Mehmet Özdoğru
Taşınmaz Devrinde İstisnalar Karmaşası
Kurumlar Vergisi Kanunu'nda md. 5/1-e’de “kurumların iki tam yıl süreyle aktifl erinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan hakları satışından doğan kazançların % 75’lik kısmı” vergiden istisna edilmiştir. Katma Değer Vergisi Kanunu'nun (KDVK) 17/4-r maddesinde; “Kurumların aktifinde (…), en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler” vergiden istisna edilmiştir. Kurumlar vergisi istisnasından kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan hakları satışından doğan kazançlar kapsam içi iken, KDV’de kapsam dışıdır.
Bu istisnalardan kurumlar vergisi istisnasından “menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla elde bulundurdukları değerlerin satışlarından doğan kazançları” yararlanamazlar. KDV istisnasından ise “istisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisselerinin teslimleri” yararlanamaz. Kiralama faaliyeti ile uğraşma kurumlar vergisi istisnasından yararlanmaya engel olurken, KDVK’ da böyle bir engel kabul edilmemiştir. Kanun koyucu, kiralama faaliyetini KDVK’ya yazmamıştır.
KVK’da (md.5/1-f ) “bankalara borçları nedeniyle kanuni takibe alınmış veya TMSF’ ye borçlu durumla olan kurumlar ile bunların kefillerinin ve ipotek verenlerin sahip oldukları taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının, bu borçlara karşılık bankalara veya Fona devrinden sağlanan hasılatın bu borçların tasfiyesinde kullanılan kısmına isabet eden kazançların tamamı” vergiden istisna edilmiştir. KDVK’ da ise (md.17/4-r) “bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin bankalara devir ve teslimleri” vergiden istisna edilmiştir.
Görüldüğü gibi kurumlar vergisi istisnası borçlara karşı devredilecek “iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarını” kapsarken, bu kıymetlerin borca karşılık devri KDV’ye tabi kılınmıştır. Kurumlar vergisi istisnası borca karşılık devri yapan “kefiller ve ipotek verenler” için geçerli iken, KDV istisnası sadece “kefilleri” kapsamakta ipotek verenleri dışlamaktadır. KDV açısından “bu kıymetlerin ticaretini yapan kurumların bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisselerini teslimleri” istisnadan yararlanamazken, söz konusu teslimler için kurumlar vergisi istisnasından yararlanmak mümkündür.
Taşınmazların borç karşılığı bankalara devri ile ilgili olarak damga vergisine gelince, mevzuat daha da karmaşıktır. Çünkü Damga Vergisi Kanunu, mülga KVK’ya atıf yapıyor ve yeni KVK’nın geçici 1/5. maddesi yoluyla kanunun 5. maddesindeki istisnalara ulaşılabiliyor. Kapsamı belirlemek oldukça zor. Bu konuda Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin E. 2009/29366, K. 2010/10680 sayı ve 29.4.2010 günlü kararı uygulamayı yönlendirmekte. Karara göre “bankaların yalnızca kredi sözleşmesinden kaynaklanan değil, her türlü alacaklarının tahsili için yaptıkları icra takibi nedeniyle yapılan ihale sonucu taşınmazı alacaklarına mahsuben almaları halinde, anılan işlemin damga vergisinden müstesna olduğunun kabulü gerekmektedir. Somut olayda, alacaklı banka, kredi alacağından dolayı icra takibi başlatmış, kesinleşen takip üzerine, yapılan ihalede borçluya ait taşınmazı alacağına mahsuben almıştır. Bu durumda, yukarıda açıklandığı üzere alacaklı banka KDV ve damga vergisi uygulamasından muaftır. Kendisinden bu konuda ödeme yapılması istenemez”.
İşin ilginç yanı; hepsi kurumların mali yapılarını güçlendirme şeklindeki aynı amacı taşıyan bu istisnaları farklı farklı düzenleyen, bu kadar karmaşa yaratan kanun değişikli klerinin hepsinin genel gerekçesinde, “basitleştirme”den söz edilmesi. İstisnalar arasındaki, ipotek verenlerin borca karşılık taşınmaz devrinde kurumlar vergisi istisnası olmasına karşılık KDV istisnasının olmaması, taşınmaz kiralaması yapanların taşınmaz satışında KDV istisnasından yararlanabilirken kurumlar vergisi istisnasından yararlanmaması gibi farklılıkların sebebi madde gerekçelerinde de yoktur. Bu kadar gerekçesiz farklılıkların bulunduğu bir vergi sisteminin bizatihi kendisinin ihtilaf yaratıcı olması da doğaldır. Aynı amacı taşıyan ve aynı konudaki istisnaların bütün Kanunlarda aynı koşul ve ifadelerle düzenlemesi gerekir.
Bu arada, KDV ve damga vergisi konusunun vergi yargısının konusuna girmesine rağmen niçin Yargıtay kararı ile uygulamanın yönlendiğini merak edenlerde olabilir. Bu soruyu da 521 sayılı Danıştay Kanunu'ndan İdari Yargılama Usulü Kanunu'na geçerken “yorum davası” nı kaldıranlara sormak gerekir. Bumin Doğrusöz
https://www.dunya.com/kose-yazisi/tasinmaz-devrinde-istisnalar-karmasasi/380208
Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.
