Mehmet Özdoğru

Mehmet Özdoğru

Email: This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

Bir önceki yazımızda vergi uyumlu mükelleflere tanınan indiriminden yararlanma koşullarından birinin indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile önceki iki yılda kesinleşmiş bir tarhiyat yapılmamış olmasına bağlı olduğunu ifade etmiştik. Ancak yanlış yorumladığımız bir durumu tekrar değerlendirmek ve vergi idaresinin bakış açısını doğru olarak değerlendirmek adına bu yazıyı paylaşıyorum. 312 Seri Numaralı Tebliğde yer alan örneği dikkate aldığımızda vergi idaresi indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile önceki iki yılda kesinleşmiş bir tarhiyat olmamasını vergiye uyumlu mükellef indiriminden yararlanmak için şart olarak öngörüyor. Bu koşulun da anılan yıllara ait bir tarhiyat yapılması anlamı taşımadığını açıklıyor.

Örneğin 2024 takvim yılına ilişkin olarak 2025 Nisan ayında verilecek kurumlar vergisi beyannamesinde vergiye uyumlu mükellef indiriminden yararlanmak için inceleme yılının hangi yıla ait olduğunun önemi olmaksızın mükellef kurum hakkında 2022, 2023 ve 2024 yıllarında ikmalen, re'sen veya idarece yapılmış ve kesinleşmiş bir tarhiyat bulunmaması gerekiyor. Yapılan tarhiyatın 2022, 2023 ve 2024 takvim yılları dışında herhangi bir yıla ait olmasının önemi bulunmuyor. Kesinleşmiş tarhiyat bulunması durumunda ise kesinleşen tarhiyatlara ilişkin vergi ve ceza tutarının, indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl için geçerli olan, indirim tutar sınırının %1’ini aşmaması gerekiyor. 2025 Nisan ayı için vergiyi uyumlu mükellef indiriminden azami tutarda faydalanacak mükellefler için kesinleşmiş tarhiyat toplamının (6.900.000,00*0,01=) 69.000,00 TL'yi aşmaması gerekiyor.

 

1 Ekim 2024 tarih 32679 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “4054 Sayılı Kanun Uyarınca Anonim Ve Limited Şirketlerin Yapacakları Ödemelere İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2017/4)’De Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Tebliğ No: 2024/2)” ile;

* MERSİS üzerinden yeni kurulacak olan anonim ve limited şirket statüsündeki tüm ortaklıkların sermayelerinin ve sermaye artırımı halinde artan kısmın onbinde dördünün (Rekabet Kurumu Payının), MERSİS’ten yapılan şirket kuruluşu ve sermaye artırımı hallerinde MERSİS arayüzü kullanılmak suretiyle Harç Takip Sistemi (HTS) üzerinden tahsil edilebilmesine yönelik değişiklikler yapıldı.

 

01 Ekim 2024 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 32679

Rekabet Kurumundan:

MADDE 1- 31/3/2017 tarihli ve 30024 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 4054 Sayılı Kanun Uyarınca Anonim ve Limited Şirketlerin Yapacakları Ödemelere İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2017/4)’in 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı fıkraya aşağıdaki bentler eklenmiştir.

“c) Makbuz: Onbinde dört tutarındaki ödemelere karşılık ticaret sicil harçlarını tahsile yetkili birimler veya bu birimler adına tahsilat yapan banka tarafından verilen ya da MERSİS arayüzü kullanılmak suretiyle HTS tarafından yapılan tahsilatlarda HTS tarafından üretilen tahsilatın yapıldığını gösterir belgeyi,”

“e) Merkezi Sicil Kayıt Sistemi (MERSİS): 19/12/2012 tarihli ve 2012/4093 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Ticaret Sicili Yönetmeliğinin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde tanımlanan Merkezi Sicil Kayıt Sistemini,

f) Harç Takip Sistemi (HTS): Ticaret siciline ilişkin tahakkuk, tahsilat ve bildirim işlemlerinin gerçekleştirildiği Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından işletilen sistemi,”

