Mehmet Özdoğru

Mehmet Özdoğru

Email: This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.
Cuma, 10 Mayıs 2024 15:49

İşçi Suç İşlerse Neler Olur?

İşçilerin herhangi bir suçtan gözaltına alınması veya tutuklanması halinde iş sözleşmesinin akıbetinin ne olacağı, işçinin işsiz kalmasına sebep olup olmayacağı tarafıma en sık sorulan soruların başında geliyor. Özellikle aile bireylerinin endişeli bekleyişlerine, işsizlik korkusu da ekleniyor.

İşçinin gözaltına alınması veya tutuklanması iş sözleşmesini doğrudan sona erdiren bir durum değil. Kanunkoyucu tarafından bu durumun geçici olabileceği düşünülerek, iş sözleşmesini doğrudan sona erdirmesi düzenlenmemiş, işverene fesih hakkı da ancak belirli şartlarla tanınmıştır. Gözaltı veya tutukluluk iş sözleşmesini askıya alan bir durumdur. Bununla birlikte iş sözleşmesi askıya alındığından işverenin bu dönemde ücret ödeme borcu da ortadan kalkmaktadır.

Yargıtay İş Kanunu’nun 40. maddesinde yer alan zorlayıcı nedende askı süresinin ilk haftası için öngörülen yarım ücret kuralının gözaltı ve tutukluluk halinde uygulanmayacağını belirtmiştir. Buna göre, işçiye gözaltına alındığı veya tutuklandığı sürenin ilk haftası için yarım ücret de ödenmeyecektir. İşveren tabii ki isteğe bağlı olarak ücret ödemeye devam edebilecektir.

Askı süresi nedir?

İş Kanunu’nda gözaltı ve tutukluluk halinde askı süresinin ne kadar süreceğine dair bir sınır getirilmemiştir. Sadece işverenin fesih hakkını kullanabilmesi için asgari bir askı süresi öngörülmüştür. İşveren asgari süreyi geçirse de iş sözleşmesini feshetmek istemezse iş sözleşmesi askı halini koruyabilecek, işçinin gözaltı veya tutukluluğu sona erdiğinde tekrar işine başlayabilecektir. İş Kanunu madde 25-(IV) uyarınca, işçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde devamsızlığın 17.maddedeki bildirim sürelerini aşması halinde iş sözleşmesinin işverence derhal feshi mümkün olabilmektedir. Bu süreler işçinin iş sözleşmesinin devam süresine göre 2, 4, 6 veya 8 hafta olabilmektedir. Yargıtay bildirim sürelerinin iş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesi ile artırılmış olması halinde, ilgili 25-(IV) maddesinin uygulaması yönünden arttırılmış sürelerin dikkate alınması gerektiğini ifade etmiştir. Başka bir anlatımla işverenin derhal fesih hakkı ancak, tutukluluk süresinin arttırılmış ihbar önellerini aşması halinde ortaya çıkacak olup örneğin sözleşmede üç yıl kıdemi olan çalışana 10 hafta bildirim süresi öngörüldüyse işveren gözaltı veya tutuklulukta da 10 hafta sonunda derhal fesih hakkını kullanabilecektir.

İşyerinde işlendiyse...

İşçinin gözaltına alınması veya tutukluğu kural olarak iş sözleşmesini askıya alan bir haldir. Fakat Kanunkoyucu işyerinde işlenen suçlara ilişkin ayrı bir düzenleme getirmiştir. 25. maddenin (II) numaralı bendinin (f) alt bendine göre, işçi işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işler ise bu durumda bildirim süresi beklenmeksizin iş sözleşmesi sona erdirilebilecektir. İlgili kural ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller içersinde düzenlenmiştir. Dolayısıyla, iş sözleşmesini askıya almadığı gibi sonuçları da normal gözaltı veya tutukluluktan farklıdır. İşçinin bir davranışının bu kapsamda değerlendirilebilmesi için, öncelikle davranışın işyerinde işlenmiş olması, suç olduğunun mahkeme kararı ile kesinleşmiş olması ve verilen hapis cezasının ertelenmeyip yedi günden fazla olması gerekmektedir.