Maaşını Alamayana Tazminat
Son 2 aydır maaşımı alamıyorum. Tazminatımı alıp işten ayrılmak istiyorum. Bana izlemem gereken yolu gösterirseniz çok sevinirim. 5...826317 Nolu SMS
İş Kanunu'na göre; işçinin ücretikanun hükümleri veya sözleşmehükümlerine uygun olarak hesapedilmez veya ödenmezse işçininiş sözleşmesini bildirimsiz olarakfesh etme ve tazminatınıalma hakkı vardır. Bu durumda işçinin, bu nedenle iş sözleşmesini fesh ettiğini noterden göndereceği ihtarname ile işverenliğe bildirerek tazminatını talep etmesi gerekir. İşveren bu ihtarnameye rağmen tazminatını ödemez ise ya iş mahkemesine dava açacaksınız ya da Çalışma Bakanlığı'na konuyla ilgili şikayet dilekçesi vereceksiniz.
27.06.1978 doğumlu erkeğim. 10.09.1996 SSK girişim. Toplam 4781 gün prim ödemesi var. Aynı işyerinde 7 senedir çalışıyorum. Ne zaman emekli olurum ve ne kadar tazminat ne alabilirim? 5...766479 Nolu SMS
İşe girişinize göre 25 yıl, 56 yaş ve5825 prim gün şartlarına tabisiniz. Primgün sayınızın tamamlanması için 1044gün daha prim ödemeniz gerekmektedir. Bu da yaklaşık 3 yıla tekabül eder. Ancak 56 yaşınız 2034 yılında dolacak. Bu durumda prim günü tamamlasanız bile emekli olacağınız tarih 27.06.2034 olacaktır. Tazminatınıza gelince; işveren sizi haksız bir yere işten çıkartırsa veya yaşı bekleyeceğinize dair yazı ile işten ayrılacaksanız tazminat alabilirsiniz.
NE ZAMAN EMEKLİ OLURUM?
02.10.1977 doğumluyum. 20.10.1996 sigorta başlangıcım, 3726 gün primim var. 1997'de askere gittim. Ne zaman emekli olabilirim? 5..322573 Nolu SMS
İşe başlangıcınıza göre 25 yıl, 56 yaşve 5825 prim gün şartlarına tabisiniz. 2099 gün daha prim ödeyerek 56 yaşınızın dolacağı 02.10.2033 tarihinde emekli olabilirsiniz. İşe giriş tarihiniz askerden önce olduğundan, askerlik borçlanması yapmanız emeklilik yaşınızı etkilemez.
28.12.1992 tarihinde işe giriş yaptım. 7560 primim var. 01.03.1971 doğumluyum. Ne zaman emekli olabilirim? Coşkun Y.
İşe girişinize göre 25 yıl, 54 yaş ve5675 prim gün şartlarına tabisiniz. Askerlik tarihiniz işe girişten önce ise 1.5 aylık borçlanıp 25 yıl, 53 yaş ve 5600 prim gün şartlarına tabi olursunuz. Bu durumda 53 yaşınızın dolacağı 01.03.2024 tarihinde emekli olabilirsiniz. Ali Şerbetçi
http://www.takvim.com.tr/yazarlar/aliserbetci/2017/09/05/maasini-alamayana-tazminat
Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.
Yıllık İzin Süreleri
3 yıldır bir işyerinde çalışıyorum. Hiç yıllık izin kullanmadım. Ne kadar izin hakkım var? İsmi saklı okurumuz
İş Kanunu'na göre; çalışma süresi 1 ile 5 yıl arasında olanlara (5 yıl dahil) 14 gün, 6 ile 14 yıl arasında olanlara 20 gün, 15 yıl veya daha fazla olanlara 26 gün yıllık ücretli izin verilmektedir. İşveren yıl içerisinde yıllık izin kullandırmak zorundadır. Siz 3 yıldır çalıştığınızdan dolayı her yıl için ayrı ayrı 14 gün izin kullanmanız gerekir. İşveren yıllık izin kullandırmıyorsa ALO 170, Bimer aracılığı ile ya da dilekçe ile Çalışma ve İşkur İl Müdürlüğü'ne şikayet edebilirsiniz.
17.01.1971 doğumlu bayanım, işe başlangıç 20.05.1986, 2130 günüm var. SSK başlangıçtan sonra çocuğum oldu. Ne zaman emekli olurum? 5...911000 Nolu SMS
SSK girişinden sonraki doğum için borçlanma yapabilirsiniz. Bir çocuk için 2 yıl, yani 720 gün kazanabilirsiniz. Ancak 3600 gün ile emekli olabilmeniz için prim günü tamamlayıp 58 yaşınızın dolacağı 17.01.2029'u beklemeniz gerekiyor. Normal emeklilik için ise 5075 prim günün tamamlandığı tarihte emeklilik talebi verebilirsiniz. Bunun için doğum borçlanması yapıp 720 gün kazanabilir ve eksik olan 2225 günü (6 yıl eder) prim ödeyerek tamamlayıp 6 yıl sonra emekli olabilirsiniz. 5075 günü tamamlayacaksanız, sakın 1260 günü aralıksız isteğe bağlı ödemeyin.. 1260 günü isteğe bağlıdan tamamlarsanız Bağ- Kur emeklilik şartlarına tabi olursunuz ki o zaman şartlarınız değişir.
NE ZAMAN EMEKLİ OLURUM?
28.07.1980 doğumluyum, 1994 yılından beri 6500 gün sigortam var. Ne zaman emekli olurum? 5...208958 Nolu SMS
İşe girişiniz 24 Mayıs 1994 tarihinden önce ise 25 yıl, 54 yaş, 5675 prim gün şartlarına, bu tarihten sonra ise 25 yıl, 55 yaş ve 5750 prim gün şartlarına tabisiniz. Prim gün sayınız tamamlanmış. 2023 yılında 25 yıl şartınız, 2034-2035 yıllarında yaşınız dolacak. Bu durumda yaş şartınızı tamamlayınca emekli olursunuz.
