Mehmet Özdoğru
Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 7143 Sayılı Kanun Genel Tebliği (Seri No: 3)
04 Temmuz 2018 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 30468
Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:
Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 10 uncu maddesinin onüçüncü fıkrası hükümlerinin uygulanmasına ilişkin usul ve esasların belirlenmesidir.
(2) Bu Tebliğ;
a) Gerçek ve tüzel kişilerin yurt dışında bulunan para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının yurda getirilerek milli ekonomiye kazandırılmasına,
b) Yurt içinde bulunan ancak gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, döviz, altın, menkul kıymetler, diğer sermaye piyasası araçları ve taşınmazların vergi dairesine beyan edilerek kanuni defter kayıtlarına alınabilmesine,
c) Yurt dışından elde edilen bazı kazançların gelir veya kurumlar vergisinden istisna edilmesine
ilişkin açıklamaları kapsamaktadır.
Dayanak
MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 7143 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin onüçüncü fıkrasının (ı) bendi hükmüne dayanılarak hazırlanmıştır.
BİRİNCİ KISIM
Yurt Dışından Getirilen Varlıklar ile
Yurt İçinde Bulunan Varlıklara İlişkin Uygulama Esasları
BİRİNCİ BÖLÜM
Yurt Dışında Bulunan Varlıkların Bildirilmesi, Türkiye’ye Getirilmesi ve
Verginin Ödenmesi
Yurt dışında bulunan varlıklara ilişkin bildirim
MADDE 3 – (1) Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını, 7143 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin onüçüncü fıkrasındaki hükümler çerçevesinde, 30/11/2018 tarihine (bu tarih dahil) kadar Türkiye’deki banka veya aracı kurumlara bildiren gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebileceklerdir.
(2) Birinci fıkra kapsamında gerçek ve tüzel kişilerce yapılacak bildirimlerin, yetkili kılınmış vekiller veya kanuni temsilciler tarafından da yapılabilmesi mümkündür.
(3) Birinci fıkra kapsamında bildirime konu edilecek varlıkların, bildirim tarihinden itibaren üç ay içinde Türkiye’ye getirilmesi koşuluyla, bu varlıklara yurt dışında hangi tarih itibarıyla sahip olunduğunun anılan fıkra hükmünden yararlanılması açısından herhangi bir önemi bulunmamaktadır.
(4) Gerçek ve tüzel kişilerce, yurt dışında bulunan söz konusu varlıklar, 18/5/2018 tarihinden 30/11/2018 tarihine kadar, Ek-1‘de yer alan form ile bankalara veya (menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarına münhasır olmak üzere) aracı kurumlara bildirilebilecektir. Gerçek ve tüzel kişilerce, söz konusu varlıklara ilişkin olarak vergi dairelerine herhangi bir beyanda bulunulmayacaktır.
(5) Gerçek ve tüzel kişilerce, yurt dışında bulunan varlıklar için tek bir bildirim verilmesi esas olup, 30/11/2018 tarihine kadar birden fazla bildirimde bulunulması mümkündür.
a) Bildirimde bulunduktan sonra, bu bildirime konu edilen varlıkları artırıcı bir bildirimde bulunmak istenilmesi halinde, ilave olarak bildirilmek istenilen varlıklar için yeni bir bildirimde bulunulacaktır.
b) Bildirimde bulunduktan sonra, yapılan hataların düzeltilmesi ya da bildirime konu edilen varlıkların azaltılması amacıyla yeni bir bildirimde bulunmak istenilmesi halinde, 30/11/2018 tarihine kadar söz konusu bildirimin düzeltilmesi mümkün bulunmaktadır.
c) Düzeltme kapsamı dışında verilen tüm bildirimler yeni bir bildirim olarak kabul edilecek ve önceki bildirimle ilişkilendirilmeyecektir.
Örneğin; 2018/Ağustos ayında banka veya aracı kuruma 100.000 TL karşılığı varlık bildiriminde bulunan bir gerçek kişinin, bildirdiği tutarı 2018/Eylül ayında 50.000 TL’ye düşürmek istemesi halinde, ilk bildirimine ilişkin düzeltme bildirimi vermesi, 150.000 TL’ye çıkarmak istemesi halinde ise ilave olarak bildirilmek istenilen 50.000 TL için yeni bir bildirimde bulunması gerekecektir.
ç) Bildirim süresi (30/11/2018) sona erdikten sonra bildirimlere ilişkin yapılan düzeltme talepleri dikkate alınmayacaktır.
Yurt dışında bulunan varlıkların Türkiye’ye getirilmesi
MADDE 4 – (1) 7143 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin onüçüncü fıkrası kapsamında bildirilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacaktır. Bu hükümden faydalanılabilmesi için bildirilen tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi ve bildirime konu edilen varlıkların, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi şarttır.
(2) Yurt dışında bulunan varlıklar, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve 18/5/2018 tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 30/11/2018 tarihine kadar kapatılmasında kullanılabilecektir. Bu takdirde, defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye’ye getirilme şartı aranmayacaktır. Bu hükümden yararlananların, kredilerini kapattıklarına dair yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan alacakları tevsik edici belgelerin bir örneğini bildirimlerine eklemeleri gerekmekte olup bu bildirimi alan banka veya aracı kurumun, defter kayıtlarından düşme işlemine ilişkin kontrol yükümlülüğü bulunmamaktadır.
(3) 18/5/2018 tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan sermaye avanslarının, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının bu tarihten önce Türkiye’ye getirilmek suretiyle karşılanmış olması halinde, söz konusu avansların defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla 7143 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin onüçüncü fıkrası hükümlerinden yararlanılabilecektir.
(4) Yurt dışında bulunan ancak kapsama girmeyen varlıkların (örneğin taşınmazların) 30/11/2018 tarihine kadar kapsamdaki varlıklara dönüştürülmek suretiyle söz konusu fıkra hükümleri çerçevesinde Türkiye’ye getirilmesi mümkündür.
(5) Türkiye’ye getirilmekten maksat;
– Para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının fiziki olarak Türkiye’ye getirilmesi veya bu varlıkların Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi,
– Fiziki olarak Türkiye’ye getirilmesi veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi mümkün olmayan menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının aracı kurumlara bildirilmesidir.
(6) Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda mevcut ya da yeni açılan bir hesaba transfer edilmesi durumunda, banka dekontu veya aracı kurum işlem sonuç formları, varlıkların Türkiye’ye getirilmiş olduğunun tevsikinde kullanılabilecektir.
(7) 30/11/2018 tarihine kadar banka veya aracı kurumlara bildirilmesi kaydıyla, yurt dışında bulunan söz konusu varlıkların Türkiye’ye fiziki olarak getirilmesi sırasında yapılan deklarasyon/bildirime istinaden Gümrük İdaresinden alınan belgeler, varlıkların Türkiye’ye getirilmiş olduğunun tevsikinde kullanılabilecektir.
(8) Kapsama giren varlıkların Türkiye’ye getirilmesi nedeniyle, hiçbir suretle vergi incelemesi ve tarhiyatı yapılmayacaktır.
Yurt dışında bulunan varlıkların bildirimi üzerine banka veya aracı kurumlarca yapılacak işlemler ve verginin ödenmesi
MADDE 5 – (1) Gerçek ve tüzel kişiler yurt dışında bulunan varlıkları, iki nüsha olarak hazırlayacakları Ek-1’de yer alan form ile bankalara veya aracı kurumlara bildireceklerdir. Formun bir nüshası, ilgili banka veya aracı kurum tarafından, varsa bildirim nedeniyle açılan hesaba ilişkin bilgiler yazılıp tasdik edildikten sonra, düzenlenen banka dekontları veya işlem sonuç formlarıyla birlikte ilgilisine geri verilecektir.
(2) Bildirimin gerçek veya tüzel kişinin vekili ya da kanuni temsilcisi tarafından yapılması halinde, bankalar veya aracı kurumlarca söz konusu vekil veya kanuni temsilcinin yetkili olup olmadığı hususu kontrol edilecektir.
(3) Bildirime konu edilen varlıklara ilişkin olarak banka veya aracı kurumlar tarafından, bildirimde bulunanlardan herhangi bir belge istenilmeyecektir.
(4) Banka ve aracı kurumlar, kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin olarak %2 oranında hesapladıkları vergiyi, 31/12/2018 tarihine (bu tarih dahil) kadar vergi sorumlusu sıfatıyla ve Ek-2’de yer alan beyanname ile bağlı bulundukları vergi dairesine 340 ve 346 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda beyan edecektir. Beyan edilen varlıkların değerleri üzerinden, vergi dairelerince %2 oranında tarh edilen vergi, 31/12/2018 tarihine kadar banka ve aracı kurumlarca vergi sorumlusu sıfatıyla ödenecektir.
(5) Banka veya aracı kurumlardan, bildirime konu edilen varlıklara ilişkin olarak vergi dairelerince herhangi bir belge istenilmeyecektir.
İKİNCİ BÖLÜM
Türkiye’de Bulunan Varlıkların Beyanı ve Verginin Ödenmesi
Türkiye’de bulunan varlıkların beyanı
MADDE 6 – (1) Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan, ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar, 30/11/2018 tarihine (bu tarih dahil) kadar Ek-3’te yer alan beyanname ile gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairelerine doğrudan beyan edilebileceği gibi 340 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda elektronik ortamda da beyan edilebilecektir.
(2) Yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerini elektronik ortamda vermek zorunda olan mükellefler, Ek-3’te yer alan beyannamelerini de 340 ve 346 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda elektronik ortamda vermek zorundadırlar.
