Mehmet Özdoğru

Mehmet Özdoğru

Email: This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

6111 sayılı  torba yasanın  6, 7, 8 ve 9. maddelerine göre  gelir, kurumlar, KDV ile vergi tevkifatı ile  matrah artırımı  hükümleri uyarınca yasal düzenlemeler yapılmıştır.[1] Torba yasa gereğince 2.5.2011 tarihine kadar  mükelleflere müracaat  olanağı tanıyan  bu yasa  2009 yılına ilişkin  tarh zamanaşımı  süresinin   sonu olan   31.12.2014 tarihine kadar  yapılacak   vergi incelemelerini etkileyecektir.  Bu nedenle, 6111 sayılı yasanın  bütün hükümlerinin vergi incelemeleri yönünden muhtemel  etkilerinin incelenmesinde yarar görülmektedir. 

6111 sayılı kanun hükümlerine göre  matrah artırımında bulunanlar için  artırımda bulunan  yıl ve dönemler için  vergi incelemesi  yapılamaz ve dolayısıyla  cezalı tarhiyat önerilemez.[2]   Doğal olarak, matrah artırımı yapıldığı yıllarla ilgili mükellefler hakkında  Cumhuriyet  Savcılıklarına suç duyurusunda bulunulamaz veya asliye ceza mahkemelerinde ceza davası  açılamaz.[3]

Başka bir ifade ile, 6111 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak matrah artırımında bulunulan yıllar için yıllık gelir ve kurumlar vergisi yönünden inceleme yapılamayacak olması, VUK nun 359. maddesinde düzenlenen ve hürriyeti bağlayıcı cezalar gerektiren hükümlerin uygulamasını da engellemektedir.

Daha açık bir ifade ile belirtmek gerekirse; matrah artırımında bulunulan yıllar için sahte ve/veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlenmiş ve/veya kullanılmış dahi olsa, bu yıllar için Gelir ve Kurumlar vergisi incelemesi yapılamayacağı için Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusu da yapılmayacaktır.[4]

Öte yandan, 6111 sayılı Kanun’un 9. maddesinin 3. bendine göre, matrah ve vergi artırımı yapılmayan yıllar ve dönemler için idare vergi incelemesi yapabilecektir. Şunu da belirtmek gerekir ki, bir mükellefin sadece 2007 yılına ilişkin olarak matrah artırımında bulunulabilen tüm vergilerle ilgili artırımda bulunması durumunda, 25.02.2011 tarihinden sonra yapılacak bir inceleme neticesinde bu mükellefin 2008 yılı ile ilgili sahte belge düzenlediğinin tespit edilmesi 2007 yılına ilişkin matrah artırımını geçersiz kılmayacak, 2007 yılı ile ilgili inceleme yine de yapılamayacaktır.

Başka bir ifade ile, 6111 sayılı kanunun  6 ila 9. madde hükümlerine göre, ilgili vergi türleri itibariyle matrah artırımında bulunan mükellefler bakımından  vergi incelemesi ve  beyan haricinde tarhiyat yapılamayacağı  açık olduğundan   bu konuda  matrah artıran mükelleflere cezalı tarhiyat yapılamaz.[5]  Matrah artırımı yapan mükelleflerle ilgili   matrah  artırımının  yapıldığı  yılın  defter, kayıt ve belgeleri  vergi incelemesi için istenebilir.   Başka bir ifade ile,  matrah artırımı yapanlar yönünden  defter ve belge ibrazı yükümlülüğü ortadan kaldırılmaz. Hal böyle olmasına rağmen matrah artırımının  yapıldığı yıllarla ilgili  vergi müfettişine ibraz edilen defterlerle ilgili cezalı tarhiyat  önerilemez.[6]  

Haklarında  sahte belge düzenleme yönünde  “vergi tekniği raporu” (VTR) bulunan mükellefler  prensip olarak  yasanın  9/6. md hükmüne göre  matrah artırım  talepleri  sadece  2006 ila 2009 yılları  için  kabul edilmez. Konuyla ilgili 6111 sayılı kanuna ekli olarak çıkarılan 1 seri nolu  genel tebliğde  ayrıntılı  açıklamalar yapılmıştır. Söz konusu  tebliğ 12.3.2011 gün ve 27872  (2.mükerrer) RG’de yayınlanmıştır. 

Haklarında sahte belge kullanma raporu  bulunan mükellefler ise,  2006 ila 2009 yılları için  matrah artırımı yapabilir.  Bu  kuralın tek istisnası  haklarında  sahte belge düzenleme yönünde vergi inceleme raporu bulunan mükellefler 2006 ila 2009 yılları için  matrah  artırımı  yapamazlar.  Vergi daireleri  mükelleflerin sahte  fatura düzenleme raporu olup olmadığı hakkında  ayrıntılı araştırma yapmak  zorundadırlar.[7]

Bir şekilde  matrah artırımı yapmış olmalarına karşın  daha sonra haklarında sahte fatura düzenleme raporunun  bulunduğu  tespit edildiği takdirde bu mükelleflerin matrah artırım tahakkukları  bozulur, ödedikleri paralar emanet hesabına alınır.[8] 

Sonuç olarak, matrah artırımının  geçerli  olduğu  2006 ila 2009  takvim yılları için   haklarında “sahte belge düzenleme  raporu” bulunmayanlar (2005, 2004 yılları için  sahte belge düzenleme raporu olsa bile)  yönünden  matrah  artırımı  geçerli  olacaktır.[9]  6111 sayılı kanuna göre matrah artırımı  yapanlar tahakkuk eden vergileri sürelerinde yatırma zorunluluğu yoktur.  Tahakkuk  eden bu  vergiler bilahare vergi dairesine gecikme zamlı  olarak ödenebilir. Nazlı Gaye Alpaslan

https://www.hurses.com.tr/av-nazli-gaye-alpaslan/sahte-fatura-duzenleme-suclamasi-ve-matrah-artirimi/haber-23018

--------------------------

[1]6111 sayılı  torba yasa 25.2.2011 tarih  ve 278571 sayılı  mükerrer  RG’de yayınlanmıştır. 

[2]6111 sayılı  yasa md. 6-9

[3]KESKİN Kemal Serkan,  “Sahte Belge Düzenleme İncelemeleri 6111 Sayılı Yasadan Nasıl Etkilenir?”, 2.5.2011, E-Yaklaşım Dergisi.

[4]ERMUMCU Özer, “Matrah Artırımında Bulunan Yıllar İçin Sahte Belge Düzenleme Ve/Veya Kullanma Nedeniyle Cumhuriyet Savcılığına Suç Duyurusunda Bulunulamaz”,  bkz. http://www.muhasebevergi.com

[5]ALPASLAN Mustafa – KAYA Eda, “Sahte ve Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı  Belge Düzenleyenler ve Kullananlar Açısından  6111 Sayılı Yasa Hükümlerine Göre Matrah Artırımı Uygulamalarının İrdelenmesi”, Vergi Dünyası Dergisi, Nisan  2011, Sayı:356.

[6]İzmir 2. Vergi Mahkemesi  kararı, 23.2.2012 gün ve E:2011/1004-K:2012/267 sayılı karar.

[7]Bkz. BUDAK Yılmaz, Vergi Dünyası Dergisi, Haziran 2011, s.358

[8]Bkz. 6111 sayılı yasa (1) Seri Nolu  GT.

[9] Bkz. İzmir 4. Vergi Mahkemesi  kararı, 7.11.2012 gün ve E:2011/1301-K:2012/1317 sayılı kararları.

