Mehmet Özdoğru
GİB, e-Defter Uygulamasına Dahil Olan Mükelleflere Duyuru Yayımladı
e-Defter Uygulamasına Dahil Olan Mükelleflerin Dikkatine,
Elektronik Defter Genel Tebliği (Sıra No: 1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sıra No: 5) 8/11/2024 tarihli ve 32716 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
Mezkur Tebliğ ile Elektronik Defter Genel Tebliği (Sıra No: 1)‘nin 4.3.4 numaralı fırkasında değişiklik yapılmış ve bu değişiklik Tebliğin 7’inci maddesi uyarınca yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Elektronik Defter Genel Tebliği (Sıra No: 1)’nin 5 Sıra No.lu Tebliğ ile değiştirilen 4.3.4 numaralı fırkasında,
“4.3.4. Uygulamadan yararlananlar tarafından aylık dönemler halinde oluşturulacak e-Defter ve berat dosyalarının;
1- Gelir vergisi mükelleflerinde ilgili olduğu ayı takip eden dördüncü ayın 10 uncu günü sonuna kadar, diğer mükelleflerde ilgili olduğu ayı takip eden dördüncü ayın 14 üncü günü sonuna kadar,
2– Hesap dönemlerinin son ayına ait olduğu durumlarda, e-Defter ve berat dosyalarının gelir vergisi mükelleflerinde gelir vergisi beyannamesinin verileceği ayı takip eden ayın 10 uncu günü sonuna kadar, diğer mükelleflerde kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği ayı takip eden ayın 14 üncü günü sonuna kadar,
oluşturulması, NES veya Mali Mühürle zaman damgalı imzalanması/onaylanması ve bu defter ve berat dosyalarının e-Defter uygulamasına yüklenmesi suretiyle berat dosyalarının Başkanlıkça onaylı halinin alınması zorunludur.
Dileyen mükellefler, her hesap dönemine ilişkin ilk ayda (hesap dönemi içinde işe başlayanlarda işe başlanılan ayda), tercihlerini e-Defter uygulaması aracılığıyla elektronik ortamda bildirmeleri şartıyla, her bir geçici vergi döneminin aylarına ait e-Defter ve berat dosyalarını her ay için ayrı ayrı olmak üzere, gelir vergisi mükellefleri için ilgili olduğu geçici vergi dönemine ilişkin gelir geçici vergi beyannamesinin verileceği ayı takip eden ayın 10 uncu günü sonuna kadar, diğer mükellefler için kurum geçici vergi beyannamesinin verileceği ayı takip eden ayın 14 üncü günü sonuna kadar (hesap döneminin üçüncü geçici vergi dönemini takip eden üç ayına ilişkin ayların defter ve berat dosyalarının gelir vergisi mükelleflerinde gelir vergisi beyannamesinin verileceği ayı takip eden ayın 10 uncu günü sonuna kadar, diğer mükelleflerde ise kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği ayı takip eden ayın 14 üncü günü sonuna kadar) oluşturma, NES veya Mali Mühürle imzalama/onaylama ve defter ve berat dosyalarını e-Defter uygulamasına yükleyerek berat dosyalarının Başkanlıkça onaylı halini alma imkânından da yararlanabilirler. Tercihlerini belirtilen süre içinde bildirmeyen mükellefler hakkında bu fıkranın 1 ve 2 numaralı bentlerinde belirtilen tarihler esas alınır.
Ayrıca yapılan tercih, tercih bildirim süresi içinde yapılan değişiklikler hariç olmak üzere, müteakip hesap dönemlerine ait tüm aylar için geçerlidir. Tercihini geçici vergi dönemi bazında yapan mükelleflerden, defter ve berat dosyalarına ilişkin işlemlerini belirtilen sürede gerçekleştirmeyenler hakkında cezai müeyyidelerin tayininde her bir ay, ayrı ayrı dikkate alınır.”
düzenlemesine yer verilmiştir.
Bu kapsamda aylık yükleme tercihinde bulunanlar açısından 2024/Temmuz dönemi defter ve berat dosyalarının son yükleme tarihi, gelir vergisi mükellefleri için 11/11/2024, diğer mükellefler için ise 14/11/2024 tarihidir.
Geçici vergi dönemleri bazında yükleme tercihinde bulunanlar açısından ise 2024/Temmuz, Ağustos, Eylül dönemleri defter ve berat dosyalarının son yükleme tarihi, gelir vergisi mükellefleri için 10/12/2024, diğer mükellefler için ise 16/12/2024 tarihidir.
Diğer dönemlere ilişkin tarihler ise bahse konu fıkrada yer alan düzenlemeler çerçevesinde belirlenerek uygulanacaktır.
Duyurulur.
Kaynak: GİB
ÖKC ve POS cihazları ile ilgili S.S.S...
* ÖKC kullanma zorunluluğu olan tüm mükelleflerin (Perakende satış yapanlar) Yeni Nesil ÖKC (POS Özellikli) kullanma zorunlulukları vardır. YN ÖKC ile ilgili GİB açıklamaları: https://ynokc.gib.gov.tr/Home/SSS
* Toptan satış yaparken, aynı zaman perakende satış yapanların da Yeni Nesil ÖKC (POS Özellikli) kullanma zorunlulukları vardır.
* ÖKC kullanma zorunluluğu olmayan mükelleflerin YN ÖKC alma zorunlulukları yoktur, ihtiyari olarak alıp kullanabilirler. ÖKC kullanma zorunluluğu olmayan mükellefler listesi: https://ynokc.gib.gov.tr/UploadedFiles/Files/okckullanimindanmuaftutulanlar.pdf
* ÖKC kullanma zorunluluğu olmayıp ta mobil veya masaüstü POS kullanan (ÖKC özelliği olmayan) mükelleflerin mevcut POS'ları 15 Kasım 2024 tarihinde ilgili bankalar tarafından kapatılacaktır. Bu mükellefler için İnteraktif VD üzerinden her banka için ayrı ayrı EFT-POS Cihazı Kullanım Talep Dilekçesi oluşturulacaktır. (İnteraktif VD arama bölümüne EFT-POS yazınız.) GİB tarafından onay verilen mükellefler ilgili bankadan EFT-POS cihazı alabileceklerdir. GİB onay yazısı doğrudan bankaya gönderilmektedir.
* Basit Usule tabi mükelleflerin ÖKC kullanma zorunlulukları yoktur. Ancak bu yıl Basit Usule tabi mükelleflerin POS satışları üzerinden denetime tabi tutulduğunu dikkate alarak, Basit Usule tabi mükelleflerin de YN ÖKC almalarını tavsiye ediyorum.
* Serbest Meslek Erbaplarının (Diş hekimi, Doktor vs.) ÖKC kullanma zorunlulukları yoktur. Bu mükellefler POS cihazı kullanmak istiyorlarsa GİB üzerinden talep oluşturulmalıdır.
