Mehmet Özdoğru

Mehmet Özdoğru

Email: This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.
Pazartesi, 23 Eylül 2024 07:32

Dolandırıcılık Hizmetleri Call Centerları

Türkiye'de dolandırıcılık adeta suç ol­maktan çıkmıştır. "Dolandırıcı" tabi­ri örnek: Türkmenistan'da halen, "tüccar", "işadamı" tabiri olarak kullanılmaktadır. Belki eski Türkçe'den gelen bir alışkanlık­la bu tür adamlarını dışlamıyor, benimsi­yor, gıpta ediyor ve o yöntemleri genelleş­tirmeye çalışıyoruz.

Etrafımızda en azından dolandırılmak için denenmeyen, haftada bir telefon do­landırıcılığı taciziyle karşı karşıya kalma­yan yok gibi. Basından öğrendiğimize gö­re telefon dolandırıcılığı bir sektör, iş kolu haline gelip call center (çağrı merkezi) bü­yüklüğünde organizasyonlara dönüşmüş, hatta bazı ilçelerde üstlenmiştir.

Telefon dolandırıcılığı dışında yazılım korsanlığı da (hackerlık) aldı başını gidi­yor. Gerçi bu konu sadece Türkiye'nin de­ğil dünyanın belası. Çok yaygın olan tele­fon dolandırıcılığı ve hackerlık yanında bi­zim sorunlarımız daha derin sanki. Oyun oynar gibi suç işleniyor.

Kara para

Boyutları konusunda rivayet muhtelif olmakla birlikte, senede onlarca milyar do­ların aşıldığı konusunda hemen herkesim mutabık. Bu gelirlerin sosyal dokuda yara­tabileceği tahribat, siyasal yapıyı nasıl et­kilediği halen net değil.

Kumar, bahis, silah, uyuşturucu, rüşvet, zimmet, fuhuş, kaçak mal, hayali KDV ia­desi, şantaj, suçlama ile korkutma-kurtar­ma borsaları, çökme operasyonları, racon­la-cemaatle sorun çözücüler, tahsilat işle­ri, kamu bankalarından kredi vurgunları, her türlü yasak madde satışı vb. yasa dışı faaliyetlerden, ihale yolsuzluklarından el­de edilen (kara) gelirler, sahte belge, muh­teviyatı itibariyle yanıltıcı belge ticareti bu çerçeveden ilk akla gelenler.

Denetimin zayıf olduğu ortamlarda en hızlı güçlenen sektör budur. Hemen her taşın altında "mafyavari” organizasyonlar çıkmasının nedeni denetim, cezasızlık ve adalet sürecindeki zafiyetlerdir.

Zaman zaman köşeye sıkışanlar, "Bir ko­nuşursam yer yerinden oynar" diyor ve su­suyor. Bazıları çektikleri videolarla sürekli ve o kadar çok şey anlattı ki insan içinden inşallah doğru değildir, bu kadar da olma­mıştır diye dua ediyor.

Rekabet içinde veya halef selef olan kara paracılar, birbiri hakkında dosyalar oluş­turup, ucunu birbirine gösterecek, "Şantaj dengesi" kurma peşinde. Her şey ortada, herkesin gözünün içine baka baka, cinayet­ler bile saklama, saklanma gereği duyulma­dan işleniyor. Popüler olanların en babayi­ğidi bir kaç hafta televizyonların her haltı bilen kadrolu yorumcularınca çiğnendik­ten sonra, toplumsal hafızasızlığımıza tü­kürülüp, unutulup gidiyor.

İstisnasız her kurum, kişi bir şekilde, bir yolla denetlenmeli, hesap vermeli, verebil­melidir. Hesap verebilecek olan hesap so­rabilir. Aksi halde paralize olur ki toplum olarak bu durumdayız.

Birlikte askerlik yaptığımız bir arkadaşın sözleri hep kulaklarımdadır. "İşi bileceksin, işe gitmeyeceksin. İşi bileceksin, iş yapma­yacaksın. Çalışıyor rollerindeyiz abi."

Osmanlı'nın yasağı kaç gün sürer?

Osmanlı'nın yasağı, kuralı 3 gün değil sü­rekli olsa. Kurallara uymayanların anında üzerine gidilse, gereği yapılsa, cezası ve­rilse. Bunun görenler de "pabucun pahalı" olduğunu, "her işin bir ceremesi" olduğu­nu görüp hesabını ona göre yapsa ve sonuç­larına da katlansa. "Kör parmağım gözüne" dercesine, ayan beyan ortada olan olaylara anında müdahale edilse.

Dolandırıcılara madalya yerine "kelep­çe" takılsa. Yanına koruma verip, havaa­lanlarındaki VIP salonlarında ağırlama­sak. Yasadışı olaylara kalkışanlara özendi­recek tablolar yaratılmasa. Gençler mafyoz adamların şaşalı, hapishane dâhil her yer­de itibarlı, korkulan adam muamelesi gö­ren, bazen bunların yaşça büyük olanları­nın daha genç olanlarıyla yaptıkları çatış­malara bakıp, "falanca abi artık yaşlandı. Bu işlerde meydanı bizim gibi gençlere bı­raksın" özenmelerine girmeseler.

Konuyu vergi konusuna bağlayarak biti­reyim. Kayıt dışılıkla mücadele sadece ver­gi konusu ile sınırlı ele alınamaz. Kayıt dı­şılıkla yolsuzluk ve kara para üçüz kardeş­tir. Devlet yumruğunu masaya vurmazsa, kargaların insafına kalırız.

Zeki GÜNDÜZ

This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

https://www.dunya.com/kose-yazisi/dolandiricilik-hizmetleri-call-centerlari/747058

  • Ücret Türk Lirası Cinsinden Ödenir. Yabancı para cinsinden belirlenmesi durumunda ödeme günündeki rayiç bedele göre TL'ye çevrilerek ödenir.
  • Ücretin 1/4 ünden fazlası haczedilemez.
  • Ücret senet, çek veya taksitle ödenemez
  • Ücret başkasına devir veya temlik olunmaz
  • Ücret ödemesi mücbir sebep dışında geciktirilemez.
  • Ücretin ödeme gününden itibaren 20 gün geçmesi halinde iş görme borcundan kaçınabilirsiniz.
  • İş görme borcundan kaçınmanız halinde işveren sizi işten çıkartamaz. Başka bir işçi yerinize işe alamaz.
  • Ücret işçinin onayı olmadan azaltılamaz.
  • Brüt ücret almanız durumunda yasal kesintiler düştükten sonra kalan tutar ücret olarak ödenir.
  • Net ücret almanız durumunda ise ücretiniz değişmez. Yasal kesintiler ücretinizden düşmez. Brüt ücretiniz aralık ayında kadar vergi dilimi değişimleri ile birlikte artar.
  • Net ücret işçinin yararına olacaktır.
  • Ücretin tamamı resmi olarak ödenmelidir. Ve bordroda gösterilmelidir. Bir kısmi elden diğer kısmı bankadan ödenemez.
  • Ücret en az asgari ücret olmalıdır.
  • Ücret + Yan haklar = Asgari ücret şeklinde ödeme yapılamaz.
  • Aylık maktu ücret alıyorsanız ayın kaç çektiği fark etmeksizin aynı ücreti almanız gerekir.
  • Günlük veya saatlik ücretle çalışılması durumunda çalışılan gün veya saat kadar ücret alınır.
  • Hafta tatili, resmi tatil, yıllık izinli veya ücretli mazeret izinlerinde ücretiniz kesilemez. Bugünlerde çalışılmasa da ücret ödenir.
  • Fazla mesai dahil ücret belirlenmesi durumunda ücretin en az Asgari ücret +22,5 fazla mesai eklenmiş hali ile belirlenmelidir.
  • Serbest zaman ancak sizin talebinizle verilebilir veya onayınız ile, bunun dışında fazla çalışmaların ücreti mutlaka ödenmelidir.
  • Denkleştirmeye onay vermemeniz durumunda haftalık 45 saati aşan çalışmalar için fazla mesai ücreti ödenmesi gerekir.
  • Ücret kesme cezası en fazla bir ayda 2 gündelikten fazla olamaz.
  • Hangi durumlarda ücret kesme cezasının verileceği size bildirilmesi gerekir.
  • Ücrete verilecek zam oranı ve zamanı iş sözleşmeleri ile belirlenmesi durumunda işverenin belirlenen zamana ve orana uyması gerekir.
  • Ücret eklerinin de iş sözleşmesi ile belirlenmesi durumunda işveren tek taraflı olarak ücret eklerinde azaltma veya kaldırma yapamaz.
  • İşveren her ay işçiye ödenen ücret ve ücret eklerine ait ücret bordrosu düzenlemek ve bir nüshasını işçiye vermek zorundadır.
  • Ücret bordrosunu her ay doğru ise imzalamak değilse düzeltilmesini talep etmek veya ihtirazı kayıt koyarak imzalayabilirsiniz.
  • Fesih nedeninden bağımsız olarak fazla çalışma, resmi tatil, hafta tatili, prim, ikramiye gibi alacakları siz işten ayrılsanız veya işveren sizi işten çıkarsa da talep edebilirsiniz.
  • Ücret alacaklarınızı ve diğer alacakları iş akdinin feshinden sonra ödenmesi gerekir. Ödenmemesi durumunda önce zorunlu arabulucuya gitmeniz burada anlaşılamaması durumunda dava yoluna gitmeniz gerekir.

İş Kanunu'nun 32. Maddesinde;
Genel anlamda ücret bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutardır. olarak ifade edilmiştir.

1) Ücretin Bahşişten Oluşması Durumunda;
İşveren ve işçi anlaşması durumunda ücret sadece bahşişten oluşabilir. Bu durumda işçinin ay içinde almış olduğu bahşiş toplamı prime esas kazanca dahil olacaktır.

