İflasın Ertelenmesinin Yürürlükten Kaldırılma Süreci ve Yerine Getirilen Konkordato Kavramı
I- GİRİŞ
Özellikle son dönemlerde medyada sıkça yer alan konulardan birini iflas erteleme talebinde bulunan şirketler ile iflas ertelemenin ticari hayata zarar verdiğine yönelik tartışmalar oluşturmaktaydı(1). Erteleme talebinde bulunan şirket sayısındaki artış istatistiklere de yansıdı. Türkiye Odalar Borsalar Birliği’nce yapılan bir çalışmaya göre 2006 yılında 61 olan iflas erteleme talebi sayısı 2015 yılında 492’ye kadar yükseldi(2). Bunun üzerine özellikle alacaklıların ihlal edilmesini ve kurumun kötüye kullanılmasını önlemek amacıyla İcra İflas Kanunu’nun iflas ertelemeyi düzenleyen hükümlerinde bazı değişikliklere gidilerek iflasın ertelenmesi yerine alacaklıların sürece daha fazla dahil olduğu konkordato imkanı getirildi.
II- İFLAS ERTELEMEYE İLİŞKİN YASAL DEĞİŞİKLİKLER SÜRECİ
İflas erteleme konusu İcra İflas Kanunu dışında Türk Ticaret Kanunu’nda da ele alınan düzenlemelerden biridir. Son değişiklikten önce sermaye şirketleri ile kooperatiflerin borçlarının aktifinden fazla olduğu idarece veya temsilen görevlendirilen kişiler ya da bir alacaklı tarafından beyan edildiği ve mahkemece durum onandığı takdirde bunlar için iflas kararı verilebiliyor; ancak kurumun mali durumunun iyileştirilmesine yönelik bir projenin mahkemeye sunulması halinde iflasın ertelenmesi talep edilebiliyor idi. İflasın ertelenmesi kararı verilmesi, şirket veya kooperatif hakkındaki takiplerin durması, kamu borçları dahil şirket hakkında yeni takip yapılamaması gibi bazı avantajlar sağlamakta idi(3).
Sermaye şirketleri ve kooperatiflerin iflası ve iflasın ertelenmesi konusu İcra İflas Kanunu’nda 179. maddede düzenlenmiş, bu madde de ilk önce 15.07.2016 tarih ve 6728 sayılı Yasa ile revize edilmiş; daha sonra ise 28.02.2018 tarih ve 7101 sayılı Yasa ile tekrar değişikliğe gidilmiştir. Buna göre, 6728 sayılı Yasa ile iflasına karar verilen bu kurumlarla ilgili olarak idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler ya da alacaklılardan birinin malî durumun iyileştirilmesinin mümkün olduğuna dair bir iyileştirme projesini son bir yıldan uzun süre ile şirket merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye sunması ve projenin mahkemece uygun görülmesi halinde iflasın ertelenebileceği belirtilmiş iken, 7101 sayılı Yasa ile iyileştirme projesine ilişkin düzenlemeler metinden; iflas erteleme ise gerek metinden gerekse madde başlığından çıkarılmış, düzenlemede Türk Ticaret Kanunu’nun 377. maddesi hükümleri saklı tutulmuştur(4). Buna paralel olarak iflasın ertelenmesi ile ilgili olarak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda da değişikliğe gidilerek bu Kanun’un ertelemeyi düzenleyen 377. maddesi değiştirilmiştir. Madde başlığı “Konkordato” olarak revize edilerek, yönetim kurulu veya herhangi bir alacaklının, iflâs talebiyle birlikte veya iflâs yargılaması sırasında konkordato da talep edebileceğine hükmedilmiştir (TTK md. 377). Ertelemeye yönelik düzenlemeler limited şirketlere ilişkin metinlerden de aynı sebeplerle çıkarılmıştır (TTK md. 634). Ancak maddenin yürürlüğe girdiği tarihte görülmekte olan iflâsın ertelenmesi ve konkordato talepleri hakkında talep tarihinde yürürlükte bulunan hükümlerin uygulanmasına devam olunacağı belirtilmiştir (7101 sayılı Kanun geçici madde 14).
İflas ertelemeye yönelik hükümlerin madde metninden çıkarılması, özellikle iflasın ertelenmesi kurumunun bekleneni vermemesi, iflas ertelemede alacaklıların söz hakkının olmaması, sürecin borçlu ile mahkeme arasında yürütülmesi ve muhtelif yargı sorunlarına yol açması gibi nedenlerle gerekçelendirilmiştir. Aynı şekilde bu kavrama alternatif olarak benimsenen konkordato, ticari ve sosyal hayatın gerektirmesi nedeniyle alacaklılar ile borçlunun bir müzakere sonrasında anlaşmaları ve bu anlaşmanın mahkemece tasdiki esasına dayanması nedeniyle tercih edilmiştir(5).
III- KONKORDATO TALEBİ, İBRAZI GEREKEN BELGELER VE GEÇİCİ/KESİN MÜHLET
İcra İflas Kanunu’na göre borçlarını, vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek (vade konkortadosu) veya tenzilat yapılmak (tenzilat konkordatosu) suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflâstan kurtulmak için konkordato talep edebilecek, ayrıca İflâs talebinde bulunabilecek her alacaklı da, gerekçeli bir dilekçeyle, borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilecektir (İİK md. 285/1-2).
