Mehmet Özdoğru

Mehmet Özdoğru

Email: This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.
Cumartesi, 07 Eylül 2024 11:25

AMORTİSMAN AYRILMAMASI SONUÇLARI

Vergi Usul Kanunu 320. maddesine göre amortismanın her hangi bir yıl yapılmamasından / ilk uygulanan nispetten düşük bir oranda yapılmasından dolayı amortisman süresi uzatılamaz. Binek otomobiller için amortisman ayrılmayan süreye isabet eden bakiye değer, itfa süresinin son yılında tamamen yok edilir.

Özelgelere göre herhangi bir yıl amortisman ayrılmaması / eksik amortisman ayrılması halinde söz konusu yıllar için sonradan geriye dönük olarak düzeltme yapmak suretiyle amortisman ayrılamaz.

BU DURUMDA AMORTİSMAN AYIRMA HUSUSUNDA DİKKAT ETMEK GEREKİR.

Ersan KARACA
Yeminli Mali Müşavir
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

Cumartesi, 07 Eylül 2024 11:23

İşgücü Uyum Programı (SGK Genel Yazısı)

T.C.

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI

Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü

Sayı: E-24010506-010.07.01-101331982

Konu: İşgücü Uyum Programı

Tarih: 06.09.2024

GENEL YAZI

Özel politika gerektiren gruplar başta olmak üzere işsizlerin istihdam edilebilirliğini artıracak bilgi, beceri, çalışma alışkanlığı ve disiplinini kazandırmak üzere Türkiye İş Kurumu tarafından aktif işgücü hizmetleri kapsamında kamu kurum ve kuruluşları ile iş birliği yapılarak düzenlenen İşgücü Uyum Programının yürütülmesinin usul ve esaslarını düzenleyen “İşgücü Uyum Programının Yürütülmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” 29.08.2024 tarihli ve 32647 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Yönetmeliğin “Katılımcılara yapılacak cep harçlığı ödemesi, sosyal güvenlik ve vergi işlemleri” başlıklı 12 nci maddesinde:

” (1) Katılımcılara yapılacak günlük cep harçlığı tutarı Yönetim Kurulu tarafından belirlenir. Ancak bu tutar 4857 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde asgari ücret tespit komisyonu tarafından belirlenen günlük asgari ücret tutarının üstünde olamaz.

(2) Her bir katılımcıya yapılacak ödeme, Yönetim Kurulu tarafından belirlenen tutarın katılım sağlanan gün sayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda cep harçlığından oluşur.

(3) Programlara devam edilen süre içerisinde ortaya çıkacak sosyal güvenlik prim giderleri, 5510 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında her bir katılımcı için tahakkuk edecek sigorta primlerinden oluşur.

(4) Katılımcıların sigortalılık bildirim ve tescil işlemleri yüklenici tarafından gerçekleştirilir. Sosyal güvenlik primleri, katılım sağlanan günler üzerinden bildirilir.

(5) Resmi ve idari tatil günlerinde program uygulanmaz ve bu günler için herhangi bir ödeme yapılmaz.

(6) Katılımcıların izin kullandıkları günler için cep harçlığı ve sosyal güvenlik prim ödemesi yapılmaz.

(7) Cep harçlığı ve sosyal güvenlik prim ödemesi dışında ortaya çıkabilecek hiçbir ödemeden Kurum sorumlu tutulamaz.”

Hükümleri düzenlenmiştir.

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin;

“İşyeri bildirgesi” başlıklı 27 inci maddesinin birinci fıkrasında “İşyerinde, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi veya (c) bendi kapsamında sigortalı çalıştıran, sigortalı çalıştırılan bir işyerini devir alan ya da bu nitelikte işyeri kendisine intikal eden işveren, Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen sürelerde vermekle yükümlü olduğu örneği Ek-6 ve Ek-6/A’da bulunan işyeri bildirgesini Kuruma elektronik ortamda göndermek zorundadır.”,

13 üncü fıkrasında “Tescili yapılacak işyerinde, hem ayın 1’i ila 30’u arasında, hem de ayın 15’i  ila müteakip ayın 14’ü arasındaki çalışmalarına istinaden ücret alan sigortalıların bulunması halinde, her iki çalışma döneminden dolayı iki ayrı işyeri bildirgesi düzenlenerek ayrı ayrı işyeri tescili yapılır.”,

17 nci fıkrasında “Aynı kamu kurum ve kuruluşunda, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamına giren sigortalıların çalıştırılması halinde, (a) bendi kapsamına giren sigortalılar için ayrı, (c) bendi kapsamına giren sigortalılar için ayrı işyeri bildirgesi düzenlenerek ayrı ayrı işyeri dosyası tescil edilir”,

Hükümleri yer almaktadır.

Yukarıda yer alan hükümler doğrultusunda İşgücü Uyum Programı kapsamında katılımcı çalıştıracak yükleniciler tarafından işyeri işlemleri aşağıda açıklandığı şekilde yürütülecektir.

Yükleniciler işgücü uyum programı kapsamında katılımcı çalıştıracaklarında;

– Kurumumuzda kayıtlı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının a) bendi kapsamında sigortalı sayılanları bildirdiği bir işyerinin olmaması durumunda Kurumumuza elektronik ortamda en geç sigortalı çalıştırmaya başlayacakları tarihte işyeri bildirgelerini göndermek zorundadırlar. Bu durumda sigortalı işe giriş bildirgesi, ilk defa sigortalı çalıştırmaya başlanılan tarihten itibaren bir ay içinde çalışmaya başlayan sigortalılar için, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren en geç söz konusu bir aylık sürenin dolduğu tarihe kadar Kuruma verilebilmektedir.

– Kurumda 4/1-a kapsamında sigortalı sayılanları bildirdikleri kayıtlı işyeri varsa bu işyerinden bildirim yapacaklar, yeni işyeri tescili yaptırmayacaklardır. Bu durumda sigortalı sayılan kişiler sigortalılık başlangıç tarihinden önce sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirilmelidir.

– Kurumda 4/1-a kapsamında sigortalı sayılanları bildirdikleri kayıtlı bir işyeri bulunmasına rağmen bu genel yazının yayımı tarihinden önce veya sonra İşgücü Uyum Programı kapsamında yeni bir işyeri tescil edilmesi durumunda yeni tescil edilen işyerinden de Kurumumuza bildirim yapabileceklerdir. Bu durumda da sigortalı işe giriş bildirgesi, ilk defa sigortalı çalıştırmaya başlanılan tarihten itibaren bir ay içinde çalışmaya başlayan sigortalılar için, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren en geç söz konusu bir aylık sürenin dolduğu tarihe kadar Kuruma verilebilmektedir.

Yükleniciler, Aylık Prim ve Hizmet Belgesi/Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesini “46 Türkiye İş Kurumu tarafından Düzenlenen Eğitimlere Katılan Kursiyerler” numaralı belge türünü seçerek göndereceklerdir.

