Mehmet Özdoğru

Mehmet Özdoğru

Email: This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.
Salı, 26 Eylül 2017 14:30

Kooperatif Sözleşme Örnekleri

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.

Yıllık Gelir Vergisi beyanname verme dönemi 1 Mart 2017 tarihinde başladı.

  • Ticari, zirai ve mesleki faaliyetinden dolayı gerçek usulde vergilendirilen gelir vergisi mükellefleri 2016 yılına ilişkin Yıllık Gelir Vergisi Beyannamelerini 27 Mart 2017 Pazartesiakşamına kadar elektronik ortamda göndereceklerdir.
  • Geliri sadece kira, ücret, menkul sermaye iradı veya diğer kazanç ve iratların biri veya birkaçından oluşan mükellefler yıllık gelir vergisi beyannamelerini Hazır Beyan Sistemi üzerinden kolayca gönderebilirler. Hazır Beyan Sistemine GİB internet sayfası (gib.gov.tr) üzerinden ulaşılabilir.

Hesaplanan Gelir Vergisinin 2017 yılının Mart ve Temmuz aylarında olmak üzere iki eşit taksitte ödenmesi gerekmektedir.

Mükellefler vergilerini,

  • Anlaşmalı bankaların internet bankacılığı ile,
  • Anlaşmalı bankalardan,
  • Tüm vergi dairelerinden

ödeyebileceklerdir.

Ayrıca, Hazır Beyan Sistemi ile beyan edilen kira, ücret, menkul sermaye iradı, diğer kazanç ve iratlardan kaynaklı gelir vergisinin Başkanlığımız internet sitesi üzerinden anlaşmalı bankaların banka/ kredi kartları ile ödenmesi mümkün bulunmaktadır.

İnternet üzerinden yapılacak ödemelerde herhangi bir mağduriyetin oluşmaması için, tarayıcınıza www.gib.gov.tr ya da bankaların resmi internet adresleri yazılarak giriş yapılmasına dikkat edilmesi gerekmektedir.

Gelir Vergisi Rehberlerine aşağıdaki linklere tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.

5510 sayılı SS ve GSS Kanunun Ek Madde 14’ünde belirlenmiştir.

  1. a) Mahkeme kararıyla,
  2. b) Yapılan kontrol ve denetimlerde çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirilen sigortalıyı fiilen çalıştırmadığı tespit edilen işyerleriilk tespitte bir ay süreyle, ilk tespit tarihinden itibaren üç yıl içinde tekrar eden her bir tespit için ise bir yıl süreyle,
  3. c) 5510 Sayılı  Kanun,

ç) 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu ,

  1. d) 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununda yer alan sigorta primi teşvik, destek ve indirimlerden yararlanamaz.
  2. e) 5510 sayılı  Kanun ve 3294 sayılı Kanun ile 4447 sayılı Kanunda bu maddeye aykırı olan hükümler uygulanmaz.

01/04/2017 TARİHİ ÖNEMLİ

1/4/2017 tarihinde 5510 sayılı Kanunun Ek 14 üncü maddesi yürürlüğe girmiş, 1/4/2017 tarihinden itibaren, 5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinin dördüncü fıkrası, 5510 sayılı  Kanunun Ek 2 nci maddesinin dördüncü fıkrası, 4447 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile geçici 15 inci maddesinin beşinci fıkrası ve 3294 sayılı Kanunun Ek 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasında 5510 sayılı Kanunun Ek 14 üncü maddesine aykırı olan hükümler uygulanmayacaktır.

Buna göre, işverenlere sağlanan sigorta primi teşvik, destek ve indirimlere ilişkin olarak yapılan kontrol ve denetimler sonucunda çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirilen sigortalıyı fiilen çalıştırmadığı tespit edilen işyeri işverenleri hakkında 1/4/2017 tarihinden itibaren 5510 sayılı Kanunun Ek 14 üncü maddesine göre işlem yapılacak olup, uygulamaya ilişkin usul ve esaslar ile sosyal güvenlik il/ sosyal güvenlik merkezlerince yürütülür.

1 AY YASAKLAMA 3 YIL İÇİNDE TEKRARI VE 1 YIL YASAKLI OLMA

Mahkeme kararıyla veya yapılan kontrol ve denetimlerde çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirilen sigortalıyı fiilen çalıştırmadığı tespit edilen işyerlerinin,

  • İlk tespitte bir aysüreyle,
  • İlk tespit tarihinden itibaren üç yıl içinde tekrar eden her bir tespit için ise bir yıl süreyle5510 sayılı Kanun, 3294 sayılı Kanun ile 4447 sayılı Kanunda yer alan sigorta primi teşvik, destek ve indirimlerden yararlanmasının mümkün bulunmadığı,
  • Beş kişiden fazla olmamak koşuluyla çalıştırılan toplam sigortalı sayısının % 1’ini aşmayan sayıda, çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirdiği kişileri fiilen çalıştırmadığıtespit edilen işyerleri için yasaklama yapılmayacağı, hükme bağlanmıştır.
  • 5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) ve (i) bentlerinde, aynı maddenin ikinci fıkrasında, 5510 sayılı Kanunun Ek 2 nci maddesinde yer alan Sigorta primi teşvik, destek ve indirimler için mahkeme kararıyla veya yapılan kontrol ve denetimlerde çalıştırıldığı halde sigortalı olarak bildirilmediği ve bildirildiği halde fiilen çalıştırılmadığıtespit edilen kişi sayısının,
  • 4447 sayılı Kanunun geçici 10 uncu ve geçici 15 inci maddeleri ile 3294 sayılı Kanunun Ek 5 inci maddesinde yer alan sigorta primi teşvik, destek ve indirimler için mahkeme kararıyla veya yapılan kontrol ve denetimlerde çalıştırıldığı halde sigortalı olarak bildirilmediği tespit edilen kişi sayısının, tutanağın düzenlendiği aya/ mahkeme kararının kesinleştiği aya/ resmi kurum ve kuruluşlardan alınan yazıların SGK’una intikal ettiği aya ilişkin olarak SGK’una verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı toplam sigortalı sayısının %1’ini aşması veya toplam sigortalı sayısının % 1’ini aşmamakla birlikte 5 fazla olması halinde, tespitin yapıldığı işyerleri için söz konusu fiillere ilişkin yasaklamayı gerektiren Genelge eki tabloda belirtilen sigorta primi teşvik, destek ve indirimlerden 5510 sayılı Kanunun Ek 14 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ilk tespitte bir ay, ilk tespit tarihinden itibaren üç yıl içinde tekrar eden ve yasaklama kapsamına giren her bir tespit için birer yıl süreyle yasaklama işlemi yapılacaktır.

