Asıl işveren ile alt işverenin sorumluluk durumu 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinin 6. fıkrasında ele alınmış ve işçi lehine yorum ilkesi doğrultusunda; küçük sermayeli alt işverenlerin işçilerine karşı borçlarını karşılayamadıkları durumlarda, daha güçlü sermayeye sahibi asıl işverenlerin alt işverenlerin işçilerinin haklarının karşılanmasında alt işveren ile birlikte sorumlu tutulması ile işçilerin haklarına kavuşması güvence altına alınmıştır.
Bu yasal düzenleme ile alt işverenin işçisi, kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinde doğan haklarının tamamını asıl işveren – alt işverenden birlikte talep edebileceği gibi, bu taleplerini sadece birine de yönlendirebilir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken husus, asıl işverenin alt işveren ile birlikte alt işverenin işçisine karşı müteselsil sorumluluğunun kendi döneminde geçen sürede doğan alacaklar ile sınırlı olduğudur.
.Müteselsil sorumluluk asıl işveren-alt işveren sorumlular arasındaki rücu ilişkisi ise 6098 sayılı TBK’ nın 62. maddesinde düzenlenmiştir. TBK’ nın 60. maddesi ile rücu sıralamasına ilişkin düzenleme getirilmiştir.
Asıl işveren ve alt işveren arasındaki iç ilişkideki tazminatın paylaşımına ilişkin kural ise TBK 167. maddesinde düzenlenmiştir. Asıl işveren ve alt işverenin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı eşit paylarda sorumlu olduğu hüküm altına alınmıştır.
Müteselsil sorumlu asıl işveren ve alt işverenin rücu ilişkisi ise Yargıtay kararları uyarınca, asıl işveren ve alt işveren arasında yapılan sözleşme uyarınca belirlenebilecektir. Alt işverenin işçilerine ödemede bulunan asıl işverenin açmış olduğu rücu davasının, alt işveren sözleşmesinin hükümlerine göre çözümlenmesi gerekecektir
Linkedin paylaşımından Alıntı yapılmıştır