Verginin ödenmesi
MADDE 7 – (1) Vergi dairelerine beyan edilen varlıkların değerleri üzerinden vergi dairelerince %2 oranında vergi tarh edilecektir. Bu şekilde hesaplanan vergi, 31/12/2018 tarihine (bu tarih dahil) kadar ödenecektir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Ortak Hükümler
Şirketlerin kanuni temsilcileri, ortakları veya vekilleri adına görünen varlıkların durumu
MADDE 8 – (1) Şirketlerin kanuni temsilcileri, ortakları ya da şirket veya şirketin ortakları adına Kanun kapsamına giren varlıkları 18/5/2018 tarihinden önce yetkili kuruluşlarca düzenlenen bir vekalet veya temsil sözleşmesine istinaden değerlendirmeye yetkili olanların, bu tarih itibarıyla sahip oldukları ve yurt dışında bulunan varlıklarının, Tebliğde yapılan açıklamalar çerçevesinde şirket adına bildirime konu edilerek Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi ya da Türkiye’de bulunan ancak 18/5/2018 tarihi itibarıyla kanuni defter kayıtlarında yer almayan varlıklarının Tebliğde yapılan açıklamalar çerçevesinde şirket adına beyan edilmek suretiyle Kanun hükümlerinden yararlanılabilmesi mümkündür.
Varlıkların bildirim veya beyan değeri
MADDE 9 – (1) Gerek yurt dışında bulunan varlıkların banka veya aracı kurumlara bildirilmesinde gerekse yurt içinde bulunan varlıkların vergi dairelerine beyan edilmesinde, bildirildiği veya beyan edildiği tarih itibarıyla varlıklar, aşağıdaki değerleme ölçütleri ile değerlenecektir:
a) Türk lirası cinsinden para, itibari (nominal) değeriyle.
b) Altın, rayiç bedeliyle.
c) Döviz, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kuruyla.
ç) Menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarından;
– Hisse senedi gibi pay senetleri, varsa borsa rayiciyle, borsa rayici yoksa rayiç bedeliyle, bu bedel tespit edilemiyorsa alış bedeliyle, alış bedeli de belli değilse itibari (nominal) değeriyle.
– Tahvil, bono, eurobond gibi borçlanma araçları, varsa borsa rayiciyle, borsa rayici yoksa rayiç bedeliyle, bu bedel tespit edilemiyorsa alış bedeliyle, alış bedeli de belli değilse itibari (nominal) değeriyle.
– Yatırım fonu katılma belgeleri, ilgili piyasasında belirlenmiş kapanış fiyatıyla.
– Vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri gibi türev araçlar, varsa borsa rayiciyle, borsa rayici yoksa rayiç bedeliyle, bu bedel tespit edilemiyorsa alış bedeliyle, alış bedeli de belli değilse itibari (nominal) değeriyle.
d) Taşınmazlar, rayiç bedeliyle.
(2) Bildirim veya beyanlarda, söz konusu varlıkların Türk Lirası karşılığı bedelleri esas alınacaktır.
(3) Bu Tebliğin uygulanmasında rayiç bedel, söz konusu varlıkların bildirildiği veya beyan edildiği tarih itibarıyla belirlenen alım-satım bedeli olup bu bedelin gerçek durumu yansıtması gerekmektedir.
(4) Borsa rayiciyle değerlenecek varlıkların borsa rayicinin belirlenmesinde, söz konusu varlıkların bildirildiği veya beyan edildiği tarihte işlem gördüğü yurt içi veya yurt dışındaki borsalarda oluşan değerler dikkate alınacaktır.
(5) Döviz cinsinden varlıklarda, bunların bildirildiği veya beyan edildiği tarihteki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kuru dikkate alınacaktır.
(6) Bildirimde bulunduktan sonra, yapılan hataların düzeltilmesi ya da bildirime konu edilen varlıkların azaltılması amacıyla 30/11/2018 tarihine kadar yapılacak düzeltmelerde varlıkların ilk bildirim tarihindeki değerleri esas alınır.
Bildirilen veya beyan edilen varlıkların kanuni defter kayıtlarına intikal ettirilmesi
MADDE 10 – (1) Bildirilen veya beyan edilen varlıklar, Vergi Usul Kanunu uyarınca defter tutan mükelleflerce, kanuni defterlere kaydedilebilecektir.
(2) Yurt dışında bulunan varlıkların; şirket adına beyan edilmesi durumunda ilgili şirket, şahıslar adına beyan edilmesi halinde bu şahısların kendileri, 7143 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin onüçüncü fıkrasının sağladığı imkanlardan yararlanabileceğinden, şirket adına bildirime konu edilen varlıklar, şirketin kanuni defter kayıtlarına intikal ettirilebilecektir.
(3) Vergi Usul Kanunu uyarınca defter tutan mükelleflerce, Türkiye’ye getirilen varlıklar ile gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince kanuni defterlere kaydedilen varlıklar, dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın işletmelerine dahil edilebileceği gibi, aynı varlıklar vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmelerinden çekilebilecektir.
(4) Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, kanuni defterlerine kaydettikleri kıymetleri için pasifte özel fon hesabı açacaklardır. Söz konusu hesap serbestçe tasarrufa konu edilebilecek, sermayeye eklenebileceği gibi ortaklara da dağıtılabilecektir. Fon hesabında tutulan bu tutarlar, işletmenin tasfiye edilmesi halinde vergilendirilmeyeceği gibi 193 sayılı Kanunun 81 inci maddesi ile 5520 sayılı Kanunun 18, 19 ve 20 nci maddeleri uyarınca gerçekleşecek birleşme, devir ve bölünme hallerinde de vergilendirilmeyecektir. Ayrıca söz konusu varlıklara ilişkin tutarların, kurumlar vergisi mükellefleri tarafından ortaklara dağıtılması halinde kar dağıtımına bağlı stopaj yapılmayacak, gerçek kişi ortaklar ile kurumlar vergisi mükellefi olan ortaklar tarafından elde edilen bu tutarlar da vergilendirilmeyecektir.
(5) Serbest meslek kazanç defteri ile işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler, söz konusu kıymetleri defterlerinde ayrıca gösterebileceklerdir.
(6) Bildirilen veya beyan edilen varlıklar, Vergi Usul Kanunu uyarınca defter tutan mükelleflerce, banka veya aracı kurumlara bildirildiği ya da vergi dairelerine beyan edildiği tarih itibarıyla, bu Tebliğin 9 uncu maddesinde yer alan esaslar çerçevesinde belirlenen Türk Lirası karşılığı bedelleriyle, kanuni defterlere kaydedilebilecek ve söz konusu varlıkların elden çıkarılması halinde satış kazancının tespitinde bu bedel dikkate alınacaktır.
Gider ve amortisman uygulaması
MADDE 11 – (1) Tebliğin 5 inci ve 7 nci maddeleri kapsamında ödenen vergilerin, hiçbir suretle gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınması ya da başka bir vergiden mahsup edilmesi mümkün değildir.
(2) Beyan edilerek kanuni defter kayıtlarına intikal ettirilen taşınmazlar hakkında Vergi Usul Kanununda yer alan amortismanlara ilişkin hükümler uygulanmayacaktır.
(3) Kayıtlara alınan bu varlıkların daha sonra elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gelirin veya kurum kazancının tespitinde gider veya indirim olarak kabul edilmeyecektir.
Vergi ödenmeyecek haller
MADDE 12 – (1) 31/7/2018 tarihine (bu tarih dahil) kadar;
a) Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının;
– Bildirilerek Türkiye’ye getirilmesi,
– 18/5/2018 tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan ve yurt dışındaki banka veya finansal kurumlardan kullanılan kredilerin defter kayıtlarından düşülerek kapatılmasında kullanılması,
– 18/5/2018 tarihinden önce Türkiye’ye getirilmek suretiyle, bu tarih itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan sermaye avanslarının karşılanmış olması halinde, söz konusu avansların defter kayıtlarından düşülmesi,
b) Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlarının beyan edilerek kanuni defterlere kaydedilmesi
halinde, bu varlıklara ilişkin olarak 7143 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin on üçüncü fıkrası kapsamında vergi tarh edilmeyecektir.
(2) 31/7/2018 tarihine kadar bildirilen varlıklara ilişkin olarak vergi tarh edilmemesi için, söz konusu varlıkların Türkiye’ye getirildiğine dair belgelerin anılan tarihe kadar ilgili banka veya aracı kuruma ibraz edilmesi gerekmektedir.
(3) 31/7/2018 tarihine kadar banka veya aracı kurumlara bildirilerek Türkiye’ye getirilen varlıklara ilişkin olarak bu kurumlarca vergi dairesine herhangi bir beyanda bulunulmayacaktır.
(4) 31/7/2018 tarihine kadar gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince vergi dairelerine beyan edilen varlıklar nedeniyle, bu tarihe kadar kanuni defterlere kaydedilmesi şartıyla, vergi dairelerince 7143 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin on üçüncü fıkrası kapsamında vergi hesaplanmayacaktır.
İnceleme ve tarhiyat yapılmayacak haller
MADDE 13 – (1) 7143 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin on üçüncü fıkrasının (ğ) bendi uyarınca, bildirilen veya beyan edilen tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi ve bildirilen varlıkların, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi şartıyla, bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacaktır.
(2) Bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaması imkanından yararlanılabilmesi için, bildirilen veya beyan edilen varlıklara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi; bildirilen varlıkların, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde Türkiye’ye getirilmesi ya da Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi gerekmektedir.
(3) Bildirilen varlıkların, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve 18/5/2018 tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 30/11/2018 tarihine kadar kapatılmasında kullanılması mümkün olup, defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye’ye getirilme şartı aranmaksızın vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaması imkanından yararlanılacaktır.
(4) 18/5/2018 tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan sermaye avanslarının, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının anılan tarihten önce Türkiye’ye getirilmek suretiyle karşılanmış olması halinde, söz konusu avansların defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaması imkanından yararlanılabilecektir.
Diğer hususlar
MADDE 14 – (1) İlgili kurum ve kuruluşlar, gerçek veya tüzel kişilerin 7143 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin on üçüncü fıkrası uyarınca yapılacak işlemlere ilişkin taleplerini yerine getirmek zorundadırlar. Banka veya aracı kurumlara bildirimi yapılan varlıklara ilişkin bildirim değeri üzerinden %2 oranında hesaplanan tutarın ödenmemesi durumunda, banka veya aracı kurumların söz konusu bildirimi alma zorunluluğu yoktur.
