göre farklılık gösterir.

Her bir statü içerisinde bulunanların belirli koşulları yerine getirmesi beklenir. Ayrıca, kadın çalışanla erkek çalışan arasında da emeklilik koşullarının tamamlanması bakımından farklılıklar vardır.

Bugünkü yazımızda sigortalı, yani 4-a’lı çalışanlar bakımından emeklilik koşullarını inceleyeceğiz.

3 şart yerine gelmeli

Genel olarak bir veya birden fazla işverene bağlı olarak hizmet sözleşmesiyle çalışanlar için 4-a, yani eski adıyla SSK koşulları geçerlidir.

Bu sigortalılar için emeklilikte 3 koşulun bir arada yerine getirilmesi şarttır. Hem emeklilik için gerekli yaşı tamamlayacaksınız, hem prim ödemeniz dolmuş olacak, hem de başlangıçta erkek ve kadın için farklı olan sigortalılık süreniz tamamlanacak. İşte bu 3 koşul tamamlanınca emekli aylığına hak kazanırsınız.

SSK’lılar için emekli olma şartlarını sigorta başlangıç tarihi belirliyor. Sigortaya giriş tarihinize göre emeklilik yaşınız ve ne kadar prim ödeyeceğiniz ortaya çıkıyor. Sigortalıların emeklilik koşullarında zaman içerisinde yapılan yasal değişiklikler ise farklı emeklilik tarihlerinin ortaya çıkmasına neden oluyor.

Kritik tarihler çok etkiliyor

1999 yılında emeklilik şartları yeniden düzenlendi ve ilk kez 8 Eylül 1999’dan sonra sigortalı olanlar için emeklilik yaşı kadınlarda 58, erkeklerde 60 olarak belirlendi.

Daha sonra sosyal güvenlik reformu kapsamında yeniden bir düzenleme yapıldı ve bu sefer 30 Nisan 2008’den sonra ilk kez sigortalı olanlar için, kademeli bir geçiş ile emeklilik yaşı 2036 yılından sonra her yıl bir yaş artırılarak erkeklerde 2044 ve sonrasında kadınlarda ise 2048 ve sonrasında 65’e çıkarıldı.

Bunun yanında, emeklilik için gerekli prim ödeme gün sayısı da artırıldı. Yani, emekli olabilmek için yaş ve prim ödeme gün sayısı şartı zaman içerisinde yükselmiş oldu. Bu tarihlerden önce ve sonra sigortalılık girişi olanlar için emeklilik koşulları ciddi bir şekilde değiştiriyor. Örneğin 9 Eylül 1999’da ilk kez sigortalı olan bir kişi emekli olabilmek için kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmak ve 7000 gün prim ödemek zorunda. Buna karşılık, 7 Eylül 1999’da ilk kez sigortalı olan kişi, kadın ise 56, erkek ise 58 yaşını doldurduğunda ve 5975 gün prim ödediğinde emekli olabiliyor. Bu nedenle de sosyal güvenlikte 1 günün bile çok önemi var. Bazı durumlarda 1 gün erken sigortalılık 2 yıl erken emeklilik anlamına gelebilir.

18 yaş öncesi sigorta önemli mi?

Sigortaya başlangıç yaşı tüm sigortalılar bakımından önemlidir. 18 yaş öncesi çalışmaların emekliliği nasıl etkilediği hep tartışılmıştır. Konu çalışanlar bakımından iyi bilinmediği için emeklilik tarihi hesaplamalarında yanlışlıklar yapılmaktadır. Bu bakımdan, 1 Nisan 1981 tarihi önemlidir.

Bu tarihten itibaren, 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul ediliyor. Ancak bu tarihten önceki süreler için malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dâhil ediliyor.

Daha açık bir anlatımla, sadece 18 yaşından önce ödenen primler işinize yarıyor ve bunlar toplam prim gününüze ekleniyor. Sigortalılık süreniz ise her halükarda 18 yaşında başlıyor. Ancak emeklilikte kademeli geçiş sonrası yaş şartı yükseldiği için sigortalılık süresinin 18 yaşından sonra başlaması problem olmaktan çıktı. Yalnızca malullük ve ölüm aylığında bu sorun yaşanabiliyor.

Emeklilikte son 7 yıla dikkat!

Emeklilikte, aylığı bağlayıp ödeyecek kurumun belirlenmesinde, sigortalıların emeklilik tarihinden geriye doğru prim veya kesenek ödenerek geçen son 7 yıllık fiili hizmet (360 x 7 = 2520 gün) süresi esas alınıyor. Bu kural sadece SSK’lı çalışanları değil, tüm çalışanları ilgilendiriyor.

Sigortalının son 7 yıllık fiili hizmet süresi içerisinde en fazla hangi statüde hizmeti varsa, yani sigortalının son 7 yıllık fiili hizmet süresinin yarısından bir gün fazlası olan 1261 prim ödeme günü hangi statüde geçmişse, o statü şartlarıyla emekli olunuyor. Son 7 yıl hizmet süresi eşitse en son tabi olunan statüye göre emeklilik aylığı bağlanıyor. Örneğin, sigortalının hem SSK, hem Bağ-Kur prim ödemesi varsa, son 7 yıllık fiili prim ödeme süresi içinde en fazla SSK statüsünden prim ödemişse SSK’dan, en fazla Bağ-Kur statüsünden prim ödemesi varsa Bağ-Kur’dan emekli aylığı bağlanıyor. Primler eşitse son sigortalılığı hangi statüde ise o statüden emekli aylığı bağlanıyor. Son 7 yıl, sigortalılık süresi veya yaş şartının yerine getirildiği tarihten geriye doğru 7 yıl değil, son prim ödeme tarihinden geriye doğru prim ödenen 7 yıllık süreyi ifade ediyor. Diğer deyişle, toplam prim gün sayısının son 2520 günü. Bu konu çalışanlarca bilinmediği için, emeklilik döneminde kötü sürprizlerle karşılaşanlar olabiliyor.

1 Ekim 2008 sonrası

Hemen ifade etmekte fayda var, 1 Ekim 2008 tarihinden sonra, yani yeni sosyal güvenlik uygulamalarının başladığı tarihten sonra bu kuralda değişiklik oldu. Buna göre, 1 Ekim 2008 sonrasında ilk kez sigortalı olanlar için son yedi yıl sigorta primleri değil, çalışma hayatının tümünde ödenen sigorta primlerine bakılarak en fazla hangi statüye göre prim ödenmiş ise o statüye göre emeklilik şartları belirleniyor. Cem Kılıç

http://www.milliyet.com.tr/yazarlar/cem-kilic/nasil-emekli-olurum--2470758/

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.

Özet:

Ticari Defterlerde yapılan değişiklikleri ile ilgili olarak Gümrük ve Ticaret bakanlığı ile Maliye Bakanlığı tarafından ortaklaşa hazırlanıp, yayımlanan Ticari Defterlere İlişkin Tebliğ19.12.2012 tarihli ve 28502 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yine; Gümrük ve Ticaret bakanlığı ile Maliye Bakanlığı tarafından ortaklaşa hazırlanıp, yayımlanan 1 Sıra No’ lu Elektronik Defter Genel Tebliği 13.12.2011 tarih ve 28141 sayılı Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu Genel Tebliğde ticari defterlerin elektronik ortamda oluşturulması ve tutulması ile ilgili usul ve esaslar belirlenmiştir.

İçerik:

Ticari Defterlerde yapılan değişiklikleri ile ilgili olarak Gümrük ve Ticaret bakanlığı ile Maliye Bakanlığı tarafından ortaklaşa hazırlanıp, yayımlanan Ticari Defterlere İlişkin Tebliğ 19.12.2012 tarihli ve 28502 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yine; Gümrük ve Ticaret bakanlığı ile Maliye Bakanlığı tarafından ortaklaşa hazırlanıp, yayımlanan 1 Sıra Nolu Elektronik Defter Genel Tebliği 13.12.2011 tarih ve 28141 sayılı Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu Genel Tebliğde ticari defterlerin elektronik ortamda oluşturulması ve tutulması ile ilgili usul ve esaslar belirlenmiştir.

Ticari defter tasdikleri ile ilgili detay bilgilere değinmeden önce defter tasdiklerine ilişkin özet tablonun aşağıdaki gibi olduğunu hatırlatmak isteriz:

(E-defter kapsamında tutulan yevmiye ve kebir defterleri için 2017/Ocak ayına ilişkin 2017/Nisan ayında alınacak elektronik defter beratları Açılış Onayı, 2017/Aralık ayına ilişkin 2018/Nisan ayında alınacak elektronik defter beratı ise Kapanış Onayı olacak olup bunlar için başkaca onay yapılmayacaktır.)

Muhasebeyle İlgili Olan Defterler

Açılış Onay Zamanı

Gelecek Yıllar Açılış Onayı

Kapanış Onay Zamanı

Yevmiye Defteri

Kuruluş sırasında ve kullanılmaya başlamadan önce noter tasdiki

Defterlerin kullanılacağı faaliyet döneminden önceki ay sonuna kadar noter tasdiki

İzleyen faaliyet döneminin altıncı ayının sonuna kadar

Defter-i Kebir

Kuruluş sırasında ve kullanılmaya başlamadan önce noter tasdiki

Defterlerin kullanılacağı faaliyet döneminden önceki ay sonuna kadar noter tasdiki

Yok

Envanter Defteri

Kuruluş sırasında ve kullanılmaya başlamadan önce noter tasdiki

Defterlerin kullanılacağı faaliyet döneminden önceki ay sonuna kadar noter tasdiki

Yok

Diğer Ticari Defterler

Açılış Onay Zamanı

Gelecek Yıllar Açılış Onayı

Kapanış Onay Zamanı

Yönetim Kurulu Karar Defteri

Veya

Müdürler Kurulu Karar Defteri

Kuruluş sırasında ve kullanılmaya başlamadan önce noter tasdiki

Defterlerin kullanılacağı faaliyet döneminden önceki ay sonuna kadar noter tasdiki

İzleyen faaliyet döneminin birinci ayının sonuna kadar

Pay Defteri

Kuruluş sırasında ve kullanılmaya başlamadan önce noter tasdiki

Yeterli yaprakları bulunmak kaydıyla izleyen faaliyet dönemlerinde açılış onayları yaptırılmaksızın kullanılabilecektir

Yok

Genel Kurul Top. ve Müzakere Defteri

Kuruluş sırasında ve kullanılmaya başlamadan önce noter tasdiki

Yok


I-TİCARİ DEFTERLER İLE İLGİLİ GENEL BİLGİ

Türk Ticaret Kanunun 64’üncü maddesine göre her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.

TTK’da yer alan defterlerin bazıları tasdik ettirilerek kullanılması zorunluluğu bulunmaktadır. Bu kapsamda TTK’nın 64’üncü maddesinde defterlerin tasdikiyle ilgili aşağıdaki kurallar yer almaktadır.

  • Pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ve genel kurul toplantı ve müzakere defteri gibi işletmenin muhasebesiyle ilgili olmayan defterler de ticari defterlerdir.
  • Fiziki ortamda tutulan yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defteri ile diğer ticari defterlerin açılış onayları, kuruluş sırasında ve kullanılmaya başlanmadan önce noter tarafından yapılır. Kuruluş sırasında ticaret sicil müdürlüğü tarafından da onay yapılabilmektedir.
  • Bu defterlerin izleyen faaliyet dönemlerindeki açılış onayları, defterlerin kullanılacağı faaliyet döneminin ilk ayından önceki ayın sonuna kadar notere yaptırılır.
  • Pay defteri ile genel kurul toplantı ve müzakere defteri yeterli yaprakları bulunmak kaydıyla izleyen faaliyet dönemlerinde de açılış onayı yaptırılmaksızın kullanılmaya devam edilebilir.
  • Yevmiye defterinin kapanış onayı izleyen faaliyet döneminin altıncı ayının sonuna kadar, yönetim kurulu karar defterinin kapanış onayı ise, izleyen faaliyet döneminin birinci ayının sonuna kadar notere yaptırılır. Ticaret şirketlerinin ticaret siciline tescili sırasında defterlerin açılışı ticaret sicili müdürlükleri tarafından da onaylanabilir.
  • Açılış onayının noter tarafından yapıldığı hâllerde noter, ticaret sicili tasdiknamesini aramak zorundadır. (Ticaret sicil tasdiknamesindeki bilgilerde değişiklik yoksa eski tasdikname kullanılabilir. (Ticaret Sicil Yönetmeliği 16/6 bendi)
  • Ticari defterlerin elektronik ortamda tutulması hâlinde bu defterlerin açılışlarında ve yevmiye defteri ile yönetim kurulu karar defterinin kapanışında noter onayı aranmaz.
  • 19 Aralık 2012 tarihli ve 28502 sayılı Resmi Gazetede Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı tarafından ortaklaşa çıkartılan Ticari Defterlere İlişkin Tebliğ yayımlanmıştır. Tebliğde gerçek ve tüzel kişi tacirler tarafından fiziki veya elektronik ortamda tutulacak ticari defterlerin nasıl tutulacağı, defterlerin kayıt zamanı, onay yenileme ile açılış ve kapanış onaylarının şekli ve esasları belirlenmiştir.

II–TÜCCARLARIN UNVANI VE HUKUKİ DURUMLARINA GÖRE TUTMALARI GEREKEN DEFTERLER.

II.a. GELİR VERGİSİ MÜKELLEFLERİ

1) Bilanço Esasına Göre Tutulacak Defterler;

(Gerçek Kişiler)

a)-Yevmiye Defteri

b)-Defteri Kebir

c)-Envanter Defteri

2) Kollektif ve Komandit Şirketler

a)-Yevmiye Defteri

b)-Defteri Kebir

c)-Envanter Defteri

d)-Genel Kurul Toplantı ve Müzakere Defteri (Ticari Defter Tebliği Madde -5/2)

3) İşletme Esasına Göre Tutulacak Defter;

  1. a) İşletme Defteri

Mükellefler ister Ticaret Odasına ister Esnaf Odasına Kayıtlı Olsun işletme defteri tutmaya devam edeceklerdir. (Ticari Defter Tebliği Geçici madde -1)

4) Serbest Meslek Erbabının Tutacağı Defter;

  1. a) Serbest Meslek Kazanç Defteri

5) Yukarıda sayılanlar dışında 213 sayılı Vergi Usul Kanununu hükümlerine göre ihtiyaç halinde tutulması gereken diğer defterler ise şunlardır:

  • İmalat Defteri,
  • Kombine İmalatta İmalat Defteri,
  • Bitim İşleri Defteri,
  • Yabancı Nakliyat Kurumlarının Hâsılat Defteri,
  • Ambar Defteri,
  • Çiftçi İşletme Defteri.

II.B. KURUMLAR VERGİSİ MÜKELLEFLERİ

1) Anonim şirketler ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler

  1. a) Yevmiye Defteri
  2. b) Defteri Kebir
  3. c) Envanter Defteri
  4. d) Pay Defteri
  5. e) Yönetim Kurulu Karar Defteri
  6. f) Genel Kurul Toplantı ve Müzakere Defteri,
  7. g) Anonim şirketlerde damga vergisi defteri.
[Damga Vergisi Defteri ile ilgili açıklamalar. Anonim Şirketler gibi zorunlu olarak sürekli damga vergisi mükellefi olanlar ile kendi istekleri ile sürekli damga vergisi mükellefi olanlar yukarıda belirtilen defterlere ilave olarak damga vergisi defteri de tasdik ettirip, tutmaları gerekmektedir. (20 Seri Nolu Damga Vergisi Kanunu G.T.)]

2) Limited şirketler

  1. a) Yevmiye Defteri
  2. b) Defteri Kebir
  3. c) Envanter Defteri
  4. d) Pay Defteri
  5. e) Genel Kurul Toplantı ve Müzakere Defteri
  6. f) Müdürler Kurulu Defteri.

LİMİTED ŞİRKET “MÜDÜRLER KURULU DEFTERİ” HAKKINDA AÇIKLAMA

Bu defterin tutulması zorunlu değildir. Bu defteri tutmak istemeyenler; Limited şirkette aldıkları kararları genel kurul toplantı ve müzakere defterine kaydetmek zorundadırlar.

Limited şirketlerde müdür veya müdürler kurulunun şirket yönetimi ile ilgili olarak aldığı kararlar genel kurul toplantı ve müzakere defterine kaydedilebileceği gibi ayrı bir müdürler kurulu karar defteri de tutulabilir. Müdürler kurulu karar defterinin tutulması halinde açılış ve kapanış onayları dâhil olmak üzere yönetim kurulu karar defterine ilişkin hükümler uygulanır. Kararların genel kurul toplantı ve müzakere defterine kaydedilmesi halinde Ticari Defterler Tebliğinin 10. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen hususların yazılması zorunludur. Ayrı bir müdürler kurulu karar defteri tutulması halinde müdür veya müdürler kurulu kararları genel kurul toplantı ve müzakere defterine kaydedilemez.

3) Dernek ve Vakıflar ile Vakıfların İktisadi İşletmelerinin Tutacağı Defterler (Ticari Defter Tebliği Md.5/4)

  1. a) Yevmiye Defteri
  2. b) Defteri Kebir
  3. c) Envanter Defteri

III – DEFTERLERİN TASDİKİNE DAİR BİLGİLER

III.a. DEFTERLERİN TASDİK ZAMANI:

Gerek VUK Md.221 gerekse TTK’nu MD.64 hükümlerine göre:

  1. Öteden beri işe devam etmekte olanlar defterin kullanılacağı yıldan önce gelen son ayda (ARALIK);
  2. Hesap dönemleri Maliye Bakanlığı tarafından tespit edilenler, defterin kullanılacağı hesap döneminden önce gelen son ayda;
  3. Yeniden işe başlayanlar, sınıf değiştirenler ve yeni bir mükellefiyete girenler işe başlama, sınıf değiştirme ve yeni mükellefiyete girme tarihinden önce; vergi muafiyeti kalkanlar, muaflıktan çıkma tarihinden başlayarak on gün içinde;
  4. Tasdike tabi defterlerin dolması dolayısıyla veya sair sebeplerle yıl içinde yeni defter kullanmaya mecbur olanlar bunları kullanmaya başlamadan önce.

Önemli Not: TTK 64/3. Maddesine göre; Pay Defteri ile Genel Kurul Toplantı ve Müzakere defteri yeterli yaprakları bulunmak kaydıyla izleyen faaliyet dönemlerinde de açılış onayı yaptırılmaksızın kullanılmaya devam edilebilir.

III.b. TASDİK YENİLEME (ARA TASDİK) (VUK MD. 222 ve TİCARİ DEFTER TEBLİĞİ MADDE 17-18)

Defterlerini ertesi yılda da kullanmak isteyenler Ocak ayı, hesap dönemleri Maliye Bakanlığınca tespit edilenler bu dönemin ilk ayı içinde tasdiki yeniletmeye mecburdurlar.

Ara Tasdik Yapılabilecek Defterler:

1-İşletme defteri,

2-Serbest meslek kazanç defteri,

3-Yevmiye defteri,

4-Defteri kebir,

5-Envanter defteri

6-Yönetim Kurulu Karar Defteri,

III.c. KAPANIŞ TASDİKİ (TTK MD 64/5 VE TİCARİ DEFTER TEBLİĞİ MADDE -15)

6455 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda yapılan değişiklikle,

  • Yevmiye defterinin kapanış onayının yapılma süresi izleyen faaliyet döneminin altıncı ayının sonuna kadar uzatılmış,
  • Yönetim kurulu kararı defterinin kapanış onayı süresi de izleyen faaliyet döneminin birinci ayının sonuna çekilmiştir.

Yani hesap dönemi takvim yılı olanlar,

  • yevmiye defterinin kapanış onayını Haziran ayı sonuna kadar,
  • yönetim kurulu kararı defterinin kapanış onayını da Ocak ayı sonuna kadar,

yaptırmaları gerekmektedir.

Ayrıca,2 sıra nolu Elektronik Defter Genel Tebliği (Sıra No: 1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Tebliğ’in 4. Maddesine göre “Aylık dönem, sadece onaya sunulan ayın defter kayıtlarını ifade etmekte olup, önceki aylara ait kayıtları içermez. Hesap dönemi veya takvim yılı içerisinde de elektronik defter tutmaya başlanabilir. Ancak hesap dönemi veya takvim yılı içerisinde elektronik defter tutmaya başlayanlar, başladıkları tarihi izleyen bir aylık süre içerisinde eski defterlerine kapanış tasdiki yaptıracaklardır.” Buna göre, sene içinde e-defter uygulamasına geçen mükellefler bir ay içinde eski defterlere kapanış tasdiki yapacaklardır.

III.d)- Pay defteri ve yönetim kurulu karar defterinin yenilenmesinin gerektiği durumlarda açılış onayı ve mücbir sebep halinde ticari defterlerde kapanış onayı tarihi.

01.12.2013 tarih ve 28838 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Ticari Defterlere İlişkin Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile Ticari Defterlere İlişkin Tebliğ de yapılan değişikliğe göre;

  • “Pay defteri ve yönetim kurulu karar defterinin yenilenmesinin gerektiği durumlarda açılış onayı yapılacak yeni defter, kullanımına son verilecek defterle veya zayi edilmişse zayi belgesi ile birlikte notere ibraz edilecek, yeni defterin açılış onayının yapıldığı sırada noter, eski deftere veya zayi belgesine, yeni defterin açılış onayının yapıldığını tarih ve sayıyı belirterek şerh düşecek, eski defterde veya zayi belgesinde söz konusu şerhi gören noter ise tekrar bir açılış onayı yapamayacaktır.”
  • “Vergi Usul Kanununun 13. ve 15. maddesi uyarınca Maliye Bakanlığı tarafından mücbir sebep halinin ilan edildiği yerlerde, defterlerin kapanış onayları, mücbir sebebin sona erdiği tarihi takip eden ayın sonuna kadar yapılabilecektir.”

IV – TEBLİĞ HÜKÜMLERİNE GÖRE DEFTERLERDE BULUNMASI GEREKEN BİLGİLER

Defterlerde Olması Gereken Bilgiler

YEVMIYE DEFTERI

  1. a) Madde sıra numarası,
  2. b) Tarih,
  3. c) Borçlu hesap,

ç) Alacaklı hesap,

  1. d) Tutar,
  2. e) Her kaydın dayandığı belgelerin türü ile varsa tarihleri ve sayıları.

DEFTERI KEBIR

  1. a) Tarih,
  2. b) Yevmiye defteri madde sıra numarası,
  3. c) Tutar,

ç) Toplu hesaplarda yardımcı nihai hesapların isimleri.

ENVANTER DEFTERI

Taşınmazların, alacakların, borçların, nakit para tutarının ve varlıklar ile borçların değerleri.