Güney Yılmaz
Adana SMMM Oda Başkanı
EUROBOND GELİRİ 2024
A) ALIM/SATIM KAZANCI= Değer Artış Kazancı
B) FAİZ GELİRİ / KUPON ÖDEMESİ= Menkul Sermaye İradı
FAİZ GELİRİ / KUPON ÖDEMESİ |
ALIM/SATIM KAZANCI |
|
Gelir Unsuru |
Gelir Vergisi Kanunu 75. Madde Menkul Sermaye İradı |
Gelir Vergisi Kanunu Mükerrer 80. Madde Değer Artış Kazancı |
Tevkifat |
Gelir Vergisi Kanunu 94-7/A Bendi Uyarınca %0 |
Gelir Vergisi Tevkifatına Tabi Değildir. |
Beyan Sınırı |
· Gelir Vergisi Kanunu 103. Maddesine Göre 2024 İçin 230.000,00 TL Olan 2. Gelir Dilimini Aşarsa Tamamı Beyan Edilir. · 230.000,00 TL Tespitinde Ücretler, Menkul Sermaye İratları Ve Gayrimenkul Sermaye İratları Toplamları Da Dikkate Alınır. |
· Gelir Vergisi Kanunu Mükerrer 80. Madde; Alım Ve Satım Tarihlerinde ÜFE Artış Oranı %10'un Üzerindeyse Maliyet Endekslemesi Yapılır. · Endeksleme Sonucu Alım Satım Arasında Kalan Pozitifi Tutarın Tamamı Beyan Edilir. · Menkul Kıymet Ve Diğer Sermaye Piyasası Araçlarının Elden Çıkarılmasından Sağlanan Gelirlerde Değer Artış Kazancı İstisnası Uygulanmaz. |
Kur Farkı |
İtfada Oluşan Anapara Kur Farkı Gelir Sayılmaz. |
Vergi Matrahına Eklenir. |
Ersan KARACA
Yeminli Mali Müşavir
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.
Hamiline Yazılı Paylarda MKK Bildirimi Nasıl Yapılır?
Hamiline yazılı hisse senedi MKK bildirim (HPKS) hamiline yazılı payların kaydedildiği bir sistemdir. Anonim şirketler payların tamamının veya bir kısmının hamiline yazılı olması durumunda HPKS sistemine kaydolur. Hamiline yazılı payların kayıt sonrası senede bağlanması gerekmektedir. Bu durum kısaca şirketin payları hamiline ise Hamiline pay kayıt sistemi (HPKS) kayıt işleminin ardından TTK 486. madde kanun gereği şirketin hamiline yazılı pay senetlerinin bastırılıp hissedarlara dağıtılmasını emreder.
Makronet Hisse Senedi Basım Uzmanlığı olarak MKK kaydıyla ilgili sorun yaşadığınızda ücretsiz destek için bizi arayabilirsiniz. https://www.hissesenedibasim.com/
Hamiline Pay Senetlerinin MKK Bildirimi Nasıl Yapılır? Adım Adım Rehber
Hamiline yazılı hisse senedi MKK bildirimi sisteme şirket yetkilisinin E-Devlet bilgileriyle girilmektedir. Sonrasında sistem sizden şirketinizin MERSİS numarasını isteyecektir. Eğer bu aşamada sürekli giriş ekranına yönlendiriliyorsanız MERSİS ile iletişim kurmanız gerekmektedir.
Hamiline yazılı hisse senedi MKK bildirimi için sisteme girişi şirket temsilci bölümünden yapmanız gerekiyor. (Pay sahibi bölümünden kayıt işlemini tamamlayamazsınız)
MKK sistemindeki bilgiler Mersis’ten alınmaktadır. Sisteme hamiline yazılı payları bulunan şirketlerin temsilcileri tarafından giriş yetkisi bulunuyor.
Hamiline yazılı hisse senedi MKK bildirimi için sisteme giriş esnasında internet alışverişine açık kredi bulundurmalısınız. Kayıt yaparken Merkezi Kayıt Kuruluşuna kayıt ücreti ödemeniz gerekecek.
2024 MKK kayıt ücret tarifesi
MKK kayıt ücreti KDV Dahil 790,80 TL dır.
MKK bildirim ücreti KDV dahil 260,40 TL dır.
Ödeme yapıldıktan sonra giriş ekranı bizi karşılıyor.
Bildirim işlemleri menüsünde Pay Sahibi Bildirim, Pay Bildirim ve Pay Devir Bildirim ekranları vardır. İlgili ekranlar, sisteme excel uzantılı dosyaların yüklendiği ekranlardır.
Hamiline Pay Kayıt Sistemi (HPKS) Giriş
Hamiline yazılı hisse senedi MKK bildirimi için giriş yaparken aşağıdaki evrakların hazır olması gereklidir.
- Hissedar bilgileri (Gerçek kişilerde Ad, soyad, TC. No. Tüzel kişilerde Unvan, Vergi No)
- Hissedarın adresi (Gerçek kişilerde ikametgâh, tüzel kişilerde şirket merkez adresi)
- Hissedarın E-Posta adresi
- Hissedarın GSM numarası (Gerçek kişilerde de Tüzel kişilerde de GSM numarası girilmesi zorunludur. Sabit numara girildiğinde sistem hata veriyor)
- Adres İl (Şehrinizin plaka kodunu gireceksiniz)
- Adres ilçe (Her ilçenin belirlenen bir kodu var bu listeye ulaşmak için tıklayınız)
- Adres Ülke (Her ülkeye ait bir kod var listeye ulaşmak için tıklayınız)
Basıma ilişkin yönetim kurulu karar numarası ve tarihi sisteme eksiksiz girilmelidir. Aksi takdirde hamiline yazılı hisse senedi MKK bildirimi için sistem kaydı oluşturulamaz.
Hamiline pay kayıt sistemine ulaşmak için linki tıklayınız.
https://www.mkk.com.tr/saklama-hizmetleri/piyasalar-ve-platformlar/hamiline-pay-kayit-sistemi
Kayıt İşlemi İki Adımdan Oluşuyor
- Adım: Öncelikle Pay Sahibi Bildirimini yapılacak
- Adım: Daha sonra Pay Bildirimi işlemlerinizi tamamlayacaksınız.
Önemli Not: Hamiline yazılı hisse senedi MKK bildirimi için, pay sahibi bildirimi yapılmadan pay bildirimi ve pay devir bildirimi yapılamaz.
Pay Sahibi bildirimi örnek tabloyu ilgili ekranda yardım ikonundan indirebilirsiniz.
1) Pay Sahibi Bildirimi
Örnek pay sahibi bildirim tablosuna göre verilerimizi tabloya uyarlıyoruz;
- Hamiline yazılı hisse senedi MKK bildirimi için tüm hissedarların verilerini tek bir excel tablosunda yükleyebilirsiniz. Sıra numarasını 1 den başlayarak sıralı bir şekilde doldurabilirsiniz. Aynı sıra numarası sadece bir kez kullanılabiliyor.
- Yeni kayıtlarda işlem türü, ekleme anlamına gelen (E) olmalı, (G güncelleme, I iptal, D devir anlamına gelir)
- Vatandaşlık, Kimlik Tipi, Kimlik Numarası, Ad Soyad, Unvan bilgisini ve e-posta adreslerini hissedarlardan alınan bilgilere göre tabloya ekliyoruz. DİKKAT: Gerçek kişilerde unvan bölümü boş bırakılacak, Tüzel kişiliklerde ad, soyad bölümü boş bırakılacaktır. (Bu işleme iki adımda da dikkat edilmeli)
- Mobil bölümünü mutlaka tabloda gördüğünüz gibi alan kodu ile birlikte girin. NOT : Türkiye alan kodu +90 iken sistem + işaretini tanımlayamadığından alan kodunu 0090 olarak yazmanız gerekiyor. Türkiye dışından bir mobil numara girecekseniz yine + yerine uluslararası arama öneki kullanmalısınız.)