Tazminat hakkı var mı?

İster normal gözaltı veya tutukluluk olsun isterse işyerinde işlenen suç olsun işverenin fesih hakkını kullanması halinde işçiye ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır. 

Kıdem tazminatı konusunda ise, normal gözaltı veya tutukluluk ile işyerinde işlenen suçu ayırmak gerekmektedir. İşyerinde işlenen suç yukarıdaki şartları taşıyorsa ve işveren iş sözleşmesini bu nedenle feshederse, işçi kıdem tazminatına hak kazanamayacaktır. Ayrıca prim ödeme koşulları olsa bile işsizlik sigortasından yararlanamayacaktır. Ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan davranış olarak kabul edildiğinden iş sözleşmesi tazminatsız sona erecektir. Diğer gözaltı veya tutukluluk hallerinde ise işveren bildirim süresi kadar bekledikten sonra iş sözleşmesini sona erdirirse, işçi diğer koşullar da varsa kıdem tazminatına ve işsizlik sigortasından ödeneğe hak kazanacaktır. Yargıtay’a göre de; işverenin bildirim şartına uyma ve ihbar tazminatı yükümlülükleri bulunmamakla birlikte, kıdem tazminatı ödemesi gerekir. Gözaltı veya tutukluluk nedeniyle iş sözleşmesi sona eren işçilerin, yasal olarak işe dönüş hakları bulunmamaktadır.

Cem Kılıç

This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/cem-kilic/isci-suc-islerse-neler-olur-7124619

Bildiğiniz gibi 2023 yılı sonunda yapılan enflasyon düzeltmesi neticesinde parasal olmayan varlık ve kaynak hesaplar düzeltilerek, 698 hesabın borç ve alacağını ortaya çıkan farklar kaydedildi. Bazı hesaplar örneğin geçmiş yıl karı, -zararı ve dönem karı - zararı ise düzeltmeye tabi tutulmadan 698 hesaba aktarıldı. Bu şekilde oluşan 698 hesabın borç bakiyesi 580 hesabı alacak bakiyesi ise 570 hesabı oluşturdu ve nihai olarak düzeltme sonrası bilanço oluştu.

Buraya kadarki düzenleme tamamen 555 nolu VUK tebliğin düzeltmenin yol haritasını tarif ettiği maddelerin sonucudur.

Dolayısıyla düzenleme böyle iken buna aykırı olacak şekilde bir düzeltme sonrası bilanço çıkarılabilir mi, ayrıca buna neden gerek duyulsun.

Birincisi; 2023 yılı düzeltmesinde geçmiş yıl k/z ile dönem k/z hesaplarının düzeltmeye tabi tutulmamış olması mükellefler açısından bir hak kaybına sebebiyet vermez. Tebliğin bu yöntemi seçmiş olmasının nedeni, bu hesaplar için düzeltme yapmanın (fark hesapları 698 kaydedileceği ve özkaynak hesaplarına ilişkin fark hesaplarının statüsü belli iken) hiç bir farklılık doğurmayacak olmasıdır.

İkinci olarak buna rağmen özellikle ,düzeltme öncesi kar var iken düzeltme sonrası zarar çıkan mükelleflerden bazılarının dönem karını ve hatta geçmiş yıl karını düzeltme sonrasında aynen kendi hesaplarında korudukları, bu durumda düzeltme sonrası hem 580 hem de 570 hesabın bir arada bulunmasını tercih ettikleri görülmektedir. Bu tarz bir yaklaşımdan amaç ise, geçmiş yıl karlarının zarar içerisinde kaybolmasını engellemek , sadece stopaj ile dağıtıma konu edilmesini sağlamak olsa gerek. Ancak kar dağıtımı yapılacağı zaman, geçmiş yıl zararlarının bu kardan mahsup edilmesi gereği açık iken ve ayrıca bu kar tutarlarının 698 hesaba aktarılması sağlanmadığından 580 hesabın bakiyesinin bu tutarlar kadar fazla olacağı düşünüldüğünde bu amaca ulaşmak mümkün değildir.