PAY DEFTERI

  1. a) Pay sahibinin adı soyadı veya unvanı,
  2. b) Pay sahibinin iletişim bilgileri,
  3. c) Varsa pay üzerindeki intifa hakkı sahiplerinin adı soyadı veya unvanı ve intifa hakkı sahibi oldukları paylar,

ç) Varsa intifa hakkı sahiplerinin iletişim bilgileri,

  1. d) Payın nominal değeri,
  2. e) Sahip olunan pay sayısı ve toplam tutar,
  3. f) Payın tertibi,
  4. g) Payın edinme tarihi,

ğ) Deftere kayıt tarihi,

  1. h) Payın senede bağlanıp bağlanmadığı ve türü,

ı) Payın edinimi ve devrine ilişkin gerekli açıklamalar.

GENEL KURUL TOPLANTI VE MÜZAKERE DEFTERİ

Tüzel kişi tacirlerin genel kurul toplantılarında görüşülen hususların ve alınan kararlar (Genel kurul toplantı ve müzakere defteri, şirket genel kurul toplantısı yapılırken genel kurulda sorulan sorular, verilen cevaplar, sunulan önergeler, alınan kararlar işlenerek düzenlenebileceği gibi hazırlanan toplantı tutanağının deftere yapıştırılması şeklinde de tutulabilir.) Kollektif ve komandit şirketlerde yönetimle görevlendirilen ortağın veya ortakların yahut bütün ortakların şirket yönetimi ile ilgili olarak aldığı kararlar da genel kurul toplantı ve müzakere defterine kaydedilir.

MÜDÜRLER KURULU KARAR DEFTERI

Limited şirketlerde müdür veya müdürler kurulunun şirket yönetimi ile ilgili olarak aldığı kararlar genel kurul toplantı ve müzakere defterine kaydedilebileceği gibi ayrı bir müdürler kurulu karar defteri de tutulabilir. Müdürler kurulu karar defterinin tutulması halinde açılış ve kapanış onayları dahil olmak üzere yönetim kurulu karar defterine ilişkin hükümler uygulanır. Kararların genel kurul toplantı ve müzakere defterine kaydedilmesi halinde 10 uncu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen hususların yazılması zorunludur. Ayrı bir müdürler kurulu karar defteri tutulması halinde müdür veya müdürler kurulu kararları genel kurul toplantı ve müzakere defterine kaydedilemez.

V – TEBLİĞE GÖRE DİKKATE ALINMASI DİKKATE GEREKEN DİĞER HUSUSLAR

  1. i) TTK açısından:
  • Her tacir; tutmakla yükümlü olduğu ticari defterleri ve bu defterlere yapılan kayıtların dayandığı belgeleri sınıflandırılmış bir şekilde on yıl saklamakla yükümlüdür. Saklama süresi, ticari defterlere son kaydın yapıldığı veya muhasebe belgelerinin oluştuğu takvim yılının bitişiyle başlar. (kullanıldığı yılı takip eden yıldan itibaren 10 yıl süre)
  • Gerçek kişi tacirlerden Vergi Usul Kanununa göre ikinci sınıf tüccar sayılanlar, yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar bu Tebliğde sayılan defterler yerine mezkûr Kanun hükümlerine uygun olarak işletme hesabı esasına göre defter tutabileceklerdir.
  • Elektronik ortamda tutulacak defterler ile ilgili 13.12.2011 tarihli ve 28141 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 1 Sıra Numaralı Elektronik Defter Genel Tebliği hükümleri uygulanacaktır.
  • Mevcut durumda kullanılmakta olan, pay defteri ile genel kurul toplantı ve müzakere defteri yeterli yaprakları bulunmak kaydıyla ve bu Tebliğde belirtilen bilgilerden eksik olanların yazılması suretiyle açılış onayı yapılmaksızın kullanılmaya devam edilebilir.
  • Limited şirketlerde halen kullanılmakta olan ortaklar kurulu karar defterleri de yeterli yaprakları bulunmak kaydıyla, genel kurul toplantı ve müzakere defteri olarak kullanılmaya devam olunabilir.
  • TTK’nun 562/1-1. bendi düzenlemesine göre defterleri, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutmayanlar ile işletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenemeyenler ve yerine getirmeyenler ve gerekli tasdikleri yaptırmayanlar hakkında idari para cezası uygulanır.
  • Ayrıca TTK hükümlerine göre tutulmakla veya muhafaza edilmekle yükümlü olunan defter, kayıt ve belgeler ile bunlara ilişkin bilgileri, denetime tabi tutulan gerçek veya tüzel kişiye ait olup olmadığına bakılmaksızın, denetime yetkili olanlarca istenmesine rağmen vermeyenler veya eksik verenler ya da bu denetim elemanlarının görevlerini yapmalarını engelleyenler, fiilleri daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde üçyüz günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılır.
  1. II) VERGI HUKUKU AÇISINDAN

VUK’na göre onayı zorunlu defterlerin hiç veya zamanında onaylatılmamanın müeyyidesi ise şöyledir :

  1. a) Açılış veya ara onayının süresi geçtikten sonra izleyen ay içinde yaptırılması, ikinci derece usulsüzlük cezasını gerektirir.
  2. b) Söz konusu onayların süresi içinde yaptırılmadığı gibi, izleyen ay içinde de yaptırılmaması (veya bu süreler geçtikten sonra yaptırılması), onayın hiç yaptırılmadığı anlamına gelir ve kazancın re’sen takdiri ile iki kat birinci derece usulsüzlük cezasını gerektirir.
  3. c) Onay zorunluluğu VUK’ndan değil TTK’ndan kaynaklanan defter-i kebir için VUK’nda yer alan bu cezaların uygulanamayacağı tabiîdir.

Keza, TTK’dan kaynaklanan kapanış onayının yaptırılmamış olmasının da vergisel açıdan bir müeyyidesi bulunmamaktadır.

  1. d) Türkiye Noterler Birliği’nin 27.10.2014 tarih ve 105 numaralı genel yazısında, yapılan işlemin müeyyidesine etkisi ile ilgili bir açıklama yapılmamakla beraber kanuni süreler içinde yaptırılamayan kapanış, yenileme, açılış ve ek defter onaylarının yine aynı yılın sonuna kadar da yaptırılabileceği belirtilmiştir.
  2. e) TTK’nın 64/5 inci maddesinde ticari defterlerin tutulması ve kayıt prensipleri yönünden VUK hükümlerine uyulacağının belirtilmiş olması nedeniyle kapanış onaylarının şirketlerin kanuni iş merkezlerinin bulunduğu yer noterliklerince yapılması gerekmektedir.

III) İCRA İFLAS KANUNU AÇISINDAN

İcra ve İflas Yasası’nın 310. maddesinin 5. fıkrası “Ticaret Kanununun 66’ncı maddesinin birinci fıkrasının 1 ilâ 3’üncü bendlerinde sayılan defterleri hiç veya Kanunun emrettiği şekilde tutmamış ise” hükmü kendisinde bulunan kimsenin iflas etmesi halinde taksirli sayılacağını açıklanmakta ve bunların Türk Ceza Yasası’nın göre cezalandırılacağını bildirmektedir. Bu durumda kapanış tasdiki yaptırmamış bir tacirin iflas etmesi halinde “taksirli müflis” sayılacak ve Türk Ceza Yasası hükümlerine göre cezalandırılacaktır.

İcra ve İflas Yasası’nın 285. maddesi konkordato talebinde bulunan bir tacirin, tetkik merciine defterlerinin vaziyetini bildiren bir cetvel vermesi mecburiyetini getirmiştir. Bu maddede “Bu cetvelde, bilhassa Ticaret Kanununun 66’ncı maddesi hükmünce tutulması mecburi defterlerin hepsinin tutulmuş olup olmadıkları gösterilir” hükmü yer almaktadır. Defterlerin tutulmuş olup olmamasına yukarıdaki maddelerde de açıklandığı üzere defterlerin açılış tasdiklerinin yapılmış olması gereğinin yanında kapanış tasdikinin de yapılmış olması gereği bulunmaktadır. Defterlerin kapanış tasdiki yapılmamışsa tetkik mercii tacirin konkordato talebini reddedebilmektedir.

VI – E-DEFTER UYGULAMASI

e-Defter, Türk Ticaret Kanunu ve Vergi Usul Kanununda yapılan düzenlemeler ve verilen yetkiler sonucu Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığının ortak çalışmaları sonucu uygulamaya girmiştir.

e-Defter uygulamasına yönelik düzenlemeler;

  • Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığının ortak çalışmaları sonucu hazırlanan, 13.12.2011 tarih ve 28141 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Sıra Nolu Elektronik Defter Genel Tebliği’nde,
  • Maliye Bakanlığı, tarafından 14.12.2012 tarih ve 28497 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 421 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde,
  • Yine, Maliye Bakanlığı tarafından gib.gov.tr adresindeki internet sayfasında yayımlanan 67 Sayılı Vergi Usul Kanunu Sirküleri’nde,
  • Son olarak ise 454 Seri Nolu VUK Genel Tebliğindee-defter ve e-fatura kullanıcılarına ilişkin çeşitli düzenlemeler,

yapılmıştır.

 VI.1. E-DEFTER NEDIR?

Elektronik Defter; şekil hükümlerinden bağımsız olarak Vergi Usul Kanununa ve/veya Türk Ticaret Kanununa göre tutulması zorunlu olan defterlerde yer alması gereken bilgileri kapsayan elektronik kayıtlar bütününü,

Elektronik Kayıt ise; Elektronik ortamda tutulan ve elektronik defter ve belgeleri oluşturan, elektronik yöntemlerle erişimi ve işlenmesi mümkün olan en küçük bilgi ögesini,

ifade etmektedir.

VI.2. KİMLER E-DEFTER UYGULAMASINA TABİ OLACAK VE NE ZAMAN E-DEFTER UYGULAMASINA GEÇECEKLERDİR?

VI.2.a)-454 VUK Genel Tebliği:

421 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile zorunluluk getirilen mükelleflere ilave olarak aşağıda sayılan mükelleflere elektronik defter tutma ve e-fatura uygulamasına geçme zorunluluğu getirilmiştir.

  1. a) 2014 veya müteakip hesap dönemleribrüt satış hasılatı 10 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler.
  2. b) 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli I sayılı listedeki malların imali, ithali, teslimi vb. faaliyetleri nedeniyle Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)’ndan lisans alan mükellefler. Bayilik lisansı olanlar, münhasıran bu lisansa sahip olmaları nedeniyle bu bent kapsamında değerlendirilmeyecektir.
  3. c) Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli III sayılı listedeki malları imal, inşa ve ithal eden mükellefler.
  • a bendindeki şartı, 2014 hesap döneminde sağlayan mükellefler 1/1/2016 tarihinden itibaren, 2015 veya müteakip hesap dönemlerinde sağlayan mükellefler ise ilgili hesap dönemine ilişkin gelir/kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği tarihi takip eden hesap döneminin başından itibaren,

(Bir diğer ifadeyle, 2015 yılında 10 milyon ve üzeri ciro yapan tüm mükellefler 01.01.2017 tarihinden itibaren e-defter/e-fatura uygulamasına geçmek zorundadır)

  • *(b) ve (c) bentlerinde sayılanlardan bu Tebliğin yayım tarihinden önce (20 Haziran 2015 CUMARTESİ) lisans alan veya mükellefiyet tesis ettirenler 1/1/2016 tarihinden itibaren,
  • *bu Tebliğin yayım tarihinden sonra lisans alan veya mükellefiyet tesis ettirenler ise, lisans aldıkları ya da mükellefiyet tesis ettirdikleri tarihi izleyen hesap döneminin başından itibaren elektronik fatura ve elektronik defter uygulamasına geçmek zorundadır. Bununla birlikte, lisans ya da mükellefiyet tesis tarihi ile izleyen hesap dönemi arasındaki sürenin üç aydan kısa olması halinde isteyen mükellefler bir sonraki hesap döneminin başından itibaren elektronik defter tutabilecekler ve e-Fatura uygulamasına geçebileceklerdir (1)

(Bu durumda, b ve c bendine giren mükellefler 2016 hesap döneminde yeni mükellefiyet açtırmış veya lisans almış iseler ciroları ne olursa olsun kapsamda olacakları gibi, 2015 hesap döneminde Ekim ayından sonra lisans almış veya mükellefiyet tesis ettirmiş iseler isteyenler 2017 hesap döneminden itibaren kapsama gireceklerdir)

Bu Tebliğ kapsamında elektronik fatura ve elektronik defter uygulamasına geçme zorunluluğu getirilen mükellefler; tam bölünme, birleşme (devralma şeklinde birleşme ve yeni kuruluş şeklinde birleşme) veya tür (nev’i) değişikliğine gitmeleri halinde devrolunan veya birleşilen tüzel kişi mükellefler ile tam bölünme veya tür (nev’i) değişikliği sonucunda ortaya çıkan yeni tüzel kişi mükellefler de e-Fatura uygulamasına geçmek ve elektronik defter tutmak zorundadır. Bu durumda uygulamalara geçme süresi hiçbir koşulda işlemin ticaret siciline tescil tarihini izleyen ayın başından itibaren 3 ayı geçemez.