Bugün yazımızda dönemler halinde ve sigortalılık statüsüne göre ;

a.)Sürekli İş Göremezlik Geliri

b.)Malullük Aylığı

c.)Yaşlılık  Aylığı

SİGORTALILIK BAŞLANGICI 2008/EKİM SONRASI OLUP, 5510 SAYILI KANUNUNA GÖRE AYLIK BAĞLANANLARIN EMEKLİLİK SONRASI ÇALIŞMALARI

Aylık Bağlanan Kanun

Gelir/Aylık Türü

SİGORTALILIK BAŞLANGICI 2008/EKİM SONRASI OLUP, 5510 SAYILI KANUNUNA GÖRE AYLIK BAĞLANANLARIN EMEKLİLİK SONRASI ÇALIŞMALARI

4/1-(a)

4/1-(b) (1-2-3 ve 4 alt bentleri

4/1-( c)

Sürekli İş

Gelir ödenmeye devam edilir.

Gelir ödenmeye devam edilir.

Gelir ödenmeye devam edilir.

Göremezlik Geliri

Hakkında tüm sigorta kolları uygulanır.

Hakkında tüm sigorta kolları uygulanır.

Hakkında tüm sigorta kolları uygulanır.

Malullük

Aylık Kesilir. Hakkında tüm

Aylık Kesilir. Hakkında tüm

Aylık Kesilir. Hakkında tüm

4/1-(a)

sigorta kolları uygulanır.

sigorta kolları uygulanır.

sigorta kolları uygulanır.

Tercihlerine göre;

-İstekte bulunanların aylıkları talep tarihini takip eden ay başından itibaren kesilir ve haklarında tüm sigorta kolları uygulanır.

-İstekte bulunmayanların aylıkları kesilmez ve sigortalı

Yaşlılık

Aylık Kesilir. Hakkında tüm sigorta kolları uygulanır.

sayılmazlar.

Aylık Kesilir. Hakkında tüm sigorta kolları uygulanır.

Sürekli İş Göremezlik Geliri

Gelir ödenmeye devam edilir. Hakkında tüm sigorta kolları uygulanır.

Gelir ödenmeye devam edilir. Hakkında tüm sigorta kolları uygulanır.

Gelir ödenmeye devam edilir. Hakkında tüm sigorta kolları uygulanır.

Malullük

Aylık Kesilir. Hakkında tüm sigorta kolları uygulanır.

Aylık Kesilir. Hakkında tüm sigorta kolları uygulanır.

Aylık Kesilir. Hakkında tüm sigorta kolları uygulanır.

4/1-(b) bendi (1-2 ve 3) alt bent

Tercihlerine göre;

-İstekte bulunanların aylıkları talep tarihini takip eden ay başından itibaren kesilir ve haklarında tüm sigorta kolları uygulanır.

-İstekte bulunmayanların aylıkları kesilmez ve sigortalı sayılmazlar.

Aylık Kesilir. Hakkında tüm sigorta kolları uygulanır.

Aylık Kesilir. Hakkında tüm sigorta kolları uygulanır.

Yaşlılık

Gelir ödenmeye devam edilir. Hakkında tüm sigorta kolları uygulanır.

Gelir ödenmeye devam edilir. Hakkında tüm sigorta kolları uygulanır.

Gelir ödenmeye devam edilir. Hakkında tüm sigorta kolları uygulanır.

Malullük

Aylık Kesilir. Hakkında tüm sigorta kolları uygulanır.

Aylık Kesilir. Hakkında tüm sigorta kolları uygulanır.

Aylık Kesilir. Hakkında tüm sigorta kolları uygulanır.

Tercihlerine göre;

-   İstekte bulunanların aylıkları talep tarihini takip eden ay başından itibaren kesilir ve haklarında tüm sigorta kolları uygulanır.

-   İstekte bulunmayanların aylıkları kesilmez ve sigortalı sayılmazlar.

Aylık Kesilir. Hakkında tüm sigorta kolları uygulanır.

Aylık Kesilir. Hakkında tüm sigorta kolları uygulanır.

Yaşlılık

Tercihlerine göre;

-   İstekte bulunanların aylıkları talep tarihini takip eden ay başından itibaren kesilir ve haklarında tüm sigorta kolları uygulanır.

Vazife Malullüğü 5510/47

-   İstekte bulunmayanların aylıkları kesilmez ve sigortalı sayılmazlar.

(5/c kapsamında olmayanlar)

Aylık Kesilir

Aylık Kesilir

IKMH istek halinde MYÖ sigortası da uygulanır.

Uzun vadeli sigorta kolları uygulanır.

4/1-( c)

Vazife Malullüğü 5510/47

Aylık kesilmez.

Aylık kesilmez.

Aylık kesilmez.

(5/c kapsamında olan)

IKMH istek halinde MYÖ sigortası da uygulanır.

IKMH istek halinde MYÖ sigortası da uygulanır.

Uzun vadeli sigorta kolları uygulanır.

Malullük

Aylık Kesilir. Hakkında tüm sigorta kolları uygulanır.

Aylık Kesilir. Hakkında tüm sigorta kolları uygulanır.

Aylık Kesilir. Hakkında tüm sigorta kolları uygulanır.

4/1-( c)

01.03.2016 tarihinden sonra

Tercihlerine göre;

-   İstekte bulunanların aylıkları talep tarihini takip eden ay başından itibaren kesilir ve haklarında tüm sigorta kolları uygulanır.

Aylık Kesilir. Hakkında tüm sigorta kolları uygulanır.

-   İstekte bulunmayanların aylıkları kesilmez ve sigortalı sayılmazlar.

Aylık Kesilir. Hakkında tüm sigorta kolları uygulanır.

Yaşlılık

VEDAT İLKİ

Kaynak:2018/38 Sayılı Genelge Eki

https://alitezel.com.tr/index.php?sid=yazi&id=9249

Türkiye’de 10 işçiden yalnızca 1’i kıdem tazminatı alabiliyor. Yeni Ekonomi Planı’nda sorunu çözmek için Kıdem Tazminatı Fonu kurulması öngörülüyor. Fon kurulursa işçi istifa etse de kıdem tazminatına hak kazanabilir.

Yeni Ekonomi Planı’nda kıdem tazminatı fonunun sosyal tarafların mutabakatıyla fona dönüştürülmesi bir hedef olarak yer alınca konu yeniden gündeme geldi. Peki, fonun detayları neler, kıdem tazminatı fona dönüşürse işçi ve işverenler bundan nasıl etkilenecek? İki gün sürecek yazı dizimizde bu detayları aktarmaya çalışacağız.

İKİLİ MUTABAKAT ŞART

Öncelikle şunu ifade etmek gerekir ki, kıdem tazminatının fona dönüştürülmesi sosyal tarafların mutabakatıyla gerçekleştirilmesi hedefleniyor. İşçi tarafı daha önce pek çok kez kazanılmış haklardan geri adım atılmaması gerektiğini vurgulayamamıştı. İşverenler içinse, sistemin sürdürülebilir olması için önemli olan şu anki uygulamadan daha yüksek oranda bir maliyet yaratılmaması. Bu nedenle hassas dengenin sağlanarak fonun hayata geçmesi çalışma hayatı için çok önemli.

UZUN SÜREDİR GÜNDEMDE

Kıdem tazminatında yeni bir düzenleme yapılıp, sistemin işlemeyen veya aksayan kısımlarında düzeltmeye gidilmesi uzun süredir kamuoyunun gündeminde.

1- YENİ SİSTEM NE GETİRİYOR?

MÜSİAD Başkanı Abdurrahman Kaan: Sürdürülebilir kalkınma sağlar

Çalışma hayatında elbette işçi ve işverenlerin menfaatleri birbirine bağlı durumdadır. Bu menfaatlerin çatışmadığı daha sağlıklı bir çalışma hayatı tesis edebilmek adına Kıdem Tazminatı Fonu’nun kurulmasını destekliyoruz. Bunun tasarrufları teşvik edeceğini, uzun dönemli yatırım ve istihdam artışını destekleyeceğini ve daha verimli olacağına inanıyoruz.