Belirtilen belge türünden Aylık Prim ve Hizmet Belgesi/Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesini gönderebilmek için ilgili işyerlerinin tanımlamasının yapılması gerekmektedir. Tanımlama için yüklenicilerin İŞKUR ile yapmış oldukları protokol/sözleşme ile işyerinin kayıtlı olduğu Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne/Sosyal Güvenlik Merkezine müracaat etmeleri gerekmektedir.

Müracaatta bulunulan Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünce/Sosyal Güvenlik Merkezince işyeri için 46 numaralı belge türünün tanımlama işlemleri İşveren İntra programında yer alan sırasıyla “İşveren” ve “Teşvikler ve Tanımlar” sekmelerinin altındaki “Kanun No ve Belge Türü Tanımlama” menüsünden “İş Kurumu” seçilerek yapılacaktır.

Yukarıda sayılan işlemler, sadece “İşgücü Uyum Programının Yürütülmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” kapsamında istihdam edilen katılımcılar için geçerli olup İŞKUR tarafından düzenlen diğer programlara yönelik işlemler halihazırda yürütülen şekliyle devam ettirilecektir.

Bilgilerini ve gereğini rica ederim.

Savaş ALIÇ

Genel Müdür

Cumartesi, 07 Eylül 2024 11:20

Konut Ve İşyeri Kiralarında Fesih

Kira hukuku çeşitli ve ayrıntılı bir konu… Ben bu hafta son günlerde toplumda en çok mağduriyet yaşanan ve tartışma konusu olan kira sözleşmelerinin feshi ile ilgili birkaç önemli noktadan bahsetmek istiyorum. Süresi belli olan kira sözleşmelerinde kira sözleşmesi kendiliğinden sona ermez. Kanun; Kiracı ve kiraya veren için ayrı ayrı sebepler belirlemiş ve prosedürler düzenlemiştir. Belirli süreli konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı, sözleşme süresinin sonunda bildirim sürelerine uyarak kira sözleşmesini feshedebilir. Ancak kiraya verenin kira sözleşmesini feshedebilmesi için haklı sebebe dayanması gerekmektedir.

Unutmamak gerekir ki kiraya verenin on yıllık uzama süresi dışında sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdirme hakkı yoktur. Kira sözleşmesi; kiracı ben çıkıyorum demediği sürece, kira akdi birer yıllık dönemler halinde yenilenir yani sürenin bitiminde kendiliğinden sona ermez. Hatta kira sözleşmesinde bir artış maddesi yoksa kiracı hiç bir artış yapmadan yıllarca oturabilir.

Kiralayanın kendi veya altsoyu, üstsoyu gibi kişilerin ihtiyacı için kira sözleşmesini feshedebilir. En çok karşımıza çıkan fesih sebeplerinden bir diğeri de kira ücretinin yatırılmaması yahut geç yatırılmasıdır. Bir diğeri yeniden inşaat yapılacağı gerekçesiyle kiracının kiralanandan tahliyesini istemektir.

Dördüncü olarak da kanunda “Açıktan açığa fena kullanım” hali düzenlenmiştir. Kanun; “Kiracının kiralanana kasten ağır bir zarar vermesi, kiracıya verilecek sürenin yararsız olacağının anlaşılması veya kiracının bu yükümlülüğe aykırı davranışının kiraya veren veya aynı taşınmazda oturan kişiler ile komşular bakımından çekilmez olması” şeklinde belirtmiştir. Günümüzde kira uyuşmazlıklarında en hızlı ve etkili çözüm yolu; Arabuluculuk vasıtası ile çözüm yoludur.

Taraflar arabuluculuk vasıtası ile düzenledikleri anlaşma belgesinde; kira bedelini, kira artış oranını istedikleri gibi kararlaştırabilirler, kira artış oranını döviz kuruna endeksleyebildikleri gibi istedikleri bir yüzde olarak da kararlaştırabilirler. Taraflar arabuluculuk sistemine başvurarak; Kira tespit davası açmak zorunda kalmayacak, harç yatırmayacak, karşı taraf ile ilişkilerini de koruyacaklardır.

Bunun haricinde Arabuluculuk Anlaşma Belgesi ile kira ilişkinizi yeniden düzenlediğinizde önemli bir vergi avantajı bulunmaktadır. Arabuluculuk Anlaşma Belgesi damga vergisinden muaftır. Kira bedeli ne olursa olsun binde 9 damga vergisini ödemezsiniz.

Arabuluculuk sürecine gizlilik esası hakim olduğundan, yaptığınız kira sözleşmesi 3. kişiler tarafından bilinmeyecek ve emsal yer kira sözleşmeleri ile aynı veya yaklaşık bedel olarak kararlaştırmak zorunda kalmayacaksınız.

Ege DEMİRALP

Arabulucu Avukat

https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/konut-ve-isyeri-kiralarinda-fesih/765282

Cumartesi, 07 Eylül 2024 11:17

Borsa Kazançlarının Vergilendirilmesi

Hisse senetleri, anonim şirkette paydaşlara katılım payları üzerinde tasarruf hak ve yetkisi veren menkul kıymetlerdir. Hisse senetlerinin, adi hisse senetleri, imtiyazlı hisse senetleri ve oydan yoksun hisse senetleri gibi türleri mevcuttur. Hisse senetlerinin satışından doğan kazançların vergilendirilmesine ilişkin esaslar, söz konusu kıymetlerin gerçek kişilere veya bir kuruma ait olmasına veya alım satımın bir ticari organizasyon içinde yapılmasına göre değişmektedir.

Hisse senetleri, Gelir Vergisi Kanunu’nun ilgili hükümlerine göre menkul kıymet niteliğine sahiptir. Bu hisse senetleri üzerinden, biri hisse senedi sahiplerinin elde ettiği “kâr payı” ve diğeri hisse senetlerinin satışından elde edilen “değer artış kazancı” olmak üzere iki tür getiri sağlanmaktadır. Hisse senedi üzerinden elde edilen kâr payları menkul sermaye iradı unsuru olarak vergilendirilirken, hisse senedi satışından doğan kazançlar değer artış kazancı olarak vergilendirilmektedir.

Borsa kazançları 

Bireysel yatırımcıların, Borsa İstanbul’da (BİST) yaptıkları hisse senedi işlemlerinden oluşan kâr veya zarar, işleme aracılık eden banka veya aracı kurum tarafından hesaplanmaktadır. Üçer aylık olarak belirlenen kazançlar üzerinden stopaj (vergi kesintisi) yapma yükümlülüğü de bu kurumlara aittir. Stopajın oranı menkul kıymet yatırım ortaklığı (MKYO) hisse senedi kazançlarında %10 (bir yıldan fazla elde tutulanlardan stopaj bulunmamaktadır), diğer hisse senetlerinde ise %0 olarak uygulanmaktadır. Stopaj oranı ister %10, isterse de %0 olsun, BİST’te gerçekleştirilen hisse senedi işlemlerinden sağlanan kazançlar, tutarı ne olursa olsun ayrıca beyan edilmemektedir.