VI.3. E-DEFTER UYGULAMASINA GEÇMEK IÇIN ŞARTLAR VE YAPILMASI GEREKENLER?

Bu konuda 421 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde yapılan düzenlemelere göre; defterlerini elektronik ortamda oluşturmak, kaydetmek, muhafaza ve ibraz etmek isteyen gerçek ve tüzel kişi mükelleflerin,

  • Gerçek kişi mükelleflerin 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri çerçevesinde üretilen nitelikli elektronik sertifikaya sahip olmaları,
  • Tüzel kişi mükelleflerin elektronik fatura uygulamasından yararlanma iznine sahip olması ve bu çerçevede Mali Mühür temin etmiş olması,
  • Elektronik defter tutulması, kaydedilmesi, onaylanması, saklanması ve ibrazında kullanılacak yazılımın uyumluluk onayı almış bir yazılım olması.

şartlarını taşımaları gerekmektedir.

Bu şartları taşıyan mükelleflerden, elektronik defter oluşturmak, kaydetmek, muhafaza ve ibraz etmek isteyenler ise;

  • gov.tr internet adresinde yer alan “Elektronik Defter Uygulaması Başvuru Formu ve Taahhütnamesi”nin imzalı aslı,
  • Tüzel kişiler için başvuru formunu imzalayan kişi veya kişilerin yetkili olduğunu gösteren şirket imza sirkülerinin noter tasdikli örneği
  • Elektronik defterlerin oluşturulması sırasında, bu konuda uyumluluk onayı alınmış bir yazılımın kullanılması durumunda söz konusu yazılım hakkında yazılımın adı, sürüm numarası gibi mükellef kullanımına özgü bilgiler,
  • Uyumluluk onayı almamış bir yazılım kullanılmak istenmesi durumunda, ilgili Tebliğin “3.2 Yazılımların Uyumluluk Onayı” başlıklı bölümünde belirtilen belge ve bilgiler.

ile www.edefter.gov.tr  internet sitesinde belirtilen Başkanlık veya Genel Müdürlük adresine yazılı olarak başvuruda bulunacaklardır.

VI.4. E-DEFTER UYGULAMASI ILE ILGILI DIĞER HUSUSLAR

  • Elektronik defter tutma zorunluluğu getirilen mükellefler kâğıt ortamında defter tutamayacakları gibi bu mükellefler kâğıt ortamında defter tutmaları halinde ise hiç defter tutmamış sayılacaklardır.
  • Elektronik defter oluşturulurken, tebliğlerde belirtilmeyen hususlarda süreler başta olmak üzere Vergi Usul Kanunu ve Türk Ticaret Kanununda yer alan hükümlere uyulması zorunludur.
  • 1 Sıra Nolu Elektronik Defter Genel Tebliğinde yer alan usul ve esaslara aykırı biçimde elektronik defter oluşturan veya oluşturdukları elektronik defterleri yetkili makamların isteği üzerine ibraz etmeyenler hakkında, işledikleri fiile göre Vergi Usul Kanununun ve Türk Ticaret Kanununun ilgili hükümleri uygulanacaktır.
  • Elektronik defter tutanlar oluşturdukları elektronik defterlerde yer verdikleri bilgilerin gerçek duruma uygunluğunu sağlamaktan sorumlu olup, bu kapsamda Gelir İdaresi Başkanlığının herhangi bir sorumluluğu bulunmayacaktır.
  • Elektronik defter beratı, elektronik defterlerin değişmezliğini ispat etmeye yönelik olup, elektronik defterlerin içeriğine yönelik bir onayı ifade etmeyecektir.
  • Maliye Bakanlığı ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı gerek görmesi halinde, Tebliğde belirlenen esaslar ile sınırlı olmak üzere, uygulamadan yararlananların bilgi işlem sistemlerini denetleme yetkisine sahiptirler.
  • Elektronik defter tutanlar bu denetimler sırasında, gerekli her türlü imkânı (uygun donanım ve yazılımlar, terminallere ulaşım izinleri ve uzman personel gibi) sağlamak zorunda olacaklardır. Bu kapsamdaki denetim yetkisi mahallinde kullanılabileceği gibi, bu süreçte uzaktan erişim yöntemlerinin kullanılması da istenilebilecektir.
  • Uyumluluk testini geçen yazılımların gerekli şartları sürekli olarak taşımaları için bu yazılımların üreticilerinin ve kullanıcılarının gerekli önlemleri almaları zorunludur.
  • Bu Tebliğ kapsamında elektronik defter oluşturanlar, bilgi işlem sistemini oluşturan yazılım, donanım, dosya, dokümantasyon ve benzeri unsurları, hiçbir şekilde kısmen veya tamamen denetim elemanlarının veya Maliye Bakanlığı ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca görevlendirilecek personelin erişimini ve denetlemesini engelleyecek bir sözleşme veya lisansa konu edemeyeceklerdir.
  • Elektronik defter tutanlar, elektronik defterlere ait kayıtların bozulması, silinmesi, zarar görmesi, işlem görememesi halleri ile olağanüstü durumların meydana gelmesi halinde, durumu on beş gün içinde Gelir İdaresi Başkanlığına bildirmek ve kayıtları nasıl tamamlayacağına ilişkin ayrıntılı bir plan sunmak zorundadırlar.
  • Elektronik defter tutanlar, elektronik defterlerin oluşturulması sırasında kullandıkları bilgi işlem sisteminin sağlıklı biçimde çalışabilmesi ile ilgili yeterli güvenlik önlemlerini almakla yükümlüdürler.
  • Elektronik defter tutanlar, elektronik defterlerini oluşturdukları ve muhafaza ettikleri bilgi işlem sistemlerinin haczedilmesi veya bu sistemlere yetkili mercilerce el konulması halinde, durumu en geç üç iş günü içerisinde Gelir İdaresi Başkanlığına bildirmek zorundadırlar
  • Elektronik defter tutanlar, kanunlarla yetkili kılınan kurum ve kişilerin talebi üzerine elektronik defterlere ait bilgilerin oluşturulması veya muhafazası sırasında kullanılan donanımların bulunduğu adres veya adreslerde inceleme ve tespit yapılabilmesi için gerekli olacak her türlü teknik ve fiziki imkânı (uygun donanım ve yazılımlar, terminallere ulaşım izinleri ve uzman personel gibi) sunmak zorundadırlar.
  • Önceden haber verilmek ve hazırlıklar için yeterli zaman tanınmak kaydıyla, elektronik defterlere ilişkin format ve standartlarda değişiklik yapılabileceği gibi elektronik defter oluşturma süreçleri ile veri güvenliğine ilişkin standartlara uyma zorunluluğu getirilebilir. Bu zorunluluk mükellef grupları itibarıyla farklılaştırılabilir.
  • Elektronik defter tutanların faaliyet hacmi, teknolojik kısıtlar ve benzeri nedenlerle, başta veri bütünlüğü, kaynağın ve içeriğin garanti altına alınması olmak üzere elektronik defter oluşturulması, kaydedilmesi, onaylanması, muhafazası ve ibrazı ile ilgili olarak mali mühür veya elektronik imza yerine başka yöntemlerin kullanılmasına karar verilebileceği gibi uygulamadan yararlanmaya ilişkin özel esaslar belirlenebilecektir.
  • gov.tr adresinde duyurulan defterler elektronik ortamda tutulabilecektir.
  • Elektronik ortamda oluşturulması, kaydedilmesi, muhafazası ve ibrazına izin verilen defterler ile bu defterlerin elektronik ortamda oluşturulmasına ilişkin standartlar, teknik kılavuzlar ve kurallar edefter.gov.tr adresinde duyurulacaktır.
  • İstenilmesi halinde, elektronik defter kayıtlarına kaynak teşkil eden kayıt ve verilerin de Vergi Usul Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu kapsamında ibraz edilmesi zorunludur.
  • Gerekli görülen durumlarda, elektronik defterler ile elektronik defterlerde yer alan bilgilere ilişkin olarak belirlenecek standartlara uygun üretilecek diğer raporların ibrazı, elektronik defter tutanlara ait bilgi işlem sistem veya sistemlerine sürekli erişimin sağlanması sureti ile istenebilir. Bu kapsamda, ifade edilen erişimin sağlanması için kullanılacak yöntem ve teknolojiler ile ibraz yükümlülüğünün yerine getirilmesi ile ilgili süreçler edefter.gov.tr adresinde açıklanacaktır. Elektronik defter tutanların bilgi işlem sistemine erişim ile ilgili yetki, sektörler, mükellef grupları veya faaliyet hacimleri itibarıyla kullanılabilir.
  • Elektronik defter uygulamasının altyapısı ve işleyişi göz önünde bulundurularak, ilgilisine bilgi verilmek suretiyle, uygulamadan yararlanmak isteyenlerin başvurularının cevaplanması belli bir süre ertelenebilir veya başvuruları sıraya konulabilir.
  • Önceden haber verilmek ve hazırlıklar için yeterli zaman tanınmak kaydıyla, uygulama ile ilgili her türlü standart ile diğer teknik konularda genel veya özel değişiklikler yapılabileceği gibi uluslararası standartlara uyma zorunluluğu getirilebilir.

(1) 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli cetvellerde yer alan idare, kurum ve kuruluşlar ile iktisadi kamu kuruluşlarının bu Tebliğ kapsamında elektronik fatura uygulamasına geçme ve elektronik defter tutma zorunluluğu bulunmamaktadır. Ali ÇAKMAKCI YMM / Bağımsız Denetçi / E. Hesap Uzmanı  Özgeçmiş İçin Tıklayınız taxauditingymm.com tarafından hazırlanmıştır.

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.

 

Mehmet TIRAŞ SMMM Adana

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.

20 Nisan 2017 tarihi itibarıyla TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'na 1/833 esas numaralı "Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun Tasarısı" sunuldu. Tasarı'da 3 Ağustos 2016 tarihli ve 6736 sayılı Kanun kapsamına giren alacak türlerinin ve alacaklı idareler esas alınarak bu idarelerin 31 Mart 2017 tarihine kadar olan kesinleşmiş alacaklarının 6736 sayılı Kanun'da düzenlenen şartlara uyumlu olarak yapılandırılması yer alıyor.

