Mehmet Özdoğru
Vergi İnceleme İstem Yazısının Mükelleflere 2 Defa Tebliğ Zorunluluğu
Vergi incelemesi sırasında mükelleften defter ve belge isteme yazısı uygulamada 2 kez mükellefe tebliğ edilmesi ve buna göre sonucun belirlenmesi gerekmektedir. Özellikle, gizleme fiili, iddiasıyla mükelleflerin defter ve belgelerini müfettişe sunmadığı iddiasıyla gizleme fiili ile işlenen vergi kaçakçılığı suçunun oluşması, defter ve belgelerin vergi incelemesi için talep edilmiş ve mükellef tarafından ibraz edilmemiş olmasına bağlıdır. 213 sayılı VUK md. 134 hükmüne göre vergi incelemesinin amacı ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve temin etmektir. VUK md.135 hükmüne göre vergi incelemesi ile ilgili incelemeye yetkili olan mercilere defter, kayıt ve belgelerin ibraz edilmemesi halinde, VUK md.359/a-2 hükmüne göre düzenlenen gizleme şeklindeki vergi kaçakçılık suçu oluşabilmektedir.
3568 sayılı yasaya göre YMM’lerin sınırlı yetkilerine dayanılarak istedikleri defter ve belgelerin ibraz edilmemesi ise gizleme kapsamında değerlendirilmez. Ancak, durumun vergi dairesine bildirilmesi halinde vergi dairesi tarafından defter ve belgelerini YMM’e ibraz etmeyen ilgili hakkında VUK’nun mük.355.maddesine göre özel usulsüzlük cezası kesilir.
Suçun oluşumu için defter ve belgelerin vergi incelemesi için ve inceleme sırasında istenilmesi gerekir. Örneğin, defter ve belgelerin vergi incelemesi için değil de, mükellefin işini terk etmesinden dolayı iptali için istenilmesi durumunda gizleme şeklindeki vergi kaçakçılığı suçu oluşmaz.
Öte yandan, yoklama ve arama sırasında defter ve belgelerin ibraz edilmemesi, YMM’lerin VUK’nun 256.maddesinden kaynaklanan sınırlı yetkililerine dayanarak istedikleri defter ve belgelerin ibraz edilmemesi veya yetkili vergi inceleme elemanları tarafından istenilmiş olmakla birlikte vergi incelemesi haricinde bir amaç için istenilen defter ve belgelerin ilgililere sunulmaması hallerinde gizleme şeklindeki vergi kaçakçılığı suçundan söz edilemez.
Özetle, bir fiilin gizleme olarak değerlendirilmesi için;
- Defter ve belgelerin varlığının noter tasdik kayıtlarıyla sabit olması
- Defter ve belgelerin düzenlenme, koruma ve ibraz zorunluluğunun mecbur olması(örneğin defteri kebir için böyle bir zorunluluk yoktur)
- İbrazın vergi incelemesi konu ve kapsamında talep edilmiş olması
- Defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kişilerce inceleme amaçlı istenilmiş olması
- İbraz isteminin muhafaza süresi içerisinde yapılması
- İbraz edilmesi için süre verilmesi
- İbraz yazının mutlak surette yetkili kişi veya kişilere usulüne uygun tebliğ edilmiş olması
- İlk ibraz talebinin ardından özel usulsüzlük cezası kesilmesi ve ibraz için tekrar bir süre verilmiş olması
