Mehmet Özdoğru

Mehmet Özdoğru

Email: This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.
Cumartesi, 28 Eylül 2024 07:35

Finansal Raporlama Hakkında Uygulama Rehberi

Güncel Uygulama Rehberini İndirmek İçin Tıklayınız

Kaynak, KGK

570 Sıra Numaralı VUK Genel Tebliğ Resmî Gazete’de yayımlandı.
7524 sayılı Kanun ile VUK’un 153/A maddesinde değişiklikler yapılmış;
- Kapsamdaki mükelleflerden istenilecek teminat tutarına üst sınır getirilmiş,
- Mükelleflerden istenilen teminatın verilme süresi 30 günden 60 güne çıkarılmış,
-Sahte belge düzenleyenler ile bunlarla ilişkili kişilerin ortağı olduğu faal mükelleflerin şartları öngörülen şekilde yerine getirmeleri halinde; bunlardan alınan teminatın iade edilmesi ve mükellefiyeti terkin edilenlerin teminat isteme tarihi itibarıyla tahakkuk etmiş tüm vergi borçlarından sorumlu olmamaları sağlanmıştı.
570 Sıra No.lu VUK Genel Tebliği ile 153/A maddesinin uygulanmasına yönelik usul ve esasları içeren 478 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde 7524 sayılı Kanunla 153/A maddesinde yapılan düzenlemelere paralel olarak değişiklikler yapılmıştır. Mehmet Vasıf Ulusoy

 

28 Eylül 2024 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 32676

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

MADDE 1- 11/2/2017 tarihli ve 29976 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 478)’nin “3. Tanımlar ve Kısaltmalar” başlıklı bölümünün (g) bendinde yer alan “az” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve 10 milyon Türk lirasından fazla” ibaresi, “süresiz” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve şartsız” ibaresi, “teminat mektuplarını,” ibaresinden sonra gelmek üzere “sigorta şirketleri tarafından verilen süresiz ve şartsız kefalet senetlerini,” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 2- Aynı Tebliğin “4.1.7. Mükellefiyet Tesis Ettirmeksizin Kayıt Dışı Faaliyette Bulunduğu Tespit Edilenlerin Durumu” başlıklı bölümünün ikinci paragrafında yer alan “tesis tarihinden itibaren bir ay içinde” ibaresi “tesisini müteakiben” şeklinde, “otuz” ibaresi “altmış” şeklinde, dördüncü paragrafında yer alan “Otuz” ibaresi “Altmış” şeklinde ve aynı bölümün üçüncü paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı bölümün beşinci paragrafında yer alan “alacağı” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.

“Yazının tebliğ tarihinden itibaren altmış günlük süre içerisinde teminat verilmemesi halinde mükellefler adına 213 sayılı Kanunun mükerrer 355 inci maddesinde öngörülen özel usulsüzlük cezası kesilir.”

MADDE 3- Aynı Tebliğin “4.3.1.” numaralı bölümünün ikinci, dördüncü ve beşinci paragrafları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı bölümün üçüncü paragrafı yürürlükten kaldırılmıştır.

“Buna göre, maddenin birinci fıkrasında sayılanlarla ortaklık, yönetiminde bulunma, devralma, devrolunma keyfiyetinin, faaliyeti devam eden mükellefin bağlı olduğu vergi dairesinin ıttılaına girmesini müteakiben bu mükellefe hitaben yazılacak bir yazı ile yazıyı tebellüğ ettiği tarihten itibaren altmış gün içinde, birinci fıkra hükmüne göre teminat verilmesi ve mükellefiyet kaydı vergi dairesince re’sen terkin edilmiş olan mükellefin varsa tüm vergi borçlarının ödenmesi veya aynı süre içerisinde sayılan kişilerin statülerinin sonlandırılması koşullarından birinin sağlanması istenir.”

“İki seçenekten birinin verilen sürede yerine getirilmemesi halinde, birinci fıkrada sayılan kişilerin teminat isteme tarihi itibarıyla tahakkuk etmiş tüm vergi borçları, mükellef müşterek ve müteselsil sorumlu olmak üzere, bu kişilerden 6183 sayılı Kanun uyarınca takip ve tahsil edilir. Ayrıca 213 sayılı Kanunun mükerrer 355 inci maddesinde öngörülen özel usulsüzlük cezası uygulanır.

Maddede öngörülen statü sona erdirme şartının verilen süreden sonra gerçekleştirilmesi halinde de müşterek ve müteselsil sorumlu olunan borçların takibine devam edilir. Ancak, altmış günlük süre içerisinde mezkûr kişilerin statülerinin sona erdirilmesine yönelik yasal girişimleri başlatmış olan ve bu durumu muteber vesikalar ile ispat ve tevsik eden mükellefler, bu yasal girişimler sonucunda birinci fıkra kapsamındaki kişilerin statülerinin sona erdirilmesi şartıyla, söz konusu borçların takip ve tahsilinde müşterek ve müteselsil sorumlu tutulmaz.”

MADDE 4- Aynı Tebliğin “4.3.2.” numaralı bölümünün birinci paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, ikinci paragrafı yürürlükten kaldırılmış ve aynı bölümde yer alan Örnek 10’un ikinci paragrafında yer alan “girdiğinde, söz konusu ıttıla tarihinden itibaren bir ay içerisinde” ibaresi “girmesini müteakiben” şeklinde, “otuz” ibaresi “altmış” şeklinde, aynı örneğin üçüncü paragrafında yer alan “Otuz” ibaresi “Altmış” şeklinde ve “istenen teminat tutarı verilen sürenin son günü vade tarihi olarak kabul edilmek suretiyle (Y) Ltd. Şti. adına teminat alacağı olarak tahakkuk ettirilir. Tahakkuk ettirilen 118.000 TL tutarındaki teminat alacağı ile” ibaresi “(Y) Ltd. Şti. adına 213 sayılı Kanunun mükerrer 355 inci maddesinde öngörülen özel usulsüzlük cezası kesilir ve” şeklinde değiştirilmiştir.

“Üçüncü fıkra kapsamında, söz konusu kişilerin statülerinin altmış günlük süreden sonra sona erdirilmesi durumunda, alınmış teminat mükellefin talebi üzerine, maddenin yedinci fıkrasındaki süre ve şartlar aranmaksızın ve başkaca vergi borcu bulunmaması kaydıyla mükellefe iade olunur.”

MADDE 5- Aynı Tebliğin “4.4.2.” numaralı bölümünün ikinci paragrafının dördüncü ve beşinci cümleleri yürürlükten kaldırılmış ve aynı paragrafın sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Teminatın gösterilmemesi halinde mükellef hakkında 213 sayılı Kanunun mükerrer 355 inci maddesinde öngörülen özel usulsüzlük cezası kesilir.”

MADDE 6- Aynı Tebliğin “4.5.1.1.” numaralı bölümünün üçüncü paragrafında yer alan “vergi dairesi başkanlıkları/” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 7- Aynı Tebliğin “4.5.1.2.” numaralı bölümünün ikinci paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Ayrıca, işe başlama bildiriminin alındığı tarihten itibaren bir ay içinde vergi dairesi tarafından hazırlanacak bir yazı ile yazının tebellüğünden itibaren altmış gün içerisinde meslek mensubundan teminat göstermesi istenir. Teminatın süresinde gösterilmemesi halinde mükellef hakkında 213 sayılı Kanunun mükerrer 355 inci maddesinde öngörülen özel usulsüzlük cezası kesilir.”

MADDE 8- Aynı Tebliğin “4.5.2.4.” numaralı bölümünde bulunan “vergi dairesi başkanlıkları/” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 9- Aynı Tebliğin “5.1.2.” numaralı bölümünün ikinci paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Şartların gerçekleşmesi halinde, mükellefin bağlı olduğu vergi dairesi, kesinleşmenin ıttılaına girmesini müteakiben mükellefe tebliğ edeceği bir yazıyla, yazının tebellüğünden itibaren altmış günlük süre içerisinde teminat göstermesini ister. Teminatın süresinde gösterilmemesi halinde mükellef hakkında 213 sayılı Kanunun mükerrer 355 inci maddesinde öngörülen özel usulsüzlük cezası kesilir.”

MADDE 10- Aynı Tebliğin “5.1.3.” numaralı bölümünün ikinci paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı bölümde yer alan Örnek 11’in ikinci paragrafındaki “girdiği tarihten itibaren bir ay içinde” ibaresi “girmesini müteakiben” şeklinde değiştirilmiştir.

“Ancak, söz konusu mükellefin bilahare işe başlama bildiriminde bulunması halinde, ilgili vergi dairesi tarafından işe başlama bildiriminin alınmasını müteakiben, sahte belge düzenleme fiili nedeniyle yapılan tarhiyatın kesinleşmiş olması şartıyla, alınması gereken teminat mükelleften istenir. Teminatın süresinde gösterilmemesi halinde mükellef hakkında 213 sayılı Kanunun mükerrer 355 inci maddesinde öngörülen özel usulsüzlük cezası kesilir.”

MADDE 11- Aynı Tebliğin “5.2.1.” numaralı bölümünün üçüncü paragrafının ikinci bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“- Fiil, maddenin dördüncü fıkrası kapsamında ise vergi borçları ile işlenen fiilden doğan vergi borçları alınan teminattan mahsup edilir, ayrıca mükelleften mezkûr fıkra hükmünce yeniden teminat istenir. Bu teminatın hesabında mahsup neticesinde kalan teminat tutarı istenecek yeni teminat tutarından düşülür. Teminatın süresinde gösterilmemesi halinde mükellef hakkında 213 sayılı Kanunun mükerrer 355 inci maddesinde öngörülen özel usulsüzlük cezası kesilir.”

MADDE 12- Aynı Tebliğin “5.2.2.” numaralı bölümünün ikinci paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Teminatın iadesinden sonra beş yıllık süre içinde veya sonrasında yeniden işe başlanması halinde bu kişilerin mükellefiyeti idarece teminat istenmeden açılır. Ancak, ilgili vergi dairesi tarafından işe başlama bildiriminin alınmasını müteakiben hazırlanacak bir yazı ile yazının tebellüğünden itibaren altmış gün içerisinde mükelleften teminat göstermesi istenir. Teminatın süresinde gösterilmemesi halinde mükellef hakkında 213 sayılı Kanunun mükerrer 355 inci maddesinde öngörülen özel usulsüzlük cezası kesilir.”

MADDE 13- Aynı Tebliğin “5.3.1.2.” numaralı bölümünde yer alan “otuz” ibaresi “altmış” şeklinde değiştirilmiş, aynı bölümün ikinci ve üçüncü cümleleri yürürlükten kaldırılmış ve aynı bölümün sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Teminatın süresinde gösterilmemesi halinde mükellef hakkında 213 sayılı Kanunun mükerrer 355 inci maddesinde öngörülen özel usulsüzlük cezası kesilir.”

MADDE 14- Aynı Tebliğin “6.2.” numaralı bölümünün birinci paragrafında yer alan “tamamlanmasından itibaren bir ay içerisinde” ibaresi “tamamlanmasını müteakiben” ve “otuz” ibaresi “altmış” şeklinde ve aynı bölümün ikinci paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Teminatın tamamlanmaması halinde mükellef hakkında 213 sayılı Kanunun mükerrer 355 inci maddesinde öngörülen özel usulsüzlük cezası kesilir.”

MADDE 15- Aynı Tebliğin “7. Teminat Tutarının Belirlenmesi” başlıklı bölümü aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“213 sayılı Kanunun 153/A maddesinde yer alan ve her yıl yeniden değerleme oranına göre belirlenen tutarlar arasında kalmak üzere, düzenlenmiş olan sahte belgelerde yer alan Katma Değer Vergisi, Özel Tüketim Vergisi gibi diğer tüm vergiler dâhil toplam tutarın %10’unun teminat olarak istenmesi gerekmektedir.”

