Mehmet Özdoğru

Mehmet Özdoğru

Email: This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

25 Mayıs 2018 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 30431

Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

Bu Tebliğde, 7103 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 74 üncü maddesiyle 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ö) bendi ile aynı Kanunun 17 nci maddesinin dokuzuncu fıkrasının yürürlükten kaldırılmasına ilişkin açıklamalara yer verilmiş olup 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde ilgili bölümler itibarıyla aşağıdaki değişiklikler yapılmıştır.

MADDE 1 – 3/4/2007 tarihli ve 26482 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 1)nin “4.17.2. Muafiyetten yararlanacaklar” başlıklı bölümüne aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.

“Öte yandan, 5520 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ö) bendi hükmü, 21/03/2018 tarihli ve 7103 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun1 74 üncü maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır. 7103 sayılı Kanunun 93 üncü maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde, 5520 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ö) bendinin yürürlükten kaldırılmasına ilişkin 74 üncü madde hükmünün 1/1/2019 tarihinde (1/1/2019 tarihi itibarıyla kurulu bölgesel yönetim merkezleri için 1/1/2022 tarihinden itibaren uygulanmak üzere) yürürlüğe gireceği belirtilmiştir.

Dolayısıyla, 1/1/2019 tarihi itibarıyla kurulu bölgesel yönetim merkezleri, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ö) bendinde düzenlenen muafiyet hükmünden, Tebliğde belirtilen şartlar dahilinde, 1/1/2022 tarihine kadar faydalanabilecektir.

Ancak, 1/1/2019 tarihinden itibaren kurulan bölgesel yönetim merkezlerinin söz konusu kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanması mümkün olmayacaktır.”

MADDE 2 – Aynı Tebliğin “17.8. Tasfiye edilerek ticaret sicilinde tüzel kişiliği sona eren kurumlar vergisi mükellefleri hakkında yapılacak tarhiyatlar” başlıklı bölümü aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“5520 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin dokuzuncu fıkrası, 7103 sayılı Kanunun 74 üncü maddesiyle 27/3/2018 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldırılmıştır.

Yine 7103 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle, 27/3/2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10 uncu maddesine beşinci fıkra eklenmiş olup söz konusu fıkrada, tasfiye edilerek tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmiş olan mükellefler hakkında, tasfiye öncesi ve tasfiye dönemlerine ilişkin her türlü vergi tarhiyatı ve ceza kesme işlemine ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir.

Buna göre, tasfiye edilerek tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmiş olan kurumlar vergisi mükellefleriyle ilgili, tasfiye öncesi ve tasfiye dönemlerine ilişkin olarak 27/3/2018 tarihinden sonra yapılacak her türlü vergi tarhiyatı ve ceza kesme işleminde Vergi Usul Kanununun 10 uncu maddesinin beşinci fıkrası hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.”

Tebliğ olunur.

1  27/03/2018 tarihli ve 30373 (2.Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.

(VUK 10 uncu maddesinin, 5. fıkrası: (Ek fıkra: 21/3/2018-7103/9 md.) Tasfiye edilerek tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmiş olan mükelleflerin, tasfiye öncesi ve tasfiye dönemlerine ilişkin her türlü vergi tarhiyatı ve ceza kesme işlemi, müteselsilen sorumlu olmak üzere, tasfiye öncesi dönemler için kanuni temsilcilerden, tasfiye dönemi için tasfiye memurlarından herhangi biri adına yapılır. Limited şirket ortakları, tasfiye öncesi dönemlerle ilgili bu kapsamda doğacak amme alacaklarından şirkete koydukları sermaye hisseleri oranında sorumlu olurlar. Şu kadar ki bu fıkra uyarınca tasfiye memurlarının sorumluluğu, tasfiye sonucu dağıtılan tutarla sınırlıdır. www.alomaliye.com)

Perşembe, 24 Mayıs 2018 17:21

Yeniden Yapılandırma Genel Tebliğ Taslağı

Vergi Ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 7143 Sayılı Kanun Genel Tebliği Resmi Gazete’de Yayımlanmak Üzere Başbakanlığa Gönderildi.

Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 7143 Sayılı Kanun Genel Tebliğinde; söz konusu Kanunun 9 uncu maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden, Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilen amme alacakları, il özel idareleri ile belediyeler ve Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıklara (YİKOB) ait alacakların yapılandırılması, matrah ve vergi artırımı, işletme kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin hükümlerinin uygulanmasına dair usul ve esaslar belirlenmiştir.

Perşembe, 24 Mayıs 2018 17:14

GİB Yeniden Yapılandırma Duyurusu

7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun 18/05/2018 tarihli ve 30425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

Söz konusu Kanunla;

  • Kesinleşmiş vergi ve diğer borçlara ödeme kolaylıkları,
  • İhtilafların sulh yoluyla sonlandırılması,
  • İnceleme ve tarhiyat safhasındaki borçların yapılandırılması,
  • Beyan edilmemiş veya eksik beyan edilmiş gelir ve kazançların zam ve faizsiz pişmanlıkla beyan edilmesi,
  • Geçmiş dönemlere ilişkin matrah ve vergi artırımında bulunan mükelleflere ayrıcalıklar,
  • İşletmelerdeki emtia, makine, teçhizat ve demirbaş kayıtlarına ilişkin cezasız düzeltme imkânı,
  • Kasa ve ortaklardan alacaklar hesabının cezasız ve faizsiz düzeltilmesi,
  • Yurt içi ve yurt dışı bazı varlıkların belli tarihe kadar vergisiz ve ayrıcalıklı imkânlarla milli ekonomiye kazandırılması,
  • 6552, 6736 ve 7020 sayılı Kanunlar kapsamında ödemeleri devam eden borçlar için peşin ödeme indirimi hükümlerinden yararlanma

gibi çok önemli imkânlar getirilmiştir.