MADDE 2- Aynı Tebliğin 5 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(1) Yeni kurulacak olan anonim ve limited şirket statüsündeki tüm ortaklıkların sermayelerinin ve sermaye artırımı halinde artan kısmın onbinde dördü, Kurum adına ticaret sicili harçlarını tahsile yetkili birimlerce veya MERSİS’ten yapılan şirket kuruluşu ve sermaye artırımı hallerinde MERSİS arayüzü kullanılmak suretiyle HTS üzerinden tahsil edilir. Kurum adına ticaret sicili harçlarını tahsile yetkili birimlerce makbuz karşılığı yapılan haftalık tahsilatlar en geç bir sonraki haftanın ikinci iş günü mesai bitimine kadar Kurum hesaplarına aktarılır. MERSİS arayüzü kullanılmak suretiyle HTS kanalıyla banka veya kredi kartı ile yapılan tahsilatların Kurum hesaplarına aktarımı ve uygulamaya ilişkin diğer hususlar Kurum ile ilgili tahsilat birimi veya Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği arasında yapılacak protokolle belirlenir. Kuruluş ve sermaye artırımı işlemlerinin yürütülmesinde, tahsilat birimlerince ortaklığın ticaret unvanı, ödeme tutarı ile bu paranın Kurum adına yatırıldığı bilgilerini ihtiva eden ya da MERSİS arayüzü kullanılmak suretiyle HTS üzerinden yapılan tahsilatlarda ise aynı bilgileri içeren ve HTS tarafından düzenlenen makbuz esas alınır.

(2) Ödemenin yapıldığına ilişkin makbuzun, Ticaret Sicili Müdürlüklerine tescil için yapılan başvurularda, talep edilen diğer belgelerle birlikte verilmesi zorunludur. Bu makbuzun başvuru belgeleri arasında bulunmaması halinde tescil işlemi yapılmaz. MERSİS üzerinden yapılan şirket kuruluş ve sermaye artırımı işlemlerinde de yeni kurulacak olan anonim ve limited şirket statüsündeki tüm ortaklıkların sermayelerinin ve sermaye artırımı halinde artan kısmın onbinde dördüne ilişkin Kurum payı ödenmeksizin tescil işlemi yapılamaz.”

MADDE 3- Aynı Tebliğin 7 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “makbuz, noterden tasdikli sarfı nazar kararı,” ibaresi “makbuz ve” şeklinde ve aynı maddenin ikinci fıkrasında yer alan “yatırılacak” ibaresi “yatırılır” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 4- Aynı Tebliğin 8 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Bildirim yükümlülüğü

MADDE 8- (1) Tahsile yetkili birimler, 4054 sayılı Kanunun 39 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca tahsil edilen tutarları Kurum hesaplarına tam ve doğru olarak zamanında aktarmak ve nakden veya MERSİS arayüzü kullanılmak suretiyle HTS üzerinden yapılan tahsilatlara ilişkin bildirim listesini yapılacak protokolde belirlenen süre içerisinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından oluşturulan yazılım üzerinden web servisi ile Kuruma göndermek zorundadır.”

MADDE 5- Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 6- Bu Tebliğ hükümlerini Rekabet Kurumu Başkanı yürütür.

01 Ekim 2024 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 32679

Sosyal Güvenlik Kurumundan:

MADDE 1- 12/5/2010 tarihli ve 27579 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 27 nci maddesinin on altıncı fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 2- Aynı Yönetmeliğin 122 nci maddesinin başlığı “Türkiye İş Kurumu uygulamalarına ilişkin esaslar” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 3- Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 4- Bu Yönetmelik hükümlerini Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı yürütür

A)  % 75 KAZANÇ İSTİSNASI ( KDV Kanunu 17/4-r KDV Tamamı İstisna)

Kurumların, En Az 2 Tam Yıl Süreyle Aktiflerinde Yer Alan:

- İştirak Hisseleri İle

- Aynı Süreyle Sahip Oldukları Kurucu Senetleri,

- İntifa Senetleri

- Rüçhan Hakları Ve

- Girişim Sermayesi Yatırım Fonu Katılma Paylarının Satışından Doğan Kazançların %75'lik Kısmı Kurumlar Vergisinden İstisnadır.

B)   % 25 KAZANÇ İSTİSNASI ( KDV Kanunu 17/4-r KDV Tamamı İstisna)

Kurumların 15.07.2023 Tarihinden Önce Alınan ve En Az 2 Tam Yıl Süreyle Kurumların Aktiflerinde Yer Alan Taşınmazlar Açısından % 25 Satış Kazancı İstisnası Devam Etmektedir.

A) KURUMLARIN TAŞINMAZ SATIŞ KAZANCI İSTİSNASI: 07.2023 Tarihinden

Önce Alınan ve En Az 2 Tam Yıl Süreyle Kurumların Aktiflerinde Yer Alan Taşınmazlar Açısından 2024 Yılında da Satış Kazancı İstisnası Devam Etmektedir.                  