MADDE 16- Aynı Tebliğin “9.4.” numaralı bölümünün ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Kanuni tutarlar, her yıl yeniden değerleme oranında artırılmaktadır.”

MADDE 17- Aynı Tebliğe aşağıdaki bölüm eklenmiş ve diğer bölümler buna göre teselsül ettirilmiştir.

“10. Geçiş Süreci

Anayasa Mahkemesinin 22/3/2023 tarihli ve E:2022/108, K:2023/55 sayılı Kararının yürürlüğe girdiği 20/4/2024 tarihi itibarıyla tahakkuk etmiş olmakla birlikte anılan Kararın uygulanmasına istinaden teminat alacak tahakkukları terkin edilen veya aynı tarih itibarıyla tahakkuk ettirilmesi gerekirken henüz teminat alacağı tahakkuk ettirilmemiş mükelleflere yönelik, bu bölümü ihdas eden Tebliğin yayımlandığı tarihten itibaren bir ay içinde vergi dairesi tarafından mükellefe hitaben yazılacak bir yazı ile altmış gün içinde 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin ilgili fıkrası kapsamındaki yükümlülüklerin yerine getirilmesi istenir.

Teminatın süresinde gösterilmemesi halinde mükellefler hakkında 213 sayılı Kanunun mükerrer 355 inci maddesinde öngörülen özel usulsüzlük cezası kesilir.”

MADDE 18- Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 19- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

.... nolu gelir vergisi tebliğinde ve iç genelgelerde gerçek satış bedelleri konusunda hiçbir araştırma yapmadan kasko sigortasına esas bedelleri kullanarak mükellefler adına tarhiyat yapıldığının anlaşıldığı, bu uygulamanın idare ve mükellefler arasında gereksiz ihtilaflara neden olduğu, bu tür ihtilaflara yer verilmemesi açısından sadece kasko bedellerinden hareketle mükellefler adına tarhiyat yapılmaması, gerçek satış bedellerinin tespiti sırasında diğer hususların da incelenmesi gerektiği açıklanmıştır.

Satış bedeli uyuşmazlık doğuran taşıtların emsal bedelinin takdir komisyonunca saptanması sırasında araçların tüm özellikleri göz önüne alınarak matrah takdiri gerekirken, başka verilerden yararlanılmaksızın salt kasko sigorta değerine göre yapılan takdirde ve bu takdir esas alınarak uygulanan tarhiyatın onanmasında hukuka uygunluk görülmemiştir.

Daire : VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Karar No : 1995/253
Esas No : 1995/127
Karar Tarihi : 17/11/1995

Çalışanlara verilen yemek veya yemek için verilen ödenek çalışma disiplini açısından oldukça önemli bir yere sahiptir. Bazı iş yerleri, çalışana doğrudan yemek verirken bazıları ise belli tutarda yemek bedeli ya da yemek kartı/çeki/kuponu şeklinde vermektedir.

İş yeri dışında verilen yemek bedelinin 2024 yılı için 170 Türk lirası GVK m.23/8 uyarınca gelir vergisinden istisnadır. Ayrıca 2024 yılı için 170 Türk lirasına kadar verilen bu tutar damga vergisinden de istisnadır.

Çalışana ister nakit ister yemek kartı şeklinde verilen yemek bedelinin SGK’den da istisna edilmesi gerekmektedir ki tamamı istisna idi.

Şöyle ki 1 Aralık 2022 tarihinden önce çalışana nakit olarak verilen yardımın bir günlük brüt asgari ücret tutarının yüzde 6’sı sigorta primine esas kazançtan istisna idi. Ancak 1 Aralık 2022 tarihinden önce çalışana yemek kartı olarak verilen yardımın tamamı sigorta primine esas kazançtan istisnaydı. 

Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü, 02.12.2022 tarihinde 2022/22 sayılı “Yemek Bedeli” konulu bir genelge yayınladı. Mezkûr Genelge uyarınca yemek bedeli adı altında sigortalılara veya sigortalılar için üçüncü kişilere yapılan her türlü ödemelerin, günlük asgari ücretin yüzde 23,65’inin prime esas kazançtan istisna etti.

Bu konunun tüm hukuki boyutunu 2023 yılında Gelir İdaresi Başkanlığı ile SGK’ye sunulmak üzere bir rapor hazırlamıştım. Detay için rapora bakabilirsiniz.

Ancak SGK’nin 2022/22 sayılı bu Genelgesi Danıştay’a götürülmüş ve iptal edilmesi talep edilmişti. Danıştay Onuncu Daire 8 Mayıs 2024 tarih ve Esas No:2023/70, Karar No: 2024/1853 sayılı Karar ile yemek kartlarının ayni yardım niteliğinde olduğunu ve dava konusu genelgenin yemek kartlarını düzenleyen maddelerinin 5510 Sayılı Kanun’a aykırı olduğunu değerlendirerek iptali yönünde karar verdi. Böylece Kanun ile genelge arasındaki çelişkili durum ortadan kalkmış oldu.

SGK, genelgeyle bunu yapabilir miydi?

Anayasanın 123’üncü maddesinde idarenin kuruluş ve görevleriyle bir bütün olduğu ve kanunla düzenleneceği hüküm altına alınmıştır. İdarenin kanuniliği ilkesinin anayasal dayanağı olarak kabul edilen bu düzenlemeye göre idarenin yasama organı tarafından çıkarılan bir kanun olmaksızın, yani yasama organı tarafından önceden düzenlenmeyen bir konuda asli olarak, ilk elden (Cumhurbaşkanı tarafından çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri hariç) kural koyması, düzenleme yapması mümkün değildir.

Anayasanın 123’üncü maddesi aynı zamanda “idarenin, bir yargı kararına gerek olmaksızın yasaların açıkça verdiği bir yetkiye dayanarak İdare Hukukuna özgü yöntemlerle, doğrudan doğruya uyguladığı yaptırımlar”[1] olarak da tanımlanabilecek olan idari yaptırımların kanuniliği ilkesinin de dayanağını oluşturmaktadır.

İdari yaptırımlarda kanunilik ilkesi, hangi eylemlerin idari yaptırım gerektirdiğinin kanunlarla en ince ayrıntısına kadar düzenlenmek zorunda olduğu anlamına gelmese de hangi eylemlerin idari yaptırım gerektiren eylemler olduğunun idare tarafından belirlenebilmesi için bu konuda kanunla idareye takdir yetkisinin tanınmış olması ve idareye takdir yetkisi tanıyan bu kanunun da takdir yetkisinin sınırlarını belirlenmiş olması gerekmektedir.

Hukuka uygun bir çerçeve hükümden bahsedilmesi için hem maddi hem de şekli anlamdaki bir kanun hükmü ile idari yaptırımın temel esasları, türü, süresi/miktarının düzenlenerek yaptırımın çerçevesinin belirlenmesi şarttır. Hatta çerçeve hükmün açık ve herkes tarafından anlaşılır olması da gereklidir. Torba bir hükümle idareye idari yaptırımı belirleme yetkisi verilmesi mümkün değildir.

Bu nedenle idari yaptırımların kanuniliği ilkesi ile alakalı yukarıda yapılan açıklamalar ile Rapor’da bahsedilen hususlar göz önünde bulundurulduğunda SGK tarafından çıkarılan mezkûr genelge ile ihdas edilen idari yaptırımın kanunilik kriterini sağlamamıştı.

Danıştay da böyle dedi

Danıştay verdiği 2024/1853 sayılı kararda özellikle Rapor’da ve yukarda açıkça bahsettiğim şekilde değerlendirilmiştir.

Şöyle ki “Yönetmelik ve Genelge kuralları ile Kanuni düzenlemenin dışında, Kanunda tanınmayan bir sınırlama, ölçüt getirilerek, ayni yardım olan yemek yardımının yapılmasına ilişkin olarak, yemeğin yenildiği mekandan hareketle bir ayrım yapıldığı, ii yerinde veya müştemilatında yemek verilmemesi şartıyla sigortalılar için üçüncü kişilere yapılan her türlü ödemenin, sigortalılara yapılan nakit ödeme ile aynı kapsamda değerlendirilmek suretiyle primden kısmen muaf tutulan kalemler arasına alınmıştır.” denilmiştir.

Danıştay bu kararı verene kadar neler oldu?

Yemek bedelinin nakden ödenmesi ile söz konusu genelge sonrası kamu maliyesi ve sosyal açıdan birtakım olumsuz etkiler yaşandı. 2023 yılında yeme içme sektörü KDV matrahı 2022 yılına kıyasla 100 milyar liradan fazla azaldı, nakit yemek yardımlarının çalışanın maaşının asli bir parçası olarak görüldüğünden çalışanlara eksik zam yapıldı, yemek hizmeti sunan birçok kurum küçülmeye gittiğinden bu sektörlerde çalışan kişi sayısı azalarak işsizlik üzerinde olumsuz etki yaratmıştır.

Velhasıl iyi bir şey olmadı.

Ve böylece…

Danıştay, yemek kartının nakdi olmadığını, ayni olduğunu bu sebeple kısmen (yani 2024 yılı için günlük 157,69 TL) değil, yemek kartları aracılığıyla yapılan yemek yardımının genelge öncesinde olduğu gibi, tamamıyla SGK priminden istisna edilmesi gerektiğine karar verdi.


[1]Anayasa Mahkemesi, E.2000/43, K.2004/60, 13/05/2004.

Prof. Dr. Murat Batı

https://t24.com.tr/yazarlar/murat-bati/danistay-yemek-yardimina-iliskin-sgk-genelgesindeki-bazi-duzenlemeleri-iptal-etti,46525

Gelir vergisi yönünden ücret kabul edilir. Bu nedenle
✅ Gelir vergisine tabi
✅Ödenecek tutar net ise brütleştirilerek vergiye tabi tutulması gerekir.
✅Huzur hakkı ödemelerinde de asgari ücret gelir vergisi istisnasından yararlanılabilir.

Damga .Vergisi Yönünden
✅Damga vergisine tabi tutulması gerekir.
✅Asgari ücret damga vergisi istisnası uygulanabilir

SGK Prim Kesintisi Yönünden
✅Huzur hakkı ödenen kişi 5510 sayılı kanunun -4-1/a kapsamında hizmet akdine tabi çalışansa ödenen huzur hakkı prime esas kazanca dahil edilir ve prim kesintileri yapılır.
✅Huzur hakkı ödenen kişi 5510 sayılı kanunun -4-1/b kapsamında ise prime esas kazanca dahil edilmez. Prim kesintisi yapılmaz

⚠ Her ne kadar Asgari ücret gelir ve damga vergisi istisnası huzur hakkı ödemelerinde de uygulanabilse de, huzur hakkı ödenen kişi aynı zamanda şirkette 4-1/a kapsamında çalışıyorsa AÜ gelir ve damga vergisi ücrette de uygulanacağı için toplam istisna tutarı kadar uygulanması gerekir.

Sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleri sosyal güvenlikte meslek hastalığı olarak kabul edilmektedir.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), bu tür hastalıkların tespiti ve değerlendirilmesi sürecinde önemli bir rol oynamaktadır. Sigortalının çalıştığı iş yerinde maruz kaldığı zararlı etkenlerin meslek hastalığına sebep olup olmadığını belirleyen süreç, iş sağlığı ve güvenliği açısından da büyük önem taşır. Bu çerçevede, meslek hastalığının tespiti ve bu hastalığa bağlı olarak sağlanan haklar, sosyal güvenlik sisteminin temel yapı taşlarından birini oluşturmaktadır.

Meslek hastalığının şartları

Bir hastalığın meslek hastalığı olarak kabul edilebilmesi için bazı şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. 

