Mehmet Özdoğru
Boş Kağıda Atılan ‘Alacak’ İmzaları Geçersiz!
Çalışanlar dikkat: İstifa ederken çoğu işverenin boş kağıda imzalattığı ‘tüm alacaklarımı aldım’ ibranamelerin çoğu geçerli değil. Geçerliliği için en az 1 ay sonra imzalanması ve ödeme tutarının net olarak yazılması şart.
İşverenler işçileri çıkarırken ya da işçi kendi rızasıyla istifa ederken boş kağıda ‘bütün alacaklarımı aldım’ ifadesini yazarak imza atmasını talep ediyor. Işçiler de boş kağıda imza atmak istemiyor ve bu nedenle tedirgin oluyor. Ancak işvereniyle kötü duruma düşmemek ve hak ettiği alacaklarını zora sokmamak için çoğu kez işçiler istemeseler de bu tip ifadelerin altına imza atmak durumunda kalıyor...
EN AZ 1 AY GEÇMELİ
Fakat aslında bu şekilde imzalatılan ibranamelerin pek çoğu hukuken geçerli değil. İşverenler çoğu kez bunu işçilerin yalnızca gözünü korkutmak için imzalatıyor. İbraname, İş Kanunu’nda değil Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiş bir sözleşme biçimidir. Bu sözleşmenin de geçerli olabilmesi için bazı şartların varlığı söz konusudur. İlk olarak yazılı olmayan ibranameler geçerli değildir. Yani işçinin sözel olarak ‘bütün alacaklarımı aldım’ demesi işverenin işçisine hak ettiği bütün tazminatları ödediği anlamına gelmez. İbranamenin kesinlikle yazılı olması gerekir ve işçi tarafından imzalanması şarttır. Diğer yandan söz konusu ibranamenin geçerli olarak kabul edilmesi için iş sözleşmesinin feshedildiği tarihten en az bir ay sonra imzalanması gerekmektedir. Bu nedenle işverenlerin istifa ederken işçilere imzalattırdıkları ibranameler ve boş kağıtlar geçerli değildir. İbranamenin imzalandığı tarihle istifa tarihi veya iş sözleşmesinin fesih tarihi arasında en az bir ay bulunması gerekmektedir.
MİKTAR BELİRTİLMELİ
Ayrıca ibranamede ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça ifade edilmesi gerekmektedir. Örnek vermek gerekirse, kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde iş sözleşmesi sonlanmış bir işçiye ibraname imzalatılırken kıdem tazminatı karşılığı olarak ne kadar ödendiği, kullandırılmamış yıllık izinlerin karşılığı olarak ne kadar ödendiği açıkça yazılmalıdır.
'ALACAKLARIMI ALDIM'
Bu nedenle çalışanın imzaladığı ‘bütün alacaklarımı aldım’ şeklindeki ibranameler geçerli değildir. İşçiye kıdem tazminatı olarak ne kadar, ihbar tazminatı olarak ne kadar ödendiği ibranameye açıkça yazılmalıdır. Aksi takdirde ibraname geçerli olmayacaktır.
Asla elden ödeme almayın
İbranamelerin geçerli olabilmesi için bir diğer şart ise ibraya konu alacağa ilişkin ödemenin banka aracılığıyla yapılmasıdır. İşçiye elden para verilmesi halinde işveren sıkıntıya düşebilecektir. Diğer yandan işçi de elden para alırsa işverenle uzlaşamayabilir. Bu nedenle işçinin IBAN numarasına para aktarılması ve açıklama bölümüne de ibraname konusu alacağa ilişkin ifade eklenmesi gerekmektedir.
Fark için dava açılabilir
Hukuken geçerli bir ibranameyi imzalamış bir işçi de, ibranamedeki miktar konusunda bir farklılık olduğu iddiasıyla mahkemeye başvurabilir. Örneğin kıdem tazminatı olarak 6 bin 798 TL ödenmiş bir işçi, 8 bin TL olması gerektiğini düşünüyorsa aradaki farka ilişkin dava açabilir. Bu kez işveren ibranameyle kıdem tazminatı alacağı olarak aradaki farka ilişkin bir dava söz konusu olacaktır.
İbraname mahkemeden döner
Çalışanlar bahsettiğimiz özellikleri taşımayan ibranamelere imza attıklarında bu ibraname geçersiz olduğu için işverene yönelik dava açabilir. Örneğin ‘bütün alacaklarımı aldım’ şeklinde hukuken geçersiz bir ibranameye imza atmış bir işçi işverene hak ettiği kıdem tazminatının ödenmediği yönünde dava açabilir. Bu durumda işveren işçisine bu ödemeyi yaptığını ispat etmek durumundadır. Bu nedenle imzalanacak ibranameye ilişkin hukuki geçerlilik koşullarının hem işverenler, hem de işçiler tarafından iyi bilinmesi gerekmektedir. Okan Güray Bülbül
Erken Emekli Olma İmkanı
■ Eşim 07.08.1953 doğumlu, 1997 yılında SSK'dan 360 günü var. Şu anda 01.11.2013 gününden bu zamana kadar esnaf Bağ-Kur'luluğu devam ediyor. Kaç gün ile Bağ-Kur'dan ne zaman emekli olur? SSK'dan evvel 2 çocuğu var. Erol E
Çünkü eşinizin işe girişi 09.09.1999 tarihinden daha önce olduğundan toplamda 3600 günle (10 yıl eder) emekli olabilme imkanı bulunmakta.
■ Malulen emekli oldum. Şu an herhangi bir işte çalışmıyorum. Bir yakınım yeni açmış olduğu işyerinde danışman olarak çalışmamı, gelenleri oturduğum yerden yönlendirip bilgi vermemi ve sigortam da dahil ücretli olarak çalışmamı istiyor. Çalışmaya başlarsam aldığım malullük aylığım kesilir mi? İşten ayrılmam halinde tekrar malul aylığı alabilir miyim? 5...790316 Nolu SMS
Malullük aylığı çalışma gücünü en az yüzde 60 oranında kaybedenlere bağlanan bir aylıktır. Malulen emekli olanlar tekrar çalışmaya başlarlarsa aldıkları malüliyet aylığı kesilmektedir.
Bu nedenle siz sigortalı olarak çalışmaya başlar başlamaz maluliyet aylığınız kesilir. İşten ayrılınca da tekrar sağlık kurulu kontrolü için sevke tabi tutulursunuz ve malullüğünüzün devam ettiği anlaşıldığında tekrardan aylığa bağlanabilirsiniz.
NE ZAMAN EMEKLİ OLURUM?
■ 04.06.1980 doğumluyum. Sigorta girişim 01.07.1997, 6000 günüm var. Ne zaman emekli olurum? Bilal BİLGİÇ
İşe başlangıcınıza göre 25 yıl, 57 yaş ve 5900 prim gün şartlarına tabisiniz.
Prim gün sayınız tamamlanmış. Ancak 25 yıl şartınız 2023 yılında, 57 yaş şartınız 2037 yılında dolacak. Bu durumda 04.06.2037 tarihinde emekli olabilirsiniz.
■ 03.05.1974 doğum tarihim, SSK girişim 01.05.1996, 5092 gün primim var. Askerliğimi 1994 yılında 18 ay olarak yaptım. Askerlik borçlanması yaparsam ne zaman emekli olurum? 5...554876 Nolu SMS
SSK girişinize göre, 25 yıl, 56 yaş ve 5825 prim gün şartlarına tabisiniz.
6 aylık askerlik borçlanması yaparak 25 yıl, 55 yaş, 5750 prim gün şartlarına tabi olabilirsiniz. Buna göre de 478 gün daha prim ödeyerek 55 yaşınızın dolacağı 04.05.2029 tarihinde emekli olabilirsiniz. Ali Şerbetçi
https://www.takvim.com.tr/yazarlar/aliserbetci/2018/04/10/erken-emekli-olma-imkani
Gençlere Çift Maaş Hakkı
Gençler herhangi bir işte çalıştıkları zaman part-time çalışma durumları hariç yetim aylıkları kesiliyordu. Gençlerin yetim aylıklarının kesilmesini önlemek amacıyla27 Mart 2018 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan 7103 sayılı Vergi Kanunları İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında ki Kanun ile düzenleme yapıldı . Söz konusu düzenlemeye göre hak sahibi çocuklardan 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanların, 4/a’lı (eski SSK) kapsamında sigortalı sayılmaları, bunlara aylık bağlanmasına engel oluşturmayacak.
Öğrencilere gün doğdu
Lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim yapması halinde ise 25 yaşını doldurmayan öğrenciler anne veya babasından almış oldukları yetim maaşları kesilmeden herhangi bir işte çalışabilecekler. Bir çok öğrenci yetim maaşının kesilmemesi için sigortasız çalışmak zorunda kalıyordu. Bu düzenleme ile öğrencilerin kayıt dışı çalışmaları önlenmiş oldu. Söz konusu düzenleme ile Devlet yönünden prim kazancı, öğrenci yönünden ise ek kazanç sağlama yolu açılmış oldu. Böylece öğrenciler yetim maaşı ile birlikte çalıştıkları işyerlerinden de maaş alacaklar. Bir başka deyimle çift maaş alabilecekler.