* 15.07.2023 Tarihinden Önce Aktife Alınan  

15.07.2023 Tarihinden Sonra Aktife

Alınan 

15.07.2023 Tarihinden Önce Satılan

15.07.2023 Tarihinden Sonra Satılan   

Kurumlar Vergisi

KDV

Kurumlar Vergisi

KDV

Kurumlar Vergisi

KDV

%50'lik Kısmı

Tamamı

%25'lik Kısmı 

Tamamı

İstisnası Yok

İstisnası Yok

(Madde 5/1-e)

(Madde 17/4-r)

(Geçici Madde 16)

(Geçici Madde 43)

KISMİ BÖLÜNME YOLUYLA TAŞINMAZ DEVRİ

· Kurumlar Vergisi Kanunu: 1 Ocak 2024 Tarihi İtibariyle Taşınmazlar Kurumlar Vergisine Tabi Olarak Kısmi Bölünmeye Konu Edilebilir.

Vergisiz Olarak

 Kısmi Bölünmeye Konu Edilememektedir.

· KDV Kanunu: Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan devir ve bölünme işlemleri KDV Kanunu’nun 17/4-c maddesi kapsamında KDV istisna olup, bu durumda 1 Ocak 2024 Tarihi İtibariyle Taşınmazlar Kısmi Bölünme Kapsamında KDV’ye Tabi Olacaktır.  

B) KURUMLARIN İŞTİRAK HİSSESİ SATIŞ KAZANCI İSTİSNASI:

VERGİ TASLAĞINDA YER ALAN HÜKÜM, KANUN TEKLİFİNE EKLENMEDİİ İLERİ Kİ DÖNEM TORBA TASARILARLA KANUNLAŞMASI MUHTEMEL. Taslak Düzenlemeye Göre Düzenlemenin Yürürlüğe Girmesinden Önce Alınan ve En Az 2 Tam Yıl Süreyle Kurumların Aktiflerinde Yer Alan İştirak Hisseleri Açısından Satış Kazancı İstisnası Devam Etmektedir.

Taslak Düzenlemenin Yürürlüğe Girmesinden Önce Aktife Alınan  

Taslak Düzenlemenin Yürürlüğe Girmesinden Sonra Aktife Alınan 

Yürürlüğe Girmesinden Önce Satılan

Yürürlüğe Girmesinden Sonra Satılan   

Kurumlar Vergisi

KDV

Kurumlar Vergisi

KDV

Kurumlar Vergisi

KDV

%75lik Kısmı

Tamamı

%25'lik Kısmı 

Tamamı

İstisnası Yok

İstisnası Yok

(Madde 5/1-e)

(Madde 17/4-r)

(Geç. Madde **)

(Geç. Madde **)

KISMİ BÖLÜNME YOLUYLA İŞTİRAK HİSSESİ DEVRİ

-  Kurumlar Vergisi Kanunu: Taslak Düzenlemenin Yürürlüğe Girmesini İzleyen 3. Ayın Sonunda Bölünmeye Konu Edilememektedir. Kurumlar Vergisine Tabi Olarak Kısmi Bölünmeye Konu Edilebilir.  

Vergisiz Olarak

 Kısmi

-  KDV Kanunu: Kurumlar Vergisi Kanununa Göre Yapılan Devir Ve Bölünme İşlemleri KDV Kanunu’nun 17/4-C Maddesi Kapsamında KDV İstisna Olup, Bu Durumda İştirak Hissesi Devri Kısmi Bölünme Kapsamında KDV’ye Tabi Olacaktır.  

           

 Ersan KARACA
Yeminli Mali Müşavir
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

✅ Bilindiği üzere, 18.05.2024 tarihli ve 32550 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kamu İhale Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ'in 8’inci maddesi ile Kamu İhale Genel Tebliği'nin 4734 sayılı Kanun'un 10'uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (c) bendi uygulamasında kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borcunun belirlenmesinde esas alınacak hususları düzenleyen maddelerinden biri olan 17.3.2'nci maddesi değiştirilmiştir.

✅ Konuya ilişkin olarak SGK tarafından yayımlanan 27.09.2024 tarihli genel yazıya göre, Tebliğ değişikliğinin yürürlüğe girdiği 01.10.2024 tarihi ve sonrasındaki talepler için yapılacak kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borcu hesabında; işveren borçları, işverenin başka bir işverenin iş yerinde alt işveren (aracı) olması durumundaki borçları ve işverenin alt işvereni (aracısının) olması durumundaki borçları birlikte değerlendirilecek olup, toplamda 5.000,00 TL ve bu tutarın altında borç olması durumunda istekliye borcu yoktur belgesi verilebilecektir. İKANUN

T.C.