SİGORTALI SAYISI TESPİT İŞLEMİ

Toplam sigortalı sayısının hesabında, ilgili ay içinde sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışan sigortalılar ile çeşitli nedenlerle ay içinde çalışması bulunmayan ve ücret ödenmeyen (istirahat veya ücretsiz izin gibi nedenlerle aylık prim ve hizmet belgesinde (0) gün ve (0) kazançlı olarak kayıtlı) sigortalılar da hesaplamaya dahil edilecek, buna karşın aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler, staja tabi tutulan öğrenciler ile üniversitelerde kısmi zamanlı çalıştırılan öğrenciler ve Türkiye İş Kurumu’nca düzenlenen eğitimlere katılan kursiyerler dikkate alınmayacaktır.

Asıl veya alt işverenlerce çalıştırılan kişilerin sigortalı olarak bildirmediği veya bildirilen sigortalının fiilen çalıştırılmadığının tespit edilmesi halinde toplam sigortalı sayısı, asıl işveren ve tüm alt işverenlerce Kuruma bildirilen sigortalı sayısı dikkate alınarak hesaplanacaktır.

İşyerinden Kuruma bildirilen toplam sigortalı sayısının % 1’inin hesaplanması sonucunda bulunan sayının küsuratlı olması halinde, yarıma kadar kesirler dikkate alınmayacak, yarım ve üzerinde olan kesirler ise tama iblağ edilecektir. Buna göre, işyeri toplam sigortalı sayısının % 1’inin hesaplanması sonucu bulunan sayı 0,01 ila 0,49 arasında ise 0 (sıfır) olarak dikkate alınacak, 0,50 ila 0,99 arasında ise tama iblağ edilecektir.

YASAKLAMANIN ESASLARI

1/4/2017 tarihi ve sonrasında mahkeme kararından veya yapılan kontrol ve denetimlerden ya da bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan yazılardan çalıştırıldığı halde sigortalı olarak bildirilmediği ve/veya bildirildiği halde fiilen çalışmadığı tespit edilen kişi sayısı, SGK bildirilen toplam sigortalı sayısının %1’ini aşan veya toplam sigortalı sayısının %1’ini aşmamakla birlikte beşten fazla olan işyerleri ile ilgili olarak;

  • Çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirilen sigortalıyı fiilen çalıştırmadığı tespit edilen işyerlerinin 5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) ve (i) bentlerinde, aynı maddenin ikinci fıkrasında, Ek 2 nci maddesinde yer alan teşviklerden
  • Çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği tespit edilen işyerlerinin 4447 sayılı Kanunun geçici 10 uncu ve geçici 15 inci maddeleri ile 3294 sayılı Kanunun Ek 5 inci maddesinde yer alan teşviklerden, ilk tespitte tespit tarihini takip eden aybaşından itibaren bir ay süreyle, ilk tespit tarihinden itibaren üç yıl içinde tekrar eden ve yasaklama kapsamına giren her bir tespit için ise tespit tarihini takip eden aybaşından itibaren birer yıl süreyle bu sigorta primi teşvik, destek ve indirimlerden yararlanması mümkün bulunmamaktadır.

AYBAŞINDAN İTİBAREN UYGULANIR

5510 sayılı Kanunun Ek 14 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca yasaklama kapsamına girdiği tespit edilen işyerlerinden çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirilen sigortalıyı fiilen çalıştırmadığı,

  • Yapılan kontrol ve denetimler sonucu anlaşılan işyerleri, tutanak tarihini,
  • Mahkeme ilamından anlaşılan işyerleri, mahkemenin kesinleşmiş karar tarihini,
  • Bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan yazılardan anlaşılan işyerleri, söz konusu yazıların SGK intikal tarihini, takip eden ay başından itibaren ilk tespitte bir ay süreyle, ilk tespit tarihinden itibaren üç yıl içinde tekrar eden ve yasaklama kapsamına giren her bir tespit için tespit tarihini takip eden aybaşı itibariyle birer yıl süreyle sigorta primi teşvik, destek ve indirimlerden yararlanılmayacaktır.

ALT İŞVEREN

  • Alt işverenin çalıştırdığı sigortalıları SGK bildirmediğinin/bildirilen sigortalının fiilen çalıştırılmadığının tespit edilmesi ve yasaklama kapsamına girmesi halinde, hem kayıt dışı sigortalı çalıştıran/sahte sigortalı bildiriminde bulunan alt işveren hem de asıl işveren,
  • Asıl işverenin çalıştırdığı sigortalıları SGK bildirmediğinin/bildirilen sigortalının fiilen çalıştırılmadığının tespit edilmesi ve yasaklama kapsamına girmesi halinde ise, yalnızca asıl işveren, ilk tespitte bir ay süreyle, ilk tespit tarihinden itibaren üç yıl içinde tekrar eden ve yasaklama kapsamına giren her bir tespit için ise birer yıl süreyle 5510 sayılı Kanun, 3294 sayılı Kanun ve 4447 sayılı Kanunda yer alan sigorta primi teşvik, destek ve indirimlerden yararlanamayacaktır.

