Mehmet Özdoğru
Kadınlara Çıraklık Avantajı
1996 yılındaki çıraklık okulundan aldığınız giriş emekliliğinize faydası olmaz. Yine bu süreleri borçlanma gibi bir durum şu anda söz konusu değildir.
Ancak aynı sigorta sicil numarasını ömür boyu kullanabilirsiniz. Ayrıca bayanlarda doğum borçlanması yapacaklar için aranan ve birinci şart olan doğumdan önce kapsamında tescili yapılmış olmak şartının oluşmasında işe yaramaktadır. Yani çıraklık ya da stajyerlikten dolayı girişi yapılmış olan bayanlar bu girişten sonra doğum yapmışlarsa doğum borçlanması hakları bulunmaktadır.
Siz 2005 yılındaki girişinizden dolayı 60 yaş ve 7000 prim günden tam emeklilik, en az 4500 prim gün, 25 yıl ve 60 yaştan kısmi emeklilik şartlarına tabisiniz.
■ İşyerimizde 3 yıldır çalışan bir arkadaşımız işten ayrıldı. Arkadaşımız 3 yıldır izin kullanmadı. Kendi ayrıldığı için tazminat ödemeyeceğiz.
Tazminatsız işten ayrılan işçiye geriye dönük izin parası ödeyecek miyiz? 5...768557 Nolu SMS:
İş kanununa göre İş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde yani tazminat verilip verilmeyeceğine bakılmaksızın işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücreti, sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine veya hak sahiplerine ödenir. İşçiye çalıştığı dönem içinde kullanmadığı izinlerin toplamı kadar yani 3 sene çalışmış ise ve hiç izin kullanmamış ise 42 günlük ücreti tutarında izin parası ödenmesi gerekir.
NE ZAMAN EMEKLİ OLURUM?
■ SSK ilk başlangıcım 15.04.1989, 26.04.1971 doğumluyum 4865 primim var. Ne zaman emekli olurum? 5...133912 Nolu SMS:
SSK başlangıcınıza göre 25 yıl, 51 yaş, 5450 prim gün şartlarına tabisiniz.
585 gün daha ödemeniz durumunda prim gün sayınız tamamlanır ancak 51 yaşınız 2022 yılında dolacağından emekli olacağınız tarih 26 Nisan 2022 tarihi olacaktır. Ali Şerbetçi
SMMM ve YMM’lere Tebliğ Edilen Ödeme Emirlerinin Eki-Dayanaklarının Tebliğ Zorunluluğu
3568 sayılı yasa kapsamı gereğince SMMM ve YMM’lere sorumluluk kapsamında vergi daireleri tarafından düzenlenerek tebliğ edilen ödeme emri ekinde düzenlenene inceleme raporunun bir örneğinin tebliği zorunludur. Uygulamada bu gibi ödeme emirlerinin meslek mensuplarına tebliği sırasında sadece ödeme emri tebliğ edildiği görülmektedir.
Buna göre, sorumluluk, sorumluluğun ilgili olduğu vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesiyle başlamaktadır. Borcun ödenmesi ile de sorumluluk sona erecektir. Sorumluluğun diğer bir özelliği ise fer’iliğidir. Bu prensip gereğince, borcun asıl borçludan istenmediği müddetçe sorumludan istenmesi olanaksızdır. Ancak, borçlu ve sorumludan aynı anda istenmesine ise müşterek ve müteselsil sorumluluğun tabiyatı gereği bir mani durumda yoktur. Yeminli mali müşavirlerin sorumluluğuna gidilebilmesi için yani ödeme emri tebliğ edilebilmesi için asıl borcun ana borçlu açısından tahakkuk etmesi ve tahakkuk tarihinden itibaren borcun vadesi olan tahakkuk tarihinden sonraki bir ay içinde mükellefince ödenmemesi gerektiğinden, ödeme emri ile takibinde bir sorun bulunmamaktadır. Ödeme emri tebliğinden önce, 6183 sayılı kanunun 37 maddesi hükmü uyarınca sorumlu adına bir tebligat işlemi ile vade tespitine gerek bulunmamaktadır. Zira müşterek ve müteselsil sorumluluğun tabiyatı gereği borçlulardan biri için doğan bir hukuki durum, diğer borçlular için de doğar. Örneğin, borçlulardan biri için zamanaşımının kesilmesi diğer için de hüküm ifade edeceği açıktır. Bu sebeple asıl borçlu için tahakkuk tarihinden bir ay sonrası borcun vadesi olduğundan dolayı aynı tarih ikincil amme borçlusu sorumlu YMM için de borcun vadesini oluşturur. Bu kapsamda YMM veya SMMM’lerin sorumluluğu ve müteselsil olarak borçlu tutulmaları durumunda[1]:
1- Adına vergi inceleme raporu düzenlenene asıl amme borçlusu mükellef adına da tarhiyat işlemleri yapılmaktadır
2- Mükellefe tebliğ edilen vergi ceza ihbarnamelerinin kesinleşmesi üzerine tahakkuk eden vergi, ceza ve fer’ilerininin vadesinde mükellef tarafından ödenmemesi halinde takibat sürecinde ayrıca meslek mensubuna da ödeme emri tebliğ edilir. Ödeme emrinin ekinde mutlak surette VİR ( vergi inceleme raporu) tebliğ edilmelidir.
