Hangi Süreler Yıllık İzin Hakkının Hesabında Çalışılmış Gibi Kabul Edilir?
I- GİRİŞ
Çalışma yaşamını düzenleyen 4857 sayılı İş Kanunu(1) ile işçilere tanınan en önemli haklardan birisi de yıllık ücretli izin hakkıdır. İşverenlerce işçilere verilecek yıllık ücretli izinlerin usul ve esaslarını belirlemek üzere Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği(2) çıkarılmıştır.
Yukarıda belirtilen düzenlemelere göre, yıllık ücretli izin kullanmaya hak kazanabilmek için belli sürelerle işyerinde çalışmış olmak gereklidir. Ancak bazı durumlarda işyerinde çalışılmayan dönemler de yıllık ücretli izin hakkının belirlenmesinde işyerinde çalışılmış gibi kabul edilmektedir. Yazımızda, yıllık ücretli izin açısından işyerinde çalışılmış gibi kabul edilen durumlar hakkında bilgi verilecektir.
II- GENEL OLARAK YILLIK ÜCRETLİ İZİN HAKKI
4857 sayılı Kanun’un 53. maddesinin birinci fıkrasına göre işyerinde en az bir yıl çalışma süresini tamamlamış olan işçiler yıllık ücretli izin kullanmaya hak kazanırlar. Çalışma süresinin hesabında deneme süresi de dikkate alınır. Ancak bütün işyerlerinde çalışanlar yıllık ücretli izin kullanamazlar. Nitelikleri gereği bir yıldan az süren mevsimlik veya kampanya işlerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izin hakları bulunmamaktadır. Genel kural bu olmakla beraber Yıllık Ücret İzin Yönetmeliği ile bu kurala bir istisna getirilmiştir: Nitelikleri yönünden bir yıldan az süren mevsim veya kampanya işlerinin yürütüldüğü işyerlerinde devamlı olarak çalışan işçilerin yıllık ücretli izin hakkı bulunmaktadır.
Yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemez. İşverenlerin, işçinin onayını almış olsalar bile, yıllık ücretli izin sorumluluğundan kurtulamazlar.
4857 sayılı Kanun ile işçilere kullandırılacak yıllık izin sürelerinin alt sınırı belirlenmiştir. Buna göre İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi;
- a)Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dâhil) olanlaraondört günden,
- b)Beş yıldan fazlaonbeş yıldan az olanlara yirmi günden,
- c)Onbeşyıl (dâhil) ve daha fazla olanlara yirmialtı günden,
az olamaz.
Ancak belirlenen bu izin süreleri alt sınırdır. Yıllık izin süreleri iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir. İşçilere verilecek yıllık izin sürelerinin belirlenmesinde kullanılan bir kıstas da işçinin yaşıdır. Buna göre çalışma süreleri ne olursa olsun, onsekiz ve daha küçük yaştaki işçiler ile elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamaz.
İşçinin aynı işverenin birden fazla işyerinde çalışması varsa yıllık ücretli izin hakkı ile ilgili değerlendirme yapılırken bu işyerlerindeki çalışmalarının tümü dikkate alınır. Hatta bir işverenin 4857 sayılı Kanun kapsamına giren işyerinde çalışmakta olan işçilerin aynı işverenin 4857 sayılı Kanun kapsamına girmeyen işyerlerindeki çalışma süreleri de hesaba katılır. Örneğin (A) işvereninin akaryakıt satışı işyerinde 2 aydır çalışmakta olan bir işçi daha önce de aynı işverene ait gemide 4 yıl 10 ay çalışmışsa, işçinin yıllık ücretli izin hakkı ile ilgili çalışma süresi bu iki sürenin toplamı kadar yani 5 yıl kabul edilecektir.
Ayrıca; aynı Bakanlığa bağlı işyerleri ile aynı Bakanlığa bağlı tüzel kişilerin işyerlerinde geçen süreler ve kamu iktisadi teşebbüsleri yahut Özel Kanun veya Özel Kanunla verilmiş yetkiye dayanılarak kurulan banka ve kuruluşlar veya bunlara bağlı işyerlerinde geçen süreler de, işçinin yıllık ücretli izin hakkının hesaplanmasında birleştirilerek göz önünde bulundurulur.
III- YILLIK İZNİN KULLANDIRILMASINA İLİŞKİN ESASLAR
Yıllık izin hakkının kullandırılması sırasında dikkat edilmesi gereken bir takım hususlar bulunmaktadır. İşverenler, çalıştırdıkları işçilerin ücretli yıllık izin hakkını kullandırırken bu usul ve esaslara uymak zorundadır.
Bir çalışma yılına ait yıllık izin hakkı takip eden çalışma yılı içerisinde kullanılır.
Örnek-1: Bir işyerinde 15.04.2017 tarihinde çalışmaya başlayan işçi (A), 14.04.2018 tarihinde bir çalışma yılını tamamlamış olacak ve yıllık izin hakkını 15.04.2018-14.04.2019 tarihleri arasında kullanacaktır.
Kural olarak yıllık ücretli izin bir defada kullanılır yani bölünemez. Ancak işçi ve işverenin anlaşması halinde, yıllık izin süresi bir bölümü on günden aşağı olmamak üzere bölümler halinde kullanılabilir.
Örnek-2: İşçi (A)’nın toplam 30 günlük yıllık izin süresi, 10’ar günlük üç dönem olarak kullandırılabilir ancak toplam 20 günlük yıllık izin süresi 7,7 ve 6 günlük dönemler halinde kullandırılamaz.
İşveren tarafından yıl içinde verilmiş bulunan diğer ücretli ve ücretsiz izinler veya dinlenme ve hastalık izinleri yıllık izin süresinden düşülemez. Ayrıca yıllık ücretli izin günlerinin hesabında izin süresine rastlayan ulusal bayram, hafta tatili ve genel tatil günleri izin süresinden sayılmaz.