AYNI İŞVERENİN FARKLI İŞYERİ NUMARALARI VARSA UYGULAMA ESASI

Aynı işverenin aynı veya farklı ünite sınırları içinde birden fazla işyeri dosyasının mevcut olması halinde, çalıştıkları halde SGK bildirilmeyen veya bildirildiği halde fiilen çalıştırılmayan sigortalılar hangi işyerinde tespit edilmiş ise, yalnızca bu işyeri için 5510 sayılı Kanunun Ek 14 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre yasaklama işlemi yapılacaktır.

01/04/2017 GÖRE İLK TESPİT

1/4/2017 tarihinden önce düzenlenen tutanak/ kesinleşen mahkeme kararı/ SGK intikal eden resmi kurum ve kuruluşlardan alınan yazılar ile tespit edilen ve 1/4/2017 tarihi itibariyle bir yıllık yasaklama süresi devam eden işyerleri için, yasaklamaya esas olan tespit, 5510 sayılı Kanunun Ek 14 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre ilk tespit sayıldığından, bu ilk tespit tarihinden sonraki üç yıl içinde tekrar eden ve yasaklama kapsamına giren her bir tespit için birer yıl süreyle yasaklama yapılacaktır.

YASAKLAMA UYGULANMAYACAK TEŞVİKLER NEDİR?

  • Çalıştırılan kişilerin sigortalı olarak bildirilmediği ve bildirilen sigortalının fiilen çalıştırılmadığına yönelik tespitlerde 4447 sayılı Kanunun 50 nci maddesinin beşinci fıkrası (15921) ve geçici 17 nci maddesi (0687) ile 5510 sayılı Kanunun geçici 71 inci maddesi,
  • Bildirilen sigortalının fiilen çalıştırılmadığına yönelik tespitlerde ise 4447 sayılı Kanunun geçici 10 uncu (6111) ve geçici 15 inci maddeleri (6645) ile 3294 sayılı Kanunun Ek 5 inci maddesi, hakkında uygulanmaz.

2017 NİSAN ÖNCESİ TEŞVİK YASAKLANMASI

Bununla birlikte, yasaklama kapsamına girdiği halde 1/4/2017 tarihine kadar bir yıllık yasaklama işlemi yapılmamış ve yasaklama yapılmış olsaydı bir yıllık yasaklama süresi;

  • 2017/Nisan ayından önce sona erecek işyerleriyle ilgili olarak yasaklama kapsamına giren tespit 5510 sayılı Kanuna göre ilk tespit sayılmayacağından üç yıllık süre de başlatılmayacaktır.
  • 2017/Nisan ayı ve sonrasında sona erecek işyerleriyle ilgili olarak yasaklama kapsamına giren tespit 5510 sayılı Kanuna göre ilk tespit sayılacak olup, üç yıllık süre yasaklama kapsamına giren ilk tespit tarihinden itibaren başlatılacaktır.

Sıra No

Aylık Prim ve Hizmet Belgesi Kanun No

 Açıklaması

Sigortalı Çalıştırma Fiili

Sahte Sigortalı Bildirim Fiili

1

5510

Beş Puanlık İndirim (5510 s.K. 81.md/1.fıkra (ı) bendi)

Yasaklanır

 Yasaklanır

2

6486

Beş Puanlık İndirim (5510 s.K. 81.md/1.fıkra (ı) bendi)

Yasaklanır

 Yasaklanır

3

46486,56486,66486

51 İlde Uygulanan İlave 6 Puanlık İndirim (5510 s.K. 81 md/ 2. fıkra)

Yasaklanır

 Yasaklanır

4

25510,16322,26322

Yatırımlarda Devlet Yardımı Hakkında Kararlar Kapsamında Teşvik (5510 s.K. Ek 2.md)

Yasaklanır

 Yasaklanır

5

6111

Genç, Kadın ve Mesleki Belge Sahibi Olanların İstihdamına Yönelik Teşvik (4447 s.K. Geçici 10. Md)

Yasaklanır

Yasaklanmaz

6

6645

İşbaşı Eğitim Programını Tamamlayanların İstihdamına Yönelik Teşvik (4447 s.K. Geçici 15. Md)

Yasaklanır

Yasaklanmaz

7

15921

İşsizlik Ödeneği Alanların İstihdamına Yönelik Teşvik (4447 s.K. 50. Md)

Yasaklanmaz

Yasaklanmaz

8

14857,54857

İşsizlik Ödeneği Alanların İstihdamına Yönelik Teşvik (4447 s.K. 50. Md)

Yasaklanmaz

Yasaklanmaz

9

5746,15746

İşsizlik Ödeneği Alanların İstihdamına Yönelik Teşvik (4447 s.K. 50. Md)

Yasaklanmaz

Yasaklanmaz

10

55225,25225

Kültür Yatırımlarını ve Girişimlerini Teşvik (5225 s.K. 5. Md.5.fıkra)

Yasaklanmaz

Yasaklanmaz

Vedat İlki

http://www.alitezel.com/index.php?sid=yazi&id=8780

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.

Salı, 26 Eylül 2017 14:14

Konut KDV'sinde Yeni Oranlar Nasıl?

Konut KDV'sinde yeni oranlar nasıl? Damga vergisi oranlarında nasıl değişiklikler yapıldı? KDV oranındaki değişiklikler konut dışındaki gayrimenkul alım-satımlarında da geçerli mi? Tüm konut satışları KDV oran değişikliğinden etkilenecek mi? Hangi konut teslimleri yüzde 1'lik orana tabidir? Damga vergisi oranı sıfırlanan sözleşmeler hangileridir? Pwc Türkiye Vergi Hizmetleri Ortağı Gayrimenkul Sektörü Lideri Ersun Bayraktaroğlu yanıtladı.

Video’ yu İzlemek için tıklayınız

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.