3- Takibat sürecinde düzenlenen ödeme emri, tahakkuk eden vergi ve ceza ve diğer fer’ilerinin tümü için mükellef ve meslek mensubu SMMM veya YMM adına ayrı ayrı ikincil amme borçlusu olarak kendilerinin bağlı olduğu vergi dairesince tanzim ve tebliğ edilir.
4- Sonuç olarak, meslek mensupları ile ilgili cebri takip işlemleri bunların bağlı bulunduğu vergi dairelerince yapılır. Nazlı Gaye Alpaslan
-------------
[1] YÜCE Mehmet: Vergi Dava Rehberi, Ekin Yayınevi, 2014, s.675.01
İşveren Prim Oranları
2018 Bilirkişilik Asgari Ücret Tarifesi
14 Nisan 2018 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 30391
Adalet Bakanlığından:
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Tarifenin amacı, 3/11/2016 tarihli ve 6754 sayılı Bilirkişilik Kanunu ile 3/8/2017 tarihli ve 30143 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Bilirkişilik Yönetmeliği gereğince bilirkişilere ödenecek ücret ve giderlerin miktarı ile bunların ödenmesine ilişkin usul ve esasları belirlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Adli ve idari yargı alanında yürütülen her türlü bilirkişilik faaliyetine ilişkin bilirkişi ücretleri bu Tarife esas alınarak belirlenir.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Tarife, Bilirkişilik Kanununun 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (ğ) bendi ile Bilirkişilik Yönetmeliğinin 57 nci maddesinin ikinci fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.
Bilirkişi ücreti
MADDE 4 – (1) Bilirkişi ücreti, bilirkişiye sarf etmiş olduğu emek ve zaman karşılığında ödenen ücrettir.
Giderler
MADDE 5 – (1) Bilirkişinin, görevlendirmenin mahiyetine uygun inceleme, ulaşım, konaklama, yemek ve diğer mutad giderleri belgesi karşılığında ayrıca ödenir. Ödemeler, rayiç bedeller dikkate alınarak yapılır ve ibraz edilen belgeler dosyasında saklanır.
Bilirkişi ücretleri
MADDE 6 – (1) Bu Tarifeye göre verilecek bilirkişi ücretleri aşağıda gösterilmiştir:
a) İcra ve iflas daireleri ile satış memurluklarında görülen işler için |
190,00 TL |
b) Sulh hukuk ve tüketici mahkemelerinde görülen dava ve işler için |
190,00 TL |
c) İcra hukuk ve icra ceza mahkemelerinde görülen dava ve işler için |
190,00 TL |
ç) Asliye hukuk mahkemelerinde görülen dava ve işler için |
315,00 TL |
d) Aile, iş ve kadastro mahkemelerinde görülen dava ve işler için |
250,00 TL |
e) Asliye ticaret mahkemeleri ile fikri ve sınai haklar mahkemelerinde görülen dava ve işler için |
380,00 TL |
f) İdare ve vergi mahkemelerinde görülen dava ve işler için |
315,00 TL |
g) Cumhuriyet başsavcılıklarında yürütülen soruşturmalar için |
190,00 TL |
ğ) Sulh ceza hakimliklerinde görülen işler için |
190,00 TL |
h) Asliye ceza mahkemelerinde görülen dava ve işler için |
315,00 TL |
ı) Ağır ceza mahkemelerinde görülen dava ve işler için |
380,00 TL |
i) Bölge adliye ve bölge idare mahkemelerinde görülen dava ve işler için |
400,00 TL |
j) Yargıtay ve Danıştay’da ilk derece mahkemesi sıfatıyla görülen dava ve işler için |
500,00 TL |
Tarifede belirtilen ücretlerin artırılması
MADDE 7 – (1) Görevlendirmeyi yapan merci, hayatın olağan akışına ve anayasal hak arama özgürlüğüne uygun olarak, aşağıdaki hususları dikkate alarak resen veya talep üzerine bu Tarifede yazılı bilirkişi ücretlerini artırabilir:
- a) Bilirkişinin vasfı veya ilgili uzmanlık alanında bilirkişi temininde yaşanan güçlük,
- b) Uyuşmazlığın niteliği, dosya ve eklerinin kapsamı,
- c) Bilirkişinin görevlendirme yapılan yere gelmesi için gereken süre,
ç) İnceleme için geçirilen süre,
- d) İncelemenin keşif yapılmasını gerektirmesi halinde keşifte geçirilen süre.