- Adres satırında mümkün olduğunca noktalama işareti kullanmayınız, sistem tanımlayamayabiliyor.
- Adres il ve ilçe kodlarıyla ilgili hata alırsanız ilgili hücreleri sayıya veya metine çevirerek tekrar tabloyu sisteme yükleyiniz.
- MKS Sicil no yazılması gereken bilgilerden değildir, hissedarın kaydı yoksa bu bölümü boş bırakabilirsiniz.
- Yükleme işlemlerinizi tamamladıktan sonra Dosya İşlem Raporu menüsünden girdiğiniz hissedar kadar kayıt onaylandığına emin olun. (Küçük harf hatalarında hissedarınız sistem tarafından kaydedilmemiş olabilir)
Tarafımızca doldurulmuş olan örnek Pay Sahibi Bildirimi tablosu:
Fotoğrafın üzerine tıklayarak büyütebilirsiniz.
2) Merkezi Kayıt Kuruluşu Pay Bildirimi
Hamiline yazılı hisse senedi MKK bildirimi sırasında pay bildirimi yapabilmek için öncelikle Hamiline yazılı pay senedi basımına ilişkin Yönetim Kurulu Kararı alınır. Sonrasında hissedarlara toplam payları oranında hangi kupürden kaç adet basılacağının tespit edilmesi gerekiyor. (Bu oranlama hissedar ve şirketin ihtiyacına göre şekillendiriliyor. Bununla ilgili şirketimiz talep ettiğinizde size destek verecektir)
Bu bilgi önemli çünkü bu bilgilere göre paylarınızı kayıt edeceksiniz. Bu bölümde yapacağınız hata paylarınızı hatalı kaydetmenize sebep olacağından azami dikkat etmeniz gerekiyor. Bu aşamada Makronet Hisse Senedi Basım Uzmanlığının ücretsiz danışmanlık hizmeti vardır.
- Gerçek kişilerde unvan bölümü boş bırakılacak, Tüzel kişiliklerde ad, soyad bölümü boş bırakılacaktır.
- Pay bildiriminde toplamda ne kadar pay senedi basılacaksa o kadar giriş yapmalısınız. Örneğin 100 adet basım yapılacaksa kayıt sonunda sistemin size 100 adet MKK tekil referans numarası vermesi gerekiyor.
- Pay bildirimi tablosunda Şirket Sıra Numarası pay senedi üzerindeki seri numarasını temsil etmektedir. Örneğin 50 adet basım yapılacak ise 01 den 50’ye kadar numaralandırmalısınız.
- Pay bildirimi tablosunda Pay Adedi sütununun tam sayılardan oluşması gerekmektedir. Küsuratlı pay kaydına sistem izin vermiyor, buna dikkat etmelisiniz.
- Pay bildirimi tablosunda Yönetim Kurulu Tarihi ve numarası – (tire) ile giriniz / Slash işareti veya nokta kullanmayın. Kullanırsanız sistem kabul etmeyebiliyor. (örnek format; 17-01-2023 , 2023-01)
- İşlemlerinizi tamamladıktan sonra Dosya İşlem Raporu menüsünden girdiğiniz adet kadar MKK referans numarası aldığınıza emin olun.
- Ana sözleşmenizde bir pay grubu belirlemediyseniz sistemdeki Pay Grubu Bölümüne 0 (sıfır) rakam olarak giriş yapınız. (Boş bırakırsanız hata verecektir)
- Kontrollerinizi yaparken Pay tutarı sütununun şirket sermayesine denk geldiğini kontrol edin. Pay adedi sütunun da şirket toplam pay adedine denk geldiğine emin olun.
- MKK kayıtlı pay bilgisini sorgulayarak kaydi işlemlerinizi başarılı bir şekilde tamamladığınıza emin olun. Kayıtlar 2-3 saat içerisinde sisteme yansımaktadır. (Sorgulamak için aşağıdaki linki kullanınız)
https://www.mkk.com.tr/saklama-hizmetleri/bilgi-merkezi/hpks-hamiline-kayitli-pay-bilgisi
Örnek tabloya göre şirket sermayesi 1.700.000,00 TL’dir. Bu sermaye 10 TL değerde 170.000 adet paya ayrılmıştır. Payların 130.000 adedi A Grubu, 40.000 adedi B Grubudur. Şirkete çeşitli değerlerde toplam 20 adet pay senedi çıkarılacaktır.
A Grubu Hisse Dağılımı;
25.000 Adet Pay Sahibi Aslı Beyaz, 53.500 Adet Pay Sahibi Aydın Mavi, 51.500 Adet Pay Sahibi Ahmet Kırmızı
B Grubu Hisse Dağılımı;
40.000 Adet Pay Sahibi Tüzel Kişi Makronet Hisse Senedi Basım Uzmanlığı A.Ş.
Makronet Hisse Senedi Basım Uzmanlığı daha detaylı bilgilerin olduğu sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
https://www.hissesenedibasim.com/hamiline-yazili-hisse-senedi-mkk-bildirim/
Yusuf Halit Kodan
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.
Taşıt Sahibi “Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi” ne (UTTS) Başvuru Kılavuzu Yayımlandı
* YN Pompa ÖKC'lerden Düzenlenecek Fiş Ve Rapor Formatları Teknik Kılavuzu Görmek İçin Tıklayınız
Sporculardan Kesilen Vergileri Kulüpler Geri Alıyor
Sporcuların aldıkları paralar ücrettir. Daha basit bir ifadeyle maaşlı çalışan kişiler gibi ücretli olarak değerlendirilecektir. Tıpkı ücretli çalışanlar gibi sporculara verilen paralardan -ücret sayıldığından- stopaj yapılacaktır
12 Mart 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7440 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun m.17 ile 3289 sayılı Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu Ek m.12 değiştirildi. Bu düzenleme 1 Nisan 2023 tarihinde yürürlüğe girdi.
Bu maddeye istinaden de 22 Temmuz 2023 tarihinde spor kulüpleri ve spor anonim şirketleri tarafından sporcu ücretlerinden stopaj yapılarak ödenen gelir vergisinin, 3289 sayılı Kanun ek m.12 kapsamında iadesine ilişkin usul ve esasları düzenleyen Sporcu Ücretlerinden Tevkif Yoluyla Alınan Gelir Vergisinin İadesi Hakkında Yönetmelik de yayımlandı.
Buna göre 1 Nisan 2023 tarihinden itibaren Gençlik ve Spor Bakanlığınca tescil edilmiş olan spor kulüpleri ve spor anonim şirketleri tarafından sporculara ödenen ücretlerden stopaj yapılarak ilgili vergi dairesine kanuni süresinde beyan edilen ve vadesinde ödenen gelir vergisi, ödemeyi takip eden beş iş günü içinde ilgili vergi dairesi tarafından vergiyi yatıran kulübe iade edilir.