Pazartesi, 25 Eylül 2017 13:14

SGK Çıkış Kodları ve Tazminat Durumları

Çalışma ilişkileri açısından bir iş sözleşmesinin kurulması kadar sona ermesi de olağan bir durumdur. Ancak bu olağan durumun, mevzuata ve prosedürlere uygun sonuçlandırılmaması halinde, işçi ve işveren taraf için hiç de istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilmektedir. İşten çıkarma prosedürleri içerisinde en önemli başlıklardan birisi ise işten çıkarma nedeninin tespiti ve buna uygun SGK kodunun seçilmesidir. Bu makalemizde SGK işten çıkış kodları ve işten çıkarmalarda kodlarla ilgili dikkat edilmesi gereken hususlar üzerinde duracağız. 

SGK çıkış kodu nedir?
Bir işveren tarafından işe başlatılan sigortalı Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirildiği gibi, işten ayrılan/çıkarılan kişinin de en geç 10 gün içerisinde SGK’ya bildirilmesi gerekir. Bu bildirim Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği ekinde yer alan (Ek-5) Sigortalı İşten Ayrılış Bildirgesi ile yapılır. Söz konusu bildirgenin (16) numaralı bölümüne sigortalının işten ayrılış kodu yazılmaktadır. Bu kod, aynı bildirgenin arka sayfasında yer alan ve aşağıda yer verdiğimiz listeden seçilmektedir. Sigortalının işten çıkış sebebi listede yer alan sebeplerden hangisine uyuyorsa, o kodun seçilmesi ve bildirgede (16) numaralı kutucuğa yazılması gerekmektedir.

2017 Yılında Geçerli İşten Çıkış Kodları
1- Deneme süreli iş sözleşmesinin işverence feshi 
2- Deneme süreli iş sözleşmesinin işçi tarafından feshi 
3- Belirsiz süreli iş sözleşmesinin işçi tarafından feshi (istifa) 
4- Belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep bildirilmeden feshi 
5- Belirli süreli iş sözleşmesinin sona ermesi 
8- Emeklilik (yaşlılık) veya toptan ödeme nedeniyle 
9- Malulen emeklilik nedeniyle 
10- Ölüm 
11- İş kazası sonucu ölüm 
12- Askerlik 
13- Kadın işçinin evlenmesi 
14- Emeklilik için yaş dışında diğer şartların tamamlanması 
15- Toplu işçi çıkarma 
16- Sözleşme sona ermeden sigortalının aynı işverene ait diğer işyerine nakli 
17- İşyerinin kapanması 
18- İşin sona ermesi 
19- Mevsim bitimi (İş akdinin askıya alınması halinde kullanılır. Tekrar başlatılmayacaksa "4" nolu kod kullanılır) 
20- Kampanya bitimi (İş akdinin askıya alınması halinde kullanılır. Tekrar başlatılmayacaksa "4" nolu kod kullanılır) 
21- Statü değişikliği 
22- Diğer nedenler 
23- İşçi tarafından zorunlu nedenle fesih 
24- İşçi tarafından sağlık nedeniyle fesih 
25- İşçi tarafından işverenin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışı nedeni ile fesih 
26- Disiplin Kurulu kararı ile fesih 
27- İşveren tarafından zorunlu nedenlerle ve tutukluluk nedeniyle fesih 
28- İşveren tarafından sağlık nedeni ile fesih 
29- İşveren tarafından işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışı nedeni ile fesih
30- Vize süresinin bitimi (İş akdinin askıya alınması halinde kullanılır. Tekrar başlatılmayacaksa "4" nolu kod kullanılır.) 
31- Borçlar Kanunu, Sendikalar Kanunu, Grev ve Lokavt Kanunu kapsamında kendi istek ve kusuru dışında fesih 
32- 4046 sayılı Kanunun 21 inci maddesine göre özelleştirme nedeni ile fesih 
33- Gazeteci tarafından sözleşmenin feshi 
34- İşyerinin devri, işin veya işyerinin niteliğinin değişmesi nedeniyle fesih
36- OHAL/KHK
37- KHK ile Kamu Görevinden Çıkarma

Çıkış Kodu Neden Önemlidir?
Çıkış kodunun seçimi basit bir formalite değildir. Aksine, hem işveren hem de işçi için önemli sonuçları olan bir işlemdir. İşçinin kıdeme bağlı hakları, fesih sonrası takip edeceği yol ve işsizlik ödeneği alıp alamayacağı gibi hususlar doğrudan çıkış koduyla ilgilidir. Hatalı bir kod seçimi, işçiyi veya işvereni mağdur edebileceği gibi her iki tarafı karşı karşıya getirebilecektir. Hatanın düzeltilmesi mümkün olmakla birlikte, bu da ayrı bir uğraş gerektirecektir. Dolayısıyla SGK çıkış kodu seçilirken dikkatli olunması gerekmektedir.

Çıkış Kodu Seçilirken Nelere Dikkat Edilmelidir?
SGK çıkış kodu seçilirken dikkat edilmesi gereken temel husus, fiili duruma en uygun kodun seçilmesidir. Yani kod seçiminde esas olan iş sözleşmesinin sona ermesine sebep olan durumdur. Dolayısıyla çıkış kodunun da bu sebeplere en uygun şekilde seçilmesi gerekir. Şimdi sırasıyla hangi kodun hangi durumlarda seçileceğine bakalım. Tablo, iskanunu.com

Not; Tablo’ daki; 3 nolu çıkış kodunda ki ihbar tazminatı İŞVEREN açısından geçerlidir.

1- Deneme süreli iş sözleşmesinin işverence feshi: İş Kanunu 15. maddesi, işçi ve işveren arasında 2 aya kadar deneme süresi belirlenmesine izin vermektedir. Bu süre toplu iş sözleşmeleriyle 4 aya kadar çıkarılabilmektedir. Deneme süresi içerisinde taraflar bildirim süresine gerek kalmaksızın ve tazminatsız olarak iş sözleşmesini sona erdirebilmektedir. Eğer deneme süresi içerisinde veya sonunda sözleşme işveren tarafından sonlandırılmışsa, SGK çıkış kodu olarak bu kod seçilecektir. Bu kodla çıkış yapılması halinde işçiye işsizlik sigortası yardımları yapılmayacaktır.