- İbraz edilmeme halinde bunun haklı bir nedene dayanmaması
- Defter ibraz yazısının mutlak surette 5 yıllık tarh zamanaşımı içerisinde yapılmış olması
- Tarh zamanaşımı (yani 5 yılı geçtikten sonra) defter ve belge ibraz yazısı tebliğ edilemez. (Örneğin 2017 yılı içerisinde 2011 yılı defter ve belgeleri istenilemez)
- Gerçek ve tüzel kişilere defter ve belge istem yazısı usulüne uygun olarak tebliğ edilmeden, defter ve belgelerin ibraz edilemediği ileri sürülerek resen tarhiyat yapılamaz. (Bkz. Dnş.4.D. kararı, 15/3/2004 gün ve E:2003/1233-K:2004/461 sayılı karar)
Sonuç olarak, defter ve belge ibraz yazıları son derece önemli olup, bu yazıları süresi içerisinde yanıt verilmelidir. Bu yazılar üzerinde dikkatlice durulmalıdır. Yazıların gerekleri mutlaka yerine getirilmelidir.(1) Defter ve belge ibraz yazılarına yanıt verilmemesi halinde bunu hukuki, cezai ve vergisel sonuçları bulunmaktadır. Asliye ceza mahkemesi ve cezalı tarhiyatlar açısından konu çok çok önem taşımaktadır. Bu nedenle, defter ve belge ibraz yazılarının süresi içerisinde gereklerinin ilgili mercilere sunulması gerekir. - Defter ve belge ibrazı müddeti içerisinde yapılamıyorsa bunun nedenleri ilgililere iletilmelidir. - Mücbir sebep hali, defter ve belgelerin zayi, defter ve belgelerin hiçbir şekilde notere tasdik ettirilmemiş olmaması gerekir. Nazlı Gaye Alpaslan
(1) Bkz. AĞAR Serkan, Vergi Kaçaklığı Kapsamında Defter ve Belgelerin İbraz Etmeme Suçu, Seçkin Yayıncılık, Ankara, s.120-s.121
Maaşları Elden Almayın
Bir fabrikada iki yıldır çalışıyorum. Maaşım asgari ücretten çok daha yüksek ancak asgari ücretten gösteriliyor, üstü elden zarfla veriliyor.
İşverenin bu şekilde yapması işçiye iş akdi fesh hakkı veriyor mu? 5...911827 Nolu SMS
İş Kanunu'na göre, işveren işçinin ücretini kanun ve sözleşme hükümlerine göre hesap edip ödemezse işçi iş sözleşmesini bildirimsiz olarak fesh edebilir ve işverenden tazminat talep edebilir. Ayrıca işveren vergi ve sigorta primi kaybına sebebiyet verdiği için de devlet tarafından cezalandırılır. Bunun için size elden ücret ödendiğini ispatlamanız gerekir. Bunu ispatlayamazsanız iş sözleşmenizi fesh edip tazminatınızı alamazsınız.
Ne zaman emekli olurum?
Doğum tarihim 1973, 19 ay askerlik yaptım. Sigorta başlangıcım 01.03.1997, 5600 günüm var. Ne zaman emekli olurum? Ayrıca askerlik ödemesi yapmam gerekir mi? 5...262754 Nolu SMS
İşe başlama tarihinize göre 25 yıl, 56 yaş ve 5825 prim gün şartlarına tabisiniz. 16 ay askerlik borçlanıp öderseniz 25 yıl, 55 yaş ve 5750 prim gün şartlarına tabi olabilirsiniz. Bu durumda prim gün sayınız da tamamlanmış olur ancak 55 yaşınız 2028 yılında dolacağından emekli olacağınız tarih 2028 yılı olacaktır. Askerliği borçlanmazsanız 2029 yılında yani tam bir sene sonra emekli olabilirsiniz.