2024 yılında ortaya çıkacak karlar ve daha önce 570 e kaydedilen karlar toplam olarak dikkate alınıp, kar dağıtımı esnasında geçmiş yıl zararlarının mahsubunda bu tutar kullanılması amaçlanıyorsa , bu da bir farklılık yaratmaz. Zira 2024 ve ileriki dönemlerde yapılacak düzeltme neticesinde ortaya tek bir kar veya zarar tutarı çıkacak olup, burdan ortaya çıkacak karın dağıtımı ise artık yine sadece stopaja konu olacaktır.

Yani özet olarak 2023 yılı enflasyon düzeltmesi sonunda geçmiş yıl zararı ortaya çıkmış ise bu zararı Tebliğin izin verdiği gibi özkaynak hesaplarının düzeltme farklarına mahsup edip gösterme tercihi dışında bir yöntem mümkün olmayıp, başka türlü kayıt yöntemleri hem düzeltmenin vergisel etkisi hem de kar dağıtımı aşamasında bir farklılık yaratmayacaktır.

Ancak düzeltme sonunda geçmiş yıl karı ortaya çıkanlar için ise bu hesabı aşağıdaki biçimde kırmaları isabetli olacaktır.

- 2023 ve öncesi karlar

- 2023 Enflasyon düzeltmesi karı

Linkedin paylaşımından Alıntı Yapılmıştır.

Bağımsız Denetim Yönetmeliğinin (BDY) 14’üncü maddesi uyarınca bağımsız denetçi olarak yetkilendirilme talebinde bulunacakların bağımsız denetçilik sınavında başarılı olmaları gerekmektedir. Bu kapsamda, BDY’nin 16’ncı maddesi uyarınca denetimle ilgili alanlardaki teorik ve uygulamaya ilişkin bilgileri ölçmek üzere aşağıdaki tabloda yer alan modüllerden elektronik sınav (e-sınav) şeklinde Kurumumuzun Ankara’daki binasında gerçekleştirilecektir.

 Sınav Tarihi   Sınav Saati   Sınav Modülü 
 28 Mayıs 2024  Sabah oturumu (10.30-11.30)  Türkiye Muhasebe Standartları
 28 Mayıs 2024  Öğleden sonra oturumu (14.30-15.30)  Türkiye Muhasebe Standartları
 30 Mayıs 2024  Öğleden sonra oturumu (14.30-15.30)  Türkiye Denetim Standartları

Sınav müracaatları 14 Mayıs 2024 tarihinde saat 10.00’da başlayıp 17 Mayıs 2024 tarihinde saat 23.59’da sona erecektir. Başvurular elektronik ortamda https://www.kgk.gov.tr adresinde yer alan başvuru formunun doldurulması suretiyle yapılacaktır.

Sınava alınacak aday sayısı, elektronik sınav (e-sınav) uygulama salonunun aday kapasitesiyle sınırlı olacağından Türkiye Muhasebe Standartları ve Türkiye Denetim Standartları modülünden gerçekleştirilecek sınav için kontenjan; her bir oturum için 55 olarak belirlenmiştir. Adaylar, sınav ücretini ödeme sırasına göre kontenjana dâhil edilecektir. Kontenjan dolduğu takdirde adayların sınav ücretini yatırması sistem tarafından engellenecek ve e-Bağımsız Denetçilik Sınavı için sınav ücreti ödeme süresi sonlandırılacaktır.

Sınava; BDY’nin 14’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen mezuniyet şartını sağlayanlar başvurabilir.

Sınav süresi 60 dakikadır. Sınav listesinde ismi yer almayanlar ile sınava girişte, T.C. Kimlik Numarası içeren nüfus cüzdanı, pasaport veya sürücü belgesinden birini ibraz etmeyenler sınava alınmazlar.

Sınav sonuçları, Kurum internet sitesinde duyurulur. Ayrıca, sınav sonuç belgesi gönderilmez.