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan: Çalışanın emeği heba olmaz

Bugünkü haliyle kıdem tazminatı son derece demode. Zorunlu tasarrufsal modele dönüştürülmesi halinde birçok iyi niyetli üretici, sanayici, müteşebbis, girişimci hayatını kaybetmez ve yanında çalışan 15-20 yıllık insanların birikimleri de heba olup gitmez. Ülke ekonomisine de ciddi katkı sağlanır.

1- MEVCUT SİSTEM NASIL İŞLİYOR?

Kıdem tazminatı bugün 1475 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca uygulanıyor. En az az bir yıl çalışması olan işçi, tazminata hak kazanıyor. Kıdem tazminatının mevcut yapısındaki işleyişte iki sorun bulunuyor. İlk sorun bir yıllık çalışmanın tespiti. İşverenler bir yılın sonunda kıdem tazminatı hak edildiği için işçilere “giriş-çıkış” yaparak kanuna karşı hileye başvuruyorlar. Özellikle taşeron şirketlerde bu duruma çok sık rastlanıyor. Yargıtay’ın bu konuda verdiği kararlarla işçinin hakkı korunuyor. Ancak konu mahkemeye taşındığı için süreç uzuyor.

2- İŞTEN ÇIKIŞ TÜRÜ ÇOK ÖNEMLİ

Kıdem tazminatına hak kazanabilmek için işçinin iş sözleşmesini kendisinin feshetmemesi gerekiyor. Yani istifa eden işçi kıdem tazminatı alamıyor. Bu durumun istisnası erkek işçiler için askere gitmek nedeniyle, kadın işçiler için evlendikten sonra bir yıl içerisinde istifa etmek. Ayrıca 8.9.1999 ve öncesi tarihlerde ilk kez sigortalı olan kişiler 15 yıl, 3.600 gün koşulunu yerine getirdiklerinde SGK’dan yazı alıp istifa ederek kıdem tazminatlarını alabiliyorlar. Bazen de işveren çoğu kez farklı nedenlerle yıldırdığı işçiyi istifaya zorlayabiliyor.

3- 10 KİŞİDEN 1’İ ALABİLİYOR

İşverenler çoğu kez işçilerine kıdem tazminatı ödememek için istifa dilekçesi almak, feshi istifa gibi göstermek yollarına başvuruyorlar. Bu konuda yapılan çalışmalar yaklaşık 10 işçiden yalnızca 1’i kıdem tazminatı alabildiğini ortaya koyuyor. Bu yönden değerlendirildiğinde kıdem tazminatının fona dönüştürülmesi ve işçilerinin tamamının kıdem tazminatı hakkına kavuşması son derece yerinde bir uygulama olarak dikkat çekiyor. Bireysel hesaba dayalı fonla işçiler mevcut sistemin olumsuz yanlarından korunacaklar.

4- FONUN EN ÖNEMLİ GETİRİSİ NEDİR?

Kıdem tazminatı fonunun kurulmasının işçilere en önemli faydası, istifa etmeleri halinde çalıştıkları süreye ilişkin kıdemlerinin yanmayacak olması. Şu anki sistemde, işçi istifa edip işinden ayrılırsa kıdem tazminatını alamıyor. İşçi istifa edip ayrılsa bile çalıştığı süreye ilişkin ödenmiş primler kendi hesabında birikmiş olacak. Bireysel hesaba dayalı fonda işçinin çalıştığı süreye ilişkin biriken kıdem tazminatı, belirlenecek süre sonunda gerekli şartlar oluşmuş ise işçiye ödenecek. Dolayısıyla işçinin kıdemi yanmayacak ve ödenecek. Okan Güray Bülbül

https://www.aksam.com.tr/yazarlar/okan-guray-bulbul/kidem-tazminati-fonuyla-istifa-eden-de-tazminat-alir/haber-796037

Rusya Federasyonu üniversiteleri çok köklü bir geçmişe sahip. Bilim dünyasının parlayan yıldızları bu üniversitelerde eğitim görüyorlar. Rus üniversiteleri günümüzün akademik atmosferinde zaten mevcut olan altyapılarıyla çağın gerektirdiği tüm imkânları öğrencilerine sunuyorlar. Ruslar, Türk üniversiteleriyle iş birliğini ön planda tutmayı da çok önemsiyorlar. 

Bu bağlamda TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi öncü olarak bu iş birliğini sağlıyor. TOBB ETÜ Uluslararası Girişimcilik Bölümü öğrencilerini 3 ve 4. sınıfta Rus üniversitelerine gönderiyor. Bu gençler Rusya’da işletmecilik ve girişimciliği bu coğrafyanın dinamikleri çerçevesinde teorik ve pratik çerçevede öğreniyorlar. Ayrıca, TOBB vasıtasıyla bu öğrenciler Rusya’da Ukrayna’da iş yapan Türk Girişimcilerin sağladığı imkânlarla yakın bir gelecekte Moskova’da, Saint Petersburg’da, Kiev’de istihdam edilecekler. Ben de TOBB ETÜ öğretim üyesi olarak bu iş birliğini yerinde gözlemledim. Hem eğitim hem de işgücü piyasası bağlamında uluslararası düzeyde önemli bir iş birliğine tanıklık ettim.

İstihdam kapısı

Günümüzün küresel şartlarında istihdamı başka ülke fırsatları içinde geliştirmek önemli. TOBB imkânlarıyla hem Türkiye’de hem de Rusya’da eğitim alan gençlerimiz işgücü yatırım imkânlarını ülkemize çekme konusunda elçi görevi görmekle önemli bir iş yapıyorlar. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun desteğiyle ülke içerisinde gerçekleşen özel sektör - üniversite iş birliği yurt dışındaki firmalarımızla da devam etmiş olacak.

Türk firmalarımız bu tip iş birlikleriyle ülkemizi bu coğrafyalarda başarıyla temsil etmekle kalmıyor, öğrencilerimize de önemli fırsatlar sunuyorlar. Eğitimlerine katkı yapıyorlar.

Türk müteahhitlik sektörü Rusya’da önemli bir istihdam yaratmış durumda. Çok sayıda Türk işçimiz bu coğrafyada istihdam ediliyor. Rusya’nın en önemli altyapı ve üstyapılarını firmalarımız inşa ediyor. Saint Petersburg’da Gazprom Avrupa’nın en yüksek binasının yapımını Rönesans firmamıza yani Türklere emanet etmiş. İşçilerimiz, mühendislerimiz tüm personellerimiz önemli başarılara imza atıyorlar.

Yeni bir maliyet

Ancak hemen ifade etmekte fayda var; 1990’lı yıllarda yurt dışı müteahhitlik sektörümüz yaklaşık 200 bin Türk işçisini yurt dışı projelerde istihdam ederken, bu sayı günümüzde 30-35 bin rakamlarına düşmüş durumda. İşkur aracılığıyla götürdüğümüz çalışanların gittikleri ülke iş mevzuatı uyarınca hakları ödenmesi gerekirken, maalesef Türkiye’de iş mahkemelerinin bir de ülkemiz mevzuatından kaynaklanan ödemeleri çalışan lehine hükmetmeleri firmaları maliyet bağlamında zorluyor. Yurt dışında zaten daha yüksek ücret elde eden çalışanın işverene maliyeti 2-3 kata kadar çıkabiliyor. Buna karşılık, bizim işverenimizin rekabet ettiği diğer ülkelerin firmaları kendi vatandaşlarını yurt dışı projelerde çalıştırdığı için devletinden önemli istihdam teşvikleri sağlıyorlar. Bir de işin içine Çin, Filipinler, Bangladeş, vb. Ülkelerin çok ucuz işgücü de girince Türk işverenlerimiz açısından kendi vatandaşımızı istihdam etmek neredeyse anlamsız oluyor.