Bu çerçevede; 

-İlgili kişinin sosyal güvenlik yönünden sigortalılık niteliğinin bulunması,

-Hastalığın yapılan işin niteliği veya işin yürütüm şartları sonucu ortaya çıkması, 

-Hastalığın, SGK Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinde yer alması ve Yönetmelikte belirtilen süre içinde meydana gelmesi, 

-Meslek hastalığı olduğuna SGK Sağlık Kurulunca karar verilmesi, 

unsurlarının bir arada gerçekleşmesi gerekmektedir.

Meslek hastalığının tespiti nasıl yapılıyor?

Meslek hastalığının tespit edilmesi süreci, genel olarak çalışanın şikayeti üzerine başlamaktadır. Çalışan, meslek hastalığından şüphelendiğinde işyeri hekimine ya da SGK tarafından yetkilendirilmiş sağlık kuruluşlarına başvurmaktadır. Hastalığın meslek hastalığı olup olmadığına ilişkin kesin teşhis, bu sağlık kuruluşlarının yaptığı tetkik ve değerlendirmeler sonucunda belirlenmekte ve eğer çalışan, meslek hastalığına yakalanmış ise, bu durum raporlanmakta ve SGK'ya bildirilmektedir.

Dolayısıyla, sigortalının çalıştığı işten dolayı meslek hastalığına tutulduğu;

-SGK tarafından yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları tarafından usulüne uygun olarak düzenlenen sağlık kurulu raporu ve bu raporun dayanağı diğer tıbbi belgelerin,

-SGK tarafından gerekli görülmesi halinde işyerindeki çalışma şartlarını ve buna bağlı tıbbi sonuçları ortaya koyan denetim raporları ve gerekli diğer belgelerin,

SGK Sağlık Kurulunca incelenmesiyle tespit edilmektedir.

Hangi hastalıklar meslek hastalığı kabul ediliyor?

Sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalıklar meslek hastalığı olarak kabul edilmektedir.

Meslek hastalıkları, çeşitli sektörlere ve iş kollarına göre farklılık gösterebilmektedir. Genel olarak, meslek hastalıkları kimyasal, fiziksel, biyolojik ve ergonomik etkenlerden kaynaklanan hastalıklar olarak dört ana grupta toplanabilir. Kimyasal etkenlere maruz kalan çalışanlar, solunum yolu hastalıkları, deri hastalıkları ya da zehirlenmeler gibi sorunlar yaşayabilir. Fiziksel etkenler ise genellikle işitme kaybı, kas-iskelet sistemi bozuklukları ya da göz problemleri şeklinde ortaya çıkar. Biyolojik etkenlere bağlı meslek hastalıkları, genellikle enfeksiyon hastalıklarıdır ve özellikle sağlık sektörü çalışanları bu tür risklerle karşı karşıyadır. Ergonomik etkenler ise, sürekli tekrarlayan hareketler sonucu oluşan kas ve eklem hastalıklarını kapsar.

Kömür madenlerinde çalışan sigortalıların tutuldukları “Pnömokonyoz” ve “Antrekozis", mermer ocakları veya kot taşlama işyerlerinde çalışanların tutuldukları “Silikozis”, tütün işletmelerinde çalışan sigortalıların yakalandıkları “Tabakozis” hastalığını meslek hastalıklarına örnek verebiliriz.

Hangi hastalığın meslek hastalığı sayılacağı, bu hastalıkların işten ayrıldıktan ne kadar zaman sonra ortaya çıktığı, meslek hastalığının o işten ileri gelmiş kabul edilmesi ve meslekte kazanma gücü kayıp oranı gibi hususlar, SGK’nın Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’nde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

Meslek hastalığı istatistikleri

Türkiye’de SGK tarafından yayımlanan istatistiklere göre, 2023 yılında meslek hastalıklarıyla ilgili olarak bildirilen toplam vaka sayısı 945 civarındadır. Ancak meslek hastalığı tanısının konulması ve raporlanmasında eksiklikler olduğundan, bu sayının gerçekte daha yüksek olma ihtimali bulunmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) verilerine göre, her yıl dünya genelinde yaklaşık 3 milyon iş kazası ve meslek hastalığına bağlı ölüm vakası meydana gelmektedir. Avrupa Birliği'nde meslek hastalıklarına en sık rastlanan sektörler arasında inşaat, metal işleme ve kimya sektörü bulunmaktadır. Ayrıca, AB İstatistik Ofisi’nin (Eurostat) verilerine göre, AB genelinde en çok raporlanan meslek hastalıkları arasında kas-iskelet sistemi bozuklukları, solunum yolu hastalıkları ve işitme kaybı gibi rahatsızlıklar yer almaktadır. Türkiye'de meslek hastalıklarına en çok maruz kalan iş kolları ise ağır sanayi, maden işçiliği ve tekstil sektörleridir. Bu veriler, meslek hastalıklarının önlenmesine yönelik farkındalığın artırılması ve iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin yaygınlaştırılması gerektiğini göstermektedir.

Meslek hastalığı halinde sağlanan haklar

Meslek hastalığına yakalanan çalışanlara sosyal güvenlik yönünden çeşitli haklar sağlanmaktadır. 

Bu haklar, çalışanın iş gücü kaybı oranına ve hastalığın derecesine göre farklılık göstermektedir.

Bu çerçevede, meslek hastalığı halinde SGK tarafından sigortalıya;

-Geçici iş göremezlik durumunda, her gün için geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi,

-Sürekli iş göremezlik halinde, sürekli iş göremezlik geliri bağlanması,

-Meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine gelir bağlanması,

-Meslek hastalığı sonucu ölen sigortalı için cenaze ödeneği verilmesi,

-Gelir bağlanmış olan kız çocuklarına evlenme ödeneği verilmesi,

Şeklinde yardım sağlanmaktadır.

Hangi durumda sürekli iş göremezlik geliri bağlanıyor?

Sürekli iş göremezlik geliri, meslek hastalığı sonucunda çalışanın iş gücü kaybı yaşadığı durumlarda devreye girmektedir.

Bu çerçevede, SGK tarafından yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının (Sağlık Bakanlığı’na bağlı Meslek Hastalıkları Hastaneleri, Eğitim ve Araştırma Hastaneleri, Devlet Üniversitesi Hastaneleri) sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden SGK Sağlık Kurulu’nca meslekte kazanma gücünün %10 ve üzerinde azaldığının tespiti halinde sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanmaktadır.

İşverenlerin meslek hastalığı olaylarını SGK’ya bildirme yükümlülüğü

Meslek hastalığı olaylarını işverenin SGK'ya bildirme zorunluluğu vardır. Sigortalı kişilerin meslek hastalığına yakalanmaları halinde, işverenleri tarafından bu durumun öğrenildiği günden başlayarak üç iş günü içerisinde SGK’ya elektronik ortamda meslek hastalığı bildirimi yapmaları gerekmektedir.

İşverenlerin, bu süre içinde bildirim yapmaması halinde işyeri tehlike sınıfı ve çalışan sayısı dikkate alınarak 24.607 TL ile 73.821 TL (2024 yılı) idari para cezası ile yaptırımı ile karşı karşıya kalabileceklerdir. Celal ÖZCAN

https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/meslek-hastaligi-durumunda-haklariniz-neler/769590

TCMB'nin Kredi Kartı İşlemlerinde Uygulanacak Azami Faiz Oranları Hakkında Tebliğ'de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliği Resmi Gazete'de, BDDK'nin konuya ilişkin Kurul kararı da internet sitesinde yayımlandı.

Buna göre, BDDK, bireysel kredi kartı ve ihtiyaç kredisi borcunu ödeyemeyenler için 60 aya kadar yapılandırma imkanı getirdi.

Bireysel kredi kartlarında dönem borcunun asgari tutarını ödeyemeyenler, mevcut kredi kartı borç bakiyelerini 60 aya kadar yapılandırabilecek. Her aya düşen taksit tutarı, ilgili ayın asgari ödeme tutarına eklenecek. Yapılandırılan kredi kartı borcunun en az yarısı ödeninceye kadar ilgili bankadaki kredi kartı limiti artırılamayacak.

TCMB de bireysel kredi kartlarında yapılandırmada kullanılacak azami faiz oranını referans faiz olan yüzde 3,11 ile sınırlandırdı.

İhtiyaç kredileri ise anapara ve faiz ödemelerinin 30 günden fazla gecikmesi halinde ilave kredi olmadan 60 aya kadar yapılandırılabilecek. Borçlunun 1 yıl içinde yapılandırma için başvurması gerekiyor.

Asgari ödeme oranında limite göre değişikliğe gidildi

BDDK, kredi kartlarında asgari ödeme oranında da değişikliğe gitti.

Dönem borcunun yüzde 20'si olan asgari ödeme oranında sınır tutar, 25 bin liradan 50 bin liraya çıkarıldı. 50 bin lira ve altında olan kredi kartları için asgari ödeme oranı dönem borcunun yüzde 20'si olurken, 50 bin lira ve üzerinde olanlarda yüzde 40 olarak uygulanacak.

BDDK'nin adımlarıyla uyumlu şekilde TCMB, bireysel kredi kartlarına uygulanan azami akdi faiz oranlarını kredi kartı dönem borcuna göre referans orana bağlı olarak farklılaştırdı. Bu kapsamda belirlenecek oranlar 24 Ekim'de açıklanacak ve 1 Kasım'da yürürlüğe girecek.

Referans oranın aynı kalması halinde azami akdi faiz oranları; dönem borcu 25 bin liranın altında olan kredi kartları için yüzde 3,50, 25 bin-150 bin lira olan kredi kartlarında yüzde 4,25 ve 150 bin liranın üzerinde olan kredi kartlarında yüzde 4,75 olacak.

Kredi kartları vasıtasıyla nakit çekim/kullanım azami akdi faiz oranı ise yüzde 5 seviyesinde korundu.

 

27 Eylül 2024 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 32675

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından:

MADDE 1- 31/10/2020 tarihli ve 31290 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kredi Kartı İşlemlerinde Uygulanacak Azami Faiz Oranları Hakkında Tebliğ (Sayı: 2020/16)’in 4 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 4- (1) Türk lirası cinsinden kredi kartı işlemlerinde (nakit çekim veya kullanım işlemleri ile kurumsal kredi kartı işlemleri hariç) uygulanacak aylık azami akdi faiz oranları, 10/2/2020 tarihli ve 31035 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Bankalarca Ticari Müşterilerden Alınabilecek Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ (Sayı: 2020/4) ile belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde hesaplanarak ilan edilen aylık referans orana;

a) Dönem borcu yirmi beş bin Türk lirasının altında olan kredi kartları için 39,

b) Dönem borcu yirmi beş bin Türk lirası ile yüz elli bin Türk lirası arasında olan kredi kartları için 114,

c) Dönem borcu yüz elli bin Türk lirasının üzerinde olan kredi kartları için 164,

baz puan eklenerek belirlenir.

(2) Türk lirası cinsinden kurumsal kredi kartı işlemlerinde (nakit çekim veya kullanım işlemleri hariç) uygulanacak aylık azami akdi faiz oranı aylık referans orana 164 baz puan eklenerek belirlenir.

(3) Kredi kartları vasıtasıyla yapılan Türk lirası cinsinden nakit çekim veya kullanım işlemlerinde uygulanacak aylık azami akdi faiz oranı aylık referans orana 189 baz puan eklenerek belirlenir.

(4) Yabancı para cinsinden kredi kartı işlemlerinde uygulanacak aylık azami akdi faiz oranı, kredi kartları vasıtasıyla yapılan Türk lirası cinsinden nakit çekim veya kullanım işlemlerinde uygulanacak aylık azami akdi faiz oranının yüzde 70’inin virgülden sonra iki hane olacak şekilde yuvarlanması suretiyle belirlenir.”

MADDE 2- Aynı Tebliğe aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.