✅ Her ay farklı tutar prime esas kazanca dahil olacaktır.
✅İşveren ay içinde toplam bahşiş tutarı ilgili dönemin asgari ücretin altında kalması durumunda aradaki farkı ödemelidir. Asgari ücretten aşağı ücret ödememeli prime esas kazancıda buna göre ayarlamalıdır.

2) Ücret + Sürekli Bahşiş Uygulaması Şeklinde Anlaşılması Durumunda
İşveren ve işçinin sabit ücret + sürekli bahşiş uygulaması olması durumunda bu ödemeler de prime esas kazanca dahil edilmesi gerekir. Burada işveren sabit ücreti her ay ödemek durumundadır. Sürekli bahşiş uygulamasında da ilgili ay içerisinde sabit veya toplanan bahşişin yüzdesi şeklinde ödeme yapılıyorsa gene işçiye ödenen tutar prime esas kazanca dahil edilmelidir.

NOTLAR
✅ Ücretin bahşişten oluşması veya sürekli bahşiş uygulaması durumlarında kıdem tazminatında giydirilmiş brüt ücrette dikkate alınması gerekir.
✅Fazla çalışma hesabında da sabit ücret üzerinden 1,5 katı şeklinde ödeme yapılması gerekir. Fazla çalışma varlığında bahşişinde fazla çalışma ücretinin hesaplanması gerekir. Bu durumda 0,5 zamlı olarak ödenir.
✅İşçiye ödenen temel ücret ve bahşişlerin işçinin bordrosunda gösterilmesi gerekir.
✅Bahşişler işveren tarafından işçilere ödenmesi durumunda ücret olarak değerlendirilir. PEK kazanca ve gelir vergisi yönünden de kesintiye tabi tutulması gerekir.

1,4 milyar TL'lik kayıt dışı hasılat tespit edildi

Hazine ve Maliye Bakanlığı, "çok kazanan ancak az vergi veren" mükelleflere yönelik incelemeleri kapsamında lüks yat ve tekne satışlarını takibe alırken, bu kapsamda 2021-2023 yıllarındaki satışlardan 1,4 milyar liralık vergi kaybı saptadı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Çok kazanan ancak az vergi verenlerin kapısını çalmaya devam ediyoruz. Kayıt dışı ekonomiyle mücadelemiz sektör sektör genişliyor. İncelemeler sonucunda, satış bedellerini düşük gösterenlerden gerekli vergi ve cezalar talep edilecek" dedi.

Gelir İdaresi Başkanlığı, yüksek gelir elde eden, lüks tüketimde bulunan ancak buna uygun vergi ödemeyen mükellefleri yakından izliyor.

Kayıt dışı ekonomiyle mücadele kapsamında turizm bölgelerindeki lüks harcamaları yakından takip eden Gelir İdaresi, özel yat ve tekne satışlarını inceleme altına aldı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığından elde edilen verilerle uluslararası bilgi değişimi kapsamında elde edilen bilgileri kendi verileriyle çapraz kontrole tabi tutan Başkanlık, 2021-2023 yıllarındaki satışların büyük kısmında yüksek miktarda vergi kaybı tespit etti. Riskli mükelleflere odaklanan Başkanlık, söz konusu 3 yılda 45 binin üzerinde özel tekne ve yat satışı yapıldığını belirledi.

Söz konusu lüks taşıtların sigorta verileriyle kasko değerlerini de inceleyen Başkanlık, yaptığı bu analizlerle yürüttüğü saha çalışmalarıyla satışların gerçek bedelle beyanlara yansımadığını saptadı.

Analizlerde 15 bin gerçek kişi ve 1527 şirketin özel tekne ve yat satışlarında beyan edilen satış bedeliyle gerçek satış fiyatı arasında büyük fark bulundu. Bu mükelleflerin para transferleri inceleme altına alınırken, ilk tespitlere göre 1,4 milyar liralık kayıt dışı hasılat tespit edildi.

Bu arada, Gelir Vergisi Kanunu'na göre, gemi ve yat gibi taşıtların 5 yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar, değer artışı kazancı sayılıyor. Yat ve tekneleri aldıkları tarihten başlayarak 5 yıl içinde elden çıkaranların alış maliyetleri ve satış bedeli arasında oluşan fark üzerinden vergilendirme yapılıyor. Bu satışların ticari kazanç sayılması durumunda ise hem gelir veya kurumlar vergisi hem de satış bedeli üzerinden ayrıca KDV alınması gerekiyor.

"Yeni denetim yöntemleri devreye alınacak"

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, konuya ilişkin değerlendirmesinde, "Çok kazanan ancak az vergi verenlerin kapısını çalmaya devam ediyoruz. Kayıt dışı ekonomiyle mücadelemiz sektör sektör genişliyor. İncelemeler sonucunda, satış bedellerini düşük gösterenlerden gerekli vergi ve cezalar talep edilecek." dedi.

Gelir İdaresince bu alanda yapılan çalışmalara devam edileceğini ve yeni denetim yöntemlerinin de devreye alınacağını bildiren Şimşek, şunları kaydetti:

"Kayıt dışılığın neden olduğu haksız rekabeti ve vergi kaybını gidermek için sektörel saha denetimlerimizi yoğun şekilde sürdürüyoruz. Vergilendirilmeyen kazançla çok harcayanları, lüks harcama yapan ancak vergi matrahını düşük gösterenleri yakından izlemeyi sürdüreceğiz. Kayıt dışı kazançların peşindeyiz. Vergide adaleti ve etkinliği artırmak amacıyla kayıt dışılıkla mücadelemiz hız kesmiyor."

https://www.dunya.com/ekonomi/maliye-luks-yat-ve-tekne-satislarini-takibe-aldi-14-milyar-tllik-kayit-disi-hasilat-tespit-edildi-haberi-747031

Meclis tatile girmeden önce yasalaştırılan ve aralarında asgari kurumlar ve gelir vergisi düzenlemesinin yanı sıra vergi cezalarının da artırılmasını öngören paketin ikinci ayağı yeni dönemde gündeme gelecek. İlk pakette yer verilmeyen, gayrimenkullerin alım satımında gerçek değer üzerinden işlem yapılması, sermaye piyasalarında daha sağlıklı fiyat oluşumlarını teminen piyasa bozucu eylemlere yönelik adli ve idari cezaların artırılması, borsada hisse alım satımından işlem vergisi, kripto varlıklardan ise hizmet bedeli alınması gibi başlıklarda düzenleme yapılması bekleniyor.

Ekonomi yönetimi ve AK Parti’nin ekonomi kurmayları, yeni vergi paketinin detayları üzerinde çalışmaya başladı.

Meclis tatile girmeden önce çıkarılan ilk pakette yer verilmeyen, gayrimenkullerin alım satımında gerçek değer üzerinden işlem yapılması, sermaye piyasalarında daha sağlıklı fiyat oluşumlarını teminen piyasa bozucu eylemlere yönelik adli ve idari cezaların artırılması, borsada hisse alım satımından işlem vergisi, kripto varlıklardan ise hizmet bedeli alınması gibi başlıklarda düzenleme yapılması bekleniyor.

Yeni pakette hangi başlıklara yer verilecek?

Yapılacak çalışmanın detaylarında ilk paketten çıkarılan belediyelerin prim borçlarının vergi gelirlerinden doğrudan kesilmesine yönelik hükümlerin de yeni pakette yer alacağı öğrenildi. Gayrimenkuller üzerinden elde edilen gelirlerin takibi, gayrimenkullerin alım satımında gerçek değer üzerinden işlem yapılması gibi başlıklara da yeni pakette yer verileceği belirtildi.  

Gelir vergisi ve KDV oranlarında değişiklik olmayacak

Bu ayın başında güncellenen yeni Orta Vadeli Program’da (OVP) vergi harcamalarının gözden geçirilerek etkin olmayan istisna, muafiyet ve indirimlerin kaldırılacağı belirtiliyordu. AK Parti kaynakları, bu hedef doğrultusunda da ekonomi torbasında bazı düzenlemeler yapılacağını dile getirdi. Parti kurmayları “Vatandaşı etkileyecek yeni bir vergi söz konusu değil. Ne gelir vergisi ne KDV oranlarında değişiklik olmayacak. Ama kayıt dışı alanlar var. Bunların kayıt altına alınmasına yönelik bazı düzenlemeler olacak. Sadece vergi alanında değil; istihdam konusunda da kayıt dışılık var. Bunlara yönelik tedbirler var. Bir de bazı muafiyetler var. Örneğin, istihdam destekleri var bazı alanlarda ama bakıyorsunuz, bu desteklere rağmen ne istihdamda artış olmuş ne de kayıt dışılık önlenmiş. Bu muafiyetlerin büyük bölümü kaldırılacak” dedi.

Ekonomi paketinde istihdam, esnek çalışma gibi başlıklar yer alacak…

OVP’de ayrıca ‘Uzaktan, kısmi ve geçici süreli çalışma ile platform çalışması gibi yeni nesil çalışma modellerinde yaşanan gelişmeler doğrultusunda iş dünyasının ihtiyaçları, iş ve özel yaşam dengesinin gözetilerek mevzuat düzenlemelerinin hayata geçirileceği’ belirtilmişti.  OVP’de, bu düzenlemelerin 2025 yılının ilk çeyreğinde uygulamaya alınacağı şeklinde bir takvimlendirme yer alıyor. Bu durumda, yılbaşına kadar yasanın çıkması gerekiyor. Meclis açıldığında gündeme gelecek olan yeni ekonomi paketinde istihdam, esnek çalışma gibi başlıkların da yer almasına kesin gözüyle bakılıyor.

Tasarrufun güncel ekonomik karşılığı ne kadar?