Yani 3289 sayılı Kanun ek m.12 uyarınca sporcularının gelirlerinden stopaj yapılıp bunun Hazineye gitmesi gerekirken beyan edilip ödenen stopajı vergi dairesi stopajı yapan kulübe geri veriyor.
Kanun maddesi diyor ki; vergi olarak aldığımız bu parayı sana iade ediyorum sen de Ek m.12’de belirtilen yerlere kullan.
Sporcular nasıl vergilendiriliyor?
Sporcuların aldıkları paralar ücrettir. Yani sporcuların aldıkları paralar Gelir Vergisi Kanunu m.61 uyarınca ücret olarak değerlendirilecektir. Daha basit bir ifadeyle maaşlı çalışan kişiler gibi ücretli olarak değerlendirilecektir.
Tıpkı ücretli çalışanlar gibi sporculara verilen paralardan -ücret sayıldığından- stopaj yapılacaktır. Ancak normal ücretlilerden yapılan stopaj, gelir vergisinin artan oranlı tarifesine (dilim usulü) tabi tutulurken sporculardan tek ve sabit bir oranla stopaj yapılmaktadır. Bu oran, sporcunun bulunduğu lige göre değişiklik göstermektedir.
Buna göre 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren sporculara yapılan ücret ve ücret sayılan ödemelerden;
a) Lig usulüne tabi spor dallarında;
1) En üst ligdekiler için yüzde 20,
2) En üst altı ligdekiler için yüzde 10,
3) Diğer liglerdekiler için yüzde 5,
b) Lig usulüne tabi olmayan spor dallarındaki sporculara yapılan ödemeler ile milli sporculara uluslararası müsabakalara katılmaları karşılığında yapılan ödemelerden yüzde 5,
oranında gelir vergisi stopajı yapılacaktır. Bu oranlar ve uygulanma süresi -bir değişiklik olmadığı sürece- GVK Geçici m.72 uyarınca 31.12.2028’e kadar sürecektir.
İlaveten 1 Kasım 2019 tarihinden sonra akdedilerek geçerlilik kazanan veya 1 Kasım 2019 tarihinden önce imzalanmakla birlikte bu tarihten sonra (süre uzatımı veya ücreti etkileyen değişiklikler gibi nedenlerle) yenilenen sporcu sözleşmelerine istinaden elde edilen ücret gelirleri toplamı o yılın GVK m.103’ün son dilimini aşarsa (2025 yılı için 3 milyon lira) sporcu tarafından ayrıca yıllık beyanname ile de beyan edilmesi gerekmektedir.
Özetle sporcuların bu gelirlerinden yukarıda bahsedilen oranda stopaj yapılacak sonrasında elde edilen bu gelir 2024 yılı için üç milyon lirayı aşıyorsa sporcu tarafından 2025 Mart ayında yıllık beyanname ile beyan edilecektir. Buraya kadar her şey normal.
Ancak…
Kulüpler bu stopajı iade alıyor
3289 sayılı Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu ek 12’nci maddesi gereğince sporcularının gelirlerinden stopaj yapılıp bunun Hazineye gitmesi gerekirken beyan edilip ödenen stopajı vergi dairesi stopajı yapan kulübe geri veriyor.
Bunun için özel bir hesap açılıyor. Özel hesap gelirlerinin toplanmasını teminen spor kulüpleri ve spor anonim şirketleri tarafından Türkiye’de kurulu kamu sermayeli bankalarda ihtiyaca göre bir veya birden fazla hesap açılır.
Kulüpler tarafından iade alınan bu tutarlar 3289 sayılı Kanun ek m.12’de belirtilen amatör spor faaliyetlerin gelişimi için kullanılması gerekmektedir. Bunun tespiti ise yıl sonuna kadar vergi denetimi ile yapılmakta ve bu konu hakkında bir rapor hazırlanmaktadır. Özetle özel hesaba ilişkin bir yıl içerisinde yapılan tüm işlemler, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından belirlenen komisyon veya komisyonlar tarafından yılda en az bir kez denetlenir. Söz konusu denetimlerin izleyen yılın sonuna kadar bitirilir.
Özel hesaptan amaç dışı kullanılan vergi iadeleri, amaç dışı kullanıldığı vergilendirme dönemine ilişkin gelir (stopaj) vergisi olarak özel hesap açılan mükellef adına vergi ziyaı cezası kesilerek tarh edilir ve gecikme faizi hesaplanır.
İyi de bu durum normal mi?
Aslında tahsisli vergi olarak adlandırılan bu uygulama daha önce Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmişti. 7146 Kanun m.15 ile 5602 sayılı Şans Oyunları Hasılatından Alınan Vergi, Fon ve Payların Düzenlenmesi Hakkında Kanun’a eklenen ek m.1’in Anayasaya aykırılığı ileri sürülerek iptaline ve yürürlüğünün durdurulmasına ilişkin muhalefet partilerince Anayasa Mahkemesi’ne götürülmüştü.
Dava dilekçesinde özetle ödenen katma değer vergisinin (KDV) bir kısmının yatırım ve işletme giderlerinde kullanılmak üzere Spor Toto Teşkilat Başkanlığı (STTB) adına açılan özel hesaba iadesinin âdem-i tahsis ilkesine aykırı olduğu, bütçe kaynaklarının özel hesaplar kullanılarak temel mali mevzuat hükümlerine tabi olmadan harcanmasının saydamlığa ve hesap verilebilirliğe engel olduğu, böylelikle Türkiye Büyük Millet Meclisine ait olan bütçe hakkının kullanımına engel olunduğu, bu durumun verginin kamu giderlerinin karşılığı olması ilkesiyle bağdaşmadığı, özel hesaba ilişkin düzenleme yetkisinin Cumhurbaşkanı’na verilemeyeceği belirtilerek kuralın Anayasa’nın 2, 7, 73, 87, 160 ve 161’inci maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştü.
Anayasa Mahkemesi 13.10.2021 tarih Esas no:2018/135, Karar No: 2021/71 sayılı kararıile bu düzenlemeyi iptal etti.
Kararda şu açıklamalar önem arz etmektedir; “Verginin, bireysel faydalanmanın söz konusu olmadığı kamu hizmetlerinin finansmanı için alınması karşılıksız olması sonucunu doğurmaktadır. Ancak verginin karşılıksız olması, bireysel karşılığının bulunmadığı anlamına gelmekte olup toplumsal karşılığı bulunmadığı biçiminde anlaşılamaz. Esas itibarıyla vergi, tüm topluma sunulan hizmetlerin anonim karşılığı olduğundan vergi mükelleflerinin en azından genel idare esaslarına göre yürütülen kamu hizmetlerinden toplumsal düzeyde fayda sağlamaları söz konusudur. Vergi mükelleflerince mali güçlerine göre ödenen diğer vergiler gibi KDV de genel idare esaslarına göre yürütülen ve tüm topluma sunulan, faydası tüm topluma yayılan kamu hizmetlerinin finansmanı amacıyla ve bunlardan sağlanan toplumsal faydaya istinaden anonim bir karşılık olarak ödenmektedir. KDV mükellefi olan Spor Toto Teşkilat Başkanlığı da bu hizmetlerden bütün toplumla birlikte faydalanmaktadır.