“Geçiş dönemi

GEÇİCİ MADDE 4- (1) Bu maddeyi ihdas eden Tebliğ ile 4 üncü maddede yapılan değişiklik çerçevesinde hesaplanan oranlar 24/10/2024 tarihinde Merkez Bankasınca ilan edilir ve ilan edilen bu oranlar 1/11/2024 tarihinden geçerli olmak üzere uygulanır. Söz konusu oranların uygulanmaya başlanacağı tarihe kadar bu maddenin yayımı tarihinden önce yürürlükte olan 4 üncü maddede belirlenen oranlar uygulanır.

Kredi kartı borçlarının yapılandırılmasında uygulanacak azami faiz oranları

GEÇİCİ MADDE 5- (1) 26/9/2024 tarihli ve 10972 sayılı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Kararının 1 inci maddesi uyarınca kredi kartı borçlarının yapılandırılması halinde uygulanacak aylık akdi faiz oranı, Bankalarca Ticari Müşterilerden Alınabilecek Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ (Sayı: 2020/4) ile belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde hesaplanarak ilan edilen aylık referans oranı aşamaz. Söz konusu işlemlerde uygulanacak aylık azami gecikme faiz oranı ise bu Tebliğin 5 inci maddesi kapsamında belirlenen en yüksek gecikme faiz oranıdır. Bu maddede yer alan faiz oranı ve gecikme faiz oranı ibareleri, katılım bankaları için sırasıyla kâr payı oranı ve gecikme cezası oranı olarak uygulanır.”

MADDE 3- Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 4- Bu Tebliğ hükümlerini Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı yürütür.

Genç girişimci istisnası 75 bin liradan GVK m.103 ikinci dilimin üst sınırına yükseltilmesi hususu 7440 sayılı Kanun m.11 ile 1 Ocak 2023'ten itibaren geçerli olacak şekilde 12.03.2023'te yapılmıştı. Bugünkü Tebliğ ile bu durum 292 nolu Tebliğe eklendi. Murat Batı

 

27 Eylül 2024 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 32675

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

MADDE 1- 5/5/2016 tarihli ve 29703 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 292)’nin 2 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“(2) 9/3/2023 tarihli ve 7440 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 11 inci maddesi ile 193 sayılı Kanunun mükerrer 20 nci maddesinde yapılan değişiklik ile 1/1/2023 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere, istisna tutarı 103 üncü maddede yazılı tarifenin ikinci diliminde yer alan tutar olarak belirlenmiştir.”

MADDE 2- Aynı Tebliğin 5 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “75.000 Türk lirası” ibaresinden sonra gelmek üzere, “(1/1/2023 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere 103 üncü maddede yazılı tarifenin ikinci diliminde yer alan tutar)” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 3- Aynı Tebliğin 8 inci maddesinin altıncı fıkrasının ikinci cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 4- Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 5- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

TEKNOGİRİŞİM ŞİRKETİ ÇALIŞANLARINA DAĞITILAN PAY SENETLERİNE İLİŞKİN GELİR VERGİSİ İSTİSNASI ‼

✅ 27/09/2024 tarihli ve 32675 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 326 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 17’nci maddesinde yer alan, hizmet erbabına pay senedi verilmek suretiyle sağlanan menfaatlerde ücret istisnası uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar açıklanmıştır.
✅ Bilindiği üzere 02/08/2024 tarihli ve 32620 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7524 sayılı Kanun’un 2’nci maddesinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca belirlenen kriterlere göre “teknogirişim şirketi” niteliğini haiz işverenlerce, çalışanlarına bedelsiz veya indirimli olarak verilen pay senetlerinin verildiği tarihteki rayiç değerinin, bir yıllık brüt ücret tutarını aşmayan kısmının gelir vergisinden istisna edilebileceği ifade edilmiştir.
Ancak istisna kapsamındaki pay senetlerinin çalışan tarafından belirli sürelerden önce elden çıkarılması halinde istisna edilen vergi belirli oranlarda ve gecikme faizi ile birlikte işverenden tahsil edileceği belirtilmiştir. Bu kapsamda pay senetlerinin elde edildiği tarih itibariyle istisna edilen verginin;
☑ 3 tam yıl geçmeden elden çıkarılması halinde tamamı,
☑ 4 ila 6 yıl geçmeden elden çıkarılması halinde %75’i,
☑ 7 ila 12 yıl geçmeden elden çıkarılması halinde %25’i vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın ancak gecikme faizi ile birlikte işverenden tahsil edilecektir.
✅ Bir yıllık brüt ücret tutarının hesabında aylık ücret, fazla çalışma ücreti, prim, ikramiye, ayni yardım gibi çalışana sağlanan ve ücret niteliğinde olan tüm kalemler dikkate alınacaktır.
✅ Çalışanın bir yıllık ücretin tam olarak tespit edilememesi durumunda, pay senetlerinin verildiği tarihteki bir aylık brüt ücret tutarının 12 ile çarpılması sonucu bulunan tutar bir yıllık brüt ücreti olarak dikkate alınabilecektir.
Tebliğ içerisinde istisnanın uygulanmasına ilişkin çeşitli örneklere yer verilmiştir. İKANUN

27 Eylül 2024 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 32675

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç ve Kapsam

Amaç ve kapsam

MADDE 1- (1) Bu Tebliğin amacı; 28/7/2024 tarihli ve 7524 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 2 nci ve 3 üncü maddeleriyle 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda yeniden düzenlenen 17 nci ve 69 uncu maddelerin uygulanmasına ilişkin usul ve esasların açıklanmasıdır.

(2) Hizmet erbabına bedelsiz veya indirimli olarak pay senedi verilmek suretiyle sağlanan menfaatlerde ücret istisnası uygulaması ile ticari veya mesleki faaliyetlerde bulunan gerçek kişi mükellefler ve kurumlar vergisi mükelleflerinin 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 127 nci maddesi uyarınca tespit edilecek günlük hasılatlardan yola çıkarak hesaplanacak olması gereken hasılat tutarları ile beyan ettikleri hasılat tutarları arasındaki farkın %20’den fazla olması durumunda bahsi geçen mükelleflerin 213 sayılı Kanunun 370 inci maddesi uyarınca izaha davet edilmesi ve izahın değerlendirilmesinin mezkûr madde uyarınca yapılmasına ilişkin açıklamalar bu Tebliğin kapsamını oluşturmaktadır.

İKİNCİ BÖLÜM

Hizmet Erbabına Pay Senedi Verilmek Suretiyle Sağlanan

Menfaatlerde Ücret İstisnası

Yasal düzenleme

MADDE 2- (1) 7524 sayılı Kanunun 2 nci maddesi ile 193 sayılı Kanunun mülga 17 nci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.

“Hizmet erbabına pay senedi verilmek suretiyle sağlanan menfaatlerde ücret istisnası

MADDE 17- Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca belirlenen kriterlere göre teknogirişim şirketi niteliğini haiz işverenlerce hizmet erbabına bedelsiz veya indirimli olarak verilen ve ücret niteliğinde kabul edilen pay senetlerinin, verildiği tarihteki rayiç değerinin o yıldaki bir yıllık brüt ücret tutarını aşmayan kısmı gelir vergisinden istisnadır.

Şu kadar ki hizmet erbabı tarafından bu şekilde iktisap edilen pay senetlerinin; iktisap tarihinden itibaren 3 tam yıl içerisinde elden çıkarılması halinde istisna edilen verginin tamamı, 4 ila 6 yıl içerisinde elden çıkarılması halinde istisna edilen verginin %75’i, 7 ila 12 yıl içerisinde elden çıkarılması halinde istisna edilen verginin %25’i, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faizi ile birlikte işverenden tahsil edilir.

Bu şekilde istisna nedeniyle zamanında alınmayan vergilere ilişkin zamanaşımı süresi, hizmet erbabına bedelsiz veya indirimli olarak verilen pay senetlerinin hizmet erbabı tarafından elden çıkarıldığı tarihi takip eden takvim yılı başından itibaren başlar.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.”

(2) Söz konusu hüküm 2/8/2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

İstisnanın kapsamı

MADDE 3- (1) 193 sayılı Kanunun 61 inci maddesinde ücret, işverene tabi belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlarla sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler olarak tanımlanmıştır. Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı, tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması ücretin mahiyetini değiştirmemektedir. Dolayısıyla işverenlerce hizmet erbabına bedelsiz veya indirimli olarak pay senedi verilmek suretiyle sağlanan menfaatler de ücret olarak değerlendirilmekte ve ücret hükümlerine göre vergilendirilmektedir.

(2) Hizmet erbabıyla yapılan sözleşmeler kapsamında hizmet erbabına, belirli bir süre işverene bağlı çalışılması veya belirlenen performans ve benzeri kriterlerin sağlanması kaydıyla işverenin veya aynı şirketler topluluğundaki şirketlerin pay senetlerinden bedelsiz veya indirimli satın alma hakkı verilebilmektedir. İstisna kapsamında pay senedinin bedelsiz verildiği durumlarda pay senedinin verildiği tarih, indirimli pay senedi satın alma hakkı tanınması halinde ise bu hakkın fiilen kullanıldığı tarih itibarıyla menfaat elde edilmiş sayılmaktadır.

(3) Hizmet erbabına bedelsiz pay senedi verildiği durumlarda pay senedinin rayiç değeri, pay senedinin indirimli alım hakkı verildiği durumlarda ise hakkın kullanıldığı tarihteki pay senedinin rayiç değeri ile hizmet erbabına maliyeti arasındaki fark, ücret olarak kabul edilmektedir.

(4) Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca belirlenen kriterlere göre teknogirişim şirketi niteliğini haiz işverenlerce hizmet erbabına bedelsiz veya indirimli olarak verilen ve ücret niteliğinde olduğu kabul edilen pay senetlerinin, verildiği tarihteki rayiç değerinin hizmet erbabının o yıldaki bir yıllık brüt ücret tutarını aşmayan kısmı gelir vergisinden istisnadır.

(5) Hizmet erbabına bedelsiz veya indirimli olarak verilen pay senetlerinin rayiç değerinin tespitinde, 213 sayılı Kanunun mükerrer 266 ncı maddesi uyarınca söz konusu pay senetlerinin değerleme günündeki normal alım satım değeri esas alınacaktır.

(6) Hizmet erbabının 193 sayılı Kanunun 17 nci maddesi kapsamında yararlanabileceği istisna tutarının tespitinde esas alınacak ücret, işveren tarafından çalışana hizmeti karşılığında ödenen aylık (maaş), prim, ikramiye, sosyal yardımlar ve zamlar gibi vergiye tabi sürekli nitelikteki ödemelerin brüt tutarının toplamıdır.

(7) Yapılan gerçek bir giderin karşılığı olsun ya da olmasın gider karşılığı olarak ödenen tutarlar ile hizmet erbabına bedelsiz veya indirimli olarak verilen ve ücret niteliğinde olduğu kabul edilen pay senetlerinin rayiç değeri, yıllık brüt ücretin hesabında dikkate alınmayacaktır.

(8) 7524 sayılı Kanunun yayımı tarihinden önce çalışanlara bedelsiz veya indirimli olarak verilmiş olan ve rayiç değeri üzerinden ücret hükümleri kapsamında vergilendirilmesi gereken pay senetleri için istisna hükmünden faydalanılması mümkün değildir.

İstisnadan yararlanma şartları

MADDE 4- (1) 193 sayılı Kanunun 17 nci maddesinde yer alan istisna hükmünün uygulanabilmesi için çalışanlarına pay senedi veren şirketin, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca belirlenen kriterlere göre teknogirişim şirketi niteliğini haiz olması gerekmektedir.

(2) Pay senetleri verilmek suretiyle sağlanan menfaatin istisnaya konu edilecek kısmı, hizmet erbabının o yıldaki bir yıllık brüt ücret tutarını aşamayacaktır.

(3) Söz konusu istisnanın hizmet erbabına pay senetlerinin verildiği tarihin içinde bulunduğu dönemde uygulanması esas olup bu pay senetlerinin belirli bir süre elde tutulması şarttır.

