Mehmet Özdoğru

Mehmet Özdoğru

Email: This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

I- GİRİŞ

Sigortalının ölümü sonrası geride kalan aile bireyleri yaşadıkları sosyal tehlike nedeniyle gelir kaybına uğrar. Sigortalının ölümü sonrası sosyal tehlikeye uğradığı için(1) geçim sıkıntısı yaşaması muhtemel olan sigortalının dul kalan eşi, bekar, dul veya boşanmış kız çocuğu, ölüm sosyal tehlikesi nedeniyle mahrum kalacağı maddi desteğin yerini alacak bir sosyal yardıma gereksinim duyar(2).

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun’u(3), sigortalının ölümü sonrası geçimleri sigortalı tarafından sağlanan aile bireylerinin geleceklerini güvence altına almak amacıyla, ölüm sigortası düzenlemesine yer vermiştir.

5510 sayılı Kanun’un 54. maddesine göre anne ve babasından ayrı ayrı aylığa hak kazanan çocuklara, yüksek olan aylığın tamamı, az olan aylığın yarısı (5510, md. 54/I-a.3), hem eşinden, hem de anne ve/veya babasından ölüm aylığına hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da anne ve/veya babasından aylık bağlanacağı (5510, md. 54/I-a.5) hükmü bulunmakla birlikte, kız çocukları açısından ölüm aylığına esas hak sahipliğinin, ölümün gerçekleştiği tarihteki sosyal sigorta mevzuatına göre belirlenmesi(4) ilkesi gereği, kız çocuklarına, anne ve baba üzerinden ya da eş ve anne-baba üzerinden olmak üzere iki aylık bağlanıp bağlanamayacağı yazımızın konusunu oluşturmaktadır.

II- ÖLÜM AYLIĞI KOŞULLARI

Temel koruma birimi olarak aileyi esas alan ölüm sigortası, di­ğer sigorta kollarından farklı olarak sigortalının kendisine değil, ölüme bağlı olarak geride kalan hak sahiplerine sosyal güvence sağ­lar. Yasa koyucu, Türk toplumunun aile ve sosyal yapısını gözeterek sigortalının eşi, çocukları, anne ve babasını(5) hak sahibi saymıştır(6).

5510 sayılı Kanun gereği, geride kalan aile bireylerinin, ölüm sigortası kapsamından ölüm aylığına hak kazanabilmeleri için üç koşulun sağlamış olması gerekir. Bu koşulların ilki sigortalının ölümü, ikincisi sigortalının sağlığında belirli bir süre prim ödemesinin olması, son koşul ise geride kalanların 5510 sayılı Kanunda tanımlanmış olan hak sahibi niteliğini taşımasıdır(7).

Sigortalının ölüm biçiminin bir önemi bulunmamakla birlikte, sigortalının iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle ölmesi veya sigortalının iş kazası veya meslek hastalığı almakta iken ölmesi durumunda, hak sahipleri ölüm gelirine hak kazandığı gibi sigortalının prim ödemesi ölüm aylığına hak kazanmaya yeterse hak sahiplerine ölüm aylığı dışında ölüm geliri de bağlanır (5510, md. 16, 22, 32, 34)(8).

Belirtmeliyiz ki; ölenin mirasının reddedilmesi, -sosyal sigortalardaki zorunluluk ilkesi- gereği(9), mirası reddedenin hak sahibi niteliği taşıması koşuluyla ölüm aylığı almasını engellemez(10).

Ölüm aylığı bağlanabilmesi için gerekli sigortalılık süresi ve/veya prim ödeme gün sayısı tabloda yer almaktadır(11).


Aylık Statüsü

Ölüm tarihi

Ölüm Aylığı İçin Gerekli Prim Ödeme Süresi

4/I-a veya 4/I-b veya 4/I-c

30.9.2008 sonrası

En az 1800 gün prim ödenmiş olması (4/I-a sigortalıları için her türlü borçlanma hariç en az 5 yıl sigortalılık süresi + 900 gün prim)

Emekli Sandığı (5434)

Ölüm tarihinin önemi yok

En az 10 yıl (3600 gün) prim ödenmiş olması

(5 yıl/1800 gün prim ödemesi varsa 5510, md. 32 ve md. 34 kapsamında aylık bağlanır.)

SSK

01.10.2008 öncesi

En az 5 yıl sigortalılık süresi ve en az 900 gün prim ödenmesi (borçlanmayla tamamlanabilir)

Tarım SSK

(2925 sayılı Kanun)

Ölüm tarihinin önemi yok

En az 5 yıl sigortalılık süresi ve en az 900 gün prim ödenmesi (borçlanmayla tamamlanabilir)

Bağ-Kur

-04.10.2000 öncesi veya -08.08.2001-01.08.2003 arası

En az 1080 gün prim ödenmiş olması (Eksik kalan süreler borçlanmayla tamamlanabilir)

-04.10.2000-07.08.2001 arası

-02.08.2003-30.09.2008 arası

En az 1800 gün prim ödenmiş olması (Eksik kalan süreler borçlanmayla tamamlanabilir)

Tarım Bağ-Kur

(2926 sayılı Kanun)

-04.10.2000 öncesi veya -08.08.2001-01.08.2003 arası

En az 1080 gün prim ödenmiş olması (Eksik kalan süreler borçlanmayla tamamlanabilir)

-04.10.2000-07.08.2001 arası

-02.08.2003-30.09.2008 arası

En az 1800 gün prim ödenmiş olması (Eksik kalan süreler borçlanmayla tamamlanabilir)

Banka Sandıkları

(Aktif(12) veya SGK’ya devir)

01.10.2008 öncesi

En az 5 yıl sigortalılık süresi ve en az 900 gün prim ödenmesi (borçlanmayla tamamlanabilir)

Banka Sandıkları

(Aktif veya SGK’ya devir)

30.09.2008 sonrası

En az 1800 gün prim ödenmiş olması veya her türlü borçlanma hariç en az 5 yıl sigortalılık süresi + 900 gün prim bulunması

III- DUL EŞİN HAK SAHİPLİĞİ

Hak sahiplerinden ilki dul eştir. Dul eşe aylık bağlanması için iki şart aranmaktadır. Bunların ilki sigortalının ölüm tarihinde Türk Medeni Kanun’una göre evlilik birlikteliğinin bulunması, diğer şart ise dul eşin sigortalının ölümü sonrası evlenmemesidir. Dolayısıyla dul eşin gelir ya da aylık alması veya sigortalı olarak çalışması ölüm aylığı almasına engel değildir.

Ancak 01.10.2008 tarihinden sonra ölen 4/I-a, 4/I-b veya 4/I-c sigortalısının hak sahibi eşi dışında, ölüm aylığı alan başka çocuk yok ise eşin çalışması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir ya da aylık alması ölüm aylık hissesini % 75’den % 50’ye (5510, md. 34) indirir(13). Aynı oranlar, aktif ve SGK’ya devir banka sandıklarından aylık bağlanacak dul eşler içinde geçerlidir. (5510, geçici md. 20/XI) Yine ölen 5434 sayılı Emekli Sandığı iştirakçisi sigortalının dul eşinin, başka aylık alan yoksa yüzde 75, aylık alan bir çocuk varsa yüzde 60 olan aylık hissesi emekli, adi malullük, vazife malullüğü aylığı alan veya iştirakçi olan dul eş için yüzde 50 olarak uygulanır (5434, md. 68).

5510 sayılı Kanuna göre, dul eşin evlenmesi halinde aylığı kesilir, evlilik ölüm nedeniyle sona ererse dul eşe yeniden aylık bağlanır. Sonraki eşin ölümü sonrası önceki ve sonraki eşinden de ölüm aylığına hak kazanan eşe tercih ettiği aylık bağlanır(14). (5510, md. 54/I)

Eşlerin birinden ölüm geliri, diğerinden ölüm aylığı alma hakkı bulunan dul eşe gelir ve aylık mukayesesi yapılarak yüksek olan tam düşük olan yarım bağlanır(15). (5510, md. 54/son)

IV- KIZ ÇOCUKLARININ HAK SAHİPLİĞİ

5510 sayılı Kanun’a göre diğer bir hak sahibi ise sigortalının kız çocuğudur. 5510 sayılı Kanunda, sigortalının bekâr veya boşanmış ya da dul kalmış veya sonradan bu duruma düşmüş olan, sigortalı çalışması bulunmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir ya da aylık almayan kız çocukları, hak sahibi olarak nitelendirilmiştir.

5510 sayılı Kanun’daki bu düzenleme gereği, sigortalının kız çocuklarının hak sahipliğini, genel ve özel olmak üzere iki şarta bağlanmıştır. Sigortalının çocuklarının ölüm aylığına hak kazanabilmeleri için aranan genel şartlar, 5510 sayılı Kanun (uzun vade sigorta primine tabi) veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmamak veya asli sigortalı gelir ya da aylığı almamaktır.

Kız çocukları için aranan özel şart ise kız çocuğunun medeni hali ile ilgilidir. Kız çocukları evlenmedikleri sürece hak sahipliği niteliğini taşır. Boşanmış veya eşinin ölümü nedeniyle dul kalmış kız çocukları da bekâr kız çocukları gibi hak sahibi sayılır. Kız çocukları için yaş ve öğrenim şartı aranmaz(16). Diğer bir anlatımla kız çocukları için hak sahipliği medeni durum ve sigortalılık/gelir-aylık alma ilişkisine bağlıdır.

Belirtelim ki; 01.10.2008 tarihinden önce yürürlükte bulunan sosyal sigorta kanunları kız çocuklarının hak sahibi sayılma koşullarını farklı belirlemiştir. Bütün sigorta kanunları kız çocuklarının hak sahipliği için evli olmamak, evli olmakla beraber sonradan boşanmak veya dul kalmayı genel koşul görmüştür. Bu şartlar yanında, 506 sayılı Kanuna göre, Sosyal Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi bir işte çalışmayan, buralardan asli sigortalı geliri veya aylığı almayan kız çocukları hak sahibidir. Banka sandıkları için de aynı şartlar geçerlidir. 1479 sayılı Kanun ise önceleri geçimi sağlayacak gelir bulunmama şartını sonradan sigortalı çalışmamak veya kendi sigortalılığı nedeniyle aylık almamak olarak revize etmiştir(17). 5434 sayılı Kanun ise kız çocuğunun devlet memuru olmamasını (5434 veya 5510, md. 4/I-c sigortalısı olmayan) aylık almak için yeterli görmüştür. Tarım SSK ve Tarım Bağ-Kur Kanunlarında ise dönem içerisinde değişiklik olmakla birlikte son değişiklikte sigortalı çalışmamak veya kendi sigortalılığı nedeniyle aylık almamak aylık için aranan şarttır.

Kız çocuklarına ölüm aylığı bağlanması için gerekli şartlar tabloda yer almaktadır.

