Mehmet Özdoğru

Mehmet Özdoğru

Email: This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

2023 dönemi yıllık işletme cetveli gönderme süresi 6 Mayıs 2024 e tarihine kadar uzatılmıştır

Bir yazı görseli olabilir

Enflasyon düzeltmesi yapılmayacak 2024 hesap döneminin birinci geçici vergi dönemi için bilanço hazırlanmayacak ve söz konusu dönem beyannamelerine bilanço eklenmeyecek

Beklenen düzenleme çıktı. Maliyenin bugünkü Resmi Gazete'de yayımladığı 560 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile 2024 yılının birinci geçici vergi dönemi için enflasyon düzeltmesi yapılmayacağı düzenlendi.

Vergi Usul Kanunu (VUK) mükerrer madde 298/A-gereğince, kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri Yİ-ÜFE'deki artışın, içinde bulunulan dönem dahil son üç hesap döneminde yüzde 100'den ve içinde bulunulan hesap döneminde yüzde 10'dan fazla olması halinde malî tablolarını enflasyon düzeltmesine tâbi tutmak zorundalar.

Geçici vergi dönemlerinde bu oranların tespitinde, son üç hesap dönemi yerine üçer aylık dönemlerin son ayı dahil önceki 36 ay ve içinde bulunulan hesap dönemi yerine son 12 ay dikkate alınıyor. Bir hesap dönemi içindeki geçici vergi dönemlerinin herhangi birinde düzeltme yapılması halinde takip eden geçici vergi dönemlerinde ve içinde bulunulan hesap dönemi sonunda da düzeltme yapılıyor.

Bu hükümlere göre, 2024 takvim yılının ilk geçici vergi döneminde enflasyon düzeltmesi şartları gerçekleşmiş bulunuyor.

Maliye Bakanlığının, mükellef veya meslek grupları ya da mükelleflerin aktif toplamları veya ciroları itibarıyla hangi tür malî tabloların; enflasyon düzeltmesine tâbi tutulup tutulmayacağını ve geçici vergi dönemlerinde düzeltilip düzeltilmeyeceğini belirlemeye yetkisi var.

Kamuoyunda bu yetkinin kullanılması ve geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yaptırılmaması yönünde yoğun bir talep vardı.

2024 yılında yapılacak enflasyon düzeltmesi nedeniyle hesaplanacak enflasyon kazançları üzerinden vergi de ödeneceği için, önemli sayıda iş insanı düzeltme nedeniyle henüz realize olmamış kazançlar üzerinden vergi ödemek zorunda kalacaklarının yeni farkına vardılar. Temaslara başladılar, ancak geç kaldıklarını düşünüyorum.

Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkisini kullanarak, 2024 hesap döneminin birinci geçici vergi döneminde enflasyon düzeltmesi yapılmamasını uygun buldu.

Kendilerine özel hesap dönemi tayin edilenler 555 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğine göre karşılık gelen ilgili üç aylık dönem için enflasyon düzeltmesi yapmayacaklar.

Söz konusu dönemler için ihtiyari olarak enflasyon düzeltme yapmak mümkün değil.

VUK'nun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasının (9) numaralı bendi kapsamındaki münhasıran sürekli olarak işlenmiş altın, gümüş alım-satımı ve imali ile iştigal eden mükellefler, mezkûr fıkranın (1) numaralı bendinde yer alan şartlara bakılmaksızın (her geçici vergi dönemi sonu itibarıyla) enflasyon düzeltmesi yapma zorunlulukları bulunduğu için, 2024 hesap döneminin birinci geçici vergi dönemi dahil enflasyon düzeltmesi yapmaya devam edecekler.

Buna göre, 2024 yılı birinci geçici vergi dönem matrahı parasal olmayan aktif ve pasif kalemler düzeltilmeden hesaplanacak. Ancak 31/12/2023 tarihli bilançolar, 2024 yılının açılış bilançoları olarak esas alınacağından, 2023 yılı düzeltmesinin 2024 yılı ilk geçici vergi dönem matrahına dolaylı etkisi olacak. Örneğin satılan mal maliyeti ile amortisman uygulamasına düzeltilmiş tutarlar esas alınacak.

Enflasyon düzeltmesi yapılmayacak 2024 hesap döneminin birinci geçici vergi dönemi için bilanço hazırlanmayacak ve söz konusu dönem beyannamelerine bilanço eklenmeyecek.