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI

Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü

Sayı  :  E-71582837-206.05.99-102766746                                                                                                                                                27.09.2024

Konu :  4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu'na Göre Verilecek Borcu Yoktur Belgeleri

GENEL YAZI

Bilindiği üzere, 18.05.2024 tarihli ve 32550 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kamu İhale Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ'in 8’inci maddesi ile Kamu İhale Genel Tebliği'nin 4734 sayılı Kanun'un 10'uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (c) bendi uygulamasında kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borcunun belirlenmesinde esas alınacak hususları düzenleyen maddelerinden biri olan 17.3.2'nci maddesi değiştirilmiştir.

Tebliğ değişikliği ile,

“17.3.2. Öte yandan isteklinin Türkiye genelindeki;

  1. İlgili kanunlara göre tecil ve taksitlendirilerek ya da özel kanunlara göre yeniden yapılandırılarak ödeme planına bağlanan ve anılan kanunlar gereğince tecil ve taksitlendirmeye ya da yapılandırmaya ilişkin taksit ve/veya cari aya ilişkin ödeme yükümlülükleri yerine getirilmiş olması kaydıyla, tecil ve taksitlendirmeye ya da yeniden yapılandırmaya konu prim, sosyal güvenlik destek primi, işsizlik sigortası primi, kesenek, kurum karşılığı ile bunların fer’ileri,
  2. (a) bendi kapsamına giren sigorta primi, sosyal güvenlik destek primi, işsizlik sigortası primi ile bunların fer’ileri toplamı 5.000 TL'yi aşmayan borçlar,
  3. (b) bendi kapsamına giren ve 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlara ilişkin sigorta primi, sosyal güvenlik destek primi, işsizlik sigortası primi ile bunların fer’ileri toplamı 5.000 TL'yi aşmayan borçlar,
  4. (b) bendi kapsamına giren ve 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlara ilişkin prim, kesenek, kurum karşılığı ile bunların fer’ileri toplamı 5.000 TL'yi aşmayan borçlar,
  5. (c) bendi kapsamına giren ve 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlara ilişkin sigorta primi, sosyal güvenlik destek primi, işsizlik sigortası primi ile bunların fer’ileri toplamı 5.000 TL'yi aşmayan borçlar,
  6. (c) bendi kapsamına giren ve 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sayılan sigortalılığından doğan prim borçları, sosyal güvenlik destek primi borçları ve 5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamındaki genel sağlık sigortası prim borçları ile bunların fer’ileri toplamı 5.000 TL'yi aşmayan borçlar,
  7. (ç) bendi kapsamına giren ve 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sayılan sigortalılığından doğan prim borçları, sosyal güvenlik destek primi borçları ile 5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamındaki genel sağlık sigortası prim borçları ile bunların fer’ileri toplamı 5.000 TL'yi aşmayan borçlar,
  8. Tasarrufa teşvik kesintisi ve katkı tutarları, konut edindirme yardımı, idari para cezaları borçları,
  9. İlgili kanunlar uyarınca takip ve tahsil görevi verilmiş olan özel işlem vergisi, eğitime katkı payı ve damga vergisi ile bunlara bağlı gecikme zamları,

kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borcu olarak değerlendirilmeyecektir. İsteklinin;

  1. İlgili mevzuatına göre tahakkuk eden prim borçlarının süresi içinde ödenmemesi halinde kesinleşmiş prim borcu olduğu,
  2. Prim borcuna karşı dava açılması halinde, bu dava sürecinde veya sonucunda takip ve tahsili durduracak geçici veya nihai bir karar bulunmadığı durumlarda kesinleşmiş prim borcu olduğu,
  3. Prim borcunun 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde cebren tahsili yolunda tesis edilen işlemlere karşı dava açılması halinde, bu dava sürecinde veya sonucunda takip ve tahsili durduracak geçici veya nihai bir karar bulunmadığı durumlarda kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borcu olduğu,
  4. Vadesi geçtiği halde ödenmemiş ancak ilgili kurum tarafından belli bir vadeye bağlanarak tecil edilmiş prim borçlarının, vadesindeki ödemeler aksatılmadığı sürece, kesinleşmiş prim borcu olmadığı,

kabul edilecektir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.

Buna göre, Tebliğ değişikliğinin yürürlüğe girdiği 01.10.2024 tarihi ve sonrasındaki talepler için yapılacak kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borcu hesabında; işveren borçları, işverenin başka bir işverenin iş yerinde alt işveren (aracı) olması durumundaki borçları ve işverenin alt işvereni (aracısının) olması durumundaki borçları birlikte değerlendirilecek olup, toplamda 5.000,00 TL ve bu tutarın altında borç olması durumunda istekliye borcu yoktur belgesi verilebilecektir.

