Danıştay 4. Daire |
Tarih : 30.06.2020 |
Esas No : 2017/4390 |
Karar No : 2020/2480 VUK Md. 10 AATUHK Md. 13, 17 |
ŞİRKETİN BORCU NEDENİYLE KANUNİ TEMSİLCİ HAKKINDA İHTİYATİ HACİZ KARARI ALINMASI |
Kanuni temsilci adına şirket borcu nedeniyle alınan ihtiyati haciz kararında hukuka aykırılık bulunmadığı hk.
İstemin Konusu: Vergi Mahkemesinin kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Dava Konusu İstem: Kanuni temsilcisi olduğu limited şirket hakkında yapılan inceleme sırasında ilk hesaplamalara göre 2006-2007 yıllarına ilişkin matrah farkı tutarları nedeniyle davacı hakkında 29.06.2013 tarihli olur ile alınan ihtiyati tahakkuk ve ihtiyati haciz kararı ile 10.07.2013 tarih ve 26132 sayılı yazı ile istenen teminat nedeniyle, alınan ihtiyati haciz kararının kaldırılması talebiyle yapılan başvurunun reddine dair 28.08.2013 tarih ve 29405 sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesinin temyize konu kararıyla; 213 sayılı Kanun’un 10. maddesine göre şirket alacaklarından sorumlu tutulabilecek olan kanuni temsilcilerin aynı zamanda henüz tahakkuk etmemiş olan şirket borçlarından ihtiyati haciz aşamasında da sorumlu tutulabilecekleri; davacı hakkında 6183 sayılı Kanun’un 13. maddesinde düzenlenen ihtiyati haciz yoluna gidilmesini gerektiren hallerin bulunduğu hususunun dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı, 6183 sayılı Kanun’un 13. ve 17. maddesinde sayılan şartların oluştuğu ve ihtiyati haciz kararının usulüne uygun şekilde alındığı, bu nedenle, vergi incelemesinde ilk hesaplanan tutarlardaki vergi alacağının güvenceye alınmasına yönelik tedbir niteliğinde tesis edilen ihtiyati haciz kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar: İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin reddine, temyize konu Vergi Mahkemesi kararının onanmasına, dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, oybirliğiyle karar verildi.