17.07.1979 doğum tarihim, SSK girişim 31.11.1997, askerliğimi 1998 yılında 18 ay yaptım. 5000 gün primim var. Ne zaman emekli olurum? 5...710966 Nolu SMS
İşe başlangıç tarihinize göre 25 yıl, 57 yaş ve 5900 prim gün şartlarına tabisiniz. 57 yaş şartınızdan dolayı 2036 yılından önce emekli olamazsınız. Bu durumda 17.07.2036 tarihine kadar prim gününüzü tamamlayarak bu tarihte emekli olabilirsiniz. Ali Şerbetçi
http://www.takvim.com.tr/yazarlar/aliserbetci/2017/09/04/yillik-izin-sureleri
Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.
Sadakat Borcunu İhlal Etmek, Çıkma Sebebi
İş sözleşmesinin işçi nezdinde doğurduğu temel borçlardan birisi sadakat borcudur. Sadakat borcu, işçinin işverenin ve işyerinin çıkarlarını koruması, işverene zarar verebilecek her türlü davranıştan kaçınmasıdır.
İşçi işverene ekonomik, ticari veya mesleki yönden zarar verebilecek her türlü davranıştan kaçınmalıdır. Bu bağlamda işçi, çalışırken edindiği üretim ve iş sırlarını korumalı, başkalarına açıklamamalı ve kendi lehinde dahi olsa kullanmamalıdır.
Aynı şekilde işçi işverenle rekabet edecek davranışlara girmemeli, rekabet oluşturacak şekilde üçüncü kişilere hizmet vermemelidir.
Borçlar Kanunu işçi açısından hem çalışırken işverenle rekabet etmemeyi hem de işverenin sırlarını açıklamamayı emredici olarak düzenlemiştir.
Ayrılsanız bile...
Buna göre; işçi, hizmet ilişkisi devam ettiği sürece, sadakat borcuna aykırı olarak bir ücret karşılığı üçüncü kişiye hizmette bulunamaz ve özellikle kendi işvereni ile rekabete girişemez.
İşverenin haklı menfaatinin korunması için gerekli olduğu ölçüde işçi, hizmet ilişkisinin sona ermesinden sonra da sır saklamakla yükümlü.
Kuraldan da anlaşılacağı üzere, sır saklama yükümlülüğü işten ayrıldıktan sonra da devam ederken rekabet etmeme yükümlülüğü kural olarak iş ilişkisinin sona ermesiyle ortadan kalkmaktadır.
Bunun anlamı işçi çalışırken öğrendiği üretim ve iş sırlarını işverenin haklı menfaati olduğu sürece saklamalı, işten ayrılsa bile başkalarına açıklamamalı. Fakat işçi, işten ayrıldıktan sonra başka işte çalışabilecek veya kendi işvereniyle rekabet edebilecek faaliyetler yapabilecektir.
Yargıtay’ın yakın tarihte incelediği bir olayda, işveren eski işçisinin kendi işyerinde üretilen bir buluşu yeni çalıştığı işyerinde de ürettirdiğini iddia etmiş ve zararının tazminini istemiştir. Yargıtay ise önceki işyerinde üretilen bir buluşun üretim yönteminin yeni işyerinde üretilmesinin sır saklama yükümlüğünün ihlali oluşturabileceğini açıkça vurgulamıştır.
Bu nedenle işçi, işverenin haklı menfaati varsa işyerinde öğrendiği meslek sırlarını diğer işyerlerinde kullanmamalıdır.
Sözleşmeli önlem!
Günümüzde birçok işçi bilgi düzeyi ve müşteri çevresi nedeniyle işverenin karşısına güçlü bir rakip olarak çıkabilir. İş ilişkisi sona erdikten sonra sır saklama yükümlülüğü yeterli gelmeyebiliyor. Çoğu işveren işçilerin, işten ayrıldıktan kendilerini zarara uğratabileceğini öngörüyor, çalışanına rekabet yasağı sözleşmesi imzalatmak istiyor. Bu sözleşmesi bir yönüyle işverenin yaptığı işin geleceğini korurken, diğer yönüyle çalışanın iş bulmasını aşırı güçleştiriyor. Bu nedenle kanun iş ilişkisinin sona ermesinden sonraya ilişkin rekabet yasağı sözleşmelerini sınırlıyor.
Rekabet yasağı 2 seneyi aşamaz
İşten ayrıldıktan sonraki rekabet yasağının iş sözleşmesine bir hüküm konulması veya bu konuda ayrı bir sözleşme yapılarak getirilmesi mümkün. Sözlü olarak yapılan rekabet etmeme vaatleri bağlayıcılık taşımıyor. Rekabet yasağı, işverenin tek taraflı olarak hazırladığı iç yönetmeliklere, personel yönetmeliklerine veya benzeri belgelere atıfta bulunmak suretiyle düzenlenemiyor. Rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli kabul edilebilmesi için işçinin, işverenin müşteri çevresi veya üretim sırları veya işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkanı bulunmalıdır.