■ 01.04.1987 girişim, ne zaman emekli olurum? 5...339349 Nolu SMS
1987 tarihinde işe girmiş olanlar SSK'dan 25 yıl, 50 yaş ve 5375 prim gün şartlarına tabidirler. Emekli olup kendilerine emekli aylığı bağlanması için bu üç şartın oluşması gerekiyor. Ayrıca askerliği 1987 tarihinden önce yapmışlarsa askerlik borçlanıp 25 yıl, 49 yaş ve 5300 prim gün şartlarına tabi olabilirler. Ali Şerbetçi
https://www.takvim.com.tr/yazarlar/aliserbetci/2018/10/27/maaslari-elden-almayin
Gayrimenkulde 31 Ekimde Sona Erecek Dört Fırsat
Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulunun 25/10/2018 Tarihli ve 75935942-050.01.04-[01/191] Sayılı Kararı
Finansal Raporlamaya İlişkin Kavramsal Çerçeve
27 Ekim 2018 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 30578
Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumundan:
KURUL KARARI
Karar No: 75935942-050.01.04-[01/191]
Karar tarihi: 25/10/2018
Kararın Konusu: Finansal Raporlamaya İlişkin Kavramsal Çerçeve
660 sayılı KHK’nın 9’uncu maddesi uyarınca; uluslararası standartlarla uyum sağlamak üzere, Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu tarafından “Conceptual Framework far Financial Reporting” başlığıyla revize edilen Finansal Raporlamaya İlişkin Kavramsal Çerçeve’’nin yayımlanmasına, muhasebe politikalarını Kavramsal Çerçeve”ye göre geliştiren finansal tablo hazırlayıcıları tarafından erken uygulanması mümkün olmakla birlikte 1 Ocak 2020 tarihi veya sonrasında başlayan yıllık hesap dönemlerinde kullanılmasına ve Kavramsal Çerçeve”nin Kurulumuzca yapılacak düzenlemelerde yayımı tarihinden itibaren esas alınmasına karar verilmiştir.
Ekim 2018
Finansal Raporlamaya İlişkin Kavramsal Çerçeve
Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi Genel Tebliği (Sıra No: 1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sıra No: 5)
27 Ekim 2018 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 30578
Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:
MADDE 1 – 18/2/2017 tarihli ve 29983 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi Genel Tebliği (Sıra No:1)’nin 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“ç) Diğer maddeleri 1/7/2019 tarihinde”
MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı müştereken yürütür.
Tapudaki Vergisel İşlemler
Taşınmazla ilgili her türlü tapu işlemleri ve tescil işlemlerinin yapılması ile devletin sorumluluğu altındaki tapu sicillerinin muntazam bir biçimde tutulması Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından yerine getirilmektedir.
Maliye Bakanlığı ise devlet alacaklarının tahsilini sağlamak ve bu konuda gerekli tedbirleri almakla görevlidir.
Tapuda yapılacak işlemler sırasında mali yönden dikkat edilecek bazı hususları burada sizlerle paylaşmak istiyoruz ;
1.Tapu müdürlükleri, alım-satıma konu bütün gayrimenkulleri ayrıntılı bilgileriyle gayrimenkulün harcı esas tutulan değerini ve özelliklerini gelir idaresine düzenli bir biçimde ilgili alım-satım formları ile bildirmektedir.
2.Gelir İdaresi, tapu idaresinden başkaca diğer kurumlardan (gerçek-tüzel) düzenli bir bilgi elde etmektedir.
3.Tapu idaresi, alım-satıma konu harçlar ile ilgili olarak gayrimenkul devir ve iktisaplarında tapu harcı, emlak vergisi değerinden az olmamak üzere, beyan edilen devir ve iktisap değeri üzerinden hesaplanır. Bu bedel en düşük olarak, devredilen gayrimenkulün emlak vergisi değeri olabilecek ancak; gerçek devir bedelinin emlak vergisi değerinden fazla olması halinde ise, tapu harcının bu gerçek devir bedeli üzerinden hesaplanarak ödenmesi gerekecektir.
4.Gayrimenkullerin devrinde ödenilmesi gereken harcın ölçüsü; devir eden ve devir alan için ayrı ayrı olmak üzere devir bedeli üzerinden binde yirmidir.
5.Tapu harcı noksan yatırıldığı takdirde, aradaki fark üzerinden hesaplanan harç miktarı ikmalen veya resen tarh edilerek hem alıcıdan ve hem de satıcıdan tahsil edilir. Ayrıca her iki tarafa da vergi ziyaı cezası vergi dairesi tarafından tebliğ edilir.