Sınava katılmak isteyenlerin, sınava girecekleri modül için 450 TL sınav ücretini başvuru esnasında kredi kartından on-line olarak ödemeleri gerekmektedir.

Sınava müracaat ettiği halde katılmayanlar ile sınava girmekten vazgeçenlerin ödedikleri ücretler iade edilmeyecektir.

Adaylara ve kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Kaynak: KGK

Cuma, 10 Mayıs 2024 07:43

Seçilmiş Yeni Özelgeler

Gelir İdaresi özelgeleri, vergi cezası ve gecikme faizine karşı koruma sağlıyor. Aynı nitelikli özelgeler sadece özelgenin verildiği değil bütün mükellefler için aynı sonuçları doğuruyor. Bu nedenle özelgeler oldukça önemli ve izlenmesi gereken kaynaklar.

Gelir İdaresi’nce verilen özelgelerden seçilmiş bazılarının özetine, yorum yapmadan zaman zaman bu köşede yer vermeye çalışıyorum.

İşte son zamanlarda verilen özelgelerden seçtiğim bazılarının özeti. Özelgelerin tam metinlerine Gelir İdaresi’nin internet sitesinden ulaşmak mümkün. 

- Veri hırsızlığı (hacker) dolayısıyla yapılan ödemeler gider kaydedilebilir mi?

(29.03.2024 tarih ve 438074 sayılı özelge)

Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilebilmesi için yapılan genel giderlerin matrahtan indirilebilmesi için giderle kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında illiyet bağının bulunması, giderin keyfi olmaması, yani kazancın elde edilmesi için mecburi olarak yapılması, yapılan gider karşılığında gayri maddi bir kıymet iktisap edilmemiş olması gerekir. Ayrıca, bu giderlerin tevsik edici belgelere dayanması (fatura, fatura yerine geçen vesikalar gibi) ve yasal kayıtlarda izlenmesi gerekmektedir.

Buna göre, satıcı firmanın mailinin şüpheli şahıslarca (hacker) ele geçirilmesinden dolayı sahte banka hesabına yapılan ödemelerin, gelir ve kurumlar vergisi kanunlarında indirilebilecek giderler arasında sayılmadığından, kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün değildir. 

- İlave tasarım indirimi geçici vergi dönemlerinde kullanılabilir mi?

(12.03.2024 tarih ve 152373 sayılı özelge)

6652 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’nda belirtilen göstergelerden herhangi birinde bir önceki yıla göre en az yüzde yirmi artış sağlayan tasarım merkezlerinde, ilgili yılda gerçekleştirilen tasarım harcamalarının toplam tutarının, bir önceki yıl gerçekleştirilen tasarım harcamalarının toplam tutarı ile kıyaslanması sonucu ortaya çıkan artışın yarısının ilave tasarım indirimi olarak dikkate alınması mümkündür.

Diğer taraftan, ilave tasarım indirimiyle ilgili söz konusu kararda belirtilen göstergeler yıllık olarak dikkate alınıp, tasarım merkezleri birlikte hesaplamaya dahil edilecek olup, ilave tasarım indiriminin geçici vergi dönemleri itibariyle uygulanması mümkün değildir.

- Serbest bölgeye verilen yazılım hizmetinden elde edilen kazanç için Gelir Vergisi Kanunu’nun 89. maddesi kapsamında indirim yapılabilir mi?

(03.01.2024 tarih ve 3211 sayılı özelge)

Bilgisayar programlama faaliyeti kapsamında, serbest bölgeye verilen yazılım veya yazılım güncellemesi hizmeti nedeniyle elde edilen kazancın genel hükümlere göre vergilendirilmesi gerekir. Gelir Vergisi Kanunu uygulaması bakımından hizmetin Türkiye’de yerleşmiş olmayanlarla, kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanlara verilmesi ve hizmetten münhasıran yurtdışında yararlanılması şartlarının sağlanmaması nedeniyle, söz konusu kazancın %50’sinin anılan adı geçen kanunun 89. maddesinin birinci fıkrasının (13) numaralı bendi kapsamında beyanname üzerinden indirim konusu yapılması mümkün değildir.