2009 yılından beri uygulanan VAP Destek Programı kapsamında, 626 verimlilik artırıcı projeye 174 milyon TL (güncel fiyatlarla 480 milyon TL) hibe destek verildi. Söz konusu projelerle yıllık 149 bin 163 Ton Eş değeri Petrol (TEP), kümülatif olarak 998 bin 554 TEP enerji tasarrufu sağlandı. Tasarrufun güncel ekonomik karşılığı, yıllık 2,5 milyar TL olarak gerçekleşti. 

https://www.dunya.com/ekonomi/mecliste-ekonomi-mesaisi-basliyor-gundemde-neler-olacak-haberi-746992

31 Aralık 2024 tarihine kadar kiralama yoluyla edinilen veya işletmeye dâhil olan ve işte kullanılan taşıtlara TTB (Taşıt Tanıma Birimi) takılması zorunluluğunun getirildiği Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS) Uygulama Genel Tebliğinde, uygulama kapsamında dışında kalacak kişi ve kuruluşlara ilişkin aşağıdaki değişiklikler yapıldı.

1) 1/7/2025 tarihinden itibaren ilk defa iktisap edilen 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tabi olanlara kayıt ve tescil işlemini takip eden bir ay içerisinde, birinci fıkra kapsamında yer almayan ve taşıt tanıma sistemi kullanan taşıtlara ise 30/6/2025 tarihine kadar TTB takılması zorunluluğu getirildi.

2) 5/1/1961 tarihli ve 237 sayılı Taşıt Kanununun 1 inci maddesinin (a) fıkrasında belirtilen genel bütçeye dâhil dairelerle, özel bütçeli idareler ve bunlara bağlı sabit ve döner sermayeli müesseseler, il özel idareleri, belediyeler ve bunların bağlı kuruluşları ile mahalli idare birliklerine ait taşıtların UTTS kapsamında olmadığı belirtildi.

3) Yabancı devletlerin Türkiye’deki diplomatik temsilcilikleri, konsoloslukları ve uluslararası anlaşmalarla vergi muafiyeti tanınan uluslararası kuruluşlar ve bunların diplomatik haklara sahip mensupları ile ev sahibi hükümet anlaşmaları veya ülkemizin taraf olduğu diğer anlaşmalar çerçevesinde Türkiye’deki uluslararası kuruluşlar ve bunların yönetici kadrolarında görev yapan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan mensuplarına ait taşıtların UTSS kapsamında olmadığı belirtildi. (TÜRMOB)

 
Resmi Gazete Tarihi: 21/09/2024
Resmi Gazete No: 32669

MADDE 1- 5/10/2023 tarihli ve 32330 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi Uygulama Genel Tebliği (Sıra No:1)’nin 6 ncı maddesine birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiş ve diğer fıkra buna göre teselsül ettirilmiştir.

“(2) 1/7/2025 tarihinden itibaren ilk defa iktisap edilen 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tabi olanlara kayıt ve tescil işlemini takip eden bir ay içerisinde, birinci fıkra kapsamında yer almayan ve taşıt tanıma sistemi kullanan taşıtlara ise 30/6/2025 tarihine kadar TTB takılması zorunluluğu getirilmiş olup, bu zorunluluk için birinci fıkrada yer alan usul ve esaslar uygulanır.

(3) 5/1/1961 tarihli ve 237 sayılı Taşıt Kanununun 1 inci maddesinin (a) fıkrasında belirtilen genel bütçeye dâhil dairelerle, özel bütçeli idareler ve bunlara bağlı sabit ve döner sermayeli müesseseler, il özel idareleri, belediyeler ve bunların bağlı kuruluşları ile mahalli idare birliklerine ait taşıtlar bu maddede belirtilen zorunluluk kapsamında değildir.

(4) Yabancı devletlerin Türkiye’deki diplomatik temsilcilikleri, konsoloslukları ve uluslararası anlaşmalarla vergi muafiyeti tanınan uluslararası kuruluşlar ve bunların diplomatik haklara sahip mensupları ile ev sahibi hükümet anlaşmaları veya ülkemizin taraf olduğu diğer anlaşmalar çerçevesinde Türkiye’deki uluslararası kuruluşlar ve bunların yönetici kadrolarında görev yapan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan mensuplarına ait taşıtlar bu maddede belirtilen zorunluluk kapsamında değildir.”

MADDE 2- Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

Gelir İdaresi Başkanlığı, vergi cezalarında indirim koşullarını açıklayan bir broşür hazırladı. Dijital ve basılı halde ücretsiz sunulan broşürde vergi ziyaı, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarında yüzde 50 indirim yapılabileceği belirtiliyor.

Vergi gelirlerini artırmaya yönelik, borçların tahsil edilebilmesi için çalışan Gelir İdaresi Başkanlığı mükelleflerin vergi cezalarını indirimli ödemesi için bilgilendirme broşürü hazırladı. 

İndirim uygulanacak cezalar, kimleri kapsadığı, indirim oranları, dava süreçlerinde indirim, uzlaşma süreçleri ve indirim arasındaki ilişkiye dair detaylı bilgiler yer alıyor.

Vergi indirimi kimleri kapsıyor?

Cezalarda indirim uygulamasından, mükellef veya vergi sorumlusu olan ceza muhatapları yararlanabiliyor.

Vergi indirim oranı ne kadar?

Zamanında başvurulan cezalar ve ilgili şartların taşınması halinde yüzde 50 indirim uygulanacak. 2024 yılında 23 bin lirayı aşmayan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları için yüzde 75 indirim uygulanacak.

Ceza indiriminden yararlanma şartları neler?

Hazırlanan broşüre göre tarh edilen vergi ile indirim uygulaması sonrasında tahakkuk eden ceza tutarının 1 ay içinde veya teminat gösterilmesi halinde vadenin bitmesinden itibaren 3 ay içinde ödenmesi gerekiyor. Başvuru için cezanın dava konusu yapılmamış olması gerekiyor.

Davadan vazgeçene ceza indirimi

Dava açan mükelleflerin süresi içinde davasından vazgeçmesi halinde ceza indiriminden yararlandırılacağı bilgisine yer verilen broşürde, indirimden yararlandıktan sonra dava açılması halinde ise indirimin iptal edileceği vurgulandı.

GİB, Vergi Cezalarında İndirim Uygulaması Broşürü Yayımlandı

https://www.dunya.com/ekonomi/vergi-cezalarinda-indirim-orani-ve-sartlari-belli-oldu-haberi-746835

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK)kripto para platformlarına yönelik önemli düzenlemeler içeren yeni ilke ve esasları kamuoyuna duyurdu. Bu düzenlemeler, kripto para sektöründe daha sağlıklı bir işleyişin sağlanması ve muhtemel olumsuzlukların önüne geçilmesi amacıyla getirildi.

Yeni düzenlemelere göre, platformlar müşterileri adına açılacak hesapları açıkça ilgili müşterilere ait olduğunu belirtecek şekilde tanımlamak zorunda olacak ve bu hesaplar amacı dışında kullanılamayacak.

Ayrıca, müşterilerin nakit transferleri yalnızca bankalar veya bu konuda yetkilendirilmiş kuruluşlar aracılığıyla yapılacak. Platformlar, elden nakit alımı veya teslimatı gerçekleştiremeyecek, nakitleri kendi bünyelerinde saklayamayacak.

Müşteri emirlerinin platformların kendi resmi internet siteleri, mobil uygulamaları veya yetkili personel aracılığıyla alınması esas kabul edildi. WhatsAppTelegram gibi sosyal medya platformları üzerinden emir alınamayacak ve bu emirlerin kayıtları güvenli şekilde saklanacak.

Platformlar, internet veya telefon üzerinden alınan emirlerde tarih, zaman ve kaynak bilgilerini gösteren elektronik log kayıtlarını tutmak zorunda olacak. Bu verilerin saklanmasında zaman damgası kullanılarak veri bütünlüğünün korunması şart koşuldu.

SPK, platformların reklam ve duyurularında yanıltıcı bilgilere yer verilmemesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, mutlak getiri vaadi içeren kampanyalar düzenlenemeyecek ve reklamlarda objektiflik esas olacak.

Kripto varlıkların saklandığı cüzdanların kontrolü, en geç 8 Kasım 2024 tarihine kadar platformlara ait olmalı. Bu tarihe kadar uyum sağlamayan platformlar, kanuni yaptırımlarla karşı karşıya kalacak.

Bu yeni esaslar, sektörde güvenliği ve şeffaflığı artırmayı hedefliyor.

https://www.dunya.com/ekonomi/spk-kripto-platformlarina-iliskin-yeni-esaslari-acikladi-haberi-746864

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), "payların ilk halka arzında uygulanacak satış yöntemleri ve dağıtım esaslarına ilişkin kurul ilke kararı"nı açıkladı.

SPK bülteninde, halka açık olmayan ortaklıkların paylarının ilk halka arzlarında yatırımcı taleplerinin yüksek oranda karşılanması amacıyla II-5.2 sayılı Sermaye Piyasası Araçlarının Satışı Tebliği'nin ilgili hükümlerinin yeni bir karar alınıncaya kadar aşağıdaki şekilde uygulanmasına karar verildiği ifade edildi.

Buna göre, halka arz edilen payların piyasa değeri 750 milyon lira ve altı olan halka arzlarda borsada satış yönteminin uygulanması zorunlu olacak.

Halka arz edilen payların piyasa değeri 750 milyon lira ve üzeri olan halka arazlarda borsa dışında talep toplama yoluyla satış yönteminin kullanılması durumunda yurt içi bireysel yatırımcı grubundaki yatırımcılara Tebliğ'in 20. maddesinin 2. fıkrasında yer alan esaslara göre eşit dağıtım yapılacak.