2- Deneme süreli iş sözleşmesinin işçi tarafından feshi: Deneme süresi içerisinde veya sonunda sözleşme işçi tarafından sona erdirilmişse bu kod seçilecektir. Bu kodun seçilmesi halinde yine işçiye tazminat ödenmeyecek ve işsizlik sigortası yardımları yapılmayacaktır. 

3- Belirsiz süreli iş sözleşmesinin işçi tarafından feshi (istifa): İşçi - işveren arasındaki sözleşme belirsiz süreli ise ve işçi tarafından sona erdirilmişse bu kod seçilecektir. İşçi tarafından fesihte herhangi bir neden gösterilmemişse bu kod seçilecek, ancak (23), (24) veya (25) numaralı kodlarda belirtilen nedenlerden birisi belirtilmiş ise söz konusu kodlar seçilecektir. (3) numaralı kodun seçilmesi halinde işçi işsizlik sigortası yardımlarına hak kazanamayacaktır. 

4- Belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep bildirilmeden feshi: Belirsiz süreli iş sözleşmesi işveren tarafından feshediliyor ve haklı bir neden bildirilmiyorsa bu kod seçilecektir. İşçinin kıdeme bağlı haklarının ödenerek çıkarıldığı durumlarda bu kod seçilir ve işçi işsizlik sigortası yardımlarına da hak kazanır. 

5- Belirli süreli iş sözleşmesinin sona ermesi: İş sözleşmesi belirli süreli ise, sürenin dolmasıyla birlikte sözleşme kendiliğinden sona ermiş olmaktadır. Bu durumda bu kod seçilecek ve işçi işsizlik sigortası yardımlarına hak kazanacaktır.  

8- Emeklilik (yaşlılık) veya toptan ödeme nedeniyle: İşçi sosyal güvenlik kurumlarından emekli aylığına veya toptan ödemeye hak kazanacak şekilde işten ayrılıyorsa bu kod seçilir. İşçinin normal emekliliği halinde bu kod seçilecek, malulen emeklilik durumunda ise (9) numaralı kod seçilecektir. Engelli raporuyla erken emeklilik ile malulen emeklilik birbirinden farklı olup, engelli raporuyla emekli olan kişiler için de bu kod (8) seçilecektir. Bu kodla çıkış yapılması halinde kişiye kıdeme bağlı hakları ödenecek ancak işsizlik sigortası yardımları yapılmayacaktır. 

9- Malulen emeklilik nedeniyle: En az %60 oranında iş göremezlik raporu alan işçi, prim günü şartını da yerine getirilmiş olması halinde malulen emekli olabilmektedir. Malulen emekli olarak işten ayrılan işçi için bu kod seçilecek, kıdeme bağlı hakları ödenecek fakat işçi işsizlik sigortası yardımlarından yararlanamayacaktır. 

10- Ölüm: İşçinin ölümü halinde çıkış kodu olarak bu kod seçilecektir.

11- İş kazası sonucu ölüm: İşçinin ölümü iş kazasına bağlı olarak gerçekleşmişse bu kod seçilecektir. Ancak işçinin ölümünün iş kazasına bağlı olup olmadığı henüz bilinmiyorsa bu kod yerine (10) numaralı kod seçilecektir. 

12- Askerlik: İşçi askerlik görevini yerine getirmek üzere işten ayrılmışsa bu kod seçilecektir. 

13- Kadın işçinin evlenmesi: 1475 sayılı İş Kanunu, kadın işçiye evlilik sebebiyle iş akdini feshetme ve tazminat alma hakkı tanımıştır. Kadın işçi evlendiği tarih itibariyle bir yıl içerisinde evlilik gerekçesiyle iş akdini feshetmişse, çıkış kodu olarak bu kod seçilir. Ancak kadın işçi bu kodla çıkış yapılması halinde işsizlik sigortası yardımları alamayacaktır. 

14- Emeklilik için yaş dışında diğer şartların tamamlanması: Çalışanların emeklilik için sağlamaları gereken prim günü, sigortalılık süresi ve yaş olmak üzere üç şart bulunmaktadır. Bir çalışan, yaş dışında prim günü ve sigortalılık süresi şartlarını sağlamışsa ve bunları sağladığına dair yazılı belgeyi SGK’dan alarak işverene ibraz etmişse, kıdem tazminatını alarak işten ayrılabilmektedir. Bu durumda çıkış kodu olarak bu kodun seçilmesi gerekmektedir. Bu kodla çıkarılan işçi işsizlik sigortası yardımlarına hak kazanamayacaktır. 

Pazartesi, 25 Eylül 2017 13:10

Dul ve Yetim Aylığı Oranları

Sigortalının ölümü sonrası geride kalan aile bireyleri yaşadıkları sosyal tehlike nedeniyle gelir kaybına uğrar. Sigortalının ölümü sonrası sosyal tehlikeye uğradığı için(1) geçim sıkıntısı yaşaması muhtemel olan sigortalının dul kalan eşi, bekar, dul veya boşanmış kız çocuğu, ölüm sosyal tehlikesi nedeniyle mahrum kalacağı maddi desteğin yerini alacak bir sosyal yardıma gereksinim duyar(2).

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun’u(3), sigortalının ölümü sonrası geçimleri sigortalı tarafından sağlanan aile bireylerinin geleceklerini güvence altına almak amacıyla, ölüm sigortası düzenlemesine yer vermiştir.

5510 sayılı Kanun’un 54. maddesine göre anne ve babasından ayrı ayrı aylığa hak kazanan çocuklara, yüksek olan aylığın tamamı, az olan aylığın yarısı (5510, md. 54/I-a.3), hem eşinden, hem de anne ve/veya babasından ölüm aylığına hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da anne ve/veya babasından aylık bağlanacağı (5510, md. 54/I-a.5) hükmü bulunmakla birlikte, kız çocukları açısından ölüm aylığına esas hak sahipliğinin, ölümün gerçekleştiği tarihteki sosyal sigorta mevzuatına göre belirlenmesi(4) ilkesi gereği, kız çocuklarına, anne ve baba üzerinden ya da eş ve anne-baba üzerinden olmak üzere iki aylık bağlanıp bağlanamayacağı yazımızın konusunu oluşturmaktadır.

