İnsan haklarının korunması, kişilerin eşit muamele görme hakkının güvence altına alınması, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanmada ayrımcılığın önlenmesi ile ulusal önleme mekanizması görevini yerine getirmek üzere 2016 yılında Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) kurulmuştur.
TİHEK, ayrımcılık iddialarına karşı yapılan başvuruları kabul eden, gerektiğinde mağdura belli bir tazminatın ödenmesine karar verilmesi dahil olmak üzere uzlaşma yöntemiyle çözüm yolu sağlayabilen, resen inceleme yapabilen, ceza yaptırım olanağı olan bir kurumdur. Genel olarak herkes, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanmada eşittir. 6701 Sayılı İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu kapsamında herhangi bir vatandaşın ayrımcılık nedeniyle hakkın tesisini isteme hakkı bulunmaktadır.
Bu düzenlemelerden ilki mobbing, yani kanunda tanımlandığı biçimiyle işyerinde yıldırmadır. Bir ayrımcılık türü olarak kişiyi işinden soğutmak, dışlamak, bıktırmak amacıyla kasıtlı olarak yapılan eylemler işyerinde yıldırma olarak kabul edilmektedir. Gerek mevcut çalışanlar gerekse de işe başvuran kişi açısından bilgilenme, başvuru, seçim kriterleri, işe alım şartları ile çalışma ve çalışmanın sona ermesi süreçleri dâhil olmak üzere, işle ilgili süreçlerin hiçbirinde ayrımcılık yapılamaz.
İşveren veya işveren tarafından yetkilendirilmiş kişi, istihdam başvurusunu gebelik, annelik ve çocuk bakımı gerekçeleriyle reddedemez. 4857 sayılı İş Kanunu kapsamına girmeyen her türlü iş ve iş görme sözleşmeleri de bu düzenlemeler kapsamındadır. Ancak bazı hallerde ayrımcılık iddiaları öne sürülemeyecektir. Örneğin sadece belli bir cinsiyetin istihdamını zorunlu kılan durumlar (kadınların yeraltı işlerinde çalışma yasağı gibi) gibi.
4857 Sayılı İş Kanunu’nun 5'inci maddesinde de benzer şekilde ayrımcılık türleri düzenlenmiş olup iş ilişkisinde veya sona ermesinde eşit davranma ilkesinde aykırı davranıldığında işçinin dört aya kadar ücreti tutarında tazminat isteyebileceği hüküm altında alınmıştır. Ancak 6701 Sayılı Kanun’a yer alan özel düzenlemeye göre, 6701 Sayılı Kanun’a göre ayrımcılık iddialarına ilişkin hakkın tesisini istemek öncelikle 4857 sayılı İş Kanunu ve ilgili mevzuatında belirlenen şikâyet usulleri izlendikten sonra herhangi bir yaptırım kararı alınmadığı hâllerde mümkündür.
Buna göre iş sözleşmesi devam eden işçinin ayrımcılık iddiasına ilişkin şikayetini öncelikle Çalışma İş Kurumu ve İl Müdürlüğü’ne yapması gerekecek, burada yaptırım kararı alınmadığı durumlarda ise TİHEK’na başvuru yapabilecektir. İş sözleşmesi sona eren işçinin ise ayrımcılık iddiasını ya mahkemeye götürmesi gerekecek (01.01.2018 itibariyle önce arabulucuya gitmesi şart), ya da tercihen durumu TİHEK’na götürebilecek.
Ayrımcılık iddiasına karşı başvurucu, TİHEK’na başvurmadan önce Kanuna aykırı olduğunu iddia ettiği uygulamanın düzeltilmesini ilgili taraftan talep etmelidir. Talebin reddedilmesi veya otuz gün içerisinde cevap verilmemesi hâlinde TİHEK’na başvuru yapılabilir. Ancak TİHEK, telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ihtimali bulunan hâllerde, bu şart aramadan başvuruları kabul edebilir. İbrahim Işıklı
https://www.dunya.com/kose-yazisi/isyerinde-ayrimcilik-nasil-cozulecek/392442