Mehmet Özdoğru

Mehmet Özdoğru

Email: This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.
Çarşamba, 27 Haziran 2018 09:19

Otomatik BES’in Kapsamı Daha Da Genişleyecek

6740 sayılı kanunla 10.08.2016 tarihinde 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu’na eklenen madde gereğince, Türk vatandaşı veya mavi kartlı olup, 45 yaşının altındaki tüm 4-a ve 4-c kapsamındaki çalışanlar ve çalışmaya yeni başlayacaklar, otomatik katılımlı bireysel emeklilik sistemine (BES) dahil edilmişlerdi.

Otomatik katılımlı Bireysel Emeklilik Sistemi, çalışanların çalışma döneminde sahip oldukları hayat standartlarını emeklilik döneminde de koruyabilmeleri amacıyla emekliliğe yönelik tasarrufu teşvik eden iş yeri bazlı bir sistem olarak hayata geçirildi.

45 yaş...

Otomatik katılımlı BES’te 45 yaşını doldurmamış, Sosyal Sigortalar Kurumu ile Emekli Sandığı’na bağlı mevcut çalışanlar ile yeni işe başlayanlar, çalıştıkları iş yerleri aracılığıyla sisteme dahil oluyorlar.

Kritik tarih 1 Temmuz 2018

Kanunda getirilen düzenlemeye göre, otomatik katılımlı BES’e kademeli bir geçiş süreci söz konusu. Yani, özel sektör çalışanları iş yeri büyüklüğü dikkate alınarak sisteme dahil ediliyor. Bu kapsamda, çalışan sayısı on ve üzerinde ancak elliden az olan bir işverene bağlı olarak çalışanlar 1 Temmuz 2018 tarihinden itibaren sisteme dahil edilecekler.

İşverenin sorumlulukları

Otomatik katılımlı BES’te çalışanların sisteme dahil edilmesi, esas olarak işverenlerin sorumluluğunda. 1 Temmuz 2018 tarihi itibarıyla sisteme dahil olabilecek özellikte çalışanları olan işverenler bu yükümlülükleri yerine getirmek zorundalar. Bu açıdan, işverenin başlıca sorumlulukları, emeklilik şirketinin seçimi, fonların seçimi ve katkı payının kesilmesi şeklinde. İşveren, ilk olarak her işveren çalışanları adına bir emeklilik şirketiyle sözleşme yapmakla yükümlü. Bununla birlikte, işverenin sisteme giriş esnasında çalışandan faiz içeren veya içermeyen fon tercihini alması gerekiyor. Eğer, tercihte bulunmayan çalışanlar söz konusu ise işveren çalışanı için tercih yapabiliyor. Son olarak, işveren katkı payını çalışanın ücretinden kesip emeklilik şirketine aktarmakla da yükümlüdür.

Diğer taraftan, işveren ve emeklilik şirketinin anlaşması durumunda, şirket seçimi ve katkı payının kesilmesi hariç diğer yükümlülüklerin icrası işveren tarafından emeklilik şirketine bırakılabilir.

Bir sonraki önemli tarih 1 Ocak 2019

Otomatik katılımlı BES’de kademeli geçiş devam edecek. Bu bağlamda, 1 Ocak 2019 tarihinde 5 ila 9 çalışanı olan işyerleri, 1 Temmuz 2019 tarihinde de 1 ila 4 çalışanı olan işyerleri kapsamda olacak ve yasada belirtilen özellikleri taşıyan çalışanlarını sisteme dahil edecek.

Son değişikliklerle ne olmuştu?

27 Mart’ta Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7103 sayılı torba kanunla otomatik katılımlı BES’te yeni düzenlemeler yapılmıştı. Söz konusu düzenlemelerden ilki, otomatik katılımlı BES kapsamında çalışanların cayma hakkının Bakanlar Kurulu kararıyla 6 aya kadar uzatılabilecek olmasıydı. Diğer önemli düzenleme ise otomatik katılımlı bireysel emeklilik sözleşmesi bulunan çalışanın işyerinin değişmesi halinde, yeni iş yerindeki sözleşmeye birikimlerinin aktarılması ve eski sözleşmeye devam edebilme hakkının kaldırılmasıydı.

Cayma hakkı nasıl kullanılıyor?

Uygulama başladığında, otomatik katılımlı BES kapsamındaki çalışanların, işverenleri tarafından bireysel emeklilik sözleşmesinin başlatıldığı tarihten itibaren iki ay içerisinde cayma hakkı bulunuyordu. Yukarıda da belirttiğim gibi, konuya ilişkin son yasa değişikliğiyle bu sürenin altı aya kadar çıkarılması söz konusu. Cayma hakkını kullanmak isteyen çalışanın sözleşmesi iptal ediliyor.

Diğer yandan, cayma hakkını kullanan çalışanlardan yapılan kesintilerin, hiçbir kayıp olmadan on gün içerisinde iade edilmesi gerekiyor. Dolayısıyla, otomatik katılımlı BES’te cayma hakkını kullanan bir çalışanın maddi olarak herhangi bir kaybı olmuyor.

İdari para cezasına dikkat

İşverenin otomatik katılımlı BES kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından idari para cezası uygulanıyor. Her bir ihlal için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından uygulanacak idari para cezası tutarı 100 Türk Lirası. Bununla birlikte, katkı payını zamanında emeklilik şirketine aktarmayan veya geç aktaran işverenler, çalışanın birikiminde oluşan parasal kayıptan da sorumlu tutuluyor. Cem Kılıç

http://www.milliyet.com.tr/yazarlar/cem-kilic/otomatik-bes-in-kapsami-daha-da-2695646/

Uygulamada genellikle düşük sermayeli şirketlerin kuruluşunun göreceli olarak daha kolay kurulması ve en az 2 ortakla şirket kurulması Limited şirket kuruluşlarını cazip hale getirmektedir. Geçmiş yıllarda özellikle hayat standardı uygulamaları nedeniyle Limited şirket kuruluşu daha yaygın bir şirket türü olarak kurulması tercih edilmiştir. Öyle ki, çok küçük işletmeler bile hayat standardı uygulamasından kaçınmak ve daha az vergi ödemek için Limited şirket kurmuşlardır. Geldiğimiz noktada Limited şirketlerin önceki cazibeleri kalmamış, Türkiye adeta bir Limited şirketler çöplüğü haline gelmiştir.

Yeni 6102 sayılı TTK’nun 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak hukuk sistemimizde yerini almış bulunmaktadır. Mevcut 6762 sayılı TTK yürürlükte olup, yeni kanun 01.07.2012 tarihinden itibaren uygulanacaktır. Yeni yasaya göre tek kişilik Limited şirket veya anonim şirket kurulması mümkündür. Aşağıdaki çalışmamızda yer verilen hususlar 6762 sayılı TTK hükümlerine göre önceden kurulmuş anonim ve Limited şirket ortaklarının pay devirleri, hisse satışlarındaki vergileme hususları dikkate alınarak gerekli açıklamalar yapılmaktadır.

Asıl konumuza dönecek olursak, anonim şirket ortakları ile Limited şirket ortaklarının ortaklıktan ayrılmaları neticesinde elde ettikleri gelirin vergilendirilmesi açısından anonim şirket ortakları lehine önemli farklılıklar ortaya çıkmaktadır.[1]Öyle ki, bu farklılıklar son yıllarda vergi mevzuatında yapılan düzenlemeler neticesinde Limited şirketlerin ortakları tarafından pay devirlerinin cazibesini ortadan kaldırmıştır. Başka bir ifade ile, Limited şirket ortaklarının ortaklık payı hisse senediyle temsil edilmediği için Limited şirket pay devirleri önemli ölçüde vergilendirilmektedir.[2]

Anonim şirketlerde hisse devirleri 2 yıl geçtikten sonra vergiye tabi değildir.[3]Örneğin bir anonim şirketteki hisse senedinin 2 yıl elde tutulduktan sonra devreden bir gerçek kişinin elde ettiği kazanç GVK’nun mük. 87. maddesi uyarınca herhangi bir gelir vergisine tabi değildir.[4] Tüzel kişi ortaklar açısından ise, bir Limited şirketteki ortaklık hakkının ya da bir AŞ’deki payını temsil eden hisse senetlerinin iktisap tarihinden 2 yıl geçtikten sonra elden çıkarılması halinde kazancın %75’i ortaklara dağıtılmadığı takdirde kurumlar vergisinden istisna olur ve iştirak satış işlemi hisse senedi olsun olmasın KDV istisnasından yararlanır.[5]Buna karşın ortaklık hakkı veya hisse senedinin 2 yıl geçmeden elden çıkarılması halinde elde edilen iştirak satış kazancı, kurumlar vergisine tabidir. KDV yükümlülüğü açısından ise 2 yıllık süre geçmeden hisse senetlerinin teslimi her durumda KDV’den istisna iken Limited şirket ortaklık paylarının devrinde KDV açısından herhangi bir istisna bulunmamaktadır.[6] Dolayısıyla, iktisap ile elden çıkarma arasındaki sürenin 2 yılı geçmemesi halinde, kurumlar vergisi mükelleflerinin Limited şirketlerdeki iştirak paylarını elden çıkarmaları durumunda ayrıca devir bedeli üzerinden %18 KDV hesaplamaları gerekmektedir.[7]

Limited şirketlerdeki iştirak hissenin elden çıkarılmasına ilişkin mali yönden ortaya çıkan dezavantajlar, işbu Limited şirketin anonim şirkete nev’i değişikliği yoluyla çevrilmesi suretiyle aşılabilecektir.[8]Bir Limited şirketin nev’i değiştirmek suretiyle anonim şirkete geçmesi halinde nev’i değiştirme tarihinden sonra anonim şirket hisse senetlerinin satılması halinde KDV’den istisna olacaktır.[9]

5520 sayılı KVK 1 Seri Nolu Genel Tebliği hükümlerine göre, KVK’nun 19 ve 20. maddeleri kapsamında gerçekleştirilen devir ve bölünme hallerinde, devrolan veya bölünen şirketin ortaklarına verilen hisselerin iktisap tarihi olarak, bu yeni hisselerin verilmesine neden olan devrolan veya bölünen şirketin hisselerinin iktisap edildiği tarihin esas alınması gerekmektedir.[10]Aynı kanunun 19. maddesinde bu kanuna uygun nev’i değiştirmeleri de devir hükmünde olduğundan, nev’i değiştirme halinde, elde edilen hisse senetlerinin iktisap tarihi, Limited şirketteki iştirakin iktisap tarihi olarak kabul edilir.

Pratik yaşamda, özellikle Limited şirketlerin gerçek kişi ortakları açısından büyük bir vergisel avantaj yaratır. Bir Limited şirkette 2 yıldan fazla ortak olan bir gerçek kişi (sermaye artırımı yapıldıysa bunların da iki yıl önceden yapıldığı varsayımıyla), bu iştirak payını nevi değişikliği yapılmadan sattığında vergi ödemekle yükümlü olurken, nevi değişikliğine gidilip hisse senetlerini satması halinde herhangi bir gelir vergisi yükü olmayacağından, Limited şirket ortaklarının hisselerini nevi değişikliğine gittikten sonra elden çıkarmaları tavsiye olunur.[11]Maliye Bakanlığının 14.02.2018 tarih 62030549-120[Mük.80-2017/386]-154561 sayılı özelgesi ile Anonim Şirkete dönüşen şirkette, nevi değişikliği nedeniyle ortaklara verilen hisse senetlerinin ilk iktisap tarihi olarak hisse senetlerinin bastırıldığı tarih esastır vurgusu yapılmıştır.

Sonuç olarak, anonim şirketlerin kurulması, hisse devirleri Limited şirketlere nispeten daha avantajlı durumdadır. Limited şirketlerdeki pay devirlerinin vergi dezavantajı dolayısıyla bu şirketlerdeki iştirak hissesinin elden çıkarılmasına ilişkin yukarıda belirtilen vergisel dezavantajlar, Limited şirketin anonim şirkete nevi değişikliği yoluyla çevrilmesiyle bu dezavantaj, avantajlı duruma çevrilebilir. Ayrıca, limited şirketlerdeki ortaklar ve müdürlerin kanuni temsilci sıfatıyla amme borçlarından sorumlulukları da dikkate alındığında Limited şirket olarak faaliyet sürdürmek çok cazip görülmemektedir. Nazlı Gaye Alpaslan

http://www.hurses.com.tr/av-nazli-gaye-alpaslan/limited-sirketlerin-asye-donusturulmesinde-ortaklar-acisindan-hisse-devirlerind/haber-19760

-----------

[1] ATEŞ Koray, 550 Konuda Vergi ve Muhasebe Uygulamaları Rehberi, Hipotez Yayınları, Yıl:2011, Nisan, s.259-261.

[2] GVK md. 80/4: değer artış kazancı, KDVK md. 17/4-g. Bkz. KIZILOT Şükrü, “Anonim ve Limited şirket hissesi devrinde ince noktalar”, Yaklaşım Dergisi, Ekim 2010, Sayı:214.

[3]Anonim şirket ortağının, şirket tarafından hisse senedi bastırılmamış ise şirket ortağı yönünden hissesini kaç yıl sonra ve kime satarsa satsın bundan doğan kazanç “değer artış kazancı” olarak GVK’nun mük. md 80/4 hükmü gereğince vergiye tabi olacaktır. Eğer, anonim şirket hisse senedi bastırmış ise, 2 yıldan fazla süre elde tutulan hisse senetlerinin satışından doğan kazanç vergiye tabi değildir. İlmühaber bastırılmış ise bunların da elden çıkarılması halinde tıpkı hisse senedi gibi işlem görecektir.

[4] Bkz. A. Bumin DOĞRUSÖZ, “Anonim Şirket Hisselerinin Devrinde Vergileme”, Yaklaşım,Ekim 2009, s.17-18; Akın Gencer ŞENTÜRK, “Hisse Senedi (ve İlmühaber) Satış ve Teslimlerinde, KDV Kanunu’nda Yer alan Üç Farklı Hükmün Hangisinin Uygulanacağı”, Yaklaşım, Aralık 2009, s. 182-184; Abdullah TOLU, “İştirak Hissesi Satışlarında KDV İstisnası”, Yaklaşım, Aralık 2006, s. 204-206; 232 No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği, 1 No.lu KDV Genel Tebliği VI/F-4/f bölümü, MB’nin, 27.11.2006 tarih ve 0935085 sayılı Özelgesi (Özelge’nin tam metni için Bkz. Şükrü KIZILOT, Danıştay Kararları ve Özelgeler, Cilt:8, Ankara, 2008, s.1168-1169).

[5] KDVK md.17/4-r.

[6] COŞKUN Leon Aslan, “Limited şirket ortaklık paylarının satışında vergilendirme” Fortune Dergisi, Ağustos 2011.

[7] 3065 sayılı KDVK md. 17/4-r.

[8] Limited şirketlerde ortağın sermaye payının devri halinde vergileme söz konusudur. TTK md.520/5 hükmü gereği hisselerin devrinde noterden pay sözleşmesi devri ile mümkün olabilmektedir. Hissenin devredilebilmesi için ortakların en az dörtte üçünün onayı ve bunların esas sermayesinin en az dörtte üçüne sahip olması gerekir. Pay devirlerinin ayrıca Limited şirket pay defterine işlenmesi ve noter tarafından vergi dairesine yollanması zorunludur. Limited şirketlerde, hisse senedi ya da ilmühaber çıkartılamadığı için, şirket hissesi ne zaman satılırsa satılsın, bundan doğan kazanç “değer artışı kazancı” olarak gelir vergisine tabi tutuluyor (GVK mük. md. 80/4). Kazancın hesaplanmasında, hissenin iktisap (edinme) bedeli, (hisse senedi ya da ilmühaber bastırılmamış A.Ş. hisselerinde olduğu gibi) endekslemeye tabi tutuluyor ve aynı istisna uygulanıyor. Bu arada, ilginç bir yasa ve uygulama; limited şirketlerde, çoğunluk hisseye örneğin yüzde 99 hisseye sahip olan ortak, diğer ortağın yazılı onayı olmadan, hissesini ya da hissesinin bir kısmını, eşine ve çocuğuna dahi satamıyor.

[9] KDVK md.17/4-g. Hisse senedi bastırılması durumunda ve ayrıca 2 yıl elde tutulduktan sonra yapılan satışlar.

[10] 1 Seri Nolu Genel Tebliğ 03.04.2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

[11] COŞKUN Leon Aslan, agm, s.2

Salı, 26 Haziran 2018 18:02

SGK Genelgesi 2018/23

T.C.

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI

Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü

Sayı : 40071718-206-E. 6420811

Tarih: 22/06/2018

Konu : 5510 sayılı Kanunun 4/1-b Kapsamındaki Sigortalılığın Durdurulması

GENELGE

2018/23

1 – Genel Açıklamalar

Bilindiği üzere, 11/5/2018 tarihli ve 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 18/5/2018 tarihli ve 30425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş ve anılan Kanunun 24 üncü maddesi ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa Geçici 76 ncı madde eklenmiştir.

Geçici 76 ncı maddede; “Köy ve mahalle muhtarları, kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlarla tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, Kuruma kayıt ve tescilleri yapıldığı hâlde, 31/5/2018 tarihi itibarıyla prim borcu bulunanların, bu tarihten önceki sürelere ilişkin prim borçlarını, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ikinci ayın sonuna kadar ödememeleri veya ilgili Kanunları uyarınca yapılandırmamaları halinde, prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla, prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla sigortalılığı durdurulur. Durdurulan süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek bunlara Kurum alacakları arasında yer verilmez. Sigortalılıkları durdurulanlardan bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışmaya devam edenlerin sigortalılıkları 1/6/2018 tarihi itibarıyla yeniden başlatılır.

Ancak, daha sonra sigortalı ya da hak sahipleri tarafından talep edilmesi hâlinde durdurulan sigortalılık sürelerinin tamamı, talep tarihinde 80 inci maddenin ikinci fıkrasına göre belirlenecek prime esas kazanç tutarı üzerinden borç tutarı hesaplanarak ihya edilir. Hesaplanan borç tutarının tamamını, borcun tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde ödedikleri takdirde, bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Tebliğ edilen borç tutarının bu süre içinde tamamen ödenmemesi hâlinde bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu madde kapsamında ödenmiş olan tutarlar ilgilinin prim ve prime ilişkin borcunun bulunmaması kaydıyla faizsiz olarak iade edilir, ihya edilerek kazanılan hizmet süreleri borcun ödendiği tarihten itibaren geçerli sayılır.

Birinci fıkraya göre sigortalılıkları durdurulanlar ile bunların bakmakla yükümlü olduğu kişiler hakkında 1/1/2012 tarihinden bu maddenin yürürlük tarihine kadar durdurulan süreler için genel sağlık sigortası hükümleri uygulanmaz.

Sigortalılıkları önceki kanunlara göre durdurulanlar için de bu maddenin ikinci fıkrası hükmü uygulanır. ”

hükümleri yer almaktadır.

Söz konusu Geçici 76 ncı maddeyle, köy ve mahalle muhtarları, kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlarla tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, Kurama kayıt ve tescilleri yapıldığı halde 31/5/2018 tarihi ve öncesine ilişkin prim borcu bulunanların sigortalılıklarının durdurulması ve daha sonra sigortalı ya da hak sahipleri tarafından talep edilmesi halinde durdurulan sigortalılık sürelerinin tamamının ihya edilebilmesi amaçlanmıştır.

2 – Kapsamdaki Sigortalılar

31/5/2018 tarihi itibarıyla prim borcu bulunması kaydıyla;

-Mülga 1479 ve mülga 2926 sayılı Kanunlara göre sigortalı olarak tescilleri yapılanlar,

-Tevkifata istinaden geriye dönük olarak mülga 2926 sayılı Kanun kapsamında tescili yapılanlar,

-5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar,

-Değişik yapılandırma kanunlarına göre prim borçlarını yapılandırdıkları halde (yapılandırma borcunun tamamını ödeyenler hariç) yapılandırması bozulanlar veya yapılandırmasının iptali için yazılı talepte bulunanlar,

-Kurumumuza olan borçları 5510 sayılı Kanunun 91 inci maddesine göre ertelenmiş sigortalılardan yazılı talepte bulunanlar,

-Prim borçlarını 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi kapsamında tecil ve taksitlendirenlerden, tecil ve taksitlendirmesi bozulanlar veya tecil ve taksitlendirmesinin iptali için talepte bulunanlar,

Geçici 76 ncı madde kapsamında sayılacaktır.

3- Sigortalılığın Durdurulması

Bu genelgenin 2 nci bölümünde sayılanlardan, 31/5/2018 tarihi itibarıyla prim borcu bulunanların, bu sürelere ilişkin prim borçlarını, 31/7/2018 tarihine kadar ödememeleri veya ilgili kanunları uyarınca yapılandırmamaları yahut 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi kapsamında tecil ve taksitlendirmemeleri halinde, 31/7/2018 tarihine kadar ödenen primler de dikkate alınmak suretiyle, prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla, hiç prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla sigortalılıkları,

İki aylık ödeme süresinin sonunda, 31/5/2018 tarihi itibarıyla prim borcu bulunanlardan hiç prim ödemesi olmayanların sigortalılığı oluşturulacak program aracılığıyla tescil tarihi itibarıyla (76) terk koduyla,

Prim ödemesi olanlardan ise tecil taksitlendirmesi ve yapılandırması bitmiş olan sigortalıların sigortalılığı, oluşturulacak program aracılığıyla prim ödemelerinin karşıladığı ayın sonu itibarıyla (76) terk koduyla,

durdurulacaktır.

Örnek 1: Vergi mükellefiyet kaydına istinaden 1/6/2015 tarihinde sigortalılığı başlayan ve sigortalılığı kesintisiz devam eden, 31/7/2018 tarihine kadar hiç prim ödemesi bulunmayan sigortalı (A)’nın, 1/8/2018 tarihinde, 31/5/2018 tarihi itibarıyla yapılan borç ayı sorgulamasında 36 ay prim borcunun bulunduğu tespit edilmiştir. İki aylık ödeme süresinin sonunda (A)’nın sigortalılığı, oluşturulacak program aracılığıyla tescil tarihi olan 1/6/2015 tarihi itibarıyla (76) terk koduyla durdurulacaktır. Aynı sigortalının, ticari faaliyetinin ve sigortalılığının devam etmesi nedeniyle, program tarafından 1/6/2018 tarihi itibarıyla (06) koduyla yeniden sigortalılığı başlatılacaktır.

Örnek 2: Vergi mükellefiyet kaydına istinaden 12/5/2015 tarihinde tescili yapılan ve sigortalılık kaydı kesintisiz devam eden sigortalı (B)’nin, değişik tarihlerde prim ödemesi olmakla birlikte, tecil ve taksitlendirmesinin olmadığı, 6736 sayılı Kanundan ise yararlandığı, 31/5/2018 tarihi itibarıyla 15 ay prim borcunun olduğu belirlenmiştir. İki aylık ödeme süresinin sonunda

(B)’nin sigortalılığı, program aracılığıyla 28/2/2017 tarihi itibarıyla (76) terk koduyla durdurulacaktır. Aynı sigortalının, program aracılığıyla durdurma işleminin yapıldığı tarihte ticari faaliyetinin devam etmesi nedeniyle, 1/6/2018 tarihi itibarıyla (06) koduyla yeniden sigortalılığı başlatılacaktır.