(2) Tahakkuk eden verginin vadesinde ödenmemesi veya anılan fıkrada yer alan diğer şartların yerine getirilememesi, vergi aslının gecikme zammı ile birlikte 6183 sayılı Kanun uyarınca takip ve tahsiline engel teşkil etmemektedir. Ayrıca, bildirim veya beyanlar nedeniyle tahsil edilen vergiler red ve iade edilmeyecektir.
İKİNCİ KISIM
Yurt Dışından Elde Edilen Kazançlara İlişkin İstisna Uygulaması
İstisna kapsamına giren kazançlar ve istisnadan yararlanacak olanlar
MADDE 15 – (1) 7143 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin on üçüncü fıkrasının (h) bendi ile yurt dışından elde edilen bazı kazançlar, gelir veya kurumlar vergisinden istisna edilmektedir. İstisna kapsamına 31/10/2018 (bu tarih dahil) tarihine kadar elde edilenler de dahil olmak üzere;
– Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumlara ilişkin iştirak hisselerinin yurt dışında satışından doğan kazançlar,
– Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumlardan elde edilen iştirak kazançları,
– Yurt dışında bulunan işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla elde edilen ticari kazançlar
girmektedir.
(2) Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumların tasfiyesinden doğan ve 31/12/2018 (bu tarih dahil) tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilen kazançlar da gelir ve kurumlar vergisinden istisna edilecektir.
(3) İstisna uygulamasından, bu kazançlarını Türkiye’ye transfer etmeleri şartıyla, Türkiye’de tam mükellef olan gerçek kişiler ve kurumlar (serbest bölgelerde faaliyet gösteren mükellefler dahil) yararlanabileceklerdir.
İstisna uygulamasının şartları
MADDE 16 – (1) 7143 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin on üçüncü fıkrasının (h) bendi kapsamına giren ve yurt dışından elde edilen kazançlara ilişkin istisna uygulamasından yararlanılabilmesi için; yurt dışı iştirak kazancı, yurt dışı iştirak hissesi satış kazancı, yurt dışı şube kazancı ile kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumların tasfiyesinden doğan kazancın 31/12/2018 tarihine kadar, Türkiye’ye transfer edilmiş olması gerekmektedir.
(2) Bu kazançların ilgili mevzuat çerçevesinde Türkiye’ye getirildiği, mükelleflerce kanaat verici belgelerle ispat edilecektir.
İstisna uygulamasına konu yurt dışı kazançların beyanı
MADDE 17 – (1) İstisna hükmünün yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, 31/10/2018 tarihine kadar elde edilen ve 31/12/2018 tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilen yurt dışı iştirak kazançları ile yurt dışı iştirak hisselerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, 2018 yılına ilişkin verilecek yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinde gelire veya kurum kazancına dahil edilmek ve beyannamelerin ilgili satırında gösterilmek suretiyle vergiden istisna edilebilecektir.
(2) Yurt dışında bulunan işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla elde edilen şube kazançlarının, 31/10/2018 tarihine kadar elde edilen kısmı tespit edilecek ve bu kazanç, 2018 yılında geçici vergi dönemleri itibarıyla geçici vergi beyanına konu edilmiş olsa dahi, istisna hükmünün yürürlüğe girdiği tarihten 31/12/2018 tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilmek şartıyla, 2018 yılına ilişkin verilecek yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinde gelire veya kurum kazancına dahil edilmek ve beyannamelerin ilgili satırında gösterilmek suretiyle istisnaya konu edilecektir.
(3) Aynı şekilde kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumların, istisna hükmünün yürürlüğe girdiği tarihten 31/12/2018 tarihine kadar gerçekleşen tasfiyelerinden doğan ve 31/12/2018 tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilen kazançları da 2018 yılına ilişkin verilecek yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinde gelire veya kurum kazancına dahil edilmek ve beyannamelerin ilgili satırında gösterilmek suretiyle istisnaya konu edilecektir.
(4) Özel hesap dönemine tabi olan mükellefler ise belirtilen tarihler arasında elde ettikleri söz konusu kazançlarını, hesap dönemlerine göre 2018 ve 2019 yıllarına ilişkin verilecek yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinde gelire veya kurum kazancına dahil etmek ve beyannamelerin ilgili satırında göstermek suretiyle istisnaya konu edebileceklerdir.
(5) 1/1/2018 tarihinden önce elde edildiği halde kayıtlara intikal ettirilmeyen ve beyan dışı bırakılan iştirak kazançları, iştirak hisselerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, yurt dışı şube kazançları ile bu tarihten önce elde edilen yurt dışında bulunan kurumların tasfiyesinden doğan kazançlar ile ilgili olarak bu istisna hükmünden yararlanılması mümkün bulunmamaktadır. Ancak, söz konusu kazançların 7143 sayılı Kanunun onuncu maddesinin on üçüncü fıkrasının (a) bendinde belirtilen hükümden yararlanarak Türkiye’ye getirilme imkanı bulunmaktadır.
Tebliğ olunur.
KOSGEB Destek Programları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
04 Temmuz 2018 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 30468
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığından:
MADDE 1 – 15/6/2010 tarihli ve 27612 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan KOSGEB Destek Programları Yönetmeliğinin 11 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(7) Bu Yönetmelik kapsamında işletmelerin KOBİ vasfını kaybetme/kazanma veya sınıf değiştirme tarihleri; Kurumlar Vergisi mükellefleri için Nisan ayı sonu, Gerçek usulde/Basit usulde gelir vergisine tabi olanlar için Mart ayı sonu olarak esas alınır. İşletmelerin KOBİ vasfını kaybetmeden önce uygun bulunan proje/destek başvuruları KOBİ vasfı kaybedilse bile kazanılmış hak olarak değerlendirilir ve ödemeler yapılabilir. KOBİ vasfı kaybedildikten sonra yeni proje/destek başvurusu yapılamaz.”
MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanı yürütür.
KHK 698 /477 Sayılı Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname
04 Temmuz 2018 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 30468
477 Sayılı Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname
Karar Sayısı: KHK/698
477 sayılı Kanun ile bazı kanunlarda değişiklik yapılması; 10/5/2018 tarihli ve 7142 sayılı Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak, Bakanlar Kurulu’nca 2/7/2018 tarihinde kararlaştırılmıştır.
MADDE 1 – 12/4/1924 tarihli ve 477 sayılı Memleketlerinde Türk Tebaasından Kavanin ve Tedabiri İstisnaiyei Harbiyeyi Refetmiş Olan Devletlerin Türkiye’deki Tebaasına Mevzu Tedabirin De Refine Dair Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Heyeti Vekile” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 2 – 14/4/1341 tarihli ve 618 sayılı Limanlar Kanununun;
a) 11 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “nizamnamelere” ibaresi “yönetmeliklere” şeklinde,
b) 12 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “nizamnameler” ibaresi “yönetmelikler” şeklinde,
değiştirilmiştir.
MADDE 3 – 14/5/1928 tarihli ve 1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanununun 21 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “nizamname” ibaresi “yönetmelik” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 4 – 8/4/1929 tarihli ve 1416 sayılı Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanunun 14 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “icra Vekilleri” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 5 – 22/5/1930 tarihli ve 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (C) bendinde yer alan “İcra Vekilleri Heyetince” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 6 – 14/6/1930 tarihli ve 1721 sayılı Hapishane ve Tevkifhanelerin İdaresi Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (F) bendinde yer alan “bir nizamname” ibaresi “Cumhurbaşkanı tarafından yönetmelik” şeklinde değiştirilmiş ve aynı maddede yer alan “Bu nizamnamenin sıhhı hususlara mütaallik maddeleri Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletiyle müştereken hazırlanır.” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 7 – 22/7/1931 tarihli ve 1868 sayılı İkamet Mukavelenamesi Aktedilmeyen Devletlerle Yapılacak Muvakkat Mukavelename Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “İcra Vekilleri Heyeti” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 8 – 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun;
a) 14 üncü maddesinin başlığı “Yönetmelik ve yargıtay kararları:” şeklinde değiştirilmiş, aynı maddenin birinci fıkrasında yer alan “tüzükle” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
b) 317 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “İcra Vekilleri Heyeti” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
c) 318 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “İcra Vekilleri Heyetince” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir.
ç) 330 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “İcra Vekilleri Heyetinin” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 9 – 22/12/1934 tarihli ve 2644 sayılı Tapu Kanununun 35 inci maddesinin birinci ve üçüncü fıkralarında yer alan “Bakanlar Kurulu” ibareleri “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 10 – 11/6/1936 tarihli ve 3039 sayılı Çeltik Ekimi Kanununun 34 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 34 – Bu Kanunun tatbik şekli Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelikle belirlenir.”
MADDE 11 – 19/4/1937 tarihli ve 3153 sayılı Radiyoloji, Radiyom ve Elektrikle Tedavi ve Diğer Fizyoterapi Müesseseleri Hakkında Kanunun;
a) 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “bir nizamname yapılır” ibaresi “Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelikle düzenlenir” şeklinde,
b) 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “bir nizamname yapılır” ibaresi “Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelikle düzenlenir” şeklinde,
c) 7 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “nizamnamedeki” ibaresi “yönetmelikteki” şeklinde,
ç) 8 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “nizamnameye” ibaresi “yönetmeliğe” şeklinde,
d) 12 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “nizamnamelerle” ibaresi “yönetmeliklerle” ve ikinci fıkrasında yer alan “nizamnameye” ibaresi “yönetmeliğe” şeklinde,
e) 13 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “nizamnamedeki” ibaresi “yönetmelikteki” şeklinde,
değiştirilmiştir.