Aylık Statüsü

Ölüm tarihi

Kız Çocukları İçin Hak Sahipliği Koşulları

4/1-a, 4/I-b, 4/I-c

30.09.2008 sonrası

-Türkiye’de/Yurtdışında Sigortalı Çalışmamak (7103 sayılı yasaya göre değişiklik yapıldı)

-Asli Sigortalı Geliri/Aylığı Almamak

-Evlenmemiş, boşanmış, dul kalmış olmak

SSK

01.10.2008 öncesi

-Türkiye’de/Yurtdışında Sigortalı Çalışmamak (7103 sayılı yasaya göre değişiklik yapıldı)

-Asli Sigortalı Geliri/Aylığı Almamak

-Evlenmemiş, boşanmış, dul kalmış olmak

Emekli Sandığı (5434)

Ölüm tarihinin önemi bulunmuyor.

-Devlet Memuru Olmamak (5434 veya 5510, md. 4/I-c Sigortalısı Olmamak)

-5434 veya 5510, md. 4/I-c Kapsamında Aylık Almamak

-Evlenmemiş, boşanmış, dul kalmış olmak

Bağ-Kur

04.10.2000 öncesi

veya

08.08.2001-01.08.2003 arası

01.10.2016 tarihi öncesindeki uygulama:

-Evlenmemiş, boşanmış, dul kalmış olmak

-Geçimini Sağlayacak Başka Bir Geliri Olmamak (Gelirleri Toplamının Brüt Asgari Ücretten Fazla Olmaması)

04.10.2000 öncesi

veya

08.08.2001-01.08.2003 arası

01.10.2016 tarihinden itibaren uygulama:

-Türkiye’de/Yurtdışında Sigortalı Çalışmamak (7103 sayılı yasaya göre değişiklik yapıldı)

-Asli Sigortalı Geliri/Aylığı Almamak

-Evlenmemiş, boşanmış, dul kalmış olmak

04.10.2000-07.08.2001 arası veya

02.08.2003-30.09.2008 arası

-Türkiye’de/Yurtdışında Sigortalı Çalışmamak (7103 sayılı yasaya göre değişiklik yapıldı)

-Asli Sigortalı Geliri/Aylığı Almamak

-Evlenmemiş, boşanmış, dul kalmış olmak

Tarım Bağ-Kur

04.10.2000 öncesi

veya

08.08.2001-01.08.2003 arası

-Türkiye’de/Yurtdışında Sigortalı Çalışmamak (7103 sayılı yasaya göre değişiklik yapıldı)

-Herhangi bir statüde aylık almamak (ölüm gelir/aylığı dahil)

-Evlenmemiş, boşanmış, dul kalmış olmak

04.10.2000-07.08.2001 arası veya

02.08.2003-30.09.2008 arası

-Türkiye’de/Yurtdışında Sigortalı Çalışmamak

-Asli Sigortalı Geliri/Aylığı Almamak

-Evlenmemiş, boşanmış, dul kalmış olmak

Tarım SSK

08.09.1999 öncesi

-Türkiye’de/Yurtdışında Sigortalı Çalışmamak (7103 sayılı yasaya göre değişiklik yapıldı)

-Herhangi bir statüde aylık almamak (ölüm gelir/aylığı dahil)

-Evlenmemiş, boşanmış, dul kalmış olmak

07.09.1999 sonrası

-Türkiye’de/Yurtdışında Sigortalı Çalışmamak (7103 sayılı yasaya göre değişiklik yapıldı)

-Asli Sigortalı Geliri/Aylığı Almamak

-Evlenmemiş, boşanmış, dul kalmış olmak

Banka Sandıkları

(faal veya SGK’ya devredilen)

Ölüm tarihinin önemi yok

-Türkiye’de/Yurtdışında Sigortalı Çalışmamak (7103 sayılı yasaya göre değişiklik yapıldı)

-Asli sigortalı geliri/aylığı almamak

-Evlenmemiş, boşanmış, dul kalmış olmak


A- KIZ ÇOCUKLARINA, ANNE-BABADAN İKİ AYLIK BAĞLANMASI

5510 sayılı Kanun’un 54. maddesine göre, anne ve babasından ayrı ayrı aylığa hak kazanan çocuklara, yüksek olan aylığın tamamının, az olan aylığın yarısının bağlanacağı hükmü anne ve babanın ikisinin de ölümünün 01.10.2008 tarihinden sonra gerçekleşmiş olması halinde söz konusudur. Ölümlerden en az birinin ya da iki ölümün 01.10.2008 tarihinden önce gerçekleşmiş olması ve/veya sigortalılık statülerinin 4/I-a, 4/I-b ve 4/I-c statüsü dışında olması halinde Kanun’un 54. maddesi hükmü uygulanmaz.

Bu nedenle ölüm tarihi ve sigortalılık statüsüne bağlı olarak kız çocukları ölen anne ve babadan dolayı tek aylık veya yüksek olan tam düşük olan yarım olmak üzere iki aylık ya da iki tam aylık alabilir. Anne ve babaları ölen kız çocuklarına bağlanacak olan ölüm aylığını gösterir tablo aşağıda sunulmuştur.

Anne-Babanın Sigorta Statüsü

Alınacak Aylık

İkisi de SSK statüsünde

Yüksek olan tam düşük olan yarım

İkisi de 4/I-a statüsünde

Yüksek olan tam düşük olan yarım

Biri SSK diğeri 4/I-a statüsünde

Yüksek olan tam düşük olan yarım

Biri SSK diğeri 4/I-b statüsünde

İki tam aylık

Biri SSK diğeri 4/I-c statüsünde

İki tam aylık

Biri SSK diğeri Bağ-Kur statüsünde

İki tam aylık

Biri SSK diğeri Emekli Sandığı statüsünde

İki tam aylık

Biri SSK diğeri Aktif Banka Sandığı statüsünde

İki tam aylık

Biri SSK diğeri SGK’ya devredilen Banka Sandığı statüsünde

Yüksek olan tam düşük olan yarım

Biri SSK diğeri Tarım SSK statüsünde (08.09.1999 öncesi ölüm)

Tek aylık

Biri SSK diğeri Tarım SSK statüsünde (07.09.1999 sonrası ölüm)

İki tam aylık

Biri SSK diğeri Tarım Bağ-Kur statüsünde (04.10.2000 öncesi veya 07.08.2001-01.08.2003 arası ölüm)

Tek aylık

Biri SSK diğeri Tarım Bağ-Kur statüsünde (04.10.2000-07.08.2001 arası veya 01.08.2003 sonrası ölüm)

İki tam aylık

Biri 4/I-a diğeri Bağ-Kur statüsünde

İki tam aylık

Biri 4/I-a diğeri Emekli Sandığı statüsünde

İki tam aylık

Biri 4/I-a diğeri Aktif Banka Sandığı statüsünde

İki tam aylık

Biri 4/I-a diğeri SGK’ya devredilen Banka Sandığı statüsünde

Yüksek olan tam düşük olan yarım

Biri 4/I-a diğeri Tarım SSK statüsünde (08.09.1999 öncesi ölüm)

Tek aylık

Biri 4/I-a diğeri Tarım SSK statüsünde (07.09.1999 sonrası ölüm)

İki tam aylık

Biri 4/I-a diğeri Tarım Bağ-Kur statüsünde (04.10.2000 öncesi veya 07.08.2001-01.08.2003 arası ölüm)

Tek aylık

Biri 4/I-a diğeri Tarım Bağ-Kur statüsünde (04.10.2000-07.08.2001 arası veya 01.08.2003 sonrası ölüm)

İki tam aylık

İkisi de Bağ-Kur statüsünde

Tek aylık(18)

İkisi de 4/I-b statüsünde

Yüksek olan tam düşük olan yarım

Biri Bağ-Kur diğeri 4/I-b statüsünde

Yüksek olan tam düşük olan yarım

Biri Bağ-Kur diğeri 4/I-c statüsünde

Yüksek olan tam düşük olan yarım

Biri Bağ-Kur diğeri Emekli Sandığı Statüsünde

İki tam aylık

Biri Bağ-Kur diğeri Aktif Banka Sandığı statüsünde

İki tam aylık

Biri Bağ-Kur diğeri SGK’ya devredilen Banka Sandığı statüsünde

İki tam aylık

Biri Bağ-Kur diğeri Tarım SSK statüsünde (08.09.1999 öncesi ölüm)

Tek aylık

Biri Bağ-Kur diğeri Tarım SSK statüsünde (07.09.1999 sonrası ölüm)

İki tam aylık

Biri Bağ-Kur diğeri Tarım Bağ-Kur statüsünde (04.10.2000 öncesi veya 07.08.2001-01.08.2003 arası ölüm)

Tek aylık

Biri Bağ-Kur diğer Tarım Bağ-Kur statüsünde (04.10.2000-07.08.2001 arası veya 01.08.2003 sonrası ölüm)

İki tam aylık

Biri 4/I-b diğeri 4/I-c statüsünde

Yüksek olan tam düşük olan yarım

Biri 4/I-b diğeri Emekli Sandığı Statüsünde

İki tam aylık

Biri 4/I-b diğeri Aktif Banka Sandığı statüsünde

İki tam aylık

Biri 4/I-b diğeri SGK’ya devredilen Banka Sandığı statüsünde (01.10.2008 öncesi ölüm)

İki tam aylık

Biri 4/I-b diğeri SGK’ya devredilen Banka Sandığı statüsünde (30.09.2008 sonrası ölüm)

Yüksek olan tam düşük olan yarım

Biri 4/I-b diğeri Tarım SSK statüsünde (08.09.1999 öncesi ölüm)

Tek aylık

Biri 4/I-b diğeri Tarım SSK statüsünde (07.09.1999 sonrası ölüm)

İki Tam aylık

Biri 4/I-b diğeri Tarım Bağ-Kur statüsünde (04.10.2000 öncesi veya 07.08.2001-01.08.2003 arası ölüm)

Tek aylık

Biri 4/I-b diğeri Tarım Bağ-Kur statüsünde (04.10.2000-07.08.2001 arası veya 01.08.2003 sonrası ölüm)

İki tam aylık

İkisi de Emekli Sandığı statüsünde

Tek aylık

Biri Emekli Sandığı diğeri 4/I-c statüsünde

İki tam aylık

İkisi de 4/I-c statüsünde

Yüksek olan tam düşük olan yarım

Biri Emekli Sandığı diğeri Aktif Banka Sandığı Statüsünde

İki tam aylık

Biri Emekli Sandığı diğeri SGK’ya devredilen Banka Sandığı Statüsünde

İki tam aylık

Biri Emekli Sandığı diğeri Tarım SSK statüsünde (08.09.1999 öncesi ölüm)

Tek aylık

Biri Emekli Sandığı diğeri Tarım SSK statüsünde (07.09.1999 sonrası ölüm)

İki tam aylık

Biri Emekli Sandığı diğeri Tarım Bağ-Kur (04.10.2000 öncesi veya 07.08.2001-01.08.2003 arası ölüm)

Tek aylık

Biri Emekli Sandığı diğeri Tarım Bağ-Kur (04.10.2000-07.08.2001 arası veya 01.08.2003 sonrası ölüm)

İki tam aylık

Biri 4/I-c diğeri Aktif Banka Sandığı Statüsünde

İki tam aylık

Biri 4/I-c diğeri SGK’ya devredilen Banka Sandığı Statüsünde (01.10.2008 öncesi ölüm)

