Danıştay 3. Daire |
Tarih : 25.06.2020 |
Esas No : 2016/12365 |
Karar No : 2020/2270 AATUHK Md. 35 |
LİMİTED ŞİRKET ORTAĞI HAKKINDA YAPILACAK TAKİP ÖNCESİNDE KAMU ALACAĞININ USULÜNE UYGUN KESİNLEŞİP KESİNLEŞMEDİĞİNİN ARAŞTIRILMASI GEREKTİĞİ |
Limited şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen ödeme emrine karşı açılan davada; sadece şirket hakkında yapılan malvarlığı araştırması hakkında değerlendirme yapılarak hüküm kurulmasında hukuka uygunluk bulunmadığı, öncelikle asıl borçlu adına düzenlenen ödeme emirlerine konu kamu alacağının usulüne uygun kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması gerektiği hk.
İstemin Konusu: Vergi Mahkemesinin kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Dava Konusu İstem: Davacı adına, ... Ahşap Promosyon ve Reklam San. Tic. Ltd. Şti.’nden tahsil edilemeyen 2007 ila 2013 yıllarının muhtelif dönemlerine ait kamu alacaklarının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen 13.03.2015 tarih ve 1 ila 7 takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Asıl borçlu ... Ahşap Promosyon ve Reklam San. Tic. Ltd. Şti. hakkında banka müdürlükleri, tapu sicil ve trafik sicil şube müdürlükleri ve benzeri kurumlarda mal varlığı araştırması yapılmadan, sadece Evdo üzerinden yapılan mal varlığı araştırması ile 25.08.2009 tarihinden önceki döneme isabet eden kamu alacaklarının kesinleştiğinden bahsedilemeyeceği; 25.08.2009 tarihli hisse devir sözleşmesiyle hisselerini devreden davacının bu tarihten sonraki borçlardan ise sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu ödeme emirleri iptal edilmiştir.
Temyiz Edenin İddiaları: Mal varlığı araştırmasının eksiksiz yerine getirildiği, davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
Karşı Tarafın Savunması: Şirketteki hisselerin noterde yapılan sözleşme ile devredildiği, Evdo üzerinden yapılan mal varlığı araştırmasının eksik olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Karar: Davacı adına, Asıl borçlu ... Ahşap Promosyon ve Reklam San. Tic. Ltd. Şti.’nden tahsil edilemeyen 2007 ila 2013 yıllarının muhtelif dönemlerine ait kamu alacaklarının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla bakılan davaya konu yapılan ödeme emirleri düzenlenmiştir.
Davacının, 25.08.2009 tarihli hisse devir sözleşmesiyle hisselerini devretmesine karşın, 08.07.2010 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde, ... Ahşap Promosyon ve Reklam San. Tic. Ltd. Şti.’nin % 50 hissesine sahip olduğu ilan edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 93. maddesinde, tahakkuk fişinden gayri, vergilendirmeyle ilgili olup hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasıyla ilmühaberli taahhütlü olarak, adresleri bilinmeyenlere ilan yoluyla tebliğ edileceği, 94. maddesinde, tebliğin mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere, tüzel kişilere yapılacak tebliğin, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde ise bunları idare edenlere veya temsilcilere yapılacağı, tüzel kişilerin müteaddit müdür veya temsilcisi varsa tebliğin bunlardan birine yapılmasının kafi olduğu, tebliğin, kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde ikametgah adresinde bulunanlardan veya işyerlerinde memur ya da müstahdemlerinden birine yapılacağı, 102. maddesinde, tebliğ olunacak evrakı muhtevi zarfın posta idaresince muhatabına verileceği ve keyfiyetin muhatap ile posta memuru tarafından taahhüt ilmühaberine tarih ve imza konulmak suretiyle tespit olunacağı, muhatabın zarf üzerinde yazılı adresini değiştirmesinden dolayı bulunamamış olması halinde posta memurunun durumu zarf üzerine yazacağı ve mektubun posta idaresince derhal tebliği yaptıran daireye geri gönderileceği, bu işlemlerin komşulardan bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden biri veyahut bir zabıta memuru huzurunda icra ve keyfiyetin taahhüt ilmühaberine yazılarak tarih ve imza vazedilmek ve hazır bulunanlara da imzalatılmak suretiyle tespit olunacağı, 103. maddesinde ise muhatabın adresi hiç bilinmezse, bilinen adresi yanlış veya değişmiş olur ve bu yüzden gönderilmiş olan mektup geri gelirse, başkaca sebeplerden dolayı posta ile tebliğ yapılmasına imkan bulunmazsa tebliğin ilanen yapılacağı düzenlenmiştir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 35. maddesinde limited şirket ortaklarının, şirketten tahsil olanağı bulunmayan kamu alacağından sermaye payları oranında doğrudan doğruya sorumlu olacağı ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacağı hüküm altına alınmıştır.
Yukarıda sözü edilen düzenlemeler uyarınca, Vergi Usul Kanunu kapsamındaki vergi ve buna bağlı alacaklarda limited şirket ortaklarının 6183 sayılı Yasa’nın 35. maddesine göre takibi gerekmekte olup, bir tüzel kişinin ortağının sorumlu tutularak, sözü edilen hüküm uyarınca takip edilebilmesi için kamu alacağının sorumlu sıfatıyla kendisinden tahsil edileceğinin ortağa duyurulmasından önce borcun tüzel kişiye usulüne uygun biçimde tebliğ edilmesi, uyuşmazlık yaratılmak suretiyle ya da uyuşmazlık yaratılmaksızın kesinleşmiş bulunmasına rağmen vadesinde ödenmemiş olması, bu nedenlerle tüzel kişinin 6183 sayılı Yasa’nın 54, 55 ve müteakip maddeleri uyarınca takip edilmesi ve bütün bunlara rağmen kamu alacağının tüzel kişinin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilememiş olması gerekir.
Vergi Mahkemesince, kamu alacağının şirket tüzel kişiliğinden takibi aşamasıyla ilgili olarak Evdo üzerinden yapılmış olması eleştirilerek sadece mal varlığı araştırması hakkında değerlendirmede bulunulduğu görülmektedir.
Asıl borçlu adına düzenlenen ödeme emirlerine konu kamu alacaklarının usulüne uygun biçimde tebliğ edilerek şirket tüzel kişiliği nezdinde kesinleşip kesinleşmediğiyle ilgili olarak değerlendirme yapılmadığı ve şirket tüzel kişiliğinin bir adet otomobiline haciz konulduğu ve ayrıca davalı idarenin savunmasında trafik ve icra müdürlükleri ile bankalar nezdinde de araştırma yapıldığının iddia edildiğinin anlaşıldığı olayda Vergi Mahkemesi kararının bu hususlar gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerekmektedir.
Öte yandan, şirket tüzel kişiliğiyle ilgili 08.07.2010 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edilen davacının şirketteki ortaklık payına ilişkin durumun açıklığa kavuşturulacağı tabiidir.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin kabulüne, Vergi Mahkemesinin kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, oybirliğiyle karar verildi.
Açıklanan nedenlerle; davalının temyiz isteminin kabulüne, davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulüne ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 5. Vergi Dava Dairesi’nin kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 5. Vergi Dava Dairesi’ne gönderilmesine, oybirliğiyle karar verildi.