İlk Defa Faaliyette Bulunan ve 29 Yaşını Geçmeyen Ticari, Zirai ve Mesleki Kazanç Sahiplerinin Gelirlerine Uygulanacak Vergi İstisnası
GENÇ GİRİŞİMCİLERDE KAZANÇ İSTİSNASINA İLİŞKİN YASAL MEVZUAT, KİMLER YARARLANACAK VE YARARLANMA ŞARTLARI
A- GENÇ GİRİŞİMCİLERDE KAZANÇ İSTİSNASINA İLİŞKİN YARARLANMA ŞARTLARI
1- Ticari, Zirai Veya Mesleki Faaliyeti Nedeniyle Adlarına İlk Defa Gelir Vergisi Mükellefiyeti Tesis Ettiren Mükelleflerden Olması
Genç girişimcilere kazanç istisnasından, ticari, zirai ve mesleki kazanç elde eden mükellefler yararlanabilecektir. Ancak bu mükelleflerinde, ticari, zirai ve mesleki kazancı nedeniyle ilk kez mükellefiyet tesis ettirmiş olmaları gerekmektedir. İstisnadan yararlanma şartlarına haiz olmakta iken mükellefiyetleri terkin olanların yeniden mükellefiyet tesis ettirmeleri halinde, adlarına ilk kez mükellefiyet tesis edilmiş olma şartı ihlal edilmiş olacağından, bu halde istisna hükümlerinden yararlanılması mümkün olmayacaktır.
ÖRNEK 1
01.03.2017 tarihinde avukatlık faaliyetine başlayan ve istisnadan yararlanma şartlarının tamamını taşıyan Bayan (A)’nin 01.03.2017 - 31.12.2017 tarihleri arasında elde ettiği serbest meslek kazancı 60.000 Türk lirasıdır. Bayan (A)’nin elde ettiği serbest meslek kazancının 60.000 Türk liralık kısmı için istisnadan yararlanılacak olup kalan 15.000 Türk liralık tutar ertesi yıla devredilemeyecektir.
ÖRNEK 2
Bay (B), faaliyetini 31.10.2017 tarihinde terk etmiştir. Bay (B)’nin 01.01.2017- 31.10.2017 tarihleri arasında elde ettiği serbest meslek kazancı 100.000 Türk lirasıdır. Mükellef söz konusu kazancın 75.000 Türk liralık kısmı için istisnadan yararlanacak olup kalan tutar olan 25.000 Türk liralık kazancı ise gelir vergisine tabi olacaktır.
İstisna, ticari, zirai veya mesleki faaliyetten dolayı kazanç elde eden ve şartları sağlayan gerçek kişilere uygulandığından, istisna şartlarını taşıyan mükelleflerin bir vergilendirme döneminde anılan faaliyetlerden bir veya birkaçından kazanç elde etmeleri durumunda söz konusu istisna beyan edilen bu gelirlerin toplamına uygulanır. İstisna, her durumda ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle ilk defa gelir vergisi mükellefiyetinin tesis olunduğu dönemden başlamak üzere üç vergilendirme dönemi ile sınırlı olup önceki faaliyete devam edilirken yeni bir faaliyete başlanılması istisna süresini uzatmaz.
2- Mükellefiyet Başlangıç Tarihi İtibarıyla Yirmi Dokuz Yaşını Doldurmamış Olması
Genç girişimcilerde kazanç istisnasından yararlanılmasına ilişkin şartlardan bir tanesi de, istisnadan yararlanmak isteyen mükellefin mükellefiyet tesis tarihi itibarı ile 29 yaşını doldurmamış olması gerekir. 29 yaşını doldurmuş bulunan mükellefler, söz konusu istisnadan yararlanmaları mümkün değildir. Çünkü bu şartın getirilmesindeki esas amaç, gençlerin teşvik edilmek suretiyle ekonomiye kazandırmaktır.
