Zayi belgesi talebinin, zayi olma halinin gerçekleştiğinin, bir başka deyişle zayi olma sonucunu doğuran olayın öğrenilmesinden itibaren 15 gün içerisinde yapılması gerekir. Bu süre, bazen olay tarihine göre 15 günden fazla da olabilmektedir. Bu nedenle buradaki hak düşürücü sürenin her durumda, olay tarihine göre hesaplanması mümkün değildir.
Mükellefler, defter ve belgelerinin, yangın, deprem, sel felaketi gibi doğal afetler ile sahibinin iradesi dışında meydana gelen hırsızlık, kaybolma vb. sebeplerle zayi olması halinde Türk Ticaret Kanunu’na göre 15 gün içerisinde ticari işletmesinin bulunduğu yerin salahiyetli mahkemesine başvurarak kendilerine Zayi Belgesi verilmesini talep etmelidirler. Doğal afet durumlarında idare tarafından mücbir sebep hali ilan edilmekte, ayrıca zayi durumunu ispat etmeye gerek bulunmamaktadır. Ancak, mücbir sebebin malum olmadığı durumlarda, defter ve belgelerin zayi olduklarına dair ispat külfeti mükellefe ait olduğundan, mükellefler bu durumu ilgili birimlerden alacakları bilirkişi raporu, itfaiye raporu, emniyet raporu gibi belgelerle ispat ederek, bu belgeleri mahkemeye ibraz etmeleri gerekmektedir. Mahkeme kararı olmaksızın bu belgeler tek başlarına hüküm ifade etmezler.
Mahkemeden alınacak zayi belgesi mükellefin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359 ve 373. maddeleri gereğince kaçakçılık ve vergi cezalarına muhatap olmaktan kurtaracak ancak ilgili dönemlerde indirime konu belgeleri inceleme elemanına ibraz etme zorunluluğunu ortadan kaldırmayacaktır. Mücbir sebebin ispat edilmesi halinde ve zayi belgesi alınması durumunda indirim KDV’lerin diğer mükelleflerden yapılacak karşıt inceleme veya diğer yollarla elde edilecek fatura, serbest meslek makbuzu vb. belgelerle tespit edilmesi halinde indirim reddi yapılmaması gerekmektedir.
Zayi belgesi alınmış olsun veya olmasın defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi halinde, mükelleflerin dönem matrahlarının re’sen takdir edilir.
Fırat İNSEL*
Yaklaşım / Nisan 2022 / Sayı: 352