Bu tür bir konuma ulaşmamış işçi ile rekabet yasağı sözleşmesi yapılsa da kendisi için geçerlilik taşımayacaktır. Rekabet yasağı, işçinin ekonomik geleceğini sınırsız ve hakkaniyete aykırı şekilde tehlikeye düşürmemeli, bu nedenle süre yer ve konu bakımından sınırlandırılmış olmalıdır. Rekabet yasağının süresi iki yılı aşamaz. Çalışanın iki yıl boyunca dahi önceki işini yapamaması ciddi sıkıntı yaratabilecek bir durumdur. Bu nedenle rekabet yasağının uygulanacağı alan da coğrafi bölge, şehir ya da işverenin faaliyetinin etki alanı olarak sınırlandırılmalıdır. Her hâlükârda yasak, işverenin fiilen yürüttüğü faaliyet alanının sınırlarını aşamamalıdır.
Fesih nedeni...
İşçi çalışırken rekabet yasağına aykırı davranıyorsa, başka bir işte çalışıyorsa işveren açısından fesih hakkı doğmaktadır. İşveren yasağın ihlalinin ağırlığına bağlı olarak işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle veya bildirim sürelerine uyarak geçerli olarak feshedebilecektir. Aynı şekilde iş ilişkisi devam ederken, sır saklama yükümlülüğünün ihlali de bir fesih nedeni oluşturacaktır. Yargıtay; işçinin kendi amirinin bilgi ve izni olmaksızın dokuz girişimciye ait Kuruldan geçmiş iş planlarını vermek sureti ile ticari gizli bilgileri üçüncü kişilere aktarmasına ilişkin kararında, ticari gizli bilgi hükmündeki iş planlarını başkasına aktarmanın iş ilişkisinde bulunması gereken güveni işverenden beklenemeyecek şekilde sarstığını, bu nedenle işçinin iş akdinin feshinin geçerli nedene dayandığını belirtmiştir. (Y9HD, 17.10.2016, 23160/17940) Cem Kılıç
http://www.milliyet.com.tr/yazarlar/cem-kilic/sirlarin-ihlali-cikarma-sebebi-2513085/
Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Mevzuatın sık değiştirilen ve farklı anlayışlarla yorumlanabilen yapısı nedeniyle, herhangi bir konuda uygulama yapılmadan önce konunun uzmanlarından profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederiz.
İşe Giren Eşin Aldığı Ölüm Aylığı Kesilmez
Annem, ölen babam üzerinden ölüm aylığı almaktadır. Annemin işe girerek sigortalı olarak çalışması durumunda ya da kendi çalışmasından dolayı emekli olması durumunda babamdan aldığı aylık kesilir mi? 5...646876 Nolu SMS:
Ali Bey, ölüm aylığı alan eşlerin aylığı iki durumda kesilir. Birincisi ölüm aylığı alırken evlenmeleri, ikincisi ise vefat etmeleri halinde aylıktan düşerler. İşe girip çalışmaları veya emekli olmaları halinde eşlerden alınan aylık kesilmez
Ali Bey, Bağ- Kur'lular toplu prim ödeyerek emekli oluyorlar. Benimde 2000 yılından sigorta girişim ve ödenmiş 6 yıllık primim var. Bu primleri Bağ-Kur'lular gibi borçlanıp prim günümü tamamlayarak emekli olabilir miyim? Bağ-kur'a geçsem yararlanabilir miyim? 5...168287 Nolu SMS:
Sayın Okurum, Bağ- Kur'luların ya da sosyal güvenlik kanunlarında borçlanma hakları dışında toplu prim borçlanarak emekli olma durumu söz konusu değil. Bağ- Kur'luların toplu borçlanması durumu farklı. Bağ-Kur'lular gerek vergi kaydı, gerek şirket ortaklıkları gerekse Tarım Bağ-Kur'undan dolayı kayıtları devam ettiğinden ve kayıtları devam ederken Bağ-kur'a ödemeleri gereken prim borçlarını ödeyemediğinden dolayı bu borçlarını toplu olarak ödemektedirler. Bu ödeme de ara boşluk borçlanması değildir. Bağ-kurlular bu borçları ödeyebilmeleri için mevzuat gereği silinen günleri ihya yaparak ödeme yapmaktadırlar. Dolayısı ile sizin veya bir başkasının toplu olarak ara boşluk ödeme hakkı bulunmamakta
NE ZAMAN EMEKLİ OLURUM?
01.05.1969 doğumluyum, 15.07.1991 SSK girişim, 15.10.1992 tarihinden itibaren aralıksız bağkur ödüyorum. A.KARA
Bağkurdan 9000 prim gün ve 53 yaşa tabisiniz. Askerlik ödeyerek 52 yaşa tabi olabilirsiniz. Yaş olarak SSK'dan da aynı şartlara tabisiniz. Bu durumda emekli olacağınız tarih en erken 52 yaşınızın dolacağı 01.05.2021 tarihi olacaktır.
01.04.1987 girişim, ne zaman emekli olurum? 5...339349
1987 tarihinde işe girmiş olanlar SSK'dan 25 yıl, 50 yaş ve 5375 prim gün şartlarına tabidirler. Emekli olup kendilerine emekli aylığı bağlanması için bu üç şartın oluşması gerekiyor. Ayrıca askerliği 1987 tarihinden önce yapmışlarsa askerlik borçlanıp 25 yıl, 49 yaş ve 5300 prim gün şartlarına tabi olabilirler.