Hisse senedi kâr payı (Temettü) 

Borsada veya borsa dışındaki şirketler tarafından gerçek kişi ortaklara dağıtılan kâr payları (temettü) üzerinden %10 oranında vergi kesintisi yapılıyor. Bazı hallerde temettü gelirleri için gelir vergisi beyannamesi verilmesi de söz konusu olabilmektedir. Alınan temettü gelirinin brüt tutarının yarısı gelir vergisinden istisna olarak değerlendirilmektedir. Kalan yarısının 150 bin liradan fazla olması durumunda, istisna sonrası kalan tutarın gelir vergisi beyannamesinde “Menkul sermaye iradı” olarak beyan edilmesi zorunludur. Buna göre 2023 yılında brüt 300 bin liradan fazla temettü geliri elde eden bir yatırımcının bu gelirini beyan etmesi gerekmektedir. 

İMKB’ye kayıtlı hisse senetlerinin alım satımından elde edilen kazançların genel olarak vergi dışı bırakılmasındaki temel amaç, hisse senedi piyasası aracılığıyla sermaye piyasasına yeni fon girişinin sağlanmasıdır. Aynı zamanda İMKB’ye kayıtlı firma ve burada işlem gerçekleştirilen yatırımcı sayısının artırılması amaçlanmaktadır. Merkezi Kayıt Kuruluşu verilerine göre Borsa İstanbul'da yılın başından bu yana toplam yatırımcı sayısı yüzde 9 artışla 8 milyon 328 bin 250'ye çıkmıştır. Yatırımcı sayısındaki artış memnun etse de hisse senedi sahiplerinin elde etmiş oldukları gelirler üzerinden vergi ödenmemesi daha teknik bir ifadeyle vergiden istisna tutulması anlamına gelmektedir. Bu vergileme biçimi ödeme gücünün kavranmasını güçleştirmekte ve dolayısıyla vergi adaletini olumsuz etkilemektedir. Burada son dönemlerde tartışılan işlemler üzerinden mi yoksa kazanç üzerinden mi vergi alınması önemli soru olmaktadır.   

Farklı vergi adımları

Hisse senetleri işlemleri üzerinden dolaylı vergi alınmasının etkileri konusunda çeşitli görüşler bulunmaktadır. İşlem vergisinin konulmasını destekleyenler, hisse senetleri piyasasında volatilitenin azaltılması, vergi gelirlerinin arttırılması, yatırımcıların uzun dönemli yatırıma teşvik edilmesi ve piyasa verimliliğini geliştirmesinde, işlem vergisinin etkili bir araç olarak kullanılabileceğini belirtmektedirler. İşlem vergisine karşı çıkanlar ise sermaye çıkışı olacağını, yatırımcı sayısının azalacağını, olumlu etkilerin olumsuz etkilerden daha ağır bastığı konusunun henüz ispat edilemediğini ifade etmektedirler.

Dünya örneklerine baktığımızda Vergi Vakfı (Tax Foundation) verilerine göre Avrupa'da ülkemizle birlikte Belçika, Çekya, Gürcistan, Lüksemburg, Malta, Slovenya, Slovakya ve İsviçre'de menkul kıymet kazançlarının vergilendirilmediği görülmektedir. Avrupa'da en yüksek vergiyi % 42 ile Danimarka alıyor. Bu ülkeyi %37,8 ile Norveç ve %34'erlik oranlarla Finlandiya ile Fransa takip etmektedir. Vergi Vakfı'nın incelediği 35 Avrupa ülkesinde borsa kazançları ortalama %17,9 oranında vergilendirildiği belirtilmektedir. AB ortalaması ise %18,6. Dünyanın geri kalanına bakıldığında ise ABD'de söz konusu vergi oranı kurumlar için %21, bireyler için ise %20, Japonya'da ise %20.3 olarak uygulanmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde ise Arjantin'de borsa kazançları %15 oranında vergilendirilirken, Brezilya %22,5, Çin ise %20 oranında vergi almaktadır.

Şüphesiz sermayenin tabana yayılması ve firmaların daha cazip finansman imkânına ve yatırım olanaklarına ulaşmasına yardımcı olmak adına hisse senedi gelirleri vergiden istisna tutulmaktadır. Ancak Türkiye’de hisse senedi gelirlerinin vergilendirme koşulları incelendiğinde, menkul kıymet sahipleri üzerindeki vergi yükünün çok düşük tutulduğu net bir durumdur. Vergi pratiği olarak kazancın vergilendirilmesi doğaldır. Kazancın vergilendirildiği, zarar durumunda ise mahsup işleminin uygulandığı, uzun döneme yönelik sistemde kalmayı teşvik eden bir vergilendirme sürecine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu sayede anlamlı bir yatırımcı çıkışı söz konusu olmayacaktır. Diğer taraftan menkul kıymet gelirlerinin stopaj yoluyla düz ve düşük oranda vergilendirilmesi menkul kıymet geliri elde etmeyen mükellef grupları açısından vergi adaletini olumsuz etkilemektedir. Özellikle vergiden kaçınma imkânı sınırlı olan ücret geliri elde eden mükellefler açısından adaletsizlik daha net ortaya çıkmaktadır. 

Özetle sermaye piyasasını geliştirme düşüncesi ile bu piyasanın vergilendirilmesi düşüncesi birbiriyle çelişiyor gibi gözükse de, birçok yabancı ülke borsalarında bu tür bir vergilendirmeye rastlamak mümkün. Verginin tarafsız, sosyo-ekonomik açıdan düzenleyici olması ve eşitlik ilkeleri vergi adaletini sağlamanın temel şartıdır. Verginin tarafsızlığı ödeme gücüne göre vergilendirmeyi, sosyo-ekonomik açıdan düzenleyici olması sosyal adaleti sağlayacak şekilde kişiler arasında var olan servet farklarını gidermeyi, eşitliği ise hem yatırımcıların haklarının korunması hem de devletin kamu hizmetlerini finanse etme kapasitesinin sürdürülebilirliğini ifade etmektedir. Bu nedenle ister işlemler üzerinden, isterse de kazançlar üzerinden uygulanması tartışılan borsa kazançlarının vergilendirme koşullarının yeniden değerlendirilerek vergi adaletini ve mali disiplini öncelikli kılan bir vergilendirme politikasının geliştirilmesine ihtiyaç bulunmaktadır. 

Fatih YEGİN

Vergi Başmüfettişi

https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/borsa-kazanclarinin-vergilendirilmesi/765284

2024/2. geçici vergi döneminden itibaren vergili şekilde uygulanmaya başlanan ‘Enflasyon Düzeltmesi’nde sular durulmuyor, 20 yıl önce ilk kez; fakat vergisiz olarak uygulanan Enflasyon Düzeltmesi 20 yıl sonra ikinci kez; lakin “ilk kez vergili şekilde uygulanmaya” başlandığı günden bu zamana kadar tartışılmaya devam etti. Sıcak geçen Ağustos ayına birde Enflasyon Düzeltme uygulamaları eklenince 2024/2. geçici vergi dönemi adeta geçmez/bitmez oldu.

Aslında sorunun temel kaynağı 31.08.2024 tarihinde yayınlanan 563 no.lu Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) Enflasyon Düzeltme Tebliği’nden kaynaklanıyor. Bu tebliğ mezkûr durumu öyle bir hale getirdi ki Enflasyon Düzeltmesi/Muhasebesi artık ‘Enflasyon Düzelttirmesi’ne döndü.