Herhangi bir düzenleme yapılmazsa, enflasyon düzeltme şartlarının oluştuğu izleyen geçici vergi dönemlerinde (2024 yılı ikinci ve üçüncü geçici vergi dönemleri için şartların oluştuğu bugünden belli) enflasyon düzeltmesi yapılacak ve geçici vergi beyannamelerine düzeltilmiş bilançolar eklenecek.

Henüz geç kalınmış değil, torba yasaya konulacak bir hükümle enflasyon düzeltmesi nedeniyle oluşan enflasyon kâr ve zararlarının vergiye tabi tutulmaması sağlanabilir. Erdoğan Sağlam

https://t24.com.tr/amp/yazarlar/erdogan-saglam/2024-yili-birinci-gecici-vergi-donemi-icin-enflasyon-duzeltmesi-yapilmayacak,44605

Vakıflar Yönetmeliğinde şube, vakıf faaliyetlerinin yürütülebilmesi için yeni vakfa bağlı olarak açılan, tüzel kişiliği olmayan ve bünyesinde organları bulunan alt birim olarak tanımlanmaktadır. Bu tanıman hareketle şubelerin tüzel kişiliği olmadığı buna bağlı olarak da vakıf tüzel kişiliğinden ayrı olarak mal edinemeyecekleri ortaya çıkmaktadır.

Yine tanımda yer aldığı şekliyle bünyesinde vakıf yönetiminden ayrı olarak oluşturulmuş bir yönetim organı bulunması gerekmektedir. Bu organın oluşturulmasına ilişkin hususlarda ise vakıf senedi dikkate alınmalıdır.

Vakıflar Kanunu ve Yönetmeliğinde yer alan temel düzenlemeler çerçevesinde şubeler ile ilgili temel bilgiler aşağıda sıralanmıştır.

Vakıflar Kanunu ve Yönetmeliği Kapsamında Şubeler ile İlgili Hususlar

  • Ancak Türk Medeni Kanunu hükümlerine tabi yeni vakıflar şube açabilir, mülhak ve cemaat vakıfları şube açamazlar.
  • Şube açılabilmesi için vakıf senedinde bu yönde düzenleme olması gerekir.
  • Şube açılışında izin alınması gerekmemektedir. Yalnızca bildirim yapılmaktadır. Vakıf yöneticileri, şubenin açılışından itibaren bir ay içinde Vakıflar Yönetmeliğinin ekindeki formu (Vakıf Şube/Temsilcilik Açılış/Kapanış Beyannamesi) doldurarak ilgili bölge müdürlüğüne Vakıf Yönetim Bilgi Sistemi üzerinden dijital olarak vermek zorundadırlar.
  • Şubenin adresi ile bu birimlerde görev yapan kişi bilgilerinde değişiklik olması halinde, yapılan değişiklik vakfın bağlı olduğu Bölge Müdürlüğüne yazı ile bildirilir.
  • Şubede görev alan yöneticilerin, Vakıflar Kanununun 9. maddesinde belirtilen suçlardan mahkûm olmaması ve çoğunluğunun Türkiye’de yerleşik bulunması zorunludur.
  • Şubelerin çalışma usul ve esasları vakıf merkezince düzenlenir.
  • Şubeler Vakıflar Genel Müdürlüğü ile yazışmalarını merkezleri aracılığıyla yaparlar.
  • Vakıflar Yönetmeliğinin 39. maddesine göre yapılacak olan iç denetim kapsamında her yıl verilecek raporlarda şubeler de denetleyerek bu alt birimlerle ilgili bilgilere yer verilir.
  • Beyanda bulunulmadan şube ve temsilciliğin faaliyete geçirilmesi halinde şube ve temsilciliğin kapatılması denetimlerde vakıf merkezine bildirilir.
  • Şube ve temsilciliklerce yürütülen faaliyetlerden vakıf yönetimi ile birlikte şube yönetimi de sorumludur.
  • Şubeler ancak ilgili Vakıflar Bölge Müdürlüğünden temin edilmiş vakıf merkezi tarafından kendilerine gönderilen bağış makbuzlarını kullanabilirler.

