Bilindiği üzere, % 20 ve % 24 oranında kurumlar vergisi tabi matrah kısımları bulunurken öncelikle ihracat faaliyetinden elde edilen kazancın ticari bilanço karı içerisindeki payı bulunmakta ve bu pay vergi matrahı ile çarpılmak suretiyle % 20 vergiye tabi matrah kısmı, benzer şekilde üretim faaliyetinden elde edilen kazancın ticari bilanço karı içerisindeki payı bulunmakta ve bu pay vergi matrahı ile çarpılmak suretiyle % 24 oranında vergiye tabi matrah kısmı tespit edilmektedir. 176 numaralı VUK sirkülerinde ihracat ve üretim faaliyetlerinin yanı sıra, %25 oranının uygulanacağı kazançları da bulunan mükelleflerin; maliyet, hasılat gibi unsurları dikkate almak suretiyle uygun bir dağıtım kullanarak enflasyon düzeltmesi sonucunda oluşan kar ya da zararlarına uygulayacakları kurumlar vergisi oranını tespit etmeleri öngörülmüş. Ancak enflasyon düzeltme kar veya zararına doğrudan bir vergi oranı uygulanması fiilen mümkün gözükmemektedir.
Ben buradan şunu anlıyorum. İhracat, üretim ve genel oranda vergiye tabi matrah varsa ihracat ve üretimden faaliyetinden elde edilen kazancın tespit ederken "enflasyon düzeltme kar veya zararından" belirlenen uygun dağıtım anahtarıyla tespit edilen oranda anılan faaliyetlere pay verilmesidir. Zira yukarıda açıkladığımız üzere kurumlar vergisi tebliği düzenlemesi uyarınca üretim ve ihracattan elde edilen gelirin ticari bilanço karı içerisindeki payının belirlenmesi ve bu paya göre matrah üzerinden yüzde 20 ve 24 orana tabi matrahların tespit edilmesi gerekiyor. Bu matrahlardan sonra kalan kısım ise genel orana tabi matrah kısmını oluşturuyor.
Burada dikkat edilmesi gereken nokta şudur. Gelir tablosunda ticari bilanço karına ulaşırken enflasyon düzeltme karı eklenmekte veya enflasyon düzeltme zararı indirilmektedir. Hal böyle iken enflasyon düzeltme karının bir kısmına yüzde 20 veya yüzde 24 oranını uygulamak nasıl olacak?
176 numaralı sirkülerdeki 5 numaralı örnekte dağıtım anahtarı ile bulunan oranın enflasyon düzeltme karına uygulanarak ihracat ve üretimden elde edilen kazanca isabet eden kısmının bulunarak doğrudan bu tutara yüzde 20 veya 24 oranının uygulanması öngörülmüş gibi. Halbuki böyle bir hesaplama yukarıda açıkladığımız nedenlerle fiilen mümkün gözükmemektedir.