Tasarı ile ilgili Maliye Bakanı'nın 19 Nisan 2017 tarihli açıklamasına göre, "Kesinleşmiş bazı kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin Tasarı 2 Mayıs 2017 tarihinde Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülmeye başlanacak. Tasarı düzenlemeleri 8-9 milyon mükellefi ilgilendiriyor ve mükellefler yeni uygulamayla yaklaşık 73 milyar Türk Lirası tutarında borçlarını yapılandırma hakkına sahip olacak. Yeni düzenleme ile ilgili başvurular yasama süreci tamamlandığında başvurular Haziran ayında alınabilecek."

Bu yazımızda söz konusu Tasarı'nın detaylarını ve 6736 sayılı Kanun düzenlemelerinden farklarını ele alacağız.

Neden Yeniden Yapılandırma Gerekti?

6736 sayılı Kanun ile 15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe girişiminin neden olduğu soysal ve ekonomik hasarları gidermek, uzun süredir devam eden uyuşmazlıkların sulh yolu ile çözümü, özel sektörün kamuya olan borç yükünün azaltılması ve devam eden incelemelerin uyuşmazlık yaratmadan çözümü amaçlanmıştı. Ancak 6736 sayılı Kanun, 30 Haziran 2016 tarihini esas almıştı. Bu Tasarı'nın gerekçesi ise, "mükelleflerin 30 Haziran 2016 tarihinden sonraki dönemlerde kamuya olan yükümlülüklerinin yerine getirememeleri sonucunda oluşan vergi, sosyal güvenlik primi ve benzeri borçlarının da yapılandırılarak ödenmesine imkan sağlanması," olarak açıklanmıştır.

Dolayısıyla Tasarı ile hem 6736 sayılı Kanun kapsamında 31.3.2017 tarihine kadar kesinleşmiş kamu borçları söz konusu Kanun'da düzenlenen şartlara uyumlu olarak yapılandırılıyor hem de 1 Temmuz 2016 tarihinden sonraki dönemleri kapsıyor. Bununla beraber, 6736 sayılı Kanun kapsamında başvuru fırsatının kaçırmış mükelleflere yeniden yapılandırma fırsatı veriliyor. Ancak, 6736 sayılı Kanun'dan yararlanmış olan ve taksit ödemeleri devam eden borçluların yapılandırılan borçları kapsam dışında tutulmuştur.

Hangi Kamu Borçları Yapılandırma (Vergi Affı) Kapsamında?

Tasarı 6 maddeden oluşuyor.  Kanun ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu, İl Özel İdareleri, Belediyeler, Büyükşehir Belediyeleri Su ve Kanalizasyon İdarelerinin Kanun kapsamındaki kesinleşmiş alacakları yapılandırma konusu.

Yapılandırma kapsamındaki alacaklar; 31 Mart 2017 tarihi itibarıyla belirlenmiştir. Kapsama giren alacaklar; vergiler (213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na tabi vergiler), gümrük vergileri, vergi cezaları, bazı idari para cezaları, sigorta primleri, topluluk sigortası primleri, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi ile bu alacaklara ilişkin her türlü faiz, zam, gecikme zammı, gecikme faizi, cezai faiz, gecikme cezası, gibi asla bağlı (fer'i) alacaklar olarak tanımlanmıştır.

Gelir ve Kurumlar Vergisi'ne mahsuben 2017 yılında ödenecek geçici vergiler, 2017 yılında ödenecek gelir vergisi tutarları ile 2017 yılı için tahakkuk eden motorlu taştılar vergisi 2'nci taksitleri yapılandırma kapsamı dışındadır.

Kanun'un yayımı tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde ödenmemiş olan veya ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan; vergiler, vergi cezaları, bazı idari para cezaları, 6183 sayılı Kanun'a göre takip edilen bazı alacaklar, gümrük vergileri ve idari para cezaları ile bu alacaklara ilişkin her türlü faiz, zam, gecikme zammı, gecikme faizi gibi asla bağlı (fer'i) alacakların yeniden yapılandırılmasına ilişkin alacaklar 2'nci maddede yer almaktadır. Alacak asıllarının tamamı ile bu asıllara bağlı türlü faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi asla bağlı (fer'i) alacaklar yerine, Kanun'un yayımı tarihine kadar Yurtiçi – ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, ödenmemiş alacağın sadece fer'i alacaktan ibaret olması halinde bu alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın ödenmesi yeterli olacaktır. Bu durumda gecikme zammı, gecikme faizi, cezai faiz, gecikme cezası, gibi asla bağlı (fer'i) alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.

Vadesi geldiği halde ödenmemiş olan ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan ve vergi aslına bağlı olmaksızın kesilmiş olan vergi cezaları ile iştirak nedeniyle kesinleşmiş olan vergi cezalarının, 4458 sayılı Kanun ile ilgili diğer Kanunlar kapsamında gümrük yükümlülüğü nedeniyle gümrük vergisi asıllarına bağlı olmaksızın kesilmiş olan idari para cezalarının ise %50'sinin ve bunlara bağlı gecikme zammı yerine, Kanun'un yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın ödenmesi yeterli olacaktır. Bu durumda cezaların kalan %50'si ile bu cezaların tamamına daha önce uygulanmış olan gecikme zamlarının tahsilinden vazgeçilecektir.

Hangi Kamu Alacağı Tahsilinden Vazgeçiliyor?

Yeniden yapılandırma kapsamında bulunan alacaklar için uygulama aşağıdaki şekilde olacak:

Yapılandırılacak Kısım

Tahsilinden Vazgeçilen Kısım

Ceza Yerine Yapılacak Ödeme

31 Mart 2017 tarihi itibarıyla (bu tarih dahil) vadesi geldiği halde ödenmemiş veya ödeme süresi henüz geçmemiş "vergilerin" %100'ü (213 sayılı VUK kapsamındaki vergiler)

Alacak asıllarına bağlı gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer'i alacakların %100'ü

Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın %100'ü (Peşin ödemede bu kısım %50 indirime tabi)

Vadesi geldiği halde ödenmemiş olan veya ödeme süresi henüz geçmemiş olan, vergi aslına bağlı olmaksızın kesilen "cezalar ile iştirak cezaları", 4458 sayılı Gümrük Kanunu ile diğer kanunlara dayalı gümrük vergisi asıllarına bağlı olmaksızın kesilen "idari para cezaları" ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununun iştirak hükümlerine göre kesilen "idari para cezalarının" %50'si

Vergi aslına bağlı olmaksızın kesilen "cezalar ile iştirak cezaları" ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu ile diğer kanunlara dayalı gümrük vergisi asıllarına bağlı olmaksızın kesilen idari para cezalarının %50'si

Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın %100'ü (Peşin ödemede bu kısım %50 indirime tabi)

5736 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Uzlaşma Usulü ile Tahsili Hakkında Kanun'un 1 ve 2'nci maddelerine göre ödenmesi gerektiği halde bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş olan tutarların %100'ü (5736 sayılı Kanun'un 1 ve 2'nci maddeleri kapsamında ödenmesi halinde)

5736 sayılı Kanun'un gereğinde hesaplanan binde 2 oranındaki faiz alacaklarının %100'ü

-

Vadesi geldiği halde ödenmemiş olan veya ödeme süresi henüz geçmemiş gümrük vergilerinin %100'ü

Alacak asıllarına bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer'i alacakların %100'ü

Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın %100'ü (Peşin ödemede bu kısım %50 indirime tabi)

4458 sayılı Gümrük Kanunu'na göre eşyanın gümrüklenmiş değerine bağlı cezaların %30'u ile varsa gümrük vergilerinin aslının %100'ü,

4458 sayılı Gümrük Kanunu'na göre eşyanın gümrüklenmiş değerine bağlı cezaların %70'i ile varsa gümrük vergisi aslına bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer'i alacakların %100'ü

Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın %100'ü (Peşin ödemede bu kısım %50 indirime tabi)

İhtirazi kayıtla verilen beyan vergilerin %100'ü (213 sayılı VUK kapsamındaki vergiler)

Alacak asıllarına bağlı gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer'i alacakların %100'ü

Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın %100'ü (Peşin ödemede bu kısım %50 indirime tabi)

Kanun'un yayımı tarihinde kesinleştiği halde mükellefe ödeme emri tebliğ edilmeyen alacaklar için mükelleflerce süresinde uygun başvuru halinde ayrı bir tebligat yapılmayacak şekilde vergilerin %100'ü

Alacak asıllarına bağlı gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer'i alacakların %100'ü

Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın %100'ü (Peşin ödemede bu kısım %50 indirime tabi)

Belediye Gelirleri Kanunu'nun 97'nci maddesine göre tahsili gereken ücretler ile su, atık su ve katı atık ücreti alacaklarından vadesi 31 Mart 2017 tarihinden (bu tarih dahil) önce olduğu halde bu Kanun'un yayımı tarihinde ödenmemiş tutarların %100'ü

Bu alacaklara bağlı cezaların ve fer'ilerin  (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dahil) %100'ü

Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın %100'ü (Peşin ödemede bu kısım %50 indirime tabi)

Büyükşehir belediyelerinin Çevre Kanunu'nun 11'nci maddesine göre vadesi 31 Mart 2017 tarihinden (bu tarih dahil) önce olduğu halde bu Kanun'un yayımı tarihinde ödenmemiş katı atık ücreti alacaklarının  %100'ü

Bu alacaklara bağlı cezaların ve gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer'ilerin (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dahil)  %100'ü

Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın %100'ü (Peşin ödemede bu kısım %50 indirime tabi)

2560 sayılı Kanun'a dahil büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin, 31 Mart 2017 tarihinden (bu tarih dahil) önce olduğu halde bu Kanun'un yayımı tarihinde ödenmemiş bulunan; su, ve atık su bedeli asıllarının %100'ü

Bu alacaklara bağlı cezaların ve gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer'ilerin (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dahil)  %100'ü

Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın %100'ü (Peşin ödemede bu kısım %50 indirime tabi)

SGK'ya tabi tahsil dairelerinin takibinde olan alacaklardan 2017 yılı Mart ayı ve önceki aylara ilişkin olup 31 Ağustos 2017 tarihine kadar (bu tarih dahil) tahakkuk ettiği halde ödenmemiş olan;

- Sigorta primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primlerinin %100'ü

- Bu Kanun'a göre yapılan başvuru tarihi itibarıyla ilgili mevzuata göre ödenmesi imkanı ortadan kalkmamış isteğe bağlı sigorta primi ve topluluk sigortası primlerini %100'ü

- SGK tarafından ilgili Kanunları  gereğince takip edilen damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı paylarının %100'ü,

Bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer'i alacakların %100'ü

Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın %100'ü (Peşin ödemede bu kısım %50 indirime tabi)

Yaşlılık aylığı, emekli aylığı veya malullük aylığı alanların sigortalı olarak çalışması nedeniyle sosyal güvenlik destek primi ödemesi gerekenlerden 2016 yılı Şubat ayı ve önceki aylara ilişkin olarak ödenmemiş SGK destek primlerinin %100'ü

Bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer'i alacakların %100'ü

Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın %100'ü (Peşin ödemede bu kısım %50 indirime tabi)

2017 yılı Mart ayı ve önceki aylarda bitirilmiş özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin bu Kanunun yayımı tarihinden önce SGK tarafından re'sen tahakkuk ettirilerek işveren tebliğ edilen ve fakat bu Kanun'un yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş olan "eksik işçilik tutarı üzerinden hesaplanan sigorta primi asıllarının %100'ü

Bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer'i alacakların %100'ü

Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın %100'ü (Peşin ödemede bu kısım %50 indirime tabi)

SGK'ya tabi tahsil dairelerinin takibinde olan alacaklardan 2017 yılı Mart ayı ve önceki aylarda işlenen fiillere ilişkin idari para cezası asıllarının %50'si

Bu Kanun'da belirtilen süre ve şekilde ödenmesi halinde idari para cezası asıllarının kalan %50'si ile idari para cezasına uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer'i alacakların %100'ü

Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın %100'ü (Peşin ödemede bu kısım %50 indirime tabi)

SGK'ya tabi tahsil dairelerinin takibinde olan ve bu Kanun kapsamına giren alacakların; asıllarının bu Kanunun yayımı tarihinden önce ödenmiş olmasına rağmen, fer'ilerinin bu Kanun'un yayımı tarihi itibariyle ödenmediği durumlarda, aslı ödenmiş fer'i alacağın %40'ı

Aslı ödenmiş fer'i alacağın %60'ı

-

 
Konu başlıkları itibarıyla yukarıdaki tabloda belirtilen kapsama giren alacak ve cezalar dışında 6736 sayılı Kanun'da olup bu Tasarı' da yer almayan "kamu alacakları" ise şu şekildedir:

  • Devam eden incelemelere dayalı alacaklar,
  • Kesinleşmemiş veya dava sürecin devam eden uyuşmazlıklardaki alacaklar,
  • Temyiz aşamasındaki (vergi mahkemesinde karara bağlanmış) "kesinleşmemiş veya dava sürecin devam eden uyuşmazlıklardaki alacaklar,
  • Matrah ve vergi artırımı,
  • İşletme kayıtlarının düzeltilmesi,
  • Bazı varlıkların milli ekonomiye kazandırılması.

