T.C.

DANIŞTAY

3. DAİRE

Esas Numarası: 2018/78

Karar Numarası: 2022/367

Karar Tarihi: 02.02.2022

VERGİ BORÇLARI NEDENİYLE YETİM MAAŞI HESABINA UYGULANAN HACZİN KALDIRILMASI VE HACZEDİLEN TUTARIN İADESİ İSTEMİ

AYLIK VE GELİRLERİN HACZEDİLEBİLMESİNİN BORÇLUNUN MUVAFAKATİNE BAĞLI OLMASI

BORÇLUNUN BU YÖNDE BİR MUVAFAKATİNİN BULUNMAMASI

ÖZETİ: Dava konusu istem, davacının muhtelif vergi borçları nedeniyle yetim maaşı hesabına uygulanan haczin kaldırılması ve haczedilen tutarın iadesi istemine ilişkindir. Davacının bir kısım vergi borçlarının tahsili amacıyla Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine tabi olarak çalışmakta olan babasının vefat etmesi nedeniyle almış olduğu ölüm aylığının 1/3'ünün Amme Alacaklarının Tahsil Usulu Hakkında Kanun'un ilgili maddesi uyarınca haczedildiğinin anlaşıldığı olayda, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun'un ilgili maddesinde ölüm aylığı alanların ödemelerine devam edileceği belirtildikten sonra işlemlerin nasıl yapılacağının sayma usulü ile belirlenmiş olduğu ve bu sayılan hükümler içerisinde hacizle ilgili herhangi bir düzenleme yer almadığı, aylık ve gelirlerin haczedilebilmesi borçlunun muvafakatine bağlandığı halde davacının bu yönde bir muvafakatinin bulunmadığı anlaşıldığından uygulanan hacizde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle dava konusu haciz kaldırılmış, yapılan kesintinin iadesine karar verilmiştir. Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte değildir.

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Davacının muhtelif vergi borçları nedeniyle yetim maaşı hesabına uygulanan haczin kaldırılması ve haczedilen tutarın iadesi istemine ilişkindir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının bir kısım vergi borçlarının tahsili amacıyla 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak çalışmakta olan babasının vefat etmesi nedeniyle 01/07/1993 tarihinden itibaren almış olduğu ölüm aylığının 1/3'ünün 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulu Hakkında Kanun'un 71. maddesi uyarınca haczedildiğinin anlaşıldığı olayda, 5510 sayılı Kanun'un geçici 4. maddesinde 5434 sayılı Kanun kapsamında ölüm aylığı alanların ödemelerine devam edileceği belirtildikten sonra işlemlerin nasıl yapılacağının sayma usulü ile belirlenmiş olduğu ve bu sayılan hükümler içerisinde hacizle ilgili herhangi bir düzenleme yer almadığı, 5510 sayılı Kanun kapsamında da değinilen aylık ve gelirlerin haczedilebilmesi borçlunun muvafakatine bağlandığı halde davacının bu yönde bir muvafakatinin bulunmadığı anlaşıldığından uygulanan hacizde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle dava konusu haciz kaldırılmış, yapılan kesintinin iadesine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 01/10/2008 tarihinden önce devlet memuru olarak işe başlayan kişilere 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu'na göre emekli aylığı bağlanacağı, 5510 sayılı Kanun yürürlüğe girmeden önce devlet memuru olarak çalışmakta iken ölen kişinin çocuğuna bağlanan ölüm aylığına uygulanan hacizde 5510 sayılı Kanun'un 93. maddesinin uygulanma imkanı bulunmadığı, 5434 sayılı Kanun kapsamında bağlanan aylıkların haczinin mümkün olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile Vergi Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Temyiz isteminin reddine,

2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,

3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 02/02/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

legalbank.net

Dr Mustafa Alpaslan

Leave a comment

Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • KGK, 23 Kasım 2024 Tarihli Sürdürülebilirlik Denetçiliği Sınav Soruları ve Cevap Anahtarı A Grubu Sınav Soru ve Cevaplarına Ulaşmak İçin Tıklayınız B Grubu…
  • Sosyal Sigortalar ve GSS Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi Meclise Sunuldu Sosyal güvenlik düzenlemesinin ayrıntıları belli oldu. Meclis’e sunulan 28 maddelik…
  • Miras Yoluyla Arsa Sahibi Olanlara Danıştay’dan Müjde! Gazetemizdeki “Vergi Kurdu” adlı köşemizde 12 Kasım’da yayınlanan “Danıştay: Arsasını hasılat paylaşımıyla müteahhide…
Top