İzahnamede tanımlanması şartıyla kurumsal yatırımcı grubu dışında kalan yüksek talepte bulunacak yatırımcı grubu için halka arz edilecek toplam tutarın yüzde 10'una kadar tahsisat yapılabilecek. Bu grup için, Tebliğ'in 20. maddesinin 2. ve 3. fıkraları kapsamında eşit dağıtım veya oransal dağıtım yöntemi kullanılabilecek. Tebliğ'in 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca oransal dağıtım yönteminin kullanılması durumunda, talepte bulunulan tutarın tamamı kadar nakit ve/veya yüzde 120'si oranında BIST 30 endeksinde yer alan pay teminatı gösterilmesi gerekecek. Yatırımcı bazında talepte bulunulabilecek pay tutarı, gruba tahsis edilen toplam pay tutarının dörtte birini geçemeyecek.

Portföy yönetim şirketinin kurucusuna sınırlama 

Yurt içi kurumsal yatırımcı grubunda yapılacak dağıtımda yeterli talep olması halinde, tahsis edilen pay tutarının en az yüzde 50'sinin yatırım fonlarına, emeklilik yatırım fonlarına ve/veya otomatik katılım sistemi emeklilik yatırım fonlarına dağıtılması ve her bir kurumsal yatırımcı bazında dağıtılacak pay tutarının, halka arz edilen payların toplam tutarının yüzde 1'ini aşmayacak şekilde belirlenmesi esas olacak. Bir portföy yönetim şirketinin (PYŞ) kurucusu ve/veya yöneticisi olduğu fonlar açısından söz konusu sınırlama yüzde 3 olarak uygulanacak. PYŞ'ler ve PYŞ'lerin yönetim, denetim veya sermaye bakımından doğrudan veya dolaylı olarak ilişkide bulundukları tüzel kişilerin kendi nam ve hesabına talepte bulunmak istemeleri halinde dağıtılacak pay tutarı, yeterli talep olması halinde, halka arz tutarının yüzde 2'sini geçemeyecek.

PYŞ'ler, aracı kurumlar ve yatırım ve kalkınma bankaları tarafından bireysel portföy yöneticiliği sözleşmesi imzalamış olduğu müşterileri adına iletilen talepler ile gayrimenkul yatırım fonları, girişim sermayesi yatırım fonları, ünvanında serbest ve/veya özel ibaresi yer alan yatırım fonları ve "III-39.1 sayılı Yatırım Kuruluşlarının Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Tebliğ"in 31. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi kapsamındaki kuruluşların ilettiği talepler kurumsal yatırımcı grubu kapsamında değerlendirilmeyecek.

İzahnamenin ilgili bölümünde halka arzda içsel bilgiye ulaşabilecek kişiler listesinde yer alan kişiler ve bunların eşleri ile birinci derece kan ve sıhri hısımları, yurt içi bireysel yatırımcı grubu dışında kalan diğer hiçbir tahsisat grubundan talepte bulunamayacak.

Tebliğ'in 18. maddesinin 5. fıkrası kapsamında, talep toplama süresi sonunda bir yatırımcı grubuna tahsis edilen tutarı karşılayacak tutarda talep gelmesi durumunda, anılan grubun tahsisat oranından diğer gruplara kaydırma yapılamayacak. Yeterli talep gelmeyen yatırımcı grubu olması durumunda ise kalan kısım serbestçe diğer gruplara aktarılabilecek.

Satışa sunulan paylara ilişkin Tebliğ ekinde yer alan talep formu, tarih ve saat belirtecek şekilde müteselsil sıra numarasıyla düzenlenecek. Elektronik ortamda alınan talep formlarında, Kurulun belge kayıt düzenlemelerindeki elektronik ortamda alınan emirlere ilişkin yükümlülüklere uyulacak.

Yurt dışı yatırımcılar hakkında inceleme 

Tebliğ'in 23. maddesinin 1. fıkrası uyarınca düzenlenecek dağıtım listesi, iletilen her bir talep bazında ve anılan fıkradaki bilgilere ek olarak talep numarasını, talep formunun yazılı veya elektronik olduğunu gösterir şekilde çeşidini ve verilen teminat tutarı ile türünü de içerecek şekilde hazırlanacak.

Yurt dışı yatırımcı grubunda yapılacak dağıtımlarda, yukarıda yer alan diğer dağıtım esaslarına ilişkin hükümleri dolanmaya veya bertaraf etmeye yönelik dağıtım yapılması halinde, (yurt içinde mukim gerçek veya tüzel kişilerin, yurt dışında sahip oldukları fon veya diğer tüzel kişiliklere dağıtım yapılması gibi) ihraççı ve halka arza aracılık eden yetkili kuruluş (konsorsiyum oluşturulması durumunda konsorsiyum lideri) sorumlu olacak.

İhraççı ve halka arza aracılık eden yetkili kuruluş/konsorsiyum lideri, yukarıda yer alan hükme uyum sağlayacağına ve yurt dışı yatırımcılar hakkında gerekli incelemeyi yapacağına dair Kurul'a hitaben bir taahhütname verecek.

Paylar 90 gün boyunca borsa dışında satılamayacak

Kurumsal yatırımcıların kendi portföyleri için aldıkları paylar hiçbir suretle bireysel yatırımcı hesaplarına aktarılamayacak. Aracı kurumlar, yatırım ve kalkınma bankaları ile portföy yönetim şirketlerinin müşterilerinin portföyü için talepte bulunması durumunda, talebin müşterinin ait olduğu yatırımcı grubundan yapılması ve Tebliğ 18. maddesinin 3. fıkrası uyarınca müşterinin ilgili yatırımcı grubuna ilişkin aranan nitelikleri taşıdığına ilişkin gerekli belgelerin talep formuna eklenmesi gerekecek.

Dağıtımdan pay alan yatırımcılar, dağıtım listesinin kesinleşmesini takiben hesaplarına aktarılan payları, paylar hesaplarına geçtiği tarihten itibaren 90 gün boyunca borsa dışında satamayacak, başka yatırımcı hesaplarına virmanlayamayacak veya borsada özel emir ile ve/veya toptan satış işlemine konu edemeyecekler.

Payları halka arz edilen ortaklığın mevcut ortaklarının sahip oldukları paylar için (varsa halka arz edilen kısım hariç) bu kısıtlama, izahname onay tarihinden itibaren 180 gün boyunca ve borsada satışı da kapsayacak şekilde uygulanacak.

Bültende, taleplerin kabul edilmesi ve dağıtımın Tebliğ ve bu Kurul Kararı hükümleri ile izahnamede yer alan esaslara uygun olarak yapılmamasından ihraççı ve/veya halka arz eden ile yetkili kuruluş ya da varsa konsorsiyum lideri ve eş liderlerin, kusurlarına ve durumun gereklerine göre zararlar kendilerine yükletilebildiği ölçüde sorumlu olduğu hususunun tekrar hatırlatılmasında fayda görüldüğü bildirildi.

Kurul Karar Organı'nın i-SPK 128.21 (30 Mart 2023 tarihli ve 20/412 s.k.) sayılı İlke Kararı'nın yürürlükten kaldırıldığı belirtildi.

https://www.ekonomim.com/finans/haberler/borsa/spkdan-halka-arzlara-iliskin-yeni-duzenleme-haberi-768253

21 Eylül 2024 Tarihli Resmi Gazete

Sayı : 32669

Sermaye Piyasası Kurulundan:

GİRİŞİM SERMAYESİ YATIRIM FONLARINA İLİŞKİN ESASLAR TEBLİĞİ (III-)’NDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (III-.c)

MADDE 1- 2/1/2014 tarihli ve 28870 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği (III-52.4)’nin 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (v) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, (b) ve (e) bentleri yürürlükten kaldırılmış ve aynı fıkraya aşağıdaki bentler eklenmiştir.

“a) Bilgilendirme dokümanları: Fon içtüzüğü ve ihraç belgesini,”

“v) Yatırımcı sözleşmesi: Fon ile katılma payı sahipleri arasında bireysel veya toplu olarak akdedilen, içtüzük, ihraç belgesi ve fon ihraç sözleşmesinde yer verilmeyen hususların düzenlendiği ihtiyari sözleşmeyi,”

“z) En uygun haberleşme vasıtası: Kamuyu Aydınlatma Platformu, elektronik posta, kısa mesaj, telefon, faks ve benzeri iletişim araçlarını,

aa) Fon ihraç sözleşmesi: Fon ile katılma payı sahipleri arasında bireysel veya toplu olarak akdedilen ve asgari olarak EK/4’te sayılan hususların düzenlendiği standart sözleşmeyi,”

MADDE 2- Aynı Tebliğin 4 üncü maddesinin ikinci, dördüncü ve beşinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(2) Fon süresine ihraç belgesinde yer verilir.”

“(4) Fonun, faaliyet ve yatırımlarının, katılım finans ilkelerine uygun olarak yerine getirileceğinin ihraç belgesinde belirtilmesi durumunda, fon ünvanında “katılım” ibaresi kullanılabilir.

(5) Fonun resmî sicillere tescil, değişiklik, terkin ve düzeltme talepleri ile ortağı olacağı limited ve anonim şirketlerin kuruluş, sermaye artırımı veya pay devri işlemleri dâhil her tür ticaret sicili işlemleriyle sınırlı olarak tüzel kişiliği haiz addolunur. Ticaret sicilinde ve diğer resmî sicillerde fon adına yapılacak işlemler, kurucu ile portföy saklayıcısını temsil eden birer yetkilinin müşterek imzalarıyla gerçekleştirilir. Bu hükmün uygulanmasında fon adına yapılacak işlemler, fonun ortağı olacağı şirketlerin kuruluş, sermaye artırımı, pay devri ve benzeri nitelikte işlemlerdir. Yetkililer ise kurucu ve portföy saklayıcısının yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile yönetim kurulunca yetkilendirilecek en az ikinci derece imza yetkisine sahip kişilerdir.”