Borçlunun konkordato talebinde bulunurken, borçlarını hangi oranda veya vadede ödeyeceğini, bu kapsamda alacaklıların alacaklarından hangi oranda vazgeçmiş olacaklarını, ödemelerin yapılması için borçlunun mevcut mallarını satıp satmayacağını, borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için gerekli malî kaynağın sermaye artırımı veya kredi temini yoluyla yahut başka bir yöntem kullanılarak sağlanacağını gösteren konkordato ön projesini, malvarlığının durumunu gösterir belgeler ile Türk Ticaret Kanunu’na göre hazırlanan son bilanço, gelir tablosu, nakit akım tablosu, hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden hazırlanan ara bilançolar, ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdikleri ile elektronik ortamda oluşturulan defterlere ilişkin e-Defter berat bilgileri, borçlunun malî durumunu açıklayıcı diğer bilgi ve belgeler, maddi ve maddi olmayan duran varlıklara ait olup defter değerlerini içeren listeler, tüm alacak ve borçları vadeleri ile birlikte gösteren liste ve belgeleri, alacaklıları, alacak miktarlarını ve alacaklıların imtiyaz durumunu gösteren listeyi, Konkordato ön projesinde yer alan teklife göre alacaklıların eline geçmesi öngörülen miktar ile borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı karşılaştırmalı olarak gösteren tabloyu, Sermaye Piyasası Kurulu veya Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’nca yetkilendirilen bağımsız denetim kuruluşu tarafından hazırlanan ve konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu gösteren finansal analiz raporları ile dayanaklarına ilişkin belgeleri mahkemeye ibraz etmesi gerekmektedir. Bu amaçla sunulacak malî tabloların tarihinin, başvuru tarihinden en fazla kırk beş gün önce olabileceği zorunlu tutulmuş, böylece mali tabloların güncel ve gerçek durumu yansıtacak biçimde temini amaçlanmıştır (İİK md. 286). Bunun yanında aynı maddede borçlunun, konkordato sürecinde mahkeme veya komiser tarafından istenebilecek diğer belge ve kayıtları da ibraz etmesi gerekecek, aksi durum verilen mühletin kaldırılmasına neden olabilecektir(6).
Konkordato talebi üzerine mahkeme, ibrazı istenen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde üç aylık geçici mühlet kararı verecek ve borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alacaktır. Mahkeme, geçici mühlet kararıyla birlikte konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi amacıyla bir geçici konkordato komiseri görevlendirecektir. Üç aylık süre dolmadan borçlunun veya geçici komiserin yapacağı talep üzerine geçici mühleti en fazla iki ay daha uzatabilecek olmakla birlikte toplamda beş ayı geçemeyecektir (İİK md. 287). Mahkemece verilen geçici mühlet kararı, Ticaret Sicili Gazetesi’nde ve Basın-İlan Kurumu’nun resmî ilân portalında ilân olunacak ve derhâl tapu müdürlüğüne, ticaret sicili müdürlüğüne, vergi dairesine, gümrük ve posta idarelerine, Türkiye Bankalar Birliğine, Türkiye Katılım Bankaları Birliğine, mahallî ticaret odalarına, sanayi odalarına, taşınır kıymet borsalarına, Sermaye Piyasası Kuruluna ve diğer lazım gelen yerlere bildirilecektir. İlanda ayrıca alacaklıların, ilândan itibaren yedi günlük kesin süre içinde dilekçeyle itiraz ederek konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hâl bulunmadığını delilleriyle birlikte ileri sürebilecekleri ve bu çerçevede mahkemeden konkordato talebinin reddini isteyebilecekleri belirtilecektir (İİK md. 288).
Mahkeme Kesin mühlet hakkında bir karar verebilmek için, borçluyu ve varsa konkordato talep eden alacaklıyı duruşmaya davet edecek, geçici komiser, duruşmadan önce yazılı raporunu sunacak ve mahkemece gerekli görülürse, beyanı alınmak üzere duruşmada hazır bulunacaktır. Şayet konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğuna kanaat getirilirse borçluya bir yıllık kesin mühlet verilecek; güçlük arz eden özel durumlarda kesin mühlet, komiserin bu durumu açıklayan gerekçeli raporu ve talebi üzerine mahkemece altı aya kadar uzatılabilecektir (İİK md. 289).
IV-SONUÇ
Ticaret şirketleri tacir olmaları nedeniyle iflasa tabidir. İflas erteleme adından da anlaşılacağı üzere iflasa yaklaşan şirketlerin alınacak bazı önlemlerle yeniden ticaret hayatına dönmesidir. Ancak ülkemizde son yıllarda bu kurumun kötüye kullanılması, ertelemeden en çok etkilenecek alacaklıların sürece yeterince dahil olmaması ve uygulamada bazı sorunların ortaya çıkması gibi nedenlerle yasal değişikliğe gidilerek iflas erteleme yerine borçlu şirketin konkordato talep etmesi yönünde düzenlemeler getirilmiştir. Kısaca, borçlarını, vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlunun, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflâstan kurtulması olan konkardato borçlu tarafından talep edilebileceği gibi İflâs talebinde bulunabilecek her alacaklı tarafından da mahkemeden istenebilecektir. Özdem SATICI TOPRAK Yaklaşım / Mayıs 2018 / Sayı: 305