- Mükellefiyet tesisi öncesinde yapılan faaliyete ilişkin eğitim giderleri, serbest meslek kazancının tespitinde dikkate alınabilir mi?

(05.03.2024 tarih ve 134083 sayılı özelge)

Aynı takvim yılı içerisinde mükellefiyet tesis ettirilmeden önce alınan hukuk uyuşmazlıkları ve arabuluculuk eğitimine ait giderlerin, işe başlanılmasını müteakip Vergi Usul Kanunu’nda yer alan süreler içerisinde yasal defterlere kaydedilmesi halinde, söz konusu eğitime ait giderlerin serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkündür.

Öte yandan, söz konusu giderlere ilişkin belgelerde yer alan katma değer vergisi tutarları, genel esaslar çerçevesinde hesaplanan katma değer vergisi tutarından indirim konusu yapılabilir.

- Noterlikte yapılan tahsilatlara ilişkin kredi kartı komisyon ödemeleri gider yazılabilir mi?

(19.03.2024 tarih ve 77291 sayılı özelge)

Noterlikçe POS cihazı ile yapılan tahsilatlara ilişkin olarak bankalar tarafından kesilen komisyon ödemelerinin; mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderler kapsamında değerlendirilmesi ve mesleki kazancın tespitinde gider olarak indirilmesi mümkündür.

Çocuğun tiyatro eğitimi için yapılan harcama eğitim gideri kapsamında beyan edilen gelirden indirilebilir mi?

(04.03.2024 tarih ve 134718 sayılı özelge)

18 yaşını veya tahsilde olup 25 yaşını doldurmamış olan çocukların eğitimleri için, Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında Millî Eğitim Bakanlığı’nın izin ve denetimine tabi olarak eğitim ve öğretim kurumu kapsamında faaliyet gösteren eğitim kursuna ödenen ücretlerin, beyan edilen gelirin %10’unu aşmaması kaydıyla eğitim harcaması olarak yıllık gelir vergisi beyannamesinde indirim konusu yapılabilmesi mümkündür.

Buna göre, çocuğun tiyatro eğitimi hizmeti almış olduğu Şirketin, Özel Öğretim Kurumları Kanunu uyarınca Millî Eğitim Bakanlığı’nın izin ve denetimine tabi olarak faaliyet gösteren eğitim ve öğretim kurumu kapsamındaki bir kurs olması halinde, söz konusu kursa çocuğun tiyatro eğitimi için ödenen tutarların, beyan edilecek gelirin %10’unu aşmaması kaydıyla eğitim harcaması kapsamında yıllık gelir vergisi beyannamesinde indirim konusu yapılabilir.

- İştirak amacıyla elde tutulan aynı kuruma ait iştirak hisselerinin bir kısmının satılması durumunda 2 yıllık süre nasıl tespit edilir?

(02.02.2024 tarih ve 2798 sayılı özelge)

Aynı kuruma ait değişik tarihlerde iktisap edilen iştirak hisselerinin bir kısmının satılması durumunda, elden çıkarılan hisse senetlerinin maliyet bedelinin ilk giren ilk çıkar (FİFO) yöntemine göre belirlenmesi gerekir.

- İntifa senedi alımı için ödenen bedel kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılabilir mi?

(16.02.2024 tarih ve 4021 sayılı özelge)

Birleşme hallerinde devralan şirketin, intifa senetlerini birleşme sözleşmesinin yapıldığı tarihteki gerçek değeriyle satın alması durumunda, söz konusu intifa senetlerinin kaynağa dönüşü söz konusu olup, herhangi bir sermaye payını temsil etmeyen ve sahiplerine kardan pay alma dışında pay sahipliği hakkı tanımayan intifa senetlerinin, birleşme durumunda ihraç eden şirkete iade edilerek imha veya itfasından doğan gelirlerin kar payı olarak değerlendirilmesi, gelir vergisi tevkifatı yapılması ve gerçek kişilerce elde edilen söz konusu kâr paylarının vergilendirilmesi gerekmektedir.