Yukarıda yer verilen kapsama dahil olmayan vergi ve cezalar da yeniden yapılandırma kapsamına alınabilir. Tasarı'daki kapsamın kesinleşmiş alacaklar ile sınırlandırılması bir yıl bile geçmeden "vergi affı" getiren bir düzenleme yapmaktan kaçınma nedeniyle olduğu kanaatindeyiz.

Başvuru, Ödeme ve Vade Uygulamaları Nasıl?

Tasarı bu haliyle yasalaşırsa Kanun hükümlerden yararlanmak isteyen borçlular 30 Haziran 2017 tarihi sonuna kadar ilgili idareye başvurması gerekmektedir.

Borçlular, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'na, Maliye Bakanlığı'na, il özel idarelerine ve belediyelere bağlı tahsil dairelerine ödenecek tutarların ilk taksitini 31 Temmuz 2017 tarihine kadar (bu tarih dahil), SGK'ya tabi tahsil dairelerine ödenecek tutarların ilk taksitini ise 31 Ağustos 2017 tarihine kadar (bu tarih dahil), ilk taksiti takip eden diğer taksitleri ise bu tarihleri takip eden ikişer aylık dönemler itibariyle azami 18 eşit taksitte ödemeleri şarttır.

Ödemeler peşin veya taksitle yapılabilir. Hesaplanan tutarların ilk taksit ödeme süresinde peşin olarak ödenmesi halinde, bu tutarlara bu Kanunun yayımı tarihinden ödeme tarihine kadar geçen süre için herhangi bir faiz uygulanmayacak ve fer'i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarlar üzerinden ayrıca %50 indirim yapılacaktır.

Sorumlu Vergicilik Bakışıyla…

Tasarı kesinleşmiş kamu alacakları ile sınırlı tutulmuştur. Bu durum vergisini zamanında ödeyen mükellefleri memnun etmektedir. Çünkü vergi afları dikkatli kullanılması gereken bir opsiyon olup, kullanılırken Anayasa'nın "adalet ve eşitlik" ilkeleri göz önünde bulundurulmalıdır. Tasarı'nın "vergi aslı affı içeren" bir Kanun olmaması sevindiricidirBu nedenle vergi afları "sürdürülebilir vergileme" için sık başvurulan bir yöntem olmamalıdır.

Tasarı ile vergi asıllarında bir indirim olmamasına rağmen kamu alacaklarına ödeme kolaylığı sağlanmaktadır. Bu önemli bir fırsattır. Zira yürürlükteki aylık %1,4 gecikme faizi veya gecikme zammı oranları nedeniyle ortaya çıkan gecikme faizi ve zam tutarları daha düşük Yİ-ÜFE oranları ile ödenebilecektir.

Daha bir yıl geçmeden bir başka Yapılandırma Kanunu yürürlüğe koymak yerine, önerimiz aylık "gecikme faizi veya gecikme zammı" oranı olan %1,4 yerine kalıcı bir düzenlemeyle "Yİ-ÜFE" oranının %50 artırılarak uygulanmasına geçilmesidir.  Böylece sıklıkla "vergi affı" veya "yeniden yapılanma düzenlemeleri" uygulamalarının önüne geçilebilir. Abdulkadir Kahraman/http://www.kpmgvergi.com

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.

Salı, 26 Eylül 2017 14:30

Kooperatif Sözleşme Örnekleri

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.

Yıllık Gelir Vergisi beyanname verme dönemi 1 Mart 2017 tarihinde başladı.

  • Ticari, zirai ve mesleki faaliyetinden dolayı gerçek usulde vergilendirilen gelir vergisi mükellefleri 2016 yılına ilişkin Yıllık Gelir Vergisi Beyannamelerini 27 Mart 2017 Pazartesiakşamına kadar elektronik ortamda göndereceklerdir.
  • Geliri sadece kira, ücret, menkul sermaye iradı veya diğer kazanç ve iratların biri veya birkaçından oluşan mükellefler yıllık gelir vergisi beyannamelerini Hazır Beyan Sistemi üzerinden kolayca gönderebilirler. Hazır Beyan Sistemine GİB internet sayfası (gib.gov.tr) üzerinden ulaşılabilir.

Hesaplanan Gelir Vergisinin 2017 yılının Mart ve Temmuz aylarında olmak üzere iki eşit taksitte ödenmesi gerekmektedir.

Mükellefler vergilerini,

  • Anlaşmalı bankaların internet bankacılığı ile,
  • Anlaşmalı bankalardan,
  • Tüm vergi dairelerinden

ödeyebileceklerdir.

Ayrıca, Hazır Beyan Sistemi ile beyan edilen kira, ücret, menkul sermaye iradı, diğer kazanç ve iratlardan kaynaklı gelir vergisinin Başkanlığımız internet sitesi üzerinden anlaşmalı bankaların banka/ kredi kartları ile ödenmesi mümkün bulunmaktadır.

İnternet üzerinden yapılacak ödemelerde herhangi bir mağduriyetin oluşmaması için, tarayıcınıza www.gib.gov.tr ya da bankaların resmi internet adresleri yazılarak giriş yapılmasına dikkat edilmesi gerekmektedir.

Gelir Vergisi Rehberlerine aşağıdaki linklere tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.

5510 sayılı SS ve GSS Kanunun Ek Madde 14’ünde belirlenmiştir.

  1. a) Mahkeme kararıyla,
  2. b) Yapılan kontrol ve denetimlerde çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirilen sigortalıyı fiilen çalıştırmadığı tespit edilen işyerleriilk tespitte bir ay süreyle, ilk tespit tarihinden itibaren üç yıl içinde tekrar eden her bir tespit için ise bir yıl süreyle,
  3. c) 5510 Sayılı  Kanun,

ç) 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu ,

  1. d) 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununda yer alan sigorta primi teşvik, destek ve indirimlerden yararlanamaz.
  2. e) 5510 sayılı  Kanun ve 3294 sayılı Kanun ile 4447 sayılı Kanunda bu maddeye aykırı olan hükümler uygulanmaz.

01/04/2017 TARİHİ ÖNEMLİ

1/4/2017 tarihinde 5510 sayılı Kanunun Ek 14 üncü maddesi yürürlüğe girmiş, 1/4/2017 tarihinden itibaren, 5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinin dördüncü fıkrası, 5510 sayılı  Kanunun Ek 2 nci maddesinin dördüncü fıkrası, 4447 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile geçici 15 inci maddesinin beşinci fıkrası ve 3294 sayılı Kanunun Ek 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasında 5510 sayılı Kanunun Ek 14 üncü maddesine aykırı olan hükümler uygulanmayacaktır.

Buna göre, işverenlere sağlanan sigorta primi teşvik, destek ve indirimlere ilişkin olarak yapılan kontrol ve denetimler sonucunda çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirilen sigortalıyı fiilen çalıştırmadığı tespit edilen işyeri işverenleri hakkında 1/4/2017 tarihinden itibaren 5510 sayılı Kanunun Ek 14 üncü maddesine göre işlem yapılacak olup, uygulamaya ilişkin usul ve esaslar ile sosyal güvenlik il/ sosyal güvenlik merkezlerince yürütülür.

1 AY YASAKLAMA 3 YIL İÇİNDE TEKRARI VE 1 YIL YASAKLI OLMA

Mahkeme kararıyla veya yapılan kontrol ve denetimlerde çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirilen sigortalıyı fiilen çalıştırmadığı tespit edilen işyerlerinin,

  • İlk tespitte bir aysüreyle,
  • İlk tespit tarihinden itibaren üç yıl içinde tekrar eden her bir tespit için ise bir yıl süreyle5510 sayılı Kanun, 3294 sayılı Kanun ile 4447 sayılı Kanunda yer alan sigorta primi teşvik, destek ve indirimlerden yararlanmasının mümkün bulunmadığı,
  • Beş kişiden fazla olmamak koşuluyla çalıştırılan toplam sigortalı sayısının % 1’ini aşmayan sayıda, çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirdiği kişileri fiilen çalıştırmadığıtespit edilen işyerleri için yasaklama yapılmayacağı, hükme bağlanmıştır.
  • 5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) ve (i) bentlerinde, aynı maddenin ikinci fıkrasında, 5510 sayılı Kanunun Ek 2 nci maddesinde yer alan Sigorta primi teşvik, destek ve indirimler için mahkeme kararıyla veya yapılan kontrol ve denetimlerde çalıştırıldığı halde sigortalı olarak bildirilmediği ve bildirildiği halde fiilen çalıştırılmadığıtespit edilen kişi sayısının,
  • 4447 sayılı Kanunun geçici 10 uncu ve geçici 15 inci maddeleri ile 3294 sayılı Kanunun Ek 5 inci maddesinde yer alan sigorta primi teşvik, destek ve indirimler için mahkeme kararıyla veya yapılan kontrol ve denetimlerde çalıştırıldığı halde sigortalı olarak bildirilmediği tespit edilen kişi sayısının, tutanağın düzenlendiği aya/ mahkeme kararının kesinleştiği aya/ resmi kurum ve kuruluşlardan alınan yazıların SGK’una intikal ettiği aya ilişkin olarak SGK’una verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı toplam sigortalı sayısının %1’ini aşması veya toplam sigortalı sayısının % 1’ini aşmamakla birlikte 5 fazla olması halinde, tespitin yapıldığı işyerleri için söz konusu fiillere ilişkin yasaklamayı gerektiren Genelge eki tabloda belirtilen sigorta primi teşvik, destek ve indirimlerden 5510 sayılı Kanunun Ek 14 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ilk tespitte bir ay, ilk tespit tarihinden itibaren üç yıl içinde tekrar eden ve yasaklama kapsamına giren her bir tespit için birer yıl süreyle yasaklama işlemi yapılacaktır.

SİGORTALI SAYISI TESPİT İŞLEMİ

Toplam sigortalı sayısının hesabında, ilgili ay içinde sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışan sigortalılar ile çeşitli nedenlerle ay içinde çalışması bulunmayan ve ücret ödenmeyen (istirahat veya ücretsiz izin gibi nedenlerle aylık prim ve hizmet belgesinde (0) gün ve (0) kazançlı olarak kayıtlı) sigortalılar da hesaplamaya dahil edilecek, buna karşın aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler, staja tabi tutulan öğrenciler ile üniversitelerde kısmi zamanlı çalıştırılan öğrenciler ve Türkiye İş Kurumu’nca düzenlenen eğitimlere katılan kursiyerler dikkate alınmayacaktır.