18.05.2024 tarihli ve 32550 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kamu İhale Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ'in 8’inci maddesindeki düzenleme 01.10.2024 tarihinde yürürlüğe gireceğinden; ihale makamlarının ve isteklilerin yeni düzenlemeden kaynaklı bir sorunla karşılaşmamaları için 5510 sayılı Kanun'un 85'inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşlar kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar, bankalar, odalar ve serbest muhasebeci mali müşavirler ve yeminli mali müşavirler odalarının İl Müdürlüklerimizce ivedilikle bilgilendirilmeleri gerekmektedir.

Bilgilerini ve gereğini rica ederim.

Savaş ALIÇ

Sigorta Primleri Genel Müdürü

2024 takvim yılı 30.09.2024 tarihli kur değerlemelerinde dikkate alınacak T.C. Merkez Bankasınca Belirlenen Döviz Kurları ve Devlet İç Borçlanma Senetlerinin Günlük Değerleri

28 Eylül 2024 Tarihli ve 32676 Sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanmıştır. 27 Eylül 2024 tarihli gösterge niteliğinde olan, 2024 Üçüncü Geçici Vergi Dönemi Sonu İtibariyle yabancı para cinsinden hesapların değerlemelerinde esas alınacak döviz kurları aşağıdaki gibidir.

Kasadaki mevcut yabancı paralar efektif alış kuru ile diğer kaydi paralarla, dövizli borç ve alacaklar döviz alış kurları ile değerlenecektir.

Döviz Cinsi

Döviz Alış

Efektif Alış

ABD DOLARI

34.0900

34.0662

AVUSTRALYA DOLARI

23.4192

23.3114

DANİMARKA KRONU

5.0907

5.0871

EURO

38.0180

37.9914

İNGİLİZ STERLİNİ

45.5408

45.5089

İSVİÇRE FRANGI

40.2480

40.1876

İSVEÇ KRONU

3.3509

3.3486

KANADA DOLARI

25.2514

25.1580

KUVEYT DİNARI

111.1174

109.4506

NORVEÇ KRONU

3.2235

3.2212

SUUDİ ARABİSTAN RİYALİ

9.0882

9.0200

100 JAPON YENİ

23.7542

23.6663

İş Kanunu'nun 19. maddesinde;
✅İşveren fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır.

maddeden de anlaşılacağı üzere işveren fesih bildirimini açık ve kesin bir şekilde belirtmek ve bunu yazılı yapmak zorundadır.

Fesih Bildirimini Yazılı Olarak Yaparken Dikkat Edilecekler
✅İşveren fesih bildirimini yazılı yapmak durumundadır.
✅Fesih bildiriminde feshe konu olan durum/neden belirtilmelidir. Daha sonra başka bir neden öne sürülemeyeceğini de göz ardı etmemek gerekir.
✅Deneme süresinde de olsa işçiye mutlaka yazılı olarak "deneme süresinde" feshedildiği bildirilmelidir.
✅Feshe dayanak olan işyeri iç yönetmelikleri, talimatlar vb. hangi maddesine istinaden fesih yapılıyor bildirilmelidir.
✅Fesih bildiriminde işveren veya işveren vekilinin imzasının olması ve fesih iradesinin net olarak anlaşılması gerekir.
✅Hakkındaki iddialara karşı savunmasını almadan bir işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi, o işçinin davranışı veya verimi ile ilgili nedenlerle feshedilemez. Ancak, işverenin 25 inci maddenin (II) numaralı bendi şartlarına uygun fesih hakkı saklıdır.
✅Fesih bildiriminde feshe gerekçe gösterilen duruma uygun SGK çıkış kodunun kullanılması gerekir.
✅Yapılan fesih geçerli veya haklı nedenle fesih olabilir, fesih bildiriminde feshe konu olan durum veya durumların açıkça yazılması ve durumun hangi kanun maddesine veya işyeri sözleşme veya yönetmeliklere ters düştüğü ve varsa konu ile alakalı daha önce işçiye verilen ihtar, uyarı vb. belirtilmesi işveren yararına olacaktır.

E-İzin Yabancıları Çalışma İzinleri Başvuru Kılavuzunu İndirmek İçin Tıklayınız

(Kaynak: T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı)

Bu usule tabi olan mükellefler defter tutma, belge düzenleme yükümlülüğüne ve elde ettikleri gelirler KDV’ye tabi değildir. Kanunla belirlenen bir sınırı (Gelir Vergisi tarifesinin 3.dilimini) aşmayan(2024 için 3 milyon TL-her yıl bu tutar tarifedeki artışa göre artmaktadır. Geçen sene 1.900.000TL idi) gelirler için tek şart bu gelirlerin bir banka hesabında toplanmasıdır.