Çalıştıkları için maaşları kesilenler
Hak sahibi çocuklardan 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmamış olup çalışanlardan maaşları kesilenler 1 Nisan 2018 tarihinden geçerli olmak üzere Sosyal Güvenlik Kurumuna başvurarak bundan böyle yetim maaşlarının kesilmemesi için Sosyal Güvenlik Kurumuna bir dilekçe ile başvurmaları gerekiyor.
Yaşı dolduranların yetim maaşı ne olacak?
Lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmuş olanların öğrenimleri devam etse bile4/a(eski SSK) sigortalısı olarak çalışmaya devam etmeleri halinde kız veya erkek çocuk olup olmadıklarına bakılmaksızın yetim maaşları kesilecek.
Gençlere yönelik teşvik
7103 sayılı Vergi Kanunları İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun ile gençlerin işyerlerinde çalıştırmalarına yönelik teşvikler getirildi. Bu teşviklerle birlikte gençlerin kolayca iş bulması sağlanmış olacak. Bununla birlikte gençlerin çift maaş alma konusunda yolları açılmış şansları artmış oldu. Arif Temir
http://www.gunes.com/yazarlar/arif--temir/genclere-cift-maas-hakki-864613
İkinci El Araç Ve Gayrimenkul Alıp Satanlar Ve Bunlardan Alım Yapanlar Artık Daha Az Vergi Ödeyecekler!
Esas olarak Katma Değer Vergisi Kanunu’nda değişiklik yapan 7104 sayılı Kanun 6 Nisan 2018 tarihinde yayımlanarak bazı maddeler bakımından yürürlüğe girmiştir. Hangi maddelerin ne zaman yürürlüğe gireceği kanunun 29’uncu maddesinde düzenlenmiştir. Bugün ele alacağım konu ikinci el araç alıp satanlar (ister binek olsun, ister ticari olsun) ile bunlardan araç alanları ilgilendirmektedir. Bu istisna ikinci el araç ya da gayrimenkul alıp satanlara yönelik olmakla birlikte bunlardan alım yapanlar da daha az vergi ödeyeceklerdir.
7104 sayılı Kanunun 6’ncı maddesine göre, KDV Kanunu’nun 23’üncü maddesinin birinci fıkrasına (e) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiş ve mevcut (f) bendi (g) bendi şeklinde teselsül ettirilmiştir.
“f) İkinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmaz ticaretiyle iştigal eden mükelleflerce, katma değer vergisi mükellefi olmayanlardan (mükellef olanlardan istisna kapsamında yapılan alımlar dahil) alınarak vasfında esaslı değişiklik yapılmaksızın satılan ikinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmazların tesliminde matrah, alış bedeli düşüldükten sonra kalan tutardır.”
İkinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmaz ticaretiyle iştigal eden mükellefler aşağıdaki şartlarla alım satım arasındaki fark için KDV ödeyeceklerdir.
- Araç katma değer vergisi mükellefi olmayanlardan (mükellef olanlardan istisna kapsamında yapılan alımlar dahil) alınacaktır,
- Aracın vasfında esaslı değişiklik yapılmaksızın satış yapılacaktır.
Bu düzenleme yalnızca araç alıp satanları kapsamamaktadır, yine taşınmaz/gayrimenkul alım satımı ile iştigal edenler de KDV mükellefi olmayanlardan aldıkları taşınmazları sattıklarında da alım ile satım arasındaki fark üzerinden KDV ödeyeceklerdir.
Böylelikle ikinci el araç alıp satanlar satış bedeli üzerinden değil, alış bedeli düşüldükten sonra kalan tutar üzerinden KDV ödeyeceklerdir.
Örneğin, bir binek otomobilin değeri 100.000.-TL’dir. Otomobili galerici KDV mükellefi olmayandan 100.000.-TL’ye satın almıştır ve bu aracı 110.000.-TL’ye satmıştır. Binek araç alım satımında KDV oranı %1’dir. Önceki sistemde 110.000 x %01= 1.100.-TL KDV ödeniyor iken bu sistemde 10.000 x %01= 100.-TL KDV ödenecektir. Ödenecek KDV 1.100.-TL’den 100.-TL’ye düşmüştür.
Yine ikinci el ticari araçların alım satımında KDV oranı %18 olacaktır. Buna göre yukarıdaki örnekte ödenecek KDV tutarı 110.000 x %18= 19.800.-TL iken, yeni sistemde 10.000 x %18= 1.800.-TL olacaktır.
Yukarıda verdiğim örnek araç alıp satanlara yönelik olsa da gayrimenkul alıp satanlar için de aynı durum geçerli olacaktır.
Vergi mükellefi olmayanlardan yapılan alımlarda, araç ya da gayrimenkul alıp satanlar alış yaptığında fatura alamamaktadır. Böyle olunca da, alım tutarının tamamı maliyet olmakta ve indirilecek KDV doğmamaktadır. Dolayısı ile alım satım yapanlar bu işten zarar görmekte idiler.
Yeni sistemle aslında olması gereken yapılmıştır ve isabetli olmuştur. Kanunun bu düzenlemesinin yer aldığı 6’ncı maddenin yürürlük tarihi kanunun yayımını (06.04.2018) izleyen ikinci ay başı olan 1 Haziran 2018 tarihi olacaktır. Ekrem Öncü
Anonim Ve Limited Şirketlerde Sermaye Artırımında Merak Edilen Konular
SORU: Şirkette sermaye artırımı hangi yollarla yapılır? Sermaye artırımı hangi maddelerle düzenlenmiştir?
CEVAP: Şirkette sermaye artırımı, “sermaye taahhüdü” yoluyla ve “iç kaynaklar” yoluyla yapılmaktadır. 6102 sayılı TTK’nın 473, 474, 475.maddelerinde düzenlenmiştir. 592.maddede ise, anonim şirketlerin esas sermayenin azaltılmasına ilişkin hükümlerinin limited şirketlere kıyas yoluyla uygulanacağı belirtilmiştir.
SORU: Sermaye artırımı beyanı nedir, nasıl düzenlenir?
CEVAP: Şirket kurucuları, kuruluşu nakdi ya da ayni nitelikte olsun kurucular beyanı vermek zorundadır. Sermaye artırımında da kuruluş hükümleri geçerli olduğundan bu işlemlerde de beyanın verilmesi gerekmektedir.
TTK md.349/1 hükmüne göre; kurucular, kuruluşa ilişkin bir beyan imzalanır. Bu beyan, dürüst bir şekilde bilgi verme ilkesine göre, doğru ve eksiksiz olarak hazırlanır. Bu beyanda,
- Şirkete ayni sermaye konuluyor, bir ayın ya da işletme devralınıyorsa, bunlara verilecek karşılığın uygunluğuna,
- Bu tür sermayenin ve devralmanın gerekliliğine yer vermek gerekmektedir.
- Bunların şirkete olan yararlarına ilişkin belgeli, gerekçeli ve kesin ifadeler olmalıdır.
- Şirket tarafından iktisap edilen menkul kıymetlerle, bunların iktisap fiyatları,
- Söz konusu menkul kıymetleri çıkaranların son 3 yıllık, gereğinde konsolide finansal tablolarının değerlemelerine ve çözümlemelerine ilişkin bilgiler,
- Şirketin yüklendiği önemli taahhütler, makine ve benzeri malların ve herhangi bir aktif değerin alımına ilişkin bağlantılar, fiyatlar, komisyonlar ile her türlü borçlar, emsalleriyle karşılaştırılarak açıklanır.
- Kuruculara tanınan menfaatler, gerekçeleriyle beyanda yer alır.
- Kimlerin halka arz amacıyla ne miktarda pay taahhüt ettiği, pay taahhüdünde bulunanların birbirleriyle ilişkileri,
- Bunlar bir şirketler topluluğuna dahil bulunuyorlarsa, topluluk ile ilişkileri, kuruluşu inceleyen işlem denetçisine ve diğer hizmet verenlere ödenen ücretler, emsalleriyle karşılaştırma yapılarak beyanda açıklanır.
SORU: Sermaye artırımını öncelikle iç kaynaklardan mı karşılamak gerekecektir?
CEVAP: Sermaye artırımının öncelikle iç kaynaklardan karşılanması zorunludur. İç kaynaklar, yani, geçmiş yıl karları, ihtiyatlar, fonlar, sermaye düzeltme farkları vs. pasifte 5’li grupta yer alan bu gibi kalemlerin sermaye artırımında kullanılması öncelikle gereklidir. Bu yapıldıktan sonra, artan kısmın nakit olarak karşılanması gerekir. Konuyla ilgili ayrıca SMMM-YMM tasdik raporu gerekebilir.
SGK Teşviklerinden Geriye Doğru Nasıl Yararlanılır?