İki tam aylık

Biri 4/I-c diğeri SGK’ya devredilen Banka Sandığı Statüsünde (30.09.2008 sonrası ölüm)

Yüksek olan tam düşük olan yarım

Biri 4/I-c diğeri Tarım SSK statüsünde (08.09.1999 öncesi ölüm)

Tek aylık

Biri 4/I-c diğeri Tarım SSK statüsünde (07.09.1999 sonrası ölüm)

İki tam aylık

Biri 4/I-c diğeri Tarım Bağ-Kur statüsünde (04.10.2000 öncesi veya 07.08.2001-01.08.2003 arası ölüm)

Tek aylık

Biri 4/I-c diğeri Tarım Bağ-Kur statüsünde (04.10.2000-07.08.2001 arası veya 01.08.2003 sonrası ölüm)

İki tam aylık

İkisi de Tarım SSK statüsünde

Yüksek olan tam düşük olan yarım

Biri Tarım SSK (08.09.1999 öncesi ölüm) diğeri Tarım Bağ-Kur (04.10.2000 öncesi veya 07.08.2001-01.08.2003 arası ölüm) statüsü

Tek aylık

Biri Tarım SSK (07.09.1999 sonrası ölüm) diğeri Tarım Bağ-Kur (04.10.2000-07.08.2001 arası veya 01.08.2003 sonrası ölüm) statüsü

Tek aylık

Biri Tarım SSK (08.09.1999 öncesi ölüm) diğeri Tarım Bağ-Kur (04.10.2000 öncesi veya 07.08.2001-01.08.2003 arası ölüm) statüsü

Tek aylık

Biri Tarım SSK (07.09.1999 sonrası ölüm) diğeri Tarım Bağ-Kur (04.10.2000-07.08.2001 arası veya 01.08.2003 sonrası ölüm) statüsü

İki aylık

Biri Tarım SSK (08.09.1999 öncesi ölüm) diğeri Aktif Banka Sandığı statüsünde

Tek aylık

Biri Tarım SSK (07.09.1999 sonrası ölüm) diğeri Aktif Banka Sandığı statüsünde

İki tam aylık

Biri Tarım SSK (08.09.1999 öncesi ölüm) diğeri SGK’ya devredilen Banka Sandığı Statüsünde

Tek aylık

Biri Tarım SSK (07.09.1999 sonrası ölüm) diğeri SGK’ya devredilen Banka Sandığı Statüsünde

İki tam aylık

İkisi de Tarım Bağ-Kur statüsü

Tek aylık

Biri Tarım Bağ-Kur (04.10.2000 öncesi veya 07.08.2001-01.08.2003 arası ölüm) diğeri Aktif Banka Sandığı statüsü

Tek aylık

Biri Tarım Bağ-Kur (04.10.2000-07.08.2001 arası veya 01.08.2003 sonrası ölüm) diğeri Aktif Banka Sandığı statüsü

İki tam aylık

Biri Tarım Bağ-Kur (04.10.2000 öncesi veya 07.08.2001-01.08.2003 arası ölüm) diğeri SGK’ya devredilen Banka Sandığı Statüsünde

Tek aylık

Biri Tarım Bağ-Kur (04.10.2000-07.08.2001 arası veya 01.08.2003 sonrası ölüm) diğeri SGK’ya devredilen Banka Sandığı Statüsünde

İki tam aylık

İkisi de Aktif Banka sandığı statüsünde (aynı sandıklar)

Yüksek olan tam düşük olan yarım

İkisi de Aktif Banka sandığı statüsünde (farklı sandıklar)

İki tam aylık

Biri Aktif banka sandığı statüsünde diğeri SGK’ya devredilen Banka Sandığı Statüsünde

İki tam aylık

İkisi de SGK’ya devredilen Banka Sandığı Statüsünde

Yüksek olan tam düşük olan yarım

B- EŞİ VE ANNE-BABASI ÖLEN KADINLARA EŞ VE ANNE-BABADAN İKİ AYLIK BAĞLANMASI

5510 sayılı Kanun’un yürürlük tarihinden önce SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı olmak üzere üç büyük sosyal güvenlik kurumu yanında sosyal güvenlik kurumu statüsünde olan 18 aktif banka sandığı bulunmaktaydı. Bunun sonucu, 21 farklı sosyal güvenlik kurumu; Tarım SSK ve Tarım Bağ-Kur kanunlarıyla birlikte 23 farklı sosyal güvenlik mevzuatı doğrultusunda, ölen sigortalıların geride kalan dul eş ve yetim kız çocuklarına ölüm aylığı bağlamaktaydı.

Her bir sosyal güvenlik kanunu, diğerinden bağımsız hükümler içerdiğinden, eşi ve anne-babası öldüğü için dul ve yetim duruma düşen kız çocukları, -ölenlerin farklı sigorta kanunlarıyla ilişkilendirilmiş olması halinde- istisnalar hariç farklı kanunlar kapsamından ayrı ayrı dul ve yetim aylığına hak kazanabilir, eş ve anne-baba üzerinden iki aylık alabilirdi.

Aktif banka sandıkları hariç diğer sosyal güvenlik kurumlarının Sosyal Güvenlik Kurum’u(19) (SGK) çatısı altında birleşmesi sonrası tek yasa olan 5510 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesi sonrası eş ve anne-babanın ölüm tarihlerinin 30 Eylül 2008 sonrası olması halinde, sigortalılık statüleri farklı olsa bile -Emekli Sandığı ve aktif banka sandıkları istisnası hariç- kız çocuklarının aynı anda hem dul hem yetim aylığı alma imkânı ortadan kalktı.

Belirtelim ki; ölüm tarihi ne olursa olsun eşin ve anne-babanın sigortalılık statüsü aynı ise ölüm tarihine bakılmaksızın dul-yetim kız çocuklarına sadece bir aylık (yüksek olan veya tercihe göre) bağlanmaktadır. Buna ilişkin tablo aşağıda sunulmuştur.

Eşin Sigorta Statüsü

Anne-Babanın Sigorta Statüsü

Alınacak Aylık

SSK

SSK

Tercih Ettiği/Yüksek Aylık

Bağ-Kur

Bağ-Kur

Tercih Ettiği/Yüksek Aylık

5434-Emekli Sandığı

5434-Emekli Sandığı

Tercih Ettiği/Yüksek Aylık

4/I-a

4/I-a

Tercih Ettiği/Yüksek Aylık

4/I-b

4/I-b

Tercih Ettiği/Yüksek Aylık

4/I-c

4/I-c

Tercih Ettiği/Yüksek Aylık

Tarım SSK

Tarım SSK

Tercih Ettiği/Yüksek Aylık

Tarım Bağ-Kur

Tarım Bağ-Kur

Tercih Ettiği/Yüksek Aylık

Aynı Banka Sandığı (Aktif-devir)

Aynı Banka Sandığı (Aktif-devir)

Tercih Ettiği/Yüksek Aylık

Eş ya da anne-babanın her ikisinin ölümü ya da en az birisinin ölümü 01.10.2008 tarihinden önce gerçekleşmişse sigortalılık statüsüne ve ölüm tarihine göre -istisnalar hariç- her iki aylığı birden almak mümkündür. Aynı anda hem eş hem de anne-baba üzerinden iki aylık alınmasına ilişkin tablo aşağıda sunulmuştur(20).

Ölen Eş Sigorta Statüsü

Eşin Ölüm Tarihi

Ölen Anne-Baba
Sigorta Statüsü

Anne-Babanın Ölüm Tarihi

Alınacak Aylık

SSK

01.10.2008 öncesi

Bağ-Kur

01.10.2008 öncesi

İki Aylık

SSK

01.10.2008 öncesi

5510, md. 4/I-(b)

30.09.2008 sonrası

İki Aylık

SSK

01.10.2008 öncesi

Emekli Sandığı

Ölüm tarihinin önemi yok

İki Aylık

SSK

01.10.2008 öncesi

5510, md. 4/I-(c)

14.10.2008 sonrası

İki Aylık

SSK

01.10.2008 öncesi

Tarım SSK

07.09.1999 sonrası

İki Aylık

SSK

01.10.2008 öncesi

Tarım SSK

07.09.1999 sonrası

İki Aylık


SSK

01.10.2008 öncesi

Tarım SSK

08.09.1999 öncesi

Tek aylık

SSK

01.10.2008 öncesi

Tarım Bağ-Kur

04.10.2000 öncesi veya

08.08.2001-01.08.2003 arası

Tek aylık

SSK

01.10.2008 öncesi

Tarım Bağ-Kur

07.08.2001-01.08.2003 arası veya

01.08.2003-30.09.2008 arası

İki Aylık

SSK

01.10.2008 öncesi

Banka Sandığı (Aktif)

Ölüm tarihinin önemi yok

İki Aylık

SSK

01.10.2008 öncesi

Banka Sandığı (Devir)

Ölüm tarihinin önemi yok

Tek aylık

Bağ-Kur

01.10.2008 öncesi

SSK

01.10.2008 öncesi

İki Aylık

5510, md. 4/I-(b)

30.09.2008 sonrası

SSK

01.10.2008 öncesi

İki Aylık

Emekli Sandığı

Ölüm tarihinin önemi yok

SSK

01.10.2008 öncesi

İki Aylık

5510, md. 4/I-(c)

14.10.2008 sonrası

SSK

01.10.2008 öncesi

İki Aylık

Tarım SSK

07.09.1999 sonrası

SSK

01.10.2008 öncesi

İki Aylık

Tarım SSK

08.09.1999 öncesi

SSK

01.10.2008 öncesi

Tek aylık

Tarım Bağ-Kur

04.10.2000 öncesi veya

08.08.2001-01.08.2003 arası

SSK

01.10.2008 öncesi

Tek aylık

Tarım Bağ-Kur

07.08.2001-01.08.2003 arası veya

01.08.2003-30.09.2008 arası

SSK

01.10.2008 öncesi

İki Aylık

Banka Sandığı (Aktif)

Ölüm tarihinin önemi yok

SSK

01.10.2008 öncesi

İki Aylık

Banka Sandığı (Devir)

Ölüm tarihinin önemi yok

SSK

01.10.2008 öncesi

Tek aylık

5510, md. 4/I-a

30.09.2008 sonrası

Bağ-Kur

01.10.2008 öncesi

İki aylık

5510, md. 4/I-a

30.09.2008 sonrası

5510, md. 4/I-(b)

30.09.2008 sonrası

Tek aylık

5510, md. 4/I-a

30.09.2008 sonrası

Emekli Sandığı

Ölüm tarihinin önemi yok

İki aylık

5510, md. 4/I-a

30.09.2008 sonrası

5510, md. 4/I-(c)

14.10.2008 sonrası

Tek aylık

5510, md. 4/I-a

30.09.2008 sonrası

Tarım Bağ-Kur

4.10.2000 öncesi veya

08.08.2001-01.08.2003 arası

Tek aylık

5510, md. 4/I-a

30.09.2008 sonrası

Tarım Bağ-Kur

07.08.2001-01.08.2003 arası veya

01.08.2003-30.9.2008 arası

İki aylık

5510, md. 4/I-a

30.09.2008 sonrası

Tarım SSK

07.09.1999 sonrası

İki aylık

5510, md. 4/I-a

30.09.2008 sonrası

Tarım SSK

08.09.1999 öncesi

Tek aylık

5510, md. 4/I-a

30.09.2008 sonrası

Banka Sandığı (Aktif)