2021 yılında kabul edilip 2022 yılında yürürlüğe giren bir düzenleme ile Sosyal medya içerik üreticilerine uygulanan kolay vergileme imkanının kapsamı 27.12.2023 tarihinde kabul edilen bir kanunla(7491 sayılı Kanun) 2024 yılından itibaren  genişletilmişti. 26 Eylül 2024 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 325 sayılı Gelir Vergisi Genel Tebliği ile bu yeni düzenlemenin nasıl uygulanacağı, daha önce 318 nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile yapılan açıklamalara ilaveten, çok sayıda örnekle izah ediliyor.

- Sosyal ağ sağlayıcıları üzerinden metin, görüntü, ses, video gibi içerikler paylaşan sosyal içerik üreticisi gerçek kişiler ile akıllı telefon veya tablet gibi mobil cihazlar için uygulama geliştiren gerçek kişilerin bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları 1/1/2022 tarihinden,

- İnternet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden metin, görüntü, ses, video gibi içerikler paylaşan sosyal içerik üreticisi gerçek kişilerin bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları 1/1/2024 tarihinden,

- İnternet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden verilen bireysel kurs, eğitim, veri işleme ve geliştirme, ürün tanıtımı gibi hizmetlerden kazanç sağlayan gerçek kişilerin bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları 1/1/2024 tarihinden itibaren istisna kapsamındadır.

Sosyal medya içerik üreticileri istisna belgesi alacaklar

Bu mükelleflerin, ikametgahlarının bulunduğu vergi dairesinden “193 Sayılı Kanunun Mükerrer 20/B Maddesi Uygulamasına İlişkin İstisna Belgesi” alması ve bu istisna belgesiyle bir banka hesabı açtırması gerekiyor. Mevcut bir banka hesabı da tanımlanarak bu amaçla kullanılabiliyor. Bu faaliyetler kapsamında elde edilen hasılatın tamamı zorunlu olarak açılan hesaba yatırılıyor. Bankalar da bu hesaplara yatan paraların tamamı üzerinden yüzde 15 vergi kesintisi yaparak bu kesintiyi vergi dairesine iletiyor.

Daha sonra bu hesapta bulunan paralar istenildiği gibi değerlendirilebiliyor. Bu şartların sağlanması halinde, sosyal içerik üreticileri ile mobil uygulama geliştiricilerinin kazançları istisna kapsamında kabul ediliyor. İçerik üreticilerinin hasılatları üzerinden bankalar aracılığı ile ödedikleri(%15 stopaj) vergi, nihai vergi oluyor, ayrıca beyanname vermelerine gerek olmuyor. Diğer bir ifadeyle  2024 yılı için 3 milyona kadar hasılat elde edenler için, hasılatlarının banka hesabı üzerinden geçmesin dışında  hiç bir şey yapmaları gerekmiyor.

Bankalarca tevkifat yapılarak vergilendirilecekler

Düzenlemeyle, internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden bireysel kurs verilmesi, veri işleme ve geliştirme, ürün tanıtımı gibi hizmetlerden elde edilen kazançlar da kolay vergileme usulünün kapsamına dahil edildi. Böylece, vergileme kolaylığından yararlanmak isteyen söz konusu mükelleflere de faaliyetlerinden elde ettikleri hasılatların tamamını tahsil etmeleri için Türkiye’de kurulu bankalarda hesap açmaları ve bankaya yatırılan hasılat tutarları üzerinden bankalarca yüzde 15 tevkifat yapılarak vergilendirilmeleri imkanı sağlanmış oldu.

3 milyon sınırı aşılırsa ne olacak?

Kazançları gelir vergisi tarifesinin 4. gelir diliminde yer alan tutarı (2024 yılı için 3 milyon lira) aşanların beyanname vermesi ve tarifeye göre vergi ödemeleri gerekiyor.Başka kazanç ve iratların bulunması istisnadan yararlanmaya engel olmadığı gibi,3 milyonluk haddin hesabında da başka gelirler dikkate alınmayacak.

Beyanname verenler, belgeli giderlerini de indirerek safi kazançları üzerinden vergiyi hesaplayabiliyor. Bankalar tarafından hasılatları üzerinden yapılan yüzde 15’lik kesintiyi de mahsup edebiliyor. Bu kapsamda, sosyal içerik üreticileri ile mobil uygulama geliştiricileri fatura düzenleme veya defter tutma ve limitin aşılmaması durumunda beyanname verme gibi yükümlülüklere tabi olmadan, basit yöntemle tevkif suretiyle vergilendirilmiş oluyor. Beyanname verme gerekip gerekmediği her yıl için ayrı ayrı değerlendiriliyor.