Hizmet erbabı tarafından iktisap edilen pay senetlerinin iktisap tarihinden itibaren;

-Üç tam yıl içerisinde elden çıkarılması halinde istisna edilen verginin tamamı,

-Dört ila altı yıl içerisinde elden çıkarılması halinde istisna edilen verginin %75’i,

-Yedi ila on iki yıl içerisinde elden çıkarılması halinde istisna edilen verginin %25’i,

vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faizi ile birlikte işverenden tahsil edilecektir.

İstisnanın uygulanması

MADDE 5- (1) Pay senedi verilmek suretiyle sağlanan menfaatlerde istisna tutarının hesabında, pay senedi verilen hizmet erbabının o yıldaki brüt ücret tutarı esas alınacaktır. Ancak, pay senedinin verildiği tarihte hizmet erbabının bir yıllık brüt ücret tutarının tam olarak tespit edilememesi halinde, pay senetlerinin verildiği tarihteki bir aylık brüt ücret tutarının 12 ile çarpılması sonucu bulunan tutar kendisine pay senedi verilen hizmet erbabının bir yıllık brüt ücreti olarak dikkate alınabilecektir.

Örnek 1: Teknogirişim şirketi niteliğini haiz (A) A.Ş. ile hizmet erbabı (B) arasında yapılan sözleşme uyarınca 30/9/2024 tarihinde hizmet erbabı (B)’ye rayiç değeri 500.000 TL olan pay senetleri bedelsiz olarak verilmiştir. Hizmet erbabı (B)’nin 2024 yılına ilişkin bir yıllık brüt ücreti 600.000 TL olarak tespit edilmiştir.

Buna göre, bedelsiz olarak verilen pay senetlerinin verildiği tarihteki rayiç bedelinin hizmet erbabı (B)’nin bir yıllık brüt ücret tutarının altında kalması nedeniyle bu şekilde sağlanan menfaatin tamamı gelir vergisinden istisna edilecektir.

Örnek 2: Teknogirişim şirketi niteliğini haiz (C) A.Ş. ile hizmet erbabı (D) arasında yapılan sözleşme uyarınca 10/6/2025 tarihinde hizmet erbabı (D)’ye rayiç değeri 1.500.000 TL olan pay senetleri bedelsiz olarak verilmiştir. Hizmet erbabı (D)’nin 2025 yılına ilişkin bir yıllık brüt ücreti 1.200.000 TL olarak tespit edilmiştir.

Buna göre, bedelsiz olarak verilen pay senetlerinin verildiği tarihteki rayiç bedelinin hizmet erbabı (D)’nin bir yıllık brüt ücret tutarını aşması nedeniyle, bu şekilde sağlanan menfaatin 1.200.000 TL’lik kısmı gelir vergisinden istisna edilecektir. Bu tutarı aşan (1.500.000-1.200.000=) 300.000 TL’lik kısım ise brüte iblağ edilmek suretiyle gelir vergisine tabi tutulacaktır.

Örnek 3: Teknogirişim şirketi niteliğini haiz (E) A.Ş. ile hizmet erbabı (F) arasında yapılan sözleşmede, hizmet erbabı (F)’ye şirketin %1’lik hissesini temsil eden pay senetlerinin rayiç değerinin %50’si oranında indirimli olarak satın alma hakkı tanınması kararlaştırılmıştır.

Bu sözleşme kapsamında, 29/9/2025 tarihinde hizmet erbabı (F)’ye rayiç değeri 5.000.000 TL olan pay senetleri 2.500.000 TL bedelle indirimli olarak verilmiştir. Hizmet erbabı (F)’nin 2025 yılına ilişkin bir yıllık brüt ücreti 3.000.000 TL olarak tespit edilmiştir.

Buna göre, hizmet erbabı (F)’ye indirimli pay senedi verilmek suretiyle sağlanan 2.500.000 TL’lik menfaatin bir yıllık brüt ücret tutarını aşmaması nedeniyle tamamı gelir vergisinden istisna edilecektir.

(2) Pay senedinin verildiği tarihte hizmet erbabının ilgili yıldaki brüt ücretinin tam olarak tespit edilememesi nedeniyle pay senedinin verildiği aydaki brüt ücret tutarının 12 ile çarpılması sonucu bulunan tutar, yıl sonunda hizmet erbabının gerçekleşen yıllık brüt ücret tutarı ile karşılaştırılacaktır. Yıllık gerçekleşen brüt ücret tutarının istisna kapsamında dikkate alınan yıllık brüt ücret tutarından fazla veya eksik olması halinde gerekli düzeltme işlemi yapılacaktır.

Örnek 4: Teknogirişim şirketi niteliğini haiz (G) A.Ş. ile hizmet erbabı (H) arasında yapılan sözleşmede, belirli bir süre işveren ile çalışılması ve belirlenen performans kriterlerinin sağlanması, ayrıca verilen pay senetlerinin 12 yıldan önce elden çıkarılmaması kaydıyla şirket hisselerinden belirlenen miktarda pay senedi verilmesi kararlaştırılmıştır.

Bu sözleşme kapsamında, 28/2/2025 tarihinde hizmet erbabı (H)’ye rayiç değeri 1.200.000 TL olan pay senetleri bedelsiz olarak verilmiştir. Hizmet erbabı (H)’nin 2025 yılına ilişkin yıllık brüt ücreti bu tarihte tam olarak tespit edilemediğinden Şubat ayındaki brüt ücret tutarı 90.000 TL, 12 ile çarpılmak suretiyle yıllık brüt ücret tutarı (90.000×12=) 1.080.000 TL olarak hesaplanmıştır.

Buna göre, hizmet erbabı (H)’ye sağlanan menfaatin 1.080.000 TL’lik kısmı gelir vergisinden istisna edilecek, bu tutarı aşan (1.200.000-1.080.000=) 120.000 TL’lik kısım ise brüte iblağ edilmek suretiyle gelir vergisine tabi tutulacaktır.

2025 yılı sonu itibarıyla hizmet erbabı (H)’nin gerçekleşen yıllık brüt ücretinin 1.300.000 TL olduğu tespit edilmiş ve bedelsiz pay senedi verilmek suretiyle sağlanan 1.200.000 TL tutarındaki menfaatin tamamının istisna edilebileceği anlaşılmıştır.

Bu durumda, işveren tarafından Şubat 2025 dönemine ilişkin muhtasar ve prim hizmet beyannamesi düzeltilmek suretiyle yıllık brüt ücret tutarının ücret olarak vergilendirilen 120.000 TL’lik kısmı da istisnaya konu edilebilecektir.

Örnek 5: Teknogirişim şirketi niteliğini haiz (I) A.Ş. hizmet erbabı (İ)’ye 11/3/2025 tarihi itibarıyla 2.000.000 TL’lik pay senedini bedelsiz olarak vermiştir. 2025 yılına ilişkin brüt ücreti bu tarihte tam olarak tespit edilemeyen hizmet erbabı (İ)’ye Mart 2025 döneminde aylık (maaş), fazla mesai ve prim olmak üzere 210.000 TL ücret ödenmiştir. Buna göre istisnaya konu edilebilecek brüt ücret tutarı (210.000×12=) 2.520.000 TL olarak dikkate alınmış ve bedelsiz pay senedi verilmek suretiyle sağlanan 2.000.000 TL’lik menfaatin tamamı istisna edilmiştir.

2025 yılı sonu itibarıyla hizmet erbabı (İ)’nin gerçekleşen yıllık brüt ücretinin 1.950.000 TL olduğu tespit edilmiş, (2.000.000-1.950.000=) 50.000 TL tutarında istisnadan fazladan faydalanıldığı anlaşılmıştır.

Bu durumda, işveren tarafından Mart 2025 dönemine ilişkin muhtasar ve prim hizmet beyannamesi düzeltilerek, fazladan faydalanılan 50.000 TL’lik istisna tutarı brüte iblağ edilmek suretiyle gelir vergisine tabi tutulacak ve hesaplanan vergi, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faiziyle tahsil edilecektir.

(3) 213 sayılı Kanunun 238 inci maddesinin birinci fıkrasında, işverenlerin her ay ödedikleri ücretler için ücret bordrosu tutmaya mecbur oldukları hükme bağlanmıştır. Dolayısıyla, işverenlerce hizmet erbabına verilen pay senetlerinin tamamının, istisna kapsamında olup olmadığına bakılmaksızın rayiç değeri üzerinden ücret bordrosunda gösterilmesi gerekmektedir. Ancak, hizmet erbabına verilen ve istisna kapsamında olan pay senetlerinin bedelleri vergi matrahına dahil edilmeyecektir.

(4) Hizmet erbabına bedelsiz veya indirimli olarak verilen pay senetleri dolayısıyla yararlanılan istisnaya ilişkin şartların ihlali halinde istisna uygulaması nedeniyle alınmayan vergilere ilişkin zamanaşımı süresi, söz konusu pay senetlerinin hizmet erbabı tarafından elden çıkarıldığı tarihi takip eden takvim yılı başından itibaren başlayacaktır.

(5) İstisna uygulaması nedeniyle alınmayan vergiler, bu Tebliğin dördüncü maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan elde tutma süresine ilişkin şartların ihlali halinde vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faiziyle işverenden tahsil edilecektir. Bu durumda hizmet erbabı tarafından pay senetlerinin elden çıkarıldığı tarih esas alınarak istisnanın uygulandığı döneme ilişkin vergi dairesince vergi ziyaı cezası kesilmeksizin gerekli gelir vergisi tarhiyatı yapılacaktır. Ayrıca istisnanın uygulandığı döneme ait muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin düzeltilmesi gerekmeyecektir. İşveren, çalışanın pay senetlerini elden çıkardığını vergi dairesine Ek-2’de yer alan dilekçe ile bildirmekle yükümlüdür.

Yapılan tarhiyat işlemleri hizmet erbabının, ilgili takvim yılında istisna uygulanan dönem ve takip eden dönemlerdeki ücret matrahını etkilemeyecektir.

Örnek 6: Teknogirişim şirketi niteliğini haiz (J) A.Ş., rayiç değeri 2.000.000 TL olan pay senetlerini, hizmet erbabı (K)’ye 31/3/2026 tarihinde bedelsiz olarak vermiştir. Hizmet erbabı (K)’nin 2026 yılına ilişkin toplam brüt ücreti 2.500.000 TL’dir.

Bu durumda, hizmet erbabı (K)’nin yıllık brüt ücret tutarı bedelsiz olarak verilen pay senetlerinin rayiç bedelinden fazla olduğu için bedelsiz pay senedi verilmek suretiyle sağlanan bu menfaatin tamamı gelir vergisinden istisna edilecektir.

Hizmet erbabı (K)’nin bedelsiz olarak iktisap etmiş olduğu ve istisnaya konu edilen 2.000.000 TL’lik pay senetlerini iktisap tarihinden itibaren; üç tam yıl içerisinde elden çıkarması halinde istisna edilen verginin tamamı, dört ila altı yıl içerisinde elden çıkarması halinde istisna edilen verginin %75’i, yedi ila on iki yıl içerisinde elden çıkarması halinde ise istisna edilen verginin %25’i, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faizi ile birlikte işverenden tahsil edilecektir. Ancak, hizmet erbabı (K)’nin söz konusu pay senetlerini 12 yıldan fazla süreyle elde tutması halinde ise istisnadan tam olarak yararlanılacaktır.

Örnek 7: Teknogirişim şirketi niteliğini haiz (L) A.Ş. tarafından 2024 yılındaki bir yıllık brüt ücreti 900.000 TL olan hizmet erbabı (M)’ye, rayiç değeri 1.000.000 TL olan pay senetleri 3/9/2024 tarihinde bedelsiz olarak verilmiştir. Pay senetlerinin rayiç bedelinin 900.000 TL’si gelir vergisinden istisna edilmiş, kalan 100.000 TL’lik kısım ise net ücret sayılarak brüte iblağ edilmek suretiyle vergilendirilmiştir.