Buna göre, Türk Ticaret Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 19 ve 20. maddelerinde belirtilen şartlar dahilinde devrolan şirketin intifa senedi sahiplerine Türk Ticaret Kanunu’nun 140. maddesi uyarınca intifa senetlerinin satın alınması nedeniyle yapılan kâr payı niteliğindeki ödemelerin, Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesi veya Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8. maddesi uyarınca kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün değildir. 

Recep Bıyık

This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/secilmis-yeni-ozelgeler/742085

Reeskont kredilerine ilişkin taahhüt edilen ihracatın gerçekleşmemesi nedeniyle kredi talimatında (Sözleşmede) öngörüldüğü şekilde ödenen müeyyide/ceza tutarları mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiği hesap döneminde, Gelir Vergisi Kanunu 40/1-3 nolu bendine istinaden kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınır.

Gelir Vergisi Kanunu 40/1-3 nolu bendi: Sözleşmelerde ceza şartı olarak konulan tazminatlar hariç olmak üzere kurumun kendisinin, ortaklarının, yöneticilerinin ve çalışanlarının suçlarından doğan maddî ve manevî zarar tazminat giderleri kurum kazancının tespitinde indirilemez.

Sözleşmede öngörüldüğü şekilde ödenen ve bu durumda gider olarak indirilebilen müeyyide/ceza tutarlarının "689. Diğer Olağandışı Gider ve Zararlar" hesabında izlenmesi gerekir. ÖZELGE

İHRACAT VE DÖVİZ KAZANDIRICI HİZMETLER REESKONT FİNANSMANI UYGULAMA TALİMATI EK MADDE 3: Türk lirası üzerinden düzenlenen senetler karşılığında ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler reeskont finansmanı kullanacak firmalar, bu Uygulama Talimatının ek 2. maddesinin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralarında belirtilen şekilde ihracat veya döviz kazandırıcı hizmet gelirlerini satar ve döviz alımı yapmama taahhüdü verir ve bu firmalara aynı maddenin beşinci fıkrasında belirtilen şekilde döviz satış taahhüdü karşılığı %2 prim Merkez Bankasınca ödenebilir. 

ERSAN KARACA

ERSAN KARACA YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİR

KAT KARŞILIĞI ARSA TESLİMİ / KAT KARŞILIĞI İNŞAAT İŞLERİ KDV UYGULAMASI

- 01.04.2022 Tarihinden Sonra İnşaat Yapı Ruhsatı Alınanlar İçin -

Karşılıklı Eşanlı 2 Teslim / Trampa

1. Teslim ( Arsa Sahibi Tarafından Müteahhide Arsa Payı Teslimi)

2. Teslim (Müteahhit Tarafından Arsa Sahibine Konut / İşyeri Teslimi)

Arsa Sahibinin Ticari Faaliyeti Varsa

Arsa Sahibi KDV Mükellefi Değilse

Müteahhit ( KDV Mükellefidir)

KDV

Alınan Konut / İşyerinin KDV 27/3'e Göre Emsal Bedeli (Arsa Payı Dâhil) Üzerinden Arsa Sahibi % 10 KDV'li Fatura Düzenler. Arsa Tesliminde % 10 KDV Uygulanmaktadır.

Gerçek Usulde Mükellefiyetini Gerektirmeyecek Şekilde, Arızi Bir Faaliyet Olarak Arsa Payını Konut / İşyeri Karşılığında Müteahhide Tesliminde KDV Uygulanmaz.

Müteahhit Emsal Bedel Üzerinden Gider Pusulası Düzenler.

Müteahhit Tarafından Arsa Sahibine Bırakılan Konut / İşyerinin Emsal Bedelinin Tespitinde Vergi Usul Kanunu 267/2. Fıkrasında Yer Alan

2. Sıradaki Maliyet Bedeli Esasına Göre Belirlenen Tutarı Esas Alınır. Maliyet Bedeline , Toptan Satışlar İçin %5, Perakende Satışlar İçin

%10 İlave Etmek Suretiyle Emsal Bedel Tespit Edlir. Arsa Payı Dikkate Alınmaz. Verilen Konut / İşyerinin KDV 27/3'e Göre Emsal Bedeli Üzerinden Müteahhit % 1 KDV - % 10 KDV - % 20 KDV'li Fatura Düzenler.