Vakıf Şubelerinin Muhasebe Düzeni

Vakıflar Yönetmeliğinin 34. maddesine göre şubelerinin muhasebe hesap planının vakıf merkezinin hesap planına uygun olması, yıl içindeki gelir ve giderlerinin, yeni yıla devredecek makbuz bilgileri ve mevcut paralarını gösteren yılsonu hesap durumlarını her yıl vakıf merkezine gönderilmesi, yıl sonunda şubenin mali tabloları ile vakıf merkezinin mali tablolarının konsolide edilmesi gerekmektedir. Bu madde ve Yönetmelikte yer alan diğer düzenlemelerden hareketle;

  • Şubesi olan vakıfların merkezleri ve şubelerinin bilanço esasına göre defter tutmaları zorunludur.
  • Şubelerinin muhasebe hesap planının vakıf merkezinin hesap planına uygun olması gerekir.
  • Yıl sonu mali bilgileri ve yeni yıla devredecek makbuz bilgilerinin her yıl vakıf merkezine gönderilmesi zorunludur.
  • Yıl sonunda şubenin mali tabloları ile vakıf merkezinin mali tablolarının konsolide edilmesini gerekmektedir.

Vakıflar Yönetmeliğinin 50. maddesine göre, vakıfların muhasebe kayıtlarını Genel Müdürlüğün resmi internet sitesinde yayımlanmış olan Vakıflar Tek Düzen Hesap Planına uygun olarak tutmaları, bilânço ve gelir tablolarını da bu plan ekindeki örnek tablolara göre düzenlemeleri gerekmektedir. Şubelerin işletme hesabına göre defter tutması mümkün olmayıp hesap planının da Vakıflar Tek Düzen Hesap planına uygun olması gerekir.

Vakıf merkezi ile şubesi arasındaki mali işlemler 393- Merkez ve Şubeler Cari Hesabı üzerinden takip edilir. Bu hesap merkezin şubelerle, şubelerin merkezle veya kendi aralarındaki borç ve alacak ilişkilerinin izlendiği borçlu ve alacaklı olarak çalışan hesaptır. Bu hesap dönem içinde kullanılır. Merkezin şubelerden, şubelerin diğer şubelerden veya merkezden olan alacakları bu hesaba borç, borçları da alacak kaydedilir. Ayrıca şube açılışında vakıf merkezi tarafından şubeye sermaye tahsis edilmesi şeklinde kayıt yapılması yerine bu hesabın kullanılması pratik bir uygulama olacaktır. Buna ilişkin örnek aşağıda verilmiştir.

Örnek: X Vakfı 26.04.2024 tarihinde bir şube açmaya karar vermiş bunun için şubeye 10.000,00 TL nakit ve 40.000,00 TL demirbaş eşyası göndermiştir.

Şube Muhasebe Kaydı

26/04/2024
100- Kasa 10.000,00 TL
255- Demirbaşlar 40.000,00 TL
393- Merkez ve Şubeler Cari Hesabı 50.000,00 TL

Vakıf Merkezi Muhasebe Kaydı

26/04/2024
393- Merkez ve Şubeler Cari Hesabı 50.000,00 TL
100- Kasa 10.000,00 TL
255- Demirbaşlar 40.000,00 TL

Vakıf merkezi ile şubesi arasında yıl içerisinde ortaya çıkacak borç ve alacak ilişkileri de bu hesap üzerinden takip edilir. Kuruluş esnasında şubeye sermaye tahsisi yapmaktan ise bu şekilde 393 no.lu hesap kullanılarak kaynak tahsisinin kayıt altına alınması merkez ve şube hesaplarının konsolidasyonunu da kolaylaştıracaktır.

Konsolidasyon kelimesi muhasebede finansal tabloların birleştirilmesi anlamında kullanılmaktadır.  Vakıflar Yönetmeliğinin 34. maddesine göre şubesi olan yeni vakıflar tarafından konsolide bilanço ve gelir tablosu düzenlenir.  Aynı maddede vakıf yöneticilerinin, bir önceki yıla ait Ek-2’deki beyannameyi eksiksiz doldurarak, her takvim yılının ilk altı ayı içinde elektronik ortamda göndermek zorunda oldukları belirtilmekte olup bu beyannamenin 8. bölümünde yer alan mali bilgilerin de konsolide mali tabloları yansıtması gerekmektedir.