Ölüm tarihinin önemi yok

İki aylık

5510, md. 4/I-a

30.09.2008 sonrası

Banka Sandığı (Devir)

Ölüm tarihinin önemi yok

Tek aylık

Bağ-Kur

01.10.2008 öncesi

5510, md. 4/I-a

30.09.2008 sonrası

İki aylık

5510, md. 4/I-(b)

30.09.2008 sonrası

5510, md. 4/I-a

30.09.2008 sonrası

Tek aylık

Emekli Sandığı

Ölüm tarihinin önemi yok

5510, md. 4/I-a

30.09.2008 sonrası

İki aylık

5510, md. 4/I-(c)

14.10.2008 sonrası

5510, md. 4/I-a

30.09.2008 sonrası

Tek aylık

Tarım Bağ-Kur

04.10.2000 öncesi veya

08.08.2001-01.08.2003 arası

5510, md. 4/I-a

30.09.2008 sonrası

Tek aylık

Tarım Bağ-Kur

07.08.2001-01.08.2003 arası veya

01.08.2003-30.09.2008 arası

5510, md. 4/I-a

30.09.2008 sonrası

İki aylık

Tarım SSK

07.09.1999 sonrası

5510, md. 4/I-a

30.09.2008 sonrası

İki aylık

Tarım SSK

08.09.1999 öncesi

5510, md. 4/I-a

30.09.2008 sonrası

Tek aylık

Banka Sandığı (Aktif)

Ölüm tarihinin önemi yok

5510, md. 4/I-a

30.09.2008 sonrası

İki aylık

Banka Sandığı (Devir)

Ölüm tarihinin önemi yok

5510, md. 4/I-a

30.09.2008 sonrası

Tek aylık

Bağ-Kur

01.10.2008 öncesi

Emekli Sandığı

Ölüm tarihinin önemi yok

İki Aylık

Bağ-Kur

01.10.2008 öncesi

5510, md. 4/I-(c)

14.10.2008 sonrası

İki Aylık

Bağ-Kur

01.10.2008 öncesi

Tarım SSK

07.09.1999 sonrası

İki Aylık

Bağ-Kur

01.10.2008 öncesi

Tarım SSK

08.09.1999 öncesi

Tek aylık

Bağ-Kur

01.10.2008 öncesi

Tarım Bağ-Kur

04.10.2000 öncesi 
veya 08.08.2001-01.08.2003 arası

Tek aylık

Bağ-Kur

01.10.2008 öncesi

Tarım Bağ-Kur

07.08.2001-01.08.2003 arası 01.08.2003-30.09.2008 arası

İki Aylık

Bağ-Kur

01.10.2008 öncesi

Banka Sandığı (Aktif)

Ölüm trh. önemi yok

İki Aylık

Bağ-Kur

01.10.2008 öncesi

Banka Sandığı (Devir)

Ölüm trh. önemi yok

İki Aylık

Emekli Sandığı

Ölüm tarihinin önemi yok

Bağ-Kur

01.10.2008 öncesi

İki Aylık

5510, md. 4/I-(c)

14.10.2008 sonrası

Bağ-Kur

01.10.2008 öncesi

İki Aylık

Tarım SSK

07.09.1999 sonrası

Bağ-Kur

01.10.2008 öncesi

İki Aylık

Tarım SSK

08.09.1999 öncesi

Bağ-Kur

01.10.2008 öncesi

Tek aylık

Tarım Bağ-Kur

04.10.2000 öncesi veya

08.08.2001-01.08.2003 arası

Bağ-Kur

01.10.2008 öncesi

Tek aylık

Tarım Bağ-Kur

07.08.2001-01.08.2003 arası veya

01.08.2003-30.09.2008 arası

Bağ-Kur

01.10.2008 öncesi

İki Aylık

Banka Sandığı (Aktif)

Ölüm tarihinin önemi yok

Bağ-Kur

01.10.2008 öncesi

İki Aylık

Banka Sandığı (Devir)

Ölüm tarihinin önemi yok

Bağ-Kur

01.10.2008 öncesi

İki Aylık

5510, md. 4/I-b

30.09.2008 sonrası

Emekli Sandığı

Ölüm tarihinin önemi yok

İki aylık

5510, md. 4/I-b

30.09.2008 sonrası

5510, md. 4/I-(c)

14.10.2008 sonrası

Tek aylık

5510, md. 4/I-b

30.09.2008 sonrası

Tarım Bağ-Kur

04.10.2000 öncesi veya 08.08.2001-01.08.2003 arası

Tek aylık

5510, md. 4/I-b

30.09.2008 sonrası

Tarım Bağ-Kur

07.08.2001-01.08.2003 arası 01.08.2003-30.09.2008 arası

İki Aylık

5510, md. 4/I-b

30.09.2008 sonrası

Banka Sandığı (Aktif)

Ölüm tarihinin önemi yok

İki aylık

5510, md. 4/I-b

30.09.2008 sonrası

Banka Sandığı (Devir)

01.10.2008 öncesi

İki aylık

5510, md. 4/I-b

30.09.2008 sonrası

Banka Sandığı (Devir)

30.09.2008 sonrası

Tek aylık

5510, md. 4/I-b

30.09.2008 sonrası

Tarım SSK

07.09.1999 sonrası

İki Aylık

5510, md. 4/I-b

30.09.2008 sonrası

Tarım SSK

08.09.1999 öncesi

Tek aylık

Emekli Sandığı

Ölüm tarihinin önemi yok

5510, md. 4/I-b

30.09.2008 sonrası

İki aylık

5510, md. 4/I-(c)

14.10.2008 sonrası

5510, md. 4/I-b

30.09.2008 sonrası

Tek aylık

Tarım Bağ-Kur

04.10.2000 öncesi veya

08.08.2001-01.08.2003 arası

5510, md. 4/I-b

30.09.2008 sonrası

Tek aylık

Tarım Bağ-Kur

07.08.2001-01.08.2003 arası veya

01.08.2003-30.09.2008 arası

5510, md. 4/I-b

30.09.2008 sonrası

İki Aylık

Tarım SSK

07.09.1999 sonrası

5510, md. 4/I-b

30.09.2008 sonrası

İki Aylık

Tarım SSK

08.09.1999 öncesi

5510, md. 4/I-b

30.09.2008 sonrası

Tek aylık

Banka Sandığı (Aktif)

Ölüm tarihinin önemi yok

5510, md. 4/I-b

30.09.2008 sonrası

İki aylık

Banka Sandığı (Devir)

01.10.2008 öncesi

5510, md. 4/I-b

30.09.2008 sonrası

İki aylık

Banka Sandığı (Devir)

30.09.2008 sonrası

5510, md. 4/I-b

30.09.2008 sonrası

Tek aylık

Emekli Sandığı

Ölüm tarihinin önemi yok

Tarım SSK

07.09.1999 sonrası

İki Aylık

Emekli Sandığı

Ölüm tarihinin önemi yok

Tarım SSK

08.09.1999 öncesi

Tek aylık

Emekli Sandığı

Ölüm tarihinin önemi yok

Tarım Bağ-Kur

04.10.2000 öncesi veya

08.08.2001-01.08.2003 arası

Tek aylık

Emekli Sandığı

Ölüm tarihinin önemi yok

Tarım Bağ-Kur

07.08.2001-01.08.2003 arası veya

01.08.2003-30.09.2008 arası

İki Aylık

Emekli Sandığı

Ölüm tarihinin önemi yok

Banka Sandığı (Aktif)

Ölüm tarihinin önemi yok

İki Aylık

Emekli Sandığı

Ölüm tarihinin önemi yok

Banka Sandığı (Devir)

Ölüm tarihinin önemi yok

İki Aylık

Tarım SSK

07.09.1999 sonrası

Emekli Sandığı

Ölüm tarihinin önemi yok

İki Aylık

Tarım SSK

08.09.1999 öncesi

Emekli Sandığı

Ölüm tarihinin önemi yok

Tek aylık

Tarım Bağ-Kur

04.10.2000 öncesi veya

08.08.2001-1.8.2003 arası

Emekli Sandığı

Ölüm tarihinin önemi yok

Tek aylık

Tarım Bağ-Kur

07.08.2001-01.08.2003 arası veya

01.08.2003-30.09.2008 arası

Emekli Sandığı

Ölüm tarihinin önemi yok

İki Aylık

Banka Sandığı (Aktif)

Ölüm tarihinin önemi yok

Emekli Sandığı

Ölüm tarihinin önemi yok

İki Aylık

Banka Sandığı (Devir)

Ölüm tarihinin önemi yok

Emekli Sandığı

Ölüm tarihinin önemi yok

İki Aylık

5510, md. 4/I-c

14.10.2008 sonrası

Tarım SSK

08.09.1999 öncesi

Tek Aylık

5510, md. 4/I-c

14.10.2008 sonrası

Tarım SSK

07.09.1999 sonrası

İki Aylık

5510, md. 4/I-c

14.10.2008 sonrası

Tarım Bağ-Kur

04.10.2000 öncesi veya 08.08.2001-01.08.2003 arası

Tek Aylık

5510, md. 4/I-c

14.10.2008 sonrası

Tarım Bağ-Kur

07.08.2001-01.08.2003 arası veya 01.08.2003-30.09.2008 arası

İki Aylık

5510, md. 4/I-c

14.10.2008 sonrası

Banka Sandığı (Aktif)

Ölüm tarihinin önemi yok

İki aylık

5510, md. 4/I-c

14.10.2008 sonrası

Banka Sandığı (Devir)

01.10.2008 öncesi

İki aylık

5510, md. 4/I-c

14.10.2008 sonrası

Banka Sandığı (Devir)

30.09.2008 sonrası

Tek aylık

Banka Sandığı (Aktif)

Ölüm tarihinin önemi yok

5510, md. 4/I-c

14.10.2008 sonrası

İki aylık

Banka Sandığı (Devir)

01.10.2008 öncesi

5510, md. 4/I-c

14.10.2008 sonrası

İki aylık

Banka Sandığı (Devir)