6552, 6736 ve 7020 sayılı Kanunlar kapsamında yapılandırılmış ve ödenmekte olan alacaklar yeni Kanun kapsamında yapılandırılamayacaktır.

Ancak, anılan Kanunlar kapsamında yapılandırılan ve ödemeleri devam eden borçlardan kalan taksitlerin tamamının 7143 sayılı Kanunla belirlenmiş olan;

  • İlk taksit ödeme süresi içinde (1 Ekim 2018 tarihine kadar) ödenmesi halinde bu taksitler içinde yer alan Yİ-ÜFE tutarlarının %90’ının,
  • İkinci taksit ödeme süresi içinde (30 Kasım 2018 tarihine kadar) ödenmesi halinde ise bu taksitler içinde yer alan Yİ-ÜFE tutarlarının %50’sinin

tahsilinden vazgeçilecektir.

Yeni Yapılandırma Kanunu ile getirilen bu indirim imkânından yararlanılabilmesi için ödeme yapıldığı tarihte anılan Kanunlarda öngörülen şartların ihlal edilmemiş olması gereklidir.

Bu çerçevede, 31 Mayıs 2018 tarihine kadar ödenmesi gereken;

  • 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun kapsamında yapılandırılan borçların 8. Taksit,
  • 7020 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun kapsamında yapılandırılan borçların 6. Taksit,

ödemeleri ile Temmuz 2018 ayında yapılacak taksit ödemelerinin süresinde yapılması büyük önem arz etmektedir.

Aynı şekilde 6552 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun kapsamında yapılandırılan borçlar için de peşin ödeme indiriminden yararlanılabilmesi için Haziran ve Ağustos 2018 aylarında ödenmesi gereken taksit ödemelerine dikkat edilmesi ve anılan Kanun hükümlerinin ihlal edilmemesi gerekmektedir.

Ödemelerin,

– www.gib.gov.tr internet sayfamızdan (02:00 – 22:00 saatleri arasında),
– İnteraktif Vergi Dairesi uygulamamızdan (IOS ve Android) (02:00 – 22:00 saatleri arasında),
– GİB Mobil uygulamamızdan (IOS ve Android)(02:00 – 22:00 saatleri arasında),
– Anlaşmalı bankalardan,
– Vergi dairelerinden

yapılması mümkündür.

Kamuoyuna duyurulur.

Dahilde İşleme İzin Belgesi (DİİB) süresi sona erse dahi Dahilde İşleme İzni (Dİİ) kapsamında ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından belge süresinden sonra da yurt içi alım yapılabiliyor.

Önceden ihracatın gerçekleştiğinin belgelenmesi kaydıyla, belge kapsamında ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından yurt içi alımın yapılmasına imkan bulunmaması halinde, belgeye azami 6 (altı) ay ek süre verilmek suretiyle ithalat yapılmasına izin verilebiliyor.

Yetkilendirilmiş yükümlü sertifikası (%1), onaylanmış kişi statü belgesi sahibi imalatçı firmaların DİİB/Dİİ kapsamında yapacakları ithalatta, iki yıl süresince bu ithalattan doğan verginin %5'inin, Onaylanmış Kişi Statü Belgesi (OKSB) sahibi firmaların DİİB/Dİİ kapsamında yapacakları ithalatta, bu ithalattan doğan verginin %10'unun, OKSB sahibi olmayan dış ticaret sermaye şirketleri ile sektörel dış ticaret şirketlerinin belge/izin müracaat tarihinden önceki takvim yılı içerisinde gerçekleştirdikleri ihracat kadar DİİB/Dİİ kapsamında yapacakları ithalatta, bu ithalattan doğan verginin %10’u, teminat olarak alınması gerekiyor. İhracat rakamı içinde dış ticaret sermaye şirketleri, sektörel dış ticaret şirketleri, aracı ihracatçı şirketler ve grup şirketleri aracılığıyla gerçekleştirildiği tespit edilen ihracat da dikkate alınıyor,

DİİB, belge kapatma işlemleri sonuçlandırılıncaya kadar revize edilebiliyor.

Şartlı muafiyet sistemi çerçevesinde eşyanın gümrük idaresince yerinde tespiti (eşyanın muayenesine ilişkin gümrük mevzuatı hükümleri saklı kalmak kaydıyla, belli koşulları haiz firmaların eşyaları hariç olmak üzere), eşyanın ithali için öngörülen dış ticarette teknik düzenlemeler ve standardizasyon mevzuatı dahil diğer işlemlerin tamamlanması ve kanunen ödenmesi gereken vergilerin tahsili kaydıyla 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 114'üncü maddesinin birinci fıkrası ile 207'nci maddesi hükmüne göre serbest dolaşıma girebiliyor. Bu durumda serbest dolaşıma giren eşyaya tekabül eden ihracatın gerçekleşmesi aranmıyor.

Buna benzer çok sayıda değişiklik yapıldığı anlaşılıyor. DİİB kapsamında çalışan firmaların menfaatleri, uzman kişilerden bilgi almasından geçiyor. Bu kadar karmaşık bir mevzuatla başa çıkmak kolay değil. Hasan Akdoğan

https://www.dunya.com/kose-yazisi/dahilde-isleme-sistemi-yine-degisti/416772

1) Soru: 2008’de açtığım bir işletmeyi 2013’te kapattım. 2015’te yeni bir işletme açtım ve çalıştırıyorum. Fakat bu süreler zarfında Bağ - Kur’a 1 kuruş dahi yatırmadım. Geçmiş borcumu ödeyecek durumum yok. Sağlıktan yararlanabilmem için ne yapmam gerekiyor?

