Şirketler; nakit ihtiyacı olduğunda, bankalardan borçlanmaya göre daha da kolay olduğundan patronuna da borçlanabiliyor.
Birçok patron verdiği borç için faiz de istemiyor. Dolayısıyla şirket için sıfır maliyetli bir borç-kaynak bulunmuş oluyor. Patronlar şirketlerine verdiği borç üzerinden faiz de alabilir. Bu durumda şirket ödediği faizi (örtülü sermaye durumu da yoksa) gider de yazabilir.
VERGİ AVANTAJI
Şirketine borç vererek nakit ihtiyacını gideren ortak, ‘sermaye’ adıyla da şirkete ödeme yapabilir. Sermaye olarak ortak adına şirkete giren tutarlardan dolayı, ortağın şirketteki ortaklık payı da kendiliğinden artar. Nakden şirkete giren sermaye tutarları için, şirketlere tanınan kurumlar vergisi avantajı da var. Şirketler ve ortaklar eğer ‘ayni sermaye’ gibi seçenekler yerine ‘nakdi sermaye artırımını’ tercih ederlerse şirket daha az kurumlar vergisi öder. Şirkete ortaklardan gelen nakdi sermaye eğer yurt dışından getirilmişse vergi avantajı daha da artıyor. Kurumlar vergisi avantajı, şirketin kazancından aşağıdaki formüle göre hesaplanan indirim tutarının düşülmesi yoluyla gerçekleşiyor. Ticari krediler faiz oranı olarak; Merkez Bankası tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan “Bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı” dikkate alınıyor. İndirim oranı olarak yüzde 50 (yurt dışından gelen sermaye tutarları için yüzde 75) dikkate alınıyor. Bu indirimden, sermaye artırımına ilişkin kararın veya ilk kuruluş aşamasında ana sözleşmenin tescil edildiği hesap dönemi ile bu dönemi izleyen dört hesap dönemi için ayrı ayrı yararlanılabilir.
FORMÜL
Kurumlar vergisi kazancından indirilecek tutar = nakdî sermaye artışı x ticari krediler faiz oranı x indirim oranı x süre
ORTAK KAZANCINI NASIL BEYAN EDECEK?
Şirketlerine borç para veren patron (dilerse) faiz geliri elde eder. Şirketine sermaye olarak ödeme yapan patron, şirketinden hissesi oranında kâr payı da elde edebilir. Her iki kazancı elde eden patronlara aynı zamanda vergisel ödevler de yüklenir. Kazanç elde eden patronların beyan kriterlerini dikkate alarak ertesi yıl (2022 kazançları için 2023) mart ayında beyanname vermesi gerekir. 2022’de elde edilen brüt (stopaj dahil) kar payı tutarı 140 bin lirayı aşan ortakların beyanname vermesi gerekiyor. Kar payı gelirlerinin yarısı vergiden istisna... Stopaj yapılmadan önceki brüt kâr payı gelirinin yarısı, (varsa tevkif suretiyle vergilendirilmiş diğer menkul ve gayrimenkul sermaye iratları ile birlikte) 70 bin lirayı geçiyorsa şahsen gelir vergisi beyannamesi verilmesi zorunluluğu başlıyor. Vergilendirme aslında yıl içinde/kar dağıtımı sırasında başlıyor. 2022 ‘de kar dağıtan şirketler öncelikle kendileri, ortağa ödeyeceği kâr payı üzerinden yüzde 10 oranında stopaj yapmak zorunda. Sonra; 2023 Mart ayına gelindiğinde bu kez ortağın şahsen beyanname vermesi gerekiyor. Kar dağıtımında stopaj oranının geçen yıl aralık ayına kadar yüzde 15 oranında olduğunu da hatırlatalım. 22 Aralık 2021 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 4936 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla yüzde 10’a indirilmişti. Ahmet Karabıyık