Danıştay 4. Daire |
Tarih : 18.01.2022 |
Esas No : 2018/1916 |
Karar No : 2022/224 KVK Md. 13 |
ORTAKLARA KULLANDIRILAN BORÇ İÇİN UYGULANACAK FAİZ ORANI |
Ortaklara kullandırılan borç için faiz hesaplanırken, Merkez Bankası avans faiz oranı yerine Merkez Bankası reeskont faiz oranının uygulanması gerektiği hk.
İstemin Konusu: : İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesinin 19.12.2017 tarih ve E:2017/5313, K:2017/4801 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Dava Konusu İstem: Davacı adına, transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı yaptığından bahisle re'sen tarh edilen 2013 yılı vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi, 2013/12 dönemi vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisi, 2013/10-12 dönemi vergi ziyaı cezalı geçici vergi ile kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İstanbul 13. Vergi Mahkemesinin 18.07.2017 tarih ve E:2016/1729, K:2017/1820 sayılı kararıyla; varsayıma dayalı şekilde yapılan değerlendirme sonucunda kurum kazancının ortaklara örtülü olarak dağıtılması koşulunun oluştuğundan ve kurum ortaklarına finansman hizmeti verildiğinden söz edilemeyeceği, transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı somut olarak ortaya konulamadığından yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti: Bölge İdare Mahkemesince; davacı şirket tarafından faiz tahakkuk ettirilmeksizin yüksek tutarlı paraların emsallerine uygunluk ilkesine aykırı olarak şirket ortaklarına kullandırılmak suretiyle örtülü kazanç dağıtımında bulunulduğu anlaşıldığından Merkez Bankasının uyuşmazlık yılında belirlediği avans faizinin uygulanması sonucu bulunan faiz geliri dikkate alınarak takdir edilen matrah farkı üzerinden yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığı, geçici vergi aslında ve kesilen özel usulsüzlük cezasında ise hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, mahkeme kararının vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi, vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergileri ve geçici vergi asılları üzerinden kesilen vergi ziyaı cezasına ilişkin kısımlarının kaldırılmasına, buna yönelik olarak davanın reddine, istinaf başvurusunun geçici vergi aslı ile kesilen özel usulsüzlük cezasına yönelik kısımları bakımından belirtilen gerekçelerle reddine karar verilmiştir.
Karar: 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun "Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı" başlıklı 13. maddesinin 1. fıkrasında; kurumların, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunmaları halinde, kazancın tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılacağı, alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemlerin her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirileceği, 2. fıkrasında; ilişkili kişinin, kurumların kendi ortakları, kurumların veya ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek kişi veya kurum ile idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu ya da nüfuzu altında bulundurduğu gerçek kişi veya kurumları ifade edeceği, 3. fıkrasında da; emsallere uygunluk ilkesinin, ilişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanan fiyat veya bedelin, aralarında böyle bir ilişkinin bulunmaması durumunda oluşacak fiyat veya bedele uygun olmasını ifade edeceği ve 6. fıkrasında ise; tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazancın, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarının uygulamasında, bu maddedeki şartların gerçekleştiği hesap döneminin son günü itibarıyla dağıtılmış kâr payı sayılacağı hüküm altına alınmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacı hakkında düzenlenen 19.02.2016 tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporları'nda, trafik müşavirliği faaliyeti ile iştigal eden davacı şirketin diğer çeşitli alacaklar hesabında yer alan tutarlar için faiz geliri hesaplamayarak ortaklarına örtülü kazanç dağıtımında bulunduğu gerekçesiyle borç verilen tutarlar üzerinden T.C. Merkez Bankasının ilgili dönemdeki avans işlemlerinde uyguladığı faiz oranı dikkate alınarak hesaplanan faiz tutarının dönem matrahlarına ilave edilmesi gerektiği tespitlerine yer verildiği, takdir komisyonunca da vergi tekniği raporunda tespit edilen tutarların matrah farkı olarak takdiri suretiyle dava konusu cezalı tarhiyatların yapıldığı anlaşılmıştır.
Olayda, davacı şirketin diğer çeşitli alacaklar hesabında yer alan tutarlar için faiz geliri hesaplamayarak ortaklarına örtülü kazanç dağıtımında bulunduğu sonucuna varılmıştır. Ancak Vergi Dava Dairesince her ne kadar Merkez Bankası avans faiz oranı uygulanarak tarhiyat yapılması yerinde görülmüşse de, Danıştay kararlarıyla öteden beri istikrar kazandığı üzere, adat hesaplarında uygulanması gereken faiz oranının Merkez Bankası reeskont faiz oranı olduğu gözönüne alındığında, Vergi Dava Dairesince adat hesaplamalarında reeskont faiz oranı dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken, aksi yönde verilen kararda hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; temyiz istemlerinin kabulüne, temyize konu İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesinin 19.12.2017 tarih ve E:2017/5313, K:2017/4801 sayılı kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, oybirliğiyle karar verildi.