Nitelikli istihdamın geliştirilmesi ve işsizlikle mücadele ekonomik politikalar içinde sosyal sonuçları en fazla hissedilen hususlardır. Bu nedenle kamu otoritesi; aktif iş gücü politikaları ile istihdam piyasasına, kadın ve genç işgücünü destekleyici olarak, müdahale etmekte, istihdam teşvikleri ile de işsizlikle mücadele konusunda adımlar atmaktadır.
Teşvik Türünü Değiştirmek İstenebilir
Daha önce herhangi bir kanunda öngörülen prim teşvikinden yararlanmış olan işverenlerin çeşitli gerekçelerle sonradan bu tercihlerini değiştirmek istediklerine günlük uygulamalarda sıklıkla rastlanılmaktadır. Konuyla ilgili SGK tarafından çıkarılmış 2015/10 sayılı Genelge ile geriye dönük teşviklerden yararlanmanın usul ve esasları çerçevelenmiş ve teşviklerden geriye yönelik olarak yararlanmak kısmen de olsa engellemişti. Oldukça yoğun tartışmalara konu olan genelge uygulaması talep sahibi işverenlerce defaten yargıya da taşınmıştı.
Torba Yasa İmkân Tanıyor
Yazının kaleme alındığı günlerde halen görüşmeleri devam etmekte olan torba yasa ile uygulamada rastlanılan sorunlara çözüm üretmek ve kamuda oluşacak geriye yönelik finansal belirsizliğin ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır. Bu maksatla 5510 sayılı Kanuna ek 17 nci maddenin eklenmesi öngörülmektedir.
Altı Ay İçinde Değişiklik Her Zaman Mümkün Oluyor
Yasa metnine göre uygulandığı dönem ve aylarda gerekli koşulların sağlanması ve ilgili olduğu ayı/dönemi takip eden altı ay içerisinde Kuruma müracaat edilmesi şartlarıyla yararlanılamayan teşvik, destek ve indirimlerden yararlandırılması, yararlanılmış teşvik, destek ve indirimlerin bir başkası ile değiştirilebilmesi mümkün hale geliyor.
Örneğin 2017/11. Ayında işe başlamış ve 687 KHK’da aranan şartlara sahip bir sigortalı 05510 koduyla SGK’ya bildirilmiştir. Buna göre 2017/05. Dönemine kadar ilgili sigortalı için geçmişe dönük olarak 01687 koduyla ek, 05510 koduyla iptal bildirge verilmesi ve teşvik tutarının güncellenmesi mümkün olacaktır.
Büyük Fırsat İçin Bir Aylık Süre Var
Kanun koyucu daha önceki dönemlerde teşviklerden yararlanmamış olan işverenleri çok rahatlatacak bir uygulamayla geçmişe dönük tüm bildirgelerin teşvik kodlarının düzeltilmesine torba yasayla cevaz vermeyi planlamaktadır. Buna göre maddenin yürürlük tarihini takip eden ay başından itibaren bir ay içinde Kuruma yapılacak müracaatlarda bu maddenin yürürlük tarihinden önceki dönemlere ilişkin olmak üzere prim teşvik, destek ve indirimlerinden yararlanabilme imkanı getirilmektedir.
Örneğin 2013/05. Ayında ilk defa sigortalı çalıştırmaya başlamış olan işveren İŞKUR’a kaydı olmayan ve 2012/11,12, 2013/01,02,03,04. Aylarında SGK’ya verilen APHB’lerde ismi bulunmayan bir kadın sigortalıyı 2000 TL Brüt ücretle işe almış ve hizmetlerini 05510 koduyla SGK’ya bildirmiştir. Yeni yasa ile işverenimiz 24 Ay için ilgili sigortalı için geçmişe dönük olarak 06111 koduyla ek, 05510 koduyla iptal bildirge verebilecek ve teşvik tutarların güncelleyebilecektir.
Bu şekilde işverenin ilave olarak yararlanacağı teşvik tutarı:
2000 x % 20,5 = 410 TL (06111 TEŞVİK TUTARI)
2000 x % 5 = 100 TL (05510 TEŞVİK TUTARI)
410 TL -100 TL = 310 TL (TEŞVİK TUTARI FARKI)
310 TL X 20 AY = 7440 TL (İLAVE TEŞVİK TUTARI)
Elbette 4447 sayılı Kanunun geçici 10. maddesinde öngörülen teşvikten yararlanmak amacıyla geriye yönelik olarak düzenlenen ve 05510 sayılı kanun numarasından iptal, 06111 sayılı kanun numarasından asıl/ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin SGK tarafından işleme alınabilmesi için, 06111 sayılı kanun numarası seçilerek düzenlenmiş aylık prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalıların hem kanunda öngörülen şartları taşıması, hem de bu sigortalıların işe alındıkları tarihten önceki son altı aylık sürede Kuruma verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalıların ortalamasına ilave olarak çalıştırılmış olmaları gerekmektedir. Aksi halde geriye dönük teşviklerden yararlanılması mümkün olamayacaktır.
Mehmet Uğur Yavuz
Sosyal Güvenlik Denetmeni
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.
Kaynak ► http://www.muhasebetr.com/yazarlarimiz/mehmetuguryavuz/012/
SGK' da Borçlanma Türleri
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 41 maddesinde borçlanma türleri şu şekilde sıralanmıştır.
İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ
31 Ocak 2018 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 30318
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:
MADDE 1 – 26/12/2012 tarihli ve 28509 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliğinin Ek-1 İşyeri Tehlike Sınıfları Listesinde yer alan “03.22.01”, “84.22.05”, “84.23.04”, “84.23.05”, “93.29.03”, “94.99.13” ve “96.03.01” satırları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş; aynı listede yer alan “66.19.07” satırı yürürlükten kaldırılmış ve aynı listeye “69.10.09” satırından sonra gelmek üzere “69.10.10” satırı ve “96.03.01” satırından sonra gelmek üzere “96.03.02” satırı eklenmiştir.
03.22.01 |
Tatlı sularda yapılan balık yetiştiriciliği (süs balığı, kültür balığı, balık yumurtası ve yavrusu dahil) |
Az Tehlikeli |
.. |
||
84.22.05 |
Askeri savunma hizmetleri (silahlı kuvvetler ve savunma ile ilgili idari hizmetler) |
Az Tehlikeli |
… |
||
84.23.04 |
Adli sistemin yönetilmesi, cumhuriyet savcılıklarının ve icra müdürlüklerinin faaliyetleri (ceza infaz kurumlarının ve mahkemelerin faaliyetleri hariç) |
Az Tehlikeli |
03.22.01 |
Tatlı sularda yapılan balık yetiştiriciliği (süs balığı, kültür balığı, balık yumurtası ve yavrusu dahil) |
Az Tehlikeli |
.. |
||
84.22.05 |
Askeri savunma hizmetleri (silahlı kuvvetler ve savunma ile ilgili idari hizmetler) |
Az Tehlikeli |
… |
||
84.23.04 |
Adli sistemin yönetilmesi, cumhuriyet savcılıklarının ve icra müdürlüklerinin faaliyetleri (ceza infaz kurumlarının ve mahkemelerin faaliyetleri hariç) |
Az Tehlikeli |
MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür.
SGK Genelgesi 2018/5 (Kadroya Geçirilecek Alt İşveren İşçileri)
T.C.
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI
Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü
Tarih: 25/01/2018
Sayı : 35158785-309-206.99-E.543014
Konu : Kadroya geçirilecek alt işveren işçileri
GENELGE
2018-5
1-Genel Açıklamalar
Bilindiği üzere, 24/12/2017 tarihli ve 30280 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “696 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname”nin; 113 üncü maddesi ile 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununa geçici 7 nci madde, 127 nci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye Geçici 23, 24 ve 25 inci maddeler eklenmiştir.
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununa eklenen “Geçici 7 nci madde ile,
(1) 5018 sayılı Kanuna ekli (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, 375 sayılı Kanım Hükmünde Kararnameye ekli (I) sayılı listede yer alan idareler ile birlikte veya ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlası il özel idareleri, belediyeler ve bağlı kuruluşlarına ait şirketler, anılan Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 23 üncü ve geçici 24 üncü maddeleri uyarınca sürekli işçi kadrolarına, geçici işçi pozisyonlarına veya işçi statüsüne geçirilen işçilerinden; geçişten önce işçinin çalıştığı alt işveren işyerinin girdiği işkolu mevcut işyerinin girdiği işkolu ile aynı olanları o işkolundaki mevcut işyerinden, farklı olanları ise geçişten önce işçinin çalıştığı alt işveren işyerinin girdiği işkolunda yeni tescil edilecek işyerlerinden Sosyal Güvenlik Kurumana bildirir.
(2) Birinci fıkra kapsamındaki işyerlerinin her biri bu Kanunun uygulanması bakımından bağımsız bir işyeri sayılır.
(3) Birinci fıkra kapsamında yeni tescil edilen işyerlerinden bildirilen işçiler, bıı madde kapsamındaki idarelerde geçiş işleminden önce alt işveren işçileri için Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve en son sona erecek olan toplu iş sözleşmesinin sona ermesiyle birlikte 4 üncü maddeye uygun şekilde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilir.