Hizmet erbabı (M), (L) A.Ş.’den bedelsiz olarak iktisap ettiği pay senetlerini 5/10/2029 tarihinde elden çıkarmıştır.

Bu durumda, hizmet erbabı (M) bedelsiz olarak iktisap ettiği pay senetlerini iktisap tarihinden itibaren 6 ncı yılın içinde elden çıkardığından istisna uygulaması nedeniyle alınmayan vergilerin %75’i vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faiziyle birlikte (L) A.Ş.’den tahsil edilecektir.

Örnek 8: Teknogirişim şirketi niteliğini haiz (N) A.Ş., rayiç değeri 1.000.000 TL olan pay senetlerini, hizmet erbabı (O)’ya 16/9/2025 tarihinde bedelsiz olarak vermiştir. Hizmet erbabı (O)’nun 2025 yılındaki bir yıllık brüt ücreti 1.080.000 TL’dir. Hizmet erbabı (O) tarafından pay senetlerinin 4/11/2031 tarihinde (altı yıllık süre dolduktan sonra yedinci yıl içerisinde) elden çıkarılması durumunda; pay senetlerinin hizmet erbabı (O)’ya verildiği yıldaki 1.000.000 TL’lik rayiç bedeli üzerinden hesaplanan ve istisna uygulaması nedeniyle zamanında alınmayan gelir vergisinin %25’lik kısmı vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faizi ile birlikte işveren (N) A.Ş.’den tahsil edilecektir.

(6) Hizmet erbabına, işverenin dahil olduğu şirketler topluluğundaki şirketlerin pay senetleri, bedelsiz veya indirimli olarak işveren veya şirketler topluluğundaki diğer şirketler tarafından verilebilmektedir. Bu durumlarda hizmet erbabına bedelsiz veya indirimli olarak pay senedi verilmek suretiyle sağlanan menfaatler, işveren şirket tarafından hizmet erbabına ödenen ücret olarak kabul edilecektir.

Hizmet erbabına, işverenin de içinde bulunduğu şirketler topluluğundaki diğer şirketlerin pay senetlerinin verilmesi durumunda da söz konusu istisnadan faydalanılması mümkün olacaktır.

(7) Hizmet erbabına, işverenin aktifinde yer alan aynı şirketler topluluğundaki şirketlerin pay senetleri bedelsiz veya indirimli olarak verilebileceği gibi bu pay senetlerinin aynı şirketler topluluğundaki diğer şirketler tarafından doğrudan hizmet erbabına verilmesi de mümkündür. Her hâlükârda bedelsiz veya indirimli olarak pay senedi verilmek suretiyle sağlanan menfaatler, işveren şirket tarafından hizmet erbabına ödenen ücret olarak kabul edilecektir.

Örnek 9: Teknogirişim şirketi niteliğini haiz (Ö) A.Ş., aynı şirketler topluluğunda yer alan (P) A.Ş.’ye ait 2.000.000 TL değerindeki pay senedini, bünyesinde çalışan hizmet erbabı (R)’ye 14/3/2027 tarihinde bedelsiz olarak vermiştir.

Hizmet erbabı (R)’nin 2027 yılındaki bir yıllık brüt ücreti 3.000.000 TL olup, bedelsiz hisse verilmek suretiyle sağlanan 2.000.000 TL’lik menfaatin tamamı için istisnadan yararlanılabilecektir.

(8) Bedelsiz veya indirimli olarak iktisap edilen pay senetlerini elinde bulunduran çalışanın;

– İşten ayrılması halinde işten ayrıldıktan sonraki dönemde pay senetlerini elinde tuttuğu süreler ile

– Vefat etmesi halinde ise bu pay senetlerinin mirasçılar tarafından elde tutulduğu süreler,

bu Tebliğin 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan elde tutma sürelerinin hesabında dikkate alınacaktır.

Örnek 10: Teknogirişim şirketi niteliğini haiz (S) A.Ş., rayiç değeri 850.000 TL olan pay senetlerini, hizmet erbabı (Ş)’ye 11/11/2024 tarihinde bedelsiz olarak vermiştir. Hizmet erbabı (Ş)’nin 2024 yılına ilişkin yıllık brüt ücreti 1.200.000 TL’dir. Hizmet erbabı (Ş), 29/8/2035 tarihinde işten ayrılmış olup istisnaya konu edilen pay senetlerini 18/12/2037 tarihinde elden çıkarmıştır.

Söz konusu pay senetleri hizmet erbabı (Ş) tarafından 12 yıl elde tutulduktan sonra elden çıkarıldığından istisnadan tam olarak faydalanılabilecek ve gelir vergisi tarhiyatı yapılması söz konusu olmayacaktır.

(9) 193 sayılı Kanunun 17 nci maddesinde yer alan hizmet erbabına pay senedi verilmek suretiyle sağlanan menfaatleri, bu madde kapsamındaki ücret istisnasına konu etmek isteyen işverenlerin bu Tebliğin ekinde yer alan “Hizmet Erbabına Pay Senedi Verilmek Suretiyle Sağlanan Menfaatlerde Ücret İstisnasına İlişkin Bildirim”i (Ek-1) doldurmaları ve pay senetlerinin verildiği aya ait muhtasar ve prim hizmet beyannamesi ekinde vermeleri zorunludur.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Ticari ve Mesleki Kazançlarda Günlük Hasılat Tespiti ve

Gelir Vergisi Matrahının Belirlenmesi

Yasal düzenleme

MADDE 6- (1) 7524 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle yeniden düzenlenen Gelir Vergisi Kanununun 69 uncu maddesi aşağıdaki gibidir:

“Ticari ve mesleki kazançlarda günlük hasılat tespiti ve gelir vergisi matrahının belirlenmesi:

MADDE 69- Ticari veya mesleki faaliyetleri nedeniyle mükellef olanlara yönelik, Vergi Usul Kanununun 127 nci maddesi kapsamında günlük hasılat tutarlarını tespit etmek amacıyla bir ayda üçten, bir takvim yılında on ikiden az olmamak kaydıyla bu madde hükümlerine göre işlem tesis edilmek üzere yoklama yapılabilir.

Birinci fıkra kapsamında İdarece yapılan yoklamalar sonucu tespit edilen günlük hasılat tutarları ortalamasından hareketle aylık hasılat tutarı hesaplanır. Bu şekilde tespit edilen aylık hasılat tutarlarının toplamı, tespit yapılan ay sayısına bölünmek suretiyle aylık ortalama hasılat tutarı belirlenir. Aylık ortalama hasılat tutarı, faaliyette bulunulan ay sayısı ile çarpılmak suretiyle mükelleflerin ilgili takvim yılı hasılatları tespit edilir.

İkinci fıkra kapsamında tespit edilen hasılat tutarları ile;

a) Bilanço esasına göre defter tutanlar için ilgili takvim yılına ait gelir tablosunda yer alan brüt satış tutarı,

b) İşletme hesabı esasına göre defter tutanlar için ilgili takvim yılına ait işletme hesap özetinde yer alan dönem içinde elde edilen hasılat tutarı,

c) Serbest meslek kazanç defteri tutanlar için ilgili takvim yılına ait serbest meslek kazanç bildiriminde yer alan gayrisafi hasılat tutarı,

arasındaki fark %20’den fazla olan mükellefler Vergi Usul Kanununun 370 inci maddesi kapsamında izaha davet edilir ve izahın değerlendirilmesi mezkûr madde hükmüne göre yapılır.

Bu madde hükümleri kurumlar vergisi mükellefleri hakkında da uygulanır.

Hazine ve Maliye Bakanlığı maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”

(2) Söz konusu hüküm, 1/1/2025 tarihinde yürürlüğe girecektir.

Günlük hasılat tutarlarının tespitinden hareketle ortalama günlük ve aylık hasılat ile yıllık hasılat tutarlarının tespiti

MADDE 7- (1) Ticari veya mesleki faaliyeti nedeniyle mükellefiyeti bulunanların günlük hasılat tutarları, bir ayda üçten, bir takvim yılında ise on ikiden az olmamak kaydıyla yapılacak yoklamalar ile tespit edilebilecektir.

(2) Günlük hasılat tutarlarının tespiti için ilgili ayda; yoklama yapılan günlerde belirlenen günlük hasılat tutarlarının toplamı, yoklama yapılan gün sayısına bölünerek “günlük ortalama hasılat” tutarı belirlenecek ve günlük ortalama hasılat tutarları, tespit yapılan ayda çalışılan gün sayısıyla çarpılmak suretiyle yoklama yapılan ayın hasılat tutarı tespit edilecektir.

(3) Yoklama yapılan aylara ilişkin aylık hasılat tutarlarının toplamı tespit yapılan ay sayısına bölünmek suretiyle “aylık ortalama hasılat” tutarı tespit edilecek ve aylık ortalama hasılat tutarı, ilgili yılda faaliyette bulunulan ay sayısıyla çarpılmak suretiyle mükelleflerin ilgili takvim yılı hasılat tutarları tespit olunacaktır.

(4) Üçüncü fıkra uyarınca tespit edilecek ilgili takvim yılı hasılatları;

– Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin aynı takvim yılına ilişkin gelir tablosunda yer alan brüt satış tutarlarıyla,

– İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerin aynı takvim yılına ilişkin işletme hesap özetinde yer alan dönem içinde elde edilen hasılat tutarlarıyla,

– Serbest meslek kazanç defteri tutan mükelleflerin aynı takvim yılına ilişkin serbest meslek kazanç bildiriminde yer alan gayrisafi hasılat tutarlarıyla,

kıyaslanacaktır.

(5) Kıyaslama sonucunda, tespit olunan hasılat tutarlarıyla beyan edilen hasılat tutarları arasındaki farkın %20’den fazla olması durumunda mükellefler 213 sayılı Kanun kapsamında izaha davet edilecek, izahın değerlendirilmesi mezkûr Kanun hükümlerine göre yapılacaktır.

(6) Bu madde kapsamında nezdinde yoklama yapılacak olan mükellefler; risk analizi sonuçları, sistem kayıtları, beyan edilen gelir ile yapılan harcamalar arasında uyumsuzluk bulunması gibi kriterler dikkate alınarak belirlenebilecektir.

(7) Günlük hasılat tutarının tespitinden hareketle yıllık hasılat tutarının belirlenmesinde gerçek duruma yakın sonuçların elde edilebilmesi için nezdinde yoklama yapılacak mükelleflerin; faaliyetinin niteliği, sezonluk çalışıp çalışmadığı, fiilen faaliyette bulundukları gün ve ay sayıları, hafta sonu ve hafta içi çalışmaları, tatil günleri gibi hususlar göz önünde bulundurulacaktır.

Örnek 1: Restoran işletmeciliği ile iştigal eden ticari kazanç mükellefi (A), 2025 takvim yılında on iki ay boyunca haftanın yedi günü faaliyette bulunmuş ve ilgili yıla ilişkin brüt satış tutarını 5.000.000 TL olarak bildirmiştir. Günlük hasılat tutarlarının tespiti için mükellef nezdinde yapılan yoklamalardan elde edilen sonuçlara ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir:

Yoklama Sayısı Nisan Haziran Eylül
1 50.000 TL 30.000 TL 50.000 TL
2 40.000 TL 45.000 TL 40.000 TL
3 60.000 TL 35.000 TL 45.000 TL
4 30.000 TL 50.000 TL 35.000 TL
A-Ortalama Günlük Hasılat

Nisan ayı için:

[(50.000+40.000+60.000+30.000)/4]

Haziran ayı için: [(30.000+45.000+35.000+50.000)/4]

Eylül ayı için:

[(50.000+40.000+45.000+35.000)/4]

45.000 TL 40.000 TL 42.500 TL
B-Aylık Hasılat (Ax30) 1.350.000 TL 1.200.000 TL 1.275.000 TL
C- Ortalama Aylık Hasılat [(1.350.000+1.200.000+1.275.000)/3] 1.275.000 TL
D- Yıllık Hasılat Tutarı (Cx12) 15.300.000 TL

Günlük hasılat tutarlarının tespitinden hareketle hesaplanan yıllık hasılat tutarı ile beyan edilen brüt satış tutarı arasındaki fark [(15.300.000-5.000.000)/5.000.000]x100=%206 olarak tespit edilmiş olup bu oran %20’den fazla olduğundan mükellef izaha davet edilecektir.