Bu konuda Muğla Vergi Dairesince, “doğum tarihinizin 10.06.1987 olduğu belirtilerek, 14.11.2016 tarihinde başladığınız Mali Müşavirlik Hizmetleri faaliyeti nedeniyle genç girişimcilerde kazanç istisnasından yararlanıp yararlanamayacağınız hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun Mükerrer 20. maddesinde; “Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunan ve mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla yirmi dokuz yaşını doldurmamış tam mükellef gerçek kişilerin, faaliyete başladıkları takvim yılından itibaren üç vergilendirme dönemi boyunca elde ettikleri bu kazançlarının 75.000 Türk lirasına kadar olan kısmı, aşağıdaki şartlarla gelir vergisinden müstesnadır.
“…”
açıklamaları yer almaktadır.
Buna göre, genç girişimcilerde kazanç istisnasından yararlanabilmek için, mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla yirmi dokuz yaşını doldurmamış, diğer bir ifade ile otuz yaşından gün alınmamış olunması gerekmektedir. Doğum gününüz dikkate alındığında 10.6.2016 tarihi itibarıyla yirmi dokuz yaşını doldurmuş olduğunuz anlaşıldığından mükellefiyete başladığınız tarih itibarıyla söz konusu istisnadan yararlanmanız mümkün bulunmamaktadır” şeklinde görüş verilmiştir.
3- İşe Başlamanın Kanuni Süresi İçinde Bildirilmiş Olması
213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 153. maddesinde, vergiye tabi ticaret ve sanat erbabı, serbest meslek erbabı ve kollektif ve adi şirket ortaklarıyla komandit şirketlerin komandite ortaklarının işe başlama ile ilgili keyf1iyetlerini vergi dairelerine bildirmeye mecbur oldukları, anılan Kanun’un “Tüccarlarda İşe Başlamanın Belirtileri” başlıklı 154., “Serbest meslek erbabında işe başlamanın belirtileri” başlıklı 155. ve “Bildirimlerde Süre ve Şekil” başlıklı 168. maddelerinde işe başlamanın belirtileri ile ilgili olarak hükümler yer almıştır.
Bu hükümlere göre, gerçek kişilerin işe başlama bildirimlerini işe başlama tarihinden itibaren on gün içinde vermeleri gerekmekte olup, aynı fıkrada işe başlama bildiriminin mükellefin kendisi, avukatı veya meslek mensubu tarafından verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Bu hükümlere göre, Gelir vergisi mükelleflerinin ticari, sınai veya zirai bir işle ilgili fiili olarak çalışmaya başlamaları veya mesleki bilgiye ve ihtisasa dayanan bir meslek ya da sanat faaliyetiyle uğraşmaları, bu kişilerin vergi mükellefi olmalarını gerektirir.
Fiili olarak çalışmaya başlamaktan kasıt mükellefin faaliyetine başladığını gösteren bazı şartların oluşmasıdır. Bu şartlar tüccarlar ve serbest meslek erbabı için farklılık göstermektedir.
Bu konuda İzmir Vergi Dairesi’nce verilen bir özelgede;
“…tıbbi ürünlerin, araç ve malzemelerin bir ücret veya sözleşmeye dayalı olarak toptan satışını yapan aracılar faaliyetinden dolayı kayıtlı mükellefi olduğunuz, doğum tarihinizin 24.08.1988 olması nedeniyle genç girişimciler için kazanç istisnasından yararlanmak istediğiniz, ancak 05.08.2016 tarihinden itibaren 4/a sigortalı olarak çalışmaya başladığınız, vardiyalı olarak çalışmanız nedeniyle home-ofis olarak yürüttüğünüz faaliyetinizin sevk ve idaresinin tarafınızca rahatlıkla yapıldığı belirtilerek, genç girişimciler için kazanç istisnası hakkında yayımlanan 292 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği'nin 2. maddesinde, kendi işinde bilfiil çalışılması veya işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesi şartının bulunmasından dolayı, söz konusu istisnadan yararlanıp yararlanamayacağınız hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
“…”
açıklamalarına yer verilmiştir.
Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, home ofis şeklinde yürütmekte olduğunuz tıbbi ürünlerin, araç ve malzemelerin toptan satışı faaliyetinin sevk ve idaresinin tarafınızca sağlanıyor olması halinde, sigortalı ve vardiyalı olarak bir işverene bağlı olarak çalışmaya başlamanız, genç girişimcilerde kazanç istisnası uygulamasında “Kendi işinde bilfiil çalışılması veya işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesi” şartının ihlal edilmesi anlamına gelmeyeceğinden, diğer koşulların da birlikte sağlanmış olması koşuluyla, söz konusu istisnadan yararlanmanız mümkün bulunmaktadır.” şeklinde görüş verilmiştir([1]).
a- Tüccarlarda İşe Başlama Belirtileri, Bir işyeri açmak (İşyeri açmaktan maksat, belli bir yerde bilfiil ticari veya sınai faaliyete geçmek demektir. Bir yerin ne maksatla olursa olsun sadece tutulmuş olması veya içinde tertibat ve tesisat yapılmakta bulunması işyerinin açıldığını göstermez.),
b- İşyeri açılmamış olsa bile ticaret siciline veya mesleki bir teşekküle kaydolunmak,
c- Kazançları basit usulde tespit edilen tüccarlar için işle bilfiil uğraşmaya başlanması.
Yukarıda sayılan şartlardan herhangi birinin gerçekleşmiş olması mükellefiyette işe başlanıldığını gösterir.
d- Serbest Meslek Erbabı İçin İşe Başlama Belirtileri, Muayenehane, yazıhane, atelye gibi özel işyerleri açmak,
e- Çalışılan yere mesleki faaliyette bulunulduğunu ifade eden tabelalar ve levhalar asmak,
f- Her ne şekilde olursa olsun devamlı olarak mesleki faaliyette bulunduğunu gösteren ilanlar yapmak,
g- Serbest olarak mesleki faaliyette bulunmak üzere mesleki bir birlik veya mesleki bir odaya kayıt yaptırmak, (Bu şekilde birlik veya odaya kayıt yaptıranlar herhangi bir nedenle mesleki faaliyet yapmayacak ise bu durumu vergi dairesine bildirmek zorundadır.)
Yukarıda sayılan şartlarından herhangi birinin gerçekleşmiş olması mükelleflerin işe başladığını gösterir. İşe başlama bildirimi ise, gerçek kişilerde işe başlama bildirimleri, işe başlama tarihinden itibaren on gün içinde kendilerince veya 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’na göre ruhsat almış avukatlar veya 3568 sayılı Kanun’a göre yetki almış meslek mensuplarınca, şirketlerin kuruluş aşamasında işe başlama bildirimleri ise işe başlama tarihinden itibaren on gün içinde ticaret sicili memurluğunca ilgili vergi dairesine yapılması gerekir.
Öte yandan, işe başlama bildiriminin, serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir veya yeminli mali müşavirler aracılığıyla düzenlenmesi halinde, bildirim bu kişiler tarafından da ayrıca kaşe/mühür basılmak suretiyle imzalanır.
Mükellefiyet tesisi işlemleri için İşe Başlama/Bırakma Bildirimiyle birlikte gerekli kontrol ve teyit işlemlerinin yapılabilmesi amacıyla nüfus cüzdanının aslının v ergi dairesi personeline ibraz edilmesi, işleri bilgilerinin İşe Başlama/Bırakma Bildiriminde yer alan ilgili alanlara yazılması yeterli olacaktır.
4- Kendi İşinde Bilfiil Çalışılması Veya İşin Kendisi Tarafından Sevk Ve İdare Edilmesi (Çırak, Kalfa Veya Yardımcı İşçi Çalıştırmak Ya Da Seyahat, Hastalık, Askerlik, Tutukluluk Ve Hükümlülük Gibi Zaruri Ayrılmalar Dolayısıyla Geçici Olarak İşinde Bilfiil Çalışmamak Bu Şartı Bozmaz.)