(4) Bu maddenin uygulanmasında bu Kanunun bu maddeye aykırı diğer hükümleri uygulanmaz. ”
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen;
“Geçici 23 üncü madde ile, “5018 sayılı Kanuna ekli (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri (MİT Müsteşarlığı hariç) ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, bu Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (I) sayılı listede yer alan idarelerin merkez ve taşra teşkilatlarında; ödemeleri merkezi yönetim, sosyal güvenlik kurumu, fon, kefalet sandığı, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığı, gençlik hizmetleri ve spor il müdürlüğü bütçelerinden veya döner sermaye bütçelerinden, anılan liste kapsamındaki diğer idareler için ise kendi bütçelerinden karşılanan 4734 sayılı Kanun ve diğer mevzuattaki hükümler uyarınca personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmeleri kapsamında yükleniciler tarafından 4/12/2017 tarihi itibarıyla çalıştırılmakta olanlar;
- a) 657 sayılı Kanunun 48 inci maddesinin (A) bendinin (1), (4), (5), (6), (7) ve (8) numaralı alt bentlerinde belirtilen şartları taşımak,
- b) Herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik, yaşlılık veya malullük aylığı almaya hak kazanmamış olmak,
- c) Bu kapsamda çalıştırılmalarına ilişkin olarak açtıkları davalardan ve/veya icra takiplerinden feragat edeceğine dair yazılı beyanda bulunmak,
ç) En son çalıştığı idare ile daha önce kamu kurum ve kuruluşlarında alt işveren işçisi olarak çalıştığı iş sözleşmelerinden dolayı bu madde ile tanınan haklar karşılığında herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunmayacağını ve bu haklarından feragat ettiğine dair yazılı bir sulh sözleşmesi yapmayı kabul ettiğini yazılı olarak beyan etmek, kaydıyla, bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren on gün içinde idaresinin hizmet alım sözleşmesinin yapıldığı birimine, sürekli işçi kadrolarında istihdam edilmek üzere yazılı olarak başvurabilirler. Başvuranların şartları taşıyıp taşımadıklarının tespiti, bu tespite itirazların karara bağlanması, şartları taşıyanların idarelerince belirlenen usul ve esaslara göre yapılacak yazılı ve/veya sözlü ya da uygulamalı sınava alınması, sınav sonuçlarına itirazların karara bağlanması ve sınavda başarılı olanların kadroya geçirilmesine ilişkin süreç bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren doksan gün içinde idarelerince sonuçlandırılır.
Geçici 24 üncü madde ile, “İl özel idareleri ve belediyeler ile bağlı kuruluşlarında ve bunların üyesi olduğu mahalli idare birliklerinde, birlikte veya ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlası il özel idareleri, belediyeler ve bağlı kuruluşlarına ait şirketlerde 4734 sayılı Kanun ve diğer mevzuat hükümleri uyarınca personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmeleri kapsamında yükleniciler tarafından 4/12/2017 tarihi itibarıyla çalıştırılmakta olanlar;
- a) 657 sayılı Kanunun 48 inci maddesinin (A) bendinin (1), (4), (5), (6), (7) ve (8) numaralı alt bentlerinde belirtilen şartları taşımak,
- b) Herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik, yaşlılık veya malullük aylığı almaya hak kazanmamış olmak,
- c) Bu kapsamda çalıştırılmalarına ilişkin olarak açtıkları davalardan ve/veya icra takiplerinden feragat edeceğine dair yazılı beyanda bulunmak,
ç) En son çalıştığı idare veya şirket ile daha önce kamu kurum ve kuruluşlarında alt işveren işçisi olarak çalıştığı iş sözleşmelerinden dolayı bu madde ile tanınan haklar karşılığında herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunmayacağını ve bu haklarından feragat ettiğine dair yazılı bir sulh sözleşmesi yapmayı kabul ettiğini yazılı olarak beyan etmek,
kaydıyla, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren on gün içinde hizmet alım sözleşmesini yapan idareye veya şirkete, ek 20 nci madde kapsamındaki şirketlerinde işçi statüsünde çalıştırılmak üzere yazılı olarak başvurabilirler. Başvuranların şartları taşıyıp taşımadıklarının tespiti, bu tespite itirazların karara bağlanması, şartları taşıyanların belirlenen usul ve esaslara göre yapılacak yazılı ve/veya sözlü ya da uygulamalı sınava alınması, sınav sonuçlarına itirazların karara bağlanması ve sınavda başarılı olanların işçi statüsüne geçirilmesine ilişkin süreç bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren doksan gün içinde sonuçlandırılır.
Geçici 25 inci madde ile, “Geçici 23 üncü ve geçici 24 üncü maddeler kapsamına giren hususlara ilişkin usul ve esaslar ile bu maddelerin uygulanmasında ortaya çıkacak tereddütleri giderecek idareler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Maliye Bakanlığınca müştereken belirlenir. ”
Şeklinde düzenleme yapılmıştır.
“Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Alımı Sözleşmeleri Kapsamında Çalıştırılmakta Olan İşçilerin Sürekli İşçi Kadrolarına veya Mahalli İdare Şirketlerinde İşçi Statüsüne Geçirilmesine İlişkin 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23 ve Geçici 24 üncü Maddelerinin Uygulanmasına Dair Usul ve Esaslar” 1/1/2018 tarihli ve 30288 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
Bahse konu hükümler çerçevesinde Kurumumuzca yürütülecek işlemler aşağıda açıklanmıştır.
2-İşyerlerinin Tescili
5510 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin, “İşveren, örneği Kurumca hazırlanacak işyeri bildirgesini en geç sigortalı çalıştırmaya başladığı tarihte, Kuruma vermekle yükümlüdür.” hükmü uyarınca sigortalı çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar, işyerini sigortalı çalıştırmaya başladıkları tarih itibariyle tescil ettirmek zorundadır.
Ancak, kamu kurum ve kuruluşlarınca veya bu kurumlarca kurulan tüzel kişiliklerce; 1/1/2018 tarihli ve 30288 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Esaslar’ın 6’ncı maddesinde yer alan hüküm gereğince sürekli işçi kadrosuna geçirilmeye ilişkin iş ve işlemlerin son tarihi 2/4/2018 olarak belirlenmiştir.
Buna göre, işyerlerinin tescili bakımından son tarih 2/4/2018 tarihi olduğundan, bu tarihe kadar yapılacak işyeri tescilleri yasal süresi içinde yapılmış sayılacaktır.
Kadroya geçirilecek olan sigortalıların kadroya geçirilmeden önce hizmet alımı nedeniyle çalışmış oldukları yüklenicilere ait işyeri dosyalarının kapsamdan çıkış nedeni “696 KHK” olarak kodlanacaktır.
Kamu kurum ve kuruluşları veya bu kurum ve kuruluşlarca kurulan tüzel kişiliklerin kadroya geçirmiş oldukları sigortalıların yapmış oldukları işlerle ilgili iş kolu kodu uygun mevcut işyeri dosyasının olması halinde, ayrıca yeni işyeri dosyası açılmayarak kadroya geçirilecek sigortalıların sosyal sigorta yükümlülükleri bu dosyalardan yerine getirilecektir.
Örnek 1– Hizmet alımı suretiyle yaptırılan işin konusunun “genel temizlik işleri” ve hizmet alan kurumun “Sosyal Güvenlik Kurumu” olduğu varsayıldığında, kadroya geçirilecek sigortalılara aynı işin yaptırılacak olması ve Kurumun yapılacak bu işe uygun işkolunda Ulucanlar Sosyal Güvenlik Merkezinde 8121 (genel temizlik işleri) işkolu kodlu işyeri dosyasının bulunması halinde ayrıca işyeri dosyası açılmayarak gerekli işlemler mevcut dosya üzerinden yürütülecektir.
Kadroya geçirecek kurumların sigortalıların yapmış oldukları işlere uygun (aynı iş kolu kodunda) işyeri dosyalarının olmaması halinde, çalıştırılan işe uygun ayrı ayrı işyeri dosyası açılmak suretiyle yükümlülükler bu dosyalardan yerine getirilecektir. Bu işyerlerinin kapsama almış nedeni “696 KHK” olarak kodlanacaktır.
Örnek 2– Hizmet alımı suretiyle yaptırılan işin konusunun “özel güvenlik işleri” ve hizmet alan kurumun “Sosyal Güvenlik Kurumu” olduğu varsayıldığında, Kurumun kadroya geçirilecek ve güvenlik hizmeti verecek personelin yapmış olduğu işe uygun işyeri dosyasının bulunmaması nedeniyle güvenlik faaliyetleri (8010) işkolu kodlu işyeri dosyasının sigortalıların çalıştırılmaya başladıkları tarih itibariyle veya en geç 02/04/2018 tarihine kadar (dahil) tescil ettirilmesi ve işlemlerin bu dosya üzerinden gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Söz konusu personelin işverenleri görev yaptıkları kamu kurum ve kuruluşları veya bu kurum ve kuruluşlarca kurulan tüzel kişilikler olacağından, açılan işyeri dosyalarının mahiyet kodlarının (1) kamu/devamlı veya (2) özel/devamlı işyeri olarak verilmesi gerekmektedir.