Tarifede belirtilen ücretlerin azaltılması
MADDE 8 – (1) Görevlendirmeyi yapan merci, işin mahiyetinin gerektirmesi halinde bu Tarifede yazılı bilirkişi ücretlerini indirebilir.
Seri dosyalarda bilirkişi ücreti
MADDE 9 – (1) Ayrı bir inceleme ve araştırmayı gerektirmeyen seri dosyalarda işin mahiyetine göre bu Tarifede yazılı bilirkişi ücretlerinden görevlendirmeyi yapan merci tarafından uygun görülecek miktarda indirim yapılır.
Ek rapor için bilirkişi ücreti
MADDE 10 – (1) Görevlendirme kararında belirlenen sorular dışında ayrıca bilgi talep edilmesi halinde talebin içeriğine göre bilirkişiye, merci tarafından takdir edilecek miktarda ek ücret ödenebilir.
(2) Bilirkişi raporundaki eksiklik veya belirsizliğin giderilmesi ya da açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için ek rapor istenmesi halinde ayrıca bir ücret ödenmez.
(3) Görevlendirme kararında bilirkişiden cevaplaması istenilen soruların bir veya birkaçının bilirkişi tarafından cevaplanmaması nedeniyle ek rapor istenmesi halinde ayrıca bir ücret ödenmez.
Giderler için avans ödemesi
MADDE 11 – (1) Bilirkişinin ulaşım ve konaklama giderleri ile raporun hazırlanması için yapılması gereken harcamalar dikkate alınarak bilirkişinin talebi ve görevlendirmeyi yapan merciin uygun görmesi halinde, ileride bu Tarifenin beşinci maddesine göre ödenecek tutardan mahsup edilmek kaydıyla avans ödemesi yapılabilir.
Ücretin ödenmemesi
MADDE 12 – (1) Bilirkişilik Yönetmeliğinin 51 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca yapılan görevlendirmeye aykırı olarak rapor düzenlenmesi halinde, görevlendirme yapan merci tarafından ücret veya gider adı altında ödeme yapılmamasına veya aykırılığın niteliğine göre takdir edilen ücret ve giderlerde indirim yapılmasına karar verilebilir.
Ücretin ödenmesi
MADDE 13 – (1) Görevli personel tarafından bilirkişi ücretinden vergi kesintisi yapıldıktan sonra kalanı bilirkişiye ödenir.
(2) Tarifenin beşinci maddesine göre belirlenen giderler herhangi bir kesinti yapılmaksızın ayrı bir sarf kararına istinaden ödenir.
Uygulanacak tarife
MADDE 14 – (1) Bilirkişi ücretinin tayininde, görevlendirmenin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan tarife esas alınır.
Yürürlükten kaldırılan tarife
MADDE 15 – (1) 1/10/2016 tarihli ve 29844 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Bilirkişi Ücret Tarifesi yürürlükten kaldırılmıştır.
Yürürlük
MADDE 16 – (1) Bu Tarife yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
İşyerinin Devri Çalışanı Etkilemez
İşyerinin çeşitli nedenlerle el değiştirmesi veya başkasına geçmesi halinde, bu işyerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izin haklarında bir değişiklik olmaz. Bir diğer ifade ile işverenin değişmesi, işçilerin yıllık ücretli izin haklarını ortadan kaldırmayacağı gibi devreden işveren yanında yapılan çalışmaları da bu anlamda geçersiz kılmaz. Devreden ile devralan arasında bu yükümlülüğün ortadan kaldırılacağına dair bir anlaşma yapılsa bile bu geçerli olmaz.