6.Taşınmazın kredi ile alınması halinde yine tapu harcı gerçek devir bedeli üzerinden ödenecektir. Devir bedelinin bir kısmı banka kredisi ile bir kısmı ise nakit ya da banka havalesi ile ödenmesi halinde bu şekilde ödenen tüm miktarların toplanması ve bu toplam üzerinden harç ödenmesi gerekir.
7.Müteahhitlerden alınan konut için eksik fatura tanzim edilmesi halinde ise durum nedir? Bu gibi durumlarda satın alınan konutlar için ödenecek toplam bedelden daha düşük bir bedelli fatura düzenlense dahi, tapu harcının gerçek satış bedeli üzerinden hesaplanarak ödenmesi gerekecektir.
8.Sene içerisinde sık sık konut alıp satanlar mutlak surette bu işi vergi dairesine bildirmek zorundadır. Mutad bir meslek olarak gayrimenkul alım-satımı işlerini yapanlar vergi dairesine gerçek usulde gelir vergisi mükellefiyetini tescil ettirmek zorundadır. Bu gibi kimseler, aylık KDV, muhtasar ve yıllık gelir vergisi beyannamesi vermesi zorundadırlar.
9.İcra dairelerinde yapılan , her türlü gayrimenkul satışları mesken satışları %1 oranında KDV ‘ye tabiidir. (konutun 150 metrekareyi geçmemesi zorunludur.)
10.Sene içerisinde ikiden çok gayrimenkul satışı yapılmamış ise; gerçek usulde gelir vergisi kaydı açtırılmasına lüzum yoktur. Alış-satış farkı üzerinden ertesi yıl arızi kazanç nedeniyle Mart ayı içerisinde yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmesi yeterli olacaktır. Nazlı Gaye Alpaslan
https://www.hurses.com.tr/av-nazli-gaye-alpaslan/tapudaki-vergisel-islemler/haber-22415
SGK Genelgesi 2018/35 (2018/26 Sayılı Genelgede Değişiklik)
T.C.
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI
Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü
Sayı : 96597630-204.03.01-E. 13136969
Tarih: 05/10/2018
Konu : 2018/26 Sayılı Genelgenin Bazı Maddelerinin İptal Edilmesi Hakkında
GENELGE
2018/35
2018/26 sayılı Genelgenin 10 uncu ve 41 inci maddeleri, anılan Genelge yayım tarihinden geçerli olmak üzere iptal edilmiştir. Buna göre, söz konusu maddelerde belirtilen hususlara yönelik olarak 2016/21 sayılı Genelgeaşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
1- Genelgenin “2.2.3.Meslek Hastalığı Dosyalarının Hazırlanması ve Gönderilmesi” başlıklı bölümünün ikinci paragrafının ilk cümlesinde yer alan “kurum müfettişi” ifadesi “kısa vadeli sigorta servisi personeli” olarak; ikinci cümlesinde yer alan “kurum müfettişleri” ifadesi, ” vadeli sigorta servisi personeli veya sosyal güvenlik denetmeni” olarak değiştirilmiş, ilk cümlede yer alan “yapılacak inceleme ve araştırma neticesinde” ifadesi ise metinden çıkarılmıştır.
Aynı başlığın ikinci paragrafının ilk cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.
” Ek-12 ile Ek-12-1 formlarının kısa vadeli sigorta servisi personeli tarafından
düzenlenememesi halinde, söz konusu formlar Sosyal Güvenlik Denetmenleri tarafından düzenlenecektir.”
2- Genelgenin “Ek-12, Ek-12-1 :Meslek Hastalığı Yapıcı İşyerlerinde Çalışma Sürelerini Gösterir Form” başlıklı bölümünde yer alan “Müfettişler tarafından doldurulacak ve üst yazı ekinde Kısa Vadeli Sigorta Servislerine gönderilecektir.” cümlesi metinden çıkarılmış ve imza alanında yer alan “Müfettiş/Müfettiş Yrd.” ifadesi “Merkez Müdürü/Merkez Müdür Yrd.” olarak değiştirilmiştir.