Doğum tarihim 1970, 18 ay askerlik yaptım. 15 Nisan 1993 SSK girişim var. 5300 gün prim ödemem var. 5Ö820714 Nolu SMS:
İşe başlangıcınıza göre 25 yıl, 54 yaş ve 5675 prim gün şartlarına tabisiniz. Askerlik tarihiniz işe girişten önce ise 5 aylık askerlik borçlanarak 25 yıl, 53 yaş ve 5600 prim gün şartlarına tabi olabilirsiniz. Bu durumda askerliği borçlanırsanız 2023 yılında, borçlanmazsanız 2024 yılında emekli olursunuz. Ali Şerbetçi
http://www.takvim.com.tr/yazarlar/aliserbetci/2017/09/03/ise-giren-esin-aldigi-olum-ayligi-kesilmez
Emekliliğiniz Yanar Primleriniz Boşa Gider
SGK bir kişinin sahte sigortalılığını tespit ederse ilk iş bunu iptal ediyor. Bu sürelere ilişkin ödenen primler de yok sayılıyor. Ayrıca bu yolla emekli olan kişinin emekliliği iptal ediliyor. Bununla da kalmıyor; SGK ödenen emekli aylıklarını faiziyle geri istiyor. Yani bu kişiler tespit edildiğinde, yüksek bedellerle karşı karşıya kalıyor.
Bir kişinin emekli olabilmesi için yaş, çalışma süresi ve prim sayısı şartlarını sağlaması gerekir. Bu üç şartın sağlanabilmesi için sigorta girişinin bulunması ve sigortalı olarak çalışmak şarttır. Ancak ne yazık ki emekli olabilmek için sahte sigorta girişi ve 'bir yerden sigortalı' gösterilme yöntemlerine gidildiği görülüyor. SGK fiilen çalışmayan ancak sigortası ödenen kişileri tespit ettiğinde ödenen primleri iptal ediyor. Dolandırıcılara fırsat vermemek için çalışmadan sigortalı olma peşinde koşulmamalı. 'Bir yerden sigortalı gösterilmek' eninde sonunda tespit ediliyor.
10 YAŞINDA ÇOCUK BİLE VAR
Özellikle 2008’de sosyal güvenlik sisteminde önemli değişiklikler yapılmadan önce emeklilik yaşının yükseleceği öngörüldüğü için pek çok kişinin akrabasının, çoluğunun, çocuğunun sigorta girişinin yapıldığını gördük. Üç beş günlük sigortalı giriş sonrası bu kişiler daha erken emekli olma hakkına sahip oldular. Ancak bu dönemde 10-15 yaşında gençlerin inşaatlarda sigortalı gösterildiği tespit edildi. 18 yaşın altında kişilerin çalıştırılamayacağı işyerlerinden yapılan bu işlemler SGK tarafından tespit edildiğinde sigorta girişleri iptal ediliyor. Dolayısıyla SGK hukuksuzluğu tespit ettiğinde sigorta girişini de iptal etme hakkına sahip.
Daha çok günü yetmeyen
Sigorta girişi olsun diye bir yerden sigorta girişi yapılanlar dışında bir de, prim ödeme gün sayısı dolsun diye 'bir yerden sigortalı gösterilen' kişiler var. Bu durumdaki kişiler genellikle bir süre çalışmış ancak şu an çalışmayan ve prim ödeme gün sayısını doldurmak isteyen kişiler. Çalıştıkları süre emekli olmalarına yetmediği için bir şekilde sigortalı gösterilerek prim ödeme gün sayısını doldurmayı ve yaş gelince emekli olmayı istiyorlar. Ancak fiilen çalışmadığı halde bir işyerinden sigortalı gösterilen kişileri SGK tespit ederse bu kişilerin prim günlerini iptal ediyor. Böyle olunca da bu işten zararlı çıkan 'bir yerden sigortalı gösterilen' ve bu kişi adına SGK’ya prim ödeyen kişiler oluyor. Çünkü SGK bu kişilerin prim günlerini iptal ettiği gibi, ödenen primleri de iade etmiyor.
En çok hamile kadınlarda görülüyor
Sahte sigortalılığın en çok görülen durumlarından birisi, hamile kadınların sigortalı gösterilmesi. Hamile olduğunu öğrenen kadınlar, bir yerden sigortalı gösteriliyorlar ve bu sayede SGK’dan geçici iş göremezlik ödeneği alma hakkına sahip oluyorlar ve özel hastanede doğum yaptıklarında SGK’dan tedavi masraflarının bir kısmını alabiliyorlar.
SAHTE İŞYERLERİ VAR
Dolandırıcılar çoğu kez dolandırdıkları kişilerden aldıkları paraları SGK’ya hiç ödemeden ortadan kayboluyorlar. Bazen de sahte işyerleri üzerinden birkaç ay prim ödüyorlar ve bu sayede dolandırdıkları kişilere 'bak senin primin yatıyor' diyebiliyorlar. Gerçekte olmayan işyerlerinden yapılan bu sigorta ödemeleri de SGK tarafından tespit edildiğinde iptal ediliyor. Çoğu kez bu tip işyerleri dilencilerin, çok fakir kişilerin adına tescil ettiriliyor. Bu sayede dolandırılan kişilerin ileride açabilecekleri tazminat davaları da boşa çıkıyor.
Vaatlerle dolandırıyorlar
Sahte sigortalılığın günümüzde pek çok türü bulunuyor. Bir kişi çalışmadığı halde bir yerden sigortalı gösteriliyorsa buna sahte sigortalılık deniyor. Diğer yandan bazen dolandırıcılar özellikle emeklilik için prim günü yetmeyen kişilere ulaşarak ayda 150-200 TL’ye emeklilik vaat ederek bu kişileri kandırıyorlar. Son dönemde bu tür sahteciliğin de arttığını söyleyebiliriz. Bugün itibarıyla bir kişinin bir işyerinden sigortalı gösterilmesi halinde işverenin ödemesi gereken prim miktarı eğer işveren 5 puan prim indiriminden yararlanıyorsa en az 311 TL. Bu rakam işverenin yararlandığı teşviklere göre azalabiliyor.