Ülkemizde istihdamı artırmak için son yıllarda müthiş bir seferberlik var. İşte bu yönüyle yurt dışı müteahhitlik hizmetlerini de teşvik edecek mekanizmalar bulunur ve firmalarımıza sunulursa, eskiden olduğu gibi 200 bini aşan istihdamı sadece yurt dışında yürüttüğümüz projelerde yaratabiliriz. Nitekim 1990’lı yıllarda 200 bin kişi civarında istihdam yaratan yurt dışı müteahhitlik sektörümüz şu anda cirosunu o döneme göre 10 kat artırmasına rağmen istihdamımız 30 binler seviyesinde. Küçük bir dokunuşla bu rakamları artırmak elbette mümkün... Cem Kılıç

http://www.milliyet.com.tr/yazarlar/cem-kilic/rusya-da-egitim-ve-calisma-imkani-2782838/

23 Kasım 2018 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 30604

Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumundan:

MADDE 1 – 26/12/2012 tarihli ve 28509 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Bağımsız Denetim Yönetmeliğinin 17 nci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şeklinde değiştirilmiştir.

“(3) Faaliyet izni askıya alınanlar, denetim faaliyetinde bulunmayacağını beyan edenler ve sürekli eğitim yükümlülüğünü yerine getirmeyenler sicilde gayri faal olarak gösterilir.”

MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 25 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“(7) Sürekli eğitim yükümlülüğünü yerine getirmeyen denetçiler, bu yükümlülüklerini yerine getirene kadar denetim yapamazlar ve denetim ekiplerinde görevlendirilemezler.”

MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“f) 25 inci maddede öngörülen sürekli eğitim programlarını tamamlamayanların denetçi olarak faaliyet göstermesi veya denetim ekiplerinde görevlendirilmesi,”

MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 43 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasının (c) bendi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “ve 31/12/2016 tarihine kadar müracaat etmeleri halinde” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 6 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 7 – Bu Yönetmelik hükümlerini Kurum Başkanı yürütür.

Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete’nin

Tarihi

Sayısı

26/12/2012 28509

Yönetmelikte Değişiklik Yapan Yönetmeliklerin Yayımlandığı Resmî Gazete’nin

Tarihi

Sayısı

1- 21/10/2014 29152
2- 22/12/2015 29570
3- 21/7/2017 30130

23 Kasım 2018 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 30604

Karar Sayısı: 356

Aday çırak ve çıraklar ile işletmelerde mesleki eğitim gören, staj veya tamamlayıcı eğitime devam eden öğrencilerin ücretlerine yapılan Devlet katkısı ödemelerinin süresinin uzatılmasına ilişkin Kararda değişiklik yapılması hakkındaki ekli Kararın yürürlüğe konulmasına, 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununun geçici 12 nci maddesi gereğince karar verilmiştir.

22 Kasım 2018

Recep Tayyip ERDOĞAN

CUMHURBAŞKANI

22/11/2018 TARİHLİ YE 356 SAYILI CUMHURBAŞKANI KARARININ EKİ

KARAR

MADDE 1- 15/8/2018 tarihli ve 42 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının eki Kararın 1 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 1- (1) 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununun geçici 12 nci maddesi uyarınca, aday çırak ve çıraklar ile anılan Kanunun 18 inci maddesine göre işletmelerde mesleki eğitim gören, staj veya tamamlayıcı eğitime devam eden öğrencilere, aynı Kanunun 25 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamında yapılacak ödemelerin asgari ücretin net tutarının yüzde otuzundan az olamayacağına dair süre ile işletmelerde mesleki eğitim gören, staj veya tamamlayıcı eğitime devam eden öğrencilere ödenebilecek en az ücretin; yirmiden az personel çalıştıran işletmeler için üçte ikisinin, yirmi ve üzerinde personel çalıştıran işletmeler için üçte birinin, 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun 53 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (B) bendinin (h) alt bendi için ayrılan tutardan Devlet katkısı olarak ödenmesine ilişkin süre, 2018-2019 eğitim ve öğretim yılından itibaren üç eğitim ve öğretim yılı uzatılmıştır. Kamu kurum ve kuruluşlarına Devlet katkısı ödenmez.”

MADDE 2- Bu Karar 2018-2019 eğitim ve öğretim yılının başından itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3- Bu Karar hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.

Cumhurbaşkanı Kararının Yayımlandığı Resmi Gazetenin

Tarihi                                                                             Sayısı

16/8/2018                                                                    305 11

Konkordato, çeşitli nedenlerle geçici ekonomik zorluklar yaşayan şirketlere, şirketin iflas etmesi durumunda ortaya çıkabilecek sosyo-ekonomik olumsuzluklar göz önünde bulundurularak, belirli bir mühlet verilmesidir. Bu sürede, şirketin kendini toplaması için, alacaklıların takibi durdurulmakta, yeniden yapılanmasına izin verilmektedir.

Tabidir ki, iflas kadar büyük etkileri olmasa da, konkordatonun da özellikle küçük alacaklılar üzerinde büyük etkileri olmakta ve bu etki zincirleme olarak ekonomiye yansımaktadır.

Kanun koyucu, konkordatonun kötüye kullanılmasını engellemek maksadıyla, kondordato ön projesi kapsamında hazırlanan ön projenin gerçekleşme ihtimalini değerlendirdiği “finansal analiz raporu”nun bir bağımsız denetim şirketi tarafından hazırlanmasını öngörmüştür. Raporda, ön projenin gerçekçi olup olmadığı değerlendirilmekte ve buna uygun görüş verilmektedir. Burada denetim şirketinin vereceği güvence, ön proje tarihi verileri içermediği için “makul bir güvence” değildir.

Denetim şirketlerinin, ön projeye, bir başka ifade ile, tahminlere güvence vermesi, kondordata uygulamasının kötüye kullanılması yönünde piyasada bir algı oluşturmuştur. Geçmiş verilerin denetlenmemesi, sadece tahminlerin değerlendirilmesi denetim şirketlerinden beklenen faydanın bu süreçte elde edilememesi sonucunu doğurmuştur. Hatta, birçok kanunun asıl amacı dışında, kondordatonun kullanıldığı yönünde birçok haber medyada yer almaya başlamıştır. Denetim şirketi sayısının çokluğu, denetimin kapsamının anlaşılamaması, bu alanda denetim ücretlerini düşürmüş, denetim raporu verme süresi oldukça kısalmıştır. Dolayısıyla denetim raporundan beklenen fayda elde edilememiştir.

Bu aksaklıklar neticesinde, kanun koyucu kondordata uygulamasını tekrar düzenleme ihtiyacı görmüştür. Hazırlanan taslakla, İcra İflas Kanununun 286 maddesinin tekrar değiştirilerek, denetim firmalarının niteliğinin yükseltilmesi ve denetimin kapsamının belirgin hale getirilmesi amaçlanmaktadır.

Taslak üç önemli düzenleme içermektedir.

  1. KGK’dan yetki almış her denetim şirketi kondordato ön projesini denetleyemeyecektir. Denetim şirketinin KAYİK denetimi için yetkilendirilmiş olması gereklidir. Bu düzenleme, denetim yapabilecek şirket sayısını 264’ten, 102’ye düşürecektir.
  2. Denetim şirketi tarafından makul güvence verilecektir. Makul güvence verilebilmesi için şirketin ön projesinin temelini oluşturan tarihi finansal verilerinin denetlenmesi gereklidir. Bunun için, denetim şirketi, denetim standartlarına göre denetim faaliyetini yürütecek, şirketin varlıklarına ve borçlarına güvence verecektir. Güvence verebilmek için ise ilgili denetim tekniklerini uygulamak zorunludur. 