İki aylık ödeme süresinin sonunda, prim borcu bulunanlardan prim ödemesi olanların, tecil ve taksitlendirmesi ile yapılandırması ihlale girip iptal işlemleri yapılmamış veya yapılandırmadan ödedikleri kadar yararlanmış olan sigortalıların ise program aracılığıyla 31/5/2018 tarihi itibarıyla (77) sanal terk koduyla sigortalılıkları durdurulacak ve prim borçları silinecektir.

Hiç prim ödemesi bulunmaması nedeniyle sigortalılıkları tescil tarihi itibarıyla (76) terk koduyla durdurulan sigortalılar ile prim ödemesi olması nedeniyle 31/5/2018 tarihi itibarıyla (77) sanal terk koduyla sigortalıkları durdurulanlardan, durdurma işleminin yapıldığı tarihte Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılıkları aktif olanların, program aracılığıyla 1/6/2018 itibarıyla (06) koduyla yeniden sigortalılıkları başlatılacaktır. Sigortalılığı (77) sanal terk ile durdurulan sigortalıların (06) kodu da sanal olacak olup, sosyal güvenlik il müdürlüğünce/sosyal güvenlik merkezince sanal terklerin gerçek terklere dönüştürülmesi gerekmektedir.

Örnek 3: Vergi mükellefiyet kaydına istinaden 12/5/2015 tarihinde tescili yapılan ve sigortalılık kaydı kesintisiz devam eden sigortalı (B)’nin, değişik tarihlerde prim ödemesi olmakla birlikte, 6736 sayılı Kanundan ödediği kadar yararlandığı ve 31/5/2018 tarihi itibarıyla 18 ay prim borcunun olduğu belirlenmiştir. İki aylık ödeme süresinin sonunda (B)’nin sigortalılığı, program aracılığıyla 31/5/2018 tarihi itibarıyla (77) sanal terk koduyla durdurulacaktır. Aynı sigortalının, durdurma işleminin yapıldığı tarihte ticari faaliyetinin devam etmesi nedeniyle, 1/6/2018 tarihi itibarıyla (06) koduyla yeniden sigortalılığı başlatılacaktır.

Sigortalılıkları (77) sanal terk koduyla durdurulanların, daha sonra sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine değişik gerekçelerle müracaat etmeleri halinde, aşağıda yer alan açıklama ve örnekler doğrultusunda (77) sanal terk kodu (76) gerçek terk koduna dönüştürülecektir.

3.1. İki Aylık Ödeme Süresi Beklenilmeksizin Talebe İstinaden Sigortalılığın Durdurulması

Geçici 76 ncı maddede öngörülen iki aylık süreyi beklemeden 1/6/2018 – 31/7/2018 tarihleri arasında sigortalılığını durdurmak isteyen sigortalı ve hak sahiplerinin, Ek-l’de yer alan başvuru formu ile dosyalarının bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine müracaat etmeleri halinde, prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla, hiç prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla (76) terk koduyla sigortalılıkları durdurulacaktır.

Talebine istinaden sigortalılıkları durdurulanların Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışmaya devam ettiğinin tespit edilmesi halinde, 1/6/2018 tarihi itibarıyla (06) koduyla yeniden sigortalılığı başlatılacaktır.

Sigortalılığın durdurulmasından önce, ileride yaşanması muhtemel mağduriyetlerin ve hak kayıplarının önlenmesi bakımından sigortalıların tescil ve hizmet sürelerinin belirlenmesine yönelik bilgileri güncellenecek, çakışan hizmet sürelerine ilişkin prim transferiyle ilgili işlemleri ve varsa diğer işlemleri (tescil, hizmet, beyan, ödeme yükleme, vb) tamamlanacaktır.

Örnek 1: Vergi mükellefiyetine istinaden 1/6/2015 tarihinde sigortalılığı başlayan ve sigortalılık kaydı kesintisiz devam eden, hiç prim ödemesi bulunmayan sigortalı (A)’nın, 31/5/2018 tarihi itibarıyla 36 ay prim borcu bulunmaktadır. Geçici 76 ncı maddede öngörülen iki aylık süreyi beklemeden sigortalılığını durdurmak amacıyla Ek-l’de yer alan başvuru formuyla dosyasının bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine 5/7/2018 tarihinde müracaat eden (A)’nın sigortalılığı tescil tarihi itibarıyla (76) terk koduyla durdurulacaktır. Aynı sigortalının, ticari faaliyetinin devam etmesi nedeniyle, 1/6/2018 tarihi itibarıyla (06) koduyla yeniden sigortalılığı başlatılacaktır.

Örnek 2: Vergi mükellefiyetine istinaden 1/5/2015 tarihinde sigortalılığı başlayan sigortalı (B)’nin ödemeleri aşağıdaki gibidir.

Ödeme Türü

Ödeme Tarihi

Ödeme Tutarı

1

15/9/2015 2.175.00

1

13/1/2016 2.307.00

31/5/2018 tarihi itibarıyla 28 ay prim borcu bulunan ve iki aylık süreyi beklemeden sigortalılığını durdurmak amacıyla Ek-l’de yer alan başvuru formuyla dosyasının bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine 9/7/2018 tarihinde müracaat eden (B)’nin sigortalılığı, prim ödemelerinin karşıladığı tam ayın sonu olan 31/1/2016 tarihi itibarıyla (76) terk koduyla durdurulacaktır.

Aynı sigortalının, ticari faaliyetinin devam ettiğinin tespit edilmesi halinde, 1/6/2018 tarihi itibarıyla (06) koduyla yeniden sigortalılığı başlatılacaktır.

Örnek 3: Şirket ortaklığı kaydına istinaden 10/6/2015 tarihinde sigortalılığı başlayan ve 5/3/2018 tarihinde sona eren sigortalı (C)’nin ödemeleri aşağıdaki gibidir.

ödeme Türü

Ödeme Tarihi

Ödeme Tutarı

1

15/10/2015 750

1

13/10/2016 500

1

30/12/2016 450

1

15/10/2017 1000

31/5/2018 tarihi itibarıyla 29 ay prim borcu bulunan ve iki aylık süreyi beklemeden sigortalılığını durdurmak amacıyla Ek-l’de yer alan başvuru formuyla dosyasının bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine 6/7/2018 tarihinde müracaat eden

(C) ’nin sigortalılığı, prim ödemelerinin karşıladığı tam ayın sonu olan 30/9/2015 tarihi itibarıyla (76) terk koduyla durdurulacaktır.

Örnek 4: Tarımsal faaliyetine istinaden 2926 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılığı 1/1/2000 tarihinde başlayan, 1/5/2008 tarihinden sonraki ödemeleri 30/6/2017 tarihine kadar düzenli devam eden ve bu tarihten sonra herhangi bir prim ödemesinde bulunmayan sigortalı

(D) ’nin terk tarihi ve kodları aşağıdaki gibidir.

Terk Tarihi

Terk Kodu

30/4/2000

19

1/5/2008

06

31/5/2018 tarihi itibarıyla 11 ay prim borcu bulunan ve iki aylık süreyi beklemeden sigortalılığını durdurmak amacıyla Ek-l’de (Ş.Abacı) yer alan başvuru formuyla dosyasının bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine 12/6/2018 tarihinde müracaat eden (D)’nin sigortalılığı, ödemiş olduğu primler yürürlükteki mevzuat hükümlerine göre mahsup edildikten sonra ödemelerin karşıladığı tam ayın sonu olan 30/6/2017 tarihi itibarıyla (76) terk koduyla durdurulacaktır. Aynı sigortalının, tarımsal faaliyetinin devam etmesi nedeniyle, 1/6/2018 tarihi itibarıyla (06) koduyla yeniden sigortalılığı başlatılacaktır.

Örnek 5: Tarımsal faaliyetine istinaden 2926 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılığı 1/10/2001 tarihinde başlayan ve hiç prim ödemesi olmayan sigortalı (E)’nin sigortalılığı tescil tarihi itibarıyla (19) terk koduyla durdurulmuş ve 1/5/2008 tarihi itibarıyla (06) koduyla başlatılmış, 1/5/2008 tarihinde başlayan ve hiç prim ödemesi olmaması nedeniyle sigortalılığı 1/5/2008 tarihi itibarıyla (63) terk koduyla durdurulmuş, 1/5/2015 tarihi itibarıyla (06) koduyla başlatılmış, 1/5/2015 tarihinde başlayan ve hiç prim ödemesi olmaması nedeniyle sigortalılığı 1/5/2015 tarihi itibarıyla (76) terk koduyla durdurulacak ve 1/6/2018 tarihi itibarıyla (06) koduyla başlatılacaktır.

Diğer taraftan durdurma talebinde bulunan sigortalı ve hak sahiplerinin 31/7/2018 tarihine kadar başvuruda bulunmaları halinde bir defaya mahsus durdurma talebinden vazgeçerek Kurumumuza olan borçlarını yapılandırmaları ya da peşin olarak ödemeleri mümkündür.

Talep tarihine kadar yapılan ödemeler 1/6/2018 tarihinden önceki prim borçlarına mahsup edilecektir.

Örnek 6: 18/6/2018 tarihinde bir ödemesi olan aktif sigortalının 19/6/2018 tarihinde durdurma talebinde bulunması halinde 18/6/2018 tarihinde yaptığı ödeme de 1/6/2018 öncesine mahsup edilerek (76) terki yüklenecek ve 1/6/2018 tarihine (06) yeniden sigortalılık kodu verilecektir. Bu sigortalının Haziran ayı primi teşvikli tahakkuk edecek ve kalan fazla ödemesi bulunması halinde bu ödeme Haziran ayı prim borcuna mahsup edilecektir.

3.2. 6552, 6736, 7020 ve 7143 sayılı Kanunlar Kapsamında Prim Borçlarını Yapılandıranların Sigortalılıklarının Durdurulması

Bu genelgenin 2 nci bölümünde sayılanlardan 6552, 6736, 7020 veya 7143 sayılı Kanunlar kapsamında yapılandırması devam edenler, Ek-l’de yer alan başvuru formu ile dosyalarının bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine yapılandırmalarının iptal edilmesini talep etmeleri halinde, yapılandırmaları iptal edilerek sigortalılıkları prim ödemelerine göre durdurulacaktır. Yapılandırma borcunun tamamını ödeyerek yapılandırmadan faydalananların talepleri ise dikkate alınmayacaktır.

Bu durumda olan sigortalıların taleplerine istinaden öncelikle varsa yapılandırma kapsamında ödedikleri tutarlar (1) prim ödeme türüne alınacak ve yapılandırmaları iptal edilerek, sigortalılıkları prim ödemelerine göre durdurulacaktır.

Diğer taraftan, yapılandırmaları devam ederken yapılandırmalarını iptal ettirip sigortalılıkları durdurulanlar tekrar talepte bulunsalar dahi yapılandırma talepleri değerlendirmeye alınmayacaktır.

Örnek 1: 16/7/2005 tarihi itibarıyla vergi mükellefiyetine istinaden 1479 sayılı Kanun kapsamında tescili yapılan sigortalı (B), 19/9/2016 tarihinde sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine müracaat ederek prim borçlarını 6736 sayılı Kanun kapsamında 18 eşit taksitle yapılandırma talebinde bulunmuştur. Yapılandırma kapsamında taksitlerini düzenli ödeyen sigortalı (B), Ek-l’de yer alan başvuru formuyla dosyasının bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine 18/7/2018 tarihinde müracaat ederek yapılandırmasının iptal edilmesini ve sigortalılığının durdurulmasını talep etmiştir.

Sigortalı (B)’nın, yapılandırma taksiti olarak ödediği tutarlar (1) prim ödeme türüne alındıktan ve yapılandırması iptal edilmesinden sonra, sigortalılığı prim ödemelerinin karşıladığı ay sonu itibarıyla durdurulacaktır.

Sigortalının ticari faaliyetinin devam etmesi nedeniyle yeniden sigortalılığı 1/6/2018 tarihi itibarıyla (06) koduyla başlatılacaktır.

Örnek 2: 15/10/2007 tarihi itibarıyla vergi mükellefiyetine istinaden 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalılık tescili yapılan sigortalı (A) 9/6/2017 tarihinde mevcut prim borçlarının 7020 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılandırılması talebi ile başvuruda bulunmuştur. Daha sonra yapılandırma kapsamında taksitlerini düzenli ödeyen sigortalı (A), Ek-l’de yer alan başvuru formuyla dosyasının bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine 13/7/2018 tarihinde müracaat ederek yapılandırmasının iptal edilmesini ve sigortalılığının durdurulmasını talep etmiştir. https://goo.gl/RkqgJX

Sigortalı (A)’nın, yapılandırma taksiti olarak ödediği tutarlar (1) prim ödeme türüne alındıktan ve yapılandırması iptal edilmesinden sonra, sigortalılığı prim ödemelerinin karşıladığı ay sonu itibarıyla durdurulacaktır.

Örnek 3: 15/10/2015 tarihi itibarıyla vergi mükellefiyetine istinaden 5510 sayılı Kanun kapsamında sigortalılık tescili yapılan sigortalı (A), 11/6/2018 tarihinde mevcut prim borçlarının 7143 sayılı Kanun hükümlerine göre 18 taksit ile yapılandırılması talebi ile başvuruda bulunmuştur. 15/7/2018 tarihinde ilk taksitini ödeyen sigortalının 15/7/2018 tarihi ve sonrası bir tarihte Ek-l’de yer alan başvuru formuyla dosyasının bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine müracaat etmiştir.

Sigortalı (A)’nın, yapılandırma kapsamında ödediği tutarlar (1) prim ödeme türüne alındıktan ve yapılandırması iptal edildikten sonra, sigortalılığı prim ödemelerinin karşıladığı ay sonu itibarıyla durdurulacaktır.

Aynı sigortalının 7143 sayılı Kanun kapsamında yapılandırma talebinin peşin (talebi taksitli olup, yapılandırma borcunu durdurma talep tarihinden önce peşin olarak ödeyenlerde dahil) olduğu ve ilgili tutarı da süresinde ödeyerek 7143 sayılı yapılandırma Kanunundan yararlanması durumunda 31/3/2018 öncesine ait hizmet için durdurma talebi alınmayacaktır. Ancak, 1/4/2018 ve sonrası dönemler için durdurma talebinde bulunması halinde ise 31/3/2018 tarihine (76) terki, yeniden sigortalılığı 1/6/2018 tarihi itibarıyla (06) koduyla başlatılacaktır.

7143 sayılı Kanundan peşin ödeyerek yararlanan ve kapsama girmeyen 2018 yılı Nisan, Mayıs ve Haziran aylarına ait primlerin 31/7/2018 tarihine kadar ödenmemesi halinde, 1/8/2018 tarihinde sistem tarafından 31/3/2018 tarihine (76) terk kodu yüklenecektir.

Sigortalının ticari faaliyetinin devam etmesi nedeniyle yeniden sigortalılığı 1/6/2018 tarihi itibarıyla (06) koduyla başlatılacaktır.

3.3. Prim Borçlarını 6183 Sayılı Kanunun 48 inci Maddesi Kapsamında Tecil ve Taksitlendirenlerin Sigortalılıklarının Durdurulması

Bu genelgenin 2 nci bölümünde sayılanlardan, Kurumumuza olan prim borçlarını bu Kanunun yürürlük tarihinden önce 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi kapsamında tecil ve taksitlendirenler ile tecil ve taksitlendirme talebi bozulmamış olanların, Ek-l’de yer alan başvuru formu ile dosyalarının bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine müracaat ederek tecil ve taksitlendirmelerinin bozulmasını talep etmeleri halinde, sigortalılıkları prim ödemelerine göre durdurulacaktır.

3.3.1 Sigortalılığın Durdurulması İçin Müracaat Edilen Tarihte 6183 Sayılı Kanunun 48 inci Maddesi Kapsamında Tecil ve Taksitlendirme Talebi Bozulmamış Olanlar

Bu durumda olan sigortalıların 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi kapsamında tecil ve taksitlendirme talebi silinerek, ödenen peşinat ile taksit tutarları (1) prim ödeme türüne alınacaktır.

Örnek 1: 15/7/2005 tarihi itibarıyla vergi mükellefiyetine istinaden 1479 sayılı Kanun kapsamında tescili yapılan sigortalı (A), prim borçlarını 18/8/2017 tarihinde 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi kapsamında 18 ay taksit seçeneğiyle tecil ve taksitlendirmiş, 2018/4 üncü aya kadar olan taksitleri ile cari ay primlerini süresinde ödemiştir. 48 inci madde tecil ve taksitlendirmesi devam eden sigortalı (A), Ek-l’de yer alan başvuru formuyla dosyasının bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine 25/6/2018 tarihinde müracaat ederek taksitlendirmesinin iptal edilmesini ve sigortalılığının durdurulmasını talep etmiştir.

Öncelikle, ihlale girmemiş ve devam eden 48 inci madde tecil ve taksitlendirme talebi silinecek (22) ve (2) kodundaki ödemeler (1) prim ödeme türüne alınacaktır. Bu işlemden sonra sigortalı (A)’nın sigortalılığı, prim ödemelerinin karşıladığı ayın sonu itibarıyla (76) terk koduyla durdurulacaktır.

Sigortalının ticari faaliyetinin devam etmesi halinde yeniden sigortalılığı 1/6/2018 tarihi itibarıyla (06) koduyla başlatılacaktır.

3.3.2 Sigortalılığın Durdurulması İçin Müracaat Edilen Tarihte 6183 Sayılı Kanunun 48 inci Maddesi Kapsamında Tecil ve Taksitlendirme Talebi İhlale Girmiş Olanlar

6183 Sayılı Kanunun 48 inci maddesi kapsamında tecil ve taksitlendirme talebi ihlale girenlerin (gerek taksit yönünden gerekse cari prim yönünden) öncelikle 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi kapsamında tecil ve taksitlendirme talebi iptal edilecek ve prim ödemelerinin karşıladığı ayın sonu itibarıyla (76) terk koduyla durdurulacaktır. Sigortalının ticari faaliyetinin devam etmesi halinde yeniden sigortalılığı 1/6/2018 tarihi itibarıyla (06) koduyla başlatılacaktır.

Örnek 1: 6/7/2006 tarihi itibarıyla vergi mükellefiyetine istinaden 1479 sayılı Kanun kapsamında tescili yapılan sigortalı (B), prim borçlarını 17/2/2017 tarihinde 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi kapsamında 18 ay taksit seçeneğiyle taksitlendirmiş ve 2017/3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 ve 10 uncu ayda ödenmesi gereken taksitler ile cari ay primlerini zamanında ödemiş ancak, 2017/11 ve 12 nci ayda ödemesi gereken taksitlerini 31/1/2018 tarihine kadar ödemediği için tecil ve taksitlendirmesi 1/2/2018 tarihinde ihlale girmiştir. Sigortalı (B), Ek-l’de yer alan başvuru formuyla dosyasının bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine 13/7/2018 tarihinde müracaat ederek sigortalılığının durdurulmasını talep etmiştir.

Sigortalılığın durdurulması için müracaat edilen tarihten önce 48 inci madde tecil ve taksitlendirme talebinin ihlale girmiş olması nedeniyle, öncelikle 48 inci madde tecil ve taksitlendirme talebi iptal edilecek, sistem tarafından irat kaydı yapıldıktan sonra sigortalı (B)’nin sigortalılığı, prim ödemelerinin karşıladığı tam ayın sonu itibarıyla (76) terk koduyla durdurulacaktır.

6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi kapsamında tecil ve taksitlendirme talebi geçerli olan, 31/7/2018 tarihine kadar sigortalılığının durdurulması talebinde bulunmayan, 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi kapsamında tecil ve taksitlendirme talebi 1/8/2018 tarihinden sonra ihlale giren sigortalıların, tecil ve taksitlendirmeleri ihlale girdiği tarihte iptal edilecek ve prim ödemelerinin karşıladığı ayın sonu itibarıyla sigortalılıkları (76) terk koduyla durdurulacaktır. Sigortalının ticari faaliyetinin devam etmesi halinde yeniden sigortalılığı 1/6/2018 tarihi itibarıyla (06) koduyla başlatılacaktır. moc.eyilamola

4- (77) Sanal Terk Kodunun (76) Gerçek Terk Koduna Dönüştürülmesi

Program tarafından (77) sanal terk koduyla sigortalılığı durdurulanların, bu genelgenin 3.1,

3.2 ve 3.3 üncü bölümlerinde yer alan açıklama ve örnekler doğrultusunda gerçek terk tarihi belirlenecek ve (77) sanal terk kodu kaldırılarak (76) gerçek terk kodu işlenecektir.

5 – Durdurulan Sigortalılığın Yeniden Başlatılması

Geçici 76 ncı maddenin birinci fıkrasının son cümlesinde; “Sigortalılıkları durdurulanlardan bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışmaya devam edenlerin sigortalılıkları bu maddenin yayım tarihini takip eden aybaşı itibarıyla yeniden başlatılır.” hükmü yer almaktadır.

Sigortalılıkları Geçici 76 ncı madde gereğince durdurulanlardan, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışmaya devam edenlerin sigortalılıkları, 1/6/2018 itibarıyla (06) koduyla yeniden başlatılacaktır.

6- 4/b Kapsamındaki Sigortalılık Süreleri Durdurulanların Diğer Statülerdeki Sigortalılıklarının Geçerliliği

1/3/2011 tarihi öncesinde çakışan hizmet süresi içinde (4/a) kapsamında hizmet sürelerinin geçersiz, (4/b) kapsamındaki hizmet sürelerinin geçerli olması halinde, öncelikle çakışan hizmet süresi içinde (4/a) kapsamında ödenen tutarlar 2014/28 sayılı Genelge doğrultusunda (4/b) kapsamındaki prim borçlarına aktarılacak, ardından 31/5/2018 tarihi itibarıyla (4/b) kapsamındaki prim borçları Geçici 76 ncı maddeye istinaden durdurma işlemi yapılacaktır.

Örnek 1: Vergi mükellefiyet kaydına istinaden (4/b) kapsamındaki sigortalılığı 12/9/2009 tarihinde başlatılan ve sigortalılığı 31/7/2010 tarihinde sona eren (A) sigortalısının 20/1/2010 ila 15/4/2010 tarihleri arasında (4/a) kapsamında sigortalı olduğu, bu sürelerde (4/a) kapsamındaki primlerin ödenmiş olmasına rağmen (4/b) kapsamındaki primlerin ödenmemiş olduğu varsayıldığında, (4/b) kapsamındaki sigortalılık statüsünün geçerli olması nedeniyle çakışan süre içinde (4/a) kapsamında ödenen primleri (4/b) kapsamındaki prim borçlarına aktarılacak, ardından 31/5/2018 tarihi itibarıyla (4/b) kapsamındaki prim borçları Geçici 76 ncı maddeye istinaden durdurma işlemi yapılacaktır.