200 TL'ye kandırıyorlar
Ancak 200 TL ödeyerek sigortalı yapılacağı söylenen kişilerden alınan paralar dolandırıcılar tarafından devlete yatırılmadığı için, bu kişilerin ödedikleri paralar boşa gidiyor. Yani burada ciddi bir dolandırıcılık söz konusu. Kişilerin bu durumlara karşı dikkatli olması gerekiyor.
SGK denetimleri sıklaştırdı
Sahte sigortalılık ve bu şekilde yapılan dolandırıcılıklar son dönemde çok arttı. SGK bu konuda denetimlerini sıklaştırdı. Bir yerden sigortalı gösterilen, fiilen bir işyerinde çalışmayan ve primlerini kendisi ödeyen kişileri SGK tespit ederse bu kişi adına ödenen primler iptal ediliyor. Bunun yanında bu şekilde ödenen primlerle emekli olan kişiye bağlanan aylık kesildiği gibi, haksız alınan aylıklar da faiziyle geri isteniyor. Bir kişinin sigortalı olmasının ilk şartı, fiilen çalışmaktır. Fiilen çalışmayan bir kişi adına prim ödenmesi ve bu kişinin bu şekilde emekli olması mümkün değildir.
Uzak durulmalı bedeli ağır!
SGK bir kişinin sahte sigortalılığını tespit ederse ilk önce bu sigortalılığı iptal ediyor. Bu sürelere ilişkin olarak ödenen primler de iptal ediliyor ve iade edilmiyor. Sahte sigortalılıkla emekli olan kişinin emekliliği iptal ediliyor. SGK emekli aylıklarını faiziyle geri istiyor. Sahte sigortalı olunan dönemde ödenen ilaç ve tedavi masrafları da faiziyle geri isteniyor. Dolayısıyla sahte sigortalı olan bilinen adıyla 'bir yerden sigortalı gösterilen' kişiler SGK bu durumu tespit ettiğinde çok yüksek bedellerle karşı karşıya kalıyor. Okan Güray Bülbül
Mesaiyi Ödemeyen Tazminatı Öder
Soru: Bir işyerinde 2 yıldan beri çalışıyorum. Fazla mesai ücretlerimin primini işveren ödemiyor. Bu sebepten dolayı ayrılırsam tazminat alabilir miyim? Mahsun D.
Cevap: Fazla çalışmalardan sigorta primi yatırılması gerekiyor. Bu primler sizin emekli maaşınıza etki edecektir. Bundan mahrum kaldığınız için işten bu sebeple ayrılırsanız tazminatınızı alabilirsiniz.
Sürme kovdurur mu?
Soru: Hizmet sektörüyle uğraşan işyerinde çalışan bir kişi, mesaisine gelirken gözüne sürme çekerek geliyor. Adeta kadınsı bir hal alıyor. Bu kişinin işten çıkarılması durumunda kıdem tazminatı hakkı doğar mı? Nihat M.
Cevap: Erkek çalışanın gözüne sürme çekmesini yasaklayan mevzuat hükmü bulunmuyor. İş sözleşmesinde bu durumu yasaklayan düzenleme yoksa, işten gözüne sürme çekmesi nedeniyle çıkarılan işçiye diğer şartları taşıması durumunda kıdem tazminatı ödenir.
232 gün prim yeter?
Soru: 09.05.1959 doğumluyum. Bağ-Kur’lu olarak 25.12.1986 -03.07.1992 yılları arasında5 yıl 6ay 8 gün prim ödedim. SSK lı olarak 1992-1997 yılları arasında 930 gün prim ödedim. 01.12.2015 tarihinden itibaren SSK’lı olarak prim ödüyorum. Ne zaman emekli olabilirim? Hamiyet
Cevap: Sayın Hamiyet Hanım, verdiğiniz bilgilere göre şubat ayı sonu itibariyle toplam 3368 gün prim ödeme gün sayınız olacak. Yaştan(kısmi) emekli olabilmeniz için 58 yaş ve 3600 gün prim ödeme koşullarına tabisiniz. 232 gün daha prim öderseniz emekliliğe hak kazanabilirsiniz.
Maaş kesintisi?
Soru: Bir vakıfta şoför olarak çalışmaktayım aracıma trafikte verdiğim küçük bir hasar sonucu iş yerim benden 2 günlük maaş kesintisi yaptı. Kesintiyi brüt maaş üzerinden yaptı bu doğru mudur? Selami B.
Cevap: Ücret kesintisinin net maaş üzerinden yapılması gerekiyor. Aksi halde işçinin çalıştığı günlerin primi yatırılmamış olur.
Hapiste geçen süreler?
Soru: Bir şikâyet sonucunda 5 ay tutuklu kaldım. Daha sonra beraat ettim. 5 aylık süreyi borçlanabilir miyim? Hakan A.
Cevap: Tutukluluk sonucunda suçtan beraat edilmiş olması şartıyla tutukluluk süresi borçlanılabiliyor.
Devlet öder mi?