Asıl veya alt işverenlerce çalıştırılan kişilerin sigortalı olarak bildirmediği veya bildirilen sigortalının fiilen çalıştırılmadığının tespit edilmesi halinde toplam sigortalı sayısı, asıl işveren ve tüm alt işverenlerce Kuruma bildirilen sigortalı sayısı dikkate alınarak hesaplanacaktır.

İşyerinden Kuruma bildirilen toplam sigortalı sayısının % 1’inin hesaplanması sonucunda bulunan sayının küsuratlı olması halinde, yarıma kadar kesirler dikkate alınmayacak, yarım ve üzerinde olan kesirler ise tama iblağ edilecektir. Buna göre, işyeri toplam sigortalı sayısının % 1’inin hesaplanması sonucu bulunan sayı 0,01 ila 0,49 arasında ise 0 (sıfır) olarak dikkate alınacak, 0,50 ila 0,99 arasında ise tama iblağ edilecektir.

YASAKLAMANIN ESASLARI

1/4/2017 tarihi ve sonrasında mahkeme kararından veya yapılan kontrol ve denetimlerden ya da bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan yazılardan çalıştırıldığı halde sigortalı olarak bildirilmediği ve/veya bildirildiği halde fiilen çalışmadığı tespit edilen kişi sayısı, SGK bildirilen toplam sigortalı sayısının %1’ini aşan veya toplam sigortalı sayısının %1’ini aşmamakla birlikte beşten fazla olan işyerleri ile ilgili olarak;

  • Çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirilen sigortalıyı fiilen çalıştırmadığı tespit edilen işyerlerinin 5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) ve (i) bentlerinde, aynı maddenin ikinci fıkrasında, Ek 2 nci maddesinde yer alan teşviklerden
  • Çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği tespit edilen işyerlerinin 4447 sayılı Kanunun geçici 10 uncu ve geçici 15 inci maddeleri ile 3294 sayılı Kanunun Ek 5 inci maddesinde yer alan teşviklerden, ilk tespitte tespit tarihini takip eden aybaşından itibaren bir ay süreyle, ilk tespit tarihinden itibaren üç yıl içinde tekrar eden ve yasaklama kapsamına giren her bir tespit için ise tespit tarihini takip eden aybaşından itibaren birer yıl süreyle bu sigorta primi teşvik, destek ve indirimlerden yararlanması mümkün bulunmamaktadır.

AYBAŞINDAN İTİBAREN UYGULANIR

5510 sayılı Kanunun Ek 14 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca yasaklama kapsamına girdiği tespit edilen işyerlerinden çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirilen sigortalıyı fiilen çalıştırmadığı,

  • Yapılan kontrol ve denetimler sonucu anlaşılan işyerleri, tutanak tarihini,
  • Mahkeme ilamından anlaşılan işyerleri, mahkemenin kesinleşmiş karar tarihini,
  • Bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan yazılardan anlaşılan işyerleri, söz konusu yazıların SGK intikal tarihini, takip eden ay başından itibaren ilk tespitte bir ay süreyle, ilk tespit tarihinden itibaren üç yıl içinde tekrar eden ve yasaklama kapsamına giren her bir tespit için tespit tarihini takip eden aybaşı itibariyle birer yıl süreyle sigorta primi teşvik, destek ve indirimlerden yararlanılmayacaktır.

ALT İŞVEREN

  • Alt işverenin çalıştırdığı sigortalıları SGK bildirmediğinin/bildirilen sigortalının fiilen çalıştırılmadığının tespit edilmesi ve yasaklama kapsamına girmesi halinde, hem kayıt dışı sigortalı çalıştıran/sahte sigortalı bildiriminde bulunan alt işveren hem de asıl işveren,
  • Asıl işverenin çalıştırdığı sigortalıları SGK bildirmediğinin/bildirilen sigortalının fiilen çalıştırılmadığının tespit edilmesi ve yasaklama kapsamına girmesi halinde ise, yalnızca asıl işveren, ilk tespitte bir ay süreyle, ilk tespit tarihinden itibaren üç yıl içinde tekrar eden ve yasaklama kapsamına giren her bir tespit için ise birer yıl süreyle 5510 sayılı Kanun, 3294 sayılı Kanun ve 4447 sayılı Kanunda yer alan sigorta primi teşvik, destek ve indirimlerden yararlanamayacaktır.

AYNI İŞVERENİN FARKLI İŞYERİ NUMARALARI VARSA UYGULAMA ESASI

Aynı işverenin aynı veya farklı ünite sınırları içinde birden fazla işyeri dosyasının mevcut olması halinde, çalıştıkları halde SGK bildirilmeyen veya bildirildiği halde fiilen çalıştırılmayan sigortalılar hangi işyerinde tespit edilmiş ise, yalnızca bu işyeri için 5510 sayılı Kanunun Ek 14 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre yasaklama işlemi yapılacaktır.

01/04/2017 GÖRE İLK TESPİT

1/4/2017 tarihinden önce düzenlenen tutanak/ kesinleşen mahkeme kararı/ SGK intikal eden resmi kurum ve kuruluşlardan alınan yazılar ile tespit edilen ve 1/4/2017 tarihi itibariyle bir yıllık yasaklama süresi devam eden işyerleri için, yasaklamaya esas olan tespit, 5510 sayılı Kanunun Ek 14 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre ilk tespit sayıldığından, bu ilk tespit tarihinden sonraki üç yıl içinde tekrar eden ve yasaklama kapsamına giren her bir tespit için birer yıl süreyle yasaklama yapılacaktır.

YASAKLAMA UYGULANMAYACAK TEŞVİKLER NEDİR?

  • Çalıştırılan kişilerin sigortalı olarak bildirilmediği ve bildirilen sigortalının fiilen çalıştırılmadığına yönelik tespitlerde 4447 sayılı Kanunun 50 nci maddesinin beşinci fıkrası (15921) ve geçici 17 nci maddesi (0687) ile 5510 sayılı Kanunun geçici 71 inci maddesi,
  • Bildirilen sigortalının fiilen çalıştırılmadığına yönelik tespitlerde ise 4447 sayılı Kanunun geçici 10 uncu (6111) ve geçici 15 inci maddeleri (6645) ile 3294 sayılı Kanunun Ek 5 inci maddesi, hakkında uygulanmaz.

2017 NİSAN ÖNCESİ TEŞVİK YASAKLANMASI

Bununla birlikte, yasaklama kapsamına girdiği halde 1/4/2017 tarihine kadar bir yıllık yasaklama işlemi yapılmamış ve yasaklama yapılmış olsaydı bir yıllık yasaklama süresi;

  • 2017/Nisan ayından önce sona erecek işyerleriyle ilgili olarak yasaklama kapsamına giren tespit 5510 sayılı Kanuna göre ilk tespit sayılmayacağından üç yıllık süre de başlatılmayacaktır.
  • 2017/Nisan ayı ve sonrasında sona erecek işyerleriyle ilgili olarak yasaklama kapsamına giren tespit 5510 sayılı Kanuna göre ilk tespit sayılacak olup, üç yıllık süre yasaklama kapsamına giren ilk tespit tarihinden itibaren başlatılacaktır.

Sıra No

Aylık Prim ve Hizmet Belgesi Kanun No

 Açıklaması

Sigortalı Çalıştırma Fiili

Sahte Sigortalı Bildirim Fiili

1

5510

Beş Puanlık İndirim (5510 s.K. 81.md/1.fıkra (ı) bendi)

Yasaklanır

 Yasaklanır

2

6486

Beş Puanlık İndirim (5510 s.K. 81.md/1.fıkra (ı) bendi)

Yasaklanır

 Yasaklanır

3

46486,56486,66486

51 İlde Uygulanan İlave 6 Puanlık İndirim (5510 s.K. 81 md/ 2. fıkra)

Yasaklanır

 Yasaklanır

4

25510,16322,26322

Yatırımlarda Devlet Yardımı Hakkında Kararlar Kapsamında Teşvik (5510 s.K. Ek 2.md)

Yasaklanır

 Yasaklanır

5

6111

Genç, Kadın ve Mesleki Belge Sahibi Olanların İstihdamına Yönelik Teşvik (4447 s.K. Geçici 10. Md)

Yasaklanır

Yasaklanmaz

6

6645

İşbaşı Eğitim Programını Tamamlayanların İstihdamına Yönelik Teşvik (4447 s.K. Geçici 15. Md)

Yasaklanır

Yasaklanmaz

7

15921

İşsizlik Ödeneği Alanların İstihdamına Yönelik Teşvik (4447 s.K. 50. Md)

Yasaklanmaz

Yasaklanmaz

8

14857,54857

İşsizlik Ödeneği Alanların İstihdamına Yönelik Teşvik (4447 s.K. 50. Md)

Yasaklanmaz

Yasaklanmaz

9

5746,15746

İşsizlik Ödeneği Alanların İstihdamına Yönelik Teşvik (4447 s.K. 50. Md)

Yasaklanmaz

Yasaklanmaz

10

55225,25225

Kültür Yatırımlarını ve Girişimlerini Teşvik (5225 s.K. 5. Md.5.fıkra)

Yasaklanmaz

Yasaklanmaz

Vedat İlki

http://www.alitezel.com/index.php?sid=yazi&id=8780

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.

Salı, 26 Eylül 2017 14:14

Konut KDV'sinde Yeni Oranlar Nasıl?

Konut KDV'sinde yeni oranlar nasıl? Damga vergisi oranlarında nasıl değişiklikler yapıldı? KDV oranındaki değişiklikler konut dışındaki gayrimenkul alım-satımlarında da geçerli mi? Tüm konut satışları KDV oran değişikliğinden etkilenecek mi? Hangi konut teslimleri yüzde 1'lik orana tabidir? Damga vergisi oranı sıfırlanan sözleşmeler hangileridir? Pwc Türkiye Vergi Hizmetleri Ortağı Gayrimenkul Sektörü Lideri Ersun Bayraktaroğlu yanıtladı.

Video’ yu İzlemek için tıklayınız

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.

Pazartesi, 25 Eylül 2017 13:14

SGK Çıkış Kodları ve Tazminat Durumları

Çalışma ilişkileri açısından bir iş sözleşmesinin kurulması kadar sona ermesi de olağan bir durumdur. Ancak bu olağan durumun, mevzuata ve prosedürlere uygun sonuçlandırılmaması halinde, işçi ve işveren taraf için hiç de istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilmektedir. İşten çıkarma prosedürleri içerisinde en önemli başlıklardan birisi ise işten çıkarma nedeninin tespiti ve buna uygun SGK kodunun seçilmesidir. Bu makalemizde SGK işten çıkış kodları ve işten çıkarmalarda kodlarla ilgili dikkat edilmesi gereken hususlar üzerinde duracağız. 

SGK çıkış kodu nedir?
Bir işveren tarafından işe başlatılan sigortalı Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirildiği gibi, işten ayrılan/çıkarılan kişinin de en geç 10 gün içerisinde SGK’ya bildirilmesi gerekir. Bu bildirim Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği ekinde yer alan (Ek-5) Sigortalı İşten Ayrılış Bildirgesi ile yapılır. Söz konusu bildirgenin (16) numaralı bölümüne sigortalının işten ayrılış kodu yazılmaktadır. Bu kod, aynı bildirgenin arka sayfasında yer alan ve aşağıda yer verdiğimiz listeden seçilmektedir. Sigortalının işten çıkış sebebi listede yer alan sebeplerden hangisine uyuyorsa, o kodun seçilmesi ve bildirgede (16) numaralı kutucuğa yazılması gerekmektedir.