Hasılat Paylaşımlı İnşaat

Sözleşmelerinde KDV

- Belge Düzeni

Alınan Konut / İşyerinin Hasılat Paylaşımına Göre Arsa Sahibi KDV'li Fatura Düzenler.

KDV Uygulanmaz.

( 60 Nolu KDV Sirküleri)

Konut / İşyerinin 3. Şahıslara Satışında, Vergiyi Doğuran Olayın Vuku Bulduğu Tarihte Sadece Müteahhit Tarafından 3. Şahıslara Fatura Düzenlenecek, Faturada Gösterilen Toplam Bedel Üzerinden Bağımsız Birimin Niteliğine Göre % 1 - % 10 - % 20 KDV Hesaplanır.

Vergiyi Doğuran Olay

2 Teslimde Eşanlı Olarak ; Müteahhidin Arsa Karşılığı Konut, İşyeri Gibi Bağımsız Birimleri Arsa Sahibine Teslimi / Tescili Esnasında KDV Doğar.

Emsal Bedel

Tespitinde % 5 - % 10 Kıstası

Emsal Bedelin Tespitinde Maliyet Bedeline KDV Mükellefiyeti Bulunmayan Arsa Sahipleri İçin Konut İşyeri Tesliminde Perakende Satışlara Yönelik

%10, KDV Mükellefiyeti Bulunan Arsa Sahipleri İçin Konut İşyeri Tesliminde Toptan Satışlara Yönelik %5 İlave Edilir.

KDV- VUK Farkı

KDV Yönünden Emsal Bedelin Tayininde Genel İdare Giderleri Ve Genel Giderlerden Mamule Düşen Hissenin Bedele Katılması Mecburidir.

Konutlarda % 10 - % 20 KDV Uygulaması

Her Bir Konutun Net Alanının 150 M2’lik Kısmına İsabet Eden Bedel Üzerinden %10, 150 M2’yi Geçen Kısmına İse % 20 KDV Uygulanır. Örneğin Net Alanı 160 M2’lik Konut İçin 150 M2’lik Kısmına % 10, (160-150=)10 M2’lik Kısmına % 20 KDV Uygulanır.

Yapı Denetim Hizmeti

Yapı Denetim Firmalarınca Hizmet Verdiği İnşaat Ruhsat Sahibi (Arsa Sahibi) Adına Yapı Denetim Faturası Tanzim Edilir. Yapı Denetim Faturasını Müteaahit Gider / İndirim Konusu Yapamaz. Ruhsat Sahibi KDV Mükellefiyse (9/10) Oranında KDV Tevkifatı Uygulanır.

Kat Karşılığı İnşaat İşlerinde KDV Uygulaması PDF Olarak İndirmek İçin Tıklayınız

ERSAN KARACA

ERSAN KARACA YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİR

Perşembe, 09 Mayıs 2024 14:22

Z Raporlarının Bs Formunda Bildirilmesi

Z raporu, bir iş günü içerisinde ödeme kaydedici cihaz kullanmak suretiyle yapılan tüm satışlara ilişkin bilgileri, elde edilen hasılatı, tahsil olunan KDV tutarını ayrıntılı olarak veren, iş günü sonunda alınan ve müteselsil sıra numarası taşıyan ve ancak alıcının mükellefe ait adı, soyadı, unvanı ve T.C. kimlik numarası/vergi kimlik numarası gibi kişisel bilgilerin yer almadığı bir mali rapordur.

Buna göre, ödeme kaydedici cihazlar kullanılarak yapılan satışların özeti niteliğinde olan Z raporları Form Bs bildirimlerine dâhil edilmemelidir.
06.05.2024 Tarihli Özelge

Gider Yönünden
Bir Mükelleften Alınan 5.000 TL'den Az Yazar Kasa Fişi Aylık Toplamı Form Ba ile Beyan Edilmez. Belirlenen Haddi Aşan Yazar Kasa Fişi Aylık Toplamı Beyan Edilir.

