GİB İstanbul VD Başkanlığı Özelgesi |
Tarih : 07.06.2021 |
Sayı : 62030549-120[37-2019/272]-444493 GVK Md. 37, 40 KDVK Md. 1, 11 |
GOOGLE, YOUTUBE GİBİ WEB SİTELERİNE YÜKLENEN İÇERİKLERİN İZLENMESİ KARŞILIĞI ELDE EDİLEN GELİRLERİN VERGİLENDİRİLMESİ |
Google, Youtube gibi web siteleri üzerinden yayınlanan içeriklerin izlenmesi, tıklanması veya paylaşılması karşılığında elde edilen gelirlerin ticari kazançlara ilişkin hükümlere göre vergiye tabi olduğu, varsa yurt dışında kesinti yoluyla ödenen verginin mahsup edilebileceği, yurt dışında izlenme karşılığında sunulan hizmetin diğer şartların da sağlanması koşuluyla hizmet ihracı kapsamında değerlendirileceği, yurtdışının yanı sıra yurtiçinde de izlenmesinin mümkün olması durumunda ise genel hükümlere göre KDV hesaplanması gerektiği hk.
Özelge talep formunuzun incelenmesinden; video ve benzeri içerikleri üreterek Google, Youtube gibi sitelere yüklediğiniz, yüklediğiniz bu videoların izlenmesi, tıklanması veya paylaşılması durumlarına göre düzenli olarak gelir elde ettiğiniz, bahse konu siteler tarafından adsense veya admob bedeli adı altında banka hesabınıza paralar yatırıldığı belirtilerek elde etmiş olduğunuz bu gelirlerin yurt içinde mi yurt dışında mı elde edilmiş sayılacağı, elde edilen bu gelirlerin ne şekilde vergilendirileceği, gelir vergisi yönünden istisna uygulamasına tabi olup olmayacağı, muhtasar beyanname verilip verilmeyeceği ve KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı hususlarında Başkanlığımızdan bilgi talebinde bulunduğunuz anlaşılmış olup, konu hakkında aşağıdaki açıklamaların yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.
1- GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun;
- “Ticari Kazancın Tarifi” başlıklı 37. maddesinde,
‘‘Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır.
...’’
hükümlerine yer verilmiştir.
Ticari faaliyet emek-sermaye organizasyonuna dayanmakta olup, kazanç sağlama niyet ve kastının bulunup bulunmaması, böyle bir organizasyon tarafından icra edilen faaliyetin ticari faaliyet olma niteliğine etki etmemektedir. Ancak, bir faaliyetin ticari faaliyet sayılabilmesi için kazanç sağlama niyet ve kastı gerekmemekle birlikte, faaliyeti icra eden organizasyonun bütün unsurlarıyla birlikte değerlendirildiğinde kazanç sağlama potansiyeline sahip olması, şahsi ihtiyaç kapsam ve sınırlarını aşması gerekmektedir.
Bu itibarla, gelir elde edilen faaliyetin ticari bir organizasyon içinde yapılması ticari faaliyetin bir unsuru sayılması, ticari organizasyonun şekli ve maddi unsurları ile açıkça belli olmadığı hallerde ise faaliyetin devamlılık kasıt ve niyeti ile yapıldığını belirleyen objektif ölçü olarak, muamelede çokluk olup olmadığına bakılması gerekmektedir. Muamelede çokluk, gelir elde edilen faaliyetin aynı takvim yılı içerisinde birden fazla defada veya takip eden birden fazla takvim yılında art arda gerçekleşmesidir.
Diğer taraftan, anılan Kanun’un 40. maddesinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılabileceği hükmüne yer verilmiştir.
Öte yandan, anılan Kanun’un;
- “Vergi Tevkifatı” başlıklı 94. maddesinin birinci fıkrasında;
“Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.
...”,
- “Yabancı Memleketlerde Ödenen Vergilerin Mahsubu” başlıklı 123. maddesinde ise;
Tam mükellefiyete tabi mükelleflerin yabancı memleketlerde elde ettikleri kazanç ve iratlardan mahallinde ödedikleri benzeri vergiler, Türkiye’de tarh edilen Gelir Vergisi’nin yabancı memleketlerde elde edilen kazanç ve iratlara isabet eden kısmından indirilir.
Birinci fıkra hükmünce indirilecek miktar Gelir Vergisi’nin yabancı memleketlerde elde edilen kazanç ve iratlara isabet eden kısmından fazla olduğu takdirde, aradaki fark nazara alınmaz.
Gelir Vergisi’nin yabancı memlekette elde edilen kazanç ve iratlara isabet eden kısmı, bunların gelire olan nispeti üzerinden hesaplanır.