MADDE 3- Aynı Tebliğin 5 inci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(2) Fon mal varlığı; fon hesabına olması ve içtüzükte hüküm bulunması şartıyla kredi alınması, finansman sağlanması, koruma amaçlı türev araç işlemleri yapılması veya fon adına taraf olunan benzer nitelikteki işlemlerde bulunması amacı haricinde teminat gösterilemez ve rehnedilemez. Fon mal varlığı kurucunun ve portföy saklayıcısının yönetiminin veya denetiminin kamu kurumlarına devredilmesi hâlinde dahi başka bir amaçla tasarruf edilemez, kamu alacaklarının tahsili amacı da dâhil olmak üzere haczedilemez, üzerine ihtiyatî tedbir konulamaz ve iflas masasına dâhil edilemez.”

MADDE 4- Aynı Tebliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve dördüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.

“(1) Fon bilgilendirme dokümanları fon içtüzüğü ve ihraç belgesinden oluşur.”

MADDE 5- Aynı Tebliğin 7 nci maddesinin başlığı “Yetki ve sorumluluk” şeklinde ve üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“(3) Kurucu ile katılma payı sahipleri arasındaki ilişkilere Kanunda, ilgili mevzuatta, içtüzükte, ihraç belgesinde, fon ihraç sözleşmesinde ve yatırımcı sözleşmesinde hüküm bulunmayan hâllerde 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 502 ilâ 514 üncü maddeleri hükümleri kıyasen uygulanır.”

“(4) Fonun yatırım komitesi üyeleri, aldıkları kararlarla sınırlı olmak üzere, fonun girişim sermayesi portföyünün yönetiminden sorumludur.”

MADDE 6- Aynı Tebliğin 9 uncu maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“(3) Fon ihraç sözleşmesinin bir örneği portföy saklama tebliği kapsamındaki sorumluluklarının yerine getirilebilmesini teminen portföy saklayıcısına iletilir.”

MADDE 7- Aynı Tebliğin 10 uncu maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(2) Fonun girişim sermayesi yatırımlarına ilişkin TTK’da belirtilen ortaklık haklarını ve yaptığı sözleşmelerden kaynaklanan yönetimsel haklarını kullanmak üzere, kurucunun yönetim kurulu kararı ile kurucunun personeli olmayan üçüncü kişiler de vekil olarak belirlenebilir. Bu durumda dahi kurucunun ilgili mevzuattan, fon içtüzüğünden ve ihraç belgesinden doğan sorumlulukları devam eder.”

MADDE 8- Aynı Tebliğin 11 inci maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Ancak her halükarda birinci fıkrada asgari olarak belirlenen yatırım komitesi üyelerinin çoğunluğunun toplantıda hazır bulunmaları gerekir.”

MADDE 9- Aynı Tebliğin 12 nci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 10- Aynı Tebliğe 12 nci maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki maddeler eklenmiştir.

“Şemsiye fon ve şemsiye fona bağlı fonlara ilişkin esaslar

MADDE 12/A- (1) Fonların katılma paylarının şemsiye fona bağlı olarak ihraç edilmesi mümkündür. Bu şekilde katılma payları ihraç edilen fonlar için bu Tebliğde yer alan “içtüzük” ve “fon içtüzüğü” ibareleri “şemsiye fon içtüzüğünü” ifade eder.

(2) Her katılma payı ihracı için ayrı bir ihraç belgesi düzenlenmesi şartıyla şemsiye fona bağlı fonlar oluşturulur. Şemsiye fona bağlı fonlar için aşağıdaki esaslar uygulanır:

a) Her bir fonun tüm varlık ve yükümlülükleri birbirinden ayrıdır.

b) Şemsiye fonun kuruluş giderleri ile fonların katılma payı ihraç giderleri hariç olmak üzere, bir şemsiye fon için yapılması gereken tüm giderler fonların toplam değerleri dikkate alınarak oransal olarak bu fonların portföylerinden karşılanır.

c) Bir şemsiye fonun tasfiye edilmesi veya devredilmesi durumunda, bu şemsiye fona bağlı fonların da tasfiye edilmesi veya devredilmesi gerekir.

ç) Bu Tebliğde yer alan hükümler aksi belirtilmedikçe her bir fon için ayrı ayrı uygulanır.

(3) Şemsiye fona bağlı ilk fon ihraç başvurusunun fon içtüzüğünün tescilinden itibaren altı ay içerisinde yapılması zorunludur. Bu süre içinde Kurula başvuru yapılmaması durumunda fon içtüzüğünün ticaret sicilinden terkin ettirilmesine izin verilmesi talebiyle Kurula başvurulur. Kurulca uygun görülecek makul gerekçelerin varlığı halinde, bu fıkrada belirtilen altı aylık süre bir defaya mahsus olmak üzere altı ay daha uzatılabilir.

(4) Katılma payları şemsiye fona bağlı olarak ihraç edilen fonlar için 19 uncu maddenin üçüncü fıkrasında ve 22 nci maddenin ikinci fıkrasında yer alan fon içtüzüğünün ticaret sicilinden terkin ettirilmesi şartı uygulanmaz. Şemsiye fona bağlı fonun tasfiye edilmesi yeterli kabul edilir.

Fon sepeti fonlarına ilişkin esaslar

MADDE 12/B- (1) Fonlar fon sepeti fonu şeklinde ihraç edilebilir.

(2) Fon sepeti fonları için aşağıdaki esaslar uygulanır:

a) Fon toplam değerinin en az %80’i katılma payı satışına ilişkin ihraç belgesi Kurulca onaylanan girişim sermayesi yatırım fonlarından oluşur.

b) Bu madde kapsamında kurulacak fonun ünvanında “Fon sepeti” ibaresine yer verilmesi zorunludur.

c) Fon portföyüne alınacak katılma payları için ödenen yönetim, performans, giriş ve çıkış ücretleri de 24 üncü madde kapsamında belirlenen toplam gider oranının hesaplanmasında, bir gider kalemi olarak dikkate alınır.

ç) Fon, diğer fon sepeti fonlarına yatırım yapamaz.”

MADDE 11- Aynı Tebliğin 13 üncü maddesinin üçüncü, yedinci ve on birinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“(3) Katılma paylarının ihraç edilebilmesi için ihraç belgesinin Kurul tarafından onaylanması gereklidir. Katılma paylarının ihracı için ayrıca izahname düzenlenmez.”

“(7) Katılma payları, ihraç belgesinin Kurulca onaylanmasını takiben ihraç belgesinde belirtilen satış başlangıç tarihinden itibaren, ihraç belgesinde ilan edilen dağıtım kanalları aracılığıyla yatırımcılara sunulur. Belirlenecek satış başlangıç tarihi her durumda onaylı ihraç belgesinin kurucu tarafından teslim alınmasını takip eden bir yılı geçemez. Bir yıllık süre zarfında katılma paylarının satışına başlanmamış olması durumunda, sürenin sona ermesini takip eden altı iş günü içinde fonun tasfiyesi veya ek süre verilmesi amacıyla Kurula başvurulması zorunludur. Satış başlangıç tarihine kadar, Kurulca onaylanmış bilgilendirme dokümanlarında yer alan bilgilerde herhangi bir değişiklik olması halinde, kurucu tarafından bilgilendirme dokümanlarında yapılacak değişikliklere onay verilmesi talebiyle derhal Kurula başvurulur.”

“(11) Katılma payı sahiplerine tanınan hak ve/veya yükümlülükleri farklılaştırmak amacıyla aynı fonda farklı pay grupları oluşturulabilir.”

“(12) Yatırımcı sözleşmelerinde bu Tebliğe, fon içtüzüğüne, ihraç belgesine ve fon ihraç sözleşmesine aykırı hükümlere yer verilemez.

(13) Fon katılma paylarının nitelikli yatırımcıya satışı öncesinde yatırımcılarla EK/4’te belirtilen asgari unsurları içeren fon ihraç sözleşmesi imzalanması zorunludur. Ancak, katılma paylarını borsadan alan yatırımcılar için bu zorunluluk aranmaz. Söz konusu sözleşmede;

a) Yatırımcı haklarını ciddi şekilde zedeleyici ve kurucu lehine tek taraflı olağanüstü haklar sağlayan hükümlere yer verilmemesi,

b) İspat külfetini yatırımcıya yükleyen kayıtlara yer verilmemesi,

c) Açık ve anlaşılabilir bir dil kullanılması, yatırımcının okumasını zorlaştıran veya engelleyen karakter ve yazı büyüklüğü kullanılmaması,

ç) Bu Tebliğ, fon içtüzüğü ve ihraç belgesine aykırı hükümlere yer verilmemesi,

zorunludur.

(14) Fonun Kamuyu Aydınlatma Platformu sayfasında fon ihraç sözleşmesinin bir örneğine yer verilir. Sözleşme şartlarında değişiklik yapılması halinde değişiklikleri içeren sözleşmenin Kamuyu Aydınlatma Platformunda ilan edilmesi ve portföy saklayıcısına gönderilmesi zorunludur.”

MADDE 12- Aynı Tebliğin 14 üncü maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkraları yürürlükten kaldırılmış ve aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi ile ikinci ve altıncı fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“c) Yatırımcıların yatırım yapma kararını etkileyebilecek ve önceden bilgi sahibi olunmasını gerektirecek nitelikte ise, değişikliklerin yürürlüğe giriş tarihinden en az 30 gün önce katılma payı sahiplerine en uygun haberleşme vasıtasıyla bildirilir. Bu bentte belirtilen süre içinde katılma paylarını fona iade etmek isteyen yatırımcı bulunması halinde, söz konusu değişikliklerin yürürlüğe giriş tarihi katılma paylarının fona iade edilebileceği ilk tarihe kadar ertelenir.”

