Danıştay 3. Daire |
Tarih : 21.03.2019 |
Esas No : 2018/5496 |
Karar No : 2019/1886 VUK Md. 114 |
MÜKELLEFİN VERGİ İNCELEMESİNE BAŞLANILMADAN ÖNCE VEYA İNCELEME DEVAM EDERKEN TAKDİRE SEVK EDİLMESİ |
Mükelleflerin, vergi incelemesine başlanılmadan önce veya vergi incelemesi devam ederken takdire sevk edilmesine ve düzenlenen inceleme raporlarının takdir komisyonunca done olarak kullanılmasına yasal engel bulunmadığı, bu durumda takdir komisyonuna başvurulmasının zamanaşımının durdurduğunun kabulü gerektiği hk.
İstemin Özeti: Davacı adına, yasa dışı ikrazatçılık faaliyetinden elde ettiği hasılatını kayıt ve beyan dışı bıraktığı yolundaki saptamaları içeren vergi inceleme raporuna dayanılarak 2007 yılı için re’sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi, aynı yılın tüm dönemlerine ilişkin bir kat vergi ziyaı cezalı geçici vergi ile Ocak ila Aralık dönemlerine ilişkin vergi ziyaı cezalı banka ve sigorta muameleleri vergisine karşı açılan davada; 28.11.2012 tarihinde takdir komisyonuna sevk işlemi yapılmış ise de beş yıllık zamanaşımı süresinin dolmasından sonra idarenin 06.08.2013 tarihli yazısıyla incelemeye başlanılarak davacının defter ve belgelerinin istendiği olayda, salt zamanaşımını durdurmak amaçlı takdire sevk işleminde ve zamanaşımı süresi geçtikten sonra düzenlenen vergi tekniği raporuna dayanılarak yapılan tarhiyatta hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle vergi ve cezaları kaldıran Vergi Mahkemesi’nin kararına yöneltilen temyiz istemini aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle reddeden Danıştay Üçüncü ve Yedinci Dairelerince oluşturulan Müşterek Kurulun 18.04.2018 gün ve E. 2014/8501, K. 2018/2085 sayılı kararının; 2007 yılına ilişkin tarhiyatın 31.12.2012 tarihinde zamanaşımına uğradığı, 28.11.2012 tarihinde takdire sevk işlemi yapıldığından, zamanaşımı süresinin son gününün 31.12.2013 tarihine kadar uzadığı, dava konusu vergi ve cezalara ilişkin ihbarnamelerin ise bu süre dolmadan 02.12.2013 tarihinde tebliğ edilmesi nedeniyle zamanaşımının söz konusu olmadığı ileri sürülerek düzeltilmesi istenmiştir.
Karar: 2575 sayılı Danıştay Kanunu’na 3619 sayılı Kanunla eklenen Ek 1. madde uyarınca hüküm veren Danıştay Üçüncü ve Yedinci Dairelerince oluşturulan Müşterek Kurulca, karar düzeltme istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen sebepler, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesinin (c) bendi hükmüne uygun bulunduğundan, kararın düzeltilmesi isteminin kabulüne ve Müşterek Kurulun 18.04.2018 gün ve E:2014/8501, K:2018/2085 sayılı kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra temyiz istemi yeniden incelenerek işin gereği görüşülüp düşünüldü:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 113. maddesinde zamanaşımı; süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması olarak tanımlanmış, 114. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında ise “vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı, şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulmasının zamanaşımını durduracağı, duran zamanaşımının mezkûr komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren kaldığı yerden işlemeye devam edeceği, ancak işlemeyen sürenin her hâl ve takdirde bir yıldan fazla olamayacağı” hükmü yer almaktadır.
213 sayılı Kanun’un 30. maddesine göre vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde matrah, takdir komisyonu tarafından takdir edilebileceğinden, bu durumdaki bir mükellefin vergi incelemesine başlanılmadan önce veya vergi incelemesi devam ederken takdire sevk edilmesine ve düzenlenen inceleme raporlarının takdir komisyonunca done olarak kullanılmasına yasal bir engel bulunmamaktadır. Zamanaşımı süresi içinde takdire sevk edilmekle işlemekte olan zamanaşımı süresinin duracağı 213 sayılı Yasa’nın 114. maddesi gereğidir.
Bu durumda, davacının 2007 yılı matrahının takdiri için 28.11.2012 tarihinde takdir komisyonuna sevk edilmesiyle duran ve sevk tarihinden itibaren bir yıl içinde takdir komisyonu kararının vergi dairesi kayıtlarına 28.11.2013 tarihinde girmesiyle işlemeye devam eden ve zamanaşımı süresi dolmadan 02.12.2013 tarihinde tebliğ edilen ihbarnamelerle duyurulan vergi ve cezaların zamanaşımına uğradığından söz edilemeyeceğinden, aksi gerekçeyle vergi ve cezaların kaldırılması yolundaki Vergi Mahkemesi kararının uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne Vergi Mahkemesi’nin kararının bozulmasına, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, oybirliğiyle karar verildi.