Yazımızda VUK 563 no.lu Tebliği’nin yol açtığı sorunlara değinip, ‘enflasyon düzelttirmesi’ girdabından çıkmaya yönelik çözüm önerilerini sunmaya çalışacağım.

- Soru: VUK 563 no.lu Tebliğ ile sadece 2024/2. ve 2024/3. geçici vergi dönemleri mi muaf, yıllık enflasyon düzeltmesi olacak mı?

Çözüm: VUK 563 no.lu Tebliğ ile 2023 sonu brüt satışları 50 milyon TL altında olan mükelleflerin 2024/2. ve 3. geçici vergi dönemlerinde Enflasyon Düzeltmesi yapılmadan ve bilanço eklenmeden geçici vergi beyanname verilmesi olumlu bir gelişme olmakla birlikte bu kapsama giren mükelleflerin 2024 yıllık gelir/kurumlar beyannamesinde de Enflasyon Düzeltmesi yapılmadan verileceğine dair durumun netleştirilmesi gerekmektedir.

- Soru: 2024/2. Dönem Geçici Vergi Beyannamesi’nde kayıtların düzeltilmeden beyannamede düzeltme yapılmayıp bir sonraki dönemde yapılması durumu nasıl çözülür?

Çözüm: Şayet 2023 sonu cirosu 50 milyon TL altında olan mükelleflerin 2024 yıllık gelir/kurumlar beyannamesinde Enflasyon Düzeltmesi yapılmadan ve bilanço eklenmeden verilecek ise bu kapsam 2024/2. dönem geçici vergi beyannamesini VUK’un 563 no.lu Tebliği’nden önce onaylayan mükelleflerin 2024 yılına ilişkin yapmış oldukları Enflasyon Düzeltmesi kayıtlarını 01.07.2024 ters kayıtla geri çekerek 2024/3. geçici vergiyi bu şekilde kayıtların netleştirilmiş olarak verilmesi sağlanmalıdır.

- Soru: 2024/2. Geçici Vergi Beyannamesi’nde kayıtları düzeltmeden beyannamede düzeltme yapılması nelere yol açar?

Çözüm: Aksi durumda yani VUK 563 no.lu Tebliğ’in 4. maddesi 2024/2. geçici vergi beyannamesinde kayıtların düzeltilmeden beyan üzerinden matrah artırmanın veya eksiltmenin mali müşavirler ve mükellefler nezdinde ciddi vergisel yük/risk getireceği aşikârdır. Ayrıca bu durum yani tebliğle kanunun önüne geçilmesi Anayasa’ya aykırılık teşkil etmekte ayrıca kuruma olan güveni zedeleyecektir. Bununla birlikte kayıtların düzeltilmeden beyannamelerin düzeltilmesi Enflasyon Düzeltmesi tekniğine aykırıdır. Zira 2024/2. geçici vergi döneminde yapılan Enflasyon Düzeltmesi; Stoklar, Sabit Kıymetler/Amortismanlar, Avanslar ve özkaynaklar gibi birçok hesabı doğrudan etkilemiştir. Bu hesapların ne olacağı belirsiz hale gelecektir. 

- Soru: 2024/2. Geçici Vergi Beyannamesini Enflasyon Düzeltmesi yapılarak veren mali müşavirler ile mükellefler cezalandırılmakta mıdır?

Çözüm: Maalesef ki zamanında geçici vergisinde Enflasyon Düzeltmesi yapılmış şekilde 2024/2. geçici vergi beyannamesinin son tarihi olarak belirlenen 27.08.2024 tarihine kadar süresi içinde beyannamesini düzenli olarak veren mali müşavirler ile bu beyannameden tahakkuk eden vergiyi ödeyen mükellefler nezdinde vaktinde iş yapılması bir anlamda cezalandırılmakta ve işini son dakikaya bırakanlar ise ödüllendirilmekte algısı oluşmaktadır.

- Soru: 2023 cirosu 50 milyon TL ve üzeri olan mükellefler 2024 yıllık gelir ve kurumlar beyannamesinde Enflasyon Düzeltmesi yapacaklarsa o zaman 2024/2 geçici vergi beyannamesi neden düzeltiliyor?

Çözüm: Şayet 2023 sonu cirosu 50 milyon TL altında olan mükelleflerin 2024 yıllık gelir/kurumlar beyannamesinde Enflasyon Düzeltmesi yapacaklarsa zaten herhangi bir düzeltme beyanı verilmesine gerek bulunmayacaktır. Zira nasıl ki 2024/1geçici vergi döneminde Enflasyon Düzeltmesi yapılmayıp 2024/2.geçici vergi döneminde Aralık/2023-Haziran 2024 taşıma katsayısı ile yapıldı ise aynı şekilde Haziran 2024-Aralık 2024 taşıma katsayısı ile de düzeltme yapılabilir. Dolayısıyla 2024/2.geçici vergi döneminde yapılan düzeltme işleminin düzeltmesine veya geri çekilmesine gerek kalmaz. Ancak tekrar belirletmekte fayda var; 2023 sonu cirosu 50 milyon TL altında olan mükelleflerin 2024 yıllık gelir/kurumlar beyannamesinde Enflasyon Düzeltmesi yapılmadan ve bilanço eklenmeden verilmesi durumunu ivedilikle netleştirilmesi gerekmektedir. 

- Soru: 2024 yılında kurulan ve cirosu oluşmayan mükellefler VUK 563 kapsamında mıdır?

Çözüm: Evet ancak tebliğe ilave olarak; 2024 yılında kurulan ve cirosu oluşmayan mükelleflerin de kapsamda olup, 2024/2-2024/3 Geçici Vergi Dönemleri’nde Enflasyon Düzeltmesi yapmayacaklardır. 

- Soru: 2023 cirosu yıllara sari işler nedeniyle brüt satışlarda yer almayan ve 350 hesapta takip edilen inşaat şirketleri 2024/2-2024/3 geçici vergi dönemlerinde Enflasyon Düzeltmesi yapmaları gerekir mi?  

Çözüm: 2023 yılında yıllara sari iş nedeniyle oluşan 350 hesabında yer alan hasılattan kaynaklı olarak esasen brüt satış oluşmadığından 2024/2-2024/3 geçici vergi dönemlerinde Enflasyon Düzeltmesi yapmalarına gerek bulunmamakla birlikte tebliğde 2024 yılında Enflasyon Düzeltmesi yapılıp yapılmayacağının belirtilmesinde fayda bulunmaktadır. 

Son Söz; Düzeltmenin, Düzelttirmesinin Düzeltmesi Olmaz...

Serdar KARAKUŞ

SMMM | Audit | Tax | Consultant

https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/enflasyon-duzelttirmesi-girdabindan-cikmanin-yollari/765272

A- GİRİŞ 

3218 SAYILI Serbest Bölgeler Kanunu’na göre Serbest Bölge faaliyetlerinden elde edilen kazançlardaki istisnalar Kurumlar Vergisi bakımından 3 ayırıma sahipti. 7524 sayılı kanunla Serbest Bölge Kanunu Geçici 3. Maddenin 2. Fıkrasının a bendinde yapılan değişiklikle bir tarih ve kısıtlama ayrımı daha eklenmiştir.