Çakışan hizmet süresi içinde, (4/a) kapsamındaki sigortalılığın geçersiz, (4/b) kapsamındaki sigortalılığın geçerli olduğu ve (4/a) kapsamında bildirilen hizmet sürelerine ilişkin primlerin ödenmemiş olması durumunda da yine (4/b) kapsamındaki sigortalılık statüsünün geçerli olması ve sonradan ihya edilmesi mümkün olduğu nazara alınarak, (4/a) kapsamındaki geçersiz olan sigortalılık statüsü iptal edilecek, primlerin ödenmemiş olması nedeniyle herhangi bir aktarım yapılmayacak ve sonradan talep edilmesi halinde (4/b) kapsamındaki sigortalılık statüsü ihya edilecektir.

Örnek 2: Örnek l’deki sigortalının (4/a) kapsamındaki hizmetlerine ilişkin primlerinin ödenmemiş olduğu varsayıldığında, (4/a) kapsamındaki sigortalı hizmetlerinin iptali yapılarak, (4/b) kapsamındaki sigortalılık statüsü Geçici 76 ncı maddeye istinaden durdurulacak, ancak sigortalı veya hak sahiplerinin talebi halinde (4/b) kapsamında durdurulmuş sürelere ilişkin hizmet sürelerinin sonradan ihya edilmesi mümkün olabilecektir.

442 sayılı Kanunun 74 üncü maddesinin ikinci fıkrası kapsamında güvenlik korucusu olarak görevlendirilenlerden 29/4/2017 tarihi itibariyle görevde bulunanların 5510 sayılı Kanunun ek 15 inci maddesi gereğince 29/4/2017 tarihinden önce güvenlik korucusu olarak geçen süreleri için Geçici 76 ncı madde kapsamında durdurulan sigortalılık süreleri de dahil edilerek hizmet kayıtları oluşturulacaktır.

7- Durdurulan Sigortalılık Sürelerinin İhya Edilmesi

31/5/2018 tarihi itibarıyla prim borcu bulunması nedeniyle sigortalılıkları durdurulanların, daha sonra kendileri ya da hak sahipleri tarafından, Ek-2’de yer alan başvuru formuyla dosyalarının bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine müracaat ederek ihya talebinde bulunmaları halinde, durdurulan sigortalılık sürelerinin tamamı için talep tarihinde 5510 sayılı Kanunun 80 inci maddenin ikinci fıkrasına göre belirlenecek prime esas kazanç tutarı üzerinden ihya borcu hesaplanacaktır. İhya edilecek süreler belirlenirken, Geçici 76 ncı madde kapsamında durdurulan sürelerle birlikte önceki kanunlara göre durdurulan sürelerin tamamı dikkate alınacaktır. Ancak, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1), (2) ve (3) numaralı alt bentleri ile (4) numaralı alt bendi kapsamında durdurulan sigortalılık sürelerin bulunması halinde, sigortalı ya da hak sahiplerinin talep ettiği kapsamdaki sigortalılık sürelerinin tamamı ihya edilecektir.

Hesaplanan ihya borç tutarının tamamı borcun tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde ödendiği takdirde, bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilecektir.

5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi kapsamında olanlar hariç olmak üzere diğer alt bentlerine göre sigortalı sayılanlar için;

İhya tutarı = Durdurulan Gün x Beyan Edilen Günlük Prime Esas Kazanç Tutarı x %34,5 formülüyle,

5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi kapsamındaki sigortalılar ile köy muhtarları için ise;

İhya tutarı = Durdurulan Gün x Beyan Edilen Günlük Prime Esas Kazanç Tutarı x %34,5 x 25/30 formülüyle,

hesaplanacaktır.

5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi kapsamındaki sigortalıların 2018 yılındaki ihya tutarı 25 gün üzerinden hesaplanacak olup, “25” ibaresi prime esas günlük kazancın otuz katını geçmemek üzere takip eden her yıl için bir puan artırılacaktır.

Tebliğ edilen borç tutarının üç ay içerisinde tamamen ödenmemesi halinde bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmeyecek ve bu madde kapsamında ödenmiş olan tutarlar ilgilinin prim ve prime ilişkin borcunun bulunmaması kaydıyla faizsiz olarak iade edilecektir.

Eksik ya da süresi dışında yapılan ödeme nedeniyle ihya talebi geçersiz hale gelen sigortalı ya da hak sahipleri yeniden ihya talebinde bulunabileceklerdir.

Diğer taraftan, sigortalılıkları önceki kanunlara göre durdurulanların ihya borcu da bu genelge hükümlerine göre hesaplanacaktır.

Örnek 1: Vergi mükellefiyet kaydına istinaden 1/5/2015 tarihinde sigortalılığı başlayan ve 31/7/2018 tarihine kadar hiç prim ödemesi bulunmayan sigortalı (A)’nın, 31/5/2018 tarihi itibarıyla yapılan borç ayı sorgulamasında 37 ay prim borcunun bulunduğu tespit edilmiş ve sigortalılığı tescil tarihi olan 1/5/2015 tarihi itibarıyla (76) terk koduyla durdurulmuştur.

Daha sonra sigortalı (A), Ek-2’de yer alan başvuru formuyla dosyasının bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine 17/9/2018 tarihinde müracaat ederek durdurulan sürelerinin ihya edilmesini talep etmiştir.

Sigortalının ihya talebinde bulunduğu 17/9/2018 tarihinde geçerli olan asgari ücret üzerinden günlük prime esas kazanç tutarı olarak 67,65 TL beyan edilmiştir.

31/5/2018 tarihi itibarıyla durdurulan sigortalılık süresinin 1110 gün olduğu anlaşılmıştır.

ihya tutarı = Durdurulan Gün x Beyan Edilen Günlük Prime Esas Kazanç x %34,5

İhya tutarı = 1110 x 67,65 x %34,5

İhya Tutarı= 25,906,57 TL

Hesaplanan 25,906,57 TL tutarındaki ihya borcu 17/9/2018 tarihinde sigortalıya tebliğ edilmiş ve sigortalı kendisine tebliğ edilen ihya tutarının tamamını 14/12/2018 tarihinde ödemiş olduğundan, durdurulan süreler hizmet olarak değerlendirilecektir.

Örnek 2: 1/3/2013 tarihinde başlayan ve kesintisiz devam eden vergi mükellefiyet kaydı nedeniyle 5510 sayılı Kanunun 4/1-b maddesi kapsamındaki sigortalılığı 1/3/2013 tarihinde başlatılan (B)’nin, 30/4/2015 tarihi itibarıyla yapılan borç ayı sorgulamasında 12 aydan fazla prim borcunun bulunduğu tespit edilmiş ve hiç prim ödemesi bulunmayan sigortalının tescil tarihi olan 1/3/2013 itibarıyla (63) terk koduyla sigortalılığı durdurulmuştur. Vergi kaydının devam etmesi nedeniyle sigortalılığı yeniden 1/5/2015 tarihi itibarıyla başlatılmıştır. 1/5/2015 tarihinden sonraki sigortalılık sürelerinde değişik tarihlerde prim ödemesi bulunan sigortalının 31/5/2018 tarihi itibarıyla yapılan borç sorgulamasında prim borcunun bulunduğu tespit edilmiştir. Sigortalının prim ödemelerinin karşıladığı tam ayın sonu olan 31/3/2016 tarihi itibarıyla (76) terk koduyla ikinci kez durdurulmuştur. Vergi kaydının devam etmesi nedeniyle, yeniden sigortalılığı 1/6/2018 tarihi itibarıyla (06) koduyla başlatılmıştır.

Daha sonra sigortalı (B), Ek-2’de yer alan başvuru formuyla dosyasının bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine 22/10/2018 tarihinde müracaat ederek durdurulan sürelerinin ihya edilmesini talep etmiştir.

Sigortalının ihya talebinde bulunduğu 22/10/2018 tarihinde geçerli olan asgari ücret üzerinden günlük prime esas kazanç tutarı olarak 67,65 TL beyan edilmiştir.

Sigortalı (B)’nin (63) terk koduyla 780 gün, (76) terk koduyla 780 gün olmak üzere toplam 1560 gün durdurulan sigortalılık süresinin olduğu anlaşılmıştır.

İhya tutarı = Durdurulan Gün x Beyan Edilen Günlük Prime Esas Kazanç x %34,5

İhya tutarı = 1560 x 67,65 x %34,5

İhya tutarı = 36.409,23 TL

Hesaplanan 36.409,23 TL ihya borç tutarı 21/10/2018 tarihinde sigortalıya tebliğ edilmiş ve sigortalı kendisine tebliğ edilen borçlanma tutarının tamamını 11/1/2019 tarihinde ödemiş olduğundan, durdurulan süreler hizmet olarak değerlendirilecektir.

Örnek 3: Vergi mükellefiyet kaydı nedeniyle 1479 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılığı 1/12/1999 tarihinde başlatılan ve hiç prim ödemesi bulunmayan sigortalı (B)’nin, 30/4/2008 tarihi itibarıyla yapılan borç ayı sorgulamasında 60 aydan fazla prim borcunun bulunduğu tespit edilmiş olup, tescil tarihi olan 1/12/1999 itibarıyla (19) terk koduyla sigortalılığı durdurulmuştur. Vergi kaydının devam etmesi nedeniyle 1479 sayılı Kanun kapsamındaki yeniden sigortalılığı 1/5/2008 tarihi itibarıyla başlatılan, değişik tarihlerde prim ödemesi bulunan sigortalının 30/4/2015 tarihi itibarıyla yapılan borç ayı sorgulamasında 49 ay prim borcunun bulunduğu tespit edilmiştir. Sigortalının prim ödemelerinin karşıladığı 31/3/2011 tarihi itibarıyla sigortalılığı (63) terk koduyla ikinci kez durdurulmuştur. Vergi kaydının devam etmesi nedeniyle, yeniden sigortalılığı 1/5/2015 tarihi itibarıyla başlatılan değişik tarihlerde prim ödemesi bulunan sigortalının 31/5/2018 tarihi itibarıyla yapılan borç sorgulamasında prim borcunun bulunduğu tespit edilmiştir. Sigortalının prim ödemelerinin karşıladığı tam ayın sonu olan 31/3/2016 tarihi itibarıyla sigortalılığı (76) terk koduyla üçüncü kez durdurulmuştur. Vergi kaydının devam etmesi nedeniyle, yeniden sigortalılığı 1/6/2018 tarihi itibarıyla başlatılmıştır.

Daha sonra sigortalı (B), EK-2’de yer alan başvuru formuyla dosyasının bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine 3/9/2018 tarihinde müracaat ederek durdurulan sürelerinin ihya edilmesini talep etmiştir. Sigortalı (B)’nin (19) terk koduyla 3029 gün, (63) terk koduyla 1470 gün, (76) terk kodu ile de 780 gün olmak üzere toplam 5279 gün durdurulan sigortalılık süresinin olduğu anlaşılmıştır.

İhya tutarı = Durdurulan Gün x Beyan Edilen Prime Esas Günlük Kazanç x %34,5

İhya tutarı = 5279 x 67,65 x % 34,5

İhya Tutarı= 123.207,90 TL

Hesaplanan 123.207,90 TL ihya borç tutarı 30/9/2018 tarihinde sigortalıya tebliğ edilmiş ve sigortalı kendisine tebliğ edilen borçlanma tutarının tamamını 15/10/2018 tarihinde ödemiş olduğundan, durdurulan süreler hizmet olarak değerlendirilecektir.

Örnek 4: Ziraat odası kaydına istinaden, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi kapsamında 1/6/2014 tarihinde sigortalılığı başlayan ve 31/7/2018 tarihine kadar hiç prim ödemesi bulunmayan sigortalı (C)’nin, 31/5/2018 tarihi itibarıyla yapılan borç ayı sorgulamasında 48 ay prim borcunun bulunduğu tespit edilmiş ve sigortalılığı 1/6/2014 tescil tarihi itibarıyla (76) terk koduyla durdurulmuştur.

Daha sonra sigortalı (C), Ek-2’de yer alan başvuru formuyla dosyasının bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine 24/9/2018 tarihinde müracaat ederek durdurulan sürelerinin ihya edilmesini talep etmiştir.

Sigortalının ihya talebinde bulunduğu 24/9/2018 tarihinde geçerli olan asgari ücret üzerinden prime esas günlük kazanç tutarı olarak 67,65 TL beyan edilmiştir.

31/5/2018 tarihi itibarıyla durdurulan sigortalılık süresinin 1440 gün olduğu anlaşılmıştır.

İhya tutarı = Durdurulan Gün x Beyan Edilen Günlük Prime Esas Kazanç Tutarı x %34,5 x 25/30

İhya tutarı = 1440 x 67,65 x %34,5 x 25/30

İhya tutarı = 28.007,10 TL

Hesaplanan 28.007,10 TL tutarındaki ihya borcunun 24/9/2018 tarihinde tebliğ edilmiş ve sigortalı kendisine tebliğ edilen borçlanma tutarının tamamını 21/11//2018 tarihinde ödemiş olduğundan, durdurulan süreler hizmet olarak değerlendirilecektir.

8-Tebliğ Edilen İhya Borcu Ödendikten Sonra Sigortalı Bilgilerinde Yapılan Değişiklikler Nedeniyle İhya Talebi Geçersiz Olanlar

31/5/2018 tarihi itibarıyla prim borcu bulunması nedeniyle sigortalılıkları durdurulanların, daha sonra kendileri ya da hak sahipleri tarafından, Ek-2’de yer alan başvuru formuyla dosyalarının bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine müracaat ederek ihya talebinde bulunulması halinde, durdurulan sigortalılık sürelerinin tamamı için talep tarihinde 5510 sayılı Kanunun 80 inci maddenin ikinci fıkrasına göre belirlenecek prime esas kazanç tutarı üzerinden borç tutarı hesaplanacaktır. Hesaplanan borç tutarının tamamı, borcun tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde ödendiği takdirde, bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilecektir.

Ancak, tebliğ edilen ihya borcu ödendikten sonra sigortalılık bilgilerinde sonradan bir değişiklik yapılması halinde, ihya edilmesi gereken sigortalılık süresi ve buna bağlı olarak ihya borç tutarı farklılık gösterecektir.

Bu durumdaki sigortalıların öncelikle sigortalılık süreleri yeniden belirlenerek, ilk ihya talebi iptal edilmeden ek ihya talebi alınacak ve ek ihya talep tarihindeki beyan tutarı üzerinden hesaplanan ihya fark tutarının, tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde ödenmesi halinde ihya talebi geçerli sayılacaktır.

Diğer taraftan, tebliğ edilen ihya borcunu ödedikten sonra sigortalılık bilgilerinde yapılan değişiklik sonucunda durdurulan sigortalılık sürelerinde azalma olması halinde, ihya talebi iptal edilerek, değişen ihya süreleri ve ilk beyanı dikkate alınmak suretiyle yeniden ihya borcu hesaplanacaktır. Yeniden yapılan hesaplama neticesinde tespit edilen ihya borç tutarı daha önce tebliğ edilen borç tutarından daha az olacağından, fazla olan kısım ödenen ihya tutarından bölünerek prim koduna alınacaktır. Sigortalının başkaca bir prim borcu bulunmaması halinde artan tutar sigortalıya faizsiz olarak iade edilecektir.

9- Hizmetlerin Bildirilmesi

Bu genelgenin 2 nci bölümünde sayılanlardan, 31/5/2018 tarihi itibarıyla prim borcu bulunanların, bu sürelere ilişkin prim borçlarını, 31/7/2018 tarihine kadar ödememeleri veya ilgili kanunları uyarınca yapılandırmamaları ya da 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi kapsamında tecil ve taksitlendirmemeleri halinde, 1/6/2018 – 31/7/2018 tarihleri arasında ödenen primler de dikkate alınmak suretiyle, prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla, hiç prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla sigortalılıkları durdurulacaktır.

Primi ödenmeyen süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmediğinden durdurulan sigortalılık süreleri hizmet birleştirilmesinde dikkate alınmayacaktır.

Geçici 76 ncı madde kapsamında sigortalılık süreleri tescil tarihi itibarıyla durdurulanların hizmet sürelerinin istenmesi halinde, sigortalılık başlangıç tarihi itibarıyla sigortalılığın durdurulduğu ve bu nedenle de birleştirilecek hizmet sürelerinin bulunmadığı bildirilecektir.

Geçici 76 ncı madde kapsamında sigortalılık süreleri durdurulanların, durdurulan süreler haricindeki primi ödenmiş hizmet süreleri, bildirilecek hizmetler kapsamında değerlendirilecek ve mülga 1479 ile 2926 sayılı Kanunlar ile 5510 sayılı Kanuna göre aylık bağlama ve toptan ödeme işlemlerinde de dikkate alınacaktır.

10- Diğer Hususlar

10.1- Ödeme Planlarının İlgililere Tebliği

Durdurulan sigortalılık sürelerinin ihya edilmesine ilişkin başvurulara istinaden hazırlanan ödeme planı, sigortalı ya da hak sahibine imza karşılığı elden tebliğ edilecek ya da başvuru formunda beyan edilen adres dikkate alınmak suretiyle 7201 sayılı Tebligat Kanununa göre ilgiliye tebliğ edilecektir.

Ödeme planları oluşturulduktan sonra ödenecek tutarlar banka ekranlarına yansıtılacağından, ödeme planları tebliğ edilememiş borçluların her ne kadar ödeme planları taraflarına ulaşmamış olsa bile banka kanalıyla ödeme yapmaları mümkün olacaktır.

10.2- Sigortalılıkları Durdurulanlar İle Bunların Bakmakla Yükümlü Olduğu Kişilerin Genel Sağlık Sigortalılığı

Geçici 76 ncı madde kapsamında sigortalılıkları durdurulanlar ile bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, 1/1/2012 tarihinden 31/5/2018 tarihine kadar durdurulan süreler için 5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı olarak tescilleri yapılmayacaktır.

İki aylık ödeme süresi beklenilmeksizin sigortalılığın durdurulması için talepte bulunulması halinde, Geçici 76 ncı madde kapsamında sigortalılıkları (76) terk kodu ile durdurulan ve yeniden sigortalılıkları 1/6/2018 tarihinde başlatılan sigortalıların, kendilerinin ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlık hizmetlerinden yararlanabilmesi için 2018/Haziran ayma ait prim borcunun ödenmesi gerekmektedir.

10.3- İhya Edilerek Kazanılan Hizmet Sürelerinin Geçerlilik Tarihi

Geçici 76 ncı madde kapsamında ihya edilerek kazanılan hizmet süreleri borcun ödendiği tarihten itibaren geçerli sayılır.

10.4-Sigortalılardan Alınacak Belgeler

Geçici 76 ncı maddede öngörülen iki aylık süreyi beklemeden sigortalılığını durdurmak isteyenlerin, Ek-l’de yer alan başvuru formu ile dosyalarının bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine müracaat etmeleri, bu sürelerin yeniden değerlendirilmesi için ihya talebinde bulunanların ise Ek-2’de yer alan başvuru formu ile dosyalarının bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezine müracaat etmeleri gerekmektedir. Ayrıca, gerek görülmesi halinde sigortalı ya da hak sahiplerinden güncel sigortalılık belgesi istenecektir.

10.5- Köy ve Mahalle Muhtarlarının 30/4/2017 Tarihine Kadar Olan Borçlarından Dolayı Hizmetlerinin Durdurulması

Bilindiği üzere, 29/4/2017 tarihli ve 30052 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 690 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (KHK)’nin “Sosyal Güvenlik ile İlgili Düzenlemeler” başlıklı dördüncü bölümünün; 47 nci maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde düzenleme yapılıp (h) bendi eklenerek muhtar sigortalıların prim ödeme yükümlülüğünün il özel idareleri veya yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarında olacağına ilişkin düzenleme yapılarak, söz konusu Kanun Hükmünde Kararnamenin 76 ncı maddesi ile de bu düzenlemelerin KHK’nin yayım tarihini izleyen aybaşında (1/5/2017 tarihinde) yürürlüğe gireceği hükme bağlanmıştır.

Buna göre, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen köy ve mahalle muhtarlarının, 30/4/2017 tarihi itibarıyla olan hizmetleri (76) terk kodu ile durdurulacak olup, sigortalılıkları aktif olanların (06) kodu 1/5/2017 tarihine yüklenecektir.

10.6- Kurumumuza Olan Borçları Kanunun 91 inci Maddesine Göre Ertelenmiş Sigortalıların Hizmetlerinin Durdurulması

Kurumumuza olan borçları Kanunun 91 inci maddesine göre ertelenmiş sigortalıların Geçici 76 ncı maddede öngörülen iki aylık süreyi beklemeden sigortalılığını durdurmak isteyenlerin, Ek-l’de yer alan başvuru formu ile dosyalarının bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine müracaat etmeleri halinde, prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla, hiç prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla (76) terk koduyla sigortalılıkları durdurulacaktır.

Talebine istinaden sigortalılıkları durdurulanların Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışmaya devam ettiğinin tespit edilmesi halinde, 1/6/2018 tarihi itibarıyla (06) koduyla yeniden sigortalılığı başlatılacaktır.

Durdurma talebinde bulunmayan sigortalıların ise (77) sanal terk uygulaması, erteleme bitiş tarihini takip eden ayda başlatılacaktır. Bu durumda olan sigortalıların durdurma işlemleri erteleme bitiş tarihinden sonra sosyal güvenlik il müdürlüğünce/sosyal güvenlik merkezince yapılacaktır.

10.7- Mülga 1479 ve Mülga 2926 Sayılı Kanunlara Göre 1/10/2008 Öncesi Kayıt ve Tescili Yapılan Sigortalıların Hizmetlerinin Durdurulması

Mülga 1479 ve mülga 2926 sayılı Kanunlara göre 1/10/2008 öncesi kayıt ve tescili yapılan sigortalılardan, ödemesi olmayanların (76) terkinin meslek kuruluş kayıt (MKK) tarihi dikkate alınarak yüklenmesi gerekmektedir. Ödemesi olanlardan ise, tescil tarihinin ayın biri haricinde bir tarihte olanların (76) terklerinin MKK tarihini takip eden ayın sonuna yüklenmesi gerekmekte olup, MKK tarihini takip eden ayın sonuna sigortalının borcundan dolayı (76) terkinin yüklenememesi durumunda (76) terkinin MKK tarihinin bulunduğu ayın sonuna değil, tescil tarihine yüklenmesi gerekmektedir.

MKK tarihinin ayın birinde olması ve MKK tarihini takip eden ayın sonuna (76) terkinin yüklenememesi durumunda (76) terk tarihinin MKK tarihinin bulunduğu ayın sonuna yüklenmesi gerekmektedir.