Örneğin, alacaklar ve borçlar için örnekleme dayalı olarak doğrulama yapılması gerekliliği söz konusu olmaktadır. Denetim şirketlerinin idari ve cezayı sorumlulukları kanun kapsamında tekrar hatırlatılmıştır. Denetim şirketleri yaptığı her denetimi KGK’ya bildirmek zorundadır. Bu kapsamda yapılan denetimler KGK’ya bildirilecek ve denetim mevzuatından doğan idari ve cezayı sorumluluklar yapılan bu faaliyette de geçerli olacaktır.

3. Kondordata uygulamasında ortaya çıkan boşluklar, kısa sürede İcra-İflas Kanununun tekrar düzenlenmesini zorunlu hale getirmiştir. Kötü niyetli şirketlerin, kondordato yoluyla ekonomiyi olumsuz etkileme çabaları yapılan bu değişiklikler kısmen engellenebilecektir. https://www.karardenetim.com/kondordato-basvurularina-siki-denetim-geliyor/

Tarih: 
22/11/2018
Sayı: 
DV-22/2018-1/Türk Parasına Uyarlanacak Sözleşmelerde Damga Vergisi

T.C.

HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI

Gelir İdaresi Başkanlığı



Damga Vergisi Sirküleri/22

 

Konusu: 85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararına göre Türk parasına uyarlanacak sözleşmelere ilişkin damga vergisi uygulaması hakkında.

Tarihi: 22/11/2018

Sayısı: DV-22/2018-1/Türk Parasına Uyarlanacak Sözleşmelerde Damga Vergisi

1. Giriş

13/9/2018 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 85 sayılı “Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar”ın uygulanması kapsamında, döviz cinsinden kararlaştırılmış sözleşmelerdeki bedellerin Türk parası olarak değiştirilmesine ilişkin düzenlenen kağıtlarda damga vergisi uygulaması bu sirkülerin konusunu oluşturmaktadır.

2. Yasal Mevzuat

13/9/2018 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 85 sayılı “Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar”ın 1 inci maddesiyle, 7/8/1989 tarihli ve 32 sayılı “Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Karar”ın 4 üncü maddesine eklenen (g) bendinde, Türkiye'de yerleşik kişilerin, Bakanlıkça belirlenen haller dışında, kendi aralarındaki menkul ve gayrimenkul alım satım, taşıt ve finansal kiralama dâhil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing ile iş, hizmet ve eser sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamayacağı; 2 nci maddesiyle aynı Karara eklenen geçici 8 inci maddede ise, bu Kararın 4 üncü maddesinin (g) bendinin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde, söz konusu bentte belirtilen ve daha önce akdedilmiş yürürlükteki sözleşmelerdeki döviz cinsinden kararlaştırılmış bulunan bedellerin, Bakanlıkça belirlenen haller dışında Türk parası olarak taraflarca yeniden belirleneceği karara bağlanmıştır.

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yer alan kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 10 uncu maddesinde, damga vergisinin nispi veya maktu olarak alınacağı, nispi vergide, kağıtların nevi ve mahiyetlerine göre, bu kağıtlarda yazılı belli paranın, maktu vergide kağıtların mahiyetlerinin esas olacağı, belli para teriminin, kağıtların ihtiva ettiği veya bunlarda yazılı rakamların hasıl edeceği parayı ifade edeceği; 14 üncü maddesinin birinci fıkrasında, kağıtların damga vergisinin bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı nispet veya miktarlarda alınacağı, şu kadar ki her bir kağıt için hesaplanacak vergi tutarının (1) sayılı tabloda yer alan sınırlamalar saklı kalmak üzere 800 bin Yeni Türk Lirasını (62 Seri No.lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliği ile 1/1/2018 tarihinden itibaren  2.135.949,30 TL) aşamayacağı, bir önceki yılda uygulanan bu azami tutarın, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, o yıl için tespit ve ilan olunan yeniden değerleme oranında artırılacağı, ikinci fıkrasında, belli parayı ihtiva eden mukavelenamelerin değiştirilmesi halinde artan miktarın aynı nispette vergiye tabi olacağı, birinci fıkraya göre azami tutardan vergi alınan mukavelenamelerin, diğer hükümlerinde değişiklik olmaksızın sadece bedelinin artması durumunda, artan bedele ilişkin bu hükmün uygulanmayacağı hüküm altına alınmıştır.

Ayrıca 35 Seri No.lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliğinin 4 üncü maddesinde, vergiye tabi kağıdın yabancı para cinsinden düzenlenmesi halinde damga vergisinin, kağıt üzerinde yer alan dövizin kağıdın düzenlendiği tarihteki T.C. Merkez Bankasınca tespit ve ilan olunan cari döviz satış kuruna göre bulunacak Türk Lirası karşılığı üzerinden hesaplanacağı hususu düzenlenmiştir.

3. Sonuç ve Değerlendirme

Belli parayı ihtiva eden sözleşmeler Damga Vergisi Kanunu ya da özel kanunlarda herhangi bir istisna hükmü yer almadığı sürece nispi damga vergisine tabi bulunmaktadır. Belli parayı ihtiva eden sözleşmelerin değiştirilmesi halinde ise değişikliğe ilişkin kağıdın, artan tutar üzerinden damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

Bu çerçevede, 85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı kapsamında döviz cinsinden düzenlenmiş olan sözleşmelerin bedellerinin Türk Lirası (TL) olarak yeniden belirlenmesine ilişkin düzenlenen kağıtların;

- Sözleşmelerin diğer maddelerinde (taraf, süre uzatımı, yeni iş ilavesi vb.) bir değişiklik yapılmaksızın münhasıran bedele ilişkin düzenleme yapılması,

- Yapılacak değişiklik sonrası Türk Lirası cinsinden belirlenecek toplam bedelin, ilk sözleşmede yer alan döviz cinsinden bedel ile değişikliğe ilişkin kağıdın düzenlendiği tarihteki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca ilan edilen cari döviz satış kurunun çarpımı suretiyle bulunacak tutarı geçmemesi,

- İlk sözleşmeye atıf yapılmış olması

şartlarını birlikte taşıması halinde, söz konusu değişikliğe ilişkin kağıtlardan ayrıca damga vergisi aranılmayacaktır.

Diğer taraftan, sözleşme bedelinin Türk Lirasına uyarlanmasına yönelik düzenlenen kağıdın,  yabancı para ile düzenlenen sözleşmenin diğer maddelerinde bir değişiklik yapılmaksızın, düzenlendiği tarihteki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz satış kurlarına göre hesaplanacak tutardan daha yüksek bir bedel içermesi durumunda, ilk sözleşmedeki damga vergisinin azami tutardan ödenmemiş olması kaydıyla, artan tutar üzerinden damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

Yabancı para cinsinden düzenlenen sözleşmelerde damga vergisinin azami tutardan ödenmiş olması halinde ise, değişikliğe ilişkin kağıdın yukarıda belirtilen nitelikleri haiz olması kaydıyla, artan bedel nedeniyle bu kağıttan ayrıca damga vergisi aranmayacaktır.

Bedelin Türk Lirası olarak belirlenmesine ilişkin düzenlenen kağıdın, ilk sözleşme yerine yeni bir sözleşme olarak veya aynı sonucu doğuracak şekilde bedel dışındaki unsurları da değiştirecek şekilde düzenlenmesi halinde, bu kağıt için genel hükümler çerçevesinde damga vergisi aranılacağı tabiidir.

Örnek 1:

5/5/2016 tarihinde toplam sözleşme bedeli 100.000 USD olan bir sözleşme imzalandığını; 85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı kapsamında, 2016 tarihli sözleşmenin diğer koşullarında bir değişiklik olmaksızın sözleşme bedelinin Türk parası ile değiştirilmesi için 14/9/2018 tarihinde ilk sözleşmeye atıf yapan bir sözleşme düzenlenmiş olduğunu varsayalım (14/9/2018 tarihinde geçerli TCMB döviz satış kuru 1 USD=6,3681).