■ Kendi isteğimle istifa mektubumu verdim. Şirketin bunu kabul etmeme gibi bir durumu olabilir mi? İşverenin bir yaptırımı var mı? E.A.
İş Kanunu'na göre, işçi ve işverenlerin iş sözleşmesini fesh ederken karşı tarafa önceden bildirimde bulunma yükümlüğü bulunmaktadır.
İşyerindeki kıdemi 6 aya kadar olanlar 2 hafta, 6 ayla 1.5 yıl arasında olanlar 4 hafta, 1.5 yıl ile 3 yıl arasında olanlar 6 hafta, 3 yıldan fazla olanlar 8 hafta önceden yazılı olarak sözleşmenin sona erdireceğini karşı tarafa bildirimde bulunmakla yükümlüdürler. Eğer bu sürelere uyulmadan taraflardan biri iş sözleşmesini sona erdirirse bu süreler kadarki ücretleri karşı taraftan talep edebilirler. Bu nedenle işvereninizde sizden ihbar tazminatı talep etme hakkı vardır. Ayrıca, işe başlarken yapmış olduğunuz sözleşmede işi haklı bir neden olmaksızın bırakmanız halinde herhangi bir cezai şart konulmuş ise örneğin sizi eğitime göndermiş bunun masrafını işveren karşılamış ise bu yapmış olduğu masrafları aradan makul bir süre geçmeden işten ayrılmış iseniz bunu da sizden yasal olarak talep edebilir.
NE ZAMAN EMEKLİ OLURUM?
■ SSK ilk başlangıcım 15.04.1989. 26.04.1971 doğum tarihim. 4865 prim günüm var. Ne zaman emekli olurum? 5...133912 Nolu SMS
SSK başlangıcınıza göre 25 yıl, 51 yaş, 5450 prim gün şartlarına tabisiniz.
585 gün daha ödemeniz durumunda prim gün sayınız tamamlanır ancak 51 yaşınız 2022 yılında dolacağından emekli olacağınız tarih 26 Nisan 2022 tarihi olacaktır. Ali Şerbetçi
GİB Değerli Kağıtlar ve Harçlar Tahsilatı
T.C. Kimlik Kartı Bedeli, Pasaport Harcı, Pasaport Değerli Kağıt Bedeli, Sürücü Belgesi Harcı ve Sürücü Belgesi Değerli Kağıt Bedeli Tahsilatlarına İlişkin Duyuru
T.C. kimlik kartı bedeli, pasaport harcı, pasaport değerli kağıt bedeli, sürücü belgesi harcı ve sürücü belgesi değerli kağıt bedeli tahsilatları; Başkanlığımıza ait https://ivd.gib.gov.tr internet adresi üzerinden sanal pos uygulamasıyla kredi kartı veya banka kartı aracılığıyla 12.04.2018 tarihinden itibaren tahsil edilmektedir.
Kaynak: GİB
Taşeron İşçilere Ödenecek Ücret Farkının SGK’ya Bildirilmesi
İşçileri Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşverenlere Ödenecek Ücret Farkı Ödemesinin SGK’ya Bildirilmesi
ÖZET:
İşçileri sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilere geriye yönelik ödenecek olan ücret farklarına ilişkin ek aylık prim ve hizmet belgelerinin 23 Mayıs 2018 tarihine kadar SGK’ ya verilmesi, karşılığı sigorta primlerinin de 31 Mayıs 2018 tarihine kadar ödenmesi halinde yükümlülükler yasal süresi içinde yerine getirilmiş sayılmıştır.
