Vergi Usul Kanununun 320 nci maddesinde; amortismanın her hangi bir yıl yapılmamasından veya ilk uygulanan nispetten düşük bir hadle yapılmasından dolayı amortisman süresinin uzatılamayacağı belirtiliyor.
Yani, ilgili olduğu dönemde ayrılmayan amortismanlar sonraki dönemlerde ayrılamaz ve/veya buna bağlı olarak amortisman süresi uzatılamaz.
Bu hükme dikkat edildiği sürece amortisman ayrılmamış olması vergisel yönden eleştiri konusu edilmiyor.
Neticede, mükellefin kaydetme imkânı olan bir gideri kaydetmediği, bir bakıma gider yazma hakkını kullanmadığı şeklinde yorumlanıyor ve dolayısıyla da amortisman ayrılamaması bir sorun olarak algılanmıyor.
Ayrıca, amortismana hiç tabi tutulmamış veya eksik tutulmuş bir varlık satıldığında, satış tarihindeki net defter değeri üzerinden maliyet hesabı yapılarak satış kazancı tespit edilebiliyor. Hâliyle zamanında ayrılmayan amortismanlar, satış anında da sorun oluşturmuyor.
BU NEDENLERLE ZAMANLA AMORTİSMAN AYIRMANIN İHTİYARİ OLDUĞUNU DÜŞÜNMEYE BAŞLADIK VE KABUL ETMİŞ OLDUK.
*️⃣ OYSA Kİ;
Muhasebenin temel kavramlarından; "tam açıklama", "tutarlılık", "özün önceliği" ve "önemlilik" kavramları karşısında amortisman ayırmanın ihtiyari olduğunu söylemek pek de doğru değil bence.
▶️ SÖZÜN ÖZÜ;
Muhasebenin temel ilkeleri gereği amortisman ayırmak bir gereklilik olduğu halde, amortisman ayırmamak vergi matrahını aşındırmadığı için vergi incelemelerinde eleştirilmemiş ve ihtiyari olarak algılanmıştır.
?Hep,
"VERGİ İÇİN MUHASEBE"
yaklaşımının sonucu bunlar