MADDE 12 – 17/12/1937 tarihli ve 3284 sayılı Bazı Maden Hurdalarının Dışarı Çıkarılmasının Yasak Edilmesi ve Satın Alınması Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “İcra Vekilleri Heyeti” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 13 – 29/6/1938 tarihli ve 3533 sayılı Umumi Mülhak ve Hususi Bütçelerle İdare Edilen Daireler ve Belediyelerle Sermayesinin Tamamı Devlete veya Belediye veya Hususi İdarelere Aid Daire ve Müesseseler Arasındaki İhtilafların Tahkim Yolile Halli Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “İcra Vekilleri Heyetince” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” ve “İcra Vekilleri azasından” ibaresi “Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakandan” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 14 – 26/1/1939 tarihli ve 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “İcra Vekilleri Heyeti” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 15 – 16/6/1939 tarihli ve 3645 sayılı İstanbul Elektrik, Tramvay ve Tünel İdareleri Teşkilât ve Tesisatının İstanbul Belediyesine Devrine Dair Kanunun 9 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “ nizamname” ibaresi “yönetmelik” şeklinde “nizamnamede” ibaresi “yönetmelikte” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 16 – 10/7/1940 tarihli ve 3894 sayılı Denizde Zabt ve Müsadere Kanununun;
a) 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “İcra Vekilleri Heyeti” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde,
b) 21 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “İcra Vekilleri Heyeti” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde,
değiştirilmiştir.
MADDE 17 – 8/6/1942 tarihli ve 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanununun;
a) Ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “İcra Vekilleri Heyeti” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde,
b) Ek 2 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “İcra Vekilleri Heyeti” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde,
değiştirilmiştir.
MADDE 18 – 14/1/1943 tarihli ve 4373 sayılı Taşkın Sulara ve Su Baskınlarına Karşı Korunma Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Nafıa Vekaletinin teklifi üzerine İcra Vekilleri Heyetinin” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 19 – 10/4/1944 tarihli ve 4541 sayılı Şehir ve Kasabalarda Mahalle Muhtar ve İhtiyar Heyetleri Teşkiline Dair Kanunun;
a) 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (17) numaralı bendinde yer alan “İcra Vekilleri Heyetince” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde,
b) 23 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “nizamname” ibaresi “yönetmelik Cumhurbaşkanınca” şeklinde,
değiştirilmiştir.
MADDE 20 – 9/7/1945 tarihli ve 4785 sayılı Orman Kanununa Bazı Hükümler Eklenmesine ve Bu Kanunun Birinci Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 21 – 4/7/1956 tarihli ve 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanunun;
a) 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “İcra Vekilleri Heyeti” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde,
b) 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “İcra Vekilleri Heyetince” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde,
değiştirilmiştir.
MADDE 22 – 9/7/1956 tarihli ve 6777 sayılı Zeytinciliğin Islâhı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkındaki 3573 Sayılı Kanunun Sakız ve Nevileriyle Harnupluklara da Teşmiline Dair Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “nizamnameler” ibaresi “mevzuat” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 23 – 17/4/1957 tarihli ve 6948 sayılı Sanayi Sicili Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Heyeti Vekile” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 24 – 15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunun;
a) 2 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “İmar ve İskan Bakanlığının isteği üzerine” ibaresi madde metninden çıkartılmış ve “İmar ve İskan Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde,
b) 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan “hususlar hakkında İmar ve İskan Vekaletince hazırlanacak esaslar, İcra Vekilleri Heyetince tasvip edildikten sonra tatbik olunur” ibaresi “hususlara dair esaslar Cumhurbaşkanınca belirlenir” şeklinde,
c) 16 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan “Bakanlar Kurulu” ibareleri “Cumhurbaşkanı” şeklinde,
ç) 31 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “Bayındırlık ve İskân Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde,
d) 40 ıncı maddesinin onsekizinci fıkrasında yer alan “İmar ve İskan Bakanlığının teklifi ve Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde,
e) Ek 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde,
f) Ek 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Başbakanlıkça” ibaresi “Cumhurbaşkanlığınca” şeklinde,
g) Geçici 25 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Orman ve Su İşleri Bakanlığının teklifi üzerine sınırları Bakanlar Kurulunca” ibaresi “sınırları Cumhurbaşkanınca” şeklinde ve “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde,
değiştirilmiştir.
MADDE 25 – 4/1/1960 tarihli ve 7402 sayılı Sıtmanın İmhası Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 26 – 9/5/1960 tarihli ve 7478 sayılı Köy İçme Suları Hakkında Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “İcra Vekilleri Heyetinin” ibaresi “Cumhurbaşkanının” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 27 – 27/6/1963 tarihli ve 261 sayılı İhracatı Geliştirmek Amacı ile Vergilerle İlgili Olarak Hükümetçe Alınacak Tedbirlere Dair Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 28 – 20/4/1967 tarihli ve 854 sayılı Deniz İş Kanununun;
a) 1 inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde,
b) 13 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “tüzüğün” ibaresi “yönetmeliğin” şeklinde,
c) 36 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “tüzük” ibaresi “yönetmelik” şeklinde,
ç) 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan “tüzük” ibaresi “yönetmelik” şeklinde,
d) 52 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “tüzükte” ibaresi “yönetmelikte” şeklinde,
e) 55 inci maddesinin başlığı “Yönetmelik” şeklinde ve birinci fıkrasında “sözü geçen” ibaresinden sonra yer alan “tüzük” ibaresi “yönetmelik” şeklinde,
değiştirilmiştir.
MADDE 29 – 3/7/1968 tarihli ve 1053 sayılı Belediye Teşkilâtı Olan Yerleşim Yerlerine İçme, Kullanma ve Endüstri Suyu Temini Hakkında Kanunun ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu Bakanlığın teklifi ve Başbakanın” ibaresi “Cumhurbaşkanının” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 30 – 22/3/1971 tarihli ve 1380 sayılı Su Ürünleri Kanununun 18 inci maddesine “indirmeye veya tamamen kaldırmaya” ibaresinden sonra gelmek üzere “Cumhurbaşkanı” ibaresi eklenmiş ve aynı maddede yer alan “Tarım Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu” ibaresi “ilgili Bakanlık” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 31 – 7/9/1971 tarihli ve 1480 sayılı Afet Bölgelerinde Çalıştırılacak Personele Yapılacak Ödemeler Hakkında Kanunun;
a) 1 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde,
b) 2 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde ve “, İmar ve İskan Bakanlığının teklifi ve Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde,
değiştirilmiştir.
MADDE 32 – 20/6/1977 tarihli ve 2090 sayılı Tabii Afetlerden Zarar Gören Çiftçilere Yapılacak Yardımlar Hakkında Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “yayımı tarihinden itibaren üç ay içinde, kanunun” ibaresi madde metninden çıkarılmış ve “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 33 – 29/5/1979 tarihli ve 2238 sayılı Organ ve Doku Alınması, Saklanması, Aşılanması ve Nakli Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “tüzükleri,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
MADDE 34 – 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun;
a) 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Sıkıyönetim veya olağanüstü hallerin” ibaresi “Olağanüstü halin” şeklinde ve “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde,
b) 10 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 ay içinde Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde,
değiştirilmiştir.
MADDE 35 – 6/11/1981 tarihli ve 2549 sayılı Devlet Mezarlığı Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 36 – 20/5/1982 tarihli ve 2674 sayılı Karasuları Kanununun;
a) 1 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde,
b) 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde,
değiştirilmiştir.
MADDE 37 – 14/10/1983 tarihli ve 2923 sayılı Yabancı Dil Eğitimi ve Öğretimi ile Türk Vatandaşlarının Farklı Dil ve Lehçelerinin Öğrenilmesi Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerinde yer alan “Bakanlar Kurulu” ibareleri “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 38 – 24/10/1983 tarihli ve 2933 sayılı Madalya ve Nişanlar Kanununun;
a) 2ncimaddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “Bakanlar Kurulunun teklifi,” ibaresi madde metninden çıkarılmış ve “Cumhurbaşkanının” ibaresinden sonra gelmek üzere “kararı ve” ibaresi eklenmiş; (b) bendinde yer alan “ilgili bakanın teklifi, Bakanlar Kurulunun onayı ve” ibaresi madde metninden çıkarılmış ve “Cumhurbaşkanının” ibaresinden sonra gelmek üzere “kararı ve” ibaresi eklenmiş; (c) bendinde yer alan “ilgili bakanın teklifi, Bakanlar Kurulunun onayı ve” ibaresi madde metninden çıkarılmış ve “Cumhurbaşkanının” ibaresinden sonra gelmek üzere “kararı ve” ibaresi eklenmiş; (d) bendinde yer alan “Türk Silahlı Kuvvetleri Komutanının inhası üzerine, Milli Savunma Bakanı ve Başbakanın imzalayacağı ve Cumhurbaşkanının onaylayacağı kararnameye” ibaresi “Cumhurbaşkanı kararına” şeklinde değiştirilmiştir.
b) 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “Bakanlar Kurulu kararı,” ibaresi madde metninden çıkarılmış ve “Cumhurbaşkanının” ibaresinden sonra gelmek üzere “kararı ve” ibaresi eklenmiş; (b) bendinde yer alan “Bakanlar Kurulu kararı ve” ibaresi madde metninden çıkarılmış ve “Cumhurbaşkanının” ibaresinden sonra gelmek üzere “kararı ve” ibaresi eklenmiş ve (c) bendinde yer alan “Dışişleri Bakanlığı ile Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurulunun görüşleri alınarak ilgili bakanın teklifi, Başbakanın onayı ve” ibaresi madde metninden çıkarılmış ve “Cumhurbaşkanının” ibaresinden sonra gelmek üzere “kararı ve” ibaresi eklenmiştir.
c) 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Başbakanlık Personel Genel Müdürlüğünce” ibaresi “Cumhurbaşkanlığınca” şeklinde değiştirilmiş ve “bu genel müdürlükçe” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
ç) 8 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Başbakanlık Personel Genel Müdürlüğünce” ibaresi “Cumhurbaşkanlığınca” şeklinde değiştirilmiştir.
d) 9 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Başbakanlıkça” ibaresi “Cumhurbaşkanlığınca” şeklinde değiştirilmiştir.
e) 10 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Başbakanlık” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı” şeklinde değiştirilmiştir.
f) 13 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Kanunun yayımlanmasından itibaren bir yıl içinde Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 39 – 22/11/1984 tarihli ve 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanununun;
a) 1 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulunca” ibareleri “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir.
b) 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (k) ve (l) bentlerinde yer alan “Bakanlar Kurulunca” ibareleri “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir.
c) 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “ilgili Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulunun” ibaresi “Cumhurbaşkanı” ve ikinci cümlesinde yer alan “Bakanlar Kurulunun” ibaresi “Cumhurbaşkanının” şeklinde değiştirilmiştir.