Ayrıca Serbest Bölgelere yapılan teslimler ve hizmet ifaları KDV istisnası, iadesiz istisna, KDV’ye tabi olma bakımından karışıklığıyla, birçok Özelgeye konu olmuştur.

B- KURUMLAR VERGİSİDEN İSTİSNA FAALİYETLERİNİN AYRIMI

1-06.02.2004’ten önce ruhsat alanların Kurumlar Vergisi İstisnası devam etmektedir.

2-06.02.2004’ten itibaren sadece imalatçı ruhsatı alanlara bu istisna tanınmıştır.

3 01.01.2025’ten itibaren, Geçici 3. Maddenin 2. Fıkrasının a bendinde yapılan değişiklik ile, üretim faaliyetinden elde edilen ürünlerin yalnızca yurt dışına satışından elde edilen kazançlar gelir ve kurumlar vergisinden istisnadır.

4-24.02.2017’den itibaren Geçici 3. Madde ile serbest bölgede yapılan bakım onarım, montaj, demontaj, elleçleme, ayrıştırma, ambalajlama, etiketleme, test etme ve depolama alanlarında faaliyetlerde bulunan ve hizmetin tamamını Türkiye’ye yerleşmemiş kişilerle, işyeri ve kanuni merkezi yurt dışında bulunanlara hizmet veren işletmelerin söz konusu malların serbest bölgeden Türkiye’ye girişi olmaksızın yabancı bir ülkeye gönderilmesi şartıyla bu hizmetlerden elde edilen kazançlar.

C- SB’DE İMAL EDİLEN ÜRÜNLERİN 01.01.2025’TEN İTİBAREN YURT İÇİNE SATIŞINDAN ELDE EDİLEN KAZANÇLARA KURUMLAR VERGİSİ İSTİSNASI UYGULANMAYACAK

Tebliğ Taslağına göre:

7524 sayılı Kanunla, Serbest Bölgeler Kanununun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde değişiklik yapılmıştır. Buna göre, 1/1/2025 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere serbest bölgelerde üretim faaliyetinde bulunan mükelleflerin bu bölgelerde imal ettikleri ürünlerin yalnızca yurt dışına satışından elde ettikleri kazançları gelir veya kurumlar vergisinden müstesna tutularak, imal edilen ürünlerin yurt içine satışı istisna kapsamından çıkarılmıştır.

Dolayısıyla, serbest bölgelerde imal edilen ürünlerin 1/1/2025 tarihinden itibaren yurt içine satışından elde edilen kazançlara kurumlar vergisi istisnası uygulanmayacaktır.

Serbest bölgede üretim faaliyetinde bulunan üretici firmaların ürünlerini, aynı veya başka bir serbest bölgede faaliyette bulunan ihracatçılara, yurt dışına satılması kaydıyla teslim etmeleri de yurt dışına satış olarak değerlendirilecektir. Bu şekilde ihracat kaydıyla yapılan teslimlerde, üretici firmalar istisnadan yararlanacağından, ihracatı gerçekleştiren firmaların istisnadan yararlanması mümkün değildir.

Söz konusu malların, ihracatçıya teslim tarihini takip eden ay başından itibaren üç ay içinde ihraç edilmesi zorunludur. Bu sürede ihraç edilmemesi halinde, bu mallara ilişkin yurt dışı satış gerçekleşmemiş olarak değerlendirilir.

“Serbest bölgelerde imalat faaliyetinde bulunan mükelleflerin bölgelerde imal ettikleri ürünlerin yurt dışına satışından elde ettikleri kazançları, Türkiye’nin Avrupa Birliğine tam üyeliğinin gerçekleştiği tarihi içeren yıllık vergileme döneminin sonuna kadar kurumlar vergisinden istisnadır.

Bu istisnadan, bölgede yeni faaliyete geçen mükellefler ile faaliyet ruhsatlarında yer alan sürenin dolmasıyla normal vergileme rejimine tabi olacak mükellefler yararlanacaktır. Ancak,

– Üretim dışı faaliyetlerden,

– Serbest bölge dışında üretilen malların satışından,

– Faaliyet ruhsatında belirtilen alan dışında üretilen malların satışından,

– Serbest bölgede veya serbest bölge dışında fason olarak imal ettirilen ürünlerin satışından elde edilen kazançlar istisna kapsamında değerlendirilmeyecektir.

İstisna uygulamasında, imal edilen ürünlerin sadece yurt dışına yapılan satışından elde edilen kazanç kısmı dikkate alınacaktır. Serbest Bölgeler Kanununun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, serbest bölgelerde faaliyet gösteren mükelleflerin imal ettikleri ürünlerin yurt dışına satışından elde ettikleri kazançların gelir veya kurumlar vergisinden istisna edilebilmesi için;

– Bölgelerde “imalat” faaliyetinde bulunmak üzere almış oldukları ruhsatın bir örneğini,

– Sanayi sicil belgesi ve kapasite raporunun bir örneğini,

– İmalat faaliyetinde kullanılacak araç parkını gösteren bir listeyi

Yeni mükellefiyet tesis ettirenler mükellefiyet tesisinde, durum değişikliklerinde ise (yeni bir alanda imalata başlayacak mükelleflerin bu durumu ruhsatlarına işlettirdikten sonra) değişikliği müteakiben verecekleri ilk geçici vergi beyannamesi ekinde, ilgili vergi dairesine vermeleri gerekmektedir.

Örnek: Serbest bölgede imalat faaliyeti ile uğraşan (A) A.Ş., 2025 hesap döneminde imal ettiği ürünlerin yurt içine satışından 1.000.000 TL, yurt dışına satışından ise 2.000.000 TL kazanç elde etmiştir. (A) A.Ş.’nin imal ettiği ürünlerin yurt dışına satışından elde ettiği 2.000.000 TL istisna kapsamında değerlendirilecek, yurt içine satışından elde ettiği 1.000.000 TL ise istisna kapsamında olmayacaktır.”

Örnek: Serbest bölgede konfeksiyon imalatı ile uğraşan bir kurumun, imal ettiği gömleklere ilişkin bitim işi olarak tabir edilen düğme dikimi, ütüleme vb. işleri fason olarak yaptırması halinde; fason olarak yaptırılan bu tür işlerin toplam işçilik maliyetindeki payı, işletmenin kendi imalatları dolayısıyla yüklendiği işçilik maliyetinden daha az oranda olacağından, imal edilen ürünün yurt dışına satışından elde edilen kazanç istisna kapsamında değerlendirilecektir.