Aynı forma aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Formun sosyal güvenlik denetmeni tarafından düzenlenmesi halinde imza alanı, Denetmen/Denetmen Yrd. olarak değiştirilecek ve düzenlenen form, üst yazı ekinde kısa vadeli sigorta servislerine gönderilecektir.”
Bilgi edinilmesini ve gereğince işlem yapılmasını rica ederim.
Dr. Mehmet Selim BAĞLI
Kurum Başkanı
İşveren İhbar Tazminatı İster Mi?
İş ilişkilerinden bahsederken her zaman işçi değil,işveren de ihbar süresine göre işçiden tazminat isteme hakkına sahiptir.
Özellikle kurumsal işletmelerde belki de ençok tartışılan noktalardan bir tanesi de ihbar süresi önellerinin işverenin zamansız istifalarda yada işten ayrılmalarda işçilerden istenebileceği durumlarla karşı karşıya kalırız.
Kanun koyucu işvereni de bu noktada korumuştur.
Özellikle işletmelerde yada işyerlerinde kilit görevlerde çalışanların aklına esince ben işi bırakıyor gitmemesi için konulmuş olan bir emniyet ventili görevini görür ihbar süreleri.
Örnek:
Bir işletme de aniden muhasebe müdürünün işi bırakması işletmeyi mali açıdan zor durumda bırakacağı gibi,işletmelere idari ve mali anlamlarda cezalarla karşı karşıya kalabilir,bunun içinde yerine yeni bir muhasebe müdürü alınıncaya kadar ihbar süreleri doğrultusunda çalışması istenir,çalışmaması halinde en azından İş Kanununda belirtilen süreler tutarında bir ihbar öneli bedelini ödemesi gerekir.
T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/11505 Karar No. 2018/4979 Tarihi: 12.03.2018
ÖZETİ:
Davacı işveren davalı işçinin istifa ettiği iddiasında bulunup, buna dayanak istifa dilekçesi sunmuştur. Dosyaya sunulan istifa dilekçesinde herhangi bir neden gösterilmemiş olup, aynı gün noter kanalı ile de istifa iradesi açıklanıp işverene bildirim yapıldığı görülmüştür. Her ne kadar davalı, savunmasında iş sözleşmesini haklı olarak fesh ettiğini ve istifa dilekçesinin baskı ile alındığını savunmuş ise de irade fesadına yönelik baskı iddiası usulünce kanıtlanamadığı gibi istifa dilekçesinde haklı bir neden de belirtilmemiştir. Öte yandan davalı işçinin eğitim düzeyi ve yaptığı iş dikkate alındığında istifanın sonuçlarını bilemeyeceği de söylenemez. Buna göre Mahkemece davalının soyut savunmasına itibar edilmeden istifaya değer verilerek ihbar tazminatına yönelik talebin kabul edilmesi gerekirken hatalı değerlendirmeyle talebin reddi bozmayı gerektirmiştir. VEDAT İLKİ This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.
Yüksek Kıdem Tazminatı İçin Yapılması Gerekenler
İşçi statüsünde çalışanlar, her bir yıllık hizmet karşılığı 30 günlük giydirilmiş brüt ücret üzerinden kıdem tazminatı alıyor. Tazminat, son ücret üzerinden hesaplanıyor. Ancak, ödenecek kıdem tazminatı, her yıl ocak ve temmuz ayında belirlenen tavanı aşamıyor. Örneğin 2018’in ilk yarısında 5 bin 1.75 (5.001,75) TL, ikinci yarısında 5 bin 434.42 TL kıdem tazminatı tavanı uygulandı. İş akdi 30 Haziran’da feshedilen yüksek ücretli işçi, 1 Temmuz’da feshedilen işçiye göre her yıl için 434 lira daha az tazminat aldı. Bu kişinin yirmi yıl hizmeti varsa toplam kaybı 8 bin 653 liraya ulaşıyor.
Türkiye bu yıl yeniden yüksek enflasyon yaşamaya başladı. Yüksek enflasyonun devam etmesi halinde 6’şar aylık dönemler arasındaki kıdem tazminatı tavanı farkı daha da artacak. Bu açıdan, iş akdi feshedilen işçinin hangi tarihteki tavan üzerinden kıdem tazminatı alacağı artık daha önemli hale geldi.