Sigortalıların işverenleri kadroya geçirildikleri kurum ve kuruluşları veya bu kuruluşlarca kurulmuş olan tüzel kişilikler www.alomaliye.comolacağından, aylık prim ve hizmet belgelerinin; kamu/devamlı şeklinde kodlanan işyeri işverenlerince 15-14 şeklinde dönem bazlı, özel/devamlı şeklinde kodlanan işyeri işverenlerince aylık bazda 1-30 olarak düzenlenmesi gerekmekle birlikte; kamu işvereni olmakla beraber işverenlerince tahakkukların 1-30 veya özel sektör işvereni olmakla birlikte 15-14 şeklinde yapılıyor veya yapılacak olması halinde “ters işyeri” şeklinde kodlama yapılarak işyeri tescili yapılabilecektir.
3- Sigortalıların tescili ve tespiti
375 sayılı KHK’ya 24/12/2017 tarihinden itibaren eklenen geçici 23 üncü ve geçici 24 üncü maddeler ile maddelerde belirtilen kurum ve kuruluşlarda 4734 sayılı Kanun ve diğer mevzuatlardaki hükümler uyarınca personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmeleri kapsamında 4/12/2017 tarihi itibariyle çalıştırılmakta olanların yararlanacağı hüküm altına alınmıştır.
Sigortalıların 4/12/2017 tarihi itibariyle çalıştıklarının tespitinde sigortalı işe giriş bildirgesi, aylık prim ve hizmet belgesi ile işten ayrılış bildirgesindeki kayıtlar esas alınacak olup, yasal süresi dışında verilen belgeler dikkate alınmayacaktır.
Sürekli kadroya alınacakların tespitinde yükleniciler tarafından 4/12/2017 tarihinden önce işe giriş bildirgesi verilmiş olan sigortalılar ile aylık prim ve hizmet belgesini ayın 1 ’i ila 30’u arasında düzenleyip veren işverenler için 2017 yılı Aralık ayı için, ayın 15’i ila 14’ü arasında düzenleyip veren işverenler için 2017 yılı Kasım ayı için bildirilen sigortalılar esas alınacaktır.
3.1- Sigortalı işe giriş bildirgesi düzenlenmesi
375 sayılı KHK’nın geçici 23 üncü ve 24 üncü maddelerine göre kamu idarelerinde sürekli işçi kadrolarına geçirilecek olup, 1/1/2018 tarihli ve 30288 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Esaslar’ın 6 ncı maddesinde topluca kadroya geçişteki son gün 2/4/2018 tarihi olarak belirlenmiştir.
Buna göre, kadroya geçirilecek sigortalıların işverenlerinin yapılan işe uygun işkolu kodlu işyeri dosyalarının olması halinde, sürekli işçi kadrosunda başlatacağı sigortalılara ait işe giriş bildirgesini en son 2/4/2018 tarihinde saat 23:59’a kadar verebileceklerdir.
Kamu kurum ve kuruluşlarınca kadroya geçirilecek personelin kadroya geçirilmeden önce yapmış olduğu işe uygun işkolu kodlu işyeri dosyasının olmaması halinde ise işyeri tescili en geç 2/4/2018 tarihine kadar (bu tarih dahil) yapılacağından, bu tarih baz alınarak ilk defa tescil edilen işyerleri için işe giriş bildirgesi verme süresinin son günü 2/5/2018 tarihi olarak dikkate alınacaktır.
3.2- Sigortalı işten ayrılış bildirgesinin düzenlenmesi
Yüklenicilerin sürekli işçi kadrolarına geçecek sigortalılarının geçiş işleminin yapıldığı tarihe kadar aylık prim ve hizmet belgesi ile bildirim yapmaya devam etmeleri gerekmektedir.
Bu durumda, 2/4/2018 tarihinde kamuda sürekli işçi kadrosuna geçen personele ait işten ayrılış bildirgesi en geç 11/4/2018 tarihinde yüklenici tarafından e-sigorta yoluyla Kuruma verilecek ve işten ayrılış tarihi 1/4/2018 olarak bildirgede beyan edilecektir.
Sürekli kadroya geçiş işleminin 2/4/2018 tarihinden önce tamamlanması halinde işten ayrılış bildirgesi yüklenici tarafından kamu idaresince kadroya geçiş tarihinden bir gün önceki tarih esas alınarak düzenlenecektir.
Bu durumdaki sigortalılar için yüklenici tarafından işten ayrılış nedeni olarak “39- 696 KHK ile kamu işçiliğine geçiş” kodu kullanılacaktır.
4- Aylık prim ve hizmet belgelerinin verilmesi
4.1- Yüklenici yönünden
375 sayılı KHK’nın geçici 23 üncü ve geçici 24 üncü maddeleri gereğince kamu idarelerinden 4734 sayılı Kanun kapsamında ihale yoluyla iş alan yükleniciler kamuda sürekli işçi kadrosuna alınacak sigortalıların hizmetlerini sözleşmenin fesh edildiği tarihe kadar aylık prim ve hizmet belgesi ile bildireceklerdir.
Örnek 1- (A) kamu idaresinden temizlik ihalesi alan yüklenicinin yanında çalıştırdığı sigortalıların kamuda sürekli kadroya geçirildiği tarihin 2/4/2018 tarihi olduğu varsayıldığında, yüklenici 2018 yılı Nisan ayma ait 1 günlük çalışmayı aylık prim ve hizmet belgesi ile Kuruma bildirilecektir.
4.2- Kamu idaresi yönünden
Yukarıda belirtildiği üzere kadroya geçirilecek olan sigortalıların işverenleri kadroya geçirildikleri kamu kurum ve kuruluşları veya bu kuruluşlarca kurulmuş olan tüzel kişilikler olacağından aylık prim ve hizmet belgelerinin; kamu/devamlı şeklinde kodlanan işyeri işverenlerince 15-14 şeklinde dönem bazlı, özel/devamlı şeklinde kodlanan işyeri işverenlerince aylık bazda 1-30 olarak düzenlenmesi gerekmekle birlikte; tahakkukların kamu işvereni işverenlerince 1-30 veya özel sektör işverenlerinde 15-14 şeklinde yapılacak olması halinde ters işyeri şeklinde kodlama yapılarak işyerlerine ait aylık prim ve hizmet belgelerini 1-30 veya 15-14 şekline vermeleri mümkün olabilecektir.
Örnek 2– Örnek l’deki sigortalının 2/4/2018 tarihinde kamuda sürekli işçi kadrosuna geçirildiği varsayıldığında kamu idaresi 2018 yılı Mart ayı aylık prim ve hizmet belgesini 2/4/2018-14/4/2018 tarihleri arasında düzenleyerek Kuruma verecektir.
Örnek 3– Örnek l’deki sigortalının sürekli kadrolu işçi olarak çalışacağı kamu idaresinin işyeri tescilinin ters işyeri kodlaması ile yapması halinde bu defa 2018 yılı Nisan ayı aylık prim ve hizmet belgesi 2/4/2018-30/4/2018 tarihleri için düzenlenerek Kuruma verilecektir.
5- Ortak hükümler
Gerek işyerlerinin tescili gerekse sigortalıların tescili bakımından son tarih 02/04/2018 tarihi olarak belirlenmiş olduğundan, kadroya alınacak olan sigortalıların işlemleri için bu tarihlerden önce işyeri bildirgesi veya işyeri tescili olan işverenlerce sigortalı işe giriş bildirgesi verilmesi mümkün bulunmaktadır.
Ancak söz konusu tarihten önce örneğin, sigortalılarını kadroya almış oldukları tarih itibariyle işyeri dosyası tescil ettirmemiş (geç tescil ettirmiş) veya kadroya alınacak olan sigortalıların çalıştırılacak oldukları işlere uygun işyeri dosyası olan işverenlerce sigortalılarını kadroya aldıkları tarihten önce sigortalı işe giriş bildirimlerini yapmamış (geç yapmış) olmaları nedeniyle idari para cezası uygulanmayacaktır.
Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.
SGK Genelgesi 2018/4 (Yabancıların Çalışma İzinleri)
T.C.
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI
Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü
Tarih: 25 Ocak 2018
Sayı : 79961784- 40
Konu : 2015/25 Sayılı Genelgede Değişiklik
GENELGE
2018/4
Bilindiği üzere, ikamet izni belgesi, yabancı uyruklu kişilerin Türkiye’de yasal olarak ikamet ettiklerini gösteren belgedir. İkamet izni işlemleri, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun ikinci bölümünde “İkamet” başlığı altında, 19 ile 49’uncu maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Söz konusu kanunun 19 uncu maddesinde; Türkiye’de, vizenin veya vize muafiyetinin tanıdığı süreden ya da doksan günden fazla kalacak yabancıların ikamet izni almaları zorunludur. İkamet izni, altı ay içinde kullanılmaya başlanmadığında geçerliliğini kaybedeceği,
27 nci maddesinde; Geçerli çalışma izni ile 27/2/2003 tarihli ve 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunun 10 uncu maddesine istinaden verilen Çalışma İzni Muafiyet Teyit Belgesi, ikamet izni sayılacağı hükmü yer almaktadır.
Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliği’nin Bilimsel, Kültürel ve Sportif Amaçlarla Kısa Süreli Gelenler başlıklı 52 nci maddesinde “Bilimsel ve kültürel faaliyetler amacıyla bir ayı aşan ve sportif faaliyetler amacıyla dört ayı aşan süre ile geçici olarak Türkiye ’ye gelecek yabancıların çalışma izni talebinde bulunmaları halinde, Türkiye ’de bulunacakları süre için, çalışma izinleri istisnai olarak verilebilir” denilmekte, muafiyetler başlıklı 55 inci maddesinin (ı) fıkrasında “Türkiye Futbol Federasyonunca veya Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünce talepleri uygun bulunan yabancı futbolcular ile diğer sporcu ve antrenörlerin sözleşmeleri süresince,” çalışma izninden muaf tutulacağı belirtilmiştir.
6735 Sayılı Uluslararası İşgücü Kanunun “Çalışma izni muafiyeti” başlıklı 13 üncü maddesinde, Çalışma izni muafiyeti kapsamında olan yabancıların, çalışma izni muafiyeti almak kaydıyla çalışabilecekleri,
Çalışma izni muafiyeti başvuruları yurt içinde doğrudan Bakanlığa, yurt dışında yabancının vatandaşı olduğu veya yasal olarak bulunduğu ülkedeki Türkiye Cumhuriyeti büyükelçilikleri ya da başkonsolosluklarına yapılacağı belirtilmiştir.
Diğer taraftan, 5510 sayılı Kanunun;
8 inci maddesinde, işverenlerin, Kanunun 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılan kişileri, 7 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalılık başlangıç tarihinden önce, sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirmekle yükümlü olduğu,
9 uncu maddesinde, Kanunun 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılan kişilerin hizmet akdinin sona erdiği tarihten itibaren sigortalılığının sona ereceği, sigortalılığı sona erenlerin durumlarının işverenleri tarafından, en geç on gün içinde Kuruma bildirmekle yükümlü olduğu, hükümlerine yer verilmiştir.
Kanun hükümlerinde yer alan bildirim sürelerine ilişkin mevcut uygulamaların bazı sorunlara yol açtığı tespit edilmiştir.
Bu itibarla, uygulamada karşılaşılan sorunlara ilişkin, ünitelerimizde yaşanan tereddütlerin giderilmesi bakımından; kayıt dışı istihdamla mücadele iş ve işlemlerini düzenleyen 11/11/2015 tarihli ve 2015/25 sayılı Genelge’de yapılan değişiklikler aşağıda belirtilmiştir.
11/11/2015 tarihli ve 2015/25 sayılı Genelgenin;
“2.2.1- İşe başlama tarihlerinin tespiti” başlıklı bölümü aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Gelen bilgilerde; 5510 sayılı Kanunun 59 uncu maddesindeki kamu idarelerinin denetim elemanları dışında kalan kamu idarelerinin kolluk, zabıta, doktor, veteriner, mühendis vb. memurlarının tutanağı ile çalışmanın belirlenmesi durumunda; tutanak tarihi ile tutanakta belirtilen işe başlama tarihi arasında farklılık olması halinde tutanağın tutulduğu tarih, “işe giriş tarihi” olarak kabul edilecektir. Ancak, tutanak tarihi ile Kuruma bildirilen işe başlama tarihi aynıysa veya Kuruma bildirilen işe giriş tarihi daha önceki bir tarih ise Kuruma bildirilen işe giriş tarihi esas kabul edilerek herhangi bir işlem yapılmayacaktır.
Kimlik bildirme formu 2’de, formun işverence onaylandığı tarihten önceki bir tarih işe başlama tarihi olarak belirtilmiş olsa dahi, formun işverence onaylandığı tarih esas sigortalı “işe başlama tarihi” olarak kabul edilip gerekli işlemler yapılacaktır. Ancak, formda belirtilen işe başlama tarihi ile Kuruma bildirilen işe başlama tarihi aynıysa veya Kuruma bildirilen işe giriş tarihi daha önceyse Kuruma bildirilen işe giriş tarihi esas kabul edilecektir.
Bununla birlikte, kimlik bildirme formu-2’nin işverence onaylandığı tarihi takip eden gün ile yasal süresinde olmak şartıyla Kurumumuza verilmiş işe giriş bildirgesinde belirtilen işe başlama tarihi arasında 10 gün veya daha az bir sürenin bulunması halinde işe giriş bildirgesinde yer alan işe başlama tarihi esas alınarak işlemler yürütülecektir.
Aynı şekilde, yasal süresinde olmak şartıyla Kurumumuza verilmiş işten ayrılış bildirgesinde belirtilen işten ayrılış tarihi ile kimlik bildirme formu 2’nin işverence onaylandığı tarihten önceki gün arasında 10 gün veya daha az bir sürenin bulunması halinde işten ayrılış bildirgesinde yer alan işten ayrılış tarihi esas alınarak işlemler yürütülecektir.
Ayrıca, işverenlerce beyan usulüne dayalı olarak kamu kurum ve kuruluşlarına verilen tüm belgeler için de kimlik bildirme formu-2’ye ilişkin hükümler uygulanır.
Örnek 1– Ankara ilinde faaliyet gösteren A unvanlı işyeri, (K) adlı çalışanı için 03/04/2017 Pazartesi günü itibariyle kimlik bildirme formu-2’yi onaylayarak kolluk kuvvetlerine ibraz etmiştir. İşveren, 11/04/2017 Salı günü işe başlama tarihi olarak belirtilen (K) isimli çalışanı için işe giriş bildirgesini, bir gün öncesi olan 10/04/2017 tarihinde Kurumumuza vermiştir. Bu durumda sigortalının işe girişinin yasal süresi içinde verildiği ve işe giriş tarihi ile kimlik bildirme formu-2’nin onay tarihi arasında (03/04/2017-11/04/2017) 10 günden az bir sürenin bulunduğu dikkate alındığında, sigortalının işe başlama tarihi 11/04/2017 olarak esas alınacaktır.
Örnek 2– Ankara ilinde faaliyet gösteren B unvanlı işyeri, (L) adlı çalışanı için 14/04/2017 Cuma günü itibariyle kimlik bildirme formu-2’yi onaylayarak kolluk kuvvetlerine ibraz etmiştir. İşveren, (L) isimli çalışanı için 24/04/2017 Salı günü işe başlama tarihi olarak belirtilen işe giriş bildirgesini, işe başlama tarihinden bir önceki gün olan 23/04/2017 tarihinde Kurumumuza vermiştir. Bu durumda, işverenin sigortalının işe giriş bildirgesini yasal süresi içinde verdiği, işe giriş tarihi ile kimlik bildirme formu-2’nin onay tarihi arasında (14/04/2017-24/04/2017) 10 günden fazla bir sürenin bulunmadığı dikkate alındığında, sigortalının işe başlama tarihi 24/04/2017 olarak esas alınacaktır.
Örnek 3– Ankara ilinde faaliyet gösteren C unvanlı işyeri, (M) adlı çalışanı için 06/04/2017 Perşembe günü itibariyle kimlik bildirme formu-2’yi onaylayarak kolluk kuvvetlerine ibraz etmiştir. İşveren, (M) isimli çalışanı için 16/04/2017 Pazar günü işe başlama tarihi olarak belirtilen işe giriş bildirgesini, işe başlama tarihinden bir önceki gün resmi tatil olduğu için takip eden ilk iş günü olan 17/04/2017 Pazartesi günü Kurumumuza vermiştir. Bu durumda, işverenin sigortalının işe giriş bildirgesini yasal süresi içinde verdiği, işe giriş tarihi ile kimlik bildirme formu-2’nin onay tarihi arasında (06/04/2017-16/04/2017) 10 günden az bir süre bulunduğu dikkate alındığında, sigortalının işe başlama tarihi 16/04/2017 olarak esas alınacaktır.
Örnek 4– Ankara ilinde faaliyet gösteren D unvanlı işyeri, (N) adlı çalışanı için 17/04/2017 Pazartesi günü itibariyle kimlikwww.alomaliye.com bildirme formu-2’yi onaylayarak kolluk kuvvetlerine ibraz etmiştir. İşveren, (N) isimli çalışanı için 27/04/2017 Perşembe günü işe başlama tarihi olarak belirtilen işe giriş bildirgesini bir gün sonrasında 28/04/2017 tarihinde Kurumumuza vermiştir. Bu durumda sigortalının işe giriş bildirgesi yasal süresi içerisinde Kurumumuza verilmediğinden, işe giriş tarihi ile kimlik bildirme formu-2 onay tarihi arasında 10 günlük süreye bakılmaksızın kimlik bildirme formu-2’de işveren onay tarihi işe giriş tarihi olarak 17/04/2017 esas alınacaktır.