ç) 5 inci maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkralarında yer alan “Bakanlar Kurulunca” ibareleri “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir.
d) 7 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “kendilerine özel kanunlarla” ibaresinden sonra gelmek üzere “ya da Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle” ibaresi eklenmiştir.
e) 8 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” ve üçüncü fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
f) 13 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
g) 14 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
ğ) 18 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir.
h) 25 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 40 – 26/3/1987 tarihli ve 3335 sayılı Uluslararası Nitelikteki Teşekküllerin Kurulması Hakkında Kanunun;
a) 1 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Dışişleri Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle İçişleri Bakanlığının teklifi üzerine, Bakanlar Kurulunun” ibaresi “Cumhurbaşkanının” ve dördüncü fıkrasında yer alan “Dışişleri Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde,
b) 2 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Dışişleri Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle İçişleri Bakanlığının teklifi üzerine, Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde,
değiştirilmiştir.
MADDE 41 – 28/5/1988 tarihli ve 3465 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Dışındaki Kuruluşların Erişme Kontrollü Karayolu (Otoyol) Yapımı, Bakımı ve İşletilmesi ile Görevlendirilmesi Hakkında Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Bakanlıkça hazırlanıp Bakanlar Kurulu kararı ile” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 42 – 11/1/1989 tarihli ve 3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanununun 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulu, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının teklifi üzerine” ibaresi “Cumhurbaşkanı,” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 43 – 15/6/1989 tarihli ve 3580 sayılı Öğretmen ve Eğitim Uzmanı Yetiştiren Yükseköğretim Kurumlarında Parasız Yatılı veya Burslu Öğrenci Okutma ve Bunlara Yapılacak Sosyal Yardımlara İlişkin Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Milli Eğitim Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 44 – 8/5/1991 tarihli ve 3717 sayılı Adli Personel ile Devlet Davalarını Takip Edenlere Yol Gideri ve Tazminat Verilmesi ile 492 Sayılı Harçlar Kanununun Bir Maddesinin Yürürlükten Kaldırılması Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “askerî mahkemelerdeki subay üyelere,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
MADDE 45 – 25/6/1992 tarihli ve 3824 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 46 – 23/7/1995 tarihli ve 4122 sayılı Milli Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Seferberlik Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “Başbakanlık” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 47 – 16/12/1999 tarihli ve 4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu ile 491 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 12 nci maddesinin dördüncü fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan “Bakanlar Kurulu” ibareleri “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 48 – 27/1/2000 tarihli ve 4505 sayılı Sosyal Güvenlikle İlgili Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Temsil Tazminatı Ödenmesi Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “Bakanlar Kurulu” ibareleri “Cumhurbaşkanı” şeklinde, (c) bendinde yer alan “Teşkilat veya özel kanunlarında” ibaresi “Kanunlarda” şeklinde ve “Maliye Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 49 – 12/4/2001 tarihli ve 4645 sayılı Emniyet Genel Müdürlüğüne Ait Araç, Gereç, Mal ve Malzemenin Satış, Hibe, Hek ve Hurda Durum ve İşlemleri ile Hizmet Satışına Dair Kanunun 4 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “Kanunun yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde İçişleri Bakanlığınca teklif edilerek Bakanlar Kurulunca” ibaresi “ilgili Bakanlıkça” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 50 – 20/6/2001 tarihli ve 4684 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun geçici 3 üncü maddesinde yer alan “Bakanlar Kurulu” ibareleri “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 51 – 26/6/2001 tarihli ve 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun;
a) 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (z) bendinde yer alan “ Bakanlar Kurulunun” ibaresi “Cumhurbaşkanının” şeklinde,
b) 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “ Bakanlar Kurulu, Değerlendirme Kurulunun uygun görüşü ve Bakanlığın teklifiyle” ibaresi “Cumhurbaşkanı,” şeklinde,
c) 5 inci maddesinin dokuzuncu fıkrasında yer alan “ Bakanlar Kurulunun” ibareleri “Cumhurbaşkanının” şeklinde,
ç) Geçici 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “ Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde, üçüncü fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulunca” ibareleri “Cumhurbaşkanınca” şeklinde,
d) Geçici 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde,
e) Geçici 5 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde,
değiştirilmiştir.
MADDE 52 – 29/6/2001 tarihli ve 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanunun;
a) 5 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde,
b) 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde,
değiştirilmiştir.
MADDE 53 – 3/1/2002 tarihli ve 4733 sayılı Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanunun 6 ncı maddesinin yedinci fıkrasında yer alan “Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının önerisi üzerine Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 54 – 8/1/2002 tarihli ve 4736 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin altıncı fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 55 – 1/7/2003 tarihli ve 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanununun;
a) 4 üncü maddesinin sekizinci fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde,
b) 20 nci maddesinin yedinci fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde,
değiştirilmiştir.
MADDE 56 – 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanununun;
a) 2 nci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “sıkıyönetim,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
b) 13 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
c) 33 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 57 – 30/7/2003 tarihli ve 4962 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Vakıflara Vergi Muafiyeti Tanınması Hakkında Kanunun 20 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Maliye Bakanlığının önerisi üzerine Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 58 – 14/7/2004 tarihli ve 5225 sayılı Kültür Yatırımları ve Girişimlerini Teşvik Kanununun 5 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 59 – 3/3/2005 tarihli ve 5312 sayılı Deniz Çevresinin Petrol ve Diğer Zararlı Maddelerle Kirlenmesinde Acil Durumlarda Müdahale ve Zararların Tazmini Esaslarına Dair Kanunun 9 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Türk Boğazları Deniz Trafik Düzeni Tüzüğü” ibaresi “Cumhurbaşkanınca yürürlüğe konulan yönetmelik” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 60 – 25/5/2005 tarihli ve 5352 sayılı Adlî Sicil Kanununun;
a) 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “hâkim, askerî hâkim, Cumhuriyet Başsavcılığı veya askerî savcılık” ibaresi “hâkim veya Cumhuriyet Başsavcılığı” şeklinde,
b) 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “hâkim, askerî hâkim, Cumhuriyet Başsavcılığı ve askerî savcılık” ibaresi “hâkim ve Cumhuriyet Başsavcılığı” şeklinde,
değiştirilmiştir.
MADDE 61 – 29/6/2006 tarihli ve 5531 sayılı Orman Mühendisliği, Orman Endüstri Mühendisliği ve Ağaç İşleri Endüstri Mühendisliği Hakkında Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “çeşitli kanunlarla” ibaresi “çeşitli kanun ve Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle” ve beşinci fıkrasında yer alan “Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde Bakanlar Kurulunca çıkarılacak tüzükle” ibaresi “Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelikle” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 62 – 11/4/2007 tarihli ve 5624 sayılı Kan ve Kan Ürünleri Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde yer alan “sıkıyönetim,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
MADDE 63 – 28/2/2008 tarihli ve 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunun;
a) 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendinde yer alan “ Bakanlar Kurulunun” ibaresi “ Cumhurbaşkanının” şeklinde,
b) 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulunca” ibareleri “Cumhurbaşkanınca” şeklinde, “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde, ikinci fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulunca” ibareleri “Cumhurbaşkanınca” şeklinde, beşinci ve dokuzuncu fıkralarında yer alan “Bakanlar Kurulu” ibareleri “ Cumhurbaşkanı” şeklinde,
c) 4 üncü maddesinin altıncı fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde,
değiştirilmiştir.
MADDE 64 – 7/5/2009 tarihli ve 5898 sayılı Uçucu Maddelerin Zararlarından İnsan Sağlığının Korunmasına Dair Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan “ilgili Devlet bakanlıkları ile İçişleri, Millî Eğitim, Çalışma ve Sosyal Güvenlik ve Sanayi ve Ticaret bakanlıklarının görüşleri alınarak, Sağlık Bakanlığınca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 65 – 11/6/2010 tarihli ve 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununun;
a) 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan “Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde,
b) 5 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde,
c) 16 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde,
değiştirilmiştir.
MADDE 66 – 31/3/2011 tarihli ve 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunun 24 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “, ilgili bakanlık ve kuruluşların görüşleri alınarak Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu Bakanın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 67 – 9/5/2012 tarihli ve 6305 sayılı Afet Sigortaları Kanununun;
a) 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde yer alan “ve bu Kanuna” ibaresi “, Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle ve bunlara” şeklinde,
b) 7 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Bakanın teklifi ile Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde,
c) 8 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Bakanın teklifi ile Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde,
değiştirilmiştir.
MADDE 68 – 24/4/2013 tarihli ve 6461 sayılı Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanunun 8 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 69 – 24/5/2013 tarihli ve 6487 sayılı Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 33 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 70 – 23/4/2016 tarihli ve 6706 sayılı Cezaî Konularda Uluslararası Adlî İş Birliği Kanununun 19 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Başbakanın” ibaresi “Cumhurbaşkanının” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 71 – 18/6/2017 tarihli ve 7034 sayılı Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesinin Kuruluşu Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir.
Yürütme maddeleri
MADDE 72 – (1) Yürürlükte bulunan kanun ve kanun hükmünde kararnameler ile 10/5/2018 tarihli ve 7142 sayılı Kanuna dayanılarak yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnamelerin yürütme maddelerinde Bakanlar Kurulu ve bakanlara yapılmış olan atıflar Cumhurbaşkanına yapılmış sayılır.