İHBAR SÜRESİNİN BİTİMİNDEKİ TAVAN GEÇERLİ
Genel kural, iş sözleşmesinin feshedildiği tarihte yürürlükte bulunan tavanın uygulanması yönünde. Bu noktada, iş akdi feshinin hangi tarihte gerçekleşmiş kabul edileceği önem taşıyor.
İş akdinin feshinde, çalışma süresine bağlı olarak ihbar süresine uyulması zorunluluğu bulunuyor. İhbar, çalışma süresi 6 aydan az olan işçide 2 hafta; 6 aydan 1.5 yıla kadar olanlarda 4 hafta; 1.5 yıldan üç yıla kadar olanlarda 6 hafta, üç yıldan fazla olanlarda 8 hafta olarak uygulanıyor. Taraflar ihbar tazminatını ödeyip iş akdini derhal feshedebileceği gibi, para ödemeyip, sözleşmeyi, bildirim süresinin sonunda geçerli olmak üzere feshedebilir.
Örneğin, iş akdini 30 Haziran tarihinde fesheden işveren, ihbar tazminatı ödememek için 2 ay ihbar süresi koymuşsa, iş akdi 30 Ağustos’ta feshedilmiş kabul ediliyor. Bu durumda kıdem tazminatının, yılın ilk yarısındaki değil ikinci yarısındaki tavan üzerinden hesaplanması gerekiyor. İşveren eğer ihbar tazminatı ödemeden iş akdini derhal feshederse, kıdem tazminatı, ihbar süresi içinde meydana gelecek tavan artışına göre hesaplanmalı.
İŞÇİ RAPORLU İKEN İŞ AKDİ FESHEDİLİRSE
İşçi işveren arasındaki önemli anlaşmazlık konularından birisi de işçinin hastalığı durumunda işverenin işten atması. İşçi raporlu iken iş akdi feshedilirse, fesih, raporun bitim tarihinde gerçekleşmiş sayılıyor. Bu süre içinde kıdem tazminatı tavanı artarsa, işverenin yeni tavana göre tazminat ödemesi gerekiyor. Ancak, işçi, işverenin fesih kararını raporlu olduğu halde tebellüğ etmişse, bu durumda raporun bitim tarihi değil, tebellüğ tarihi esas alınıyor.
İŞE İADE DAVASINDA HANGİ TAVAN UYGULANIR?
İşe iade davasını kazanan işçi 10 gün içinde işverene işe başlamak istediğini yazılı olarak bildirmesine rağmen, işverence bir ay içinde işe başlatılmaması halinde, iş akdinin, işe başlatmama tarihinde feshedildiği kabul ediliyor. Kıdem tazminatı da bu tarihteki tavan üzerinden ödenmek zorunda.
MEVSİMLİK İŞÇİLERİN DURUMU
Başta turizm sektörü olmak üzere birçok sektörde mevsimlik işçi çalıştırılıyor. İki sezon üst üste 6’şar ay çalıştırılan mevsimlik işçi kıdem tazminatına hak kazanıyor. İşveren mevsimlik işçinin iş akdini sezonun sonunda, örneğin turizm sektöründeki işçi için eylül-ekim ayında sonlandırırsa o yılki tavan uygulanıyor. İşveren yazılı olarak mevsimlik işçinin iş akdini feshetmese bile bir sonraki sezon başlangıcı olan nisan-mayıs ayında işe başlatmazsa bu kez iş sözleşmesi işe çağrılmamak suretiyle feshedilmiş sayılıyor. Bu durumda, aşçı, şef garson gibi yüksek ücretli mevsimlik işçinin kıdem tazminatının yeni sezon başlangıcındaki tavan üzerinden ödenmesi gerekiyor.
https://www.haberturk.com/yuksek-tavandan-kidem-tazminati-icin-dikkat-2191990-ekonomi