İlk sözleşmedeki toplam tutarın değiştirilmesi durumunda:

Değişikliğe ilişkin sözleşmenin düzenlendiği 14/9/2018 tarihi itibarıyla 5/5/2016 tarihli sözleşmenin toplam bedeli, (100.000 USD *6,3681) 636.810 Türk Lirası olarak dikkate alınacaktır. Buna göre, bedelin Türk Lirası olarak belirlenmesine ilişkin 14/9/2018 tarihli sözleşmede,

- Bedelin 636.810 Türk Lirası veya altında bir bedel olarak belirlenmesi durumunda, değişikliğe ilişkin kağıt nedeniyle damga vergisi aranmayacaktır.

- Bedelin 636.810 Türk Lirasını geçmesi halinde, değişikliğe ilişkin kağıt için artan tutar üzerinden nispi damga vergisi alınacaktır.

İşin bir kısmının gerçekleşmesi nedeniyle bakiye tutarın değiştirilmek istenmesi durumunda:

Değişikliğe ilişkin sözleşmenin düzenlendiği 14/9/2018 tarihi itibarıyla 5/5/2016 tarihli sözleşmeye konu işin %60’ının tamamlandığı durumda, kalan %40’lık kısmı için ilk sözleşmenin bedeli, (40.000 USD *6,3681) 254.724 Türk Lirası olarak dikkate alınacaktır. Buna göre, işin kalan kısmına ilişkin bedelin Türk Lirası olarak belirlenmesine yönelik düzenlenen 14/9/2018 tarihli sözleşmede,

- Bedelin 254.724 Türk Lirası veya altında bir bedel olarak belirlenmesi durumunda, değişikliğe ilişkin kağıt nedeniyle damga vergisi aranmayacaktır.

- Bedelin 254.724 Türk Lirasını geçmesi halinde, artan tutar üzerinden nispi damga vergisi alınacaktır.

Örnek 2:

5/5/2016 tarihinde 10 yıllık sözleşme imzalandığını, sözleşmede yıllık bedelin 10.000 USD, toplam sözleşme bedelinin ise 100.000 USD olduğu belirlemelerine yer verildiği; daha sonra 85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı kapsamında 20/9/2018 tarihinde sözleşme bedelinin Türk parasına çevrildiğini ve sözleşme süresinin de aynı bedelle 1 yıl uzatıldığı varsayıldığında, sözleşmenin Türk Lirasına çevrilmesinde bedel artmasa dahi süre uzatımı nedeniyle uzatılan süre için belirlenen yeni bedel ve uzayan süre dikkate alınmak suretiyle damga vergisi hesaplanması gerekecektir.

Diğer taraftan, ilk sözleşmenin başka hükümlerinde de değişiklik olması veya bu sözleşme yerine geçecek tamamen yeni bir sözleşme yapılması durumunda, bu sözleşme ihtiva ettiği toplam tutar üzerinden genel hükümler çerçevesinde nispi damga vergisine tabi olacaktır.

Duyurulur.

Necmi KESKİNSOY

Gelir İdaresi Başkanı V.

2014 yılından başlamak kaydı ile SGK ile TMMOB arasında düzenlenen protokol gereğince, Makine mühendisleri için aylık net 2.800,00 TL’ nin altında işçilik beyan edilemeyeceği ve buna göre de işverenlerden zorunlu olarak bu rakama uygun bildirge talep edilmektedir.

Uygulamada başka meslek grupları için de SGK ile ilgili meslek grupları arasında yapılan protokol gereğince zorunlu asgari işçilik bildirimi talep edilmektedir. Yine başka bir uygulama da yabancı uyruklu personel çalıştıran işyerlerinde bunların noksan iş günleri kabul edilmeyip, 30 gün çalışma zorunluluğuna göre işçilik ve bildirge talep edilmektedir. Örneğin; turistik bir gece kulübünde yabancı getirilen sanatçılar için 30 günden aşağı işçilik bildirimi kabul edilmemektedir. Yabancı uyruklu işçiler, sanatçılar, gece kulüplerinde gösteri yapan yabancı personeller mutlaka 30 gün çalışma esasına göre işverenlerden bildirge talep edilmektedir.

Oysa ki, bu gibi işyerlerinde yabancı uyruklu sanatçılar günde bir, iki saat çalışmaktadırlar. Buna göre de işveren ile aralarında sözleşme yaparak, günde sadece (2) saat çalışma ilkesi sözleşmeye bağlanmaktadır. Ne var ki bu sözleşmeler SGK kurumu tarafından kabul edilmeyip, günde (8) saat çalışmış gibi aylık prim hizmet belgesi istenilmektedir. Eksik kalan günler için idari para cezaları kesilmekte ve ayrıca  eksik günlerin primleri 30 gün üzerinden yeniden hesaplanarak işverenlerden cezalı tahsil edilmesi yoluna gidilmektedir.

Konuyu yargıya taşıyan bir işveren tarafından açılan dava sonucunda; SGK ile TMMOB Çevre Mühendisleri Odası arasında düzenlenen protokol de yer alan ücret yargı tarafından iptal edilmiştir. Başka bir ifade ile SGK’ nın ilgili kurumlarla düzenlediği protokoller özel hukuk alanına müdahale anlamını taşıyacağı gerekçesi ile kurum işlemi iptal edilmiştir. (Bkz: İzmir 1. İş Mahkemesi, 12.10.2015 gün ve E:2015/132-K:2015/446 Bu karar Yargıtay 21. Hukuk dairesi tarafından 21.01.2016 gün ve E:2015/21283-K:2016/655 sayılı kararları ile kesinleştirilmiştir.)

Sonuç olarak, SGK kurumu zaman zaman günlük hayatın akışına aykırı uygulamalar yaparak zorunlu asgari işçilikler talep edebilmektedir. Bunun sonucunda da işverenlerin  eksik gün bildirimlerini kabul etmeyip, işverenlere ağır cezalar ve önemli prim farkları tahakkuk ettirebilmektedir. Nazlı Gaye Alpaslan

https://www.hurses.com.tr/av-nazli-gaye-alpaslan/muhendislerde-minimum-280000-tl-sgk-ucret-bildirim-zorunlulugu/haber-22994

Bugün yazımızda dönemler halinde ve sigortalılık statüsüne göre ;

a.)Sürekli İş Göremezlik Geliri

b.)Malullük Aylığı

c.)Yaşlılık  Aylığı

SİGORTALILIK BAŞLANGICI 2008/EKİM ÖNCESİ OLUP, 5510 SAYILI KANUNUNA GÖRE AYLIK BAĞLANANLARIN EMEKLİLİK SONRASI ÇALIŞILAN STATÜSÜ

Aylık Bağlanan Kanun

Gelir/Aylık Türü

SİGORTALILIK BAŞLANGICI 2008/EKİM ÖNCESİ OLUP, 5510 SAYILI KANUNUNA GÖRE AYLIK BAĞLANANLARIN EMEKLİLİK SONRASI ÇALIŞILAN STATÜSÜ

4/1-(a)

4/1-(b) (1-2 ve 3) alt bent

4/1-(b) (4) alt bent

4/1-( c)

4-1(a)

Sürekli İş

Gelir ödenmeye devam

Gelir ödenmeye devam edilir.

Gelir ödenmeye devam

Gelir ödenmeye devam

Göremezlik Geliri

edilir. Hakkında tüm sigorta kolları uygulanır.

Hakkında tüm sigorta kolları uygulanır.

edilir. Hakkında tüm sigorta kolları uygulanır.

edilir. Hakkında tüm sigorta kolları uygulanır.