Diğer vergiler gibi KDV’nin de mükellef tarafından bir kere ödendikten sonra artık bütçe disiplini içinde, bütçede gösterilen kamu hizmetlerinin tamamının finansmanında kullanılmak üzere bir anonim karşılığa dönüşmesi gerekmektedir. Dava konusu kuralda mükellefin ödediği verginin bir kısmının yine bu mükellefin harcamalarının finansmanına tahsisi söz konusudur. Dolayısıyla kural gereği vergi anonim karşılık olma özelliğini yitirerek özel işletmecilik esasına göre yürütülen bir hizmetin finansmanı için alınan bir karşılığa dönüşmüştür. Bu ise verginin tüm kamu giderlerinin karşılığı olması ilkesiyle bağdaşmamaktadır.
Bu yönden başka mükelleflerce ödenmiş verginin belli bir hizmete tahsisi ile dava konusu kuralda olduğu gibi belli bir mükellefçe ödenmiş verginin yine kendisinin sunduğu hizmete tahsisi arasında bir fark bulunmamaktadır.”
Kulüplere iadeyi düzenleyen bu hüküm de iptal olur mu?
Olur da bu konu -somut norm denetimi yoluyla- Anayasa Mahkemesinin önüne gelirse benzer bir şekilde sonuçlanması muhtemeldir. Bekleyip göreceğiz… Prof. Dr. Murat Batı
https://t24.com.tr/yazarlar/murat-bati/sporculardan-kesilen-vergileri-kulupler-geri-aliyor,47183
ULUSAL TAŞIT TANIMA SİSTEMİ'NE 1 OCAKTA GEÇİLİYOR!
Hazine ve Maliye Bakanlığı, yaptığı mevzuat düzenlemeleri ve saha denetimleriyle akaryakıt piyasasındaki kayıp ve kaçağın önüne geçiyor.
Bakanlık tarafından duyurulan vergi borçluları listesinde çok sayıda akaryakıt firmasının yer alması, bu sektördeki kayıt dışılığın önlenmesi amacıyla yürütülen mücadelenin önemini ortaya koydu.
Bakanlıktan edinilen bilgilere göre, Gelir İdaresi Başkanlığı, ilgili kurumlarla işbirliği halinde akaryakıt piyasasındaki kayıt dışılıkla mücadele için pek çok adım attı.
Buna göre, akaryakıt istasyonlarındaki pompalara ödeme kaydedici cihaz bağlanmasına ilişkin ilk düzenleme 2003 yılında yapıldı. Zamanla bu önleme yönelik suiistimallerin ortaya çıkması üzerine yeni tedbirler devreye alındı.
Başkanlık ilk olarak akaryakıt istasyonlarındaki ödeme kaydedici cihazların güvenlik düzeyini artırdı. Bu cihazlar, dışarıdan müdahale edilemeyen ve anlık bilgi paylaşımı yapabilen yeni nesil pompa ödeme kaydedici cihazlarla değiştirildi. Böylece cihazlara dışarıdan müdahale edilmesi önlendi. Akaryakıt istasyonlarında yapılan tüm satışlara ait bilgilerin de anlık olarak Başkanlığa iletilmesine başlandı.
Bu süreçte, akaryakıt piyasasına ilişkin önemli yasal düzenlemeler de yapıldı. Buna göre, faturaların malın teslim edildiği ya da hizmetin yapıldığı anda düzenlenmesi sağlandı.
TEMİNAT UYGULAMASI GETİRİLDİ
Akaryakıt piyasasında faaliyette bulunan dağıtıcı ve bayilerden ilk kez lisans alacaklar ile faaliyetlerine devam edenlerden teminat alınmasına başlandı ve teminat verilmediği durumlarda faaliyetin durdurulması yönünde düzenleme yapıldı.
Bu uygulama sektörün mali olarak daha yeterli hale getirilmesine katkı sağladı. Bu adımla, 2018 yılında 120 civarında olan dağıtıcı lisansı sahibi sayısı 35'e düştü.
Dışarıdan müdahaleyle satışların kayıt altına alınmasının engellenmesi, verilerin değiştirilmesi, silinmesi veya ilgili kurumlara bilgi gönderilmesinin engellenmesi veya yanlış bilgi gönderilmesi vergi kaçakçılığı suçu kapsamına alındı.
Satışların kayıt dışı bırakılması amacıyla sistemlere yapılan müdahaleler ve kaçakçılık fiili olarak tanımlandı ve bu fiillere 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası getirildi.
Bu durumda lisansın iptal edilmesi, geçici durdurma kararı verilmesi, bu kapsamda verilen idari para cezası ödenmedikçe lisansa konu tesis için lisans verilmemesi yönünde düzenlemeye gidildi.
SAHA DENETİMLERİ YAPILDI
Lisans başvurusu, tadili veya süre uzatımı taleplerinin yerine getirilmesi için Sosyal Güvenlik Kurumuna vadesi geçmiş prim ve idari para cezası borcu ile vergi dairelerine vadesi geçmiş borcun bulunmaması şartı getirildi. Böylece prim, idari para cezası ya da vergi borcu olanların başvuru ve taleplerinin ancak borçlarının ödenmesi durumunda yerine getirilmesi sağlandı.
Dağıtıcıların aldığı akaryakıtı bir başka dağıtıcıya satamaması da öngörüldü.
Ayrıca, sektöre faturanın malın teslim edildiği anda düzenlenmesi zorunluluğu da getirildi.
Akaryakıt piyasasına ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) da önemli tedbirler aldı. Bayi denetim sisteminin kurulması, uygulanması, bakım ve onarımı için başvuruda bulunan tüzel kişilerin Kurum tarafından yetkilendirilmesine ilişkin önlem alındı.
Saha denetimleriyle de sektör yakından izleniyor. Bu yılın 10 ayında akaryakıt ve LPG istasyonlarında 4 bin 475 mükellef ile 53 bin 396 pompada bulunan 293 bin 966 tabanca denetlendi.
ULUSAL TAŞIT TANIMA SİSTEMİ'NE GEÇİLECEK
Gelir İdaresi Başkanlığı, son olarak akaryakıt alımı sırasında taşıtların plaka bilgisinin yeni nesil pompa ödeme kaydedici cihazlara otomatik iletilmesini sağlayacak Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi'ne (UTTS) ilişkin düzenleme yaptı.
Sistemle, akaryakıt alımı yapacak taşıtların plakaları elle yazılmadan sistem kapsamındaki bileşenler ile ödeme kaydedici cihazlara otomatik yansıyacak ve yakıt alan taşıttan başka bir taşıtın plakasına fiş düzenlenmesi önlenecek.
Sistem, vergi mükelleflerinin işte kullandıkları taşıtlar için yapılacak akaryakıt ve LPG alımlarında 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren zorunlu olacak. Ayrıca, 1 Temmuz 2025 tarihinden itibaren ilk defa iktisap edilecek sıfır taşıtlar kayıt ve tescil işlemini takip eden bir ay içerisinde özel taşıt tanıma sistemi kullanan taşıtlar da 30 Haziran 2025 tarihine kadar UTTS kapsamına dahil olacak.