Örnek 1: 2/3/2004 tarihinde kayıt ve tescili bulunan, 13/4/2004 tarihinde bir ödemesi olan sigortalının bu ödemesine karşılık (76) terkinin, MKK tarihini takip eden ayın sonu olan 30/4/2004 tarihine (76) terkinin yüklenememesi halinde, (76) terkinin 31/3/2004 tarihi yerine MKK tarihi olan 2/3/2004 tarihine yüklenmesi gerekmektedir.

Örnek 2: 1/3/2004 tarihinde kayıt ve tescili bulunan, 13/4/2004 tarihinde bir ödemesi olan sigortalının bu ödemesine karşılık (76) terkinin, MKK tarihini takip eden ayın sonu olan 30/4/2004 tarihine (76) terkinin yüklenememesi halinde, (76) terkinin 31/3/2004 tarihine yüklenmesi gerekmektedir.

10.8- Yapılandırması Devam Edenlerin, Kapsama Girmeyen Dönemlere Ait Cari Ayları Ödememesi Nedeniyle Kapsama Girmeyen Dönemlere Ait Hizmetlerinin Durdurulması

Kurumumuza olan borçlarını ilgili Kanunlarına göre yapılandıran ve yapılandırma taksitlerini düzenli ödeyip, zor durum bildirimlerinden dolayı cari ay primlerine herhangi bir ödeme yapmayan sigortalıların, biriken cari ay borçlarını 31/7/2018 tarihine kadar ödememeleri halinde, 1/8/2018 tarihinden itibaren sadece,

6552 sayılı Kanundan yararlanma talebi devam eden sigortalının 30/4/2014 tarihine (76),

6736 sayılı Kanundan yararlanma talebi devam eden sigortalının 30/6/2016 tarihine (76),

7020 sayılı Kanundan yararlanma talebi devam eden sigortalının 31/3/2017 tarihine (76),

7143 sayılı Kanundan yararlanma talebi devam eden sigortalının 31/3/2018 tarihine (76),

terkinin yüklenmesi, sigortalının ticari faaliyetinin devam etmesi halinde yeniden sigortalılığı 1/6/2018 tarihi itibarıyla (06) koduyla başlatılması gerekmektedir.

10.9- Kanunun Yayım Tarihinden Önce Emekli olan ve Hizmetleri Bildirilen Sigortalılara Ait İşlemler

Kanunun yayım tarihi olan 18/5/2018 tarihinden önce malullük ve yaşlılık aylığı bağlanan sigortalılar için tahsis talep, ölen sigortalılar için ölüm tarihinden önceki sürelere ilişkin 4/1-(b) kapsamındaki hizmetlere ait prim borcu olduğu anlaşılan sigortalılardan;

– 4/l-(b) kapsamında aylık bağlananlar ile,

– 4/l-(b) kapsamında bildirilen hizmetler de değerlendirilerek 4/1-(a) ve 4/1-(e) kapsamında aylık bağlananların, sonradan tespit edilen prim borcuna esas olan hizmet süreleri Kanunun Geçici 76 ncı maddesi kapsamında durdurulmayacak olup, söz konusu borçlar Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin Ek 9 uncu maddesi kapsamında tahsil edilecektir.

10.10- Kanunun Yayım Tarihinden Önce İcra Ödeme Emri Düzenlenen ve İcra İşlemleri Başlatılan Sigortalılara Ait İşlemler

Kanunun yayım tarihi olan 18/5/2018 tarihinden önce Kurumumuza olan borçlarından dolayı icra ödeme emri düzenlenen ve icra işlemleri devam eden sigortalıların, 76 terklerinin yüklenmeden önce güvenceden icra ödeme emirlerinin silinmesi ve düzenlenen icra ödeme emirlerinin iptal edilmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini ve uygulamanın yukarıda belirtilen esaslar doğrultusunda yerine getirilmesini rica ederim.

EKLER:

1- Sigortalılık durdurma talep formu

2- İhya talep formu

Salı, 26 Haziran 2018 17:48

SGK Genelgesi 2018/22

T.C.

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI

Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü

GENELGE

2018/22

Sayı : 26431140-207.02-E.6383557

Tarih: 22/06/2018

Konu : 4447 Sayılı Kanunun Geçici 19 uncu Maddesinde Yer Alan Prim Desteği

1- Genel Açıklamalar

27/3/2018 tarihli ve 30373 sayılı 2. Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7103 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 42 nci maddesi ile 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa geçici 19 uncu madde eklenmiş olup, anılan maddede;

“Kuruma kayıtlı işsizler arasından 1/1/2018 ila 31/12/2020 tarihleri arasında özel sektör işverenlerince 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında işe alınanların; işe girdikleri aydan önceki üç aylık sürede toplam on günden fazla 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmemiş olmaları ve isteğe bağlı sigortalılık hariç 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı olmamaları, işe alındıkları yıldan bir önceki takvim yılında işe alındıkları işyerinden bildirilen aylık prim ve hizmet belgelerindeki veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerindeki sigortalı sayısının ortalamasına ilave olmaları kaydıyla, işyerinin imalat veya bilişim sektöründe faaliyet göstermesi halinde ilgili döneme ait günlük brüt asgari ücretin sigortalının prim ödeme gün sayısıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarı geçmemek üzere, sigortalının 5510 sayılı Kanunun 82 nci maddesi uyarınca belirlenen prime esas kazançları üzerinden hesaplanan sigortalı ve işveren hissesi primlerinin tamamı tutarında; işyerinin diğer sektörlerde faaliyet göstermesi halinde sigortalının 5510 sayılı Kanunun 82 nci maddesi uyarınca belirlenen prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigortalı ve işveren hissesi primlerinin tamamı tutarında, her ay bu işverenlerin Sosyal Güvenlik Kurumuna ödeyecekleri tüm primlerden mahsup edilmek suretiyle işverene prim desteği sağlanır ve destek tutarı Fondan karşılanır.

Bu maddeyle sağlanan prim desteği 2020 yılı Aralık ayı/dönemi aşılmamak üzere, destek kapsamına giren sigortalılar için 12 ay süreyle uygulanır. Ancak bu süre; işe giriş tarihi itibarıyla 18 yaşından büyük kadın, 18 yaşından büyük 25 yaşından küçük erkek sigortalılar ile Kuruma engelli olarak kayıtlı sigortalılar için 18 ay olarak uygulanır.

Birinci fıkrada belirtilen bilişim sektöründe destekten yararlanacak işyerlerini, NACE Rev.2 Ekonomik Faaliyet Sınıflamasında belirtilen iş kolları arasından belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.

işyeri ile ilgili aylık prim ve hizmet belgelerinin veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinin yasal süresi içerisinde verilmemesi, primlerin yasal süresinde ödenmemesi ve Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunması durumlarında bu maddede belirtilen destekten yararlanılamaz. Ancak Sosyal Güvenlik Kurumuna olan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve  gecikme zammı borçlarını 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ettiren ve taksitlendiren veya ilgili diğer kanunlar uyarınca yapılandıran işverenler bu taksitlendirme veya yapılandırma devam ettiği sürece bu madde hükmünden yararlandırılır.

Mevcut bir işletmenin kapatılarak değişik bir ad, unvan ya da bir iş birimi olarak açılması veya yönetim ve kontrolü elinde bulunduracak şekilde doğrudan veya dolaylı ortaklık ilişkisi bulunan şirketler çırasında istihdamın kaydırılması, şahıs işletmelerinde işletme sahipliğinin değiştirilmesi gibi Fon katkısından yararlanmak amacıyla muvazaalı işlem tesis ettiği anlaşılan işyerlerinden Fon tarafından karşılanan tutar gecikme cezası ve gecikme zammıyla birlikte geri alınır.

Mahkeme kararıyla veya yapılan kontrol ve denetimlerde çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirilen sigortalıyı fiilen çalıştırmadığı tespit edilen işyerleri hakkında, 5510 sayılı Kanunun ek 14 üncü maddesi uyarınca işlem yapılır.

Bu maddede belirtilen şartların sağlanması kaydıyla ikinci fıkrada belirtilen yararlanma süresini aşmamak üzere, destekten yararlanılmış olan sigortalının destek süresini tamamlamadan işten ayrılıp yeniden işe başlaması halinde, söz konusu sigortalıdan dolayı yeniden işe başladığı tarihteki durumu dikkate alınarak ikinci fıkrada belirtilen sürelerden kalan süre kadar bu destekten yararlanmaya devam edilir.

Bu madde kapsamında Fon tarafından işverene sağlanan, sigortalı hissesine karşılık gelen destek tutarının sigortalıya ödenmesi işverenden talep edilemez.

Bu madde hükümleri; 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerleri ile 2886 sayılı Kanuna, 4734 sayılı Kanuna ve uluslararası anlaşma hükümlerine istinaden yapılan alım ve yapım işleri ile 4734 sayılı Kanundan istisna olan alını ve yapım işlerine ilişkin işyerleri ile sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar ve yurtdışında çalışan sigortalılar hakkında uygulanmaz.

1/1/2018 ila 31/12/2020 tarihleri arasında 5510 sayılı Kanun kapsamına alınan işyerleri ve daha önce tescil edildiği halde ortalama sigortalı sayısının hesaplandığı yılda sigortalı çalıştırılmaması nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumuna aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar prim hizmet beyannamesi vermeyen işyerleri, bu maddede belirtilen şartlar sağlanmak kaydıyla, 1/1/2018 tarihinden sonra ilk defa sigortalı bildiriminde bulunulan ayı takip eden üçüncü aya ilişkin aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesinden itibaren bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen süre kadar bu destekten yararlandırılır. https://goo.gl/RkqgJX

Bu madde kapsamında destekten yersiz yararlanıldığının tespiti halinde, yararlanılan destek tutarı işverenden 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil edilir.

Bu maddeyle sağlanan teşvikten yararlanmakta olan işverenler, bu teşvikten yararlanılan ayda aynı sigortalı için diğer sigorta primi teşvik, destek ve indirimlerinden yararlanamaz.

Fondan bu madde kapsamında karşılanan tutarlar, gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında gelir, gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlık tarafından belirlenir”

hükümleri yer almaktadır.

4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinde yer alan prim desteği 1/1/2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere (Ş.Abacı) 27/3/2018 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiş olup uygulamanın usul ve esasları aşağıda açıklanmıştır.

2- 4447 Sayılı Kanunun Geçici 19 uncu Maddesinde Yer Alan Prim Desteğinden Yararlanılmasına İlişkin Usul ve Esaslar

4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinde yer alan prim desteğinden yararlanılabilmesi için,

Sigortalı yönünden;

a) 1/1/2018 ile 31/12/2020 tarihleri arasında işe alınmış olması,

b) Türkiye İş Kurumu’na kayıtlı işsiz olması,

e) İşe giriş tarihinden önceki üç aylık sürede toplam on günden fazla 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmemiş olmaları ve isteğe bağlı sigortalılık hariç 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı olmamaları,

İşyeri yönünden;

d) Özel sektör işverenine ait olması,

e) Sigortalının işe alındığı yıldan bir önceki takvim yılında işe alındığı işyerinden Kuruma bildirilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesinde kayıtlı sigortalı sayısının ortalamasına ilave olarak çalıştırılması,

f) Aylık prim ve hizmet belgesinin veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin yasal süresi içinde Kuruma verilmesi,

g) Tahakkuk eden primlerin yasal süresi içinde ödenmesi,

h) Yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarının bulunmaması,

ı) Çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirdiği sigortalıları fiilen çalıştırmadığı yönünde herhangi bir tespitin bulunmaması,

şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.

3- Destekten Yararlanılabilmesi İçin Genel Şartlar

a) Sigortalının 1/1/2018 ile 31/12/2020 tarihleri arasında işe alınmış olması

4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinde yer alan prim desteğinden 1/1/2018 ile 31/12/2020 tarihleri arasında (bu tarihler dahil) işe alınan sigortalılardan dolayı

yararlanılabilecektir.

Buna karşın, 31/12/2017 tarihi ve öncesinde işe almanlar ile 1/1/2021 tarihi ve sonrasında işe alman sigortalılar için bahse konu destekten yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.

b) Sigortalının Türkiye İş Kurumu’na kayıtlı işsiz olması

4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinde yer alan işveren desteğinden yararlanılabilmesi için 1/1/2018 ile 31/12/2020 tarihleri arasında işe alman sigortalıların işe giriş tarihi itibarıyla Türkiye İş Kurumu’na kayıtlı işsiz olması gerekmektedir.

Örnek : 8/1/2018 tarihinde (Z) Limited Şirketinde işe başlayan (A) sigortalısının en son çalıştığı işyerinden 2017/Eylül ayında ayrıldığı ve Türkiye İş Kurumu ’na kayıtlı işsiz olduğu dikkate alındığında, 4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinde aranılan diğer şartların da sağlanmış olması kaydıyla söz konusu sigortalıdan dolayı bahse konu destekten yararlanılabilecektir.

c) Sigortalının işe alındığı tarihten önceki üç aylık sürede on günden fazla 5510 sayılı Kanunun 4/1-a, 4/1-b, 4/1-c bentleri kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmemiş olmaları

1/1/2018 ile 31/12/2020 tarihleri arasında işe alman sigortalıdan dolayı 4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinde yer alan destekten yararlanılabilmesi için, sigortalının işe alındığı tarihten önceki üç aylık dönemde toplam on günden fazla;

– 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında gerek işe alındığı işyerinden, gerekse farklı bir işyerinden Kurumumuza verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde kayıtlı olmaması,

– İsteğe bağlı sigortalılık hariç 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı olmamaları,

– 5510 sayılı Kanunun Ek 6 ncı maddesi ve Ek 9 uncu maddesinin birinci fıkrası kapsamında sigortalı olmamaları,

gerekmektedir.

Örnek: (T) Limited Şirketinde 9/1/2018 tarihinde işe alınan;

– (A) sigortalısının en son 5510 sayılı Kanunun 4/1-a kapsamında 2017/Eylül ayına ilişkin aylık prim ve hizmet belgesi ile 30 gün üzerinden Kurumumuza bildirildiği,

– (B) sigortalısının 5510 sayılı Kanunun 4/1-a kapsamında 2017/Ekim ayında 3 gün, 2017/Kasım ayında 7 gün aylık prim ve hizmet belgesi ile Kurumumuza bildirildiği, 2017/Aralık ayında sadece 5510 sayılı Kanunun 50 nci maddesi kapsamında isteğe bağlı sigortalı olduğu,

– (C) sigortalısının en son 2017/Ekim ayında 5510 sayılı Kanunun 4/1 -b kapsamında 5 günlük sigortalılığının olduğu ve 2017/ Ekim ayında 5510 sayılı Kanunun 4/1-a kapsamında 8 günlük aylık prim ve hizmet belgesi ile Kurumumuza bildirildiği varsayıldığında;

maddede aranılan diğer şartların da sağlanmış olması kaydıyla, (A) ve (B) sigortalılarından dolayı prim desteğinden yararlanılması mümkün olacak, buna karşın (C) sigortalısı 2017/Ekim ayında 5510 sayılı Kanunun 4/1-a ve 4/1-b kapsamında toplam on günden fazla Kurumumuza sigortalı olarak bildirildiğinden sigortalı (C)’den dolayı bahse konu destekten yararlanılması mümkün olamayacaktır.

Diğer taraftan, sigortalıların;

– Aday çırak, çırak veya işletmelerde meslekî eğitim görmesi nedeniyle 7 veya 42 nolu belge türü seçilmek suretiyle,

– Meslekî ve teknik ortaöğretim ile yükseköğrenimleri sırasında staja tabi tutulan öğrenciler, mesleki ve teknik ortaöğretim sırasında tamamlayıcı eğitim ya da alan eğitimi gören öğrenciler, kamu kurum ve kuruluşları tarafından desteklenen projelerde görevli bursiyerler ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 46 ncı maddesine tabi olarak kısmi zamanlı çalıştırılan öğrencilerden aylık prime esas kazanç tutarı, günlük prime esas kazanç alt sınırının otuz katından fazla olmaması nedeniyle 22, 43, 49 ve 50 nolu belge türü seçilmek suretiyle,

– Türkiye İş Kurumunca düzenlenen kurslara katılmış olması nedeniyle 46 nolu belge türü seçilmek suretiyle,

– Ceza infaz kurumlan ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutuklular için 19 nolu belge türü seçilmek suretiyle,

– Sıfır gün ve sıfır kazançlı,

düzenlenmiş aylık prim ve hizmet belgeleri ile Kurumumuza bildirilmiş olması halinde, bu süreler işe giriş tarihinden önceki üç aylık süre içinde Kurumumuza bildirilmiş süre olarak dikkate alınmayacaktır.

d) İşyerinin özel sektör işverenine ait olması

4447 sayılı Kanunun geçici 19 ncu maddesinde yer alan prim desteğinden ihale konusu iş üstlenen işyerleri hariç olmak üzere özel sektör işverenlerine ait işyerlerinde çalışan sigortalılar ile 5510 sayılı Kanunun Ek 9 uncu maddesinin birinci fıkrası kapsamında ev hizmetlerinde 10 gün ve daha fazla çalışan sigortalılardan dolayı yararlanılabilecek olup, bahse konu prim desteği 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerlerinde çalışan sigortalılar hakkında uygulanmayacaktır.

Buna göre;

1) Genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler, döner sermayeler, fonlar, belediyeler, il özel idareleri, belediyeler ve il özel idareleri tarafından kurulan birlik ve işletmeler, sosyal güvenlik kurumlan, bütçeden yardım alan kuruluşlar ile özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıkları ile müessese ve işletmelerinde ve sermayesinin %50’sinden fazlası kamuya ait olan diğer ortaklıklara ait işyerlerinde çalıştırılan sigortalılardan dolayı,

2) 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamındaki alım ve yapım işleri, 4734 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi kapsamında istisna olan alım ve yapım işleri ile uluslararası anlaşma hükümlerine istinaden yapılan alım ve yapım işlerinde/işyerlerinde çalıştırılan sigortalılardan dolayı,

bu destekten yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.

Dolayısıyla, ihale konusu iş üstlenen işyeri işverenleri, mahiyet kodu (1) veya (3) olarak tescil edilmiş işyerleri ya da resmi nitelikte olduğu halde mahiyet kodu (2) veya (4) olarak tescil edilmiş işyeri işverenleri ile 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerleri bahse konu destekten yararlanamayacaktır.

e) Sigortalının işe alındığı yıldan bir önceki takvim yılında işyerinden Kuruma bildirilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde kayıtlı sigortalı sayısının ortalamasına ilave olarak çalıştırılması

4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinde yer alan destekten, maddede arandan diğer şartların yanı sıra, sigortalının işe alındığı yıldan bir önceki takvim yılında (Ocak – Aralık ay/dönemi) işe alındığı işyerinden bildirilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde kayıtlı sigortalı sayısının ortalamasına ilave olarak çalıştırılması kaydıyla yararlanılabilecektir.

Ortalama sigortalı sayısı, sigortalının işe giriş tarihinden önceki takvim yılında işe alındığı işyerinden Kurumumuza bildirilmiş olan toplam sigortalı sayısının, aynı dönem aralığında Kurumumuza bildirim yapılmış ay sayısına bölünmesi suretiyle bulunacaktır. Sigortalıların, ortalama sigortalı sayısına ilave olarak çalıştırılıp çalıştırılmadığının tespiti sırasında, ortalama sigortalı sayısının küsuratlı çıkması halinde, yarıma kadar kesirler dikkate alınmayacak, yarım ve üzerinde olan kesirler ise tama iblağ edilecektir. Buna göre, ortalama sigortalı sayısının küsurat kısmı 0,01 ila 0,49 arasında ise 0 (sıfır) olarak dikkate alınacak, 0,50 ila 0,99 arasında ise tama iblağ edilecektir.

Örnek 1: 4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinde yer alan şartlara sahip olan (B) sigortalısının, (K) Limited Şirketine ait işyerinde 10/8/2018 tarihinde işe alındığı ve bahse konu sigortalının işe alındığı yıldan bir önceki takvim yılında işyerinden Kuruma yapılan bildirimlerin,

2017/Ocak ayında : 9

2017/Şubat ayında : 9

2017/Mart ayında : 9

2017/Nisan ayında : 9

2017/Mayıs ayında : 6

2017/Haziran ayında: 6

2017/Temmuz ayında: 6

2017/Ağustos ayında : 5

2017/Eyliil ayında : 5

2017/Ekim ayında : 5

2017/Kasını ayında : 5

2017/Aralık ayında : 5

olduğu varsayıldığında,

Baz alınan takvim yılındaki toplam sigortalı sayısı: 9+9+9+9+6+6+6+5+5+5+5+5= 79 Ortalama sigortalı sayısı: 79/12 =6,58 = 7 olacaktır.

Bu durumda, bahse konu sigortalıdan dolayı 4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinde yer alan destekten (8) ve üzerinde sigortalının çalıştırıldığı aylarda yararlanılabilecektir.

Dolayısıyla, anılan maddede aranılan diğer şartlara sahip olan sigortalı, ortalama sigortalı sayısına ilave olarak işe alınmasa dahi, sonraki aylarda işyerinde çalışan sigortalı sayısı ortalama sigortalı sayısının üzerine çıktığı takdirde, bahse konu sigortalıdan dolayı ilgili aylarda 4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinde yer alan destekten yararlanılabilecektir.

Örnek 2: 1 nolu örnekteki işyerinde işe alınan (B) sigortalısı ile birlikte işyerinde çalışan toplam sigortalı sayısının;

2018/Ağustos ayında : 6 sigortalı,

2018/ Eylül ayında : 7 sigortalı,

2018/ Ekim ayında : 8 sigortalı,

olduğu varsayıldığında, bu sigortalı ile birlikte ortalama sigortalı sayısının üzerinde bildirim yapılan 2018/Ekim ayında 4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinde yer alan destekten yararlanılabilecektir.

Diğer taraftan, aynı takvim yılı içerisinde işe alınan sigortalılar yönünden ortalama sigortalı sayısı aynı olmakla birlikte, aynı takvim yılında işe alınan sigortalılardan dolayı prim desteğinden yararlanılabilmesi için bu sigortalıların tamamının ortalama sigortalı sayısının üzerinde bildirilip bildirilmediğine bakılacaktır.

Örnek 3: 2017 yılı ortalama sigortalı sayısı 15 olan (M) Ltd. Şti’de 7/5/2018 tarihinde (P), (R) ve (S) sigortalılarının işe alındığı varsayıldığında, tüm sigortalıların ortalama sigortalı sayısı 15 olduğundan;

Her üç sigortalıdan dolayı bu destekten yararlanabilmek için 2018/Mayıs ayında en az (18) sigortalının çalıştırılmış olması gerekmektedir.

Söz konusu işyerinde 2018/Haziran ayında 17 sigortalı çalıştırıldığı varsayıldığında ise (P), (R) ve (S) sigortalılarından yalnızca ikisinden dolayı yararlanılabilecektir.