“(2) İhraç belgesi değişiklikleri;

a) Değişikliklerin yürürlüğe giriş tarihinden en az 30 gün önce katılma payı sahiplerine en uygun haberleşme vasıtasıyla bildirilir. Bu bentte belirtilen süre içinde katılma paylarını fona iade etmek isteyen yatırımcı bulunması halinde, söz konusu değişikliklerin yürürlüğe giriş tarihi katılma paylarının fona iade edilebileceği ilk tarihe kadar ertelenir ve erteleme hususu 33 üncü maddenin birinci fıkrası kapsamında Kamuyu Aydınlatma Platformunda ayrıca ilan edilir.

b) Kurulun onayı aranmaksızın Kurucu tarafından gerçekleştirilir ve yapılan değişikliklerin ilgili mevzuata ve ihraç belgesi standardına uyumundan Kurucu sorumludur.”

“(6) Birinci fıkranın (c) bendi ve ikinci fıkranın (a) bendi kapsamındaki değişikliklerde, katılma payları fon süresi içinde iade edilebilen fonlarda mevcut katılma paylarının %65’inden fazlasını temsil eden katılma payı sahiplerinin, katılma payları sadece fon süresinin sonunda iade edilebilen fonlarda ise tüm katılma payı sahiplerinin yazılı onaylarının alınması halinde değişikliklerin yürürlüğe girişine ilişkin en az 30 günlük bekleme süresine ve değişikliklerin yürürlüğe giriş tarihinin ertelenmesine ilişkin hükümler uygulanmaz. Katılma payları sadece fon süresinin sonunda iade edilebilen fonlarda bu kapsamda yapılacak değişikliklerde, yürürlüğe giriş tarihinden önce katılma payı sahiplerine yatırım komitesi veya kurucu yönetim kurulu kararı ile fondan çıkış hakkı tanınması zorunludur. Bu hak kapsamında katılma paylarını fona iade etmek isteyen yatırımcı bulunması halinde, söz konusu değişikliklerin yürürlüğe giriş tarihi katılma paylarının fona iade edilebileceği ilk tarih olarak belirlenir.”

MADDE 13- Aynı Tebliğin 15 inci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(2) Fon birim pay değerinin en az yılda bir kere hesaplanması ve nitelikli yatırımcılara bildirilmesi esastır. Fon katılma paylarının değerlerinin yatırımcılara bildirim esas ve usullerine fon ihraç sözleşmesinde yer verilir. Kurul fon katılma payı fiyatının hesaplanma sıklığına ve açıklanmasına ilişkin olarak bu Tebliğde belirtilen haller dışında farklı esaslar belirleyebilir.”

MADDE 14- Aynı Tebliğin 16 ncı maddesinin birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü, altıncı, on birinci ve on ikinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(1) On ikinci fıkra hükümleri saklı kalmak üzere; katılma payı satışı, fon birim pay değerinin tam olarak nakden ödenmesi veya bu değere karşılık gelen iştirak paylarının fona devredilmesi, katılma paylarının fona iadesi ise fon ihraç sözleşmesinde belirlenen esaslara göre nakde çevrilmesi veya katılma paylarına karşılık gelen iştirak paylarının yatırımcılara devredilmesi suretiyle gerçekleştirilebilir.

(2) Katılma paylarının satışı ve fona iadesinde giriş çıkış komisyonu uygulanabilir. Elde edilecek komisyon tutarı fona gelir olarak kaydedilir.

(3) Katılma payı satışının veya fona iadesinin iştirak payı karşılığında gerçekleştirilmesi durumunda, katılma payı karşılığında yatırımcılardan fona veya fondan yatırımcılara devredilecek iştirak paylarının değer tespitine yönelik Kurulca uygun görülen kuruluşlara rapor hazırlatılır. Katılma payı satışında esas alınacak değer, hazırlanan raporda ulaşılan değerden fazla, katılma payı iadesinde esas alınacak değer ise hazırlanan raporda ulaşılan değerden az olamaz. Yatırımcılardan fona veya fondan yatırımcılara devredilecek iştirak paylarının değer tespitine yönelik hazırlanacak rapora ilişkin masraflar fon portföyünden karşılanamaz.

(4) Katılma paylarının satışına ve fona iadesine ilişkin esasların fonun portföy yapısına uygun bir şekilde belirlenmesi ve fon ihraç sözleşmesinde bu esaslara ayrıntılı bir şekilde yer verilmesi zorunludur. Ancak, fon içtüzüğünde hüküm bulunmak şartıyla katılma paylarının fona iade edilebilmesi için gerekli likiditenin sağlanamadığının ve portföydeki girişim sermayesi yatırımlarından çıkışın yatırımcının zararına olacağının kurucu tarafından tespiti halinde, kurucu katılma paylarının geri alımını erteleyebilir. Ancak bu süre bir yılı aşamaz ve ertelemeye ilişkin karar derhal Kurula bildirilir. İhraç belgesinde belirtilmesi kaydı ile katılma paylarının sadece fon süresinin sonunda nakde çevrilmesi de mümkündür.”

“(6) Katılma paylarının nitelikli yatırımcılar arasında devri mümkündür. Nitelikli yatırımcılar arasında katılma payı devrinin gerçekleştirilebilmesi için devralan kişi ve/veya kuruluşların nitelikli yatırımcı vasıflarını haiz olduğuna ilişkin bilgi ve belgelerin devir işlemlerini yürüten kuruluşa iletilmesi zorunludur. Devir işlemlerini yürüten kuruluş, söz konusu bilgi ve belgeleri temin etmek ve bunları fon süresi ve takip eden en az beş yıl boyunca muhafaza etmek zorundadır. Nitelikli yatırımcılar arasındaki katılma payı devirleri, katılma paylarının hak sahibi yatırımcıların hesapları arasındaki aktarım ile tamamlanır. Katılma payı devirlerine ilişkin bilgilerin MKK’ya iletilmesinden devir işlemlerini yürüten kuruluş sorumludur. Nitelikli yatırımcılar arasındaki katılma payı devirlerine ilişkin esaslara fon ihraç sözleşmesinde yer verilmiş olmak kaydıyla bu devirler, kurucu veya yöneticinin onayına bağlanabilir yahut tamamen yasaklanabilir. Fon ihraç sözleşmesinde aksine hüküm bulunmaması durumunda nitelikli yatırımcılar arasındaki katılma payı devir bedelleri serbestçe belirlenebilir.”

“(11) Katılma paylarının satışı ve fona iadesi Türk Lirasının yanı sıra, münhasıran Türkiye’de yerleşik yabancılara ve yurt dışında yerleşik kişilere satılmak üzere pay grubu oluşturulmak suretiyle Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından günlük alım satım kurları ilan edilen yabancı para birimleri üzerinden de gerçekleştirilebilir. Bu durumda, katılma payı fiyatı bağlı olduğu pay grubuna göre Türk Lirası ve yabancı para birimi cinsinden açıklanır.

(12) Fon ihraç sözleşmesinde hesaplama ve uygulama esaslarına yer verilmek suretiyle, katılma payı satışı ve fona iadesinin birim pay değerinden farklı bir fiyat üzerinden gerçekleştirilmesi mümkündür. Katılma payı alım satımına esas teşkil eden bu fiyat, her işlem öncesinde katılma payı sahiplerine kurucu tarafından bildirilir.”

MADDE 15- Aynı Tebliğin 18 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile üçüncü fıkrasının (f) bendi ve altıncı fıkrasının (b) ve (ç) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve üçüncü fıkrasına aşağıdaki bentler ile aynı maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“(1) Girişim şirketlerinin, büyüme ve katma değer üretme potansiyeline sahip olmaları, operasyonel, üretim ya da satış performansının geliştirilmesi suretiyle yüksek getiri beklentisi sunabilmeleri ve verilecek finansal ve/veya kurumsal destekle faaliyet amaçlarını gerçekleştirebilecek durumda olmaları gerekmektedir. Bir projenin gerçekleştirilmesi için faaliyet gösteren şirketler de, sekizinci fıkra hükümleri saklı kalmak kaydıyla, girişim şirketi olarak değerlendirilir. Girişim şirketlerinin Türkiye’de kurulu veya kurulacak olmaları veya yatırım yapıldığı tarih itibarıyla yurt dışında kurulu olmakla birlikte son yıllık veya yatırım yapılan tarihe en yakın tarihli finansal tablolarına göre varlıklarının en az %51’inin Türkiye’de kurulu bağlı ortaklık ya da iştiraklerden oluşması gerekir.

(2) Fonlar, birinci fıkra kapsamında sadece anonim ve limitet şirketlere yatırım yapabilir. Yatırım tarihi itibarıyla limitet şirket olan yurt içinde kurulu girişim şirketlerinin, ilk yatırım tarihini takip eden bir yıl içinde anonim şirkete dönüşüm işlemlerinin tamamlanması zorunludur. Birinci fıkra kapsamında yurt dışında kurulu şirketlere yatırım yapılması halinde bu şirketlerin anonim ya da limited şirket olması zorunluluğu aranmaz.”

“f) Payları borsada işlem görmeyen girişim şirketlerine borç ve sermaye finansmanı karması olarak yapılandırılmış finansman niteliğinde finansman sağlayabilir. Bu durumda finansmanın sağlanmasından önce, fon ve girişim şirketi arasında asgari olarak bu finansman türüne uygun vade, faiz ve şirket payına dönüşüm koşullarını içeren bir sözleşmenin akdedilmesi zorunludur.”

“b) Girişim şirketi tarafından talep edilen ihraç tavanının ve girişim şirketinin halen tedavülde olan ile ihraç tavanı kapsamında henüz satışı gerçekleştirilmemiş borçlanma araçları toplamının 5 milyon Türk Lirasının altında olması durumunda 7/6/2013 tarihli ve 28670 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Borçlanma Araçları Tebliği (VII-128.8)’nin 9 uncu maddesinde ve EK/2’sinde yer alan hükümler kapsamında Kurul düzenlemelerine uygun olarak hazırlanan bağımsız denetimden/sınırlı incelemeden geçmiş finansal tablolar yerine girişim şirketinin 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre hazırlanan ve mali müşavir tarafından rapora bağlanan mali tablolarının Kurula gönderilmesi yeterli kabul edilir. Bu bent kapsamında yapılacak borçlanma aracı ihraçlarında talep edilen ihraç tavanının ve girişim şirketinin halen tedavülde olan ile ihraç tavanı kapsamında henüz satışı gerçekleştirilmemiş borçlanma araçları toplamının 5 milyon Türk Lirası ve üzerinde olması durumda, girişim şirketinin Kurul düzenlemelerine uygun olarak hazırlanan bağımsız denetimden/sınırlı incelemeden geçmiş finansal tablolarının Kurula gönderilmesi zorunludur.”