D- SERBEST BÖLGELERE YAPILAN MAL TESLİMİ VE HİZMET İFALARININ KDV KONUSU

Öncelikle KDV Kanunundaki Serbest Bölge istisnalarıyla ilgili maddelere göz atalım:

1- MAL TESLİMİ:

Serbest Bölgeye Türkiye’den yapılan teslimler 11/1-a’ya göre ihracattır. (İADELİ İSTİSNADIR)

2- HİZMET İFASI

ı- Serbest Bölgede verilen hizmetler 17/4-ı’ya göre KDV’den istisnadır. (İADESİZ İSTİSNADIR)

– İhracat amaçlı serbest bölgeye yapılan nakliye(taşıma) hizmeti 17/4- ı’ya göre KDV’den istisnadır

– İhracat amaçlı serbest bölgeden yapılan nakliye(taşıma) hizmeti 17/4 ı’ya göre KDV’den istisnadır

– Serbest bölgede başlayıp ihracat mahalinde (liman, hava alanı, gümrük antrepolarında) biten taşıma hizmeti 17/4 ı’ya göre KDV’den istisnadır.

ıı- Serbest bölgeye yapılan hizmetler genel kural olarak KDV’den istisna değildir.

-Serbest bölgeye hizmet ihracı KDV’den istisna değildir.

ııı- Serbest bölgeye yapılan hizmetlerden SADECE aşağıdakiler KDV’den İstisnadır.

a) 11/1-a : Fason hizmetler

b) 16/1-c: Transit, gümrük antrepo rejimleri ile geçici depolama ve SB hükümlerinin uygulandığı mallar

c) 17/4-ı: Serbest Bölgelerde verilen hizmetler ile serbest bölgelere veya serbest bölgelerden yapılan ihraç amaçlı yük taşımacılığı

(17/4-ı istisnası söz konusu ise yüklenilen KDV İNDİRiLİR. İADE EDİLEMEZ.)

Bu defa, İndirilemeyecek KDV ve İade Edilebilecek KDV konularının KDV Kanunundaki açıklamasına bakacak olursak:

İndirilemeyecek Katma Değer Vergisi: KDVK Madde 30

Aşağıdaki vergiler mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan KDV’den indirilemez:

a)Vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna edilmiş bulunan malların teslimi ve hizmet ifası (Bu Kanunun 17 nci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (b), (c) ve (d) bentleri ile (4) numaralı fıkrasının (ı) ve (ö) bentleri uyarınca katma değer vergisinden istisna edilen işlemler hariç) ile ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan katma değer vergisi.

Kanun maddesi indirilmeyecek KDV’yi belirlerken 17/4-ı’yı hariç tutmuştur. Yani 17/4-ı kapsamında hizmet ifası için yüklendiği KDV indirim konusu yapılacaktır.

İstisna Edilmiş İşlemlerde İndirim: Madde 32

Bu Kanunun 11, 13, 14 ve 15 inci maddeleri ile 17 nci maddenin (4) numaralı fıkrasının (s) bendi uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura -benzeri vesikalarda gösterilen KDV, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak KDV’den indirilir. Vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen Katma Değer Vergisi, işlemin gerçekleştiği dönemi izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar talep edilmesi şartıyla Maliye ve Gümrük Bakanlığınca, tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunur.

Kanun maddesi iade edilebilecek KDV’yi belirlerken 17/4-ı’yı saymamıştır. Yani 17/4-ı kapsamında hizmet ifası için yüklendiği KDV iade alınamayacaktır.

E-SONUÇ

İndirim ve İstisnaların kapsamımın daraltılmasına yönelik bir değişiklik daha söz konusu olmuş ve 3218 SAYILI Serbest Bölgeler Kanunu’na göre Serbest Bölge faaliyetlerinden elde edilen kazançlardaki istisnalar Kurumlar Vergisi bakımından 4 ayırıma sahip olmuştur.

Serbest bölgelerde imal edilen ürünlerin, 1/1/2025 tarihinden itibaren yurt içine satışından elde edilen kazançlara Kurumlar Vergisi İstisnası uygulanmayacaktır.

Yeminli Mali Müşavir

ALTAY ÖNCEL

https://altayoncel.com/2024/09/06/serbest-bolge-faaliyet-istisnalarinin-guncel-hali/

Geçici Vergi Beyannamesi ile ilgili yapılan güncellemeler hakkında sizlere bilgi vermeden önce, yapılan çalışmaları ve gerekçelerini paylaşmak istiyoruz.

Şu an itibarıyla, son olarak Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı) tarafından yayımlanan VUK Tebliği Sıra No: 563’e göre yapılacak enflasyon düzeltmelerinde gelinen aşamada aşağıda belirtilen olası durumlar bulunmaktadır.

1. Enflasyon Düzeltmesi Yapmama Durumu (Genel Durum)

2024 hesap döneminin ikinci ve üçüncü geçici vergi dönemleri sonu itibarıyla, 2023 Brüt Satışlar toplamı 50.000.000 TL’nin altında olan mükellefler enflasyon düzeltmesi yapmayacaktır. 2023 Yılı Brüt satışlar toplamı 50.000.000 TL’nin altında olan mükellefler için iki temel olası durum söz konusu olabilir:

1.1. 2024 İkinci Geçici Vergi Dönemi Beyannamesini Veren Mükelleflerin Durumu

Tebliğ yayımlanmadan önce 2024 hesap dönemi ikinci geçici vergi döneminde enflasyon düzeltmesi yapmış olan mükelleflerin yasal kayıtlarını düzeltmeleri gerekmeyecektir. Ancak, kar/zarar farkını beyannamelerinde belirtmeleri gerekmektedir. (Bu durumdaki mükellefler, enflasyon düzeltmesinden kaynaklı kar veya zarar kayıtları ile enflasyon düzeltmesi yapılmamasına göre oluşan kar/zarar farkını, 2024 hesap dönemi ikinci geçici vergi dönemine ilişkin beyannamelerinde duruma göre "Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler" veya "Zarar Olsa Dahi İndirilecek İstisna ve İndirimler Bölümünün Diğer İndirimler" kısmında göstermek suretiyle beyan edeceklerdir.)

1.2. 2024 İkinci Geçici Vergi Dönemi İtibariyle Enflasyon Düzeltme Kayıtlarını Yapmış Fakat Beyannamesini Vermeyen Mükelleflerin Durumu

Tebliğ yayımlanmadan önce 2024 hesap dönemi ikinci geçici vergi döneminde enflasyon düzeltmesi yapmış olan mükelleflerin enflasyon düzeltmelerini yapmalarına gerek yoktur.

2. Özel Durum: Sürekli İşlenmiş Altın ve Gümüş İle İştigal Eden Mükellefler

2023 Yılı Brüt satışlar toplamı 50.000.000 TL’nin altında olsa dahi, sürekli işlenmiş altın ve gümüş ile iştigal eden mükellefler enflasyon düzeltmesi yapmaya devam edecektir.

3. 2023 Yılı Brüt Satışlar Toplamı 50.000.000 TL ve Üzerinde Olan Mükellefler

31/12/2023 tarihli gelir tablosunda brüt satışlar toplamı 50.000.000 TL ve üzerinde olan mükellefler, 2024 hesap döneminin ikinci ve üçüncü geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yapacaktır.