Örnek 4: 2017 yılı ortalama sigortalı sayısı 5, 2018 yılı ortalama sigortalı sayısı 9 olan (N) Ltd.Şti’de; 2/1/2018 tarihinde (T), 22/2/2018 tarihinde (U), 14/6/2019 tarihinde (V)

sigortalılarının işe alındığı ve bu sigortalılarla birlikte toplam sigortalı sayısının

2019/Haziran ayında; 6

2019/Temmuz avında;9

2019/Ağustos ayında; 10 olduğu

varsayıldığında,

2018 yılında işe alınan sigortalılar yönünden ortalama sigortalı sayısının 5,2019 yılında işe alınan sigortalı yönünden ortalama sigortalı sayısının 9 olması nedeniyle;

-2019/Haziran ayında (T) ve (U) sigortalılarından sadece birinden dolayı destekten yararlanılabilecek, (V) sigortalısından dolayı yararlanılmayacak,

-2019/Temmuz ayında (T) ve (U) sigortalılarından her ikisinden dolayı destekten yararlanılabilecek, (V) sigortalısından dolayı yararlanılmayacak,

-2019/Ağustos ayında (T), (U) ve (V) sigortalılarının tümünden dolayı destekten yararlanılabilecektir.

Ortalama sigortalı sayısının tespitine esas olan takvim yılının bazı aylarında sigortalı çalıştırılmamış olması halinde, ortalama sigortalı sayısı, bildirim yapılmış aylardaki toplam sigortalı sayısının bildirim yapılmış ay sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanacaktır.

Örnek 5: (A) Anonim Şirketince, (B) sigortalısının 2018/Nisan ayında, (C) sigortalısının ise 2018/Ağustos ayında işe alındığı ve söz konusu işyerinden bir önceki takvim yılında Kuruma yapılan bildirimlerin;

2017/Ocak ayında : 1

2017/Şubat ayında : Bildirim yapılmamış

2017/Mart ayında : 1

2017/Nisan ayında : Bildirim yapılmamış

2017/Mayıs ayında : 2

2017/Haziran ayında : 1

2017/Temmuz ayında : 3

2017/Ağustos ayında : Bildirim yapılmamış

2017/Eylül ayında : 5

2017/Ekim ayında : 3

2017/Kasım ayında : Bildirim yapılmamış

2017/Aralık ayında : 6

olduğu varsayıldığında,gerek 2018/Nisan ayında işe alınan (B) sigortalısı, gerekse 2018/Ağustos ayında işe alınan (C) sigortalısı için ortalama sigortalı sayısı;

1+1+2+1+3+5+3+6 = 22

22/8-275= 3 olacaktır.

Dolayısıyla, aynı takvim yılında işe alınan (B) ve (C) sigortalılarının yalnızca birinden dolayı yararlanılabilmesi için işyerinde en az (4) sigortalı, her ikisinden dolayı yararlanılabilmesi için işyerinde en az (5) sigortalı çalıştırılması gerekmektedir.

Diğer taraftan, 1/1/2018 ile 31/12/2020 tarihleri arasında (bu tarihler dahil) ilk defa tescil edilen işyerleri ile daha önce tescil edildiği halde ortalama sigortalı sayısının hesaplandığı yılda sigortalı çalıştırılmaması nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumuna aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar prim hizmet beyannamesi vermeyen işyerlerinde, bir önceki takvim yılında Kuruma bildirim yapılmış olamayacağından, ilk defa sigortalı bildiriminde bulunulan yılda işe alınan ve destek kapsamına giren sigortalıların tamamından dolayı kanunda yer alan diğer şartların da sağlanmış olması kaydıyla prim desteğinden yararlanılabilecektir.

Örnek 6: 22/4/2015 tarihinde 5510 sayılı Kanun kapsamına alınmış bir işyerinde, 2017 yılında sigortalı çalıştırılmaması nedeniyle Kuruma bu yıla ilişkin aylık prim ve hizmet belgesinin verilmediği ve 4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesi kapsamına giren (T) sigortalısının 17/5/2018 tarihinde işe alınmış olduğu varsayıldığında, 2017 yılında sigortalı çalıştırılmamış olması nedeniyle ortalama sigortalı sayısından söz edilemeyeceğinden, (T) sigortalısı ile birlikte bu işyerinde 2018 yılında alınan ve destek kapsamında giren tüm sigortalılardan dolayı, kanunda yer alan diğer şartların da sağlanmış olması kaydıyla bu genelgenin 4 nolu bölümünde belirtildiği şekilde destekten yararlanılabilecektir.

Gerek ortalama sigortalı sayısının gerekse destekten yararlanılacak olan aylarda çalışan sigortalı sayısının tespitinde, sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışan sigortalılar ile çeşitli nedenlerle ay içinde çalışması bulunmayan ve ücret ödenmeyen (istirahat veya ücretsiz izin gibi nedenlerle aylık prim ve hizmet belgesinde (0) gün ve (0) kazançlı olarak kayıtlı) sigortalılar da hesaplamaya dahil edilecek, buna karşın aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler, staja tabi tutulan öğrenciler ile üniversitelerde kısmi zamanlı çalıştırılan öğrenciler ve Türkiye İş Kurumu’nca düzenlenen eğitimlere katılan kursiyerler ve ceza infaz kurumlan ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutuklular dikkate alınmayacaktır.

Dolayısıyla, gerek ortalama sigortalı sayısının gerekse destekten yararlanılacak olan aylarda çalışan sigortalı sayısının tespitinde 7, 19, 22, 42, 43, 46, 47, 49 ve 50 nolu belge türleri ile yapılan bildirimler dikkate alınmayacaktır.

Yine, Kuruma bildirilmiş toplam sigortalı sayısının tespiti sırasında, her bir ayda çalışan sigortalı sayısı, ilgili dönemlerde Kuruma verilmiş asıl ve ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalı sayısından, iptal nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalı sayısı düşülmek suretiyle tespit edilecektir.

Örnek 7: (P) Limited Şirketinin ortalama sigortalı sayısının tespitine esas 2017/Mayıs

ayında;

(1) nolu belge türü seçilmek suretiyle düzenlenmiş olan “asıl” nitelikteki aylık prim ve hizmet belgesi ile (9) sigortalı,

(1) nolu belge türü seçilmek suretiyle düzenlenmiş olan “ek” nitelikteki aylık prim ve hizmet belgesi ile (4) sigortalı,

(1) nolu belge türü seçilmek suretiyle düzenlenmiş olan “iptal” nitelikteki aylık prim ve hizmet belgesi ile (3) sigortalı,

(2) nolu belge türü seçilmek suretiyle düzenlenen “asıl” nitelikteki aylık prim ve hizmet belgesi ile (3) sigortalı,

bildiriminde bulunulmuş olduğu varsayıldığında, bu işyerinde 2017/Mayıs ayında çalıştırılmış olan toplam sigortalı sayısı 9+4 -3 + 3 = 13 olarak kabul edilecektir.

Ortalama sigortalı sayısının tespitine esas olan takvim yılına ilişkin düzenlenen aylık prim ve hizmet belgelerinde, bir sigortalının işten ayrılmasını müteakip aynı ay içinde ayrıldığı işyerinde tekrar işe başlamış olması halinde, bu sigortalı için ilgili aylık prim ve hizmet belgesinde iki ayrı kayıt yer almakla birlikte, sigortalı sayısının tespitinde bu nitelikteki kayıtlardan mükerrer olanlar dikkate alınmayacaktır.

Ay içinde Kuruma bildirilmiş sigortalı sayısının tespitinde, ay içinde işe giren veya işten çıkan sigortalılar da hesaplamaya dahil edilecektir.

Örnek 8: 2018/Haziran ayında işe giren (G) sigortalısı için bir önceki takvim yılı ortalamasına esas 2017/Nisan ayında Kuruma verilmiş olan aylık prim ve hizmet belgesinin;

Sigortalı

Prim Gün Sayısı

işe Giriş Tarihi

işten Ayrılış Tarihi

(A) Sigortalısı

20

11/4/2017

(B) Sigortalısı

7

24/4/2017

(C) Sigortalısı

5

5/4/2017

şeklinde olduğu varsayıldığında, 2017/Nisan ayında çalışan sigortalı sayısı (3) olarak kabul edilecektir.

4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinde yer alan prim desteğinden yararlanılması sırasında, ortalama sigortalı sayısı hesaplamasına esas aylara ilişkin geriye yönelik olarak gerek kendiliğinden, gerekse mahkeme ilamına ya da kamu kurum ve kuruluşlarınca düzenlenen belgelere istinaden veya Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan tespitlere istinaden düzenlenen asıl/ek/iptal nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalı sayısı, sigortalı için e-SGK sistemi üzerinden tanımlama tarihi itibarıyla hesaplanan ortalama sigortalı sayısını değiştirmeyecektir.

f) Aylık prim ve hizmet belgelerinin veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinin yasal süresi içinde Kuruma verilmesi

4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinde yer alan prim desteği;

-İmalat ve 20/6/2018 tarihli ve 30454 sayılı Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan 9/4/2018 tarihli ve 2018/11969 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen bilişim sektöründe faaliyet gösteren işyerlerinde ilgili döneme ait günlük brüt asgari ücretin sigortalının prim ödeme gün sayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarı geçmemek üzere sigortalının prime esas kazancı üzerinden,

-Diğer sektörlerde faaliyet gösteren işyerlerinde prime esas kazanç alt sınır üzerinden,

hesaplandığından imalat ve 20/6/2018 tarihli ve 30454 sayılı Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan 9/4/2018 tarihli ve 2018/11969 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen bilişim sektöründe faaliyet gösteren işyerlerince destek kapsamına giren sigortalılar için 17103 kanun numarası, diğer sektörlerde faaliyet gösteren işyerlerince destek kapsamına giren sigortalılar için 27103 kanun numarası seçilmek suretiyle düzenlenmiş olan aylık prim ve hizmet belgesinin yasal süresi içinde Kuruma verilmiş olması gerekmektedir.

1/9/2012 tarihli ve 28398 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan İşveren Uygulama Tebliğinin “2.2- Aylık Prim ve Hizmet Belgelerinin Kuruma Verilmesi” başlıklı bölümünde, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanları çalıştıran özel nitelikteki işyeri işverenlerinin cari aya ilişkin olarak düzenleyecekleri asıl, ek veya iptal nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerini, en geç belgenin ilişkin olduğu ayı izleyen aym 23’ünde e-Sigorta kanalıyla Kuruma göndermek zorunda olduğu, belgenin gönderilmesi gereken sürenin son gününün resmi tatile rastlaması halinde, aylık prim ve hizmet belgesinin, son günü izleyen ilk iş günü Kuruma, e-Sigorta kanalıyla gönderileceği öngörülmüş bulunmaktadır.

Buna göre, özel nitelikteki işyeri işverenlerince cari aya ilişkin düzenlenecek aylık prim ve hizmet belgelerinin en geç belgenin ilişkin olduğu ayı izleyen ayın 23’üne kadar (dahil) Kuruma verilmesi gerekmektedir.

Yine, bazı özel nitelikteki işyerlerinde, resmi nitelikteki işyerlerinde olduğu gibi ayın 15’i ile takip eden ayın 14’ü arasında ücret alan sigortalılar çalıştırıldığından, bu nitelikteki özel sektör işyeri işverenlerinin aylık prim ve hizmet belgelerini en geç belgenin ilişkin olduğu ayı takip eden ayın 23’ünde saat 23.59’a kadar e-Sigorta kanalıyla Kuruma göndermeleri gerekmekte, işyerlerinin yukarıda belirtilen süre içerisinde aylık prim ve hizmet belgesini Kuruma vermemesi halinde, söz konusu prim desteğinden yararlanmaları mümkün bulunmamaktadır.

Öte yandan, bahse konu destek hükümleri, sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar, aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler, staja tabi tutulan öğrenciler ile üniversitelerde kısmi zamanlı çalıştırılan öğrenciler, Türkiye İş Kurumunca düzenlenen eğitimlere katılan kursiyerler, harp malulleri ile 3713 ve 2330 sayılı Kanunlara göre vazife malullüğü aylığı alanlardan yalnızca kısa vadeli sigorta kollarına tabi olanlar, yalnızca işsizlik sigortasına tabi olanlar, yurt dışında çalışanlar, doğum ve evlat edinme sonrası yarım çalışma ödeneği alanlar, ceza infaz kurumlan ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutuklular ve iş kaybı tazminatı alanlar hakkında uygulanmayacağından, 2-7-12-14-19-20-21-22-23-28-39-41-42-43-45-46-47-48-49-50-90-91-92 nolu belge türü seçilmek suretiyle düzenlenecek olan aylık prim ve hizmet belgeleri için 17103 ve 27103 kanun numaraları seçilemeyecektir.

Diğer taraftan, 4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinde yer alan prim desteğine ilişkin uygulama 1/1/2018 tarihi itibarıyla yürürlüğe girdiğinden, işverenlerce bu Genelgenin yayımlandığı tarihe kadar e-SGK üzerinden tanımlama yapılamaması nedeniyle, kapsama giren sigortalılar için 2018/Ocak, Şubat, Mart, Nisan ve Mayıs aylarına ilişkin olarak kanun numarası seçilmeksizin aylık prim ve hizmet belgesi düzenlenmesi ya da diğer kanun numaraları seçilmek suretiyle sigorta primi teşvik, destek ve indirimlerden yararlanılmış olması ve işverenlerce bu aylara ilişkin geriye yönelik olarak bu destekten yararlanma talebinde bulunulması durumunda; bahse konu aylara ilişkin kanun numarası seçilmeksizin veya diğer kanun numaraları seçilerek düzenlenmiş aylık prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalılar ile 4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinde yer alan destekten yararlanılmak istenilen sigortalılar, bu sigortalıların prim ödeme gün sayıları ve prime esas kazanç tutarlarının aynı olması ve kanunda yer alan diğer şartların da sağlanması kaydıyla bu aylara ilişkin olarak söz konusu destekten geriye yönelik yararlanılması mümkün bulunmaktadır.

g) Tahakkuk eden primlerin yasal süresi içinde ödenmesi

17103 veya 27103 kanun numarası seçilmek suretiyle yasal süresi içinde Kuruma verilmiş olan aylık prim ve hizmet belgelerinden dolayı tahakkuk eden sigorta primi ve işsizlik sigortası priminin İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanması için, aynı aya ilişkin düzenlenmiş aylık prim ve hizmet belgelerinden dolayı tahakkuk etmiş olup, destek sonrası işveren tarafından ödenmesi gereken sigorta primi ile işsizlik sigortası priminin tamamının yasal süresi içinde ödenmesi gerekmektedir.

İşveren tarafından ödenmesi gereken tutarın yasal süresi içinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde işveren desteğinden yararlanılamayacağından, gerek işveren tarafından ödenmesi gereken, gerekse İşsizlik Sigortası Fonu tarafından karşılanmak üzere tahakkuk eden tutar, gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte işverenden tahsil edilecektir.

Örnek: İmalat sektöründe faaliyet gösteren ve Kuruma yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi ve idari para cezası borcu bulunmayan (D) Limited Şirketinde 6.000 TL ücret ödenen ve 2018/Nisan ayında tam çalışan (K) sigortalısı için bu aya ilişkin 17103 kanun numarası seçilmek suretiyle düzenlenmiş ve yasal süresi içinde Kuruma verilmiş olan aylık prim ve hizmet belgesinden dolayı tahakkuk eden;

işveren tarafından ödenmesi gereken prim tutarı: 2.250 TL

Destek kapsamında İşsizlik Sigortası Fonu tarafından karşılanacak tutar: 2.029,50 TL

olduğu varsayıldığında, işveren tarafından ödenmesi gereken 220,50 TL (2.250,00 TL-

2.029.50 TL) tutarındaki prim 31/5/2017 tarihine kadar ödendiği takdirde, 2.029,50 TL İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanacaktır.

220,50 TL tutarındaki prim borcunun yasal süresi içinde ödenmediği varsayıldığında

2.029.50 + 220,50 = 2.250,00 TL tutarındaki prim borcu, tahsil tarihine kadar hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte işveren tarafından ödenecektir.

Diğer taraftan, 17103 veya 27103 kanun numarası seçilmek suretiyle tahakkuk etmiş sigorta primleri yasal süresi içinde ödenmesine rağmen, işsizlik sigortası primlerinin ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde ise, ilgili ay için sadece sigorta primi desteğinden yararlanılacak, işsizlik sigortası primi desteğinden yararlanılmayacaktır. Ancak, ödenmemiş veya eksik ödenmiş işsizlik sigortası primleri gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte ödenmediği sürece takip eden aylarda bu maddeyle sağlanan söz konusu destekten yararlanılması mümkün olamayacaktır.

h) Yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarının bulunmaması

4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinde yer alan işveren desteğinden yararlanılabilmesi için, sigortalının işe alındığı işyerinden dolayı Kuruma yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcunun bulunmaması gerekmektedir.

Dolayısıyla, aynı veya farklı sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezinde işlem gören birden fazla işyeri bulunan işverenlerce, söz konusu destekten, yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmayan işyerlerinden dolayı yararlanılabilecek, ancak borcu olan işyerlerince bu borçlar ödenmediği sürece destekten yararlanılamayacaktır.

Aylık prim ve hizmet belgelerinin 17103 veya 27103 kanun numarası seçilmek suretiyle gönderilmesi sırasında, Kurum veri tabanından ilgili işyerinin yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarının bulunup bulunmadığı sorgulanacak ve yalnızca yasal ödeme süresi geçmiş borcu bulunmayan işyerleri için 17103 veya 27103 kanun numarasının seçilmesine izin verilecektir.

Bununla birlikte, gerek on-line tahsilata geçilmeden önce meydana gelen hatalı kayıtlar dolayısıyla, gerekse TL’den YTL’ye geçiş sürecinde yapılan yuvarlamalar dolayısıyla her bir alacak türü yönünden ayrı ayrı olmak üzere 15,00 TL’ye kadar olan alacak asılları sorgulama sırasında dikkate alınmayacaktır.

Öte yandan, yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçları bulunmakla birlikte, söz konusu borçları çeşitli kanunlar gereğince yeniden yapılandırılmış veya 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine istinaden tecil ve taksitlendirilmiş olan işverenler, yapılandırma veya taksitlendirme işlemlerinin devam ediyor olması ve yapılandırma veya taksitlendirme kapsamına girmeyen başka borçlarının bulunmaması kaydıyla söz konusu destekten yararlanabileceklerdir.

Diğer taraftan, ödeme yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi nedeniyle yeniden yapılandırma veya tecil ve taksitlendirme anlaşmaları bozma koşuluna giren işverenlerin, bozma koşulunun oluştuğu tarihten itibaren 4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinde yer alan prim desteğinden yararlanmalarına imkan bulunmamaktadır.

ı) Çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirdiği sigortalıları fiilen çalıştırmadığı yönünde herhangi bir tespitin bulunmaması

4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinin altıncı fıkrasında, mahkeme kararıyla veya yapılan kontrol ve denetimlerde, çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirilen sigortalıları fiilen çalıştırmadığı tespit edilen işyerleri hakkında 5510 sayılı Kanunun Ek 14 üncü maddesine göre işlem yapılacağı hükme bağlanmıştır.

5510 sayılı Kanunun Ek 14 üncü maddesinin ilk üç fıkrasında;

“Mahkeme kararıyla veya yapılan kontrol ve denetimlerde çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirilen sigortalıyı fiilen çalıştırmadığı tespit edilen işyerleri ilk tespitte bir ay süreyle, ilk tespit tarihinden itibaren üç yıl içinde tekrar eden her bir tespit için ise bir yıl süreyle bu Kanun, 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununda yer alan sigorta primi teşvik, destek ve indirimlerden yararlanamaz. Bu Kanun ve 3294 sayılı Kanun ile 4447 sayılı Kanunda bu maddeye aykırı olan hükümler uygulanmaz.

Bu madde hükümleri 4447 sayılı Kanunun 50 nci maddesinin beşinci fıkrası ve geçici 17 nci maddesi ile bu Kanunun geçici 71 inci maddesi; bildirilen sigortalıyı fiilen çalıştırmadığına yönelik tespitlerde ise 4447 sayılı Kanunun geçici 10 uncu ve geçici 15 inci maddeleri ile 3294 sayılı Kanunun Ek 5 inci maddesi hakkında uygulanmaz.

Beş kişiden fazla olmamak koşuluyla çalıştırılan toplam sigortalı sayısının %1’ini aşmayan sayıda, çalıştırılanların sigortalı olarak bildirilmediğinin veya bildirilen kişilerin fiilen çalışmadığının tespit edilmesi halinde birinci fıkra hükümleri uygulanmaz.”

hükümleri yer almakta olup, uygulamanın usul ve esasları 11/4/2017 tarihli ve 2017/18 sayılı Genelgede açıklanmıştır.

Buna göre, mahkeme kararıyla veya yapılan kontrol ve denetimlerde çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirdiği sigortalıları fiilen çalıştırmadığı tespit edilen işyerleri hakkında öncelikle söz konusu tespitin 2017/18 sayılı Genelgenin 2 numaralı bölümünde belirtildiği şekilde 5510 sayılı Kanunun Ek 14 üncü maddesinin üçüncü fıkrasına göre yasaklama kapsamına girip girmediği değerlendirilecek olup, söz konusu tespitin yasaklama kapsamına girdiğinin anlaşılması durumunda yine 2017/18 sayılı Genelge gereğince tespite ilişkin tutanak tarihini/mahkemenin kesinleşmiş karar tarihini/resmi kurum ve kuruluşlardan alınan yazıların Kuruma intikal tarihini takip eden aybaşından itibaren bir ay/bir yıl süreyle yasaklama işlemi yapılacaktır.

Örnek: Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca 9/1/2018 tarihinde imalat sektöründe faaliyet gösteren bir işyerinde yapılan denetim sonucunda, 4/1/2018 tarihinde işyerinde çalışmaya başlayan (A) sigortalısının Kuruma bildirilmediğinin tespit edildiği ve söz konusu tespitin 2017/18 sayılı Genelgeye göre yasaklama kapsamına girdiği varsayıldığında, söz konusu işyerinden dolayı 4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinde yer alan prim desteğinden 2018/Şubat ayında yararlanılamayacaktır. Bu durumda, bahse konu işyerinde çalışan sigortalılardan dolayı 2018/Şubat ayına ilişkin düzenlenecek olan aylık prim ve hizmet belgesi için 17103 kanun numarası seçilemeyecektir.

Buna karşın, Kuruma bildirilmiş olan sigortalıların, bildirim tarihlerinden sonraki prim ödeme gün sayısını veya prime esas kazanç tutarını eksik bildirdiği tespit edilen işverenler, 4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinde yer alan destekten diğer şartları sağlamaları kaydıyla yararlanabileceklerdir.