 

Konuların ayrıntılı olarak yazıldığı makaleyi görmek için tıklayınız.

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.

Salı, 12 Eylül 2017 13:49

Asgari Geçim Sınırı Açıklandı

Türkiye Kamu-Sen Araştırma Geliştirme Merkezi'nin yapmış olduğu 2017 Ağustos ayına ait asgari geçim endeksi sonuçları açıklandı.

Türkiye İstatistik Kurumu'ndan (TÜİK) alınan Ağustos 2017 fiyatlarına göre yapılan araştırmada çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı 2 bin 587,59 TL olarak hesaplandı. Dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddi ise 5 bin 334,15 lira olarak belirlendi.

Sonuçlar, dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddinin bir önceki aya göre yüzde 0,21 oranında arttığını gösterdi. Çalışan tek kişinin açlık sınırı da bir önceki aya göre yüzde 0,52 oranında yükseldi ve bin 997,46 Lira olarak hesaplandı. Türkiye'de 4 kişilik bir ailenin ortalama gıda ve barınma harcamaları toplamı ise 2017 yılı ağustos ayında 2 bin 5,43 Lira olarak tahmin edildi.

Yapılan araştırmada, 4 kişilik bir ailenin sağlık kuruluşlarının belirlediği gibi sağlıklı bir biçimde beslenebilmesi için gerekli harcamanın Ağustos 2017 verilerine göre günlük 40,63 TL olduğu belirlenirken, ailenin aylık gıda harcaması toplamı ise bin 218,93 TL oldu. Ağustos 2017 itibarı ile ortalama 2 bin 977,68 TL ücret alan bir memurun ailesi için yaptığı gıda harcaması, maaşının yüzde 40,93'ünü oluşturdu.

TÜİK verilerinde 786,50 TL olarak belirlenen kira gideri ise Ağustos 2017 ortalama maaşının yüzde 26,41'ine denk geldi. Buna göre bir memur, ortalama maaşının yüzde 67,34'ünü yalnızca gıda ve barınma harcamalarına ayırmak zorunda kalırken, diğer ihtiyaçlarını karşılamak için ise maaşının yüzde 32,66'sı kaldı. Ortalama ücretle geçinen bir memur ailesinin ulaşım, sağlık, eğitim, haberleşme, giyim gibi diğer zorunlu ihtiyaçlarını karşılaması için Ağustos 2017 maaşından geriye yalnızca 972,51 TL kaldı.

Salı, 12 Eylül 2017 13:44

Kıdeme Fon Kısa Vadede Zor

Şimşek, kıdem tazminatı için getirilen formüllerin kamuya getirdiği yüke dikkat çekti. TÜSİAD üyesi işadamları ile dün İstanbul’da bir araya gelen ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in gündeminde kıdem tazminatı konusu da yer aldı. Bu konuda uzun süredir çalışmalar yaptıklarını söyleyen Şimşek, kıdem tazminatında getirilen bazı formüllere dikkat çekti. Bu formüllerin kamuya yük getirdiğini ifade eden Şimşek, kamu finansmanı açısından dengelerin önemli olduğunu ve kamuya gelecek yükün iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Şimşek, bu gibi nedenlerle çalışmaların kısa vadede sonuçlanmasının zorluğuna değindi.

KAMU PAYI ÖNGÖRÜLÜYOR

Kıdem tazminatında uzun yıllardır üzerinde çalışılan yapı, bireysel hesaplara dayalı fon kurulması esasına dayanıyor. Bu yeni modelde, işverenler çalıştırdıkları her işçi için kıdem tazminatını aylık olarak yatırmakla yükümlü olacak. Ancak mevcut durumdan geriye gidiş olmaması için, çalışanın brüt aylık kazancının yüzde 8.3’ünün işveren tarafından, düzenli olarak kıdem tazminatı fonuna aktarılması gerekiyor. Bu oranın işverenleri zorlamaması ve özellikle KOBİ’lerin sıkıntı yaşamaması için de, kamunun aylık kıdem tazminatı primlerinin bir bölümünü yüklenmesi öngörülüyor. Son dönemde üzerinde çalışılan modelde de, bireysel emeklilik sisteminde olduğu gibi, devletin yüzde 25 katkıda bulunması planlanıyordu. İşte Şimşek de, dünkü toplantıda, bu modellerin kamuya getirebileceği yüke dikkat çekti. 

Kıdem tazminatında tek sorun finansman konusunda da değil. Hem işçi, hem de işveren temsilcileri şu ana kadar kıdem tazminatı yapısının değiştirilmemesi yönünde görüş bildirdi. Geçen temmuz ayında yapılan bir toplantıda da işçi ve işveren temsilcileri konuyla ilgili görüşlerini yazılı olarak iletti. Ancak bu görüşlerin iletilmesinin ardından 180 günlük yeni hükümet eylem planı içinde kıdem tazminatı konusunda bir başlık olup olmayacağı belirsiz bulunuyordu. Şimşek’in açıklamaları hükümetin öncelikli gündeminin kıdem tazminatı olmayacağını ortaya koydu.

İş hukuku, sosyal güvenlik ve iş sağlığı ve güvenliği açısından “iş kolu” temel bir kavramdır. İşin bulunduğu ve faaliyet gösterilen alana göre gerek tehlike sınıfı gerekse de kurulabilecek ya da örgütlenebilecek sendikalar değişmektedir.