“…daha önce vergi mükellefi olmadığınızı ve 29 yaşının altında olduğunuzu belirterek internet reklamcılığı ajansı olarak yürüteceğiniz ticari faaliyetinizde yanınızda yardımcı eleman çalıştırmanız ve bir yerde ücretli çalışıyor olmanız durumunda Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 20. maddesinde yer alan istisnadan yararlanıp yararlanamayacağınız hususunda bilgi talep ettiğiniz anlaşılmış olup konuya ilişkin ..” açıklamalarına yer verilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle adına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis edilmiş ve mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla 29 yaşını doldurmamış tam mükellef gerçek kişilerin Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 20. maddesinde hükme bağlanan gelir vergisi istisnasından yararlanabilmesinin şartlarından biri, mükellefin kendi işinde bilfiil çalışması ya da işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesi olup, işte bilfiil çalışılmasa dahi iş sahibi tarafından işin sevk ve idaresinin kendi elinde tutulması, işin yürütülmesiyle ilgili kararların alınması, planlanması veya denetiminin yapılması gibi durumlarda da istisna şartı ihlal edilmiş sayılmamaktadır.
Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, işinizin sevk ve idaresinin elinizde tutulması ve maddede yer alan diğer şartları da sağlamanız koşuluyla, başka bir iş yerinde ücretli olarak çalışmanız ve yanınızda yardımcı eleman çalıştırmanız genç girişimcilerde kazanç istisnasından yararlanmanıza engel teşkil etmemektedir.” Şeklinde görüş verilmiştir([2]).
Balıkesir Vergi Dairesi Başkanlığı’nca verilen bir özelgede; odun, kozalak satışı işinden dolayı gerçek usulde gelir vergisi mükellefi olan Ali Bey, işyerinde babasının durduğu, kendisinin Esnaf ve Sanatkârlar Odasında sigortalı olarak çalıştığını, buna göre, mahrukatcılık faaliyetinin yanında, başka bir işyerine bağlı olarak çalışması nedeniyle, “Kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak” şartının ihlali anlamına geleceğinden, söz konusu istisnadan yararlanması mümkün bulunmamaktadır şeklinde görüş verilmiştir([3]).
5- Faaliyetin Adi Ortaklık Veya Şahıs Şirketi Bünyesinde Yapılması Hâlinde Tüm Ortakların İşe Başlama Tarihi İtibarıyla Bu Maddedeki Şartları Taşıması
Adi ortaklık veya şahıs şirketi kurmak suretiyle faaliyette bulunan mükellefler de istisnaya ilişkin şartları taşımaları şartıyla ayrı ayrı istisnadan yararlanabilir.
Buna göre, faaliyetin adi ortaklık veya şahıs şirketi bünyesinde yürütülüyor olması halinde istisnadan yararlanmak istenirse, ortaklık veya şirket bünyesindeki tüm ortakların Gelir Vergisi Kanunu’nun Mükerrer 20. maddede ifade edilen şartların tamamını sağlıyor olması gerekmektedir. Bu durumda, adi ortaklık veya şahıs şirketi kurmak suretiyle faaliyette bulunan mükellefler istisnadan ayrı ayrı istisnadan yararlanabileceklerdir. Ancak ortaklardan herhangi birinin istisna şartlarını taşımaması halinde ortaklardan hiçbirisinin istisna hükümlerinden yararlanamayacağını da belirtmek gerekir.
ÖRNEK 3
Bay (A), Bay (B) ve Bay (C), 17.10.2017 tarihinde adi ortaklık şeklinde elektronik müzik aletleri alım-satım faaliyetine başlamış olup, faaliyete başlanıldığı tarihte Bay (A) 28, Bay (B) 29, Bay (C) ise 30 yaşındadır. Buna göre; Bay (C), 29 yaşını aşıp 30 yaşında olması dolayısıyla, 29 yaş şartını ihlal etmesi nedeniyle, söz konusu istisnaya ilişkin şartı ihlal etmiş olmaktadır. Buna göre, (C) ortak istisnadan yararlanamayacağı gibi diğer (A) ve (B) ortaklarında istisnadan faydalanması mümkün değildir.