30.09.2008 sonrası

5510, md. 4/I-c

14.10.2008 sonrası

Tek aylık

Tarım SSK

08.09.1999 öncesi

5510, md. 4/I-c

14.10.2008 sonrası

Tek aylık

Tarım SSK

07.09.1999 sonrası

5510, md. 4/I-c

14.10.2008 sonrası

İki aylık

Tarım Bağ-Kur

04.10.2000 öncesi veya

08.08.2001-01.08.2003 arası

5510, md. 4/I-c

14.10.2008 sonrası

Tek aylık

Tarım Bağ-Kur

07.08.2001-01.08.2003 arası veya

01.08.2003-30.09.2008 arası

5510, md. 4/I-c

14.10.2008 sonrası

İki aylık

Tarım SSK

08.09.1999 öncesi

Tarım Bağ-Kur

04.10.2000 öncesi veya 08.08.2001-01.08.2003 arası

Tek aylık

Tarım SSK

08.09.1999 öncesi

Tarım Bağ-Kur

07.08.2001-01.08.2003 arası veya

01.08.2003-30.09.2008 arası

Tek aylık

Tarım SSK

07.09.1999 sonrası

Tarım Bağ-Kur

04.10.2000 öncesi veya 08.08.2001-01.08.2003 arası

Tek aylık

Tarım SSK

07.09.1999 sonrası

Tarım Bağ-Kur

07.08.2001-01.08.2003 arası veya 01.08.2003- 30.09.2008 arası

İki Aylık

Tarım SSK

08.09.1999 öncesi

Banka Sandığı (Aktif)

Ölüm tarihinin önemi yok

Tek aylık

Tarım SSK

07.09.1999 sonrası

Banka Sandığı (Aktif)

Ölüm tarihinin önemi yok

İki Aylık

Tarım SSK

08.09.1999 öncesi

Banka Sandığı (Devir)

Ölüm tarihinin önemi yok

Tek aylık

Tarım SSK

07.09.1999 sonrası

Banka Sandığı (Devir)

Ölüm tarihinin önemi yok

İki Aylık

Tarım Bağ-Kur

04.10.2000 öncesi veya

08.08.2001-01.08.2003 arası

Tarım SSK

08.09.1999 öncesi

Tek Aylık

Tarım Bağ-Kur

07.08.2001-01.08.2003 arası veya 01.08.2003-30.09.2008 arası

Tarım SSK

08.09.1999 öncesi

Tek Aylık

Tarım Bağ-Kur

04.10.2000 öncesi veya

08.08.2001-01.08.2003 arası

Tarım SSK

07.09.1999 sonrası

Tek Aylık

Tarım Bağ-Kur

07.08.2001-01.08.2003 arası veya 01.08.2003-30.09.2008 arası

Tarım SSK

07.09.1999 sonrası

İki Aylık

Banka Sandığı (Aktif)

Ölüm tarihinin önemi yok

Tarım SSK

08.09.1999 öncesi

Tek aylık

Banka Sandığı (Aktif)

Ölüm tarihinin önemi yok

Tarım SSK

07.09.1999 sonrası

İki Aylık

Banka Sandığı (Devir)

Ölüm tarihinin önemi yok

Tarım SSK

08.09.1999 öncesi

Tek aylık

Banka Sandığı (Devir)

Ölüm tarihinin önemi yok

Tarım SSK

07.09.1999 sonrası

İki Aylık

Tarım Bağ-Kur

04.10.2000 öncesi veya

08.08.2001-01.08.2003 arası

Banka Sandığı (Aktif)

Ölüm tarihinin önemi yok

Tek aylık

Tarım Bağ-Kur

07.08.2001-01.08.2003 arası veya 01.08.2003-30.09.2008 arası

Banka Sandığı (Aktif)

Ölüm tarihinin önemi yok

İki Aylık

Tarım Bağ-Kur

04.10.2000 öncesi veya

08.08.2001-01.08.2003 arası

Banka Sandığı (Devir)

Ölüm tarihinin önemi yok

Tek aylık

Tarım Bağ-Kur

07.08.2001-01.08.2003 arası veya 01.08.2003-30.09.2008 arası

Banka Sandığı (Devir)

Ölüm tarihinin önemi yok

İki Aylık

Banka Sandığı (Aktif)

Ölüm tarihinin önemi yok

Tarım Bağ-Kur

04.10.2000 öncesi veya 08.08.2001-01.08.2003 arası

Tek aylık

Banka Sandığı (Aktif)

Ölüm tarihinin önemi yok

Tarım Bağ-Kur

07.08.2001-01.08.2003 arası veya 01.08.2003-30.09.2008 arası

İki Aylık

Banka Sandığı (Devir)

Ölüm tarihinin önemi yok

Tarım Bağ-Kur

04.10.2000 öncesi veya

08.08.2001-01.08.2003 arası

Tek aylık

Banka Sandığı (Aktif)

Ölüm tarihinin önemi yok

Tarım Bağ-Kur

07.08.2001-01.08.2003 arası veya 01.08.2003-30.09.2008 arası

İki Aylık

Farklı Banka Sandığı (Aktif)

Ölüm tarihinin önemi yok

Farklı Banka Sandığı (Aktif)

Ölüm tarihinin önemi yok

İki Aylık

Farklı Banka Sandığı (Aktif)

Ölüm tarihinin önemi yok

Farklı Banka Sandığı (devir)

Ölüm tarihinin önemi yok

İki Aylık

Farklı Banka Sandığı (devir)

Ölüm tarihinin önemi yok

Farklı Banka Sandığı (Aktif)

Ölüm tarihinin önemi yok

İki Aylık

Farklı Banka Sandığı (devir)

Ölüm tarihinin önemi yok

Farklı Banka Sandığı (devir)

Ölüm tarihinin önemi yok

Tek aylık


C- EŞİ, ANNE VE BABASI ÖLEN KADINLARA EŞ, ANNE VE BABADAN ÜÇ AYLIK BAĞLANMASI

5510 sayılı Kanun’un 54. maddesi son fıkra hükmüne göre, bir kişide ikiden fazla gelir veya aylık birleştiği takdirde, bu gelir ve aylıklardan en fazla ödemeye imkân veren iki dosya üzerinden gelir veya aylık bağlanacağı, diğer dosya veya dosyalardaki gelir ve aylık haklarının durum değişikliği veya diğer bir dosyadan gelir veya aylığa hak kazanıldığı tarihe kadar düşeceği belirtilmiştir.

Kanun’un bu hükmü 5510 sayılı Kanun gereği bağlanacak aylıklarla sınırlı(21) olup 5510 sayılı Kanun gereği iki aylık almakta olan hak sahiplerinin Emekli Sandığı kapsamında aylığa hak kazanılması halinde ikiden fazla aylık almak mümkün olacaktır.

Kanun’un geçici 7. maddesinde, 5510 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten önce birden fazla dosyadan gelir veya aylık alınması durumunda bu Kanun’un yürürlük tarihinden sonra yeni dosyadan gelir veya aylık alınmasına hak kazanılması durumunda yeni bağlanacak dosyadaki gelir ve aylık miktarı da dahil olmak üzere mukayese yapılarak en düşük miktarlı dosyanın kapsamdan çıkarılacağı belirtilmiştir. Kanun’un geçici 7. maddesi hükmü gereği daha önce ikiden fazla gelir/aylık alanlar bu gelir/aylıkları almaya devam edeceklerdir. Kanaatimizce aylık bağlanmamış olsa bile aylığa 01.10.2008 tarihinden önce hak kazanılması koşuluyla günümüzde de üç aylık almak mümkündür.

V- SONUÇ

Ölüm, ne zaman gerçekleşeceği belli olmayan ve bu olguyu yaşa­yan kişi ile birlikte ailesini de sosyo-ekonomik olarak etkileyen bir kav­ramdır. Temel koruma birimi olarak aileyi esas alan ölüm sigortası, di­ğer sigorta kollarından farklı olarak sigortalının kendisine değil, ölüme bağlı olarak geride kalan aile bireylerine sosyal güvenlik garantisi sağ­lar. Türk toplumunun aile ve sosyal yapısı gözeti­lerek sigortalının eşi, çocukları ve bazı şartları sağlayana anne ve/veya babası hak sahibi sayılmıştır.

Ölüm sigortası ile ölen sigortalının sağlığın­da geçimini sağladığı ve geride bıraktığı hak sahiplerine şartların yerine getirilmesi durumunda ölüm aylığı bağlanır. Ölüm aylığı bağlanmasındaki temel amaç sigortalının ölümü sonrası geride kalan hak sahiplerinin yaşamlarını asgari düzeye yükseltmektir(22).

5510 sayılı Kanun’un 54. maddesine göre anne ve babasından ayrı ayrı aylığa hak kazanan çocuklara, yüksek olan aylığın tamamı, az olan aylığın yarısı; hem eşinden, hem de anne ve/veya babasından ölüm aylığına hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da anne ve/veya babasından aylık bağlanacağı hükmü eş-anne-babanın üçünün de 01.10.2008 tarihinden sonra ölmesi halinde uygulanmaktadır. Ölümlerin 01.10.2008 tarihinden önce gerçekleşmesi ve sigortalılık statüsünün farklı olması halinde iki aylık (bazı hallerde üç aylık) almak mümkündür. Murat GÖKTAŞ* Murat ÖZDAMAR** Yaklaşım / Ağustos 2017 / Sayı: 296


*    İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürü

**  İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdür Yrd.

(1) Müjdat ŞAKAR, Sosyal Sigortalar Uygulaması, Beta Yayınevi, Yenilenmiş 10. Baskı, İstanbul 2011, s. 283.

(2)   Can TUNCAY - Ömer EKMEKÇİ, Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri, Beta Yayınevi, Güncellenmiş 1.Baskı, İstanbul 2011, s.422; ŞAKAR, age, s.283; Nurşen CANİKLİOĞLU, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu Açısından Geride Kalanların Korunması, (Yayınlanmamış Doktora Tezi), Marmara Üniversitesi, İstanbul 1997.

(3)   16.06.2006 tarih ve 26200 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.

(4)   Yrg. 10. HD.’nın, 12.05.2011 tarih ve E. 2010/9405, K. 2011/7141 sayılı Kararı, Yargı Kararının değerlendirmesi için bkz; Ali GÜZEL - Ali Rıza OKUR - Nurşen CANİKLİOĞLU, Sosyal Güvenlik Hukuku, İstanbul: Beta Yayınevi, Yenilenmiş 14. Baskı, 2012, s.679.

(5)   Anne ve babanın hak sahipliği şartları eş ve çocuklara göre nispeten daha ağırdır. Bu şartlar için Bkz; Murat GÖKTAŞ - Murat ÖZDAMAR, “Ölen Sigortalının Anne ve Babasına Ölüm Aylığı Bağlanabilmesi İçin Aranan Koşullar”, Yaklaşım, Sayı: 269, (2015-Mayıs) s. 141

(6)  Yusuf ALPER, Sosyal Sigortalar,  Ekin Kitabevi, Bursa 2003, s. 323

(7)   TUNCAY - EKMEKÇİ, s.422-425; ŞAKAR, age, s. 284-288.; Semih AKTUĞ - Namık HÜSEYİNLİ, “Türkiye ve Azerbaycan Sosyal Güvenlik Hukukunda Ölüm Sigortası” Kamu-İş Dergisi, C: 12, Sayı: 4/2012, s.126-129

(8)  Mustafa KURUCA - Murat ÖZDAMAR, Tüm Yönleriyle Emeklilik, Güncellenmiş 2. baskı, Yaklaşım Yayınları, Ankara 2013, s.185-203

(9)  Bkz; 5510, md. 92

(10) TUNCAY - EKMEKÇİ, s. 425

(11)  Aylıklar ölümün gerçekleştiği tarihteki yasaya göre belirlendiğinden sigorta statüleri; ölüm 1 Ekim 2008 öncesi ise SSK, Bağ-Kur, Tarım Bağ-Kur olarak, ölümler 01.10.2008 sonra ise 4/I-a, 4/I-b veya 4/I-c olarak ifade edilmiştir. 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu ile 2925 sayılı Tarım SSK Kanun’u halen yürürlüktedir.