Örnek 2: Kuyumculukla iştigal eden ticari kazanç mükellefi (B), 2025 takvim yılında on iki ay boyunca haftanın yedi günü faaliyette bulunmuş ve ilgili yıla ilişkin brüt satış tutarını 25.000.000 TL olarak bildirmiştir. Günlük hasılat tutarlarının tespiti için mükellef nezdinde yapılan yoklamalardan elde edilen sonuçlara ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir:

Yoklama Sayısı Nisan Haziran Eylül
1 100.000 TL 130.000 TL 110.000 TL
2 90.000 TL 100.000 TL 90.000 TL
3 120.000 TL 90.000 TL 100.000 TL
4 110.000 TL 140.000 TL 130.000 TL
A-Ortalama Günlük Hasılat

Nisan ayı için: [(100.000+90.000+120.000+110.000)/4]

Haziran ayı için: [(130.000+100.000+90.000+140.000)/4]

Eylül ayı için: [(110.000+90.000+100.000+130.000)/4]

105.000 TL 115.000 TL 107.500 TL
B-Aylık Hasılat (Ax30) 3.150.000 TL 3.450.000 TL 3.225.000 TL
C- Ortalama Aylık Hasılat [(3.150.000+3.450.000+3.225.000)/3] 3.275.000 TL
D- Yıllık Hasılat Tutarı (Cx12) 39.300.000 TL

Günlük hasılat tutarlarının tespitinden hareketle hesaplanan yıllık hasılat tutarı ile beyan edilen brüt satış tutarı arasındaki fark [(39.300.000-25.000.000)/25.000.000]x100=%57,2 olarak tespit edilmiş olup bu oran %20’den fazla olduğundan mükellef izaha davet edilecektir.

Örnek 3: Güzellik salonu işletmeciliği faaliyetiyle iştigal eden ticari kazanç mükellefi (C), 2025 takvim yılında on iki ay boyunca haftanın altı günü faaliyette bulunmuş ve ilgili yıla ilişkin dönem içinde elde edilen hasılat tutarını 1.000.000 TL olarak bildirmiştir. Günlük hasılat tutarlarının tespiti için mükellef nezdinde yapılan yoklamalardan elde edilen sonuçlara ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir:

Yoklama Sayısı Mayıs Temmuz Ekim
1 3.000 TL 10.000 TL 5.000 TL
2 5.000 TL 6.000 TL 2.000 TL
3 4.000 TL 8.000 TL 1.000 TL
4 6.000 TL 12.000 TL 2.000 TL
5 2.000 TL 15.000 TL 2.000 TL
A-Ortalama Günlük Hasılat

Mayıs ayı için:

[(3.000+5.000+4.000+6.000+2.000)/5]

Temmuz ayı için:

[(10.000+6.000+8.000+12.000+15.000)/5]

Ekim ayı için:

[(5.000+2.000+1.000+2.000+2.000)/5]

4.000 TL 10.200 TL 2.400 TL
B-Aylık Hasılat [Ax(31-4)] 108.000 TL 275.400 TL 64.800 TL
C- Ortalama Aylık Hasılat

[(108.000+275.400+64.800)/3]

149.400 TL
D- Yıllık Hasılat Tutarı (Cx12) 1.792.800 TL

Güzellik salonu işletmeciliği faaliyetiyle iştigal eden mükellef (C)’nin günlük hasılat tutarının tespitinden hareketle yıllık hasılat tutarının belirlenmesinde fiilen çalışılan gün sayısı dikkate alınmak suretiyle hesaplama yapıldığından, bir ay içinde çalışılan gün sayısı yirmi yedi olarak belirlenmiştir.

Günlük hasılat tutarlarının tespitinden hareketle hesaplanan yıllık hasılat tutarı ile beyan edilen dönem içinde elde edilen hasılat tutarı arasındaki fark [(1.792.800-1.000.000)/1.000.000]x100=%79,28 olarak tespit edilmiş olup bu oran %20’den fazla olduğundan mükellef izaha davet edilecektir.

Örnek 4: Plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi alanında faaliyet gösteren serbest meslek erbabı hekim (D), 2025 takvim yılında on iki ay boyunca faal görünmekle birlikte ilgili takvim yılında faaliyet alanıyla ilgili sertifika almak üzere dört ay süreyle yurt dışında eğitim seminerine katılmış, ilgili yıla ilişkin serbest meslek kazanç bildiriminde yer alan gayrisafi hasılat tutarını 30.000.000 TL olarak bildirmiştir. Günlük hasılat tutarlarının tespiti için mükellef nezdinde yapılan yoklamalardan elde edilen sonuçlara ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir:

Yoklama Sayısı Mayıs Temmuz Ekim Aralık
1 100.000 TL 120.000 TL 110.000 TL 200.000 TL
2 210.000 TL 130.000 TL 160.000 TL 280.000 TL
3 110.000 TL 140.000 TL 120.000 TL 300.000 TL
4 200.000 TL 250.000 TL
A-Ortalama Günlük Hasılat

Mayıs ayı için:

[(100.000+210.000+110.000)/3]

Temmuz ayı için: [(120.000+130.000+140.000+200.000)/4]

Ekim ayı için: [(110.000+160.000+120.000+250.000)/4]

Aralık ayı için:

[(200.000+280.000+300.000)/3]

 

 

140.000 TL

 

 

147.500 TL

 

 

160.000 TL

 

 

260.000 TL

B-Aylık Hasılat (Ax31) 4.340.000 TL 4.572.500 TL 4.960.000 TL 8.060.000TL
C- Ortalama Aylık Hasılat [(4.340.000+4.572.500+4.960.000+ 8.060.000)/4] 5.483.125 TL
D- Yıllık Hasılat Tutarı [C x (12-4)] 43.865.000 TL

Hekimlik faaliyetiyle iştigal eden mükellef (D), on iki ay boyunca faal görünmekle birlikte yapılan tespitler sonucu ilgili yılda dört ay boyunca yurt dışında bulunduğundan günlük hasılat tutarının tespitinden hareketle yıllık hasılat tutarının belirlenmesinde fiilen faaliyette bulunulan ay sayısı sekiz olarak dikkate alınmıştır.

Günlük hasılat tutarlarının tespitinden hareketle hesaplanan yıllık hasılat tutarı ile beyan edilen gayrisafi hasılat tutarı arasındaki fark [(43.865.000-30.000.000)/30.000.000]x100=%46,22 olarak tespit edilmiş olup bu oran %20’den fazla olduğundan mükellef izaha davet edilecektir.

Örnek 5: Kuaförlükle iştigal eden ticari kazanç mükellefi (E), pazar günleri hariç haftanın altı günü hizmet vermekte olup 2026 yılına ilişkin hasılat tutarını 1.000.000 TL olarak bildirmiştir. Günlük hasılat tutarlarının tespiti için mükellef nezdinde yapılan yoklamalardan elde edilen sonuçlara ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir:

Yoklama Sayısı Ocak Mayıs Ağustos Kasım
1 10.000 TL 15.000 TL 14.000 TL 16.000 TL
2 12.000 TL 12.000 TL 15.000 TL 18.000 TL
3 10.000 TL    12.000 TL 19.000 TL
4 13.000 TL 20.000 TL 21.000 TL
A-Ortalama Günlük Hasılat

Ocak ayı için: –

Mayıs ayı için: [(15.000+12.000+10.000+13.000)/4]

Ağustos ayı için: [(14.000+15.000+12.000+20.000)/4]

Kasım ayı için: [(16.000+18.000+19.000+21.000)/4]

12.500 TL 15.250 TL 18.500 TL
B-Aylık Hasılat [(Ax(31-5)]veya [Ax(30-5)] 325.000 TL 396.500 TL 462.500 TL
C- Ortalama Aylık Hasılat [(325.000+396.500+462.500)/3] 394.666,67 TL
D- Yıllık Hasılat Tutarı (Cx12) 4.736.000 TL

Yoklamalar sonucu yapılan tespitlere göre mükellef (E)’nin ortalama aylık hasılat tutarının tespitinde Ocak ayında yapılan yoklama sayısı üçten az olduğundan hesaplamaya dahil edilmeyecektir.

Mükellef (E)’nin fiilen çalıştığı gün sayıları dikkate alınarak günlük hasılat tutarı tespitlerinden hareketle hesaplanan yıllık hasılat tutarı ile beyan edilen hasılat tutarı arasındaki fark [(4.736.000-1.000.000)/1.000.000]x100=%373,6 olarak tespit edilmiş olup bu oran %20’den fazla olduğundan mükellef izaha davet edilecektir.

Örnek 6: Turizm amaçlı su sporları faaliyetinde bulunan ticari kazanç mükellefi (F)’nin, 2025 takvim yılında on iki ay boyunca faal görünmekle birlikte yapılan tespitler sonucu ilgili yılda altı ay boyunca (Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül) fiili olarak faaliyette bulunduğu diğer aylarda ise faaliyette bulunmadığı tespit edilmiştir. Mükellef (F), ilgili yıla ilişkin brüt satış tutarını 9.000.000 TL olarak bildirmiştir. Günlük hasılat tutarlarının tespiti için mükellef nezdinde yapılan yoklamalardan elde edilen sonuçlara ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir:

Yoklama Sayısı Nisan Haziran Ağustos
1 5.000 TL 55.000 TL 100.000 TL
2 7.000 TL 60.000 TL 150.000 TL
3 6.000 TL 75.000 TL 170.000 TL
4 8.000 TL 65.000 TL 180.000 TL
A-Ortalama Günlük Hasılat

Nisan ayı için:

[(5.000+7.000+6.000+8.000)/4]

Haziran ayı için: [(55.000+60.000+75.000+65.000)/4]

Ağustos ayı için: [(100.000+150.000+170.000+180.000)/4]

6.500 TL 63.750 TL  

 

 

150.000 TL

 

B-Aylık Hasılat (Ax31) veya (Ax30) 195.000 TL 1.912.500 TL 4.650.000 TL
C- Ortalama Aylık Hasılat [(195.000+1.912.500+4.650.000)/3] 2.252.500 TL
D- Yıllık Hasılat Tutarı (Cx6) 13.515.000 TL

Turizm amaçlı su sporları faaliyetiyle iştigal eden mükellef (F), on iki ay boyunca faal görünmekle birlikte yaptığı işin mahiyeti gereği fiilen altı ay boyunca teslim ve hizmetlerini gerçekleştirebileceğinden günlük hasılat tutarının tespitinden hareketle yıllık hasılat tutarının belirlenmesinde fiilen faaliyette bulunulan ay sayısı altı olarak dikkate alınmıştır.

Günlük hasılat tutarlarının tespitinden hareketle hesaplanan yıllık hasılat tutarı ile beyan edilen brüt satış tutarı arasındaki fark [(13.515.000-9.000.000)/9.000.000]x100=%50,17 olarak tespit edilmiş olup bu oran %20’den fazla olduğundan mükellef izaha davet edilecektir.