6- Ölüm Nedeniyle Faaliyetin Eş Ve Çocuklar Tarafından Devralınması Hâli Hariç Olmak Üzere, Faaliyeti Durdurulan Veya Faaliyetine Devam Eden Bir İşletmenin Ya Da Mesleki Faaliyetin Eş Veya Üçüncü Dereceye Kadar (Bu Derece Dâhil) Kan Veya Kayın Hısımlarından Devralınmamış Olması
Genç girişimcilere kazanç istisnası düzenlemesinin gerekçelerinden birinin, ülkedeki girişimci sayısının artırılması olduğu da göz önüne alındığında mevcut bir işletmeye ortak olunması veya istisnai durumlar haricindeki devirlerin istisna hükümlerinden faydalandırılmayacağı yönündedir. Sözü edilen 20. maddenin birinci fıkrasının beşinci bendinde de ifade edildiği üzere, mevcut bir işletmeye veya mesleki faaliyete sonradan ortak olunması halinde istisna hükmünden yararlanılamayacaktır.
Ayrıca yine aynı fıkranın dördüncü bendinde yapılan düzenleme ile istisna hükümlerinden yararlanılması için faaliyeti durdurulan veya devam eden bir işletmenin veya mesleki faaliyetin eş veya üçüncü dereceye kadar kan veya kayın hısımlarından devralınmamış olması gerekmektedir. Bu devralınma hususuna istisna olarak, ölüm nedeni ile işin eş veya çocuklar tarafından devralınması hali getirilmiş olup, bu durumda istisnadan yararlanılması için ölenin durumuna bakılmaksızın devralanların istisna şartlarını sağlayıp sağlamadığına bakılacaktır.
Akrabalar arasında hatıra binaen yapılabilecek devirler sonucunda esasen ortada herhangi bir girişimcilik olmamasına karşın istisnadan yararlanılması durumu ortaya çıkabilecektir. Mevcut bir işletmeye veya mesleki faaliyete sonradan ortak olunması, düzenlemenin gerekçelerinden olan girişimciliğin artırılması amacına uygun olmayacağından bu durumda da istisnadan yararlanılması da söz konusu olmayacaktır.
ÖRNEK 4
Bay (D), 20.02.2018 tarihinde babasına ait oto yıkama işletmesini devralmak suretiyle ticari faaliyete başlamıştır. Bay (D)’nın, işi devraldığı babasının 1. derece kan hısımı olması nedeniyle, istisnadan yararlanması mümkün olmayacaktır.
Ölüm dolayısıyla eş ve çocuklar tarafından işletmenin veya mesleki faaliyetin devralınması halinde, devralan eş veya çocuklar istisnaya ilişkin şartların tamamını taşımaları kaydıyla, ölen mükellefin istisnadan faydalanıp faydalanmadığına bakılmaksızın devralan eş veya çocuklar istisnadan üç vergilendirme dönemi boyunca yararlanır.
ÖRNEK 5
Bakkallık faaliyetinde bulunan (E), 2017 yılı için 75 bin liralık istisnadan yararlandıktan sonra yine 2017 yılının Ağustos ayında vefat etmiştir. Buna göre yine başvuru tarihi itibariyle 29 yaş sınırını aşmayan eşi bakkallık faaliyetini devralmıştır. Buna göre, devralan eş söz konusu istisnadan üç vergilendirme dönemi boyunca yararlanacaktır.
7- Mevcut Bir İşletmeye Veya Mesleki Faaliyete Sonradan Ortak Olunması
ÖRNEK 6
Bay (F) ve Bay (G) 27.11.2017 tarihinde adi ortaklık şeklinde 08.08.2017 yılında kuaför dükkânı açmak suretiyle faaliyete başlamıştır. Ancak 2018 yılında Bay (H) ortak olarak katılmıştır.