(12)  5510 sayılı Kanun’un geçici 20. maddesinde yer alan, “Bu Kanun’un kısa vadeli sigorta kolları ve genel sağlık sigortası hariç diğer hükümleri bakımından; vakıf senetlerinde bu Kanuna aykırı hükümler bulunması halinde, bu Kanun’un yürürlük tarihi itibariyle bu Kanun hükümleri uygulanır.” hükmü gereği, ölüm aylığı için aranan prim şartları 5510 sayılı Kanun’un 32. maddesine eşit olacaktır. Aynı görüşte; Nergis ŞİMŞEK, SSK ve Bağ-Kur’da Emeklilik, Yaklaşım Yayınevi, Güncellenmiş 2. Baskı, Ankara 2012, s. 420.

(13) ŞAKAR, age, s. 286; TUNCAY - EKMEKÇİ, age, s. 425.; GÜZEL - OKUR - CANİKLİOĞLU, age, s. 557; KURUCA - ÖZDAMAR, age, s.191

(14) Ölen eşlerin tamamının veya birinin ölüm tarihi 01.10.2008 tarihi öncesi ve aylık almaya esas sigorta kanunları (ve sigorta statüleri) farklıysa iki aylık bağlanır.

(15) 01.10.2008 tarihinden önce ölen sigortalıların gelir ve aylıkları farklı statüde ise aylık ve gelir tam bağlandığı gibi aylığın 5434 sayılı Kanun kapsamında, gelirin ise diğer kanunlar kapsamında olması halinde aylık ve gelir tam bağlanır.

(16)  GÜZEL - OKUR - CANİKLİOĞLU, age, s. 559

(17) İlgili düzenlemenin yürürlüğü 02.08.2003 tarihidir. Aynı düzenleme 04.10.2001 ila 07.08.2001 tarihleri arasında da yürürlükte kalmıştır. 01.10.2016 tarihinden itibaren de 04.10.2000 öncesi veya 08.08.2001-01.08.2003 tarih aralığı içinde hak sahipliğinde bu şartlar aranmaktadır.

(18)  Kız çocuğu 18 yaşına kadar iki tam aylık alır. 18 yaşını tamamlayınca düşük aylık kesilir. ŞİMŞEK, age, s.404

(19)  5502 sayılı SGK Kanun’u 20.05.2006 tarih ve 26173 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.

(20)  Bağ-Kur sigortalısı anne-babanın ölüm tarihi 01.10.2008 tarihi öncesi ise tabloda italik karakter yapılmıştır. İtalik karakter yapılmış iki aylık varyasyonları 01.10.2016 tarihinden geçerli olmak üzere söz konusudur. 01.10.2016 tarihi öncesi uygulamada; ölüm tarihi 04.10.2000 tarihi öncesi olan veya 8.8.2001-01.08.2003 tarihleri arasında ölen Bağ-Kur sigortalısının kızının gelirleri toplamı brüt asgari ücret üzerinde ise anne-babadan aylık bağlanması mümkün değildir. Bkz; 22.6.2013 tarihli ve 2013-26 sayılı SGK Genelgesi, SGK Emeklilik Hizmetler, Genel Müdürlüğü’nün 22.09.2016 tarihli ve 5040387 sayılı SGK Genel yazısı, Murat GÖKTAŞ & Murat ÖZDAMAR, “Dul/Yetim Kız Çocuklarına Ölüm Aylığı Bağlanması”, Yaklaşım, Sayı: 290, Şubat 2017.

(21)  ŞİMŞEK, age, s. 408

(22)  GÜZEL – OKUR - CANİKLİOĞLU, s. 551

Prim Matrahına Dahil Edilecek Kazançlar.

Mehmet Tiraş SMMM Adana

Pazar, 12 Kasım 2017 12:26

İş Kanunu’nda Mazeret İzinleri

İş Kanunu’nda mazeret izinleri ayrı başlık altında Ek Madde 2’de belirtilmiştir. Bu izinler evlilik, doğum, ölüm ve engelli ebeveyni iznidir. İşçiye;

  • Evlenmesi durumunda 3 gün,
  • Evlat edinmesi durumunda 3 gün
  • Anne veya babasının, eşinin, kardeşinin, çocuğunun ölümü hâlinde 3 gün,
  • Eşinin doğum yapması hâlinde ise 5 gün,
  • En en az %70 oranında engelli veya süreğen hastalığı olan çocuğunun tedavisinde, hastalık raporuna dayalı olarak ve çalışan ebeveynden sadece biri tarafından kullanılması kaydıyla, 1 yıl içinde toptan veya bölümler hâlinde 10 güne kadar

ücretli izin verilir.

İşçi ve işveren kendi arasında anlaşarak bu izinlerin süresini iş sözleşmesi ile arttırabilirler, bu izinlere ek olarak yeni mazeret izinleri ekleyebilir. Örneğin, birçok şirket kanunda taşınma izni olmamasına rağmen, iş sözleşmelerine taşınma izni eklemektedirler.

Mazeret izinleri özelliği gereği ücretli izinlerdir. İşçinin ücretinden bu izinleri kullanması nedeniyle kesinti yapılmaz. http://iskanunu.com

Tarhiyat sonrası uzlaşmalarda üzerinde tartışılan konulardan biri de; uzlaşma tutanağının mükellefe tebliğ edilip/edilmeyeceği ile ilgili hususlardır. 213 sayılı VUK’nun uzlaşmayı düzenleyen ek 7.maddesi hükmü gereğince, süresi içerisinde uzlaşma talep ederek uzlaşma talebinde bulunan mükellefe bir uzlaşma günü verilmektedir. Uzlaşma günü ile davetiyenin tebliğ tarihi arasında en az 10 gün bulunması zorunludur.

Mükellef veya ceza muhatabı aynı anda hem uzlaşma ve hem de vergi mahkemesinde dava açmış bulunabilir. Bu gibi durumlarda vergi mahkemeleri uzlaşma komisyonun kararlarının neticelerini beklemek zorundadır. Vergi mahkemeleri, uzlaşma komisyonu kararlarının sonuçlarını beklemek durumundadır(1). Uzlaşma işleminin neticeye bağlanmasından evvel vergi mahkemelerince dosya karara bağlanmamaktadır.

Diğer taraftan, uzlaşmanın vaki olmaması durumunda mükellef veya ceza muhatabı; tarh edilen vergi ve kesilen cezaya karşı, uzlaşmanın vaki olmadığına dair tutanağın kendisine tebliğinden itibaren genel hükümler kapsamında ve yetkili vergi mahkemesine dava açabilir. Bu gibi durumlarda dava açma süresi kısalmış veya bitmiş veya 15 günden daha az bir süre kalmış olabilir.  Bu takdirde dava açma süresi tutanağın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün olarak uzamaktadır.

Uzlaşmanın gerçekleşmemesi yani vaki olmaması durumunda ise, yukarıdaki 2.fıkra uyarınca durdurulmuş olan davanın görülmesine, keyfiyetin vergi dairesince işarı üzerine vergi mahkemesinde devam olunur(2).

Uzlaşmanın vaki olması durumunda, mükellef veya vergi sorumlusu üzerinde mutabık kaldığı vergi ve ceza için genellikle dava açma hakkını kaybeder. Genellikle diyoruz çünkü, üzerinde uzlaşılan vergi ve cezalarda artık dava açma olanağı bulunmamaktadır. Bu kuralın tek istisnası, vergi hatasının bulunması durumunda üzerinde uzlaşma sağlanmış olsa bile, dava açma yolu gözükebilecektir(3).

Danıştay 3. Dairesi tarafından verilen bir kararda: “Dava açma süresinin başlaması için uzlaşma komisyonu toplantısında tutanağın imzalanması yeterli olmayıp bu tutanağın ayrıca mükellefe tebliğ edilmesi gerekmektedir. Vergi mahkemesince uzlaşma komisyonu tutanağının mükellefe tebliğ edildiği tarih araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken tutanağın imzalandığı tarih dikkate alınarak davanın süre aşımı yönünden reddedilmesi yolundaki kararda hukuka uygunluk görülmemiştir” şeklinde karar verilmiştir(4).

Diğer taraftan, yine uzlaşma ile ilgili olarak mükellefin uzlaşma talebinin müzakereye sokulmadan ve incelenmeden reddi durumunda ise, uzlaşmanın temin edilmemesi veya uzlaşmanın vaki olmaması halinden farklı olduğu, bu durumda VUK’nun Ek-7. maddesine göre, ek 15 günlük süresinin işlemeyeceği yönünde görüşler de mevcuttur. Bu görüşe göre örneğin, VUK’nun 343/3 maddesine göre kesilen vergi ziyaı cezası uzlaşma kapsamında olmamasına rağmen, bu ceza için uzlaşma istenmesi, buna karşılık bu talebin konunun esasına girilmeden uzlaşma komisyonunca reddedilmesi halinde; uzlaşmanın vaki olmadığından veya temin edilemediğinden bahsedilemeyeceğinden, bu durumda ek 15 günlük dava açma süresi söz konusu değildir.

Konuya ilişkin Danıştay’ın bu hallerde de dava açma için mükellefe 15 günlük süre verilmesi gerektiği yönünde kararları yanında farklı yönde verilmiş kararları da mevcuttur.

Danıştay 11. Dairesi tarafından verilen bir kararda ise; “uzlaşmanın vaki olmaması ve mükellefe 15 günlük ek dava açma süresinin verilmesi halinde VUK 376. maddesine göre indirimden yararlanılması mümkün değildir”(5).

Diğer taraftan, yine Danıştay 9.dairesi tarafından verilen bir başka kararda ise;

“Uzlaşma başvurusu sonucu uzlaşmaya varılmışken, bu uzlaşmanın gereklerini derhal yerine getirmekle yükümlü bulunan vergi dairesi müdürlüğünce uzlaşma talebi geçersiz sayılarak, üzerinde uzlaşılan kısımlarda yeniden cezalı tarhiyata gidilmesinde isabet bulunmadığı” şeklinde karar verilmiştir(6).

Sonuç olarak, tarhiyat sonrası uzlaşmalarda uzlaşmaya varılmaması halinde bu konuyla ilgili düzenlenen tutanak mükellefin varlığı halinde kendisine veya vekiline komisyon huzurunda tebliğ edilmektedir. Mükellefin yokluğu durumunda ise, bu durum bir tutanak ile tespit edilir ve bu düzenlenen tutanak mükellefe tebliğ için adresine yollanır. Bundan sonra ise yargı yolu mükellef için söz konusu olacaktır. Nazlı Gaye Alpaslan Güven

http://www.hurses.com.tr/Haber-Vergi_Mahkemesinde_dava_acma_suresinin_baslamasi_icin_uzlasma_tutanaginin_ayrica_mukellefe_tebligi-15154.htm


(1) VUK uzlaşma ek madde 7

(2) VUK uzlaşma ek madde 7, VUK md. 112, GT 368, İYUK md. 27

(3) VUK 116 ila 124

(4) Dnş. 3. D.nin 29.01.2003 gün ve E:2000/3173-K:2003/607 sayılı karar. Bu karar için bkz. Danıştay Dergisi, Sayı:1, Yıl:2003, s.150

(5) Dnş. 11. D. nin 17.11.1997 gün ve E:1996/5556-K:1997/4079 sayılı kararı.

