Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı) tarafından yayımlanan “Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ'de (Sıra No: 519) yapılan tanımlamadan anlaşılacağı üzere “İzaha Davet Müessesesi”; verginin ziyaa uğradığına delalet eden emareler bulunduğuna dair yetkili merciler tarafından yapılmış ön tespitlerle ilgili olarak aynı merciler tarafından mükelleflerden açıklama talep edilmesi olup, bu müessese, izaha davet edilen mükelleflerle ilgili yapılan değerlendirmeler sonucunda vergi ziyaına sebebiyet vermediği anlaşılan mükelleflerin konuyla ilgili vergi incelemesine veya takdir komisyonuna sevk edilmesini önlemekte veya vergi ziyaına sebebiyet verildiği durumlarda mükellefleri belirli şartlar dahilinde indirimli ceza uygulanmak suretiyle daha ağır müeyyidelerden korumaktır.
Diğer yandan Vergi Usul Kanunu'nun 07/12/2010 tarihli ve 30971 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 25'inci maddesi ile Vergi Usul Kanunu'nun 370'inci maddesi yeniden düzenlenmiş, söz konusu madde kapsamındaki mükelleflerin yenilenen madde ile yer alan indirimli ceza uygulamasından yararlanma usul ve esaslarına ilişkin kapsamlı değişiklikler yapılmıştır. (Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ, Sıra No: 519-30 Temmuz 2020 gün 31201 sayılı Resmi Gazete)
Vergi Usul Kanunu'nun 370'inci maddesinin (c) fıkrasının Hazine ve Maliye Bakanlığı'na verdiği yetki uyarınca söz konusu tebliğ ile ön tespite ve/veya izaha daveti yapacak ve yapılan izahı değerlendirecek merci; yapılacak ön tespitin ve izaha davetin şekli ve kapsamı, davete muhatap olacaklar, izahatın değerlendirme süresi, yapılan izahtan kullanılacak bilgiler ve belgeler ile uygulamaya ilişkin usul ve esaslar belirlenmektedir. Şöyle ki;
7194 sayılı Kanun'un 25'inci maddesi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 370'inci maddesi gereği;
a) Vergi incelemesine başlanılmadan veya takdir komisyonuna sevk edilmeden önce verginin ziyaa uğradığına delalet eden emareler bulunduğuna dair yetkili merciler tarafından yapılmış ön tespitler hakkında tespit tarihine kadar ihbarda bulunulmamış olması kaydıyla mükellefler izaha davet edilebilecektir. Kendisine izaha davet yazısı tebliğ edilen mükellefler, davet konusu tespitle sınırlı olarak Vergi Usul Kanunu'nun 371'inci maddesinde yer alan pişmanlık hükümlerinden yararlanamayacaktır. Bu bağlamda izaha davet yazısının tebliğ tarihinden itibaren otuz günlük süre içerisinde izahta bulunulması durumunda, yapılan izah (açıklama) değerlendirilerek, değerlendirme sonucunu içeren yazı mükellefle tebliğ edilecektir.
1) Mükellefçe yapılan izah (açıklamalar) sonucu vergi ziyaına sebebiyet verilmediğinin idarece anlaşılması halinde mükellefler söz konusu tespitle ilgili olarak vergi incelemesine tabi tutulmayacak veya takdir komisyonuna sevk edilmeyecektir.
2) Mükelleflerce yapılan izahın yeterli bulunmaması halinde değerlendirme sonucunu içeren yazının tebliğ edildiği tarihten itibaren otuz gün içerisinde; hiç verilmemiş olan vergi beyannamelerinin verilmesi, eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının tamamlanması veya düzeltilmesi ve ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin, ödemenin geciktiği her ay ve kesri için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun'un 51'inci maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranında bir zamla aynı sürede ödenmesi koşuluyla vergi ziyaı cezası, ziyaa uğratılan vergi üzerinden %20 oranında kesilecektir. Bu durum vergi incelemesi yapılmasına ve gerekirse tarhiyatın ikmaline engel teşkil etmeyecektir.
b) Yukarıda (a) fıkrası uyarınca yapılmış bulunan ön tespitlerin verginin Vergi Usul Kanunu'nun 359'uncu maddesinde yer alan fiillerle ziyaa uğratılmış olabileceğine ilişkin olması halinde bu kapsamdaki mükellefler izaha davet edilmeyecektir. (Bilindiği üzere Vergi Usul Kanunu'nun 359'uncu maddesi kaçakçılık suçları ile cezalarını tanımlamaktadır.) Şu kadar ki; sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma fiilinin işlenmiş olabileceğine dair yapılan ön tespitlerde, kullanılan sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge tutarı bir takvim yılında 100 (yüz) bin Türk Lirasını geçmeyen veya bu tutarı geçse bile ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alışlarının %5'ini aşmayan mükelleflerce ön tespite ilişkin yazı tebliğ edilebilecektir. Mükelleflerce, haklarında yapılan tespite ilişkin yazının tebliğ edildiği tarihten itibaren otuz gün içerisinde; hiç verilmemiş olan vergi beyannamelerinin verilmesi eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının tamamlanması veya düzeltilmesi ve ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin, ödemenin geciktiği her ay ve kesri için Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun'un 51'inci maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranında bir zamla aynı sürede ödenmesi şartıyla vergi ziyaı cezası, ziyaa uğratılan vergi üzerinden %20 oranında kesilecektir. Bu durum vergi incelenmesi yapılmasına ve gerekirse tarhiyatın ikmaline engel oluşturmayacaktır. Bu bağlamda kendisine ön tespite ilişkin yazı tebliğ edilen mükellefler, tespitle sınırlı olarak Vergi Usul Kanunu'nun 371'inci maddesinde yer alan pişmanlık hükümlerinden yararlanamayacaktır. Bu fıkrada yer alan tutar, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanacaktır.
c) Hazine ve Maliye Bakanlığı bu madde uyarınca ön tespiti ve/veya izaha daveti yapacak ve yapılan izahı değerlendirecek merci, yapılacak ön tespitin ve/veya izaha davetin şekli ve kapsamını, davet yapılacaklar, yapılan izahın değerlendirme süresini, yapılacak izahta kullanılacak bilgi ve belgeler ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili kılınacaktır.
https://www.dunya.com/kose-yazisi/yenilenen-izaha-davet/477354