Örnek 5– Ankara ilinde faaliyet gösteren E unvanlı işyeri, (O) adlı çalışanı için işten ayrıldığına ilişkin kimlik bildirme formu-2’yi 03/04/2017 tarihi itibariyle onaylayarak kolluk kuvvetlerine sunmuştur. İşveren, (O) isimli çalışanı için 24/03/2017 işten ayrılış tarihli olarak belirtilen işten ayrılış bildirgesini 28/03/2017 tarihinde Kurumumuza vermiştir. İşten ayrılış tarih ile kimlik bildirme formu-2’nin onaylandığı tarih arasında (03/04/2017-24/03/2017) 10 günden fazla bir sürenin bulunmadığı dikkate alındığında, sigortalının işten ayrılış tarihi 24/03/2017 kabul edilecektir.
Örnek 6– Ankara ilinde faaliyet gösteren F unvanlı işyeri, (P) adlı çalışanı için işten ayrıldığına ilişkin kimlik bildirme formu-2’yi 04/04/2017 tarihi itibariyle onaylayarak kolluk kuvvetlerine sunmuştur. İşveren, (P) isimli çalışanı için 18/03/2017 işten ayrılış tarihli olarak belirtilen işten ayrılış bildirgesini 27/03/2017 tarihinde Kurumumuza vermiştir. Bu durumda sigortalının işten ayrılış tarihi ile kimlik bildirme formu-2’nin onaylandığı tarih arasında (04/04/2017-18/03/2017) 10 günden fazla bir sürenin bulunduğu dikkate alındığında, sigortalının işten ayrılış tarihi 04/04/2017 esas alınarak gerekli işlemler yapılacaktır.
Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yapılan trafik denetimleri sonucu düzenlenen trafik idari para cezası karar tutanakları ile ilgili olarak, tutanak tarihi, “işe başlama tarihi” olarak kabul edilip gerekli işlemler yapılacaktır. Ancak, bu sigortalı tesciline ilişkin yapılan itirazlarda; ticari araç sürücüsü ile araç sahibi arasında hizmet akdi ilişkisinin bulunup bulunmadığı hususu ünite idari para cezası itiraz komisyonunca incelenerek karara bağlanacaktır. Ünite itiraz komisyonu tarafından karar verilememesi halinde ise konu denetime sevk edilebilecektir.
Sigortalı çalışması bir kamu kurum veya kuruluşundan alınacak onay, çalışma izni, çalışma oluru veya çalışma ruhsatı vb. belgelere bağlı olanlar için, söz konusu belgelerin onay makamınca onaylanması, olur verilmesi veya sigortalıya ait çalışma izni alınmasının belirli bir süre gerektirmesi nedeniyle, işyerinde çalışacak kişilerin çalışma veya iş sözleşmelerinde başka tarihler bulunsa dahi sigortalının çalışması çalışma izni onay veya oluruna bağlı olduğundan, onay veya olur tarihinden itibaren bir ay içerisinde sigortalı işe giriş bildirgesi verilmesi halinde ayrıca bir inceleme ve araştırmaya gidilmeksizin işveren tarafından verilen işe giriş bildirgesinde yer alan işe başlama tarihi esas alınacaktır.
Ancak, işverenin çalışma izin onay veya olur tarihinden itibaren bir ay içerisinde bildirimde bulunmaması halinde bu defa söz konusu belgelerin onay makamınca onaylanma tarihi veya olur verilme tarihi, sigortalı işe başlama tarihi olarak kabul edilip gerekli işlemler yapılacaktır.
Örnek 7– Ankara ilinde faaliyet gösteren X Özel Eğitim Ltd. Şti., özel eğitim kurumunda çalışmaya başlayacak öğretmen (A) ile özel eğitim kurumu 1/9/2015 tarihinde çalışma izni verilmesi istenen eğitim personelinin çalışma izin teklifleri hazırlanarak İl Milli Eğitim Müdürlüğüne müracaat etmiştir. Valilikçe, 10/9/2015 tarihi itibariyle çalışma izin teklifi onaylanmıştır. Kurumumuz kayıtları kontrol edildiğinde (A) nin X Özel Eğitim Ltd. Şti. işyerinden 10/9/2015-10/10/2015 (dahil) tarihleri arasındaki dönemde sigortalı bildirilmediği anlaşılmıştır. Yapılan incelemeden sonra X Özel Eğitim Ltd. Şti. işyeri adresine iadeli/taahhütlü Ek-1 de bulunan tebligat gönderilerek (A) nın 10/9/2015 tarihi itibariyle sigortalılığının sağlanmasına ilişkin belgeler istenecek ve itirazlara ilişkin hükümler konusunda yapılacak işlemler belirtilecektir. Bu durumda sigortalıların itiraza ilişkin hükümleri saklı kalmak kaydıyla öğretmen (A) nın işe başlama tarihi 10/9/2015 olarak kabul edilecek, söz konusu çalışma izni belgesinin geçerli olduğu ve eğitim kurumun faaliyette olduğu dönemler için çalıştığı kabul edilerek gerekli işlemler buna göre sonuçlandırılacaktır.
Örnek 8– Ankara ilinde faaliyet gösteren X Ltd. Şti., su ürünleri toptan satış merkezi için çalışma izni almak üzere 1/9/2015 tarihinde işletme müdürü (A) ve su ürünleri kalitesinden sorumlu yönetici (B) ile yapılmış noter onaylı çalışma sözleşmeleri ile birlikte Ankara İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğüne müracaat etmiştir. Çalışma sözleşmelerinde (A) ve (B) nin işe başlama tarihi 15/9/2015 olarak belirtilmiştir. Valilikçe, X Ltd. Şti.’ne 30/9/2015 tarihi itibariyle çalışma izni verilmiştir. Kurumumuz kayıtları kontrol edildiğinde (A) ve (B) nin X Ltd. Şti. işyerinden Ekim 2015 döneminde sigortalı bildirilmediği anlaşılmıştır. Yapılan incelemeden sonra X Ltd. Şti. işyeri adresine iadeli/taahhütlü Ek-1 de bulunan tebligat gönderilerek (A) ve (B) nin 30/9/2015 tarihi itibariyle sigortalılığının sağlanmasına ilişkin belgeler istenecek ve itirazlara ilişkin hükümler konusunda yapılacak işlemler belirtilecektir. Bu durumda sigortalıların itirazlarına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla işletme müdürü ve su ürünleri kalitesinden sorumlu yöneticinin işe başlama tarihi 30/9/2015 olarak kabul edilecek, söz konusu çalışma izni belgesinin geçerli olduğu ve işletmenin faaliyette olduğu dönemler için çalıştıkları kabul edilerek gerekli işlemler buna göre sonuçlandırılacaktır.
Örnek 9– İstanbul ilinde faaliyet gösteren X Ltd. Şti. unvanlı işyerinde çalışmaya başlayacak olan güvenlik görevlisi (S) için 15.01.2018 tarihinde çalışma oluru almak için İstanbul Valiliğine müracaat edilmiştir. Valilik tarafından söz konusu kişi için 25.01.2018 tarihinde olur verilmiştir. Bu durumda işveren tarafından 25.02.2018 tarihine kadar işe giriş bildirgesi verilmesi halinde işe giriş bildirgesinde yer alan işe başlama tarihi esas alınacaktır.
Yabancı uyruklu sporcuların spor kulüpleriyle yaptıkları sözleşmeler, ilgili federasyonun sözleşmeyi onaylamasından sonra sporcuya ikametgâh izni alınabilmesi için kulüp tarafından Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’ ne gönderilmektedir. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, yabancı uyruklu sporculara ikametgâh izin belgesini kendi ikametgâhlarında tebliğ etmekte ve bu kişilerin çalışabilmelerinin önündeki yasal engel ortadan kalkmaktadır. Ayrıca yabancı uyruklu sporcuların ikametgâh izin belgesi alabilmesi belli bir sürece yayılmakta ve bu sürecin belirsizliği nedeniyle sporcuların işe başlama tarihlerinin belirlenmesi hususunda bazı tereddütler ortaya çıkmaktadır. Bu itibarla yabancı uyruklu sporcular için öngörülen bu işlem süreçlerinin onaya tabi işlemler olması ve bürokratik işlemlerin öngörülemeyen bir süre içermesi nedeniyle yabancı uyruklu sporcular adına verilecek işe giriş bildirgelerinin ikametgâh izin belgesinin sporcuya tebliğ edildiği tarihten itibaren bir ay içerisinde verilmesi halinde ayrıca bir inceleme ve araştırmaya gidilmeksizin işveren tarafından verilen işe giriş bildirgesinde yer alan işe başlama tarihi esas alınacaktır.
Ancak sporcuya ikametgâh izin belgesinin tebliğ edildiği tarihten itibaren bir ay içerisinde işe giriş bildirgesinin verilmemesi halinde bu defa ikametgâh izin belgesinin kişiye tebliğ edildiği tarih sporcunun sigortalı işe başlama tarihi olarak kabul edilip gerekli işlemler yapılacaktır.