SONRASINDA ÖDENEREK

Cevap: Yapılandırma kanunu kapsamında Bağ-Kur’lulara geçmiş dönemleri dondurma hakkı getirildi. SGK’ya başvuru yaparak prim ödeyemediğiniz dönemleri dondurabilirsiniz. Bu süreleri dondurduğunuzda prim borcunuz da ortadan kalkacak. Dondurulan günler sonrasında primlerinizi ödeyerek sağlık hizmeti almaya başlayabilirsiniz. Dondurma işleminden sonra prim borcunuz silineceği için iki aya kadar eğer eşiniz çalışıyorsa eşiniz üzerinden de sağlık hizmeti alabilirsiniz.

4\C’DE KALMANIZ DAHA AVANTAJLI OLUR

2)Soru: 1986’da SSK’lı olarak kamuda işe başladım. 2011’de tazminatımı alarak kamudan ayrıldım. Daha sonra 2013’ten 2015’e kadar da SSK’lı olarak devam ettim. 2015’te 4/c’li olarak işe başladım. Emeklilik yaşım gelmek üzere ve 4/c’li olarak 1.260 günüme 6 ay kaldı. 4/c’den mi yoksa işten ayrılıp SSK’lı olarak mı emekli olmam mantıklı olur? (Serkan Ç)

Cevap: SSK’lı olarak iki yıl erken emekli olma imkanınız var. Ancak şu an 4/c statüsünde olduğunuz için hemen ayrılmanız ve 1.261 gün SSK’ya tabi çalışmanız gerekir. Bu da 3.5 yıl SSK’lı çalışma anlamına gelir. 4/c’den emekli olacağınız 51 yaşı beklemek daha doğru olur.

İKRAMİYE ALABİLİRSİNİZ

3)Soru: 15 yıl memur olarak çalıştım ve ayrıldım. Doğumumdan sonra 10 yıl SSK’lı çalıştım ve emekli oldum. Emekli ikramiyesi alabilir miyim? (Ayşegül S)

Cevap: Emekli ikramiyesi için kişinin memur olarak emekli olması şart değil. Memuriyetten sonra işçi olarak çalışan ve bu statüde emekli olan kişiye de memur olarak geçirdiği süreler için ikramiye ödenebilir.

SSK’YA GEÇENLERE DAHA ERKEN EMEKLİLİK

4) Soru: 1984 doğumluyum. İlk prim tarihim 2005. Toplamda SSK ve Bağ-Kur olmak üzere 2.200 gün primim var. İşyerim olduğu için Bağ-Kur’dan devam ediyorum. Emeklilik yaşımın öne gelmesi için 5 yıllık üniversite öğrenimini ve 6 aylık askerlik süresini borçlanırsam emeklilik yaşı öne gelir mi? (Ferhat G)

Cevap: Bağ – Kur’dan 60 yaş ve 9000 prim günü şartlarına tabisiniz. Askerlik yalnızca prim günü kazandırır. Yapmanıza gerek yok. Üniversite öğrenimi borçlanamaz. Sadece asker ve polisler için böyle bir borçlanma var. İşyerinizi kapatıp SSK’ya geçerseniz 9000 gün yerine 7000 günle emekli olabilirsiniz. Okan Güray Bülbül

https://www.aksam.com.tr/yazarlar/okan-guray-bulbul/prim-borcunu-donduran-sagliktan-yararlanabilir/haber-738376

Mayıs ayıyla birlikte mevsimlik işçi sezonu başladı. Sadece turizm sektöründe 300 bin dolayında mevsimlik işçi çalışıyor. Aynı işverene bağlı işyerlerinde iki veya daha fazla sezon çalışan işçiler ihbar ve kıdem tazminatı alabilir. Örneğin 10 sezon 7’şer ay çalışmışsa 70 aylık çalışma üzerinden tazminat hakkı doğuyor.

Mayıs ayıyla birlikte turizm, tarım, orman sektörleri başta olmak üzere çok sayıda sektörde mevsimlik işçi sezonu da başlıyor. Mevsimlik işlerde işçi ile işveren arasında süreli sözleşme yapılabildiği gibi, iş sözleşmesinin sezon sonunda askıya alınması şeklinde iş akdi düzenlenebiliyor. Sezonluk sözleşme yapıldığında işçi sezonun sonunda işverenden ihbar tazminatı, kıdem tazminatı gibi hak iddia edemiyor.

TURİZMDE SINIRSIZ GECE MESAİSİ

İş sözleşmesi sezon sonunda askıya alınıp ertesi yıl işçi yeniden işe başlatılmışsa ihbar ve kıdem tazminatı hakkı doğuyor. İşverenin peş peşe sezonluk sözleşme yapması halinde de tazminat hakkı ortaya çıkıyor. İşveren sezon sonunda iş sözleşmesini askıya aldığı ya da iki sezon üst üste 7 ay çalıştırdığı işçiyi yeni sezonda işe almazsa ihbar ve kıdem tazminatı ödemek zorunda. 4/a statüsündeki çalışanlara ödenen kıdem tazminatı, çalışılan her yıl için bir aylık brüt asgari ücret üzerinden hesaplanıyor. Mevsimlik işlerde işçinin çalışmadığı, sözleşmenin askıda olduğu dönemler kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmıyor. Yılda 7 ay üzerinden aynı işyerinde on yıl çalışan bir işçi, 70 ay (6 yıl 10 ay) çalışmış gibi kıdem tazminatı alabilir. Yeni sezonda işe başlatılmadığında bu işçiye ayrıca giydirilmiş ücreti üzerinden 8 haftalık ihbar tazminatı ödenmesi gerekir. Mevsimlik işçi sezon dışında aynı işverene ait başka bir işyerinde çalıştığı takdirde ise her bir yıl için 30 gün üzerinden kıdem tazminatı alır. İş Kanunu’na göre, çalışma hayatında, saat 20.00’de başlayarak en geç saat 06.00’ya kadar geçen ve en fazla 11 saat süren dönem “gece” kabul ediliyor. Kanuna göre, işçilerin gece çalışmaları 7.5 saati geçemez. Fakat, turizm, özel güvenlik ve sağlık hizmeti yürütülen işlerde gece çalışmalarında 7.5 saat sınırı uygulanmıyor. Her ne kadar söz konusu üç sektörde 7.5 saat sınırının uygulanmaması için işçinin yazılı onayı aransa da uygulamada işçiler bu onayı vermekten kaçınamıyor.