 

Aylık Bağlanan Kanun

Gelir/Aylık Türü

SİGORTALILIK BAŞLANGICI 2008/EKİM ÖNCESİ OLUP, 5510 SAYILI KANUNUNA GÖRE AYLIK BAĞLANANLARIN EMEKLİLİK SONRASI ÇALIŞILAN STATÜSÜ

4/1-(a)

4/1-(b) (1-2 ve 3) alt bent

4/1-(b) (4) alt bent

4/1-( c)

4-1(a)

Aylık kesilmez. 29/2/2016 tarihine kadar aylıklardan SGDP kesilir.

Aylık kesilir. Tüm sigorta kollarına tabi tutulur.

1/3/2016 tarihinden itibaren sigortalı sayılmaz ve prim alınmaz.

Aylık kesilmez. Sigortalı sayılmaz.

Aylık kesilir. Tüm sigorta kollarına tabi tutulur.

Malullük

 

Aylık Bağlanan Kanun

Gelir/Aylık Türü

SİGORTALILIK BAŞLANGICI 2008/EKİM ÖNCESİ OLUP, 5510 SAYILI KANUNUNA GÖRE AYLIK BAĞLANANLARIN EMEKLİLİK SONRASI ÇALIŞILAN STATÜSÜ

4/1-(a)

4/1-(b) (1-2 ve 3) alt bent

4/1-(b) (4) alt bent

4/1-( c)

-29/2/2016 tarihine kadar aylık kesilmez ve aylıklardan SGDP kesilir.

4-1(a)

Özel Sektör

-1/3/2016 tarihinden sonra ise tercihlerine göre;

Tercihe bağlı olarak;

1/3/2016 tarihinden itibaren istekte bulunanların aylıkları talep tarihini takip eden ay başından itibaren kesilir ve haklarında tüm sigorta kolları uygulanır.

-Aylık kesilir. Tüm sigorta kollarına tabi tutulur.

-1/3/2016 tarihi itibariyle istekte bulunmayanların aylıkları kesilmez ve sigortalı sayılmazlar.

-Aylık kesilmez. Prime esas kazançlar üzerinden kısa vadeli sigorta primi ile SGDP kesilir.

Kamu Sektörü

Aylık kesilmez. Sigortalı sayılmaz.

5335 sayılı Yasa gereği aylık kesilir. Haklarında tüm sigorta kolları uygulanır.

Yaşlılık

5335 sayılı Yasa gereği aylık kesilir.

Tüm Sigorta kollarına tabi tutulur.

 

 

Aylık Bağlanan Kanun

Gelir/Aylık Türü

SİGORTALILIK BAŞLANGICI 2008/EKİM ÖNCESİ OLUP, 5510 SAYILI KANUNUNA GÖRE AYLIK BAĞLANANLARIN EMEKLİLİK SONRASI ÇALIŞILAN STATÜSÜ

4/1-(a)

4/1-(b) (1-2 ve 3) alt bent

4/1-(b) (4) alt bent

4/1-( c)

4/1-(b)(1-2 ve 3)alt bent

Sürekli İş Göremezlik

Gelir ödenmeye devam edilir. Hakkında tüm sigorta

Gelir ödenmeye devam edilir. Hakkında tüm sigorta kolları

Gelir ödenmeye devam edilir. Hakkında tüm

Gelir ödenmeye devam edilir. Hakkında tüm sigorta

Geliri

kolları uygulanır.

uygulanır.

sigorta kolları uygulanır.

kolları uygulanır.

 

Aylık Bağlanan Kanun

Gelir/Aylık Türü

 SİGORTALILIK BAŞLANGICI 2008/EKİM ÖNCESİ OLUP, 5510 SAYILI KANUNUNA GÖRE AYLIK BAĞLANANLARIN EMEKLİLİK SONRASI ÇALIŞILAN STATÜSÜ

4/1-(a)

4/1-(b) (1-2 ve 3) alt bent

4/1-(b) (4) alt bent

4/1-( c)

4/1-(b)(1-2 ve 3)alt bent

Aylık kesilmez. Prime esas kazançlar üzerinden kısa vadeli sigorta primi ile SGDP kesilir.

Malullük

Aylık kesilir. Tüm Sigorta kollarına tabi tutulur.

Aylık kesilir. Tüm Sigorta kollarına tabi tutulur.

Aylık kesilir. Tüm Sigorta kollarına tabi tutulur.

 

Aylık Bağlanan Kanun

Gelir/Aylık Türü

SİGORTALILIK BAŞLANGICI 2008/EKİM ÖNCESİ OLUP, 5510 SAYILI KANUNUNA GÖRE AYLIK BAĞLANANLARIN EMEKLİLİK SONRASI ÇALIŞILAN STATÜSÜ

4/1-(a)

4/1-(b) (1-2 ve 3) alt bent

4/1-(b) (4) alt bent

4/1-( c)

4/1-(b)(1-2 ve 3)alt bent

-29/2/2016 tarihine kadar tercihine bağlı olarak;

-Aylıkları kesilir ve haklarında tüm sigorta kolları uygulanır.

-Aylıkları kesilmez ve aylıklarından SGDP kesilir.

Aylık kesilmez. Sigortalı sayılmaz.

-1/3/2016 tarihinden sonra ise tercihlerine göre; 1/3/2016 tarihinden itibaren istekte bulunanların aylıkları talep tarihini takip eden ay başından itibaren kesilir ve haklarında tüm sigorta kolları uygulanır.

-1/3/2016 tarihinden sonra ise tercihlerine göre;

-1/3/2016 tarihi itibariyle istekte bulunmayanların aylıkları kesilmez ve sigortalı sayılmazlar.

1/3/2016 tarihinden itibaren istekte bulunanların aylıkları talep tarihini takip eden ay başından itibaren kesilir ve haklarında tüm sigorta kolları uygulanır.

-Özel Sektör

-1/3/2016 tarihi itibariyle istekte bulunmayanların aylıkları kesilmez ve sigortalı sayılmazlar.

Aylık kesilmez. Prime esas kazançlar üzerinden kısa vadeli sigorta primi ile SGDP kesilir.

-Kamu Sektörü

5335 sayılı Yasa gereği aylık kesilir. Haklarında tüm sigorta kolları uygulanır.

5335 sayılı Yasa gereği aylık kesilir.

Yaşlılık

Tüm Sigorta kollarına tabi tutulur.

 

Aylık Bağlanan Kanun

Gelir/Aylık Türü

 SİGORTALILIK BAŞLANGICI 2008/EKİM ÖNCESİ OLUP, 5510 SAYILI KANUNUNA GÖRE AYLIK BAĞLANANLARIN EMEKLİLİK SONRASI ÇALIŞILAN STATÜSÜ

4/1-(a)

4/1-(b) (1-2 ve 3) alt bent

4/1-(b) (4) alt bent

4/1-( c)

4/1-(b) (4) alt bent

Sürekli İş Göremezlik Geliri

Gelir ödenmeye devam edilir. Hakkında tüm sigorta kolları uygulanır.

Gelir ödenmeye devam edilir. Hakkında tüm sigorta kolları uygulanır.

Gelir ödenmeye devam edilir. Hakkında tüm sigorta kolları uygulanır.

Gelir ödenmeye devam edilir. Hakkında tüm sigorta kolları uygulanır.

 

Aylık Bağlanan Kanun

Gelir/Aylık Türü

SİGORTALILIK BAŞLANGICI 2008/EKİM ÖNCESİ OLUP, 5510 SAYILI KANUNUNA GÖRE AYLIK BAĞLANANLARIN EMEKLİLİK SONRASI ÇALIŞILAN STATÜSÜ

4/1-(a)

4/1-(b) (1-2 ve 3) alt bent

4/1-(b) (4) alt bent

4/1-( c)

4/1-(b) (4) alt bent

Aylık kesilmez. Prime esas kazançlar üzerinden kısa vadeli sigorta primi ile SGDP kesilir.