"VERGİ KAYBININ ÖNLENMESİ İÇİN ÖNEMLİ BİR ADIM OLACAK"
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de akaryakıt piyasasında rekabet eşitliğinin sağlanması ve kayıt dışı ekonomiyle etkin şekilde mücadele edilmesi amacıyla birçok düzenleme ve çalışmayı hayata geçirdiklerini anımsatarak, "Yapılan tüm bu çalışmalar neticesinde akaryakıt piyasasındaki suistimaller ve kanuna aykırı fiiller büyük ölçüde önlendi. Son olarak kısa süre içinde Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi'nin devreye alınmasıyla elle plaka girişi ve bu sayede usulsüz akaryakıt fişi düzenlenmesi engellenerek akaryakıt istasyonlarındaki vergi kaybının önlenmesi için önemli bir adım atılmış olacak." dedi.
Uygulama kapsamına girecek tüm kesimlere yönelik hatırlatmada bulunan Şimşek, "Akaryakıt istasyonu işleten mükelleflerin, yıl sonuna kadar en az bir pompa ünitesini sisteme uyumlu hale getirmesi gerekiyor. Akaryakıt istasyonlarının, bu sistemin kurulması ve işletilmesi sürecinde gereken her türlü desteği vermesi önem taşıyor. Sistem kapsamında yapılmış bağlantıların korunması ve sistemin sürekli çevrim içi bağlantılı olmasının sorumluluğu akaryakıt istasyonu işleten mükellefe ait olacak." ifadelerini kullandı.
Yatırımlara Proje Bazlı Devlet Yardımı Verilmesine İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar (Karar Sayısı: 9124) Resmi Gazetede Yayımlandı
11 Kasım 2024 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 32719
Cumhurbaşkanı Kararı
Karar Sayısı: 9124
Ekli “Yatırımlara Proje Bazlı Devlet Yardımı Verilmesine İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar”ın yürürlüğe konulmasına; 193 sayılı Kanunun geçici 80 inci, 474 sayılı Kanunun 2 nci, 3065 sayılı Kanunun 13 üncü ve geçici 30 uncu, 4706 sayılı Kanunun ek 3 üncü, 5510 sayılı Kanunun ek 2 nci ve 5520 sayılı Kanunun 32/A maddeleri ile 6745 sayılı Kanunun 80 inci maddesi gereğince karar verilmiştir.
10 Kasım 2024
Recep Tayyip ERDOĞAN
CUMHURBAŞKANI
YATIRIMLARA PROJE BAZLI DEVLET YARDIMI VERİLMESİNE İLİŞKİN KARARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KARAR
MADDE 1– 17/10/2016 tarihli ve 2016/9495 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Yatırımlara Proje Bazlı Devlet Yardımı Verilmesine İlişkin Kararın 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Bu fıkra hükümleri, Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı kapsamında proje bazlı desteklerden yararlanmak üzere yapılacak müracaatlar için uygulanmaz.” ibaresi yürürlükten kaldırılmış ve aynı maddenin dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(4) Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı kapsamında değerlendirilebilecek yatırım başvurulan için bu maddenin diğer fıkraları uygulanmaz. Bu Program özelindeki başvuru süreçleri Bakanlıkça belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde gerçekleştirilir.”
MADDE 2- Aynı Kararın 5 inci maddesinin ikinci, dördüncü ve altıncı fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(2) Projelerin bu Karar kapsamında değerlendirmeye tabi tutulabilmesi için bu Kararda belirtilen amaç ve kapsam doğrultusunda Öncelikli Ürün Listesindeki ürünlerin üretimine yönelik olan ve Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı kapsamında desteklenmesine karar verilen yatırımlar için asgari sabit yatırım tutarının yüz milyon Türk Lirası olması, diğer yatırımlar için ise asgari sabit yatırım tutarının ya da araştırma ve geliştirme faaliyeti (Ar-Ge) harcamasının iki milyar Türk Lirası olması gerekir.”
“(4) Cumhurbaşkanı tarafından desteklenmesi uygun görülen projeler için Destek Kararı alınır ve Bakanlıkça yatırım teşvik belgesi düzenlenir.”
“(6) Bu Karar kapsamındaki desteklerden yararlanmak isteyen Öncelikli Ürün Listesindeki ürünlere yönelik yatırım projeleri, Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı kapsamında da değerlendirilebilir. Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı, Bakanlık tarafından belirlenecek çağrı planları dâhilinde yürütülür. Programa yapılan başvurular, Program Değerlendirme Komitesi tarafından birinci fıkra çerçevesinde ve pazar doygunluğu, destek ihtiyacı gibi kriterler dikkate alınarak değerlendirmeye ve önceliklendirmeye tabi tutulur. Bu değerlendirmeye göre uygun bulunan öncelikli projelerin, çağrı planındaki destek bütçesi ve benzeri kısıtlar dâhilinde, Program Değerlendirme Komitesince desteklenmesine karar verilebilir.”
MADDE 3– Aynı Kararın 6 ncı maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 4– Aynı Kararın 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “Kısmen işletmeye geçildiğinin yerinde tespit edilmesi halinde gerçekleşen makine ve teçhizat tutarının yatırım teşvik belgesinde öngörülen makine ve teçhizat tutarına oranı nispetinde enerji desteği kullandırılabilir.” ibaresi yürürlükten kaldırılmış ve on dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(14) Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı kapsamında desteklenmesine karar verilen yatırımlar, ilgili mevzuatları uyarınca, KOSGEB ve/veya TÜBİTAK tarafından da doğrudan desteklenebilir. Bu yatırımlarda, KOSGEB, TÜBİTAK veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından sağlanan desteklerden yararlanılarak veya Komite tarafından uygun görülmek kaydıyla firma öz kaynaklarıyla gerçekleştirilen yatırım harcamaları, yatırım teşvik belgesine konu yatırımın bütünlüğünün sağlanması kapsamında değerlendirilebilir.”
MADDE 5– Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 6- Bu Karar hükümlerini Sanayi ve Teknoloji Bakanı yürütür.
Kıdem Tazminatı Gibi Karşılıklar Nedeniyle Fazla Hesaplanan Enflasyon Kazançları Matrahtan İndirilebilir!
Kıdem tazminatı ve benzeri karşılıkların enflasyon düzeltmesi nedeniyle yarattığı haksız durumun giderilebilmesi için fazla hesaplanan enflasyon kazançlarının beyanname üzerinde zarar olsa dahi indirilecek istisna ve indirimler bölümünde “indirim” olarak dikkate alınması kanaatimce mümkün...
Bugünkü yazımda kıdem tazminatı ve benzeri, vergi mevzuatına uygun olmayan karşılıkların enflasyon düzeltmesine tabi tutulup tutulmayacağını değerlendirmeyeceğim. Çünkü bu konunun cevabı çok net.
Çünkü karşılıklar, asli bir kıymet niteliği taşımaz ve ilgili oldukları iktisadi kıymete bağlı olarak hesaben bilançoda yer alırlar. Bunların karşılık olarak ayrıldığı kaynağın, parasal olmayan kıymet olup olmamasına göre, enflasyon düzeltmesine tabi tutulması gerekir.
