Ramazan ayı; yardımlaşma, paylaşma düşüncesinde olanlar için fırsat olarak görülür.
Karşılık beklenmeksizin yapılan bu erdemli davranışı devlet de teşvik ediyor. Vergi avantajı sağlıyor... Şirketlerin yaptığı bağışlar da, şahısların yaptığı bağışlar da, her ikisi de vergi hesabında indirim olarak dikkate alınabiliyor. Şahsen beyanname verenlerin gelir türleri farklı olabilir: Kira geliri, ücret geliri, gayrimenkul satış kazancı, kâr payı kazancı... Hangi kazanç türünün elde edildiğinin de önemi yok. Eğer beyanname veriliyorsa, vergiye tabi gelir de varsa, bağışlar da indirim konusu yapılabiliyor. Ancak bağış yapılan kuruma göre değişen veya bağış yapanın kazanç durumuna göre değişen yasal kriterler de var.
TAMAMI DÜŞÜLEBİLİR
Şirketler kurumlar vergisi beyannamesindeki, şahıslar gelir vergisi beyannamesindeki vergiye tabi gelirlerinden Kızılay’a ve Yeşilay’a yaptıkları nakdi bağışların tamamını herhangi bir oran veya tutar sınırı olmaksızın indirebiliyorlar. (Gelir Vergisi Kanunu Md. 89 ve Kurumlar Vergisi Kanunu Md.10) Kızılay ve Yeşilay’a makbuz karşılığı yapılan nakdi bağış ve yardımların tamamı beyan edilen kazançtan (matrahtan) indirilebiliyor.
YÜZDE 5 SINIRI
Kamu kuruluşlarına ve vergi muafiyeti tanınmış vakıflara yapılan bağışlar, vergiye tabi kazancın yüzde 5’ine kadar yapıldığında vergi matrahından düşülebiliyor. Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler ile kamu yararına çalışan dernekler ve Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflara, yıllık toplamı beyan edilecek gelirin yüzde 5’ini aşmamak üzere, makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımlar kazançtan indirilebiliyor.
RAMAZAN ERZAKLARI
Ramazan’a özel diyebileceğimiz bir uygulama da çalışanlara erzak teslimi... İşletmeler, kendi çalışanlarına da Ramazan ayında özellikle gıda yardımı, erzak kolisi yardımında bulunabiliyor. Bu kez yardım yapan işletmelerin vergi ödemesi gerekiyor yalnız. Erzak bedellerinin ücret gibi görülüp bordroya dahil edilmesi dolayısıyla üzerinden gelir vergisi ve damga vergisinin hesaplanıp ödenmesi gerekiyor. Söz konusu vergilerin hesaplanmasından sonra ücret gideri olarak işletmenin kazancından erzak tutarı düşülebiliyor.
MATBAACILARIN HATTATLARLA ORTAK KADERİ
2008 yılında ilk olarak e-fatura kullanılmaya başlanılmıştı. Turkcell, Vodafone, Türk Telekom şirketleri ilk olarak Maliye’den e-fatura düzenleme yetkisi almışlardı. Bugün ticaretin çok büyük kısmı e-fatura üzerinden dönüyor artık. Tabi ki bu teknolojik değişimin de kaybedeni var: Matbaacılar. Matbaalara kağıt fatura siparişi neredeyse hiç gitmiyor artık. Üç asır önce; matbaa geç de olsa İbrahim Müteferrika tarafından ülkeye getirildiğinde hattatlar işsiz kalmışlardı... Şimdi; hattatların yaşadığı işsizlik sorununu üç yüz yıl sonra bu kez ‘Maliye anlaşmalı matbaacılar’ yaşıyor... Geçiş dönemi için devletten destek istiyor matbaacılar... Yeni sektörlere geçiş yapabilmek için kredi desteği, matbaa makinelerini elden çıkarmak/ihracat yapabilmek için kolaylıklar... Yaşanan değişimin boyutu büyük, etkilenen matbaacıların ekonomik sorunları da büyük. Devlet desteği olmadan sağlıklı geçiş mümkün görünmüyor. Ahmet Karabıyık
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ahmet-karabiyik/bagislarda-vergi-avantaji-41797588