İŞÇİLERİN ÜCRETLİ İZİN HAKKI YOK

İşçilerin, bir işyerinde ücretli yıllık izin hakkı elde edebilmesi için bir yıl çalışması gerekiyor. Mevsimlik işçiler sezonluk çalıştıkları için bir yılı tamamlayamadıklarından bu haktan yararlanamıyor. Yasaya göre, “Niteliklerinden ötürü bir yıldan az süren mevsimlik veya kampanya işlerinde çalışanlara”, İş Yasası’nın yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümleri uygulanamıyor. Mevsimlik işçi daha sonra sürekli olarak çalışmaya başlarsa, mevsimlik işçi olarak fiilen çalıştığı süreler ücretli izin hesabında dikkate alınıyor. Mevsimlik işlerin yürütüldüğü işyerlerinde devamlı çalışan işçiler ise yıllık izin hakkından yararlanabiliyor. Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği’nde bu konuda açık hüküm bulunuyor.

ÜCRETLİ İZİN HAKKI FARKLI İŞTE ÇALIŞANA VAR

Yargıtay kararlarına göre, bir işyerinde mevsimlik olarak çalıştırılan işçi, mevsim bitiminde mevsimlik iş dışında işverenin diğer işyerlerinde çalıştırılıyorsa, işçinin yıllık ücretli izin hakkından yararlandırılması gerekiyor.

MEVSİMLİK İŞÇİYE TARIMDA SİGORTA UYGULAMASI ZOR

Sosyal Güvenlik Yasası 2008 yılında çıkarılırken, tarım sektöründeki mevsimlik işçiler sigorta zorunluluğunun dışında tutuldu. 2011 yılında ilave edilen Ek Madde 5 uyarınca sigorta hakkı sağlandı ama uygulaması oldukça zor. Yasaya göre, tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle geçici olarak çalışan mevsimlik işçilerin sigortalı olabilmesi için işe giriş bildirgesini, sürekli ikametlerinin ya da çalıştıkları yerin bağlı bulunduğu muhtarlıklar ile tarım müdürlüklerine onaylatarak sosyal güvenlik merkezlerine başvurmaları gerekiyor. Bu işlemleri yaptırma sorumluluğu işçiye ait. Mevsimlik işçiyi çalıştıran işverenlerin sigorta yaptırma zorunluluğu bulunmuyor.

BU YILKİ PRİMLER 25 GÜN ÜZERİNDEN

Brüt asgari ücretin yüzde 34.5’i oranındaki primi işçinin ödemesi gerekiyor. Sağlanan tek kolaylık, 2011-2022 yılları arasında kademeli olarak eksik prim yatırılması şeklinde oldu. 2011 yılında mevsimlik işçilerle ilgili olarak düzenleme yapılırken, 30 günlük sigorta için 18 günün priminin yatırılması yeterli sayıldı. Bu süre her yıl 1 gün artıyor. 2018 yılında 25 gün üzerinden prim ödeniyor. Mevsimlik tarım işçisinin bu yıl fiilen tarımda çalıştığı dönem için aylık 582 lira prim ödemesi gerekiyor. Tarım sektöründeki mevsimlik işçi sezon sonunda örneğin inşaatlarda çalışmaya başlarsa 4/a statüsünde prim yatırmaya devam ediyor.

MEVSİMLİK İŞÇİ İŞSİZLİK MAAŞI ALIR

Turizm başta olmak üzere çeşitli sektörlerde mevsimlik işler 6 ay sürüyor. İşçiler, başka bir iş bulamadıkları takdirde işsiz kalıyor. 4447 Sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu uyarınca, hizmet akdinin belirli süreli olması halinde, bu sürenin bitimi nedeniyle işsiz kalanlar 810 lira ile bin 620 lira arasında işsizlik maaşı alabiliyor. Bunun için, son 120 günde prim ödenmesi ve son 3 yılda en az 600 gün sigortalı olunması koşulu da aranıyor. 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olanlara 180 gün; 900 gün sigortalı olanlara 240 gün; 1080 gün sigortalı olanlara da 300 gün süreyle işsizlik ödeneği veriliyor.

TURİZMDE 6 AYA KADAR DENKLEŞTİRME

Anlaşma halinde haftalık 45 saatlik çalışma süresi, haftanın çalışılan günlerine günde 11 saati aşmamak koşuluyla farklı şekilde dağıtılabilir. Bu durumda, yoğunlaştırılmış iş haftası veya haftalarından sonra işçinin daha az sürelerle çalıştırılması suretiyle, toplam çalışma süresi, çalışması gereken toplam normal süreyi geçmeyecek şekilde denkleştirilir. Turizm sektöründe ise denkleştirme süresi 4 ay olarak uygulanıyor. Toplu sözleşmeyle bu süre 6 aya kadar uzatılabilir.

KAMUDA 9 AY 29 GÜN ÇALIŞILABİLİR

Kamuda mevsimlik işçiler 5 ay 29 güne kadar çalıştırılıyor. 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile söz konusu süreyi 4 ay uzatma hakkı sağlandı. Kamuda yaklaşık 25 bin mevsimlik işçi bulunuyor. Her ne kadar KHK ile getirilen düzenleme kamudaki tüm mevsimlik işçilerin bundan böyle 9 ay 29 gün çalıştırılacağı şeklinde algılandıysa da kamu kurumlarının işçileri 4 ay daha fazla çalıştırabilmek için Maliye Bakanlığı’ndan onay alması gerekiyor. Maliye onay vermezse süre uzatılamıyor.