Herhangi bir yıl limit aşılsa dahi ,defter tutma,belge düzenleme,kdv yükümlülüğünün olmaması büyük bir imkan. Limitin aşıldığı yılda sizden beklenen sadece yıllık beyanda bulunmanız olacak.Yıl içinde bankaların kestiği vergiyi de yıllık verginizden düşebileceksiniz.   Bu fırsatı 2024 te kaçıranlara pişmanlıkla beyan imkanı tanınması gönüllü uyum için iyi olabilir. Diğer tüm mükellflere tavsiyem: “2025 başından itibaren bu imkanı kaçırmayın”.

Zeki GÜNDÜZ

This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

https://www.dunya.com/kose-yazisi/sosyal-medya-ve-internet-uzerinden-elde-edilen-gelirler-icin-kolay-vergileme-usulu/747995

Yapılacak olan yatırımın geri dönüş süresi, yatırımcının yatırım kararlarını etkileyen en önemli faktörlerden bir tanesidir. Zira, geri dönüş süresi ne kadar kısalırsa yatırım yapma iştihı o kadar artarken uzaması ise aksi sonuç doğurmaktadır.  

Teşvik belgeli yatırımın devletçe karşılanan ve yasal tabirle “yatırıma katkı oranı” olarak tanımlanan oran veri iken bu oranın kavradığı tutar, yatırımın itfa süresinin tahmini olarak belirlenmesinde önemli bir etken olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla, teşvik belgeli yatırımlarda hangi harcamaların yatırım harcaması hangilerinin ise kapsam dışı olduğunun belirlenmesi gerekmektedir. 

Bu makalemizde yatırım harcamalarını finansmanında katlanılan faiz, kur farkı ve benzeri giderleri analiz edeceğiz. Bu analiz, bir özelgenin tahlili için ön hazırlıktır.

Teşvik Belgesinde Yer Alan Toplam Sabit Yatırım Tutarı Hangi Kalemlerden Oluşur?

2012/3305 sayılı Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkındaki Karar’ın “Tanımlar” başlıklı 2’inci maddesinde sabit yatırım tutarı; arazi-arsa, bina-inşaat, makine ve teçhizat ile diğer yatırım harcaması kalemlerinin toplamından oluşmaktadır. Tanım çerçevesinde değerlendirme yaptığımızda; arazi-arsa, bina-inşaat, makine ve teçhizat ile diğer harcamalarının tamamını yatırım harcaması olarak niteleyebiliriz. Ancak, bunlardan hangisi ya da hangileri vergi indirimi hesabında dikkate alınacak? Bir sonraki kısımda bu harcamaların tahlilini yapacağız.

Arazi-Arsa Harcamaları Vergi İndirimine Konu Yatırım Harcamalarından Mıdır?

Arazi-arsa harcaması, sabit yatırım tutarı içerisinde yer alsa da 2012/3305 sayılı Karar’ın 15’inci maddesi uyarınca vergi indirimine konu yatırım harcamasından sayılmamıştır. Dolayısıyla, Çınar A.Ş. teşvik belgesi kapsamında yatırım yapmak için arsa almış olsa da vergi indiriminden yararlanamayacaktır. Hatta ve hatta teşvik belgesi kapsamında hazır bir bina alsa dahi, binanın arsa payına düşen bedelini ayrıştırmak zorundadır.

Bina-İnşaat Harcaması, Yatırım Harcaması Olarak Dikkate Alınır mı?

Teşvik belgesi kapsamında yapılacak olan bina-inşaat harcamaları da yine belirli kriterler çerçevesinde yatırım harcaması olarak dikkate alınmaktadır. Teşvik belgesinde Bina-İnşaat harcaması kayıtlı olan Çınar A.Ş., arsa payına isabet eden bedeli ayrıştırmak koşuluyla hazır bir bina (fabrika binası, işyeri) alabileceği gibi binanın inşaatını da kendi yapabilir veya başkasına yaptırabilir. Bu harcamalar da KVK’nın 32/A maddesinin “ç” bendi uyarınca yatırım harcaması olarak tanımlanmış olup yatırma katkı tutarının hesabında dikkate alınır.

Makine-Teçhizat Yatırım Harcaması Olabilir mi?

Evet. Makine-techizat harcamaları da yatırım harcaması olarak vergi indirimine konu edilmektedir. Tabi istisnaları var elbette . Mesela kullanılmış yerli makina-techizat, ithal güneş panelleri, sektörel özellikler dikkate alınarak proje bazında belirlenen makine-techizat harcamaları vergi indirimine konu edilemeyecek harcamalar arasında sayılabilir.