Aynı işverenin aynı veya farklı ünite sınırları içinde birden fazla işyeri dosyasının mevcut olması halinde, çalıştıkları halde Kuruma bildirilmemiş/fiilen çalıştırılmadığı halde Kuruma bildirilmiş sigortalılar hangi işyerinde tespit edilmiş ise, 4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinde yer alan destekten yalnızca bu işyerinde çalışan sigortalılardan dolayı bir ay/bir yıl süreyle yararlanılamayacaktır.

Çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirdiği sigortalıları fiilen çalıştırmadığı tespit edilen işyeri işverenlerinin, tespite ilişkin tutanağın/bilgi veya belgenin/mahkeme ilamının ilgili üniteye geç intikal etmesi nedeniyle destekten yersiz yararlanmış olduklarının anlaşılması halinde, bu aylara ilişkin daha önce İşsizlik Sigortası Fonu tarafından karşılanmış olan tutarlar da gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte ilgililerden tahsil edilecektir.

Bununla birlikte, yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmayan işverenlerce, 4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinde yer alan destekten yararlanıldıktan sonra, geriye yönelik olarak gerek kendiliğinden, gerekse mahkeme ilamına ya da denetim ve kontrolle görevli memurlarca yapılan denetimler sonucunda düzenlenen raporlara veya kamu kurum ve kuruluşlarınca düzenlenen yazılara istinaden aylık prim ve hizmet belgesi verildiği veya söz konusu belgelerin Kurumca resen düzenlendiği durumlarda, daha önce İşsizlik Sigortası Fonu tarafından karşılanmış olan tutarlar iptal edilmeksizin, yalnızca tespit tarihinden sonra verilen prim belgelerinden dolayı tahakkuk eden prim, idari para cezası ile bu borçlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarının tahsili cihetine gidilecektir.

Ancak, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanları tarafından kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde ya da bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden  veya mahkeme ilamına istinaden çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirdiği sigortalıları fiilen çalıştırmadığı tespit edilen işverenler, bahse konu sürelere ilişkin aylık prim ve hizmet belgelerinin kendilerince veya Kurumca resen düzenlenmesi üzerinde durulmaksızın söz konusu tespitin 2017/18 sayılı Genelgeye göre yasaklama kapsamına girdiğinin anlaşılması durumunda tespite ilişkin tutanak tarihini/ mahkemenin kesinleşmiş karar tarihini/resmi kurum ve kuruluşlardan alman yazıların Kuruma intikal tarihini takip eden ay başından itibaren 2017/18 sayılı Genelgeye göre bir ay/bir yıl süreyle söz konusu destekten yararlanamayacaklardır.

Diğer taraftan, yapılan kontrol ve denetimler ya da bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden veya mahkeme ilamına istinaden;

– Alt işverenin çalıştırdığı sigortalıları Kuruma bildirmediğinin/ bildirdiği sigortalıları fiilen çalıştırmadığının tespit edilmesi halinde, hem kayıt dışı sigortalı çalıştıran/sahte sigortalı bildiriminde bulunan alt işveren hem de asıl işveren,

– Asıl işverenin çalıştırdığı sigortalıları Kuruma bildirmediğinin/ bildirdiği sigortalıları fiilen çalıştırmadığının tespit edilmesi halinde ise yalnızca asıl işveren,

destekten bir ay/bir yıl süreyle yararlanamayacaktır.

4-Destekten Yararlanma Süresi

4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinde belirtilen diğer şartların sağlanmış olması kaydıyla 1/1/2018 ile 31/12/2020 tarihleri arasında işe alınan ve destek kapsamına giren sigortalılardan dolayı 2020/Aralık ayı/dönemine kadar (bu ay/dönem dahil) geçerli olmak üzere;

– İşe giriş tarihi itibarıyla 18 yaşından büyük kadın, 18 yaşından büyük 25 yaşından küçük erkek sigortalılar ile Türkiye İş Kurumuna engelli olarak kayıtlı sigortalılar için sigortalının işe giriş tarihinden itibaren 18 ay,

– İşe giriş tarihi itibarıyla 18 yaşın altındaki sigortalılar dahil olmak üzere diğer sigortalılar için sigortalının işe giriş tarihinden itibaren 12 ay süreyle,

uygulanır.

Örnek 1: Perakende sektöründe faaliyet gösteren (E) Limited Şirketinde 19/11/2019 tarihinde işe alman Türkiye İş Kurumu’na kayıtlı engelli (K) sigortalısının işe alındığı varsayıldığında, destek süresi 2020/Aralık ayında sona erdiğinden bu sigortalı ile

2020/Aralık ayları arasında on dört ay süreyle anılan maddede aranılan diğer şartlar sağlanmak kaydıyla destekten yararlanılabilecektir.

Dolayısıyla işe alındığı tarih itibarıyla yaşı, 18 yıl 00 ay 00 gün (dahil) ve daha büyük olan kadın sigortalılar ile 18 yıl 00 ay 00 gün (dahil) ile 24 yıl 11 ay 29 gün (dahil) arasında olan erkek sigortalılardan dolayı anılan maddede aranılan diğer şartların da sağlanmış olması kaydıyla bahse konu destekten 18 ay süreyle yararlanılması mümkün olacaktır.

Örnek 2: Doğum tarihi 8/6/1990 olan erkek sigortalının 9/1/2018 tarihinde işe alındığı varsayıldığında;

İşe giriş tarihi : 9/1/2018

Doğum tarihi : 8/6/1990

İşe giriş tarihi itibarıyla yaşı : 27 yıl 7 ay 1 gün

olduğundan, bu sigortalıdan dolayı 4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinde yer alan prim desteğinden, maddede aranılan diğer şartların da sağlanmış olması kaydıyla 12 ay süreyle yararlanılabilecektir.

Örnek 3: Doğum tarihi 18/12/1994 olan erkek sigortalının 15/1/2018 tarihinde işe alındığı varsayıldığında;

İşe giriş tarihi : 15/1/2018

Doğum tarihi : 18/12/1994

İşe giriş tarihi itibarıyla yaşı: 23 yıl 00 ay 27 gün

olduğundan, bu sigortalıdan dolayı 4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinde yer alan prim desteğinden, maddede aranılan diğer şartların da sağlanmış olması kaydıyla 18 ay süreyle yararlanılacaktır.

Bununla birlikte, 4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinin onuncu fıkrasında “1/1/2018 ila 31/12/2020 tarihleri arasında 5510 sayılı Kanun kapsamına alınan işyerleri ve daha önce tescil edildiği halde ortalama sigortalı sayısının hesaplandığı yılda sigortalı çalıştırılmaması nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumuna aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar prim hizmet beyannamesi vermeyen işyerleri, bu maddede belirtilen şartlar sağlanmak kaydıyla, 1/1/2018 tarihinden sonra ilk defa sigortalı bildiriminde bulumdan ayı takip eden üçüncü aya ilişkin aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesinden itibaren bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen süre kadar bu destekten yararlandırılır” hükmü yer almaktadır.

Buna göre, 1/1/2018 ile 31/12/2020 tarihleri arasında (bu tarihler dahil) ilk defa tescil edilen işyerleri ile daha önce tescil edildiği halde ortalama sigortalı sayısının hesaplandığı yılda sigortalı çalıştırılmaması nedeniyle Kuruma aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesi vermeyen işyerlerinde, kanunda yer alan diğer şartların da sağlanmış olması kaydıyla, Kuruma ilk defa gönderilen aylık prim ve hizmet belgesinin ilişkin olduğu ay ile bu ayı takip eden üçüncü aya kadar (üçüncü ay dahil) destek kapsamında işe alınan sigortalılardan dolayı, Kuruma ilk defa gönderilen aylık prim ve hizmet belgesinin ilişkin olduğu ayı takip eden üçüncü aydan itibaren 2020/Aralık ayı aşılmamak kaydıyla 12 ay veya 18 ay süreyle bu destekten yararlanılabilecektir.

Bu durumda, en geç 30/9/2020 tarihine kadar (bu tarih dahil) 5510 sayılı Kanun kapsamında tescil edilen ve 2020/Eylül ayına ilişkin aylık prim ve hizmet belgesi verilmiş olan işyerleri bu destekten yararlanabilecektir.

Örnek 4: 1/1/2018 tarihinde 5510 sayılı Kanun kapsamında işyeri dosyası tescil edilen (E) Limited Şirketinde ilk defa 2018/Ocak ayına ilişkin “02-Sosyal Güvenlik Destek Primi” aylık prim ve hizmet belgesinin yasal süresi içinde Kuruma gönderildiği ayrıca,

-10/1/2018 tarihinde destek kapsamında 30 yaşında olan erkek (A),(B),(C) sigortalılarının,

– 26/2/2018 tarihinde destek kapsamında 20 yaşında olan erkek (D) sigortalısının,

– 9/4/2018 tarihinde destek kapsamında 25 yaşında olan kadın (E) sigortalısının,

-15/5/2018 tarihinde destek kapsamında engelli kişi (F) sigortalısının,

– 5/2/2019 tarihinde destek kapsamında 19 yaşında olan kadın (Y) sigortalısının,

işe alındığı varsayıldığında, kanunda aranılan diğer şartların sağlanmış olması kaydıyla; -(A),(B),(C) sigortalılarından dolayı 2018/Nisan ila 2019/Mart aylarında,

-(D) sigortalısından dolayı 2018/Nisan ila 2019/Eylül aylarında,

-(E) sigortalısından dolayı 2018/Nisan ila 2019/Eylül aylarında,

-(F) sigortalısından dolayı 2018/Mayıs ila 2019/Ekim aylarında,

-(Y) sigortalısından dolayı 2019/Şubat ila 2020/Temmuz aylarında, bu destekten yararlanılacaktır.

Örnek 5: 19/7/2016 tarihinde 5510 sayılı Kanun kapsamına alınmış bir işyerinde, 2017 yılında sigortalı çalıştırılmaması nedeniyle Kuruma bu yıla ilişkin aylık prim ve hizmet belgesinin verilmediği ve 4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesi kapsamına giren ve 13/8/2018 tarihinde işe alınan 22 yaşında erkek (M) sigortalı için 2018/Ağustos ayına ilişkin 01 nolu aylık prim ve hizmet belgesinin Kuruma gönderildiği varsayıldığında, (M) sigortalısından dolayı, kanunda yer alan diğer şartların da sağlanmış olması kaydıyla 2018/Kasım ile 2020/Nisan arasında bu destekten yararlanılabilecektir.

Sigortalının destek kapsamında işe başladığı işyerinden 12 ay/18 ay destek süresi dolmadan işten ayrılıp aynı işyerinde veya aynı işverene ait farklı bir işyerinde veyahut farklı bir işverene ait işyerinde yeniden işe başlaması durumunda, yeniden işe başladığı tarihteki durumu dikkate alınarak 4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinde aranılan şartların sağlanması kaydıyla, sonradan işe girdiği işyeri işverenlerince bu sigortalıdan dolayı kalan süre kadar destekten yararlanılabilmesi mümkün bulunmaktadır.

Örnek 6 : Destek kapsamına giren 22 yaşında kadın (A) sigortalısının (Z) Ltd.Şti. ile (Y) A.Ş. işyerlerine giriş ve çıkış tarihlerinin aşağıdaki gibi olduğu ve (Z) Ltd.Şti’nin (A) sigortalısından dolayı beş ay süreyle bu destekten yararlandığı varsayıldığında,

(A) Sigortalısı

İşe Giriş Tarihi

İşten Ayrılış Tarihi

(Z) Ltd. Şti.

1/3/2018 31/7/2018

(Y) A.Ş.

1/11/2018

(Y) A.Ş. kanunda yer alan şartların sağlanması kaydıyla (A) sigortalısından dolayı on sekiz aylık süreden (Z) Limited Şirketince bildirilen beş aylık süre düşülmek suretiyle kalan on üç ay süre kadar destekten yararlanabilecektir.

Buna karşın, destek kapsamına giren sigortalıdan dolayı 12 ay/18 aylık destek süresinin tamamlanmasından sonra, bu sigortalının işten ayrılıp aynı işyerinde veya aynı işverene ait farklı bir işyerinde veyahut farklı bir işverene ait işyerinde yeniden işe başlaması durumunda bu sigortalıdan dolayı yeniden 4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinde yer alan destekten yararlanılamayacaktır.

Kapsama giren sigortalılardan dolayı destekten yararlanma süresi içinde;

– İşyerinin yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi ve idari para cezası borcunun bulunduğu veya aylık prim ve hizmet belgesinin yasal süresi dışında verildiği aylardan dolayı,

– Sigortalının ortalama sigortalı sayısına ilave olarak çalıştırılmadığı aylardan dolayı,

prim desteğinden yararlanılması mümkün bulunmadığı gibi, kanunda yer alan şartların

yerine getirilmemesi sebebiyle destekten yararlanılamamış olan bu süreler için yararlanma süresinin uzatılması gibi bir durum da söz konusu olmayacaktır.

Örnek 7 : 4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinde yer alan şartlara sahip olan 30 yaşındaki erkek (O) sigortalısının, işyerlerine giriş ve çıkış tarihlerinin aşağıdaki gibi olduğu,

(O) Sigortalısı

İşe Giriş Tarihi

İşten Ayrılış Tarihi

(K) Ltd. Şti.

15/05/2018 18/12/2018

(L) A.Ş.

8/4/2019

(K) Limited Şirketinde (O) sigortalısı için 2018/Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarında 4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinde yer alan şartları sağlayarak prim desteğinden yararlanıldığı, ancak (K) Limited Şirketinin 2018/Ağustos ayından itibaren ortalama sigortalı sayısı şartını yerine getiremediği dolayısıyla 2018/Ağustos ayından itibaren söz konusu destekten yararlanamadığı ve (O) sigortalısının 18/12/2018 tarihinde işten ayrılarak, 8/4/2019 tarihinde (L) Anonim Şirketinde işe girdiği varsayıldığında, bu sigortalıdan dolayı (L) Anonim Şirketi 4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinde yer alan şartları sağlamak kaydıyla 2019/Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarında bu destekten yararlanabilecektir.

5-İşsizlik Sigortası Fonu Tarafından Karşılanacak Destek Tutarının Hesaplanması

2018/Ocak ila 2020/Aralık aylarına/dönemlerine ilişkin olmak kaydıyla 4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesi kapsamına giren sigortalılardan dolayı işyerinin;

– İmalat sektöründe veya 20/6/2018 tarihli ve 30454 sayılı Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan 9/4/2018 tarihli ve 2018/11969 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen bilişim sektörüne ait işkolu kodlarında faaliyet göstermesi halinde, ilgili döneme ait günlük brüt asgari ücretin sigortalının prim ödeme gün sayısıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarı geçmemek üzere, sigortalının 5510 sayılı Kanunun 82 nci maddesi uyarınca belirlenen prime esas kazançları üzerinden hesaplanan sigortalı ve işveren hissesi primlerinin tamamı,

– Diğer sektörlerde faaliyet göstermesi halinde sigortalının, 5510 sayılı Kanunun 82 nci maddesi uyarınca belirlenen prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigortalı ve işveren hissesi primlerinin tamamı,

tutarında her ay bu işverenlerin Sosyal Güvenlik Kurumuna ödeyecekleri tüm primlerden mahsup edilmek suretiyle işverene prim desteği sağlanacak ve destek tutarı Fondan karşılanacaktır.

Örnek 1: İmalat sektöründe faaliyet gösteren (S) Ltd. Şti’de bu destek kapsamında işe alınan (G) sigortalısı için düzenlenen 17103 kanun numaralı belgede prim ödeme gün sayısının 30, prime esas kazanç tutarının ise 3.000,00 TL olduğu varsayıldığında, bu sigortalı için ödenmesi gereken

– Destek öncesi hesaplanan sigorta primi ve işsizlik sigortası primi sigortalı ve işveren payı tutarı: 3.000,00 x %37,5 =1.125,00 TL’dir.

-Destek tutarı en fazla 67,65 X 30 =2.029,50 TL (ilgili döneme ait günlük brüt asgari ücretin sigortalının prim ödeme gün sayısıyla çarpımı sonucu bulunacak tutar) olabileceğinden, bu sigortalı için prime esas kazanç üzerinden hesaplanan 1.125,00 TL’nin tamamı İşsizlik Sigortası Fonu tarafından karşılanacaktır.

Bu durumda, destek sonrası işveren tarafından ödenmesi gereken sigorta primi ve işsizlik sigortası primi borcu kalmadığından, işveren tarafından 17103 kanun numaralı belgeye ilişkin damga vergisi hariç herhangi bir ödeme yapılmayacaktır.

Örnek 2: 9/4/2018 tarihli ve 2018/11969 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen bilişim sektörüne ait iş kolu kodunda faaliyet gösteren (Z) Ltd. Şti ’de bu destek kapsamında işe alınan (T) sigortalısı için düzenlenen 17103 kanun numaralı belgede prim ödeme gün sayısının 30, prime esas kazanç tutarının ise 7.000,00 TL olduğu varsayıldığında, bu sigortalı için ödenmesi gereken

– Destek öncesi hesaplanan sigorta primi ve işsizlik sigortası primi sigortalı ve işveren payı tutarı: 7.000,00x % 37,5 =2.625,00 TL’dir.

– Destek tutarı en fazla 67,65 X 30 =2.029,50 TL (ilgili döneme ait günlük brüt asgari ücretin sigortalının prim ödeme gün sayısıyla çarpımı sonucu bulunacak tutar) olabileceğinden, bu sigortalı için prime esas kazanç üzerinden hesaplanan 2.625,00 TL’nin 2.029,50 TL’si İşsizlik Sigortası Fonu tarafından karşılanacaktır.

Bu durumda, destek sonrası işveren tarafından ödenmesi gereken toplam prim tutarı 2.625,00 -2.029,50 =595,50 TL olacaktır.

Örnek 3: Tarım sektöründe faaliyet gösteren (K) Ltd. Şti ’de bu destek kapsamında işe alman (P) sigortalısı için düzenlenen 27103 kanun numaralı belgede prim ödeme gün sayısının 30, prime esas kazanç tutarının ise 2.700,00 TL olduğu varsayıldığında, bu sigortalı için ödenmesi gereken

– Destek öncesi hesaplanan sigorta primi ve işsizlik sigortası primi sigortalı ve işveren payı tutarı:2.700,00x % 37,5 = 1.012,50 TL’dir.

-Destek tutarı söz konusu şirket tarım sektöründe faaliyet gösterdiği için 2.029,50 x %37,5 = 761,06 TL’dir.

Bu durumda, destek sonrası işveren tarafından ödenmesi gereken toplam prim tutarı 1.012,5 – 761,06 = 251,44 TL olacaktır.

6- Alt işvereni Bulunan işyerleri ve Alt işverenlerle İlgili İşlemler

4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinde yer alan prim desteğinden alt işverenlerce çalıştırılan ve kapsama giren sigortalılardan dolayı da yararlanılabilecektir.

Ancak, kapsama giren sigortalılardan dolayı söz konusu destekten yararlanılabilmesi için,

– Asıl işverenin, hem kendi çalıştırmış olduğu sigortalılardan hem de alt işverenlerin çalıştırmış olduğu sigortalılardan kaynaklanan; her bir alt işverenin ise yalnızca kendi çalıştırmış olduğu sigortalılardan kaynaklanan yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi ve idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarının bulunmaması,

– Asıl işverenin destek kapsamında işe aldığı sigortalının, sadece asıl işverenin bildirdiği sigortalılar dikkate alınarak hesaplanan ortalama sigortalı sayısına; her bir alt işverenin destek kapsamında işe aldığı sigortalının da her bir alt işverenin yalnızca kendi bildirdiği sigortalılar dikkate alınarak hesaplanan ortalama sigortalı sayısına ilave olması

ve 4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinde yer alan diğer şartların sağlanmış olması gerekmektedir.

Ortalama sigortalı sayısı ana işveren ve alt işveren için ayrı ayrı hesaplanacak olup, ortalama sigortalı sayısı bu genelgenin 3 nolu bölümünün (e) başlıklı kısmında belirtildiği şekilde hesaplanacaktır.

Örnek 1: Destek kapsamına giren (A) Limited Şirketi’nin 25/4/2018 tarihinde sigortalı Çağla’yı, (1) nolu alt işvereninin 13/4/2018 tarihinde sigortalı Taner’i, (2) nolu alt işverenin de 14/5/2018 tarihinde sigortalı Ayşegül’ü işe aldığı, ana işveren, 1 ve 2 nolu alt işveren tarafından 2017 yılında Kuruma bildirilmiş sigortalı sayısının ve aynı yıla ilişkin aylık prim ve hizmet belgesi verilmiş ay sayısının aşağıda belirtildiği şekilde olduğu varsayıldığında;,

İşveren

Kuruma bildirilen sigortalı sayısı

Aylık prim ve hizmet belgesi verilmiş ay sayısı

Asıl İşveren 75 12
(l)nolu Alt işvereni 30 9
(2)nolu Alt işvereni 15 2

– Asıl işverenin 2017 yılı ortalaması 2017 yılında Kuruma bildirim yapılan ay sayısının (12), bu dönemde çalıştırılan sigortalı sayısının ise (75) olması nedeniyle sigortalı Çağla için hesaplanan ortalama sigortalı sayısı (75/12=6,25=6) olacağından (7) ve üzerinde sigortalı bildirimi yapılan aylarda sigortalı Çağla için,

-(1) nolu alt işverenin 2017 yılı ortalaması 2017 yılında Kuruma bildirim yapılan ay sayısının (9), bu dönemde çalıştırılan sigortalı sayısının ise (30) olması nedeniyle sigortalı Taner için hesaplanan ortalama sigortalı sayısı (30/9=3,33=3) olacağından (4) ve üzerinde sigortalı bildirimi yapılan aylarda sigortalı Taner için,

-(2) nolu alt işverenin 2017 yılı ortalaması 2017 yılında Kuruma bildirim yapılan ay sayısının (2), bu dönemde çalıştırılan sigortalı sayısının ise (15) olması nedeniyle sigortalı Ayşegül için hesaplanan ortalama sigortalı sayısı (15/2=7,50=8) olacağından (9) ve üzerinde sigortalı bildirimi yapılan aylarda sigortalı Ayşegül için,

4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinde belirtilen diğer şartlar sağlanmak kaydıyla bu destekten yararlanılabilecektir.

Asıl işveren ile alt işverenlerin birbirlerinden farklı işkolu kodunda faaliyet göstermesi halinde 4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinde yer alan destek tutarı, ana işverenin ve alt işverenin faaliyet gösterdiği işkolu koduna göre ayrı ayrı hesaplanacaktır.