Tüzükler, Bakanlar Kurulu kararları ve yönetmelikleri
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihten önce, bu Kanun Hükmünde Kararname ile değişiklik yapılan kanunların ilgili maddeleri gereğince yürürlüğe konulmuş olan tüzükler, nizamnameler, Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan yönetmelikler ile diğer işlemler yürürlükten kaldırılmadıkça geçerliliğini sürdürür.
Başbakanlık Uzman Yardımcıları
GEÇİCİ MADDE 2 – (1) Başbakanlık merkez teşkilatında Uzman Yardımcısı kadrolarında görev yapan ve iki yıllık süre sonunda hazırladıkları uzmanlık tezi kabul edilenler, en az üç yıl çalışma şartı aranmaksızın yeterlilik sınavına girmeye hak kazanırlar.
MADDE 73 – Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin;
a) Geçici 2nci maddesi yayımı tarihinde,
b) Diğer maddeleri,24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte,
yürürlüğe girer.
MADDE 74 – Bu Kanun Hükmünde Kararname hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
Recep Tayyip ERDOĞAN
CUMHURBAŞKANI
5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu Sirküleri / 49 (Yeniden Değerleme Oranı)
T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelir İdaresi Başkanlığı
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu Sirküleri / 49
Konusu | : | Geçici Vergi Dönemlerinde Yeniden Değerleme Oranı |
Tarihi | : | 03/07/2018 |
Sayısı | : | KVK-49 / 2018-3 / Yatırım İndirimi – 35 |
İlgili olduğu maddeler | : | Vergi Usul Kanunu Mükerrer Madde 298
Kurumlar Vergisi Kanunu Madde 32/A Gelir Vergisi Kanunu Geçici Madde 69 |
İlgili olduğu kazanç türleri | : | Ticari Kazanç, Zirai Kazanç |
213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesinin (B) fıkrasına istinaden yıllık olarak hesaplanan ve Bakanlığımızca ilan edilen yeniden değerleme oranına, vergi kanunlarından kaynaklanan nedenlerden dolayı geçici vergi dönemlerinde de ihtiyaç duyulmaktadır.
2018 yılı ikinci geçici vergi döneminde uygulanacak yeniden değerleme oranı % 8,69 (yüzde sekiz virgül altmışdokuz) olarak tespit edilmiştir.
Duyurulur.
Necmi KESKİNSOY
Gelir İdaresi Başkan V.
Emekli Aylık Artışlarına İlişkin Duyuru
Bilindiği üzere, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 55 inci maddesinde, gelir ve aylıkların, her yılın Ocak ve Temmuz ödeme tarihlerinden geçerli olmak üzere, bir önceki altı aylık döneme göre Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan en son temel yıllı tüketici fiyatları genel indeksindeki değişim oranı kadar artırılarak belirleneceği öngörülmüştür.
Buna göre, TÜİK tarafından 2018 yılı Ocak-Haziran dönemine ilişkin TÜFE artış oranı % 9,17 olarak açıklandığından, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) (SSK) ve (b) (BAĞKUR) bentleri kapsamındaki gelir ve aylıklar, 2018/Temmuz-Aralık ödeme döneminde % 9,17 oranında artırılarak ödenecektir.
Diğer taraftan, 4. Dönem Toplu Sözleşme ile 2018 yılında memur emekli aylıklarına etki eden hem aylık katsayısının hem de taban aylık katsayısının ikinci altı aylık dönemde %3,5 oranında artırılması öngörülmüştür. 4/1-c kapsamındaki memur emekli aylıklarına 2018 yılı Temmuz-Aralık Dönemi için enflasyon farkı ile birlikte % 8,65 oranında artış yapılacaktır.
Kamuoyuna Saygıyla Duyurulur
Oda Bulunmayan İlçelerdeki Esnaf ve Sanatkarların Oda Kaydı
T.C.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI
Esnaf ve Sanatkarlar Genel Müdürlüğü
Sayı : 96884937-421.99
Konu : Oda Bulunmayan İlçelerdeki Esnaf ve Sanatkarların Oda Kaydı
GENELGE
(2018/1)
7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun 25.05.2018 tarih ve 30431 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Söz konusu Kanunun 15 inci maddesi ile 7/6/2005 tarihli ve 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununun 6 ncı maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Oda kuruluş yeter sayısına ulaşılamadığı için oda kurulması mümkün olmayan yerlerdeki esnaf ve sanatkârların kayıtları birlik marifetiyle tutulabilir. Esnaf ve sanatkârlara odalarca verilen hizmetler, ilçelerde şube açmak suretiyle birlik tarafından verilebilir. ”
“Büyükşehir statüsündeki iller ile diğer illere bağlı ilçelerde kurulu oda bulunmaması durumunda, bu ilçelerdeki esnaf ve sanatkârların kayıt edilecekleri oda ile bu odaların çalışma bölgesi Bakanlık tarafından belirlenir. ”
Bahse konu düzenleme ile gerek Büyükşehir statüsündeki illere bağlı ilçelerde faaliyet gösteren ve ilçelerinde oda bulunmayan esnaf ve sanatkârların, 5362 sayılı Kanun gereği il merkezindeki odalara kayıt edilmeleri nedeniyle yaşadıkları zaman, masraf ve iş kaybının bertaraf edilmesi gerekse büyükşehir statüsünde olmamakla birlikte, ilçelerinde şube de kurulmamış esnaf ve sanatkârların oda kaydında yaşanan sorunları önleyebilmek amacıyla oda bulunmayan ilçelerdeki esnaf ve sanatkârların kaydolacağı odanın Bakanlıkça tespit edilmesi öngörülmüştür.
Bu itibarla, esnaf ve sanatkârlar odası bulunmayan büyükşehir statüsündeki iller ile diğer illere bağlı ilçelerdeki esnaf ve sanatkârların kayıt edilecekleri odaların Bakanlık tarafından belirlenmesinde aşağıdaki usul ve esaslar uygulanacaktır.
(A) Büyükşehir statüsündeki illerde oda kayıtları
Büyükşehir statüsündeki illere bağlı ilçelerde, çalışma bölgesi ilçenin idari sınırları olan oda bulunmaması halinde, esnaf ve sanatkârların kayıtlarının hangi oda tarafından tutulacağı, 5362 sayılı Kanunun 5 inci, 6 ncı ve 7 nci maddeleri ile geçici 8 inci maddesi uyarınca, oda bulunmayan ilçenin yakın ilçelere olan mesafesi ve ulaşım imkânları göz önünde bulundurularak ve ilgili esnaf ve sanatkar odaları birliği görüşü alınarak Bakanlıkça belirlenecektir.
Esnaf ve sanatkârların yeni oda kayıtları; tercih dilekçeleri alınmak suretiyle, Bakanlıkça belirlenecek en yakın ilçedeki meslek ve sanatları ile ilgili ihtisas odasına, ihtisas odası yoksa karma odaya, karma oda yoksa meslekleriyle ilgili en yakın odaya yahut büyükşehir il merkezlerinde kurulu meslekleriyle uyumlu ihtisas odasına yapılacaktır.
Büyükşehir il merkezlerinde kurulu ihtisas odasına kayıtlı esnaf ve sanatkârların talep etmeleri halinde, başvuru dilekçelerine istinaden kayıtları ilgili sicil müdürlüğünce Bakanlığımızca belirlenen en yakın ilçe odasına aktarılacaktır.
(B) Büyükşehir statüsünde olmayan illerde oda kayıtları
Büyükşehir statüsünde olmayan illere bağlı ilçelerde oda bulunmaması durumunda, esnaf ve sanatkârların kayıtları, ilgili esnaf ve sanatkarlar odaları birliğince bu ilçelerde açılacak şubede tutulacaktır.
Oda bulunmayan ilçelerde birlik tarafından şube kurulmamış ise, şube kuruluncaya kadar esnaf ve sanatkârların kayıtlarının hangi oda tarafından tutulacağı, Kanunun 5 inci, 6 ncı ve 7 nci maddeleri uyarınca oda bulunmayan ilçenin merkeze veya yakın ilçelere olan mesafesi ve ulaşım imkânları göz önünde bulundurularak hazırlanan birliğin görüşü alınarak Bakanlıkça belirlenecektir.
Şubelerde, personel eksikliği vb. nedenlerle hizmet verilememesi yahut şube hizmet biriminin fiziki olarak mevcut olmaması halinde, Bakanlıkça eksiklikler giderilmesi hususunda birliğe makul bir süre verilecektir. Bakanlıkça verilen sürede eksikliklerin giderilmemesi durumunda ise şubeye kayıtlı esnaf ve sanatkârların kayıtları, sicil müdürlüğünce Bakanlıkça belirlenecek ilçedeki ilgili odaya aktarılacaktır.
Bilgilerinizi ve gereğini rica ederim.
Bülent TÜFENKCİ
Bakan
SGK' da Tatil Katakullisi
Borca Bataklık Durumu Hakkında 5 SORU/5 CEVAP
SORU: TTK açısından borca bataklık ne anlama gelmektedir?
CEVAP:TTK md.633’te limited şirketler ile ilgili borca bataklık durumunu yine aynı kanun TTK md.376’da anonim şirket hükümlerine kıyas yoluyla uygulanacağı açıklanmıştır. Şirket aktiflerinin değerlerinin, alacaklıların alacaklarını karşılayamaması, şirketin borç ve taahhütlerini karşılayamaması, daha basit anlamıyla; bir ticari işletmenin varlıklarının borçlarını karşılayamaması durumuna “borca bataklık”denir.
SORU: Limited şirket, sermayesini kaybetmesi durumunda sermaye azaltılmasına gideceği zaman nelere dikkat etmelidir?
CEVAP: 1- Zarar eden şirket özvarlığının bir kısmını kaybeden şirketin sermayesini 10.000 TL’ye indiremez.