“ç) Girişim şirketi tarafından fonlara tahsisli olarak satılmak üzere ihraç edilecek paya dönüştürülebilir tahviller için Borçlanma Araçları Tebliği (VII-128.8)’nin 18 inci maddesinde yer alan dönüştürme fiyatı ve oranı taraflarca serbestçe belirlenebilir.”

“j) 23 üncü maddenin beşinci fıkrası kapsamında yapılan yatırımlar girişim sermayesi yatırımı olarak kabul edilir.

k) İlgili mevzuat hükümlerine uygun olmak ve diğer mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla, girişim şirketlerine ileri vadede ortak olma hakkı veren ya da verecek sözleşmeler yoluyla yapılan yatırımlar girişim sermayesi yatırımı olarak kabul edilir.”

“(8) Son yıllık finansal tablolarına göre aktif toplamının en az %40’ı gayrimenkul ve/veya gayrimenkule dayalı varlıklarından oluşan şirketler ile esas faaliyet konusu müteahhitlik olan şirketler girişim şirketi olarak değerlendirilmez. Şu kadar ki, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından uygun görüş alınması kaydıyla, 26/6/2001 tarihli ve 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu, 28/2/2008 tarihli ve 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun, 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ve ilgili diğer mevzuat kapsamındaki teknoloji geliştirme bölgeleri, kuluçka merkezleri, teknoloji transfer ofisleri, ar-ge/tasarım merkezleri, teknoloji geliştirme merkezleri, yükseköğretim teknoloji transfer ofisleri, araştırma merkezleri ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı kümelenme yapıları ile ilgili merkezler şeklinde yapılanmış şirketler ve esas faaliyeti gayrimenkul proje geliştirme ve yönetimi olmamakla birlikte ilgili kanunlarda belirlenmiş faaliyetlerin ifası için bu faaliyetlerde bulunan şirketler, bu fıkra kapsamında yer almaz.”

MADDE 16- Aynı Tebliğin 19 uncu maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bentler eklenmiş ve ikinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“c) Diğer girişim sermayesi yatırım fonlarına yapılan yatırım fon toplam değerinin %25’ini, 18 inci maddenin üçüncü fıkrasının (e) bendinde belirtilen şirketlere yapılan yatırım ise fon toplam değerinin %20’sini aşamaz. Ünvanında “fon sepeti” ibaresi yer alan fonlar tarafından azami %25 oranındaki sınırlama uygulanmaz.

ç) Fon katılma payına sahip olan yatırımcıların yönetim kontrolüne sahip oldukları şirketlere ve ilişkili taraflarına yapılan yatırımlar fon toplam değerinin %20’sini aşamaz.”

“(2) Portföy saklayıcısı tarafından yatırım sınırlamalarına uyumun kontrolü hesap dönemi sonuna ilişkin toplam değer tablosu üzerinden yapılır. Girişim şirketi yatırımlarının hesap dönemi sonu değerlerine yer verilerek düzenlenmesi halinde, toplam değer tablosu en geç hesap dönemi sonunu takip eden üçüncü ayın sonuna kadar hazırlanır.

(3) Birinci fıkrada belirtilen asgari veya azami yatırım sınırlamalarına aykırılık sonucunu doğurabilecek katılma payı alım ve iade işlemleri, girişim sermayesi yatırımlarından kar payı ve faiz tahsil edilmesi, girişim sermayesi yatırımlarından çıkış gerçekleştirilmesi, girişim sermayesi yatırımlarının değerinin azalması veya artması, girişim şirketinin iflas yahut diğer bir nedenle sona ermesi veya mahkemece şirketin feshine karar verilmesi veya girişim sermayesi yatırımları dışındaki yatırımların değerlerinin artması gibi arızi durumlarda ilave veya yeni yatırım yapılmaması şartıyla azami sınırlamalara uyum sağlanması şartı aranmaz. Asgari sınırlamalara uyum için Kurula süre verilmesi talebiyle başvuruda bulunulması ve başvurunun Kurulca uygun görülmesi şartlarıyla; yatırım sınırlamalarının tekrar sağlanması için söz konusu aykırılığın oluştuğu hesap dönemi sonundan itibaren kurucuya ve varsa portföy yöneticisine en fazla bir yıl süre verilebilir. Kurulca verilen sürenin sonunda da yatırım sınırlamalarına uyumun sağlanamaması halinde fonun yatırım faaliyetlerine son verilerek, sürenin bitiminden itibaren en geç iki yıl içinde fonun tasfiyesine izin verilmesi talebiyle Kurula başvurulması ve Kurulca verilecek izni takiben fon içtüzüğünün ticaret sicilinden terkin ettirilmesi zorunludur.”

MADDE 17- Aynı Tebliğin 20 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “bilgilendirme dokümanlarında” ibaresi “ihraç sözleşmesinde” şeklinde ve aynı fıkranın (b) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“b) (a) bendi kapsamına girmeyen fonlarda ise girişim sermayesi yatırımlarının değerinin tespitinin, fon tarafından ilgili girişim şirketine yapılan yatırım miktarının; 25 milyon Türk Lirasından az olması halinde yatırım yapılmasını takip eden her üçüncü hesap dönemi sonunda, 25 milyon Türk Lirası ile 50 milyon Türk Lirası arasında olması halinde yatırım yapılmasını takip eden her ikinci hesap dönemi sonunda, 50 milyon Türk Lirasından fazla olması halinde yatırım yapılmasını takip eden her hesap dönemi sonunda Kurulca uygun görülen değerleme kuruluşları tarafından hazırlanan değerleme raporu ile yapılması zorunludur. Diğer hesap dönemlerinde ise fon tarafından ilgili girişim şirketine yapılan yatırımın değerinin tespitinin yatırım komitesi tarafından Kurulun değerleme standartlarına ilişkin düzenlemelerine uygun olarak hazırlanan değerleme raporuna istinaden kurucu yönetim kurulu kararıyla veya Kurulca uygun görülen değerleme kuruluşları tarafından hazırlanan değerleme raporu ile yapılması gereklidir.”

MADDE 18- Aynı Tebliğin 22 nci maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(1) Kurucu, nitelikli yatırımcıların bir defada veya farklı tarihlerde ödenmek üzere, fona kaynak taahhüdünde bulunmalarını talep eder. Nitelikli yatırımcılardan alınacak toplam kaynak taahhüdü tutarı asgari 50.000.000 Türk Lirası olup bu tutara ihraç belgesinde yer verilir. Katılma paylarının nitelikli yatırımcıya satışına başlandığı tarihi müteakip en geç bir yıl içinde kaynak taahhüdü tutarının tahsil edilmesi zorunludur. Kaynak taahhüdü tutarının, tahsil edilmesini müteakip ihraç belgesinde belirtilen süre içerisinde yatırıma yönlendirilmesi zorunludur. Ancak her durumda bu süre iki yılı aşamaz. Fon katılma payı satış başlangıç tarihinden fon portföyünün 19 uncu maddenin birinci fıkrasının (a) bendine uygun şekilde yatırıma yönlendirilmesine kadar geçen sürede, anılan bent dışında bu Tebliğde belirtilen tüm sınırlamalara uyum zorunludur.”

“(3) Kaynak taahhütlerinin tutar ve ödenme planına, alt ve üst limitlerine, kaynak taahhütlerinin yerine getirilmemesi halinde kurucu tarafından alınabilecek tedbirlere fon ihraç sözleşmesinde yer verilir. Kaynak taahhüdü tutarlarının sözleşmede belirlenecek sürelerde fona ödenmesi kurucunun yönetim kurulu tarafından talep edilir.

(4) Her bir kaynak taahhüdü ödemesi karşılığında yatırımcı hesaplarına aktarılacak katılma paylarının sayısı, kaynak taahhüdünün ödenmesi için hazırlanan fiyat raporunda tespit edilen pay fiyatına göre hesaplanır. Fonun katılma payı satım dönemlerinde kaynak taahhüdünün ödenmesi durumunda katılma payı birim pay değerinin hesaplanması amacıyla hazırlanan fiyat raporlarının da kaynak taahhüdü ödemesi karşılığında yatırımcı hesaplarına aktarılacak katılma paylarının sayısının tespiti için kullanılması mümkündür. Ayrıca, yatırımcı hesaplarına aktarılacak katılma paylarının sayısının 16 ncı maddenin on ikinci fıkrası kapsamında belirlenecek fiyat üzerinden de hesaplanması mümkündür. Fon katılma paylarının ihracı sonrası fona yeni bir kaynak taahhüdü verilmesi durumunda, fonun mevcut katılma payı sahipleri ile yeni kaynak taahhüdü kapsamında fon katılma paylarını alacak yatırımcılar arasında denkleştirme yapılabilir. Bu durumda, denkleştirme yapılmasına ilişkin esaslara fon ihraç sözleşmesinde yer verilir. Fon ihraç sözleşmesinde hüküm bulunması şartıyla kaynak taahhüdü ödemelerinden önce girişim sermayesi portföyüne ilişkin özel değerleme raporu hazırlatılabilir. Bu durumda, değerleme raporunun bedelinin ödenme esaslarına fon ihraç sözleşmesinde yer verilir.”