Kural olarak, sendikalar kuruldukları iş kolunda faaliyette bulunur. Her bir iş koluna giren işlerin neler olduğu, ekonomik faaliyetlerin sınıflandırılmasına ilişkin uluslararası norm ve standartlar göz önünde bulundurularak düzenlenen işkolları listesi hazırlanmaktadır. Bir iş yerinde yürütülen asıl işe yardımcı işler de, asıl işin girdiği iş kolundan sayılır.

Bir iş yerinin girdiği iş kolunun tespiti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca yapılır. Tespit ile ilgili karar Resmî Gazete ’de yayımlanır. Bu tespite karşı ilgililer, kararın yayımından itibaren on beş gün içinde dava açabilir.

Yeni bir toplu iş sözleşmesi için yetki süreci başlamış ise iş kolu değişikliği tespiti bir sonraki dönem için geçerli olur. İşkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmaz. İşkolu değişikliği yürürlükteki toplu iş sözleşmesini etkilemez.

İşyerinin girdiği iş kolu, iş yerinde yürütülen asıl işe göre belirlenir. Dolayısıyla öncelikle iş yeri denilen birimin sınırları belirlenmeli, sonrasında bu birim içinde yürütülen asıl iş ve nihayetinde bu işten hareketle iş kolu tespit edilmelidir.

Asıl iş, iş yerinin teknik amacı, mal veya hizmet üretimi amacıyla yürütülen faaliyet olup asıl işin tespitinde, iş yerinde çalışan işçilerin üretimdeki ağırlıklı sayısı ile mal ve hizmet üretimindeki yatırımın niteliği ve büyüklüğü göz önünde bulundurulmalıdır.

O iş yerinde yürütülen ve asıl iş dışında kalan bütün işler yardımcı iş olarak nitelendirilir. Asıl iş ve yardımcı iş kavramının her bağımsız iş yeri için bir bütün olarak değerlendirilmesi gerekir. Asıl iş-yardımcı iş ayırımı bir iş yerindeki işler için geçerli olup, işletme seviyesinde incelenemez, bir işletmeyi oluşturan farklı işyerleri arasında asıl iş yardımcı iş ilişkisi kurulamaz.

Yardımcı işlerin, asıl işin iş kolunda sayılarak ayrı bir iş kolu tespitine konu yapılamaması, bu işlerin de asıl işveren tarafından yürütülmesi halinde geçerli olan bir kuraldır. Yardımcı işler bir alt işverene verilmişse, artık söz konusu yardımcı işler, alt işverenin iş yerini oluşturacağından ayrı bir iş kolu tespitine konu olacaktır. Bu durumda artık alt işverene ait iş yerinde yapılan işin girdiği iş kolu asıl işverenin yaptığı işe göre belirlenemez. Alt işverenin iş kolu tespiti asıl işverenden ayrı olarak yapılmalıdır.

Özellikle iş kolu tespitlerinde, iş yeri ve işletme kavramlarını karıştırılmaktadır. Özellikle yapılacak incelemelerde, bağlı iş yeri kavramının üzerinde durulmalıdır. Bir işe ve ortak karara bağlı olarak yürütülen, ayrı bir faaliyet içermeyen, organizasyon şeması olarak merkeze bağlı olan işyerleri de, bir iş yeri olarak sayılmaktadır.

Gazete Habertürk'ten Ahmet Kıvanç'ın sorularını yanıtlayan Maliye Bakanı Naci Ağbal, KDV reformuyla ilgili çalışmalar hakkında bilgi verdi. İngiltere’deki KDV sistemini yerinde inceleyip analiz ettiklerini, sektörden önerileri topladıklarını belirten Ağbal, birkaç hafta içinde konuyu Ekonomik Koordinasyon Kurulu’na (EKK) ve ardından da Bakanlar Kurulu’na getireceklerini anlattı.

DENETİMLER AZALACAK

KDV reformuyla işletmeler için kolaylık getireceklerini belirten Ağbal, İngiltere’de KOBİ’lere başarılı bir şekilde uygulanan “flate rate” olarak adlandırılan, düz oranlı vergi sistemini Türkiye’de uygulayacaklarını söyledi. Ağbal, yaklaşık 1 milyon mükellefi ilgilendiren düzenleme uyarınca, yüzde 18 KDV’ye tabi satış yapan mükelleflerden yüzde 10 oranında vergi alacaklarını belirtti. Ağbal, mevcut uygulamada işletmelerin, satışlarından yüzde 18 oranında KDV toplamışsa, alışları dolayısıyla ödedikleri vergileri düştükten sonra kalan KDV’yi Maliye’ye aktardığını vurguladı. Ağbal, bunun yerine getirecekleri sistemi şöyle anlattı:

“Normalde yüzde 18 KDV toplayan mükellefe, ‘Bize yüzde 10’unu ver, tek tek faturalarla biz de uğraşmayalım, sen de uğraşma. Hasılatının yüzde 10’unu KDV olarak öde’ diyeceğiz. Mükellef faturalarını gene toplayacak. Özellikle KOBİ’lerde bu uygulama, sistemi basitleştiriyor. İşletmeler bazı giderleri faturalaştıramıyorlar. O zaman yüksek KDV ile karşılaşmamak için başka yollara yöneliyorlar. Bu düzenlemeyle Maliye açısından denetim ihtiyacı azalacak. Açık söylemek gerekirse zaman zaman sahte belge trafiğini doğuran önemli faktörlerden biri budur. İşletmeler belgeleyemedikleri harcamaları belgelemek için sahte veya muhteviyatı yanıltıcı belge kullanabiliyor.”

TERCİHE BIRAKILACAK

Ağbal, yasayla bakanlık olarak genel yetki alacaklarını, hasılatı belli tutarın altındaki işletmeler için bu düzenlemeyi getireceklerini söyledi. Ağbal, ulaştırma sektörü gibi özellikle hasılatı kayıtlı sektörlerde başlayacaklarını belirtti. Bu uygulamanın mükellefin tercihine bırakılacağını vurgulayan Ağbal, isteyen mükellefin eski sistemle devam edebileceğini ifade etti.