2- TTK md.473/2 hükmüne göre, limited şirketin aktifinde şirket alacaklılarının haklarının tamamen karşılayacak miktarda aktifin şirketin varlığının olması gerekir. Aksi takdirde sermaye azaltılmasına karar verilemez. Bunun bir YMM veya SMMM raporuyla belirlenmesi gerekir. Yine bu raporda alacaklıların haklarının korunduğu hususu düzenlenecek raporda belirtilmelidir.
3- Hazırlanacak TTK md.473’e ve Ticaret Sicili Yönetmelik’ine (md.79) göre, YMM veya SMMM raporda aynı zaman sermaye azaltılmasının amacı ve nedenlerine ayrıntılı bir şekilde yer verilmelidir.
4- Sermaye azaltılması, sermaye açığını kapatmak suretiyle yapılıyorsa, azaltılan sermaye tutarı zararların kapatılmasında kullanılır, ortaklara dağıtım yapılmaz. Bilançoda oluşan bu açığı kapatmak için şirket ana sözleşmesinde yer alan ek ödeme yükümlülükleri tamamen ödenmelidir.
5- Sermaye azaltılması için genel kurulun nisap oranı 3/4’tür.
6- Yapılacak olan ilanların ise, 1’er hafta arayla 3kez yapılması gerekir.
SORU: Limited şirket müdürü, şirketin borca bataklık durumuna düştüğüne dair işaretlere rastlarsa ne yapmalıdır?
CEVAP: Müdürler kurulu, şirketin aktiflerin satış fiyatı üzerinden bir ara bilanço çıkararak, borca bataklık durumunu tespit ettiğinde, şirketin iflasını veya iflasın ertelenmesini ticaret mahkemesinden isteyebilir.
SORU: Borca bataklık durumundan nasıl çıkılır?
CEVAP: 1- Sermaye tamamlama fonu oluşturulması ve zararın kapatılması,
2- Sermaye artırımı,
3- Ticaret mahkemesinden iflasın ertelenmesinin istenmesi,
4- İşletmenin iflasının istenmesi gerekecektir.
SORU: Limited şirketin borca bataklık durumundan çıkamaması halinde hangi işlemler yapılır?
CEVAP: 1- Ticaret mahkemesinden iflas istenmesi,
2- Konkordato istenmesi gerekecektir.
Nazlı Gaye Alpaslan
Kooperatiflerin Kuruluş ve Anasözleşme Değişiklik İşlemleri ile Kurucu Ortak Sayıları ve Çalışma Bölgelerinin Belirlenmesi Hakkında Tebliğ
02 Temmuz 2018 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 30466
Gümrük ve Ticaret Bakanlığından:
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı; kuruluş, işleyiş ve denetim hizmetlerine ilişkin düzenlemeleri Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca yürütülen kooperatif ve kooperatif üst kuruluşları için faaliyet konularına göre çalışma bölgeleri ve asgari kurucu ortak sayıları ile kuruluş ve anasözleşme değişikliği izin işlemlerine ilişkin usul ve esasları belirlemektir.
Dayanak
MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 2 nci maddesinin birinci fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 3 – (1) Bu Tebliğde geçen;
a) Bakanlık: Gümrük ve Ticaret Bakanlığını,
b) Çalışma bölgesi: Kooperatif veya kooperatif üst kuruluşlarının esas faaliyetini göstermesi ve/veya ortak kaydetmesi için belirlenen alanı,
c) Genel Müdürlük: Kooperatifçilik Genel Müdürlüğünü,
ç) İl Müdürlüğü: Ticaret İl Müdürlüğünü,
d) Kanun: 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununu,
e) Kurucu: Kurulacak kooperatif veya kooperatif üst kuruluşunun anasözleşmesinde belirtilen ortaklık şartlarını taşıyan ve kuruluş için irade beyanını ortaya koyan gerçek ya da tüzel kişiyi,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Kuruluş ve Anasözleşme Değişiklik İşlemleri
İzin mercii
MADDE 4 – (1) Kooperatiflerin kuruluş ve anasözleşme değişikliği izin işlemleri Genel Müdürlük tarafından yürütülür. Bu yetki Bakanlıkça belirlenen usul ve esaslar dâhilinde İl Müdürlüklerince de kullanılabilir.
Kuruluş izin işlemleri
MADDE 5 – (1) Kuruluş izin başvuruları esnasında istenilecek gerekli bilgi, belge ve dilekçe örnekleri Genel Müdürlük internet sitesinde yayımlanır.
(2) Kooperatif kuruluş izni almak için sırasıyla;
a) Kooperatif anasözleşmesi Merkezi Sicil Kayıt Sisteminde (MERSİS) düzenlenerek bu sistem üzerinden ticaret sicili müdürlüğüne gönderilir.
b) Bakanlıkça belirlenen sayıda anasözleşme ticaret sicili müdürlüğünde yetkilendirilmiş personel huzurunda kurucu ortaklarca imzalanır.
c) Kuruluş talebini içeren bir dilekçe ekinde anasözleşme ve gerekli diğer belgeler ile izin merciine başvurulur.
(3) İzin mercii, gerekli gördüğü hallerde ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile özel hukuk tüzel kişilerinden bilgi, belge ve görüş isteyebilir.
Düzeltme beyanı
MADDE 6 – (1) Anasözleşmenin ticaret sicili müdürlüğünde yetkilendirilmiş personel huzurunda imzalanması ve mühürlenmesinden sonra anasözleşmede değişiklik yapılmasının istenilmesi halinde, kurucularca izin merciine anasözleşme nüshası adedince düzeltme beyanı verilir.
(2) Kuruluşun usulüne uygun olarak tamamlanmasını teminen izin merciince düzeltme istenilmesi halinde düzeltme beyanı, anasözleşmenin “ilk yönetim kurulu” başlıklı maddesinde adı geçenlerin çoğunluğu tarafından ticaret sicili müdürlüğünde yetkilendirilmiş personel huzurunda imzalanır.
Anasözleşme değişikliği izin işlemleri
MADDE 7 – (1) Kooperatiflerde anasözleşme değişiklikleri kuruluştaki usul ve esaslara tabidir.
(2) Anasözleşme değişiklik başvurusunda istenilecek gerekli bilgi, belge ve dilekçe örnekleri Genel Müdürlük internet sitesinde yayımlanır.
(3) Anasözleşme değişiklik izni talep edilmesi halinde sırasıyla;
a) Yönetim kurulunca, anasözleşmenin tamamının veya bazı maddelerinin değiştirilmesi talebine ilişkin gerekçeli karar alınır. Bazı maddelerin değiştirilmesinin talep edildiği durumlarda bu maddelerin numaraları yönetim kurulu kararında açıkça belirtilir.
b) İzin talebini içeren bir dilekçe ekinde değişiklik kararının sureti ve gerekli diğer belgeler ile izin merciine başvurulur.
Tescil ve ilan
MADDE 8 – (1) Kuruluş izin işlemi tamamlandıktan sonra ticaret sicili müdürlüğünde kooperatifin kuruluşu Kanunun 3 üncü maddesine göre tescil ettirilerek bu maddede belirtilen hususlar Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan ettirilir.
(2) Anasözleşme değişikliği izin işlemi tamamlandıktan sonra izin verilen değişiklikler kooperatif genel kurulunda görüşülür. Genel kurulca kabul edilen değişiklikler ticaret sicili müdürlüğünde tescil ettirilir.
(3) Anasözleşmenin bazı maddelerinin değiştirilmesi halinde yapılan değişiklikler arasında Kanunun 3 üncü maddesinde belirtilen hususlar varsa ilan ettirilir. Anasözleşmenin bütünüyle değiştirildiği durumlarda ise ilan bu maddenin birinci fıkrası hükmüne göre yapılır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Kurucu Ortak Sayıları, Çalışma Bölgeleri ve Diğer Şartlar
Ortak sayısı ve çalışma bölgesi
MADDE 9 – (1) Bu Tebliğ ile asgari kurucu ortak sayısı ve çalışma bölgesi belirlenenler dışında kalan kooperatifler en az 7 ortak tarafından kurulur ve anasözleşmede belirlenebilecek çalışma bölgesinde faaliyet gösterir.
Esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifi
MADDE 10 – (1) Esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifi, bu maddenin ikinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki çalışma bölgeleri ile Ek-1’de yer alan çalışma bölgelerinde en az 1.250, büyükşehir belediyesi olan illerin diğer ilçelerinde en az 750, büyükşehir belediyesi olmayan illerin merkez ilçesinde en az 750, diğer ilçelerinde ise en az 400 esnaf veya sanatkâr tarafından kurulur.
(2) Esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifi; anasözleşmede açıkça belirtilmek şartıyla ve tek bir çalışma bölgesinde faaliyet göstermek üzere, büyükşehir belediyesi olan illerde çalışma bölgesi dâhilindeki bir ilçe merkezinde; bunların dışında kalan illerde ise merkez ilçe de dâhil olmak üzere çalışma bölgesini oluşturan ilçe merkezinde kurulabilir.
a) Büyükşehir belediyesi olan illerin Ek-1’de yer alan ilçeleri o ilin bir çalışma bölgesini, bunların dışında kalan ilçelerinin her biri ayrı bir çalışma bölgesini oluşturur.
b) Büyükşehir belediyesi olmayan illerin merkez ilçesi bir çalışma bölgesi, diğer ilçelerinin her biri ise ayrı bir çalışma bölgesidir.
c) İstanbul ilinin Avrupa yakasında bulunan ilçelerinin tamamı bir çalışma bölgesini, Anadolu yakasında bulunan ilçelerinin tamamı ise ayrı bir çalışma bölgesini oluşturur.
ç) Esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifi bulunmayan ilçede kurulacak kooperatifin çalışma bölgesi, aynı ilin kooperatif bulunmayan diğer sınır ilçelerini kapsayacak şekilde genişletilebilir.