Royalty, Yedek Parça vb. Unsurların Durumu Nedir?

2012/3305 sayılı kararın 15’inci maddesi uyarınca, royalty, yedek parça ve amortismana tabi olmayan harcamalar da vergi indirimine konu edilememektedir.

Diğer taraftan, yatırım harcaması olarak kabul edilen maddi olmayan duran varlıkların (marka, lisans, know-how vb.) teşvik belgesinde kayıtlı toplam sabit yatırım tutarının yüzde yirmibeşini aşan kısmı da yatırım harcaması olarak vergi indirimine konu edilemez.

Bu hususu bir örnek yardımıyla açıklamaya çalışırsak;

Çınar A.Ş., 1. Bölgede yapacağı yatırım için teşvik belgesi almıştır. Söz konusu teşvik belgesindeki harcamanın 30 Milyon TL’si Know-How bedelidir. Bu durumda Çınar A.Ş.’nin belgeye kayıtlı olması gereken minimum sabit yatırım tutarı (30.000.000 / 0,25=) 120.000.000 TL olmalıdır. Sabit yatırım tutarı 120 Milyon TL’nin üzerinde ise herhangi bir sorun teşkil etmeyecek; altında ise aşan kısım yatırım harcaması olarak dikkate alınmayacaktır.

Peki Sabit Yatırım Tutarına Dahil Olan “Diğer Yatırım Harcaması” Nelerden Oluşmaktadır?

Gerek 2012/3305 sayılı Kararda ve Karar’ın uygulamasına ilişkin 2012/1 sayılı Tebliğ’de gerekse kurumlar vergisi kanunu uygulamasında bu hususta herhangi bir açıklama ya da tanımlama yapılmamıştır. Öncelikle bunun altını çizmekte fayda var. Peki diğer harcamalardan kasıt nedir?

Bu sorunun cevabını aslında hem yatırım teşvik belgesinin üzerindeki harcama kalemlerinin detayında hem de 2012/1 sayılı Tebilğ’in 5 no.lu ekinde yer alan “Yatırım Teşvik Belgesi Kapsamı Harcamaların Tespitine İlişkin Yeminli Mali Müşavir Raporu”nda bulabiliriz. Diğer yatırım harcamaların detayına baktığımız da “IV. Diğer Harcamalar” başlığı altında faiz, kur farkı, diğer (etüd-proje, yardımcı makine ve teçhizat, ithalat ve gümrükleme, taşıma ve sigorta, montaj ile diğer harcamalar) harcamalar yer almaktadır.

Dolayısıyla, “diğer” olarak nitelenen harcamaların ayrıntısını buradan anlayabiliyoruz. Uygulamada biliyoruz ki amortismana tabi olmayan harcamalar yatırım harcaması olarak nitelenmemekte. Ancak, her ne kadar bu harcamalar fatura üzerinde amortismana tabi bir kıymet alımı şeklinde gerçekleşmese de bunlar doğrudan yatırımın maliyetine intikal etmesi gereken harcamalardandır. Hatta ve hatta Vergi Usul Kanunu’nun değerleme hükümleri bunu bir zorunluluk olarak tanımlamaktadır. Gider olarak muhasebe kayıtlarına alınması zaten vergi uygulamaları bakımından eleştiriye konu edilirken (niçin yatırım maliyetine almadın) bu harcamaların yatırıma katkı tutarının hesabında dikkate alınmaması sorun teşkil edecektir.

Bütün bunları, bir sonraki makalemizde ele alacağımız özelgeyi tahlil etmek için açıklamaya çalıştık. Özelgede faiz ve kur farklarına ilişkin idarenin görüşünü yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde ele alacağız.

Şaban Atuçuran
Direktör
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

https://kpmgvergi.com/

Page 44 of 1348

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • 1 TL için 532.000 TL Fazla Vergi Ödeme Riski Sosyal içerik üreticilerinden ile Appstore, Google Play üzerinden gelir elde…
  • BORSAYA AÇILAN ŞİRKETLER AÇISINDAN EMİSYON PRİMLİ PAYLARA YÖNELİK ÖRNEK UYGULAMA EMİSYON PRİMİ TİCARİ KARA DÂHİL DEĞİLDİR. ÖZKAYNAKLAR ARASINDA 520 PAY…
  • Yatırım Teşvik Belge Kapsamında KDV İstisnası Yatırım Teşvik Belgesi Sahibi Mükellefe Belge Kapsamındaki:· Makine Ve Teçhizat İthal…
Top