MADDE 19- Aynı Tebliğin 23 üncü maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“(3) Yurt dışında yerleşik olup borsada işlem görmeyen ve gelişme potansiyeli taşıyan şirketlere 18 inci maddenin üçüncü fıkrasının (a), (b) ve (f) bentlerinde belirtilen yöntemlerle fon toplam değerinin azami %15’ine kadar yatırım yapılabilir. Ancak, bu yatırımlar girişim sermayesi yatırımlarına dahil edilmez.

(4) Fon portföyünde yer alan girişim sermayesi yatırımları dışında kalan sermaye piyasası araçlarının yönetiminde Kurulun yatırım fonlarına ilişkin düzenlemelerinde yer alan ihraççı sınırlamaları ile fonun ihraç sözleşmesinde yer alan yatırım stratejileri ve limitlerine uyulur.”

“(5) Üçüncü fıkrada yer alan portföy sınırlaması, yurt dışında yerleşik gerçek veya tüzel kişilerce fonun tedavüldeki katılma paylarının;

a) %20’sinden %30’una kadar sahip olunması halinde %30,

b) %30’undan %50’sine kadar sahip olunması halinde %50,

c) %50’sinden %80’ine kadar sahip olunması halinde %80,

ç) %80’i ve daha fazlasına sahip olunması halinde %100,

olarak uygulanır ve bu yatırımlar girişim sermayesi yatırım sınırlamalarına dahil edilir. Fon katılma payı karşılığı tahsil edilen tutarın yurt dışı kaynaklı olduğunun tevsik edilmesi halinde de bu fıkradaki sınırlamalar uygulanır. Hesap dönemi sonu itibarıyla yurt dışında yerleşiklerin sahiplik oranına göre portföy sınırlaması portföy saklayıcısı tarafından kontrol edilir. Kişilerin yurt dışında yerleşik olduklarına yönelik kontrollerin yapılabilmesi amacıyla MKK tarafından gerekli altyapı sağlanır.

(6) Üçüncü fıkra kapsamında yapılan yatırımlara ilişkin üçüncü ve beşinci fıkralarda belirtilen azami yatırım sınırlamalarının 19 uncu maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen arızi durumlarda aşılması halinde ilave veya yeni yatırım yapılmaması şartıyla azami sınırlamalara uyum sağlanması şartı aranmaz.

(7) Hesap dönemi sonu itibarıyla yapılan kontrol kapsamında yurt dışında yerleşiklerin sahiplik oranına göre portföy sınırlamasına aykırılık oluşması halinde, portföy saklayıcısı tarafından hesap dönemi sonundan itibaren 10 iş günü içerisinde kurucuya ve Kurula bilgi verilir. Portföy saklayıcısı tarafından Kurula bildirim yapılmasını takip eden en geç 10 iş günü içerisinde kurucu tarafından 19 uncu maddenin üçüncü fıkrası kapsamında Kurula süre verilmesi talebiyle başvurulması zorunludur. Başvurunun Kurulca uygun görülmesi şartıyla, yatırım sınırlamalarına uyumun tekrar sağlanması için söz konusu aykırılığın oluştuğu hesap dönemi sonundan itibaren kurucuya ve varsa portföy yöneticisine süre verilebilir. Kurulca verilen sürenin sonunda da yatırım sınırlamalarına uyumun sağlanamaması halinde fonun yatırım faaliyetlerine son verilerek sürenin bitiminden itibaren en geç iki yıl içinde fonun tasfiyesine izin verilmesi talebiyle Kurula başvurulması ve Kurulca verilecek izni takiben fon içtüzüğünün ticaret sicilinden terkin ettirilmesi zorunludur.

(8) Fon katılma payı satış başlangıç tarihinden fon portföyünün 19 uncu maddenin birinci fıkrasının (a) bendine uygun şekilde yatırıma yönlendirilmesine kadar geçen sürede ve sonrasında sermaye piyasası araçlarına yapılacak yatırımlarda yatırım yapıldığı tarih itibarıyla Kurulun yatırım fonlarına ilişkin düzenlemelerinde yer alan ihraççı sınırlamalarına uyum zorunludur.”

MADDE 20- Aynı Tebliğin 24 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(1) Fona ilişkin tüm giderler fon mal varlığından karşılanır. Şu kadar ki, fon kuruluş masraf ve giderleri ile fonun portföyünün oluşturulmasına ilişkin her türlü danışmanlık hizmeti alımlarından doğan ücretler, söz konusu ücretlere ve tahsil esaslarına fon ihraç sözleşmesinde yer verilmek şartıyla, fon portföyünden karşılanabilir. Fondan karşılanan, portföy yönetim ücreti dahil tüm giderlerin toplamının fon toplam değerine göre üst sınırına fon ihraç sözleşmesinde yer verilir. Performans ücretinin de bu sınıra dahil edilmek istenmesi halinde bu husus fon ihraç sözleşmesinde belirtilir. Portföy yönetim ücreti; sabit bir tutar olarak veya fonun portföy değerinin, toplam değerinin veya aktif toplamının veya yatırımcılar tarafından fon katılma payı satın alınmasına ilişkin verilen taahhüt tutarının belli bir oranı olarak veya Kurulca uygun görülen yöntemle belirlenebilir.

(2) Kurucu ve varsa portföy yöneticisi tarafından fon ihraç sözleşmesinde hüküm bulunması şartıyla, performans ücretinin fona veya katılma payı sahiplerine tahakkuk ettirilmesi ve fondan veya katılma payı sahiplerinden tahsil edilmesi mümkündür.”

MADDE 21- Aynı Tebliğin 25 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “belgesinde” ibaresi “sözleşmesinde” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 22- Aynı Tebliğin 26 ncı maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(1) Fonlar, fon toplam değerinin azami %50’si oranında kredi veya faizsiz finansman kullanabilirler. Kredi veya faizsiz finansman kullanımının gerçekleştiği hesap dönemi ile sonrasındaki hesap dönemleri sonunu takip eden üçüncü ayın sonunda açıklanan 19 uncu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen toplam değer tablosunda söz konusu orana uyum sağlanması gereklidir. Kredi veya faizsiz finansman kullanılması halinde bunların niteliği, tutarı, faizi, ödenen komisyon ve masraflar, alındığı tarih ve kuruluş ile geri ödeme tarihine ilişkin bilgiler hesap dönemini takip eden 30 gün içinde en uygun haberleşme vasıtasıyla katılma payı sahiplerine bildirilir.”

MADDE 23- Aynı Tebliğin 31 inci maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 24- Aynı Tebliğin 33 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “fon bilgilendirme dokümanlarının,” ibaresinden sonra gelmek üzere “ fon ihraç sözleşmesinin,” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 25- Aynı Tebliğe aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“Mevcut başvurular ve geçiş süreci

GEÇİCİ MADDE 2- (1) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Kurul kararına bağlanmamış olan başvuruların sonuçlandırılmasında bu maddeyi ihdas eden Tebliğ ile yapılan değişiklikler uygulanır.

(2) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla katılma payı ihraç edilmiş fonlar tarafından 13 üncü maddenin on üçüncü fıkrası hükmüne ve EK/2’de yer alan esaslara 30/6/2025 tarihine kadar uyum sağlanması zorunludur. Bu süre içerisinde kurucular tarafından, tüm katılma payı sahipleri ile fon ihraç sözleşmesi imzalandığının beyan edilmesi şartıyla bu madde kapsamında yapılacak ihraç belgesi değişikliklerinde 14 üncü maddenin ikinci fıkrasının (b) bendi hükmü uygulanır. Kurulca uygun görülecek makul gerekçelerin varlığı halinde bu fıkrada belirtilen süre, altı aya kadar uzatılabilir.

(3) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla katılma payı ihraç edilmiş fonlar tarafından 19 uncu maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen portföy sınırlamalarına 31/12/2025 tarihine kadar uyum sağlanması zorunludur.

(4) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ihraç belgesi onaylanan fonlar tarafından 22 nci maddenin birinci fıkrasında belirtilen asgari kaynak taahhüdü tutarının katılma paylarının nitelikli yatırımcıya satışına başlandığı tarihi müteakip en geç bir yıl içinde tahsil edilmesi şartına uyum aranmaz.

(5) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla yatırım stratejisi veya girişim sermayesi yatırımları 18 inci maddenin sekizinci fıkrası ve 19 uncu maddenin birinci fıkrasının (ç) bendi hükümlerine uygun olmayan fonlara anılan hükümler uygulanmaz. Ancak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra bu kapsamda yapılacak ilave yatırımlarda bu Tebliğ hükümlerine uyum şartı aranır.

(6) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Kurulca sonuçlandırılmamış ihraç belgesi değişikliklerinde 14 üncü maddenin ikinci ve altıncı fıkraları hükümleri uygulanır.”

MADDE 26- Aynı Tebliğin EK/1’inin (a) ve (b) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“a) Fonun ünvanı,

b) Kurucunun, yöneticinin ve portföy saklayıcısının ünvanı ve adresleri,”

MADDE 27- Aynı Tebliğin EK/2’si ekteki şekilde değiştirilmiş ve EK/3’ü yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 28- Aynı Tebliğe ekteki EK/4 eklenmiştir.

MADDE 29- Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 30- Bu Tebliğ hükümlerini Sermaye Piyasası Kurulu yürütür.

Page 50 of 1348

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • 1 TL için 532.000 TL Fazla Vergi Ödeme Riski Sosyal içerik üreticilerinden ile Appstore, Google Play üzerinden gelir elde…
  • BORSAYA AÇILAN ŞİRKETLER AÇISINDAN EMİSYON PRİMLİ PAYLARA YÖNELİK ÖRNEK UYGULAMA EMİSYON PRİMİ TİCARİ KARA DÂHİL DEĞİLDİR. ÖZKAYNAKLAR ARASINDA 520 PAY…
  • Yatırım Teşvik Belge Kapsamında KDV İstisnası Yatırım Teşvik Belgesi Sahibi Mükellefe Belge Kapsamındaki:· Makine Ve Teçhizat İthal…
Top