Mevsimlik işçi sayısı; turizmde 300 bin, tarımda 150 bin, toplamda 450 bin kişi.

2017 yılında mevsimlik işçilerin günlük ücreti yüzde 12.7 yükselerek 66 liraya çıktı.

Habertürk

Perşembe, 24 Mayıs 2018 10:14

Zirai Kazançların Tespiti

Zirai kazanç, zirai faaliyetten doğan kazanç olup, Gelir Vergisi Kanunu’nda (GVK) zirai faaliyet, “arazide, deniz, göl ve nehirlerde ekim, bakım, üretme, yetiştirme ve ıslah yolları ile veyahut doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle nebat, orman, hayvan, balık ve bunların mahsullerinin istihsalini, avlanmasını, avcıları ve yetiştiricileri tarafından muhafazasını, taşınmasını, satılmasını veya bu mahsullerden sair şekillerde faydalanılmasını ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır.

Zirai faaliyette bulunan gerçek kişilere (adi şirketler dahil) çiftçi denir. Çiftçi kavramına; rençber, balıkçı, hayvan yetiştiricisi, su ve kara avcılığı faaliyetinde bulunan kişiler girer. GVK’nın 53.maddesinde, çiftçilerin elde ettikleri zirai kazançların, herhangi bir ayrıma tabi tutulmaksızın kanunun 94.maddesine göre hasılatları üzerinden tevkifat yapılmak suretiyle vergilendirileceği hükme bağlanmıştır.

Ancak, söz konusu madde hükmüne göre;

- 54.maddede yazılı işletme büyüklüğü ölçülerini aşan veya,

- Bir biçerdövere veya bu mahiyetteki bir motorlu araca sahip olan veya,

- 10 yaşına kadar 2’den fazla traktöre sahip olan, çiftçilerin kazançları gerçek usulde tespit olunarak vergilendirilecektir. Ancak GVK’nın 53.maddesi hükmü uyarınca çiftçiye ait olmakla birlikte zirai işletmeye dahil edilmeyen biçerdöver veya bu mahiyetteki bir motorlu araç veya 10 yaşına kadar 2’den fazla traktörün işletilmesinden elde edilen gelirler ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirilir.

İşletme büyüklüğü ölçülerini veya yukarıda belirtilen kriterleri taşımayan çiftçiler, hasılatları üzerinden tevkifat yapılmak suretiyle vergilendirilmekte ve beyanname vermemektedir. Bu çiftçilerin tevkif suretiyle ödedikleri vergiler nihai vergileri olmaktadır.

Gerçek usulde vergilendirilen çiftçiler, bir takvim yılında elde ettikleri gelirlerini faaliyetleri zararla sonuçlansa bile, takvim yılını takip eden yılın Mart ayının başından 25.günü akşamına kadar beyan etmek zorundadır.

Beyan olunan kazancın vergisi Mart ve Temmuz aylarında 2 eşit taksitte ödenir. Ancak 250 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile gerçek usulde vergilendirilen zirai kazançları ile birlikte GVK’nın 2.maddesinde belirtilen diğer gelir kaynaklarından elde ettikleri kazanç ve iratlarını da bildirmiş bulunan çiftçilerden, toplam gelir içindeki zirai kazançları %75 ve daha yüksek nispette olanlar için ödeme zamanları Kasım ve Aralık ayları olarak belirlenmiştir. Nazlı Gaye Alpaslan

http://www.hurses.com.tr/av-nazli-gaye-alpaslan/zirai-kazanclarin-tespiti/haber-19059

7103 sayılı Kanun'la, Katma Değer Vergisi Kanunu'na (KDVK) eklenen geçici 39. maddeye göre, Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek yeni makine ve teçhizatın, Sanayi Sicili Kanunu'na göre sanayi sicil belgesini haiz katma değer vergisi (KDV) mükelleflerine münhasıran imalat sanayiinde kullanılmak üzere teslimi 31/12/2019 tarihine kadar KDV'den istisna tutulmuştur. Bu istisna 1/5/2018 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Bu istisna hakkındaki genel bilgiyi ve görüşlerimi, 7103 sayılı Kanun Tasarı aşamasında iken yazmıştım. Bu istisnanın uygulanmasına ilişkin usul de, Gelir İdaresi Başkanlığı'nca hazırlanan bir tebliğ tasarısı ile belirmeye başlamıştır. Kısa zamanda Resmi Gazete’de yayımlanacağını düşündüğümüz taslakla belirlenen usuli esasları bu yazıma konu etmek istedim.

Bu istisna, 6948 sayılı Kanun'a göre sanayi sicil belgesini haiz KDV mükellefleri içindir. İstisna, Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek yeni makina ve teçhizatın tesliminde uygulanacaktır. (Bakanlar Kurulu, istisna kapsamında teslim edilecek makina ve teçhizat listesini 30/4/2018 tarihli ve 2018/11674 sayılı kararname eki liste ile belirlemiştir. Bu liste 5 Mayıs günlü Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.)

Dolayısıyla, sanayi sicili belgesi olmayanlara yapılan teslimlerde, Bakanlar Kurulu Kararı listesinde yer almayan makine ve teçhizat tesliminde veya münhasıran imalatta kullanılmayacak makine teçhizat alımlarında bu istisnanın uygulanması söz konusu olmayacaktır. İstisna “yeni” makina ve teçhizat teslimlerine tanındığından, istisna kapsamında teslime konu edilecek makina ve teçhizatın kullanılmamış olması gerekmektedir. Öte yandan makina ve teçhizatın aksam, parça, aksesuar ve teferruatları istisna kapsamında değerlendirilmeyecektir.

İstisna kapsamında makina ve teçhizat satın almak isteyen mükellefler, sanayi sicil belgelerini ibraz ederek alacakları makina ve teçhizatı imalat sanayiinde kullanacaklarına dair beyanlarıyla birlikte KDV yönünden bağlı oldukları vergi dairesine başvuracaklar ve vergi dairesinden “istisna belgesi” alacaklardır.