Konsolidasyon yapılırken vakıf merkez ile şube varlıkları toplanır. Birimler arasında olan borç alacak işlemleri mali tablolar konsolide edilirken elimine edilir. Eğer karşılıklı alacaklar ve borçlar ile kuruluştaki mal varlığı tahsisi 393- Merkez ve Şubeler Cari Hesabı üzerinden takip ediliyor ise merkez ve şubesinin bu işlemler özelinde merkez ve şubeler cari bakiyesi birbirine eşittir ve konsolidasyonda bakiye vermez. Bu suretle konsolide bilançoda bu hesap karşılıklı olarak elemine edilecektir.

Mevzuata göre şube ile vakıf merkezinin finansal tablolarının konsolide edilmesi zorunlu iken iktisadi işletmelerin finansal tabloları ile vakıf merkezi finansal tablolarının konsolide edilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır.

Çağatay YARAR
Vakıflar Genel Müdürlüğü Başmüfettişi
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

https://www.alomaliye.com/2024/04/30/vakiflarda-subeler-ve-subelerin-muhasebe-uygulamalari/

Vatandaşlarımız, Kurumumuza olan prim ve diğer borçlarını web sayfamızda yer alan “Kart ile Prim Ödeme” Uygulaması üzerinden kredi kartı veya banka kartları aracılığıyla haftanın 7 günü ödeyebilmektedir.

Söz konusu ödemeler her gün 00:15 – 22:00 saatleri arasında yapılabiliyorken, saat 22:00’den sonra da Uygulama üzerinden prim ödeme başvurusunda bulunulduğu görülmüştür. Prim ödeme başvurularının kabul edilebilmesi için ödeme süresi 00:15 – 23:00 olarak yenilenmiştir.

Bu kapsamda vatandaşlarımız Kuruma olan prim ve diğer borçlarını, web sayfamız üzerinden haftanın 7 günü 00:15 – 23:00 saatleri arasında ödeyebilecektir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Kaynak: SGK

Aktif Toplamı 133.187.700,00 TL veya Net Satışlar Toplamı 295.970.000,00 TL’yi Aşan Mükellefler 2023 hesap Dönemi Kurumlar Vergisi Beyanname ekine sadece Kâr Dağıtım Tablosunu ekleyeceklerdir. Vergi Usul Kanunu’nun 353/6. Maddesine Göre, Mali Tablolara İlişkin Usul Ve Esaslara İlişkin Kurallara Uymayanlara 40.000 TL Özel Usulsüzlük Cezası Kesilir.

2023 hesap Dönemi Kurumlar Vergisi Beyanname ekine konması gereken Tablolar ve Cezaları İçin Tıklayınız

ERSAN KARACA

ERSAN KARACA YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİR

Linkedin paylaşımından alıntı yapılmıştır

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 02/02/2024 tarihinde Mesleki Eğitimde İş Sağlığı ve Güvenliği konulu 2024/36 sayılı genelge yayımlandı.

2024/36 sayılı Genelgeye göre,

İşletmelerce;

- 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu ve Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğindeki esaslarına göre işletmelerde mesleki eğitim ve staj yapan öğrencilerin iş kazaları ve meslek hastalıklarından korunması, teşhis ve tedavileri için İlgi (a) Kanun ve ilgili diğer mevzuat kapsamında gerekli önlemlerin alınması,

- Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik esaslarına göre işletmelerde mesleki eğitime ve staja başlayacak öğrencilere, koordinatör öğretmen gözetiminde eğitici personel ve usta öğreticilerin katılımıyla işletme tarafından iş sağlığı ve güvenliği eğitimi ile iş yerine özgü tanıtım ve güvenlik eğitimlerinin verilmesi,

- İşletmelerde mesleki eğitim ve staj çalışmasından sorumlu eğitici personel veya usta öğreticilerin öğrencinin eğitim aldığı aynı alanda ustalık/usta öğreticilik belgesine sahip olması,

- Öğrencilerin işletmelerde mesleki eğitim ve staj uygulaması süresince bulunabileceği işletme bölümleri ve alanlarının, aynı işletmenin başka birimlerinde de eğitim alabileceğinin ve eğitim mıntıkasının dışına çıkılmayacağının sözleşmede belirtilmesi,

gerekmektedir.

Genelgeye göre, Mesleki Eğitim Kanunu kapsamında Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı eğitim kurumlarının dışında kamu ve özel kurum ve kuruluşlarında yapılan aday çırak, çırak ve kalfaların eğitimi ile işletmelerde yapılan mesleki eğitim, öğrencilerin bu eğitiminden sorumlu işletmelerin bağlı olduğu oda veya birliklerin temsilcilerinin katılımıyla öğrencilerin eğitim aldığı işletmelerde bakanlık müfettişleri veya eğitim müfettişlerince eğitimin müfredata ve ilgili mevzuata uygunluğu konusunda denetimler yapılacaktır.

