Dövizle İşlem Yasağına Uymayanlar Para Cezası İle Kurtarabilir Mi?
13 Eylül 2018 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı'nın 85 sayılı Kararında döviz cinsinden işlemlere yasaklar getirilmiş ve aynı tarihli köşe yazımda konuyu ele almıştım. Dövizle işlem yasağına uymayanlara uygulanacak yaptırımlar hakkında kafaların karışık olduğu ve bilgi kirliliği yaşandığı için konunun tekrardan ele alınma ihtiyacı hasıl olmuştur.
13 Eylül tarihli köşe yazımda, hem ihracat bedellerinin yurda getirilerek bozdurulması hem de dövizle işlem yapılması yasağına uymayanlara 32 sayılı Kararın 21’inci maddesinde ne tür yaptırım uygulanacağının düzenlendiğini belirtmiştim. 32 sayılı Kararın 21’inci maddesi aşağıdaki gibidir.
“Kambiyo denetimine yetkili elemanlar ile kambiyo müdürlükleri (kambiyo murakabe mercileri) tarafından yapılan denetlemelerde bu Kararda öngörülen işlemleri ifa eden kişilerden, işlemlerinde Karara aykırılıklar tesbit edilenler hakkında Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun zabıt ve aramaya dair hükümleri uygulanır.”
Ayrıca, bu madde düzenlemesine ilişkin olarak; “Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun zabıt ve aramaya dair hükümleri ise oldukça ağır yaptırımlar içermekte, eşyanın (paranın) zaptına kadar gidebilecek bir süreci düzenlemektedir. Cezai müeyyide ağır olduğu için hem ihracat bedellerinin yurda getirilme ve bozdurulması düzenlemesine hem de bugünkü düzenlemeye azami özen gösterilmesinde fayda bulunmaktadır” şeklinde görüş belirtmiştim.
Bazı köşe yazarları, 32 sayılı Kararın 21’inci maddesinin uygulanacağına ilişkin görüşlerin doğru olmadığını ifade etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde çıkartılan bütün yasalar ve ikincil düzenlemeler kaldırana kadar yürürlükte olur ve Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan herkesi bağlar. 32 sayılı Kararın 21’inci maddesi uygulanamayacak ise diğer maddeleri de uygulanamayacaktır. Kararda yer alan 21’inci madde yürürlükte değil midir? Ne zaman yürürlükten kaldırılmıştır? Yürürlükte ise neye göre bu maddenin uygulanmayacağı görüşü hasıl olmaktadır?
Cevabı biz verelim. 32 sayılı Kararın 21’inci maddesi yürürlüktedir ve işlerliği olan bir maddedir. 32 sayılı Karara muhalefet edenler için bu madde uygulanacaktır. 21’inci maddede “Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun zabıt ve aramaya dair hükümleri uygulanır” denilmektedir. Bilindiği gibi, 1929 tarihli ve 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu yerine 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu gelmiştir. 32 sayılı Kararın 21’inci maddesi atfı da 5271 sayılı Kanunun Dördüncü Bölümü olan “Arama ve Elkoyma” bölümüne yapılmış sayılacaktır.
Buna göre de, kambiyo denetimine yetkili elemanlar ile kambiyo müdürlükleri (kambiyo murakabe mercileri) tarafından yapılan denetlemelerde 32 sayılı Kararda öngörülen işlemleri ifa eden kişilerden, işlemlerinde Karara aykırılıklar tesbit edilenler hakkında Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun zabıt ve aramaya dair hükümleri uygulanabilecektir.
Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun zabıt ve aramaya dair hükümleri Karara muhalefet edenlerin fiillerine ilişkin sözleşme, para vb suç delillerine el konulması halinde el konulan şeylerin mülkiyetinin doğrudan kamuya geçmesi şeklinde algılanmalıdır. El koyma işlemi örneğin paraya uygulanmış ise, bu durum paranın doğrudan devletin mülkiyetine geçtiği anlamına gelmemektedir. Kamunun mülkiyetine geçmesi konusu 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 18’inci maddesinde düzenlenmiştir.
Ancak, konunun Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun zabıt ve aramaya dair hükümleri uygulaması yanında bir de idari para cezası boyutu bulunmaktadır. Zaten kafaları karıştıran husus da sanıyorum bu noktada. 1930 tarihli ve 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanunun 3’üncü maddesine göre, Cumhurbaşkanının bu Kanun hükümlerine göre yapmış bulunduğu genel ve düzenleyici işlemlerdeki yükümlülüklere aykırı hareket eden kişi, üçbin Türk Lirasından yirmibeşbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası ile cezalandırılır. Buradaki güncel rakamlar ise, 6.300 ve 52.600 TL şeklindedir.
Hemen belirtelim ki, 1567 sayılı Kanunun 3’üncü maddesindeki idari para cezasına karar vermeye Vergi Müfettişleri değil, Cumhuriyet Savcısı yetkilidir ve bu konunun sadece idari para cezası boyutudur.
Dövizle işlem yasağına muhalefet edilmesi halinde bazı yazarların ifade ettiği gibi yalnızca üst sınırı 52.600 TL olan idari para cezası uygulanacak olsa idi dövizle işlem yasağı uygulanamaz olurdu. Cumhuriyet Savcılarının bütün mesailerini bu işlemlere ayırması yanında büyük çaplı işlemlerde kimse bu yasağa riayet etmezdi. Örneğin, 100 milyon USD’lik bir anlaşmada taraflar 52.600 TL ödeyip işlemi döviz üzerinden yapalım diyebilirlerdi. Hatta 100 milyon değil 1 milyon USD’lik işlemde dahi 52.600 TL ödemeyi herkes göze alabilirdi.
Sonuç olarak dövizle işlem yasağına uyulmamasının cezai boyutu yazımızda tüm yönleri ile ele alınmıştır ve uymayanlar için yaptırımlar oldukça ağır sonuçlar doğurabilir. Ekrem Öncü