Tütün üretim ve pazarlama kooperatifi
MADDE 11 – (1) Tütün üretim ve pazarlama kooperatifi en az 250 tütün üreticisi gerçek kişi tarafından kurulur.
(2) Tütün üretim ve pazarlama kooperatifi için her ilçe bir çalışma bölgesidir. Ancak tütün üretim ve pazarlama kooperatifi bulunmayan ilçede kurulacak kooperatifin çalışma bölgesi, kooperatif bulunmayan diğer sınır ilçeleri kapsayacak şekilde Bakanlıkça genişletilebilir.
(3) Her çalışma bölgesinde en fazla bir kooperatifin kurulması esastır. Ancak gerekçeli olarak talep edilmesi halinde; Bakanlıkça, üretim kapasitesi, ekonomik ve sosyal şartlar göz önünde bulundurarak aynı çalışma bölgesinde birden fazla tütün üretim ve pazarlama kooperatifinin kuruluşuna izin verilebilir.
Yenilenebilir enerji üretim kooperatifi
MADDE 12 – (1) Yenilenebilir enerji üretim kooperatifleri, aynı dağıtım bölgesi ve aynı tarife grubunda yer alan elektrik tüketim aboneleri tarafından kurulur.
(2) Sanayi ve ticarethane tarife gruplarında yer alan abonelerin kuracağı yenilenebilir enerji üretim kooperatiflerinde, en yüksek sözleşme gücüne sahip ortağın sözleşme gücü en düşük sözleşme gücüne sahip ortağın sözleşme gücünün her durumda en çok 20 katına eşit olabilir.
(3) Bakanlıkça uygun görülmesi halinde, ilgili mevzuat uyarınca tüketim birleştirmesini yaparak gerekli altyapıyı oluşturup enerji üretmeye başlayan yenilenebilir enerji üretim kooperatifleri için, bu maddenin ikinci fıkrasında belirlenen oran arttırılabilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Kooperatif Üst Kuruluşları
Kooperatif birlikleri ve kooperatifler merkez birlikleri
MADDE 13 – (1) Faaliyet konuları aynı veya birbiriyle ilgili nitelikte olan en az 7 kurucunun bir araya gelmesi şartıyla, kooperatifler tarafından kooperatif birliği, kooperatif birlikleri tarafından ise kooperatifler merkez birliği kurulabilir.
(2) Bakanlık tarafından bölgeler belirlendiği takdirde, bir bölgede aynı çalışma konularına sahip birden fazla kooperatif birliği kurulamaz. Belirlenen bölgeler Genel Müdürlük internet sitesinde yayınlanır.
(3) Aynı çalışma konularına sahip kooperatif birlikleri birden fazla kooperatif merkez birliği kuramazlar.
(4) Kooperatif birlikleri ve kooperatif merkez birliklerinin kuruluş ve anasözleşme değişikliği izin işlemleri bu Tebliğin İkinci Bölümünde belirlenen usul ve esaslara göre yürütülür.
Türkiye Milli Kooperatifler Birliği
MADDE 14 – (1) 7/1/1992 tarihli ve 2939 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde kuruluşu ilan olunan Türkiye Milli Kooperatifler Birliğinin anasözleşme değişikliği izin işlemleri bu Tebliğin İkinci Bölümünde belirlenen usul ve esaslara göre yürütülür.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Tarım satış kooperatif ve birliklerine uygulanacak hükümler
MADDE 15- (1) Tarım satış kooperatifleri ve birliklerine bu Tebliğin, 1/6/2000 tarihli ve 4572 sayılı Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri Hakkında Kanun ve bu Kanun uyarınca yayımlanan örnek anasözleşmelere aykırı olmayan hükümleri uygulanır.
Yürürlük
MADDE 16 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 17 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Gümrük ve Ticaret Bakanı yürütür.
Adli Tatilin Vergi Yargısına Etkisi
Hemen hemen bütün yargı mercileri yılın belli döneminde çalışmalarına ara verirler. Bu dönem “adli tatil” olarak adlandırılmaktadır. Adli tatil dönemi 2005 yılına kadar, 20 Temmuz'da başlamakta, 5 Eylül günü mesai saati bitiminde sona ermekteydi. Ancak adli tatil süresi, İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (İYUK) 61. maddesinde 5229 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle önce ağustos ayının birinci günü başlayarak ve eylül ayının beşinci gününe kadar sürecek şekilde düzenlendi. Daha sonra 650 sayılı KHK ile adli tatil 20 Temmuz ilâ 31 Ağustos olarak belirlendi. Ancak söz konusu KHK’nın Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmesi üzerine madde 6494 sayılı Kanun'la tekrar düzenlenerek adli tatil 20 Temmuz ilâ 31 Ağustos tarihleri (bu günler de dahil) olarak belirlendi.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu (md. 102), Ceza Muhakemesi Kanunu (md. 331), Danıştay Kanunu (md. 86), Sayıştay Kanunu (md. 101), Anayasa Mahkemesi'nin Kuruluş Kanunu, Askeri Yargıtay Kanunu, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu (md 85), Uyuşmazlık Mahkemesi Kanunu (md. 5), gibi kanunlarda da paralel düzenlemeler yapılarak, adli tatilin süresi konusunda yargı kolları arasında birlik sağlanmıştır.
Görüldüğü gibi adli tatil süresi 2005 yılından itibaren önce başlangıçtan 11 gün, sondan da bir gün olmak üzere 12 gün kısaltılmış, daha sonra da baştan 11 gün uzatılmakla birlikte sondan dört gün daha kısaltılmıştır. Kısacası adli tatil halen 20 Temmuz-31 Ağustos arası, 42 gündür.
Adli tatilin en önemli etkisi, süreleredir. Biz bu konuyu, vergi yargısı bağlamında ele alacağız.
İYUK’un 8/3. maddesine göre, “Bu kanunda yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu süreler, ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren 7 gün uzamış sayılır.”
Bu hükmün kapsamına, İYUK’da yazılı bütün süreler, dava açma süreleri (bu kanunla belirlenmiş dava açma süreleri), idarenin veya davacıların cevap süreleri, istinaf veya temyiz yoluna başvuru süreleri, -20.7.2016’den önce açılmış davalarla ilgili olarak - karar düzeltme süresi girmektedir.
Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus, sürenin son gününün adli tatil içerisine rastlamasıdır. Örneğin, 5 Temmuz günü tebliğ edilen vergi/ceza ihbarnamesine karşı 30 günlük dava açma süresinin son günü olan 4 Ağustos, adli tatil içerisinde kaldığından, süre 7 Eylül 2018 Cuma günü mesai saati bitimine kadar uzayacaktır. Buna karşılık, 3 Ağustos günü tebliğ edilen vergi/ceza ihbarnamesine karşı dava açma süresinin son günü 2 Eylül olduğundan ve bu tarih adli tatil içine rastlamadığından, dava açma süresi uzamayacak ve 2 Eylül 2018 günü sona erecektir.
Burada hemen belirtelim, dava açmak veya yukarıda sıraladığımız diğer adli başvuruları yapmak isteyenlerin, adli tatilin bitmesini beklemelerine gerek yoktur. Adli tatil içerisinde de, dava açılabilir veya diğer dilekçeler verilebilir.
İYUK’un 8/3. maddesinin adli tatil dolayısıyla uzayacağını belirttiği süreler, İYUK’da yazılı sürelerdir. Diğer kanunlarda yazılı süreler konusunda, mevzuatımızda netlik yoktur. Örneğin ödeme emrine karşı açılacak davalarla ilgili süre, İYUK’da değil, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'da yer almıştır. Bir başka örnek olarak emlâk vergisi arsa/arazi takdir komisyonlarına karşı açılmış davalarda temyiz süresidir. Bu süre de Vergi Usul Kanunu'nda 15 gün olarak belirlenmiştir. Bu sürelerin sonunun adli tatile rastlaması halinde, bu sürenin de uzayıp uzamayacağı tartışmalıdır. Bu konudaki içtihatlar da çelişkilidir. Bu nedenle, sürelerin İYUK dışında diğer kanunlarda yazılı olduğu hallerde, ilgili Kanundaki süreye itibar etmekte yarar vardır.
Zaman zaman yanılgılara ve hak kayıplarına yol açan bu belirsizliğin, giderilmesi, zorunludur. Önerimiz, Kanunun 8/3. maddesinde yer alan “Bu Kanunda yazılı sürelerin” ibaresinden sonraya “ve diğer Kanunlarda belirlenmiş sürelerin” ibaresinin eklenmesidir. Böylece, sorun ve duraksamalar ortadan kalkar.
İdari yargıda (idare ve vergi mahkemelerinde) Hakimler ve Savcılar Kurulu'nca, adli tatilde görev yapmak üzere idare ve vergi mahkemesi başkan ve üyeleri arasından seçilen üyelerle üç üyeli “nöbetçi mahkeme”ler oluşturulmaktadır. Ancak bu şekilde oluşan ve sadece adli tatil süresince görev yapan Nöbetçi Mahkemeler, sadece yürütmenin durdurulması taleplerinin değerlendirilmesi, delillerin tespiti gibi işlerle kanunun belli süreler içerisinde yapılmasını istediği işlerle ilgilenirler. Benzeri uygulama Danıştay için de söz konusudur.
Adli tatilin başlamasına 17 gün kalmış olması dolayısıyla ben konuyu tekrar hatırlatayım istedim. Bu konudaki önerim ise, ileride bir süre tartışması yaşamamak, bir hak kaybına uğramamak için, adli tatili boş verip, dava açma, cevap verme, temyiz veya itiraz / istisnaf başvurusunda bulunma, karar düzeltmesi gibi işlemleri sanki tatil yokmuşçasına süresinde yapmanızdır. Bumin Doğrusöz
https://www.dunya.com/kose-yazisi/adli-tatilin-vergi-yargisina-etkisi/421099