Soru: Patronumuz param yok diye maaşlarımızı ödemiyor. Maaşımızı Devlet öder mi? Kübra
Cevap: Devletin işveren tarafından ödenmeyen ücretleri ödeyebilmesi için bazı şartlar var. Buna göre işçinin, iş ilişkisinden kaynaklanan ve işverenin konkordato ilan etmesi, işveren için aciz vesikası alınması, iflası veya iflasın ertelenmesi nedenleri ile ödeme güçlüğüne düşmesinden önceki ödenmeyen en fazla üç aylık temel ücrete ilişkin alacakları, işçinin başvurusu üzerine ücret garanti fonunca ödeniyor. Arif Temir
http://www.gunes.com/yazarlar/arif--temir/mesaiyi-odemeyentazminati-oder-814741
Boşananın Dul Aylığı
Soru: Emekli sandığına tabi olan eşimden boşandım. Çocuklara ve bana dul/yetim aylığı bağlanır mı? Gülnur
Cevap: Sayın Gülnar Hanım, çocuklar aylık bağlanma şartlarını taşıyorlarsa maaş bağlanır. Eşe aylık bağlanması evliyken ölüm halinde oluyor.
Dul aylığı alanın sağlık sigortası
Soru: Emekli sandığından dul aylığı alıyorum. İsteğe bağlı sigortalı olursam genel sağlık sigortası primi ödemem gerekir mi? Sinem G.
Cevap: Sayın G, genel sağlık sigortası primini ödemeniz gerekiyor. Dul aylığı almış olmanız genel sağlık sigortası primlerini ödememenizi gerektirmiyor.
Ücreti ödenmeyen işten ayrılabilir
Soru: Bir markette bir buçuk yıldan beri çalışıyorum. Ücretimiz her ay 10 gün geç ödeniyor. İşimden ayrılırsam tazminat alabilir miyim? Vedat Kaya
Cevap: Sayın Kaya, işçinin ücreti ödeme günü geçmesine rağmen ödenmiyorsa işçi iş sözleşmesini sonlandırarak işten ayrılabilir. Bu durumda çalışma süresi bir yıl ve üzerinde olan işçi kıdem tazminatına hak kazanır.
Tüp bebekte yaş
Soru: Tüp bebek tedavileri için kaç yaşında olmak gerekiyor? Elif
Cevap: Tüp bebek tedavilerinde 23 yaşından büyük, 39 yaşından küçük olunması(40 yaşından gün alınmamış olunması) gerekiyor.
Sigortasız çalışanın dava açması
Soru: Ben 14 ay bir firmada çalıştım. Sigortamın yapılacağı söylendi ancak yapılmadı. İşten çıkalı 3 ay oldu. Firmaya dava açabilir miyim? Bülent Güney
Cevap: Sayın Güney, firmaya karşı iş mahkemesinde hizmet tespit davası açabilirsiniz. Bunun için işten ayrıldığınız tarihi takip eden yılbaşından itibaren 5 yıllık bir süre içerisinde dava açmanız gerekiyor. Bu süreyi kaçırırsanız dava açma hakkınız zaman aşımına uğrar.
Senetle ücret ödemesi
Soru: Bir şirkette temizlikçi olarak çalışıyorum. Patron alacaklarımı alamadım, bu ay size senet vereceğim, 15 gün sonra tahsil edersiniz dedi. Senedi alsak olur mu? Hayri D.
Cevap: Sayın Dağlı, emre muharrer senetle (bono ile), kuponla veya yurtta geçerli parayı temsil ettiği iddia olunan bir senetle veya başka bir şekilde ücret ödemesi yapılamıyor. Ücretin para ile ödenmesi gerekiyor.
İzin kullanan işçi işten kovulur mu?
Soru: Muhasebe işlerini takip ettiğim bir işletme şu anda yıllık iznini kullanmakta olan çalışanını tazminatlarını ödeyerek çıkarmak istiyor. İşten çıkarmak için işçinin izin süresinin bitmesi beklenmeli mi? 17 Ağustos 2017 de izin süresi bitecek çalışana bu tarihten önce çıkış verilebilir mi? Bu işçi işverene ait lojmanda oturuyor. İş akdinin feshi ile lojmanda ne kadar süre daha oturabilir? Cemal Ü.
Cevap: Yıllık izin kullanan işçi izin kullanırken işten çıkarılabilir. İznin kalan süresinin ücreti işçiye ödenir. İşçinin işverene ait lojmandan ne zaman çıkarılacağına ilişkin bir düzenleme İş Kanunu’nda yok. Ancak bu durum iş/toplu iş sözleşmesinde veya personel yönetmeliğinde düzenlenmişse buradaki hükümlere göre hareket edilmesi gerekiyor. Örneğin iş sözleşmesinde, işçi iş sözleşmesinin feshinden itibaren 15 gün içerisinde lojmanı boşaltır şeklinde bir hüküm varsa işçi lojmanı 15 gün içerisinde boşaltmak zorundadır. Arif Temir
http://www.gunes.com/yazarlar/arif--temir/bosananin-dul-ayligi-814567
200 Restoran 600 Milyon Ciro Hedefi
2012 yılında İstanbul’da faaliyete başlayan ve bugün 31 ilde 130 şubeye ulaşan Tavuk Dünyası, yeni şubelerle 2017 yılında rekor büyüme hedefliyor.