2024/36 sayılı Genelgeyi Görmek İçin Tıklayınız

UFUK ÜNAL

yal Güvenlik Denetmeni

Linkedin paylaşımından Alıntı yapılmıştır

Mal ve hizmet üretimine yönelik ana makine-teçhizat ve yardımcı tesisleri içeren (arazi-arsa, bina-inşaat harcamalarını dahil) yatırımın yapılacağı yerde aynı üretim konusunda tesis ve altyapısı bulunmayan yatırımlara Komple Yeni Yatırım tanımı kullanılır.

Tevsi Yatırım ise;
* Mevcut bir yatırıma üretim hattı veya makine - teçhizat ilavesiyle kapasitenin artırılmasına yönelik olan ve
* mevcut tesis ile alt yapı müşterekliği oluşturarak bir bütün teşkil eden yatırımlardır.

Tevsi Yatırım İndirimli Kurumlar Vergisine Konu Edilecek Kazanç = Ticari bilanço kârı X ( Gerçekleşen Tevsi Yatırım Tutarı / Dönem Sonu Aktifine Kayıtlı Amortisman Mevzuunu Oluşturan Tüm Sabit Kıymet Toplamı) şeklinde hesaplanır. Bu tutar Kurumlar Vergisi matrahını aşamaz.

Burada amortismana tabi sabit kıymetler açısından enflasyon düzeltmesinin dikkate alınması gerekir, ancak faydalı ömrünü tamamlamış, sabit kıymetler için enflasyon düzeltmesi ihtiyaridir. Bu nevi sabit kıymetler için enflasyon düzelmesi yapılmaması halinde yatırımdan elde edilen kazancın yüksek görünmesine diğer bir deyişle indirimli kurumlar vergisi uygulanacak matrahın tutar olarak büyümesine imkan sağlanır.

Linkedin paylaşımından Alıntı Yapılmıştır.

1)      Resmi Tatilde Çalışmak Zorunda mıyım?

Resmi tatilde işçinin çalışıp çalışmayacağı iş ilişkisi kurulurken iş sözleşmesinde veya toplu iş sözleşmesi ile belirtilmiş ise veya sonradan ortaya çıkan ihtiyaç halinde işçiden onay alınması halinde işçinin bugünlerde çalışması gerekir.

İşçiden iş sözleşmesi veya sonradan böyle bir izin alınmadı ise çalışmaya zorlanamaz.

2)      Resmi Tatilde Çalışma Yapmasan İşveren Ücret Ödemek Zorunda mı?

İşçinin bugün de çalışma yapıp yapmamasının o günün ücreti açısından bir önemi yok. Resmi tatilde çalışma yapılmasa bile işçiye o günün ücreti mutlaka ödenmelidir. Resmi tatil çalışması için işçinin çalışma şartı yok.

3)      Çalışma yapmam halinde ilave ücret ödenir mi?

İşçinin resmi tatilde çalışma yapması halinde ücretinin %100 zamlı ödenmesi gerekir. Yani günlük ücreti çalışma yapmasa da ödenir. Bir ödeme de çalışma yapması halinde yapılır.

4)      İşveren bugünler için ücret ödemek yerine başka bir gün izin verebilir mi?

İşçinin serbest zaman hakkını kullanması işçinin kararına ait bir durumdur. Fazla çalışma/ fazla sürelerle çalışma ücreti yerine işçi isterse serbest zaman kullanabilir. Burada karar merci işverende değil, işçidedir.

Resmi tatilde ise işçinin ücretinin mutlaka zamlı olarak ödenmesi gerekir.

5)      Resmi tatil öncesinde yıllık izin talep etsem işveren vermek zorunda mı?

İşçinin resmi tatil öncesi yıllık izin kullanmak istemesi halinde işveren yönetim hakkı kapsamında işçinin talebini dikkate alarak işçinin istediği tarihte yıllık izin talebini onaylar ya da reddedebilir.

Burada işçinin yıllık izin talebini işverenin reddetmesi halinde işçinin yıllık izin kullanması söz konusu olamaz.