ÜCRET FARKLARININ BİLDİRİLMESİ VE ÖDENMESİNE İLİŞKİN HUSUSLAR:
30 Mart 2018 tarihli, 30376 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Alımlarında Toplu İş Sözleşmesinden Kaynaklanan Fiyat Farkının Ödenmesine Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik ile söz konusu Yönetmeliğe eklenen “geçiş işlemi yapılıncaya kadar ödenecek fiyat farkı” başlıklı geçici 5 inci madde ile,
“375 sayılı KHK gereğince süresi uzatılan ihale sözleşmelerinden süresi 375 sayılı KHK’ nın geçici 23 üncü maddesinin birinci fıkrasında öngörülen geçiş işleminden önce ihale sözleşmesi ile birlikte sona eren toplu iş sözleşmelerinin, kamu kurum ve kuruluşları itibarıyla geçiş işleminin yapıldığı tarihe kadar uygulanmaya devam edileceği, bu döneme ilişkin uygulanacak ücret zam oranlarının, Yüksek Hakem Kurulunca bağıtlanan toplu iş sözleşmelerindeki oranlar esas alınarak belirleneceği ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca ilan edileceği, bunlardan kaynaklanan işçiliğe bağlı giderlerde oluşan artışların kamu kurum ve kuruluşlarınca fiyat farkı olarak ödeneceği belirtilmiştir.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yayımlanan 5 Nisan 2018 tarihli “Toplu İş Sözleşmesinden Kaynaklanan Fiyat Farkının Ödenmesine Dair Yönetmelik Uyarınca Belirlenen Ücret Zam Oranları” başlıklı duyuru da;
– Süresi 3 aya kadar uzayan ihaleler için işçilerin günlük çıplak ücretlere %3 zam,
– Süresi 2 aya kadar uzayan ihaleler için işçilerin günlük çıplak ücretlere %2 zam,
Uygulanacağı açıklanmıştır.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca ilan edilecek olan fiyat farkına ilişkin duyurunun 5 Nisan 2018 tarihinde yapılmış olması nedeniyle Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 102 inci ve 108 inci maddelerine göre ücret farklarına ilişkin ek aylık prim ve hizmet belgelerinin 23 Mayıs 2018 tarihine kadar SGK’ ya verilmesi, karşılığı sigorta primlerinin de 31/5/2018 tarihine kadar ödenmesi halinde yükümlülükler yasal süresi içinde yerine getirilmiş olacaktır.
Bu kapsamdaki işverenlerin fark ücretlere ilişkin aylık prim ve hizmet belgelerini, 23 Mayıs 2018 tarihine kadar kağıt olarak düzenleyip verebilmeleri veya e–bildirge sistemi üzerinden TİS farkları olarak göndermeleri mümkün bulunmaktadır.
Kaynak: TÜRMOB
- Kadroya Geçirilen İşçilere Yapılacak Fark Ödemeleri SGK Genel Yazısı İçin Tıklayınız
Eksik Gün Bildirimi Değişitirildi, Rapor Onayı da Kaldırılsın
Sosyal güvenlikte işçi ve işverenler üzerindeki bazı yükümlülüklerin anlamının kalmadığını ve mutlaka bazı değişikliklerin yapılması gerektiğini daha önceki yazılarımda bir çok kez dile getirmiştim.
Eksik gün (Ek-10) bildirimlerinin kaldırılması yönündeki görüşüm bunların başında gelmekteydi. SGK uygulamasında, sigortalıların otuz günden az çalıştığını gösteren bilgi ve belgeler her ay SGK’ya sunularak eksik gün bildirimi yapılmaktaydı. Esasen günümüzde anlamını ve önemini yitirip adeta deli dumrul cezasına dönüşen eksik gün bildirimi uygulaması kaldırıldı.
Yapılan son değişikliklerle ay içerisinde otuz günden az çalıştırılan sigortalıların bildiriminde işverenin beyanı kabul edilecektir. Bu beyan, eksik gün nedeni ve eksik gün sayısının ilgili aya ait aylık prim ve hizmet belgesinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesinde belirtilmesiyle yapılacaktır. SGK tarafından gerekli görülürse eksik gün evrakları istenebilecek.
Bu yönde iki gereksiz uygulama daha var ve çalışma hayatında önemli sorunlara neden oluyor. Mutlaka yatırım ortamının iyileştirilmesi ve bürokrasinin azaltılması için bunların da kaldırılması gerekiyor.
- Birincisi; Kimlik Bildirim Kanunu'na göre işyerlerinin yaptığı çalışanlarla ilgili bildirimlerin kaldırılarak, bu bilgilerin otomatik ortamda SGK sisteminden alınması yönünde değişiklik yapılması.
- İkinci uygulama ise SGK sistemindeki arıza ve hatalardan dolayı işveren ve çalışanların en fazla mağdur olduğu rapor onayının kaldırılmasıdır.