 

DEVREDEN KDV SİSTEMİNE SON

Yapılacak düzenlemeyle yatırım, üretim ve ihracat üzerinde KDV’nin yük olmaktan çıkarılacağını kaydeden Ağbal, devreden KDV uygulamasına son vereceklerini belirtti. Mevcut uygulamada yatırım veya üretim aşamasında 100 TL KDV ödeyen mükelleflerin, yaptıkları satışlarda topladıkları KDV’yi bu rakamdan indirdiklerini anlatan Ağbal, indirilemeyen vergi dolayısıyla devletin biriken KDV borcunun 140 milyar liraya ulaştığını anlattı. Ağbal, bunun 30 milyarının belediyeler ve diğer kamu kurumlarına ait olduğunu, işletmelerin indirilemeyen KDV alacağının ise 70-80 milyar lira dolayında bulunduğunu söyledi.

Ağbal, yeni sistemde, indirilemeyen KDV’nin belli periyotlarla nakit olarak iade edileceğini ifade etti.

‘15 TEMMUZ YARALARI SARILDI’

Geçen sene 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ekonomiyi canlandırmak için birçok tedbir aldıklarına dikkat çeken Ağbal, “Ekonomi 15 Temmuz’un yaralarını sardı. Artık geçici vergi indirimlerine Türkiye’nin ihtiyacı kalmadı. Başka sektörlerle ilgili olarak da geçici vergi indirimi düşünmüyoruz” dedi.

İSTİSNALAR YERİNE SIFIR ORANLI VERGİ

Ağbal, Türkiye’de halen yüzde 1, 8 ve 18 oranında KDV uygulandığını, bazı mal ve hizmetlere ise KDV istisnası tanındığını belirterek, özellikle yüzde 18 oranındaki vergide indirim öngörmediklerini söyledi. Ağbal, İngiltere’de bazı sektörlerde vergi istisnası yerine yüzde sıfır oranı uygulandığını, bu konuda bir çalışma yaptırdığını anlattı.

 

TAHAKKUK EDEN KDV’NİN YARISI TAHSİL EDİLEBİLİYOR (MİLYON TL)

 

53.9 MİLYAR LİRADA KALDI

Geçen yıl toplam 103 milyar liralık KDV tahakkukuna karşılık tahsilat oranı, 53.9 milyar lirayla yüzde 52 seviyesinde kaldı.

 

İHRACATÇI VE YERLİ KDV FARKI KALKACAK

Ağbal, ihracatçı ile yerli üretici arasındaki KDV farkını da ortadan kaldıracaklarını söyledi. İthal edilen aynı mal için her aşamada yüzde 8 KDV ödendiğini belirten Ağbal, bu tür mallarda ithalatçıların daha sonra iade alacaklarını söyledi.

30 EYLÜL’DE BİTECEK VERGİ İNDİRİMİNDE SÜRE UZATILMAYACAK

Maliye Bakanı Ağbal, beyaz eşyada, mobilyada ve konutta geçen yıl eylül ayında yapılan ve mart ayında uzatılan geçici vergi indiriminin süresinin 30 Eylül’de dolacağını anımsatarak, vergi indirimi süresini uzatmayacaklarını söyledi. Ağbal, o zaman bu lokomotif sektörler vasıtasıyla ekonomiyi canlandırmak için vergi indirimi yaptıklarını vurgulayarak şöyle konuştu: “Maliye olarak yaptığımız çalışmalara göre uzatmamızı gerektirecek ihtiyaç kalmadı. Bunlar geçici vergi indirimleriydi. Şu ana kadarki uygulama gösteriyor ki, hedeflediğimiz amaca ulaştık. Tüketici bunu kampanya olarak gördü. Önümüze çıkan rakamlar, kampanyamızın fonksiyonunu başarıyla gerçekleştirdiğini, amacı sağladığını, artık uzatmanın gerekli olmadığını ortaya koyuyor. Bu mallar normal satış trendine girdi. Hatta TÜİK’in rakamlarına göre beyaz eşyada normalin üzerinde fiyat artışı var. 2009 yılında da martta başladık eylülde sonlandırdık. Sonraki aylarda da satış grafiği devam etti.”

ŞAHSİ HARCAMALARA İNDİRİMDE YENİ FORMÜL

Bakan Ağbal, bu yıl sonuna kadar TBMM’de yasalaştırmayı hedefledikleri Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı’na eklenecek esnaf ve serbest meslek erbabının şahsi harcamalarının kazançlardan indirilmesine ilişkin düzenlemenin detayları hakkında da bilgi verdi. Mevcut vergi sisteminin, esnaf ve serbest meslek erbabının iş için yaptığı giyim, ulaşım, yemek gibi şahsi harcamaların kazançtan indirilmesine imkân vermediğini, oysa başka ülkelerde bu imkânın bulunduğunu kaydeden Ağbal, şöyle konuştu:

 

“Tasarıda, küçük esnaf ve serbest meslek erbabımızın gerçekten yaptığı ve işin doğasına uygun olan şahsi giderlerini kazancından düşebilmesine imkân vereceğiz. Bu, evindeki mutfak masrafını veya tüp harcamasını yapması anlamına gelmiyor. Yanlış kullanımın önüne geçmek için ister istemez bir tavan getirilecek. Kazancının belli bir oranı belirlenecek.”

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • Elektronik Belge Sistemlerinde Yapılacak Planlı Bakım Çalışması Hakkında GİB Duyurusu ELEKTRONİK BELGE SİSTEMLERİNDE YAPILACAK PLANLI BAKIM ÇALIŞMASI HAKKINDA DUYURU 19.09.2024…
  • GİB, Vergi Cezalarında İndirim Uygulaması Broşürü Yayımlandı Vergi cezalarında indirim; mükellefler veya vergi sorumluları adına kesilen cezalar…
  • Maliye'den 3 Milyar Liralık Sahte Fatura Tespiti Yapıldı! Vergi Müfettişlerine Ek Yetki Gündemde Hazine ve Maliye Bakanlığı vergi…
Top