ERSAN KARACA

ERSAN KARACA YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİR

Bilindiği üzere, katma değer vergisinde indirim ve iade işlemleri; KDV beyannameleri ile beyan edilen ve bu beyanlar neticesinde de iade ve indirim hakları doğuran bir karaktere sahiptir. Başka bir deyişle, mükellefçe KDV beyannamesi ile ZAMANINDA beyan edilmeyen ve beyannamede gösterilmeyen indirim ve iadeler herhangi bir hak doğurmamaktadır.

İade hakkı doğuran işlemlerin beyannamede bu vasıfta gösterilmemiş ve beyan edilmemiş olması halinde mükellefin bu işlemler nedeniyle yüklendiği vergiler için iade hakkı yerine normal indirim hakkını TERCİH ettiği anlamına gelmektedir.

Dolayısıyla indirimli orana tabi işlemlerden doğan iade alacağına ilişkin ilgili vergilendirme dönemi beyannamesinde seçimlik HAKKIN kullanılmamış olması veya ilgili yılın sonuna kadar düzeltme beyannamesi verilmek suretiyle TALEPTE bulunulmamış olması halinde mahsuben iade hakkı doğmaz. Zira, beyannamede beyan edilmeyerek bu haktan vazgeçilmiş ve kesinleşmiş olmaktadır. (Danıştay 4. Dairesi, E:2021/4611, K:2023/769)

Linkedin paylaşımından Alıntı yapılmıştır

Vefat eden kişi için en az 5 yıl prim ödenmiş ise geride kalan eş, çocuk, anne, babaya ölüm aylığı bağlanabilir. Vefat eden eşinden dolayı ölüm aylığı alan eş, çalışırsa aylığını kaybetmez.

5510 sayılı Kanunun 34 üncü maddesi gereği ölüm aylığı bağlanan eşin aylığı ancak, evlenmesi halinde kesilir.

Çalışmayan ya da emekli olmayan kişi, ölen eşinin maaşının %75'ini alır.

Çalışan ya da emekli olan kişi, ölen eşinin maaşının %50'sini alır.

Linkedin paylşımından Alıntı yapılmıştır.

* Fatura İçeriği Mal Teslimi/ Hizmet İfasının Yapılmadığı Anlamına Gelmez ve Fatura İptal Edilmez.

* Fatura içeriği mal teslimi / hizmet ifasının kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile illiyet bağının bulunması, kazancın elde edilmesine yönelik bulunan ve karşılığında gayri maddi bir kıymet iktisap edilmemiş ve maliyete dahil edilecek mahiyette olmaması durumunda da faturaya konu tutar kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilir.

* Faturada gösterilen KDV 3065 sayılı KDV Kanununu 29. maddesinde belirtilen şartları taşıması şartıyla söz konusu KDV'nin indirim olarak dikkate alınması 213 sayılı VUK'nun 3. maddesi gereğidir.

* 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu Kanunun 353/1. maddesi kapsamında elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekirken kâğıt olarak düzenlenmesi halinde 3.400 -TL'den aşağı olmamak üzere bu belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının %10'u Özel Usulsüzlük Cezası kesilir. Ancak İşlemin mahiyeti açısından sadece satıcıya bu ceza kesilmesi gerektiği düşünülmektedir.

ERSAN KARACA

ERSAN KARACA YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİR

Page 10 of 1213

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • SİGORTALILIK İPTALİ KAPSAMINDA SGK ZAMANAŞIMI! 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 93.…
  • SGK ASGARİ İŞÇİLİK UYGULAMASI VE ŞİRKETLER İÇİN RİSKLER Asgari işçilik uygulaması nedir? Asgari işçilik uygulaması SGK’nın kayıtdışı istihdamla…
  • GECİKME FAİZİNDE TARH VE TAHAKKUK Hem Anayasanın hem de hukuk devleti olmanın gereği olarak, idarenin…
Top