2017 Yılında Geçerli İşten Çıkış Kodları
1- Deneme süreli iş sözleşmesinin işverence feshi 
2- Deneme süreli iş sözleşmesinin işçi tarafından feshi 
3- Belirsiz süreli iş sözleşmesinin işçi tarafından feshi (istifa) 
4- Belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep bildirilmeden feshi 
5- Belirli süreli iş sözleşmesinin sona ermesi 
8- Emeklilik (yaşlılık) veya toptan ödeme nedeniyle 
9- Malulen emeklilik nedeniyle 
10- Ölüm 
11- İş kazası sonucu ölüm 
12- Askerlik 
13- Kadın işçinin evlenmesi 
14- Emeklilik için yaş dışında diğer şartların tamamlanması 
15- Toplu işçi çıkarma 
16- Sözleşme sona ermeden sigortalının aynı işverene ait diğer işyerine nakli 
17- İşyerinin kapanması 
18- İşin sona ermesi 
19- Mevsim bitimi (İş akdinin askıya alınması halinde kullanılır. Tekrar başlatılmayacaksa "4" nolu kod kullanılır) 
20- Kampanya bitimi (İş akdinin askıya alınması halinde kullanılır. Tekrar başlatılmayacaksa "4" nolu kod kullanılır) 
21- Statü değişikliği 
22- Diğer nedenler 
23- İşçi tarafından zorunlu nedenle fesih 
24- İşçi tarafından sağlık nedeniyle fesih 
25- İşçi tarafından işverenin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışı nedeni ile fesih 
26- Disiplin Kurulu kararı ile fesih 
27- İşveren tarafından zorunlu nedenlerle ve tutukluluk nedeniyle fesih 
28- İşveren tarafından sağlık nedeni ile fesih 
29- İşveren tarafından işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışı nedeni ile fesih
30- Vize süresinin bitimi (İş akdinin askıya alınması halinde kullanılır. Tekrar başlatılmayacaksa "4" nolu kod kullanılır.) 
31- Borçlar Kanunu, Sendikalar Kanunu, Grev ve Lokavt Kanunu kapsamında kendi istek ve kusuru dışında fesih 
32- 4046 sayılı Kanunun 21 inci maddesine göre özelleştirme nedeni ile fesih 
33- Gazeteci tarafından sözleşmenin feshi 
34- İşyerinin devri, işin veya işyerinin niteliğinin değişmesi nedeniyle fesih
36- OHAL/KHK
37- KHK ile Kamu Görevinden Çıkarma

Çıkış Kodu Neden Önemlidir?
Çıkış kodunun seçimi basit bir formalite değildir. Aksine, hem işveren hem de işçi için önemli sonuçları olan bir işlemdir. İşçinin kıdeme bağlı hakları, fesih sonrası takip edeceği yol ve işsizlik ödeneği alıp alamayacağı gibi hususlar doğrudan çıkış koduyla ilgilidir. Hatalı bir kod seçimi, işçiyi veya işvereni mağdur edebileceği gibi her iki tarafı karşı karşıya getirebilecektir. Hatanın düzeltilmesi mümkün olmakla birlikte, bu da ayrı bir uğraş gerektirecektir. Dolayısıyla SGK çıkış kodu seçilirken dikkatli olunması gerekmektedir.

Çıkış Kodu Seçilirken Nelere Dikkat Edilmelidir?
SGK çıkış kodu seçilirken dikkat edilmesi gereken temel husus, fiili duruma en uygun kodun seçilmesidir. Yani kod seçiminde esas olan iş sözleşmesinin sona ermesine sebep olan durumdur. Dolayısıyla çıkış kodunun da bu sebeplere en uygun şekilde seçilmesi gerekir. Şimdi sırasıyla hangi kodun hangi durumlarda seçileceğine bakalım. Tablo, iskanunu.com

Not; Tablo’ daki; 3 nolu çıkış kodunda ki ihbar tazminatı İŞVEREN açısından geçerlidir.

1- Deneme süreli iş sözleşmesinin işverence feshi: İş Kanunu 15. maddesi, işçi ve işveren arasında 2 aya kadar deneme süresi belirlenmesine izin vermektedir. Bu süre toplu iş sözleşmeleriyle 4 aya kadar çıkarılabilmektedir. Deneme süresi içerisinde taraflar bildirim süresine gerek kalmaksızın ve tazminatsız olarak iş sözleşmesini sona erdirebilmektedir. Eğer deneme süresi içerisinde veya sonunda sözleşme işveren tarafından sonlandırılmışsa, SGK çıkış kodu olarak bu kod seçilecektir. Bu kodla çıkış yapılması halinde işçiye işsizlik sigortası yardımları yapılmayacaktır.

2- Deneme süreli iş sözleşmesinin işçi tarafından feshi: Deneme süresi içerisinde veya sonunda sözleşme işçi tarafından sona erdirilmişse bu kod seçilecektir. Bu kodun seçilmesi halinde yine işçiye tazminat ödenmeyecek ve işsizlik sigortası yardımları yapılmayacaktır. 

3- Belirsiz süreli iş sözleşmesinin işçi tarafından feshi (istifa): İşçi - işveren arasındaki sözleşme belirsiz süreli ise ve işçi tarafından sona erdirilmişse bu kod seçilecektir. İşçi tarafından fesihte herhangi bir neden gösterilmemişse bu kod seçilecek, ancak (23), (24) veya (25) numaralı kodlarda belirtilen nedenlerden birisi belirtilmiş ise söz konusu kodlar seçilecektir. (3) numaralı kodun seçilmesi halinde işçi işsizlik sigortası yardımlarına hak kazanamayacaktır. 

4- Belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep bildirilmeden feshi: Belirsiz süreli iş sözleşmesi işveren tarafından feshediliyor ve haklı bir neden bildirilmiyorsa bu kod seçilecektir. İşçinin kıdeme bağlı haklarının ödenerek çıkarıldığı durumlarda bu kod seçilir ve işçi işsizlik sigortası yardımlarına da hak kazanır. 

5- Belirli süreli iş sözleşmesinin sona ermesi: İş sözleşmesi belirli süreli ise, sürenin dolmasıyla birlikte sözleşme kendiliğinden sona ermiş olmaktadır. Bu durumda bu kod seçilecek ve işçi işsizlik sigortası yardımlarına hak kazanacaktır.  

8- Emeklilik (yaşlılık) veya toptan ödeme nedeniyle: İşçi sosyal güvenlik kurumlarından emekli aylığına veya toptan ödemeye hak kazanacak şekilde işten ayrılıyorsa bu kod seçilir. İşçinin normal emekliliği halinde bu kod seçilecek, malulen emeklilik durumunda ise (9) numaralı kod seçilecektir. Engelli raporuyla erken emeklilik ile malulen emeklilik birbirinden farklı olup, engelli raporuyla emekli olan kişiler için de bu kod (8) seçilecektir. Bu kodla çıkış yapılması halinde kişiye kıdeme bağlı hakları ödenecek ancak işsizlik sigortası yardımları yapılmayacaktır. 

9- Malulen emeklilik nedeniyle: En az %60 oranında iş göremezlik raporu alan işçi, prim günü şartını da yerine getirilmiş olması halinde malulen emekli olabilmektedir. Malulen emekli olarak işten ayrılan işçi için bu kod seçilecek, kıdeme bağlı hakları ödenecek fakat işçi işsizlik sigortası yardımlarından yararlanamayacaktır. 

10- Ölüm: İşçinin ölümü halinde çıkış kodu olarak bu kod seçilecektir.

11- İş kazası sonucu ölüm: İşçinin ölümü iş kazasına bağlı olarak gerçekleşmişse bu kod seçilecektir. Ancak işçinin ölümünün iş kazasına bağlı olup olmadığı henüz bilinmiyorsa bu kod yerine (10) numaralı kod seçilecektir. 

12- Askerlik: İşçi askerlik görevini yerine getirmek üzere işten ayrılmışsa bu kod seçilecektir. 

13- Kadın işçinin evlenmesi: 1475 sayılı İş Kanunu, kadın işçiye evlilik sebebiyle iş akdini feshetme ve tazminat alma hakkı tanımıştır. Kadın işçi evlendiği tarih itibariyle bir yıl içerisinde evlilik gerekçesiyle iş akdini feshetmişse, çıkış kodu olarak bu kod seçilir. Ancak kadın işçi bu kodla çıkış yapılması halinde işsizlik sigortası yardımları alamayacaktır. 

14- Emeklilik için yaş dışında diğer şartların tamamlanması: Çalışanların emeklilik için sağlamaları gereken prim günü, sigortalılık süresi ve yaş olmak üzere üç şart bulunmaktadır. Bir çalışan, yaş dışında prim günü ve sigortalılık süresi şartlarını sağlamışsa ve bunları sağladığına dair yazılı belgeyi SGK’dan alarak işverene ibraz etmişse, kıdem tazminatını alarak işten ayrılabilmektedir. Bu durumda çıkış kodu olarak bu kodun seçilmesi gerekmektedir. Bu kodla çıkarılan işçi işsizlik sigortası yardımlarına hak kazanamayacaktır. 

Pazartesi, 25 Eylül 2017 13:10

Dul ve Yetim Aylığı Oranları

Sigortalının ölümü sonrası geride kalan aile bireyleri yaşadıkları sosyal tehlike nedeniyle gelir kaybına uğrar. Sigortalının ölümü sonrası sosyal tehlikeye uğradığı için(1) geçim sıkıntısı yaşaması muhtemel olan sigortalının dul kalan eşi, bekar, dul veya boşanmış kız çocuğu, ölüm sosyal tehlikesi nedeniyle mahrum kalacağı maddi desteğin yerini alacak bir sosyal yardıma gereksinim duyar(2).

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun’u(3), sigortalının ölümü sonrası geçimleri sigortalı tarafından sağlanan aile bireylerinin geleceklerini güvence altına almak amacıyla, ölüm sigortası düzenlemesine yer vermiştir.

5510 sayılı Kanun’un 54. maddesine göre anne ve babasından ayrı ayrı aylığa hak kazanan çocuklara, yüksek olan aylığın tamamı, az olan aylığın yarısı (5510, md. 54/I-a.3), hem eşinden, hem de anne ve/veya babasından ölüm aylığına hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da anne ve/veya babasından aylık bağlanacağı (5510, md. 54/I-a.5) hükmü bulunmakla birlikte, kız çocukları açısından ölüm aylığına esas hak sahipliğinin, ölümün gerçekleştiği tarihteki sosyal sigorta mevzuatına göre belirlenmesi(4) ilkesi gereği, kız çocuklarına, anne ve baba üzerinden ya da eş ve anne-baba üzerinden olmak üzere iki aylık bağlanıp bağlanamayacağı yazımızın konusunu oluşturmaktadır.

 

Konuların ayrıntılı olarak yazıldığı makaleyi görmek için tıklayınız.

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • "KANUNEN KABUL EDİLMEYEN GİDER" NE DEĞİLDİR? Şirketin, ticari faaliyeti ile ilgisi olmayan harcamalar KKEG değildir❗Aslında, daha…
  • SGK Basın Duyurusu Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) olarak, işçilerin kazançlarından kesilerek SGK’ya yatırılması…
  • Özel Esaslar Hakkında Mükellef Lehine Verilen Yürütme Durdurma Vergi Mahkemesi Kararına Vergi Dairesi Cevabı Dairemizin ..... vergi kimlik numarasında kayıtlı mükellefi olup, ilgi tarih…
Top