Buna göre, 2017 yılında adi ortaklık şeklinde faaliyeti devam eden kuaför dükkânına 2018 yılında ortak olan Bay (H) söz konusu istisnadan yararlanamayacağı gibi diğer ortakların da bu istisnadan yararlanılması mümkün değildir.
B- GENÇ GİRİŞİMCİLERDE KAZANÇ İSTİSNASINDAN YARARLANAMAYANLAR
1. Ticari, zirai veya serbest meslek faaliyeti nedeniyle kanunun yayım tarihinden önce mükellef kaydı bulunanlar.
2. Mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla yirmi dokuz yaşını dolduranlar.
3. Şartları mevcut olsalar dahi dar mükellefiyete tabi olanlar.
4. Kendi işinde bilfiil çalışmayan veya bulunmayanlar (işinde yardımcı işçi ve çırak kullanmak, seyahat, hastalık, ihtiyarlık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak bilfiil işinin başında bulunmamak bu şartı bozmaz. Ölüm halinde, iş sahibinin dul eşi veya küçük çocukları namına işe devam olunduğu takdirde, bunların bilfiil işin başında bulunup bulunmamalarına bakılmaz.)([4]).
III- GENÇ GİRİŞİMCİLERDE KAZANÇ İSTİSNANIN UYGULANMASINDA HESAP YILI İÇERİSİNDE GEÇİCİ VERGİ ÖDENİP ÖDENMEYECEĞİ HUSUSUNDA
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 37. maddesinde her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden elde edilen kazançların ticari kazanç olduğu hükme bağlanmış,“Gelirin toplanması ve beyan” başlıklı 85. maddesinde de “Mükellefler, ikinci maddede yazılı kaynaklardan bir takvim yılı içinde elde ettikleri kazanç ve iratları için bu kanunda aksine hüküm olmadıkça yıllık beyanname verirler. Bu Kanun’a göre beyanı gereken gelirlerin yıllık beyannamede toplanması zorunludur. Tacirlerle çiftçiler ve serbest meslek erbabı ticari, zirai ve mesleki faaliyetlerinden kazanç temin etmemiş olsalar bile, yıllık beyanname verirler...” hükümlerine yer verilmiştir.
Aynı Kanun’un mükerrer 120. maddesinde ise; ticari kazanç sahipleri (basit usulde vergilendirilenler hariç) ile serbest meslek erbabının cari vergilendirme döneminin gelir vergisine mahsup edilmek üzere, bu Kanun’un ticari veya mesleki kazancın tespitine ilişkin hükümlerine göre (indirim ve istisnalar ile Vergi Usul Kanunu’nun değerlemeye ait hükümleri de dikkate alınarak) belirlenen ilgili hesap döneminin üçer aylık kazançları (42. madde kapsamına giren kazançlar ile noterlik görevini ifa ile mükellef olanların bu işlerden sağladıkları kazançlar hariç) üzerinden 103. maddede yer alan tarifenin ilk gelir dilimine uygulanan oranda geçici vergi ödeyecekleri, hesaplanan geçici verginin üç aylık dönemi izleyen ikinci ayın on dördüncü günü akşamına kadar bağlı olunan vergi dairesine beyan edilerek on yedinci günü akşamına kadar ödeneceği belirtilmiştir.
Ayrıca, anılan Kanun’un “Genç girişimcilerde kazanç istisnası” başlıklı mükerrer 20. maddesinde;
“Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunan ve mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla yirmi dokuz yaşını doldurmamış tam mükellef gerçek kişilerin, faaliyete başladıkları takvim yılından itibaren üç vergilendirme dönemi boyunca elde ettikleri bu kazançlarının 75.000 Türk lirasına kadar olan kısmı, aşağıdaki şartlarla gelir vergisinden müstesnadır.
