İşletmelerde stok yönetimi başlı başına önemli bir konudur. Özellikle enflasyonun hâkim olduğu dönemlerde stok değerleme yöntemleri sürekli tartışılmıştır. Tartışılan konu genelde konunun vergi boyutundan ziyade, ticari boyutu niteliğindedir. İşletmeyi yönetenler, stoklarını iyi yöneterek kâr elde etmeyi sürdürmek isterler.
Ekonomik olarak enflasyon ya da dalgalı bir piyasa varsa burada işler karışıyor.
- Enflasyon varsa, enflasyonun artış oranını tahminine göre fiyatlarını artırmak suretiyle, daha önce düşük maliyetle gelen malın ya da hammadedinin satışı işletmelere büyük kar getirir.
- Emtia fiyatlarının yükseldiği dönemlerde ise fiyat tahmini gittikçe zorlaşmaktadır.
- Kur değişimine bağlı olarak fiyatın değiştiği Türkiye gibi ülkelerde ise kurdaki dalgalanma fiyat değişimlerini ve stok maliyetlerini ayrıca etkilemektedir. Alışagelmiş uygulanan ve bilinen stok yöntemleri bellidir. Ülkemizde de bu kapsamda sıralanan stok yöntemleri şöyledir;
1- LIFO (Last In First Out - Son giren ilk çıkar)
2- FIFO (First In First Out - İlk giren ilk çıkar)
3- Ortalama maliyet
- LIFO, ülkemizde enflasyon muhasebesinin hayata girdiği 2004 yılından beri yasaklanmıştır.
- FIFO, fiyatların çok dalgalı olmadığı dönemlerde kullanılan, süreye bağlı ürünler için daha çok önemli olan bir uygulamadır.
- Ortalama Maliyet, var olan ürünlerin yeni ürün maliyeteriyle sürekli yeniden hesaplanması suretiyle belirlenen yöntemdir.
Bu yöntemlerden özellikle “Ortalama Maliyet Yöntemi” ülkemizde çoğunlukla kullanılmaktadır. Bu yönteminde kendi alt hesaplama yöntemleri mevcut olup bu yazımızda daha fazla detaya yer verilmeyecektir.
Bu uygulamaların hiç biri ticari hayatın sürekliliği için stok yönetiminin etkin olmasında fayda etmiyor. Nedenlerini sıraladığımızda ise;
- Dünya enflasyonist ortama girmiş durumda. Ülkemizde son 20 yılın, Avrupa’da son 30 yılın, Amerika’da son 40 yılın en yüksek enflasyon oranları açıklanıyor.
- Emtia fiyatları ise COCID-19 pandemi süreciyle birlikte iki katını aşan oranda artışlarla devam ediyor. Genel ortalamayı gösteren CRB Indeksine göre son 5 yılın ortalamasının iki katına çıkmıştır. Hatta bu endeks 2014 yılı fiyatlarına geri döndü.
Böyle dönemlerde işletme sahipleri veya yöneticilerin en büyük problemi, satış yapmak değil, sattıktan sonra yerine aynı malı alıp alamayacağının endişesidir. Yani bir anlamda aynı ürünün yerine koyma maliyetini bilmek bir marifete dönüşmektedir. 2021 yılında emtiaya bağlı örneğin demir çelik üreticileri yılın ilk 9 aylık döneminde kar etmiş, ancak son çeyrek döneminde ise satış fiyatlarının geri gelmesiyle zarar etmişlerdir. Buna göre stok yönetiminin önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Tüm bu bilgiler artık yeni bir stok yöntemi belirlemenin doğru olacağına işaret etmektedir. ‘Gelecekteki Giren Olan İlk Çıkar’ olarak ifade edebileceğimiz Next In First Out (NIFO) yöntemini okuyucuya sunmak istiyorum. Bu yöntem tamamen ticari bakış açısı için önemli olduğu kanaatindeyim.
Örneğin: Bir birim ürün satan işletmenin ürün stok maliyeti 100 TL olsun ve işletmenin bu ürünün satış fiyatı 150 TL olsun. Basit hesapla işletme 50 TL brüt kâr elde edecektir. Ancak sattığı gün enflasyon, kur veya emtia fiyat artışı sebebiyle ürünün yeniden aynısı stoklarına almak için ödeyeceği bedel 185 TL ise, işletmenin alacağı yeni ürün için satış kazancı bir yana ilave 35 TL daha işletme sermayesine ihtiyacı olacaktır.
NIFO yöntemi ile stoklarını yöneten işletmeler, satılan malın yerine stoklara alınacak yeni malın ya da hammaddenin fiyatına göre maliyetini öngörerek satış fiyatı belirleyeceklerdir. Her ne kadar artan rekabette zor bir fiyatlama stratejisi olsa da işletme sermayesini korumak adına önemli bir stok yöntemi olacaktır. Yukarıdaki örnekten hareketle, işletme artık satış fiyatını 150 TL değil en az 185 TL yaparak, kâr elde etmese de işletme sermayesini koruyabilecektir.
Bugünlerde iktisatta dışsal şoklar veya önemli değişimler olarak adlandırdığımız herşeyi yaşıyoruz; piyasalar dalgalı, kur artışını yüksek, enflasyon artıyor ve emtia fiyatları yükseliyor. İşletmelerin cirosunun artması işletme sahipleri ve yöneticilerini yanıltmamalı. Artan emtia fiyatları sebebiyle hem maliyetler hem de satış hasılatları (cirolar) artmaktadır. Birçok işletme bütçesini tutturduğunu düşünmekte ve mutlu olmaktadır. Bütçe yönetimi açısından miktar ve döviz bazında ciro takibi önem arz etmektedir. İşletmelerin aynı üretim adetlerini yakalamak için daha fazla işletme sermayesine ihtiyaç olduğu bir dönemdeyiz. NIFO bu anlamda bir alternatif olarak masada olmalıdır. Bu kapsamda stok yöntemlerinin tekrar gözden geçirilmesi, stok yaşlandırma raporlarının hem ürün hem hammadde olarak belirlenmesi ve yıllara göre raporlanması işletmelere rehberlik edecektir.
Bülent GÖRER
Yeminli Mali Müşavir
https://www.dunya.com/kose-yazisi/yeni-bir-stok-yontemi-nifo/653044