Bir çok nedeni olmakla birlikte esasen sağlıklı ve düzgün çalışmayan çalışılmadığına dair bildirim sisteminin kaldırılması gerekiyor. Güya, rapor alan işçinin işyerinde çalışmadığının işveren tarafından onaylanarak, çalışılmamış ise rapor parasının verilmesi sağlanıyor. Ama gelin görün ki evlere şenlik bu uygulama ya başhekim onayından, ya sistemde raporların görünmemesinden, SGK sisteminin hatasından dolayı ya da buna benzer nedenlerle çoğu zaman ya raporlar geç düşüyor, ya da işverene bilgi gitmiyor. Çalışmayan sistemin cezasını da işverenler rapor başına 1.015 TL ceza ödeyerek çekiyor. Adeta bunda da deli dumrul’u aratmayan bir uygulama var.
Çözüm çok basit, çalışılmadığına dair bildirim yerine raporlu dönemde çalışanların SGK’ya bildirilmesi sisteminin getirilmesi daha doğru olur. Daha önce de yazmıştım; hem geçici iş göremezlik ödeneğinde onay şartının kaldırılarak ihbar ve şikayet olmadığı sürece rapor onayının kaldırılması, sadece raporlu dönemde çalışıldığında dair ihbar veya şikayet olması durumunda işverenden buna ilişkin yazılı bilgi talep edilmesi bürokratik yükü kaldıracağı gibi, gereksiz yere meşgul edilen 1500 civarındaki memurun daha faydalı işlerde ve ihtiyaç duyulan servislerde çalışması sağlanabilir.
***
Evde Çalışana Sigortaya Kolaylık
2015 yılı öncesinde ev hizmetlerinde sigortalı çalıştıran işverenler işyeri dosyası açmaktaydı. Ev hizmetlerinde çalışanların bu şekilde bildirilmesini zorlaştıran sistem 2015 yılında yapılan düzenlemeyle sadeleştirildi. Ek-9 bildirim belgesiyle işyeri dosyası açmadan, daha anlaşılır ve kolay bildirim yapılmasına imkân sağlandı. 7103 Sayılı Kanun’la yapılan yeni düzenleme bu kolay işlem konut kapıcılığı işyerlerinde çalışanlar için de getirildi. Böylece ev hizmetlerinde ve konut kapıcılığında sigortalı çalıştıran işverenlerin bildirge ve belge verme yükümlülükleri azaltıldı.
***
Otomatik İşyeri Tescili
İşyeri kuruluşunda istenen bilgi ve belgelerin farklı kurumlara verilmesi gereksiz iş yükü oluşturmaktaydı. Gerek zaman gerekse de emek israfı yapıldığı sıkça dile getirilmekteydi. SGK tarafından yapılan düzenlemede şirket kuruluşlarında otomatik işyeri tescili yapılacağı belirtildi. 2018-11 Sayılı SGK genelgesiyle sigortalı çalıştırılmasa dahi ticaret sicil müdürlüklerince tescil edilen şirket kuruluşlarına istinaden işyeri tescilinin otomatik yapılmasına karar verilmiştir. Böylece hem ticaret sicil memurluklarında hem de SGK'da yapılan ikili işlem yükümlülüğü tek bildirim olarak yapılacak.
Ticaret sicil müdürlüklerince tescil edilen şirketlerin otomatik olarak işyeri tescilinin yapılabilmesi için şirket kuruluşu başvurularında şirket kuruluş dilekçesi ve bildirim formu ile birlikte; işyeri bildirgesi eki belgeler, ıslak imzalı e-Sigorta sözleşmesi, bildirge kullanıcı vekâletnamesinin aslının veya noter onaylı suretinin ya da ilgili idarelerce onaylı suretinin verilmesi gerekecek.
Yapı ruhsatlarında istinaden işyeri tescilinde de mümkün hale getirilmiştir. SGK’ya verilen yetki doğrultusunda, valilikler, belediyeler ve ruhsat vermeye yetkili diğer kamu ve özel hukuk tüzel kişilerince verilen yapı ruhsatlarına istinaden otomatik işyeri tescili yapılabilecektir.
SGK uygulamaları nedeniyle aynı ilde birden fazla dosya açılabilmekte, bu durum birden çok şubesi olan işverenler açısından takibi zor bir sistemi de beraberinde getirmekteydi. Aralık ayında Sosyal Sigortalar İşlemleri Yönetmeliği’nde yapılan düzenlemeyle aynı ildeki işyerlerinin tek dosyada işlem görülmesine imkân sağlanmıştır. İstihdam teşvik ve desteklerinden yersiz yararlanmaya mahal vermemek, aynı ilde olmak ve işveren tarafından yazılı olarak talep edilmek kaydıyla, devamlı mahiyette işlem gören veya görecek olan aynı işverene ait iş kolu kodu aynı olan ve 4(a) kapsamında sigortalı çalıştıran tüm işyerlerinin, birleştirilmek suretiyle tek dosyada işlem görmesine SGK tarafından izin verilebilecektir. Birden fazla ünite bölgesinde işyeri bulunması halinde tek dosyanın işlem göreceği ünite SGK tarafından belirlenecektir.