Bu istisna kapsamında makine ve teçhizat alacak olanlar, söz konusu “istisna belgesi”nin onaylı bir örneğini satıcıya vereceklerdir. Satıcılar, istisna belgesi ekinin ilgili bölümünü fatura tarihi, numarası, mal miktarı ve tutarını belirtmek suretiyle onaylayacaklar ve bu belgeyi Vergi Usul Kanunu'nun (VUK) muhafaza ve ibraz hükümlerine uygun olarak saklamakla yükümlü olacaklardır. Teslim gerçekleştikçe alıcı ve satıcı alım/satım bilgilerini elektronik ortamda sisteme gireceklerdir.

İstisna uygulanan teslimler nedeniyle yüklenilen KDV, satıcılar tarafından indirim konusu yapılabilecektir. İndirim yoluyla telafi edilemeyen KDV satıcılara talep edilmesi halinde iade edilecektir.

İstisna kapsamındaki makine ve teçhizatın ithalat yoluyla temin edilmesi halinde söz konusu belge, ilgili gümrük idaresine ibraz edilecektir. İstisna belgesindeki istisna kapsamında ithal edilen makina ve teçhizata ilişkin bölüm doldurulduktan sonra ilgili gümrük idaresi tarafından bu bölüm de onaylanacaktır.

İstisna kapsamında mal alan mükellefler, istisna belgesinin bittiği tarih itibarıyla istisna belgesini vergi dairesine ibraz ederek kapattıracaklardır. Vergi dairesi istisna belgesinde yer alan makina ve teçhizat listesinin satıcılar tarafından doldurulup doldurulmadığını ve faturalarla uyumunu kontrol ederek istisna belgesini kapatacaktır.

İstisna kapsamında alınan makina ve teçhizatın, teslim tarihini takip eden takvim yılının başından itibaren üç yıl içinde; imalat sanayii dışında kullanılması, elden çıkarılması veya kiralanması hallerinde, zamanında alınmayan vergi alıcıdan, vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir. Zamanında alınmayan vergiler ile vergi cezalarında zamanaşımı, verginin tarhını veya cezanın kesilmesini gerektiren durumun meydana geldiği tarihi takip eden takvim yılının başından itibaren başlayacaktır. Bumin Doğrusöz

https://www.dunya.com/kose-yazisi/makina-ve-techizat-kdv-teslimlerinde-istisnasi/416779

Perşembe, 24 Mayıs 2018 10:04

Yine Yeniden Matrah Ve Vergi Artırımı

7143 sayılı “Vergi Ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun” 18 Mayıs 2018 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu yazımızda anılan yasanın 5. maddesinde yer alan “Matrah ve Vergi Artırımı” düzenlemeleri özetlenecektir.

Anılan yasa maddesinde mükelleflerin 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarında (yıllarına ilişkin) beyan ettikleri;
- Gelir vergisi
- Kurumlar vergisi
- Gelir ve kurumlar stopaj vergisi
- Katma değer vergisi
matrahlarını/vergilerini 2018 yılı Ağustos ayının sonuna kadar kanunda öngörülen oranlarda artırmaları ve belli bir oranda vergi ödemeleri koşuluna bağlı olarak bu vergi türlerinden inceleme ve tarhiyata muhatap olmamaları yönünde düzenleme yapılmıştır.

Gelir ve kurumlar vergisinde matrah artırımı

Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri vermiş oldukları yıllık beyannamelerinde (ihtirazi kayıtla verilenler dâhil) vergiye esas alınan matrahlarını, 2013 takvim yılı için %35, 2014 takvim yılı için %30, 2015 takvim yılı için %25, 2016 takvim yılı için %20, 2017 takvim yılı için %15 oranından az olmamak üzere artıracaklardır. Artırımda bulunmak istedikleri yıl ile ilgili olarak vermiş oldukları gelir vergisi veya kurumlar vergisi beyannamelerinde, zarar beyan edilmiş olması veya indirim ve istisnalar nedeniyle matrah oluşmaması ya da hiç beyanname verilmemiş olması durumunda vergilendirmeye esas alınacak matrah her yıl için ekteki özet tablolarda belirtilen tutarlar esas alınarak artırılacak, keza ilgili yılda beyan edilen matrahlar üzerinden yukarıdaki orana göre belirlenen tutarlar, bu asgari matrah tutarlarının altında kalıyorsa, matrah asgari tutar kadar attırılacaktır. (İşe başlama ve işi bırakma gibi nedenlerle kıst dönemde faaliyette bulunmuş mükellefler hakkında ilgili yıllar için belirlenen asgari matrahlar, faaliyette bulunulan ay sayısı (ay kesirleri tam ay olarak) dikkate alınarak hesaplanacaktır.)

Artırılan matrah tutarları üzerinden %20 oranında vergi hesaplanıp ödenecektir. Ancak, mükelleflerin artırımda bulunmak istedikleri yıla ait yıllık beyannamelerini kanuni sürelerinde vermiş, bu vergi türlerinden tahakkuk eden vergilerini süresinde ödemiş ve bu vergi türleri için bu Kanunun “kesinleşmiş” ve/veya “kesinleşmemiş” veya “dava safhasında bulunan” alacakların yapılandırılması hükümlerinden yararlanmamış olmaları şartıyla, artırılan matrahlar üzerinden %15 oranında vergi ödenecektir. İstisna, indirim ve mahsuplar nedeniyle bu beyannameler üzerinden ödenmesi gereken verginin bulunmaması hâlinde de bu hüküm uygulanacaktır.