1- İşe başlamanın kanuni süresi içinde bildirilmiş olması,
2- Kendi işinde bilfiil çalışılması veya işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesi (Çırak, kalfa veya yardımcı işçi çalıştırmak ya da seyahat, hastalık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak işinde bilfiil çalışmamak bu şartı bozmaz.),
3- Faaliyetin adi ortaklık veya şahıs şirketi bünyesinde yapılması halinde tüm ortakların işe başlama tarihi itibarıyla bu maddedeki şartları taşıması,
4- Ölüm nedeniyle faaliyetin eş ve çocuklar tarafından devralınması hali hariç olmak üzere, faaliyeti durdurulan veya faaliyetine devam eden bir işletmenin ya da mesleki faaliyetin eş veya üçüncü dereceye kadar (bu derece dâhil) kan veya kayın hısımlarından devralınmamış olması,
5- Mevcut bir işletmeye veya mesleki faaliyete sonradan ortak olunmaması.
İstisna kapsamındaki faaliyetlerden kazanç elde edilmemesi veya istisna haddinin altında kazanç elde edilmesi hallerinde dahi yıllık beyanname verilir.
Bu istisnanın, bu Kanun’un 94. maddesi uyarınca tevkif suretiyle ödenecek vergiye şümulü yoktur.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
hükümlerine yer verilmiştir.
Konu ile ilgili olarak 292 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile uygulamaya ilişkin esaslar belirlenmiş olup, Tebliğin “Diğer hususlar” başlıklı 6. maddesinin (4) numaralı fıkrasında;
“İstisnadan yararlanan ticari kazanç sahipleri ile serbest meslek erbabının (basit usulde vergilendirilenler, Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesi kapsamında kazanç elde edenler ve noterlik görevini ifa ile mükellef olanlar hariç) geçici verginin hesabında da söz konusu istisnayı dikkate alacakları tabiidir.”
açıklamaları yer almaktadır.
Buna göre; Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 120. maddesi hükmü gereği “Genç girişimcilerde kazanç istisnası” başlıklı mükerrer 20. maddesinde belirtilen istisna kapsamındaki faaliyetler dolayısıyla da geçici vergi beyannamesi verilecek olup, geçici verginin hesabında söz konusu istisnanın dikkate alınacağı tabiidir.” şeklinde özelge verilmiştir([5]).
IV- BASİT USULE TABİ MÜKELLEFLERE UYGULANACAK GENÇ GİRİŞİMCİ KAZANÇ İNDİRİMİ
193 sayılı Kanun’un 89. maddesinin birinci fıkrasına 29.01.2016 tarihli ve 6663 sayılı Kanun’un 2. maddesiyle eklenen (15) numaralı bent hükmünde “Basit usulde tespit edilen ticari kazançların yıllık 8.000 Türk lirasına kadar olan kısmı (Bu Kanun’un mükerrer 20. maddesinde yer alan kazanç istisnasından faydalananlar bu bent hükmünden yararlanamaz.” denilmiş, 8. maddesinde de, “193 sayılı Kanun’un 89. maddesinin birinci fıkrasına eklenen (15) numaralı bent hükmü uyarınca, ticari kazancı basit usulde tespit edilen mükelleflerin beyan ettikleri ticari kazançlarına herhangi bir süre ile sınırlı olmaksızın 8.000 Türk liralık indirim uygulanır.” hükmü yer almıştır.
Bu hükümlere göre, söz konusu indirim, 01.01.2017 tarihinden itibaren elde edilecek gelirlere uygulanacak ve 2017 yılına ait kazançlara ilişkin olarak 2018 yılında verilecek beyannamede dikkate alınması gerekecektir.
Basit Usule Tabi Mükelleflere Uygulanacak Genç Girişimci Kazanç İstisnası İle İlgili Olarak Aşağıdaki Hususların Dikkat Edilmesi Gerekir.
1- Söz konusu indirim, basit usule tabi mükelleflerin sadece ticari kazançlarına uygulanacak olup beyana tabi diğer gelir unsurlarının da bulunması halinde bu gelirlere indirim uygulanmaz. Ayrıca, vergilendirme döneminde kazanç elde edilmemesi veya 8.000 Türk lirasının altında kazanç elde edilmesi nedeniyle yararlanılamayan indirim tutarı ertesi yıllara devredilmez.