Esasen burada daha radikal bir adım atılmalı ve daha önce dosya tescili yapılmış işverenlerin yeni işyeri tescillerinde bir belge istenmeyerek mevcut dosyalardaki bilgi ve belgeler sistemden çekilerek dosya oluşturulmalıdır. Yani SGK’ya daha önce başka dosya için imza sirküleri, ikametgah, ticaret sicil gazetesi verilmiş bir işyeri için aynı belgelerin her seferinde istenmesinin de bir anlamı olmamalı. Belge yönetimi sağlıklı işletilmelidir. Resul Kurt
Okul Aile Birliklerine Teşvik Geldi
Bugüne kadar bir çok prim teşviki uygulamaya konuldu. Bu prim teşviklerinden bazı kurumlar faydalanamamıştı. Bunların başında okul aile birlikleri ile vakıf üniversiteleri geliyordu. 21.03.2018 tarihli ve 7103 sayılı Vergi Kanunları İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun ile okul aile birliklerine ve vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumlarına sigorta primteşviki getirildi. Buna göre vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumları ile okul aile birlikleri prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanacak.
1 Nisan 2018 tarihine kadar olan dönemlerde vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumları, okul aile birlikleri ve bu Kanunun 73 üncü maddesine göre Kurumun yurt içinde hizmet satın aldığı vakıf üniversiteleri ve özel sektör işyerleri tarafından, bu Kanun, 4447 sayılı Kanun, 4857 sayılı Kanun, 5746 sayılı Kanun, 5225 sayılı Kanun, 3294 sayılı Kanun ve 2828 sayılı Kanun uyarınca yararlanılan prim teşviki, destek ve indirimlerinden usulüne uygun olarak yararlanılmış sayılacak.
Geriye Dönük
Vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumları ve okul aile birlikleri, 5510 sayılı Kanunun ek 17 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan hüküm saklı kalmak kaydıyla, 01.04.2018 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olmak üzere ilgili kanunlarla sağlanan prim teşvik, destek ve indirimlerinden geriye yönelik olarak yararlanamayacak ve yararlanılmış olan söz konusu teşvik, destek ve indirimler değiştirilemeyecek.
01.04.2018 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olmak üzere tüm şartları sağladığı halde 5510 sayılı Kanun veya diğer kanunlarla sağlanan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanmamış işverenler ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yararlanılan prim teşviki, destek ve indirimlerin değiştirilmesine yönelik talepte bulunan işverenler tarafından 01.04.2018 tarihinde itibaren bir ay içinde Kuruma başvurulması halinde, yararlanılmamış olan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılacak veya yararlanılmış olan prim teşviki, destek ve indirimleri başka bir prim teşvik, destek ve indirimi ile değiştirilecek.
Düzenleme Yapılacak
Okul aile birliklerin ve vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumlarına teşvik uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve Türkiye İş Kurumunun görüşleri alınarak Sosyal Güvenlik Kurumunca belirlenecek. Arif Temir
http://www.gunes.com/yazarlar/arif--temir/okul-aile-birliklerinetesvik-geldi-865472
Tevsiki Mümkün Olmayan Harcamalara Ait Bordro
213 sayılı VUK’ nun 228. maddesi hükmü gereği “tevsiki zararı olmayan kayıtlar” madde hükmünde düzenlenmiştir. Maddeye göre, 3 madde halinde belirtilen giderler için ispat edici kağıt istenilmemektedir. Buna göre,
1- Örf ve adetlere göre bir belgeye dayandırılması mutat olmayan çeşitli giderler,
2- Belgenin temini imkan olmayan masraflar,
3- Vergi yasalarına göre götürü olarak tespit edilen giderler
Ayrıca, yukarıda yazılı 1 ve 2 numaralı fıkralarda yazılı giderlerin gerçek miktarları üzerinden kayıtlara geçirilmesi ve miktarlarının işin genişliğine ve mahiyetine uygun bulunması zorunludur.
Yasal düzenleme gereği uygulamada, yukarıda yer alan giderlerin zaman zaman ortaya çıkarak bu harcamaların giderleştirilmesi konusunda duraksamaya düşülmektedir.