(6) Dnş. 9. D. nin 14.10.2004 gün ev E:2002/805-K:2004/4955 sayılı kararları. Bu karar KIZILOT Şükrü, “Danıştay Kararları ve Özelgeler” isimli çalışmasının Cilt:8, sayfa:988 de yer almaktadır. Ankara, 2008, Yaklaşım Yayınları

İş Kanunu’na göre haftalık çalışma süresi 45 saattir. Bunun üzerinde yapılan çalışmalar da fazla mesaidir. Ancak ne yazık ki, ülkemizde pek çok işveren işçilerini fazla çalıştırıyor fakat fazla mesai ücreti ödemiyor. Pek çok çalışanın ortalama haftalık çalışma süresi 45 saatin üzerinde belirleniyor ve ücretlerine yıllık 270 saate kadarki fazla mesailer dahil sayılıyor. Ancak Yargıtay bu durumu yalnızca ‘kendi mesai saatlerini belirleyebilen’ veya bulunduğu pozisyona göre ortalama ücret seviyesinin üzerinde ücret belirlenmiş kişiler için geçerli kabul ediyor.

5 YILLIK SÜREYE DİKKAT!

İşçiler fazla mesai alacakları için çoğu kez işverene dava açmak zorunda kalıyor. Fazla mesai alacaklarında zaman aşımı süresi 5 yıldır. Dolayısıyla 29 Mayıs 2017’de işten ayrılan bir çalışan en fazla 29 Mayıs 2012’ye kadar olan fazla çalışmaları için dava açabilir. Bu tarihten önceki fazla çalışmalar için bir hak iddia edemez. Bu nedenle çalışanlar eğer fazla mesai alacakları için dava açmayı düşünüyorlarsa işten ayrıldıktan sonra ellerini çabuk tutmalılar.

İSPAT ETMEK ZORUNDA

Fazla mesai yaptığını iddia eden ve mahkemeye başvuran işçi, bunu ispat etmelidir. Bunun içinde yazılı belgeler, tanık beyanları ve işyeri kayıtlarıyla durumu ispatlayıcı delillere başvurulması gerekir. Bu nedenle çalışanlar fazla mesai davası açacaklarsa buna ilişkin belge ve kayıtları toplamalı ve davada bu belgeleri delil olarak mahkemeye sunmalılar. Aksi taktirde iddialarını ispatlayamayacaklardır.

Aynı dönemde çalışmış olmaları şart

Yazılı belgelerle fazla mesai yapıldığı kanıtlanamıyorsa tanık beyanlarının dinlenmesi söz konusu olabilir. İş arkadaşları arasından fazla mesai yapıldığı yönünde tanık olabilecek kişilerin mahkeme tarafından dinlenebilir. Ancak Yargıtay tanıklıkta çalışma arkadaşlarının birlikte çalışıldığı döneme ilişkin beyanlarını kabul etmektedir. Kişinin tanıklığı yalnızca davacı işçiyle çalışılan dönem için delil olacaktır. Tanığın işçinin fazla çalışmasına gerçekten tanık olacak nitelikte bir kişi olması da şarttır. Aynı birimde çalışan işçiler tanıklık yapabilir.

E-mail ya da dekont bile ortaya çıkarır

Fazla mesainin ispatlanmasında işçinin çalıştığı süreleri gösteren her türlü belge delil olarak mahkemeye sunulabilir. Bu doğrultuda işçinin işverenine gönderdiği bir rapor, ilettiği bir bilginin maili de fazla mesainin ispatı konusunda delil oluşturacaktır. Aynı şekilde işçinin işverenin kendisine verdiği bir faturayı ödediğine dair dekont işçinin çalıştığının ispatı olacaktır. Yargıtay geçmiş yıllarda verdiği bir kararında, işçinin işyerinin önündeki bankamatikten para çektiğini gösteren belgeleri, işçinin bu saatlerde çalıştığının belgesi olarak kabul etmiştir.

Bordroya atılan imza önemli

İşçilerin en çok kafasını karıştıran konu, bordrolara atılan imzalardır. İşçinin imzalamış olduğu bordroda fazla mesai sütunu bulunmuyor veya bu sütun boş olsa bile işçi mahkemede o ay fazla mesai yaptığını ispat edebilirse fazla mesai ücretine hak kazanır. Dolayısıyla bordronun imzalı olması, işçi ve işverenin bordroda yazılan tutarlar üzerinde anlaştığını gösterir. Ancak bordroda yer almayan fazla mesainin yapılmış olduğunun işçi tarafından ispat edilmesi halinde işçi yine de fazla mesaiye hak kazanır.

Kayıtlar istenebilir

İşçinin fazla mesai yaptığını ispat etmesinin bir diğer yolu, mahkemeye başvurarak işyerindeki giriş çıkışları gösteren elektronik kayıtların veya görüntülerin istenmesini talep etmesidir. Bu durumda işveren varsa kamera kayıtlarını veya işe giriş çıkışı gösteren elektronik bilgileri ya da puantaj kayıtlarını mahkemeye sunmak durumundadır. Okan Güray Bülbül

http://www.aksam.com.tr/yazarlar/okan-guray-bulbul/is-arkadasinin-tanikligi-da-c2fazla-mesaiyi-ispatlar/haber-678398

Kredili Hayat Sigortasında Daini Mürtehin Banka kullandırdığı kredi borcundan dolayı doğrudan mirasçılara müracaat edemez.

Banka, önce sigorta şirkete karşı hukuki yolları tüketmeden mirasçılara karşı icra takip başlatamaz, dava açamaz.

YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 2015/16813 K. 2016/12955 T. 11.5.2016 “Davacı, davalının murisine bireysel kredi sözleşmesi ile kredi kullandırıldığını, murise dava dışı sigorta şirketinden hayat sigortası yapıldığını, murisin vefatından sonra sigorta şirketinin kredi borcunu ödemediğini, davalının da borcun ödenmesi için yapılan icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek, icra takibine vaki itirazın iptalini istemiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir Mahkemece, davanın kabulüyle .... İcra müdürlüğünün 2012/9831 esas sayılı dosyasına davalıların yapmış oldukları itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20' si oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.

1-)Dava, tüketici kredisinden doğan alacak için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalılar murisi ile davacı banka arasında 23.05.2012 tarihli 5200 Tl bedelli tüketici kredisi sözleşmesi imzalandığı esnada dava dışı sigorta şirketi nezdinde 1 yıllık hayat sigortası yapılmış, krediyi kullanan tüketici 24.05.2012 tarihinde vefat etmiştir.Davacı ihbar olunan şirketin ödeme yapmaması üzerine takibe geçmiş, davalılar kredinin hayat sigortası ile güvence altına alındığını, kredinin sigortadan tahsil edilmesi gerektiğini savunmuşlar mahkemece " kullanılan tüketici kredisinden dolayı hayat sigortası yaptırılmasının isteğe bağlı olduğu, bununla birlikte hayat sigortası yapılmak suretiyle kredi kullanılmasından sonra vefat gerçekleştiğinde öncelikle sigorta şirketine müracaat edilmesi gerektiği yönünde bir hükmün bulunmadığı, davalıların mirası reddettiklerine dair bir bilginin yer almadığına göre mirasçıların terekeden mesul olduğu, sigorta şirketinin ödeme yapıp yapmamasının çözümü gereken bir uyuşmazlık olmadığını, mirasçıların gerektiğinde yaptıkları ödeme oranında ya da bankanın muvafakatini alarak sigorta şirketi aleyhine dava açma hakları bulunduğu, davalıların hayat sigortası yaptırıldığı gerekçesiyle murisin kredi borcunu ödemeden kaçınmalarının hukuki bir dayanağı bulunmadığı" gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Uyuşmazlık kullanılan kredi borcundan dolayı hayat sigortası olmasına rağmen mirasçılara müracaat edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, somut olayda hayat sigortası yapıldığı ve priminin ödendiği, murisin poliçeler üzerinde banka lehine dain ve mürtehin hakkı tesis ettiği uyuşmazlık konusu değildir. Davacı dul maaşı alan murisin kredi çekildikten bir gün sonra öldüğü gerekçe gösterilerek sigorta şirketinin ödeme yapmadığını, bu yüzden mirasçılara karşı icra takibine geçtiğini beyan ederek eldeki davayı açmış ise de sigorta poliçelerinin üzerinde davacı Banka'nın adına dain ve mürtehin kaydı bulunacağı yazılı olup sigorta şirketinin menfi yanıtına karşı hukuki yollar davacı banka tarafından tüketilmeden mirasçılara karşı takip başlatılması yerinde değildir. Mahkemece bu husus gözetilerek vaktinden evvel açıldığı anlaşılan davanın usulden reddi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir.” Ahmet Can http://www.ahmetcan.av.tr/

Kurumlar vergisi mükelleflerinin kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hakkındaki hükümleri uygulanır.

Gelir Vergisi Kanunu’na göre de genel giderlerin ticari kazancın safi tutarının tespitinde dikkate alınabilmesi için bu giderlerin gelirin elde edilmesi veya devam ettirilmesi için yapılmış olması gerekir.

Bu bağlamda yapılan bağışın (dağıtılan etlerin) gelirin elde edilmesi ve devam ettirilmesi arasında doğrudan bir illiyet bağı olmadığından, kazancın tespitinde indirilmesi mümkün değildir. Kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen gider dolayısıyla ödenen KDV’nin de indirimi mümkün değildir. KDV dahil ödenen bedelin ancak kanunen kabul edilmeyen gider olarak kaydı mümkün olabilir.

İşçilere dağıtılacak et bedelinin ise ayni ücret olarak değerlendirilmesi, et bedelinin net ücret olarak kabul edilip, hesaplanan brüt tutarı üzerinden gelir vergisi stopajına tabi tutulması ve brüt tutarının genel gider olarak dikkate alınması gerekir. Ayni yardımlar sigorta primine tabi ücrete dahil olmadığından, ayni ödemeler üzerinden sigorta primi hesaplanması gerekmemektedir. Yaklaşım 

Takdir komisyonları 213 sayılı VUK md. 74 hükmünde yer alan takdir yetkilerini kullanmaktadırlar. Buna göre, komisyonlar kendilerine vergi dairesinden yollanan matrah ve servet takdirlerini yapmak, vergi yasalarında yazılı fiyat, ücret veya sair matrah ve kıymetleri takdir etmek durumundadırlar.

Takdir komisyonları, matrah takdiri sırasında; vergi dairesinden istenilen takdirleri yapmaları sırasında, vergi usul kanununa göre vergi incelemesi yetkisine sahiptir (VUK md. 31-74).Bu kapsamda, mükellefin defter kayıt ve belgelerini incelemek zorundadırlar.