Birinci fıkrada yazılı vergi indiriminin yapılması için:
- Yabancı memlekette ödenen vergilerin gelir üzerinden alınan şahsi bir vergi olması;
- Yabancı memlekette vergi ödendiğinin yetkili makamlardan alınan ve mahallindeki Türk elçilik veya konsoloslukları, yoksa orada Türk menfaatlerini koruyan memleketin aynı mahiyetteki temsilcileri tarafından tasdik olunan vesikalarla tevsik edilmesi; şarttır.
2 numarada yazılı vesikalar taksit zamanına kadar gelmemiş olursa, yabancı memlekette elde edilen kazanç ve iratlara isabet eden vergi kısmı bir yıl süre ile ertelenir.
Aranan vesikalar bu süre zarfında vergi dairesine ibraz edildiği takdirde vergi tenzil edilir; süre geçtikten sonra erteleme hükmü kalkar ve vesikalar ibraz edilse bile nazara alınmaz. Vergi Usul Kanunu’nda yazılı mücbir sebeplere ait hükümler mahfuzdur.
Yabancı memleketlerde ödenen vergilerin ilgili bulundukları kazanç ve iratlar mükellef tarafından hangi yılın gelirine ithal edilmişse, bu vergiler de o gelire ait vergiden indirilir.”
hükümlerine yer verilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; Google, Youtube gibi web siteleri üzerinden yayınlamış olduğunuz video ve benzeri içeriklerin yurt içinde ya da yurt dışında izlenmesi, tıklanması veya paylaşılması neticesinde elde etmiş olduğunuz gelirinizin tamamının Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazançlara ilişkin hükümleri çerçevesinde vergiye tabi tutulması gerekmekte olup, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yaptığınız genel giderleri safi kazancınızın tespitinde indirim konusu yapmanız mümkün bulunmaktadır.
Diğer taraftan, Google, Youtube gibi web sitelerine yüklediğiniz video ve benzeri içeriklerin yurt dışında izlenmesi, tıklanması ve paylaşılması neticesinde yurt dışından elde edeceğiniz kazançlarınız üzerinden şahsınız adına vergi kesintisi yapılacak olması durumunda, yurt dışında kesinti yoluyla ödeyeceğiniz vergiyi, Türkiye’de adınıza tarh edilecek gelir vergisinin yurt dışından elde edeceğiniz kazanç ve iratlarınıza isabet eden kısmından maddede sayılan şartlar dahlinde mahsup etmeniz mümkün bulunmaktadır.
Ayrıca, Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin birinci fıkrasında tevkifat yapmak zorunda olanlar arasında sayılmış olduğunuzdan, aynı maddede sayılan ödemeleri nakden veya hesaben yapmanız durumunda muhtasar beyanname vermeniz gerekmektedir.
2- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
3065 sayılı KDV Kanunu’nun;
1/1. maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,
4/1. maddesinde, hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,
6/b maddesinde, işlemlerin Türkiye’de yapılmasının, hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade ettiği,
11/1-a maddesinde, yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin KDV’den istisna olduğu,
12/2. maddesinde, bir hizmetin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için, hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması ve hizmetten yurt dışında faydalanılması gerektiği,
hükme bağlanmıştır.
KDV Genel Uygulama Tebliği’nin, “II/A-2.1 İstisnanın Kapsamı” başlıklı bölümünde,
“3065 sayılı Kanun’un (11/1-a) maddesi kapsamında bir hizmetin KDV’den istisna olabilmesi için, aynı Kanun’un (12/2) maddesine göre;
- Hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılması,
- Hizmetten yurt dışında faydalanılması,
gerekir.
Hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapıldığı, yurt dışındaki müşteri adına düzenlenen fatura ve benzeri belge ile tevsik edilir.
Hizmetten yurt dışında faydalanılmasından kasıt, Türkiye’de yurt dışındaki müşteri için yapılan hizmetin, müşterinin yurt dışındaki iş, işlem ve faaliyetleri ile ilgili olması; Türkiye’deki faaliyetleri ile ilgisi bulunmamasıdır.
...’’ açıklamalarına yer verilmiştir.
Buna göre, Youtube’da yayımlanan video içeriklerinizin münhasıran yurt dışında izlenme karşılığında sunulan bir video gösterim hizmeti olması halinde, söz konusu hizmet KDV Kanunu’nun 11/1-a maddesine göre (hizmet ihracına ilişkin diğer şartların da sağlanması koşuluyla) hizmet ihracı kapsamında değerlendirilecek ve bu hizmet bedeli üzerinden KDV hesaplanmayacaktır.
Ancak, Youtube’da yayımlanan video içeriklerinizin yurt dışının yanı sıra yurt içinde de izlenmesinin mümkün olması durumunda, münhasıran yurt dışındaki müşteriler için yapılmayan söz konusu hizmete ilişkin elde ettiğiniz gelirlerin, hizmet ihracı kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamakta olup, bu hizmetler için genel hükümlere göre KDV hesaplanması gerekmektedir.