Artırımlar üzerine hesaplanacak vergiler 2018 yılı Eylül ayından başlamak üzere, ikişer aylık dönemler halinde 6, 9, 12 veya 18 taksitte ödenebilecektir. İstenirse ilk taksit döneminde verginin tamamı ödenebilir. Taksitle ödeme tercih edilirse, belirlenen vergi tutarı;

1) Altı eşit taksit için (1,045),
2) Dokuz eşit taksit için (1,083),
3) On iki eşit taksit için (1,105),
4) On sekiz eşit taksit için (1,15),

katsayısı ile çarpılır ve bulunan tutar taksit sayısına bölünmek suretiyle ikişer aylık dönemler hâlinde ödenecek taksit tutarı hesaplanır.

Matrah artırımından her yıl için yararlanmak zorunlu olmayıp, sadece istenilen yıllar için artırımda bulunulabilir. Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin matrah artırımında bulundukları yıllara ait zararların %50’si, 2018 ve izleyen yıllar kârlarından mahsup edilemeyecektir. Artırılan matrahlar nedeniyle geçici vergi hesaplanmayacak ve tahsil olunmayacaktır.

Öte yandan, hesaplanarak veya artırılarak ödenen vergiler, gelir veya kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak kabul edilmeyecek; indirim, mahsup ve iade konusu yapılamayacaktır.

Matrah veya vergi artırımında bulunulması, 213 sayılı Kanun'un defter ve belgelerin muhafaza ve ibrazına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmeyecektir.

Gelir vergisinde matrah artırımı

Yıl

Mükellefin kendi

beyanına göre

matrah artış

oranları (%)

Gelir vergisi mükellefleri için asgari matrah artış tutarı (TL)

Beyan edilecek

matrah üzerinden

Ödenecek vergi oranı

(%)

İşletme hesabı

Bilanço esası ve serbest meslek erbabı

2013

35

12.279

18.095

20

2014

30

12.783

19.155

20

2015

25

13.558

20.344

20

2016

20

14.424

21.636

20

2017

15

16.350

24.525

20

NOT: Sadece basit usulde vergilendirilenler için vergilendirmeye esas alınacak asgari matrah, bilânço esasına göre defter tutan mükellefler için belirlenmiş tutarların ilgili yıllar itibarıyla 1/10’undan, geliri sadece gayrimenkul sermaye iradından oluşanlar için 1/5’inden, geliri bunlar dışında kalan diğer gelir vergisi mükellefleri için ise işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler için belirlenmiş tutardan az olamaz.

Kurumlar vergisinde matrah artırımı

Yıl

Mükellefin kendi

beyanına göre

matrah artış

Oranları (%)

Kurumlar vergisi mükellefleri için asgari matrah artış tutarı (TL)

Beyan edilecek

matrah özerinden

Ödenecek vergi oranı

(%)

2013

35

36.190

20

2014

30

38.323

20

2015

25

40.701

20

2016

20

43.260

20

2017

15

49.037

20

Gelir ve kurumlar vergisi stopajları ve katma değer vergisi için de artırım yapılabilecek olup, bunlarla ilgili artırımların özet bilgileri aşağıdaki tablolarda yer almaktadır.

Katma değer vergisinde vergi artırımı

Yıl

Yıllık hesaplananKDV

tutarı toplamı üzerinden

artırılacak vergi oranı (%)

2013

3,5

2014

3

2015

2,5

2016

2

2017

1,5

- Katma değer vergisi beyannameleri ile beyan edilmiş olan “hesaplanan katma değer vergileri”nin yıllık toplam tutarı üzerinden yıl bazında yukarıda belirtilen oranlarda hesaplanacak katma değer vergileri ödenecektir.
- Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 11'inci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendi ve geçici 17'nci maddesine göre tecil-terkin uygulamasından faydalanan mükellefler için artırıma esas tutarın belirlenmesinde, tecil edilen vergiler hesaplanan vergiden düşülecektir.

Gelir ve kurumlar vergisi stopajlarına ilişkin matrah artırımı

Yıl

 

Ödemelerin gayrisafi tutarlarının yıllık toplamı üzerinden artırılacak vergi oranı (%)

   

Ücret Ödemeleri

(Ödemelerin yıllık gayrisafi tutarları toplamı üzerinden)

Serbest meslek erbabına yapılan ödemeler(ödemelerin yıllık gayrisafi tutarları toplamı üzerinden)

 

Gayrimenkul sermaye iradı ödemeleri*

(ödemelerin yıllık gayrisafi tutarları toplamı üzerinden)

Birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işlerine ait ödemeler**

(ödemelerin yıllık gayrisafi tutarları toplamı üzerinden)

Çiftçilere ve esnaf muaflığından yararlananlara mal ve hizmet alımları karşılığında yapılan ödemeler

(Ödemelerin yıllık gayrisafi tutarları toplamı üzerinden)

2013

 

6

6

6

1

Geçerli stopaj oranının %25'i

2014

 

5

5

5

1

Geçerli stopaj oranının %25'i

2015

 

4

4

4

1

Geçerli stopaj oranının %25'i

2016

 

3

3

3

1

Geçerli stopaj oranının %25'i

2017

 

2

2

2

1

Geçerli stopaj oranının %25'i


(*) Kurumlar vergisi tevkifatı kapsamında kooperatiflere ait taşınmazların kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemeleri dahil. 
(**) Gelir ve Kurumlar Vergisi kapsamında yapılacak tevkifatların tamamı

Ancak, Vergi Usul Kanunu'nun 359'uncu maddesinin (b) fıkrasındaki “defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler”, yukarıda yer alan “matrah-vergi artırımı” hükümlerinden yararlanamayacaklardır. Akif Akarca/Dr. Mehmet Şafak

https://www.dunya.com/kose-yazisi/yine-yeniden-matrah-ve-vergi-artirimi/416778

Perşembe, 24 Mayıs 2018 09:52

Küçük Esnaf Yaşaması İçin Teşvikler

Geçenlerde bir esnaf kardeşim konfeksiyon ürünleri karşısında ayakta kalmakta zorlandıklarını,sanatı gençlere öğretmek istediklerini fakat eleman bulmakta sıkıntı yaşadıklarını bunun içinde artık işyerini kapatacağını söyledi.