Örnek 2: Destek kapsamına giren (B) Ltd.Şti’nin “42.12. Demir yolları ve metroların inşaatı” işkolu kodunda, (B) Ltd.Şti’nin (1) nolu alt işvereninin “24.52. Çelik dökümü”, (2) nolu alt işvereninin de “49.41. Kara yolu ile yük taşımacılığı” işkolu kodunda faaliyet gösterdiği varsayıldığında,

– (B) Ltd.Şti diğer sektörde faaliyet gösterdiği için destek kapsamına giren sigortalının, prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigortalı ve işveren hissesi primlerinin tamamı,

– (1) nolu alt işveren imalat sektöründe faaliyet gösterdiği için, ilgili döneme ait günlük brüt asgari ücretin sigortalının prim ödeme gün sayısıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarı geçmemek üzere, destek kapsamına giren sigortalının prime esas kazancı üzerinden hesaplanan sigortalı ve işveren hissesi primlerinin tamamı,

– (2) nolu alt işveren diğer sektörde faaliyet gösterdiği için destek kapsamına giren sigortalının, prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigortalı ve işveren hissesi primlerinin tamamı,

4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinde belirtilen diğer şartlar sağlanmak kaydıyla 12 ay/18 ay süreyle İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanacaktır.

Diğer taraftan, 5510 sayılı Kanun uyarınca alt işverenler sosyal sigorta yükümlülüklerini asıl işverene ait işyeri dosyası üzerinden yerine getirdiğinden, alt işverenlerin bu destekten yararlanmasında asıl işverenin işyeri tescil tarihine göre işlem yapılacaktır.

7-Diğer Teşvik Kanunlarından Yararlanan İşverenlerin 4447 Sayılı Kanunun Geçici 19 uncu Maddesinde Yer Alan Prim Desteğinden Yararlanmalarına İlişkin Usul ve Esaslar

4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinin on ikinci fıkrasında bu maddeyle sağlanan destek unsurundan yararlanmakta olan işverenlerin; bu teşvikten yararlanılan ayda aynı sigortalı için diğer sigorta primi teşvik, destek ve indirimlerden yararlanamayacağı hüküm altına alınmıştır.

Buna göre gerek 5510 sayılı Kanunda gerekse diğer teşvik kanunlarında düzenlenmiş olan sigorta primi teşvik, destek ve indirimlerinden yararlanmakta olan işverenlerin, bu teşvik, destek ve indirim kapsamına giren sigortalılarından dolayı aynı ay/dönem için 4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinde yer alan prim desteğinden yararlanmaları mümkün bulunmamaktadır.

Örnek: Destek kapsamına giren bir işyerinde 14/2/2018 tarihinde işe alınan (F) sigortalısının hem 4447 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesi, hem de geçici 19 uncu maddesi kapsamına girdiği varsayıldığında bahse konu sigortalıdan dolayı 2018/Şubat ayında ya 4447 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesi ya da geçici 19 uncu maddesi kapsamında destekten yararlanabilecektir.

8- Destekten Yararlanmak Amacıyla Yapılacak Olan Başvurunun Şekli ve Sosyal Güvenlik İl Müdürlüklerince/Sosyal Güvenlik Merkezlerince Yapılacak İşlemler

4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesi kapsamına giren sigortalılardan dolayı prim desteğinden yararlanılabilmesi için, işverenlerce e-SGK kanalıyla başvuruda bulunulması gerekmektedir.

İşverenlerce kapsama giren sigortalılara ilişkin yapılacak başvurular, www.sgk.gov.tr adresinden giriş yapılmak suretiyle erişilen “e-SGK/İşveren/İşveren Sistemi/Teşvikten Faydalanılacak Sigortalı Tanımlama” ekranlarında yer alan;

– İmalat veya bilişim sektörü için “17103/4447 Sayılı Kanun Geçici 19. Madde (İmalat veya bilişim sektörü)”

– Diğer sektörler için ise “27103/4447 Sayılı Kanun Geçici 19. Madde (Diğer sektör)” menüsü vasıtasıyla yapılacaktır.

Söz konusu ekranlar vasıtasıyla yapılacak olan tanımlama işlemleri sırasında,

Sigortalının;

-1/1/2018 ile 31/12/2020 tarihleri arasında işe alınmış olup olmadığı,

-İşe giriş tarihi itibarıyla Türkiye İş Kurumu’na kayıtlı işsiz olup olmadığı,

-İşe giriş tarihinden önceki üç aylık sürede toplam on günden fazla 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilip bildirilmediği, isteğe bağlı sigortalılık hariç 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı olup olmadığı ve 5510 Sayılı Kanunun Ek 6 ve Ek 9 uncu maddesinin birinci fıkrası kapsamında sigortalı olup olmadığı,

e-SGK sistemince kontrol edilmek suretiyle kapsama giren sigortalıların sisteme tanımlanması sağlanacaktır.

Destek süresinin belirlenmesine esas olmak üzere sigortalının işe giriş tarihi itibarıyla;

-18 yaşından büyük kadın, 18 yaşından büyük 25 yaşından küçük erkek sigortalı olup olmadığı,

-Türkiye İş Kurumu’na kayıtlı engelli olup olmadığı, yine e-SGK sistemince kontrol edilecektir.

İşverenlerce e-SGK kanalıyla yapılacak olan tanımlamalar sırasında, kapsama giren sigortalılara ilişkin yukarıda belirtilen kontroller sistem tarafından elektronik ortamda yapılacağından, sigortalılara ilişkin tanımlama işleminin onaylanması halinde, bu nitelikteki sigortalılar için sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerine herhangi bir belge ibraz edilmesine gerek bulunmamaktadır.

Ancak, kapsama giren sigortalının işe alındığı tarihten önceki takvim yılına ilişkin ortalama sigortalı sayısına ilave olarak çalıştırılıp çalıştırılmadığı hususu aylık prim ve hizmet belgelerinin Kuruma gönderilmesi sırasında tespit edilemediği için, bu husus, aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal verilme süresi sona erdikten sonra, aynı işyerinden aynı aya ilişkin verilen tüm aylık prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalı sayısı kontrol edilmek suretiyle tespit edilecektir. Dolayısıyla, kapsama giren sigortalının, işe alındığı tarihten önceki takvim yılına ilişkin ortalama sigortalı sayısına ilave olarak çalıştırılıp çalıştırılmadığı hususunun işverenlerce takip edilmesi gerekmekte olup, anılan maddede yer alan destekten bu sebeple yersiz yararlanan işverenlerin listesi Kurum sistemlerinden alınarak, daha önce İşsizlik Sigortası Fonundan yersiz olarak karşılanmış prim tutarları gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte işverenlerden tahsil edilecektir.

9- 5510 sayılı Kanunun Ek 9 uncu Maddesi Kapsamında On Gün ve Üzerinde Sigortalı Çalıştıran İşverenler

5510 sayılı Kanunun Ek 9 uncu maddesinin birinci fıkrası kapsamında ev hizmetlerinde 10 gün ve üzerinde sigortalı çalıştıran işverenlerin 4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinde yer alan destekten yararlanılabilmesine ilişkin işlemler, özel sektör işverenleri ve bu işverenlere ait işyerlerinde çalışan sigortalılara ilişkin usul ve esaslar çerçevesinde uygulanacak olup, destek tutarı diğer sektörlerde faaliyet gösteren özel sektör işverenleri gibi hesaplanacaktır.

10- Muvazaalı İşlemlerin Önlenmesi

10.1- Mevcut bir işletmenin kapatılarak değişik bir ad, unvan ya da bir iş birimi olarak açılması veya yönetim ve kontrolü elinde bulunduracak şekilde doğrudan veya dolaylı ortaklık ilişkisi bulunan şirketler arasında istihdamın kaydırılması, şahıs işletmelerinde işletme sahipliğinin değiştirilmesi gibi İşsizlik Sigortası Fonu katkısından yararlanmak amacıyla muvazaalı işlem tesis ettiği anlaşılan işyerlerinden İşsizlik Sigortası Fonu tarafından karşılanan tutar gecikme cezası ve gecikme zammıyla birlikte geri alınır.

10.2– 1/1/2018 veya sonraki tarihlerde 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesi hükmüne uygun nitelikte devir edilen veya mirasçılara intikal eden işyerleri, yeni işe başlayan işyeri olarak kabul edilmeyecektir.

11- Diğer Hususlar

11.1– İşyeri imalat sektöründe veya 20/6/2018 tarihli ve 30454 sayılı Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan 9/4/2018 tarihli ve 2018/11969 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen bilişim sektörüne ait işkolu kodunda faaliyet göstermesine rağmen işyeri tescil işlemleri sırasında işyerinin işkolu kodunun diğer sektörlerden belirlenmiş olması durumunda, işyerinin işkolu kodunun imalat sektörüne veya Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen bilişim sektörüne ait işkolu kodu olarak değiştirilmesinin ardından, 4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesi kapsamındaki destek tutarı yeni işkolu kodunun geçerli olduğu tarihten itibaren yeni işkolu koduna göre hesaplanacaktır.

11.2– İşyeri diğer sektörlerde faaliyet göstermesine rağmen işyeri tescil işlemleri sırasında işyerinin işkolu kodunun imalat sektöründe veya 20/6/2018 tarihli ve 30454 sayılı Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan 9/4/2018 tarihli ve 2018/11969 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen bilişim sektörüne ait işkolu kodlarından belirlenmiş olması durumunda, 4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesi kapsamındaki destek tutarı yeni işkolu kodunun geçerli olduğu tarihten itibaren yeni işkolu koduna göre hesaplanacaktır. 4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesi kapsamında yersiz yararlanılan prim desteği tutarları 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamında gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte işverenden tahsil edilecektir.

11.3– Aylık prim ve hizmet belgelerini 17103 veya 27103 kanun numarasını seçerek Kuruma gönderen işverenlerin, anılan maddede yer alan şartları taşıyıp taşımadıkları, ünitelerin sigorta primleri servislerince her ay düzenli olarak kontrol edilecek ve söz konusu destekten yararlanmaması gerektiği halde yararlanmış olan işverenlerle ilgili olarak yersiz yararlanılan prim tutarları gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte işverenlerden tahsil edilecektir.

11.4– 4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinde yer alan destekten yararlanmakta olan bir işyerinin farklı bir sosyal güvenlik merkezine nakli halinde, anılan maddede yer alan destekten nakil tarihinden önce yararlanılmış sigortalılardan dolayı, nakil tarihinden sonra da yararlanılması mümkün bulunmaktadır.

11.5– 4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinde yer alan destekten yararlanılıp yararlanılamayacağı hususu, işyeri bazında ayrı ayrı tespit edilmektedir. Bu nedenle, aynı işverene ait başka bir işyerinde naklen ve hizmet akdi sona ermeden çalışmaya başlayan bir sigortalının, yeni işyerindeki çalışmaları dolayısıyla söz konusu destekten yararlanıp yararlanmayacağı hususu, yeni işyerinde sigortalı ve işyeri bakımından gerekli şartların sağlanmış olup olmadığına bakılarak yeniden değerlendirilecektir.

11.6– 4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinde yer alan destekten yararlanmış olan işverenler, İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanmış olan prim tutarlarını, gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alamayacaktır.

12- Yürürlük

Bu Genelge hükümleri 1/1/2018 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihi itibarıyla yürürlüğe girer.

Bilgi edinilmesi ve gereğini rica ederim.

ÖZET: Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği Sürekli Mesleki Geliştirme Eğitimi Yönetmeliği ile Serbest Muhasebeci Mali Müşavirleri ve Yeminli Mali Müşavirlere meslek ruhsatlarını edindikleri yılı takip eden yılın ilk gününden başlayarak, meslekle ilişiklerinin kesildiği güne kadar sürekli mesleki geliştirme eğitim programlarına düzenli olarak katılım zorunluluğu getirildi.

 Her meslek mensubuna yılda en az 30 saatlik ve her üç yılda en az 120 saatlik sürekli mesleki geliştirme eğitim programına katılma zorunluluğu getirilmiştir.

 Meslek mensuplarının mesleki yeterliliklerini ve yetkinliklerini geliştirmek amacıyla sürekli mesleki geliştirme eğitim faaliyetlerini planlayan, programlayan ve yürüten, yöneticileri TÜRMOB Yönetim Kurulu tarafından atanan Sürekli Mesleki Geliştirme Eğitimi Merkezi (SMGM) oluşturulmuştur.

 SMGM tarafından belirlenen eğitim politikaları ve eğitim programlarının oluşturulması ve uygulanmasıyla ilgili genel ilke ve esaslar göz önünde bulundurmak suretiyle; TESMER, TESMER Şubeleri ve Odalarda bir takvim yılı içinde uygulanacak eğitim programlarının planı hazırlanacaktır.

 Odaların, eğitim etkinliklerine katılan meslek mensupları için eğitim sicili oluşturması gerekmektedir.

 Sürekli Mesleki Geliştirme Eğitimine tabi meslek mensuplarına, her bir üç yıllık eğitim süreci için, ilk yılın tamamlanmasından itibaren kayıtlı oldukları oda tarafından “Eğitim Sertifikası” verilir.

 Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.

23 Haziran 2018 tarihli ve 30457 sayılı Resmi Gazetede “TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SÜREKLİ MESLEKİ GELİŞTİRME EĞİTİMİ YÖNETMELİĞİ” yayımlanmıştır.

Yönetmeliğin amacı; Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin, yaşam boyu öğrenme sürecini benimsemelerini, uzmanlık alanları, üst unvanlar ve yeni iş alanları için hazırlanmalarını, uygulama, mevzuat ve yöntem bilgilerinde yeterli ve yetkin olmalarını, müşterilerine ve diğer paydaşlara yüksek kaliteli hizmet sunmaları için mesleki yetkinliklerini artırmalarını ve geliştirmelerini sağlamak; sürekli mesleki gelişim fırsat ve kaynaklarına erişimlerini kolaylaştırmak; kamu çıkarının korunması ve kamu güveninin sağlanması için mesleki yeterliklerini geliştirmek ve korumak; mesleki standartlar ile etik kurallara uyumunu tesis ve teşvik etmek üzere gerçekleştirilecek katılımı zorunlu eğitim faaliyetlerini, bu faaliyetlerin gerçekleştirilme yöntemlerini, zorunlu eğitim faaliyetlerine katılmama halinde uygulanacak yaptırımları belirlemektir.

Yayımlanan yönetmelik uyarınca; tüm meslek mensuplarının, meslek ruhsatlarını edindikleri yılı takip eden yılın ilk gününden başlayarak, meslekle ilişiklerinin kesildiği güne kadar sürekli mesleki geliştirme eğitim programlarına düzenli olarak katılımı zorunludur.

Her meslek mensubunun yılda en az 30 saatlik ve her üç yılda en az 120 saatlik sürekli mesleki geliştirme eğitim programına katılması gereklidir. Üç yıllık dönemde 120 saatin üzerinde mesleki gelişim eğitimi alınması halinde, bu eğitimler izleyen üç yıla devredilmez.

Sürekli mesleki geliştirme eğitim programlarına ilişkin sınıflandırma aşağıdaki gibidir:

a) Mesleki ve Teknik Bilgilerin Korunması ve Geliştirilmesi Eğitim Programı,

b) Yeni Teknikler ve İktisadi Gelişmelerin Kavranması, Değişen Sorumluluklar ve Meslekten Beklentiler Eğitim Programı,

c) Kamu Güveni, Kamu Çıkarı, Kalite ve Mesleki Statü Geliştirme Eğitim Programı,

ç) Mesleki Çalışma Standartları ve Etik İlkeler Eğitim Programı,

d) Kişisel Gelişim, Aidiyet ve Moral Değerler Eğitim Programı,

e) Ulusal ve Uluslararası Mesleki Standartlar Eğitim Programı,

f) Bilgi Teknolojileri, Yabancı Dil ve Yeni İş Olanakları Eğitim Programı,

g) Mevzuat Eğitim Programı,

ğ) Muhasebe ve Finansal Raporlama Eğitim Programı,

h) Denetim ve Güvence Standartları Eğitim Programı (yılda bir kez).

Sürekli mesleki geliştirme eğitim programlarına katılmayan meslek mensupları hakkında 31/10/2000 tarihli ve 24216 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Disiplin Yönetmeliği hükümleri uygulanacaktır.

Katılım zorunluluğu yerine getirilinceye kadar, çalışanlar listesine kayıtlı meslek mensuplarının büro tescil belgeleri vize edilmeyecek, çalışanlar listesi kayıt ve faaliyet belgesi alma talepleri yerine getirilmeyecektir. Sürekli mesleki geliştirme eğitim programını tamamlamayan meslek mensupları stajyer mentorluğu yapamayacaklardır.

Faaliyette bulunmayan meslek mensupları Oda ve Sürekli Mesleki Geliştirme Eğitimi Merkezi (SMGM)’ne başvurup, Sürekli Mesleki Gelişme Eğitimi almak istemediklerini beyan edebilirler. Bu kapsamdaki meslek mensupları faal olmak istemeleri durumunda işe başlamadan önce 60 saat teorik eğitim almak zorundadır. Bu, eğitimi izleyen yıl başlayacak Sürekli Mesleki Gelişme Eğitimi süresinden mahsup edilmez.

Kaynak: TÜRMOB

Salı, 26 Haziran 2018 17:38

Vergi Affı Ve Davadan Feragat

Yazıma önce Maliye Bakanlığı’na, Gelir İdaresi Başkanlığı'na ve yakınlarına, GİB Başkanı Adnan ERTÜRK’ün vefatı dolayısıyla başsağlığı dileyerek başlamak istiyorum. Yakinen tanıdığım Adnan Başkan, ömrünü genelde devlete ve özelde Hazine’ye adamış, son yıllarına başarılı yöneticilik sıfatını da eklemiş, iyi bir maliyeci idi. Daha uzun yıllar hizmetlerinin süreceği beklenirken, genç ve ani vefatı sadece yakınları için değil, Devlet mali yönetimi için de büyük bir kayıp olmuştur. Allah rahmet eylesin, nurlar içinde yatsın.

Şimdi izninizle konuma geçeyim.

İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda davadan feragat müessesesi düzenlenmemiş, bu konuda kanunun 31. maddesi ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na (HMK) gönderme (atıf) yapılmıştır. 
HMK’nın konumuza ilişkin 307. maddesinde feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmıştır. Bu müessesenin İdari Yargılama Usulü Kanununda düzenlenmek yerine HMK’a gönderme yapılması yerinde değildir. 

Aslında davacının davasından feragat etme hakkı onun dava açma hakkının doğal bir uzantısıdır. Ancak idarenin yargısal denetiminin gerçekleştirildiği idari yargıda, özellikle dava konusu işlem hakkında bir karara varıldıktan sonra istinaf veya temyiz aşamasında veyahut işlem açıkça hukuka aykırı görülüp hakkında yürütmeyi durdurma kararı verildikten sonra davacıya davasından vazgeçme hakkının tanınması, yapılmış olan yargısal denetimin geçersiz sayılması sonucunu doğurur.

Bu nedenle idari yargıda davadan feragat, ancak idari yargılama hukukuyla bağdaştığı ölçüde ve özellikle de idari yargı da iptal davalarının objektifliği ve kamuya yönelik sonuçları dikkate alınarak uygulanabilir. İdari Yargıda iptal davası, kural olarak ilgililerin haklarını ve çıkarlarını korumanın yanı sıra hiç şüphesiz ki, yürütme ve idarenin hukuka uygun davranmasını gerçekleştirmeye yönelik kamusal düzeni korumayı da amaçlamaktadır. Bu nedenle, feragat müessesesinin özellikle kamu yararını ilgilendiren konularda yargıcın takdir ve değerlendirmesi çerçevesinde ele alınması ve kamu yararı ile bireysel yararlar bağdaştığı ölçüde feragat müessesesi kabul edilmelidir.

Bütün bu nedenlerle yargı anlayışında, idare ve vergi mahkemelerinin ve özellikle işlemde hukuka aykırılıklar saptayan yerel mahkeme kararının temyizi aşamasında Danıştay’ın feragati nazara almayarak davaya devam etmesi ve karara bağlaması gerektiği kabul edilmektedir. 

Son dönemlerin modası ise, çıkarılan mali af kanunlarının, aftan yararlanmayı “davadan feragat” koşuluna bağlamasıdır. Bu gibi feragat hallerinde yargının eli-kolu bağlanmakta, feragat müessesesine idari yargılama ilkeleri ile yaklaşamamaktadır.

Öte yandan feragatin bir önemli sonucu da, feragat eden tarafın yargılama giderlerine katlanması ve bu kapsamda duruşmalı davalarda karşı taraf için “vekâlet ücreti” ödemeye mahkûm edilmesidir. Ancak af kanunu dolayısıyla feragat, kişinin haksızlığını kabul eden özgür iradesiyle değil, sağlanan mali olanaklardan yararlanma amacıyla zorunlu olarak yapılmaktadır. Bu nedenle konuya genel tebliğler bazında çözüm getirilmeye çalışıldığı da görülmektedir. 

Aslında mali af kanunlarına “feragat” koşulunun konulması bence yanlıştır. Bu gibi hallerde af ve feragat, idari işlemin hukuksal denetimden kaçırılması sonucunu doğurmaktadır, içtihat oluşumuna da engel olmaktadır.

Bu nedenle mali af kanunlarında aftan yararlanmanın “davadan feragat” koşuluna bağlanması yerine, isteyenlere davalarına devam etme yolu açık tutulmalıdır. Ancak hem af, hem de dava yolunun kullanılması, davadan haksız çıkma halinde, aftan yararlanılarak ödenen tutarın %10’u kadar haksız çıkma zammı ödenmesi koşuluna bağlanabilir. Nitekim 60’lı yılların mali af kanunlarında bu yönde düzenlemeler mevcuttur.

Bu yazdıklarımızı daha önce de biraz daha geniş olarak yazmıştım. Ancak son yılların mali af kanunları artık ağırlıklı olarak kes-yapıştır yöntemi ile hazırlanmakta olduğundan, ben de konuya ilişkin yazımı kes-yapıştır yöntemi ile hazırladım.

Halen geçerliliğini sürdüren ve başvuru süresi işlemekte olan 7143 sayılı Kanun'la da, aftan veya güncel terimi ile yapılandırmadan yararlanma “feragat” koşuluna bağlanmıştır.

Yapılandırma başvurusu sırasında, ilgili formun doldurulması sırasında “feragat” konusunda da beyanda bulunulmaktadır.

Ancak yanlış başvuru veya yanlış formun doldurulması yahut daha sonra ödemelerin aksatılması dolayısıyla yapılandırmanın düşmesi gibi hallerde, daha önce faragat edilen dava yeniden canlanmamaktadır. Daha önceki af kanunu uygulamalarında, yapılandırmanın iptali veya düşmesi sebebiyle yargıya yapılan davayı canlandırmaya yönelik başvurular, feragatin kesin sonuç doğurması dolayısıyla yargı mercileri tarafından doğal olarak reddedilmiştir.

Bu nedenle yapılandırma başvurularında çok dikkatli davranmak gerekmektedir. Bumin Doğrusöz

https://www.dunya.com/kose-yazisi/vergi-affi-ve-davadan-feragat/420387

Salı, 26 Haziran 2018 17:32

İşten Ayrılan Da İkramiye Alabilir

İkramiyelerle ilgili en önemli sorun, çalışanın ikramiye döneminde işten ayrılmış olması halinde kendisine ikramiye ödenip ödenmeyeceğidir. Mahkeme kararı, “İkramiye çalıştığı dönem kadar işçiye ödenir” diyor.