Aylık kesilir. Tüm sigorta kollarına tabi tutulur.

Aylık kesilir. Tüm Sigorta kollarına tabi tutulur.

Aylık kesilir. Tüm Sigorta kollarına tabi tutulur.

Malullük

 

Aylık Bağlanan Kanun

Gelir/Aylık Türü

 SİGORTALILIK BAŞLANGICI 2008/EKİM ÖNCESİ OLUP, 5510 SAYILI KANUNUNA GÖRE AYLIK BAĞLANANLARIN EMEKLİLİK SONRASI ÇALIŞILAN STATÜSÜ

4/1-(a)

4/1-(b) (1-2 ve 3) alt bent

4/1-(b) (4) alt bent

4/1-( c)

4/1-(b) (4) alt bent

Aylık kesilmez. Sigortalı sayılmaz.

Aylık kesilmez. Sigortalı sayılmaz.

-29/2/2016 tarihine kadar aylık kesilmez ve aylıklardan SGDP kesilir.

-1/3/2016 tarihinden sonra ise tercihlerine göre;

-1/3/2016 tarihinden sonra ise tercihlerine göre;

1/3/2016 tarihinden itibaren istekte bulunanların aylıkları talep tarihini takip eden ay başından itibaren kesilir ve haklarında tüm sigorta kolları uygulanır.

Özel Sektör

1/3/2016 tarihinden itibaren istekte bulunanların aylıkları talep tarihini takip eden ay başından itibaren kesilir ve haklarında tüm sigorta kolları uygulanır.

-1/3/2016 tarihi itibariyle istekte bulunmayanların aylıkları kesilmez ve sigortalı sayılmazlar.

Aylık kesilmez. Prime esas kazançlar üzerinden kısa vadeli sigorta primi ile SGDP kesilir.

-1/3/2016 tarihi itibariyle istekte bulunmayanların aylıkları kesilmez ve sigortalı sayılmazlar.

-Kamu Sektörü

5335 sayılı Yasa gereği aylık kesilir.

5335 sayılı Yasa gereği aylık kesilir. Haklarında tüm sigorta kolları uygulanır.

Yaşlılık

Tüm Sigorta kollarına tabi tutulur.

 

Aylık Bağlanan Kanun

Gelir/Aylık Türü

SİGORTALILIK BAŞLANGICI 2008/EKİM ÖNCESİ OLUP, 5510 SAYILI KANUNUNA GÖRE AYLIK BAĞLANANLARIN EMEKLİLİK SONRASI ÇALIŞILAN STATÜSÜ

4/1-(a)

4/1-(b) (1-2 ve 3) alt bent

4/1-(b) (4) alt bent

4/1-( c)

4-1 ( c )

Aylık Kesilmez. 29/2/2016 tarihine kadar aylıklardan SGDP kesilir.

1/3/2016 tarihinden itibaren sigortalı sayılmaz ve prim alınmaz.

Aylık kesilir. Tüm sigorta kollarına tabi tutulur.

Malullük

Aylık kesilir. Tüm sigorta kollarına tabi tutulur.

Aylık kesilmez. Sigortalı sayılmaz.

 

Aylık Bağlanan Kanun

Gelir/Aylık Türü

SİGORTALILIK BAŞLANGICI 2008/EKİM ÖNCESİ OLUP, 5510 SAYILI KANUNUNA GÖRE AYLIK BAĞLANANLARIN EMEKLİLİK SONRASI ÇALIŞILAN STATÜSÜ

4/1-(a)

4/1-(b) (1-2 ve 3) alt bent

4/1-(b) (4) alt bent

4/1-( c)

Özel Sektör

-29/2/2016 tarihine kadar aylık kesilmez ve aylıklardan SGDP kesilir.

4-1 ( c )

Tercihe bağlı olarak;

-1/3/2016 tarihinden sonra ise tercihlerine göre;

-Aylık kesilir. Tüm sigorta kollarına tabi tutulur.

1/3/2016 tarihinden itibaren istekte bulunanların aylıkları kesilir ve haklarında tüm sigorta kolları uygulanır.

-Aylık kesilmez. Prime esas kazançlar üzerinden kısa vadeli sigorta primi ile SGDP kesilir.

-1/3/2016 tarihi itibariyle istekte bulunmayanların aylıkları kesilmez ve sigortalı sayılmazlar.

Kamu Sektörü

Aylık kesilir. Tüm sigorta kollarına tabi tutulur.

Yaşlılık

5335 sayılı Yasa gereği aylık kesilir.

Aylık kesilmez. Sigortalı sayılmaz.

Tüm Sigorta kollarına tabi tutulur.

 

Aylık Bağlanan Kanun

Gelir/Aylık Türü

SİGORTALILIK BAŞLANGICI 2008/EKİM ÖNCESİ OLUP, 5510 SAYILI KANUNUNA GÖRE AYLIK BAĞLANANLARIN EMEKLİLİK SONRASI ÇALIŞILAN STATÜSÜ

4/1-(a)

4/1-(b) (1-2 ve 3) alt bent

4/1-(b) (4) alt bent

4/1-( c)

Tercihlerine göre;

Tercihlerine göre;

4-1 ( c )

-   İstekte bulunanların aylıkları talep tarihini takip eden ay başından itibaren kesilir ve haklarında tüm sigorta kolları uygulanır.

-   İstekte bulunanların aylıkları talep tarihini takip eden ay başından itibaren kesilir ve haklarında tüm sigorta kolları uygulanır.

Vazife Malullüğü 5510/47

-   İstekte bulunmayanların aylıkları kesilmez ve sigortalı sayılmazlar.

-   İstekte bulunmayanların aylıkları kesilmez ve sigortalı sayılmazlar.

(5/c kapsamında olmayanlar)

Aylık kesilir. IKMH istek halinde MYÖ sigortası da uygulanır.

Aylık kesilir. Uzun vadeli sigorta kolları uygulanır.

 

Aylık Bağlanan Kanun

Gelir/Aylık Türü

SİGORTALILIK BAŞLANGICI 2008/EKİM ÖNCESİ OLUP, 5510 SAYILI KANUNUNA GÖRE AYLIK BAĞLANANLARIN EMEKLİLİK SONRASI ÇALIŞILAN STATÜSÜ

4/1-(a)

4/1-(b) (1-2 ve 3) alt bent

4/1-(b) (4) alt bent

4/1-( c)

Vazife Malullüğü 5510/47

4-1 ( c )

(5/c kapsamında olan)

Aylık kesilmez. IKMH istek halinde MYÖ sigortası da uygulanır.

Aylık kesilmez. IKMH istek halinde MYÖ sigortası da uygulanır.

Aylık kesilmez. IKMH istek halinde MYÖ sigortası da uygulanır.

Aylık kesilmez. Uzun vadeli sigorta kolları uygulanır.

Vedat İlki

https://alitezel.com.tr/index.php?sid=yazi&id=9248

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • KDV İadelerinde Yeni Düzenlemeler KDV (Katma Değer Vergisi), Türkiye'de işletmelerin alışveriş yaptıkları mal ve…
  • E-Defterlerin Yüklenmeme - Yanlış Kayıt Riskleri (Mücbir Sebepler Hariç) 2025 Hesap Döneminden İtibaren Bilanço Esasına Tabi Mükellefler E Defter…
  • E-Fatura Yerine E-Arşiv/ Kağıt Fatura Düzenlenmiş Olması Hali * Fatura İçeriği Mal Teslimi/ Hizmet İfasının Yapılmadığı Anlamına Gelmez…
Top