Diğer taraftan, parasal olmayan iktisadi kıymete bağlı olduğu için düzeltmeye tabi tutulması gereken karşılıklar, Vergi Usul Kanunu (VUK) hükümlerine göre ayrılması mümkün olan karşılıklardır. Başka bir ifade ile bir karşılığın enflasyon düzeltmesine tabi tutulabilmesi için vergi mevzuatına uygun olması gerekir.
Buna göre, VUK hükümlerine göre ayrılması mümkün olmayan bir karşılık, bilançoda yer alsa bile enflasyon düzeltmesine tabi tutulamaz.
Nitekim 555 sıra no.lu VUK Tebliğinde; kıdem tazminatı ve garanti gider karşılığı gibi karşılıkların, VUK’a göre ayrılabilecek karşılıklar arasında yer almadığı gerekçesiyle enflasyon düzeltmesinde dikkate alınmayacağı açıklanmıştır.
VUK hükümlerine uygun olarak ayrılmış olan şüpheli alacak karşılığı ise parasal mahiyet taşıdığından enflasyon düzeltmesine tabi tutulamaz.
Gördüğünüz gibi bu konu çok net açıklanmış bulunuyor.
Benim bugün tartışmak istediğim konu, vergi mevzuatına uygun olmadığı halde ayrılmış karşılıkların enflasyon düzeltmesinde yarattığı sonuçların nasıl düzeltilebileceği, daha doğru bir ifade ile giderilebileceğine ilişkin.
Bu sorunun ortadan kaldırılması gerektiği sanırım tartışılmamalı bile. Çünkü, kıdem tazminatı örneğinden gidersek, bu karşılığı ayırmayan bir mükellefle ayıran mükellef arasında vergi matrahı açısından herhangi bir farklılık olmaması gerekir.
Doğrusu kıdem tazminatı ayırmayan mükellefin sonuçlarıdır. Kıdem tazminatı ayıran mükellefin sonuçlarını ayırmayan mükellefle vergi bakımından eşitlemek gerekir.
Vergisel açıdan bu durumda yapılması gereken işlem gayet basittir ve kıdem tazminatı ayrılması nedeniyle oluşan enflasyon kazancını beyanname üzerinde vergi matrahından düşmekle sınırlıdır.
Çünkü kıdem tazminatı karşılıkları, her ne kadar beyannamede kanunen kabul edilmeyen gider (KKEG) olarak dikkate alınsa da ticari karı azaltan veya ticari zararı artıran yönde bir etki yapar. Düzeltmeye, kıdem tazminatını da içeren ticari bilanço, dolayısıyla kıdem tazminatının etkilediği ticari kar veya zarar tutarları esas alındığı için kıdem tazminatı ayıran bir mükellefte, ayırmayan bir mükellefe nazaran daha yüksek bir enflasyon kazancı (dolayısıyla vergiye tabi kazanç) doğar.
Bunu basit bir örnek üzerinden göstermeye çalışacağım.
Kıdem tazminatı karşılığı ayrıldığı durum
İşletmesinin 31.12.2023 tarihli düzeltilmemiş bilançosunun aşağıdaki gibi olduğunu varsayalım:
31.12.2023 (Düzeltilmemiş)
Kasa 95 Stok 45 TOPLAM 140 |
Kıdem Tazm. Kar. 20 Sermaye 100 Dönem Karı 20 TOPLAM 140 |
İşletmenin düzeltilmiş 31.12.2023 bilançosunun ise aşağıdaki gibi olduğunu varsayalım:
31.12.2023 (Düzeltilmiş)
Kasa 95 Stok 47 TOPLAM 142 |
Kıdem Tazm. Kar. 20 Sermaye 150 (*) Geç. Yıl. Zararı 28 TOPLAM 142 |
(*) izleme kolaylığı açısından, sermaye düzeltmesinden doğan olumlu farklar ayrı bir hesapta gösterilmeyip sermaye kaleminde sınıflanmıştır.
İşletmenin 2024 yılında hiçbir ticari faaliyetinin olmadığı ve taşıma katsayısının 1,5 olduğu varsayımıyla düzeltilmiş 2024 bilançosu şöyle oluşacaktır:
Kasa 95 Stok 70,5 TOPLAM 165,5 |
Kıd. Tazm. Karşılığı 20 Sermaye 225 Geçen yılın zararı 42 Dönem zararı 37,5 TOPLAM 165,5 |
Sermayenin düzeltmesinden hesaplanan enflasyon zararı : (150x1,5)-150= 75
Geçmiş yıl zararları düzeltmesinden hesaplanan enflasyon karı : (28x1,5)-28= 14
Stok hesabının düzeltmesinden hesaplanan enflasyon karı : (47x1,5)-47=23,5
Dönem zararı : 75-(14 + 23,5)= 37,5
Kıdem tazminatı karşılığı ayrılmadığı durum
İşletmesinin 31.12.2023 tarihli düzeltilmemiş bilançosunun aşağıdaki gibi olduğunu varsayalım:
31.12.2023 (Düzeltilmemiş)
Kasa 95 Stok 45 TOPLAM 140 |
Sermaye 100 Dönem Karı 40 TOPLAM 140 |
İşletmenin düzeltilmiş 31.12.2023 bilançosunun ise aşağıdaki gibi olduğunu varsayalım:
31.12.2023 (Düzeltilmiş)
Kasa 95 Stok 47 TOPLAM 142 |
Sermaye 150 Geçen Yılın Zararı 8 TOPLAM 142 |
İşletmenin 2024 yılında hiçbir ticari faaliyetinin olmadığı ve taşıma katsayısının 1,5 olduğu varsayımıyla düzeltilmiş 2024 bilançosu şöyle oluşacaktır:
31.12.2024 (Düzeltilmiş)
Kasa 95 Stok 70,5 TOPLAM 165,5 |
Sermaye 225 Geçen Yılın Zararı 12 Dönem Zararı 47,5 TOPLAM 165,5 |
Sermayenin düzeltmesinden hesaplanan enflasyon zararı : (150 x 1,5)-150= 75
Geçmiş yıl zararları düzeltmesinden hesaplanan enflasyon karı : (8 x 1,5)-4= 4
Stok hesabının düzeltmesinden hesaplanan enflasyon karı : (47x1,5)-47=23,5
Dönem zararı : 75-(4 + 23,5)= 47,5
Karşılaştırma ve değerlendirme
Kıdem tazminatı karşılığı ayırıp ayırmamanın sonuçlarını karşılaştırdığımızda, örneğimizde 2024 dönem zararının (47,5 – 37,5=) 10 birim düşük oluştuğunu görüyoruz. Bu fark mükellefin 31.12.2023 bilançosunda yer alan 20 birimlik kıdem tazminatı karşılığının, 2024 Aralık ayı taşıma katsayısı olan 1,5 ile düzeltilmesinden hesaplanan 10 birime tekabül etmektedir.
Bu nedenle, kıdem tazminatı ayırmakla, bu örnekte 10 birim dönem zararının az çıkmasına neden olan mükellef, bu durumu düzeltmek için beyanname üzerinde bu tutarı “indirim” olarak dikkate alarak dönem zararını olması gereken 47,5 düzeyine çıkarabilir.
Kıdem tazminatı karşılıkları, ayrıldıkları dönemlerde kurum kazancına ilave edilerek, vergisel açıdan gider yazılmaları, başka bir ifade ile vergi matrahını azaltmaları önlenmektedir. Yani vergisel etkisi nötr hale getirilmektedir. Enflasyon düzeltmesi uygulamasının bu durumu değiştirmemesi icabeder.