Aynı şekilde işveren bir bölümü 10 günden aşağı olmamak üzere işçileri resmi tatil öncesi yıllık izne çıkartabilir.

6)      Resmi tatil ücretinden hangi kesintiler yapılır?

Resmi tatil ücretinden SGK, Gelir ve Damga vergisi kesintileri yapılması gerekir. İşçiye ödenecek ücretten bu kesintiler yapıldıktan sonra net tutar banka hesabına ödenir.

7)      Resmi tatilde 2 saat çalışsam tam gün mü yoksa 2 saat ücreti mi ödenmeli?

İşçinin resmi tatilde çalışmaması halinde yukarıda değindiğimiz gibi o günün ücreti ödenir. Ancak resmi tatilde işçinin 1 saat bile çalışması olsa o günün zamlı ücreti 7,5 saat üzerinden ödenmelidir.

8)      Resmi tatilde çalışma yapmamam halinde zamlı ücret ödemesi alabilir miyim?

İşçinin resmi tatilde çalışma yapmadan zamlı ücrete hak kazanması söz konusu olamaz. Ancak iş sözleşmesinde çalışılmasa bile o günün ücreti zamlı ödenir gibi bir hüküm varsa zamlı ödenmesi gerekir.

9)  Resmi tatilde çalışmadan kaçınmam halinde devamsızlık yapmış sayılır mıyım?

İşçinin resmi tatil, hafta tatili, bayram tatilinde çalışmaya muvafakat vermesi halinde mazeretsiz ve izinsiz bugünlerde kaçınma yapamaz. İşçinin mazeretinin olması halinde örneğin bugünlerde raporlu olması gibi böyle bir durumda fazla çalışma yapamaz.

İşçinin yıllık izin, mazeret izni (ölüm, evlilik, babalık, evlat edinme) gibi izinlerinde çalışma yapması beklenemez.

10)  Resmi tatil çalışmasına onay vermem ve bugünlerde çalışma yapmam halinde ücretimden kesinti yapılabilir mi?

Resmi tatil ücreti işçinin çalışmasına bağlı bir ücret değildir. İşçi bugünlerde çalışmaması halinde o günün ücreti ödenir. Çalışması halinde ise ek olarak ücretinin ödenmesi gerekir. İşveren işçinin çalışmaya gelmemesi halinde resmi tatil ücretinden kesinti yapamaz. Ancak işçi zamlı ücreti talep edemez.

11)  Fazla mesai dahil ücret anlaştım resmi tatil ücretim ödenmemesi gibi bir durum olur mu?

Fazla mesai dahil ücretin belirli bir şartları vardır. Bu şartların varlığı halinde işveren ve işçi aralarında anlaşarak fazla çalışma dahil ücreti belirleyebilir. Ancak fazla çalışma dahil ücretin içerisine resmi tatil çalışmaları dahil olmaz. Bu nedenle fazla çalışma dahil ücret alsa da işçi resmî tatil ücretinin mutlaka ödenmesi gerekir.

12)  Yıllık izin kullanmam halinde resmi tatiller yıllık izin süresinden sayılır mı?

İşçinin yıllık izin kullanması halinde hafta tatili, resmi tatil süreleri yıllık izin süresinden sayılmaz. Bir başka değişle bu süreler kadar yıllık izin süresi uzayacaktır.

13)  Mazeret İznim Resmi Tatile Geldi Bugünleri İzin Günümden Saymam Gerekir mi?

İşçinin evlilik, babalık, evlat edinme, ölüm gibi nedenlerle mazeret izni hakkı vardır. Mazeret izinlerinin bugünlere denk gelmesi halinde resmi tatil günü kadar mazeret izni ötelenmez. Mazeret izinlerinde takvim günü esas alınır. Mazeret izninin başladığı tarihten itibaren parmak hesabı ile izin günü hesaplanabilir.

MURAT DELİP

Uzmanı

Hazine ve Maliye Bakanlığı, kamuoyunda enflasyon muhasebesi olarak bilinen enflasyon düzelmesi uygulamasının, 2024 yılı birinci geçici vergi dönemlerinde uygulanmamasına karar verdi.

Enflasyon düzeltmesine ilişkin çıkarılan kanun ile düzeltmenin uygulanması dönemlerine ilişkin yetki alan Bakanlık, bu doğrultuda iş dünyasının yoğun talepleri üzerine sözkonusu yetkiyi kullandı.

Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde, kapsam dahilinde olan mükelleflerin 2024 yılı birinci geçici vergi döneminin (Ocak-Şubat-Mart) sonu itibarıyla enflasyon düzeltmesi yapılmamasını öngörüldü.

Altın alım satımı yapanlara muafiyet yok

Tebliğde, birinci geçici vergi döneminde enflasyon düzeltmesinin nasıl uygulanacağına ilişkin bilgiler yer aldı. Buna göre kapsam dahilindeki mükellefler enflasyon düzeltmesi yapmayacaklar.

2024 hesap döneminin birinci geçici vergi dönemi gelir/kurumlar beyannameleri ekine bilanço eklenmeyecek, enflasyon düzeltmesi yapılan izleyen geçici vergi dönemlerinde ise bu beyannamelere düzeltilmiş bilanço eklenecek.

Ancak bu işletmeler 2023 yılı hesap dönemine ilişkin enflasyon düzeltmesi yapacaklar. Yasa uyarınca 2023 yılına ilişkin enflasyon düzeltmesi yapan işletmeler, oluşan değer artışları kaynaklı ek vergi ödemeyecekler.

Buna karşılık sürekli olarak işlenmiş altın, gümüş alım-satımı ve imalini yapan mükellefler, birinci geçici vergi döneminde de enflasyon düzeltmesi yapacaklar.

 

30 Nisan 2024 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 32532

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

Amaç ve kapsam

MADDE 1- (1) 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrası ile geçici 33 üncü maddesi uyarınca, 2023 hesap dönemi sonunda ve düzeltme şartlarının gerçekleşmesine/varlığına bağlı olarak (geçici vergi dönemleri dâhil) izleyen hesap dönemlerinde enflasyon düzeltmesine tabi tutulacak mali tablolar ve yapılacak düzeltme işlemlerinin usul ve esasları 30/12/2023 tarihli ve 32415 ikinci mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 555) ile belirlenmiştir.

(2) Mezkûr mevzuat uyarınca kapsam dâhilinde olan mükelleflerce 2024 hesap döneminin birinci geçici vergi döneminin (Ocak-Şubat-Mart) sonu itibarıyla, enflasyon düzeltmesi yapılmaması bu Tebliğin amacını ve kapsamını oluşturmaktadır.

Yasal dayanak

MADDE 2- (1) 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinde, “A) Malî tablolarda yer alan parasal olmayan kıymetler aşağıdaki hükümlere göre enflasyon düzeltmesine tâbi tutulur.

  1. Kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri fiyat endeksindeki artışın, içinde bulunulan dönem dahil son üç hesap döneminde %100’den ve içinde bulunulan hesap döneminde % 10’dan fazla olması halinde malî tablolarını enflasyon düzeltmesine tâbi tutarlar. Enflasyon düzeltmesi uygulaması, her iki şartın birlikte gerçekleşmemesi halinde sona erer.

Kapsama giren mükellefler, geçici vergi dönemlerinin sonu itibarıyla malî tabloları düzenlemek ve enflasyon düzeltmesi yapmak zorundadırlar. Geçici vergi dönemlerinde yukarıda belirtilen oranların tespitinde, son üç hesap dönemi yerine üçer aylık dönemlerin son ayı dahil önceki otuzaltı ay ve içinde bulunulan hesap dönemi yerine son oniki ay dikkate alınır. Bir hesap dönemi içindeki geçici vergi dönemlerinin herhangi birinde düzeltme yapılması halinde takip eden geçici vergi dönemlerinde ve içinde bulunulan hesap dönemi sonunda da düzeltme yapılır.

  1. Maliye Bakanlığı;

b) Mükellef veya meslek grupları ya da mükelleflerin aktif toplamları veya ciroları itibarıyla hangi tür malî tabloların; enflasyon düzeltmesine tâbi tutulup tutulmayacağını ve geçici vergi dönemlerinde düzeltilip düzeltilmeyeceğini belirlemeye,

Yetkilidir.

  1. Münhasıran sürekli olarak işlenmiş; altın, gümüş alım-satımı ve imali ile iştigal eden mükellefler bu fıkranın (1) numaralı bendinde yer alan şartlara bakılmaksızın enflasyon düzeltmesi yaparlar.

…” hükümleri yer almaktadır.