Özellikle artan maliyetler karşısında neredeyse günü siftahsız kapattıkları da oluyormuş.

Artan vergi maliyetleri,işçilik,elektrik,kira gibi sıkıntılar,piyasaya borçlar karşısında kendi sigorta  primlerini de ödemekte zorlanıyorlar.

Kısaca çözüm bekliyor.

Öncelikle bu sıkıntıları duyduktan sonra kendisine Esnaflar Odası ile iritibata geçmesini,buradan mali ve ekonomik anlamda destek almasını izah ettim.

Oysa Esnaf Odalarında  sıkıntı var,aidat alamıyorlar,yeterli donanımda personelleri yok.

Öncelikle küçük esnaf için;

a.)Kredi Kullanma

b.)Vergi

c.)Muhasebe

ç.)Finans

d.)İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku(6098 sayılı Borçlar Kanunu)

e.)6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Hukuku

f.)Kamu Kurumları ile Koordinasyon(Kaymakamlık,Belediye ,Emniyet vs.)

gibi hizmet desteklerine ihtiyaçları var.

Esnaf ve Sanatkarlar öncelikle güçleri oranında Gelir Vergisi,Katma Değer,Muhtasar gibi kalemlerde basite indirgenmiş vergiler bekliyorlar.

Büyük markalarla rekabet hedefleri olmasa da ,ara ve nitelikli olarak sektöre eleman yetiştirmek hedefleri arasında.

Büyümek için  Orta Ölçekli işyerleri düzeyine gelmek için KOBİ danışmanlıkları beklentileri var.

Son yıllarda emekli işverenlerden Destekleme primi dediğimiz SGDP kaldırılması onları mutlu etmiş,birikmiş SGDP borçlarının silinmesiyle bir nebze olsun rahat nefes almışlar.

TEŞVİK DESTEĞİ VAR

SGK PRİMİNİ 1 AY İŞ KUR  1 AY İŞVEREN ÖDEYECEK(İŞVEREN 6 AY PRİM ÖDEYECEK)

 2017 yılında Sosyal Güvenlik Kurumuna verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalı sayısı ortalaması 1 ila 3 olan, İmalat sektöründe faaliyet gösteren ve bu sektörde ustalık belgesi sahibi olunan özel sektöre ait işyerlerince,  İşe giriş tarihi itibarıyla 18 yaşından büyük ve 25 yaşından küçük sigortalılardan ve Kuruma kayıtlı işsizler arasından olmak kaydıyla, 1/1/2018 tarihinden itibaren 5510 sayılı Kanunun 4 /(a/SSK) bendi kapsamında işe alınanların,İşe girdiği aydan önceki üç aylık sürede toplam on günden fazla 5510 sayılı Kanunun 4 (a/SSK) ve (c/KAMU) bentleri kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmemiş olmaları,  İşe alındıkları tarihten 2018 yılı Aralık ayı/dönemine kadar geçerli olmak üzere, destek kapsamına giren sigortalılar için, 5510 sayılı Kanunun 82 nci maddesi uyarınca belirlenen prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigortalı ve işveren hissesi primlerinin tamamı tutarında bu işverenlerin Sosyal Güvenlik Kurumuna ödeyecekleri tüm primlerden mahsup edilmek suretiyle işverene prim desteği sağlanır ve destek tutarı Fondan karşılanır.(2029,50X0,375=761,06), Destek kapsamındaki sigortalılar için birinci fıkrada belirtilen prim desteğiyle birlikte 2018 yılı Aralık ayına/dönemine kadar geçerli olmak üzere; sigortalının destek sağlanan aya ilişkin prim ödeme gün sayısının 53,44 TL ile çarpılması sonucu bulunacak tutar, ücret desteği olarak Kurum tarafından İşverene ödenir ve destek tutarı Fondan karşılanır.(53,44X30=1603,20)

İşin Özü:

İş Kur Hem SGK+Hem de Asgari Ücret Net Tutarını ödeyerek küçük işverene destek olacaktır.

Bu maddeyle sağlanan prim ve ücret desteği 2018 yılı Aralık ayı/dönemini geçmemek üzere, sigortalının işe alındığı  ayı takip eden ilk aydan başlamak üzere her ikinci ay için uygulanır. Bu madde kapsamına giren işyerleri en fazla iki sigortalı İçin destekten yararlanır.

VERGİSEL DÜZENLEME

 Geçici 20 nci maddeleri kapsamında işe alınanların ücretlerinin, ilgili yılda uygulanan asgari ücretin aylık brüt tutarının prim ödeme gün sayısına İsabet eden tutarı üzerinden hesaplanan gelir vergisinin asgari geçim indirimi uygulandıktan sonra kalan kısmı, verilecek muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden terkin edilir.

 Bu madde kapsamında yapılan ücret ödemelerine ilişkin düzenlenen kağıtlara ait damga vergisinin aylık brüt asgari ücretin prim ödeme gün sayısına isabet eden kısmı beyan edilmez ve ödenmez.

Umarım ilerleyen yıllarda Küçük Esnaf ve Sanatkarın Genel Sağlık Sigortası Primlerine de çözüm bulunur. Vedat İlki

https://alitezel.com.tr/index.php?sid=yazi&id=9118

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • Enflasyon Düzeltmesi Uygulayan Şirketlerde Kar Dağıtımı Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan “Enflasyon Düzeltmesi Uygulayan Şirketlerde Esas Alınacak…
  • 1 TL için 532.000 TL Fazla Vergi Ödeme Riski Sosyal içerik üreticilerinden ile Appstore, Google Play üzerinden gelir elde…
Top