2- Ticari kazancı basit usulde vergilendirilen mükellefler genç girişimcilere ilişkin kazanç istisnası ile 8.000 Türk liralık indirimden birlikte yararlanamazlar.
3- Ticari kazancı basit usulde tespit edilen mükelleflerden genç girişimcilere ilişkin kazanç istisnası ile 8.000 Türk liralık indirime ilişkin şartları birlikte taşıyanlar, söz konusu istisna veya indirimin hangisinden faydalanacaklarını kendileri belirler.
4- Basit usule tabi mükelleflerin herhangi bir nedenle takvim yılı içerisinde gerçek usule geçmeleri durumunda, 8.000 liralık indirimden yararlanmaları mümkün değildir. Ayrıca, gerçek usule geçen mükellefler genç girişimci istisnasına ait diğer şartları taşısalar dahi ilk defa mükellefiyet tesis edilme şartı ihlal edilmiş olduğundan, söz konusu istisnadan da yararlanamazlar.
5- İndirim tutarı, Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesinin (Beyana Tabi Geliri Sadece Basit Usulde Tespit Edilen Ticari Kazançlardan İbaret Olanlar İçin) “Gelir Bildirimi” bölümünün ilgili satırında gösterilir. Öte yandan, söz konusu indirim tutarı basit usulde tespit edilen ticari kazancın yanında beyana tabi başka bir gelir unsurunun bulunması halinde “Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesinin Eki’nde yer alan “Basit Usulde Ticari Kazançlara İlişkin Bildirim” bölümünün ilgili satırında gösterilir.
V- GENÇ GİRİŞİMCİLERDE KAZANÇ İSTİSNANIN UYGULANMASINDA TEVKİFAT VE MAHSUP İŞLEMİ
Bu istisnanın, Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesi uyarınca tevkif suretiyle ödenecek vergiye etkisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla, Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin birinci fıkrası kapsamında bulunanlar tarafından, istisnadan yararlananlara tevkifat kapsamında ödeme yapılması durumunda, gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.
Diğer taraftan, anılan Kanun’un mükerrer 20. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “istisna kapsamındaki faaliyetlerden kazanç elde edilmemesi veya istisna haddinin altında kazanç elde edilmesi hâllerinde dahi yıllık beyanname verilir.” hükmü gereği, istisnaya konu kazancın elde edilmesi sırasında tevkif edilen vergilerin tamamı beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilebilir.
ÖRNEK 7
Serbest meslek erbabı olarak 01.04.2017 tarihinde faaliyete başlayan Bay (İ), genç girişimci istisnasına ilişkin şartlarının tamamını taşımakta olup, bu kişinin 01.04.2017-31.12.2017 tarihleri arasında elde ettiği serbest meslek kazancı 130.000 Türk lirasıdır. Ayrıca, ilgili dönemde Bay (İ)'ye söz konusu faaliyet dolayısıyla yapılan ödemeler üzerinden 26.000 Türk lirası gelir vergisi kesintisi yapılmıştır.
Bay (İ), elde ettiği serbest meslek kazancının 75.000 Türk liralık kısmı için istisnadan yararlanacak olup kalan 55.000 Türk liralık kazanç tutarını ise yıllık beyanname ile beyan edecektir. Bay (İ) tarafından verilecek yıllık gelir vergisi beyannamesinde beyan edilen 55.000 Türk lirası üzerinden hesaplanacak olan gelir vergisinden, yıl içinde tevkif yoluyla ödenen 26.000 Türk lirası tutarındaki verginin mahsubu mümkündür.
Ancak, mahsup edilecek tutarın beyanname üzerinde hesaplanan gelir vergisinden fazla olması nedeniyle mahsup yoluyla giderilemeyen tevkifat tutarı genel hükümler çerçevesinde ret ve iade olunacaktır. Ramazan CENK E-Yaklaşım / Haziran 2018 / Sayı: 306