Müşteri memnuniyetini yüzde 96’lara taşıdıklarını anlatan Tavuk Dünyası CEO’su Volkan Mumcu, “Geride bıraktığımız 5 yıl içinde ciddi bir başarı öyküsüne imzasını atan şirketimiz, 2017 yılında da kesintisiz büyümesini sürdürüyor. 2017 yılı sonu için hedefimiz 144 restorana ve 300 milyon TL’yi aşan bir ciroya ulaşmak. Önümüzdeki 3 yıl içinde yapacağımız yatırımlarla da yurt içinde 200’den fazla restorana ve 600 milyon TL’nin üzerinde bir ciroya ulaşmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
EN HIZLI BÜYÜYENLER
Mönülerinin özel tariflerle hazırlandığını hatırlatan Volkan Mumcu, şu değerlendirmeyi yaptı: “Markamız sahip olduğu konseptle yeme-içme sektörüne yepyeni bir soluk getirirken; kendine de sektörde yeni bir kulvar açtı. Gizli reçetelerle hazırlanmış çok özel lezzetlerimizle müşterilerimizi konforlu ve keyifli bir restoran atmosferinde ağırlıyoruz. Üstelik bu keyifli deneyimi kendilerine ‘uygun bir fiyat’ ile yaşatıyoruz. 2012-2015 yılları arasında kaydettiğimiz yüzde 532’lik büyüme ile Türkiye’nin En Hızlı Büyüyen 100 Şirketi Araştırması’nda 17. sırada yer aldık. 2016 yılı sonu itibarıyla gerçekleşen yüzde 51’lik büyümeyle ciromuzu 200 milyon TL seviyelerinin üzerine taşıdık.”
YURTDIŞI ATAĞI
Önümüzdeki yıldan itibaren yurtdışı pazarlara da ağırlık vereceklerini kaydeden Volkan Mumcu, “Rusya’da ikinci şubeyi açıyoruz. Katar, Dubai ve Suudi Arabistan gibi pazarlara da bakıyoruz. Buralardan bize çok büyük talepler var. Ancak marka olarak farklı bir konsepte sahip olduğumuz için lokasyonun yüzde 100 doğruluğundan emin olmak zorundayız” dedi. Restoranların daha çok alışveriş merkezlerinde olduğunu hatırlatan Mumcu, “AVM’lerde çok ciddi talep görüyoruz. Son dönemlerde cadde restoranlarına da ağırlık veriyoruz. Çünkü bu alanda da boşlukları değerlendirmek istiyoruz” dedi. Türkiye’de 31 ilde faaliyet gösterdiklerini vurgulayan Volkan Mumcu, “Önümüzdeki dönemde olmadığımız illere gitmek istiyoruz. Bugün Türkiye’de en çok ciro yapan restoranımız İzmir’de faaliyet gösteriyor. Bursa’da da çok verimli bir restorana sahibiz. Anadolu’da markamıza talep çok fazla” şeklinde konuştu.
ORTALAMA MÖNÜ FİYATI 23.5
TAVUK Dünyası olarak uygun fiyata ürün sattıklarını dile getiren Volkan Mumcu, şunları söyledi: “Bugün restoranımıza gelen bir müşterinin 23.5 liraya tam anlamıyla yemek yemesi mümkün. Mönülerimizi sürekli yenilemek için çalışmalar da yapıyoruz. Belli dönemlerde mönülerimizde değişiklikler yaparak; yenilikçi yaklaşım ve vizyonumuzu lezzetlerimizde de sürdürüyoruz. Bu mönülerimizi oluştururken tabii ki müşterilerimizden gelen talep ve yorumlar bizim için büyük bir önem taşıyor. Eylül ayının ilk yarısından itibaren müşterilerimizi restoranlarımızda yenilenmiş mönülerle ağırlamaya başladık. Her yıl olduğu gibi yenilenen mönümüzde bu yıl da öne çıkan bazı ürünlerimiz var. Bunlar sırasıyla ‘Kekiklim’, ‘Şefin Tavası’, Közlüce ve Biberiyem.”
Ekonomi İçin Kritik Gün! Bugün Açıklanıyor
2018-2020 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek tarafından bugün açıklanacak. Toplantıya Maliye Bakanı Naci Ağbal ve Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan da katılacak. Toplantının saat 13:00'te başlaması planlanıyor.
Başbakan Binali Yıldırım pazartesi günü OVP’nin bazı yeni hedeflerini açıklamıştı. Buna göre 2017 yılı büyüme hedefi revize edildi ve yüzde 5.5 olarak belirlendi. 2018-2020 döneminde de yüzde 5.5’luk büyüme hedeflendi. Türkiye gelecek üç yılda iddialı büyüme hedefi koyarken, işsizlik ise tek haneyi 2019’da görecek. İşsizlik oranı bu yıl yüzde 10.8 olacak. Tek hanede kalıp kalmayacağı merakla beklenen enflasyonun ise yıl sonunda yüzde 9.5’ta kalacağı tahmin ediliyor.
İŞSİZLİK 2018’DE DE ÇİFT HANE
Hükümetin yaptığı tahmine göre işsizlik bu yıl yüzde 10.8 olacak. Başbakan Yıldırım, işsizlik oranın bu yıl yüzde 10.8 gibi gördüklerini belirterek, 2018’de yüzde 10.5, 2019’da yüzde 9.9 ve 2020’de de yüzde 9.6 oranında işsizlik tahmin edildiğini açıkladı. Geçen yılın OVP’sinde 2017 yılı işsizlik hedefi yüzde 10.2’ydi. Böylece 2018 yılı için yapılan tahmin de yüzde 10.1’di.
ENFLASYON BU YIL TEK HANE
Yıldırım, enflasyonun bu yıl sonu hedefini yüzde 9.5 olarak açıkladı. 2017-2019 yılı OVP’sinde 2017 yılına ilişkin enflasyon tahmini yüzde 6.5 olarak belirlenmişti. Yıldırım, 2018 yılı enflasyon hedefini yüzde 7 olarak ifade ederken, 2019’da yüzde 6 ve 2020 yılında da yüzde 5’lik enflasyon hedeflendiğini bildirdi.