VUK’na göre, kayıtların dayanağının ilke olarak belgelere bağlanmış olmasına rağmen bazı olayların belgelendirilmesinde çeşitli zorunluluklar ortaya çıkmaktadır. Belgeye dayanmayan kayıtlar VUK 228. maddesine göre bir bir sayılmıştır. Bu şekilde ispat edici vesika istenmeyecek olan kayıtlar sadece giderler yönündendir. Bu nedenle, yasada sayılan masraflar haricindeki kalan alacak-borç ilişkileri, hasılatlar, emanet hesaplar vb. bunların mutlak surette belgeye dayandırılması gereklidir.
1- Örf ve Teamüle Göre Bir Belgeye Dayandırılması Alışılmış Olmayan Masrafların Durumu Nedir?
Örf ve teamüllere göre yapılan harcama için belge alınması mutad değilse (alışılagelmiş bir uygulama değilse) bu durumda yapılan gider için belge istenmemektedir. Bu gibi harcamalar için ödeme yapılan kimsenin belge düzenleme zorunluluğu ve sürekli mükellefiyeti olmaması halinde ortaya çıkabilmektedir. Uygulamada bu tür giderlere hamaliye, şehir içi toplu taşıma araçları, bahşişler vb. masraflar. Örneğin, şehir içi toplu taşıma giderleri, vapur ücretleri, jeton, kent kart giderleri.(1)
2- Belgesinin Temini Mümkün Olmayan Giderler Nelerdir?
Bu gibi masraflar, vesikalandırılması yani belgelendirilmesi çok uzun zaman aldığı ve birikmelere neden olabilecek cinsten harcamalara ilişkin masraflardır. Bu gibi masraflar için örnek vermek gerekirse otoyol, vapur, şehir içi tren, köprü, tünel geçiş ücretleri örnek verilebilir.
Öte yandan, adi şekilde yollanan toplu mektuplar, yılbaşı veya bayramlarda gönderilen tebrik kartları için yapılan harcamalar da bu kapsamda değerlendirilebilir. Bu tür giderlerin kanuni defterlerde kayıtlandırılması sırasında belge tarih ve numarası yazılamayacağı için daha doğrusu bu giderlerin belgesiz olması dolayısıyla defterlere kaydedilmekle birlikte giderleştirilmesi sırasında bunların açık mahiyetine yazılması gereklidir.(2)
3- Vergi Yasalarına Göre Götürü Olarak Tespit Edilen Masraflar Nelerdir?
Bazı vergi kanunları ile mükelleflere, herhangi bir belgeye dayanmadan hasılatın belli bir oranında veya fix olarak gider kaydetmeleri olanağı verilebilmektedir. Götürü olarak kaydedilen masraf adı verilen bu uygulamaya en sık GVK’nunda görülebilmektedir.
4369 sayılı kanunla değiştirilmeden önce GVK’nun 68. maddesinin 10. bendine göre serbest meslek erbabı, haberleşme ve ulaşım gibi çeşitli giderlerine karşılık olmak üzere yılda (1998 yılı için) 3.400.000 lirayı geçmemek üzere gayri safi hasılatlarının %10’unu belgesiz olarak masraf yazılabilmektedir. Bu bentte yapılan değişiklikten sonra serbest meslek erbabı belgesiz olarak ancak gerçek tutarları ile yalnızca “işle alakalı olarak şehir için yol, PTT ve odabaşı ücretleri” gibi çeşitli ücretleri gider yazabilecektir.(3) Nazlı Gaye Alpaslan
[1] Vergi idaresi tarafından bahşişleri belgesiz gider yazılması ilkesi kabul edilmemektedir. Ayrıntılı bilgili için bkz. M.Maç – Sasaoğlu D.: “Belgelendirilmesi zorunlu olmayan harcamalar”, Maliye Postası, 1.8.1998, s.430
[2] Posta idaresi topluca yollanan adi gönderiler için mükelleflere maktu bir bordro vererek bu bordroya bütün isimlerin dökülmesini istemektedir. Bu bordroya mükellef ve PTT idaresi tarafından karşılıklı kaşe ve imza vurulmaktadır daha sonra bu bordro topluca gelir yazılabilir. Bkz. Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü’nün PTT İşletme Genel Müdürlüğüne yolladığı 14.06.1990 gün ve 57031 sayılı yazı.
[3] GVK, MD. 40/1 ve GVK GT Seri No 194.