Çalışanların hayatlarını sürdürebilmek için en önemli geçim kaynağı ücretleridir. Ücretin ödenmediği veya eksik ödendiği durumlarda çalışanlar çevresine veya bankalara borçlanmakta, hayatları aşırı güçleşmekte.  Bu nedenle kanun ücretin korunmasına yönelik olarak birçok düzenleme getirmiş durumda. Yargı ise verdiği kararlarla düzenlemelerle kurulan koruma sistemini destekliyor. Ne var ki çalışanın ücretinin korunmasına yönelik düzenlemeler yetersiz kalabilmekte, çalışan yine de işten ayrılmak zorunda bırakılabilmekte. Bu nokta da ise çalışana kıdem tazminatı hakkı tanınıyor. 

20 gün ücret ödenmezse

Ücreti ödenmeyen işçiye çalışmaktan kaçınma hakkı tanınmıştır. Ücreti ödenmeyen çalışan iş yerine gelip mutat işlerini yapmama hakkına sahiptir. Fakat ücretin ödenmediği ilk gün çalışmayı bırakmanın kötü niyetli bir davranış olacağı düşünülerek buna bir sınırlama getirilmiştir. İşçiler ancak 20 gün boyunca ücretleri ödenmezse, 20. günün sonunda çalışmaktan kaçınma hakkına sahiptirler. Buradaki ücretin içine hem temel ücret hem de ücret ekleri sayılan prim, ikramiye, yol ve yemek yardımı gibi yardımlar ile fazla çalışma ücretleri dâhildir. Bunlardan herhangi birinin ödeme zamanından itibaren 20 gün boyunca ödenmemesi halinde, çalışan çalışmaktan kaçınma hakkına sahip olacaktır.

Ücretlerle ilgili zaman aşımı 5 yıl

Ücretlere ilişkin zaman aşımı süresi 5 yıl olarak belirlenmiştir. Ücretin ödeme zamanından itibaren 5 yıl içinde dava veya diğer takip yollarıyla talep edilmeyen ücret zaman aşımına uğrayacaktır. Çoğu çalışanın düşündüğünün aksine, işçinin o iş yerinde çalışmaya devam etmesi sonucu etkilemeyecektir. Örneğin, 15 yıldır aynı iş yerinde çalışan bir işçi, 10 yıldır ulusal bayram ve genel tatil ücretinin ödenmediğini iddia ediyorsa, ancak dava açtığı tarihten önceki 5 yıl içinde ödenmeyen tatil ücretini talep edebilecektir.

İşten ayrılmış işçiye de ikramiye verilir

Ücret sadece dönemsel olarak ödenen temel ücretten oluşmamaktadır. İkramiye, prim, kıyafet, yakacak, aile yardımı gibi sosyal yardımlar ücret kavramının içinde yer almaktadır. Temel ücretin dışındaki ücretlerin ödenme dönemleri iş yerlerine göre farklılık gösterse de genelde yılda bir veya iki kez belirli dönemlerde ödenmektedir. İkramiyeyle ilgili olarak karşılaşılan en önemli sorun, çalışanın ikramiye ödenme döneminde işten ayrılmış olması halinde, kendisine ikramiye ödenip ödenmeyeceğidir. Yargı bu konuda çalışan işten ayrılmış olsa da ikramiyenin çalıştığı süreye oranlı kısmının kendisine ödenmesine karar veriyor. Çoğu işveren bu hakkı göz ardı etse de çalışanların ikramiyeyi takip etmeleri halinde, işten ayrıldıktan sonra da alma hakları bulunuyor.

Ücrete faiz talep edilebilir mi?

Çalışanlar ödenmeyen ücretlerine karşılık çoğu zaman yüksek faiz oranlarıyla borçlanmak zorunda kalmakta. Buna karşılık çalışan da gününde ödenmeyen ücreti için faiz talep edebilecektir. Ücrete uygulanan faiz, yasal faizden daha yüksek olan mevduata uygulanan en yüksek faiz oranıdır. Hatta bu ücret toplu iş sözleşmesinden kaynaklanıyorsa, daha da yüksek olan işletme kredilerine uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanacaktır. Fakat bu faizlerin istenebilmesi için işverenin temerrüde düşürülmesi gerekmektedir. Bunun için de ücretin ödenmesi için işverene ihtar çekilmesi zorunludur.

Çocuk yardımı her iki eşe de verilmeli

Yargıtay aynı kararında karı kocaların aynı iş yerinde çalışması halinde, eğer çocuk yardımı ödeniyorsa her ikisinin de çocuk yardımı alabileceğine hükmetmiş. Bu noktada önemli olan, verilen çocuk yardımının sözleşmelerde ne şekilde düzenlendiğidir. Eğer imzalanan sözleşmelerde herhangi bir koşul olmadan çalışanların çocukları için çocuk yardımı verileceği düzenlenmişse karı koca olarak çalışılan işyerlerinde eşlerden her ikisi de çocuk yardımı alabilecektir. Fakat imzalanan sözleşmede çocuk yardımından sadece eşlerden birinin yararlanabileceği hükmü yer alıyorsa, o zaman sadece eşlerden biri yararlanabilecektir.

Ücretsiz izin dönemi için de sosyal haklar

Ücretle ilgili tartışmalı konulardan bir diğeri ise çalışanın ücretsiz izin kullanmış olması halinde, giyim, yakacak, çocuk yardımı gibi sosyal yardımlardan yararlanıp yararlanmayacağıdır. Yargıtay’a göre, bu tür ödemelerin niteliği sosyal yardımdır, bunlar fiilen çalışmaya bağlı değildir, sözleşmenin askıda olduğu ücretsiz izinde geçen süre yönünden yardım bölünerek verilmemelidir. Çalışan ücretsiz izin kullanmış olsa da belirlenen sosyal yardımlar eksiksiz ödenmelidir. Cem Kılıç

http://www.milliyet.com.tr/yazarlar/cem-kilic/isten-ayrilan-da-ikramiye-alabilir-2695016/

T.C.

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI

Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü

Sayı : 99779835-202.99-E.6416865

Tarih: 22/06/2018

Konu : 2018 yılı mali tatil uygulaması

GENEL YAZI

Bilindiği üzere, 1 Temmuz ila 20 Temmuz tarihleri arasında yerine getirilmesi gereken kanuni ve idari yükümlülüklerin mali tatili izleyen 7 nci gün sonu olan 27 Temmuz (dahil) kadar yerine getirilmesi halinde yasal süresi içinde yerine getirilmiş olduğu, yine 21 Temmuz ila 25 Temmuz tarihleri arasındaki yükümlülüklerin 25 Temmuz (dahil) tarihinde yerine getirilmiş olması halinde yasal süresi içinde yerine getirildiği kabul edilecektir.

Diğer taraftan, 30/06/2007 tarihli, 26568 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5604 Sayılı Mali Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanunun 2 nci Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Tebliğde, Her yıl Temmuz ayının birinden yirmisine kadar (yirmisi dahil) mali tatil uygulanır. Haziran ayının son gününün tatil olması halinde mali tatil, Temmuz ayının ilk iş gününü takip eden günden başlar ve bu ayın 20 ‘sinde (yirmisi dahil) sona erer.

Hükmü yer almaktadır.

Bu bakımdan, 2018 yılı Haziran ayının son günü (30 Haziran 2018) Cumartesi gününe rastladığından, 2018 yılı için mali tatil 3 Temmuz günü başlayacak ve 20 Temmuz (dahil) günü sona erecektir.

Buna bağlı olarak, yasal ödeme süresi 2 Temmuz 2018 (30 Haziran 2018 tarihinin hafta sonuna denk gelmesi nedeniyle) tarihinde sona erecek olan 2018 Mayıs ayına ilişkin sigorta primlerinin son ödeme tarihinde ve diğer yükümlülüklerde herhangi bir değişiklik olmayacaktır. https://goo.gl/RkqgJX

Ancak, resmi işyeri işverenlerince, 15/5/2018-14/6/2018 dönemine ait prim tutarlarının, en geç 16/7/2018 tarihine kadar ödemesi gerekmekte ise de, 16/7/2018 tarihinin mali tatile rastlaması nedeniyle, bu döneme ilişkin prim tutarlarının en geç 27/7/2018 tarihine kadar ödenmesi halinde, ödeme yükümlülüğünün yasal süresi içinde yerine getirildiği kabul edilecek, gecikme cezası ve gecikme zammı tahsil edilmeyecektir.

Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.

Savaş ALIÇ

Genel Müdür V.

Pazartesi, 25 Haziran 2018 10:41

Küçük İşyerleri Bu Teşviki Kaçırmasın

2018 Mart ayında Resmi Gazete’de yayımlanan 7103 sayılı Torba Kanun ile 4447 sayılı Kanuna Geçici 20 nci madde eklendi ve yeni bir istihdam teşviki uygulaması daha hayatımıza girdi. Ancak bu teşvik uygulamasının farklı bir yönü var. Bu sefer imalat sektöründe faaliyet gösteren küçük işyerleri teşvik kapsamında. Geçen hafta SGK tarafından yayınlanan 2018/21 sayılı Genelge ile de gecikmeli de olsa bu yeni teşvik uygulamasının ayrıntıları ve usulü belirlendi.

Teşvikten Yararlanma Şartları Neler?

Yeni teşvikten yararlanmak için birçok şartın yerine getirilmesi gerekiyor. Bu şartları şöyle sıralayabiliriz:

  1. Teşvikten faydalanacak işyeri imalat sektöründe faaliyet gösteren özel sektör işyeri olmalı. Ayrıca işyerinin imalat sektöründe ustalık belgesi bulunmalı.
  2. 2017 yılında SGK’ya verilen prim belgelerinde ortalama sigortalı sayısı 1 ila 3 arasında olmalı.
  3. Teşvikten yararlanılacak sigortalı 1/1/2018 – 30/11/2018 tarihleri arasında işe alınmış olmalı ve İş-Kur’a kayıtlı işsizolmalı.
  4. İşe alınan sigortalı 18 yaşından büyük 25 yaşından küçük olmalı.
  5. Sigortalı, işe giriş tarihinden önceki üç aylık sürede toplam 10 günden fazla zorunlu sigortalılık kapsamında olmamalı.
  6. İşe giriş tarihi itibarıyla sigortalı, gerçek kişi işverenin ya da adi ortaklıkta ortaklardan her birinin birinci derece kan veya kayın hısımı ya da eşi olmamalı.
  7. İşe alınan sigortalı işyerine ait 2017 prim belgelerinde kayıtlı sigortalı sayısının ortalamasına ilave olarak çalıştırılmalı.
  8. Prim belgeleri süresinde 37103 Kanun numarası seçilerek SGK’ya verilmeli ve primler yasal süresinde ödenmeli.
  9. Yasal ödeme süresi geçmiş prim ve ceza borcu olmamalı.
  10. İşyerinde kayıtdışı sigortalı veya sahte sigortalı bildirimi tespiti olmamalı.


En Fazla İki Sigortalı İçin Teşvik Var

Yeni teşvik uygulamasının en önemli özelliği ve kısıtı ise teşvik kapsamına giren işyerlerinde her ay için en fazla iki sigortalı adına destekten faydalanılacak olması.
Örneğin, 1/1/2018 – 30/11/2018 tarihleri arasında gerekli şartları haiz 4 işçi işe alınmış ise bunlardan her ay sadece ikisi için teşvikten faydalanmak söz konusu olacak.

Destek Süresi ve Miktarı Ne Kadar?

Getirilen yeni teşvik uygulamasının süre açısından uygulanması diğer teşviklere göre farklılık gösteriyor. Buna göre 1/1/2018 – 30/11/2018 tarihleri arasında işe alınmış sigortalı için işe alındığı ayı takip eden ilk aydan başlamak üzere her ikinci ay için teşvikten faydalanmak mümkün.

​Örneğin; 2018 Ocak ayında işe alınan sigortalı için 2018 yılı Şubat, Nisan, Haziran, Ağustos, Ekim ve Aralık aylarında teşvikten faydalanılacak.

Yeni teşvik sigortalı sayısı ve süre anlamında oldukça sınırlı olsa da miktar anlamında oldukça cazip. Buna göre kapsama giren sigortalılardan dolayı asgari ücret üzerinden hesaplanan işveren ve sigortalı primlerinin tümü Devlet tarafından karşılanacak. Yani asgari ücretle çalışan bir sigortalı için ilgili aylarda SGK’ya prim ödenmeyecek. Mehmet Bulut 

http://www.sadettinorhan.net/25_6_2018_makale.html

Pazartesi, 25 Haziran 2018 09:38

Proje Bazlı Teşvikte Değişik Yapıldı

İlan edilen çok sayıda süper teşvik kararnameleri 23 Haziran’da yayımlandı. Proje Bazlı Teşvik Sistemi’ne yönelik yapılan değişiklikle de nitelikli personele sadece yatırım döneminde ücret verilmesi hükme bağlandı.

Proje Bazlı Teşvik Sistemi’ne yönelik değişiklik yapıldı. Daha önceki nitelikli personelin ücret desteğinin işletme döneminde de verilebilmesi mümkündü. Bundan vazgeçilerek, proje bazlı teşvik sistemi kapsamında yapılan yatırımların sadece yatırım döneminde kilit personele ücret desteği verilmesi kararlaştırıldı. İlgili kararname değişikliği 23 Haziran günlü Resmi Gazete’de yayımlandı.

Yatırım dönemi tanımı “destek kararında belirtilen yatırıma başlama tarihinden itibaren yatırım süresinin sonuna veya işletme döneminin başlangıcına kadar geçen süre” olarak belirlendi. Ücretin ne kadar olacağına dair ölçüt de değiştirildi. Her bir proje için yayımlanan destek kararında belirlenen personel sayısı ve brüt ücretler dikkate alınarak destek belirlenecek. Ücret hesabında SGK kayıtları esas alınacak.

Öte yandan, proje bazlı teşvik kapsamında yapılacak yatırımlara arsa tahsisi, bedelsiz arsa verilmesine yönelik usul ve esasların belirlendiği Milli Emlak Tebliği değişiklikleri de 23 Haziran günlü Resmi Gazete’de yayımlandı.

Kamuoyundan “süper teşvik” olarak isimlendirilen Proje Bazlı Teşvik Sistemi kapsamında Cumhurbaşkanlığı’nda 10 Nisan günü yapılan bir törenle bazı projeler ilan edilmişti. 23 Haziran günü de bazı projeler için kararnameler yayımlandı. Daha önce ilan edilmeyen projelerden Oyak-Renault’un hibrit araçlar için yapacağı yatırım da süper teşvik kapsamında kararnamesi yayımlandı.

23 Haziran günlü resmi gazetede yayımlanan projeler şöyle:

- Ersan Petrol Sanayi tarafından Kahramanmaraş’ta yapılacak toplam 3 milyar 472 milyon lira sabit yatırım tutarlı ham petrol işleme rafinerisi. Faiz ve/veya kâr payı desteği 555 milyon TL’yi aşmamak üzere kredi kullanım tarihinden itibaren 10 yıl boyunca verilecek. 555 milyon TL’yi geçmeyecek şekilde ham petrol işleme rafinerisine enerji tüketim harcamaları desteği verilecek. Toplam 86 milyon TL’yi geçmeyecek nitelikli personel desteği verilecek. 

- Eko Temiz Enerji tarafından Niğde’de yapılacak toplam 3 milyar 822 milyon lira sabit yatırım tutarlı fotovoltaik güneş paneli üretimi tesisi. Tesise KDV istisnası ve iadesi, gümrük vergisi muafiyeti, kurumlar vergisi indirimi, 10 yıl süreyle gelir vergisi stopajı desteği, azami tutar sınırı olmaksızın 10 yıl süreyle sigorta primi işveren hissesi desteği sağlanacak. Faiz ve/veya kar payı desteği 350 milyon TL’yi aşmamak üzere kredi kullanım tarihinden itibaren 10 yıl boyunca verilecek. 500 milyon lirayı aşmayacak enerji tüketim desteği verilecek. Toplam 72 milyon TL’yi geçmeyecek nitelikli personel desteği verilecek.

- MOST Makine İzmir’de yapılacak savunma sanayi, makine, tıbbi cihaz, gemi inşa, otomotiv ve enerji sektörlerine yönelik muhtelif ürünlerin üretim tesisi desteklenecek. Bu tesise KDV istisnası ve iadesi, gümrük vergisi muafiyeti, kurumlar vergisi indirimi, azami tutar sınırı olmaksızın 10 yıl süreyle sigorta primi işveren hissesi, 10 yıl süreyle gelir vergisi stopajı, azami 40 milyon lira nitelikli personel desteği, 425 milyon lirayı aşmamak üzere faiz ve/ veya kar payı desteği, işletmeye geçiş tarihinden itibaren de 10 yıla kadar 450 milyon lira enerji tüketim harcamaları desteği ve yatırım yeri tahsisi sağlanacak.

- DowAksa İleri Kompozit’in Yalova’da yapılacak toplam 2 milyar 233 milyon 200 bin lira sabit yatırım tutarlı karbon elyaf ve ara ürünlerinin üretimi desteklenecek. Yatırıma, faiz ve/veya kar payı desteği 330 milyon lirayı aşmamak üzere kredi kullanım tarihinden itibaren azami 10 yıl olarak belirlendi. Üreteceği ürün için verilecek enerji tüketim harcamaları desteği 657 milyon lirayı aşamayacak. Ayrıca, karbon elyaf ve ara ürünlerinin üretimine azami 25 milyon lira nitelikli personel desteği sağlanacak.

- Assan Alüminyum’un Sakarya’da yapılacak toplam 3 milyar 715 milyon 558 bin liralı sabit yatırım tutarlı direkt soğutmalı slab döküm ve sıcak haddeleme yöntemi ile alüminyum yassı mamul üretimine yönelik entegre üretim tesisi yatırımı desteklenecek. Bu yatırıma liman yatırımı da dahil olacak. Projeye faiz ve/veya kar payı desteği 780 milyon lirayı aşmamak üzere kredi kullanım tarihinden itibaren azami 10 yıl olarak belirlendi. Söz konusu şirkete verilecek enerji desteği ise 580 milyon lirayı aşmayacak. Ayrıca, ilgili projeye azami150 milyon lira nitelikli personel desteği sağlanacak.

- BMC’nin ALTAY tankı üretimini de kapsayan, Sakarya ve İzmir’de yapılacak toplam 440 milyon liralık sabit yatırım tutarlı savunma sanayine yönelik muhtelif sistemler ve araçlar ve üretim tesisi desteklenecek. Bu yatırıma sağlanacak faiz ve/ veya kâr payı desteği 103 milyon lirayı aşmamak üzere kredi kullanım tarihinden itibaren azami 10 yıl olarak belirlendi. Proje kapsamında şirkete azami 80 milyon lira nitelikli personel desteği sağlanırken, verilecek enerji desteği 10 milyon lirayı geçemeyecek. Aynı şirketin Sakarya’da yapılacak toplam 1 milyar 24 milyon lira sabit yatırım tutarlı savunma sanayine yönelik muhtelif sistemler ve araçlar, üretim tesisine, verilecek faiz ve/veya kar payı desteği 200 milyon lirayı, sağlanacak enerji desteği ise 30 milyon lirayı aşamayacak. Sağlanacak nitelikli personel desteği ise 135 milyon lira olacak. Bu yatırımlara verilecek enerji destekleri, işletmeye geçiş tarihinden itibaren 10 yıl süreyle verilecek ve işletmelerin toplam enerji tüketim bedelinin yüzde 50’sini geçmeyecek. Buna göre, projeler için sağlanan nitelikli personel desteği, her bir nitelikli personel için asgari ücretin aylık brüt tutarının yirmi katını geçmemek üzere 5 yıl süreyle uygulanacak. Söz konusu üretim tesislerine, KDV istisnası ve iadesi, gümrük vergisi muafiyeti, kurumlar vergisi indirimi, 10 yıl süreyle gelir vergisi stopajı desteği, azami tutar sınırı olmaksızın 10 yıl süreyle sigorta primi işveren hissesi desteği de sağlanacak.

- Oyak Renault’un Bursa’da yapılacak 520 milyon lira sabit yatırım tutarlı hibrid araç için motor, batarya ve alüminyum motor bloğu döküm üretim tesisinde nitelikli personel desteği azami 42 milyon lira olarak belirlendi. Nitelikli personel desteği, her bir nitelikli personel iç in asgari ücretin aylık brüt tutarının yirmi katını geçmemek üzere beş yıl süreyle uygulanacak. İlgili projeye sağlanacak enerji tüketim harcamaları desteği, işletmeye geçiş tarihinden itibaren 10 yıla kadar 40 milyon lirayı aşmamak üzere toplam enerji tüketim bedelinin yüzde 50’sini geçmeyecek.

- İpek Mobilya’nın Kayseri’de yapılacak 1 milyar 100 milyon 700 bin lira sabit yatırım tutarlı cevherden elektrolitik çinko metali üretim tesisine verilecek faiz ve/veya kâr payı desteği ise 250 milyon lirayı aşmamak üzere kredi kullanım tarihinden itibaren 10 yıl olarak belirlendi. Yatırıma sağlanacak enerji destekleri, işletmeye geçiş tarihinden itibaren 10 yıla kadar 400 milyon lirayı aşmamak üzere toplam enerji tüketim bedelinin yüzde 50’sini geçmeyecek.

- Sasa Polyester’in Adana’da yapılacak 1 milyar 509 milyon lira sabit yatırım tutarlı polimer/çips üretim tesisine, verilecek faiz ve/veya kâr payı desteği ise 105 milyon lirayı aşmamak üzere kredi kullanım tarihinden itibaren 10 yıl olarak belirlendi. Projeye sağlanacak enerji destekleri, işletmeye geçiş tarihinden itibaren 10 yıla kadar 300 milyon lirayı aşmamak üzere toplam enerji tüketim bedelinin yüzde 50’sini geçmeyecek. Bu yatırıma KDV istisnası ve iadesi, gümrük vergisi muafiyeti, kurumlar vergisi indirimi, 10 yıl süreyle gelir vergisi stopajı desteği, azami tutar sınırı olmaksızın 10 yıl süreyle sigorta primi işveren hissesi desteği sağlanacak.

https://www.dunya.com/ekonomi/proje-bazli-tesvikte-son-dakika-degisikligi-haberi-420302

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • Araç Alım Satımlarında Yeni Dönem Başlıyor, Trafik Sigortasında 15 Gün Kuralı Kalkıyor Böylece araç alım satımlarında trafik sigortası kaynaklı sorunlar ortadan kalkacak…
  • Sahte Sigortalıların Emeklilikleri İptal Mi Ediliyor? SGK, yapay zekâdan yararlanarak tespitleri yapıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik…
  • Forward İşlemleriyle İlgili KDV Tarhiyatları Forward sözleş­melerinde, ta­raflar belirli mik­tardaki dövizi ge­lecekte, şimdiden belirlenen bir…
Top