Aşağıda belirtilen ve gruplandırmaya çalıştığımız olası durumlara göre Geçici Vergi Beyannamelerinde yapılacak değişiklikler aşağıdaki tabloya göre şekillenmiştir:

Olası Durum

Geçici Vergi Düzeltme 

Bilanço

Kar/Zarar Farkı

1.1

Var

Yok

Var

1.2

Yok (Asıl Beyanname Enflasyon Düzeltmesiz verilecek)

Yok

Yok

2

Yok (Asıl Beyanname Enflasyon Düzeltmeli Olarak verilecek)

Var

Yok

3

Yok (Asıl Beyanname Enflasyon Düzeltmeli Olarak verilecek)

Var

Yok

Yapılan güncelleme ile birlikte sistemdeki kayıtlar kontrol edilerek yukarıdaki durumlara göre sisteme yönlendirmeler eklenmiştir. Bu yönlendirmeler bilgilendirme amaçlıdır; lütfen kayıtlarınızı kontrol edip, uygun olmayan yönlendirmeler için manuel düzeltme yapınız.

Özellikle 1.1 ve 1.2 durumlarında olan mükellefler için, LUCA sisteminde düzeltme beyannamesi ve kayıtlar, VUK ilgili maddeler, belirtilen tebliğler ve ileride olabilecek olası karar değişiklikleri bir arada değerlendirilerek, en az çalışma ile en iyi sonucu elde etmeniz hedeflenmiştir. Ancak, bu yönlendirmelerin tavsiye niteliğinde olduğunu ve nihai beyan ve bildirimlerinizi kendi mesleki tecrübelerinize ve en güncel değerlendirmelerinize göre yapmanız gerektiğini hatırlatmak isteriz.

Bu hatırlatmaların ardından, yapılan güncellemeler ve yönlendirmeler aşağıdaki gibidir

  • Kurum Geçici Vergi Beyannamesi ve Gelir Geçici Vergi Beyannamesinde 2023 yılı Brüt Satış Hasılatı Kontrolü eklenmiştir.
    1. Beyanname ekranında sistemden al işlemi sonrasında önceki döneminizdeki hesap planında 60’lı grubun alacak tarafındaki tutarı kontrol edip kullanıcıya bilgilendirme mesajı gönderir.

50.000.000 TL Altı uyarısı

 

50.000.000 TL Üstü uyarısı
 

  • Kurum Geçici Vergi Beyannamesi ve Gelir Geçici Vergi Beyannamesi Sürekli İşlenmiş Altın ve Gümüş İle İştigal Eden Mükellef ayrımı için Ocak-Mart Dönemine ait bir düzeltme kaydı var ise sistem ilgili mükellefin durumuna ilişkin bilgilendirme mesajı gönderir.

Altın ve Gümüş İle İştigal Eden Mükellef kontrolü uyarısı

Senaryo Örnek Anlatım Tablo 1 Olası Durumlar

  • 50.000.000 TL brüt satış hasılatı altında  olan, Altın ve Gümüş ile iştigal olmayan mükellefler. 2024 İkinci Geçici Vergi Dönemi Beyannamesini Veren Mükelleflerin Durumu. 
    • Tebliğ yayımlanmadan önce 2024 hesap dönemi ikinci geçici vergi döneminde enflasyon düzeltmesi yapmış olan mükelleflerin yasal kayıtlarını düzeltmeleri gerekmeyecektir. Ancak, kar/zarar farkını beyannamelerinde belirtmeleri gerekmektedir.

Bu durumda olan mükellefler için kayıtlarında herhangi bir silme ve değişiklik yapmadan beyannamede sistemden al butonuna basıp gelen bilgiler doğrultusunda kar/zarar farkını beyannamede belirtebileceklerdir. 

Sistemden alma işlemi sonrası Luca Muhasebe Yazılımı kontroller çerçevesinde kullanıcıya bilgi mesajı verecektir. 

Düzeltmelerden oluşan farkları kontrol ederek Buraya Tıklayınız fonksiyonu ile sistem kar/zarar farklarını oluşturacak tutarları beyannamede ilgili alanlara gönderir. 658 hesap bakiyesini beyannamede Kanunen Kabul Edilmeyen satırına, 648 hesap bakiyesini ise Diğer İndirimler ve İstisnalar alanına VUK 563 Gereği 2024 YILI ENFLASYON DÜZELTMESİ KARLARI açıklaması ile yansıtır. Bu işlemlerin kontrolü kullanıcı tarafından yapıldıktan sonra beyannamenizi Bilanço Eklemeden! oluşturup gönderebilirsiniz.

Çok Önemli Not: 

Neden Sabit Kıymetin Ayrılan Amortismanından gelen enflasyon farkı bu ekranda var ? 

Tebliğin 4. Maddesinin 2. Bendinde yer alan ifadeye göre, “Bu kapsamdaki mükelleflerin enflasyon düzeltmesinden kaynaklı kar veya zarar kayıtları ile enflasyon düzeltmesi yapılmamasına göre oluşan kar/zarar farkını, 2024 hesap dönemi ikinci geçici vergi dönemine ilişkin beyannamelerinde duruma göre "Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler" veya "Zarar Olsa Dahi İndirilecek İstisna ve İndirimler Bölümünün Diğer İndirimler" kısmında göstermek suretiyle beyan edecekler” inden sistem mevcut modüllerden hareketle Gelir Tablosuna doğal olarak da kar zararı enflasyondan dolayı etkileyen Sabit kıymet düzeltmesi sebebiyle oluşan artışın düzeltme sonrası muhtemel ayrılmış amortisman farkları da sistem tarafından siz değerli üyelerimize kolaylık sağlaması ve bilgi vermek açısından otomatik hesaplanarak sizlere gösterilmekte kayıtlarınızı kontrol ettikten sonra beyannamenize isterseniz dahil edebilirsiniz. Yine sabit kıymette olduğu gibi yalnızca 648 veya 658 hesap dışında kar zarara etki eden diğer etkiler var ise amortismanlar gibi bunları da beyannamenize dahil edebilirsiniz. 

  • 2024 İkinci Geçici Vergi Dönemi İtibariyle Enflasyon Düzeltme Kayıtlarını Yapmış Fakat Beyannamesini Vermeyen Mükelleflerin Durumu
    • Tebliğ yayımlanmadan önce 2024 hesap dönemi ikinci geçici vergi döneminde enflasyon düzeltmesi yapmış olan mükelleflerin yasal süreçler tamamlanana kadar kayıtları silinmesi ya da pasife alınması meslek mensubunun sorumluluğundadır. 

Bu durumda olan mükellefler elektronik deftere tabii olmayan veya elektronik deftere tabi olup defter ve beratlarını gönderiminde bulunmadı ise ve kayıtları silmek isterse;

Mizan Düzeltmelerini temizleme işlemleri için Muhasebe > Yeniden Değerleme ve Enf.Düz > Enflasyon Düzeltmesi Mizan alanından Yapılmış Düzeltmeler butonuna basıl düzeltmeleri seçerek temizleyebilirsiniz.

  • Yansıtma İşlemleri için oluşturulan kayıtlar temizlenecek.
  • Düzeltme sonrasında Sabit Kıymet Amortisman hesaplandı ise Sabit Kıymet İşlemleri > Dönem Cari Amortisman Sıfırlama alanından hesaplanan amortisman kayıtları silinecek. Fiş Listesinden Amortismana ait kayıtları da silmeyi unutmayınız.