Örnek 10– A futbol kulübüne transfer olan (X) isimli yabancı uyruklu futbolcu, kulübüyle 01.06.2018 tarihinde sözleşme imzalamıştır. İmzalanan bu sözleşme Türkiye Futbol Federasyonu tarafından 13.06.2018 tarihinde onaylanmıştır. Federasyon onayından sonra Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’ ne gönderilen sözleşmeye istinaden sporcuya 01.08.2018 tarihinde ikamet izni verilmiştir. İkametgâh izin belgesi sporcuya 10.08.2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Kulüp tarafından sporcunun işe girişinin ikametgâh izin belgesinin sporcuya tebliğ tarihi olan 10.08.2018 tarihinden itibaren bir ay içerisinde yani 10.09.2018 tarihine kadar yapılması durumunda işe giriş bildirgesinde yer alan işe başlama tarihi esas alınacaktır.
Örnek 11– B basketbol kulübüne transfer olan (Y) isimli yabancı uyruklu sporcu, basketbol kulübüyle 02.08.2018 tarihinde sözleşme imzalamıştır. İmzalanan bu sözleşme Türkiye Basketbol Federasyonu tarafından 09.08.2018 tarihinde onaylanmıştır. Federasyon onayından sonra Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’ne gönderilen sözleşmeye istinaden sporcuya 05.09.2018 tarihinde ikamet izni verilmiş ve ikametgâh izin belgesi söz konusu sporcuya
19.09.2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Kulüp tarafından sporcunun işe girişinin ikametgâh izin belgesinin tebliğ edildiği tarih olan 19.09.2018 tarihinden sonraki bir ay içerisinde (en son 19.10.2018) yapılmaması durumunda işverenden, sporcuya ikametgâh izin belgesinin tebliğ edildiği tarih olan 19.09.2018 tarihi için işe giriş bildirgesi istenecek, işveren tarafından verilmemesi durumunda işe giriş bildirgesi Kurumumuzca re’sen düzenlenecektir.
Türk uyruklu sporcuların spor kulüpleriyle yaptıkları sözleşmeler onay için ilgili federasyona gönderilmekte, sözleşmelerin ilgili federasyonca onaylanması ile birlikte sporculara resmi müsabakalara çıkma izni verilmektedir. Bu işlem süreçlerinin onaya tabi işlemler olması nedeniyle sporcuların işe giriş bildirgelerinin hangi tarihlerde olacağı konusunda bazı tereddütler yaşanmaktadır. Bu tereddütlerin giderilmesine yönelik söz konusu sporcuların kulüpleri ile yaptıkları sözleşmelerin onaylanmasından itibaren bir ay içerisinde işe giriş bildirgelerinin verilmiş olması halinde ayrıca bir inceleme ve araştırmaya gidilmeksizin işveren tarafından verilen işe giriş bildirgesinde yer alan işe başlama tarihi esas alınacaktır.
Ancak sporcu sözleşmesinin ilgili federasyonca onayından itibaren bir ay içerisinde işe giriş bildirgesi verilmemesi halinde bu defa sözleşmenin federasyonca onaylandığı tarih sigortalı işe başlama tarihi olarak kabul edilip gerekli işlemler yapılacaktır.
Örnek 12– C voleybol kulübüne transfer olan (X) isimli Türk uyruklu voleybolcu kulübüyle 03.08.2018 tarihinde sözleşme imzalamıştır. İmzalanan bu sözleşme Türkiye Voleybol Federasyonu tarafından 13.08.2018 tarihinde onaylanmıştır. Federasyonun sözleşmeyi onayladığı 13.08.2018 tarihinden itibaren bir ay içerisinde yani 13.09.2018 tarihine kadar işe giriş bildirimini yapması halinde işe giriş bildirgesinde yer alan işe başlama tarihi esas alınacaktır.
Örnek 13– D futbol kulübüne transfer olan (Y) isimli Türk uyruklu futbolcu kulübüyle
06.08.2018 tarihinde başlamak üzere sözleşme imzalamıştır. İmzalanan bu sözleşme Türkiye Futbol Federasyonu tarafından 14.08.2018 tarihinde onaylanmıştır. Federasyonun sözleşmeyi onayladığı 14.08.2018 tarihinden itibaren bir ay içerisinde (en son 14.09.2018 tarihinde) işe giriş bildirimini yapmaması durumunda işverenden federasyonun sözleşmeyi onayladığı
14.08.2018 tarihi için işe giriş bildirgesi istenecek, işveren tarafından verilmemesi durumunda Kurumumuzca işe giriş bildirgesi re’sen düzenlenecektir.
Ayrıca yerli ve yabancı uyruklu sporcularla ilgili olarak Kurumumuz denetim ve kontrolle görevli memurları ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının denetim elemanları tarafından yapılan soruşturma, inceleme ve araştırmalar neticesinde sporcuların işe başlama tarihlerinin daha önceki bir tarih olarak tespit edilmesi durumunda denetim ve kontrolle görevli memurların tespit ettiği tarihler işe başlama tarihi olarak kabul edilecektir.
Örnek 14– E voleybol kulübüne transfer olan (X) isimli Türk uyruklu sporcu kulübüyle 01.11.2018 tarihinde başlamak üzere sözleşme imzalamıştır. İmzalanan bu sözleşme Türkiye Voleybol Federasyonu tarafından 09.11.2018 tarihinde onaylanmıştır. İşveren sigortalı adına 15.11.2018 tarihinde 16.11.2018 tarihi için işe giriş bildirgesi vermiştir. Ancak Kurumumuz denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan denetimlerde söz konusu sporcunun işyerinde 15.10.2018 tarihinde çalışmaya başladığı tespit edilmiştir. Bu durumda kişinin 16.11.2018 tarihli işe giriş bildirgesi iptal edilecek, işverenden 15.10.2018 tarihi için söz konusu sporcu adına işe giriş bildirgesi istenilecek, verilmemesi durumunda işe giriş bildirgesi Kurumumuzca re’ sen düzenlenecektir.
KADİM Servislerince, vergi dairelerinden işyeri durum tespit tutanağı/yoklama fişlerinin alınması durumunda; alınan bu fişlerde yer alan çalışan sayısı ile aylık prim ve hizmet belgesinde bildirilen çalışan sayısı karşılaştırılarak, sayının mutabık olması durumunda herhangi bir işlem yapılmayacak, sayının aylık prim ve hizmet belgesindeki sayıdan az olması durumunda farklılık bir yazı ile ilgili vergi dairesine bildirilecek, sayının yoklama fişinde fazla olması durumunda ise, kişilerin kimlik bilgileri var ise işe başlama tarihi olarak tutanak tarihi esas alınmak suretiyle re’sen işlem yapılacak, kimlik bilgileri yok ise ilgili işyerinin denetimi için konu sosyal güvenlik denetmenliğine intikal ettirilecektir.
“2.3.1.1. (4/a) sigortalıları yönünden yapılacak işlemler” başlıklı bölümüne yedinci paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
PTT memurlarınca yapılan tebligatların, resmi kuruluşlarca düzenlenen belge (tutanak) niteliğinde olması nedeniyle iş yerlerine yapılan tebligatların, PTT memurları tarafından 7201 sayılı Kanuna uygun olarak yapıldığının ve işyerine tebliğ edilen mazbataların üzerine “işyeri çalışanı”, “işyeri daimi çalışanı”, “görevli sekreter” gibi ibarelerin yazıldığının tespiti halinde bu bilgi ve belgeler uyarınca tebligatın teslim alındığı tarih için re ‘sen sigortalılık sağlanacaktır. Bununla birlikte işveren tarafından tebligatı teslim alan kişinin kendi çalışanı olmadığı, komşu işyeri sahibi/çalışanı olduğu veya söz konusu kişinin birinci veya ikinci derece (eş dâhil) hısmı olduğu için işyerinde bulunduğu, çalışmasının olmadığı ve ziyaret nedeniyle işyerine geldiği şeklinde yapılabilecek itirazlar, sunulacak belgelerin ve tebligat alındısında ismi bulunan kişi ile işverenin beyanlarının incelenmesi suretiyle ünite itiraz komisyonlarınca değerlendirilecektir.
Yukarıda belirtilen değişiklik hükümleri, yapılan tespitler neticesinde, Kurumumuzca tespit edilen günlere ait belgelerin düzenlenmesi için işverenlere gönderilen yazının tebliğ edilmemiş olması, tebliğ edilmiş olmakla birlikte henüz işverence belgelerin Kuruma verilmemesi veya işverence işleme itirazda bulunulması yahut tahakkuk etmiş ancak tahsilatı yapılmamış idari para cezaları ve prim tutarlarına ilişkin tespitler yönünden bu Genelge hükümleri ve diğer mevzuat hükümleri ile birlikte uygulanacaktır.
Bu Genelge hükümleri yayımı tarihi itibariyle yürürlüğe girer.
2015/25 sayılı Genelgede değişiklik yapılmasına ilişkin 28/04/2017 tarihli ve 2017/19 sayılı Genelge bu genelgenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yürürlükten kaldırılmıştır.
Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.