Örnek 7: Antalya ilinde faaliyet gösteren (G) plaj işletmesi, 2025 takvim yılına ilişkin brüt satış tutarını 50.000.000 TL olarak bildirmiştir. Günlük hasılat tutarlarının tespiti için mükellef nezdinde yapılan yoklamalardan elde edilen sonuçlara ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir:

  Sezon Dışı Aylar Sezon Ayları
Yoklama Sayısı Şubat Nisan Kasım Haziran Temmuz Ağustos
1 100.000 TL 210.000 TL 110.000 TL 500.000 TL 600.000 TL 800.000 TL
2 175.000 TL 200.000 TL 160.000 TL 520.000 TL 670.000 TL 860.000 TL
3 210.000 TL 250.000 TL 190.000 TL 600.000 TL 650.000 TL 830.000 TL
4 190.000 TL 280.000 TL 200.000 TL 620.000 TL 710.000 TL 870.000 TL
A-Ortalama Günlük Hasılat

Şubat ayı için: [(100.000+175.000+210.000+190.000)/4]

Nisan ayı için: [(210.000+200.000+250.000+280.000)/4]

Haziran ayı için: [(500.000+520.000+600.000+620.000)/4]

Temmuz ayı için: [(600.000+670.000+650.000+710.000)/4]

Ağustos ayı için: [(800.000+860.000+830.000+870.000)/4]

Kasım ayı için: [(110.000+160.000+190.000+200.000)/4]

168.750 TL 235.000 TL 165.000 TL 560.000 TL 657.500 TL 840.000 TL
B-Aylık Hasılat (Ax28), (Ax30) veya (Ax31) 4.725.000 TL 7.050.000 TL 4.950.000 TL 16.800.000 TL 20.382.500 TL 26.040.000 TL
C- Ortalama Aylık Hasılat

-Turizm sezonu sayılmayan aylar için ortalama aylık hasılat (C1):

[(4.725.000+7.050.000+4.950.000)/3]

Turizm sezonu sayılan aylar için ortalama aylık hasılat (C2):

[(16.800.000+20.382.500+26.040.000)/3]

5.575.000 TL 21.074.167 TL
D- Yıllık Hasılat Tutarı (C1x6) + (C2x6)

-Sezon dışı aylar için:

(5.575.000×6)

-Sezon aylar için:

(21.074.167×6)

159.895.002 TL

Plaj alanlarının işletilmesi faaliyetiyle iştigal eden mükellef (G) nezdinde yapılan yoklamalar üzerine yıllık hasılat tutarı tespit edilirken, turizm sezonundaki aylar ile sezon dışında kalan ayların hasılatları ayrı olarak dikkate alınmıştır.

Günlük hasılat tutarlarının tespitinden hareketle hesaplanan yıllık hasılat tutarı ile beyan edilen brüt satış tutarı arasındaki fark [(159.895.002-50.000.000)/50.000.000]x100=%219,79 olarak tespit edilmiş olup bu oran %20’den fazla olduğundan mükellef izaha davet edilecektir.

Örnek 8: Diş hekimi olarak faaliyette bulunan serbest meslek erbabı (H), faaliyetlerini hafta içi yürütmekte, hafta sonlarında ve resmi tatillerde çalışmamaktadır.

Mükellef (H), ilgili yıla ilişkin gayrisafi hasılat tutarını 2.000.000 TL olarak bildirmiştir. Günlük hasılat tutarlarının tespiti için mükellef nezdinde yapılan yoklamalardan elde edilen sonuçlara ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir:

Yoklama Sayısı Nisan Eylül Kasım
1 20.000 TL 30.000 TL 25.000 TL
2 40.000 TL 20.000 TL 35.000 TL
3 30.000 TL 25.000 TL 20.000 TL
4 10.000 TL 15.000 TL 30.000 TL
A-Ortalama Günlük Hasılat

Nisan ayı için:

[(20.000+40.000+30.000+10.000)/4]

Eylül ayı için:

[(30.000+20.000+25.000+15.000)/4]

Kasım ayı için:

[(25.000+35.000+20.000+30.000)/4]

25.000 TL 22.500 TL  

 

 

27.500 TL

 

B-Aylık Hasılat (Ax20) veya (Ax22)

2025 Nisan ayında 22 gün hafta içine denk gelmekte ve bunlar arasında 1 Nisan ile 23 Nisan resmi tatile denk geldiğinden aylık hasılat tutarının hesaplanmasında 20 gün dikkate alınacaktır.

-2025 Eylül ayında 22 gün hafta içine denk geldiğinden aylık hasılat tutarının hesaplanmasında 22 gün dikkate alınacaktır.

-2025 Kasım ayında 20 gün hafta içine denk geldiğinden aylık hasılat tutarının hesaplanmasında 20 gün dikkate alınacaktır.

500.000 TL 495.000 TL 550.000 TL
C- Ortalama Aylık Hasılat [(500.000+495.000+550.000)/3] 515.000 TL
D- Yıllık Hasılat Tutarı (Cx12) 6.180.000 TL

Diş hekimliği faaliyetiyle iştigal eden mükellef (H)’nin, fiilen çalıştığı gün sayıları dikkate alınarak günlük hasılat tutarlarının tespitinden hareketle hesaplanan yıllık hasılat tutarı ile beyan edilen gayrisafi hasılat tutarı arasındaki fark [(6.180.000-2.000.000)/2.000.000]x100=%209 olarak tespit edilmiş olup bu oran %20’den fazla olduğundan mükellef izaha davet edilecektir.

Örnek 9: Motorlu kara taşıtlarının periyodik bakımı hizmeti ile iştigal eden (I) A.Ş., haftanın yedi günü hizmet vermekte olup, mükellefin 2026 hesap dönemine ilişkin brüt satış tutarı 3.000.000 TL’dir. Günlük hasılat tutarlarının tespiti için mükellef nezdinde yapılan yoklamalardan elde edilen sonuçlara ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir:

Yoklama Sayısı Nisan Temmuz Kasım
1 25.000 TL 39.000 TL 43.000 TL
2 44.000 TL 51.000 TL 24.000 TL
3 36.000 TL 62.000 TL 35.000 TL
4 48.000 TL 44.000 TL 47.000 TL
A-Ortalama Günlük Hasılat

Nisan ayı için: [(25.000+44.000+36.000+48.000)/4]

Temmuz ayı için: [(39.000+51.000+62.000+44.000)/4]

Kasım ayı için: [(43.000+24.000+35.000+47.000)/4]

38.250 TL 49.000 TL  

37.250 TL

 

B-Aylık Hasılat (Ax31) veya (Ax30) 1.147.500 TL 1.519.000 TL 1.117.500 TL
C- Ortalama Aylık Hasılat [(1.147.500+1.519.000+1.117.500)/3] 1.261.333,33 TL
D- Yıllık Hasılat Tutarı (Cx12) 15.136.000 TL

Günlük hasılat tutarlarının tespitinden hareketle hesaplanan yıllık hasılat tutarı ile beyan edilen brüt satış tutarı arasındaki fark [(15.136.000-3.000.000)/3.000.000]x100=%404,5 olarak tespit edilmiş olup bu oran %20’den fazla olduğundan mükellef izaha davet edilecektir.

Yukarıdaki örneklerde yer alan hesaplamalarda kullanılan fiilen çalışılan ve çalışılmayan gün sayıları, tatil günleri ve ay sayılarının, yoklama yapılan gün, hafta ve aylara göre yıllık hasılat tutarının hesaplanmasında değişiklik göstermesi durumunda, bu durum izahın değerlendirilmesinde ayrıca dikkate alınabilecektir.

(8) 213 sayılı Kanunun 174 üncü maddesi hükmü gereğince kendisine özel hesap dönemi tayin edilen mükellefler için günlük hasılat tutarlarının tespitinden hareketle yıllık hasılat tutarının hesaplanmasında, takvim yılı yerine kendilerine tayin edilen 12’şer aylık özel hesap dönemleri dikkate alınacaktır.

(9) Mükelleflerin birden fazla ticari veya mesleki faaliyetinin bulunması durumunda hasılat tutarı kıyaslamasında, her bir faaliyet nezdinde yapılan günlük yoklamalar üzerine tespit edilen yıllık hasılat tutarı ayrı ayrı dikkate alınacaktır.

(10) Mükelleflerin faaliyetlerini birden fazla şube iş yerinde yürütmeleri durumunda, her bir şube nezdinde yapılan yoklamalar üzerine tespit edilen yıllık şube hasılat tutarı, ilgili şubenin hasılat tutarıyla kıyaslanacaktır.

(11) Hem ticari hem de mesleki faaliyette bulunan mükellefler için tespit edilen yıllık hasılat tutarı, kazanç unsuruna göre ayrı ayrı değerlendirilecektir.

(12) Mükellef hakkında yapılan yoklamalar üzerine günlük hasılat tespitinden hareketle hesaplanan yıllık hasılat tutarı ile mükellefin beyan ettiği hasılat tutarı kıyaslanırken, varsa mükellefin hasılat tutarlarını etkileyen düzeltme beyanları ile vergi incelemesi veya takdir komisyonu kararlarına istinaden yapılmış ve kesinleşmiş olan tarhiyatlara esas hasılat tutarları da dikkate alınacaktır.

(13) Adi ortaklık bünyesinde yürütülen faaliyetlerde, yapılan yoklamalarla günlük hasılat tutarlarının tespitinden hareketle hesaplanan yıllık hasılat tutarları, adi ortaklık bünyesinde kıyaslamaya tabi tutulacaktır. Kıyaslama sonucunda tespit olunan hasılat tutarıyla adi ortaklıkta oluşan hasılat tutarı arasındaki fark %20’den fazla olması durumunda ortaklar 213 sayılı Kanun hükmüne istinaden izaha davet edilecektir.

Örnek 10: İki ortağı bulunan (KL) Adi Ortaklığının ortakları mükellef (K) ve mükellef (L), ortaklıkta %50 hisseye sahiptir. (KL) Adi Ortaklığının, 2025 takvim yılına ilişkin brüt satış tutarı 30.000.000 TL olarak hesaplanmıştır. Ortaklık nezdinde günlük hasılat tutarlarının tespiti için yapılan yoklamalarda günlük hasılat tutarı tespitlerine ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir:

Yoklama Sayısı Eylül Kasım Aralık
1 250.000 TL 390.000 TL 430.000 TL
2 445.000 TL 510.000 TL 245.000 TL
3 365.000 TL 620.000 TL 350.000 TL
4 480.000 TL 440.000 TL 475.000 TL
A-Ortalama Günlük Hasılat

Eylül ayı için: [(250.000+445.000+365.000+480.000)/4]

Kasım ayı için: [(390.000+510.000+620.000+440.000)/4]

Aralık ayı için: [(430.000+245.000+350.000+475.000)/4]

385.000 TL 490.000 TL  

 

 

375.000 TL

 

B-Aylık Hasılat (Ax31) veya (Ax30) 11.550.000 TL 14.700.000TL 11.625.000 TL
C- Ortalama Aylık Hasılat [(11.550.000+14.700.000+11.625.000)/3] 12.625.000 TL
D- Yıllık Hasılat Tutarı (Cx12) 151.500.000 TL

Günlük hasılat tutarı tespitlerinden hareketle hesaplanan yıllık hasılat tutarı ile beyan edilen brüt satış tutarı arasındaki fark [(151.500.000-30.000.000)/30.000.000]x100=%405 olarak tespit edilmiş olup bu oran %20’den fazla olduğundan ortaklar izaha davet edilecektir.

Yürürlük

MADDE 8- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 9- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

Ekleri için tıklayınız

Page 46 of 1348

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • 1 TL için 532.000 TL Fazla Vergi Ödeme Riski Sosyal içerik üreticilerinden ile Appstore, Google Play üzerinden gelir elde…
  • BORSAYA AÇILAN ŞİRKETLER AÇISINDAN EMİSYON PRİMLİ PAYLARA YÖNELİK ÖRNEK UYGULAMA EMİSYON PRİMİ TİCARİ KARA DÂHİL DEĞİLDİR. ÖZKAYNAKLAR ARASINDA 520 PAY…
  • Yatırım Teşvik Belge Kapsamında KDV İstisnası Yatırım Teşvik Belgesi Sahibi Mükellefe Belge Kapsamındaki:· Makine Ve Teçhizat İthal…
Top