Bu işlemlerden sonra Beyanname Ekranında Bilanço Eklemeden! beyannamenizi hazırlayıp gönderimde bulunabilirsiniz.

  • Özel Durum: Sürekli İşlenmiş Altın ve Gümüş İle İştigal Eden Mükellefler
    • Brüt satışlar toplamı 50.000.000 TL’nin altında olsa dahi, sürekli işlenmiş altın ve gümüş ile iştigal eden mükellefler enflasyon düzeltmesi yapmaya devam edecektir.

Bu durumda olan mükellefler için sistem kontrolü Ocak-Mart Dönemine ait bir düzeltme kaydı var ise sistem ilgili mükellefin durumuna ilişkin bilgilendirme mesajı gönderir. Beyannamede herhangi bir kar/zarar fark bildirimi yapmadan beyannamesine Bilanço Ekleyerek gönderimde bulunacaktır.

  • Brüt Satışlar Toplamı 50.000.000 TL ve Üzerinde Olan Mükellefler
     
    • 31/12/2023 tarihli gelir tablosunda brüt satışlar toplamı 50.000.000 TL ve üzerinde olan mükellefler, 2024 hesap döneminin ikinci ve üçüncü geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yapacaktır.

Bu durumda olan mükellefler için sistem 2023 dönemi 60’lı Hesapta yer alan Brüt satış hasılatı tutarına bakacaktır. VUK 563 gereğince Enf.Düzeltmesine tabi olup düzeltme işlemlerini yapıp beyannamesine Bilanço Ekleyerek gönderimde bulunacaktır. Bu durumda olan mükellefler VUK 563 öncesi beyannamesini Enf.Düzeltmesi uygulayıp verdi ise tekrar düzeltme beyannamesi vermesine gerek yoktur.

Kurum Geçici Vergi Beyannamesi ve Gelir Geçici Vergi Beyannamesi Bilanço Ekle/Ekleme Seçeneği Beyanname Başlığına eklenmiştir.

Cuma, 06 Eylül 2024 09:56

İŞSİZLİK SİGORTASI PRİMİ

4447 Sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu'nun 49. maddesinde;

İşsizlik sigortasının gerektirdiği ödemeleri, hizmet ve yönetim giderlerini karşılamak üzere, bu Kanunun 46 ncı maddesi kapsamına giren tüm sigortalılar, işverenler ve Devlet, işsizlik sigortası primi öder. İşsizlik sigortası primi, sigortalının 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 80 ve 82 nci maddelerinde belirtilen prime esas aylık brüt kazançlarından % 1 sigortalı, % 2 işveren ve %1 Devlet payı olarak alınır.
hükmü yer alır.

✅ İşverenler, işsizlik sigortasına ilişkin prim yükümlülükleri nedeniyle sigortalıların ücretlerinden herhangi bir indirim veya kesinti yapamazlar.

✅Herhangi bir nedenle işçinin sigortalılık durumunun sona ermesi halinde, o ana kadar işçiden ve işverenden kesilen işsizlik sigortası primleri ile Devlet payı iade edilmez.

⚠ Bordro programına çalışanın cari kartı açılırken emekli (SGDP) çalışan olup olmadığı veya normal çalışan olup olmadığına göre işsizlik primi kesintisi parametrelerinin ayarlanması gerekir.

? İşsizlik prim kesintisi brüt maaş alan çalışanlarda;
Brüt maaş alan çalışanlarda (Brüt maaş - (SGK Kesintisi +İşsizlik Prim Kesintisi+ Gelir Vergisi Kesintisi+ Damga Vergisi Kesintisi) = Net maaş olarak yansıyacaktır.
? İşsizlik prim kesintisi net maaş alan çalışanlarda
Net maaş +(SGK+ İşsizlik Prim Kesintisi+ Gelir Vergisi+ Damga vergisi) = Brüt Maaş
özetle brüt maaş alan çalışanlarda işsizlik kesintisi de düşülerek net maaşa gidilir, net maaş alan çalışanların ücreti değişmeyeceği için işsizlik prim kesintisi işçinin net maaşına etki etmeyecektir.

Resim önizleme

ik Üreticisi

- 28/7/2024 tarihli ve 7524 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 1 inci maddesiyle 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 22/A maddesine “mahkeme kararları ve icra dairelerinin ödeme veya icra emirleri üzerine yapılacak ödemelerde” de vadesi geçmiş borç durumunu gösterir belge aranılabilmesi yönünde hüküm eklenmişti.
- Bu hükme dayanılarak, 1 Ekim 2024 tarihinden itibaren uygulanmak üzere,
- 6183 sayılı Kanunun 22/A maddesinin Hazine ve Maliye Bakanına vermiş olduğu yetki çerçevesinde, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa tabi kamu idareleri ile bu idarelere bağlı döner sermaye işletmelerinin, mahkeme kararları ve icra dairelerinin ödeme veya icra emirleri kapsamında,
5.000,- TL’nin üzerinde yapacakları ödemeler sırasında hak sahiplerinden vadesi geçmiş borç durumunu gösterir belge aranılması yönünde düzenleme yapılmıştır.
 

Bilindiği üzere Yeni Nesil Akaryakıt Pompa Ödeme Kaydedici Cihazlara ilişkin 527 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği 24/3/2021 tarihli ve 31433 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Söz konusu Genel Tebliğin 10 uncu maddesinin üçüncü fıkrası ile Başkanlığımız, Tebliğde belirlenen süreleri ynokc.gib.gov.tr adresinde ilan ederek uzatmaya yetkili kılınmıştır.

Bu kapsamda, Başkanlığımıza iletilen talepler ve genel hayatın gidişatı incelendiğinde, 6/2/2023 tarihinde meydan gelen deprem nedeniyle mücbir sebep ilan edilen Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ve Gaziantep ilinin Islahiye ve Nurdağı ilçeleri için söz konusu Genel Tebliğin;

  • 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan ve 30/4/2024 tarihinde ynokc.gib.gov.tr adresinde yapılan duyuru ile 31/8/2024 tarihine uzatılan tarihin,
  • 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan ve 30/4/2024 tarihinde ynokc.gib.gov.tr adresinde yapılan duyuru ile 31/8/2024 tarihine uzatılan tarihin,
  • 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ve 30/4/2024 tarihinde ynokc.gib.gov.tr adresinde yapılan duyuru ile 31/8/2024 tarihine uzatılan tarihin,

30/11/2024 tarihine uzatılması uygun bulunmuştur. duyurulur.

Page 1 of 1289

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • AMORTİSMAN AYRILMAMASI SONUÇLARI Vergi Usul Kanunu 320. maddesine göre amortismanın her hangi bir…
  • İşgücü Uyum Programı (SGK Genel Yazısı) T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü Sayı:…
  • Konut Ve İşyeri Kiralarında Fesih Kira hukuku çeşitli ve ayrıntılı bir konu… Ben bu hafta…
Top