2024 hesap dönemi birinci geçici vergi döneminde 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesine göre enflasyon düzeltmesi

MADDE 3- (1) 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasının (1) numaralı bendine göre 2024 takvim yılının ilk geçici vergi döneminde enflasyon düzeltmesi şartları gerçekleşmiştir.

(2) 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasının (8) numaralı bendinin (b) alt bendinde yer alan yetkiye dayanılarak, 2024 hesap döneminin birinci geçici vergi döneminde (213 sayılı Kanunun 174 üncü maddesi kapsamında kendilerine özel hesap dönemi tayin edilenlerde 555 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğine göre karşılık gelen ilgili dönemde), kapsam dâhilindeki mükelleflerin (213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasının (9) numaralı bendi kapsamındaki mükellefler hariç) enflasyon düzeltmesi yapmaması uygun bulunmuştur.

(3) 2024 hesap döneminin birinci geçici vergi dönemi gelir/kurumlar beyannameleri ekine bilanço eklenmeyecek, enflasyon düzeltmesi yapılan izleyen geçici vergi dönemlerinde ise bu beyannamelere düzeltilmiş bilanço eklenecektir.

(4) 2024 hesap döneminin birinci geçici vergi dönemi itibarıyla enflasyon düzeltmesi yapılmaması, 2023 hesap dönemi sonuna ait bilançoların enflasyon düzeltmesine tabi tutulmasına engel teşkil etmeyecektir.

(5) 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasının (9) numaralı bendi kapsamındaki münhasıran sürekli olarak işlenmiş altın, gümüş alım-satımı ve imali ile iştigal eden mükellefler, mezkûr fıkranın (1) numaralı bendinde yer alan şartlara bakılmaksızın (her geçici vergi dönemi sonu itibarıyla) enflasyon düzeltmesi yapma zorunlulukları bulunduğundan, 2024 hesap döneminin birinci geçici vergi dönemi dahil enflasyon düzeltmesi yapmaya devam edeceklerdir.

Yürürlük

MADDE 4- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 5- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

29/1/2022 tarihli ve 31734 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu ile Kurumlar Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla 213 sayılı Vergi Usul Kanununa eklenen Geçici Madde 33 ile 30/12/2023 tarihli ve 32415 (2.Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 555 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği uyarınca mükelleflerin mali tablolarında enflasyon düzeltmesi yapılması uygulaması başlamıştır.

Bu çerçevede, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında gerçekleştirilen ve ekonomik ve malî yeterliklere ilişkin belgeler kapsamında bilanço ve eşdeğer belgelerin istenildiği ihalelerde aday/isteklilerce hangi bilgi/belgelerin sunulacağı hususunda ortaya çıkan tereddütlerin giderilmesi amacıyla Kamu İhale Kurulu tarafından 25/4/2024 tarihli ve 2024/DK.D-77 sayılı karar alınmış olup anılan karara göre;

4734 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi ve ilgili ihale uygulama yönetmelikleri çerçevesinde ekonomik ve malî yeterliklerin belirlenmesine ilişkin olarak bilanço veya eşdeğer belgelerin istenildiği ihalelerde;

1- Bilançosu enflasyon düzeltmesine tabi aday veya istekliler tarafından sadece enflasyon düzeltmesi yapılan bilançoların sunulması,

2- İdareler tarafından bilanço oranlarının hesaplanmasında enflasyon düzeltmesi yapılan bilanço veya eşdeğer belgelerdeki tutarların esas alınması,

gerekmektedir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Kurul kararına erişim için tıklayınız.

(YMM ABDULLAH TOLU BU KONUYU GÜNDEME GETİRMİŞTİ, KATKILARINDAN DOLAYI ÇOK TEŞEKKÜR EDERİZ)

Page 1 of 1196

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • Yıllık İşletme Cetveli Gönderme Süresi Uzatıldı 2023 dönemi yıllık işletme cetveli gönderme süresi 6 Mayıs 2024…
  • 2024 Yılı Birinci Geçici Vergi Dönemi İçin Enflasyon Düzeltmesi Yapılmayacak Enflasyon düzeltmesi yapılmayacak 2024 hesap döneminin birinci geçici vergi dönemi…
  • Vakıflarda Şubeler ve Şubelerin Muhasebe Uygulamaları Vakıflar Yönetmeliğinde şube, vakıf faaliyetlerinin yürütülebilmesi için yeni vakfa bağlı olarak…
Top