Mükelleflerin, vergiye tabi kazancın tespitinde gider olarak dikkate almadıkları bir karşılık nedeniyle haksız oluşan enflasyon kazancının, bu gerekçe ile de vergi matrahına dahil edilmemesi gerektiğini düşünüyorum.
Sonuç itibariyle; kıdem tazminatı ve benzeri karşılıkların enflasyon düzeltmesi nedeniyle yarattığı haksız durumun giderilebilmesi için fazla hesaplanan enflasyon kazançlarının beyanname üzerinde zarar olsa dahi indirilecek istisna ve indirimler bölümünde “indirim” olarak dikkate alınması kanaatimce mümkündür.
Bu örnek de gösteriyor ki, 2023 ve öncesinde ayrılmış olan kıdem tazminatı karşılıkları kendi tutarı kadar geçmiş yıllar zararlarını artırmış veya geçmiş yıllar karlarını azaltmış, bu nedenle bu kalemlerin cari dönem düzeltmesinde oluşturduğu karlar da artmış veya zararlar olması gerekenden düşük oluşmuştur.
Bu nedenle, muhtelif vesilelerle mükelleflere kıdem tazminatı ve benzeri vergi mevzuatının zorunlu tutmadığı karşılıkları kapatmalarını önermiş, böylece düzletmeye esas alınacak geçmiş yıl kar/zarar hesaplarının doğru oluşmasını sağlayabileceklerini söylemiştik. Ters kayıtla bu düzeltmeyi yapmayanlar şimdi yukarıda açıklamaya çalıştığım haksız sonuçla karşılaşıyorlar.
Gerek geçmiş (2003 ve 2004 yıllarına), gerekse 2023 ve 2024 yıllarına ilişkin olarak yayımlanan tebliğ ve sirkülerlerde bu konuya ilişkin herhangi bir açıklama yapılmamış olması, bu düzeltmenin yapılamayacağı anlamına gelmez. Maliye Bakanlığının bu konuya ilişkin açıklama yapması elbette isabetli olacaktır. Ancak böyle bir açıklama yapılmasa bile bu düzeltmenin yapılabileceğini düşünüyorum.
Olumlu bir açıklama yapılmadan beyanname üzerinde böyle bir düzeltme yapmayı riskli bulan mükellefler tabii ki ihtirazî kayıtla beyan seçeneğini değerlendirebilirler!
Erdoğan Sağlam YMM
2024’de Emekli Olan Yüzde 30 Fazla Emekli Aylığı Alacak!
2024’de emeklilik müracaatında bulunacaklar, 2025 ve sonraki yıllara göre emekli olacaklara göre %30 daha fazla emekli aylığı alacak. 2024’de daha fazla emekli aylığı alayım derken gelir kaybına dikkat edin.
2024 yıl sonu enflasyonu %45 civarında olacak. Bu durumunda 2024’de emekli olmayanların emekli aylıkları düşecek. Bunu bilerek emeklilik hakkı elde eden kişilerin 2024’de mi yoksa daha sonraki yıllarda emekli olmaları avantajlı olur konusu emekli olacak kişinin emekli aylığı dışında,
-Emekli olduktan sonra SGDP ile çalışmaya devam etme hakkı olacak mı,
-Emekli olmaz ise kaç yıl daha çalışabilir
-Emekli aylığı bugün kaç TL, emekli olursa 2025’de emekli aylığı kaç TL olur
-Bugün mevcut emekli aylığı kaç TL, emekli olmaz ise 2025’de emekli aylığı kaç TL’ye düşecek
-Mevcut maaşı ek demeler, prim, ikramiye ile birlikte aylık kaç TL, 2025’de kaç TL olacak
Bu durumda emekli aylığınız kadar maaşınız, yaşınız, emekli olmadan çalışacağınız süre dikkate alınarak emeklilik kararı almanızda fayda olacak. Emekli olayım emekli aylığım düşmesin derken gelir kaybı ile karşı karşıya kalmayın.
-Emekli olduktan sonra aynı işyerinde SGDP ile çalışacaksanız 2024’de emekli olun, %30 kayıp yaşamayın
-Emekli olduktan sonra işveren çalışmanıza izin vermiyor fakat siz aynı maaşlarla başka bir işyerinde SGDP ile çalışacaksanız emekli olun
-Emekli olduktan sonra ticaret yapma fikriniz varsa emekli olun, %30 kayıp yaşamayın, emekli olduktan sonra işyeri açarsanız ya da şirket ortağı olursanız, emekli aylığınızda bir kesinti olmaz ayrıca Bağ-Kur primi ödemezsiniz
-Bir iki yıl içinde emekli olmayı düşünenler hiç beklemeyin emekli olun
Peki kimler emekli aylığında %30 kayıp yaşasa dahi emekli olmak için acele etmemeli;
-Maaşı emekli aylığından yüksek olan, yaşı genç olan kişiler
-Brüt aylığı yüksek olup en az 5-6 yıl çalışma imkanı olanlar
Özellikle maaşı emekli aylığından yüksek olanların emeklilik konusunda iyi düşünmeleri gerekir. Ülkemizde yaşanan yüksek enflasyon buna bağlı hayat pahalılığı karşısında emekli olduktan sonra emekli aylığı ile geçim sıkıntısı yaşayacak olanların iki kere düşünmesi gerekir. 2024’den 2025’e girerken emekli aylığında kayıp yaşanacak, 2025’den 2026’ya girerken de enflasyondaki düşme eğilimi devam ederse emekli aylıklarında kayıp devam edecek sonrasında enflasyon yükselir ise ya da enflasyon stabil kalırsa brüt aylığı yüksek olan kişilerin enflasyon dolayı kaybettikleri emekli aylık farklarını 5-6 senede amorti edebilirler.
Yüksek maaşı olup emekli olmayıp çalışanların ayrıca ceplerine fazladan girecek olan maaşlarının da bir kısmını tasarrufa yönlendirmeleri durumunda bu işten kazançlı çıkma ihtimalleri de var.
Örneğin bugün 50.000TL emekli aylığını sitemden gören, emekli olduğunda 2025’de 58.500TL emekli aylığı alacak bir kişinin bugün maaşı 85.000TL yeni yılda 105.000TL civarında olacak ise emekli olduğunda aylık bazda 46.500 TL gelir kaybı yaşayabilir. 6 yıl emekli olmadan çalışır ise yaklaşık cebine 2.8 milyon TL emekli aylığına göre maaş farkı girer. Emekli aylığını 6 yılda tam amorti etmese dahi cebine girecek 2.8 milyon ile gelir kaybı yaşamaz, hayat standartını düşürmez, emekli olduğunda bir miktar düşük emekli aylığı alsa dahi bunun karşılığında eline geçecek para ile bu zararını telafi etmiş olur.
Son kararınızı vermeden bu işin uzmanları ile görüşerek durumunuzu değerlendirmenizde fayda var.
Özgür ERDURSUN
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.
https://www.dunya.com/kose-yazisi/2024de-emekli-olan-yuzde-30-fazla-emekli-ayligi-alacak/752910