Takdir komisyonları, görevleri itibariyle gelir idaresi bünyesinde vergi dairesi başkanlıklarına bağlı olarak faaliyette bulunmaktadırlar. Takdir komisyonu kendilerine gelen dosyaları inceleyip, eğer takdir nedeni yok ise dosyayı tekrar vergi dairesine yollamak zorundadırlar.

Takdir komisyonları;

1) Kendilerine yollanan dosya kapsamında somut olarak takdir nedeni yok ise, gerekçeli olarak dosyayı vergi dairesine iade etmek mecburiyetindedir.(Bkz. 213 sayılı VUK md. 31)

2) Takdir komisyonları, kendilerinden istenilen dönemlerle ilgili matrah takdiri sırasında mükellefin defter ve belgelerini incelemek ve mevcut belgelerde ki KDV indirimlerini kabul etmek zorundadırlar (VUK md. 134-135).

3) Takdir komisyonlarının mükellefin, indirilecek KDV‘lerini reddetmek veya sıfırlamak gibi hak ve yetkileri yoktur. [1]

4) Vergi dairesinden yollanan dosya kapsamında ki, vergi tekniği raporlarına istinaden mükellefin sahte belge kullanması halinde, bu dosyalar ile ilgili KDV indirimlerini red sırasında mükelleften ödeme araçlarını, çek, banka dökümlerini istemek ve bunları takdir komisyonu kararına bağlamak zorundadırlar. [2]

5) Vergi tekniği raporlarına veya vergi inceleme raporlarına bağlı takdirlerde (genelde zaman aşımının bitmesine birkaç ay kala), takdir komisyonu kararına bu raporların eklenmesi zorunludur. Vergi tekniği raporlarının (VTR) takdir komisyonu kararına eklenmeyişi “adil yargılama hakkı ve silahların eşitliği ilkesi”ni zedelemektedir.

6) Esasen, takdir, bir inceleme, muhasebe ve murakabe yöntemidir. Takdir sırasında mükellefin beyanı ve ifadelerine, belge istenmesine, müracaat edilmelidir. Aksi takdirde, beylik ifadelerle, standart kalıplar içerisinde matrah takdirinin yapılması halinde bu kararlara dayalı, tarhiyatlar vergi yargısının hakemliğine gidildiğinde tarhiyatlar idare aleyhine neticelenmektedir.

7) Sahte belge kullanımı veya düzenlenmesi ile ilgili matrah takdirlerinde mükelleflerin aynı zamanda “özel esaslara” alındığı bir realitedir. Bu gibi durumlarda, takdir komisyonlarının mutlak surette mükelleften konu ile ilgili yazılı izahat istemesi zorunludur. Çünkü, vergi daireleri takdir komisyonlarından gelen takdir edilmiş kararlar üzerinde mutlak surette tarhiyat yapmak durumundadırlar. Vergi daireleri takdir komisyonu kararlarını değiştirmek, bozmak veya bu karara dayalı tarhiyatları re’sen düzeltme hak ve yetkisine sahip değildir.

8) Son yıllarda, sahte fatura kullanımı ile ilgili KDV matrah takdirlerinde mükellefin takdir edilen ay ve bu aydan önceki ve sonraki KDV indirimlerinin, beyanname sonuçlarının, (191 indirilecek) KDV hesaplarının durumlarını bilmek zorundadırlar. Aksi takdirde, takdir komisyonları sonraki döneme devir eden KDV olması halinde afaki bir takdir yapmış olabilir. [3]

9) Tarh Zaman aşımının bitmesine çok az bir zaman kala, vergi incelemesi bitirilmeden, vergi inceleme raporlarına istinaden olay takdir komisyonu vasıtası ile zaman aşımı uzatılarak ertesi yıl cezalı tarhiyatlar önerilebilmektedir. Bu gibi durumlarda, yargı, idare aleyhine kararlar verdiği sıklıkla görülmektedir. [4]

10) Takdir komisyonları, vergi dairelerinin üzerinde veya vergi inceleme elemanlarının üzerinde, bir yüksek komisyon niteliğinde değildir. Takdir komisyonları, kendilerine 213 sayılı yasadan gelen takdir yetkisine haizdir. Bu konu ile ilgili ayrıca, mahdut bir inceleme yetkisi de mevcuttur (Bkz. 213 sayılı VUK md. 31, 74).

11) Vergi yargısı, kendisine intikal eden bir çok uyuşmazlıkla ilgili olarak tarhiyatın takdir komisyonu kararına dayalı olması halinde bu tarhiyatları genelde tamamen vergi ve VZC ile birlikte ortadan kaldırıldığını sıklıkla görülmektedir. Nazlı Gaye Alpaslan Güven

http://www.hurses.com.tr/Haber-Takdir_komisyonlari_mukellefin_KDV_indirimini_reddedebilir_mi-15137.htm


[1] Bkz. İzmir 1. Vergi Mahk., 12.06.2014 gün ve E:2013/2059 – K:2014/828 sayılı kararı,

[2] Bkz. İzmir 1. Vergi Mahk., 16.05.2014 gün ve E:2013/2379 – K:2014/678 sayılı kararı,

[3] Ayrıntılı açıklamalar için Bkz. YÜCE Prof. Dr. Mehmet, “Yönetim Kurulu Üyeleri Kanuni Temsilciler Müdürler ile Ortakların Hak ve Sorumlulukları”, Ekin Yayınevi, Temmuz 2014, S. 182 - 184

[4] Bkz. YENİSEY Feridun, GÜNEŞ Gülsen, ŞİRİN Z. Ertunç, “Anayasadan Mali ve Vergisel Beklentiler”, On İki Levha, 1. Baskı, İstanbul, 2012, S. 155 - 158

Askerlik nedeniyle işinden ayrılan işçiler, döndükten sonra iki ay içinde aynı işyerine başvurursa, işveren bu kişiyi işe almak zorunda. Aksi halde işçiye 3 aylık ücreti tutarında tazminat ödemek durumunda kalır.

5 SORU CEVAP

1- Soru: 3 yıl çalıştığım işyerimden, askerlik sebebiyle kıdem tazminatımı alarak ayrıldım. 6 aylık askerliğim sonrası beni tekrardan alma mecburiyeti var mı? Almazsa 3 aylık brüt maaşım kadar tazminat vermesi zorunlu mu? (Yıldırım M)
Cevap: Askerlik nedeniyle işinden ayrılan işçiler, askerden döndükten sonra iki ay içerisinde eski işverenine başvurup çalışmak istediklerini bildirirlerse işverenleri bu kişiler işe almak durumundadır. Eğer bu tarihte işyerinde boş bir pozisyon yoksa işveren pozisyon açıldığında bu kişilere öncelik vermek durumundadır. İşveren bu yükümlülüğe uymazsa işçiye 3 aylık ücreti tutarında tazminat ödemek zorundadır. Askere giderken kıdem tazminatı alınarak ayrılınmış olması bu açıdan herhangi bir fark yaratmaz.

Asla imza atmayın, dava açın

2- Soru: İşten çıkartıldım ama kendisi hiçbir ödeme yapmayıp tazminatı almışım gibi evrak imzalamamı istiyor zaten işsizlik alacaksın diyor, hakkımı almak istiyorum ne yapmalıyım? (Hatice S)
Cevap: Almadığınız bir tazminat için tazminatınızı aldığınıza dair bir imza atmayın. İşsizlik maaşı işsiz kaldığınız dönemde gelirinizin korunması amacını taşır. Kıdem ve ihbar tazminatı ise size tanınmış bir haktır. İşvereniniz bu konudaki tutumunu sürdürürse dava açmanız gerekebilir. Bu durumda işvereninize dava açacağınızı söyleyip, farklı şeyler olduğunu anlatın ki durumun ciddiyetinin farkına varsın.

Gelir testine gerek kalmadı

3- Soru: İşten 15 Haziran’da ayrıldım. Eşim memur. Ne zaman gelir testi yaptıracağım, eşim çalıştığı için gerek var mı? (Bekir P)
Cevap: Bir sigortalının bakmakla yükümlü olduğu kişi statüsünde olan kişiler için gelir testi yaptırma zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu kapsamda sigortalının eşi, çocukları, anne ve babası bazı şartları sağlamaları halinde bakmakla yükümlü olunan kişi statüsündedir. Bu kapsamda eşiniz üzerinden sağlık hizmeti alabilirsiniz.

30 gün gündelikçinin yararına olur

4- Soru: 10 günden fazla temizlik işçisi çalıştırıyorum evde. Gün sayısını 10 veya 30 gün olarak bildirmemin çalışana emekliliği bakımından bir durum oluşturur mu? (Ceren Ateş)
Cevap: Kaç gün çalıştırıyorsanız o kadar bildirim yapmalısınız. 10 gün ve üzeri bildirimlerde gündelikçi adına tüm sigorta kollarına prim yatırılır. 30 gün üzerinden bildirmeniz gündelikçinin yararına olur.

Başvuru için 30 güne dikkat

5- Soru: 27 Eylül’de işten çıktım. 28 Ekim’de işsizlik maaşına başvurmam sorun olur mu?
Cevap: İşsizlik sigortasına başvuruda 30 günlük süre söz konusu. 2 gün geç kalmış gözüküyorsunuz. Bunun için süreden 2 gün düşülecektir. Okan Güray Bülbül

http://www.aksam.com.tr/yazarlar/okan-guray-bulbul/askerden-donen-calisani-c2ise-almayan-tazminat-oder-c2/haber-678060

11 Kasım 2017 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 30237 

Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesinin (B) fıkrasında “Yeniden değerleme oranı, yeniden değerleme yapılacak yılın Ekim ayında (Ekim ayı dâhil) bir önceki yılın aynı dönemine göre Türkiye İstatistik Kurumunun Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksinde meydana gelen ortalama fiyat artış oranıdır. Bu oran Maliye Bakanlığınca Resmî Gazete ile ilan edilir.” hükmü yer almaktadır.

Bu hüküm uyarınca yeniden değerleme oranı 2017 yılı için % 14,47 (ondört virgül kırkyedi) olarak tespit edilmiştir.

Bu oran, aynı zamanda 2017 yılına ait son geçici vergi dönemi için de uygulanacaktır.

Öte yandan, bu konuda daha önce yayımlanmış olan tebliğler de yürürlükte bulunmaktadır.

Tebliğ olunur.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • Asgari Kurumlar Vergisinin Detayları Netleşiyor İlk Defa Faaliyete Başlayan 3 Yıl Muaf Temmuzda yasal altyapısı…
  • Yabancıların Türkiye'de Şirket Kurması Kolaylaştırılıyor Yabancı girişimcilerin Türkiye'ye erken aşama şirket kurmasını kolaylaştıracak vize programı…
  • Miras Paylaşımı Ve Tapu İşlemlerinde Önemli Değişiklik Yapıldı! Ülkemizde milyonlarca vatandaşımızı yakından ilgilendiren miras hukukunda önemli bir değişiklik…
Top