213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 12. maddesinde; ölüm halinde mükelleflerin ödevlerinin, mirası reddetmemiş kanuni ve mansup mirasçılarına geçeceği, ancak, mirasçılardan her birinin ölünün vergi borçlarından miras hisseleri nispetinde sorumlu olacağı kurala bağlanmıştır.

Diğer taraftan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 7. maddesinde ise;  borçlunun ölümü halinde, mirası reddetmemiş mirasçılar hakkında da bu kanun hükümlerinin tatbik edileceği ve amme alacağından miras hissesi oranında sorumlu olacağı kurala bağlanmıştır.

Kanun hükümlerine göre vergi idaresinin mirası reddetmemiş miraşçılar hakkında ve miras hisseleri doğrultusunda vergi alacağının durumuna göre tarhiyat yapması veya ödeme emri düzenlemesi gerekmektedir.

Ancak uygulamada vergi idaresinin mirasçının miras hissesi oranında ihbarname/ödeme emri düzenlemesi gerekirken ölen muris hakkında ihbarname/ödeme emri düzenlediği görülmektedir.

Ölen muris hakkında düzenlenen vergi ihbarnamesi/ödeme emri ise uygulamada mirasçılara tebliğ edilmekte olup, kendisine murisi hakkında düzenlenen vergilendirme işlemi tebliğ edilen mirasçı bu işleme karşı dava açtığında mahkemelerce ölen muris hakkında işlem tesis edilemeyeceği, mirasçıların miras hissesi oranında takip edilmesi gerektiği gerekçesiyle vergilendirme işleminin iptaline karar verildiği gibi bazı mahkeme kararlarında ölen kişi hakkında işlem tesis edilemeyeceği ve tesis edilen işlemin hukuki geçerliliğinden de bahsedilemeyeceği için mirasçıların hukuki menfaatini de etkilemeyeceği dolayısıyla mirasçılar tarafından açılan davaların ehliyet yönünden reddi yönünde de kararlar verildiği görülmektedir.

Ayrıca ehliyet yönünden davanın reddi kararı verildiğinde mirasçı tarafından açılan davada davacı aleyhine yargılama giderlerine de hükmedildiği görülmektedir. Oysa hukuki geçerliliği bulunmadığı belirtilen işlemi tesis eden ve mirasçıya tebliğ ederek dava açmak zorunda bırakan vergi idaresi aleyhine yargılama giderlerini hükmetmek hakkaniyete daha uygun düşecektir.

Danıştay Dördüncü Dairesi 2020 yılında verdiği bir kararda (15.10.2020 tarih ve E:2016/11627, K:2020/3871 sayılı kararıyla mirası reddetmemiş mirasçılar adına payları oranında düzenlenecek ödeme emirleri ile takip yapılması gerekirken, ölü şahıs adına tanzim edildiği anlaşılan ödeme emirlerinde hukuka uyarlık bulunmadığına hükmetmiştir.

Biz de Danıştay Dördüncü Dairesinin çok isabetli kararına aynen katılıyoruz. Vergi idaresinin kanuna aykırı şekilde tesis ettiği işlemi mirasçıya tebliğ etmek suretiyle mirasçıları dava açmak zorunda bıraktığı açık olup, bir de açılan davanın ehliyet yönünden reddedilmesinin hukuka ve hakkaniyete uygun düşmeyeceği kanaatindeyiz.

Son olarak, yukarıda yaptığımız bu açıklamalar tüzel kişiliği sona eren şirketler hakkında tesis edilen vergi ihbarnamesi/ödeme emirleri için de geçerli olduğunu ekleyebiliriz.

22.03.2022

Cumhur Çetin
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Denetçi
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

Kaynak: www.MuhasebeTR.com

Leave a comment

Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • Enflasyon Düzeltmesi Uygulayan Şirketlerde Kar Dağıtımı Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan “Enflasyon Düzeltmesi Uygulayan Şirketlerde Esas Alınacak…
  • 1 TL için 532.000 TL Fazla Vergi Ödeme Riski Sosyal içerik üreticilerinden ile Appstore, Google Play üzerinden gelir elde…
Top