İşveren, yıllık ücretli izinlerini işyerinin kurulu bulunduğu yerden başka bir yerde geçirecek olan işçilerine, istemde bulunmaları halinde ücretsiz yol izini vermek zorundadır. İşçi yol izni alabilmek için yıllık ücretli iznini işyerinin kurulu bulunduğu yerden başka bir yerde geçirdiğini belgelemelidir ve ücretsiz yol izini en çok dört gün olabilir.
İş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücreti, sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine veya hak sahiplerine ödenir.
İşveren tarafından iş sözleşmesinin feshedilmesi halinde;
- 4857 sayılı Kanun’un 17. maddesi gereğince, belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshedilmeden önce diğer tarafa bildirimde bulunulması gereken süreyle,
- 4857 sayılı Kanun’un 27. maddesi gereğince, işçiye verilmesi zorunlu yeni iş arama izinleriyle,
yıllık ücretli izin süreleri ile iç içe giremez.
IV- YILLIK İZİN HAKKININ HESABINDA ÇALIŞILMIŞ KABUL EDİLECEK SÜRELER
Bilindiği üzere işçilerin yılın tüm günlerinde işyerinde çalışmamaktadır. Ancak çalışılmayan sürelerin bazıları, işçilerin yıllık izin haklarının hesabında çalışılmış gibi kabul edilmektedir. İşçilerin yıllık ücretli izin hakkının hesabında çalışılmış gibi sayılan süreler aşağıda açıklanmıştır.
İşçinin uğradığı kaza veya tutulduğu hastalıktan ötürü işine gidemediği günler ve kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı hafta süre ile çalıştırılmadıkları günler çalışılmış gibi kabul edilir. Ayrıca çocuk emziren kadın işçilerin çocuklarına süt vermeleri için ayrılan süreler de bu kapsamda değerlendirilir.
İşveren tarafından görevlendirilen işçinin bu görevi yerine getirdiği sırada asıl işini yapmaksızın geçen süreler, işveren tarafından işyerlerinden başka bir yerde çalıştırılmak üzere gönderilmeleri halinde yolda geçen süreler ile işçi çalışmaya hazır olduğu halde iş verilmemesi nedeniyle boşta geçen süreler yıllık izin hakkının hesabında dikkate alınır. Zorlayıcı sebepler yüzünden işyerinde yürütülen faaliyete bir haftadan çok ara verilmişse çalışılmayan bu sürelerin en fazla 15 günü de çalışılmış kabul edilir.
İşçiye verilmiş olan yıllık ücretli izin süreleri ile işveren tarafından verilen diğer izinler, hafta tatili, ulusal bayram, genel tatil günleri, üç günü geçmemek üzere evlenme ve ölüm izinleri çalışılmış kabul edilir.
Herhangi bir kanuni ödevi yerine getiren işçinin, muvazzaf askerlik süreleri hariç, işe gidemediği günler 90 günü aşmamak kaydıyla çalışılmış kabul edilir. İşçilerin arabuluculuk toplantılarına katılmaları, hakem kurullarında bulunmaları, bu kurullarda işçi temsilciliği görevlerini yapmaları, çalışma hayatı ile ilgili mevzuata göre kurulan meclis, kurul, komisyon ve toplantılara yahut işçilik konuları ile ilgili uluslararası kuruluşların konferans, kongre veya kurullarına işçi veya sendika temsilcisi olarak katılması sebebiyle işlerine devam edemedikleri günler de bu kapsamda değerlendirilir.
Maden, taşocağı vb. yeraltı işyerlerinde çalışan işçilerin işlerini yaptıkları yere girmeleri veya çıkmaları sırasında geçen süreler çalışılmış gibi kabul edilir. Demiryolu, karayolu ve köprülerin yapılması, bakımı, onarımı gibi yerleşim yerlerinden uzakta yapılan işlerde çalışan ve birlikte işe götürülmesi gereken işçilerin yolda geçen süreleri de bu kapsamdadır. Ancak işyerinde yürütülen faaliyetin gereği zorunlu olmasa da işveren tarafından yardım amacıyla işyerine götürülüp getirilmesi sırasında geçen süreler yıllık ücretli izin hakkının hesabında dikkate alınmaz.
V- SONUÇ
İşçilerin kullandığı ücretli yıllık izin hakkı, işçiler için önemli bir hak olduğu kadar işverenler açısından da olumlu bir uygulamadır. Ücretli izin kullanarak dinlenmiş bir işçinin daha verimli çalışacağı açıktır. Dolayısıyla izin kullandırılmasının işveren için de olumlu sonuçları bulunmaktadır.
İşçilerin hem yıllık ücretli izin hakkının olup olmadığı hem de hak ediyorlarsa kullanacakları asgari yıllık ücretli izin süresi, işyerindeki çalışma sürelerine göre belirlenmektedir. 4857 sayılı Kanun, işyerinde çalışılmayan sürelerin bir kısmının yıllık ücretli izin hakkı tespit edilirken çalışılmış gibi kabul edileceği düzenlemesi ile işçiler lehine bir uygulamaya yönelmiştir. İşverenlerin işçilerine yıllık ücretli izin kullandırırken bu süreleri dikkate almaları hem mevzuata aykırı davranmalarının önüne geçecek hem de işçilerin hak kaybının önüne geçilmesini sağlayacaktır.
Faruk YÜKSEL* SGK Başmüfettişi Yaklaşım / Mayıs 2018 / Sayı: 305
* SGK Başmüfettişi, A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı
(1) 10.06.2003 tarih ve 25134 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
(2) 03.03.2004 tarih ve 25391 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.